اِنْفِرُوا خِفَافاً وَثِقَاالً وَجَاهِدُوا ّٰ بِاَمْوَالِكُمْ وَاَن

advertisement
Mayıs-1997
FETİH VE GENÇLİK
Diyanet
‫اِ ْنفِرُوا ِخفَافا ً َوثِقَاالً َو َجا ِه ُدوا‬
ِۜ ّ ٰ ‫يل‬
‫للاِ ٰذلِ ُك ْم‬
ِ ‫بِاَ ْم َوالِ ُك ْم َواَ ْنفُ ِس ُك ْم ۪في َس ۪ب‬
‫ون‬
َ ‫َخ ْي ٌر لَ ُك ْم اِ ْن ُك ْنتُ ْم تَ ْعلَ ُم‬
Muhterem Müslümanlar,
Tarihte bazı olaylar vardırki, insan
hafızasından asla silinmez. Hatta bu hadiseler,
gün geçtikçe canlılığını muhafaza ederler. Yine
öyle hadiseler olmuştur ki, bunlar sebep ve
neticeleriyle dünya tarihinin gidiş ve seyrini
değiştirmişlerdir.
Mesela
müslümanlarca
Mekke'nin, İran'ın, Afrika'nın fethi, Malazgirt
Meydan Muharebesi ve İstanbul'un fethi olayları
gibi.
Değerli Müslümanlar,
Fetih, kalbi imanla dolu olan, Hakka
gönülden bağlanan, Allah adını yüceltmek ideali
uğruna kanının son damlasına kadar düşmanla
çarpışmayı göze alan ölümsüz kahramanların
yazdığı bir destandır. Başını İslam’a adamış,
canını mübarek dinin ve vatanın emrine amade
kılmış, malını İslam’ın zaferi için feda etmişlerin
gayesidir. Fetih, asırların karanlık ufkunda çakan
kutsal şimşeğin, İslam'ın cihana açılmasını
sağlayan olayın adıdır. İslam idealini ruhunun
derinliklerinde hisseden, gönüllerini bu kutsal
inancın parıltılarıyla aydınlatan, ömürlerine
gerçek değeri verebilenlerin yoludur.
Aziz Cemaat,
İslam tarihindeki fetihler, yapıcılıktan, huzur
ve sükûnete kavuşturmaktan öte hiç bir gayesi
yoktur. Fazilet ve iyilikten başka hiç bir mesajı
bulunmamaktadır. O, zulme ve haksızlığa sıkılan
bir kurşundur.
İklimler fetihlerimizle canlanmış, neşvü
nema bulmuştur. Zaferlerimiz can veren, hayat
bahşeden soluklar gibidir. Fetihlerimizle nice gül
bahçeleri
kurmuşuz.
Kangren
olmuş,
müzminleşmiş bir yaranın iyileşmesi için neşter
ne ise ülkelere adalet ve huzur getiren
fetihlerimiz de odur. Fetih, bazen çağ açıp çağ
kapayan bir dönüm noktası olmuştur. Fetih,
dünyaya ilim, sanat, teknik ve kültüre giden yolu
göstermiştir. İslam’ın verdiği ideal ruhtan
kaynaklanan fatihler, kendinden olmayana bile
yardım elini uzatacak kadar yardımsever. Aman
dileyene kılıç çekmeyecek kadar merhametli.
Komşusu aç iken tok uyuyan bizden değildir
düşüncesinin savunucusu. Düşman arazisinin
bağından yediği bir salkım üzümün değerini yine
o bağın kütüğüne bağlayıp haktan ayrılmayacak
kadar adil. Fetihte asla emperyalist bir düşünce
yoktur. O Fatihler ki Hıristiyan Avrupalıya
"Başımızda kardinal külahı görmektense, şeyhü'l
İslam
sarığı
görmeyi
tercih
ederiz"
dedirttirmesini bilmiştir. İşte bütün insanlık
saadetini İslam'ın yaşatıcı, hayat verici bu fetih
olaylarına borçludur. Muhterem Müminler, Yüce
Allah Kuranı Kerim'de "Mallarınızla ve
canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer
anlıyorsanız bu sizin için daha hayırlıdır" (1)
buyuruyor. Peygamberimiz de (s.a.v.) bu durumu
şöyle ifade ediyor, "Allah'ın sözü ve dini üstün
olsun diye savaşan kimse, Allah yolunda
savaşmış olur". (2) Ölçü Allah ve Resulünün
emirlerine itaatiir. Bu mesajlardan ilham alanlar,
ilayı kelimetullah için akından akına, zaferden
zafere koşmuş, zalimin karşısında, mazlumun
yanında, olmuştur. Bu fetihler içinde öylesi vardır
ki, her zaman tazeliğini ve canlılığını muhafaza
etmiş, tarihte bir dönüm noktası olmuştur. Bu
olay insanlık aleminin ve Türk Milletinin
kaderini derinden etkileyen İstanbul'un Fethi
olayıdır. Bu Fetih, imanın, azmin, cesaretin,
metanetin, gayretin, sabrın, komutanına güvenin
ve yaratanına inanmanın kendinde toplandığı
olayın adıdır. İstanbul'un Fethi, imanın küfre,
bilginin cehalete, birliğin ayrılığa üstünlüğüdür.
İman kuvve ti ile tekniğin gücü birleşince Allah
(c.c.) Müslüman Türklere fethi müyesser
kılmıştır.
Değerli Müslümanlar,
"İstanbul (Kostantiniyye) elbette feth
olunacaktır. O'nu Fetheden komutan ne iyi bir
komutandır ve onun askeri de ne güzel askerdir"
(3) buyurulmuştur. Peygamber Efendimizin bu
mübarek sözlerinde övdüğü, methettiği müjdeye
ulaşmak şerefi, 21 yaşında tahta çıkan ve 24
yaşında şanlı fetih olayını gerçekleştiren genç
hükümdar Fatih Sultan Mehmed Han ve şanlı
ordusuna nasip olmuştur.
Bu Fetih de her nefer adeta bir ordu kesilmiş,
gürleyen topların sesine, fethi müjdeleyen tekbir
sedaları karışınca Bizans düşmüştür. Böylece O
Fethi
mübin
gerçekleşmiştir.
Rabbına
hamdederek şükran secdesinde bulunan genç
hükümdar,
Haçlı
ordularının
saldırgan
tutumlarına karşılık, çıkardığı bir fermanla can,
mal, ırz, namus emniyeti ve inanç hürriyeti
getirmiştir.
Değerli Müslümanlar,
Bir zamanlar Millet olarak yeryüzünde
İslam'ın bayraktarlığını yapmakta ve kıtalara
medeniyet götürmekteydik. Ne zaman ki
taklitçiliğe başladık, o zaman bu meziyetlerin
çoğunu kaybettik. Eğer yine tarihteki eski
yerimizi almak istiyorsak, gençliğimizi bilgiyle
donatıp, diniman, güzel ahlak, vatan ve Millet
sevgisiyle besleyip, kendi öz kültürümüzle
yetiştirebilirsek, fethin mana ve şuurunu idrak
eden en iyi bir genç nesle sahip oluruz.
***
1-Tevbe Sûresi, Ayet: 41.
2-RiyazUs-Salihin c.2/H.No. 1348.
3-Fethu'l Kebir c. 3/9.
Download