YETiŞKİNLİK DÖNEMİ EGİTİMİ ve PROBLEMLERİ Tas. No: İstanbul2006 ENSAR NEŞRİYAT Ticaret Anonim Şirketi © Tebliğierin muhteva ve dil bakınundan sorumluluklan tebliğ sahibine, telifhaklan İSAV' a eserin her türlü basım hakkı anlaşmalı olarak Ensar Neşriyat' a aittir Tarbşmalı İimi Toplantılar Dizisi: 47 ISBN : 975-6794-74-7 KitabınAdı Yetişkinlik Dönemi Eğitimi ve Problemleri Editör Prof. Dr. M. Faruk Bayraktar Yayın Öncesi Hazırlık . Dr. İsmail KURT Seyit Ali TÜZ Dizgi- Mizanpaj Ensar Kapak Düzeni Erhan AKÇAOGLU Baskı Kahraman ı. Basım Kasım2006 İsterne Adresi Ensar Neşriyat Tic. A.Ş. Süleymaniye Cad. No: 13 Süleymaniye 1İstanbul Tel : (0212) 513 43 41 Faks : (0212) 522 46 02 www.ensarnesriyat.com.tr ensar®ensainesriyatcom.tr BİR YETiŞKİN EGİTİM KURUMU OLARAK SUFFA Prof. Dr. Ali AKYÜZ Marmara Üniv. ilahiyat Fak. A. TARİHÇE ve GERÇEK ·Suffa; kelime itibariyle u saffe-yesiffii-saffen" den türetilmiş, u zulle" kalı­ bında; gölgel ik, yüksekçe yer, sed, seki, eyvaıı, sofa" anlamında mescid-i nebevi ye bitişik özel bir yerin adıdır. Kıblenin değişmesinden önceki zaman diliminde mescid-i nebevinin güneyinde iken, kıblenin değişmesinden sonra ise kuzeyindeki son cemaat mahalline taşınmıştır. Uzak beldelerden Medine'ye hicret etmiş muhacir Müslümanlara (adyafu'l-İslam! İslanı'm-Miisliimanlarıız misafirlerı) ve muhterem sahabelere barırup konakladıkları bu yere nispetle ehl-i Su!fa, ashab-ı Suffa" denmiş ve bu anonim isimle arulagelınişlerdir.' ll ll Ashab-ı Suffa'yı ifade etmek üzere kaynaklarda daha çok; "es-Sıiffa", "ehl-i Suffa", "ashab-ı suffa" veya Suffatü'l-mühaciriıı" 2 kelimeleri k~ll~_lrnal<.­ . ; ta dır: Nadir de olsa sözlük anlamıyla başka mekan/yerlere ·nlspe.t .ed.U~r~~/ .. _... . "sıiffatü'n-nisi:l'3 (peygamberin hanımları veya diğer sahabe ha!urtılann,_za-:. 11 ' ' İbn Manzur, Lisa11ıı'l-Arab, IX, 195; Ketta.ı-ıi, Hz. Peygamberili Yönetimi, (frc. Ahmet Özel), II, 228; Ahmed Nairn-Kamil Miras, Tecrid-i Sari/ı, II, 544, VII, 46; Elmalılı Harndi Yazır, Hak Dini, H, 940-941; M. Tayyib Okiç, Hadis Meseleleri, s. 45-46. Eb ii Davııd, Alımed huruf, hd. no. 3489. b. Hanbel, IV, 128. YETiŞKİNLİK DÖNEMİ EGİTİMİ ve PROBLEMLERİ 24 man zaman mescid-i nebevide toplandığı yer) veya "suffatii'l-mescid" 4 (nıes­ cid-i haramın iç bölgesi) şeklinde kullanıldığı da olmuştur. 1. Suffa'nın Teşekkülü İslam'ın aydınlanma çağının, ilim-irfan medeniyetinin sembol kurumu olan Suffa, sosyo-politik, sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik ve psiko-sosyal yönleriyle genç İslam medeniyetinin en fonksiyonel birimi olmuştur. Bünyesinde taşıdığı teori ve pratik zenginliğiyle aydınlanma, yardımlaşma, sosyalleşme adına pekçok meseleye referans olabilecek nitelikteki bu güzide müessese, hocalan, göçmen talebeleri, binası, eğitim-öğretiminin nicelik ve niteliğiyle hicret sonrasının olağanüstü şartlarında teşekkül etmiştir. Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden sonra önemli mimari İcraatla­ biri olan mescid-i nebevinin inşası ve onun çevresinde teşekkül eden bölümleri bize ilim-irfan faaliyetlerininiçiçeliğini fısıldamaktadır. Ayrıca bu müessesenin inşa tarzı ve muhtevası, ilk ilahi emr-i hi tabi olan; rından • Yaratan Rabbinin adıyla • • • Oku! O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı . Oku! • İnsana bilmediklerini belleten, • Kalemle yazmayı öğreten Rabbin, • En büyük kerem sahibidir.5 ayetlerinin, Hz. Peygamber tarafından sa. dece fe~di nitelikli değil aynı zamanda kurumsal nitelikli anlaşıldığının en önemli tarihi belgesidir. Bu tavrıyla Obir taraftan öncülük ve örneklik ettiği medeniyetin muhtevasını tespit ederken diğer taraftan bilgi ve bilgeliğin, ilim ve irfanın yan yana olduğunu tescil etmekte ve bu yapının teşekkülünde ilk harcı bizzat kendi elleriyle koyarak ifade edilen anlayış ve tavn pekiştir- . mektedir. Ayrıca bu tasarruf, kendi evrensel nübüvvet sürecinde bilginin önem ve öncülüğünü de mucizevi bir şekilde bilfiil göstermektedir. 6 4 Muı•atta, 5 02 Alak, 96/ 01-05. hac, 161. Bkz. Akyüz Ali, Yaşayaıı Kur'ii11 Hazreti Peygmnber, s. 45-51. BİR YETiŞKİN EGİTİM KpRUMU OLARAK SlJFFA 25 Vakıa, İslam toplumları Hz. Peygamber'in bu örnekliğine uygun davrandıkları; ilim-irfarun öncülüğüne önem verdikleri zamanlarda devirlerinin en parlak medeniyetleri olmuşlar ve örnek teşkil etmişlerdir. 2. . Suffa'nın Mekanı Hz. Peygamber Medine'ye hicretinin ilk günlerinde öncelikle -bugünkü nıescid-i ııebeviııin temellerini atarak- bilfiil kendisinin de inşaatında çalıştığı ve marulerin söy1enerek 7 mutluluk ve bayram havası içinde· sürdürülen bir mescidin inşasıyla işe başlamıştır. Bu ilk mescid, aynı zamanda Hz. Peygamber'in eş ve çocuklarının ikamet ettiği daireleri, devlet hazinesini (Meşrebe), yabancı heyet ve elçilerin kabul edildiği toplantı salonunu (Üstuvanetu 'lvüfud) ve ilk eğitim-öğretim müessesi olan SUFFA'yı içeriyordu.s Hicretin ilk aylarında Kudüs'e doğru olan kıblenin hicretten 17 ay kadar sonra Kabe'ye müteveccihen değiştirilmesi neticesinde, Suffa'nın mekanı da daha önce bulunduğu mescidin giriş. kısmından yani güneyden kuzeye taşınmış tır. 9 Bugünkü cami ve mescid mimari geleneğinde son cemaat mahalli diye tabir olunan mekan, İslam'ın ilk yıllarında gündüzleri eğitim-öğretim, geceleri de yersiz yurtsuz Müslümanların ve değişik vesilelerle gelen rnisafirlerin ağırlanması için kullanılan çok amaçlı bir mekan idi. ıo Bazı kaynaklar mescid-i nebevinin bütün müştemilatıyla birlikte takriben 50x50=2500 m 2 eşit kare biçiminde bir yapı olduğunu tespit etmektedir. 11 7 Bulıfirl, menakıb, (bab hicretu'n-nebi) hd. No: 3616; j;jl.ij ~ ~ ılı "?- J~ "1 :.ı~, ılı ô:J;~Ij jı.:.:Jl.;ı ;,.;.:,!! ô~'JI f.-l ;..ı..ıı ~! ~~ ;J)!j Yüklenip taşıdığımız şu balçıktan düziilmüş Tıanı kerpiç yükü Jıayber (in Jıunııa ve üzüm malisıılle­ rinin nefisJ Jıaıııulesinden dalıa hayırlıdır ve daha tenıizdir. O da; Şüphesiz ki hayır ve meııfaat alıiret ecrü sevabıdır. Allah'ım! Sen Eıısara ve Mıtlıacir/ere merhamet buyurur. Bkz. Kamil Miras, Tecrid-i Sari/ı, X. 108. Hamidullah, Muhammed, İslam Peygamberi, (Tre. Salih Tuğ), II, 768; İbn Kuteybe, el-Maarif, (tre. Hasan EGE) s. 401. Hamidullah, Muhammed, İsitim Peıjgamberi, I, 179; Il, 768, 826-827, 1056. Aynı eser, II, 827-828. 1C Aynı eser, II, 769. 