öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma

advertisement
ÖĞRENCİLERİN İNTERNETİ VE SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİ
KULLANMA DURUMLARINA GÖRE İLETİŞİM BECERİLERİ
VE ÖZ YETERLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ
ZEYNEP BAŞERER
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI
FELSEFE GRUBU EĞİTİMİ BİLİM DALI
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
HAZİRAN, 2014
TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU
Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren
on iki (12) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.
YAZARIN
Adı
: Zeynep
Soyadı
: BAŞERER
Bölümü
: Felsefe Grubu Öğretmenliği
İmza
:
Teslim tarihi :
TEZİN
Türkçe Adı : Öğrencilerin İnterneti ve Sosyal Paylaşım Sitelerini Kullanma Durumlarına
Göre İletişim Becerileri ve Öz Yeterlik Düzeylerinin İncelenmesi
İngilizce Adı : Investigating of communication skill and self-efficacy levels according to
students’ status of using the internet and social networking sites
i
ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI
Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları
kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki
tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.
ii
Yazar Adı Soyadı
:
İmza
:
Zeynep BAŞERER
JÜRİ ONAY SAYFASI
Zeynep Başerer tarafından hazırlanan “Öğrencilerin İnterneti ve Sosyal Paylaşım Sitelerini
Kullanma Durumlarına Göre İletişim Becerileri ve Öz Yeterlik Düzeylerinin İncelenmesi”
adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi
Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul
edilmiştir.
Danışman: Doç. Dr. İbrahim KISAÇ
Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Anabilim Dalı,
…………………………
Gazi Üniversitesi
Başkan: Yrd. Doç. Dr. Leyla Ercan
Eğitimde Psikolojik Hizmetler Anabilim Dalı,
…………………………
Gazi Üniversitesi
Üye: Öğr. Gör. Dr. Canan GÜRSEL
Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Anabilim Dalı,
…………………………
Gazi Üniversitesi
Tez Savunma Tarihi: 13/06/2014
Bu tezin Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans
tezi
olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.
Prof. Dr. Servet KARABAĞ
Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü
…………………………
iii
TEŞEKKÜR
Her geçen gün kullanımı giderek artan internet ve sosyal paylaşım siteleri insanlar için
vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelmiştir. Çünkü her türlü bilgi ve belgeye rahatça
ulaşılmasına katkı sağlamakta, eğitimi, eğlenceyi, kişiler arası iletişimi, bilgi edinmeyi,
alışveriş etmeyi farklı alana taşıyarak yaşamı daha da kolaylaştırmaktadırlar. Buna rağmen,
yine de internet ve sosyal paylaşım siteleri aşırı kullanıldığında pek çok problemi de
beraberinde getirdiği bilinen bir gerçektir.
Yapılan araştırma bu düşünceden hareketle ortaya çıkmış olup, günlük yaşamda sık olarak
kullanılmakta olan internet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanım durumlarının iletişim
becerileri ve öz yeterlik düzeylerinde ne derece etkili olduğunu tespit etmek
hedeflenmiştir.
Araştırmanın gerçekleşmesinde pek çok kişi destek olmuştur. İlk olarak bana bu
araştırmayı yapmam konusunda fırsat veren, araştırma ile ilgili tereddütlerimi ortadan
kaldıran, yaptığı her konuşmasında beni yüreklendiren, araştırma konusunda ve
araştırmanın istatistiksel analizlerinde bilgilerini benden eksik etmeyen tez danışmanım ve
hocam Sayın Doç. Dr. İbrahim KISAÇ’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Araştırmamın hızlanması için beni teşvik eden ve destekleyen Anabilim Dalı Başkanı ve
hocam Sayın Prof. Dr. İbrahim ARSLANOĞLU’na ve Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdür
Yardımcısı ve hocam Sayın Doç. Dr. Beyhan ZABUN’a teşekkür ederim.
Araştırma sürecinde maddi ve manevi anlamda her zaman yanımda olan ve desteklerini
benden esirgemeyen aileme de teşekkürü bir borç bilirim.
iv
ÖĞRENCİLERİN İNTERNETİ VE SOSYAL PAYLAŞIM
SİTELERİNİ KULLANMA DURUMLARINA GÖRE
İLETİŞİM BECERİLERİ VE ÖZ YETERLİK
DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ
(Yüksek Lisans Tezi)
Zeynep Başerer
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Haziran 2014
ÖZ
Bu araştırmanın amacı, öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma
durumlarına göre iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeylerini incelemektir. Araştırma
tarama modelinde betimsel bir çalışmadır.
Araştırma 2013-2014 Bahar döneminde, Gazi Eğitim Fakültesi öğrencilerinden rastgele
olarak seçilen 450 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın verilerinin toplanmasında üç
farklı ölçme aracı kullanılmıştır. Bunlardan ilki öğrencilerin internet ve sosyal paylaşım
sitelerini kullanma durumlarına ilişkin tanımlayıcı bilgi edinmek amacıyla Kişisel Bilgi
Formu, ikincisi öğrencilerin kendi iletişim becerilerini değerlendirmeleri amacıyla İletişim
Becerileri Değerlendirme Ölçeği (İBDÖ), ve son olarak da öğrencilerin kendi öz yeterlik
düzeylerini değerlendirmeleri amacıyla Genel Öz-Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır.
Araştırma sonucunda elde edilen verilere, değişkenin türüne göre bağımsız gruplar için
kullanılan t Testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi uygulanmıştır. Anlamlılık kontrolü için
hata payı .05 olarak alınmıştır.
Araştırma sonucunda elde edilen bulgular, üniversite öğrencilerinin interneti daha çok film
izlemek ya da oyun oynamak amaçlı kullanmaları ile iletişim beceri düzeyleri arasında
anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. Bu sonuç interneti film izlemek ya da oyun
oynamak amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin diğerlerinden daha
düşük olduğunu göstermektedir. Öte yandan internetin daha çok ders çalışmak, güncel
haberleri takip etmek, sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek ya da yeni bilgiler edinmek
amaçlı kullanılması ile iletişim beceri düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.
Bunlarla birlikte araştırmada, üniversite öğrencilerinin internetin daha çok film izlemek,
ders çalışmak, güncel haberleri takip etmek, sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek ya da
yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanmaları ile öz yeterlik düzeyleri arasında da anlamlı bir
ilişki bulunmamıştır. Öte yandan yapılan araştırma ile internetin daha çok oyun oynamak
amaçlı kullanılması ile öz yeterlik düzeyi arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır.
v
Diğer taraftan, internette haftada ortalama harcanan zaman ile iletişim beceri düzeyleri
arasında; internette haftada ortalama harcanan zaman ile öz yeterlik düzeyleri arasında
anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Ayrıca, sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama
geçirilen zaman ile iletişim beceri düzeyleri arasında; sosyal paylaşım sitelerinde günde
ortalama geçirilen zaman ile öz yeterlik düzeyleri arasında da anlamlı bir ilişkinin olmadığı
tespit edilmiştir.
Bilim Kodu
Anahtar Kelime
Sayfa Adedi
Danışman
:
: İnternet, Sosyal Paylaşım Sitesi, İletişim Becerisi, Öz Yeterlik
: 83
: Doç. Dr. İbrahim KISAÇ
vi
INVESTIGATING OF COMMUNICATION SKILL AND SELFEFFICACY LEVELS ACCORDING TO STUDENTS’
STATUS OF USING THE INTERNET AND
SOCIAL NETWORKING SITES
(Master Thesis)
Zeynep Başerer
GAZI UNIVERSITY
GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES
June, 2014
ABSTRACT
The purpose of this study is investigating levels of communication skills and self-efficacy
according to students’ status of using the internet and social networking sites. The study is
a descriptive study as a survey method.
The study was conducted on a randomly chosen sample of 450 university students at Gazi
University Faculty of Education during the spring term of 2013-2014. In the collection of
research data was used three different measuring tools. First of all, “Personal Information
Form” was used to obtain identifying information about students’ status of using the
internet and social networking site. Secondly, “Communication Skills Evaluation Scale
(CSES)” was given and used by students to evaluate their own communication skills.
Lastly, “General Self-Efficacy Scale” was also given and used by students in order to
evaluate their self efficacy.
Depending on the variable type, for the independent samples t Test and One Way Variance
Analysis were used to analyze the findings. Significance level was established at .05.
The results of this research demonstrated that there is a relationship between university
students’ internet usage that is mostly consist of watching movies or playing games and
their communication skill levels. This result demonstrated that communication skills of
students who use the internet to watch movies or playing games are lower than the others.
There is not a significant relationship has been detected between using internet to follow
the current news, surf the social networking sites or get new information and
communication skill levels. There is not a significant relationship has been detected
between using internet to follow the current news, watch movies, surf the social
networking sites or get new information and self efficacy skill levels. On the one hand this
study detected that there exists a significant relationship between the use of the Internet
that is mostly for playing games and self efficacy.
vii
Furthermore, there is no significant relationship between the average time spent on the
internet and communication skill levels and the same condition is correct between the
average time spent on the internet and self-efficacy level. Also, there is no significant
relationship between the average daily time spent in social networking sites and
communication skill levels; the average daily time spent in social networking sites and
self-efficacy level.
Science Code
:
Key Words
: Internet, Social Networking Sites, Communication Skills, Self- Efficacy
Page Number
: 83
Supervisor
: Assoc. Prof. Dr. İbrahim KISAÇ
viii
İÇİNDEKİLER
TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU……………………………….
i
ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI…………………………………………..
ii
JÜRİ ONAY SAYFASI……………….………………………………………………..
iii
TEŞEKKÜR………………………………………………….…………………………
iv
ÖZ………………………………………………………………………………………..
v
ABSTRACT......................................................................................................................
vii
İÇİNDEKİLER ……………..……………………………………………………….....
ix
TABLOLAR LİSTESİ……...…………………………………………………………..
xii
SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ…………………………………………
xiv
BÖLÜM I………………………………………………………………………………..
1
GİRİŞ…………………………………………………………………………………….
1
1. Araştırmanın Problemi……………………………………………………...
4
2. Araştırmanın Amacı…………………………………………………..……..
5
3. Araştırmanın Önemi…………………………………………….…………..
6
4. Araştırmanın Sınırlılıkları…………………………………………………..
7
5. Varsayımlar…………………………………………………………………..
8
6. Tanımlar……………………………………………………………………...
8
BÖLÜM II………………………………………………………………………….........
9
KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR………………………
9
A. Kavramsal Çerçeve……………………………………………………..….
9
1. İnternet Nedir?...................................................................................
9
1.1. İnternetin Tarihçesi………………………………………...
10
1.2. İnternet Kullanmanın Amaçları……………………………
11
1.3. İnternet Kullanımının Olumlu ve Olumsuz Etkileri……….
12
2. Sosyal Paylaşım Siteleri…………………………………………......
17
3. İletişim…………………………………………………………..……
18
3.1.İletişim Becerisi……………………………………...……......
19
3.2.Kişilerarası İletişim…………………………………………...
20
4. Öz Yeterlik……………………………………………………..…….
21
ix
4.1. Genel Öz Yeterlik………………………………………..….....
23
B. İnternet ve Sosyal Paylaşım Sitelerinin Kullanımı İle İlgili Yapılan
Araştırmalar…………………………………………………………...………..
24
1. Dünyada İnternet ve Sosyal Paylaşım Sitelerinin Kullanımı İle
İlgili Yapılan Araştırmalar………...………………………………..
24
2. Türkiye’de İnternet ve Sosyal Paylaşım Sitelerinin Kullanımı İle
İlgili Yapılan Araştırmalar……...…………………………………..
28
BÖLÜM III…………………………………...…………………………………………
35
YÖNTEM…………………………………..…………………………………………...
35
1. Araştırma Modeli……………...……………………………………………..
35
2. Çalışma Grubu……………...………………………………………………..
35
3. Verilerin Toplanması…….…………………………………………………..
36
3.1. Kişisel Bilgi Formu…………………………………………..
37
3.2. İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeği (İBDÖ)………..….
37
3.3.Genel Öz-Yeterlik Ölçeği (GÖYÖ)…………………………….
38
4. Verilerin Analizi………………………………………………………….......
39
BÖLÜM IV……………………………………………………………………………...
40
BULGULAR…………………………………………………………………………….
40
1. Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders
Çalışma, Güncel Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde
Gezinme, Oyun Oynama, Yeni Bilgiler Edinme) Göre İletişim Beceri
Düzeylerine İlişkin Bulgular……………………………………………......
40
2. Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders
Çalışma, Güncel Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde
Gezinme, Oyun Oynama, Yeni Bilgiler Edinme) Göre Öz Yeterlik
Düzeylerine İlişkin Bulgular………………………………………………..
45
3. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre
İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgular……………………………….
50
4. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre
Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgular………………………………......
51
5. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama
Geçirdikleri Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgular…...
6. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama
x
52
Geçirdikleri Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgular…...
53
BÖLÜM V……………………………………………………………………………….
54
TARTIŞMA VE YORUM……………..…………………………………………….....
54
1. Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders
Çalışma, Güncel Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde
Gezinme, Oyun Oynama, Yeni Bilgiler Edinme) Göre İletişim Beceri
Düzeylerine İlişkin Bulguların Tartışması ve Yorumu…………………...
54
2. Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders
Çalışma, Güncel Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde
Gezinme, Oyun
Oynama, Yeni
Bilgiler Edinme) Öz Yeterlik
Düzeylerine İlişkin Bulguların Tartışması ve Yorumu…………………...
57
3. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre
İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgunun Tartışması ve Yorumu…...
58
4. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre
Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgunun Tartışması ve Yorumu………
60
5. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama
Geçirdikleri Zamana Göre İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgunun
Tartışması ve Yorumu………………………………………………………
60
6. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama
Geçirdikleri Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgunun
Tartışması ve Yorumu………………………………………………………
62
BÖLÜM VI……………………………………………………………………………...
64
SONUÇ VE ÖNERİLER……………………………………………………………….
64
KAYNAKÇA……………………………………………………………………………
67
EKLER…………………………………………………………………………………..
79
EK- 1: Kişisel Bilgi Formu……………..…………………………………........
80
EK-2: İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeği (İBDÖ)…………………….
81
EK-3: Genel Öz-Yeterlik Ölçeği……………...………………………………..
83
xi
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1. İnterneti Film İzlemek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu………….......
41
Tablo 2. İnterneti Ders Çalışmak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu………….......
42
Tablo 3. İnterneti Güncel Haberleri Takip Etmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin
İletişim Beceri Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi
Sonucu…………………………………………………………………………………
42
Tablo 4. İnterneti Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinmek Amaçlı Kullanan İletişim
Beceri Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu……...
43
Tablo 5. İnterneti Oyun Oynamak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu……………..
44
Tablo 6. İnterneti Yeni Bilgiler Edinmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim
Beceri Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu……...
44
Tablo 7. İnterneti Film İzlemek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu…………......
46
Tablo 8. İnterneti Ders Çalışmak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu………….......
46
Tablo 9. İnterneti Güncel Haberleri Takip Etmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz
Yeterlik
Düzeylerinin
Puan
Ortalamaları,
Standart
Sapmaları
ve
t-Testi
Sonucu………………………………………………………………………………....
47
Tablo 10. İnterneti Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinmek Amaçlı Kullanan
Öğrencilerin Öz Yeterlik Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve tTesti Sonucu…………………………………………………………………………...
48
Tablo 11. İnterneti Oyun Oynamak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu……………...
48
Tablo 12. İnterneti Yeni Bilgiler Edinmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz
Yeterlik Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu…...
Tablo 13. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre
İletişim Beceri Düzeyi Puanlarının Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Tek Yönlü
xii
49
Varyans Analizi Sonuçları………………………………………………………….....
50
Tablo 14. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre Öz
Yeterlik Düzeylerinin Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Tek Yönlü Varyans
Analizi Sonuçları…………………………………………………………...…………
51
Tablo 15. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama
Geçirdikleri Zamana Göre İletişim Beceri Düzeylerinin Ortalamaları, Standart
Sapmaları ve Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları….………….…………………...
52
Tablo 16. Öğrencilerin Haftada Ortalama Sosyal Paylaşım Sitelerinde Harcadıkları
Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerinin Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Tek
Yönlü Varyans Analizi Sonuçları……………………………………………………..
xiii
53
SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ
Simgeler
X
Aritmetik Ortalama
s
Standart Sapma
n
Kişi Sayısı
t
t-değeri
p
Önem Derecesi
F
F Değeri
Kısaltmalar
İBDÖ
İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeği
GÖYÖ
Genel Öz-Yeterlik Ölçeği
xiv
BÖLÜM I
GİRİŞ
Hızlı bir şekilde yayılarak dünyada kendine özel bir yer edinmiş olan internet, bir kitle
aracı olarak ortaya çıktığından beri yaşamın her alanında varlığını göstermiştir. Eğitimi,
eğlenceyi, kişiler arası iletişimi, bilgi edinmeyi, alışveriş etmeyi, ticaret ve finansal işlem
yapmayı farklı alana taşıyarak, yaşamı daha da kolaylaştırmıştır. Hızlı ve güvenilir bir
şekilde zamandan tasarruf ederek çeşitli bilgilere ve belgelere ulaşılmasına yardımcı
olmuştur. Önceden sadece iş için kullanılan internet, daha sonra sahip olduğu e-posta ve
anlık mesajlaşma siteleri aracılığı ile kişilerarası iletişimi daha da etkinleştirmiştir. Ancak
internet kişilerarası iletişimdeki bu görevini, yeni bir iletişim yöntemi olan facebook ve
twitter gibi sosyal paylaşım sitelerine bırakmıştır (Weiser, 2000; Çakır ve Topçu, 2005;
Yıldız, 2007; Değirmencioğlu, 2011).
Sosyal paylaşım siteleri, insanların birbirleri ile bağlantısını sağlayan sanal bir iletişim
türüdür. Bu iletişim türünde, internetten farklı olarak insanların birbirleriyle iletişime
geçmeleri ve birbirleri ile kaynaşmalarına yardımcı olan e-posta iletimi, anlık mesajlaşma
imkanı, video ve fotoğraf paylaşımı, kendi durumunu güncelleme ya da yorum gönderme
gibi araçlar mevcuttur (Das ve Sahoo, 2011, s. 222). Temel amacı online etkileşim ve
iletişimi paylaşmak olan
sosyal paylaşım siteleri, sahip olduğu bu araçlar sayesinde
insanlar tarafından farklı amaçlarla kullanılmaktadırlar (Gross ve Acquisti, 2005, s. 72).
Örneğin; bir sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’un, kullanıcılar tarafından ortalama bir
günde en çok hangi amaçla kullanıldığını tespit etmek amaçlı Hampton, Goulet, Rainie ve
Purcell (2011, s. 3) bir çalışma yapmışlardır. Çalışmalarının sonucunda, ortalama bir günde
Facebook kullanıcılarının %15’nin kendi profillerini güncellemek, %22’sinin başka
kullanıcıların durumlarına yorum yazmak, %20’sinin başka kullanıcıların fotoğraflarına
yorum yazmak, %26’sının başkalarının durumunu beğenmek, %10’nun başka bir
kullanıcıya özel mesaj göndermek amaçla Facebook’u kullandıklarını saptamışlardır.
1
İnternetin ve sosyal paylaşım sitelerinin birden fazla özelliğinin olması ve insanlara
sunmuş olduğu hizmetlerle popülaritelerinin giderek artması, insanların hem kişisel hem
de sosyal davranışları üzerinde olumlu ve olumsuz pek çok etkiyi de beraberinde
getirmiştir (Das ve Sahoo, 2011, s. 222). Etkileşimli bir iletişim sürecinin yaratılmasında,
sahip olunan düşüncelerin paylaşılmasında, bilginin hızla yayılmasında ve mekansal
sınırların aşılmasında olanak tanıyan internet kullanımı, insanlar üzerinde sosyal açıdan
olumlu bir etki yaratmıştır (Çakır, 2007, s. 127). Özellikle de sosyal paylaşım siteleri ile
yapılan online iletişim, fiziksel görünümün ön planda olduğu yüz yüze ilişkilerden farklı
olarak, kişilerin içsel niteliklerinin ön plana çıkmasını sağlamakta ve onların bu şekilde
değerlendirilmesini olanaklı kılmaktadır. Öte yandan internet ve sosyal paylaşım siteleri
aracılığıyla ulaşılan kişi sayısının çok fazla olması nedeniyle de kişinin kendi aradığı
nitelikteki insanları bulması daha da kolaylaşmakta ve böylece insanların
yalnızlık
hissinin giderilmesine katkı sağlamaktadırlar (Siyez, 2010, s. 78)
İnternet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı insanlar üzerinde olumlu etkiler
sağlarlarken, bir yandan da yanlış ve zararlı bilgilerin edinilmesine, zararlı iletişim
nedeniyle sosyal ilişkilerin bozulmasına yol açmaktadır. Hatta insanların sanal alemde
kendi kimliklerini gizlemesine olanaklı kılarak gerçeklik duygularını yitirmelerine,
dolayısıyla da kimlik oluşumu ve ruhsal gelişim üzerinde de olumsuz yönde etki
etmektedir (Brey, 2006, s. 44). Yüz yüze yapılan iletişimin yerini alan online iletişimle
meşgul olan insanlar yüz yüze ilişkilerinde zaman bulamamakta ve böylece sosyal olarak
izole olmaktadırlar (Siyez, 2010, s. 79-80). Bununla birlikte sosyal paylaşım siteleri,
kullanıcılarını duygu ve düşüncelerini yanındaki kişilere söylemek yerine bu düşüncelerini
bilgisayar başında aktarmalarına teşvik etmektedirler. Bireylerin yüz yüze kimseyi
görmeden bir çok kişiyle oyunlar oynamasına, onlara yazılar yazmasına ve hatta sanal bir
birliktelikle onlarla zaman geçirmesine neden olmaktadırlar.
Yapılan çeşitli araştırmalar internet ve sosyal paylaşım sitelerinin daha çok iletişim amaçlı
kullanıldığını tespit etmiş olsalar da, aynı araştırma sonuçlarında ortaya çıkan bu durumun
aile üyeleri ile olan iletişimin düşmesine, sosyal grupların azalmasına, depresyon ve
yalnızlık duygularının artmasına yol açmıştır (Kraut, Patterson, Lundmark, Kiesler,
2
Mukopadhyay ve Scherlis, 1998; Kim, 2003; Ellison, Steininfield ve Lampe, 2007;
Bessière, Kiesler, Kraut ve Boneva, 2008; Coyle ve Vaughn, 2008).
Araştırmalarda ortaya çıkan durumun temel nedeni internet ve sosyal paylaşım sitelerinin
evden çıkmadan gereksinimleri gidermesidir. İnsanlar bu sayede arkadaşlarıyla bir araya
gelip toplanmayı, onlarla yüz yüze görüşerek hayatı paylaşmayı bir kenara bırakmıştır.
Bunun yerine sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla sanal sohbet (chat) yapmayı ya da
internette karşılıklı oyunlar oynamayı tercih eder duruma gelmiştir (Kısaç, 2013, s. 151).
Hayatta kalma konusunda her ne kadar yiyecek, barınak, ve giysiler zorunlu unsur olarak
görülse de iletişim de hayatta kalmak için en az onlar kadar önemli bir unsurdur (Ailes ve
Krausher, 2000, s. 10). Ancak internet ve sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla
gerçekleştirilen online ilişkiler giderek yaygınlaşmakta ve bunun sonucunda da kişiler,
yeni arkadaşlıklar kurma fırsatlarını kaçırmakta ve kendilerini yalnız hissetmeye
başlamaktadırlar (İnan, 2000, s. 6).
İnternet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı sadece iletişim boyutunda da etkili
değildir. Aynı zamanda kişinin yeteneklerine olan inancını ifade eden öz yeterlik (Milstein,
2005, s. 222) düzeyi ile de bağlantılıdır.
Öz yeterlik kavramı; ilk kez Bandura’nın sosyal bilişsel teorisinde dayandırdığı temel
ilkelerden biri olarak ortaya çıkmıştır. Teoride davranış, biliş ve diğer kişisel faktörler ile
çevresel faktörlerin birbirlerini karşılıklı olarak etkilediği ileri sürülür. Teoriye göre, kişi
ne iç güdüleri tarafından hareket etmekte ne de kendiliğinden şekillenmekte veya çevre
tarafından denetlenmektedir. Kişinin kendi motivasyonuna, davranışına ve gelişimine
katkıda bulunan etkiler her zaman karşılıklı etkileşim halindedirler (Bandura, 1989, s. 2).
