Av. E. Müjde AVCIOĞLU Stj. Av. Figen ŞAHİN H.G. Sizi tanıyabilir miyiz? M.A.1975 Ankara Hukuk mezunuyum. Serbest avukatlık yapıyorum. 1995’ten beri kadınlarla ilgili STK’larda görev aldım. H.G. Neden Gelincik Projesi ve neden bu proje içindesiniz? M.A. Kadın hakları benim özel ilgi alanım içine girmektedir. Çünkü Türkiye’deki kadınların hatta dünyadaki kadınların, yüzde olarak net bir biçimde veremeyeceğim ama, büyük bir çoğunluğunun 64 Hukuk Gündemi | 2012/1 şiddet gördüğü düşüncesindeyim, ki zaten bunlara da şahit oluyoruz. Bu yöndeki çalışmaların Gelincik Projesiyle de devamlılığını sağlamak istediğim için bu projenin içindeyim ve rehber avukat olarak çalışmaktayım. H.G. Yardım talebinde bulunmak amacıyla sizinle telefon yoluyla ya da bizzat başvurarak iletişime geçen kadınlara sunduğunuz çözüm önerileri nelerdir? M.A. Genel geçer bir şey söylemek pek mümkün değil. Gelen başvurucunun durumuna göre değişiyor. Şiddet görüyorsa öncelikli olarak ona sığınma evine gitmesini ya da şiddet gördüğü eşini evden uzaklaştırmak amacıyla 6284 sayılı yasaya dayanarak tedbir kararı çıkarabileceğini önerebiliyoruz. Bu iki ihtimal de başvurucunun talebine göre şekilleniyor. Arkasından talep varsa boşanma davası açılıyor ve bunlar için avukat atanıyor. H.G. Gelincik Projesinin içinde yer alan rehber avukatlar başvurucu ile nasıl iletişime geçiyor? Biraz bahsedebilir misiniz? M.A. Gerek telefonla gerekse Ankara Barosu Eğitim Merkezi (ABEM) Gelincik Birimine gelerek bizzat başvuru yapan başvurucularla önce rehber avukatlar ilgilenir. Başvurucunun hikâyesi dinlenir, hukuki anlamda ne ya da neler yapılabileceği yönünde bir çözüme kavuştuğumuzda, başvurucunun kendisine bir avukat tayini yapılır. Zaten bu avukat yarım saat ya da bir saat gibi bir süre zarfı içinde ABEM’de olacaktır ve başvurucunun hikâyesi avukatın kendisine de anlatılır. Bu süreçten sonra başvurucu isterse avukat ile birebir iletişime geçer. yönelik bilincin olmamasına bağlıyorum. H.G. Toplumsal cinsiyet eşitliği nedir ve bu bilinç nasıl oluşur? M.A. Toplumsal cinsiyet eşitliği her cinsten bireyin eşit olması demektir. Bu öncelikli olarak aileden başlar. Çocuklar yetiştirilirken erkek çocuğa oyuncak olarak kamyon alınır, eline tabanca tutuşturulur; kız çocuğuna ise bebek alınıp mutfak araç gereçleri verilir. Bundan toplumsal olarak ortaya çıkan sonuç, kız çocuğuna yüklenen misyon ile erkek çocuğuna yüklenen misyonun ta çocuk yaşta ayrılmasıdır ki, bu aynen “elinin hamuru ile erkek işine karışma” mantalitesinin ortaya çıkmasıdır. Bu bilincin oluşması ise toplumun tüm birimlerinin işbirliği ile gerçekleşebilecek bir durumdur. Bu bilinci, bilincin başladığı ilk yer olan aile ve daha sonra okul verecek ki bu şiddet azalsın. H.G. Son olarak Gelincik Projesi tek bir cümle ile özetlenecek olursa, ne dersiniz? M.A. Kadın-kız ayrımına gitmeyen, kadın ve çocuğu da içine alan, HUKUKİ ACİL YARDIM HATTI. H.G. Gelincik Projesi içinde yer alan biri olarak sizce şiddet tanımı nedir? Şiddetin büyüğü küçüğü, azı çoğu olur mu? M.A. Şiddet fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet olmak üzere çeşitlendirilebilir. Gayet tabi şiddetin büyüğü küçüğü olmaz, olmamalıdır da. Tek bir yumruk ya da sözel olarak tek bir kelime de şiddet kapsamı içinde değerlendirilir. Bizim için bunların herhangi biri ile şiddet mefhumu ortaya çıkmışsa bunun etkisinin azlığı ya da çokluğu önem arz etmez. H.G. Son yıllarda artış gösteren kadına yönelik şiddetin sebebini ya da sebeplerini neye bağlıyorsunuz? M.A. Şöyle bir düşünüldüğünde, sebebini ya da sebeplerini ekonomik sorunlara, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve buna 2012/1 | Hukuk Gündemi 65 Fotoğraf: Ahmet Emre KOLAY YÜREĞİM Kuş cıvıltısı Hasat zamanı Kurumuş bir yaprağın düşüşü Buzda paten yapanların sesi Yüreğim sanki hepsi Yaşıyor birer birer mevsimleri Belki de Dört mevsim konçertosunu Vivaldi’nin Sanırım En iyi virtüözünü oynamaya kalkışıyor âlemin. Stj. Av. Cemâl ÖRENLİ - Bursa Barosu 66 Hukuk Gündemi | 2012/1