International Journal of Languages’ Education and Teaching ISSN: 2198 – 4999, Mannheim – GERMANY UDES 2015 p. 508-513 THE INFLUENCE OF THE ISLAM RELIGION ON KAZAKH AND TURKISH PROVERBS KAZAK VE TÜRK ATASÖZLERİ ÜZERİNDE İSLAM DİNİNİN ETKİLERİ1 M.A.Dilek EREN2 ABSTRACT The religion is the phenomenon which shapes up human’s life and hence the life of society. The religion embraces “Man's sacred relationship to reality; the teachings shaping the framework of this relationship, values, codes of conduct, worshipping forms and institutional structures” and is present in every aspect of human life . Therefore, it is not surprising to see the reflection of the Islamic religion in the proverbs of Turkish and Kazakh nations, who adopted the religion. When we examine the proverbs in both languages, we witness different results. The proverbs in Kazakh language most often have negative meaning. The religious scholars and officials are to be blamed for this negativity. It is believed that this condition is a product of the Socialistic system. Moreover, it is still present in the language nowadays. Such words as “rogue”, “cunning”, “uneducated”, “self-seeking”, and so on are very frequently-used in the proverbs. On the other hand, there are older proverbs which are believed to have had positive meaning and which emerged in the language before the proverbs with negative meaning. Those proverbs address such issues as faith in God, submission to God, submission to fate and respect for the Prophet Muhammad (pbuh). The Turkish proverbs generally have a positive outlook to life. They usually comprise Allah's infinite mercy, justice, faith, and prayers. The Turkish proverbs usually have judicial attitude for people who abuse religion for their own profit; nevertheless Turkish proverbs express the negativity in softer manner in comparison with their Kazakh counterparts. The study conducted in both languages showed that Islam religion, which was taught in tekkes and Moslem seminaries, had been greatly reflected in proverbs. İt is crystal clear that alongside with the positive-meaning proverbs, negative-meaning proverbs were also passed from generation to geneartion. Key Words: proverbs, Islam, Kazakh, Turkish ÖZET Din insan hayatını dolayısıyla toplum hayatını şekillendiren bir olgudur. “İnsanın kutsal saydığı gerçeklikle ilişkisi; bu ilişkinin çerçevesini oluşturan öğretiler, değer yargıları, davranış kuralları, tapınma biçimleri ve kurumsal yapılar” olarak adlandırılır ve insan yaşamının her alanında kendini gösterir. Bu durumda İslam Dini’ni benimseyen Türk ve Kazak halkının atasözlerinde İslam dininin yansımalarını görmek kaçınılmaz bir hal almaktadır. Her iki dilde yer alan atasözlerini incelediğimizde farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Kazak Dili’nde yer alan atasözlerinde daha çok olumsuz yargılar yer almaktadır. Bu olumsuzluk daha çok din alimleri ve görevlileri üzerindedir. Bu durumun Sosyalist sistemin bir ürünü olduğu kanısı yüksek olmakla birlikte hala dilde mevcudiyetini koruması dikkate değerdir. Genellikle sahtekâr, kurnaz, cahil, çıkarcı, vb. benzetmeleri görülmektedir. Diğer taraftan olumsuz yargı bildiren atasözlerinden daha eski olduğu düşünülen olumlu yargı bildiren atasözleri de dilde bulunmaktadır. Bu atasözlerinde Allah’a iman, teslimiyet, kadere razı olma ve Hz. Muhammed’e (SAV) hürmet gibi konular ele