11 Aynı eser, II, 1058. YETiŞKİNLİK DÖNEMİ EGİTİMİ ve PROBLEMLERİ 3. suffa'nın Sakinleri: Kimlikleri, Sayılan, Yaş ve Karakter Özellikleri Bir şahsın suffa ehlinden olduğu bazen kendi _beyanı ile bazen ifadesiyle bazen de istidlalen öğrenilmektedir. başkala­ nnın Ashab-ı Suffa'nın sqyılan hakkında çok farklı tespitler yapılmakta ve sayılannın 30, 40, 70 ile 400 arasında, hatta bazen 90012 olduğuna dair birbirinden çok farklı ve abarhlı sayılar zikredilmektedir. 13 Bu farklılığın sebebi muhtemelen Hz. Peygamber'in eğitim ve öğretim faaliyetlerini umumiyetle . Suffa' da sürdürmüş olmasından İstidialen bu faaliyete iştirak eden herkesi Suffa'ya nispet etmekle yakından ilişkilidir. Yoksa Suffa ashabından olduğu ifade edilen herkesin oraya nispetini açıkça ifade eden belgelere sahip oluncluğundan değildir. Sayısal farklılıkların sebebi bu olsa gerektir. Umumiyetle muhadr Müslümanlardan müteşekkil bu grup içinde Ebu Eyyub el-Ensari, Suffa'nın önemli hocalarından Ubade b. es-Saınit ve Abdullah b. Amr b. Haram gibi Ensar' dan da pekçok Medine'li sahabe vardı. 14 Aynca Ebu Hüreyre, Vasile b. el-Eska', Ebu Said el-Hudr!, Kays b. Tıhfe, Bilal el-Habeş1, Ebu Zerr el-Gıfar!, Selman-ı Faris1, Huzeyfe b. el-Yeman, Ukbe b. Amir, Suheyb er-Rumi gibi kıymetli simalar da Suffa' da yetişen sahabelerdendi. Fakir, kimsesiz fakat duyarlı kişiler olan Suffa ashabı, hizmet ehli, ilim ve ibadetle meşgul, cihat arzulan çok yüksek insanlardı. Belki de hiç bir dünya malına sahip olmayan bu insanlarm kendilerini müdafaa edecek çok özellikli ve kaliteli ok ve yaylan vardı. 15 Her yaştan insan mevcuttu. Yüksek karakter sahibi ve zahit olmakla beraber içlerinden küçücük dünya malına tamahı ol~ar da çıkıyordu. 1 6 12 Ke tt~; l{i:: .Piyg~beriıı Yönetimi, (frc. Ahmet Öte!), II, 234. 13 İbn Sa'd, et-Tabalmtıı'l-kıtbra, I, 123-124; Kamil Miras, Tecrid-i Sari/ı, II, 544; Hamidullah, Muhammed; İsitim Peygamberi, II, 769; Baktır Mustafa, Aslıabz Suffa, s. 47 14 Ehl-i suffenin isimlerine dair uzun bir liste için bkz. Mustafa Ebu Nuaym, Hilyetu'l-eı•liya, I, 337; II, 34. 15 Kamil Miras, Tecrid-i Sari/ı, VII, 48. lo Elmalılı Harndi Yazır, Hak Dini, II, 940; Alımed b. Hanbel, I, 101, 137, 138, 416, 421, 457; V, 252, 253; Kettani, Hz. Peygamberin Yönetimi, (Tre. Ahmet Özel), II, 232-233. Baktır, Sııffa As/ıabz, 51-225; BİR YETiŞKİN EGİTİM KURUMU OLARAK SUFFA 27 4. Ehl-i Suffa'nın Fazileti, Barınması, İaşe ve İbatesi İslam'ın ilk eğitim-öğretim müessesinin, merhum Muhammed Hami- dullah'ın deyimiyle ilk İslam üniversitesinin17 gönüllü talebelen olan Suffa ehlinin gayret ve mazhar olmuştur. çabaları, Yüce Allah'ın ve Hz. Peygamber'in övgüsüne Hz. Peygamber bizzat kendisinin de geçimini deruhte ettiği bu adanmış insanlan çoğu kez taktir etmiş ve onlann isteklerini kendi yakınlarının arzu ve isteklerine tercih etmiştir. Bunu bir görev ve sorumluluk bilinciyle diğer sahabelere de takdim etmiş ve onlarla ilgili övgü dolu sözler sarf etmiştir. Kur'an-ı Kerim' de kendini ilim ve hizmete çin ,şöyle buyurulmakta: adamış bu seçkin topluluk i- " (Yapacağınız lıayırlar,) kendilerini Allah yolıma adamış, bu sebeple yen;üzüizde kazanç için dolaşanzayan fakirler için olsun. Bilmeı;en kimseler, iffetlerinden dolayı onları zengin zamıeder. Sen onları simalarmdan taııırsın. Çiinkü onlar yüzsüzlük