İnterneti Nasıl Kullanalım (2011-2012)

advertisement
Sevgili Velilerimiz;
Çocuklar bilgisayar ve buna bağlı
olarak internet ile doğdukları anda
tanışıyorlar. Onların ilk fotoğraflarını
sosyal paylaşım sitelerine koyuyoruz,
“Hoş geldin” mesajları yazıyoruz,
bazılarının kendi fotoğraflarını içeren
blogları bile oluyor. Buna ek olarak sanal âlemde tohum ekip bitki
yetiştiriyor, ineklerden süt alıyor, spor yapıyor, oyun oynuyoruz. Bu
listeye her gün yeni yeni aktiviteler ekliyoruz. Dolayısıyla hemen her
yaş döneminde ebeveynleri model alan çocuklar, rol modellerinin bu
davranışlarını da öğrenme süreçlerine dâhil ediyorlar. Ancak, oto
kontrol konusunda yetişkinlere oranla daha az yetkin olan kimi çocuk
için bu materyallerin kullanımı bir süre sonra sorun haline gelebiliyor.
Bu yazımımızda internet kullanımının, çocuklar için olumsuz
yönlerinin yanında, alınacak önlemlere, özellikle de anne-babaların
yapabileceklerine değineceğiz.
Her yaş döneminin gelişim basamaklarında gösterdiği özellikler
farklı olduğu gibi bilgisayar, internet ve oyun konsollarını kullanma
davranışları da değişim gösteriyor. Ailelerin bu gelişim dönemlerinin
özellikleri hakkında bilgi sahibi olması ev içi kullanım kurallarını
belirlemelerinde yardımcı olacaktır. Örneğin; internet üzerinden veya
oyun konsolları aracılığı ile oynadıkları bazı oyunlar çocuklara sanal
bir dünya sunuyor. Çocuk bu dünya ile gerçek yaşam arasındaki
çizgiyi henüz algılayamadıysa sıkıntı oluşmaya başlıyor. Bazı
durumlarda gerçek yaşamdan kopma gözlenebildiği gibi, korkular,
kaygılar veya saldırgan davranışlar gelişebiliyor. Bu ayrıma varma
birçok çocukta okul öncesi dönemde tamamlanabildiği gibi bazı
çocuklar bu sürece daha geç girebiliyorlar.
O nedenle bu tarz oyunların kullanımıyla ilgili kesin bir yaş sınırı
koymak yerine çocuğun kendi gelişimini göz önünde bulundurmak
önem taşıyor.
Okul Öncesi Dönem:
Okul öncesi dönemdeki bir çocuğun bilgisayar, internet veya oyun
konsollarını kullanımı oldukça sınırlı olmalı ve iyi bir şekilde
denetlenmelidir. Aksi takdirde gerçek yaşam ile fantezi arasındaki
farkı yakalayamadığı için oyunlardaki kahramanların yaptıkları
davranışları arkadaşları üzerinde denediğine, korkular ve kaygılar
geliştirdiğine rastlayabiliyoruz. Okul öncesi dönem için bu
materyallere ayrılacak zamanın ortalama olarak günlük 15-20
dakikayı aşmaması ve anne babanın gözetiminde olması daha
sağlıklıdır. Bu dönemde, anne ve baba ile oynayacakları kutu
oyunları, evcilik, resim yapma, kesme yapıştırma, hikâye dinleme ve
anlatma, vs. daha çok vakit ayrılması gereken aktivitelerdir.
6 yaş:
İlköğretim hayatına atılan 6 yaş çocuğu bundan böyle bilgisayarı,
interneti tek başına keşfetmek isteyecektir. Artık tam bir okullu
olmuştur, büyümüştür. Arkadaşları ile bilgi alışverişinde bulunur,
yeni oyunlara nasıl ulaşacağını öğrenir. Bu yaş çocuğu otoriteyi çok
fazla sorgulama eğiliminde değildir. O nedenle koyulan kuralları
uygulama konusunda ebeveynlerin pek fazla sıkıntı yaşaması
beklenmez. Henüz okula başlamış ve dolayısıyla artan
sorumluluklarına adaptasyon sürecinde olan, özellikle tam gün okula
giden, 6 yaş çocuğunun günlük bilgisayar kullanım süresinin 30
dakika ile 1 saat arasında olması idealdir.