alınmaktadır. Türk atasözlerinde ise genellikle olumlu bir bakış söz konusudur. Allah’ın sonsuz merhameti, adaleti ile birlikte inanç ve ibadetler hakkında da atasözleri bulunmaktadır. Dini kullanarak çıkar elde etmeyi amaçlayan insanlar hakkında olumsuz yargı bildiren atasözleri bulunmakla birlikte bu atasözleri Kazak Türkçesine göre oldukça yumuşak ifadeler taşımaktadır. Her iki dilde yapılan araştırmada tekke ve medreselerde öğretilen İslam dininin atasözlerine yansıdığı kabul edilmektedir. Atasözleri aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarıldığı, bu aktarımlarda olumlu yargıların yanı sıra olumsuz yargılarında taşındığı görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Atasözleri, Islam, Türk,Kazak Bu çalışma Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi tarafından düzenlenen “1. Uluslararası Dil Eğitimi ve Öğretimi Sempozyumu’nda” sözlü bildiri olarak sunulmuştur. 2 M.A.Dilek EREN, Almatı Süleyman Demirel Üniversitesi, Türkoloji Bölümü, eposta: [email protected] 1 KAZAK VE TÜRK ATASÖZLERİ ÜZERİNDE İSLAM DİNİNİN ETKİLERİ 509 1. GİRİŞ Atasözleri Türk toplumunda önemli bir yere sahip dil kalıplarındandır.“Bir topluma özgü olan atasözleri, o toplumun uzun yüzyıllar boyu belirlenen deneyimlerinin, dünya görüşünün, yaşam biçiminin ve anlatım gücünün sergilendiği sözlerdir.” [1.181]Bu sözlerin kim tarafından söylendiği bilinmez.Topluma mal olmuş, toplum tarafından benimsenmiş kısa ve özlü sözlerdir.Atasözlerini öğrenip kullanan kişiler, yüzyıllar boyu sürerek oluşan atalarımızındeneyimlerinden de yararlanmış olmaktadır.Bilindiği gibi atasözleri söylendiği zamanın kültür yapısını taşımaktadır. Günümüzekadar çok az değişikliklerle ulaşan kalıp sözler, elbette ki işlevini sürdürmektedir.İşlevini kaybeden değerleri içinde barındıran atasözleri doğal olarak unutulmuştur.Çünkü dilde hiçbir yapı gereksiz kullanılmamaktadır. Günümüze kadar ulaşan atasözleri aynı kültürün bugün de devam ettiğini bizlere kesin bir dille ispatlamaktadır. Atasözlerini dinleyen ya da okuyan bir insan bu sözün kendi duygu ve düşüncelerine uyup uymadığını değerlendirebilmektedir. Eğer söz kendisine yakınsa ne kadar doğru düşündüğünü anlamakta, kendi fikrine yakın değilse tekrar düşünme yoluna gitmektedir.Kişi psikolojik olarak kendini atasözüne göre düşünmesi gerektiğine inandırmaktadır.Bu noktada atasözleri kişinin karşısına genel bir bakış açısı olarak çıkmakta ve kendisine göre hareket edilmesi gerektiği konusunda baskı yapmaktadır.Burada dikkat edilmesi gereken durum, insan zihninin kalıplaşmış sözlerden etkilenmesidir.Atasözlerini anlamak toplumu anlamak, toplumu anlamak ise o toplumun kültürünü de anlamak demektir.Bu bağlamda atasözleri karşımıza bir deneyim sonucu olarak çıkmaktadır. Kişi uzun deneyimlerle günümüze kadar ulaşan fikirlere uyma gereği hissetmektedir.Atasözleri kişiye bir düşünceyi dikte etme özelliği gösterir. Kişi ister istemez geçmişten süzülerek günümüze kadar ulaşan bu kalıp sözlerin doğruluğunu hissetmekte ve bu genellemelere doğruluk payı vermektedir. “Atasözleri bir toplumun ve bütün insanlığın yaşam felsefesidir.İnsanlarda bulunan sevgi, kıskançlık, bencillik, dostluk, düşmanlık gibi içgüdüler evrenseldir.Bu nedenle bu içgüdüleri yansıtan atasözleri de evrenseldir.Dünyada pek çok ulusun kullandığı atasözleri karşılaştırıldığında, bu atasözlerini çoğunun aynı ya da benzer olduğu görülmüştür.Atasözleri evrensel değerler yanında bir ulusa özgün kültürel değerleri de yansıtır.”