TEMMUZ 2015 DÜNYA EKONOMİSİ 2015 yılının Temmuz ayında da küresel ve bölgesel ekonomik belirsizlikler, risk ortamının devam ettiğine işaret etmektedir. ABD’de; ekonominin yılın ilk çeyreğinde %0,2 daralması ve tarım dışı istihdam oranının beklentilerin altında artış göstermesi, FED’in faiz artırımı konusundaki ‘temkinli’ duruşunun süreceğine yönelik beklentileri artırmıştır. IMF’in, FED’in faiz artırımında aceleci bir tutum sergilemesinin ABD ekonomisinin toparlanma sürecine zarar verebileceğine yönelik uyarısı; bu beklentileri destekler niteliktedir. Avro Bölgesi’nde ise; Avrupa Merkez Bankası’nın Mart ayı itibariyle başlattığı varlık alımlarının etkisiyle bir toparlanma görülse de, deflasyon riski devam etmiş ve Haziran ayı enflasyonu %0,2 seviyesinde gerçekleşmiştir. Çin ekonomisindeki yavaşlama ise belirginleşerek sürmektedir. Yılın birinci çeyreğinde 2009 yılından 2 bu yana ölçülen en düşük büyüme oranı olan %7 ile büyüyen Çin ekonomisinde, dış ticaret verileri de zayıf seyrini sürdürmüştür. Bu bağlamda Çin Merkez Bankası; ekonomik aktiviteyi canlandırmak amacıyla, son altı ayda dördüncü kez faiz indirimine gitmiş ve Haziran ayında politika faizini 25 baz daha düşürmüştür. 2015 yılının 1. çeyreğinde %1 büyüyen Japonya ekonomisinde, iç talepteki zayıf seyir düşük bir enflasyon oranı doğurmaktadır. Küresel petrol fiyatlarındaki düşük seyrin sürmesinden en çok etkilenen ülkelerin başında gelen Rusya’da ise; ekonomi yılın ilk çeyreğinde %1,9 oranında daralmıştır. İran’la imzalanan nükleer mutabakat anlaşması, Temmuz ayının en önemli gündem maddelerinden biri olmuştur. Söz konusu anlaşma ile İran’a yönelik ambargo ve yaptırımlar kaldırılacaksa da, bu sürecin ortaya çıkaracağı muhtemel fayda orta vadeden önce denkleme dâhil edilmemelidir. AK Parti, koalisyon arayışına, hükümeti kurma görevini aldığı 9 Temmuzdan beri devam etse de koalisyon hükümeti kurulmasına yönelik olasılıkların azaldığına dair kanı giderek yaygınlaşmaktadır. Bunun yanında; 20 Temmuzda Suruç’ta meydana gelen elim olayın ardından oluşan siyasi ortam da ‘erken seçim’ söyleminin ön plana çıkmasına neden olmuştur. Özellikle, siyasi belirsizlikler, özgürlük / güvenlik tartışmalarını gün yüzüne çıkarırken; ekonomi seçim sonrası süreçte, özellikle de Temmuz ayı içerisinde ikincil planda kalmıştır. Dış Ticaret: Euro/Dolar paritesinin düşük seyri, Mayıs ayında da ihracatı olumsuz etkilemeye devam etmiştir. 2015 yılının ilk çeyreğinde, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,5 azaldıktan sonra, Nisan 2015 döneminde cüzi bir artış göstererek toparlanma sinyali veren ihracat; Mayıs ayında yeniden düşüşe geçmiş ve %18,8 azalarak 11,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bununla birlikte; petrol fiyatlarının düşmesiyle azalan enerji faturasının da etkisiyle, ithalat Mayıs ayında da düşme eğilimini sürdürmüştür. Böylelikle dış ticaret açığı Mayıs 99.0 88.5 67.2 61.6 -38.1 -27.0 Her ne kadar, yılın ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde bir büyüme oranı gerçekleşmiş ve ikinci çeyrek için öncü ekonomik göstergeler olumlu işaretler göstermiş olsa da; genel seçimlerin akabinde oluşan siyasi belirsizlikler ve dış ekonomik konjonktür 2015 yılı için hedeflenen %4’lük büyüme oranına ulaşımı zorlaştırmaktadır. -7.2 -6.8 Yılın ilk çeyreğinde, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,3 büyüyen ve böylelikle 22 çeyrek boyunca pozitif büyüyerek önemli bir büyüme performansı sergileyen Türkiye ekonomisi; içerde 7 Haziran seçimleri sonrası oluşan siyasi belirsizlikler, dışarda ise küresel ekonomik/siyasi belirsizliklerin etkisi altında kalmaya devam etmektedir. Ocak-Mayıs döneminde ise, bir önceki yılın aynı dönemine göre, ihracat %8,4 azalarak 61,6 milyar dolar; ithalat %10,6 azalarak 88,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylece 2015 yılının ilk 5 ayında dış ticaret açığı %15,2 azalarak 27 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 20.9 17.9 TÜRKİYE EKONOMİSİ ayında %6,1 azalarak 6,8 milyar dolara seviyesinde gerçekleşmiştir. 