ll LTESI ISI

advertisement
Dicle Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Yayınları No. 4
1!1
••
ll
•
lll
ISI
CiLT: ll
DiYARBAKlR • 2000
a
LTESI
KUR' AN' A GÖRE ES TETİK
SANATLAR
VE
GÜZEL
Yrd. Doç. Dr. Nurettin TURGAY*
Sanat duygusu
beraber başlamıştır.
insanlarda tabiidir.
Dolayısıyla
sanat,
insaniılda
Bugün, sanattaki güzellik için kullanılan estetik, aslında Yunanca olan
bir kelimedir ve daha sonra çeşitli dillere girmiştir. 1 Arapça bir kelime olan
sanat ise, sana'a-yesneu filinden türemiş olan bir isim olup, insanların
gördükleri, işittikleri, his ve tasavvur ettikleri olayları ve güzellikleri
insanlarda estetik bir heyecan uyandıracak tarzda, hür ve serbest bir şekilde
kendi iradeleri ile ifade etmeleri anlamına gelmektedir. 2 Bu tariften de
anlaşıldığı gibi, herhangi bir çalışmanın sanat eseri
olabilmesi için, o
çalışmanın insan elinden çıkmış olması, güzel ve orijinal olması, hür bir
irade ile yapılmış olması ve benzeri şartları haiz olması gerekmektedir.
Dolayısıyla çeşitli tabii manzara ve güzellikler, insan eliyle yapılmadığı için
birer sanat eseri sayılmadığı gibi, insan elinden çıktığı halde, estetik
güzelliği olmayan masa, sandalye, sehpa gibi şeyler de, birer sanat eseri
sayılmazlar.
Sanat eserleri bireyseldir. İlkel insanın ortaya koyduğu sanat, sanatın
başlı başına bireysel bir yetenek olduğunu kanıtlamaktadır. 3
Güzellik ve sanat duygusunun, insanlarda fıtri olması sebebiyle, ilkel
insanda bile bu duygu var olmuş, günümüze kadar devam etmiş ve kıyamete
kadar insanlıkla beraber devam edecektir.Bu nedenle, her dirıin estetik ve
güzel sanatlarla ilgisi olmuştur.Dolayısıyla İslam dinini de bundan
soyutlamak mümkün değildir.
Kur'an'ın çeşitli
çeşitli
ayetlerinde güzellikten, refahtan,
nimetierin güzelliklerinden bahsedilmiştir:
ihtişamdan
ve
* D.Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi.
Mahmud Bedreddin Yazır, Kalem Güzeli,Ankara 198l,s.91.
Cemaluddin Muhammed b. Mukerrem İbn Manzur, Lisanu'I-Arab, Beyrut 1990,VIII, 208
vd; Ali b. Muhammed eş-Şerif el-Cürcani, et-Ta'rifat, Beyrut 1990,s.l40.
1
2
3
Herbert Read, Sanat ve Toplum, tre. Selçuk Mülayim, Ankara 1981, s.l7.
172
Nureddin Turgay
"Hayvanları
da O yarattı. Onlarda sizin için ısıtıcı (şeyler) ve birçok
faydalar vardır. Onlardan bir kısmını da yersiniz. Sizin için onlarda ayrıca
akşamleyin getirirken, sabahleyin salıverirkeİl,
bir güzellik (bir zevk)
vardır. Bu hayvanlar sizin ağırlıklarınızı, ancak, canlara eziyet ederek
varabileceğiniz bir memlekete taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, pek
merhametlidir. Atları, katıdan ve eşekleri binmeniz ve süslenmeniz için
(yarattı). Allah şu anda bilemeyeceğiniz daha nice (nakil vasıtaları) yaratır4 .
J,
"Biz, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye
yeryüzündeki her şeyi, dünyanın kendisine mahsus bir ziynet yaptık" 5 .
"Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür. Ölümsüz olan iyi şeyler
ise, Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit etmeye daha
layıktır." 6 .
"Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik" 7•
Bütün bu ayetlerde estetiğe ve güzel sanatlardaki inceliğe işaret
Bu ayetleri dikkatle incelediğimiz zaman güzellik, nimetierin
güzellikleri, ·hayvanlardaki güzellik, · irısanların süslenmesi, güzel · amel,
dünyaya mahsus bir ziynet, dünya hayatının süsü ve benzeri ifadeleri
görmekteyiz. Bu ifadelerin tümü güzellikten ve süsten bahsetmektedir. Bu
ifadeler Kur'an'n estetiğe ve güzel sanatlara bakışını yansıtmaktadır. Başka
ayetlerde de benzer ifadeler vardır. Bütün bu güzellikler insanlar içindir.
Ancak insan oğlu bu güzelliklerden yararlanırken, haddini gözetmesi
gerekir. Azgınlığa, taşkınlığa, küfiir ve inkara düşmemesi icap eder.
vardır.
Yüce Allah Kuranda, bu konuyu şu noktaya kadar vardırmıştır:
" De ki: Allah'ın, kulları için çıkardığı (yarattığı) süsü ve güzel
rızkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında (inanmayanlarla
birlikte) irıananlarındır. Kıyamet gününde ise yalmz müminlerindir. İşte,
bilen bir topluluk için ayetleri böyle açıklıyoruz. "8.
Hz. Muhammed (s.a.v.)'in zamanında Kur'an'ın indirilmesinden
günümüze kadar, Kuran_ ayetleri üzerinde çeşitli yorumlar ·yapılmış ve
4
en-Nahl, 16/5-8
el-Kehf, 1817.
6
el-Kehf, 18/46.
7
es-Saffat, 37/6.
8
el-Araf, 7/32.
5
.,
1
Kur' an'a Göre Estetik ve Sanat
~~~~~~~~~~-----------------------------------
173
tefsirler yazılmıştır. Ta
başlangıcından bu yana, bu ayetteki süs ve
·
güzellikler üzerinde durulmuştur.
Bu ayette bildirildiğine göre, Yüce Allah, dünyanın çeşitli süs ve
güzelliklerini inanan ve inanmayan bütün insanlara vermiştir. Ahirette ise,
bu süs ve güzellikler sadece müminlerin olacaktır.
Yine bu ayette Yüce Allah insanlara dünyanın çeşitli süs ve
güzelliklerinden meşru ölçüler dahilinde faydalanmalarım haber vermiştir9 .
Bir de bu ayetten anladığımız kadarı ile, ancak bilen, ilim "sahibi olan,
aklı eren insanlar, kainattaki varlıkların süs, incelik ve güzelliklerini idrak
- edebilirler.
Kuranın başka
bir yerinde konuya şöyle yaklaşılmıştır:
"Rabbinin nimetine gelince, onu anlat" 10.Hz. Muhammed (s.a.v.), bu
ayetin açıklaması mahiyetinde şöyle buyurmuştur:" Allah, nimetlerinin
eserini kulunun üzerinde görmeyi sever" 11.Resı1lullah (s.a.v.)'in bu konu
hakkında yapmış olduğu buna benzer daha çeşitli rivayetleri vardır 12 •
ve
Yüce Allah başka bir ayette, ibadetin önemli bir bölümü olan namazı
bir nevi kaynaştırmış, içli dışlı olduğunu haber vermiştir:
estetiği
"Ey Ademoğulları! Size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek
elbise indirdik. Takva elbisesi ise, daha hayırlıdır. İşte bunlar, Allah'ın
ayetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi)" 13 •
"Ey Ademoğulları! Her mescide gidişinizde ziynetli elbiseleri giyin.
Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allahisraf edenleri sevmez" 14•
Bu ayetlerde dünya hayatında giyilen süslü ve güzel elbiseler ile takva
elbisesi beraber zikredilmiş ve mescide namaz kılmaya, ibadette bulunmaya
gidildiğinde, ziynetli elbiselerin giyilmesi istenmiştir. İbadetle beraber
9
Muhammed b. Cerir b. et-Taberi, Camiu'l-Beyan an Te'vili Ayi'l-Kur'an, Beyrut
ı995, VIII, 2ı4.
10
ed-Duha, 93/1 ı.
11
İbn Hanbel, II, ı 82, 3 ı I.
12
Geniş bilgi için bkz: Muhammed b. Ahmed el-Kurtubi, el-Camiu li Ahkami'l-Kuran, Beyrut ı988,
XX, 69; Celalüddin Abdurrahman es-Suyuti, Ed-Dürrü '1-Mensur fı't-Tefsiri bi'l-Me'sur, Beyrut
tsz., VI, 362 vd.
13
el-A'raf 7/26.
14
el-A 'raf, 7/3 I.
Nureddin Turgay
174
temizlik, güzellik, süs ve ziynetin zikredilmesi, estetik ve güzellik açısından
büyük bir anlam taşımaktadır.
Hz. Muhammed (s.a.v) 'in hayatının çeşitli hadiseleri onun estetik ve
olan bakışım bize göstermektedir. Bir gün Hz. Muhammed (s.av.)
bir cenaze defnine gitmişti. Mezarın içinde hafif bir kazılış hatası vardı.
Hemen bunun düzeltilmesini emretmişti. Hazır olanlardan biri; "Bunun
ölüye herhangi bir zararı dokunur mu?" diye sorduğunda O şu cevabı
vermişti: " Gerçekte bu gibi şeylerin ölüye ne zararı dekunabilir ne de
faydası. Fakat bu, yaşayamn gözlerini rahatsız etmemek içindir" 15 .
güzelliğe
Başka bir gün de birisi, saçı sakalı karışık bir şekilde, ürkütücü bir
vaziyette, Hz. Muhammed (s.a.v)'i mescitte ziyarete gelmiştir. Rasulullah
(s.a.v) ona, dışarı çıkrtıası ve kendisine çeki düzen vermesi için işarette
bulunmuştur. Adam derhal harekete geçmiş ve geri döndüğü zaman, Hz.
Muhammed (s.a.v) bu konudaki görüşünü şöyle dile getirmiştir:" Sizce bu
hal, şeytan gibi saç baş perişan gelmekten daha iyi değil midir?" 16•
Yine ResuluHalı (s.a.v.)'in kadınlarla erkeklerin saç tanziminde, dış
görünüşlerinde v.s. birbirlerine benzernemelerinin gerektiğini bildirmesi 17
estetiğe olan ilgisini ve zevkini ortaya koymaktadır.
bazı
Hz. Muhammed (s.a.v)'in estetikle ilgili olarak söylemiş
hadisleri de şöyledir:
olduğu diğer
"Muhakkak ki Allah güzeldir ve güzelliği sever" 18
"Allah her şeyde zarafeti
bunu asil bir şekilde yapınız" 19 •
emretmiştir. (Düşmanı
) öldürseniz bile,
Hz. Muhammed (s.a.v) bu hadiste savaş esnasında bile, insan uzvunu
kesmemeyi, işkencede bulunmamayı ve her türlü bedeni cezalardan uzak
durmayı öngörmüştür.
Müzik, şiir, edebiyat, resim, mimari, sanatsal gösteriler ve benzeri her
türlü sanat zevki, yaratılışta insanların ruhunda bulunan tabii bir duygudur.
Bu duygu, insanların yaratılışındaki inceliğin ve hassasiyetİn dışarıya
15
Muhammed b. Sa'd, et-Tabaktü'l-Kübra, Beyrut 1957, I, 142.
Malik b. Enes , el-Muvatta, Kitabu'ş-Şaar, 2.
