hipertansiyon,difteri,botulizm,ldl-kolesterol,kolesterol ve trigliserid

advertisement
HİPERTANSİYON
Yüksek Tansiyon; HT; HBP;
Hipertansiyonun neden olduğu kalp damar hastalıkları dünyadaki
en büyük ölüm sebebidir. Kan kalp tarafından damarlara
pompalanır. Damar içindeki basıncın yüksek olmasına
hipertansiyon denir. Arter içindeki kan basıncı normalde 120
ila 70 mm cıva basıncıdır ( 120- 70 mmHg). İlk rakam ( 120
mmHg ) sistolik basınç yani kalbin kasılması sırasında olan
basınçtır. İkinci rakam ( 70 mm Hg) ise diyastolik yani kalbin
gevşemesi sırasında oluşan basınçtır. Bu değerlerden birinin
yükselmesine hipertansiyon denir.
Normal tansiyon 120 – 70 mm Hg olmalıdır,
Yüksek tansiyon 140 – 90 mm Hg ve üstüdür,
Tansiyon 120 – 70 ila 140 – 90 arasında ise buna sınır
hipertansiyon denir.
Sınır hipertansiyon hastalar ileride hipertansiyon
hastası olurlar.
Böbrek, kalp hastaları ve inme geçirmiş hastalarda
tansiyonun normale getirilmesi hayati önem taşır.
Hipertansiyon neden olur?
Birçok faktör kan basıncını etkiler.
Vücuttaki tuz ve su miktarı,
Böbreklerin iyi çalışması,
Sinir sistemi,
Damarların iyi çalışması,
Hormonlar tansiyonu belirleyen en önemli faktörlerdir.
Yaş ilerledikçe tansiyon yükselir, bunun nedeni yaşla birlikte
damarların sertleşmesi ve elastikliğini kaybetmesidir.
Günümüzde yüksek tansiyonun ana sebebi damar sertleşmesidir.
Yüksek kolesterol damar duvarında birikerek damarın
elastikliğini bozar ve kalp den gelen basınç ile genişleyemez,
tansiyon yükselir.
Tansiyonu yükselten sebepler:
Obezite,
Stres, anksiyete,
Aşırı alkol tüketimi ( erkekler için günde 2, kadınlar
için günde 1 bardaktan fazla içki),
Tuzlu yemek,
Ailede hipertansiyon öyküsü olması,
Diyabet,
Sigara içmek tansiyonu yükseltir.
Ancak genellikle hastaların çoğunda tansiyonu yükseltecek bir
sebep bulunamaz, buna esansiyel hipertansiyon denir. Yüksek
tansiyon kalp damar hastalıkları, böbrek hastalıkları, kalp
yetmezliği, kalp krizi, inme, felç ve erken ölüm riskini çok
arttırır.
Hipertansiyonun belirtileri nelerdir?
Hipertansiyon genellikle hiçbir şikayete sebep olmaz. Hastalar
genellikle sağlık kontrolleri sırasında yakalanır. Kalp,
böbrek hastalıkları ortaya çıkınca hipertansiyon hastası
olduklarını öğrenen birçok hasta vardır.
Ani tansiyon yükselmeleri ve malin hipertansiyon denilen
tehlikeli ve aşırı yükselmelerde baş ağrısı, bulantı, kusma,
şuur bulanıklıkları olabilir.
Hipertansiyon nasıl teşhis edilir?
Tansiyon ölçümü temel sağlık kontrollerinden birisidir ve
çocuk yaştan itibaren düzenli kontrol edilmesi gerekir. Gün
içinde tansiyonda iniş çıkışlar olması normaldir. Evde
istirahatte tansiyon ölçümü daha sağlıklı sonuçlar verir. Gün
içinde koşuşturmalar arasında tansiyon doğal olarak üst
sınırları aşabilir bu hipertansiyon değildir. Önemli olan
istirahat sırasında tansiyonun yüksek olmasıdır.
Hipertansiyonu olan hastalarda aşağıdaki testler yapılmalıdır:
Holter tansiyon takibi,
EKO kardiyografi,
EKG,
Böbrek fonksiyon testleri,
Metabolik tarama,
Böbrek ultrasonu.