7-9 yaş:
7 yaş ile 9 yaş arası, bu alana olan ilginin oldukça arttığı bir dönemdir.
Genel olarak bu yaşlardaki çocuklar yasaklanan birçok davranışı
gerçekleştirme eğiliminde olduğundan ailelerin koydukları kuralları
zaman zaman çiğneme eğilimi gösterseler de kontrol edilebilirler.
İnternette gezinmeyi, çeşitli oyunlar oynamayı, e-posta gönderip
almayı başarabilen 7-9 yaş çocuğunun akademik amaçlar dâhil günlük
ortalama bilgisayar kullanımının 1–1,5 saati geçmemesi önerilir. Aksi
takdirde hem akademik hem sosyal yaşam sekteye uğrayabilir.
10-13 yaş:
Ön ergenlik dönemindeki 10-13 yaş çocuğu, bilgisayar, internet ve
oyun konsolları konusunda oldukça fazla bilgiye sahiptir. Bu alandan
her türlü bilgiye sınırsız ulaşım sağlayabileceğinin farkındadır. Bu yaş
döneminde arkadaş ilişkileri eskiye oranla önem kazanır. Arkadaşlık
kurma siteleri ve özellikle anlık ileti en çok kullanılan araçlardır.
Ayrıca, okullar doğru kullanımını teşvik etmek amacı ile internetten
bilgi aramaya yönelik çeşitli projeler, ödevler verirler. Dolayısıyla
internetin eğitici rolü bu dönemde ön plana çıkmaya başlar. Bunlara
ek olarak, 10-13 yaş aralığındaki çocuklar interneti şarkı veya video
indirmek, e-posta göndermek ve sevdikleri ünlüler hakkında araştırma
yapmak için de kullanırlar.
Bu dönemde bu materyallerin kullanımı süre açısından bireysel
farklılık gösterebilir. Çocuk, sosyal ilişkilerinin devamlılığı için uzun
süreler boyu çevrimiçi kalmak isteyebilir. Burada önemli olan aile
bireylerinin hep birlikte üzerinde anlaşacakları aile içi kullanım
kurallarını belirleyerek huzuru sağlayabilmeleridir.
Yukarıda belirtildiği gibi çocukların anne babaların davranışlarını
model aldığını da unutmamak gerekiyor. Nasıl sizin gibi konuşma,
giyinme, yemek yeme davranışları geliştiriyorlarsa aynı şekilde
bilgisayar, internet ve oyun konsollarını kullanma şeklinizi de model
alabiliyorlar. Anne-baba işten gelip bilgisayarın başında yarım kalan
işlerini tamamlamaya çalışıyorlarsa, baba hafta sonu evde arkadaşları
ile sanal futbol turnuvaları düzenliyorsa çocuk da bu davranışları
model alıyor. Bir süre sonra o da vaktini bu aktivitelere yöneltmeye
başlıyor. Zaman zaman hayatın akışı içinde yol almaya çalışırken
işlerimizi tamamlayabilmek, bazen kendimize vakit ayırmak için
bizler de çocukları bu alanlara yöneltebiliyoruz. Oysa bilgisayar
oyunları her zaman yanlış örnek oluşturacak veya çocuğun
gelişimine zarar veren unsurlar içermiyor. Aynı zamanda eğitici,
geliştirici ve yaratıcılığı destekleyen birçok materyali de içinde
barındırıyor. Çocuklara kazanma ve kaybetme duygusunu
deneyimlemelerine izin veriyor.
Yararı ve çekiciliği bu
kadar açık olan internet, aynı
zamanda çocuk yönünden
birtakım olumsuzlukları,
hatta tehlikeleri de
beraberinde getiriyor.
Denetimsiz ve aşırı internet
kullanımının getireceği
olumsuzlukları sıralayalım:
1- Fiziksel Etkiler:
Sürekli ekran başında olan çocuklarda, göz rahatsızlıkları
görülebiliyor. Çocuklar, açık havada daha az kalıyor ve diğer
çocuklarla oyun oynayarak enerjilerini boşaltamıyorlar.
