AİLE İÇİ ŞİDDET FATMA AŞI Rehber Öğretmen ŞİDDET NEDİR? ŞİDDET: Güç ve Baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan hareketlerin tümüdür. ŞİDDET; Kişinin istemediği, Kişiyi tahrik eden, Yıpratıcı ve saldırganlık içeren bir davranış biçimidir. Aile içi Şiddet ise bir kişinin eşine, çocuklarına, anne babasına, kardeşlerine ve/veya yakın akrabalarına yönelik uyguladığı her türlü saldırgan davranıştır. ŞİDDET İÇEREN DAVRANIŞLAR NELERDİR? (ŞİDDETİN ÇEŞİTLERİ) ŞİDDETİN ÇEŞİTLERİ o o o o o Fiziksel, Duygusal ve Sözlü, Cinsel, Toplumsal İlişkileri Sınırlayıcı, Ekonomik 1-FİZİKSEL ŞİDDET Acı veren, fiziksel-Sosyal-Zihinsel gelişimde zarara yol açabilecek davranışlardır. “Beden Gücünü Kötüye Kullanma” anlamındadır. Kaba ve sert davranışları, saldırıyı içerir. Yıkmaya yok etmeye yöneliktir. Bireye ve topluma zarar veren niteliktedir. FİZİKSEL ŞİDDET DAVRANIŞLARI Dövmek, vurmak, yumruklamak Tokatlamak Tekmelemek Hırpalamak İtmek Isırmak Temel ihtiyaçları esirgemek(su,uyku,yemek..) Gerektiği halde tıbbi yardım almasını önleme Eziyet, acı içeren pek çok davranış Öldürmek FİZİKSEL ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUKLAR Kişisel Gelişimde bozukluk Yetişkinlerle Temastan çekinme Korku ve Kaygılar geliştirme Evden Kaçma Davranışlarda Aşırılık ve Riskli davranışlar İçedönük-Çekingen kişilik Sosyal Uyum bozukluğu Saldırganlık, başkalarına şiddet uygulama Alkol-Madde bağımlılığı İntihar Girişimi, kendine zarar verme Dikkat Eksikliği Okula Devamsızlık, kaçma, terk Düşük benlik algısı, güvensizlik Sağlık problemleri Yeme problemleri 2-DUYGUSAL-SÖZLÜ ŞİDDET Bireyin kişiliğini zedeleyen, duygusal gelişimini engelleyen eylemlerin tümüdür. KİŞİLİK: Duygu ve davranış özelliklerinin birleşimidir. Temelleri 5-6 yaşına kadar atılır, ergenlik döneminde büyük ölçüde gelişim tamamlanır. Sevgi, bakım, hoşgörü ve ilgiyle gelişir. Bunlardan özellikle sevgiden yoksun olan biri dengeli ve sağlıklı bir kişilik geliştiremez. DUYGUSAL–SÖZLÜ ŞİDDET DAVRANIŞLARI-1 Sürekli eleştirmek Görüşlerini– çalışmalarını küçümsemek Kararlara katılımını–karar vermesini engellemek Sürekli sorguya çekmek Sık sık bağırmak Küfür etmek Aşağılamak Aşağılayıcı isim takmak Kapasite ve isteklerini sürekli kötülemek DUYGUSAL–SÖZLÜ ŞİDDET DAVRANIŞLARI-2 Hakaret etmek Tehdit etmek İftira etmek Göz dağı vermek Sevgiden mahrum bırakmak Kıyaslamak Kapasitesinin üzerinde beklentide bulunmak “İyiliğini istiyorum” adına ….duygu sömürüsü DUYGUSAL–SÖZLÜ ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUK Kendini ifade etmekte, başkalarını anlamakta zorlanır. * Zihinsel-duygusal gelişimde duraklama Çevresini tehdit olarak algılar, çevresine güvenmez. * Çevresine uyum sağlamakta zorlanır Kişiliği kabul görmediği için kendine ait olumsuz duygu ve düşünce geliştirir. * Özgüveni düşük, güvensiz, çekingen Kendini bir yere ait hissetmez, aidiyet duygusu gelişmez. * Madde-nesnelere bağımlılık geliştirir, aşırı kaygı korkular yaşar. İlgi görmediği için yaşama sevincini yitirir . *İçedönük-saldırgan, kendine zarar verme *Yalan, çalma, alt ıslatma, tırnak yeme, parmak emme gibi davranış bozuklukları 3-CİNSEL ŞİDDET Kişinin karşısındakinin istememesine, kabul etmemesine, farkında olmamasına (özellikle çocuklar) rağmen fiziksel, duygusal, sosyal, psikolojik güç kullanarak, cinsel haz almak amacıyla birinden Yararlanmasıdır. Sınırlarımız/Kişisel Alan: Bireyin başkalarıyla olan her türlü fiziksel, duygusal, sosyal vb. ilişkilerinde, karşı tarafın kendisine veya kendisiyle ne yapıp ne yapamayacağını açık ve değişmez bir şekilde bildirmesidir. Kişisel alan, sadece