Hipertansiyon tedavisi
Tedavide amaç tansiyonu düşürmek ve komplikasyonları
önlemektir. Hipertansiyon tedavisinde ilaç ile birlikte hayat
tarzı değişiklikleri de gereklidir. Sınır hipertansiyonlu
hastalarda hayat tarzı değişiklikleri ilaçsız tansiyon
kontrolü sağlayabilir. Özellikle aşağıdaki önerilere dikkat
etmek gerekir:
Kilo vermek,
Dengeli ve sağlıklı beslenme,
Potasyumdan zengin diyet,
Bol su içmek,
Düzenli egzersiz,
Sigarayı bırakmak,
Alkolü azaltmak,
Tuzsuz beslenmek,
Stresi azaltmak, hipertansiyonu düzeltmek amacıyla
yapılması gerekenlerdir.
Hipertansiyonu kontrol etmek amacıyla verilen ilaçlar bu
önlemler olmadan pek işe yaramamaktadır.
Kontrol edilmeyen hipertansiyon birçok probleme (
komplikasyona ) yol açar: hipertansiyon komplikasyonları
genellikle ölümle sonuçlanır.
Hipertansif kriz ( çok tehlikeli
yükselmeleridir, ölümle sonuçlanabilir),
İnme ve felçler,
Kronik böbrek hastalıkları,
Kalp krizi, kalp yetmezliği,
ani
tansiyon
Aorta anevrizması ve rüptürü,
Göz dibi kanamaları,
Hipertansiyon hastası iseniz tansiyon ilaçlarınız ile
oynamayın. Hayat tarzı değişikliklerine uymuyor iseniz
ilaçlarınız fayda etmeyecektir. Düzenli doktor kontrolünüze
gidin.
Hipertansiyondan korunma:
Çocuk
yaştan
itibaren
düzenli
tansiyon
kontrolleri
ve
özellikle ailede hipertansiyon var ise 18 yaşından itibaren
düzenli check-up kontrolleri yapılmalıdır. Hayat tarzı
değiştirilmeli ve bu kurallara uyulmalıdır.
Referanslar:
1.Goldstein LB, Bushnell CD, Adams RJ, Appel LJ, Braun LT,
Chaturvedi S, et al. Guidelines for the primary prevention of
stroke: a guideline for healthcare professionals from the
American Heart Association/American Stroke Association.
Stroke. 2011 Feb;42:517-84.
2.Kaplan NM. Systemic hypertension: Treatment. In: Bonow RO,
Mann DL, Zipes DP, Libby P, eds. Braunwald’s Heart Disease: A
Textbook of Cardiovascular Medicine. 9th ed. Philadelphia, Pa:
Saunders Elsevier; 2011:chap 46.
3.Victor, RG. Systemic hypertension: Mechanisms and diagnosis.
In: Bonow RO, Mann DL, Zipes DP, Libby P, eds. Braunwald’s
Heart Disease: A Textbook of Cardiovascular Medicine. 9th ed.
Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2011:chap 45
DİFTERİ
Difteri; Diphteria; Kuşpalazı;
Difteri solunum yolu ile bulaşan çok bulaşıcı bakteriyel bir
enfeksiyon hastalığıdır.
Hastalık solunum yolu ile
bulaşır,hapşırık, öksürük ile havaya karışan mikroplar diğer
insanlara bulaşarak hastalık yapar. Hastalığa corynebacterium
diphteriae adında bir bakteri sebep olur. Solunum yoluyla
bulaşan difteri mikropları en çok boğaz ve burunda yerleşerek
difteri yaparlar.
Boğazda solunum yollarını kaplayan sarı gri bir zar görülür.
Bu zar solunum yollarını daraltıp tıkayabilir. Burunda da
burun içini kaplayan sarı gri zarlar görülür ve solunum
yollarını tıkar. Difteri sadece burun ve boğazda
olmaz. Mikroplar deriye bulaşırsa ciltte iltihabi yaralara
neden olabilirler.
Aşılama ile difteri çok azalmıştır. Ülkemizde 2004 yılından
buyana görülmemektedir ancak 2011 yılında yeni hastalar tespit
edilmiştir. Aşılamanın kötü olduğu ülkelere seyahat, kalabalık
ortamlar, kötü temizlik şartları, aşılanmamış olmak difteri
için risk teşkil eder.
Difteri belirtileri nelerdir?
