islam`ın insan`a bakışı 19

advertisement
TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ
13 Şubat 2015
İSLAM’IN İNSANA BAKIŞI
Değerli Mü’minler!
Yüce Allah, hiçbir varlıkta bulunmayan
özellik ve yetenekleri, bir lütuf olarak
insanoğluna vermiştir. Ayrıca varlıkların bir
çoğu, yine onun hizmetine sunulmuştur. Yüce
Rabbimiz, bu kadar nimet ve imkan verdiği
insandan, iman, ibadet ve şükür istemektedir.
İnsanın şerefi, Yüce Rabbini tanıyıp iman
etmesine,
değeri
de
Allah’a
ibadette
bulunmasına ve güzel ahlaka sahip olmasına
bağlıdır. Çünkü insanların Allah katında en
değerli ve en üstün olanlarını, Kur'ân-ı Kerim
şöyle açıklamaktadır: “Ey insanlar! Doğrusu
biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve
birbirinizle
tanışmanız için sizi
kavimlere
ve
kabilelere
ayırdık.
Muhakkak ki Allah
katında en değerli ve
en üstün olanınız,
ondan
en
çok
korkanınızdır.
Şüphesiz Allah (her
şeyi) bilir, (ve her
şeyden)
haberdardır.”1
Demek ki insanlar Hz. Adem ile Havva’dan
çoğalmaları itibariyle eşittirler. Bu açıdan
soylarıyla övünmeleri yersizdir. Çünkü gerçek
üstünlük takvâ üstünlüğüdür. Öyle ise İslam
dini, insanların rengine, diline, ırkına, kavmine,
kabilesine, zenginliğine, makam ve mevkiine
bakmaz, onların davranışlarına ve amellerine
bakar ve ona göre değerlendirir. Ayette şöyle
buyurulmaktadır: “(Resûlüm) Deki: (Kulluk
ve) yalvarmanız olmasa Rabbim size ne
diye değer versin?”2
Sevgili
Peygamberimiz,
bir
hadis-i
şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Allah sizin
amellerinize ve kalplerinize bakar” 3 . İnsanın
değeri, Allah’a imanın bir tezâhürü olan
ibadetleri, güzel ahlakı ve hayırlı işleriyle
ölçülür. Bunu ölçüp değerlendirecek olan da,
yalnız Allah’tır.
İslam dini, insanları hor görmeyi, alaya
almayı, lakap takmayı, gıybet etmeyi, yalan
söylemeyi ve onları küçük düşürücü tüm
davranışları yasaklamıştır. Hucurat Sûresi’nin
11. ayeti bunu şöyle açıklamaktadır: “Ey
Mü’minler! Bir topluluk diğer bir
topluluğu alaya almasın. Belki de onlar
kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da
kadınları alaya almasınlar. Belki onlar
(alaya
alınanlar)
kendilerinden
daha
iyidirler.
Kendi
kendinizi ayıplamayın,
birbirinizi
kötü
lakaplarla çağırmayın.
İmandan
sonra
fasıklık ne kötü bir
isimdir! Kim tevbe
etmezse işte onlar
zalimlerdir.”4
Değerli Mü’minler!
Yüce dinimizin bu emirlerini dinledikten
sonra artık insanları beldelerine, bölgelerine,
renklerine, kavim ve kabilelerine, daha açıkçası;
kökenlerine göre değerlendirmeye hakkımız
yoktur. Kaldı ki, Cenab-ı Hak Peygamberimize
hitaben: “(Ey Muhammed!) Öğüt ver.
Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların
üzerinde bir zorba değilsin”5 buyurmaktadır.
Demek ki, herkes kendi hesabını bizzat Allah’a
verecektir.
Hutbemi İsra Sûresi’nin 84. ayetinin
mealiyle bitiriyorum.
“Deki: Herkes kendi mizaç ve
meşrebine göre iş yapar. Bu durumda
suretlerinize ve mallarınıza bakmaz. Sizin
3
1
Hucurat, 49/13.
2
Furkan, 25/77.
Müslim, Birr, 33.
Hucurat, 49/11.
5
Gâşiye, 88/22.
4
TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ
13 Şubat 2015
İSLAM’IN İNSANA BAKIŞI
kimin doğru bir yol tuttuğunu en iyi bilen
Rabbiniz’dir.”6
6
İsrâ, 17/84.
Download