KİNOLONLAR Bakteriyel DNA girazı inhibe ederek DNA replikasyonunu bozarlar. Geniş spekturumlu bakteriyostatik antibiyotiklerdir. İnsanda kemik gelişimini kullanılmazlar. bozduklarından 18 yaş CİPROFLOKSAZİN-İV+PO OFLOKSAZİN-İV+PO LEVOFLOKSAZİN-İV+PO NORFLOKSAZİN-PO LOMEFLOKSAZİN-PO ENOKSAZİN-PO SPARFLOKSAZİN-PO GREPAFLOKSAZİN-PO TROVAFLOKSAZİN-PO SPEKTRUM: GRAM NEGATİF Enterobakteriaceae Hemofılus, Moraksella Pseudomonas aeruginosa ( yalnız Ciprofloksazin) Neisseria gonorrhea Campylobakter, Salmonella, Shigella, Serratia, Brucella, Legionella, Mycoplasma altında GRAM POZİTİF Stafilococcus aureus (Bazı MRSA lara etkilidir) Bazı Enterokoklar. Bazı Streptokoklar KLAMİDİALAR ( Ofloksazin ) KLİNİK KULLANIM: Üriner enfeksiyonlar. Gonokokal üretritte tek doz. Klamidia için Ofloksazin 7 gün. Şankroid. Salmonella enteriti. Turist ishali. Legionella pnemonisi. Gram negatif pnemoni. Gram pozitif osteomyelit. Yeni jenerasyon kinolonlar ( Levofloksazin, Sparfloksazin, Trovafloksazin ve grepafloksazin ) anaerob enfeksiyonlarda ve pensilin dirençli pnemokok enfeksiyonlarında etkilidir. KİNOLONLARIN YAN ETKİLERİ Diare Başağrısı, başdönmesi Epilepsi eşiğini düşürür Arthropati Döküntü, fotosensitivite. ENFEKSİYON HASTALIKLARI dr aydoğan lermi, Enfeksiyon, enfeksiyon hastalıkları, enfeksiyon uzmanı Enfeksiyon, infectious, enfeksiyon hastalıkları, enfeksiyon uzmanı, Enfeksiyonlu Yara, Nörolojik Hastalıklar, Kemik İltihabı, Kronik Otit, Akciğer Hastalıkları, Orta kulak İltihabı, Hepatit B, Hepatit C, KOAH – Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, İdrar Yolu enfeksiyonu, Grip, Bruselloz, Febril Nötropeni, Enfeksiyon Hastalıkları, Bulaşıcı Hastalıklar, Anaerob Enfeksiyonlar, Aort Kapağı Hastalıkları, Saman Nezlesi (Alerjik Rinit), Mide-Bağırsak enfeksiyonları, HIV, AIDS, Viral Enfeksiyon, Üriner Enfeksiyon, Hepatit A, Boğaz İltihabı, Grip, Halsizlik, İshal, Kalp Ağrısı, Göz Ağrısı, Enterit, Bronşit, Ateş, Bakteriüri, Cilt Hastalıkları, Karın Ağrısı, Kızamık, Tifo, Pnömoni, solunum yolu enfeksiyonları, Beyin enfarktüsü, Sarılık, Menenjit, Kuduz (hidrofobi), Kuduz, Lenfanjit, lenfadenit, sinüzit, Böbrek İltihabı, nefrit, rinit, anjin, akıntı, döküntü, kaşıntı, bulantı, kusma, ishal, kanlı ishal, kist, karaciğerde kist, köpek kisti, kediden bulaşan, köpekten bulaşan, evcil hayvanlardan bulaşan, yemekten bulaşan, sulardan bulaşan, havuzdan bulaşan, cinsel yolla bulaşan, temasla bulaşan, terlikten bulaşan, keneyle bulaşan, kene ile bulaşan, fareyle bulaşan, kanalizasyon, fosseptik, havludan bulaşan, tuvaletten bulaşan, kirli su, kirli sularla bulaşan, baş ağrısı, burun akıntısı, nezle, mayasıl, hemoroit, sifiliz, bel soğukluğu, şankr, şankroid, frengi, konjonktivit, sivilce, apse, kabuk, içi cerahatli, irin, irinli, apse boşaltma, düşük, doğumsal, genetik, idrarda yanma, kokulu akıntı, koyu akıntı, beyaz akıntı, akıntı ve kaşıntı, akıntı ve yanma, akıntı ve kanama, akıntı