Difteri hastalığının kuluçka süresi 2-5 gündür. Hastalık
Deride maviye çalan renk değişimi
Burunda kanlı akıntı
Nefes almakta sıkıntı, hırıltılı soluma,
Seste kabalaşma, boğukluk,
Hızlı soluma
Titreme, üşüme,
Havlar tarzda öksürük,
Boğaz ağrısı,
Tükürüğünü yutamama, ağızdan salya akması,
Ateş,
Yutkunurken ağrı,
Nadiren cilt lezyonları ile seyreder. Hastanın boyun
lenf bezleri şişer ve boyun kabalaşır.
Difteri teşhisi nasıl konur:
Difteri teşhisi hastanın şikayetleri, klinik görünüm ve
muayene bulgularına ilaveten
Boğaz kültürü ile konur.
Difteri tehlikeli bir hastalık mıdır?
Difteri çok tehlikeli ve ölümcül sonuçları olabilen bir
hastalıktır. Hastalık çocuk erişkin tüm yaştaki insanları
tutabilir. Hastalık hafif boğaz ağrısı ile seyredebileceği
gibi çok ağır tablolar ile de seyredebilir bu vakaların % 10 u
ölümle sonuçlanır.
Difteri
mikrobu
iltihaplanmasına
bozabilir.
yaptığı
yol
açar
toksin
ve
nedeniyle
çalışmasını
ciddi
kalbin
şekilde
Difteri nin en önemli ve tehlikeli komplikasyonu kalp
kasının iltihaplanmasıdır ( miyokardit ).
Nadiren sinir sisteminin de iltihaplanması ve buna
bağlı felç ( paralizi ) görülür.
Nadiren difteriye bağlı böbrek tutulumu ( nefrit )
olur.
Difteri nasıl tedavi edilir?
Difteri şüphesi başladığı anda test sonuçları beklenmeden
tedaviye başlanmalıdır. Difteri tedavisinde hem antibiyotik
hem de difteri anti serumu verilmelidir. Tedavide antibiyotik
olarak Penisilin yada Eritromisin kullanılır. Hastalar düzelme
görülene dek hastanede yatırılarak tedavi edilmelidir. Difteri
ile teması olan herkese aşı yapılarak koruma altına
alınmalıdır. Difteri aşısı 10 yıl boyunca koruma sağlar.
Erişkinlerin her 10 yılda bir difteri aşısı yaptırması
önerilir.
Nezaman difteriden şüphelenelim :
Yakın zamanda difteri geçirmiş biri ile temasınız oldu
ise,
Bölgenizde difteri var ve hastanızda
Boğaz ağrısı,
Ateş,
Boğuk ses,
Havlar tarzda öksürük,
Kanlı burun akıntısı,
Yutma güçlüğü,
Üşüme titreme,
Nefes alma zorluğu veya hırıltılı solunum
Boğaz ağrısı şikayetleri var ise mutlaka doktorunuza
danışınız.
Difteri aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Difteri aşısı
ancak 10 yıl korur. Aşının 10 yılda bir tekrarlanması gerekir.
Referanslar:
1Common
Misconceptions
about
Vaccination
http://www.cdc.gov/vaccines/vac-gen/6mishome.htm
2- Beers MH, Fletcher AJ, Jones TV, et al. The Merck Manual of
Medical Information: Second Home Edition . Whitehouse Station,
NJ: Merck Research Laboratories; 2003.
3- Epidemiology and Prevention of Vaccine-Preventable Diseases
. 8th ed (2005). Published by the National Immunization
Program, Centers for Disease Control and Prevention, US
Department of Health and Human Services. Available at:
http://www.cdc.gov/nip/publications/pink/dip.pdf.
4- Recommended adult immunization schedule—United States,
2010. Centers for Disease Control and Prevention, MMWR
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/mmwr/PDF/wk/mm5901-Immunization.pdf
.
Published January 15, 2010. Accessed January 24, 2011.
5- Recommended immunization schedule for persons aged 0
through 6 years—United States 2010. Centers for Disease
Control
and
Prevention
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201
0/10_0-6yrs-schedule-pr.pdf . Accessed January 24, 2011.
6- Recommended immunization schedule for persons aged 7
through 18 years—United States 2010. Centers for Disease
Control
and
Prevention
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201
0/10_7-18yrs-schedule-pr.pdf . Accessed January 24, 2011.