2- Psikolojik Etkiler:
İnternetin çekiciliğine kapılıp, zamanını çoğunlukla bilgisayar
önünde geçiren çocuklarda, zamanla ‘’Internet bağımlılığı’’
(Internet Addiction Disorder) oluşabiliyor.
3- Sosyal Etkiler
Uzun süre internet gezintileri yapan çocuğun arkadaş edinme
sıkıntısı çektiği yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Bu
‘’yalnız’’ çocuklar, giderek toplumla iletişim kurmakta zorlanmakta
olup, topluma karşı olumsuz duygu ve düşünceler beslemeye
başlayabiliyorlar.
4- Tehlikeler
İnternet sayfalarında gezinirken, çocuğun aniden pornografi,
uyuşturucu, çeşitli silahlar, bomba yapımı, kalpazanlık, hırsızlık
yolları içeren sitelerle karşılaşması ve doğal olarak bunları merak
etmesi, dolayısıyla bu sayfaları okuması çok olağan bir durumdur.
Özellikle, her türlü kullanıma, tüm masumiyetiyle açık ve korumasız
olan küçük çocukların, gördükleri ve okudukları karşısında
etkilenmemesi mümkün gözükmüyor.
Bir diğer tehlike, e-posta aracılığıyla kurulan dostluklardır. Sanal bir
dünyada oluşan bu dostlukların, yaşıtları arasında olup olmadığı
bilinmediğinden, bazen kötü kullanıma da aracı olmaktadır. Bunlar,
kötü, kaba söz ve ifadelerden, kötü niyetli tekliflere kadar
değişebilmektedir.
Sohbet odaları da, gene muhatabın gerçek kişiliğinin gizli kalması
halinde, çocuklar için tehlike yaratabilir.
Çocuklarımız oto-kontrol ve neyin yararlı olduğu konusunda yeterli
bilgiye sahip olmadıkları için yukarıda bahsettiğimiz sıkıntılar
oluşabiliyor. Dolayısıyla neyin, ne şekilde, ne süre ile kullanılacağı
ile ilgili doğru yönlendirmeleri yapmayı başarabilirsek çocuklar hem
çağın gerisinde kalmamış, hem eğlenceli vakit geçirmiş hem de
hayattan kopmamış olabilirler. Anne- babaların çocuklarına küçük
yaştan itibaren internet kullanımıyla ilgili bazı kuralları öğretmeleri,
çocuğun kendi sınırlarını belirlemesine yardımcı olacaktır. Bu
kurallar şöyle sıralayabiliriz:
1. Çocuğa hiçbir zaman kimlik
bilgilerini vermemesi
öğretilmelidir. (Ev adresi, tel . no
gibi)
2. Çocuğa açık saçık, tehdit
edici, tahrik edici, kısacası onu
rahatsız edici hiçbir mesaja cevap
vermemesi öğretilmelidir.
3. Çocuk, tanımadığı kişilerden
gelen e-postalarla ilişki
kurmamalıdır. (Özellikle zincirleme
olanlar)
4. Çocuğa, internette okuduğu her şeyin doğru olmadığı
hatırlatılmalıdır.
5. Bilgisayar kullanımı ile ilgili kurallar makul olmalı ve çocukla
beraber belirlenmelidir.
6. İnternette kullanabileceği sitelerle ilgili karşılıklı konuşarak fikir
birliğine varılması, tıpkı TV programlarında olduğu gibi seçici
olmayı öğretecektir.
Kaynakça



N. Tuncer (2000) , ‘’Çocuk ve İnternet Kullanımı’’ Türk
Kütüphaneciliği 24, 2 , 205-212
Cömert, M. Kayıran (2010) , ‘’Çocuk ve Ergenler İnternet
Kullanımı’’ Çocuk Dergisi 10(4): 166-170
http://www.dbe.com.tr/Default.aspx?SectionID=1221(Çocu
klarda Bilgisayar, İnternet Ve Oyun Konsollarının Güvenli
Kullanımı)
Atatürk Mah. Girne Cad. No: 6-6/1 Ataşehir
Tel : 0216 455 07 07 Fax : 0 216 548 18 00
[email protected]
www.yonderkoleji.com
Download