KÜRESELLEŞME VE KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM 1-4 üniteler ÜNİTE -1 KÜLTÜR VE KÜLTÜREL YETERLİLİK Herder Bütün insanların kendilerine özgü bir kültüre sahip olduğu görüşünü ileri süren ve bu anlamıyla ilk kez kullanan kişidir. E.Toyler Primitive Culture isimli incelemesinde kültür kavramına bilimsel bir içerik kazandırmıştır. 20. yy başlarında kültür ile ilgili çalışmalar ilk olarak İRAN ile Batı Dünyasından Doğu ülkelerine yayılmıştır. Ekin Cumhuriyet döneminde başlatılan dilin sadeleşmesi çalışmaları sırasında kültürün karşılığı olarak kullanılan ancak dile yerleşmeyen kelimedir. Ziya Gökalp Ülkemizde sosyolojinin gelişimine büyük katkı sağlayan Fransızcadan aldığı cultura sözcüğünün Arapça kökenli hars ve tehzipin karşılığı olduğunu savunan edebiyat yazarı. Hofstede Yapılan kültür tanımlarında kültürün kişinin genlerinden değil sosyal ortamından kaynaklandığı üzerinde durmuştur. Linton Kültürün öğrenme yolu ile bir geçiş olduğu üzerinde durmuştur. Kültür kelimesinin etimolojik açıdan kökenine inilirse Latincede tarım anlamına gelen Cultura kelimesinden gelir. Latince Cultura kelimesinin Osmanlıca karşılığı Hars. Tayeb Kültürün kaynağına inmeye çalışan ve kültürün oluşumunda rol oynayan faktör ve kurumları ekoloji ve fiziksel çevre, aile, din, eğitim, ve politik sistem olarak belirlemiştir. Voltaire Kültür ayrılıklarını belirleyen temel etkenin fiziksel çevre koşulları olmayıp, insanın yaratıcılığının, becerisinin, yeteneğinin, aklının değişik biçimlerde somutlaşması olduğunu ileri süren kişidir. Kültür Çeşitleri Genel, alt, maddi, manevi ve karşı kültür. Genel Kültür Bir toplumun ya da ülkenin, her sosyal grubunda, her coğrafi bölgesinde geçerli olan benimsenen ve yaşanan hakim unsurlardan oluşan kültürdür. Alt Kültür Toplumun temel kültür unsurlarını paylaşan fakat bunun dışında kendini diğer gruplardan ayıran değer, norm ve yaşam biçimleri olan grupları kapsayan kültürdür. Maddi Kültür Bir toplumun teknolojisi, eserleri, sanat yapıtları, mimarisi, ev biçimleri vb öğeleridir. Manevi Kültür Toplumda yerleşik olan inançlar, konuşulan dil, din, ahlak anlayışı, gelenek ve görenekler gibi öğeler. Karşı Kültür Toplumda sosyoekonomik ve politik anlamda yerleşmiş olan ve aile, okul ve diğer örgütler, özelliklede kitle iletişim araçlarıyla naklolunan bütün genel kültürü reddetmek isteyenlerin, değişik anlamlarda meydan getirmeye çalıştıkları kültür. Kültürü Oluşturan Faktörler Dil, din, değerler, normlar, simgeler, tutumlar, yasalar ve ahlak kurallarıdır. Üst Kültür Bir toplumda geçerli olan genel kültür özellikleridir. Alt Kültür Üst kültür içindeki din, dil, töre ve etnik köken bakımından kendine özgü özelliklere sahip toplulukların kültürüdür. Kültürlenme Toplumun kendi kültürel özelliklerini yeni kuşaklara sosyalleşme yoluyla aktarması. Kültürleşme Farklı kültürlerin karşılıklı etkileşime girmesi ile gerçekleşen kültür alışverişidir. Kültür Şoku Kendi kültüründen ayrılarak başka bir kültüre geçen kişilerin bu yeni kültürel ortama maruz kalmaları sonucu yaşadıkları uyumsuzluk ve bunalım durumudur. Kültür Emperyalizm Gelişmiş ülkeleri, az gelişmiş diğer kültürleri kitle iletişim araçlarıyla etkilemesi ve kendine benzetmesi. Çok Kültürlülük Küreselleşen dünyamızda ve yerel kültürümüzde bizi bir arada tutan yapı taşıdır. Kültürel Yeterlik İletişim metninin ve bu metnin kurulmasını sağlayan kuralların eleştirisel olarak anlaşılması yetkisidir. NorFuLL Paylaşım Mekanı | www.norfulpaylasim.com Sayfa 