7- Tetanus, diphtheria (Td) or tetanus, diphtheria, pertussis
(Tdap) vaccine: what you need to know. Centers for Disease
Control
and
Prevention
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201
0/10_0-6yrs-schedule-pr.pdf . Published November 18, 2008.
Accessed January 24, 2011.
8- 1/24/2011 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Centers for
Disease Control and Prevention (CDC). Updated recommendations
for use of tetanus toxoid, reduced diphtheria toxoid and
acellular pertussis (tdap) vaccine from the advisory committee
on immunization practices, 2010. MMWR Morb Mortal Wkly Rep.
2011;60(1):13-15.
BOTULİZM
Botulizm son derece tehlikeli hatta ölümcül bir gıda
zehirlenmesidir. Hastalık Clostridium botulinum adı verilen
bakterinin ürettiği zehir ile ortaya çıkar. Bu bakteri doğada
bol miktarda bulunur ve bazen gıdalara karışarak botulizm e
yol açar. Bakteri spor denilen ve dış ortama yıllarca dayanan
yavrular üretir. Bu sporlar kaynatmayla ölmez. Oksijensiz
ortamda çoğalır. Konserve bal gibi gıdalarda kolayca çoğalarak
zehir üretir ve hastalık yapar. Botulizm zehiri felç yapar,
çok güçlü bir zehirdir. Bu zehirin çok küçük bir kısmı tedavi
amacıyla da kullanılır ( botoks ).
Bakteri doğada bol miktarda bulunur özellikle toprakta, göl,
deniz diplerinde, nehir diplerinde bolca bulunur. Clostridium
botulinum dış ortama çok dayanıklıdır ve kolayca ölmez. Hayvan
dışkısında, balık dışkısında, yengeç ve kabuklu deniz
hayvanlarının vücudunda bulunabilir.
Botulizm neden olur?
Hastalık Clostridium botulinum bakterisinin ürettiği toksin
adı verilen zehirin yenmesi ile ortaya çıkar. Bu zehrin çok az
bir miktarı bile insanı öldürmek için yeterlidir.
Botulizm şu şekilde ortaya çıkar:
Gıdalar: bakterinin kendisi yada bakterinin ürettiği toksin
gıdalara bulaşır ise bu gıdaları yiyenlerde hastalık ortaya
çıkar. Gıda yoluyla ortaya çıkan botulizmin en sık sebebi:
Ev yapımı konserveler,
Sosis, salam, sucuk ve et ürünleri,
Deniz ürünleri,
Sebze konserveleri, ( özellikle bezelye, fasulye gibi
alkali sebze konserveleri),
Bal dır.
Eğer bebekler Clostridium botulinum bakterisinin sporlarını
yutarlar ise bebek bağırsağında bakteri üreyerek botulizm e
yol açabilir. Çocuk ve erişkinlerde görülmeyen bu tür
botulizmin en sık kaynağı toprak yemek ve bal yemektir.
Yaradan kaynaklanan botulizm:
Nadir görülür ancak yaraya bulaşan bakterilerin toksin
üretmesi sonucu ortaya çıkar.
Bu üç botulizm çeşidinden en sık görüleni gıda kaynaklı
botulizmdir. Nadiren kaynak tespit edilemez.
Kimler botulizm tehlikesi altındadır?
Ev yapımı yada uygun olmayan ortamlarda hazırlanmış konserve
tüketmek, bebeklerin bal yemesi, toprak yeme alışkanlığı olan
bebekler botulizm tehlikesi altındadır.
Botulizm belirtileri nelerdir?
Hastalık zehrin alınmasından sonra başlar şikayetler
genellikle saatler içinde, en geç 36 saat sonra ortaya çıkar.
İlk şikayet göz ve göz kapaklarında ortaya çıkar. Göz
kapaklarında düşme ve çift görme ilk şikayetlerdir. Hastalık
daha sonra aşağı doğru yayılarak tüm vücudu felç eder ve
solunum kaslarını da felç ederek ölüme yol açar.
Göz kapaklarında düşme,
Çift görme, bulanık görme,
Baş dönmesi, halsizlik,
Yutma güçlüğü,
Ağızda kuruma,
Boğaz ağrısı,
Konuşma güçlüğü, sarhoş gibi konuşma,
Başı ve boynu tutamama,
Nefes alma zorluğu,
Bebeklerde görülen belirtiler:
Göz kapaklarında düşme,
Başını tutamama,
Halsizlik uykuya meyil,
Beslenme zorluğu,
Kas gevşekliği,
Kabızlık karında şişlik,
Zayıf ağlama şeklinde ortaya çıkar.
