ELEKTRONİK POSTERLER EP-267 Yönetimi Zor İki Pulmoner Emboli Olgusu Tülin Kuyucu, Dilek Ernam, Dildar Duman, Lale Dağyıldızı, Hüseyin Arpağ, Emine Nilgün Ordu, Abdullah Kansu Süreyyapaş Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi GİRİŞ-AMAÇ Pulmoner tromboemboli sıklıkla karşılaşabildiğimiz, tanısında ve tedavisinde zorluk çekilen ve tedavi edilmediğinde mortalitesi yüksek bir hastalıktır. Tedavide kullanılan antikoagulasyonun iki mutlak kontrendikasyonu aktif iç organ kanaması ve yeni oluşmuş spontan intrakranial kanamadır. Son 2 hafta içinde ameliyat veya travma geçirmiş olmak, kanama diyatezi, kontrol altında olmayan ağır hipertansiyon ( KB> 200-120 ) göreceli kontrendikasyonlardır. Yaş>65, GIS kanama öyküsü, felç öyküsü, htc<%30, kreatinin>1.5, diabet veya yakın zamanda geçirilmiş MI ise kanama riskin artıran durumlardır. OLGU Olgu 1: 3 hafta önce hipertansiyona bağlı intrakranial kanama geçiren ve sağ hemiplejisi olan, 52 yaşında, kadın hastada solunum sıkıntısı ile yatırıldı. Beyin BT de akut hemorajik bir lezyon saptanmayan, varolan hematomun ise gerilediği görülen hastanın kan gazında hipoksi, hipokapni ve D dimer yüksekliği (D dimer > 9999) saptandı. Venöz doppler USG’de sağ popliteal vende subakut süreçte trombus, tekrarlayan doppler USG da ise ana femoral vende ve SFB de trombus izlendi. EKO da özellik saptanmadı. BT anjio ile pulmoner emboli saptandı. Tedavide DMAH başlanıldı ve warfarine geçildi. Hastanın INR takibiyle warfarin tedavisine devam ediliyor. Olgu 2: KAH+KKY tanılı, 15 gün önce üst GIS kanama tespit edilen ve tedaviye alınan, ani gelişen nefes darlığı ve göğüs ağrısı yakınmaları ile kan gazında hipokapni, D dimer yüksekliği ve ventilasyon perfüzyon sintigrafisinde yüksek olasılıklı pulmoner emboli saptanan ve hastanemize yönlendirilen 66 yaşında, erkek hasta yatırıldı. Üre,kreatinini yüksek olan hastaya BT anjio çekilemedi. Yapılan EKO da EF: %30, PAB: 60 bulundu. Pulmoner emboli tedavisinde hastaya DMAH başlandı.. Sonrasında akciğer ödemi tablosuna giren hasta 8 gün yoğun bakımda izlendi. Takiplerinde düzelme olan hastanın tedavisi DMAH ile sürdürüldü. 292 TÜSAD 33. ULUSAL KONGRESİ – SOLUNUM 2011 ELEKTRONİK POSTERLER Resim 1 Resim 2 Resim 3 292 TÜSAD 33. ULUSAL KONGRESİ – SOLUNUM 2011 ELEKTRONİK POSTERLER Resim 4 SONUÇLAR İki olgumuz da tedavide yüksek kanama riski taşıyan ve yönetimi zor pulmoner emboli olguları olarak sunuldu. 292 TÜSAD 33. ULUSAL KONGRESİ – SOLUNUM 2011