bireyin kendisine ait istek, ihtiyaç, duygu vs.lerden oluşur ve başkalarının saygı duyması beklenir. Mahrem bölge: 50 cm Kişisel(arkadaş) bölge: 1.2 m Sosyal bölge: 3.6 m CİNSEL ŞİDDET DAVRANIŞLARI İstemediği cinsel ilişkiye zorlamak Başkalarıyla cinsel ilişkiye zorlamak Tecavüz Cinsel olarak kişiyi korkutan ve kıran söz ve davranışta bulunmak Sözlü-yazılı-tel. cinsel içerikli tacizde bulunmak Namus ve töre nedeniyle baskı uygulamak Cinsel haz almak için çocuktan (sevgi, ilgi, oyun v.b. yaklaşımlarla) yararlanılması Cinsiyetinin aşağılanması (kadın, erkek, eşcinsel) CİNSEL ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUK Bedensel–cinsel sağlık Kişisel gelişim ve kimlik Çevreyle uyum, sosyal yaşam (Asos.-antisos.) Kişiler arası iletişim Davranış bozuklukları Karşı cinsle sorun Korkular-kaygılar Toplumsal cinsel rolleri yaşayamama Yetişkinliğe geçişte zorluk yaşar. 4-TOPLUMSAL İLİŞKİLERİ SINIRLAYICI ŞİDDET Bireyselliğin yaşanmasına izin vermeme Varlığı-Kişisel Kabulü engelleyici tutum Kendini gerçekleştirmesine ket vurma o o o Sınırlayıcı Engelleyici Yasaklayıcı tutumlar TOPLUMSAL İLİŞKİLERİ SINIRLANDIRICI ŞİDDET DAVRANIŞLARI Ailesi, arkadaşları, komşuları ile görüşmesini yasaklamak Evden dışarı çıkmasını yasaklamak Başkalarının yanında aşağılamak Özel yaşam, mahremiyet hakkı tanımamak Namus ve töre nedeniyle baskı uygulamak Zorla-istemediği birisiyle evlendirmek TOPLUMSAL İLŞKİLERİ SINIRLAYICI ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUK Özgüven eksikliği, güvensizlik Pasif- saldırgan…(kişilik bozuklukları) Çevreye uyum, sosyal becerilerde sorun Psiko-sosyal gelişim sorunları Davranış bozuklukları Depressif belirtiler vb. rahatsızlıklar 5-EKONOMİK ŞİDDET Kişinin Ekonomik; o Kazancını o Kazanma hakkını o Enerji, güç ve yetilerini kendi yararına kötüye kullanma durumudur. Çalıştırılan çocuklar gibi. EKONOMİK ŞİDDET DAVRANIŞLARI Parasını almak, geri vermemek İstemediği bir işte zorla çalıştırmak İstediği halde çalıştırmamak Eline hiç para vermemek gibi EKONOMİK ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUK Başkalarına güvenmez. Yakınlarından uzaklaşır. Güçlü hissetmek ve ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli yollar arar. Kızgınlık–korku duyar. Duygularını ifade edemez Saldırgan yada aşırı pasif YANLIŞ İNANIŞLAR!!! "Aile içi şiddet sadece fiziksel olduğu zaman zararlıdır.” Pek çok kişi şiddeti sadece dayak veya vurma olarak algılasa da şiddet pek çok farklı türü olan çok boyutlu ve kompleks bir olgudur. Kişinin karısını/kocasını aşağılaması, karısına/kocasına ve çocuklarına küfretmesi, onu eve kilitlemesi, cinsel olarak zorlaması da şiddet olarak kabul edilir. "Aile içi şiddet sanıldığı kadar yaygın değildir.“ Dünya üzerinde her ırk ve ülkeden dört aileden birinde aile içi şiddet görülür. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumunun yaptırdığı bir araştırma sonucuna göre ülkemizde ailelerin %34'ünde fiziksel şiddet, %53'ünde sözlü şiddet uygulanmakta ve ev içi şiddet yoğun olarak yaşanmaktadır. "Aile içinde şiddet sadece kadınlara yöneliktir." Dünya'da ve Türkiye'de yapılan araştırmalar aile içi şiddete maruz kalanların çok büyük bir bölümünün kadınlar olduğunu ortaya koymakla birlikte erkeklerin de aile içinde fiziksel ve sözlü şiddete uğradığı görülmektedir. Ayrıca çocuklar ve yaşlılar da ailede şiddetin hedefi olabiliyor. “Şiddet sadece yoksul ve eğitimsiz ailelerde yaygındır." Şiddet, eğitimli ve ekonomik geliri yüksek ailelerde de görülür. Şiddet uygulayanlara da şiddet mağdurlarına da toplumun her kesiminde rastlanabilmektedir. Bununla