17
Buhari, Libas, 61; Tirmizi, Edeb, 34; İbn Mace, Nikah, 22; İbn Hanbel, el-Müsned,
I, 254, 330, 339; II, 200, 287, 289, 400.
18
Müslim, İman, 147; İbn Hanbel, IV, 133, 134, 151.
19
Ebu Davud, Edahi, 11.
16
~K=u~r·~an~·~a~G~ö~re=E=s=re=ti~k~ve~S=a=n~m~--------------------------------175
aksetmesidir. Bazı insanlarda bu duygular daha çok gelişmektedir. Bir
bitki, bir meyve ağacı geliştiği zaman, nasıl ki zararlı veya yararsız dalları
kesiliyor ve o bitkinin daha sağlıklı gelişmesi sağlanıyorsa, Kur' an ve
Sünnet açısından da, sanatın sağlıklı ve yararlı gelişmesi için bir nevi
zararlı olan dalları budanmıştır. İnsanın inancına, fıtratına, dünya hayatına,
edep ve ahlakına zararlı olan şeyler men edilmiştir. Heykel ve resim
konusunda bazı yasakların getirilmesinin çeşitli hikmetleri vardır. Tarihin
çeşitli devirlerinde insanlar yaptıkları şeylere aşın ilgi göstermenin
neticesinde ona
tapmış
ve elleriyle yaptıkları bu şeyleri
kutsallaştırmışlardır.
Bununla beraber, insan fıtratında çıplağı açığa vurma duygusu
Bunu resim ve heykelde ortaya koymaya da , olumlu bakılmamıştır.
vardır.
Bu ve benzeri nedenlerden dolayı, İslam kültüründe güzel sanatlar
altına alınmıştır. Hiçbir zaman güzel sanatlara tamamİyle
yasak getirilmemiştir. Temeli Kuran ve Sünnete dayanan İslam kültüründe
çeşitli alanlardaki güzel sanatlarla ilgili hoşgörü ve müsamaha örnekleri
vardır. Yukarıda geçen ayet ve hadisler, bu konuda birer örnek
durumundadır. Bununla beraber resim, piyes ve şiir gibi müşahhas sanatlar
hakkında, Kuran ve Sünnetle kayıtlar altına alınmış müspet haberler vardır.
Hz. Muhammed (s.a.v.) ayak altında kalan halı ve şiltler üzerinde canlı
varlıkların resimlerinin bulunmasına müsamaha göstermiştir20 •
bazı kayıtların
Yine kaynak eserlerde kaydedildiğine göre, bir gün Hz. Muhammed
(s.a.v), eşi Hz.· Aişe'nin yanında, oyuncaklar arasında bazı kanatlı atları
görmüş ve latife olsun diye, "A! Hiç atların kanadı olur mu?" demiştir. Hz.
Aişe ona:" Sen Allah'ın elçisisin . Süleyman Aleyhisselam'ın atlarının
uçtuğunu bilmiyor musun?" diye cevap vermiştir21 .
Hz. Aişe (r.a.) dan rivayet edildiğine göre, bir Ramazan Bayramı
gününde iki kız çocuğu onun yanında şarkı söylüyorlardı. Hz. Ebubekir
(r.a.) içeri girince, "Peygamberin evinde şeytan çalgı sı ha ... !" gibi öfkeyi
ifade eden sözler söylemiştir. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.v) " Ya
Ebabekir!.. Şüphesiz her milletin bir bayramı vardır. Bu da bizim
bayramımızdır." demiştir22 .
20
Ebu Davud, Libas, 46.
Ebu Davud, Edeb, 6 I; İbn Sad, Tabakat, VIII, 62.
22
İbn Mace, Nikah, 2 I.
21
~···
.
...
