T.B.M.M. B:8 16 .10 .1996 O:1 BAŞKAN-Sayın Baykal, tamamlamanız için 2 dakikanız var. DENİZ BAYKAL (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bakın; Türkiye, bu dışpolitika karşısın­ da çok ciddî sıkıntılar içine sürüklenmeye başlamıştır. Türkiye, dünyadan hızla kopuyor. Basında feryatları görüyoruz "dünyadan kopuyor, Türkiye'nin kazanımlan elinden hızla çıkıyor..." Türkiye, Refah Partisinin yönlendirdiği bu açılımla İslam dünyasında yeni kazanımlar da elde edemiyor. İslam dünyasında da Türkiye, marjinalleşmeye başlıyor. MUSA OKÇU (Batman) - Sayenizde... DENİZ BAYKAL (Devamla) - Mısır Hükümetinin yeraltı muhalefetini muhatap olarak alıp Ankara'da ve hatta, resmî ziyaret olmasa da, gittiğiniz Kahire'de onların muhalefetiyle böyle te­ maslar yaparsanız, o temaslar, sizi, Mısır Hükümeti karşısında yabancılaştırır. Mısır'la sıkıntıya girmeye başlâmışızdır, Tunus'la o sıkıntıya girmeye başlamışızdır; bir anlamda, Refah Partisi, Tür­ kiye Cumhuriyetini Müslüman dünyasındaki yeraltı hareketleri, terörist gruplarla düşen kalkan marjinal bir İslamî etkinlik noktasına doğru çekmektedir.(CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkış­ lar) HÜSAMETTİN KORKUTATA (Bingöl) - İftira, iftira... DENİZ BAYKAL (Devamla) - Çok ciddî bir sorumluluğu vardır. Bunun karşılığında elde edilmiş hiçbir şey yoktur. Bakın, orada, Kafkasya ve Orta Asya'daki Türk cumhuriyetleri Türkiye ile yakın ilişkiye en sıcak cevabı vermeye hazır durumda beklerken, onlar kendi başına terk edilmiştir. O ilişkiden, Tür­ kiye'nin de, onların da, dünyanın da, bölgenin de kazanacağı çok şey var; bırakılmıştır. Türkiye'nin dışpolitikası ciddî sıkıntılarla karşı karşıya gelmeye başlamıştır. Gazetelerde görüyoruz; artık, Dışişleri Bakanlığındaki büyükelçiler tepki gösterme noktasına gelmişlerdir. Şunun bilinmesini isterim; bu büyükelçilerin tepkisinin altında, Dışişleri Bakanlığı­ nın, Dışişleri Bakanının gereken tepkiyi gösterememesi, olup bittiler karşısında ağırlığını koyama­ mış olması yatıyor. Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin dışpolitika yararlarını kollamakta etkisiz kalınca, şikâyet etme görevi de, Türkiye'nin bürokratlarına, teknokratlarına, büyükelçilerine düşüyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Baykal, konuşmanızı tamamlanız için eksüre veriyorum; buyurun. DENİZ BAYKAL (Devamla) - Bu, hepimiz için hüzün verici bir manzaradır. Kurumlar çö­ zülmeye başlamıştır; anlayışlar birbirine ters düşmeye başlamıştır; Türkiye, diplomasi tarihimizin en sıkıntılı dönemlerinden birisinin içine girmiştir. Türkiye, sanki bir askerî darbe yaşamış gibi, dünyada tecrit edilir hale gelmeye başlamıştır. Güney Afrika kendisini toparladı, dünya içindeki saygın yerini aldı; şimdi, Türkiye, Refah Partisinin ve bu Koalisyonun sayesinde, Güney Afrika'nın yerini almaya dönük bir ülke haline doğru sürükleniyor. Buna izin vermemek, Türkiye Büyük Mil­ let Meclisinin görevidir, başta bu Koalisyonu oluşturan siyasî partinin görevidir. Çare yok, kriz is­ temiyoruz, ne olacağını bilemiyoruz, önümüzü göremiyoruz laflarıyla, Türkiye'nin tarihsel doğrul­ tusu, ulusal yararlan tehlikeye atılamaz, tehlikeye atmanın çok ağır vebali vardır. Bu genel görüş­ melerimiz, umarım, Doğru Yol Partisine ve Türkiye Büyük Millet Meclisine bu vebali anlatmakta bir yarar sağlayacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bu gensoru müzakerelerinin sonucunda, biz, gensoruyu destekleyeceğiz, açılmasını isteyeceğiz ve ondan sonrası dönemde de, iyi niyetle, Türkiye'nin so­ runlarını çözecek bir oluşumun ortaya çıkmasını izleyeceğiz. Bu duygularla, Türkiye Büyük Millet Meclisini saygıyla selamlıyorum; hepinize teşekkür edi­ yorum. (CHP sıralarından alkışlar) - 8 1 -