1 P.Bourdieu Kültürel yeterlik düşüncesiyle genelde toplumsal yapı ile özelde kültürel anlatımlar arasındaki ilişkiyi yeniden kavramsallaştırmıştır. Kültürel Yeterlik Sürecinin Basamakları Kültürel yıkıcılık, kültürel yetersizlik, kültürel körlük, kültürel ön yeterlik, kültürel yeterlik ve kültürel yetkinliktir. Kültürel Yeterlik sürecinin en olumlu – en olumsuz basamağı Kültürel Yetkinlik – Kültürel Yıkıcılık. ÜNİTE -2 KÜLTÜREL ÇEŞİTLİLİK VE ÇOK KÜLTÜRLÜ TOPLUM 1970 li yılların başında göç alan iki ülke Avustralya – Kanada. Kültürel Çeşitlilik Esas olarak toplumda farklı kültürler ve bu farklı kültürlere özgü farklı bakış açıları olması. Kültürel Çeşitliliği tarihte ilk dile getirenler John Stuart Mill, Humbolt ve Herder’dir. Start Mill Kültürel kimlik geçmişe ait olduğu kadar geleceğe de aittir. Farklılık Politikaları Bir birey hem azınlığa ait bir dine mensup, hem eşcinsel hem de siyah ise bu kimliklerden biriyle toplumda belki bir yer edinebilirken hepsi birleştiğinde ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Bütün bu kimlikleriyle birlikte bireyin toplumda özgürce var olabilmesi için bu politikaya ihtiyacı vardır. Kültürel farklılık politikasının gerçek anlamda uygulanması için DİYALOĞA ihtiyaç duyulur. Geleneksel kültürün ve hukukun tanınması Bir toplumda genel hukuk kuralları geçerli olmakla birlikte bir kültürel kimliğin kendi yaşam alanı içindeki belli düzenlemeler için kendi kültürüne yönelik olarak geleneksel yasal düzenlemeleri kullanma ve uygulama hakkı istemesi anlamına gelmektedir. Geleneksel kültürün ve hukukun tanınmasına örnek Kanada da yaşayan aborjinlerin toprak hakkı konusunda imtiyaz talep etmeleri. Dış koruma Kültürel azınlıklara mensup bireylerin özellikle kendilerini ilgilendiren konulardaki haklarını dışarıdan gelebilecek etkilere karşı korumak amacını güden bir çeşit mutlak veto yetkisini ifade eden kavramdır. Temsil Hakları Azınlıklara mensup kişilerin demokratik çoğulculuk gereği siyasal alanda aktif rol oynayabilmesini başta meclisler olmak üzere karar alma süreçlerine katılmalarıdır. Öz Yönetim Hakları Etnik kültürel ve ulusal azınlıkların kendi kendilerini yönetmelerini ifade eden haklardır. Sembolik Hakların Kabul Edilmesi Farklı grupların varlığının değerinin ve statülerinin ülke genelinde farkında olunmasını ve olumlanmasını ifade eden yaklaşımdır. Etnokültürel Gruplar Sembolik tanınma talepleri genel olarak ülkenin kurucu halkı olduklarının önemli katkılarda bulunduklarının veya farklı ve değerli bir kimlikle var olduklarının tanınmasını sağlamak için bu talepleri karşılayan politikaların uygulanmasını isteyen gruplardır. Sembolik Hakların Kabul Edilmesi ifadesindeki “Sembolik” terimi Ulusal kimlikle bağlantılı olması anlamına gelir. Sembolik Hakların Tanınmasına Örnek Mart 1990 da Slovaklar devletin isminin Çeko – Slovakya olarak değiştirilmesini talep etmişler ve 12 Nisan 1990 da Çeloslovakya Çek ve Slovak Federal Cumhuriyeti olarak değiştirilmiştir. Liberallerin Çok Kültürlülük ile ilgili iki ilkesi Bireycilik ilkesi – Eşitlikçilik ilkesi. Liberal geleneğe göre nötr (yansız) devlet ilkesinin ön koşulu Toplum ya da cemaatin yalnızca bireylerin hayatlarına yaptıkları katkı ölçüsünde önem taşır. Azınlık Hakları Farklı kültürel azınlıklara bir takım özel statü ve uygulamalar tanınmasından çok azınlık gruplarına ayrımcılık yapılmaması istemini anlatan kavramdır. Kymlicka’ya göre kültürel azınlık tanımlarının iki bileşeni Kültürel miras ve dili içeren nesnel bileşen ve