ve ateş, peniste akıntı, penis ucunda kaşıntı, peniste yanma, peniste yara, vajinada yara, kanlı idrar, kanlı akıntı, cerahatli akıntı, kanlı dışkılama, yeşil dışkılama, sulu dışkılama, makatta yara, anüste akıntı, makatta kanama, tırnak kırılması, tırnaklarda bozulma, mantar, mantar enfeksiyonu, tırnak mantarı, cilt mantarı, mantar tedavisi, akıntı tedavisi, tırnak tedavisi, adet kesilmesi, gebelik enfeksiyonu, bebek enfeksiyonu, çocuk enfeksiyonu, cilt enfeksiyonu, tırnak enfeksiyonu, karaciğer hastalıkları, karaciğer enfeksiyonu, safra kesesi enfeksiyonu, kemik enfeksiyonu, dalak enfeksiyonu, göz enfeksiyonları, göz kapağı enfeksiyonu, cilt enfeksiyonları, döküntülü enfeksiyonlar, tırnak enfeksiyonları, sinüzit, sinüs, göz, konjonktivit, otit, kulak zarı, zatürre, zatürre, pnömoni, pnömoni, akciğer enfeksiyonu, ince hastalık, tüberküloz, toplumdan bulaşan, havadan bulaşan, öksürükle bulaşan, nefesle bulaşan, okuldan bulaşan, parazit, bağırsak paraziti, solucan, solucan tedavisi, parazit tedavisi, kurt tedavisi, dışkıda solucan, dışkıda kurt, dışkıda parazit, kilo kaybı, kilo alamama, Nörit, Nöritis, Nevrit, Nevritis, Nevralji, meningoensefalit, ensefalo myelitler, düşük araştırması, torch, toksoplazma, rubella, rubeola, 5. Hastalık, 6. Hastalık, kızamıkçık, antibiyotikler, anti viraller, virüs, virus, barsak enfeksiyonu, ishal, dizanteri, kolera, amipli dizanteri, basili dizanteri, rota, adeno, rota virüs, adeno virüs, viral enfeksiyonlar, mantar enfeksiyonları, memede apse, vajinada kaşıntı akıntı, vajinada kanlı akıntı, hpv, aids nedir, hepatit nedir, zatüre nedir, menenjit nedir, enfeksiyon nedir, enfeksiyonu ne demek, osteomyelit, osteokondrit, zona, hsv, zona zoster, abdomen, periton, peritonit, apandisit, nefrit, piyelonefrit, sistit, üretrit, üretero vesikal reflu, hepato renal sendrom, salpenjit, salpingo ooforit, pid, pelvik inflamatuar hastalık, pelvis enfeksiyonları, jinjivit, diş apsesi, diş enfeksiyonları, parotit, kaba kulak, rinit, rektal apse, peri anal enfeksiyon, kemik eklem enfeksiyonları, artrit, kemik enfeksiyonu, eklem enfeksiyonu, kronik osteomyelit, perianal apse, ülseratif kolit, crohn, kron, çölyak, divertikül, divertikülit, balık zehirlenmesi, gıda intoks, gıda zehirlenmesi, gıdalar ile bulaşan enfeksiyonlar, sulardan bulaşan enfeksiyonlar, epiglottit, özefajit, gastrit, helikobakter pilori ,hpv aşısı, aşılar, zatüre aşısı, grip aşısı, influenza aşısı, menenjit aşısı, çocukluk aşıları, evlilik testleri, çocukluk çağı hastalıkları, döküntülü enfeksiyonlar, bulaşıcı enfeksiyonlar, tatilde oluşacak enfeksiyonlar, seyahat hastalıkları, sıtma, sivrisinekler ile bulaşan enfeksiyonlar, kenelerden bulaşan enfeksiyonlar, kene, sivrisinek, farelerden bulaşan enfeksiyonlar, kırım Kongo kanamalı ateşi, ebola, ebola enfeksiyonu, ebola nedir, ebola tedavisi, kkka, döküntü, kaşıntı, koma, yoğun bakım, yoğun bakım enfeksiyonları, ventilatör