birlikte, eğitimli ve yüksek ekonomik düzeydeki ailelerde şiddetin varlığını saklama eğiliminin daha yüksek olduğu görülmüştür. “Şiddetten sonra özür dilenirse her şey unutulur.” “Aile içi şiddet çocuk terbiyesinin kaçınılmaz bir öğesidir.” “Kızını dövmeyen dizini döver. Ders vermek için dövdüm.” Şiddet eğer bir önlem alınmazsa bir süre sonra tekrarlanabilir. Aile fertleri şiddet uygulayan kişiyi affetmiş görünseler veya kendilerini affetmek zorunda hissetseler de şiddetin etkileri kalıcı olabilir. "Aile bireylerinin birbirine sevgisi ve bağlılığı öylesine yüksektir ki aile içi şiddet önemli zararlar vermez." Aile içi şiddet, gerek eşlerin birbirine duydukları sevgi ve saygıyı, gerekse aile fertlerinin fiziksel ve ruhsal sağlığını ciddi bir şekilde zedeler. “Aile içi şiddetin nedeni alkoldür.” Aile içi şiddete alkol kullanımını gerekçe göstermek, şiddet içeren davranışla ilgili sorumluluk almayı reddetmektir. Alkol, şiddet kullanımını artırabilir; ama ikisi farklı sorunlardır. Birinin tedavisi, diğer sorunu ortadan kaldırmayabilir. “Zarar vermek istemezdim ama kızgınlıktan gözüm hiç bir şey görmedi. Kendimi kaybettim ve dövdüm.” Kızgınlık kontrol edilmezse şiddete yol açabilir. Öfke ve kızgınlığın ifade edilme biçimi önemlidir. Normal, sağlıklı bir duygu olan öfke ve kızgınlığı kontrol etmek, şiddete dönüştürmemek mümkündür. “Aile içinde şiddetten kurtuluş yoktur.” Aile içinde şiddet gören kişiler yasalar tarafından korunmaktadır. Şiddete uğrayanlar kendi güçlerini fark ettiklerinde, toplumda ve çevrelerinde var olan kaynaklardan (akrabalar, arkadaşlar, komşular, adli makamlar, kadın sığınma evleri, danışmanlık merkezleri) destek alabilirler. AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÇOCUKLARA ETKİLERİ Anne babanın birbirine veya çocuğa uyguladığı şiddet sonucunda çocuk: • Aşırı çekingen, pasif, düşük özgüvenli olur. • Hırçın ve agresif olur. • Kural tanımaz. • Evden kaçma davranışı sergiler. • Erken evlilik yapma ihtimali artar. • Eşcinsel eğilimler sergileyebilir. • Karşı cinsle sağlıklı ilişki kuramaz. • Çevreye zarar verir. • Madde ve alkol bağımlılığı ihtimali artar. • Aileyi reddetme davranışı sergiler. Aile içi şiddetin yaşandığı evlerde çocuklarda;ailesi adına üzüntü, anne babasına karşı duygularında karışıklık,terk edilmekten ,duygularını ifade etmekten yaralanmaktan korkma, yaşamındaki şiddet ve karmaşa nedeni ile kızgınlık duyma, depresyon (aşırı mutsuzluk), çaresiz ve güçsüz hissetme, evde olan bitenlerden utanma gibi duygusal değişimler yaşıyorlar. Hem şiddete doğrudan maruz kalan hem de annesinin, babasının veya kardeşlerinin sık sık küçük düşürüldüğüne, tehdit edildiğine ya da dayak yediğine şahit olan çocuklar şiddetten olumsuz etkileniyor. Her iki durumda da çocuğun kendine saygısı, büyüklere duyduğu güven duygusu ve yaşam sevinci yara alıyor. Ailede şiddete şiddete tanık olan çocuklar insanlara vurmanın normal olduğunu zannediyor.Bu çocuklarda istediğini yaptırmak, kızgınlığını belirtmek, güçlü hissetmek ve ihtiyaçlarını karşılamak için vurmanın normalleşmesi gözleniyor.Bu da toplumda şiddetin modellenerek artmasına neden oluyor. AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÇOCUĞUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİ AZALTMAK İÇİN NE YAPABİLİRİM ? Çocuğunuzun her şeyin farkında olduğunu bilin Çocuğunuzla şiddeti konuşun Onu dinleyin ve duygularını kabul edin Çocuğunuza şiddet kullanmamayı öğretin Çocuğu aracı olarak kullanmayın Güven verin Gerektiğinde çocuğunuzun öğretmeni ile konuşun Korunmayı öğretin Dinlediğiniz İçin Teşekkürler… FATMA AŞI Rehber Öğretmen