Untitled

advertisement
Kan Yağları ve Kalbimiz
Prof. Dr. İnan Soydan
Doç. Dr. Latife Meral Kayıkçıoğlu
Bornova - İZMİR /2011
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi
Kan Yağları ve Kalbimiz
Prof. Dr. İnan SOYDAN
Doç. Dr. Latife Meral KAYIKÇIOĞLU
Temmuz 2011, Birinci baskı
ISBN: 978-975-483-906-7
© Bu kitabın tüm yayın hakları Ege Üniversitesi’ne aittir.
Kitabın tamamı ya da hiçbir bölümü yazarının önceden
yazılı izni olmadan elektronik, optik, mekanik ya da
diğer yollarla kaydedilemez, basılamaz, çoğaltılamaz.
Ancak kaynak olarak gösterilebilir.
Ege Üniversitesi: Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Rektör
EÜ Tıp Fakültesi: Prof. Dr. Serhat Bor, Dekan
Yayın Yönetmenleri: Prof. Dr. Ayşenur Oktay, Prof. Dr. Selda Erensoy
Yayın Alt Kurulu Başkanı: Prof. Dr. Hasan Tekgül
Sağlık Kitapları Serisi Çalışma Grubu:
Prof. Dr. Elvan Erhan, Prof. Dr. Mehtap Çınar, Doç. Dr. Alpaslan Çakan
Dil Editörü: Prof. Dr. Metin Ekici
Koordinasyon: EÜ Tıp Fakültesi Yayın Bürosu
Kapak İllüstrasyonu: Merve Evren
Sayfa Tasarım: Dilek Demiroğlu
Fotoğraf: BİTAM
Basım Yeri: Ege Üniversitesi Basımevi Bornova, İZMİR
Tel
: 0 232 388 10 22
e-posta: [email protected]
Değerli Okuyucumuz;
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi; 434 öğretim üyesi, 506
araştırma görevlisi, 1900 tıp öğrencisi ile 2000 yataklı
bir hastanede eğitim, öğretim ve araştırma yapmakta ve
de sağlık hizmeti vermektedir. Yılda 830.000 ayaktan,
60.000 yatan hasta, 2800 doğum ve 70.000 acil servis
hizmeti vermesi Ege Üniveritesi Tıp Fakültesi’ni ülkemizin en büyük sağlık kurumlarından biri yapmaktadır.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin en önemli vizyon ve
misyonunu toplumsal sorumluluk bilinci oluşturmaktadır. Bu bilinçle çalışan Ege Tıp topluma nitelikli ve kaliteli sağlık hizmeti vermekte; “Toplum Sağlığı Hizmeti”ni
diğer tüm görevlerinin üzerinde tutmaktadır. Ege Tıp
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı,
Türkiye’de bir ilk olarak ve 9 yıldır “Sağlık Halk Kongresi” düzenleyerek toplum sağlığı için hizmet anlayışını
gerçek bir bilgilendirme, uygulama ve deneyim paylaşımı
şeklinde sürdürmektedir.
Bilimsel araştırmalarla elde edilen bilgilerin kalıcılığı ve
yaşama geçirilmesi; bunların başvuru kaynağı belgelere dönüştürülmesi ile sağlanır. “Ege Tıp Sağlık Halk
Kitapları Serisi” bu anlayışımızın bir ürünüdür. Bu seride yayınlanan kitaplarımızın önemi ve farkındalık yaratacak temel özelliği; ülkemizin önceliğinde olan güncel
sağlık konuları yanında; güncelliğini yitirmiş olsalar bile,
ciddi bir sağlık sorunu olduğunu düşündüğümüz konuları da ele almış olmalarındadır.
“Ege Tıp Sağlık Halk Kitapları Serisi” yazarlarının
tümü Ege Tıp Fakültesi’nde görev yapan ve konusunda
V
uzman öğretim üyeleridir. Serideki kitapların konu seçimleri ve içeriklerinin hazırlanmasında birden çok bilim
insanının görüşlerinin yansıtılması sağlanmıştır. Seride
yayınlanan kitaplardaki grafik ve fotoğraflar çoğunlukla
kurumumuzun ürünüdür. Serimizin dil editörü her kitabı sadelik ve anlaşılabilirlik yönünden incelemektedir.
Neden böyle bir seriye gereksinim duyulmuştur? Sağlık
konularında dolaşımda olan, kolay ulaşılan ve günlük
yaşamda kullanılan bilgilerin çoğunun gerçek bilimsel
bilgi olup olmadığı kaygısı, bilim insanları olarak bizleri daha da sorumlu davranmaya ve güven sarsılmasına
neden olan özensizliklerden uzak durmaya sevk etmektedir. Birçok konuda doğru ve güvenilir bilginin üretimi ve
yayılması üniversitelerin öncelikli görevleri arasındadır.