ilişkili pnemoni, hastane enfeksiyonları, vektör, trikomonas vajinalis, gardnerella vajinalis, giyardiya, trişinella, e. Coli, pseudomonas, beta, beta enfeksiyonu, boğaz enfeksiyonu, yüksek ateş boğaz ağrısı, üşüme titreme, titreme terleme, döküntü kaşıntı, idrarda yanma, idrar yolu enfeksiyonu, peniste yanma, idrar yaparken yanma sızlama, idrarda koyulaşma, idrarda koku, dışkıda kötü koku, kötü kokulu akıntı, cerahatli akıntı, şant, şant enfeksiyonu, anal yolla bulaşan, oral yolla bulaşan, sex ile bulaşan, sex, anal sex ile bulaşan, seks, seks ile bulaşan, anal seks ile bulaşan, anal seks, oral seks ile bulaşan enfeksiyon, meni ile bulaşan, vajinal salgılar ile bulaşan, tükürükten bulaşan, kondom, kondom kullanımı, dildo ile bulaşan enfeksiyon, dövme ile bulaşan enfeksiyonlar, vücut deldirme, piercing, steril, steril olmayan, dezenfeksiyon, pansuman, TİFO Tifo; Paratifo; Enterik Ateş; Tifo ve paratifo hastalığı Salmonella bakterisi ile meydana gelen sistemik enfeksiyon hastalıklarıdır. Tifoya Salmonella typhi paratifoya ise Salmonella paratyphi neden olur. Tifo az gelişmiş ülkelerde alt yapı kanalizasyon sistemlerinin, temiz içme sularının olmadığı ülkelerde, sanitasyon temizlik ve hijyen koşullarına uyulmayan yerlerde salgınlar şeklinde görülür. Tifo tedavi edilmez ise ölüme neden olabilir. Hastalık gıdalar ve sular ile ağızdan bulaşır: Kanalizasyon suları ile kirlenmiş içme ve kullanma suları, Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri, Tifo hastası yada tifo taşıyan kişilerin hazırladığı gıda ve içecekler, Uygun şeklide saklanmamış gıdalar, Temizlik, sanitasyon ve hijyen koşullarına uyulmaması tifo bulaşmasına yol açar. Bakteri gıdalar ve sular ile ağızdan girdikten sonra barsaklarda yerleşerek çoğalmaya başlar daha sonra kan yoluyla diğer organlara giderek tüm vücutta sistemik enfeksiyona neden olur. Kirli suları kullanmak, İyi bir kanalizasyon ve içme – kullanma suyu sisteminin olmaması, Çiğ gıda yemek, Kirli sular ile yıkanmış meyve, sebze ve salata yemek, Kirli sulardan yapılmış buzları kullanmak, Sanitasyon şartlarının kötü olduğu yerlerde yaşamak veya buralara seyahate gitmek tifo hastalığı kapma şansını arttırır. Tifo belirtileri nelerdir? Hastalık mikrop vücuda girdikten 6 ila30 gün içinde başlar. En sık görülen şikayetler: Hastalık aşırı yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı ve ateş ile başlar, Ateş ilk 3 -4 gün içinde giderek artar, Ateş, ateş özellikle sabahları normal öğleden sonra yükselmeye başlayan ve akşamları 39 dereceyi bulan ateşler şeklinde görülür, Üşüme, titreme, Şiddetli baş ağrısı, Kabızlık yada ishal, Kramp tarzında karın ağrıları, Halsizlik, bitkinlik hali, İştahsızlık, Vücutta pembe döküntü ( özellikle gövdede ), Baş dönmesi, Kas ağrıları, Ense ve boyunda lenf bezlerinin şişmesi, Karaciğer ve dalağın büyümesi en sık şikayetlerdir. görülen Tifo teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Tifo