ederek istemezler. Yaptığınız her hayrı muhakkak Allalı bilir"18 demek suretiyle diğer ashabın maddi-manevi yardımı talep edilmekle bu kolektif çabanın taraflarına onların da sorumluluklan hahrlahlmaktadır. Mescid-i nebevinin sofasında ikamet eden bu muhacir fakir sahabeler, gündüzün hem kendi ihtiyaçları hem de mescidin su ihtiyaanı gidermek için elden geldiğince çaba sarf ederler; su taşırlar, odun toplar satarlar ve Suffa'da yaşayanlar için yiyecek sahn alırlardı. 19 Buna ek olarak varlıklı sahabelerin desteğiyle günlük ihtiyaçlan karşılanırdı ki bu olayın detaylan yani yardım esnasında, kalitesiz, kıymetsiz, değe;siz malları tasadduk etmek, sadece ve münhasıran ihtiyaç sahibi Mii~liİtl\Ci.waı:9 yardım. edip ihtiyaç sahibi gayr-i müslim akrabalan y-q.rdimsız):Hr~!< .gi.bF0 bazı olumsuzluklar Kur'an'ın buyruğuna ve sebeb-i nüzule konu t~şkil etmiştir. Şöyle ki; "Ey i- 17 Hamidullah, Muhammed, İsitim Peygamberi, I, 179; Il, 768. ıs Bakara, 273. 19 Kettani, Hz. Peygamberin Yönetimi, (Tre. Ahmet Özel), Il, 231; 20 Elmalı!ı Harndi Yazır, Hak Dini, II, 937-938 YETiŞKİNLİK DÖNEMİ EGİTh\1İ ve PROBLEMLERİ 28 man edenler! Kazandıklarmızuı iyilerinden ve nzık olarak -yerden size çıkar­ dıklanmızdaıı hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yıınımadan alanıayacağı­ mz kötii malı, hayır diye vermeye kalkışnıaym. BiZiniz ki Allalı zengindir, övgüye layıktır. "21 "(Ya Muhammed!) Onlan doğnı yola iletmek sana ait değildir. Lifkin Allah dilediğini doğru yola iletir. Hayır olarak ltarcadıklarııızz kendi iyiliğiniz içindir. Yapacağınız hayırlan ancak Allah'ın nzasıiıı kazanmak içitı yapmalısımz. Hayır olarak verdiğiniz ne varsa, karşılığı size tam olarak verilir ve asla haksızlığa uğratılmazsmız. ''22 buyrulmak suretiyle her şart ve durumda kaliteden ödün vermemek gereğine vurgu yapılmaktadır. Bu a.yetin muhtevcısının da aÇıkça ifade ettiği üzere, tarihi rivayetlerin göstermektedir ki, fevkalade fakir olan23 kendini ilme vakfetmiş ashab-ı suffa'nın iaşe ve ibatesi başta Hz. Peygamber olmak üzere varlık sahibi diğer Müslümanlar tarafından karşılanmakta ve mescid-i nebevide ikamet etmekteydiler.24 de şahitliği 5. Ehl-i Suffa'nın Eğitim ve Öğretimi Bizzat Hz. Peygamber, burada sahabeye ders verdiği gibi bazı bilgin sahabeleri de öğretmen olarak tayin etmiş ve onların mahir oldukları konularda öğretmenlik yapmasını istemiştir. 25 Abdullah b. Mesud, L~ey b. Ka'b, Mua' z b. Cebel ve Ubade b: es-Saınit gibi zatlar Suffa' da öğretmenlik yapanlar arasındadır.26 Yazı öğretenler arasında hanım sahabeler olduğu gibi, Beelirde esir düşen bazı müşriklerin ensar çocuklarına fidye mukabilinde yazı öğretmekle sorumlu tutulduklan da bilinmektedir.27 21 Bakara, 267. 22 Bakara, 272. 23 İbn Sa' d, et-Tabakatu'l-kiibra, I, 123; Kamil Miras, Tecrid-i Sarilı, II, 544. Abdurrezzak b. Hemmam, el-Mıısamıef, XI, 25; İbn Sa'd, et~Tabakatu'l-kiibra, I, 123-124; Bulıiir1, salat, 58; Bkz. Kil.mil Miras, Tecrid-i Sari/ı, Il, 544; Hamidullah, Muhammed, İsiilm Peygamberi, Il, 769. 25 Ebı1 Davııd, büyu' hd. no. 2964; Hamidullah, Muhammed, İsiilm Peygamberi, II, 768; Kamil Miras, Tecrid-i Sari/ı, VII, 47. 