TOPLUM 28 Temmuz 2017 CUMA 17 Kudüs ve Mescid-i Aksa’da yağmur KIYMETLİ dostlar! Bugün sizlere son devrin büyük âlimlerinden, hafız-ı kurra Gönenli Mehmed Efendi Hocaefendi’den dinlediğim bir hatırayı nakletmek istiyorum. Hocaefendi’nin hac yolunda tesadüf ettikleri yağmur hadisesini tefekküre vesilesi olması niyazıyla kendisinden dinleyelim: “Bakın, size bir yağmur hikâyesi anlatayım, şimdi hatırıma getirildi. Bendeniz karayoluyla ilk hacca giden kafilelerde bulundum. Biliyorsunuz, uzun bir süre hacca gitmek yasaktı, sonra -Allah razı olsun- Menderes zamanında kanunlar müsaade etti. İşte karayoluyla gidiyorduk. (Birden ağlamaya başladı ve sağ elini kaldırarak ‘Hey hey...’ der gibi havada salladı ve devam etti.) Biliyor musunuz, bu millet Kâbe’ye, hacca hatta hacıya bile âşıktır. Urfa’dan geçiyorduk, otobüsün önüne insanlar yattı. Evet evet, yanlış duymadınız, (Eliyle önünde yol varmış da işaret ediyormuş gibi yaparak) böyle yere yattılar. Yola yattılar yola... ‘Yahu bunlar ne yapıyor?’ dedik, mecbur kapıyı açtık. ‘Kardeşim, ne istiyorsunuz?’ diye sordu şoför. ‘Vallahi, bu hacca gidenler bizde misafir olmazsa yerden kalkmayacağız’ dediler. Aman yâ Rabb’i! Biz de vize işlemleri olduğunu, geç kalırsak kapıda çok zorluk çekeceğimizi onlarla konuştuk, bir şekilde ikna etmeye çalıştık. Neyse, gönüllerini aldık. Otobüste, ikramda bulundular... (Hocaefendi hem ağladı hem ağlattı.) Ya, bu millet işte böyle âşıktır. Yâ Rabb’i! Sen, hac yollarını bize aç, bu aziz milleti Haremeyn’e hâdim eyle. O yola gitmekten alıkoyan eşkıyadan bu milleti muhafaza eyle. Bizler, evlatlarımız, zürriyetimiz, inşaallah hayırlısıyla o mübarek yollara gidelim ve gelelim. Neyse efendim, Kudüs’e dört beş otobüs peş peşe geldik. Biz, tam kapının olduğu yerden şehre girdik, birdenbire gök gürledi. Bir rahmet, bir yağmur ki sormayın... Fesübhanallah! Fakat o anda acayip bir şey oldu. Normalde yağmur yağdığında herkes sokaklardan kaçar, ıslanmamak için bir yere dâhil olur. Ama Kudüs’te yağmurun yağmasıyla insanlar sokağa döküldü. Bizim hacıların bulunduğu otobüs kafilesinin etrafı insan seline döndü. Öyle ki arabaları sallıyor, pencerelere vuruyor, ağlayarak ve yüksek sesle bir şeyler söylüyorlardı. (Sanki olan biteni anlamıyormuş gibi tecâhül göstererek) Ben de görevliye sordum: ‘Kardeşim, ne bu gürültü, ne bu nümayiş? Bunlar ne bağırıp çağırıyorlar?’ diye. Kafile başkanı ağlayarak bana ne dese beğenirsiniz? “Hocam, hep bir ağızdan ‘Kudüs’ün sahipleri geldi, Allah Teâlâ da yağmur indirdi’ diye bağırıyorlar.” Meğer üç senedir Kudüs’e bir damla yağmur yağmamış. Ama ne acayip tecellidir ki bizim arabaların geldiği an, Cenâb-ı Mevlâ yağmur indiriverdi. Orada olduğumuz müddetçe insanlar, bu rahmete ve yağmura doya doya kandılar. Yâ Rabb’i! Kudüs’ü küffâr elinden kurtar. Mü’minleri aziz eyle, şu zilletten cümlemizi halâs eyle. Bu necip milletimizi tekrar o mübarek beldelere hâdim eyle... Korktuklarımızdan emin eyle, kâfirlerin şerrinden bir an önce insanlarımızı kurtarıp halâs eyle. Ente mevlânâ fensurnâ alal kavmilkâfirîn, Allahümmensur men nasareddîn, vahzül men hazelelmüslimîn. (Sen bizim Mevlâmızsın, kâfirlere karşı bize zaferle yardım et. Allah’ım! Dinine yardım edenleri muzaffer eyle, Müslümanlara eziyet edenleri perişan eyle.) Âmin, âmin bihürmeti Tâhâ ve Yâsîn.” İslam Ülkeleri Rektörleri Forumu sonuç bildirgesi Saraç: Türk sistemi öncü rolü üstlendi Mevlana Değişim Programı’nın Erasmus gibi uluslararası bir değişim programı olduğunu belirten YÖK Başkanı Prof. Saraç, “Bu program Türkiye’nin bir markası haline geldi. Benzerlerini hedef ülkelerde kurarak entegrasyonunu sağlayacağız” dedi YÜKSEKÖĞRETIM Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, İslam dünyasında yükseköğretim sistemleri ve üniversiteler arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla YÖK tarafından “İslam Dünyasının Yükseköğretim Alanını Oluşturmak” temasıyla düzenlenen İslam Ülkeleri Rektörleri Forumu’nun sonuç bildirgesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Ankara’da 37 ülkeden 334 rektör ile gerçekleştirilen Rektörler Forumu’nun somut adımlarla üniversitelerarası işbirliği süreçlerini desteklemeyi hedeflediğini ifade eden Saraç, bildirgenin İslam ülkeleri arasında yeni bir yükseköğretim alanının oluşturulmasına yönelik yeni bir girişim olarak düşünüldüğünde heyecan verici ve cesaretlendirici bir girişim olduğunu vurguladı. Yükseköğretim alanındaki İslam ülkeleri platformunda öncü Türkiye’nin rolü İSLAM Ülkeleri Rektörleri Forumu’nun 17 maddelik Ankara Bildirgesi’nde de Türkiye’nin rolüne vurgu yapıldı, “Türkiye tarafından yürütülen Mevlana Değişim Programı, İslam ülkeleri arası öğrenci ve öğretim üyesi değişiminde önemli bir rol oynayan programların başında gelmektedir. Bu program finansal olarak desteklenerek İslam ülkeleri arasında öğrenci ve öğretim elemanı değişimine yönelik olarak kullanılan uluslararası bir yapıya dönüştürülmelidir” denildi. n AA rolü Türk yükseköğretim sisteminin üstlendiğini bildiren Yekta Saraç, buna ilişkin adımların bir süre sonra gerçekleşeceğini, ortak diplomalara ilişkin YÖK’ün öncülüğünde sanal ortamda bir platform oluşturulacağını kaydetti. Saraç, “Mevlana Değişim Programı, Erasmus gibi uluslararası bir değişim programı oldu. Bunu gururla söyleyebiliriz. Bu program, Türkiye’nin bir markası haline geldi. Bir sonraki aşamada, Mevlana Değişim Programı’nın benzerlerini hedef ülkelerin kendi ülkelerinde kurarak entegrasyonunu sağlayacağız. Bu da İslam ülkeleri arasındaki öğrenci ve öğretim üyesi hareketliliğinin nitelik bakımından daha üst düzeye çıkması demektir. Bu durum dolaylı olarak da müşterek bilimsel faaliyetlerin mesleki ağların İslam ülkeleri arasında gelişmesine katkı sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Fransız Frederic, Müslüman oldu MUĞLA’nın Bodrum İlçesi’nde Fransız uyruklu 47 yaşındaki Frederic Bau, Müslüman olmak için Bodrum Müftülüğü’ne başvurdu. Bau, ilçe müftülüğünde din görevlileri eşliğinde kelime-i şehadet getirip Müslüman oldu. Müslüman olduktan sonra “Kenan” ismini alan Bau, küçüklüğünden bu yana hep Müslüman olmak istediğini söyledi. İslam dinini çok araştırdığını, en sonunda tatile geldiği Bodrum’da Müslüman olmaya karar verdiğini aktaran Bau, öldükten sonra çok sevdiği Türkiye’ye defnedilmek istediğini kaydetti. n AA Sultan II. Abdülhamid ve Kudüs CENNETMEKÂN 2. Abdülhamid Han, saltanat koltuğunda oturduğu sürece siyonistlerin planlarını her seferinde bozmuş, Yahudilerin bireysel olarak Filistin’den toprak satın almasına, Filistin’e yerleşmesine bile müsaade etmemiş, o coğrafyada nüfus olarak çoğalmalarına fırsat vermemiştir. Siyonizmin de kurucusu kabul edilen Theodor Herzl adlı Yahudi, 19. yüzyılın sonlarında İstanbul’a gelir. Niyeti Sultan 2. Abdülhamid Han’la görüşmek ve bugünkü Filistin toprakları karşılığında ona bir teklif sunmaktır. Fakat Theodor’dan önce, niyeti Sultan’ın kulağına gider; Abdülhamid Han, Theodor’un görüşme isteğini reddeder. Yahudiler Sultan’la görüşme konusunda pes edecek gibi değildir. Nihayet bir aracı bulup Sultan’ın huzuruna çıkarmayı başarırlar. Aracı, Abdülhamid Han’a Yahudilerin teklifini iletir. Teklif ki; öyle yenilir yutulur türden bir şey değil. Neredeyse son elli yılı borç ödemek için borç almakla geçiren imparatorluğun tüm borçlarını ödemek, muhalifleri sindirmek, Avrupa’da Sultan’ın olumlu propagandasını yapmak ve daha neler neler... Karşılığında istedikleri de bugünkü Filistin topraklarında, Kudüs civarında, sözde Osmanlı’ya bağlı bir Yahudi devleti kurmaktır. Elçi biraz da