[2. 1] Önceki kuşakların yaşam şartları ve gelenekleri hakkında bilgiyi barındıran atasözleriyle, kültür tarihi açısından pek çok aydınlatıcı bilgiye ulaşılabilmektedir.Yazılı kültüre geçmiş toplumların çoğu, sonraki kuşaklara aktarmak amacıyla atasözlerini toplamışlardır.Ancak atasözlerinin çok daha öncelerden beri varolduğu, hatta insanlık tarihi kadar eski olduğu söylenebilir. “İnsanın kutsal saydığı gerçeklikle ilişkisi; bu ilişkinin çerçevesini oluşturan inanışlar,öğretiler,değer yargıları,davranış kuralları,tapınma biçimleri ve kurumsal yapılar”(4.280)olarak tanımlanan din insan hayatının her alanında etkilerini göstermektedir.Bu duruma,İslam dininin Türk ve Kazak dillerine,sanatına, yönetim tarzına ve felsefi düşüncelerine etkisi örnek olarak gösterilebilir. International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015 510 M.A.Dilek EREN “Dil tarihi bir dili konuşan ulusun tarıhinin aynısıdır.Bu yüzden,belli bir dilin tarihini, o dili konuşan ulusun tarihiyle ilişkilendirmeden incelemek,mümkün değildir.”(5.1.s.78) Din kurumunun dile ve edebiyata etkisinden atasözleri de uzak kalmamış,İslam dini ile ilgili atasözleri dilde yerini almıştır.Bu atasözleri Allah, ibadetler ve din adamları hakkında olabildiği gibi, bireysel ve toplumal eleştiri de yaptığı görülmektedir.Türklerin, benimsediği başka hiçbir din İslam kadar Türk tarihinde ve kültüründe etkili olmamıştır.7.yüzyılda Arabistan’da doğan İslamiyet,8. Yüzyılda Kazakistan’ın güney şehirlerine ulaşmıştır.751 yılındaki Talas Savaşı’yla Türk – Arap ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmış, Arap Tüccarlar ve sufiler aracılığıyla İslam’ı tanıyan Türkler bu dini benimsemeye başlamışlardır.Türkler arasında hızla yayılan İslam Dini dilde de etkisini göstermeye başlamıştır.Bu etki atasözlerinde de kendisini göstermiş her iki dilde İslam dini ile ilgili atasözleri görülmeye başlamıştır.Günümüze kadar ulaşan bu kalıplar olumlu ve olumsuz yargıları da beraberinde taşımıstır.Bu yargılar genel olarak incelenirse Türk ve Kazak dillerinde farklılıklar ve benzerlikler taşıdığı görülür. Kazak atasözlerinde din hakkındaki düşünce ve yargılar genellikle olumsuzdur. Olumsuz düşünce ve yargılar en çok din görevlileri ve din alimleri üzerinde yoğunlaşmışdır. Pek çok atasözünde bu kişiler için “sahtekar”, “kurnaz”, “cahil”, “aptal”, “çıkarcı”, vb. nitelemelerde bulunulmaktadır: • “ Sopısumnan şıàadı(Derviş kurnazdan çıkar). • Éwlîe úasındaàısın úoltıútaydı(Evliya, yanındakini kollar). • Ayuàa namaz üyretken tayaú, moldaàa namaz üyretken tamaú (Ayıya namaz öğreten sopa, mollaya namaz öğreten yemek). • Úoja, molda úasındaàısın úaraútaydı(Hoca, molla yanındakinin malını yağmalar). • Úojanıñ úasında úaltaña úol salma (Hocanın yanında cebine el atma). • Tay jamanıjoràa, adam jamanımolda (Tayın kötüsü rahvan, insanın kötüsü molladır). • Sum úartaysa sopıboladı(Hilekâr kişi yaşlanınca derviş olur). • Molda arbap aladı, sawdager aldap aladı(Molla büyüleyerek alır, tüccar aldatıp alır). • Moldalınıñ tili sınıú, töreliniñ tizi sınıú (Mollası olanın dili kırıktır,hakimi olanın dizi kırıktır). • Molda alday da, arbay da biledi (Molla aldatmayıda bilir, büyümeyi de bilir). • Molda aşıúsa bazar kezedi, sopıjutasa mazar kezedi (Molla acıkırsa Pazar gezer, derviş sefalet çekerse mezar gezer). • Molda özin bir aldaydı, özgeni eki aldaydı (Molla kendisini bir aldatır, başkasını iki aldatır). • Moldalaràa mal úayàı, momındaràa jan úayàı (Mollalara mal kaygı, müminlere can kaygı). • Moldanıñ séldesi aú bolàanmen nîeti úara (Mollanın sarıàıak olsa da, niyeti karadır). International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015 KAZAK VE TÜRK ATASÖZLERİ ÜZERİNDE İSLAM DİNİNİN ETKİLERİ 511 • Molda “ber” degen sözdi bilmeydi, “al” degen sözdi biledi (Molla “ver” sözünü bilmez, “al” sözünü bilir).”