teşhisi laboratuvar testleri ile konur. Kan sayımı ( Hemogram), CRP, Sedimantasyon, Tam idrar tahlili, Gruber Widal serolojik testi, Kan kültürü, Dışkı kültürü testler ile konur. Tifo tedavisi : Tifo tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Tifo tedavi edilmeden önce oldukça bulaştırıcıdır. Hastaların bir kısmında şikayetler geçse de hasta taşıyıcı olur ve hastalığı bulaştırmaya devam eder. Tifo taşıyıcı hastalar hiçbir şikayetleri olmadan hastalığı dışkı ve idrarları ile yayarlar. Hastalığın tek kaynağı insandır. Tifo doğada başka canlıda bulunmaz. Taşıyıcılar antibiyotik ile tedavi edilmelidirler. Safra kesesinde taş olan taşıyıcılarda ise antibiyotik yetersiz kalır ise ameliyat ile safra kesesinin alınması gerekir. Tedavi edilmeyen hastalarda tifo barsak delinmesi ve ölüme neden olur. Tifo dan korunma: Tifodan korunmanın en önemli yolu iyi bir alt yapı ve kanalizasyon sistemidir. Tifo alt yapısı olmayan kanalizasyon sistemi olmayan veya iyi çalışmayan bölgelerde görülür. İçme ve kullanma suyunun kanalizasyon sitemi ile bulaştığı yerlerde salgınlar yapar. Böyle bölgelerde tifodan korunmanın iki yolu vardır: 1- Aşılanma: tifo aşısı tifonun yoğun olduğu bölgelere seyahat edenler için önerilmektedir. Aşı çok koruyucu değildir ve aşı olmaya rağmen gıdalara dikkat etmek gerekir. 2- Gıdalara karşı dikkatli olmak: tifonun görüldüğü bölgelerde aşağıdaki önlemlere dikkat etmek hastalığın bulaşmasını önleyebilir: Sadece şişe suyu ve şişedeki içecekleri tüketmek, Kaynamamış suları kullanmamak, Buz kullanmamak, Çiğ gıda yememek, Gıdaların iyi piştiğinden emin olmak, Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri kullanmak, Çiğ sebze ve meyve tüketmemek, meyveleri mutlaka soyarak yemek, çiğ debze ve salata yememek, Çiğ deniz ürünleri yememek tifodan korunmayı sağlayabilir. Referanslar: 1- Centers for Disease Control and Prevention (CDC) http://www.cdc.gov/ 2- World Health Organization (WHO) http://www.who.int/ 3- Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca/ 4- Bhan MK, Bahl R, Bhatnagar S. Typhoid and paratyphoid fever. Lancet . 2005 Aug 27-Sep 2;366(9487):749-62. 5- Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/ncidod/dbmd/diseaseinfo/typhoidfever_g.htm# Getting%20vaccinated . Accessed November 18, 2009 ŞİGELLA Basilli Dizanteri;Shigella; Şigelloz; Gastroenteriti; Şigella Enteriti: Şigella Bağırsakların akut iltihabi hastalığıdır. Şigella bakterileri ile meydana gelir, bu bakteriler nedeniyle ortaya çıkan barsak enfeksiyonuna şigelloz denir. Şigella bakterileri birkaç çeşittir: Shigella sonnei, “Grup D” şigella, birçok şigelloz vakasından sorumludur. Shigella flexneri, yada “grup B” şigella, Shigella dysenteriae tip 1 dizanteri salgınlarına neden olan türdür. Hastalık gıdalar ve sular ile bulaşır. Hasta insanın dışkısı ile etrafa yayılan bakteriler sanitasyon ve hijyen koşullarının iyi olmadığı ortamlarda sulara ve gıdalara