alzheimer hastalığı

advertisement
analiz
ALZHEİMER HASTALIĞI
Prof. Dr. M. Zülküf ÖNAL
Yaşlı nüfus giderek artmaktadır. Dünya nüfusunun % 5’i, 2050 yılında, 85
yaş üzerinde olacaktır. ABD’de 65
yaş üstü nüfus 2010’da %10, 2050’de
%25 olacaktır. Sağlık giderlerinin
%50 si 2050’den sonra 65 yaş üstü insanlara harcanacaktır. 65 yaş üstünde
10 kişiden 1 kişide 85 yaş üstünde ise
2 kişiden 1 kişide Alzheimer Hastalığı
görülecektir. Tanı konduktan beklenen yaşam süresi bu hasta grubunda 8-10 yıl civarındadır. Ekonomik
yükün yanı sıra hasta yakınlarının
36
SAĞLIK ve İNSAN / EKİM 2016
büyük kısmında depresyona neden
olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde sakatlığa neden olan hastalıklardan
dördüncü sıklıkta görülen en önemli
nedenlerden biri de Demans’tır (Unipolar major depresyon, alkolizm, osteoartirit den sonra).
Bunama yaşlılığın doğal bir sonucu
değildir. Yaşla gelen unutkanlık, Alzheimer hastalığının habercisi olabilir.
Demans, birden çok kognitif alanda
fonksiyonel bozukluğa yol açacak
düzeyde bozulmanın ortaya çıktığı
bir durumdur. Bellek kaybı ve aşağıdakilerden en az birini içerecek şekilde, gerçekleşen bilişsel bozukluk
sürecidir: Dile ilişkin sorunlar (afazi),
Amaçlı etkinliklerin gerçekleştirilememesi (apraksi), Tanıma yetisinin
kötüleşmesi (agnozi), Yürütücü iş-
Prof. Dr. M. Zülküf ÖNAL
levlerde yetersizlik sayılabilir. Bilişsel
bozukluklar, mesleki ve/veya sosyal
fonksiyonların yerine getirilmesini
engellemektedir, önceki düzeye göre
giderek kötüleşmenin olduğu bir seyir izlemektedir. Bellek kaybıyla başvuran hastanın ayırıcı tanısında “4d”
nin değerlendirilmesi gerekir; Deliryum, Depresyon, Demans ve Drogların (ilaçların) yan etkileri.
Demansa neden olan hastalıklar;
Psödodemans-depresif;
psikotik,
Nütrisyonel, alkolizm- Wernicke-Korsakoff, İlaç toksisitesi, Metabolik (Tiroid, Vit B12, hepatik, hiperkalsemi,
kalıtsal metabolik hastalıklar), Enfeksiyöz (Creutzfeldt-Jakob Hastalığı, AIDS, Norosifiliz, MS, ensefalitler),
Vaskülit, Hidrosefali, İntrakraniyel
tümörler, Posttravmatik; subdural
hematom gibi sayılabilir. Demansa
neden olandejeneratif hastalıklar ise;
Alzheimer Hastalığı, Vasküler / Multiinfarkt demans, “Mixed” (AD + vasküler/multienfarkt), Huntington Hastalığı, Parkinson Hastalığı, Progresif
Supranükleer Palsi, Pick Hastalığı, Olivopontoserebellar Atrofi, Epilepsi sayılabilir. Dejeneratif demansda tipik
olarak; Sinsi başlangıç vardır, belirgin
başlangıç tarihi verilemez. Yavaş aşamalı, ilerleyici bir kötüleşme ile birlikte oryantasyon bozukluğu hastalığın ileri dönemlerinde belirginleşir,
günden güne değişimler hafif olarak
izlenir. Bu tip demanslarda Fizyolojik
değişimler belli belirsizdir. Bilinç bulanıklığı ancak geç dönemde ortaya
çıkar, dikkat süreci normaldir, uykuuyanıklık ve gündüz gece ritmi bozulmuştur, psikomotor değişiklikler
hastalığın geç dönemlerinde ortaya
çıkar.
Alzheimer hastalığı yaşlılıkla beraber
ortaya çıkan ve başa unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan ilerleyici bir
beyin hastalığıdır. Alzheimer hastalığı, klinik olarak sinsi başlayan bellek
kaybı, fonksiyonlarda eşlik eden kötüleşme ve davranış bozuklukları ile
karakterize progresif nörodejeneratif
bir hastalıktır. Alzheimer hastalığı bunamanın en sık nedenidir, ancak benzer belirtiler veren başka hastalıklar
da vardır. Bu nedenle, Alzheimer
hastalığının diğer bunama nedenlerinden tam olarak ayırt edilmesi ge-
rekir. Sinir hastalıkları uzmanları yani
nörologlar ve ruh hastalıkları uzmanları, yani psikiyatrisitler, çeşitli testler,
beyin filmleri ve laboratuar tetkikleri
sayesinde bugün büyük oranda kesin teşhis koyabilmektedir.
