Mimarlığın ABC’si, mimarlığı, bir büyük “Mimarlık” anlatısı olarak değil, tekillikler üzerinden tartışıyor. Bu kitapta amaçlanan, mimarlığı, gündelik hayatlarımızın ve gündelik kullanımlarımızın uzağında bir “yüksek” noktaya konumlandırmak yerine, onun tam da gündelik hayatlarımızın içinde, gündelik pratiklerimiz aracılığıyla var olduğunu hatırlatmak. Yani bu kitap, mimarlık hakkında fikri olmayan okuyucu için konuya giriş niteliğinde bir kitap değil. Tersine, her okuyucunun aslında mimarlık hakkında fikri olduğu görüşünden hareket ediyor. italyan düşünür Antonio Gramsci’nin (zihin sahibi olduğu için) her bireyin entelektüel olduğunu söylemesi gibi, hepimiz mimarlığın kullanıcıları ve tüketicileri, dolayısıyla aynı zamanda (yeniden) üreticileri ve eleştirmenleriyiz. Bir meslek olarak değil, yaşanan çevre ve toplumsal bir hak olarak mimarlıktan söz eden Mimarlığın ABC’si, mimarın ve mimarlığın tanımından başlayarak, mimarlık ile tasarım, doğa, kent, görüntü ve politika başlıklarından oluşan bölümleriyle, Türkiye’deki güncel mimarlık tartışmalarına da özgün yorumlar getiriyor.