“OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARINDA BESLENME” Bilgilendirme Kitapçığı Nermin GÜRER Ayhan GELBAL Nisan 2011 OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARINDA BESLENME Günümüzde kalp hastalıkları, diyabet, obezite, bazı kanser türleri ve osteoporoz gibi pek çok ciddi hastalıkların giderek yaygınlaşmasının temelinde, çocukluktan itibaren başlayan yanlış beslenme alışkanlıkları yer almaktadır. Yüksek yağ içerikli öğünler, büyüyen porsiyonlar, yetersiz posa tüketimi, saflaştırılmış besinler, basit şeker kullanımı gibi nedenlerden dolayı sağlıksız nesiller yetişmektedir. Hızlı büyüme ve gelişmenin başladığı ilköğretim çağındaki çocukların (6-12 yaş) sağlıklı bir şekilde büyümeleri ve başarılı olabilmeleri için doğru beslenme ile desteklenmeleri gerekmektedir. Genellikle okul hayatının başlamasıyla birlikte çocuklarda yanlış beslenme alışkanlıkları da artmaktadır. Yemek alışkanlıkları çok erken yaşlarda başlıyor. Bu yüzden aileler çocuklarını sağlıklı ve doğru beslenmeye alıştırmalı. Yetersiz ve dengesiz beslenme toplumda, fizik gücü az, zeka düzeyi orta veya düşük insanların sürekli artmasına ve toplumsal düzensizliklere de yol açmaktadır. Bütün bu sorunların önlenebilmesi için, toplumun yeterli ve dengeli beslenme konusunda sürekli eğitilerek bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Okul çağındaki çocuk ve gençlerin, hızlı büyüme ve gelişme nedeniyle, pek çok besin öğesine olan gereksinimi yaşamının diğer dönemlerine oranla daha fazladır. Bu dönemde iyi beslenme alışkanlığı kazanmak ve besin öğeleri yönünden zengin bir diyet tüketmek çok önemlidir; çünkü “sağlıklı beslenme, sağlıklı çocukluk, sağlıklı çocukluk ise; sağlıklı yetişkinlik demektir”. Çocuk ve gençlerin, genellikle hatalı beslenme alışkanlıklarına sahip oldukları bilinmektedir. Öğün atlama, şeker, tuz ve yağ içeriği yüksek yiyecek-içecek tüketimi bu uygulamaların başında yer almaktadır. Çocukluk dönemindeki bu hatalı beslenme uygulamaları kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve şişmanlık gibi hastalıklar için temel risk faktörü oluşturmaktadır. Gerek ailede gerekse okulda yetersiz beslenme bilgisinin verilmesi yanı sıra, besin endüstrisinde özellikle bu yaş gruplarına yönelik reklamlar, kampanyalar, hatalı beslenme alışkanlıklarının kazanılmasının nedeni olmaktadır. Böylece erken yaşlarda kazanılan alışkanlıkların ileriki yaşlarda değiştirilmesinde zorluklarla karşılaşılmaktadır. Yapılan çalışmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektikleri, okulda devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düşük olduğu ortaya konmuştur. Okul çocuklarına önerilen besinlerin yetersiz dengesiz veya fazla tüketilmesi sonucunda istenmeyen bazı sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlar: **Büyüme ve gelişme geri kalır. Bu gerilik büyüme dönemi bitinceye kadar telafi edilmezse, erişkinliğe yansır ve bu çocuklar boyca kısa, zayıf ve güçsüz birer yetişkin olurlar. **Enfeksiyon hastalıkları sık ve ağır seyreder. **Özellikle kız çocuklarında demir yetersizliği anemisine sık rastlanır. **Ergenlik döneminde kemik yoğunluğu en üst düzeye erişmektedir. Bu dönemde kalsiyumun yetersiz tüketimi, ileriki yaşlarda görülen risk faktörü oluşturmaktadır. Bunlardan korunmak için düzenli egzersiz yapılmalı ve yeterli kalsiyum tüketilmelidir. **Şişmanlık önemli bir sorun olarak ortaya çıkar. Çocukluk dönemindeki şişmanlık ileri yaşlara yansır ve yüksek tansiyon, kan yağlarında artış, kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklara zemin hazırlar. Aynı zamanda bu çocuk ve gençlerin uygun olmayan