İslam Sosyolojisinden Bahsetmek

advertisement
On5yirmi5.com
İslam Sosyolojisinden Bahsetmek
İslam Sosyolojisinden Bahsetmek
Yayın Tarihi : 27 Mart 2012 Salı (oluşturma : 10/20/2017)
Günümüzde gittikçe yaygınlık kazanan ve yeni alanlarıyla toplumda önemli bir yere gelmeye
başlayan sosyoloji, farklı toplum ve kesimlere farklı bakışlardan bakmayı amaç edinen, toplumların
çözümlemelerini yaparak onların auraları hakkında detaylı bilgiler vermeye çalışarak insanlık
tarihine katkı sunan bir bilim dalıdır.
Sosyolojinin çok geniş bir çalışma alanı içinde farklı konular bağlamında insan-toplum, toplum-insan,
toplum-şeyler, şeyler-toplum olarak belirli kategorilerde çözümlemeler sunulabilir. Bu, bu bilimin
getirisi olarak kendi literatüründe yer edinmiş bir bilgidir. Bu gün sosyolojinin çok çeşitli konularda
alt dalları mevcuttur. Bunlar;
-Ahlâk Sosyolojisi
-Aile Sosyolojisi
-Askeri Sosyoloji
-Beden Sosyolojisi
-Bilgi Sosyolojisi
-Bilim Sosyolojisi
-Çalışma Sosyolojisi
-Çevre Sosyolojisi
-Din Sosyolojisi
-Eğitim Sosyolojisi
-Edebiyat Sosyoloji
-Folk Sosyolojisi
-Göç Sosyolojisi
-Cinsiyet Sosyolojisi
-Hukuk Sosyolojisi
-İktisat Sosyolojisi
-İnsan Ekolojisi
-Kent sosyolojisi
-Köy Sosyolojisi
-Kurumlar Sosyolojisi
-Küçük Topluluklar Sosyolojisi
-Kültür Sosyolojisi
-Medikal Sosyoloji
-Natüralist Sosyoloji
-Sağlık Sosyolojisi
-Sanat Sosyolojisi
-Sanayi Sosyolojisi
-Siyaset Sosyolojisi
-Toplumsal Psikoloji
-Tarih Sosyolojisi
-Uluslararasi İlişkiler Sosyolojisi
-Uygulamalı Sosyoloji
-Vergi Sosyolojisi
Gibi konular dahilinde çalışmaları olan sosyologlar var. Aynı şekilde İslam Sosyolojisi konusunda da
çalışmalar mevcuttur fakat bu yeterli düzeyde değildir. İslam Sosyolojisi üzerine belirli
çalışmalardan bahsedecek olursak;
- İslam Sosyolojisi Çamlıca Yayınları Dr. Samiye Mustafa Haşşab
- İslam Sosyolojisi Beyan Yayınları Kadir Canatan
- İslam Sosyolojisi Bir Giriş Denemesi Bir Yayıncılık İlyas Ba Yunus - Ferid Ahmed
- İslam'ın Tarih Sosyolojisi İlk Dönem İslam Toplumunun Şekillenişi Pınar yay.Mustafa Aydın
- İslam Sosyolojisi Birleşik Yayıncılık Dr. Ali Şeraiti
İslam Sosyolojisine başlarken bizim üzerinde duracağımız eser İslam Sosyolojisine Bir Giriş
Denemesi adlı çalışma üzerinden olacak. İlyas Ba-Yunus, Ferid Ahmed tarafından yazılan eser Bir
Yayıncılık tarafından 1986 yılında basılarak okuyuculara sunulmuş. Biz de bu eser üzerinden din
sosyolojisi ve İslam sosyolojisi üzerinde durmaya çalışacağız.
Din Sosyolojisi Kısmi İslam Sosyolojisi
Sosyolojinin bağımsız bir ilim haline gelmesiyle birlikte araştırma konuları gittikçe artmış bu konular
dahilinde de toplumların dini yaşantıları, dinin toplum üzerindeki etkisi, din algıları dinin getirisi, gibi
konular bir toplumda önemli bir yere sahip olduğu görülmüştür.
Türkiye’deki din sosyolojisi çalışmaları ekseriyet genel sosyoloji ile aynı kaderi paylaşmıştır.