176
Nureddin Turgay
Enes b. Malik'ten rivayet edildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.v) bir
gün Medine'de dolaşırken, tef çalıp şarkı söyleyen kızlada karşılaştı." Biz
Neccar Oğullarından kızlanz. Muhammed ne güzel ne iyi komşudur" gibi
ifadeleri kullanıyorlardı. Hz. Muhammed de, "Allah benim sizi sevdiğimi
çok iyi bilir." diyerek onlara yakınlığını ve sevgisini dile getinniştir23 .
Yine ResuluHalı (s.a.v), "Nikahı tef çalmak ve benzer seslerle
duyurmak, helal ile hararnı birbirinden ayırmaktır." diye buyurarak,
düğünlerde haram olan şeylerden uzak durmaya işaret etmiş ve meşru olan
kutlarnalara verdiği önemi ifade etmiştil4 .
Bu rivayetlerden anlaşıldığına göre, Hz. Muhammed (s.a.v) müzik,
oyun, resim ve
güzel sanatlara belli ölçüler dahilinde hoşgörü ile
bakmıştır. Kur'an"·ı güzel sesle ve tecvit kurallarına göre okumanın önemi,
herkes tarafından açıkça bilinmektedir.
Farkına varmak, bilincinde olmak, nazım etmek, hissetmek, algılamak
ve benzeri manaları ifade eden şiir25 de, önemli bir edebi sanattır. Kuran ve
onun açıklaması durumunda olan Hadis, estetik ve güzel sanatlara-meşru
ölçüler dahilinde baktığı gibi, edebi bir sanat olan şiire de, aynı şekilde
hoşgörü ile bakmıştır.
Şiir kelimesi Kuranda yalnız bir, ~air kelimesi ise, biri çoğul ve dördü
tekil olmak üzere beş yerde geçmektedir 6 •
Şiir
kelimesinin geçtiği Yasin 69 ve ondan somaki ayetlerde Allah'ın
varlığı, birliği, peygamberlik ve ahiret konulan anlatılmıştır. Hz.
Muhammed (s.a.v)'e şiir öğretilmediği açıklanmış, bu vesileyle Kuranın
şiir değil, ilahi bir mucize olduğu haber verilmiş ve şiirin de kötü bir şey
olmadığına işaret edilmiştil 7 •
Şairlerle
ilgili bilgi verilen
bazı
ayetlerde de şiir
Bunlardan
olanşairleriniki sınıf olduğu vurgulanmıştır.
sanatı
ile
İbn Mace, Nikah, 21.
Nesai, Nikah, 30.
25
Hüseyin b. Muhammed er-Rağıb el-Isfahani, el-Müfredat, İstanbul 1986, s. 384.
26
Muhammed Fuad Abdulbaki, el-Mucernü'l-Müfehres li Elfazi'l-Kur'ani'l!;Keriın,
Beyrut tsz. Ss. 384.
27
Hasan b. Reşik, el-Urnde fi Mehasini'ş-Şi'ri ve Adabihi ve Nakdihi, Beyrut 1982, I,
20; Ali b. Muhammed b. Habib el-Maverdi, en-Nuketu ve'l-Uyunu, Beyrut 1992,
V, 30; Fahruddin er-Razi,
Mefatihu'1-Gayb, Beyrut 1990, XXVI, 104;
Muhammed b. Ahmed el-Kurtubi, el-Carniu li Ahkarni'l-Kur'an, Beyrut 1988,
23
24
XV,35.
meşgul
bazılannın şaşkın,
yalancı uydurrnacı oldukları
ve bunlara ancak sapıkların uydukları haber
verilmiştir. Temiz iman, ahlak ve amel sahibi olup kendilerini savunan
şairlerin ise bunlardan olmadıkları anlatılmıştır28 .Bu ayetlerde Kuran ve
peygamber savunulmakta29 , kötülük ve çirkinlikten uzak olan şiir ve onun
sanatkar olan şairi, bir nevi övülmektedir. Şair kelimesinin geçtiği diğer
ayetlerde30 de şiir ve şair kötülenmemektedir.