Nadiren bazı hastalarda bulantı, kusma ishal görülür. yaradan
kaynaklı botulizm ise 4-14 gün içinde ortaya çıkar.
Botulizm teşhisi nasıl konur?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcıdır.
Hastalığın nasıl geliştiği doktora ayrıntılı olarak
anlatılmalıdır. Kan, dışkı ve mide içeriği toksin açısından
değerlendirilebilir. Eğer şüpheli gıda varsa analiz
edilebilir. Yara kaynaklı botulizmde yara kültürü yapılabilir.
Botulizm şüphesinde:
Kan testleri, MR incelemesi, ( bu duruma neden olabilecek
beyin içi oluşum olup olmadığı), Beyin Omurilik sıvısı
incelemesi, yapılabilir.
Botulizm tedavisi:
Botulizm in ölümcül etkisi solunum kasları felci ve solunum
durmasıdır. Botulizm son derece tehlikeli ve ölümcül gıda
zehirlenmesidir. En ufak bir şüphede bile doktora başvurmak
gerekir. Botulizm tedavisinde hastaya solunum desteği yapılır
oksijen verilir ve yoğun bakıma alınır. Gerekirse yardımcı
solunum cihazlarına bağlanır. Yutma zorluğu olduğundan tüp ile
beslenir.
Botulizm antitoksini: Tedavinin ana noktasıdır. Erken dönemde
yakalanmış vakalarda antitoksin felçlerin ilerlemesini
durdurur. Tedavinin başarılı olmasını ve şikayetlerin daha
kısa sürmesini sağlar. Felç olmuş kısımları geri döndürmez.
Toksinin atılması: vücuda
toksinin atılması için:
girmiş
fakat
henüz
emilmemiş
İshal yapıcı ilaçlar,
Mide içeriğinin hortumla çekilmesi,
Kusturucu ilaçlar,
Yaradan kaynaklanıyor ise yaranın geniş bir şekilde
temizlenmesi ve antibiyotik verilmesi hastalığın daha da
ilerlemesini durdurur.
Botulizm den korunma:
Botulizm toksini yüksek ısıda pişirme ile etkisini kaybeder.
Şüpheli gıdaların yenmemesi ve imha edilmesi önemlidir.
Botulizm den korunmak için:
2 yaş altındaki bebeklere bal verilmemelidir,
İçerisine sarımsak, baharat, biber vb. konulmuş olan
yağlar mutlaka buzdolabında saklanmalıdır.
Bozuk görülen yemeklerin tadına bakmayın,
Kapağı şişmiş konserveleri almayın, kullanmayın,
Patatesleri folyo ile sarmadan fırınlayın, folyoya
sarmış iseniz sıcakken tüketin, dolaba koymayın,
Ev konservelerini tüketmeden önce 10 – 20 dakika kaynar
suda bekletin,
Konserve yaparken hijyene dikkat edin,
Yara pansumanınızı kendiniz yapmayın, en küçük
yaralanmada bile sağlık ocağına, doktora görünün,
Çift görme ve göz kapağı düşüklüğü botulizm in en
önemli ilk bulgusudur. Botulizmden şüphelenirseniz hemen
doktora başvurun.
Referanslar:
1- Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov/
2- Center for Food Safety and Applied Nutrition
http://www.cfsan.fda.gov/
3- Canadian Partnership for Consumer Food Safety Education
http://www.canfightbac.org/en/
4- Health Canada
http://www.hc-sc.gc.ca/index-eng.php/
5- AAP 2000 Red Book: Report of the Committee on Infectious
Diseases . 25th ed. American Academy of Pediatrics; 2000.
6- Cecil Textbook of Medicine . 21st ed. WB Saunders Company;
2000.
7- Centers for Disease Control and Prevention website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/nczved/dfbmd/disease_listing/botulism_gi.ht
ml .
8- Nelson Textbook of Pediatrics . 16th ed. WB Saunders
Company; 2000.
9- Principles and Practice of Infectious Diseases . 5th ed.