zayıflama diyetleri ile sağlıkları bozulur. **Diş sağlığı olumsuz yönde etkilenir. Özellikle yemek aralarında ya da öğünlerde sık yenilen şekerleme, gofret, çikolata, kek türü yiyecekler ile boş enerji kaynağı olan gazoz ve kolalı içecekler diş çürümelerine neden olmaktadır. Çocukların zihinsel, fiziksel ve duygusal gelişimlerine olumlu katkıda bulunmak için çocuklara yönelik sağlıklı beslenme önerileri **Çocukların sağlıklı beslenmesi için dört besin grubunda bulunan çeşitli besinlerden yeterli miktarlarda ve dengeli bir şekilde tüketmeleri gerekmektedir. Süt grubunda yer alan süt, yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç vb. besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmesi önerilmektedir. **Çocukların özellikle kemik ve diş gelişimi için günde 2-3 su bardağı kadar süt veya yoğurt, 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir tüketmeleri önemlidir. Ayrıca, hastalıklara karşı daha dirençli olmaları, göz, cilt ve sindirim sistemlerinin sağlıklı olması için her gün en az 5 porsiyon taze sebze veya meyve tüketmeleri önerilmektedir. **Öğrenciler için en önemli öğün kahvaltıdır. Bütün gece süren açlıktan sonra, vücudumuz ve beynimiz güne başlamak için enerjiye gereksinim duymaktadır. Kahvaltı yapılmadığı takdirde, dikkat dağınıklığı, yorgunluk, baş ağrısı ve zihinsel performansta azalma olmaktadır. Bu nedenle, güne yeterli ve dengeli yapılan bir kahvaltı ile başlamak öğrencilerin okul başarısının artmasında son derece önemlidir. Çocukların her sabah düzenli olarak kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmalarına özen gösterilmelidir. Peynir, haşlanmış yumurta, taze meyve veya meyve suları, birkaç dilim ekmek, 1 bardak süt, poğaça çocuklar için yeterli ve dengeli bir kahvaltı örneğidir. **Gün boyu fiziksel ve zihinsel performansın en üst düzeyde tutulabilmesi, düzenli olarak ara ve ana öğünlerin tüketilmesi ile mümkündür. Bu nedenle, öğün atlanmamalıdır. Günlük tüketilecek besinlerin 3 ana, 2 ara öğünde alınması en uygun olanıdır. **Okulda veya evde dinlenirken ve ders çalışırken açlık hissedildiğinde tüketilen besinlere dikkat edilmelidir. Örneğin, şeker ve şekerli besinler, cips vb. yağlı ve tuzlu besinler veya gazlı içecekler yerine süt, yoğurt, sütlü tatlılar, ekmek arası peynir, taze sıkılmış meyve suları ve kuru meyvelerin tüketiminin tercih edilmesi çocukların sağlıklı beslenmeleri açısından daha yararlıdır. **Vücudun düzenli çalışması, tüketilen besinlerin vücuda yararlılığının artırılması, çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerine olumlu katkı sağlamaları açısından fiziksel aktivitenin artırılmasına da önem verilmelidir. Bu nedenle, çocukların gerek okul yönetimi gerekse de ebeveynleri tarafından sevdikleri herhangi bir spor dalı ile ilgilenmeleri teşvik edilmelidir. **Sağlıklı yaşam için çocuklara el yıkama ve diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması çok önemlidir. Kirli eller, basit bir soğuk algınlığından ölümcül hastane enfeksiyonlarına kadar pek çok hastalığın nedeni olabilmektedir. Bu nedenle çocuklara, özellikle yemek yemeden önce ve sonra, tuvalete girdikten sonra, dışarıda oyun oynadıktan sonra, dışarıdan eve gelince ellerini, ılık akan su altında sabun ile iyice ovuşturarak yıkamaları konusunda alışkanlık kazandırılması gerekmektedir. Çocukların okul kantinleri, büfe gibi yerlerden satın aldıkları besinlerin seçiminde de dikkatli olmaları gerekmektedir. Süt, ayran gibi ambalajlı besinleri satın alırken etiket bilgisinde Tarım ve Köy İşleri Bakanlığından üretim izninin bulunmasına ve son kullanım tarihinin geçmemiş olmasına, ambalajsız