Hz. Muhammed (s.a.v)'in de edebi bir sanat olan şiir ile ilgili olumlu
hadisleri vardır. Hz. Aişe (r.a.) dan rivayet edildiğine göre, Hz. Muhammed
(s.a.v) Hassan b. Sabit (ö.54/674) için mescitte bir minher yaptırmıştı.
Hassan onun üzerine çıkarak Hz. Peygamber (s.a.v)'e yöneltilen tenkitlere
şiirle cevap veriyordu. Peygamberimiz (s.a.v) onun için şöyle demiştir:
"Muhakkak ki Hassan Allah'ın resulünü savundukça Ruhui-Kudüs onunla
beraberdir" 31 •
Resulüllah'ın
özel
şairlerinden
biri olan Kab b. Malik (ö. 50/670) bir
gün kendisine "şiir hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorunca, Hz.
Peygamber (s.a.v) ona şu cevabı vermiştir: "Mümin kılıcıyla olduğu gibi
diliyle de mücadele eder" diyerek, mukaddes değerlerin emrinde olan şiirin,
hedefine ulaşan aktan daha tesirli olduğunu beyan etmiştir32 .
Yine Resulüllah (s.a.v):"Kesin olarak bilin ki şiir, kelam (söz)
mesabesindedir. iyisi iyi söz ve kötüsü de kötü sözdür." 33 diyerek, şiirin
iyisinin iyi ve kötüsünün de kötü olduğunu belirtmiştir. Başka
açıklamalarında da, "Muhakkak ki şiirde hikmet vardır" ve "Muhakkak ki
sözde sihir (etkileyici manevi güç) vardır" 34 diyerek, şiirin sanatsal yönüne
ve edebi güzelliğine işaret etmiştir.
Görüldüğü
gibi, Kuran ve Sünnetle diğer sanatlara olduğu gibi, edebi
bir sanat olan şiire de meşru ölçüler dahilinde hoşgörü ile bakılmıştır.
Kurandaki kıssalar, ayrı bir edebi sanattır. Bu kıssalarda çeşitli
üsluplarla birçok mesajlar verilmiştir. Kıssalardaki tekrarlarda da, farklı ilmi
28
eş-Şuara, 26/224-227.
Muhammed b. Abdiilah el-Alusi, Ruhu'I-Meani fı Tefsiri'l-Kur'ani'l-Azim ve
Seb'il-Mesani, Bulak, 1301, XIX, I 145.
30
el-Enbiya, 21/5; es-Saffat 37/36; el-Hakka 69/41; et-Tur 52/30.
31
Ebu Davud, Edeb, 87.
32
İsmail b. Kesir, Tefsirul-Kuranii-Azim, Beyrut 1969, III, 367.
33
Buhari, Edeb, 90; İbn Mace, Edeb, 42; Abdurrauf el-Menavi, Feyzu'I-Kadir,
Şerhu'l- Camii's-Sağir, Mısır 1938, IV, 175, Hadis no: 4939.
34
Ebu Davud, Edeb, 87; İbn Hanbel, III, 456, V, 125.
29
178
Nureddin Turgay
ve edebi hikmetler vardır. Bazı alimler, Kuran lassalarındaki tekrarların
sırrını şöyle yorumlamaya çalışmışlardır: Bir olayın bir çok yerçle farklı
üsluplarla anlatılması ve bu anlatımların hepsinde başarılı bir anlatım üslubu
tutturulması, fesahat ve belagat üstünlüğüne delildir35 •
Bütün bunların yanında, ilhamım Kuran ve Sünnetten alan İslam
mimari sanatı, İslam alemini asırlar boyu süslediği gibi, dünya sanatına
muazzam bir katkıda bulunmuş ve insanlığın ortak geleceğini imar etmede
etkili rol oynamıştır. Hudutsuz bir zenginliğe sahip olan mimari sanatı,
aynen bilim, sosyal veya felsefi hayat konularında olduğu gibi, İslam
dininden ayrı düşünülemez.