Bandura (1989), teorisinin dayandığı temel ilkelerden biri olan öz yeterlik kavramını da bu
düşüncelerden hareketle ortaya çıkarmış ve öz yeterlik kavramını “bireyin kendisi ile ilgili
yargısı” olarak tanımlamıştır.
3
Öz yeterlik; kişinin belirli bir sonucu üretmesi için gerekli davranışı gerçekleştirmesi adına
yeteneklerindeki bireysel güvenin bir yansımasıdır (Kinzie, Delcourt ve Powers, 1994, s.
747). Yüksek öz yeterliğe sahip olan insanlar genellikle karşılaştıkları zor durumları,
üstesinden gelinmesi gereken bir durum gözüyle bakarlar. Öte yandan öz yeterliği düşük
olan insanlar ise tehdit olarak algıladıkları zor durumlardan kaçınmayı tercih ederler
(Bayrakçı, 2007, s. 206-207). Başka bir ifade ile öz yeterliğin düşük veya yüksek olması
karşılaşılan zor durumun üstesinden gelinip gelinmeyeceğine olan inancın bir yansımasıdır.
Nitekim, öz yeterliği düşük olan insanların çoğunun internet ve sosyal paylaşım sitelerini
kullanmamayı tercih ettiği ve bunları kullanmaktan çekindikleri çeşitli araştırmalar
tarafından saptanmıştır. Yapılan araştırmalar ile öz yeterliği yüksek olan kişilerin interneti
kullandıkları (Tsai ve Tsai, 2010), çevrimiçi sosyal ağlara katılmanın özyeterlikle ilişkili
olduğu (Wu, Wang, Liu, Hu ve Hwang, 2012) tespit edilmiştir.
Sonuç olarak yapılan araştırmalardan da anlaşılacağı üzere bugün sıkça kullanılan internet
ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanım durumlarındaki değişikliklerin herbirinin ayrı
olarak iletişim becerilerine ve öz yeterlik düzeylerine çeşitli yönlerden etkilediği
görülmüştür. Ancak yapılan araştırmalarda bunların birlikte olan etkileri alınmamıştır.
Dolayısıyla da yapılan araştırma konu itibariyle bu düşünceden hareketle oluşturulmuştur.
Öğrencilerin internet ve sosyal paylaşım sitelerini kullanım durumlarına göre iletişim
becerileri ve öz yeterlik düzeyleri bu araştırmanın konusu olmuştur.
1. Araştırmanın Problemi
“Üniversite öğrencilerinin iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeyleri interneti ve sosyal
paylaşım sitelerini kullanma durumlarına göre anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?” Bu
genel problemin cevaplanması için aşağıdaki alt problemlere cevap aranmıştır.
1. Öğrencilerin interneti kullanma amaçlarına (film izleme, ders çalışma, güncel haberleri
takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun oynama, yeni bilgiler edinme)
göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?
4
2. Öğrencilerin interneti kullanma amaçlarına (film izleme, ders çalışma, güncel haberleri
takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun oynama, yeni bilgiler edinme)
göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?
3. Öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre iletişim beceri
düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?
4. Öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre öz yeterlik düzeyleri
anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?
5. Öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre
iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?
6. Öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre öz
yeterlik düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?
2. Araştırmanın Amacı
Araştırmanın genel amacı, öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma
durumlarına göre iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeylerini incelemektir. Araştırmanın
genel amacı için oluşturulan temel hipotez ise, “Üniversite öğrencilerinin iletişim
becerileri ve öz yeterlik düzeyleri interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma
durumlarına göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır ” şeklinde ifade edilebilir. Bu temel
hipoteze bağlı alt hipotezler ise şunlardır:
1. Öğrencilerin interneti kullanım amaçlarına (film izleme, ders çalışma,
güncel haberleri
takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun oynama, yeni bilgiler edinme)
göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmaktadır.
2. Öğrencilerin interneti kullanım amaçlarına (film izleme, ders çalışma,
güncel haberleri
takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun oynama, yeni bilgiler edinme)
göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmaktadır.
3. Öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre iletişim beceri
düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmaktadır.
5
4. Öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre öz yeterlikleri
anlamlı olarak farklılaşmaktadır.
5. Öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre
iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmaktadır.
6. Öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre öz
yeterlikleri anlamlı olarak farklılaşmaktadır.
3. Araştırmanın Önemi
İnternet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı her yıl bir önceki yıla oranla gittikçe
artmaktadır. Bunun temel nedeni; internetin kullanıcılarına zamandan tasarruf ederek
güvenilir bilgi ve belgeler sağlaması, istenilen her şeyi dışarıya çıkmadan rahatça
halledilmesine imkan tanımasıdır. Kişiler arası iletişimi sosyal paylaşım siteleri aracılığı ile
daha da etkin bir hale sokan internet, sahip olduğu bu siteler aracılığı ile insanların duygu
ve düşüncelerini özgürce paylaşmasına, sanal ortamlarda yeni kişilerle tanışılmasına imkan
vermekte, tanıdıklar ile olan irtibatların sürdürülmesine katkı sağlamaktadır.
Her ne kadar internet ve sosyal paylaşım siteleri, insanların birbirleri ile olan iletişiminde
önemli bir yapıya sahip olsalar da, kullanımları yakın çevredeki iletişim üzeride çeşitli
olumsuz etkilere sebep olmaktadır. Nitekim internet kullanımı arttıkça, sosyal çevre ile
temas kurmak o kadar azalmakta (Nie ve Erbring, 2002, s.
278), fırsat buldukça
Facebook’a girmek ise sosyalleşme oranlarını düşürmekle birlikte arkadaşlık hislerini
zayıflatmaktadır (Belin ve Yıldız, 2011, s. 90). Oysaki, insanı toplumsal bir varlığa
dönüştüren en önemli özelliği onun diğer insanlarla kurduğu iletişimidir. Sahip olunan
duyguların, düşüncelerin ve bilgilerin karşı tarafa iletilmesi (Altıntaş ve Çamur, 2005, s.
5) için gerekli olan iletişim, özellikle de sosyal paylaşım sitelerinin ortaya çıkmasıyla
tehlike altına girmiştir. Çünkü insanlar artık sanal ortamlar aracılığıyla yüz yüze iletişimi
terk etmekte ve sanal dostluklar kurmaya başlamaktadırlar. Dolayısıyla da yapılan çalışma;
duygu, düşünce ve bilgi aktarmada oldukça önemli bir yere sahip olan iletişimin düzeyinde
ne gibi değişikliklerin olduğunu göstermesi açısından önemlilik taşımaktadır.
6
Yapılan çalışmanın bir diğer önemi ise öz yeterlik boyutundadır. Kişinin kendi kaynağına
güvenmesine karşılık gelen öz yeterlik duygusu, kişisel gelişimi ve sahip olunan
becerilerin artmasına neden olur (Yıldırım ve İlhan, 2010, s. 302). Dolayısıyla da bireylerin
kişisel gelişimlerinin ve becerilerinin artmasında önemli bir yere sahip olan öz yeterlik
daha çok sağlık ve eğitim alanlarında çeşitli çalışmalarda kullanılmıştır. Oysaki internet ve
sosyal paylaşım sitelerininin kullanımı ile de öz yeterlik arasında belirli düzeyde bir ilişki
vardır (Tsai ve Tsai, 2010; Wu ve arkadaşları, 2012). Ancak gerek yurt içinde gerekse yurt
dışında yapılan çalışmalarda bu konu kısıtlı kalmıştır. Dolayısıyla da yapılan çalışma,
internet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanma durumlarının öz yeterlik üzerindeki
etkisini göstermesi ve bu alandaki boşluğun giderilmesi açısından oldukça önemlidir.
Bundan başka çalışmanın bir diğer önemi ise; yapılan çalışma ile internet ve sosyal
paylaşım sitelerinin kullanma durumlarının birlikte verilmesidir. Kaynak taramasından
elde edilen bilgiler ışığında, yurt içinde ve yurt dışında yapılan çalışmaların çoğunun
interneti ve sosyal paylaşım sitelerinin ayrı ayrı ele aldıkları görülmüştür. Hatta
araştırmalarda internet kullanımı ile iletişim arasındaki ilişki ile sosyal paylaşım sitelerinin
kullanımı ile iletişim arasındaki ilişki ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Bunları bir arada
değerlendiren çalışmalar ise oldukça sınırlı kalmıştır. Dolayısıyla da bu çalışma, internet
ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanma durumlarının birlikte verilmesi, bunlara ek olarak
da iletişim ve öz yeterlik düzeylerinin bir arada değerlendirilmesi açısından oldukça
önemlidir.
4. Araştırmanın Sınırlılıkları
• Bu araştırma; araştırmada ölçülen iletişim becerileri ve öz yeterlik ile ilgili kullanılan
ölçme araçlarından elde edilen veriler ile,
• Öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarını öğrenmek
amacıyla oluşturulan kişisel bilgi formu ile,
• Araştırmanın çalışma grubunu oluşturan Gazi Eğitim Fakültesi öğrencileri ile sınırlıdır.
7
5. Varsayımlar
• Bu araştırmada; İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeğinin, geçerlilik ve güvenirlik
bakımından çalışma grubunu oluşturan öğrencilerin iletişim beceri düzeylerini
ölçebilecek düzeyde olduğu,
• Genel Öz-Yeterlik Ölçeğinin, geçerlilik ve güvenirlik bakımından çalışma grubunu
oluşturan
öğrencilerin
özyeterlik
düzeylerini
ölçebilecek
düzeyde
olduğu
varsayılmaktadır.
6. Tanımlar
İletişim Becerileri: Etkili dinlenme ve etkili sözel tepki verme biçimidir (Korkut, 2000, s.
216).
Öz-Yeterlik: Kişinin belirli bir sonucu üretmesi için gerekli davranışı gerçekleştirmesi
adına yeteneklerindeki bireysel güveni yansıtması (Kinzie ve arkadaşları, 1994, s. 747).
8
BÖLÜM II
KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR
Bu bölümde internetin tanımı ve tarihçesi verilerek, internet kullanmanın amacı ve internet
kullanmanın yarattığı olumlu ve olumsuz etkiler açıklanmış, sosyal paylaşım sitesi
hakkında bilgi verilmiştir. Yapılan araştırmanın konusu kapsamında ele alınan iletişim ve
öz yeterlik kavramları ele alınmış ve açıklanmıştır. Daha sonra da, internet ve sosyal
paylaşım sitelerinin kullanımı ile ilgili yapılan yurt içi ve yurt dışı araştırmalara yer
verilmiştir.
A. Kavramsal Çerçeve
1. İnternet Nedir?
İnternet her birinin farklı yapılarının olduğu ve farklı iletişim sistemlerini kullanmalarının
mümkün olduğu bilgisayarların birbirleri ile sorunsuz haberleşmesini sağlayan ve
birbirlerinin kaynaklarını paylaşmasını kolaylaştıran ağlar arası ağdır (Gümüştepe, 1999, s.
2).
“Interconnected Networks” ifadesinden üretilen internet, dünya çapında sürekli büyüyen
bir iletişim ağı ve bilginin dolaşım sistemidir (Ulukol, 2013, s. 97). Tek bir tuşla sınırsız
bilgilere ulaşılmasına katkı sağlayarak, insanları beklenmedik durum ve zamanlarda
şaşırtan bir ortamdır (Bacanlı, 2013, s. 131).
Bugün dünya çapında herkesin rahatça kullandığı ve herkese açık olan internet, bilgisayar
aracılığı ve kişi bağlantıları sayesinde bilgi edinme ve diğer dijital cihazlardan bilgi almayı
9
kolaylaştırmakta, kişiden kişiye iletişime izin vermektedir (DiMaggio, Hargittain, Neuman
ve Robinson, 2001, s. 307). Böylelikle de internet hayatın vazgeçilmez bir unsuru haline
gelerek, insanoğluna yeni bir dünyanın kapısını açmaktadır.
1.1. İnternetin Tarihçesi
Bugün çeşitli amaçlar için kullanılan internet, esas olarak kuruluş bakımından farklı bir
amaçla ortaya çıkmıştır. Nitekim internet aslında savaş stratejisi içeren bir ağ olarak
oluşturulmuştur. Bunun temel nedeni; ABD ve SSCB arasındaki soğuk savaştır. SSCB’nin
ilk uyduyu atmasından sonra 1969’da ABD savunma bakanlığı, ARPANET (Advanced
Research Projects Agency) adlı bilgisayar ağını kurmuştur (Gürgün, 2007, s. 10). Daha
sonra ağ hizmetlerine, dosya transferi, e-posta gibi yeni hizmetler eklenmiştir. Bu ağ
zaman geçtikçe değişik tipteki bilgisayarları da içererek büyümüş ve 1990’lardan itibaren 7
kıtayı birbirine bağlayan global bir iletişim ağı haline gelmiştir (Ulukol, 2013, s. 98).
Önceleri askeri alanda kullanılan bu ağ zaman geçtikçe işlevini yitirmiş ve askerler
tarafından kullanılmamaya başlanmıştır. Bu yüzden de ARPANET 1990 tarihin Haziran
ayında kullanımdan kaldırılmıştır. Daha sonra ARPANET’in yerini ABD, Avrupa, Japonya
ve Pasifik ülkelerindeki ticaret işletimleri almıştır. Ortaya çıkan yeni ağlar sayesinde ise
1998 yılında yaklaşık 350 milyon insanın interneti kullanmaya başladığı görülmüştür
(Çağıltay, 1995; Gümüştepe, 1999).
Türkiye’de ise ilk ağ çalışmaları 1990’dan itibaren başlamıştır. “12 Nisan 1993 yılında
TÜBİTAK-ODTÜ (TR-NET) işbirliği ile DPT projesi çerçevesinde Türkiye küresel
internete bağlanmıştır” (Vural, 2006, s. 18). TÜBİTAK ve ODTÜ’nün işbirliği sayesinde
PTT ile anlaşmalar yapılarak kiralık hat üzerinden Amerika ile bağlantılar sağlanmıştır.
Daha sonra TÜBİTAK bünyesinde kurulan Ulusal Akademik Bilgi Merkezi (ULAKBİM)
Ulusal Akademik Araştırma Ağı’nı (ULAKNET) oluşturmuştur. Giderek hızlanan
bağlantılar ve ticari kurumların desteği ile internet her alanda kullanılabilir bir hal almaya
başlamış ve zaman geçtikçe de geniş bir alana ulaşmıştır (Karaman, 2009, s. 376).
10
1.2. İnternet Kullanmanın Amaçları
Zaman geçtikçe milyonlarca insanın hayatında vazgeçilmez bir unsur haline gelen internet,
insanlar tarafından pek çok amaçla kullanılmaktadır. İnternetin bu kullanım amaçları
arasında iletişim, bilgi, eğitim, eğlence ve ticaret bulunmaktadır. Fakat internet kullanma
amaçları yaşa göre değişiklik gösterir.
Örneğin; gençler çoğunlukla oyun oynamak veya arkadaşlarıyla sohbet etmek amacıyla
interneti kullanırken, yetişkinler ise daha çok ilgi duydukları konular (örneğin; hobiler,
sağlık ve finans) için ya da internetten alışveriş yapmak amacıyla interneti kullanırlar.
(Chen ve Persson, 2002, s. 731). Her ne kadar yaşla birllikte internet kullanma amacı
değişse de yapılan çeşitli çalışmalarda (Rüzgar, 2004; Fuat ve Him, 2013; Atav,
Akkoyunlu ve Sağlam, 2006; Dursun, 2004; Nachmıas, Mioduser, ve Shemla, 2001; Hack
ve Smey, 1997) her yaştan kişilerin interneti daha çok elektronik posta gönderme veya
sohbet etme gibi iletişim amaçlı kullandıkları da ortaya koyulmuştur.
İnternet kullanımındaki en temel amaç iletişim olsa da, bunun yanında bilgi edinmek
amaçlı da internet kullanılmaktadır. Bilgisayar teknolojisi ile birlikte bilginin depolanması,
yeniden yapılandırılması, işlenmesi, bilgiye ulaşılması, çoğaltılması ve dağıtılması için
gerekli altyapıya sahip olduğundan dolayı, internet bilgi edinme amaçlı kullanılmaktadır
(Koç ve Koşaner, 2005, s. 75). Araştırma yapma ya da ödev hazırlamada da katkı sağlayan
internet, bu yolla eğitim amacına da hizmet etmektedir (Nachmıas, Mioduser, ve Shemla,
2001; Dursun, 2004).
Bunların dışında internet eğlence amaçlı da kullanılmaktadır. İnternet her yaştan ve
cinsiyetten insanlara alışveriş etme, oyun oynama, film veya video izleme, müzik dinleme
hatta kumar oynama gibi her türlü eğlenceyi sunmaktadır.
Ticaret amaçlı kullanılan internet ise daha çok bankacılık işlemlerinin kolaylıkla
halledilmesine imkan vermektedir. İnternet aynı zamanda Web sitesi tasarlama, tanıtım,
seyahat, bir işe başvurma, iş arama, arkadaş arama, gibi pek çok amaçla da
11
kullanılmaktadır (Atav, Akkoyunlu ve Sağlam, 2006; Nachmıas ve arkadaşları, 2001;
Hack ve Smey, 1997; Dursun, 2004, s. ).
1.3.
İnternet Kullanımının Olumlu ve Olumsuz Etkileri
Yirminci yüzyılın ilk yarısında sadece iş için kullanılan bilgisayar ve internet, gün geçtikçe
hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir (Weiser, 2000, s. 126). Dolayısıyla da internet
kullanımının hayatın bu denli içine girmesi ister istemez insanlar üzerinde çeşitli olumlu ve
olumsuz etkiler yaratmıştır.
İnternet Kullanımının Olumlu Etkileri
İnternet, güncel haber ve bilgi sağlaması,
zamandan ve mekandan bağımsız iletişim
olanağı tanıması, eş zamanlı ve eş zamansız iletişim yaratması, eğlence ve sosyal bir araç
olarak etkileşim unsurlarını ortaya koyması bakımından insanlara pek çok fayda
sağlamaktadır (Güneş, 2008, s. 2). Eğitimde ve bilginin paylaşımında kolaylık yaratan
internet, sanata yönelik hizmetler sunarak insanların kendilerini daha rahat ifade
edebilmelerini sağlamakta, ticarette kolaylıklar yaratmakta ve vatandaşlık işlemlerinin
rahat bir şekilde yürütülmesine imkan vermektedir (Ocak, 2013, s. 66). Bütün bunlara ek
olarak internet, kimlik oluşumuna ve psikolojik gelişime de fayda sağlamaktadır.
Güncel haber ve bilgi sağlaması: İnternet herkesin hızlı, kolay ve ucuz bir şekilde bilgi
yaymada ve bu bilgileri geniş kitleler için kullanılabilir hale getirmeyi mümkün kılması
bakımından oldukça önemli bir unsurdur. Bu bakımdan internet, düşüncelerini dile getiren
bireylerin yetişmesine katkı sağlamakta, konuşma özgürlüğüne teşvik ederek insanlar
üzerinde olumlu bir etki yaratmaktadır (Brey, 2006, s. 42).
Zamandan ve mekandan bağımsız iletişim olanağı tanıması: Zaman geçtikçe sahip
olunan bilgiler de giderek artmaktadır. İnternet sayesinde bu bilgi kaynaklarının büyük
çoğunluğuna yer ve zamandan tasarruf edilerek ulaşılmaktadır. Dolayısıyla da yeterli bilgi
ile toplumlar kendilerini geliştirmektedirler.
12
Eş zamanlı ve eş zamansız iletişim yaratması: İnsanlar pek çok amaç için interneti
kullanıyor olsa da kişilerarası iletişim, içlerinde en popüleri belki de en önemlisidir. Çünkü
internet kullanımı insanların sosyal katılımlarında ve psikolojilerinde pozitif bir etki
yaratmaktadır (Kraut ve Kiesler, 2003, s. 8).
Dünya genelindeki insanlarla hem kolaylıkla hem de masrafsız iletişime geçilmesine
olanıklı kılan internet, özellikle de iletişim güçlüğü çeken, sosyal beceri konusunda
kendilerini yetersiz hisseden, kişilerarası ilişkilerde kendine güvenmeyen insanlar için
iletişim kurmada samimiyet oluşturması adına bir güç olarak kullanılmaktadır (Kısaç,
2013, s. 152). Sosyal paylaşım siteleri sayesinde ise bu güç daha da artmaktadır. Bu
siteleri kullanmak suretiyle kişiler yeni tanıştıkları ya da eskiden beri tanıdıkları kişileri
ekleyerek sosyal ilişkilerini sürdürmekte ve geliştirmektedirler (Brey, 2006, s. 43).
İnternet kullanımının iletişim konusundaki bir etkisi de topluluk oluşumuna ve toplumsal
örgütlenmeye katkı sağlamasıdır. İnternet, ortak ilgi alanlarına sahip olan bireyleri çeşitli
sosyal paylaşım siteleri aracılığı ile buluşturarak, insanların kendi duygu ve düşüncelerini
dile getirmelerinde fayda sağlamaktadır.
İnternet kullanımı iletişim konusundaki katkıları sadece bunlarla sınırlı değildir. İnternet
kullanımı sayesinde kültürel değişme için elverişli ortamlar yaratılmakta, farklı kültürden
gelen farklı sosyal ve kültürel kimliklere sahip olan insanlar buluşturulmakta ve onların
birbirleri ile iletişime geçmelerine olanak tanınmaktadır (Brey, 2006, s. 43). Bu sayede
internet, hem özlemlerin giderilmesine katkı sağlarken hem de ortak çalışmaların
yapılmasına, bilgi alış verişinde bulunulmasına yardımcı olarak bu amaçlarla
oluşturulacak iletişimlerin kurulmasına da katkı sağlamaktadır (Karaman, 2009, s. 411).
Eğlence: İnternet hem bireysel kulanıma hem de toplu hobi uygulamalarına forum
sağlayarak diğerleriyle etkileşim içinde bulunmaya fırsat vererek eğlenceyi başka bir forma
dönüştürür (Brey, 2006, s. 43). Örneğin; bireysel kullanım için internet televizyon
izlemeyi, radyo ve müzik dinlemeyi mümkün kılarken, toplu hobi uygulamalar için,
13
internet üzerinden oluşturulan çoklu kullanıcı oyunlarını insanların kullanımına sunar
(Karaman, 2009, s. 411).
Kimlik oluşumu ve psikolojik gelişime:
İnternet, insanların yüz yüze ortamlardaki
önyargılarını ya da onaylamadıkları yönlerini gizlemede, gerçek hayatta ortaya
koyamadıkları gizli kalmış fikir ve görüş çeşitliliklerini ortaya çıkarmada alternatif
kimlikler yaratarak, bu sayede insanların kendilerini rahatça ifade etmelerine katkı sağlar
(Brey, 2006, s. 43).
İnternet Kullanımının Olumsuz Etkileri
İnternet kullanımı; haberleşme, iletişim, eğlence, kimlik oluşumu ve psikolojik gelişime
katkı sağlarken, internetin aşırı derecede kontrolsüz bir şekilde kullanımı ise çocuk ve
gençlerde fiziksel, psikolojik, sosyal ve bilişsel gelişim açısından pek çok olumsuz etkiyi
de beraberinde getirir (Caplan’dan aktaran Cömert ve Kayıran, 2010, s. 168). Örneğin
çocukluk döneminde kullanılmaya başlanan bilgisayar ve internet, hareketsiz yaşam
tarzından dolayı fiziksel ve duruşsal bozuklukların yaşanmasına neden olmakta, görme
problemlerine ve obeziteye yol açmaktadır (Dertouzos, 2000; Doruk, 2007).
Bunlara ek olarak internet kullanımı, yanlış ve zararlı bilgiye, zararlı iletişime, toplumsal
örgütlenmede zararlı etkilere, kültür parçalanmasına, sanal saldırganlığa, öğrenme ve
bilişsel gelişim üzerinde zararlı etkilere, gerçeklik duygusunun yitirilmesine, kimlik
oluşumu ve ruhsal gelişimde olumsuz etkilere de yol açmaktadır (Brey, 2006; Ocak, 2013).
Ayrıca internetin bilinçsiz bir şekilde kullanımı olumsuz cinsel bilgilere, şiddet
davranışlarına, alkol ve sigara alışkanlıklarına, kumar ve sağlıksız beslenme gibi
istenilmeyen alışkanlıklara da sebep olmaktadır (Arnas, 2005, s. 60).