26 Kamil Miras, Tecrid-i Sari/ı, VII, 47: 27 Alımed b. Hanbel, hd. no: 2106; Hamidullah, Muhammed, İsiilm Peygamberi, II, 768. BİR YETİŞKİN EGİTİM KURUMU OLARAK SUFFA 1. · Muhtevası 29 ve Konulan Okuma-yazma öğretimi28, Kur'an, tefsir, hadis, tarih, Arap yatı dersleri öğretilmekteydi.29 şiir ve edebi- Günlük hayatın gerektirdiği adab-ı muaşeret kurallannın da; eve ve camiye ğiriş çıkış adabı, evde ve sokakta davranış, selamlaşma, konuşma vb. pekçok meselenin bu eelselerin konusunu teşkil ettiğini rivayetlerin bize verdiği haberlerden öğrenmekteyizi Mesela, Hz. Peygamber'in meclis adabı­ na dair öğrettiği pekçok. davranış kuralının bu tür meclislerde söz konusu edildiği aşikardır. Zira Hz. Peygamber'in meclisine sonradan gelenlerin sükuneti bozmaması için en son gelenin boş bulduğu yere oturması, insanlan yerinden kaldırarak aniann yerine oturmamalan, böyle davranmayaniann uyarılması, vb. pekçok davranış şekli ve nezaket kuralı bu meclislerde söz konusu olmaktaydı. Netice itibariyle kaba, bedevi bir toplumdan, konuşur­ ken ses tonunun seviyesinden, kendi ve başkasının evine girerken, Hz. Peygamber'le ve diğer insanlarla karşılaştıklarında selam ve güzel söz söylemeye kadar pekçok detayı bile ihmal etmeyen nazik ve zarif bir toplum teşek­ kül ettirildi. Suffa'nın ayn bir birim olarak son cemaat mahalline tekabül edecek şe­ kilde teşekkülü bile muhtemelen, camide hoş görülmeyen ve Müslümaniann dikkatine sunulan bazı davranışların eğitim-öğretim esnasında vuku bulacağı düşüncesiyle özellikle inşa edilmiştir. Yoksa aynı faaliyet, mescid-i nebevinin içinde de pekala yapılabilirdi. · İslam'ın sonraki nesillere sağlıklı biçimde intikalini sağlayan en önemli bilginierin bu topluluk içinden yetişmiş olması ve onların bilgi-birikimlerinin enginliği, Suffa' daki derslerin konu ve muhteva zenginliğini göstermektedir. 28 Ebıl Oavııd, büyu' hd. no. 2964; aynca bkz. 20. nolu dpnt; " ... yazı bi ... "Bıılıiiri, deavat, hd. no. 5911; " ... Jıocaııın hd. no. 3490; Aynca bkz. Akyüz Ali, Sa'id b. Abdiirrezz.ak-Bıılıiiri İlişkisi, s. 11-15. 29 çocuklara yazı öğrettiği Mansıır'ım Mıısaımefi, Hamidullah, Muhammed, İslam Peygamberi, II, 769. öğreti/iriöğretildiği gideavat, s. 25-28, 39-40, a.mlf, gibi ..." Tinııizi, YETiŞKİNLİK DÖNEMİ EGİTİMİ ve PROBLEMLERİ 30 2. Araçlan Kaynaklardan öğrendiğimiz kadarıyla Suffa, okuma-yazmadan, Arap cahiliye şiiri dahil olmak üzere edebiyat ve dini hayahn bütün· gereklerine dair bilgilerin okurulduğu bir okuldu. Eğitim araç gereçleri olarak -yaygın biçimde hanzaya istinad etmekle birlikte- okuma ve yazma malzemelerinin kullanıldığını da rahatça söyleyebiliriz. Zira nicelikle ilgili tespitler bir yana, oku,ma ve y~zmanın İslam'ın daha ilk yıllarında artan bir ilgiyle öğrenip öğretildiği pekçok metinde zikredilmektedir.30 Zaten Arap toplumunda edebiyat ve şiir şölenleri ve yazış­ malarının yapıldığı ve yarışınada başarılı sayılanların Kabe gibi bazı kutsal mekanlarda teşhir edilip sergilendiği meşhur panayırlann tertip edildiği geleneksel ve yaygın bir tavırdı. Muallakat-ı seb'a vs. gibi ... 3. Yöntemleri Daha çok hoca ve talebenin birebir münasebetine dayalı bir eğitim tarzı hakimdi. Direkt telkin yöntemi kullanıldığı gibi bazen bilmece tarzı sorular yöneltilerek öğrencilerin kahlınu sağlanıyordu. 