Alzheimer hastalığı adını 51 yaşındaki Auguste D’de tanımladığı presenil demans vakasını sunan Alois
Alzheimer’den almıştır. Alzheimer
hastalığı diğer demanslar içinde %57
ile en sık görülen tiptir. Alzheimer
hastalığının görülme sıklığı yaşla
birlikte artar; 65-74 yaş arasında %3,
75-84 yaş arasında %19 ve 85 yaş ve
üzerinde %47 sıklıkta görülür. Aslında 65 yaş üstünde her 10 kişiden birinde, 85 yaş üstünde ise iki kişiden
birinde görülmektedir. Kadınlarda ve
erkelerde hemen hemen aynı oranda
görülmektedir. Alzheimer hastalığı
bulaşıcı ve kalıtsal bir hastalık değildir. Ancak düşük oranda ailesel bir
yatkınlık olabileceği düşünülmektedir.
Alzheimer hastalığında risk faktörlerini özetleyecek olursak; İleri yaş, ailede benzer öykünün varlığı, birinci
derece akrabada Down Sendromu,
doğumda babanın ileri yaşı, sigara
ve alkol, yüksek LDL koleterol ve homosistein, diabetes mellitus, , damar
sertliği, kafa travması, kişilik bozukluğu, depresyon, düşük sosyoekonomik düzey ve eğitim düzeyi sayılabilir. Alzheimer hastalığının ilk belirtisi
genellikle unutkanlıktır. Ancak buna
başka sorunlar da eşlik eder. Hastalığı belirtileri genel olarak iki gruba
ayrılır; zihinsl ve ruhsal bozukluklar.
Zihinsel bozukluklar; unutkanlık,
öğrenme güçlüğü, konuşma bozukluğu, yolunu kaybetme, kişileri tanıyamama, karar verme güçlüğü gibiyken, ruhsal bozukluklar; huzursuzluk,
,ilgisizlik, saldırganlık, uyku bozukluğu, amaçsız dolaşma, hayaller görme
ve depresyondur. Alzhiemer hastalığı
yavaş ilerleyen, ancak zaman içinde
günlük yaşamı etkileyerek hastayı
geri dönüşümsüz bir şekilde bakıma
muhtaç bırakan bir hastalıktır. Hastalığın üç evresi vardır; başlangıç, orta
ve ileri evre. Alzheimer hastalığı herhangi tıbbi müdahale yapılmadığı
takdirde ortalama 9 yıl içinde ölümle
sonuçlanır.
• Alzheimer hastalığının erken ev-
relerinde; bellek kaybı (Genellikle
yakın bellekle ilgili), günün tarihini hatırlamada güçlük, daha
önce bildiği mekanları tanıma da
güçlük (Örnek: Hasta kendi evinde
olmasına rağmen nerede bulunduğunu karıştırabilir), karar vermede güçlük, kelimeleri bulmada
güçlük sayılabilir.
• Alzheimer hastalığının orta evre-
sinde; belirgin unutkanlık, kişileri
tanıyamama, yıkanma, giyinme
gibi gündelik işlerde yardım ihtiyacı, çevrede kaybolma, konuşmada bozulma, hayaller görme,
depresyon gibi ruhsal bozukluklar
görülür.
• Alzheimer hastalığının ileri evre-
sinde; aile üyelerini tanıyamama,
yemek yeme ve yürümede güçlük,
zaman içinde yatağa bağımlı hale
gelme, idrar ve gayta kaçırma ve
ciddi davranış bozuklukları görülür.
Alzheimer hastalığı beynin bazı bölgelerinde toksik proteinlerin birikmesi ile ortaya çıkar. Maalesef halen
kesin tedavisi olmayan bir hastalıktır.
Ancak hastalığın günümüzde belirli
bir sure ilerlemesinin durdurulması
ya da yavaşlatılması mümkündür.
Hastalığın seyrini değiştirmeye ve
hastanın kendisine ve çevresine zarar
vermesini önlemek amacı ile kullanılan ilaçlar hastanın yaşam kalitesini korur ve kendine daha uzun süre
bakabilmesini sağlar. Depresyon,
huzursuzluk, uykusuzluk gibi ruhsal
bozuklukların tedavisi içinde uzun
zamandır kullanılan çok sayıda etkili
ve güvenilir ilaç bulunmaktadır. Alzheimer hastaları için ilaç tedavisinin
yanı sıra, özenli bir bakımın da önemi
büyüktür. Hastalık ilerledikçe, günlük
yaşamda daha fazla yardım ve güvenlik ihtiyacı doğar.