topluluğun kendi kendini tanımlamasına dayanan özel bileşendir. Liberaller ve Toplulukçular arasındaki çatışmaya örnek Kanada da ki yerli nüfus. Kültürel Çeşitlilik Bir toplumda farklı kültürler ve bu farklı kültürlere özgü farklı bakış açıları olması. Çoklu kültürlerin üyelerinin uğradığı eşit olmayan muamelelerin varlığının ön kabulüne Kültürel farklılık politikası denir. Çok Kültürlülük ilk kez 1941 yılında kullanılmıştır. NorFuLL Paylaşım Mekanı | www.norfulpaylasim.com Sayfa 2 İkinci Dünya Savaşı sonrası döneme Sömürgeciliğin tasfiyesi ve ulusal devletlerin dünya ölçeğinde yaygınlaşması süreci denk gelir. ÜNİTE -3 KÜRESELLEŞME VE KÜLTÜR (SINIRLARIN BELİRLEYİCİSİ KÜLTÜR ) Kültür Fenomeni Küreselleşen dünya farklı kültürlerle ilişkiye girecek işletmelere hedef pazarlara ait toplumsal değer yargılarını içeren üzerinde daha çok durulmasını ve bu yönüyle küresel arenanın en önemli öznesi olarak konumlandırılarak dikkate alınması gerekliliğini benimsettikleri konudur. Küresel kavramına ilk olarak “Komünikasyonda Patlamalar (1960)” adlı kitabında yer veren kişi Marshall Mcluhan. Marshall Mcluhan’ın yeni süreç için literatüre kazandırdığı kavram Global Köy. Roberson’a göre küreselleşmenin evreleri Oluşma, başlangıç, ilerleme, hegemonya için mücadele ve belirsizlik evresidir. Küreselleşme hareketlerinin yaşandığı tarihler 1490-1890-1990. Küreselleşmeyi ortaya çıkaran etmenler Ekonomik, teknolojik ve ideolojik faktörlerdir. Küreselleşmenin boyutları Ekonomik, siyasal ve sosyokültüreldir. Küreselleşmeye yönelik tüm tanım ve tartışmalarda en çok vurgulanan nokta Küreselleşmenin ekonomik yönü. Bugünkü küreselleşme olgusunun en belirleyici özelliği Finans Kapitali. Ekonomik açıdan küreselleşmenin inceleme konuları Üretimin küreselleşmesi ve finansal faaliyetlerin küreselleşmesi. Finansal faaliyetlerin küreselleşmesinin başlangıcını oluşturan gelişme Bretton Woods sisteminin çökmesi. Ekonomik küreselleşmenin en önemli itici gücü Uluslararası işletmeler. Uluslar arası işletmeler açısından küreselleşmenin kültürel mantığı Kültürel düşünüp yerel davranma yetisinin geliştirilmesini zorunlu kılmak. Bugün itibariyle uluslar arası işletmeler dünya ticaretinin %80’ini elinde bulundurur. Sosyokültürel boyuta örnek Burger King’in küreselleştirmeye çalıştığı Türk normlarına uygun hazır köfte kültürü, Coca Cola’nın kendini ramazan sofrasına konumlandırması. Kültürün Özellikleri Öğrenilir olması, uyarlanabilir olması, kuşaktan kuşağa aktarılması, simgeleyici olması ve dinamik bir bütün olması. Ortak özellikleri ele alındığında kültürün çağdaş işlevini, toplumsal dinamikleri oluşturmaktan öte Toplumsal yapıya anlam vermesi oluşturmaktadır. Kültürü etkileme özelliğine sahip faktörler Dil, din ve inançlar, değerler, normlar ve kurallar, örf ve adetler, tutumlar, simgeler, yasalar ve ahlak kuralları, teknolojik, ekonomik ve siyasal yapı. Küresel İletişimciler Uluslar arası halkla ilişkiler uzmanının taşıması gerekli olduğu özelliklere ek olarak güçlü iletişim becerileri taşıyan halkla ilişkiler uzmanları. Richard Edelman’a göre işletmelerin başarı anahtarı olacak paydaşları Medya, analistler, müşteriler, akademisyenler, NGO’s (hükümet dışı kurumlar) ve yasa düzenleyicileri. Uluslar arası reklamlarda merzileşmemeye gidilmesini etkileyen faktörler Pazar, kültürel, medya ve diğer kriterlerdir. Bir işletme için eğer yurtdışı faaliyetler işletme amaçları ve işletmenin yaşamını sürdürmesi açısından büyük önem taşıyorsa Uluslar arası işletmelerdir. Kazan- kazan