13.7 11.1 Özetle; dünya genelinde siyasi ve ekonomik konjonktür gereği oluşan belirsizlikler sürmekte, bu da küresel büyüme oranına dair beklentileri düşürmekte ve toparlanma sürecini yavaşlatmaktadır. Önümüzdeki dönemde, paritenin düşük seviyesinin de önemli etkisiyle dış ticaretteki toparlanma sürecinin yavaş bir seyir izlenmesi beklenmektedir. Bununla birlikte; en büyük ihracat pazarımız olan Avro Bölgesi’nde ekonomik aktivitede gözlenen nisbi iyileşme, ihracatın seyri açısından olumlu değerlendirilebilir. Ek olarak; 14 Temmuz 2014 tarihinde, Almanya ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ile İran arasında imzalanan nükleer mutabakatın, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin dış ticaretine önemli katkıları olması beklenmektedir. İran’a uygulanan ticari ambargonun kaldırılması; bu ülkeyle olan sınır ticaretimizin geliştirilmesi bağlamında büyük ehemmiyet arz etmektedir. Cari Açık: 2015 yılı Mayıs ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %9,4 artarak 4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen cari işlemler açığı, Ocak-Ma- 3 Özetle; küresel petrol fiyatlarındaki düşük seyrin sürmesine paralel olarak dış ticaret açığında gözlenen azalma ve güçlü altın ihracatı; yılın ilk 5 ayında cari işlemler açığının azalmasına önemli ölçüde katkı verirken, finansman yoluyla döviz girişi ise zayıf bir görünüm arz etmektedir. Cari açıktaki daralmanın önümüzdeki dönemde de devam etmesi beklenirken, FED’in faiz artırımı sürecine yönelik kararları da döviz giriş-çıkışlarında etkili olmayı sürdürecektir. yıs döneminde ise düşüşünü sürdürmüş ve önceki yılın aynı dönemine göre %9 azalarak 18,5 milyar dolar olmuştur. Yıllıklandırılmış bazda cari açık ise 44,7 milyar dolar olmuştur. Nisan ayı ödemeler dengesi tablosunda 1,2 milyar dolar net fazla vererek, cari açığın finansmanında önemli bir payı olan parasal olmayan altın ticareti, Mayıs döneminde sert bir düşüşle 108 milyon dolar açık vermiştir. Bununla birlikte; 2015 yılı Ocak-Mayıs döneminde 4,5 milyar dolar net fazla veren altın ihracatı, cari açığın bu dönemdeki %9 azalışına çok önemli bir katkıda bulunmuştur. Yine aynı dönemde, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yaklaşık 3,2 milyar dolar azalarak 19,9 milyar dolara düşmesi cari açığın azalışında etkili olan bir diğer faktördür. Sanayi Üretimi: Mayıs 2015 döneminde; mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, bir önceki aya göre %2,0 azalırken, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %2,4 artmıştır. Yılın birinci çeyreğinde takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %1,3 artış göstermişti. Nisan ayında yıllık bazda %3,8 artan sanayi üretiminin, Mayıs ayında da artış göstermesi; yılın ikinci çeyreği için olumlu bir tablo oluşturmaktadır. Otomotiv sektöründe Mayıs ayında yaşanan grevlerin, sektörün üretimini sert bir şekilde düşürdüğü görülmüştür. Grevlerin sona ermesinin ardından otomotiv sektöründe üretimin yeniden başlaması, Haziran ayı sanayi üretimi için olumlu bir görünüm oluşturacaktır. Bunun yanında; 2015 yılı Mayıs döneminde ihracatın %18 azalması, yılın ilk çeyreğinde iç taleple genişleyen sanayi üretiminin, ikinci çeyrekte de bu özelliğini sürdüreceğine işaret etmektedir. Sanayi Üretim Endeksi 4 İmalat Sanayii Kapasite Kullanım Oranı Kapasite Kullanım Oranı: 2015 yılı Temmuz ayında İmalat Sanayii Kapasite Kullanım Oranı, bir önceki aya göre 0,8 puan artarak yüzde 75,9 düzeyinde gerçekleşti ve son 1,5 yılın en yüksek seviyesine yükseldi. Mevsim etkisinden arındırılmış kapasite kullanımı ise, 74,9 puana yükselerek Ocak 2014’ten beri en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. Kapasite kullanımında gözlenen bu artış, yılın üçüncü çeyrek büyüme rakamları için olumlu bir izlenim oluşturmuştur. Kapasite kullanımındaki trend değişikliğinin zamanla sanayi üretimine yansıdığı göz önüne alındığında, kapasite kullanımında gözlenen son