bulaşarak salgınlara neden olur. Bakterinin birkaç tanesi bile hastalık yapmaya yeterlidir. Kalabalık ortamlarda, kamplarda, bakım ve huzur evlerinde salgınlara neden olur. Hastalığın neden olduğu dizanteri ve şiddetli barsak enfeksiyonu yaşlılar, bebekler, çocuklar ve immün sistemi zayıf hastalar için ölümcül olabilir. Şigella belirtileri nelerdir? Bakteri vücuda girdikten 1 ila 7 gün sonra şikayetler başlar. en sık görülen şikayetler: Ani başlayan karın ağrısı Ani başlayan yüksek ateş, Bol sulu, Kanlı, sümüklü ishal, ( ishal başlangıçta suludur daha sonra kanlı – sümüklü hale gelir), Dışkıdan sonra rahatlayamama, Bulantı, Kusma görülür. Hastada ishal ve su kaybına bağlı olarak tansiyon düşer, nabzı artar, karın muayenesinde hassasiyet vardır, kan sayımında iltihap hücreleri artar. Şigella teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Kesin teşhis laboratuar incelemeleri ile konur. Yukarıdaki şikayetlerin varlığında aşağıdaki testler istenir. Hemogram ( tam kan sayımı), CRP, Sedimantasyon, Dışkı incelemesi, Dışkı kültürü ile teşhis konur. Şigella tedavisi : Dışkıda kan görülmesi her zaman doktor muayenesi gerektiren önemli bir işarettir. Hastalık genellikle ağır seyretmez şikayetler 2 – 7 günde kendi kendine düzelir. Tedavide amaç hastanın kaybettiği suyu ve tuzu yerine koymaktır. İshal kesici ilaçlar şikayetlerin uzamasına neden olduğundan kullanılmaz. Antibiyotik normalde verilmez ancak İmmün sistemi zayıf olan hastalara, yaşlı ve çocuklara antibiyotik tedavisi başlanır. Aşağıdaki durumlarda hastanın hastaneye yatırılması gerekir: İmmün sistemi bozuk hastalar, Şuuru bulanan hastalar, Ateşi sürekli yüksek olan hastalar, İdrar söktürücü tansiyon ilacı kullanan hastalar, Ağızdan yeterli sıvı alamayan hastalar ın hastaneye yatırılması gerekir. Şigella tehlikeli bir hastalık mıdır? Şigelloz nadiren komplikasyonlara neden olur. En sık ve en tehlikeli komplikasyon dehidratasyon yani aşırı su kaybına bağlı hipotansiyon ve komadır. Dehidratasyon en sık bebek ve çocuklarda, ağızdan sıvı alamayan kişilerde, aşırı kusması olan hastalarda ve idrar söktürücü diüretik kullanan hipertansiyon hastalarında görülür. Bu hastaların mutlaka hastaneye yatırılması ve kaybettikleri suyun damardan verilmesi gerekir. Çocuk ve bebeklerde dil kuruluğu, büyüklerde ise ayağa kalkınca baş dönmesi ve göz kararması aşırı su kaybının işaretidir ve bu hastalar hastaneye götürülmelidir. Şigelloza bağlı diğer bir komplikasyon ise Hemolitik Üremik Sendromdur. Şigella enfeksiyonunu takiben böbrek yetmezliği, kansızlık ve pıhtılaşma bozuklukları ortaya çıkar, ağır bir tablodur. Şigelloz a bağlı nadir görülen bir komplikasyon ise reaktif artrittir. Hastalık sırasında eklemlerde şişme, ağrı ve kızarıklık olur. Şigelloz çocuklarda ağır seyreder. Neredeyse şigelloz geçiren çocukların % 40 ında nörolojik şikayetler ortaya çıkar. En sık görülen nörolojik şikayetler Havale: küçük çocuklarda