Sorularlarisale.com Hafızamız Kalbe mi, Akla mı Bağlıdır? Mesnevi-i Nuriye'de geçen şu cümleler meselemize ışık tutacak mahiyettedir: "İ'lem eyyühe'l-aziz! Herşeyin, içine melekût, dışına da mülk denir. Bu itibarla insanla kalb, birbirine hem zarf, hem mazruf olur. Çünkü, insan mülk cihetiyle kalbe zarf olur, melekût cihetiyle de mazruf olur."(1) Kalp ile insanı, zarf ile mazruf gibi düşünürsek, kalp melekut noktasından insanı, azaları ile beraber içine alan bir zarf oluyor. Durum böyle olunca, dimağ ve dimağın azası hükmünde olan kuvve-i hafıza kalbin bir organı, bir azası hükmüne gelir. Bahsi geçen yerde, Üstad'ın bu ibareleri, kalbin zarf, insanın da mazruf anlamında alındığı, çok açık olarak anlaşılıyor. "Hem bu küçük insanın, küçücük kalbinde kâinat kadar bir aşk yerleşir. Evet, kalbin mercimek kadar bir sandukçası olan kuvve-i hafıza, bir kütüphane hükmünde, binler kitap kadar yazı, içinde yazılması gösteriyor ki, kalb-i insan, kâinatı içine alabilir ve o kadar muhabbet taşıyabilir."(2) (1) bk. Mesnevi-i Nuriye, Hubab. (2) bk. Lem'alar, On Birinci Lem'a, Onuncu Nükte Birinci Nokta . page 1 / 1 Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)