PARAGRAF ÇALIŞMA KAĞIDI "Gündelik dil bilincimiz ile algımız, ister istemez birtakım toplumsal kalıplarla koşullanmıştır. Oysa şiirin, öykünün, romanın sunduğu kurmaca dünya, bizim yeni bir algı durumuna girmemizi gerektirir. Gerçekte, okuma sırasında bir beklentiden ötekine, bir varsayımdan ötekine geçerek sürdürdüğümüz bilinç etkinliği, bu yeni algı konumunun aranışından başka bir şey değildir. Haşim'in şiirindeki karanfil, bizim gündelik deneylerimizden tanıdığımız karanfil olmaktan çok uzaktır." KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: Kendi kabuğunda yaşayan şair, şiirlerini kimseye benzemeyen bir tarzda kaleme alıyor. Şiirlerinde bir anlam yoğunluğu var. Ayrıca hiç dolgu malzemesi kullanmıyor, az sözcükle çok şeyler anlatıyor. Lirik bir hava hakim bütün şiirlerinde. Dili de oldukça sade, halkın kullandığı sözcüklerle örüyor şiir peteğini KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: . ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: Yazı insanıyım ben. Yazıdan başka bir şey düşünmem. Geçimimi de yazarak sağlıyorum. Televizyon haberciliği bana, açık, kısa cümlelerle yazmayı öğretti. Bir buçuk dakikalık haberde bütün gün izlediğin olayı anlatmak zorundasın. Zaten televizyonda uzun cümleler dikkati dağıtır. Eline gazete alıp okumak gibi değildir. Basında röportajlar, diziler hazırlarken yerim genişti. Yine de kısa, anlaşılır yazmaya özen gösterirdim. Reklam için metin yazmak ise bambaşkadır. Kırk beş saniyelik reklamlara metin sığdıracaksın. Kısacası yazıyı, yaptığım işe uydurmayı öğrendim. KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: 0505 594 28 80 [email protected] PARAGRAF ÇALIŞMA KAĞIDI "Varı yoğu şiir olan, sanatına duyduğu bu sevgiyi aralıksız, kendini bulduğu günden ölümüne dek sürdüren bir şairi daha yitirdik. Üstüne yazı yazanların tümünün belirttiği gibi yüreği iyilikle dolu bir kişi, dost Ziya Osman Saba aramızdan çekip gitti. Ziya Osman'la pek öyle ilişkimiz olmadı. İkimiz de aynı şehirde yaşadığımız halde görüşmelerimizin sayısı sekiz-on kadardır. Bunlar da yarım saatlik, bir saatlik ahbaplıklar. Yaşayışının öyle kurulu bir düzeni vardı ki, onu çoğumuz için dar sayılabilecek bir çemberin içinde tutardı. Birlikte bulunduğumuz zamanlarda da konumuzun hep bir şiir, bir hikâye ya da bir sanatçı olduğunu hatırlıyorum. On beş yıl kadar önce tanıştığımızda, tanışmasıyla ilgili bir iki sözden sonra ilk cümlesi "Varlık'ın son sayısındaki bilmem kimin şiirini okudunuz mu?" olmuştu." KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: "Tanzimat Türk toplumunda her bakımdan bir değişmeler çağıdır; her alanda bir kımıldanma görülür. Nitekim bu kımıldanma kendini dilde de duyurdu. Tanzimat yazar ve ozanları üç dilden karma Osmanlı yazı dilini beğenmediler, benimsemediler, yerdiler. Ne var ki Tanzimatçılar yüz çevirdikleri bu üçüzlü dile karşı köklü bir arıtma işine girişemediler. Onların bu işe ayıracak zamanları yoktu. Onlara bu alanda hiçbir şey yapmadılar da diyemeyiz. Toplumu edebiyat ile yüz yüze getirmek istedikleri için, edebiyat türlerinin bir ikisinde sade bir dil kullanmaya özel bir önem verdiler. Sahne oyunlarında bu çaba kendini apaçık gösterir. Böylece konuşma dili, yazı diline sahneden girmiş olur." KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: Düşüncenin bulanıklıktan, başıboşluktan kurtulması, büyük ölçüde terimlere yaslandırmasına bağlıdır. Konu alanı ne olursa olsun, belli bir alana yöneliş ve yaklaşımın temelini terimler oluşturur. Bunun için de bir eleştirmenin, bilim adamının ya da araştırmacının olguları, olayları, durumları adlandırıp dizgeleştirmesi, terimlerle düşünmesini, terimlerle anlatmasını gerektirir. Terimlerin insan düşüncesine sunduğu olanaklar da burada