ateşe bağlı epilepsi atağıdır. Ensefalopati: beyin fonksiyonlarının bozulmasıdır. Ateş, şuur bulanıklığı, baş ağrısı, uykuya meyil ve ense sertliği olur. Menenjitle karışır. Şigella enfeksiyonu sırasında acil durum belirtileri: Şuur bulanıklığı, Havale, Epilepsi benzeri kasılmalar, Baş ağrısı ve ense sertliği olması acil durum işaretidir ve derhal en yakın acil servise başvurmak gerekir. Şigelladan Korunma: Şigella sık görülen, gıdalar ve sular ile bulaşan dizanteridir. Hastalık salgınlara neden olabilir. El yıkama alışkanlığı hastalıktan korunmanın ilk ve en önemli adımıdır. Sanitasyon kuralları ve hijyen kurallarına dikkat etmek, açıkta satılan gıdalardan yememek, buz kullanmamak korunmak için gerekli adımlardır. Referanslar: 1.DuPont HL. Shigella species (bacillary dysentery). In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier Churchill Livingstone; 2009:chap 224. 2.Ochoa TJ, Cleary TG. Shigella. In: Kliegman RM, Behrman RE, Jenson HB, Stanton BF, eds. Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 196. AMİPLİ DİZANTERİ Amebiyazis ve Amipli Dizanteri; Amebiyazis kalın bağırsağın paraziter bir hastalığıdır, amipler temiz olmayan gıdalar ve sular ile ağızdan bulaşır. Hastalık kirli gıda ve sular ile bulaşır. Amebiyazis çocuklar ve yaşlılar için tehlikeli olabilir. El yıkama alışkanlığı amebiyazis in önlenmesinde en önemli adımdır. Hastalık antibiyotikler ile tedavi edilebilen bir hastalıktır. Amebiyazisin etkeni nedir ? Entamoeba histolytica adındaki tek hücreli amipdir. Bu parazit bağırsakta kistler oluşturarak dışkı ile etrafa yayılır ve diğer insanlara bulaşarak hastalık yapar. Amip kistleri dış oramda sular, gıdalar ve eşyaların üzerinde uzun süre canlı kalabilir ve insanlara bulaşır. Amip nerelerde bulunur ? Amip tüm dünyada bulunabilir. Özellikle temizlik koşullarının kötü olduğu, sanitasyon ve gıda hijyenine uyulmayan, el yıkama alışkanlığının yada imkanının düşük olduğu bölgelerde amebiyazis salgınları sık görülür. Su ve kanalizasyon altyapılarının yetersiz olması, Yağmur suyu giderlerinin yetersiz olması, İçme suyu havzalarına yerleşim olması amip salgınlarına neden olur. Amebiyaizis kimlerde görülür ? Amebiyazis amip kistlerini yutan herkes de ortaya çıkar. Özellikle Hasta kişilerin çıkartıları ile kontamine olmuş su ve gıdalar, Atık suların içme ve kullanma suları ile karışması, Sanitasyon koşullarına ve gıda hijyenine dikkat edilmemesi, Kötü hijyen koşulları, El yıkama alışkanlığının olmaması, Amebiyazis hastalığının salgınlar halinde görülmesine yol açar. Bu gibi durumlarda özellikle yurtlar, huzur evleri, kreşler gibi ortamlarda amebiyazis salgınları sık görülür. Amebiyazis hastalığının nasıl seyreder : Ağız yoluyla bulaşan amip kistleri bağırsakta açılarak bağırsak duvarına yerleşmeye başlar. Hastalığın kuluçka süresi 1 ila 4 hafta arasında değişir. Amipler bağırsak duvarında ülserler şeklinde delikler ve lezyonlar yapmaya