Sosyolojinin Türkiye’de yaygınlık kazanması bakımından öncül olan Ziya Gökalp özellikle din
konusunda en iyi çalışmaları yapan sosyolog olarak belirginleşmektedir. Fakat genel sosyoloji
çalışmaları bakımından Türkiye belirli olgu ve yaklaşımlara saplanıp kaldığı için sosyolojinin
gelişmesi zor olmuştur. Özellikle Türk sosyologlarının pozitivizmi fetişizm haline getirmeleri ve
buna saplanıp kalmaları Türk sosyolojisine getirtilebilecek bir eleştiridir. Kurtuluş Kayalı’nın
Edebiyat Sosyolojisi için dediği gibi “en gelişkin edebi metnin Bizim Köy, en gelişkin sosyolojik
metnin Mübeccel Kıray’ın eserleri olduğunun kabullenildiği bir dönemde edebiyat sosyolojisinin
ortaya çıkmaması kadar doğal bir durum olamaz.” [Edebiyat Sosyolojisi – Köksal Alver : Hece
Yayınları 2. baskı]
Genel manada din sosyolojisi, dar anlamda ise İslam sosyolojisi birbirini destekler niteliktedir. Din
sosyolojisinin bakış açısı dinlere genel bir kanaatle tarafsız bir biçimde çözümlemeler sunduğu için
farklı dinlerin bağlı olduğu dinin etkisini tam olarak yansıtamayacağı sorunu doğmaktadır. Bu
yüzden İslam sosyolojisi özellikle bu inanca sahip kişilerin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacak ve
batının yanlış İslam algısını bu vesileyle silip daha farklı açılardan İslam ülkelerini anlamaya vesile
olabilecektir. Burada oryantalistlerin İslam toplumlarına bakış ele alınabilir. Doğu toplumunun
oryantalistlerce ne şekilde anlatıldığı, İslam dinin bu toplum üzerindeki etkileri nelerdir, farklı İslam
ülkelerindeki din anlayışının toplum üzerindeki algısı ne şekildedir gibi konular dahilinde ele
alınabilir. Fakat bu güne kadar ele alınan din sosyolojisi eserlerin bir çoğunda İslamiyet ile ilgili bir
çalışma işlenmemiş, işlenenlerin bir çoğu da eksik kalmıştır. Ama Hıristiyanlık yoğun bir biçimde ele
alınıp yoğun bir biçimde işlenmiştir. İslam Sosyolojisine Bir Giriş Denemesi isimli eser öncelikle esere bir Müslüman olarak bilim
adamlarının sorumluluğuna değinmiştir. “Bilim adamı olmadan önce, kişi bir Müslüman’dır ve
Müslüman olmak yalnızca bir araştırıcı veya yalnızca kişisel, toplumsal veya ulusal amaçlar
doğrultusunda bir bilgi uygulayıcısı olmak anlamına gelmez. Kısaca, Müslüman olmak görev
yüklenmek demektir. Bilim adamı olmak, bir Müslüman’ı bu kuraldan muaf tutmaz”(syf 10) Bir giriş niteliğinde olan kitap genel olarak yalnızca Müslüman sosyologlara bir eleştiriyi
barındırırken aynı zamanda da toplumsal ilişkilerin anlaşılması için bir çok farklı görüşlere
değinmektedir. Eserin temel tezi öncelikle “Bir İslam Sosyolojisinden Nasıl Bahsederiz” dir. Daha
sonra bu konu etrafında genel sosyolojiye değinerek çağdaş sosyolojiye nasıl girilebilir önerisidir.
Eser iki kısımdan oluşmaktadır. İlk bölüm genel sosyolojiye bir değini ve eleştiri içermektedir. Bu
eleştiriler ve değiniler çeşitli sosyolojik yaklaşımlarla işlenmiştir. İkinci bölümde eleştirinin yoğun
bir biçimde hissedildiği bölümdür. İlk eleştiri sosyologlara ve onların çalışmasına yöneliktir.
Sosyologlar toplumlara aynı ilgiyi göstermemiş, bazı toplumlar yoğun bir biçimde sosyolojinin
konusu olurken bazıları – eserde özellikle Müslüman toplumlardan bahsediliyor – ise hiç
işlenmemiştir. Bu da sosyologlara getirtilen eleştirilerden biridir.
İslam Sosyolojisi Neden Yok
Bu gün İslam Sosyolojisinden bahsetmeme nedeni evrensel bir bilim olan sosyolojinin aslında öyle
olmadığını, yanlı bir bilim olduğunu göstermektedir. “Marsh’ın da söylediği gibi sosyoloji dünyanın
küçük bir köşesinde gelişti belki de bu yüzden, evrensel bir şema olarak sınırlı kaldı!” [syf 32]
Her şeyi Batılıların gözünden izlemek tüm bilimlerin çıkmazları olmuştur. Batılı yapmamışsa bizim
yapmamız yanlıştı, saplantılı bir durum olarak aşırı batıcılık yapmak kendi kültürüne yabancılaşmayı
da beraberinde getirmektedir. Modern sosyoloji Hıristiyanlığı baz alarak Weber’in Protestanlığı ve
Calvinci Ahlak’ını göklere sığdırmayarak yanlılığını göstermiştir. Daha sonra gelen sosyologların
dine yaklaşımları da sadece diğer dinlere duyarsızlaşma, görmezden gelme şeklinde olmuştur. Marx:
din afyondur derken bir reddiye yazar Hıristiyanlığa, işlevselciliğin kurucusu olan Durkheim dini bir
totem heykeline indirgeyerek dinin toplumların bir çimentosu olduğunu görmezden gelmiştir. Yine
Marx; toplumdan dini silmek için, dini lanetleyerek, diğer toplumların dinleri hakkında hiçbir fikre
sahip olamamıştır.
Bilal Can
Bu dökümanı orjinal adreste göster
İslam Sosyolojisinden Bahsetmek
Download