31 Ayrıca Hz. Peygamber'in öğrencilerin haleti ruhiyesini göz önünde bulundurarak öğretim yaphğı görülmektedir.32 Hz. Peygamber taranndan zaman zaman soru şeklinde yapı­ lan eğitim biçimi hem onların dikkatlerini zinde tutuyor hem de öğrendikle­ rini takrire yarıyordu. Zira günün birinde bu soru onlara da yöneltilebilirdi. Sahabenin kendi arasında dersi takrir ettikleri ve muhtevayı müzakere ettikleri bilinmektedir. Hz. Ömer'in nöbetieşe derse devam ettiği sahabe arkadaşıyla öğrendiklerini takrir etmesi gibi ...33 30 " ...yazı öğreti/iriöğretildiği gibi ..." Bıılıiir'i, deavat, :hd. no. 5911; " ... hocanın çoaıklara yazı gibi ..." Tirmizi, deavat, hd. no. 3490; Aynca bkz. Akyüz Ali, Sa'id b. Mansıır'wı Mıısamıefi, s. 25-28,39-40, a. mlf, Abdiirrezzak-Bıılıiiri ilişkisi, s. 11-15 Bıtlıôrl, ilim hd.no: 60; Ebıi Dnvııd, huruf, hd. no: 3489 ö,l{reftiği 31 32 Bıılıiirl, Timıizl, ilim hd.no: 66, 68, deavat, hd. No: 5932; Miislim, sıfatu'l-kıyame, hd. No: 5047, 5048; edeb, hd. No: 2782, Alımed b. Hanbel, hd. no: 3400, 3406, 3836, 3854, 3973, 4008, 4177. 33 Bıılıiiri, ilim, hd. no. 87; nikah, hd. No. 4792; ı 1 BİR YETIŞKİN EGİTİM KURUMU OLARAK SUFFA 31 Hz. Peygamber'in eğitimi, üslubu, insanlan bıktırmaması, oturup kalkma adabı ve ders ortamlannın sükunetini sağlama tarzı, bu eelselerde kendisine bolca veri sağlamaktaydı. İnsanların yerinden kaldınlıp başkalannın ohırması, sonradan meclise katılaniann boş bulunan yere oturmak yerine baş köşeye yönel:ırıeleri gibi nezaketsizliklerden onlan menetmesi genellikle bu tür ilmi mesailerin ortaya çıkardığı mahzurlardı. Bu uygulamalı eğitim­ öğretim, Müslümanların top yekun eğitim-öğretimine örnek teşkil etmekte ve bilgi-birikim aktarmaktaydı. Buhari, Sahih'inde hadis rivayet lafızlan ve rivayetin keyfiyeti yani; sema', arz, kıraat, münavele ve icazet gibi hadis tahammül ve eda yollannın tespitini yapmak için konunun devri saadetteki referanslannı zikrederken aynı zamanda Hz. Peygamber'in hem genelde hem de özelde Suffa' da uyguladığı yöntemlerin tespitini yapmış olmaktadır. 34 B. GÜNCEL ve İZDÜŞÜM Ehl-i Suffa'run Eğitim-Öğretiminin Güncellenmesi Günümüzde modem toplumlarda bile önemini asla kaybetmeyen yayfaaliyetinin nüvesini ve kendi döneminin klasik çerçevesini oluşturan Sl.JFFA çok önemli fonksiyonlar i cra etmiştir. Bunlann pek çoğu güncelliğini korurken, diğerleri de tarihi misyonunu icra etmiş faaliyetler olarak takdirle anılan örnek ferdi ve toplumsal çabalardır. gın eğitim-öğretim Bugünün modem telakkisiyle örgün ve yaygın eğitimin her biriyle benzer yönleri olmakla beraber SUFFA' da yapılan eğitim ve öğretimin daha çok yaygın eğitimin esasını ve referansını teşkil ettiğini düşünmek yanlış olmaz. Esasen şekil yönünden meseleyi tartışmaya açmak yerine, daha çok muhte~ vası itibariyle değerlendirilmesi yararlı olacaktır. Fert ve toplumun aydınlanmasında rol üslenıniş olan yaygın ve örgün eğitimin her ikisine de ilham kaynağı sayılabilecek Suffa'nın en önemli özelliği, hür iradeye bağlı gönüllülük esasına dayanmış olmasıdır. Geniş bilgi için bkz. Akyüz Ali, Sa'id b. Maıısıır'ım Mıısaıınefi, s. 33-43; a. rnlf. "Siin[ıetiıı Nakledi/mesiııd<' Göst<';i/C7ı Hassasiyet", Kur'an ve Sünnet Sernpozyurnu, 1-2 Kasım 1997, Ankara. - YETiŞKİNLİK DÖNEMİ EGİTİMİ ve PROBLEMLERİ 32 Bu sivil faaliyetin mümkündür. 