SÖZÜN ÖZÜ Rahman ve Rahim olan Alemlerin Rabbına Hamdolsun. Kainatın Efendisi Hz. Muhammed (sav) salat ve selam olsun. Allah (cc) selamı bereketi ve rahmeti rızasına uygun olarak çalışanların üzerine olsun. “Bu sayfalar bir düğün davetiyesinden alınmıştır. Siz dostlarımla paylaşmak istiyorum.” Bu cep kitapçığı hem bir cemiyete davet hem de hayra sebep olma gayesiyle hazırlanmıştır. Bu gün cemiyetlerimizin nasıl Yapıldığı herkesin malumudur.Cemiyetlerimizdeki bir çok yanlışın düzeltilmesi için toplumda herkese düşen görevler vardır. Toplum olarak hepimiz yapmamız gerekeni yapmadığımız, yapmamamız gerekeni yaptığımız taktirde kendimizi çetin geçecek hesap gününe hazırlamalıyız. Hiç kimse görevden kaçamaz. Gücümüz nispetinde görevimiz var ve gücümüz nispetinde hesaba çekileceğiz. Allah (cc) hepimize rızasına uygun ameller yapmamızı nasip etsin. Allah (cc) emanet olunuz. M. Zeki AKTAŞ 1993 Not : Torunlarının yetişmesi için 90 yaşında hasta yatağında hiçbir fedakarlıktan çekinmeyen dedem Mustafa AKTAŞ ( Topal Hoca ) nın ruhuna hediye ediyorum. Mevla rahmet eyleye... BABA VE ANNE OLARAK ÇOCUKLARIMIZA KARŞI VAZİFELERİMİZ Şüphesiz ki her çoban güttüğü şeylerden sorulacaktır. O kadar ki her ana, baba çoluk çocuğundan sorumlu tutulacaktır. ÇOCUĞUN DOĞUMUNDA YAPILACAK İŞLER 1-Doğum yapan anneye geçmiş olsun demeli ve onu tebrik etmeliyiz. 2-Doğan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okumalıyız. 3-Doğumdan sonra çocuğun ağzına tatlı bir madde dokundurmalıyız. 4-Doğumun yedinci gününde çocuğun saçı kesilerek ağırlığınca gümüş fakirlere dağıtılmalıdır. 5-Yine doğumun yedinci gününe kadar çocuğa güzel bir ad verilerek ismi konulur. 6-Çocuğun yedinci gününde akika kurbanı kesilmelidir. 7-. Çocuğu künyelendirmek de sünnettir. (Ramoğlu Ahmet gibi) ÇOCUĞU OLANA GEÇMİŞ OLSUN DEMEK VE ONU TEBRİK ETMEK 1-Bu vazifeyi yapmamız müstehaptır. 2-Bu davranışımız dostluğu kuvvetlendirir ve ilgiyi arttırır. 3-Müslümanlar arasındaki birliği, dirliği, sevgiyi ve muhabbeti kuvvetlendirir. 4-Allah (cc), samimi tebrik ve duayı kabul eder,bereketini arttırır. 5-Bu şekildeki davranışımız toplumdaki sosyal yapıyı güçlendirir. ÇOCUĞUN SAĞ KULAĞINA EZAN, SOL KULAĞINA KAMET OKUMAK 1-Dünyaya gözünü açan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunmasını anlamasa bile ilk ses olarak İslam şeriatını telkin sayılır. Bu işlem kendisine yapılan çocuğa “Ümmü sıbyan”zarar vermez.(*) 2-Diğer faydası da şeytanın ezan ve kametle ilgili sözleri duyup kaçmasına sebep 3-İslam fıtratı üzerine doğan çocuğa İslam şeriatı tebliğ edilmiş olur. 4-Çocuğun doğumunu sabırsızlıkla bekleyen şeytana fırsat verilmemiş olur. (*) Ümmü sıbyan : Çocuktan ayrılmayan cin ÇOCUĞUN AĞZINA TATLI BİR MADDE SÜRMEK (Tahnik)(**) 1-Çocuğun ağzına tatlı bir madde dokundurmak müstehaptır. 2-Çocuğun ağız ve çene bölgesini hareketlendirerek annesinin memesini daha kolaytutması ve emmesini sağlar. 3- Ayrıca çocuğun ruh yapısında olumlu tesirleri vardır. (**)Bunu hurma ile yapmak evladır. Eğer bu bulunamazsa, bal ile yapılmalıdır. AKİKA KURBANI KESMEK 1-Akika kurbanı kesilmesi sünnettir. 