stratejisi Bir anlaşma ya da ortaklık ancak her iki tarafında çıkarına sonuçladığı zaman başarılı bir şekilde gerçekleşecektir. Küreselleşmenin sosyokültürel boyutu Küresel düşünüp yerel hareket etmek. ÜNİTE -4 KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM Canlılar arasındaki bilgi alışverişine verilen ad İletişim. İletişimin öğeleri Kaynak, mesaj, kodlama-kod açma, kanal, alıcı, geri bildirim ve gürültüdür. NorFuLL Paylaşım Mekanı | www.norfulpaylasim.com Sayfa 3 Kaynak İletişim sürecini başlatan, mesajlarını alıcıya gönderen kişi ya da kişiler veya örgütlerdir. Mesaj Bir şeyi iletmeyi isteyen, kaynağın ürettiği sözel-görsel ve sözel-işitsel sembollerdir. Kodlama Bilginin, düşüncenin, duygunun iletime uygun, hazır bir mesaj haline dönüştürülmesidir. Kod açma Mesajın yorumlanarak anlamlı bir biçime sokulması sürecidir. Kanal Işık, radyo ve ses dalgaları, telefon kabloları ve sinir sistemi gibi mesajı taşıyan araçlardır. Alıcı Kaynağın gönderdiği mesaja hedef olan kişi, grup veya kitledir. Gürültü İletişim sürecini bozan unsurlardır. Geribildirim Alıcının, kaynağın mesajına verdiği yanıttır. Fiske Kültürü Sosyal deneyimin sürekli anlamı ve sosyal deneyimden sürekli anlam üretme sürecidir. Stevenson’a göre kültür Özneler arası üretilen ve kamusal olarak sürdürülen bir görüngü olarak tanımlanır. Kitle Kültürü Seçkin kültürün altında, halk kültürünün üstünde, yaşam alışkanlıklarının yeniden üretimine dayalı olan kültürel yapıdır. Popüler Kültür Kitle kültürünün somut şekillerinden birisi olan, kitle kültürü pazarında en hızlı değişen, en popüler ürünleri ve tüketimleri anlatan ve değişimin sürekli olduğu kültürdür. İşçi ya da soylu sınıfına dahil olmayıp özelliğini zenginliğinden alan kentli kişi Burjuva. İktidarın imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğu siyasi hükümet şekli Aristokrasi. Kültürlerarası iletişimde bariyer olarak nitelendirilen unsurlar Yüksek kaygı, farklılık yerine benzerliği varsaymak, etnomerkezcilik ve streotip ve önyargılar. Etnomerkezcilik Dünyadaki insanların birçoğu kendi kültürünü dünyanın merkezine koyar ve onu her şey için ölçüt olarak görür. Bu görüş ilk kez sosyal bilimlerde 1906 yılında W.G.Summer tarafından bulunmuştur. Avrupamerkezcilik Bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde Avrupa sorunlarına, kültür ve değerlerine diğer kültürlerden daha çok önem veren anlayıştır. Stereotipler Bir grup insanın veya herhangi bir insanı temsil eden, herhangi bir kişinin davranış ya da kişilik özellikleri hakkında oluşturulan genellemeler. Walter Lipmann Stereotipler terimin sosyoloji ve psikolojiye kazandıran kişidir. Çatışma yönetimi için geliştirilen tarzlar içinde en çok tercih edileni Uzlaşma. Kültürlerarası iletişimde ilk ve en önemli temeli İnsanların önce kendi kültürlerine karşı duyarlılık kazanmaları. Kültürlerarası iletişimin yeterliliği açıklanırken gerekli olan unsurlar Duyusal, davranışsal ve bilişsel yeterlilik. Bilişsel Yeterlilik Bilişsel yeterliği olan kişi, ev sahibi olan dili, kültürü iyi tanımalı ayrıca tarihi, kurumları, hukuk ve mevzuatı, inançları, normlar ve sosyal davranış kuralları ile bireyler arası ilişkiler hakkında bilgili olmalıdır. Duyusal Yeterlilik Yabancılara yerlilerin duygusal ve estetik deneyimlerine ortak olma imkanı tanır. Davranışsal Yeterlilik Ev sahibi kültür içindeki bir yabancıya sözlü ve sözsüz etkileşimde doğru kombinasyonları seçme şansı sağlar. NorFuLL Paylaşım Mekanı | www.norfulpaylasim.com Sayfa 4