Giriş Dünyadaki ekonomik seyir göstermektedir ki her ne kadar gelişmeler ve geleceğe yönelik beklentiler olumlu yönde olsa da, kırılganlığı devam eden küresel işgücü piyasasında yaşanan kısmi iyileşmeler yeterli düzeyde değildir. ILO tarafından yayınlanan raporda, 2013 yılında tüm dünyada yaklaşık 202 milyon insanın işsiz olduğu, artan işgücü arzını karşılayacak talebin yetersiz kaldığı belirtilerek, sürecin bu şekilde devam etmesi halinde, 2018 yılında dünyadaki işsiz sayısının 215 milyonu aşacağı tahmin edilmektedir (ILO, 2014: 9). Söz konusu ILO Raporunda 2013 yılında dünyadaki toplam istihdamın; yüzde 11,9’unu oluşturan 375 milyon çalışanın günlük 1 dolar ve altında ücretle çalışırken, yüzde 26,7’sine tekabül eden 839 milyon çalışanın ise günlük 2 dolar ve altında ücret mukabilinde çalışmakta olduğu ortaya çıkmaktadır. İşgücü piyasasına yönelik referans çalışmalar yapan Dünya Bankası’na göre ise tüm dünyada 3.1 milyar kişinin bir işte çalışmakta olduğu, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu çalışma çağında olup da işgücü piyasasına katılamayan kişi sayısının ise yaklaşık 2 milyar kişi civarında bulunduğu ifade edilmektedir. Ayrıca hâlihazırdaki istihdam oranlarının korunabilmesi için önümüzdeki 15 yıl için 600 milyon yeni işe ihtiyaç duyulduğu Dünya Bankası Raporu’nda belirtilmiştir (The World Bank, 2013: 4-5). 1.Türkiye ve Dünyada İşgücü Piyasalarındaki Gelişmeler Küreselleşme ve beraberinde getirdiği hızlı teknolojik gelişmeler, ana aktörü “insan” olan işgücü piyasasının dinamik yapısını daha da değişken hale getirmiştir. Bilişim çağı olarak da ifade edilen bu yeni düzende, işsizlik süreleri yapısal sorunlar nedeniyle daha uzun hale gelmiş, birçok gelişmiş ekonomide işsizlik süreleri 2008 yılında meydana gelen küresel kriz öncesine oranla iki kat artış göstermiştir. Avrupa Birliği’nde ise işgücü piyasasına yönelik göstergelerde az da olsa iyileşmeler gözlemlenmektedir. Euro Bölgesinde işsizlik oranı Aralık/2013 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,1 puan artarak yüzde 12 olarak gerçekleşmiştir. AB-28’de ise işsizlik oranı aynı dönemde 10,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. Uzun süredir ekonomik krizlerle mücadele eden İspanya, Yunanistan gibi ülkelerde işsizlik oranı yüzde 25’in üzerindedir. Söz konusu ülkelerde gençlerde işsizlik oranı ise normal işsizliğin yaklaşık iki katı seviyesindedir. 2013 yılı üçüncü çeyreğinde gerçekleşen istihdam oranı ise AB-28’de 64,5 iken Euro Bölgesi’nde 63,8’dir. Türkiye’de de işgücü piyasası gelişmelerinin dünyadan bağımsız olmadığı görülmektedir. Küreselleşen dünyada sınırlar ortadan kalkmış, işgücünün hareketliliğini ve ülkelerarası etkileşimi artırmıştır. Bu durum ulusal işgücü piyasasını etkileyen bağımsız değişkenlerin sayısını artırarak, uygulanacak politikalarda değişimi zorunlu hale getirmiştir. İstihdamın itici gücü niteliğinde olan “ekonomik büyüme”de görülen önemli gelişmelerin ülkemiz işgücü piyasasına yansımaları da olumlu yönde gerçekleşmiştir. İşgücü piyasasın10