[6] Kimi zaman eleştirinin dozu epeyce ağırlaşır ve hedef din görevlilerinden ve din bilginlerinden ibadetlere, din kurumuna ve tanrı kavramına kayar.Dini öncelikle toplumsal yaşamdan, daha sonraki aşamada ise insanların gönüllerinden silmeyi amaçlayan bu ithamların sosyalist sistemin ürünü olduğunu düşüncesi olmakla birlikte, bu konuda net bir bilgi bulunmamaktadır. Bu tip atasözlerine de örnek verelim: • “ Din, úarañàıin (Din, karanlık dindir). • Oraza, namaz toútıúta, adıra úalar joútıúta, télimsigen moldanıñ séldesi úalar boútıúta (Oruç, namaz toklukta olur, eksik kalır yoklukta; kendini naza çeken mollanın sarığı kalır çöplükte). • Senúudayàa jetkenşe, men üyge jetem (Sen Tanrıya ulaşana kada, ben eve ulaşırım). • Tana payda bermese, téñiri payda bermeydi (Dana fayda vermezse, Tanrı fayda vermez). • Osıúuday úayda? Moldanıñ köñili mayda: Künde satadıúudaydı, may bolmasa şayàa(Şu tanrı nerede? Mollanın aklı fikri yağdadır: Her gün tanrıyı satar, yağa olmasa bile çaya). • Úuday degen úuràaú söz (Tanrı denilen söz, kuru bir sözdür). • Úuday kögin bîlesin, jerime meniñ tîmesin (Tanrı, göğünü yönetsin, benim toprağıma dokunmasın). • Úuday özi bermeydi, birewdikin birewge awıstırıp beredi (Tanrı kendisi vermez, birininkini başkasına aktararak verir). • Úudayàa sengenşe, úur úolıña sen (Tanrıya güvenmektense, boş eline güven). ” [6] Elbetteki, İslam dini ile ilgili bütün atasözleri olumsuz yargı taşımamaktadır.Allah’a imanı, teslimiyeti, kadere rıza göstermeyi ve tevekkülü öven, Kur’an-I Kerim’in hükümlerine uymayı tavsiye eden, Hz.Muhammed hakkında hürmetkâr ifadeler taşıyan atasözleri de bulunmaktadır: • Uranàa senbe, Úuranàa sen (Slogana inanma, Kuran’a inan). • “Úuday” degen úunıúpaydı (Allah diyen insan sefalet çekmez). • Úuday tiri etkendi úur etpeydi (Allah diri kıldığını başıboş bırakmaz). • Úudaysız úuwray sınbaydı (Allah olmadan ot bile kırılmaz). • Téwekeldiñ jarıúuday (Tevekkülün dostu Allah’tır). • Bissimillamen kesken barmaú awırmas (Bismillah’la kesilen parmak acımaz). • Şarîàat aàıp jatúan bulaú, burınàınıñ sözderi jaàalay bitken úuraú (Şeriat akmakta olan pınardır, önce yaşamış insanların sözleri su kıyısında biten kamış gibidir). International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015 512 M.A.Dilek EREN • Botúaàa úazan tolmas, puttaàan sözdi úoldaàan úul, Muhammetke ümmet bolmas (Lapayla kazan dolmaz, ağır sözü destekleyen kul, Hz. Muhammed’e ümmet olmaz).[6] İslam’ın Türkiye Türkçesi’ndeki atasözlerine yansımaları Allah’ın sonsuz gücü, adaleti ve merhameti başta olmak üzere, inanç ve ibadetler hakkındaki konulardan oluşmaktadır.Dilde çok sayıda bu tür atasözü bulunmaktadır: “Allah’tan umut kesilmez. Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez. Allah, kulunu kısmeti ile yaratır. Allah doğrunun yardımcısıdır. Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar. Namazda meyli olmayanın kulağı ezanda olmaz. Namaz adamı yabanda komaz. Ramazan’da yalan söyleyenin, bayramda yüzü kara çıkar. Allahın bildiği kuldan saklanmaz. Allah sabırlı kulunu sever. Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir. Allah dağına göre kar verir.”[7] Türkiye Türkçesi’ndeki atasözlerinde dini kullanarak çıkar elde etmeye çalışan kimselerin eleştirildiğine rastlamak mümkündür,ancak bu eleştiriler Kazak Türkçesi’ndekilere bakıldığında çok daha yumuşaktır. • • • • • • • “Hacı, hacı olmaz gitmekle Mekke’ye; dede, dede olmaz gitmekle tekkeye. Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma. İmam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz. Kadı ekmeğini karınca yemez. Hocanın bir eli almaya, bir eli yemeye. Hocanın ekmeği, yılanın ayağı görülmez. Rüşvet kapıdan girince iman bacadan çıkar.”[7] 4. SONUÇ Din insan hayatını dolayısıyla toplum hayatını şekillendiren bir olgudur. “İnsanın kutsal saydığı gerçeklikle ilişkisi; bu ilişkinin çerçevesini oluşturan öğretiler, değer yargıları, davranış kuralları, tapınma biçimleri ve kurumsal yapılar” olarak adlandırılır ve insan yaşamının her alanında kendini gösterir. Bu durumda İslam Dini’ni benimseyen Türk ve Kazak halkının atasözlerinde İslam dininin yansımalarını görmek kaçınılmaz bir hal almaktadır. Her iki dilde yer alan atasözlerini incelediğimizde farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Kazak Dili’nde yer alan atasözlerinde daha çok olumsuz yargılar yer almaktadır. Bu olumsuzluk daha çok din alimleri ve görevlileri üzerindedir. Bu durumun Sosyalist sistemin bir ürünü olduğu kanısı yüksek olmakla birlikte hala dilde mevcudiyetini koruması dikkate değerdir. Genellikle sahtekar, kurnaz, cahil , çıkarcı,vb. benzetmeleri görülmektedir. Diğer taraftan olumsuz yargı bildiren atasözlerinden daha eski International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015 KAZAK VE TÜRK ATASÖZLERİ ÜZERİNDE İSLAM DİNİNİN ETKİLERİ 513 olduğu düşünülen olumlu yargı bildiren atasözleri de dilde bulunmaktadır. Bu atasözlerinde Allah’a iman, teslimiyet, kadere razı olma ve Hz. Muhammed’e (SAV) hürmet gibi konular ele alınmaktadır.Türk atasözlerinde ise genellikle olumlu bir bakış söz konusudur.Allah’ın sonsuz merhameti, adaleti ile birlikte inanç ve ibadetler hakkında da atasözleri bulunmaktadır.Dini kullanarak çıkar elde etmeyi amaçlayan insanlar hakkında olumsuz yargı bildiren atasözleri bulunmakla birlikte bu atasözleri Kazak Türkçesine göre oldukça yumuşak ifadeler taşımaktadır.Her iki dilde yapılan araştırmada tekke ve medreselerde öğretilen İslam dininin atasözlerine yansıdığı kabul edilmektedir. Atasözleri aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarıldığı, bu aktarımlarda olumlu yargıların yanı sıra olumsuz yargılarında taşındığı görülmektedir. KAYNAKÇA 1.Aksan, Doğan:Türkçenin Sözvarlığı, Engin Yayınevi 4. Baskı, Ekim 2006 s.181 2.Hengirmen, Mehmet: Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü1,Engin Yayınevi, Ağustos 2007 s.34 3. Türk Dil Kurumu, Genel Türkçe Sözlük, http://tdkterim.gov.tr/bts/ 4.Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopetisi: din maddesi,,7. Cilt,s.280 5.Karaağaç, Günay: Türkçenin Dil Bilgisi,Akçay Yanınları, Ankara,2012 6.Türk Dil Kurumu,Atasözleri ve Değimler Sözlüğü, http://tdkterim.gov.tr/bts/ 7. Haydarov,A. Halık Danalığı Almatı, 2004 International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015