çekine çekine Sultan’a; Filistin topraklarını almak karşılığında Yahudilerin sunduğu teklifi arz etmiş, merak ve endişeyle padişahın vereceği cevabı beklemektedir. Sultan 2. Abdülhamid Han, elçinin teklifini dinledikten sonra tereddüt etmeden, “Hayhay, ne demek, tabii ki alabilirler. Yeter ki bedelini ödesinler!” der. Korkudan küçük abdestini altına kaçırmak üzere olan elçinin bir anda gözleri parlar, bu cevabı duyacağı aklının ucundan bile geçmemektedir. Hemen sorar, “Sultanım nedir o bedel? Hemen ödemeye hazırlar” diye. Abdülhamid Han elçiye bakar, “O bedel, şehit kanıdır!” der. “O toprakların her adımı Müslümanların, şehitlerinin kanlarıyla sulanmıştır. Bedelini ödeyebileceklerse gelsin alsınlar!” T.C. KOCAELİ 1. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2017/182 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : Kocaeli İli Derince İlçesi S.Çınarlı Mahallesi 2648 Ada 2 Parsel Bodrum+Zemin Kat 1 bağımsız bölüm sayılı taşınmaz, Dört Katlı Betonarme Apartman ve Arsası niteliğindeki ana taşınmaz üzerine kurulu Dubleks Mesken olup, tamamı borçlu adına kayıtlıdır. Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre; taşınmazın bulunduğu bina, 1 bodrum, zemin, 2 normal kat ve çatı katından oluşmaktadır. Bodrum zemin katta 3 adet dubleks mesken, 1.normal katta 2 adet mesken, 2 ve çatı katta 3 adet dubleks mesken bulunmaktadır. Taşınmaz tespit tarihinde kapalı olduğundan iç özellikleri öğrenilememiştir. Mimari projesi Derince Tapu Müdürlüğünden incelenmiştir. Derince Tapu Müdürlüğünün 30.03.2012 tarihli onaylı mimari projesine göre; bodrum kat 2 oda, kömürlük, antre, banyo-wc ve teras, 1.Kat 1 salon, antre, wc, mutfak ve balkondan oluşmaktadır. Toplam alanı yaklaşık 110,00 m2’dir. Adresi : Çenedağ Mah.Nallı Sk.No:13 D:1 Derince/KOCAELİ Yüzölçümü : 458,00 m2 Arsa Payı : 1/8 İmar Durumu : Derince Belediyesinin 02.05.2017 tarih ve 2118 sayılı imar durumu yazısına göre; ayrık nizam 3 katlı olup, konut alanında kalmaktadır. TAKS:0,40, KAKS:1,20, yoldan 5 metre, komşudan 3 metre çekmelidir. Kıymeti : 200.000,00 TL KDV Oranı : %1 1. Satış Günü : 20/09/2017 günü 11:10 - 11:20 arası 2. Satış Günü : 16/10/2017 günü 11:10 - 11:20 arası Satış Yeri : Büyükşehir Belediyesi Mezat Salonu - M.Ali Paşa Mah.Doğu Kışla Parkı İçi No:28 İZMİT / KOCAELİ Satış şartları : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir.Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini,rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV,1/2 tapu harcı ileteslim masraflarıalıcıya aittir. Tellâllık Harcı, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2017/182 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.24/07/2017 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın : 642962 www.bik.gov.tr Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de SAMSUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN İLAN ESAS NO : 2016/56 ESAS KARAR NO : 2017/63 MİRASÇI : İBRAHİM ÖNEM (Hüseyin ve Fatma oğlu-Adresi tespit edilemediğinden) Mahkememizce dosyada davalı konumda olan İbrahim Önem adına gerekçeli karar ekli davetiye çıkarılmış olup, adresten ayrıldığından bahisletebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından gerekçeli kararın ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davacı FATMA ÖNEM tarafından açılan Tapu İptali Ve Tescil (Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesine Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda verilen yukarıda esas ve karar numarası yazılı karar ile; Davacıların davasının REDDİNE karar verilmiştir. Mirasçı İbrahim Önem’in adresine ulaşılamamış olup mahkeme kararı yerine geçerli olmak üzere ilgilisine ilanen tebliğ olunur. 19/07/2017 Basın : 642757 www.bik.gov.tr Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de