İnternet kullanımının en belirgin olumsuz etkisi, internette etkin düzenlemelerin olmaması
ve internet üzerinde bulunan bilgilerin yeterli bir şekilde değerlendirilmemesinden dolayı
ortaya çıkan yanlış ve zararlı bilgilerdir. İnternette yer alan aşırı ideoloji görüşler, bomba
yapım tarifleri, kişilere yönelik iftira ve daha fazlasını içinde bulunduran internet, yanlış ve
14
zararlı bilgiler sunarak insanları olumsuz yönde etkilemekte ve onları istenilmeyen
alışkanlıklara sürüklemektedir (Brey, 2006, s. 44). Özellikle erken yaşlarda internetten
ulaşmanın kolay olduğu pornografik materyallere maruz kalan çocukların duygusal ve
cinsel gelişimleri olumsuz etkilenmekte ve bu durum onlara zarar vermektedir (Döner,
2011, s. 15).
İnternet kullanımının bir diğer olumsuz ve zararlı etkisi ise sanal şiddeti ortaya
çıkarmasıdır. İnternet teknolojisinin hızlı bir şekilde gelişmesinden dolayı şiddet artık sanal
dünyaya da taşınmıştır. İnternetteki bu şiddet ve cinsel içerikli programlar çocuklarda ve
gençlerde şiddet, saldırganlık, içe kapanma, yabancılaşma, aşırı düzeyde psikolojik ve
duygusal uyarılmışlık gibi etkilere neden olmaktadır. Bu durum da kişiler üzerinde pek çok
olumsuz etkiyi beraberinde getirmektedir (Dolu, Büker ve Uludağ, 2010, s. 55).
İnternet kullanımı kişilerarası zararlı iletişime de neden olmaktadır. Örneğin internet
üzerinden yapılan konuşmalar ve dialoglar yüz yüze yapılmadığından, iletişim genellikle
kabaca ve saygısızca olabilmektedir. Bu nedenle de internet üzerinden gerçekleştirilen
konuşmalar, istenmeyen iletişimi ve tacizi kolaylaştırmaktadır (Brey, 2006, s.
44).
Bunlara ek olarak internet, sosyal ilişkiler üzerinde de zararlı etkilere yol açmakta ve
insanları asosyal yapmaktadır. Çünkü internet, insanların evlerinde oturup saatlerce
bilgisayar başında yabancılarla etkileşimde bulundurarak, insanları sosyal hayattan
koparması ile bu alanda belirgin anlamda eğilimi arttıran teknolojik bir devrimdir (Weiser,
2000, s. 126). Teknolojinin gelişmesine paralel olarak 21. yy iletişim çağı olarak
adlandırılsa da Akın (1998)’ın da ifade ettiği gibi özel ve toplumsal ilişkilerde
iletişimsizlik internetle birlikte giderek artmaktadır. Bunun temel nedeni ise insanların
internet aracılığı ile tüm işlerini dışarıya çıkmadan, diğer insanlarla yüz yüze gelmeden
halletmelerinden kaynaklanmasıdır. Dolayısıyla da
insanlar internet kullanmalarıyla
birlikte yalnızlık ve depresyon gibi duygulara da sürüklemektedirler (Doruk, 2007, s. 12).
İnternet kullanımının olumsuz etkileri sadece bunlarla da sınırlı değildir. Yukarıda da
belirtildiği gibi internet kullanımı kimlik oluşumu ve ruhsal gelişim üzerinde ve öğrenme
ve bilişsel gelişim üzerinde de olumsuz yönde etki ederken, kültür parçalanmasına ve
15
gerçeklik duygusunun yitirilmesine de neden olmaktadır. Örneğin siber ortamlarda
oluşturulan takma adlar antisosyal davranışlara neden olmakta, özellikle de bilgisayar
oyunları şiddet ve saygısızlık davranışlarını etkinleştirmekte ve hatta ödüllendirmektedir.
Dolayısıyla da bu tür kazanımlar psikolojik gelişimde antisosyal davranışların oluşmasına
neden olmaktadır (Brey, 2006, s. 44). Ayrıca internetin tahmin edilenden hızlı bir şekilde
yaygınlașması sonucunda da patolojik așırı kullanıma ve yeni bir bağımlılık türü olarak
nitelenebilecek internet bağımlılığına da neden olmaktadır (Arısoy, 2009, s. 55).
İnternet bağımlılığı genel olarak; internete bağlı olmadan geçirilen zamanın öneminin
yitirilmesi, yoksun kalındığında așırı sinirlilik hali ve saldırganlığın olması ve kișinin iș,
sosyal ve aile hayatının giderek bozulması olarak tanımlanmaktadır (Arısoy, 2009, s. 57).
Bu tanımlamadan da anlaşılacağı üzere, internetin patolojik bir şekilde aşırı kullanımı
sonucunda ortaya çıkan internet bağımlılığı insanlar üzerinde olumsuz etkiye sebep
olmaktadır.
İnternet öğrenme ve bilişsel gelişim üzerinde de olumsuz yönde etki etmektedir. Özellikle
de kopyala yapıştır zihniyeti ile bağımsız bilgi üretimini sınırlayan internet, bilişsel
konuların dikkat süresini kısaltmakta, bilginin eleştirel değerlendirilmesinde olumsuz etki
yaratarak öğrenme ve bilişsel gelişime zarar vermektedir.
İnternet bilinçsiz bir şekilde aşırı derecede kullanımı aynı zamanda gerçeklik ve sanallık
hissinin de ortadan kalkmasına neden olmaktadır. İnternet gerçeklik ve sanallık arasındaki
güvensizlik, anlaşmazlık ve anlam kaybına neden olarak gerçeklik duygusunun
yitirilmesine de etki etmektedir (Brey, 2006, s. 44).
İnternet kulanımının diğer olumsuz etkileri ise; yaşça büyük ve kötü niyetli kişilerle
temasa, suç örgütleri ile haberleşmelerden doğabilecek zararlara, istismara ya da
pedofoliye, ailelerden habersiz kredi kartı ile internet üzerinden alışveriş yapmayı teşvik
etmeye sebep olmasıdır (Sağıroğlu, 2013, s. 27).
16
2. Sosyal Paylaşım Siteleri
Sosyal paylaşım, insanların dostluk kurmalarında, ortak çıkar veya fikirler etrafında
insanları toplayarak kişilerarası bir birliktelik yaratması bakımından oldukça önemli bir
kavramdır. İnsanoğlunun varoluşundan beri gelen bu kavram yaşamın sürdürülmesi için
gerekli bir unsurdur. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte Facebook, Twitter, Skype…
gibi sosyal paylaşım sitelerinin ortaya çıkmasıyla sosyal paylaşım, sanal ortamlarda
gerçekleşmeye başlamıştır.
Sosyal paylaşım siteleri, insanların birbirleri ile bağlantısını sağlayan sanal iletişim
türleridir. Daha çok yakın sosyal ilişkileri korumak amacıyla kullanılan sosyal paylaşım
siteleri kavram olarak, insanın tamamıyla grup halinde topluluk oluşturarak bir arada
kalma ihtiyacından ortaya çıkmıştır (Das ve Sahoo, 2011; Hampton ve arkadaşları, 2011).
Günümüz yaşam tarzının bir parçası olmayı başaran sosyal paylaşım siteleri insanlara yeni
iletişim olanakları sunduklarından dolayı zaman geçtikçe önemleri daha da artmaktadır
(Dilmen ve Öğüt, 2010, s. 239). Ancak sosyal paylaşım siteleri her ne kadar insanlara
birbirleri ile bağlantı kurmalarını sağlasalar da insanları, duygu ve düşüncelerini yanındaki
kişilere söylemek yerine bu düşüncelerini bilgisayar başında aktarmalarına teşvik ederek
özel ve toplumsal tüm ilişkilerin giderek sığlaşmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla da
kişiler, yeni arkadaşlıklar kurma fırsatları kaçırmakta ve bu nedenle de kendilerini yalnız
hissetmektedirler (İnan, 2000, s. 6). Böylelikle de sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı
insanlar üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Sosyal paylaşım sitelerini kullanmanın yarattığı bir diğer olumsuzluk ise kişilerin bu
ortamlarda kendilerini aşırı derecede rahat ifade etmeleridir. Gerçek hayatta insanlar, çoğu
zaman içinde bulunduğu durumu ve yaşadığı duyguları karşısındaki insana söylecek
cesareti bulamaz. Ancak bu durum sanal ortamlarda daha da farklılaşmaktadır. Öyle ki,
gerçek hayatta ağıza alınmayacak sözler sanal ortamlara gelince rahatça söylenmektedir
(Karaman, 2007, s. 7). Bunun temel nedeni, sanal ortamlarda insanların karşılarında
kimsenin olmamasıdır. Dolayısıyla da kurulan cümlelerin birisini kırılabileceği veya
17
üzülebileceği düşünülmemektedir. Bu da iletişimde çeşitli problemlerin ortaya çıkmasına
neden olmaktadır. Oysaki sosyal paylaşım siteleri, bireyler arasında gerçekleştirilen yüz
yüze iletişimin bir alternatifi olarak değil, “birtakım fiziksel engelleri ortadan kaldıran ve
hızlı iletişime olanak tanıyan bir teknoloji olarak” görülürse, bireyler arasında yaşanacak
problemler de aza indirilmiş olunur (Güneş, 2008, s. 2).
Sonuç olarak internet ve sosyal paylaşım siteleri her ne kadar bireylerin yüz yüze iletişime
geçemediği ya da karşılıklı görüşmenin imkansız olduğu durumlarda bireylere oldukça
fayda sağlasalar da yine de sesli arama veya yüz yüze yapılan iletişimin yerini
alamamaktadırlar (Coyle ve Vaughn, 2008, s. 15).
3. İletişim
Son yıllarda oldukça sık kullanılan iletişim kavramı Latince “bölüşmek” anlamına gelen
communis kelimesinden gelmektedir (Kayaalp, 2002, s. 13). Teknolojik gelişmeler sebebi
ile bu kavram genellikle radyo, televizyon gibi kitle iletişim araçlarıyla düşünülmeye
başlanmıştır (Çağdaş, 2003, s. 3). Oysa, iletişim sadece kitle iletişim araçlarıyla sınırlı
değildir. Çünkü İnsanlar gün içersinde sürekli olarak iletişimin farklı çeşitleri ile yüzyüze
gelmektedir. İnsanlar zaman zaman kendi içinde bir iletişim gerçekleştirirken, zaman
zaman da kendi dışındaki kişilerle iletişim gerçekleştirmektedir. Gerek insanın kendi iç
konuşmaları gerekse diğer insanlarla kurduğu etkileşimler aslında iletişimin bir parçasıdır.
Öyle ki; iletişim, “okulda oturup öğretmeni dinlerken, kitap veya dergi okurken,
arkadaşlarla konuşup televizyon izlerken ya da internet üzerinden başkalarıyla
haberleşirken” de her daim kullanmaktadır (Worth, 2004, s. 1).
İletişimin temel görevi; bilginin üretilmesi, aktarılması ve anlamlandırılmasıdır. Aynı
zamanda iletişim, görüşlerin iletilmesine ve paylaşılmasına da yardımcı olmaktadır
(Yüksel, 2006, s. 218).
18
İletişim kavramını tek bir tanım ile ifade etmek yanlış olur. Çünkü iletişim kavramı ile
ilgili yapılan her bir açıklama kişinin bakış açısına göre değişmektedir (Ergin ve Birol,
2005, s. 6). Dolayısıyla da iletişimi açıklarken birden fazla tanımını kullanmakta fayda
vardır.
“İletişim iki kişi arasındaki karşılıklı mesaj alış verişidir”
(Dökmen, 2009, s. 37).
“Karşılıklı olarak duygu, düşünce vb. nin değişmesidir” (Çağdaş, 2003, s. 3). Aynı
zamanda, “bilgi, duygu ve düşüncelerin paylaşılması, anlatılması ve anlaşılmasıdır”
(Gürüz, 2005, s. 2). Söylenilenden çok daha fazlası olan iletişim, dinlemeyi ve konuşmayı
gerektirir. Karşılıklı olarak hisleri, düşünceleri başkalarını açmaya sağlar (Hogan, 2012, s.
17). Dolayısıyla da insanlar için oldukça önemlidir. Bunun bilincinde olan insanoğlu
çocukluktan bu yana iletişim becerilerini geliştirmek için çaba harcar. Çünkü iletişim
becerisi kazandıkça insanlar daha sağlıklı iletişim kurabilirler. Sağlıklı bir iletişim ise,
kişilerin birbirlerini doğru olarak anlamasını, anladıklarını da etkili bir şekilde iletmesine
katkı sağlar (Kocayörük, 2012, s. 4).
İletişim pek çok şekilde gerçekleşir. Örneğin; telefonla konuşma, sinemada film izlemek
arabada radyo dinleme, elektronik postaları okuma ve bunları cevaplandırma, facebook,
twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde fotoğraf veya film paylaşma, asansörde insanlarla
gözgöze gelme, insanlarla konuşurken kişiye göre arada belli mesafeler bırakmaya çalışma,
yolda bir bebeğe gülümseme gibi faaliyetlerin tümü aslında birer iletişim faaliyetidir ve bu
örnekleri çoğaltmak da mümkündür (Vural, 2012, s. 3). Bütün bunlardan da anlaşılacağı
üzere insanın olduğu yerde iletişimin olmadığı bir yer düşünülemez.
3.1. İletişim Becerisi
İletişim yaşamın öylesine ayrılmaz bir parçasıdır ki, her düşüncede, her eylemde ve sahip
olunan her ilişkide kendini gösterir. Çünkü, iletişim “duygu, düşünce ya da bilgilerin akla
gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, mesaj alış verişidir” (Altıntaş ve
Çamur, 2005, s. 5). Etkili bir iletişim için gerekli olan unsur ise, mesajın nasıl iletildiği ya
da iletileceği konusundaki iletişim becerisidir.
19
İletişim becerisi, saygı ve empatiyi temel alarak, etkin dinleyebilme, somut konuşarak
uygun bir biçimde kendini açabilme, duygu ve düşünceleri karşıdaki kişiye maske
takmadan ben dili ile iletebilme, ‘ben’ savaşımı vermeden, başkalarını küçük görmeden
kendi haklarını koruyabilme, sözel mesajlarla sözel olmayan mesajları uyumlu olarak
kullanabilme biçiminde bireyin karşısındaki kişilerle doyum verici ilişkiler kurabilmesini
sağlayan, başkalarından olumlu tepkileri getiren ve bireyin toplum içinde yaşamasını
kolaylaştıran öğrenilmiş davranışlar olarak tanımlanabilir (Şahin, 2010, s. 36).
İletişim becerisi saygı ve empatiyi temel aldığından dolayı, başkalarını anlamada, onların
duygu ve düşüncelerini onlarla özdeşleşerek görme duyarlılığı kazanmada oldukça
önemlidir (Çetinkaya ve Alparslan, 2011, s. 368).
Sağlıklı insan ilişkileri ve iletişim kurmak için sağlıklı iletişim becerilerinin geliştirilmesi
gerekmektedir. Çünkü sağlıklı iletişim becerilerinin gelişmediği toplumlarda, insanların
sorunlarını çözümlemek amacıyla başlattıkları iletişim, çatışmaya dönüşebilir (Çağdaş,
2003, s. 6). Dolayısıyla da bunu engellemek için iletşim becerisi geliştirilmelidir.
3.2. Kişilerarası İletişim
İletişim kendi içinde kişi içi iletişim, kişiler arası iletişim, grup iletişimi ve kitle iletişimi
olmak üzere dörde ayrılır. Ancak bireyin çevresi ile kurduğu ilişkilerin neredeyse tamamı
kişilerarası iletişim süreçlerinde gerçekleşir.
Kişilerarası iletişim genellikle iki insanın bir araya gelmesi ve birbirlerini fark etmesiyle
başlayan bir süreçtir (Soyterir, 2005, s. 228). Yüz yüze bir yakınlığın olduğu, etkileşimde
bulunanlar arasında iki yönlü mesaj alış verişin yaşandığı, sözlü veya sözsüz olarak iletilen
mesajların zaman ve mekan birlikteliğinde gerçekleştiği bir iletişim türüdür (Siyez, 2010,
s. 70).
20
Kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu kişilerarası iletişimde karşılıklı iletişimde
bulunan kişiler, bilgi ve sembol üreterek bunları birbirlerine aktarır ve yorumlar.
Böylelikle de iletişimi sürdürürler (Dökmen, 2003, s. 23).
Kişilerarası ilişkilerde etkili bir iletişim konusunda doyuma ulaşmak esastır. Dolayısıyla
da kişilerarası iletişimde amaçlanılan doyuma ulaşılması için etkili bir iletişim becerisine
ihtiyaç vardır (Soyterir, 2005, s. 228).
4. Öz Yeterlik
İnsan davranışının önemli bir belirleyicisi olan öz yeterlik kavramı; ilk kez 1977 yılında
Bandura’nın sosyal-bilişsel teorisinde tartıştığı kavramlardan biri olarak ortaya çıkmıştır.
Bu kavram akademik gelişim, duygu durum bozuklukları, fiziksel ve ruhsal sağlık, iş
seçimi ve sosyo-politik değişimler gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır (Khodadadi,
Ebrahimi, Moghaddasian ve Babapour, 2013, s. 29).
Öz yeterlik; stres ile başa çıkmayı sağlayan bireyin sahip olduğu öz güven düzeyinin bir
göstergesidir (Jerusalem ve Schwarzer, 1992). Kişinin belirli bir sonucu üretmesi için
gerekli davranışı gerçekleştirmesi adına yeteneklerindeki bireysel güveni yansıtmasıdır
(Kinzie ve arkadaşları, 1994, s. 747). Kişinin çevresinde olup bitenler üzerinde etkili
olabilecek biçimde bir edinimi başlatıp sonuç alıncaya kadar sürdürülebileceğine olan
inancıdır (Yıldırım ve İlhan, 2010, s. 302). Sonuçlar üzerindeki kontrolden ziyade
davranışlar üzerindeki kontrol beklentileri ile ilgilidir (Bradley ve Sparks, 2002, s. 313).
Öz yeterlik, kişinin sahip olduğu gerçek yetenekleri ifade etmez. Kişinin yeteneklerine
olan inancı ifade eder (Milstein, 2005, s. 222). Bir başka deyişle kişinin yeteneklerine ait
inançlarını organize etmeyi ve muhtemel durumları yönetmedeki
gerekli olan eylem
gidişatını yürütmeyi ifade eder (Bandura, 1995, s. 2). Öz yeterlik his farklılıkları, düşünce
ve bireysel hareketliliği yaratır. Örneğin; düşük öz yeterlik his bağlamında depresyon,
kaygı, öğrenilmiş çaresizlik ve düşük benlik saygısı ile ilişkilidir. Düşünce bağlamında ise
21
yüksek öz yeterlilik bilişsel süreci ve akademik performansı kolaylaştırır (Khodadadi ve
arkadaşları, 2013, s. 29). Çünkü öz yeterlik bir işteki çabayı, sürekliliği, o işe olan ilgiyi ve
performans için seçilen hedefin zorluk düzeyini etkilemektedir. Dolayısıyla yüksek öz
yeterliğe sahip olan bireyler belirli görevlerde başarı elde etmeleri daha fazladır
(Torkzadeh ve Van Dyke, 2002, s. 481). Hareket bağlamında ise öz yeterlik hareket
motivasyonları ile doğrudan ilişki kurar.
Öz-yeterlik; bireylerin hızlı bir şekilde yeni araçları benimsemesini ve kolayca bu araçların
kullanımı için gerekli olan becerileri nasıl geliştirdiğini anlamada etkili bir kavramdır. Bu
kavram teknolojinin kabulü, uygulaması ve kullanım anlayışına yardımcı olması
bakımından da oldukça önemlidir (Torkzadeh ve Van Dyke, 2002, s. 480).
Öz yeterlik inancı ise bireyin doğru ya da yanlış etkinlikler yapma davranışını etki eder.
Bununla birlikte de bireyin bir sorun ile karşılaştığında sorunu çözmek için ne kadar çaba
harcayacağını ve ne kadar ısrarcı olacağının da belirtisidir (Akkoyunlu ve Orhan, 2003, s.
85). Bu inanç problemlerle nasıl başa çıkılacağı konusunda bireysel düşünme tarzını,
duygusal sağlığı, karar verme, stres ve depresyon ile başa çıkmaya da etki eder (Khodadadi
ve arkadaşları , 2013, s. 29).
Öz yeterlik yargıları dört temel bilgi kaynağına dayanır. Bunlar (Bandura, 1989, s. 60):
1. Bireyin kendi deneyimleri
2. Başkaların performanslarını karşılaştırmada bireyin kendi yeteneklerini yargılaması için
gerekli olan dolaylı deneyimi
3. Sözel ikna ve belirli yeteneklere sahip olan sosyal etkinin müttefik türleri
4. Bireyin psikolojik durumu
Bunların içinde ön plana çıkan kişinin yaşadığı kendi deneyimleridir. Çünkü bireyi en çok
kendi yaşadığı deneyimler etkiler. İnsanlar sadece kolay deneyimler yaşarlarsa, çabuk
sonuç beklerler ve hatalarından dolayı da kolaylıkla cesaretleri kırılır. Bu nedenle de
bireylerin öz yeterliğinin direnç kazanması için sabırlı bir çaba ve engellerin aşılması için
de deneyim gerekmektedir. Öz yeterliğin direnç kazanması bununla sınırlı değildir. Sosyal
22
modeller tarafından sağlanan dolaylı deneyimler de bireye önemli katkılar sağlar. Örneğin;
bir birey kendine benzeyen insanların sürekli olarak çaba sarfettiğini gördüğü zaman sahip
olduğu yetenekleri o kişilerle karşılaştırabilir (Bandura, 1994, s. 1). Bundan da anlaşılacağı
üzere; bireylerin sahip oldukları öz yeterlik duygusu sadece içsel iletişim sonucunda
meydana gelmez. Öz yeterlik duygusu içsel iletişime ek olarak kişilerarası iletişim
süreçleri ile birlikte oluşmaktadır.
Öz yeterlik kaynağı konusunda sözel ikna da oldukça önemlidir. Alglanan öz yeterliliğin
ikna edicilik yönü arttırıldığında, bu durum insanların başarılı olması için yeterli çaba
harcamasına, becerilerin gelişmesine ve kişisel yetkinlik duygusunun gelişmesine katkı
sağlar. Ancak sadece sözel ikna da kendi başına işe yaramaz. Sağlam bir öz yeterlik
duygusu için bireyin psikolojik durumu da oldukça önemlidir. Örneğin pozitif ruh hali öz
yeterlik algısını arttırır ve umutsuz ruh halini azaltır. Dolayısıyla sağlam bir yetkinlik
yaratmak için insanların stres yaratan tepkilerini azaltmak, olumsuz duygusal eğilimlerini
ve fiziksel durumlarındaki yanlış yorumlamaları değiştirmek gerekir. Öz yeterliğin;
psikolojik göstergesi ise, özellikle sağlık foksiyonlarında, spor ve diğer fiziksel
aktivitelerde etkili bir rol oynamaktadır (Bandura, 1994, s. 2).
Öz yeterlik; bireyin herhangi bir alanda kendi yeteneğine ait olan düşüncelerin bir
değerlendirmesi olsa da, bu düşüncelerin genellenebilir olma durumu da söz konusudur.
Öz yeterliğin genellenebilir boyutu olması
öz yeterlikten türeyen yeni bir kavramın
çıkmasına neden olmuştur. Bu kavram genel öz yeterliktir (Apay, 2010, s. 118).
4.1. Genel Öz Yeterlik
Genel öz yeterlik bireyin karşılaştığı güç durumlar karşısındaki sahip olduğu yeterlik
inancıdır (Okutan ve Kahveci, 2012, s. 29). Bu inanç bireyin geçmiş deneyimlerinin bir
yansımasıdır. Çünkü bireyin geçmiş deneyimlerinde yaşadığı başarı ya da başarısızlıkları o
bireyin sahip olduğu genel öz yeterlik inancını şekillendirir (Apay, 2010, s. 119).
23
Genel öz yeterlik çeşitli alanlarda etkinliğe sahip olan insanların
çoğunluğunda
genellenebilirliği yansıtır ve insan davranışları ile bu davranışların içeriğinin özel olduğu
durumlardaki sonuçlarla başa çıkılmasına açıklık getirir. Bu ise ancak aynı anda birden
fazla olan davranışa odaklı olduğunda yararlı olabilir (Luszczynska, Scholz ve Schwarzer,
2005, s. 440).