Nefıs
ve
şehevi duyguların dışında
kalan , Kuran ve Sünnetin hoş
bütün bu estetik, güzellik ve sanatların tümü,
saadete, imana, ibadete ve mabede doğru
gördüğü, kısaca bahsettiğimiz
insanları
huzura,
yönlendirmektedir.
Estetik ve güzel sanatlar, zaman zaman insanın kendini tanımasına
katkıda bulunur. İnsan kendini tanıdıkça, Yüce Allah'a daha saygılı ve
insanlara karşı daha uyumlu olur. Çünkü kimi güzel sanatlar, insanların
ortak dili ve değerleri gibidir. İnsanların kaynaşmasında etkili rol oynar.
Farklı insanların duygu, düşünce ve özlemlerini dile getirir; insan ruhunun
ince, derin ve soylu ilkelerinin ortaya kanmasım sağlar.
Bazı
sanat erbabı olan kişiler, sanatlarındaki maharetleri sayesinde,
ve sertlikleri yumuşatır ve kimi zaman da evrensel duyguları
sergileyerek insan sevgisinin yayılmasına yardım eder.
katılıkları
Sanatın fayda ve önemini matematiksel
rakam ve kurallarla
belirlemek mümkün değildir.Bu, ancak insan zevki ile belirlenebilir.Sanat,
insan hayatım ve faaliyetlerini zenginleştirir.Çünkü insan, sanat vasıtasıyla
sezgiye dayanan bir zevki duymaya başlar.
İnsan beyninin inanç, ahlak ve ilim yönünü geliştirmek gerektiği gibi,
estetik yönünü de geliştirmek gerekir. Çünkü, insan beyninin çok mühim bir
faaliyeti olan estetik yönünü geliştirmeyen bir kimsenin insan olarak
faaliyetleri noksandır ve böyle bir kişinin kamil insan plması uzak
ihtimaldir. İnsanı, kamil hale getiren şey,ilim, din ve sanattır.Nitekim
35
Bu konuda geniş bilgi için bkz.: M. Sait Şimşek, Kuran Kıssalanna Giriş, İstanbul
1993, s. III, vd.
_K_u_r'_w_ı_~_G_ö_·r_e_Es~t~et_~_v_e~S~an~a_t
___________________________________ 179
toplumlar için sanat, büyük anlam ifade etmektedir.Zira dinsiz, dilsiz ve
töresiz bir toplum olmadığı gibi, sanatsız bir toplum da yoktur.
Bütün bu tespitlerimizden anlaşılacağı üzere insan, yalnızca düşünen,
üreten ve inanan bir varlık değil, aynı zamanda sanat eseri meydana getiren
bir varlıktır.Eğer insanı, yarataruna kavuşmaya çalışan bir kuşa benzetecek
olursak, kanadının mutlaka estetik, yani sanat olduğunu görürüz36
Fazla teferruata girmeden kısa ve özet bir şekilde aktarmaya
çalıştığımız ayet, hadis ve açıklamalardan anlaşıldığı gibi, İslam dinini
sanat ve estetikten soyutlamanın ne dini bir dayanağı vardır, ne de bundan
sanat ve dinin bir kazancı bulunabilir.Aksine bundan insanlık da, din de,
sanat da zararlı çıkar. Maalesef İslam ve sanatın ne olduğu sorusuna yeterli
bir şekilde cevap verilmediği ve bunların kesişme noktaları tam manası ile
tespit edilmediği için, İslam sanatı ya çok özel bazı alanlara sıkışıp kalmış,
ya da müzelik bir hadise olarak düşünülür olmuştur.
