Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 25 Ocak 2010

advertisement
EKONOMĠ BÜLTENĠ 111
31 Mayıs 2012
Nisan Ayında DıĢ Ticaret Dengelenmesi Devam Etti. MB, Sıkı Para Politikasını
Sürdürüyor…
Dış Ticaret Açığı (mia dolar)
100
Dolar/TL
1.90
90
1.80
80
1.70
70
60
1.60
50
1.50
40
*12 aylık hareketli ortalama
Nis 12
Eki 11
Oca 12
Nis 11
Tem 11
Eki 10
Oca 11
Nis 10
Tem 10
Eki 09
Oca 10
Nis 09
1.40
Tem 09
30
Kaynak: TÜİK , TCMB
Nis 12
Eki 11
Oca 12
Nis 11
Tem 11
Oca 11
Eki 10
Nis 10
Tem 10
Eki 09
Oca 10
DıĢ Ticaret Açığı 99.1 milyar dolar ile Tarihi
Rekor Düzeyin %7 Altına Geriledi.
DIġ TĠCARET AÇIĞI-DOLAR (12A HO)*
110
Tem 09
Nis 09
TÜİK tarafından açıklanan dış ticaret verilerine göre;
ĠHRACAT/ĠTHALAT ORANI (%) (12A HO)*
2012 yılı Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre
ihracat %6.8 artarak 12.67 milyar dolar, ithalat ise %8
75
azalarak 19.27 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Aynı
73
dönemde dış ticaret açığı ise %27.34 azalarak 6.59
71
milyar dolara geriledi. Nisan ayında ihracatın ithalatı
69
karşılama oranı %65.76 ile son 10 yıllık ortalama olan
67
%65 düzeyinin hemen üzerindedir. 2012 yılı Ocak65
Nisan döneminde ise önceki yılın aynı dönemine göre
63
ihracat %11.5 artarak 48 milyar dolara yükselirken,
61
ithalat ise yaklaşık %4 azalarak 74 milyar dolara
59
geriledi. Bu dönemde karşılama oranı 9 puan artarak
57
%65’lere yükseldi. Son 12 aylık dönemde bir önceki
55
döneme göre ihracat %14.67 artarak 139.7 milyar
dolara, ithalat ise %14.17 büyüyerek 238.78 milyar
dolara yükseldi. Aynı dönemlerde kümülatif dış ticaret
Kaynak: TÜİK *12 aylık hareketli ortalama
açığı %13.5 artarak 99.1 milyar dolara yükselirken,
ihracatın ithalatı karşılama oranı ise %58 ile önceki yılın aynı dönemindeki seviyesini yakaladı. Dış
ticaret dengesindeki iyileşme trendinin giderek güçlendiği gözlenirken, bu oranın uzun vadeli ortalama
olan %65’lere yaklaşması da olası gözükmektedir. Söz konusu talep dengelenmesinde, “küresel
ekonomik yavaşlama” MB’nin sıkı para politikası uygulamaları ve “kur baskısı” en önemli faktörleri
oluşturmaya devam etmektedir. MB’nin son PPK toplantısında; politika faizi değiştirilmezken, döviz
cinsinden zorunlu karşılık oranında indirime gidilmiştir. MB’sı böylece enflasyon hedeflemesi
bağlamında sıkı para politikasını sürdürürken, diğer yandan kurdaki oynaklığı kontrol altında tutmaya
çalışmaktadır. MB’nin ısrarlı sıkı politikaları mevcut iç ve dış talep dengelenmesinin devam etmesini
sağlayabilecektir.
Dış ticaret açığı, Nisan ayında önceki yılın aynı
ayına göre %27.34 azalarak 6.59 milyar dolara
gerilerken, son 12 aylık dönemde ise bir önceki
döneme göre %13.5 artarak 99.1 milyar dolara
yükselmiştir. 12 aylık dönemler itibariyle kümülatif
dış ticaret açığı verileri incelendiğinde; son 20 yılın
rekor değerinin 106.7 milyar dolar ile Ekim 2011’de
görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu tarihten itibaren ivme
kaybı yaşayan dış ticaret açığı, Nisan ayında rekor
seviyenin %7 altına gerilemiş bulunmaktadır. Dolar
kurundaki son 12 aylık ortalama değerlerde ise artış
trendi devam etmekte, MB’nin aldığı önlemlerin ise
sadece artış hızını hafiflettiği gözlenmektedir.