Churchill Livingstone, Inc; 2000
LDL-KOLESTEROL
Low Density Lipoprotein;
Düşük dansiteli lipoproteindir ve karaciğerden kolesterolü
alarak damar ve organ duvarlarına yapıştırıp damar sertliğine,
hipertansiyona ve buna bağlı hastalıkların oluşumuna neden
olur. Kötü kolesterol olarak bilinir. Kalp krizi geçirmiş
hipertansiyonu olan riskli kişilerde 135 mg dan az olması
istenir. Bazı hastalarda ilaçla düşürmek gerekebilir. Kalp
krizi riski taşıyan ve hipertansif kişilerde LDL kolesterolün
yakından izlenmesi gereklidir
LDL kolesterol için normal Değerler:
İdeal bir yetişkinde: < 155 mg/dl
Risk faktörü bulunan yetişkinde: < 135 mg/dl
KOLESTEROL VE TRİGLİSERİD
Cholesterol
and
triglyceride
test;
Lipoprotein/cholesterol analysis; Lipid profile;
Lipid panel; Hyperlipidemia – testing; Coronary
risk profile;
Kolesterol mum benzeri katı bir yağdır. Hem gıdalar ile alınır
hem de vücutta yapılır. Kanda kolesterol ve trigliserid
miktarı kardiyo vasküler hastalık riskinin değerlendirilmesi
için çok önemli testlerdir. Vücudun düzgün çalışabilmesi için
bir miktar kolesterol gereklidir. Fazla kolesterol damarlarda
birikerek esnekliğin bozulmasına ( damar sertliği ) ve
tıkanmalara yol açarak hipertansiyon, kalp ve damar
hastalıklarına, enfarktüs, inme ve felçlere yol açmaktadır.
LDL kolesterol nedir?
Kolesterolün bir kısmı kötü kolesterol denen ve karaciğerden
kolesterolü damara taşıyan kısımdır, buna Low Density
Lipoproteinler denir (LDL Kolesterol), damar sertleşmesi ve
tıkanmasından sorumludur.
HDL Kolesterol nedir?
Kolesterolün bir kısmı damarlardaki kolesterolü karaciğere
taşır. High Density Lipoproteinler yada iyi kolesterol de
denir. Yüksek olması kalp damar hastalıklarından korur.
Lipit profili testleri nelerdir?
Lipit profili yada koroner risk profili testleri şunlardır:
Total kolesterol,
LDL kolesterol ( kötü kolesterol),
HDL kolesterol ( iyi kolesterol),
VLDL ( Very Low Density Lipoproteinler) bakılmalıdır.
LDL miktarı trigliserid ve total kolesterolden hesaplanır,
eğer trigliserid miktarı çok yüksek ise direk LDL ölçümü
yapılır.
Kolesterol ve trigliserid laboratuar testleri ne
için bakılır?
Kolesterol ler ve trigliserid koroner risk hesaplaması,
hipertansiyon, kardiyo vasküler hastalıklar ve inme
risklerinin değerlendirilmesi için yapılır. Kolesterol ve
kardiyo vasküler hastalıklar riski çocuk yaşta başlar bu
nedenle ailede kardiyo vasküler hastalık olan ( hipertansiyon,
enfarktüs, felç vb. ) herkesin çocuk yaştan itibaren
kolesterol ve trigliserid profiline baktırmaları gereklidir.
Lipit profili laboratuar testleri:
• Tüm çocuklara bir kez,
• Ailede diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, inme ve
felç var ise düzenli aralıklar ile,
• Yüksek kolesterol problemi var ise tedaviye ilave olarak
düzenli aralıklar ile bakılmalıdır.
Erişkinler için:
• 20 yaşından önce herkesin lipit profil laboratuar testleri
yaptırması tavsiye edilmektedir. Eğer yapılmadı ise erkeklerin
35 yaş öncesi bayanların ise 45 yaş öncesi lipit profillerine
baktırmaları önerilmektedir. Bu değerlerin saklanması gerekir.
• Eğer diyabet, hipertansiyon kalp hastalığı, koroner kalp
hastalığı, inme geçirmiş ise yaşa bakılmadan tedavi ile
birlikte düzenli aralıklar ile (en az yılda bir) kolesterol
trigliserid testleri bakılmalıdır.
• Erişkin hastalar lipit profili laboratuar testleri normal
ise 5 yılda bir lipid profili bakılmalıdır.