B. İnternet ve Sosyal Paylaşım Sitelerinin Kullanımı İle İlgili Yapılan Araştırmalar
1. Dünyada İnternet ve Sosyal Paylaşım Sitelerinin Kullanımı İle İlgili Yapılan
Araştırmalar
Kraut ve arkadaşları (1998) internet kullanımının sosyal ve psikolojik iyilik üzerindeki
olumsuz etkilerini incelemek amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırma sonucunda
internetin daha çok iletişim amaçlı kullanıldığı, öte yandan internetin fazla kullanılmasının
evdeki aile üyeleri ile olan iletişimin düşmesi, sosyal grupların azalması, depresyon ve
yalnızlık duygularının artmasına yol açtığı bulunmuştur.
Weiser (2001) internet kullanımının işlevleri ve insanlar üzerindeki sosyal, psikolojik
etkilerini belirlemek amacıyla bir çalışma yapmıştır. Çalışmasını 984 üniversite öğrencisi
ile gerçekleştirmiştir. Çalışma için elde edilen tüm veriler internet anketi aracılığıyla
gerçekleşmiştir. Yapılan analizler sonucunda internet kullanımının hem sosyal ve
kişilerarası ilişkilerde hem de bilgi edinmek amaçlı işlevi olduğu tespit edilmiştir.
İnternetin bilgi edinmek amaçlı kullanımı kişilerarası ilişkilerde katkı sağlarken, sosyal ve
kişilerarası ilişkiler amaçlı kullanımı ise sosyal bütünleşmeyi azaltarak, insanların ruh
sağlığını etkilediği bulunmuştur.
Kraut ve arkadaşları (1998) yaptıkları araştırmalarında internet kullanımının sosyal ve
psikolojik iyilik üzerinde olumsuz etkiler yarattığını bulmuşlardır. İnternet kullanımı ile
ilgili bu durumu tekrar gözden geçirmek amacıyla Kraut, Kiesler, Boneva, Cummings,
Helgeson, Crawford (2002) internet çelişkisini gözden geçirme adlı bir araştırma
24
yapmışlardır. Yaptıkları bu araştırmalarında daha önceki (1998) araştırmalarına katılan
katılımcıları üç yıl takip etmişlerdir. Araştırmanın ilk aşamasında internet kullanımının
yalnızlık ve depresyonu beraberinde getirerek olumsuz bir etki yaratırken, daha sonra
internet kullanımı ile ilgili pozitif sonuçların kazanıldığı görülmüştür. Önceki araştırmanın
tersine sonradan yapılan araştırmada internet kullanan katılımcıların daha çok toplumsal
katılım gösterdikleri ve ruh sağlıklarının iyi olduğu tespit edilmiştir.
Coget, Yamauchi ve Suman (2002) internet, sosyal ağlar ve yalnızlık konusu üzerine bir
araştırma yapmışlardır. Araştırmalarının temel amacı; bazı çalışmaların internet
kullanımının artan yalnızlıkla birlikte arkadaş sayısı ve onlarla geçirilen zamanın
azalmasıyla ilişkili olduğunu savunurken bazı araştırmalar da böyle bir ilişkinin olmadığını
savunmasıdır. Araştırma bu düşünceden hareketle oluşturulmuş ve bu konular tekrar
gözden geçirilmiştir. Araştırmaya interneti kullanan ve kullanmayanlar katılmıştır.
Araştırma sonucunda internet kullanımı yalnızlık düzeyi ile düşük ilişkili, insanların sosyal
ağlar üzerindeki etkisi ise bağımsız çıkmıştır. İnternet kullanıcıları arasında, online olarak
sosyalleşme ise yalnızlığın artış seviyesi ile ilişkili olmasına rağmen yine insanların sosyal
ağlar üzerindeki etkisi ise bağımsızdır. Çevrimiçi sosyalleşme ve yalnızlık arasında ise
pozitif yönlü, anlamlı bir korelasyon bulunmuştur.
Caplan (2003) online sosyal etkileşimin tercih edilmesi ile ilgili bir araştırma yapmıştır.
Araştırmaya 270’i bayan, 116’sı erkek toplam 386 kişi katılmıştır. Araştırma sonucunda
online olarak yapılan sosyal etkileşimin sosyal desteği ve etkileşimi azalttığı ve bunun
sonucunda yalnızlık ve depresyona sebep olduğu,
yine online olarak yapılan sosyal
etkileşimin problemli internet kullanımının bir olumsuz etkisi olarak şiddet eğilimini
arttırdığı tespit edilmiştir.
Kim (2003) çocukların internet kullanım davranışını ve internet kullanımının çocukların
günlük hayatlarını nasıl değiştirdiğini dair bir araştırma yapmıştır. Araştırmasına 4 ile 9.
sınıflardan toplam 297 çocuk katılmıştır. Araştırma sonucunda internet kullanımının
çocukların günlük aktivitelerinde herhangi bir etki yaratmadığı bulunmuştur. Ancak sosyal
katılımla ilgili olarak internette daha fazla zaman harcayan çocukların sosyal etkinliklerde
25
daha fazla zaman geçirdikleri bulunmuştur. Bu ise interneti eğlence ve bilgi amaçlı
kullananlarda değil, interneti iletişim amaçlı kullananlarda görülmüştür. İnternet kullanım
miktarı kardeşlerle yüzyüze görüşmeyi azalttığı, bununla birlikte çocukların interneti
arkadaşları ile iletişimde bulunmak için kullandığı saptanmıştır.
Rehm, Allison ve Johnson (2003) bireyler ve aileler için önemli olan sorunlarda internetin
olumlu ve olumsuz etkilerini, sorunlar arasındaki ilişkiyi ve eğitimcilere akıllıca interneti
kullanma yolunu öğretmek amacıyla Aile ve Tüketici Bilimleri Amerikan Derneği’nin
Eğitim ve Teknoloji Bölümü üyelerine anket uygulanmıştır. Araştırmaya toplam 230 Aile
ve Tüketici Bilimleri öğretmeni katılmıştır. Araştırma sonucunda internet kullanımının
bireyler ve ailelerin hem sorunların sayısında hem de inanç güçlerinde daha olumlu bir
şekilde etkilediği, internetin birey ve gurupların yaşam kalitelerini arttırmak ve hedeflerini
gerçekleştirmek için geniş bir bilgi tabanı sunduğu, internet kullanımının sorunları çözmek
ve insanların ilişki yeteneklerini arttırmada olumlu bir etki yaratmasına rağmen, sosyal
ilişkilerin ve ahlaki değerlerin körelmesine, olumsuz duyguların
gelişmesine ve aile
kurumu açısından ise olumsuz etkilere sahip olduğu belirlenmiştir.
Ellison ve arkadaşları (2007) sosyal sermaye diye adlandırılan yaşanılan toplumun üyeleri
ile ilişkilerin bağlı kalması ve sürdürülmesi ile popüler bir sosyal paylaşım sitesi olan
Facebook
arasındaki
ilişkiyi
incelemek
amacıyla
bir
araştırma
yapmışlardır.
Araştırmalarına Michigan Eyalet Üniversitesinden rasgele seçilmiş toplam 800 lisans
öğrencisi katılmıştır. Araştırma sonucunda internet kullanımının tek başına sosyal sermaye
birikimini tahmin etmediği, ancak Facebook’ un yoğun kullanımı sosyal sermaye birikimi
ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Öğrencilerin Facebook’u lise arkadaşları ile olan ilişkilerini
devam ettimek amacıyla kullandıkları belirlenmiştir. Aynı zamanda Facebook kullanımı
ile psikolojik refah arasında da pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur.
Ofcom (2008) sosyal paylaşım sitelerininin sosyal ve iletişim yönlerine odaklı bir
araştırma yapmıştır. Araştırmada çocukların % 59’unun sosyal paylaşım sitelerini yeni
arkadaşlıklar edinmek amaçlı kullandıkları, bunlara ek olarak bireylerin sosyal paylaşım
26
sitelerini görüştükleri arkadaşları ile iletişimlerini sürdürmek ve eski arkadaşlarını bu
siteler sayesinde bulup onlarla iletişime geçmek amaçlı kullandıklarını tespit etmişlerdir.
Bessière ve arkadaşları (2008) internet kullanımının etkisi ve depresyon değişimleri
üzerindeki sosyal kaynakları tespit etmek amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırma
sonuçlarında katılımcıların internet kullanımını daha çok aile ve arkadaşlarıyla iletişime
geçmek ve bilgi edinmek amaçlı, en az ise insanlarla tanışmak amaçlı kullandıkları tespit
edilmiştir. Cinsiyet, yaş ve gelirdeki demografik farklılıklar internetin kullanımı ile ilişkili
olduğu bulunmuştur. Daha çok bayanların, bekarların, gelir düzeyi yüksek ve geniş bir
sosyal paylaşımı olanların interneti aile ve arkadaşlarla iletişim için kullandıkları, bunun
tersi olarak erkeklerin, gençlerin, düşük gelire sahip olanların ise interneti daha çok yeni
insanlarla tanışmak amaçlı kullandıkları görülmüştür. Ortaya çıkan bu sonuçlar sosyal
yönü eksik olan kişiler internet üzerinden arkadaşlık ederek teselli bulmak istedikleri
yönündedir. Araştırmalarında aynı zamanda çevrimiçi iletişimin sadece zayıf iletişimi
olanlarda olumsuz etkiye sahip olduğu bulunmuştur.
Coyle ve Vaughn (2008) sosyal paylaşım sitelerinin literatürünü incelemek ve Amerikan
üniversite kampüslerindeki öğrencilerin sosyal ağda kendilerini nasıl meşgul ettiklerini
öğrenmek amacıyla bir çalışma yapmışlardır. Araştırmaya 18 ile 22 yaş arasında toplam
68 lisans öğrencisi katılmıştır. Araştırma sonucunda sosyal ağı kullanmanın temel
amacının arkadaşlarla temas halini korumak olduğu bulunmuştur. Ayrıca sosyal paylaşım
sitelerinin samimi olan ve olmayan arkadaşlarla önemsiz iletişim (önemsiz mesaj içeriği
gibi) kurmak için kullanıldığı tespit edilmiştir.
Tsai ve Tsai (2010) ortaokul öğrencilerinin internet kullanımı ve internet öz-yeterliğinde
cinsiyet rolünün farkılılık yaratıp yaratmadığını tespit etmek amacıyla bir araştırma
yapmışlardır. Araştırmalarına rasgele seçilmiş toplam 1080 ortaokul öğrencisi katılmıştır.
Araştırmada çevrim içi arama ve online iletişimde öğrencilerin internet öz yeterliğini tespit
etmek amacıyla öz-yeterlik ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarında erkeklere göre
kızların interneti daha yoğun olarak kullandıkları, interneti erkeklerin daha çok keşif
27
amaçlı, kızların ise daha çok iletişim amaçlı kullandıkları ve bu yönelimde internetin öz
yeterlikte önemli bir rol oyadığını tespit etmişlerdir.
Wu ve arkadaşları (2012) öz yeterliği, çevrimiçi topluluk çalışmalarındaki bireysel güveni
ve çevrimiçi sosyal ağlara katılmayı etkileyen unsurları belirlemek amacıyla bir araştırma
yapmışlardır. Araştırmalarına toplam 415 kişi katılmıştır. Araştırma sonuçlarında
etkileşimli çevrimiçi toplulukların gerçek dünyada yaşanan sosyal etkileşimlerin bir
uzantısı olduğu, sosyal öz yeterliğin sosyal güven üzerinde, sosyal güvenin ise sosyal
sermaye üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur.
2. Türkiye’de İnternet ve Sosyal Paylaşım Sitelerinin Kullanımı İle İlgili
Yapılan Araştırmalar
Aşkar ve Umay (2001) ilköğretim matematik öğretmenliği öğrencilerinin bilgisayarla ilgili
öz yeterlik algılarını tespit etmek amaçlı bir araştırma yapmışlardır. Araştırmalarında veri
toplama aracı olarak bilgisayar öz-yeterlik algısı ölçeği ve yanıtlayıcıların kimlik bilgileri
tespit etmek amacıyla bilgisayara erişim koşulları, deneyim ve kullanım sıklığına ilişkin
anket olmak üzere iki ölçek kullanmışlardır. Veri analizleri sonucunda, öğrencilerinin
bilgisayarla ilgili öz-yeterlik algılarının düşük olduğunu, bilgisayara ilişkin öz yeterlik
algılarının ise bilgisayar deneyimleri ve kullanma sıklığı ile yüksek derecede ilişkili
olduğunu tespit etmişlerdir.
Orhan ve Akkoyunlu (2004) ilköğretim öğrencilerinin internete erişimlerini ve kullanma
amaçlarını incelemek üzere bir çalışma yapmışlardır. Çalışmaya toplam 676 öğrenci
katılmıştır. Çalışma sonucunda öğrencilerin interneti sıklıkla kullandıkları, yaş arttıkça
internet kullanımının da aynı doğrultuda arttığı, internet kullanımının cinsiyette farklılık
göstermediği, yaş ilerledikçe internetin oyun amaçlı kullanımının düştüğü, öte yandan
bilgiye ulaşma ve haberleşme amaçlı internet kullanımının arttığı tespit edilmiştir.
28
Seferoğlu ve Akbıyık (2005) ilköğretim öğretmenlerinin bilgisayara yönelik öz yeterlik
algıları üzerine bir çalışma yapmışlardır. Çalışmalarına dört farklı ilköğretim okulunda
görev yapan 51 öğretmen katılmıştır. Çalışmada bilgisayar öz-yeterlik algılarının branş,
mesleki kıdem, bilgisayar kullanımı ve kullanılan programlar gibi değişkenlere göre
farklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar
tarafından geliştirilen bir anket ve Aşkar ile Umay (2001) tarafından geliştirilen
“Bilgisayar Öz-yeterlik Algısı” ölçeği kullanılmıştır. Veri analizleri sonucunda öz-yeterlik
algısı düşük olan öğretmenler bilgisayar kullanmayı büyük bir çoğunlukla okullarında
sunulan bir kurs aracılığıyla öğrenirken, öz-yeterlik algısı yüksek olan öğretmenlerin
bilgisayar kullanmayı çoğunlukla deneme-yanılma yoluyla öğrendikleri saptanmıştır.
Atav, Akkoyunlu ve Sağlam (2006) öğretmen adayların internete erişim olanaklarını ve
interneti hangi amaçla kullandıklarını belirlemek amacıyla bir araştırma yapmışlardır.
Araştırmalarına Hacettepe Üniversitesi’nden toplam 259 öğrenci katılmıştır. Veri toplama
aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen bilgi formu kullanılmıştır. Veri analizleri
sonucunda internetin en çok iletişim amaçlı kullanıldığı iletişimden sonra ise internetin
genellikle bilgiye ulaşma, ödev veya proje yapma amaçlı kullanıldığı ortaya çıkmıştır.
Baytemir (2006) öğrencilerin interneti kullanma amaçları ve internette harcadıkları zaman
açısından algıladıkları sosyal destek düzeyleri ile bazı demografik faktörleri incelenmek
amaçlı bir araştırma yapmıştır. Araştırması toplam 384 öğrenci ile gerçekleştirmiştir. Veri
toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu ve Algılanan
Sosyal Destek Ölçeği kullanılmıştır. Veri analizleri sonucunda
internet kullanım sıklığı
ile sosyal destek arasında bir ilişki bulunmamış, aynı zamanda sosyal destek düzeyi ve
akademik başarı ile interneti eğlence veya eğlence dışı amaçlarla kullanımı arasında da
anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.
Karaca (2007) ise, internet kullanımının liseli gençlerin sosyal hayatlarındaki yeri ve
etkisini belirlemek amacıyla bir araştırma yapmıştır. Araştırmanın örneklemini, Elazığ’da
lisede okuyan
öğrencilerden seçerek oluşturmuştur. Toplam 408 öğrenciden oluşan
araştırmanın bulgularında ise, ele alınan çeşitli değişkenlerin (yaş, cinsiyet, lise türü, sınıf
29
dağılımı, yaşadıkları yerleşim birimleri, sağlık durumları… gibi) gençlerin yaşantılarında
internet kullanımına bağlı olarak değiştiği tespit edilmiştir. Ortaya çıkan bu durumun ise
öğrenciler üzerinde hem bireysel ve toplumsal olarak hem de ailevi problemlerin ve
internete dair değerlendirmelerinin oluşumunda etkin rol oynadığı saptanmıştır.
Şener (2009) Facebook’un Türkiye’de kullanımını incelemek amacıyla bir çalışma
yapmıştır. Çalışmasında Facebook kullanıcıların genellikle 18 ile 30 yaş arasında, yüksek
eğitimli, genellikle İstanbul’da yaşayan ve ailesi ile birlikte oturan, bilişim teknolojisi
konusunda bilgi sahibi olan kişilerden oluştuğunu ortaya çıkarmıştır. Bunlara ek olarak
Facebook’un gün geçtikçe ihtiyaç duyulduğu her an bağlanılan ve boş zamanları geçirme
aracına dönüştüşü sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada Facebook’ta arkadaşlık konusunda ise
Facebook kullanıcıların genellikle Facebook’u yeni arkadaşlıklar edinmekten çok varolan
arkadaşlarıyla iletişime geçiren bir platform olarak kullanıldığıdır. Çıkan bu sonuçla
Facebook’un gündelik yaşamdaki arkadaşlığın sanal ortamda da sürdürülmesine katkı
sağladığı görülmüştür. Çalışmada Facebook’u kullanma amacı ile ilgili çıkan sonuçta ise
kullanıcıların genel olarak arkadaşlarıyla iletişim kurmak, izini kaybettikleri arkadaşlarını
bulmak, hoşuna giden video ve fotoğrafları paylaşmak amaçları ile Facebook’u
kullandıkları saptanmıştır.
Mazman (2009) sosyal ağların benimsenme süreci ve eğitsel bağlamda kullanımını
belirlemek amacıyla bir araştırma yapmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak
araştırmacı tarafından geliştirilen anket kullanılmış, bu anket web adresi Facebook
ortamında dağıtılmış ve toplam 606 kişiye ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda ortaya çıkan
modelde Facebook kullanım amaçları sosyal ilişkileri sürdürme, çalışma ve günlük
etkinliklerde kullanma olarak 3 başlıkta tanımlanmıştır.
Ayhan ve Balcı (2009) Kırgızistan’da üniversite öğrencilerin kullanım ve doyumlar bakış
açısıyla internet kullanma özelliklerini incelemişlerdir. Araştırmanın örneklemini dört
farklı üniversiteden rastgele seçilen toplam 308 üniversite öğrencisi oluşturmuştur.
Bulgular öğrencilerin daha çok bilgilenmek ve etkileşimde bulunmak amacıyla internet
kullandıklarını göstermiştir. Bununla birlikte internetin sosyal kaçış mekanizması olarak
30
algılandığı ve bu nedenle de kullanıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca araştırma bulguları, bazı
bağımsız değişkenlerin (internet kullanım becerisi, internet kullanm süresi, internete
duyulan güven, internete bağlanılan yer gibi…) internet kullanım ve doyum
motivasyonlarına verilen önem düzeyini farklı düzeylerde de olsa etkilediğini göstermiştir.
Ceyhan (2010) üniversite öğrencilerin kimlik statülerini ve temel internet kullanma
amaçlarını belirlemek, cinsiyet ve problemli internet kullanma arasındaki ilişkiyi tespit
etmek amacıyla bir araştırma yapmıştır. Araştırmasına toplam 446 üniversite öğrencisi
katılmıştır. Araştırmasında veri toplama aracı olarak Problemli İnternet Kullanım Ölçeği,
Genişletilmiş Objektif Ego Kimlik Statüsü Ölçeği ve Bilgi Anketi kullanmıştır. Yapılan
analizler sonucunda öğrencilerin genel olarak tanımadıkları kişilerle sosyal ilişkiler
kurmaları, tanıdıkları ve yakınları ile iletişim kurmaları ve interneti eğlenme amacıyla
kullanmalarının problemli internet kullanmanın bir yordayıcısı olduğu ortaya çıkmıştır.
Belin ve Yıldız (2011) lise öğrencilerinin bir sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’u
kullanma amaçları ve interneti hangi düzeyde kullandıklarını incelemek üzerine bir
araştırma yapmışlarıdır. Araştırmada kullanılan anket Eskişehir il merkezinden 3 farklı orta
öğretim kurumundan basit tesadüfi örneklem yöntemiyle seçilen toplam 137 öğrenciye
uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin Facebook’u arkadaşları ile iletişimde
bulunmak için kullandıkları, Facebook kullanımının özenti duygusunu tetiklediği,
öğrencilerin fırsat buldukça Facebook’a girdikleri ve bunun sonucunda Facebook
kullanımının sosyalleşme oranını azalttığı, öğrencilerin Facebook’u arkadaş edinme amaçlı
kullanıdıkları ve bunun sonucunda da Facebook kullanımının gerçek yaşamdaki arkadaşlık
hissini zayıflattığı ortaya çıkarılmıştır.
Ceyhan (2011) üniversite öğrencilerinin interneti bilgi edinmek, eğlenmek, tanıdıkları ile
iletişime geçmek ve tanımadığı kişiler ile sosyal ilişkiler kurmak gibi nedenlerine göre
problemli internet kullanım davranışlarının ve algıladıkları iletişim beceri düzeylerinin
değişip değişmediğini tespit etmek amaçlı bir araştırma yapmıştır. Araştırmasına toplam
411 öğrenci katılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin internet kullanma nedenlerinin
değiştiği, öğrencilerin inteneti kullanma nedenleri ile iletişim beceri düzeyleri
31
farklılaşmazken problemli internet kullanım düzeylerinin farklılaştığı tespit edilmiştir.
Bunlarla birlikte interneti eğlenmek veya tanımadığı kişilerle sosyal ilişki kurmak amaçlı
kullanan öğrencilerin problemli internet kullanma düzeylerinin yüksek olduğu, bilgi
edinmek amaçlı interneti kullanan öğrencilerin ise problemli internet kullanma
düzeylerinin daha düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Öztürk ve Akgün (2012) üniversite öğrencilerinin sosyal paylaşım sitelerini kullanma
durumlarını ve amaçlarını tespit etmek, sosyal paylaşım sitelerin öğrenciler üzerindeki
olumlu ve olumsuz özelliklerini ortaya çıkarmak, sosyal paylaşım sitelerini üniversite
eğitimine uygulanmasına yönelik bir çalışma yapmışlardır. Çalışmalarına toplam 659
öğrenci katılmış, veriler ise 4 farklı ölçek kullanılarak toplanmıştır. Yapılan çalışma
sonucunda öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerini yoğun bir şekilde kullandıkları, genel
olarak video ve fotoğraf paylaşmak amaçlı bu sitelerin kullanıldığı, yeni arkadaş
bulmaktan çok var olan arkadaşlarla iletişimi sürdürmek amaçlı bu sitelerin kullanıldığı
tespit etmişlerdir. Yapılan çalışmanın bir diğer sonucu olarak öğrenciler sosyal paylaşım
sitelerinin olumlu özellikleri olarak kedilerini rahat ifade ettikleri ve iletişimde kolaylık
sağladığını belirtirlerken, olumsuz özellik olarak da gereğinden fazla zaman alma ve ders
çalışmayı kısalttığı görüşleri ortaya çıkmıştır.
Deniz (2012) lise öğrencilerin Facebook kullanma alışkanlıklarını ve benlik algılarını
belirlemek amacıyla bir araştırma yapmıştır. Araştırma Muğla merkez ilçesinde bulunan
11 ortaöğretim kurumundan katılan öğrenciyle gerçekleşmiştir. Veri toplam aracı olarak
araştırmada hem nitel hem de nicel yöntemler kullanılmıştır. Araştırma sonucunda
öğrencilerin önemli bir kısmının sosyal paylaşım sitelerini arkadaşları ile iletişime geçmek
ve onlarla mesajleşmak amacıyla kullandıkları, öğrencilerin yaklaşık yarısı günlük hayatta
konuştuğu aynı kişilerle, benzer konuları Facebook’ta da konuştukları, Facebook
kullanımının iletişimleri konusunda herhangi bir fark yaratmadığı belirtilmiştir. Öte yandan
yine öğrencilerin yarısı yüzyüze iletişim kurmanın Facebook’ta iletişim kurmadan daha iyi
olduğunu, bunun temel nedeni de birlikteyken yapılacak etkinliklerin daha fazla olduğuna
bağlanmıştır.
32
Balaman ve Karataş (2012) lise öğrencilerinin internet ortamında sosyal paylaşım sitelerini
hangi amaçlarla kullandıklarını tespit etmek ve bu sitelerin ortaya çıkış sürecini anlatmak
amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırmaları Adıyaman Anadolu Lisesinde öğrenim
gören 177 öğrenci ile gerçekleşmiştir. Araştırma sonucunda öğrenciler arasında Facebook
kullanımı genel olarak yorum yapma, müzik ve video paylaşma amacıyla kullanıldığı,
yapılan yorumların herkese açık olmasından dolayı kalabalığa hitap ediliyormuş gibi
algılandığı ortaya çıkmıştır.