Bu anlayıştan hareketle, “Ege Tıp Sağlık Halk Kitapları
Serisi” yazarı olan her öğretim üyemiz, sadece uzmanı olduğu konuda kitap yazmıştır. Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi bu kitaplara adını, deneyimini ve saygınlığını
koymuştur. Her bir yayın özenle gözden geçirilmiştir. Ülkemiz için özgün sayılabilecek böylesine kapsamlı bir seride, yine de gözden kaçırdığımız hata ve eksiklikler olabilir. Bunlar için, her zaman olduğu gibi, okuyucumuzun
engin hoşgörüsüne sığınıyoruz.
Katkıda bulunanlara minnet duygularımızı sunuyoruz.
Saygılarımızla...
Prof. Dr. Serhat BOR
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Dekanı VI
Prof. Dr. Candeğer YILMAZ
Ege Üniversitesi
Rektörü
Prof. Dr. İnan SOYDAN
Tıp eğitimini, 1962-1968 yıllarında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görmüş, 1977 yılında doçent,
1988 yılında ise profesör olmuştur. Kliniksel Vektörkardiyografi, Klinikte Aritmiler ve Tedavileri, Klinikte Elektrokardiyografi gibi kitapları, birçok bilimsel
kitapta yazdığı bölümler ve 150’nin üzerinde bilimsel makalesi vardır. Özellikle Hipertansiyon ve Kan
Yağları alanında çalışan Prof. Dr. İnan Soydan; Türk
Kardiyoloji Derneği’nin Lipid Çalışma Grubu 1990’lı
yıllarda ilk kurulduğunda, önce başkan yardımcısı
daha sonra başkan olarak görev yapmıştır. 2000 ile
2008 yılları arasında Dahili Bilimler Bölüm Başkanı
olarak çalışan Prof. Dr. Soydan, halen EÜ Kardiyoloji
Anabilim Dalı Başkanı olup, aynı zamanda, Tıp Fakültemizi Ege Üniversitesi senatosunda, dekanımızla birlikte, temsil etmektedir.
Doç. Dr. Latife Meral KAYIKÇIOĞLU
1999 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Kardiyoloji uzmanı olmuştur. 2004 yılında doçent unvanını almıştır. Erken miyokard enfarktüsü, herediter
trombofililer, hiperlipidemi, kardiyak sendrom-x, hemodiyaliz hastalarında ekokardiyografi ve pulmoner
hipertansiyon araştırma alanları olup, 2004 yılında
ABD (San Diego’da) Pulmoner hipertansiyon merkezinde bulunmuş, 15 senedir Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi Lipid polikliniği ve 2004 yılından beri de
pulmoner hipertansiyon polikliniği görevlerini yürütmektedir. Halen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’nda genel kardialog olarak çalışmaktadır. Evli ve bir çocuk annesidir.
VII
İÇİNDEKİLER
Giriş
1
1. KOLESTEROLÜ TANIYALIM........................................5
a. Kolesterol ve Atardamarlarımız............................................6
b. Kötü Adam: LDL-Kolesterol...................................................7
c. İyi Adam: HDL-Kolesterol......................................................8
d. Trigliseridlerin Damar Sertliği ile İlişkisi...............................9
2. KOLESTEROLÜN DÜŞÜRÜLMESİYLE
KALP KRİZİ RİSKİ AZALIR MI?..........................
9
Kalp Krizi Riskini Arttıran Başlıca Risk Faktörleri..................10
3. KOLESTEROL DÜZEYİMİZİ YANSITAN
SAYILAR NE ANLAM TAŞIR?.....................................14
a. Kandaki Kolesterol Düzeyiniz.............................................15
b. Kandaki LDL-Kolesterol Düzeyiniz.....................................16
c. Kandaki HDL-Kolesterol Düzeyiniz.....................................17
d. Kandaki Trigliserid Düzeyiniz............................................18
4. BESİNLERİMİZDEKİ YAĞLARA İLİŞKİN BİLGİLER....22
a. Kandaki Kolesterol Düzeyimizi Yükselten Yağlar..............22
b. Kandaki Kolesterol Düzeyimizi Düşüren Yağlar.................25
5. KOLESTEROLÜ DÜŞÜRECEK BİÇİMDE
NASIL BESLENİLİR?.................................................29
a. Doymuş Yağ, Trans Yağ ve Kolesterolden Zengin Besinler
Yerine Neler Yiyebiliriz?..........................................................33
b. Yararlı Besinler...................................................................43
6. SAĞLIKLI BİR BESLENMENİN TEK BAŞINA
YETERLİ OLMADIĞI DURUMLAR..............................49
7. KALP KRİZİ İLE SAVAŞMANIN “BİR”DEN
ÇOK YOLU VARDIR..................................................52
Sağlıklı Diyet Önerileri............................................................57
8. İLAÇ TEDAVİSİ.........................................................58
Aynı klinikte birlikte çalıştığımız, değerli meslektaşımız
Sayın Prof. Dr. Serdar Payzın’a 7’inci ve 23’üncü sayfalarda
yer alan ve artistik yetenek gerektiren çizimleri gerçekleştirdiği
için teşekkür ederiz.