Çocuklarda lipit profili laboratuar testleri:
Çocuklarda ilk kolesterol değerlerini ne zaman bakılması
gerektiği konusunda uzmanlar arasında tam bir konsensüs olmasa
da çocukluk çağı kolesterol değerleri çok bilgi vermektedir.
Bazı otoriteler ailede kardiyo vasküler hastalık,
hipertansiyon, diyabet olanların diğer otoriteler ise bütün
çocukların kolesterol profillerinin bakılmasını önermektedir.
Kolseterol ve triglserid için normal değerler:
LDL kolesterol: <130 mg/dL,
HDL kolesterol:>40 – 60 mg/dL,
Total kolesterol: < 200 mg/dL,
Trigliserid:10 – 150,
VLDL: 2 – 38
Anormal değerler ne anlama gelir?
Kolesterol ve trigliserid değerlerinde anormal değerler
kardiyo vasküler hastalıklar, hipertansiyon, inme, enfarktüs
ve felç riski demektir.
Herhangi bir akut, aktif enfeksiyon (örneğin romatoid artrit
alevlenmesi vb.) total kolesterol miktarını değiştirir. Bu
dönemde yapılan testler 2-3 ay sonra tekrarlanmalıdır.
Referanslar:
1. Expert Panel on Detection, Evaluation, and Treatment of
High Blood Cholesterol in Adults. Executive summary of the
third report of the National Cholesterol Education Program
(NCEP) expert panel on detection, evaluation, and treatment of
high blood cholesterol in adults (Adult Treatment Panel III).
JAMA. 2001;285:2486-2497. Updated 2004.
2. Libby P. Lipoprotein disorders and cardiovascular disease.
In: Bonow RO, Mann DL, Zipes DP, Libby P, eds. Braunwald’s
Heart Disease: A Textbook of Cardiovascular Medicine. 9th ed.
Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2011:chap 49.
3. Gennest J, Libby P. Lipoprotein disorders
and
cardiovascular disease. In: Bonow RO, Mann DL, Zipes DP, Libby
P, eds. Braunwald’s Heart Disease: A Textbook of
Cardiovascular Medicine. 9th ed. Philadelphia, Pa: Saunders
Elsevier; 2011:chap 47.
4. U.S. Preventive Services Task Force. Screening for lipid
disorders in adults: U.S. Preventive Services Task Force
recommendation statement. Rockville (MD): Agency for
Healthcare Research and Quality (AHRQ); 2008 Jun. Accessed May
20, 2011.
5. U.S. Preventive Services Task Force. Screening for lipid
disorders in children. U.S. Preventive Services Task Force
recommendation statement. Rockville (MD): Agency for
Healthcare Research and Quality (AHRQ); 2007 Jul. Accessed May
20, 2011
ANTİTROMBİN III
AT III;
Antitrombin III pıhtılaşma mekanizmasını kontrol eden bir
proteindir. Kandaki değerine bakılır. Heparin gibi kan
sulandırıcı ilaçlara rağmen tekrarlayan emboliler olursa
Antitrombin III bakılır. Kan sulandırıcıların işe yaramadığı,
sık emboli, trombüs gibi durumlarda bakılan testtir.
Antitrombin III testi ne için yapılır?
Antitrombin III miktarının düşük olması pıhtılaşmaya eğilim
oluğunu, emboli ve trombüs riskinin artığını gösteren
laboratuar testidir. Antitrombin III miktarını düşüren
sebepler:
•
•
•
•
•
•
Kemik iliği transplantasyonu,
DİC ( dissemine intravasküler koagülasyon),
Antitrombin III eksikliği ( genetik tir),
Karaciğer yetmezliği ve siroz,
Nefrotik sendrom,
Doğum kontrol ilaçları.
Pıhtılaşmaya eğilim aşağıdaki hastalıklara yol
açar:
•
Derin ven trombozu,
•
Flebit ( venöz iltihap),
•
Pulmoner emboli ( akciğer damarlarının pıhtı ile
tıkanması),
•
Tromboflebit.
Anabolik steroid kullanımı Antitrombin III miktarının
yükselmesine, doğum kontrol ilaçları düşmesine ve embolilere
yol açar.
Referanslar:
Schafer AI. Thrombotic disorders: hypercoagulable states. In:
Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 23rd ed.
Philadelphia, PA: Saunders Elsevier; 2007:chap 182 B
Download