ortaya çıkar. Olgu, olay ve durumlar, ister betimlensin, ister açıklansın, bunların kesin, aydınlık sınırlar içinde algılanmasında önemli bir işlevi vardır terimlerin. Terimlerle adlandırılmamış durum, olgu ve olayların kavranması, kişiden kişiye değişiklik gösterir. KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: 0505 594 28 80 [email protected] PARAGRAF ÇALIŞMA KAĞIDI O, Türk edebiyatını çok iyi bilen, edebiyatımıza önemli katkıları olan şairleri, öykücü ve romancıları yakından tanıyan, onların ürünlerini ilgiyle izleyen bir yazardır. Gazeteciliğine karşın sanatçı kimliğini özenle korumasını bilmiştir. Edebiyatımızın sorunlarını, olaylarını, kişilerini eski-yeni ayrımı yapmadan, sıcak ve çağdaş bir yaklaşımla ele alır. Bunu yaparken katı kuralların ve kuramların tutsağı olmaz. Kendi beğenisini temel ölçüt alır. Yazılarında özlü, açık, duru, yumuşak bir anlatımı vardır. Bu özellikleriyle "tam bir edebiyat adamı" sayılır. KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: Öğretici, eğitici bir üslup yerine, sıkça vurguladığı "belki"ler ve soru cümleleri sayesinde, kendi düşüncelerini okuruna ille de benimsetmek isteyen bir denemeci kimliğinden sıyrılıyor. Sürekli kullandığı "acaba" sözcüğüyle, okur üzerinde baskı oluşturmadan; okurla kendisi arasında bir diyalog başlatıyor. Okura sık sık: "Ben böyle düşünüyorum; ama ola ki yanılabilirim; ey okur, bana katılmak zorunda değilsin." gibi sözler söylemesi, onun, yazar olarak çekiciliğini artırıyor. KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: Şiirden, tiyatrodan resimden heykelden mutlaka bir ders çıkartmaya kalkmayalım. Böyle bir tutum neşemizin yitmesine, yüreğimizdeki sevginin tükenmesine yol açabilir. Çünkü sanat, bilgilendirmez, tersine şaşırtır. Çevremizi değişik bir açıdan görmemizi sağlar. Bıktığımız bu yavan, renksiz dünyayı yeni bir görünüm içinde bize sevdirir. Böylece ondan yeni tatlar almaya başlar, yepyeni duygularla donanırız. KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: 0505 594 28 80 [email protected] PARAGRAF ÇALIŞMA KAĞIDI "Gerçek bir bilim adamının ilk özelliği düşünceye saygılı olmasıdır. Bu özelliği taşıyan bilim adamı, görüp incelediği olaylarla artık uzlaşmaz saymaya başladığı bir düşünceyi çürütme gereğini duydu mu işe ilk önce onu derinlemesine incelemekle başlar. Düşüncenin kendince benimsenmesi olanaksız görünen yanlarını ortaya koyar. Ama onu hor görmez. Bugünün yanlışından yarının gerçeğini selamlar." KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: Yazınsal yaratılara tutku düzeyine varan bir ilgisi vardı. Bunları, kılı kırk yaran bir okur titizliğiyle inceleyip yargılar, dil ve anlatımını onlarla beslerdi. Nitekim, anlatımındaki çok yönlülük ve somutlama gücü de büyük ölçüde bundan gelirdi. Buna bir de olayları, durumları ve insanları algılama biçimindeki derinlik ve gerçekliği eklersek, yapıtlarındaki olağanüstü etki gücünün nereden kaynaklandığını anlamış oluruz. KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: Sahnenin tozunu ilk yuttuğunda çocuk denecek yaşlardaydı ve o günden bu yana inmedi sahneden. Oyunculuk dışında oyun yazarlığı, yönetmenlik, çevirmenlik gibi uğraşlarla da ilgilendi. Tiyatro dünyamızın en kıdemlilerinden, en renkli kişiliklerinden biri olan, seyircisiyle müthiş bir iletişim kurabilen bu yetenekli sanatçının ilgi alanı tiyatroyla da sınırlı kalmıyor. Güncel konular üzerine yazdığı yazılarıyla, düşüncelerini, eleştirilerini okurlarla paylaşıyor. O, aynı zamanda bir konuşma, bir anlatım ustası; anlatanla dinleyeni, oyuncuyla seyirciyi bir araya getiren bir usta. KONU: ANA DÜŞÜNCE: YARDIMCI DÜŞÜNCELER: ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜĞÜN KATTIĞI ANLAM: 0505 594 28 80 [email protected]