1. Eğitim ve lendirilmesi, sağladığı öğretime ferdi ve toplumsal verileri şöylece özetlemek kabiliyeti olanlann kendi arzulanyla seçilip yön- 2. Günümüz dünyasında modem iletişim araçlannın sağladığı toplumsal enformasyonu sağlam ve birincil kaynaktan sağlaması, 3. Örgün eğitime göre çok daha etkin ve ekonomik olması, 4. İbadet mahallinde olması sebebiyle dahaiçten ve samimi, dolayısıyla motivasyonu yüksek olması, 5. Huşu ve vecd içinde olmayı temin edecek bir mahalde biyle eğitim ve öğretimi hızlandırması, olması sebe- 6. İçinde bulunulan mahallin mahiyeti itibariyle dikkat ve konsantrasyonun daha kolay sağlaması, 7. Mescitlerin abl/muattal mekanlar olarak kalmasını engelleyip verimli/productive yerler haline getirmek suretiyle büyük ekonomik kazanç sağ­ lanması, 8. Aydınlanma yı toplumun sadece belli bir kesimine mahsus olmaktan çıkanp gönüllü kişilere de açarak toplumun bütün kesimlerine taşınması, 9. Yaygınlık kazanan aydınlanmanın entelektüel bir heyecan halinde toplumu kuşatması ve duyarlılığı arbrması, 10. Toplumsal bilincin oluşmasıyla 11. Bilgilenmenin fırbnası eleştirel düşüncenin gelişmesi, yaygınlaşmasıyla ferdi· ve toplumsal özgüvenin ge- lişmesi, 12. Eğitim mahallinin karakteristik özelliği ve manevi atmosferi dolayı­ sıyla bilgi-bilgelik, bilim-ahlak anlayışının teşekkülüne zemin hazırlaması, ı BİR YETiŞKİN EGİTİM KURUMU OLARAK SUFFA 33 13. Bizzat Hz. Peygamber'in meclisinde bulunan gönüllüterin sayısım arhrmak suretiyle yalan-yanlış haberlerin, bilgilerin ve kanaatıerin önüne geçmeyi sağlayacak daha güçlü ve donarumlı bir kitlenin oluşmasını sağlaması, 11!. Optimum şartlarda herkesi ayru ölçüde bilgilendirmenin güçlüğü ve maliyetini asgariye indirecek yöntem sayesinde ilimle meşgul olmayı gönüllülük esasına da)t<lndırması, 15. Belki de en önemlisi, ilimle meşgul olan ilmiye sırufırun, bu uğra­ şın/meşgalenin kendilerine getirdiği nimet kadar külfetide olduğunu örnekleyen tarihi bir fon teşkil etmesi, (Hz. Peygamber'in övgü, dua, yakınlığıru kazanmak ve bilgilenmenin hazzını duymarun mukabilinde ekonomik açı­ dan zorluk, bilgilenmenin getirdiği sıkınh, ilmiye sınıfı ve siyaset ilişkisi, sorumluluk ve mahrumiyet vs. ait örnekleri bünyesinde bulundt.ırması) 16. Toplumsal bilgilenme ve aydınlanmayı yaygın hale getirmek suretiyle günümüz iletişim araçlannın kötüye kullanılmasırun doğurduğu en önemli medyatik problemlerden olan dezenformasyon ve manipulasyon gibi olumsuzluklara katşı koruyucu ve caydıncı bit mekanizma ohıştutması, 17. Yaygın eğitiıni:İı bir örneğini teşkil etmesi itibariyle, toplumsal eği­ limiere olumlu katkıda bulurıması ve özellikle çocukların yaygın kültürden daha çok etkilenmesi ve şahsiyet oluşumuna katkıda bulunması, ve ibatelerinin diğet zenginler tara- · fından karşılanması gibi duyarlı davraruşlanrt, benien faaliyet ve müesseselere karşı toplumsal duyarhlığı geliştirmesi ve diğer gamlık duygularının pekiştirilmesine öncülük ve örneklik etmesi, 18. Suffa' da İkarnet edenlerin iaşe 