Konferans Bildiri Özetleri ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ’NİN İLK ON YILI Dr. Ali Emrah Bozbayındır 21. yüzyılın en önemli ilk uluslararası kurumu ve dünyanın ilk daimi uluslararası ceza mahkemesi vasfını taşıyan Uluslararası Ceza Mahkemesi, on yıldan fazla bir süredir faaliyet göstermektedir. Mahkeme, ulusal mahkemelerin yargılamaya muktedir olmadıkları veya yargılamak istemedikleri tüm uluslararası toplumu ilgilendiren en ağır uluslararası suçların faillerinin cezalandırılması amacıyla kurulmuştur. Zira bu suçlar “dünyanın barış, güvenlik ve refahını tehdit etmektedir”. Cezasızlığa son vererek UCM, “bu suçların işlenmesinin önlemine katkıda bulunmayı” hedeflemektedir. Bu amaçlar doğrultusunda UCM Roma Statüsü ’nün yürürlük tarihi olan 1 Temmuz 2002’den itibaren soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları konusunda yargı yetkisini haizdir. Bu suçlara ilave olarak Roma Statüsünde yer alan ve 2010 tarihinde Kampala’da gerçekleştirilen tadil Konferansı’nda tanımı üzerinde uzlaşılan saldırı suçunu düzenleyen madde ise henüz yürürlüğe girmemiştir. Mahkeme 122 üye sayısına ulaşmasına karşın, mahkemeye muhalefet eden devletlerin yaklaşımında bir değişiklik olmamıştır. Hakikaten dünyanın büyük güçlerinden İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya ve Brezilya Mahkeme’nin kuruluşunda önemli rol oynamış olmalarına rağmen, dünyanın süper gücü hüviyetini taşıyan Amerika Birleşik Devletleri ve en hızlı büyüyen gücü Çin Mahkeme’ye üye olmayı reddetmiştir. Keza, nükleer silahlara sahip Rusya ve Hindistan da Mahkeme’nin üyesi değildir. Bölgesel güçlerden Türkiye, Mısır, İsrail, Pakistan ve Hindistan da hâlihazırda mahkemeye taraf olmayan devletler arasında yer almaktadır. Mahkeme faaliyetlerine başladığı ilk yıllardan itibaren bilhassa Afrika ülkelerimden gelen başvurularla aktif bir kurum haline gelmiştir. Savcılık Ofisi ilk soruşturmalarına 2004 yılında başlamıştır. Savcılığın ilk soruşturmaları, Uganda diğeri de Demokratik Kongo Cumhuriyeti tarafından, Roma Statüsü’nün m. 13 (a) ve 14 uyarınca bu devletlerin yaptıkları başvurular üzerine başlatılmıştır. Bugüne kadar Kongo ve Uganda ile birlikte Merkezi Afrika Cumhuriyeti, Mali ve Komor Birliği olmak üzere beş devlet m. 13 (a) ve 14’te öngörülen usule müracaat ederek başvurularını yapmışlardır. Savcılık Ofisi’nin ilk açtığı soruşturmada Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden, Thomas Lubanga Dyilo, Ön Soruşturma Dairesi’nin 10 Şubat 2006 tarihli tutuklama müzekkeresi neticesinde Mart 2006’da Mahkeme’ye teslim edilmiştir. Kongo Vatanseverler Birliği’nin (Union des Patriotes Congolais) kurucusu ve lideri olan Thomas Lubanga, 15 yaşın altındaki çocukları silahlı kuvvetlere çağırmak ve askere almak fiillerini işlediği ve bu çocuklardan Ituri’deki çatışmalarda Şubat 2002 ila Ağustos 2003 arasında aktif olarak kullandığı için savaş suçu işlediğinden bahisle yargılanmıştır. Lubanga hakkındaki suçlamaların onayı hakkında karar 29 Ocak 2007 tarihinde verilmesine rağmen, sanığın yargılaması İlk Derece Dairesi tarafından ancak 14 Mart 2012 tarihinde neticelendirilebilmiştir. Mahkeme’de Devlet başvurularının yanında BM Güvenlik Konseyi havalesiyle açılan davalar da olmuştur. Bunlardan en münakaşalı olanlardan biri şüphesiz Sudan Lideri Al-Bashir hakkında da 91 92 Anadolu Üniversitesi davanın açıldığı Sudan durumudur. Savcının re’sen soruşturma açma yetkisine dayanarak açtığı Fil Dişi Sahilleri ve Kenya durumu gibi soruşturmalar da mevcuttur. Buna karşın, Savcılık Ofisi Irak, Filistin ve Komor başvurusu gibi durumlarda soruşturma açmaktan imtina etmiştir. Çalışmamızda, bilhassa yukarıda özetlenen soruşturma ve davalar ile soruşturma açılmayan Komor ve Filistin başvurusu gibi durumların analizi yapılarak, Savcılık Ofisi’nin ilk on yıldaki soruşturma siyaseti tespit edilmeye çalışılacaktır. Buna ilaveten, Mahkeme’nin gördüğü davalarda uluslararası suçları nasıl yorumladığı konusu üzerinde durularak, maddi ceza hukuku konusunda da Mahkeme’nin ilk on yıllık icraatı genel hatlarıyla ortaya konulmaya gayret edilecektir.