M. Meclisi B : 105 Bir de bunun şöyle bir suiistimali olabilir. O halde, çalışmaksızın bir müddeti vasıtada ge­ çirmek suretiyle iş yevmiyelerini, saat adedin­ deki kazanç miktarını artırmak suretiyle ora­ da fiilen çalışan arkadaşlarına takaddüm etmek suretiyle de bir adaletsizlik doğuyor. İşyerinin civarında oturan bir işçi arkadaşımız, bir va­ tandaşımız işyerine gittiği zaman sekiz saat ça­ lışarak, o sekiz saat üzerinden yevmiyesini al­ dığı halde, diğeri daha uzakta oturduğu için dokuz saat' üzerinden yevmiye almak suretiyle, arkadaşı ile arasında istihsal bakımından bir adaletsizlik doğuyor hissini veriyor. 31 . 5 . 1971 0:1 Bizim Konya'nın Seydişehir Alüminyum iş­ letmesi vardır. Burada işçiler, Etibanktan sos­ yal yardım bakımından otobüs tahsis etmesini istediler. Etibank işveren olarak; «Biz bunu tahsis ederiz, ama yarın yolda geçen müddet de çalışma müddeti içerisinde sayılır, şeklinde bir mütalâa ile, «isterseniz biz, otobüsleri sendika­ nıza verelim, siz bunu işletin, ama bizden iste­ meyin» şeklinde bir mütalâa ileri sürdü. Ben de işçilerin başında gitmiştim. Muhterem arkadaşlar; Elbette bizim burada işçiyi düşündüğümüz kadar da işvereni de düşünmemiz lâzım. Onun için benim şahsi kanaatim odur ki; bazan bir sosyal yardım olarak, hizmet olarak otobüs tah­ sis edilebilir. Bu madde yerindedir, doğrudur. Aynen kabul edilmesini arz eder, hürmetlerimi sunarım. Şu halde ben, burada gayet ince bir kriteryumu getirmek mecburiyetini hissediyorum. Bu­ nu mesahanın dakikası ile, kilometresi ile ve ikamet mecburiyeti olup olmaması ile sınırlan­ dırmak suretiyle işçinin hürriyetinin tahdidi olarak kabul etmiyorum. Hepimizin de evimize BAŞKAN — Sayın özgüner, buyurun. giderken geçirdiğimiz birçok zamanlar vardır; TURHAN ÖZGÜNER (İçel) — Sayın Baş­ bilhassa istanbul, Ankara, izmir gibi büyük şe­ kan, sayın arkadaşlarım; hirlerde, vasıta kıtlığı yüzünden birçok defa­ Görüştüğümüz tasarı bir işçi tasarısı ve iş­ lar 45 dakikayı da bulmaktadır. Bunların dışın­ çiler lehine en iyi kanunu getirmeyi hepimiz ar­ da ben, bu vasıtada geçen saatlerin değerlendiri- j zu ediyoruz. . lerek, çalışıyormuş gibi ellerine verilmesine fik­ ren taraftarım; yalnız, bunların meydana ge­ Ancak, bu madde üzerinde, bilhassa işçinin tireceği iltibasları, haksızlıkları iyi ayıklamak lehine görüşlerini bildiren arkadaşlarımın bâzı­ için de bunun ince bir kriteryuma tabi tutulma­ larına tamamen aykırı görüşü savunurken ben sı lüzumludur. Vasıta imkânlariyle, semtte bu­ de işçinin lehine olduğumu bir kere saptamak lunup bulunamama zarureti ile kayıtlanmak su­ isterim. retiyle bunun verilmesine fikren taraftarım, an­ Şu maddede ileri sürülen ayrı ayrı görüşler cak, iltibasları önliyecek kriteryumun da geti­ de işçinin lehine olan bir hüsnüniyetin ifadesi­ rilmesi gereğine de inanıyorum. dir. Yalnız, çalışan işçinin alnından öperken, işe Şöyle ki : başladığı dakikayı ben, hürriyetinin kapatıldığı Arkadaşlarım, mânasına almıyorum. Bunu da tekrarlamak is­ Bu madde kaldırılırsa işçinin lehine mi olur? terim. Evvelâ bunun üzerinde duralım. Bu madde kal­ Hürmetlerimle. dırılırsa, benim kanıma göre işçinin aleyhine BAŞKAN — Sayın Baha Müderrisoğlu, bu­ olur. Sebep?.. yurun. Şimdi, bu maddenin 2 nci paragrafı ne di­ BAHA MÜDERRİSOĞLU (Konya) — Sayın yor? «işin mahiyetinden doğmayıp da işveren Başkan, muhterem arkadaşlar; tarafından sırf sosyal yardım gayesi ile işyerine İş süresinden sayılan halleri tesbit eden 62 götürüp getirilme esnasında araçlarda geçen za­ nci maddenin üzerinde görüden birçok arkadaş, man, iş süresinden sayılmaz.» bu maddenin son fıkrasının değişmesini ister­ ler. Bu paragraftaki fikrin unsuru; işin mahiye­ Benim şahsan kanaatim odur ki, madde ga­ tinden doğmamak bir, mecbur olmadığı halde iş­ yet güzel tedvin edilmiştir, yerindedir. Aynen verenin sırf sosyal yardım gayesi taşıması iki... kabul edilmesi gerekir. iki unsuru olacak. — 677