Sayı Tarih : 2016/212 – 1 : 20.01.2016 ÖZEL BÜLTEN ANONİM ŞİRKET HİSSELERİNİN ELDEN ÇIKARILMASINDA VERGİLEME 1 I- GİRİŞ Anonim şirket hisselerinin sahipleri tarafından elden çıkarılmasında hisselerin hisse senedine veya geçici ilmühabere bağlanmış olması veya böyle bir belgeye bağlanmamış olması vergileme bakımından önem arz etmektedir. Aşağıda bu konu vergi mevzuatı ve Türk Ticaret Kanunu açısından değerlendirilecektir. II- GELİR VERGİSİ BAKIMINDAN Gelir vergisi kanununun mükerrer 80 inci maddesine göre ivazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef gerçek kişilere ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar gelir vergisine tabidir. Görüldüğü üzere, iki yıldan daha az süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar vergiye tabi tutulmuştur. Dolayısıyla anonim şirket hissesini temsil eden hisse senedi bastırılmamışsa bu maddeye göre elde tutulma süresi ne olursa olsun vergileme yapılacaktır. Ancak 23.3.2000 tarihli ve 232 sayılı gelir vergisi genel tebliğinde, hisse senetlerinin yerini tutmak amacıyla anonim şirketler tarafından çıkartılan geçici ilmühaberlerin menkul kıymet olduğu, dolayısıyla ilmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, gelir vergisi kanununun hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre ilmühaberin iktisap tarihinden itibaren üç ay (yürürlükteki hükme göre iki yıl) içinde elden çıkarılması halinde gelir vergisine tabi olacağı belirtilmiştir. III- KURUMLAR VERGİSİ BAKIMINDAN Kurumlar vergisi kanununun 5/1-e maddesine göre, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların %75 lik kısmı, satış karının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir hesapta tutulması ve satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şartıyla kurumlar vergisinden müstesnadır. Madde hükmünden anlaşılacağı üzere bu istisnanın uygulanabilmesi için iştirak hisselerinin hisse senedine bağlanmış olması şartı bulunmamaktadır. Hatta hisse senedi çıkarması söz konusu olmayan limited şirket hisselerinin elden çıkarılmasında da bu istisna uygulanabilecektir. 2 IV- KDV BAKIMINDAN a) Katma Değer vergisi kanununun 17/4-g maddesine göre hisse senedi teslimleri KDV den müstesnadır. b) Aynı kanunun 17/4-r maddesine göre ise, kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisselerinin satışı KDV den müstesnadır. Bu hükümlere göre eğer hisseler hisse senedine bağlanmışsa bu hisselerin elden çıkarılması KDV den müstesna olacaktır. Eğer hisseler geçici ilmühabere bağlanmışsa 232 sayılı gelir vergisi genel tebliğinde yapılan açıklama doğrultusunda bu hisselerin satışı da KDV den müstesna olacaktır. İştirak hisseleri, hisse senedi veya geçici ilmühabere bağlanmamışsa veya limited şirket hissesi gibi hisse senedi söz konusu olmayan bir iştirak hissesi ise ancak en az iki tam yıl süreyle aktifte tutulmuş olanların satışı KDV den müstesna olacak, daha az süreyle elde tutulanların satışı KDV ye tabi olacaktır. V- TÜRK TİCARET KANUNU YÖNÜNDEN GEÇİCİ İLMÜHABER 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanununun 411 inci maddesinde aşağıdaki hüküm bulunmaktaydı. “Nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberlerin nama yazılı olması lazımdır. Bunların devri nama yazılı hisse senetlerinin devrine ait hükümlere tabidir. Hamiline yazılı hisse senetleri yerine tanzim olunan nama yazılı ilmühaberler ancak alacağın devri hakkındaki hükümlere göre devrolunabilir. Şu kadar ki, devir şirkete karşı ancak ihbar tarihinden itibaren hüküm ifade eder” 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanununun konuyla ilgili 486 ncı maddesinde ise aşağıdaki hükümler bulunmaktadır. “Paylar hamiline yazılı ise yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtır. Yönetim kurulunun hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin kararı tescil ve ilan edilir, ayrıca şirketin internet adresine konulur. Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır” Görüldüğü üzere, eski kanunun 411 inci maddesinde, “nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberler”, “hamiline yazılı hisse senetleri yerine tanzim olunan nama yazılı ilmühaberler” gibi açık ifadeler kullanıldığı halde, 3 ilmühaber çıkarılması hususu yeni Türk Ticaret Kanununun sadece hamiline yazılı pay senedi çıkarılmasına ilişkin 486/2 inci maddesinde yer almış, ancak bu maddede ilmühaberlerin pay senetlerinin yerini tutacağına dair bir ifadeye yer verilmemiştir. VI- 232 SAYILI GELİR VERGİSİ TEBLİĞİNDEKİ AÇIKLAMALAR Eski Türk Ticaret kanununun yürürlükte bulunduğu süre içinde çıkarılan 232 sayılı gelir vergisi genel tebliğinde geçici ilmühaberlerin elde çıkarılmasından doğan kazançlarla ilgili olarak aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır. “Bilindiği üzere geçici ilmühaberler anonim şirketler tarafından hisse senetlerinin yerini tutmak amacıyla çıkarılan menkul kıymetlerdir…. Dolayısıyla ilmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, gelir vergisi kanununun hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, ilmühaberlerin iktisap tarihinden üç ay (yürürlükte olan hükümlere göre iki yıl) içinde elden çıkarılması halinde elde edilen kazanç değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabi olacak, iktisap tarihinden itibaren üç aylık (yürürlükteki hükümlere göre 2 yıllık) sürenin geçmesinden sonra elden çıkarılması halinde ise elde edilen kazanç gelir vergisine tabi olmayacaktır”. VII- DEĞERLENDİRME 4 Yeni Türk Ticaret Kanununun 486 ncı maddesindeki hükümden ilmühaberlerin sadece hamiline yazılı paylar için ve sadece üç aylık süre için çıkarılabileceği gibi bir sonuca ulaşılmaktadır. Ayrıca eski Türk Ticaret Kanunundaki “hisse senetlerinin yerini tutmak üzere” ifadesine yeni Türk Ticaret Kanununda yer verilmemiş olmasının, 232 sayılı gelir vergisi genel tebliğindeki, ilmühaberlerin hisse senetlerinin yerini tutmak amacıyla çıkarılan menkul kıymetler olduğu ifadesini de gerekçesiz bıraktığı ileri sürülebilir. Sonuç olarak ilmühaberler konusu tartışılabilir niteliktedir. Bu itibarla ilmühaber yerine hisse senedi bastırılması daha uygun görünmektedir. Hisse senedi çıkarılması zor bir işlem de değildir. Saygılarımızla Hasan Zeki Süzen (YMM) – Ekrem Kayı (YMM) D.A.