Mevcut görünümün sürmesi halinde dış ticaret
açığının yılsonunda 90 milyar doların altına
gerilemesi beklenebilir.
Okan Üniversitesi Finansal Riskleri Araştırma ve Uygulama Merkezi
Tuzla Kampüsü Tuzla / İstanbul Tel: 0 216 677 1630/1996
www.okfram.okan.edu.tr, [email protected]
AB Pazarının Ġhracattaki Payı %37.6’ya
geriledi.
Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler
arasında, 2012 yılının Nisan ayında önceki
yılın aynı ayına göre en hızlı ihracat artışı 4
kat ile İran’a gerçekleşirken, bunu 2.5 kat ile
Libya ve %47’lik artışla Suudi Arabistan
izlemektedir. İhracatın azaldığı ülkeler ise
%35 ile İtalya, %30 ile Hollanda ve %23 ile
Fransa’dır. Nisan ayında AB ülkelerinden
yapılan ihracatın toplam ihracat içindeki payı
%37.6 seviyesine gerilemiştir. Bu oran 2011
yılının
Nisan
ayında
%48.9
olarak
gerçekleşmişti. En çok ithalat yapılan ülkelere
bakıldığında ise; ithalatın en hızlı arttığı
ülkeler %31 ile İran ve %24 ile Rusya’dır.
Almanya, Çin ve Fransa’dan yapılan ithalattaki azalma da dikkat çekicidir.
AB Borç Krizi, Asya’dan sonra ABD’yi de Pençesine Alabilir…
Kritik bölgelerdeki gelişmeler, kredi derecelendirme kuruluşları tarafından değerlenmeye devam
etmektedir. Son olarak, Fitch, Japonya’nın kredi notunu düşürdü. Japonya ekonomisinde varlık alım
programının genişletmesinin kredi derecelendirme kuruluşları bakımından resesyon için etkili bir
çözüm olarak görülmediği anlaşılmaktadır. AB bölgesindeki ekonomik yavaşlamanın Uzakdoğu
ülkelerine de yansıması, ABD ekonomisinin geleceğine ilişkin kaygıları da artırmaktadır. Nitekim, ABD
ekonomisi ile ilgili açıklanan veriler bu görüşü destekler niteliktedir. Yunanistan’da yenilenecek olan
seçimlerin ardından hükümetin kurularak borç krizinin çözümüne ilişkin adımların atılmaya başlanması
ise en azında daha kötümser olmamak için bir umut oluşturabilir. Ancak, Yunanistan’ın ve ardından
benzer sorunlu ülkelerin Euro’da kalıp kalmayacağına ilişkin tartışmalar endişeleri tırmandırmaya
devam etmektedir.
OKFRAM olarak, MB’nin enflasyon hedeflemesini ön planda tutan sıkı para politikası uygulamaları,
küresel ekonomik yavaşlamanın yayılmaya başlaması ve buna bağlı olarak döviz kurlarındaki
oynaklık; iç ve dış talepte yaşanan dengelenmenin devam etmesini sağlayacaktır. Türkiye, AB ve
Asya pazarlarıyla sahip olduğu yüksek korelasyon sebebiyle küresel ticaretteki yavaşlamadan
etkilenebilecektir. Burada, Türkiye’nin yeni pazar geliştirme çalışmalarını sürdürmesi önem
kazanmaktadır.
Okan Üniversitesi Finansal Riskleri Araştırma ve Uygulama Merkezi
Tuzla Kampüsü Tuzla / İstanbul Tel: 0 216 677 1630/1996
www.okfram.okan.edu.tr, [email protected]
Download