Alzheimer hastalığında erken tanı
çok önemlidir. Alzheimer hastalığının erken dönemde depresyon ile
karıştırılmaktadır. Depresyon daha
hızlı başlangıçlıdır ve hastaların geçmişlerinde benzer depresyon öyküsü
bulunabilir. Alzheimer hastalığında
ise hastalar bilmediklerini göstermemek için çaba sarf ederler, inkar süreci yaşarlar. Birden çok bilişsel alanda
SAĞLIK ve İNSAN / EKİM 2016
37
fonksiyonel bozukluğa yol açacak
düzeyde bozulmanın ortaya çıktığı
demans durumunda, bellek kaybı
ile beraber dile ilişkin konuşma bozukluğu, amaçlı etkinliklerin gerçekleştirilememesi veya beceriksizlik,
tanıma yeteneğinde kötüleşme, yürütücü işlevlerde yetersizlik gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Alzheimer
tip demans hastalarında ise, hafıza ve
konuşma bozukluğu, kelime bulmada zorlanma, önceden yapabildiklerini yapamama, cisimleri ve kişileri
tanımakta zorlanma, kendiliğinden
bir şey planlayıp üretememe, sosyal
ve uğraşı fonksiyonlarında bozulma,
kişilik ve davranış değişiklikleri gibi
belirtiler ortaya çıkmaktadır, bu hastalıkta sürekli olan bilişsel yıkımın dereceli olarak artış göstermektedir.
Alzheimer hastalığının erken dönemlerinde hatırlama, sözcük bulma, problem çözme, yargılama, hesaplamada bozukluk gibi belirtiler ile
birlikte, bu dönemde hastaların konuşulanların ayrıntılarını ve ilaçlarını
unutmaya başladıklarını, karmaşık
hobilerini, araba kullanmayı, parasal
işleri ve mesleklerini yerine getirmekte zorlandıklarını gözlemleriz.
Bu dönemdeki hastaların ayrıca ha-
38
SAĞLIK ve İNSAN / EKİM 2016
tırlatıcı notlara ihtiyaç duyduklarını,
bunun farkına varanlarda ise ilgisizlik, duyarsızlık, içine kapanıklık, kaygı
bozukluğu ve huzursuzluk gösterirler. Depresyon hastaları, sorunlarını
vurgularlar, sorulanlara ‘bilmiyorum’
cevabı verirler. Alzheimer hastalarında ise hastalar bilmediklerini göstermemek için çaba sarf ederler, inkar
süreci yaşarlar. Gün içinde duygusal
durumları değişkenlik gösterir. Depresyon hastalarında ise bilişsel kayıp değişken düzeydedir. Depresif
hastalar bir şeyler yapabilmek için
az çaba gösterirler, bununla beraber
yapmamaktan da sıkıntı duyarlar. Yakın ve uzak bellek kaybı bir aradadır.
Alzheimer da ise uzak bellek daha
geç etkilenirken, yakın bellek kaybı
ön plandadır. Depresif hastalarda
depresif ruh hali ile belek kaybı bir
arada görülür. Kaygı bozukluğunun
yanı sıra uyku ve iştah bozuklukları
ortaya çıkar. Alzheimer hastalığında
ise, erken tanı ve tedavi hastalığın
seyri için çok önemlidir. Bu nedenle belirtilerin iyi değerlendirilip bir
nöroloji uzmanına başvurulmasında
büyük yarar vardır.
Alzheimer hastalarının yakınlarının
da önemli sosyal sorunlar yaşarlar.
Hasta yakınların da fiziksel ve psikolojik sorunlara, stres ve gerilime açık
olabileceklerini, bu kişilerin hemen
hemen yarısının işlerine ara vermek
zorunda kalabileceklerini, çalışma
saatlerini azaltabileceklerini, hatta işlerinden dahi, ayrılmak zorunda kalabileceklerini göz ardı etmemek gerekir. Tanı ve tedavi konusunda nöroloji
uzmanının takibinde olmakta yarar
vardır. Birçok seçenek bulunmakla
birlikte hastalığın kesin tedavisi henüz yoktur. Alzheimer hastalığının
tedavisi için, Aşı çalışmaları sürdürülmektedir. Elimizde olan tedavi seçenekleri, şimdilik hastalığın seyrini
yavaşlatmaktadır. Ancak yine de hastalıktan korunmada zihinsel canlılığı
sağlayan egzersizler önerilebilir. Bu
konuda sık sık okuma, kişinin okuduğunu, öğrendiğini, gün içinde yaşadıklarını anlatması, yakınlarındakileri
ile paylaşması oldukça önemlidir. Kabaca dedikodu yapması önerilebilir,
bulmaca çözmenin sanıldığı gibi
faydası yoktur. Daha belirtmiş olduğum risk faktörlerinin değiştirilebilir
olanları Alzheimer hastalığı riskini
azaltabilir, sigar ve alkol kullanımının
bırakılması gibi.
Download