B : 104 8.6 .1040 Ö : â — 574

advertisement
B : 104
8 . 6 .1040
Dr. KÂMÎE ÎDÎL (Maraş) — Biz de Devlet
para veriyor da ondan.
OSMAN NURt KONİ (Devamla) — Ne ise.
A r/edeyim de siz sonra söylersiniz.
Yani bunlar aykırı yollardır, aykırı gidişler­
dir.
Sonra ibadetin şekli üzerinde müdahale ya­
pıyoruz, karışıyoruz. Buna da müdahele ediyo­
ruz. Buna da hakkımız yoktur. Nitekim Atatürk
zamanında, inkılâp zamanında müdahele edilme­
miştir. Ancak 1941 senesinde şöyle kamet getiri­
lecek, şöyle ezan okunacak denmiştir. Böyle bir teyidi hükme, mahal yoktur. Buna sebep ve icap
yoktur. Buna karışmak olmaz. Hangi dille okur­
sa okusun, karışmamalıyız. Nitekim ötekiler, öte­
ki cemaatlar hangi dille ibadet ederlerse karışı­
yor muyuz?. Karışıyor musunuz?. Hayır. Binaen­
aleyh burayada karışmamak lâzımdır. Evet Ceza
Kanununa girmiştir. Anayasaya muhaliftir, de­
mokrasiye muhaliftir. Anayasaya büsbütün mu­
haliftir. (Soldan muhalif değil sesleri) Sonra siz
aksini isbat edersiniz.. Vicdan meselesidir. Vic­
dan meselesi serbesttir. Arkadaşlar, vicdan tak­
yitten, emirden ve saireden azadedir. Evet ne za­
man karışabiliriz biz?. Asayişi ihlâl ettiği zaman
Hükümet karışır. Takip eder, tedib eder. Ceza
verir. El birliğiyle mâni oluruz. Bukadardır bu.
Fakat bir emri vicdaninin ne zıddı ile ne muakisi
ile istismar edemeyiz, karışanlayız, temel yapa­
mayız. Ne dini ve ne de dinsizliği tahakküme te­
mel yapamayız. Arzetmek istediğim nokta bu­
dur tahakküme. Din temel olamaz; dinsizlikte
olamaz. Çünkü batıldır. Kötü imiş, iyi imiş, bunu
muhakeme edemeyiz. Buna karışmak demek alela­
de ahvalde buna karışmak demek, hürriyeti, vic­
danı ayaklar altına almak demektir, Anayasayı
ayaklar altına almak demektir.
Hükümet progrmmı okuduğu zaman birşey
söylemiştim de, Başvekil müteessir olmuştu. Ne
demiştim?. Tekrar ediyorum: Samimî olup olma­
dıkları kestirilemez, demişim. Haksız mı idim?.
Başbakan o zaman, teessürlerini beyan etmişlerdi,
Nuri böyle söylüyor demişlerdi. Ben de efal ve
harekâta intizar etmekteyiz, demiştim. Tşte seri
İmlinde çıkan kanunlar, ne hürriyet bırakıyor,
ne vicdan. Baskı kanunları. Arkasından Anaya­
salını tâdili de gelecek. Bunun bir maskesi Seçim
Kanunu, bunu kendileri de pek âlâ bilirler. O
zaman ise kendileri bana müteessir olmuşlardı.
Halbuki buna hakları yoktu. Fakat ben şimdi o
Ö :â
zaman Başbakanın gösterdiği teessüre, hayrette
kalıyorum. Hattâ ben o teessürlerinin samimî
olmadığını ilân ediyorum, arkadaşlar. Hükümet
bir tasarı getiriyor, bu tasarı ile hürriyeti vic­
dan, lâyiklik ve din hürriyeti ayaklar altında.
Adetâ Anayasayı idam ediyor. Başka birşey değidir. Siz de aksini iddia edin.
Bir arada ikisi içtima edemez. Hem Anaya
sa hem de Anayasaya muhalif kanunlar bir
araya geldi mi zıt olur, zıddaıı olur, birbirini
nakzeder. Anayasayı bir tarafa bırakıyoruz,
ayaklar altına alıyoruz. Bu nanun Anayasaya
aykırıdır. Onun için ilk söze başladığım za­
man rica etmiştim; tekrar tekrar okuyunuz.
Güzel sözler altında bir takım fıkralar vaıdır,
tecavüz mahiyetinde olduğu aşikârdır. Be-ide­
niz ne dedim? Bir muvazenei adalettir. Ne din
ne de dinsizlik istismar edilemez. Başbakan
bilir ki, dinsizlik de bâtıl, bâtıl bir dindir, bir
akidei vicdaniyedir ne o, ne diğeri istismar edi­
lemez. Binaenaleyh bu kanun tasarısı ta ma­
rn iyi e Anayasaya mugayirdir. Tekrar ediyorum
kusura bakmayınız ve diyebilirim ki, açık söyliyeceğim, bu tasarı dinsizlik hakkında lı'çbir
fıkrayı ihtiva etmiyor, dinsizliğe revaç veriyor,
dinsizliği terviç ediyor. Bu, inkılâbımıza, Ana­
yasamıza mugayirdir. Hani ya inkılâp yapmış­
tık bu tamamiyle onu yıkmak, maske yapmak,
fena yola gitmek demektir. Dini islâma teca­
vüz vardır bu fıkralarda. Bu ne dereceye ka­
dar doğrudur takdirinize ve vicdanınıza bnakı­
yorum arkadaşlar.
Meselâ; din propagandası yapılmıyacak. de
niliyor. Fakat dinsizlik hakkında sükût... Yani
yapılacak demek istiyorlar. Bu böyledir, bunun
mânası budur. Bundan maksat nedir? Lâyiklik
maskesi altında bir tahakküm vücuda getirmek­
tir. Eğer Başbakan demokrasiden bahsetti ise
bu, hürriyetsiz demokrasidir. Hürriyetsiz hür­
riyet olmaz, bunu bilmelidir, başka birşey de­
ğil...
Bu uydurma lâyiklikten maksat nedir? Bu­
nun hedefi tahakkümü yaşatmaktır, halkı esir
olarak, halkı köle olarak yaşatmaktır. Burada­
ki lâyikliğiıı mânası tahakkümü yaşatmak de
mektir. Ben böyle anlıyorum, dinsizlik hedef
olarak almıyor, açık söylüyorum, beni ikna
etsinler.
Evet, görünüşte demokrasi müessesatımız
var, hem demokrasiye sığmıyorlar, hem de onu
— 574 —
Download