19. Geleneksel Türk toplum yapısında medreselerini üniversitelerin, köy odalan ve misafirhaneterin camiierin bHişiğinde veya çevresinde yap:ilması~ na ilham/esin kaynağı olmasi, 20. Günümüz Müslümanlanrun çağdaş eğitim faaliyetlerinden olan kurs, yurt, bilimsel' araç-gereç, ar-ge çalışmaları vb. akademik faaliyetleri, ferdi ve kummsal nitelikte finanse etrnek ve desteklemek zaruretlerinin bul u n d u m u Suffa'nin omek kururnsal c;erqevesinden istidlal etrnek miimkiindiir. Giiniimiiz 1sldm diinyaslnda lusmen SUFFA'dan miilhem gok iptidai bk faaliyet olarak [email protected] kurslan, asllnda fevkalade onemli ve ozen gosterilmesi gereken yaygm egtim cabalan olmasma r a m e n ne yazik ki, bu konuya yeteri kadar ihtimam gosterildi@nisoylemek miirnkiin degldir. Muhtevamn zengrnlegtirilmesi ve egtim-o&etim ara$anrun geligtirilmesiyle egtim ve ogetime ciddi katlular yapabilecek bir mekan ve personel potansiyeline sahip oldu@ goz ardi edilmemelidir. Merhum Hamdi Yazir'in ifadesiyle, "Allnh rrzast idiz diigmnna knr8z nobef bekleyen veyn Alldl rtznsl i ~ i nmedreselerde dirsek giiriifelz veya Allah mail i@n kamzi~?irnhizmeti~zekendini ndnyan ve bu ahvnl iginde ma1 ve miilkii olmaytz, mzrhfnc olnznkla birlikfe ~znfnknsznzkaznnmnyn vakif bulnntnyarz veyn giicii olrnayanfuknm-i mii'nzirzin -Stcfla hnkklndn lzazil olan- bu hjetiiz hiiknzii~zednhildirler. Bu~zlnr ilzfaknf ii sadnkatilz en giizel nzasrrfrnz fegkil ederIer.'s Kur'dn'in cer~evelediaanlatun, miinhaslran o donemi de@ biitiin devirlerde Miisliimanlann benzer sorumluluMan o l d u ~ ifade u eden bir iislupla biitiin zamanlar~qerqevelemekte ve kurumsal niteligyle Suffa, sosyal, ekonomik, politik ve kultiirel omekli* siirdiirrnektedir. Abdurrezzak b. Hammam, el-Mz~snnnnf,Beyrut 1970-1972. Ahmed b. Hanbel, el-Miisned, I-VI, Istanbul, 198F Ahmed Naim-Kamil Miras, Tecrid-i Snrilz, Ankara, 1981,1982 Akyiiz Ali, Abdiirrezznk-BzthZr7 fiigkisi, ktanbul, 1997 Sn'id b. Mnnsztr'ztn Musnnn$, lstanbul, 1997. - Yngn!ynn Kllriin Hmrefi Pajgnmber, hanbul, 2003. "Siinneth Nnkledilinesinde Gosteriln~Hassasiyet", Kur'Sn ve Siinnet Sempozyumu, 1-2 Ka- slm 1997, Ankara. 35 Elmall11Hamdi Yam, Hnk Dini, 11,941 BİR YETIŞKİN EGİTİM KURUMU OLARAK SUFFA 35 Baktır Mustafa, Aslıabı Sıiffa, İstanbul, 1984. Buhari, Ebü Abdiilah Muhammed b. İsmail b. İbrahim, el-Camiu's-sa/ıilı, I-VIII, İstanbul, 1981. Ebü Davud, Süleyman b. el-Eş' as b. İsa el-Ezdi es-Sicistani, Sünen, I-V, İstanbul, 1981. Ebü Nuaym, Ahmed b. Abdillah, Hilyehı'l-evliya, Beyrut, 1967. Hamidullah Muhammed, İslam Peygamberi, (tre. Salih TUG), İstanbul, 1990 İbn Kut~ybe, el-Maarif, (tre. Hasan EGE) s. 401. İbn Manzur, İbn Sa' d, Lisanu'l-Arab, Beyrut, ts. et-Tabakatu'l-kübra, Beyrut, ts. Kettiini, Muhaıfımed Abdülhay el-Kettfıni, Hz. Peı;gamber'in Yönetimi (tre. Ahmet Özel), I-III, İstanbul, 1993. M. Tayyib Okiç, Hadis Meseleleri, İstanbul, 1959. Muvatta', Malik b. Enes, el-Mııvatta', I-II, İstanbul, 1981. Müslim, Ebu'I-Hüseyin Müslim b. el-Aecae el-Kuşeyri, Sa/ıihıı Müslim, I-III, İstanbul, 1981. Tirmizi, Ebü İsa Muhammed b. İsa b. Sevre, el-Camiıı's-sahi/ı, I-V, İstanbul, 1981. Yazır Elmalılı Hamdi, Hak Dini Kıır'iin Dili, İstanbul, ts.