Açlık kriziyle başa çıkmanın 10 pratik yolu

advertisement
On5yirmi5.com
Açlık kriziyle başa çıkmanın 10 pratik yolu
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş, kan şekerinin aniden düşmesi sonucunda
kriz halinde yemek yeme, özellikle de tatlı yeme isteğinin ortaya çıktığına dikkat
çekiyor.
Yayın Tarihi : 27 Eylül 2017 Çarşamba (oluşturma : 10/20/2017)
Bütün bu şikayetlerin altında yatan nedenin, hatalı beslenme sonucu kan şekerindeki dalgalanmalar
olabileceğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş, kan şekerinin aniden düşmesi
sonucunda kriz halinde yemek yeme, özellikle de tatlı yeme isteğinin ortaya çıktığına dikkat çekiyor.
Güneş, “Kandaki glukoz miktarı düşen kişilerde beynin belirli bölgesine sinyaller yollanıyor ve kişi
kendini yemek yeme isteğiyle buluyor. Bu isteği durdurmak için tüketilen tatlılar veya fazla besin
alımı ise kontrolsüz kilo artışı, diyabet ve çeşitli kardiovasküler hastalıklara yol açabiliyor. Bu
nedenle açlık krizlerinin önüne geçmek çok önemli” diyor.
Bu sorunu ortadan kaldırmanın yolu ise ufak tefek beslenme değişiklikleri yapmak ve kendinizi aç
bırakmamaktan geçiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Güneş, açlık krizlerini önlemenin 10 etkili
yolunu şöyle anlatıyor:
Kahvaltıda proteini eksik etmeyin: Kahvaltı günün en önemli öğünlerinden biri. Bunun nedeni ise
gece uzun süren açlıktan sonra kan şekerinin taban seviyeye kadar inmesi. Dolayısıyla hem
metabolizmanızı hareketlendirmek hem de gün içinde açlık krizleriyle karşılaşmamak için güne
kahvaltısız başlamayın. Özellikle protein ağırlıklı kahvaltı etmeniz güne dinç başlamanıza yardımcı
olacaktır. Beyaz peynir, yumurta veya süt, kaliteli protein kaynakları olarak güzel birer seçenek
olabilir.
En az 2 kez ara öğün yapın: Düzenli öğün yapmak kan şekerinin gün içinde dengeli seyretmesine
yardımcı oluyor. Özellikle kahvaltı, öğle ve akşam yemeği olan ana öğünlerini atlamamalı ve en az 2
kez ara öğün yaparak kan şekeri dengesini sağlamalısınız.
Canınız tatlı istediğinde meyve yiyin: Her şeye dikkat etmenize rağmen canınız hala tatlı
isteyebilir. Bu durumda işlenmiş şeker oranı yüksek tatlılar yerine, vitamin ve minerallerden zengin,
posa içeriği yüksek olan meyvelere yönelebilirsiniz. Tabii ki meyvede de porsiyon kontrolü
yapmanız önemli. Gün içinde 1-3 porsiyon arasında meyve tüketmeniz yeterli olacaktır. 1 orta boy
elma veya 4 tane kayısı veya 1 adet şeftali veya 1 tane portakal ya da 15 adet üzüm bir porsiyon
meyveye denk geliyor.
Ceviz, fındık veya badem atıştırın: Ana öğünlerinizden sonra ortalama 2-3 saat sonra mideniz
kazınmaya, canınız bir şeyler atıştırmak istemeye başlayabilir. İşte bu kan şekerinizin verdiği sinyal
aslında. Bu durumda magnezyum, fosfor, çinko gibi minerallerden zengin olmalarının yanı sıra
bitkisel yağ içerikleriyle de midede uzun süre kalarak tokluk hissi veren ceviz, fındık ya da badem
doğru bir seçenek olacaktır. Ancak kalori alımını azaltmak ve yağ içeriğini arttırmamak için çiğ
olanlarını tercih edin ve 1 avuçtan fazla tüketmemeye dikkat edin.
Tam tahıllı ekmek tüketin: Tam tahıllı undan yapılan ekmekler beyaz ekmeklere göre,
içeriklerindeki tahıllar sayesinde midede daha uzun süre kalıyorlar. Bu sayede de sindirim daha
yavaş oluyor. Bu da kan şekeri seyrini dengeleyerek açlık krizlerini önlüyor.
Her ana öğünde salata tüketin: Özellikle çiğ sebze grubundan olan besinlerin posa içerikleri yüksek
oluyor. Dolayısıyla kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri gibi ana öğünlerde salata tüketmek aldığımız
posa miktarını arttırarak midenin boşalma hızını yavaşlatıyor. Bu durum da öğünler arasındaki açlık
kontrolünü sağlamamıza yardımcı oluyor. Eğer salata sevmiyorsanız, lezzetlendirmek için 1 yemek
kaşığını geçmeyecek kadar zeytinyağı kullanabilirsiniz.
Tahıl yulafıyla ara öğün yapın: Kaliteli karbonhidrat içeren proteinli bir ara öğün sizi bekliyor.
Bununda yanında tatlı isteğinizin de önüne geçebilirsiniz. Tahıl ve proteinin birleştiği ara öğünler
kan şekeri dengenizi koruyarak tokluk hissi veriyor. Yulaf ve yoğurt ya da süt size yardımcı
olacaktır. 1 su bardağı süt içerisine 3 yemek kaşığı yulaf ezmesi ilave ederek karıştırın. İçerisine
ortalama 1,5 çay kaşığı toz tarçın ilave edin. İsteğinize göre 7-8 tane çiğ badem veya yarım muz
veya herhangi bir meyve ilave edebilirsiniz.
Çubuk tarçınlı yeşil çay için: Özellikle ara öğün zamanlarında içeceğiniz yeşil çay açlık duygunuzu
bastırmanızda yardımcı olur. Yeşil çay ve tarçın insülin seviyesini dengeleyerek kan şekerinin
aniden düşmesini önlüyor. Ayrıca tarçın aromatik etkisiyle şeker isteğinizin de önüne geçiyor.
Su içmeyi unutmayın: Yetişkin bir kişinin kilo başına günlük 35 ml su içmeye ihtiyacı var. Su
ihtiyacımızı karşılayamadığımız beynimiz kendini aç hissedip sinyaller verebiliyor. Eğer su içmeyi
sevmiyorsanız, suyu limon, elma dilimleri, salatalık ve nane gibi çeşili aroma vericilerle
tatlandırabilirsiniz.
1 bardak kefir: Kefirin faydaları saymakla bitmez ama en önemli yararlarından biridir tok tutucu
olması ve kan şekerini dengelemesi. Glisemik indeksi düşük olan kefir içerdiği proteinle birlikte
midede uzun süre kalarak tokluk hissi veriyor ve kan şekerinin de daha yavaş yükselmesini sağlıyor.
Böylelikle yaşanılan açlık krizlerinin önüne geçerek fazla besin ve kalori alımını azaltıyor. Tadından
hoşlanmıyorsanız, çeşitli meyveler ilave ederek kefiri tatlandırabilirsiniz. Bu dökümanı orjinal adreste göster
Açlık kriziyle başa çıkmanın 10 pratik yolu
Download