Tüysüz, Balaman ve Atalar (2012) öğretmen adayların interneti hangi amaçla
kullandıklarını tespit etmek amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırmalarını 180
öğrenci ile gerçekleştirmişlerdir. Verilerin analizi sonucunda interneti günde ortalama 1
saatten az olarak kullanan öğrencilerin internet bağımlısı olmadıkları, 11 saatten fazla
interneti kullananların ise sosyal, fiziksel ve psikolojik gelişimlerinin tehlike altında
oldukları, bilgisayar başında sürekli oturmanın iletişimden soyutlanmaya neden olduğunu
ortaya çıkarmışlardır.
Fuat ve Him (2013) üniversite öğrencilerin internet kullanım durumlarını ve saldırganlık
düzeyleri arasındaki ilişkiyi tespit etmek amacıyla bir araştırma yapmışlardır.
Araştırmalarını Girne Amerikan Üniversitesi psikoloji ve rehberlik ve psikolojik
danışmanlık bölümü öğrencilerinden rastgele seçilen 200 öğrenciyle gerçekleştirmişlerdir.
Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan kişisel bilgi
formu ve Aşkın tarafından 1981 yılında Türkçe’ye uyarlaması yapılan Buss-Durkee’nin
saldırganlık ölçeği kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda ortaya çıkan en dikkat
çekici durumun internetin sosyalleşme aracı olarak kullanıldığı, internette zaman
geçirmenin gerçek yaşamdaki ilişkileri rahatsız edici boyutta olmadığının ortaya
çıkmasıdır.
Kılavuz (2013) internet kullanımının psikososyal durumlara olan etkilerini belirlemek
amaçlı bir araştırma yapmıştır. Araştırmasını öğrenci ve öğrenci velilerinden oluşan toplam
1474 kişiyle gerçekleştirmiştir. Araştırma sonucunda öğrencilerin interneti en fazla oyun
oynamak, yeni bilgiler öğrenmek, genel olarak ise sosyal paylaşım sitelerine girmek,
33
sitelerde çeşitli araştırmalar yapmak amaçlı kullandıkları belirlenmiştir. İnternet
kullanımının başlaması ile birlikte okul başarısının düştüğü, ders çalışma ve kitap okuma
sürelerinin azaldığı tespit edilmiştir.
Özkan (2013) sosyal ağ kullanıcılarının e-sosyalleşme sürecindeki kimlik yapılandırma
süreçlerini belirlemek amacıyla bir çalışma yapmıştır. Çalışmasını Girne Amerikan
Üniversitesinde okuyan rastgele seçilmiş 100 kişi üzerinden gerçekleştirmiştir. Çalışma
sonucunda interneti kullanma sıklığı konusunda herhangi bir gizlilik gereksinimi
duymayan öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerindeki bireylerle daha kolay iletişime
geçtikleri, ancak bu siteler aracılığı ile iletişim kuran kullanıcıların kendilerini güvende
hissetmedikleri ortaya çıkmıştır.
Bilen, Ercan ve Gülmez (2014) üniversite öğrencilerin sosyal ağları kullanma amaçları ve
bu ağları benimseme sürelerini belirlemek amacıyla bir araştırma yapmışlardır.
Araştırmalarını toplam 259 üniversite öğrencisi ile gerçekleştirmişlerdir. Araştırmada
kullnılan veri toplama aracı olarak da aynı araştırmacılar tarafından önceden geliştirilmiş
olan “Facebook Kullanım Amacı Ölçeği” ve “Facebook Benimseme Ölçeği” kullanılmıştır.
Araştırma sonucunda, bir sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’ un genel olarak
arkadaşlarla iletişim kurmak amacıyla kullanıldığı, öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde
genel olarak yeni arkadaşlar bulmaktan çok var olan arkadaşlıklarını sanal ortamda
sürdürmek amaçlı kullanıldıklarını tespit etmişlerdir.
Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında yapılan araştırmalara bakıldığında bu araştırmaların
büyük bir çoğunluğunun internet kullanma amaçına yönelik oldukları tespit edilmiştir.
Ancak internet kullanım amacı ile iletişim becerileri veya öz yeterlik düzeyleri arasında
anlamlı bir ilişkinin olup olmadığı veya varsa nasıl bir ilişkinin olduğu hususunda pek
fazla araştırma bulunmamaktadır. Diğer taraftan, internette veya sosyal paylaşım
sitelerinde harcanan zaman ile öz yeterlik düzeyi arasında da anlamlı bir ilişkinin olup
olmadığını tespit eden yurtiçi veya yurtdışında yapılmış araştırmalara da rastlanılmamıştır.
Yapılan bu araştırmanın da bu boşluğu doldurması beklenmiştir.
34
BÖLÜM III
YÖNTEM
Bu bölümde araştırmanın modeline, çalışma grubuna, verilerin toplanmasına ve verilerin
analizine yer verilmiştir.
1. Araştırma Modeli
Bu araştırma 2013-2014 öğretim yılı bahar döneminde Gazi Eğitim Fakültesi’nde okuyan
öğrencilerin internet ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarına göre iletişim
becerileri ve öz yeterlik düzeylerini belirlemeye yönelik bir araştırmadır. Araştırma tarama
modelinde betimsel bir çalışmadır.
2. Çalışma Grubu
Yapılan bu araştırmada evrenden örneklem alma yöntemi tercih edilmemiş, bunun yerine
bir çalışma grubu oluşturulmuştur. Yapılan araştırmanın çalışma grubu öğretmen
adaylarından seçilmiştir. Bunun temel nedeni öğretmenlik mesleğinin bir ülkenin
kalkınmasında, bireylerin sosyalleşmesinde, toplumun her kesimine hizmet veren insan
gücünün yetiştirilmesinde katkı sağlayan bir meslek dalı olmasıdır (Çelikten, Şanal ve
Yeni, 2005, s. 208). Öğretmenin öğrencilerine sağlayacağı bu katkılar ise etkili bir iletişim
becerisi ve yüksek öz yeterlik seviyesi ile daha da etkin bir hal alır. Ancak, geleceğin
öğretmenleri internet ve sosyal paylaşım sitelerini kullanmaları ile iletişim becerileri ve öz
yeterlik düzeyleri zarar görürse, ileride onların yetiştirecekleri neslin de bundan zarar
görmesi olası bir durumdur. Bu nedenle de öğretmen adayların internet ve sosyal paylaşım
sitelerini kullanma durumlarının iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeylerinde ne derecede
etkili olduğunu görmek gerekmektedir. Öte yandan araştırmanın çalışma grubu için seçilen
35
fakülte ise Gazi Eğitim Fakültesidir. Bunun temel nedeni ise öğretmen yetiştiren Eğitim
fakültelerinde mevcut olan bölümlerin Gazi Eğitim Fakültesi’nde bulunmasındandır.
Dolayısıyla da araştırma 2013-2014 öğretim yılında Gazi Eğitim Fakültesi’nde devam eden
öğrencilerden rastgele seçilmiş 460 öğrenci üzerinden yürütülmüştür. Ancak araştırma 10
öğrencinin kağıtlarını boş veya eksik vermesinden dolayı toplam 450 öğrenci ile
gerçekleşmiştir.
Araştırmaya katılan 450 öğrencinin 278’i kız, (%61.8) 172’si erkek (% 38.2) öğrencidir.
Bu öğrenciler, Sınıf Öğretmenliği, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği, Felsefe Grubu
Öğretmenliği, İlköğretim Matemetik Öğretmenliği, Müzik Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler
Öğretmenliği ve Bilgisayar Öğretimi ve Teknolojileri Öğretmenliğinden seçilmiştir.
3. Verilerin Toplanması
Araştırma verilerinin toplanmasında üç farklı ölçme aracı kullanılmıştır. Bunlardan ilki
öğrencilerin internet ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarına ilişkin tanımlayıcı
bilgi edinmek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu, ikincisi
öğrencilerin kendi iletişim becerilerini değerlendirmeleri amacıyla Korkut (1997)
tarafından geliştirilen İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeği (İBDÖ) ve son olarak
öğrencilerin kendi öz yeterlik düzeylerini değerlendirmeleri amacıyla orjinali Ralf
Schwarzer ve Mattihias Jerusalem (1979) tarafından General Self-Efficacy Scale adı
altında geliştirilen ve Türkçe’ye uyarlaması Yeşilay (1996) (Akt. Aydıner, 2011)
tarafından yapılan Genel Öz-Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır.
Araştırma için çalışma grubu belirlendikten sonra, önceden hazırlanmış olan ölçme
araçları, çalışma grubuna dahil edilen öğretmen adaylarına 2013-2014 bahar döneminde
uygulanmıştır.
Uygulamanın
verilerinin
toplanması
gerçekleşmiştir.
36
yaklaşık
bir
aylık
sürede
3.1. Kişisel Bilgi Formu (Ek 1)
Araştırma için oluşturulan kişisel bilgi formu, öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım
sitelerini kullanma durumlarını belirlemek amacıyla meydana getirilmiştir. Oluşturulan
kişisel bilgi formu öğrencilerin cinsiyeti, interneti hangi amaçla kullandıkları (film
izlemek, ders çalışmak, güncel haberleri takip etmek, sosyal paylaşım sitelerinde
gezinmek, oyun oynamak, yeni bilgiler edinmek), interneti haftada ortalama kaç saat
kullandıkları (1 saatten az, 1-2 saat, 3-4 saat, 4 saatten fazla), sosyal paylaşım sitelerinde
günde ortalama kaç saat geçirdikleri (1-2 saat, 3-4 saat, 5 saat ve üstü) konularında kişisel
bilgiler toplanmaya yönelik olarak hazırlanmıştır.
3.2. İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeği (İBDÖ) (EK 2)
Araştırmada kullanılan İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeği (İBDÖ) Fidan Korkut
(1997) tarafından geliştirilmiş bir ölçektir.
Korkut bu ölçeği ilk olarak lise öğrencileri için geliştirmiştir. Daha sonra da aynı ölçeği
kullanarak, ölçeğin üniversite öğrencileri ve yetişkinler için güvenirlik ve geçerlilik
çalışmalarını yapmıştır. Ölçek bireylerin iletişim becerilerini nasıl değerlendirdiklerini
anlamaya yönelik bir ölçektir. 5-li likert tipinde olan ölçek toplam 25 ifadeden
oluşmaktadır (Korkut, 1997, s. 210).
Ölçeğin puanlanması, yapılan ilk çalışmalarda 0-4 biçiminde, son çalışmalarda ise hiçbir
zamandan (1) her zamana (5) doğru 1-5 biçiminde yapılmıştır.
Tersine maddelerin
olmadığı ölçekten elde edilen puanın fazlalığı bireylerin kendi iletişim becerilerini olumlu
yönde değerlendirdikleri anlamına gelmektedir (Korkut, 2005, s. 145).
İBDÖ’nün Güvenirliği: Ölçeğin üniversite öğrencileri ile yapılan güvenilirlik
çalışmasında güvenilirlik katsayısı 0.78, iç tutarlılık katsayısı ise 0.86’dır (Özan, 2008, s.
79).
37
İBDÖ’nün Geçerliği: Ölçeğin geçerliliğini tespit etmek amacıyla benzer ölçekler
geçerlilik yöntemi kullanılmıştır. Özan’ın Türkçe’ye uyarladığı Kişilerarası İlişkiler Tarzı
Ölçeği aracılığıyla da İBDÖ’nün geçerlilik katsayısı 0.54 olarak tespit edilmiştir (Özan,
2008, s. 79). Yapılan çalışmalar sonucunda da ölçeğin üniversite öğrencileri için
kullanılabileceği düşünülmüştür.
3.3. Genel Öz-Yeterlik Ölçeği (GÖYÖ) (EK 3)
Araştırmada kullanılan Genel Öz-Yeterlik Ölçeğinin orjinal adı “General Self-Efficacy
Scale”dir. Ölçek ilk kez Ralf Schwarzer ve Mattihias Jerusalem tarafından 1979 yılında
Almanca olarak geliştirilmiştir. Ölçek ilk olarak 20 maddeden oluşturulmuştur. 1981’de
tekrar gözden geçirilerek madde sayısı 10’a indirilmiştir (Apay, 2010, s. 121). Aynı
zamanda ölçek 12 yaş ve üzeri bireylere uygulanma özelliğini taşımaktadır.
1993 yılında ölçek, Ralf Schwarzer ve Mattihias Jerusalem aracılığı ile İngilizce versiyonu
geliştirilmiştir. Ölçek zamanla çeşitli araştırmacılar tarafından ele alınmıştır. Hatta daha
sonraları ölçek 26 dile çevrilmiş ve uyarlanmıştır (Telef ve Karaca, 2012, s. 173). Ölçeğin
temel amacı öz yeterlik hakkında genel bir değerlendirme yapmaktır. Toplam 10 maddeden
oluşan ölçeğin ilk Türkçe’ye uyarlama çalışmasını ise Yeşilay (1996) yapmıştır. Ölçek
uygulanan kişiler, ölçekteki ifadelere ilişkin cevaplarda 1-bana hiç uygun değil, 2-bana
biraz uygun, 3-bana çoğu kez uygun ve 4 bana her zaman uygun sıklık derecelerinden
kendilerine uygun olanı seçerek ölçeği cevaplandırmışlardır (Aydıner, 2011, s. 51).
GÖYÖ’nün Güvenirliği: GÖYÖ’nün güvenirliği konusunda toplam 23 ülkede çalışma
yapılmıştır. Çalışmalar sonucunda GÖYÖ’nün cronbach alpha güvenirlik katsayısı 0.76 ile
0.90 arasında değiştiği bulunmuştur (Aydıner, 2011, s. 51)
GÖYÖ’nün Geçerliği: GÖYÖ’nün geçerliliğin faktör analizi Çetin ve Fıkırkoca
tarafından gerçekleştirilmiştir. Faktör analizi sonucunda faktör yüklerinin 0.43 ile 0.69
arasında değişmekte olduğu saptanmıştır (Aydıner, 2011, s. 51).
38
4. Verilerin Analizi
Verilerin analizinde betimsel istatistik kullanılmıştır. Veriler internet kullanım amacı,
internette haftada ortalama geçirilen zaman ve sosyal paylaşım sitelerinde günde ortamala
geçirilen zamana göre çözümlenmiştir.
Gruplar arasındaki farkın anlamlılık kontrolü için hata payı en düşük düzey ,05 olarak
alınmıştır. Bulgular her bir denence için önce kişi sayısı, grupların aritmetik ortalamaları
ve standart sapmaları ile ikili gruplarda bağımsız gruplar için “t” testi, ikiden fazla
gruplarda “Tek Yönlü Varyans Analizi” (ANOVA) tabloları kullanılarak verilmiştir.
Ölçeklerden elde edilen puanların tüm istatistiksel analizleri bilgisayarda SPSS (Statistical
Package for the Social Science) 17 paket programı kullanılarak hesaplanmıştır.
39
BÖLÜM IV
BULGULAR
Bu bölümde, araştırma verilerinin çözümlenmesi sonucunda elde edilen bulgulara yer
verilmiştir. Bu çözümlemeler öğrencilerin interneti kullanma amaçları, sosyal paylaşım
sitelerini kullanma amaçları, haftada ortalama internette geçirdikleri zaman ve sosyal
paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana ilişkin değişkenler üzerinden
yapılmıştır. Bu değişkenler ile iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeyleri arasındaki ilişki
ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bunun için önce ele alınan her bir değişkenle ilgili grubu
oluşturan öğrenci sayısını (n), grupların iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeylerinin
aritmetik ortalamaları ( X ) ve standart sapmalarını (s) gösteren bir tablo verilmiştir. Daha
sonra, ortalamalar arası farka dayanarak gruplar arası farkın önemli olup olmadığını test
etmek için değişkenin türüne göre uygulanan t testi veya tek yönlü varyans analizi
sonuçlarıyla ilgili tablolar verilmiştir.
1. Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders Çalışma,
Güncel Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinme, Oyun Oynama,
Yeni Bilgiler Edinme) Göre İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgular
Öğrencilerin interneti kullanma amaçlarına (film izlemek, ders çalışmak, güncel haberleri
takip etmek, sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek, oyun oynamak) göre iletişim beceri
düzeyleri arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığı test edilmiştir.
İnterneti film izlemek, ders çalışmak, güncel haberleri takip etmek, sosyal paylaşım
sitelerinde gezinmek, oyun oynamak amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim becerileri
düzeylerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğine ilişkin analiz sonuçları ikili
karşılaştırmalarda birbirinden bağımsız iki değişken bulunması, değişkenlerin eşit aralıklı
40
düzeyde olması, normal bir dağılım göstermesinden dolayı bağımsız gruplarda t-testi ile
belirlenmiştir.
İnterneti film izlemek amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim becerilerine ilişkin
t-testi
sonuçları Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1. İnterneti Film İzlemek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Film İzlemek
n
347
103
Evet
Hayır
* : p< ,05
s
10,00
9,76
X
101,73
103,91
t
1,96
p
,050*
Tablo 1’de görüldüğü gibi, interneti film izlemek amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim
beceri düzeylerinin puan ortalaması 101,73 iken, interneti bu amaçla kullanmayan
öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin puan ortalaması 103,91’dir. Ortalamalar arası bu
farkın anlamlı olup olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t değeri (1,96) farkın
anlamlı olduğunu göstermiştir (p< ,05). Bu sonuç interneti film izlemek amaçlı kullanan
öğrencilerin
iletişim
beceri
düzeylerinin
diğerlerinden
daha
düşük
olduğunu
göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda “Öğrencilerin interneti film izlemek
amaçlı
kullanma
durumlarına
göre
iletişim
beceri
düzeyleri
anlamlı
olarak
İnterneti ders çalışmak amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim becerilerine ilişkin
t-testi
farklılaşmaktadır.” hipotezinin doğrulandığı görülerek kabul edilmiştir.
sonuçları ise Tablo 2’de gösterilmiştir.
41
Tablo 2. İnterneti Ders Çalışmak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Ders Çalışmak
Evet
Hayır
n
335
115
s
9,72
10,60
X
102,73
100,75
t
1,84
p
,067
Tablo 2’de görüldüğü gibi, interneti ders çalışmak amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim
beceri düzeylerinin puan ortalaması 102,73 iken, interneti bu amaçla kullanmayan
öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin puan ortalaması 100,75’dir. Ortalamalar arası bu
farkın anlamlı olup olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t değeri (1,84) farkın
anlamlı olmadığını göstermiştir (p>,05). Bu sonuç interneti ders çalışmak amaçlı
kullanmanın öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinde etkili olmadığını göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda “Öğrencilerin interneti ders
çalışmak amaçlı kullanma durumlarına göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak
farklılaşmaktadır.” hipotezinin yanlışlandığı görülerek reddedilmiştir.
İnterneti güncel haberleri takip etmek amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim becerilerine
ilişkin t-testi sonuçları ise Tablo 3’de gösterilmiştir.
Tablo 3. İnterneti Güncel Haberleri Takip Etmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim
Beceri Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Güncel Haberleri Takip Etmek
Evet
Hayır
n
312
138
X
102,47
101,70
s
10,09
9,75
t
,753
p
,452
Tablo 3’de görüldüğü gibi, interneti güncel haberleri takip etmek amaçlı kullanan
öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin puan ortalaması 102,47 iken, interneti bu amaçla
kullanmayan öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin puan ortalaması 101,70’dir.
Ortalamalar arası bu farkın anlamlı olup olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t
42
değeri (,753) farkın anlamlı olmadığını göstermiştir (p>,05). Bu sonuç, interneti güncel
haberleri takip etmek amaçlı kullanmanın öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinde etkili
olmadığını göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin interneti
güncel haberleri takip etmek amaçlı kullanma durumlarına göre iletişim beceri düzeyleri
anlamlı olarak farklılaşmaktadır.” hipotezinin yanlışlandığı görülerek reddedilmiştir.
İnterneti sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim
becerilerine ilişkin t-testi sonuçları ise Tablo 4’te verilmiştir.
Tablo 4. İnterneti Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinmek Amaçlı Kullanan İletişim Beceri
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Sosyal Paylaşım Sitelerinde
Gezinmek
Evet
Hayır
n
X
s
t
340
110
102,36
101,84
9,90
10,24
,474
p
,636
Tablo 4’te görüldüğü gibi, interneti sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek amaçlı kullanan
öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin puan ortalaması 102,36 iken, interneti bu amaçla
kullanmayan öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin puan ortalaması 101,84’tür.
Ortalamalar arası bu farkın anlamlı olup olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t
değeri (,474) farkın anlamlı olmadığını göstermiştir (p>,05). Buna sonuç, internetin sosyal
paylaşım sitelerinde gezinmek amaçlı kullanılmasının iletişim becerileri düzeyinde etkili
olmadığını göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin interneti
sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek amaçlı kullanma durumlarına göre iletişim beceri
düzeyleri
anlamlı
olarak
farklılaşmaktadır.”
reddedilmiştir.
43
hipotezinin
yanlışlandığı
görülerek
İnterneti oyun oynamak amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim becerilerine ilişkin t-testi
sonuçları ise Tablo 5’te verilmiştir.
Tablo 5. İnterneti Oyun Oynamak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Oyun Oynamak
Evet
Hayır
** : p< ,01
n
156
294
X
100,45
103,17
s
10,34
9,67
t
2,77
p
,006**
Tablo 5’te görüldüğü gibi, interneti oyun oynamak amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim
beceri düzeylerinin puan ortalaması 100,45 iken, interneti bu amaçla kullanmayan
öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin puan ortalaması 103,17’dir. Ortalamalar arası bu
farkın anlamlı olup olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t değeri (2,77) farkın
anlamlı olduğunu göstermiştir (p< ,01). Bu sonuç, interneti oyun oynamak amaçlı kullanan
öğrencilerin
iletişim
beceri
düzeylerinin
diğerlerinden
daha
düşük
olduğunu
göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda “Öğrencilerin interneti oyun
oynamak amaçlı kullanma durumlarına göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak
farklılaşmaktadır.” hipotezinin doğrulandığı görülerek kabul edilmiştir.
İnterneti yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim becerilerine ilişkin ttesti sonuçları ise Tablo 6’da verilmiştir.
Tablo 6. İnterneti Yeni Bilgiler Edinmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Yeni Bilgiler Edinmek
Evet
Hayır
n
240
210
X
102,50
101,92
44
s
9,28
10,74
t
,606
p
,545
Tablo 6’da görüldüğü gibi, interneti yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanan öğrencilerin
iletişim beceri düzeylerinin puan ortalaması 102,50 iken, interneti bu amaçla kullanmayan
öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin puan ortalaması 101,92’dir. Ortalamalar arası bu
farkın anlamlı olup olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t değeri (,606) farkın
anlamlı olmadığını göstermiştir (p>,05). Bu sonuç, internetin yeni bilgiler edinmek amaçlı
kullanılmasının iletişim becerileri düzeyinde etkili olmadığını göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin interneti
yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanma durumlarına göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı
olarak farklılaşmaktadır.” hipotezinin yanlışlandığı görülerek reddedilmiştir.
2. Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders Çalışma,
Güncel Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinme, Oyun Oynama,
Yeni Bilgiler Edinme) Göre Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgular
Öğrencilerin genel olarak interneti kullanma amaçlarına (film izlemek, ders çalışmak,
güncel haberleri takip etmek, sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek, oyun oynamak) göre
öz yeterlik düzeyleri arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığı test edilmiştir.
İnterneti film izlemek, ders çalışmak, güncel haberleri takip etmek, sosyal paylaşım
sitelerinde gezinmek, oyun oynamak amaçlı kullanan öğrencilerin öz yeterlik düzeylerine
göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğine ilişkin analiz sonuçları ikili
karşılaştırmalarda birbirinden bağımsız iki değişken bulunması, değişkenlerin eşit aralıklı
düzeyde olması, normal bir dağılım göstermesinden dolayı bağımsız gruplarda t-testi ile
belirlenmiştir.
İnterneti film izlemek amaçlı kullanan öğrencilerin öz yeterlik düzeylerine ilişkin t-testi
sonuçları ise Tablo 7’de verilmiştir.