aylarda bu pozitif bir trendin, önümüzdeki dönemde sanayi performansı adına umut verdiği söylenebilir. İşsizlik: Mart, Nisan ve Mayıs aylarının ortalaması alınarak tahmin edilen Nisan 2015 dönemi işsizlik oranı %9,6 seviyesinde gerçekleşmiş, böylece son 10 ayın en düşük işsizlik oranına ulaşılmıştır. Nisan ayında toplam işsiz sayısı; geçtiğimiz aya göre 248 bin kişi azalırken, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre ise 242 bin kişi artarak 2,8 milyon kişi olmuştur. Sanayi ve hizmetlerde gözlenen istihdam artışına Nisan ayında işsizlik oranının düşüşünde etkili olurken, bu düşüşe işgücü artışının sınırlı kalması da olumlu katkıda bulunmuştur. Son 12 aylık dönemde; yaklaşık 445 bin kişiye yeni istihdam alanı yaratılmasına rağmen, işgücüne katılımın yaklaşık 686 bin seviyesinde gerçekleşmesi, 242 bin kişinin işsizler arasına katılmasına neden olmuştur. İşsizlik 5 Sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı gibi öncü verilerin Mayıs ayında artış göstermesi, bu dönemde işsizlik oranının bir miktar daha düşebileceğine işaret etmektedir. Enflasyon: Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Haziran 2015 döneminde aylık bazda %0,51 düşüş kaydederken, yıllık enflasyon %7,20 seviyesinde gerçekleşti. %7,20 oranındaki enflasyon oranı Mayıs 2013 döneminden bu yana ölçülen en düşük enflasyon oranı olarak dikkat çekmektedir. Böylece enflasyondaki 4 aylık artış trendi sona ermiştir. Haziran ayında enflasyonun düşüş göstermesindeki etkenlerin başında gıda fiyatlarında yaşanan düşüş gelmektedir. %2,79 ile bir önceki aya göre en büyük fiyat düşüşünün gerçekleştiği gıda grubunu, %1,32’lik düşüşle giyim ve ayakkabı grubu takip etmiştir. Haziran ayında gerçekleşen düşüş ile OVP’de belirlenen %6,3’lük yıllık enflasyon hedefine bir miktar yaklaşılmış, ayrıca yine OVP’de 2015 yılı için öngörülen %9’luk gıda enflasyonu hedefi de %9,28 ile umut vermiştir. Mevsimsel faktörlere bağlı olarak önümüzdeki aylarda da enflasyondaki düşüşün sürmesi beklenirken, petrol fiyatlarındaki düşüşten kaynaklanan olumlu etkinin azalması ve döviz kurlarının yüksek seyri enflasyondaki düşüşü sınırlayabilecek en önemli unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. SAMEKS Takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi; 2015 yılı Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre 0,5 azalmış ve 51,3 olarak gerçeklemiştir. Endekste gözlenen bu azalışta; bir önceki senenin aynı ayına göre sanayi sektörünün 0,8 puan, hizmet sektörünün ise 0,3 puan hız kaybetmesi etkili olmuştur. Arındırılmamış SAMEKS Bileşik Endeksi ise; bir önceki aya göre 2,6 puan azalmış ve 49,4 puana düşmüştür. Bu azalışta; önceki aya göre, sanayi sektörünün 2,7 puan, hizmet sektörünün ise 2,5 puan hız kaybetmesi etkili olmuştur. Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi Takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Sanayi endeksi; Temmuz ayında, bir önceki senenin aynı ayına göre 0,8 puanlık bir azalış göstererek 52,4 değerine düşmüştür. İstihdam alt endeksinde gö- rülen 4,0 puanlık azalış, sanayi sektöründe gerçekleşen hız kaybının en önemli belirleyicisi olmuştur. Arındırılmamış SAMEKS Sanayi Endeksi ise; bir önceki aya göre 2,7 puan azalarak 50,5 değerine inmiştir. Satın Alım alt endeksinde gerçekleşen 6,8 puanlık düşüş, sanayi sektöründe gerçekleşen hız kaybının en önemli belirleyicisi olmuştur. Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi ayına göre 0,3 puan azalarak 50,8 puana inmiştir. Stoklar alt endeksindeki 1,9 ve İstihdam alt endeksindeki 1,4 puanlık düşüşler, hizmet sektöründeki hız kaybının en önemli etkeni olmuştur. Arındırılmamış SAMEKS Hizmet Endeksi ise; bir önceki aya göre 2,5 puan azalarak 49,0 değerine inmiştir. Satın Alım alt endeksinde gerçekleşen 6,0 puanlık düşüş, sanayi sektöründe gerçekleşen hız kaybının en önemli belirleyicisi olmuştur. Takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Hizmet Endeksi; Temmuz ayında, bir önceki senenin aynı Enflasyon 6 7