Prof. Dr. İ. Soydan, Doç. Dr. L. M. Kayıkçıoğlu
Kan Yağları ve Kalbimiz
GİRİŞ
Kanınızdaki kolesterol düzeyiniz ister normal, ister yüksek olsun, kolesterolün “ne” olduğunu ve onu kontrol
altına almak ya da kontrol altında tutmak için neler
yapabileceğinizi bilmeniz gerekir. Çünkü kan kolesterol
düzeyinizin yükselmesi koroner kalphastalığı ve inme
(felç) riskinizi arttırır.
Kan yağlarımız ve bu kapsamda özellikle kolesterole ilişkin olarak, toplumumuzda birçok yanlış bilgi ve
anlayış dikkati çekmektedir. İşin kötüsü, yazılı ve görsel
iletişim araçları (yani gazete, dergi ve televizyon kanalları)
insanlarımızın kafasını daha da karıştırmaktadır.
Örneğin; “total (toplam) kolesterol”, “iyi kolesterol (HDLkolesterol)”, “kötü kolesterol (LDL-kolesterol)”, “trigliseritler” ve bunların kalp hastalığı riskiyle ilişkisi konusunda verilen bilgilerin bazen yanlış, çoğu kez de kafa
karıştırıcı ve yetersiz nitelikte olduğu dikkatimizi çekmektedir.
Bu karışıklığın temel nedeni, iletişim araçlarının
aktaracağı
haberleri
seçerken
haberin
bilimsel
niteliğinden çok, ilgi çekiciliğine değer vermesi; eğer
toplumda ilgi uyandırabilecekse, küçük ve bilimsel
açıdan pek de değeri olmayan bir araştırma sonucunu
çok abartılı bir biçimde halka yansıtabilmesi; öte yandan çok daha değerli bir bilimsel çalışmanın sonuçlarını
haber yapmaya değer bulmayabilmesidir. Küçük çaptaki ve bilimselliği tartışma kaldırır bir çalışmadan elde
edilen sonuçlar da, “yalancının mumu yatsıya kadar
yanar” misali, çok daha büyük ve bilimsel nitelikteki
çalışmalarla çürütüldüğünde, toplumun bilime karşı
1
EÜ Tıp Fakültesi Sağlık Halk Kitapları Serisi ~ 6
güveni sarsılmaktadır. Oysa, sorunlu olan bilim değil,
bilimsel gerçeklerin topluma yansıtılmasında medyanın
benimsediği yöntemdir.
Tıp alanında çalışan ‘‘doktorlar ve bilim adamları’’ gibi tıp
otoriteleri, araştırma sonuçlarını gerek bilimsel dergilerde
meslektaşlarıyla, gerekse medyada halkla paylaşırken,
genellikle çok dikkatlidirler. (Genellikle diyoruz, çünkü
her meslekte olduğu gibi, seyrek de olsa, bu mesleğin de
“showman”leri vardır ve çeşitli fırsatları kişisel reklamları
için kullanırlar). Mesleğine ve bilime saygılı bir doktor
ya da bilim adamı yeni bir bulguyu meslektaşlarına ve/
veya halka sunarken, sıklıkla, ikinci veya daha büyük
bir çalışma ile elindeki verilerin doğrulanmasını beklemelidir. Ancak böyle bir sonuca ulaştıktan sonra, tüm
topluma yönelik, yeni önerilerde bulunulabilir.
Örneğin; bilimsel nitelikte çalışan meslek kuruluşları
[Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde “Amerikan Kalp
Derneği”, Avrupa’da “Avrupa Kardiyoloji Derneği” ve ülkemizde “Türk Kardiyoloji Derneği” gibi] ancak, eldeki
tüm bilimsel verileri dikkatle gözden geçirip, konuyu tüm
ayrıntılarıyla tartıştıktan ve bir fikir birliğine vardıktan
sonra eski önerilerini değiştirerek yeni önerilerde bulunurlar. Yeni öneriler, yalnızca çok iyi belgelenmiş bilimsel sonuçlara dayalı olarak yapılır. Böylece herkes,
kafa karışıklığı yaşamadan, en son ve en güvenilir bilimsel sonuçlara dayalı olarak neyin doğru olduğunu ve
nasıl davranması gerektiğini öğrenmiş olur.