satılan tost, simit, poğaça gibi yiyeceklerin de temiz ve güvenilir şekilde hazırlanmış olmasına dikkat edilmelidir. Öğrencilere Öneriler: Kahvaltı etmeden güne başlamayın. Sabahları vücudun ve beynin enerji deposu boştur. Bu nedenle sinirli ve dikkatsiz olunabilir. Okul çocukları ile yapılan bir araştırmada iyi bir kahvaltı edenlerin daha verimli oldukları ortaya çıkmıştır. Kahvaltıda karbonhidrat ile protein doğru bir karışımdır. Örneğin, kepek veya çavdar ekmeği ile peynir , meyve veya yoğurt, süt yenebilir. Yapılan araştırmalarda kahvaltı yapan öğrencilerin; **Sınıf içerisindeki başarısının daha fazla olduğu, **Kavrama yeteneklerinin daha iyi olduğu, **Problem çözme gibi konularda daha başarılı olduğu, **Beslenme bozukluklarından oluşan hastalıklara daha az yakalandıkları, **Kilo kontrolünü daha iyi sağlayabildikleri belirtilmektedir. Beslenme Kuralları En iyi beslenme, dengeli beslenmedir. Dengeli beslenme vücudumuza gerekli yiyecek ve içeceklerin yeterli ölçüde ve türde alınmasıdır. İnsanlar ne çok, ne az yemeli, yeteri kadar besin almalıdır. Aşağıda sıralanan beslenme kurallarını titizlikle uygularsak beslenmeden beklenen yararı sağlamış oluruz. *** Yararlı değişik besinler almalıyız. Vücudumuz için yararlı olmayan besinleri almaktan kaçınmalıyız. Aldığımız besinlerin değişik besin olmasına özen göstermeliyiz. Yiyeceklerimizi temiz, taze ve bize en çok yararlı olanlar arasından seçmeliyiz. Sokaklarda üstü açık, temizlik kurallarına uyulmadan hazırlanan ve satılan yiyecekleri almamalıyız. *** Beslenmemiz belirli bir düzen içinde olmalıdır. Sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemekleri belirli saatlerde, düzenli olarak yenmelidir. Özellikle sabah kahvaltısı unutulmamalı, günlük çalışmamızın verimli olması için sabah kahvaltısına ayrı bir özen gösterilmelidir. Yiyecekler arasından sevip sevmeme ayrımı yapılmamalıdır. *** Lokmaları iyice çiğnedikten sonra yutmalıyız. Çiğnenmeden yutulan lokmalar sindirim organlarından mideyi yorar. İyi sindirilmez. Beslenmeden beklenen yararlar da sağlanmamış olur. ***Yemekten sonra dişlerimizi fırçalamalıyız. Böylelikle diş etlerine daha çok kan gelmesi, dişlerin beslenmesi, dişlerin çürümesinin önlenmesi, canlı tutulması sağlanır. Kuru Yemiş Deyip Geçme Bütün insanların hayır diyemeyeceği şeyler vardır.Bunlardan bir tanesi de kuru yemiştir.Kuru yemiş atıştırmak en güzel hobilerden bir tanesidir.Hobi olmanın yanı sıra kuru yemişler insan sağlığına da çok faydalıdır.Hangi kuru yemişin ne faydası var bilmek ister misiniz? Badem: Beden ve zihin yorgunluğunu giderir. Böbrek ve mesane yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir. Fındık: Vücuda kuvvet verir. Kalp rahatsızlıklarının en önemli nedeni olan yüksek kolesterolün düşürülmesinde en önemli ilaçtır. (%25.2 oranında)İnsan vücuduna yararlı kalsiyum, demir, karbonhidrat, yağ ve çinko ile metabolizmayı düzenler, kemiklerin gelişmesini sağlar.E vitamini açısından zengindir. Kansızlığa karşı koruyucu etki yapar.Kanser yapıcı etmenlerin oluşmasını önler yada oluştuktan sonra onları etkisiz hale getirerek vücudu korur. Antep fıstığı: Antep fıstığında kolesterol yoktur. Kandaki kolesterol seviyesini düşürür. Koroner kalp hastalığı riskini azaltır. Antep fıstığı, protein yönünden 2 kat,fosfor yönünden 4 kat etten daha üstündür.