45
Tablo 7. İnterneti Film İzlemek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik Düzeylerinin
Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Film İzlemek
Evet
Hayır
n
347
103
X
29,91
30,06
s
4,77
5,21
t
,270
p
,787
Tablo 7’de görüldüğü gibi interneti film izlemek amaçlı kullanan öğrencilerin öz yeterlik
düzeylerinin puan ortalaması 29,91 iken, interneti bu amaçla kullanmayan öğrencilerin öz
yeterlik düzeylerinin puan ortalaması 30,06’dır. Ortalamalar arası bu farkın anlamlı olup
olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t değeri (,270) farkın anlamlı olmadığını
göstermiştir (p>,05). Bu sonuç, internetin film izlemek amaçlı kullanılmasının öz yeterlik
düzeyinde etkili olmadığını göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin interneti
film izlemek amaçlı kullanma durumlarına göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak
farklılaşmaktadır.” hipotezinin yanlışlandığı görülerek reddedilmiştir.
İnterneti ders çalışmak amaçlı kullanan öğrencilerin öz yeterlik düzeylerine ilişkin t-testi
sonuçları ise Tablo 8’de verilmiştir.
Tablo 8. İnterneti Ders Çalışmak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik Düzeylerinin
Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Ders Çalışmak
Evet
Hayır
n
335
115
X
30,03
29,68
s
4,75
5,20
t
,657
p
,512
Tablo 8’de görüldüğü gibi, interneti ders çalışmak amaçlı kullanan öğrencilerin öz yeterlik
düzeylerinin puan ortalaması 30,03 iken, interneti bu amaçla kullanmayan öğrencilerin öz
yeterlik düzeylerinin puan ortalaması 29,68’dir. Ortalamalar arası bu farkın anlamlı olup
olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t değeri (,657) farkın anlamlı olmadığını
46
göstermiştir (p>,05). Bu sonuç, interneti ders çalışmak amaçlı kullanılmasının öz yeterlik
düzeyinde etkili olmadığını göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin interneti
ders çalışmak amaçlı kullanma durumlarına göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak
farklılaşmaktadır.” hipotezinin yanlışlandığı görülerek reddedilmiştir.
İnterneti güncel haberleri takip etmek amaçlı kullanan öğrencilerin öz yeterlik düzeylerine
ilişkin t-testi sonuçları ise Tablo 9’da verilmiştir.
Tablo 9. İnterneti Güncel Haberleri Takip Etmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz
Yeterlik Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Güncel Haberleri Takip Etmek
Evet
Hayır
n
312
138
X
29,98
29,88
s
4,85
4,93
t
,175
p
,861
Tablo 9’da görüldüğü gibi, interneti güncel haberleri takip etmek amaçlı kullanan
öğrencilerin öz yeterlik düzeylerinin puan ortalaması 29,98 iken, interneti bu amaçla
kullanmayan öğrencilerin öz yeterlik düzeylerinin puan ortalaması 29,88’dir. Ortalamalar
arası bu farkın anlamlı olup olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t değeri
(,175) farkın anlamlı olmadığını göstermiştir (p>,05). Bu sonuç, interneti güncel haberleri
takip etmek amaçlı kullanılmasının öz yeterlik düzeyinde etkili olmadığını göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin interneti
güncel haberleri takip etmek amaçlı kullanma durumlarına göre öz yeterlik düzeyleri
anlamlı olarak farklılaşmaktadır.” hipotezinin yanlışlandığı görülerek reddedilmiştir.
İnterneti sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek amaçlı kullanan öğrencilerin öz yeterlik
düzeylerine ilişkin t-testi sonuçları ise Tablo 10’da verilmiştir.
47
Tablo 10. İnterneti Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin
Öz Yeterlik Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Sosyal Paylaşım Sitelerinde
Gezinmek
Evet
Hayır
n
X
340
110
30,06
29,57
s
t
p
4,74
5,26
,921
,358
Tablo 10’da görüldüğü gibi, interneti sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek amaçlı
kullanan öğrencilerin öz yeterlik düzeylerinin puan ortalaması 30,06 iken, interneti bu
amaçla kullanmayan öğrencilerin öz yeterlik düzeylerinin puan ortalaması 29,57’dir.
Ortalamalar arası bu farkın anlamlı olup olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t
değeri (,921) farkın anlamlı olmadığını göstermiştir (p >,05). Bu sonuç, interneti sosyal
paylaşım sitelerinde gezinmek amaçlı kullanılmasının öz yeterlik düzeyinde etkili
olmadığını göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin interneti
sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek amaçlı kullanma durumlarına göre öz yeterlik
düzeyleri
anlamlı
olarak
farklılaşmaktadır.”
hipotezinin
yanlışlandığı
görülerek
reddedilmiştir.
İnterneti oyun oynamak amaçlı kullanan öğrencilerin öz yeterlik düzeylerine ilişkin t-testi
sonuçları ise Tablo 11’de verilmiştir.
Tablo 11.
İnterneti Oyun Oynamak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Oyun Oynamak
Evet
Hayır
n
156
294
X
29,32
30,27
* : p< ,05
48
s
4,85
4,85
t
1,97
p
,050*
Tablo 11’de görüldüğü gibi, interneti oyun oynamak amaçlı kullanan öğrencilerin öz
yeterlik düzeylerinin puan ortalaması 29,32 iken, interneti bu amaçla kullanmayan
öğrencilerin öz yeterlik düzeylerinin puan ortalaması 30,27’dir. Ortalamalar arası bu farkın
anlamlı olup olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t değeri (1,97) farkın
anlamlı olduğunu göstermiştir (p< ,05). Bu sonuç interneti oyun oynamak amaçlı kullanan
öğrencilerin öz yeterlik düzeylerinin diğerlerinden daha düşük olduğunu göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin interneti
oyun oynamak amaçlı kullanma durumlarına göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak
farklılaşmaktadır.” hipotezinin doğrulandığı görülerek kabul edilmiştir.
İnterneti yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanan öğrencilerin öz yeterlik düzeylerine ilişkin
t-testi sonuçları ise Tablo 12’de verilmiştir.
Tablo 12. İnterneti Yeni Bilgiler Edinmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik
Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Yeni Bilgiler Edinmek
Evet
Hayır
n
240
210
X
30,22
29,63
s
4,56
5,19
t
1,29
p
,198
Tablo 12’de görüldüğü gibi, interneti yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanan öğrencilerin öz
yeterlik düzeylerinin puan ortalaması 30,22 iken, interneti bu amaçla kullanmayan
öğrencilerin öz yeterlik düzeylerinin puan ortalaması 29,63’tür. Ortalamalar arası bu
farkın anlamlı olup olmadığı t-testi ile analiz edildiğinde, elde edilen t değeri (1,29) farkın
anlamlı olmadığını göstermiştir (p>,05). Bu sonuç, interneti yeni bilgiler edinmek amaçlı
kullanılmasının öz yeterlik düzeyinde etkili olmadığını göstermektedir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin interneti
yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanma durumlarına göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı
olarak farklılaşmaktadır.” hipotezinin yanlışlandığı görülerek reddedilmiştir.
49
3.
Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre İletişim
Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgular
Bu bölümde, öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre iletişim
beceri düzeyleri anlamlı bir şekilde farklılaşıp farklılaşmadığı tek yönlü varyans analizi ile
test edilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 13’te verilmiştir.
Tablo 13. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre İletişim
Beceri Düzeyi Puanlarının Ortalamaları, Standart Sapmaları
ve Tek Yönlü Varyans
Analizi Sonuçları
İnternette Harcanan Zaman
1 saatten az
1-2 saat
3-4 saat
4 saatten fazla
n
28
89
74
259
X
105,5000
101,4831
102,0135
102,1931
s
8,07144
10,27476
10,47174
9,90543
F
1,182
p
,316
Öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre iletişim beceri düzeyi
puanlarının ortalamalarına bakıldığında, internette 1 saatten daha az zaman harcayanların
puan ortalamalarının diğerlerinden daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu farkın anlamlı
olup olmadığını test etmek amacıyla Tek Yönlü Varyans Analizi kullanılmıştır.
Yapılan tek yönlü varyans analizi sonucunda, elde edilen F değeri (1,182) ile öğrencilerin
haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre iletişim beceri düzeylernin anlamlı
olarak farklılık göstermedikleri (p>,05) tespit edilmiştir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin haftada
ortalama internette harcadıkları zamana göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak
farklılaşmaktadır.” hipotezinin yanlışlandığı görülerek reddedilmiştir.
50
4. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre Öz Yeterlik
Düzeylerine İlişkin Bulgular
Bu bölümde, öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre öz
yeterlikleri anlamlı bir şekilde farklılaşıp farklılaşmadığı tek yönlü varyans analizi ile test
edilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 14’de verilmiştir.
Tablo 14.
Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre Öz
Yeterlik Düzeylerinin Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Tek Yönlü Varyans Analizi
Sonuçları
İnternette Harcanan Zaman
1 saatten az
1-2 saat
3-4 saat
4 saatten fazla
n
28
89
74
259
X
30,1786
28,9663
30,0946
30,2124
s
4,74579
5,12669
4,10202
4,97643
F
1,509
p
,212
Öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre öz yeterlik puanlarının
ortalamalarına bakıldığında, internette 1-2 saat arası zaman geçirenlerin dışında kalanların
puan ortalamalarının daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu farkın anlamlı olup
olmadığını test etmek amacıyla Tek Yönlü Varyans Analizi kullanılmıştır.
Yapılan tek yönlü varyans analizi sonucunda, elde edilen F değeri (1,509) ile öğrencilerin
haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre öz yeterlikleinde anlamlı olarak
farklılık göstermedikleri (p >,05) tespit edilmiştir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin haftada
ortalama internette harcadıkları zamana göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak
farklılaşmaktadır.” hipotezinin yanlışlandığı görülerek reddedilmiştir.
51
5. Öğrencilerin
Kullandığı
Sosyal
Paylaşım
Sitelerinde
Günde
Ortalama
Geçirdikleri Zamana Göre İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgular
Bu bölümde, öğrencilerin kullandığı sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama
geçirdikleri zamana göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı bir şekilde farklılaşıp
farklılaşmadığı tek yönlü varyans analizi ile test edilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 15’te
verilmiştir.
Tablo 15. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama
Geçirdikleri Zamana Göre İletişim Beceri Düzeylerinin Ortalamaları, Standart Sapmaları
ve Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları
Sosyal Paylaşım Sitelerinde
Harcanan Zaman
1-2 saat
3-4 saat
5 saat ve üstü
n
X
s
267
102,7191
9,53149
95
50
100,2947
102,5200
9,80867
10,60273
F
p
2,220
,110
Öğrencilerin kullandığı sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana
göre iletişim beceri puanlarının ortalamalarına bakıldığında, sosyal paylaşım sitelerinde
günde 1-2 saat zaman geçirenlerin diğerlerine göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu
farkın anlamlı olup olmadığını test etmek amacıyla Tek Yönlü Varyans Analizi
kullanılmıştır.
Yapılan tek yönlü varyans analizi sonucunda, elde edilen F değeri (2,220) ile öğrencilerin
kullandığı sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre iletişim
beceri düzeylerinin anlamlı olarak farklılık göstermedikleri (p>,05) tespit edilmiştir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin sosyal
paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre iletişim beceri düzeyleri
anlamlı olarak farklılaşmaktadır.” hipotezinin yanlışlandığı görülerek reddedilmiştir.
52
6. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama Geçirdikleri
Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgular
Bu bölümde, öğrencilerin kullandığı sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama
geçirdikleri zamana göre öz yeterlikleri anlamlı bir şekilde farklılaşıp farklılaşmadığı tek
yönlü varyans analizi ile test edilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 16’da verilmiştir.
Tablo 16. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama
Geçirdikleri Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerinin Ortalamaları, Standart Sapmaları ve
Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları
Sosyal Paylaşım Sitelerinde
Harcanan Zaman
1-2 saat
n
X
267
30,2846
4,80224
3-4 saat
5 saat ve üstü
95
50
28,9263
30,2800
4,78304
5,03879
s
F
2,891
p
,057
Öğrencilerin kullandığı sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana
göre öz yeterlik puanlarının ortalamalarına bakıldığında, sosyal paylaşım sitelerinde günde
3-4 saat zaman geçirenlerin dışında kalanların daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu
farkın anlamlı olup olmadığını test etmek amacıyla Tek Yönlü Varyans Analizi
kullanılmıştır.
Yapılan tek yönlü varyans analizi sonucunda, elde edilen F değeri (2,891) ile öğrencilerin
kullandığı sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre öz yeterlik
düzeyleri anlamlı olarak farklılık göstermedikleri (p >,05) tespit edilmiştir.
Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda test edilen “Öğrencilerin sosyal
paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı
olarak farklılaşmaktadır.” hipotezinin yanlışlandığı görülerek reddedilmiştir.
53
BÖLÜM V
TARTIŞMA VE YORUM
Bu bölümde, bulgular bölümünde ortaya çıkan araştırma sonuçları tartışılarak
yorumlanmıştır. Öncelikli olarak öğrencilerin interneti kullanma amaçlarına (film izleme,
ders çalışma, güncel haberleri takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun
oynama, yeni bilgiler edinme) göre iletişim beceri düzeylerine ilişkin bulguların tartışması
ve yorumlanması, sonra öğrencilerin interneti kullanma amaçlarına (film izleme, ders
çalışma, güncel haberleri takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun oynama,
yeni bilgiler edinme) göre öz yeterlik düzeylerine ilişkin bulguların tartışması ve
yorumlanması verilmiştir. Daha sonra öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları
zamana göre iletişim beceri düzeylerine ilişkin tartışma ve yorum ile yine öğrencilerin
haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre öz yeterlik düzeylerine ilişkin
tartışma ve yorum sunulmuştur. Son olarak da öğrencilerin kullandığı sosyal paylaşım
sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre iletişim beceri düzeyleri ile
öğrencilerin kullandığı sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana
göre öz yeterlik düzeylerine ilişkin tartışma ve yorum sırasıyla verilmiştir.
1. Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders Çalışma, Güncel
Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinme, Oyun Oynama, Yeni
Bilgiler Edinme) Göre İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulguların Tartışması ve
Yorumu
Araştırmanın ilk hipotezinde, öğrencilerin interneti kullanma amaçlarına (film izleme, ders
çalışma, güncel haberleri takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun oynama,
yeni bilgiler edinme) göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaştığı öne
sürülmüştü. Araştırma sonucunda elde edilen bu bulgular kısmen desteklenmiştir.
54
Yapılan analiz sonucunda, interneti film izlemek veya oyun oynamak amaçlı kullanan
öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin diğerlerinden daha düşük olduğu bulunmuştur. Bu
sonuç, interneti daha çok film izlemek veya oyun oynamak amaçlı kullanmanın
öğrencilerin iletişim beceri düzeylerini olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir.
Araştırmada çıkan sonucun temel nedeni, internette film izleme ya da oyun oynama
etkinliklerinin genelde tek başına ve herhangi sözel bir iletişimde bulunmadan gerçekleşen
etkinlikler olmasından kaynaklanabilir. İnternet her ne kadar son yıllarda sahip olduğu
çeşitli siteler aracılığı ile insanlara sınırsız, özgür bir şekilde istenilen filmi izleme ya da
oyunlar oynama imkanlarını tanısa da aşırı kullanıldığında insanların iletişim beceri
düzeylerine etki etmektedir.
Araştırmada çıkan bulgulara ilişkin ilgili literatür tarandığında interneti film izlemek ya da
oyun oynamak amaçlı kullanma ile iletişim becerisi arasında ilişkiyi temel alan
araştırmalara rastlanılmamıştır. Ancak, bilgisayarda oyun oynamanın kişiler üzerindeki
etkisini inceleyen yurtiçi ve yurtdışında yapılmış çalışmalar bulunmaktadır. Örneğin;
Gürcan, Özhan ve Uslu (2008) yapmış oldukları çalışmalarında, 12-18 yaş grubu
arasındaki çocukların internette oyun oynamalarının depresyon ve yalnızlık hissini
arttırdığını, sosyal ilişkilerde kayıplar yaşanmasına neden olduklarını ortaya koymuşlardır.
Subrahmanyam, Kraut, Greenfield ve Gross (2010) ise bilgisayarın oyun oynamak amaçlı
orta derecede kullanımının arkadaşlık ve aile ilişkilerine olumsuz yönde etki ettiğini,
bunun da yalnızlık ve depresyonla ilişkili olduğunu bulmuşlardır. Akçay ve Özbece (2012)
de özellikle şiddet içerikli bilgisayar oyunların oynanmasının, çocuk ve gençlerde
saldırgan davranışlara neden olduklarını tespit etmişlerdir. Bu çalışmaların tam tersi olarak
Griffiths, Hussain, Grüsser, Thalemann, Cole, Davies ve Chappell (2011) ise, devasa çok
oyunculu çevrimiçi oyun oynayanları inceledikleri çalışmalarında, bu tarz oyunların sosyal
etkileşimde önemli bir yere sahip olduklarını bularak oyun oynamanın sosyal etkileşimde
olumlu etki sağladığını tespit etmişlerdir.
55
Öte yandan yapılan araştırmada, interneti ders çalışmak, güncel haberleri takip etmek,
sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek veya yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanmanın
öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinde etkili olmadığı ortaya çıkmıştır. Buna göre,
interneti daha çok ders çalışmak, güncel haberleri takip etmek, sosyal paylaşım sitelerinde
gezinmek veya yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanmanın öğrencilerin iletişim beceri
düzeylerinde olumlu veya olumsuz herhangi bir etki yaratmadığı söylenebilir.
Araştırmada çıkan bulgulara ilişkin ilgili literatür tarandığında internetin ders çalışmak,
güncel haberleri takip etmek, sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek amaçlı kullanımı ile
iletişim becerisi arasında ilişkiyi temel alan araştırmalara rastlanılmamıştır.
İnternetin bilgi edinmek amaçlı kullanımı ile iletişim arasındaki ilişkiyi inceleyen
çalışmaların mevcut olduğu görülmüştür. Weiser (2001) internetin bilgi edinmek amaçlı
kullanılmasının kişilerarası ilişkilere katkı sağladığını tespit etmiş, Ayhan ve Balcı (2009)
ise internetin daha çok bilgi edinmek ve etkileşimde bulunmak amacıyla kullanıldığını ve
ayrıca internetin sosyal kaçış mekanizması olarak algılandığını bulmuşlardır. Ceyhan
(2011) ise intenetin bilgi edinmek nedeniyle kullanma ile iletişim beceri düzeylerinin
farklılaşmadığı sonucunu bulmuştur. Yapılan araştırma ile internetin bilgi edinmek amaçlı
kullanımının öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinde etkili olmadığı tespit edilmişti.
Dolayısıyla da bu sonuç Weiser (2001) ile Ayhan ve Balcı (2009)’nın çalışmasıyla ters
düşerken, Ceyhan (2011)’ın çalışmasıyla paralellik göstermektedir.
Öte yandan araştırmanın bu problem durumuna ilişkin çıkan sonuçlarla ilgili önceden
yapılmış çalışmalar tarandığında, önceki çalışmaların daha çok internet kullanım
amaçlarına yönelik oldukları görülmüştür. Orhan ve Akkoyunlu (2004) yaş ilerledikçe
bilgiye ulaşma ve haberleşme amaçlı internet kullanımının arttığını, Atav ve arkadaşları
(2006) internetin en çok iletişim amaçlı kullanıldığını, iletişimden sonra ise internetin
genellikle bilgiye ulaşma, ödev veya proje yapma amaçlı kullanıldığını bulmuşlardır.
Bessière ve arkadaşları (2008) ise internetin daha çok aile ve arkadaşlarla iletişime geçmek
ve bilgi edinmek amaçlı, en az ise insanlarla tanışmak amaçlı
kullandığını tespit
etmişlerdir. Ceyhan (2010) ise internet kullanım amacını problemli internet kullanımı ile
56
ilişkillendirmiş, öğrencilerin genel olarak tanımadıkları kişilerle sosyal ilişkiler
kurmalarını, tanıdıkları ve yakınları ile iletişim kurmalarını ve interneti eğlenme amacıyla
kullanmalarını problemli internet kullanmanın bir yordayıcısı olarak ortaya çıkarmıştır.
Kılavuz (2013) ise öğrencilerin interneti daha çok oyun oynamak veya yeni bilgiler
öğrenmek için, genel olarak ise sosyal paylaşım sitelerine girmek, sitelerde çeşitli
araştırmalar yapmak amaçlı kullandıklarını belirlemiştir.
2.
Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders Çalışma,
Güncel Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinme, Oyun Oynama,
Yeni Bilgiler Edinme) Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulguların Tartışması ve
Yorumu
Araştırmanın ikinci hipotezinde, öğrencilerin interneti kullanma amaçlarına (film izleme,
ders çalışma, güncel haberleri takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun
oynama, yeni bilgiler edinme) göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak farklılaştığı öne
sürülmüştü. Araştırma sonucunda elde edilen bu bulgular kısmen desteklenmiştir.
Yapılan analiz sonucunda, interneti oyun oynamak amaçlı kullanan öğrencilerin öz
yeterlik düzeylerinin diğerlerinden daha düşük olduğunu bulunmuştur. Bir başka değişle,
interneti daha çok oyun oynamak amacıyla kullanmanın, öğrencilerin öz yeterlik
düzeylerini olumsuz yönde etkilediği söylenebilir.
Araştırmada çıkan sonucun temel nedeni, internette oyun oynadıkça, karşılaşılan
zorluklarla baş edebilme düşüncesinin oyunla birlikte kaybolmasına bağlanabilir. Öte
yandan yapılan araştırma ile interneti film izleme, ders çalışma, güncel haberleri takip
etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme veya yeni bilgiler edinme amaçlı kullanmanın
öğrencilerin öz yeterlik düzeylerinde etkili olmadığı bulunmuştur. Buna göre, interneti
daha çok film izleme, ders çalışma, güncel haberleri takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde
gezinme veya yeni bilgiler edinme amaçlı kullanmanın öğrencilerin öz yeterlik düzeyinde
olumlu veya olumsuz herhangi bir etki yaratmadığı söylenebilir.
57
Bu alt probleme ilişkin ortaya çıkan sonuçlara paralel ya da ters düşen araştırmalar
incelendiğinde bu konuyu kapsayan çalışmaların bulunmadığı saptanmıştır. Ancak Tsai ve
Tsai (2010) yapmış oldukları çalışmalarında erkeklere göre kızların interneti daha yoğun
olarak kullandıklarını, interneti erkeklerin daha çok keşif amaçlı, kızların ise daha çok
iletişim amaçlı kullandıklarını tespit etmişler ve bu yönelimde internet öz yeterliğin önemli
bir rol oynadığını bulmuşlardır.
3. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre İletişim
Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgunun Tartışması ve Yorumu
Araştırmanın bir diğer hipotezinde, öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları
zamana göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaştığı öne sürülmüştü. Ancak,
araştırmadan elde edilen bulgular bu hipotezi desteklememektedir.
Hipotezin oluşturulmasında, internette çok fazla zamanın harcanması nedeni ile yüz yüze
kurulacak ilişkilere yeteri kadar önem verilmeyeceği ve bundan kaynaklı olarak da iletişim
beceri düzeyinde bir etki olacağı düşünülmüştü. Hipotezin desteklenmemesinin nedeni,
öğrencilerin eğitim yaşantılarından dolayı internette geçirdikleri zamanı etkili bir şekilde
kullanmayı öğrenmiş olmalarından kaynaklanabilir.
Çıkan sonuç ile ilgili yapılan yurtiçi ve yurtdışı araştırmalar tarandığında internet kullanma
sıklığı ile iletişim arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırma bulgularının tutarsız olduğu
görülmüştür. Kraut ve arkadaşları (1998) internetin daha çok iletişim amaçlı kullanıldığı,
öte yandan internetin fazla kullanılmasının evdeki aile üyeleri ile olan iletişimin
düşmesine, sosyal grupların azalmasına, depresyon ve yalnızlık duygularının artmasına yol
açtığını bulmuşlardır.
Kim (2003) internet kullanım miktarının kardeşlerle yüzyüze görüşmeyi azalttığını, öte
yandan internetin daha çok arkadaşlarla
iletişimde bulunmak için kullanıldığını
saptamıştır. Rehm ve arkadaşları (2003) ise internet kullanımının sorunları çözmek ve
58
insanların ilişki yeteneklerini arttırmada olumlu bir etki yaratmasına rağmen, sosyal
ilişkilerin ve ahlaki değerlerin körelmesine, olumsuz duyguların
gelişmesine ve aile
kurumu açısından ise olumsuz etkilere neden olduğunu ortaya çıkarmışlardır.
