Sayın Bürokratlar, Değerli Başkanlar, TürkMMMB'nin Değerli Üyeleri, Saygıdeğer Konuklar, 10. Teknik Müşavirlik Kongremize hoş geldiniz. Hepimizin bildiği gibi Risk, en kısa tanımla zarara uğrama tehlikesidir. İstemediğimiz olayların gerçekleşmesi olasılığıdır. Günlük yaşantımızda yaptığımız her şey ve karşılaşmamız mümkün olan tüm olaylar belli ölçüde riskler içerir. Sigara içmek, alkol kullanmak, otobüste yolculuk yapmak, uçak yolculuğu, araç kullanmak, yürümek, yolun karşısına geçmek, doğru şekilde beslenmemek, hastalıklar, iş kazaları, hava kirliliği ve benzerleri... Çalışma yaşamında hiç risk almamak hiçbir iş yapmamaktır; hatalardan ders çıkarmamak ve doğruları öğrenememektir. Önemli olan sağlığımıza, geleceğimize, ailemize, işimize, çevremize zarar verebilecek tehlikeleri bilmek, gereken önlemleri zamanında almak, böylece karşılaşabileceğimiz zararları en aza indirmektir. Bizler de mimarlar, mühendisler, müteahhitler olarak tasarım, inşaat, proje yönetim süreçlerinin çeşitli aşamalarında sürekli olarak çeşitli risklerle karşı karşıyayız. Bunların başlıcaları; • işlerin başlangıçta öngörülen program ve bütçe içinde tamamlanamaması, • pazar riskleri, • politik ve jeopolitik riskler, • küresel ekonomik krizler, • enflasyon ve döviz kuru değişiklikleri, • tasarıma, inşaata ve mevzuat değişikliklerine bağlı riskler, • iş kazaları, • doğal afetler, • öngörülemeyen zemin ve iklim koşullarından kaynaklanan riskler, • eleman ve mali kaynak teminindeki sıkıntılar, • işverenlerin ve alt-yüklenicilerin sözleşme hükümlerine uymamasından kaynaklanan sorunlar olarak sıralanabilir. Tüm bu risklerin yol açacağı olumsuzluklar projelerin hedeflerine ulaşmasını engellemekte ve başarısızlıklara neden olmaktadır. Projelerdeki başarısızlıklar kurumsal risklere dönüşmektedir. Risk Yönetimi, risk yaratabilecek sorunların ve tehlikelerin gerçekleşmesini önlemeye yönelik olarak projenin gerçekleştirilme sürecinde her aşamada oluşabilecek risklerin belirlenmesini, analizini, risklere karşı önlem alınmasını, risklerin izlenmesini, kontrolunu ve risklerin oluşması halinde uygulanacak eylem planlarının hazırlanmasını içerir. Kısacası; risk yönetimi bilinç, farkındalık, denetim gerektirir. Bir yönetim ve sistem sorunudur. Teknik müşavirler olarak biz risk yönetimini sadece teknik ve mesleki olarak en doğru şeyleri yapmanın ötesinde, topluma karşı olan sorumluluğumuzun gereklerini yerine getirmek olarak görmeliyiz. Ölümcül iş kazalarında Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü sırada yer alan Türkiye'de İnşaat Sektörü, madencilik ile birlikte en fazla ölümcül iş kazasının yaşandığı, büyük güvenlik riskleri taşıyan bir sektör olarak öne çıkmaktadır. İnsan yaşamını tehdit eden tüm risklerin en aza indirilmesini sağlamak için gereken iş güvenliği kültürünün oluşması, ortak aklın ön plana çıkması, toplumsal duyarlılık ve risklere karşı farkındalık yaratılması İnşaat Sektörümüzde risk yönetiminin ana unsurları arasında yer almalıdır. Söz ettiğim tüm konuları ayrıntılı şekilde ele almamızı ve değerlendirmemizi sağlayacak bu Kongrenin gerçekleşmesini sağlayan Organizasyon Komitesi'ndeki arkadaşlarıma, Birlik çalışanlarımıza, değerli konuşmacılara, panelistlere ve katılımcılara teşekkür eder; hepinizi saygıyla selamlarım. Demir İnözü TürkMMMB Yönetim Kurulu Başkanı 16.04.2015