! M. Meclisi B : 76 nm bir araya gelmeleri kolayca vâki olduğu hal­ de, ve o arkadaşımızın yalnız siyasi propaganda için gezdiği ve konuştuğu açık olduğu halde, bunun menine gitmeyip de, bunun hilâfına di­ ğer bir parti mensubu aynı şartlarla millet hu­ zuruna çıkmak istediği zaman bunu idare âmir­ leri men etme durumunda kalıyorlar... Ama; bana öyle geliyor k i ; bir Vekil arkadaşımızın sırf parti propagandası yapmak için yer yer do­ laşması ve orada tezahüratla karşılanması hoş­ nutsuzluk yaratmakta ve muhaliflerimize cesa­ ret vermektedir.) demiş ve Basın Kanununda mevcut ağır hükümleri söz konusu ederek (Bu kadar müeyyide varken, hürriyet gibi bütün dünyanın üstünde birleştiği ve insan haklarının en üstün bir vasıf tanıdığı bir hak olarak hür­ riyeti tahdit edecek bir şeye gitmemek lâzımdır. Burada bizim de kusurlarımız olmuştur. Birçok meseleleri cevaplandırmakta şu veya bu vesile­ lerle taallül gösterdik. Bu taallüllerin bugün ağır ve fena akislerini bu hâdiseler bize göste­ riyor. Biz, bu Meclis sakafmm dışında bunların görüşülmesi imkânını vermemek için, bütün me­ selelerin Parlömanter bir münazara adabı için­ de burada serbest, serbest görüşülmesine imkân vermekliğirniz lâzımdır.... Eğer nefsimize güve­ nimiz varsa bunların sorularına ve gensoruları­ na fırsat ve müsaade vermeliyiz... Bütün mese­ leleri burada halletmek en demokratik bir yol­ dur... Maalesef vaziyet o mertebeye gelmiştir ki; vekillerimiz kıymetli zamanlarını propaganda için şuraya, buraya koşmaktadır... Bizim mem­ leketimizde baş, vazife yaşında olmadıkça etra­ fındakiler de vazifeyi ihmal eder.) dediği tesbit edilmiştir. Yukarıya aynen çıkarılan konuşmalardan zihniyet ve tutumu açıkça anlaşılan sanık Mec­ lis Tahkikat Encümeni teşkili karariyle Salâhi­ yet Kanununa oy vermemiş ve teşriî murakabe görevini gereği gibi yapmıya çalışmış ve 28 lik takrire de imza koymamış olması göz önünde tu­ tularak isnadolunan suçtan sorumlu olmadığı sonucuna varılmıştır. 121. — Nurullah İhsan Tolon : 1954 ten. beri milletvekili bulunan bu sanık, Kırşehir'in kaza haline getirilmesi, Seçim ve Emekli Sandığı kanunlariyle İçtüzük tadillerine oy vermiştir. 8 . 4 . 1966 0 : 1 Anayasayı ihlâl mevzuunda girişilen teşeb­ büsler karşısında teşrii murakabe vazifesini yap­ tığı tesbit edilmemiştir. İsnadolunan suçun fer'i failidir. Müdafaasında ileri sürdüğü hususlar bu jbakımdan cezai mesuliyetini kaldıracak mahiyette değildir. 122. — Hilâl Ulman : 1957 devresi Milletvekilidir. Salâhiyet Ka­ nunu ile İçtüzük tadilâtına oy vermiştir. Fler'i fail durumundadır. 25 . 2 . 1960 tarihinde Ma­ arif bütçesinin Büyük Millet Meclisinde müza­ keresi sırasında (Zaibıt ceridesi sayfa: 577) (Demokrasi fikre saygı, hüsnüniyet, medeni cesaret, mertlik ve karşılıklı itimat rejimidir. Feragat ve fedakârlıkla samimiyet sayesinde yaşar; demogoji ile ölür. Bu rejimi, yetişecek nesle intikal ettirebilmek, onları asırlarca; ar­ zuladığımız demokratik bir terbiye ve ahlâk sistemi üzerinde yetiştirebilmek için maarif; dâ­ valarımızı da bitaraf bir gözle tetkik etmek ıçok yerinde olacaktır... Kusurlarımız yoktur diye­ meyiz, elbette olacaktır. Ama, munsıf ve yol gösterici ve yapıcı tenkidlerinizden faydalana­ rak münevver insanların olgunluğu içinde me­ selelerimizi daha parlak yollara götürmek eli­ nizdedir.) tarzındaki konuşması, lehinde hafif­ letici sebep sayılmıştır. Sanık ve müdafilerinin diğer hususlara iliy­ ken savunmaları cezai mesuliyetini tamamen kaldıracak mahiyette değildir. 123. — Nurettin Fuat Alpkartal : 1954 ve 1957 devreleri Milletvekilidir. Ken­ di teşrii devrelerinde çıkan ve Anayasayı ih­ lâl eder mahiyette oldukları tesbit edilen ka­ nun ve kararların hepsine oy vermiştir. Tfcşrii murakabe vazifesini gereği gibi ifa etmemiştir. İsnadolunan suçun fer'i failidir. Kendisinin ve müdafiinin savunmalarında ileri sürdükleri hususlar sabit olan hukukî ne­ ticeyi değiştirecek ve cezai mesuliyetini kaldı­ racak mahiyette değildir. 124. — Halim Alyot : 1957 devresi Milletvekilidir. Teşrii mürjakabe mevzuunda müspet bir çalışması mevcut de-