İnternet kullanımını farklı boyuttan yaklaşan Karaca (2007) ise internet kullanımının yaş,
cinsiyet, lise türü, sınıf dağılımı, sağlık durumlarına göre değişiklik gösterdiğini tespit
etmiştir. Ortaya çıkan bu durumun ise öğrenciler üzerinde hem bireysel ve toplumsal
olarak hem de ailevi problemlerin ve internete dair değerlendirmelerinin oluşumunda etkin
rol oynadığı saptamıştır. Tüysüz ve arkadaşları (2012) de 11 saatten fazla internet
kullananların sosyal, fiziksel ve psikolojik gelişimlerinin tehlike altında olduklarını,
bilgisayar başında sürekli oturmanın iletişimden soyutlanmaya neden olduğunu ortaya
çıkarmışlardır.
Yukarıda belirtilen araştırmaların tamamı internet kullanım sıklığının iletişim üzerinde
olumsuz yönde etkilediğini gösteren araştırmalardır. Bu araştırmaların tam tersi olarak,
Kraut ve arkadaşları (2002) internet kullanan katılımcıların daha çok toplumsal katılım
gösterdiklerini ve ruh sağlıklarının iyi olduğunu tespit etmişlerdir. Coget ve arkadaşları
(2002) ise internet kullanımının yalnızlık düzeyi ile düşük ilişkili olduğunu bulmuşlardır.
Fuat ve Him (2013) ise internetin sosyalleşme aracı olarak kullanıldığını, internette zaman
geçirmenin gerçek yaşamdaki ilişkileri rahatsız edici boyutta olmadığını ortaya
çıkarmışlardır.
Araştırma bulgularına bakıldığında kimi araştırmacılar internet kullanım sıklığını iletişim
becerisi üzerinde olumlu bir etki yarattığını ifade ederlerken kimileri ise olumsuz bir etki
yarattığını ortaya çıkarmışlardır. Yapılan araştırmada ise bu sonuçlardan farklı bir sonuç
çıkmış, internetin kullanılmasının iletişim beceri düzeyinde olumlu veya olumsuz herhangi
bir etki yaratmadığı tespit edilmiştir. Ortaya çıkan bu sonucun nedeni araştırma için seçilen
çalışma grubundan kaynaklanabilir. Dolayısıyla da araştırmada çıkan sonuç konuyla ilgili
önceden yapılan araştırma sonuçları ile ters düşmüştür.
59
4.
Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre Öz
Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgunun Tartışması ve Yorumu
Araştırmanın bir diğer hipotezinde, öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları
zamana göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak farklılaştığı öne sürülmüştü. Diğer bir
ifade ile öz yeterlik düzeyi üzerinde internette harcanan zamanın etkili olmadığı ortaya
çıkmıştır. Ancak, araştırmadan elde edilen bulgular bu hipotezi desteklememektedir.
Bu araştırmanın diğer araştırmalardan elde edilen sonuçlarla karşılaştırılması konusunda,
literatürde internette harcanan zaman ve öz yeterlik düzeyi arasındaki ilişkiyi araştıran bir
araştırmaya rastlanamamıştır. Ancak yapılan araştırmaların daha çok internet kullanım
sıklığından ziyade bilgisiyar kullanımı ile öz yeterlik ilişkisine bakıldığı görülmüştür.
Seferoğlu ve Akbıyık (2005) öz-yeterlik algısı düşük olan öğretmenlerin bilgisayar
kullanmayı büyük bir çoğunlukla okullarında sunulan bir kurs aracılığıyla öğrendiklerini,
öz-yeterlik algısı yüksek olan öğretmenlerin ise bilgisayar kullanmayı çoğunlukla denemeyanılma yoluyla kendilerinin öğrendikleri tespit etmişlerdir. Daha açık bir ifade ile sahip
olunan öz yeterlik algısı ile bilgisayar kullanıp kullanmama arasında bir ilişkinin olduğunu
bulmuşlardır.
5.
Öğrencilerin
Kullandığı
Sosyal
Paylaşım
Sitelerinde
Günde
Ortalama
Geçirdikleri Zamana Göre İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgunun Tartışması
ve Yorumu
Araştırmanın bir diğer hipotezinde, öğrencilerin kullandığı sosyal paylaşım sitelerinde
günde ortalama geçirdikleri zamana göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak
farklılaştığı öne sürülmüştü. Ancak, araştırmadan elde edilen bulgular bu hipotezi
desteklememektedir. Diğer bir ifade ile iletişim beceri düzeyleri üzerinde sosyal paylaşım
sitelerinde günde ortalama harcanan zaman etkili olmadığı ortaya çıkmıştır.
60
Çıkan sonuç ile ilgili yapılan yurtiçi ve yurtdışı araştırmalar tarandığında sosyal paylaşım
sitelerinin kullanımı ile iletişim arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırma bulgularının tutarsız
olduğu görülmüştür. Coget ve arkadaşları (2002) çevrimiçi sosyalleşme ve yalnızlık
arasında pozitif yönlü, anlamlı bir ilişkinin olduğunu ve online olarak sosyalleşmenin
yalnızlığı arttırdığını bulmuşlardır. Caplan (2003) online olarak yapılan sosyal etkileşimin
sosyal desteği ve etkileşimi azalttığı, bunun sonucunda yalnızlık ve depresyona sebep
olduğu, yine online olarak yapılan sosyal etkileşimin problemli internet kullanımının
şiddet eğilimini arttırdığını tespit etmiştir. Bessière ve arkadaşları (2008) ise çevrimiçi
iletişimin sadece zayıf iletişimi olanlarda olumsuz etkiye sahip olduğu bulmuşlardır.
Bunlarla birlikte Belin ve Yıldız (2011), Facebook kullanımının sosyalleşme oranını
azalttığını, öğrencilerin Facebook’u arkadaş edinme amaçlı
kullandıkları ve bunun
sonucunda Facebook kullanımının gerçek yaşamdaki arkadaşlık hissini zayıflattığını ortaya
çıkarmışlardır.
Bu araştırmaların tamamı sosyal paylaşım sitelerinin kullanılmasının iletişimi olumsuz
yönde etkilediğini gösteren araştırmalardır. Bu araştırmaların tam tersi olarak, Ellison ve
arkadaşları (2007) öğrencilerin Facebook’u lise arkadaşları ile olan ilişkilerini devam
ettirmek amacıyla kullandıklarını ve Facebook kullanımı ile psikolojik refah arasında
pozitif yönlü bir ilişki olduğunu bulmuşlardır. Ofcom (2008) sosyal paylaşım sitelerini
görüşülen arkadaşlarla iletişimi sürdürmek ve eski arkadaşları bu siteler sayesinde bularak
onlarla iletişime geçmek amaçlı kullanıldıklarını tespit etmiştir.
Coyle ve Vaughn (2008) sosyal ağı kullanmanın temel amacının arkadaşlarla temas halini
korumak olduğunu bulmuşlardır. Ayrıca sosyal paylaşım sitelerinin samimi olan ve
olmayan arkadaşlarla önemsiz iletişim (önemsiz mesaj içeriği gibi) kurmak için
kullanıldığı tespit etmişlerdir. Şener (2009) sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’un yeni
arkadaşlıklar edinmekten çok varolan arkadaşlarıyla iletişime geçiren bir platform olarak
kullanıldığı, kullanıcıların Facebook’u genel olarak arkadaşlarıyla iletişim kurmak, izini
kaybettikleri arkadaşlarını bulmak, hoşuna giden video ve fotoğrafları paylaşmak amaçları
ile kullandıklarını saptamıştır. Benzer bir bulgu da Mazman’ın çalışmasında ortaya
çıkmıştır. Mazman (2009) Facebook’un sosyal ilişkileri sürdürme, çalışma ve günlük
etkinliklerde yararlanmak amaçlı kullanıldığını tespit etmiştir.
61
Öztürk ve Akgün (2012) sosyal paylaşım sitelerinin olumlu özellikleri olarak kendilerini
rahat ifade ettikleri ve iletişimde kolaylık sağladığını bulmuşlardır. Deniz (2012) sosyal
paylaşım sitelerini arkadaşları ile iletişime geçmek ve onlarla mesajleşmak amacıyla
kullandıkları, öğrencilerin yaklaşık yarısı günlük hayatta konuştuğu aynı kişilerle, benzer
konuları Facebook’ta da konuştukları, Facebook kullanımının iletişimleri konusunda
herhangi bir fark yaratmadığı belirtilmiştir.
Balaman ve Karataş (2012) Facebook’ta yapılan yorumların herkese açık olmasından
dolayı kalabalığa hitap ediliyormuş gibi algılandığını ortaya çıkarmışlardır. Özkan (2013)
ise sosyal paylaşım sitelerindeki bireylerle daha kolay iletişime geçtikleri, ancak bu siteler
aracılığı ile iletişim kuran kullanıcıların kendilerini güvende hissetmedikleri ortaya
çıkmıştır. Bilen ve arkadaşları (2014) Facebook’ un genel olarak arkadaşlarla iletişim
kurmak amacıyla kullanıldığı, öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde genel olarak yeni
arkadaşlar bulmaktan çok var olan arkadaşlıklarını sanal ortamda sürdürmek amaçlı
kullanıldıklarını tespit etmişlerdir.
Araştırma bulgularına bakıldığında, kimi araştırmacılar sosyal paylaşım sitelerini
kullanmanın iletişim üzerinde olumlu bir etki yarattığını ifade ederlerken kimileri ise
olumsuz bir etki yarattığını ortaya çıkarmışlardır. Yapılan araştırmada ise bu sonuçlardan
farklı bir sonuç çıkmış, sosyal paylaşım sitelerini kullanmanın iletişim beceri düzeyinde
olumlu veya olumsuz herhangi bir etki yaratmadığı tespit edilmiştir.
6.
Öğrencilerin
Kullandığı
Sosyal
Paylaşım
Sitelerinde
Günde
Ortalama
Geçirdikleri Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgunun Tartışması ve
Yorumu
Araştırmanın son hipotezinde, öğrencilerin kullandığı sosyal paylaşım sitelerinde günde
ortalama geçirdikleri zamana göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak farklılaştığı öne
sürülmüştü. Ancak, araştırmadan elde edilen bulgular bu hipotezi de desteklememektedir.
62
Kişinin çevresinde olup bitenler üzerinde etkili olabilecek bir edinimi başlatıp sonuç
alıncaya kadar sürdürülebileceğine olan inancını yansıtan öz yeterlik, sosyal paylaşım
sitelerini kullanma ya da kullanmama durumuna göre ne artmakta ne de azalmaktadır.
Aslında öz yeterlik düzeyi üzerinde sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama harcanan
zamanın etkili olmadığı söylenebilir. Çıkan bu sonuçla ilgili bir çalışma hem yurtiçinde
hem de yurtdışında yapılan çalışmalarda rastlanmamıştır. Ancak Wu ve arkadaşları (2012)
yapmış oldukları çalışmalarında sosyal paylaşım siteleri ile öz yeterliğin
bir arada
kullanarak bunları farklı açıdan ele aldıkları görülmüştür. Çalışmalarında sosyal paylaşım
sitelerindeki etkileşimli çevrimiçi toplulukların gerçek dünyada yaşanan sosyal
etkileşimlerin bir uzantısı olduklarını, sosyal öz yeterliğin sosyal güven üzerinde, sosyal
güvenin ise sosyal sermaye üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğunu tespit etmişlerdir.
63
BÖLÜM VI
SONUÇ VE ÖNERİLER
Dünya çapında herkesin rahatça kullandığı bilgi almayı kolaylaştıran, kişiden kişiye
iletişime izin veren, eğitimi ve eğlenceyi farklı bir boyuta taşıyan internet ve sosyal
paylaşım siteleri, yarattıkları kolaylıklarla yaşamın vazgeçilmez bir unsuru haline
getirmişlerdir. İnsanların kendilerini rahatça ifade etmelerinde alternatif bir yol yaratarak
kimlik oluşumuna ve psikolojik gelişime olumlu katkılar sağlamışlardır. Ancak internet ve
sosyal paylaşım sitelerinin kullanım sıklıkları arttıkça ve kullanım amaçları değiştikçe
insanların gerek iletişim becerisinde gerekse öz yeterlik düzeylerinde çeşitli etkilere neden
oldukları görülmüştür. Bu durumun yarattığı etkilerin olumlu veya olumsuz ne derecede
olduğunun bilinmesi ve buna göre önlem alınması gerekmektedir. Bu noktadan hareketle
yapılan araştırmada, öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma
durumlarına göre iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeyleri incelenmiştir.
Yapılan araştırma sonucunda, öğrencilerin interneti film izlemek veya oyun oynamak
amaçlı kullanma durumlarına göre iletişim beceri düzeylerinin anlamlı olarak farklılaştığı
tespit edilmiştir. Ortalamalara bakıldığında interneti daha çok film izlemek veya oyun
oynamak amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin diğerlerinden daha
düşük olduğu görülmüştür. Öte yandan araştırmada, interneti daha çok ders çalışmak,
güncel haberleri takip etmek, sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek veya yeni bilgiler
edinmek amaçlı kullanmanın, öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinde olumlu veya
olumsuz herhangi bir etki yaratmadıkları tespit edilmiştir.
Araştırmada çıkan bir diğer sonuç ise öğrencilerin internet kullanım amaçlarına göre öz
yeterlik düzeyleridir. Araştırmada öğrencilerin interneti oyun oynamak amaçlı kullanma
durumlarına göre öz yeterlik düzeylerinin anlamlı olarak farklılaştığı bulunmuştur.
Ortalamalara bakıldığında interneti oyun oynamak amaçlı kullanan öğrencilerin öz yeterlik
düzeylerinin diğerlerinden daha düşük olduğu görülmüştür.
64
Öte yandan interneti daha çok film izlemek, ders çalışmak, güncel haberleri takip etmek,
sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek veya yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanmanın,
öğrencilerin öz yeterlik düzeylerinde olumlu veya olumsuz herhangi bir etki yaratmadıkları
tespit edilmiştir.
Bu sonuçlara ek olarak yapılan araştırmada, öğrencilerin haftada ortalama internette
harcadıkları zamana göre iletişim beceri düzeylerinin anlamlı olarak farklılaşmadığı ortaya
çıkmıştır. Yine öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre öz
yeterlik düzeylerinde de anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir. Bunlarla birlikte öğrencilerin
sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre iletişim beceri
düzeyleri de anlamlı olarak farklılaşmazken, öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde günde
ortalama geçirdikleri zamana göre öz yeterlik düzeylerinde de anlamlı bir farklılık tespit
edilmemiştir.
İnternet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı ile ilgili yapılan araştırma çerçevesinde
ortaya çıkan bulgulara yönelik ve gelecek araştırmalara yönelik bazı öneriler ise aşağıda
sunulmuştur.
Araştırma bulgularına yönelik öneriler:

Araştırmada interneti film izlemek amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim becerilerinin
düşük olduğu saptanmıştır. Buradan hareketle üniversitelerde toplu film izleme
etkinlikleri düzenlenerek öğrenciler arasındaki etkileşim arttırılabilir.

Öğrencilerin interneti oyun oynamak amaçlı kullandıklarında iletişim becerileri ve öz
yeterlik düzeylerinin düştüğü görülmüştür. Teknolojinin amacı dışında kullanılmasının
bireylere olumsuz yönde etki ettiğinden dolayı üniversitelerde doğru teknoloji
kullanma becerisi adı altında dersler verilerek öğrencilerin farkındalığının artması
sağlanabilir.

İnternette oyun oynadıkça karşılaşılan zor durumlarla baş edebilme inancı olan öz
yeterlik düzeyinin düştüğü görülmüştür. Karşılaşılan problemleri çözebilme inancını
65
da içinde barındıran öz yeterlik düzeyinin çeşitlli koşullarda etkilenmemesi adına
bireylere küçüklükten itibaren problem çözme becerileri kazandırılabilir.

İnternet kullanımının yol açtığı sorunları gidermek adına boş zaman etkinliklerin
düzenlendiği etüt merkezleri açılabilir.

İnterneti doğru kullanma becerisinin küçük yaşta kazandırılması adına aileleri
bilinçlendirecek aktiviteler düzenlenebilir. Bu sayede aileler, çocuklarının internette
oynadıkları oyunları ve izledikleri filmleri takip edebilir, onlara interneti kullanma
konusunda rehberlik yapabilir ve denetimsiz olarak oynanan oyunlara ve izlenen
filmlere izin
vermeyerek çocuklarının ileriki
dönemleri için onlara katkı
sağlayabilirler.
Gelecek araştırmalara yönelik öneriler:

İnterneti daha çok film izlemek amaçlı kullanan öğrenciler için onları internette film
izlemeye iten sebeplerin ne olduğu ile ilgili bir araştırma yapılabilir.

Öğrencilerin internette film izleme ve oyun oynama alışkanlıkları ile iletişim becerileri
arasındaki ilişki ele alınarak incelenebilir.

Öğrencilerin oynadıkları oyun türlerinin ne olduğu konusunda incelemeler yapılarak
öz yeterlik düzeylerini saptayacak çalışmalar yapılabilir.

İnternet kullanımı ile öz yeterlik arasındaki ilişki ile sosyal paylaşım sitelerinin
kullanımı ile öz yeterlik arasındaki ilişki çeşitli değişkenler açısından ele alınıp
incelenebilir.

İçedönük ve dışadönük bireylerin internet ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma
durumları incelenebilir.

İnternet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanım durumlarına göre iletişim becerisi ve
öz yeterlik düzeyleri üniversite öğrencileri dışında başka bir çalışma grubu üzerinde
yapılabilir. Özellikle de sosyal kimlik oluşturma döneminde olan ergenlerdeki düzeyi
ölçmek amaçlı ortaokul ve lise öğrencilerine buna benzer bir çalışma uygulanabilir.
66
KAYNAKÇA
Ailes, R., & Kraushar, J. (2000). Mesaj sizsiniz: Güçlü bir iletişimci olmanın yolları (A.
Önder, Çev.). İstanbul: Sistem Yayıncılık.
Akçay, D., & Özbece, H. (2012). Okul öncesi eğitim alan çocukların ve ailelerinin
bilgisayar oyunu oynama alışkanlıklarının değerlendirilmesi. Çocuk Dergisi, 12(2),
66-71.
Akın, C. (1998). Windows 95 için internet. İstanbul: Alfa Yayıncılık.
Akkoyunlu, B., & Orhan, F. (2003). Bilgisayar ve öğretim teknolojileri eğitimi (Böte)
bölümü öğrencilerinin bilgisayar kullanma öz yeterlik inancı ile demografik
özellikleri arasındaki ilişki. The Turkish Online Journal of Educational Technology,
2 (3), 86-93.
Altıntaş, E., & Çamur, D. (2005). Sözsüz iletişim ve beden dili. (2. baskı). İstanbul: Aktüel
Yayınları.
Apay, A. (2010). Genel öz-yeterlik ölçeğinin (GÖYÖ) Türkçe’ ye uyarlama çalışması.
İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 11(2), 113-131.
Arısoy, Ö. (2009). İnternet bağımlılığı ve tedavisi. Psikiyatride güncel yaklașımlarCurrent approaches in psychiatry, 1, 55-67. 21 Haziran 2014 tarihinde
http://www.cappsy.org/archives/vol1/no1/cap_1_6.pdf adresinden erişilmiştir.
Arnas, Y. (2005). 3-18 yaş grubu çocuk ve gençlerin interaktif iletişim araçlarını kullanma
alışkanlıklarının değerlendirilmesi. The Turkish Online Journal of Educational
Technology, 4(4), 59-66.
Aşkar, P., & Umay, A. (2001). İlköğretim matematik öğretmenliği öğrencilerinin
bilgisayarla ilgili öz-yeterlık algısı. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,
(21), 1-8.
67
Atav, E., Akkoyunlu, B., & Sağlam, N. (2006). Öğretmen adaylarının internete erişim
olanakları ve kullanım amaçları. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi.
(30), 37-44.
Aydıner, B. B. (2011). Üniversite öğrencilerinin yaşam amaçlarının alt boyutlarının genel
öz-yeterlik yaşam doyumu ve çeşitli değişkenlere göre incelenmesi. Yüksek Lisans
Tezi, Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Sakarya.
Ayhan, B., & Balcı, Ş. (2009). Kırgızistan’da üniversite gençliği ve internet: Bir
kullanımlar ve doyumlar araştırması. Bilig Dergisi, 48, 13-40.
Bacanlı, H. (2013). Fatih projesi, BT ve internetin bilinçli, güvenli kullanımının
psikososyal boyutu/ Bağımlı kişilik ve internet bağımlılığı. Bilgi Teknolojileri ve
İnternet’ in Bilinçli, Güvenli Kullanımı, 127-148.
Balaman, F. & Karataş, A. (2012, April). Lise öğrencilerin internet ortamında sosyal
paylaşım sitelerini kullanım amaçları ve sosyal paylaşım unsurları. Journal of Life
Sciences, 1(1), 497-504.
Bandura, A. (1989). Social cognitive theory. R. Vasta (Ed.), Annals of child development.
Six theories of child development (pp.1-60). Greenwich, CT: JAI Press.
Bandura, A. (1994). Self-Efficacy. V. S. Ramachauran (Ed.), Encyclopedia of Human
Behaviour (pp.1-15). New York: Akademik Pres.
Bandura, A. (1995). Exercise of personel and collective efficacy in changing societies.
Albert Bandura (Ed.), Self-efficacay in changing societies (pp.1-45). New York:
Cambridge University Press.
Bayrakçı, M. (2007). Sosyal öğrenme kuramı ve eğitimde uygulanması. Sakarya
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 14, 198-210.
Baytemir, K. (2006). İlköğretim ikinci kademe öğrencilerinin bazı demografik özelliklerine
ve algıladıkları sosyal destek düzeylerine göre interneti kullanma amaçlarının
incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
Ankara.
68
Belin, M. N., & Yıldız, H. (2011). Lise öğrencilerinin facebook adlı sosyal paylaşım
sitesini kullanma amaçları üzerine sosyolojik bir inceleme: Eskişehir örneği
“Görülüyorum öyleyse varım!”. Bursa: Türkiye Bilimsel ve Teknoloji Araştırma
Kurumu
Bessière, K., Kiesler, S., Kraut, R., & Boneva, B. (2008, March). Effects of internet use
and social resources on changes in depression. Information, Communication and
Society, 11(1), 47-70.
Bilen, K., Ercan, O., & Gülmez, T. (2014). Sosyal ağların kullanım amacı ve benimsenme
süreci; Kahramanmaraş sütçü imam üniversitesi örneği. Eğitim ve Öğretim
Araştırmaları Dergisi/ Journal of Research in Education and Teaching, 3(1), 115123.
Bradley, G.L., & Sparks, B. A. (2002). Service locus of control: Its conceptualisation and
measurement. Journal of Service Research, 4 (4), 312-24.
Brey, P. (2006, September) Evaluating the social and cultural implications of the internet.
Computers and Society, 36 (3), 41- 48. 20 Mayıs 2014 tarihinde
http://doc.utwente.nl/77267/1/Brey06evaluating.pdf sayfasından erişilmiştir.
Caplan, S. E. (2003). Preference for Online Social Interaction. Communication Research,
30 (6), 625-648.
Ceyhan, A. A. (2011). İnternet kullanma temel nedenlerine göre üniversite öğrencilerinin
problemli internet kullanımı ve algıladıkları iletişim beceri düzeyleri. Kuram ve
Uygulamada Eğitim Bilimleri, 11(1), 59-77.
Ceyhan, E. (2010). Problemli internet kullanım düzeyi üzerinde kimlik statüsünün,
internet kullanım amacının ve cinsiyetin yordayıcılığı. Kuram ve Uygulamada Eğitim
Bilimleri / Educational Sciences: Theory & Practice, 10 (3), 1323-1355.
Chen, Y., & Persson, A. (2002). Internet use among young and older adults: Relation to
psychological well-being. Educational Gerontology, 28(9), 731-744. 7 Aralık 2013
tarihinde http://media.usm.maine.edu/~lenny/senior%20college/internetuse.pdf
sayfasından erişilmiştir.
69
Coget, J. F., Yamauchi, Y., & Suman, M. (2002). The internet, social networks and
loneliness.
It&Socıety,
1(1),
180-201.
17
Aralık
2013
tarihinde
http://digitalcommons.calpoly.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1000&context=mgmt
_fac sayfasından erişilmiştir.
Coyle, C. L., & Vaughn, H. (2008). Social networking:Communication revolution or
evolution?. Bell Labs Technical Journal, 13(2), 13-18.