İşte bu kitapçığı, sözü edilen kafa karışıklığını gidermek
için ve
• Kolesterol nedir?
2
Kan Yağları ve Kalbimiz
• Kolesterol ve trigliseridlerinizi ölçtürmenizin anlamı
nedir?
• Yediğiniz besinler kan yağlarınızın kontrol edilmesine
nasıl yardımcı olur?
gibi soruların yanıtını vermek için yazdık. Kandaki kolesterol düzeyinizin çok yükselmesinin kalp krizi riskinizi artırdığı kesin bir bilimsel gerçektir. Kalp krizi nadir bir hastalık olmayıp, halk sağlığı açısından önemli
bir sorundur. ABD’nde her yıl, yaklaşık yarım milyon
kişi kalp krizinden ölmektedir. Kısaca “TEKHARF (Türk
Erişkinlerinde Kalp Sağlığı, Risk Profili ve Kalp Hastalığı)”
adıyla anılan bir araştırmada, ülkemizde erişkin çağdaki
toplam ölümlerin %45’inin koroner kalp hastalığına bağlı
olduğu, koroner kalp hasta sayısının ülkemizde her yıl
140.000 dolayında artış gösterdiği ve 27 yaş üzerindeki
insanlarımızın yılda yaklaşık 310.000’inin bu hastalığa
bağlı olarak öldüğü hesaplanmıştır. Üstelik ülkemizdeki
kalp krizleri, Avrupa ve Amerika’ya göre, çok daha erken
yaşlarda gelişmektedir. Ülkemiz için bu kadar önemli bir sağlık problemi olan koroner kalp hastalığından
korunmak için, damar sertliğine yol açan risk faktörleriyle mücadele edilmesi gerekmektedir. Kolesterol ve
kan yağlarının kanda yükselmesi bu risk faktörlerinin
başında gelmektedir.
Kolesterole ilişkin bilgilerinizi arttırarak ve onu kontrol
altına alarak kalp krizi riskini azaltabilirsiniz. O nedenle,
kandaki kolesterolün kontrol altına alınması (erkek veya
kadın; genç, orta yaşlı veya yaşlı, kalp hastalığı olan ya
da olmayan) herkes için önemlidir.
3
EÜ Tıp Fakültesi Sağlık Halk Kitapları Serisi ~ 6
4
Kan Yağları ve Kalbimiz
1. KOLESTEROLÜ TANIYALIM
Kolesterol kanımızda ve bedenimizin tüm hücrelerinde
bulunan, yumuşak ve yağa benzeyen bir maddedir. Aslında, hücre zarlarımızın ve (başta cinsiyet hormonlarımız
olmak üzere) çeşitli hormonlarımızın yapımında kullanıldığını ve birçok dokumuzun ona gereksinimi olduğunu
söylersek, kolesterolün sağlıklı bir beden için yaşamsal
önem taşıdığı kolayca anlaşılabilir. Ne var ki, yaşamamız
için varlığı gerekli olan kolesterolün bedenimizdeki düzeyinin çok artması ise zararlı olabilmektedir.
Vücudumuzdaki kolesterol 2 ayrı kaynaktan gelir:
1. Başta karaciğerimiz olmak üzere, bedenimizde günde
yaklaşık 1 gram (1000 miligram) kolesterol üretilir.
2. Ayrıca, besinlerle de (aldığımız besinin türüne göre
değişmek üzere), günde, yaklaşık 100-500 mg (veya
daha çok) kolesterol alırız. Kolesterol hayvan bedeninde üretilen bir madde olduğu için, et ve süt (peynir
ve yoğurt gibi süt ürünlerini de kapsamak üzere) gibi
hayvansal besinlerde bulunur. Koyun, kuzu ve sığır
eti gibi kırmızı etlerde; tavuk ve balık eti gibi beyaz
etlere göre daha bol bulunur. Ayrıca, midye ve karides gibi diğer deniz canlıları da kolesterol bakımından
zengindir. Bu arada, yumurta sarısı da bol miktarda
kolesterol içerir ve beslenmedeki temel kolesterol kaynaklarındandır.
Kolesterol hayvansal organizmaların ürettiği bir madde
olup, bitkisel besinlerde (meyveler, sebzeler, tahıllar, ceviz ve fındık gibi sert kabuklu kuru yemişler ve tohumlarda) bulunmaz.
5
Download