Netice olarak, "Yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir" 37
mesajını veren Kuran ve onun
açıklaması
mahiyetinde olan sünnet,
estetiğe, resim, müzik, şiir ve
benzeri güzel sanatlara büyük değer
vermiştir. Dolayısıyla Kuran ve Sünnetle estetik ve güzel sanatlara sınır
getirilmiş tabir caizse terbiye edilmiş ve müspet olanına müsaade edilmiştir.
Nusret Çam, İslam'da Sanat, Resim ve Mimari, Ankara 1994, s. 9 vd. Bu konuda daha geniş bilgi
için bkz.: Mehmet Aydın, İslam'ın Estetik Görüşü, Kubbealtı Akademi Mecmuası, Ekim 1986,
Yıl:15, S.: 14, s. 9 vd.
37
ei-Mü'minun 23114.
36
.1
180
Nureddin Turgay
BİBLİYOGRAFY A
Alusi, Muhammed b. Abdillah, Ruhui-Meani fı Tefsiril-Kuranil-Azim ve Seb'i'lMesani, Bulak, 1301. ·
Aydın, Mehmet; İslam'ın Estetik Görüşü, Kubbealtı Akademi Mecmuası, Ekim
1986, Yıl: 15, 8.:4, s.9-24.
Buhari, Muhammed b. İsınail b. İbrahiın,es-Sahih, İstanbul 1981.
Cürcani, Ali b. Muhammed eş-Şerif, et-Tarifat, Beyrut 1990.
Çam, Nusret; İslam'da Sanat, Resim ve Mimari, Ankara 1994.
Ebu Davud, Süleyman b. Eş'ab, es-Sünen, Humus 1969.
Isfahani, Hüseyin b. Muhammed er-Rağıb, el-Müfredat fı Öaribi'l-Kur'an,,
İstanbul 1986.
İbn Hanbel, Ahmed, el-Müsned, İstanbul 1982.
İbn Mace, Muhammed b. Yezid, es-Sünen, Mısır 1952.
İbn Manztir, Cemalüddin Muhammed b. Mükerrem, Lisanul-Arab, Beyrut 1990.
İbn. Kesir, İsmail, Tefsirul-Kurani'l-Aziın, Beyrut 1969.
İbn. Reşik, Hasan, el-Umde fı Mehasini'ş-Şi'ri ve Adabihi ve Nakdihi, Beyrut
1982.
İbn. Sa'd, Muhammed, et-Tabaktü'l-Kübra, Beyrut 1957.
Kurtubi, Muhammed b. Ahmed, el-Camiu li Ahkami'1-Kuran, Beyrut 1988.
Malik b. Enes , el-Muvatta', Mısır 1976.
Maverdi, Ali b. Muhammed b. Habib, en-Nuketu ve'l-Uyunu, Beyrut 1992.
Menavi, Abdurrauf, Feyzu'l-Kadir, Şerhu'l- Camii's-Sağir, Mısır 1938.
Muhammed Fuad Abdulbaki, el-Mucemül-Müfehres li Elfazi'l-Kur'ani'l-Kerim,
Beyrut tsz.
Nesai, Ebu Abdirrahınan b. Şuayb, es-Sünen, Mısır 1964.
Razi, Fahruddin , Mefatihul-Öayb, Beyrut 1990.
Read, Herbert; Sanat ve Toplum; tre.: Selçuk Mülayiın, Ankara 1981.
Suyuti, Celalüddin Abdurrahman, Ed-Dürrü'l-Mensur fi't-Tefsiri bi'l-Me'sur,
Beyrut tsz.
Şimşek, M. Sait; Kuran Kıssalarına Giriş, İstanbul 1993.
Taberi, Muhammed b. Cerir b. Camiu'l-Beyan an Te'vili Ayi'l-Kur'an, Beyrut
1995.
Tirmizi, Muhammed b. İsa b. Sevre, es-Sünen, İstanbul 1981.
Yazır, Mahmud Bedreddin, Kalem Güzeli, Ankara 1981.
Download