Cömert, I., & Kayıran, S. M. (2010). Çocuk ve ergenlerde internet kullanımı, Çocuk
Dergisi, 10(4), 166-170.
Çağdaş, A. (2003). Anne- baba- çocuk iletişimi. Konya: Eğitim Kitapevi Yayınları.
Çağıltay, K. (1995). Herkes için internet. (2. baskı). Ankara: TÜBİTAK Enformasyonn
Teknolojileri Müdürlüğü.
Çakır, H., & Topçu, H. (2005). Bir iletişim dili olarak internet. Erciyes Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, 19 (2), 71-99.
Çakır, H. (2007). Geleneksel gazetecilik karşısında internet gazeteciliği. Erciyes
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 22(1), 123-149.
Çetinkaya, Ö., & Alparslan, A. (2011). Duygusal zekânın iletişim becerileri üzerine etkisi:
Üniversite öğrencileri üzerinde bir araştırma. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 16(1), 363-377. 17 Mayıs 2014 tarihinde
http://abs.mehmetakif.edu.tr/upload/0421_126_dosya.pdf sayfasından erişilmiştir.
Çelikten, M., Şanal, M., & Yeni, Y. (2005). Öğretmenlik mesleği ve özellikleri. Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, (19), 207-237.
Das, B., & Sahoo, J. S. (2011). Social networking sites – A critical analysis of its impact
on personal and social life. International Journal of Business and Social Science, 2,
222-228.
70
Değirmencioğlu, G. (2011). Yerel basında yeni medya ve sosyal paylaşım sitelerinin
kullanımı: Kocaeli’ de yayımlanan yerel gazetelerin internet siteleri üzerine bir
inceleme. Online Academic Journal of Information Technology, 2(5), 19-31. 17
Mayıs 2014 tarihinde http://www.ajit-e.org/?menu=pages&p=issue_details&id=5
sayfasından erişilmiştir.
Deniz, A. (2012). Sosyal ağ kullanımı ve sosyal ağlarda benlik algısı: Muğla ili örneği,
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,
İzmir.
Dertouzos, M. (2000). Developmental risks: the hazards of computers in childhood.
Colleen Cordes and Edward Miller (Editors). Fool’s gold: A critical look at
computers in childhood. 19-44. 20 Haziran 2014 tarihinde http://waste.informatik.huberlin.de/diplom/DieGelbeKurbel/pdf/foolsgold.pdf sayfasından erişilmiştir.
Dilmen, N. E. & Öğüt, S. (2010). Sosyalleşmenin Yeni Yüzü: Sosyal Paylaşım Ağları.
İkinci Yeni İletişim Ortamları ve Etkileşim Uluslararası Konferansı’nda sunulmuş
bildiri, Marmara Üniversitesi, İstanbul.
DiMaggio, P., Hargittain, E., Neuman, W.R., & Robinson, J. P. (2001). Social implications
of the Internet. Annual Review of Sociology, 27, 307-336. 19 Mayıs 2014 tarihinde
http://www.wrneuman.com/works/2001_socialimplication.pdf
sayfasından
erişilmiştir.
Dolu, O., Büker, H., & Uludağ, Ş. (2010). Şiddet içerikli video oyunlarının çocuklar ve
gençler üzerindeki etkileri: saldırganlık, şiddet ve suça dair bir değerlendirme. Adli
Bilimler Dergisi, 9 (4), 54 – 75.
Doruk, D. (2007). Öğrenme isteksizliğinin internet kullanımıyla ilişkilendirilmesi (Ergen
boyutunda). Yüksek Lisans Tezi, Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
İstanbul.
Dökmen, Ü. (2003). İletişim çatışmaları ve empati. (23. baskı). İstanbul: Sistem
Yayıncılık.
Dökmen, Ü. (2009). Sanatta ve günlük yaşamda iletişim çatışmaları ve empati. İstanbul:
Remzi Kitabevi.
71
Döner, C. (2011). İlköğretim öğrencilerinde internet bağımlılığının farklı değişkenlere göre
incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
Ankara.
Dursun, F. (2004, 6-9 Temmuz). Üniversite öğrencilerinin interneti kullanma amaçları.
XIII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayında sunulmuş bildiri, İnönü Üniversitesi
Eğitim Fakültesi, Malatya.
Ellison, N. B., Steninfield, C., & Lampe, C. (2007). The benefits of facebook Friends:
Social capital and college students’ use of online social network sites. Journal of
Computer-Mediated Communication, 12, 1143-1168. 22 Aralık 2013 tarihinde
http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1083-6101.2007.00367.x/pdf
sayfasından erişilmiştir.
Ergin, A., & Birol, C. (2005). Eğitimde iletişim. Ankara: Anı Yayıncılık.
Fuat, N., & Him, T. (2013, 02-04 May). Üniversite öğrencilerinin internet kullanım
durumları ve saldırganlık düzeyleri arasındaki korelasyon: Gaü psikoloji ve rehberlik
ve psikolojik danışmanlık bölümü öğrencilerinde internet kaynaklı tutum
değişiklikleri. II. International Conference on Communication, Media, Technology
and Design, 392-396.
Griffiths, M. D., Hussain, Z., Grüsser, S. M., Thalemann, R., Cole, H., Davies, M. N., &
Chappell, D. (2011). Social interactions in online gaming. International Journal of
Game-Based Learning, 1(4), 20-36.
Gross, R., & Acquisti, A. (2005). Information revelation and privacy in online social
networks (The facebook case). ACM Workshop on Privacy in the Electronic Society
(WPES), 71-80.
Gümüştepe, Y. (1999). Bilgisayardan dünyaya açılan kapı: İnternet. İstanbul: Türmen
Kitapevi.
Güneş, S. (Ed.). (2008). İnternet kullanımı ve aile. Ankara: T.C. Başbakanlık Aile ve
Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Yayınları No 133.
72
Gürcan, A., Özhan, S., & Uslu, R. (2008). Dijital oyunlar ve çocuklar üzerindeki etkileri.
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Ankara.
Gürgün, S. (2007). Özel okullarda öğrenim gören ilköğretim öğrencilerinin internete
yönelik tutum ve düşünceleri (Acarkent doğa koleji örneği). Yüksek Lisans Tezi,
Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sakarya.
Gürüz, D. (2005). Düşünce yöntemi: Yaşam biçimini etkileme iletişimin kalitesini arttırma.
Demet Gürüz ve Ayşen Temel (Editörler), İletişime yeni yaklaşımlar (s. 1-24). İzmir:
Nobel Basımevi.
Hack, L., & Smey, S. (1997). A survey of internet by use teachers in three urban
connecticut schools. School Media Library Qarterly, 25 (3), 151-154.
Hampton, K. N., Goulet, L. S., Rainie, L., & Purcell, K. (2011, June). Social networking
sites and our lives. Washington: Pew Internet & American Life Protect. 4 Ocak 2014
tarrihinde
http://www.pewinternet.org/~/media/Files/Reports/2011/PIP%20%20Social%20networking%20sites%20and%20our%20lives.pdf
sayfasından
erişilmiştir.
Hogan, K. (2012). Konuşarak ikna psikolojisi: Hayatınızı değiştirecek iletişim sırları. (P.
Polat, Çev.). İstanbul: Yakomaz Kitap. (Eserin orjinali 2000’ de yayımlandı).
İnan, A. (2000). Chat internette muhabbet. Ankara: Sistem Yayıncılık.
Jerusalem, M., & Schwarzer, R. (1992). Self-efficacy as a resource factor in stress
appraisal processes. R. Schwarzer (Ed.), Self-efficacy: Thought control of action
(pp.195-213). Washington, DC: Hemisphere.
Karaca, M. (2007). Sosyolojik bir olgu olarak internet gençliği: Elazığ örneği. Doktora
tezi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ.
Karaman, A. S. (2007). Chat maskesi düşünce. İstanbul: Avrupa Yakası Yayınları.
73
Karaman, S. (2009). İnternet. Abdullah Kuzu (Ed.). Bilgisayar ağları ve iletişim (s.371432). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Kayaalp, İ. (2002). Eğitimde iletişim dili. İstanbul: Bilge Kültür Sanat.
Khodadadi, E., Ebrahimi, H., Moghaddasian, S., & Babapour, J. (2013, February). The
effect of communication skills training on quality of care, self-efficacy, job
satisfaction and communication skills rate of nurses in hospitals of Tabriz, Iran.
Journal of Caring Science, 2(1), 27-37. 4 Ocak 2014 tarihinde
http://journals.tbzmed.ac.ir/JCS/Manuscript/JCS-2-27.pdf sayfasından erişilmiştir.
Kılavuz, B. (2013). İnternet kullanımının ilköğretim öğrencilerinin psikososyal
durumlarına etkileri. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Kısaç, İ. (2013). Fatih projesi, BT ve internetin bilinçli, güvenli kullanımının psikososyal
boyutu/ Bireyin psikososyal özellikleri üzerinde internetin etkisi. Bilgi Teknolojileri
ve İnternet’ in Bilinçli, Güvenli Kullanımı, 149-165.
Kim, Y. (2003). The impact of the internet on children’s daily lives: Physical, social and
psychological well-being. Graduate Faculty of The University of Georgia, Athens.
Kinzie, M. B., Delcourt, M. A. B., & Powers, S. M. (1994). Computer technologies:
Attitudes and self-efficacy across undergraduate disciplines. Research in Higher
Education, 35, 745-768.
Kocayörük, E. (2012). Etkili iletişim becerileri. İstanbul: Kriter Yayınevi.
Koç, S., & Koşaner, Ö. (2005). Bilgi okuryazarlığı ve aktif eğitim: Bir uygulama örneği. II.
Aktif Eğitim Kurultay Kitabı. İzmir: Dokuz Eylül Yayınları.
Korkut, F. (1997, 10-12 Eylül). Üniversite öğrencilerinin iletişim becerilerinin
değerlendirilmesi. 4. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi Bildirileri 4. Anadolu
Üniversitesi, Eskişehir.
74
Korkut, F. (2000). Etkili iletişim becerileri, çatışma çözme biçimleri ve takım çalışması.
Eğitici ve Yönetici Eğitimi Seminer Notları, Ankara: Eğitim-Sen Yayınları, 214228.
Korkut, F. (2005). Yetişkinlere yönelik iletişim becerileri eğitimi. Hacettepe Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Dergisi, (28), 143-149.
Kraut, R., Patterson, M., Lundmark, V., Kiesler, S., Mukopadhyay, T., & Scherlis, W.
(1998). Internet paradox: A social technology that reduces social involvement and
psychological well-being?. American Psychologist. 53 (9), 1017-1031.
Kraut, R., Kiesler, S., Boneva, B., Cummings, J., Helgeson, V., & Crawford, A. (2002).
Internet paradox revisited. Journal of Social Issues, 58 (1), 49-74.
Kraut, R., & Kiesler, S. (2003). The social impact of internet use. Psychological Science
Agenda, 8-10.
Luszczynska, A., Scholz, U., & Schwarzer, R. (2005). The general self-efficacy scale:
multicultural validation studies. The Journal of Psycholog, 139(5), 439–457.
Mazman, G. (2009). Sosyal ağların benimsenme süreci ve eğitsel bağlamda kullanımı.
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.
Milstein, T. (2005). Transformation abroad: Sojourning and the perceived enhancement of
self-efficacy. International Journal of Intercultural Relations, (29), 217–238.
Nachmias, R., Mioduser, D., & Shemla, A. (2001). Information and communication
technologies usage by students in an Israeli high school: Equity, gender, and
inside/outside school learning issues. Education and Information Technologies, 6(1),
43-53.
5
Ocak
2014
tarihinde
http://course.zjnu.cn/kcjx/uploadfile/2008112721516293.pdf sayfasından erişilmiştir.
Nie, N. H., & Erbring, L. (2002). Internet and society: A preliminary report.
It&Society.1(1).275-283.
5
Ocak
2014
tarihinde
http://www.nomads.usp.br/documentos/textos/cultura_digital/tics_arq_urb/internet_s
ociety%20report.pdf sayfasından erişilmiştir.
75
Ocak, M. A. (2013). Fatih projesi, BT ve internetin bilinçli, güvenli kullanımının eğitim
boyutu. Bilgi Teknolojileri ve İnternet’ in Bilinçli, Güvenli Kullanımı, 55-90.
Ofcom, (April, 2008). Social networking a quantitative and qualitative research report into
attitudes, behaviours and use. Research Document, 1-72. 5 Mayıs 2014 tarihinde
http://news.bbc.co.uk/2/shared/bsp/hi/pdfs/02_04_08_ofcom.pdf
sayfasından
erişilmiştir.
Okutan, M., & Kahveci, A. (2012). İlköğretim okul müdürlerinin genel öz yeterlik
inançlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi (Rize örneği). Kastamonu
Eğitim Dergisi, 20 (1), 27-42.
Orhan, F., & Akkoyunlu, B. (2004). İlköğretim öğrencilerinin internet kullanımları üzerine
bir çalışma. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, (26), 107-116.
Özan, S. (2008). Öz ve akran değerlendirmenin temel iletişim becerileri üzerindeki etkileri.
Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir.
Özkan, N. P. (2013, 02-04 May). Sosyal ağ kullanıcılarının e-sosyalleşme sürecindeki
kimlik yapılandırma süreçleri. II. International Conference on Communication,
Media, Technology and Design, Famagusta, North Cyprus.
Öztürk, M., & Akgün, Ö. E. (2012). Üniversite öğrencilerinin sosyal paylaşım sitelerini
kullanma amaçları ve bu sitelerin eğitimlerinde kullanılması ile ilgili görüşleri.
Sakarya University Journal of Education, 2(3), 49-67.
Rehm, M. L., Allison, B. N., & Johnson, L. D. (2003, September). The internet and
critical issues for families. Journal of Family and Consumer Sciences Education, 2,
33-43.
Rüzgar, B. (2004, 11-13 Şubat). Üniversite Öğrencilerinin İnternet Eğilimleri. 6.
Akademik Bilişim 2004 Konferansı’nda sunulmuş bildiri, Karadeniz Teknik
Üniversitesi, Trabzon.
Sağıroğlu, Ş. (2013). Fatih projesi, BT ve internetin bilinçli, güvenli kullanımının teknik
boyutu. Bilgi Teknolojileri ve İnternet’ in Bilinçli, Güvenli Kullanımı, 5-53.
76
Seferoğlu, S., & Akbıyık, C. (2005). İlköğretim öğretmenlerinin bilgisayara yönelik özyeterlik algıları üzerine bir çalışma. Eğitim Araştırmaları, (19), 89–101
Siyez, D. (2010). Kişilerarası ilişkilerin başlangıcı ve gelişimi. Alim Kaya (Ed.),
Kişilerarası ilişkiler ve etkili iletişim (s.69-104). Ankara: Pagem Akademi.
Soyterir, S. (2005). Benlik ve kişilerarası iletişim: Öz kavrayış, öz saygı, öz farkındalık, öz
anlatım. Demet Gürüz ve Ayşen Temel (Editörler), İletişime yeni yaklaşımlar (s.
227-260). İzmir: Nobel Basımevi.
Subrahmanyam, K., Kraut, R. E., Greenfield, P. M., & Gross, E. F. (2010). The impact of
home computer use on children’s activities and development. The Future Of
Children Chıldren And Computer Technology, 10, 123-144.
Şahin, F. (2010). İletişim becerilerine genel bir bakış. Alim Kaya (Ed.), Kişilerarası
ilişkiler ve etkili iletişim (s.35-68). Ankara: Pagem Akademi.
Şener, G. (2009, 12-13 Aralık). Türkiye’ de Facebook Kullanımı Araştırması. XIV.
Türkiye’de İnternet Konferansı’nda sunulmuş bildiri, Bilgi Üniversitesi, İstanbul. 20
Mayıs
2014
tarihinde
http://inet-tr.org.tr/inetconf14/kitap/sener_inet09.pdf
sayfasından erişilmiştir.
Telef, B. B., & Karaca, R. (2012). Çocuklar için öz-yeterlik ölçeği: Geçerlik ve güvenirlik
çalışması. Buca Eğitim Fakültesi Dergisi, (32) , 169-187.
Torkzadeh, G., & Van Dyke, T. P. (2002). Effects of training on internet self-efficacy and
computer user attitudes. Computers in Human Behavior, 18, 479–494.
Tsai, M. J., & Tsai, C. C. (2010). Junior high school students’ internet usage and selfefficacy: A re-examination of the gender gap. Computers & Education. 54. 1182–
1192.
Tüysüz, C., Balaman, F., & Atalar, A. (2012, 18-20 April). Eğitim fakültesi öğrencilerinin
internet kullanım amaçlarının belirlenmesi. Journal of Life Sciences. 1(1). 251-260.
77
Ulukol, B. (2013). Fatih projesi, BT ve internetin bilinçli, güvenli kullanımının sağlık
boyutu. Bilgi Teknolojileri ve İnternet’ in Bilinçli, Güvenli Kullanımı, 95-122.
Vural, B. A. (2006). Bilgi iletişim teknolojileri ve medya. Beril Akıncı Vural (Ed.). Bilgi
iletişim teknolojileri ve yansımaları (s. 1-31). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Vural, İ. (Ed.). (2012). İletişim. Ankara: Pagem A Yayıncılık.
Weiser, E. B. (2000). The functions of internet use and their social, psychological, and
interpersonal consequences. Doctoral dissertation, The Graduate Faculty of Texas
Tech University, Texas.
Weiser, E. B. (2001). The functions of internet use and their social and psychological
consequences. CyberPsychology & Behavior, 4 (6), 723-743.
Worth, R. (2004). Career skills library: Communication skills. (Second edition). New
York: Feguson.
Wu, S., Wang, S., Liu, E. Z., Hu, D., & Hwang, W. (2012, April). The influences of social
self-efficacy on social trust and social capital- A case study of facebook. TOJET: The
Turkish Online Journal of Educational Technology, 11 (2), 246-254.
Yıldırım, F, & İlhan, İ. Ö. (2010). Genel öz-yeterlik ölçeği Türkçe formunun geçerlilik ve
güvenilirlik çalışması. Türk Psikiyatri Dergisi, 21 (4), 301-308.
Yıldız, S. (2007). Suçta araç olarak internetin teknik ve hukuki yönden incelenmesi.
Ankara: Nobel Yayıncılık.
Yüksel, Ö. (2006). Davranış bilimleri. (1. baskı). Ankara: Gazi Kitapevi.
78
EKLER
79
EK-1
KİŞİSEL BİLGİ FORMU
Öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarının iletişim
becerileri ve öz yeterlik düzeylerine ne ölçüde etkilediğini belirlemek amacıyla bir
araştırma planlamıştır. Aşağıda yer alan her bir ifadeyi okuduktan sonra size en uygun
gelen seçeneğin ait olduğu yere (X) işaretini kullanarak yanıtlayınız.
Kişisel bilgi formu ve ölçeklerden elde edilecek bilgiler araştırma amacı dışında
kullanılmayacaktır. Bu yüzden araştırma sorularını lütfen içten yanıtlayınız ve yanıtsız
soru bırakmayınız. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Zeynep BAŞERER
Gazi Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Enstitüsü
Felsefe Grubu Öğretmenliği Bölümü
Yüksek Lisans Öğrencisi
1. Bölümünüz
: .......................................................................................
2. Cinsiyetiniz
:
( ) Kız
( ) Erkek
3. Haftada ortalama kaç saat internet kullanıyorsunuz?
( ) 1 saatten az
( ) 3-4 saat
( ) 1-2 saat
( ) 4 saatten fazla
4. İnterneti genelde hangi amaçla kullanıyorsunuz? (Birden fazla seçenek
işaretleyebilirsiniz.)
( ) Film seyretmek/müzik dinlemek
( ) Ders çalışmak/araştırma yapmak
( ) Güncel haberleri takip etmek
( ) Sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek
( ) Oyun oynamak
( ) Yeni bilgiler edinmek/paylaşmak
5. Sosyal paylaşım sitelerinde (Facebook, Twitter, Skype, vs.) kendinize ait hesabınız var
mı?
( ) Evet, var
( ) Hayır, yok
6. Kullandığınız sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama kaç saat geçiriyorsunuz?
( ) 1-2 saat
( ) 3-4 saat
( ) 5 saat ve üstü
80
EK-2
İLETİŞİM BECERİLERİ DEĞERLENDİRME ÖLÇEĞİ (İBDÖ)
1- Sorunlarını dinlediğim insanlar benim yanımdan
rahatlayarak ayrılırlar.
2- Düşüncelerimi istediğim zaman anlaşılır biçimde
ifade edebilirim.
3- Başkalarını bir kasıt aramadan dinlerim.
4- Sosyal ilişkide bulunduğum insanları oldukları gibi
kabul edebilirim.
5- İnsanların önemli ve değerli olduklarını düşünürüm.
6- Birisiyle ilgili bir karara ulaşmadan önce onunla ilgili
gözlemlerimi gözden geçiririm.
7- İlişkide bulunduğum kişilerin anlatmak istediklerini
dinlemek için onlara zaman ayırırım.
8- İnsanlara karşı sıcak bir ilgi duyarım.
9- İnsanlara gerektiğinde yardım etmekten hoşlanırım.
10- Olaylara değişik açılardan bakabilirim.
11- Düşüncelerimle yaptıklarım birbirleriyle tutarlıdır.
12- İlişkilerimin daha iyiye gitmesi için bana düşenleri
yapmaya özen gösteririm.
13- Kendime ve başkalarına zarar vermeden içimden
geldiği gibi davranabilirim.
14- Arkadaşlarımla beraberken kendimi rahat hissederim.
15- Yaşadığım olaylardaki
başkalarına iletebilirim.
coşkuyu
her
81
halimle
Her zaman
Genellikle
Bazen
Nadiren
Hiçbir zaman
YÖNERGE: Aşağıda iletişim becerinizi değerlendirmek için bir ölçek sunulmuştur.
Her bir ifadeyi okuduktan sonra size en uygun gelen seçeneğin karşılık geldiği yeri (X)
işaretini kullanarak yanıtlayız.
82
Her zaman
Genellikle
Bazen
Nadiren
Hiçbir zaman
16- İlişkilerimin nasıl geliştiğini ve nereye gittiğini
anlamak için düşünmeye zaman ayırırım.
17- Karşımdakini dinlerken anlamadığım bir ayrıntı
olduğunda konunun açığa kavuşması için sorular
sorarım.
18- Benimle özel olarak konuşmak isteyen bir arkadaşım
olduğunda konuyu ayaküstü konuşmamaya özen
gösteririm.
19- Birisini anlamaya çalışırken sakin bir ses tonuyla
konuşurum.
20- İlişkilerimi zenginleştiren eğlenceli, keyifli bir yanım
var.
21- Birisine bir öneride bulunurken, onun öneri vermemi
isteyip istemediğine dikkat ederim.
22- Birini dinlerken ne karşılık vereceğimden çok onun ne
demek istediğini anlamaya çalışırım.
23- İletişim kurduğum insanlar tarafından anlaşıldığımı
hissederim.
24- Bir yakınımla sorunum olduğunda bunu onunla
suçlayıcı olmayan bir dille konuşmak için girişimde
bulunurum.
25-Karşımdakini dinlerken sırf kendi merakımı gidermek
için ona özel sorular sormaktan kaçınırım.
EK-3
GENEL ÖZ-YETERLİK ÖLÇEĞİ
1- Yeni bir durumla karşılaştığımda ne yapmam
gerektiğini bilirim.
2- Beklenmedik durumlarda ne yapmam gerektiğini her
zaman bilirim.
3- Bana karşı çıkıldığında kendimi kabul ettirecek çare ve
yolları bulurum.
4- Ne olursa olsun üstesinden gelirim.
5- Güç sorunların çözümünü eğer gayret ederse
başarabilirim.
6- Tasarılarımı gerçekleştirmek ve hedeflerime erişmek
bana güç gelmez.
7- Bir sorunla karşılaştığımda onu halledebilmeye yönelik
birçok fikirlerim vardır.
8- Güçlükleri
soğukkanlılıkla
karşılarım,çünkü
yeteneklerime her zaman güvenebilirim.
9- Ani olaylarında hakkından gelebileceğimi sanıyorum.
10- Her sorun için bir çözümüm vardır.
83
Bana her zaman uygun
Bana çoğu kez uygun
Bana biraz uygun
Bana hiç uygun değil
YÖNERGE: Aşağıda öz yeterlik düzeyinizi değerlendirmek için bir ölçek
sunulmuştur. Her bir ifadeyi okuduktan sonra size en uygun gelen seçeneğin karşılık
geldiği yeri (X) işaretini kullanarak yanıtlayız.
Download