başlarlar. Bağırsak içindeki iltihabi reaksiyon sonucu bol sulu, sümüklü dışkılama, kanlı dışkılama, karın ağrısı, bulantı, ateş, halsizlik şikayetleri başlar. Kramp tarzında karın ağrıları olur. Karın ağrısı, kanlı ishal ve yüksek ateş ile seyreden bu tabloya amipli dizanteri denir. Bazen amipler bağırsak duvarını delerek kana karışır ve akciğer, beyin ve karaciğer gibi organlarda apseler yaparlar. Amipli dizanteri ve Amip apseleri ölümcül olabilir. Nezaman amipten şüphelenelim? Hastada ateş ile birlikte ishal, kanlı ishal, karın ağrısı var ise amip den şüphelenmek gerekir. Amebiyazis teşhisi nasıl konur ? Hastalık dışkı tahlili yada kan testi ile teşhis edilir. Dışkıda amip görmek kolay değildir. Tek bir dışkı örneği teşhis için yeterli olmayabilir, birkaç gün arayla alınan 2 – 4 dışkı örneğini incelemek daha doğru sonuç verir. Amip kan testi amipli dizanteri de ve diğer organlara sıçraması durumunda pozitif olur. Ayrıca geçmişte amebiyazis geçiren kişilerde de kan testi pozitif bulunur. Amebiyazis tedavisi : Amebiyazis tedavisinde antibiyotik kullanılır. Bu amaçla kullanılacak birkaç çeşit antibiyotik mevcuttur ancak antibiyotikler dışında destek tedavisi, sıvı takviyesi ve gerekirse hastaneye yatırarak tedavi edilmelidir. Amebiyazis nekadar yaygın bir hastalıktır? Amebiyazis özellikle kanalizasyon sistemlerinin iyi olmadığı ülkelerde sık görülen bir barsak parazitidir. Amebiyazis 3. Dünya ülkelerinde oldukça yaygın görülür ve ölümcül salgınlara neden olur. Sular ile yayılır ve salgınlar yapar. Sanitasyon ve altyapı problemi olan şehirlerde sık görülür. Amip kistlerinin dış ortama dayanıklı olması sularda ve dış ortamda uzun süre canlı kalması sebebiyle kalabalık yerlerde kolayca salgın yapar. Amebiyazisten nelerdir ? korunmak için kişisel önlemler El yıkama alışkanlığı edinmek özellikle tuvaletten önce ve tuvaletten sonra elleri yıkamak, gıdalara dokunmadan önce, sofraya oturmadan önce, mutfağa girmeden önce ellerin uygun şekilde yıkanması en önemli önlemdir. Ellerin yıkanamadığı durumlarda el dezenfektanları kullanılabilir. Sanitasyon imkanlarının az ve yetersiz olduğu durumlarda aşağıdaki uyarılara dikkat ediniz. Kapalı içecekler kullanın, Buz kullanmayın, Kaynamış soğumuş su kullanın, Entamoeba histolytica amip kistleri düşük doz iyoda ve klora dayanıklıdır, kimyasal su tabletlerine çok güvenmeyin, suyunuzu kaynatın. Pişmemiş gıda yemeyin, temiz, taze ve iyi pişirilmiş gıdalar tüketin. Sebzeleri sirkeli suda 10 – 15 dakika bekletin. Meyveleri soymadan yemeyin. Pastörize süt için. Referanslar 1- Amebiasis. Centers for Disease Control and Prevention web sitesi: http://www.cdc.gov/ncidod/dpd/parasites/amebiasis/factsht_ameb iasis.htm 2- Amebiasis (amipli dizanteri). New York State Department of Health web sitesi: http://www.health.state.ny.us/diseases/communicable/amebiasis/ fact_sheet.htm 3Amipli dizanteri : http://dynamed102.epnet.com/Detail.aspx?id=116378