tî. Msclisi B : 11 tıkların birçoklarım yenilmesine sebebolmuştur. Bunlardan, sıtma, frenci, çiçek, tifüs ki, bir­ kaç taneli tamamen oradiko edilmiştir, trahom ve tüberküloz da bugün artık kontrolümüz al­ tonda :!ı_\ Aarlıadaşlarım, ylno önergenin bu kısmında gecekondu, ve köylük bölgelerine hizmetlerin götürül:r.cyişindcn bahsedilmektedir. Bu sene bilhassa iyi çalışmalarımız noticosi istanbul, iz­ mir ve Ankara gecekondularında yirmi kadar poliklinik açılmıştır. Dovlet Plırila~ıa Dairesiy­ le anlatabildiğimiz takdirde bu bölgeleri sosyalize etmek suretiyle hekimini, hemşiresini, sağhk memurunu, ilâcın1, ve çevre sağlığını götürmek suretiyle halk sağlığı hizmetlerini tam mânasiyle bu bölgelerde tatbik etmek kararındayız. Köylük bölgeler için çalınmalar, sosyalize böl­ gelerde vo entegrasyon bölgelerinde güzel bir şe­ kilde götürülmektedir. Diğer bölgelerde de sağ­ lık müdürlülderine vo Hükümet tabiplerine bu günün şartları içinde büyük vazifeler verilmek suretiyle o hizmet ciddî bir şekilde takibcdilmektedir. Arkadaşlarım, kanser mevzuuna gelince; ben burada uzun uzun konulacak değilim. Yalnız kı­ saca kanserin umumi vaziyeti baklanda malû­ mat vermek isterim. Her yeni asır kanser ölü­ münü üç misli artırmaktadır. Bu, halk sağlığı seviyesinin yükselmesi ve vasati ömrün artmasiylo ilgilidir. Amerika'da 1000 yılında vasati ömür 48 yas ve kanserden ölüm yüzbinde 64 iken 195G da vasati ömür G3 yasa, kanserden ölüm de yüzbinde 147 ye yükselmiştir. Az gelişmiş mem­ leketlerde kanserden ölüm yüzbinde 15 - 20, hal­ buki genç yaşta ölümlerin asgariye indirildiği gelişmiş memelketlerde yüzbinde 150 civarında­ dır. Bu farla tevlideden falrtörler arasında hal­ kın büyük kısmının az gelişmiş ülkelerde tıbbi balamdan mahrum kalması yüzünden teşhİ3 ko­ namamış olmasını veya yanlış telhis konmuş bu­ lanmasın1. ve istatistiklerinin yetersizliğini zik­ retmek gerelrir. Bununla beraber bir diğer fak­ tör do vasati ömürdür. Nitekim, kanser ölümle­ rinin az görüldüğü Mısır'da vasati ömür 38, çok gözüktüğü isviçro'de 05 yaştır. Memleketimizde güvenilir istatistikler yok­ tur. Bununla beraber 1957 do katı teşhis kon­ muş 14 bin kanserli olmasına mukabil 1C64 te bu miktar 21 bine yükselmiştir. Batı memleketle­ 1 . 12 . 1967 O : 1 rinde ölüm sebebi olarak birinci sırayı kalb has­ talıkları, ikinci sırayı da kanser işgal etmekte­ dir. Kanser 45 - 50 yaş, yani insan ömrünün en verimli çağ'nm hastalığıdır. Bütün bunlar halk sağlığ1 yönünden önemli ve gelişmekte olan memleketimizde gün geçtikçe nasıl bir problem teşkil edeceğini göstermektedir. Kanser tedavisinde başarı, bugünkü imkânlar içerisinde, her şeyden önce bir erken telhis mese­ lesidir. Bu da vatandaşın eğitilmesine, hekimle­ rin bu mevzuda iyi yetiştirilmesine, teşhis ve te­ davi müesseselerinin gerekli malzeme ve teşhizatla takviye edilerek geliştirilmesine bağlıdır. Ancak bu suretle zaman: nda müdahale ile müs­ pet sonuç alınabilir. Halen tedavide geç kalma yüzünden şifa bulması mümkün vakaların yarısı kaybedilmektedir. Meselâ sistemli taramalarla bu çeşit kanserlerin erken yakalanması ve yüzde yüzünün tedavisi mümkün iken geç kalma yü­ zünden bunların yüzde yetmişi kaybedilmekte­ dir. Halen en iyi cerrahi olarak özel tekniklerle kanserin çıkarılmasıdır. Işınlama tedavisi bunun yanında önemli bir yer işgal etmektedir. Bir kısım vakalarda şifa temin edicidir. Bir kısım vakalarda ise cerrahinin büyük bir yardımcısıdır. Bu iş için röntgen ışınları, kobalt, sezyum gibi radyoaktif kaynaklar ve çeşitli radyo izotop maddeler kullanılmaktadır. Üçüncü tedavi şek­ li de ginıiko - terapidir. Bu is için çeiştli stostatil.: maddeler kullanılmalaradır. Arkadaşlarım, kanser savaşı konusunda ta­ sarladığımız ve üzerindo durmakta olduğumuz, çalışmakta olduğumuz hususları da maddeler ha­ linde arz etmek isterim. Kanser savaşı çalışmalarına bir yön veri­ lebilmesi için kanser teşhis, tedavi ve araştır­ masında çalışan otoritelerin katılacağı bir se­ miner tertiplemek. Kanser savaşı ve araştırması konusunda aynı gaye için çalışan tıp fakülteleri ve diğer kuruluşlarla devamlı işbirliği yapmak. Bu konuda çalışan gönüllü teşekküllerin Türkiye çapında geliştirilmesini ve uluslarara­ sı kuruluşlarla işbirliği yapılmasını sağlamak. Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanlığı teşkilâ­ tında kad ameli olarak kanser teşhis, tedavi ve araştırma ünitelerinin kurulmasını ve çalışma­ larını plânlamak. — 290 —