İnce bağırsakta glikoz emilimini azaltır ve kan şekerinin yükselmesini önler. Yer fıstığı: Vücudun gelişmesini sağlar. Beden ve zihin gücünü arttırır.Göğsü yumuşatır. Öksürük söktürür. Kabuklu yer fıstığı: İçeriğinde sabit yağ ve proteinli maddeler vardır. Böbrek ve safra kesesi ağrılarını hafifletir. Beyaz leblebi: Mide suyunu çekmede ve zayıflamak isteyenler için açlıklarını bastırmada önemli bir işleme sahiptir. Sarı leblebi: Hammaddesi nohuttur.Vücudu kuvvetlendirir. Anne sütünü arttırır. Ayçekirdeği: Ayçekirdeğinin içeriğindeki yağ damar sertliğini giderir. Kalp, sinir hastalıklarını önler. Bol E vitamini ve protein içerir. Kabak çekirdeği: Mükemmel bir kurt ilacıdır. Günde çocuklarda 10-15 adet,büyüklerde 20-30 adet kabak çekirdeği yenmelidir.Tenya solucanlarını gidermek için de kabak çekirdeği iyi bir ilaçtır. Mısır: Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içerir. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat enerji seviyesini yükseltir. İçinde protein, kalsiyum,demir,fosfor, A vitamini bulunur. Şeker ve Kafeinden Uzak Durun Uzmanlara göre şeker ve kafein sinirleri bozmaktadır.Bu yüzden özellikle öğrencilerin sınav öncesi kafeini bol içecekler ve şekerler tüketmemelidir.Stresten uzak kalmanın tek yolu doğru bir beslenme tarzıdır.Peki öğrencilerin uzak durması gereken kafeinli içecekler ve şekerli yiyecekler nelerdir; Çikolata, hamur işi, tatlı gibi besinler, kola, kahve gibi içecekler Strese karşı balık - Stres, vitaminlere ve minerallere olan ihtiyacı arttırır. Önemli antistres maddeleri mineral olarak kalsiyum (süt ürünlerinde, yeşil sebzelerde) ve magnezyumdur (kepek, çavdar, baklagiller, bal kabağı ve ayçiçeği çekirdeği). B vitaminleri grubu aynı zamanda sinir vitaminleri olarak adlandırılır. B vitaminleri ette, balıkta, kepek çavdar ürünlerinde ve koyu yeşil sebzelerde bulunur. Haftada en az 2 kez balık tüketilmelidir. ***Çikolatayı seyrek, meyveyi sık yiyin. Arada bir az miktarlarda çikolata yenmesi stresi azaltır ama fazla yendiğinde kan şekeri önce artar, sonra hemen düşer. Sonuçta yorgunluk ve tatlılara karşı istek ortaya çıkar. Buna karşılık meyve veya kepek, çavdar ürünleri organizma tarafından daha yavaş enerjiye dönüştürülür, kan şekerinin dengesi bozulmaz. ***Yemekleri küçük porsiyonlarda, sık yiyin. Birden aşırı miktarda ve yağlı yemekler uykunuzu getirir. Enerjinizi uzun süre korumak ve aynı düzeyde tutmak için günde en az 6 öğün ve az miktarlarda yenmelidir. Renkli Yiyecekler Günde beş veya daha çok renkli sebze ve meyve tüketilerek yapılan beslenmeyle sağlıklı bir yaşamın temellerini atmış olursunuz.Rengarenk sebze ve meyvelerle aldığımız vitaminler,mineral ler,lifler ve diğer bileşikler,vücudumuza ihtiyaç duyduğu temel besin maddelerini ve enerjiyi sağlar. Sarı-Turuncu Renkliler Bu gruptaki meyve ve sebzeler “vitamin C” , “pigment ve aroma maddeleri” içerirler ki ,bunlar çok güçlü antioksidanlardır.Bunlar havuç,balkabağı,şeftali,portakal,kayısı…Bu antioksidanların bizlere kazandırdıkları: **Kalp sağlığı **Göz sağlığı **Güçlü bağışıklık sistemi **Kanser riskinin azaltılması Mavi-Mor Renkliler Bu meyve ve sebzeler “antosiyanin” ve “fenolik bileşikleri” gibi sağlığımızı destekleyen kimyasal bileşikleri içerir.Bu maddeler vücudumuzdaki hücreleri,serbest radikaller olarak bilinen ve stabil olmayan moleküllerin tahrip edici etkisinden korumakta ve yaşlanma etkilerine karşı dayanıklılık sağlamaktadır.Bunlar turp,siyah üzüm,karadut,yaban mersini,kara lahana…Mavi-mor renkli meyve ve sebzelerin sağlığımız için yararları: **Daha düşük kanser riski **Sağlıklı idrar yolları ve böbrekler **Güçlü bir hafıza **Sağlıklı yaşlanma Sağlığı olanın umudu , umudu olanın her şeyi var demektir. Sağlık, varlıktan yeğdir. İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını, sonra da sağlıklarını korumak için paralarını harcarlar. Goethe Neşe sindirimi kolaylaştırır. Güneş girmeyen eve doktor girer.