2-Akika kurbanı kesmek akrabayı, komşuyu ve fakiri bir araya getirip kaynaştırır. Birlik ve beraberliği kuvvetlendirir. 3-Çocuğu Allah (cc)’a yaklaştıran bir kurbandır. 4-Çocuğu musibet ve afetlere karşı koruma anlamında bir sadakadır. 5-Çocuğun anne ve babasına şefaatçi olması için onun rehinlikten kurtarma vasıtasıdır. 6-Bir müminin hayatının başladığını kutlamaya, müjdelemeye yönelik davranıştır. ÇOCUĞUN SAÇININ KESİLMESİ 1-Yedinci günü çocuğun saçının kesilmesi müstehaptır. 2-Çocuğun saç köklerinin kuvvetlenmesini sağlar. 3-Baştaki gözeneklerin açılması temin edilerek derinin rahat nefes alması sağlanır. 4-Saçın kesilmesi görme, koku alma ve işitme gibi yeteneklerinin hassasiyetinin arttırır. 5-Kesilen saçın ağırlığınca fakirlere gümüş veya karşılığı para dağıtmak sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı sağlar. 6-Toplumun birlik ve beraberliğinin tesisine yardım eder. ÇOCUĞA GÜZEL BİR AD KOYMAK 1-Çocuğa güzel bir ad koymak, çocuğun anne, baba üzerindeki üç hakkından biridir. 2-Güzel ad, çocuğun kalbini, ruhunu ve milli şuurunu geliştirir. 3-Güzel ad, çocuğun toplumsal şahsiyetini geliştirir ve toplum içinde saygınlık kazandırır. 4-Güzel ad ile çağırılan çocuğun bu durum hoşuna gider. Çocukta şefkat ve merhamet duygusunu geliştirir. 5-Çocuğun edep, haya ve terbiyesinin gelişmesine yardımcı olur. 6-Çocuk Allah (cc) katında da aynı güzel isimle çağrılacaktır. ÇOCUĞUN SÜNNET EDİLMESİ VE HİKMETLERİ 1-Sünnet olmak her ne kadar diğer sünnetler arasında anılıyorsa da alimlerimizin birçoğuna göre vaciptir. 2-Sünnet fıtratın başıdır. İnsanın doğuştan buna ihtiyacı vardır. 3-Sünnet olmak dinin, dindarlığın gereği, İslam’ın şiarı şeriatın unvanıdır. 4-Müslüman çocuk sünnetle, kâfirden ayırt edilerek belirlenir. 5-Sünnet olmak erkek çocuklara vacip olduğundan, ergenlik çağından önce yapılmazise günaha düşülmüş olur. Bir bakıma haram işlenmiş olur. 6-Sünnet sebebiyle çocuğun sağlığı korunmuş olur. Sünnet sayesinde birçok tehlikeli ve bulaşıcı hastalıklardan yakasını kurtarır. 7-Sünnet Allah (cc)’a kulluğun ikrarı, hükümlerine boyun eğmenin belirtisidir. 8-Sünnetin doğumun ilk haftasından sonra yapılmasının daha uygun olduğubelirtilmektedir. 9-Sünnet, temizliği celbe der, nezaketi sağlar. İnsana bir süs verir, fiziksel yapıyıgüzelleştirir, şehveti dengede tutar. 10-Erken sünnet olan çocuklarda altını ıslatma olayları daha az görülür. 11-Ergenlik yaşına giren çocuğun daha çok ihtilam olmasını önler. 12-Sünnetin tarihçesi hakkında ileride bilgi verilecektir. ÇOCUKLARIN SAPITMALARI VE BUNUN ÇARELERİ (din,ahlak ve terbiye dışına çıkmaları) 1-Bazı evlerin üzerine çöken fakirlik Fakirlik çocuğun ahlakını bozan hususlardan biridir. İslam adil hükümleriyle, fakirlikle savaşmanın koruyucu esaslarını koymuş, şerefli bir hayat hakkını her insan için kabullenip belirlemiştir. İslam kanunları, her ferdin askeri ölçüde mesken, yiyecek ve giyecek ihtiyacını güvence altına almıştır. İslam’ın mali ibadetleri bu tür hususları çözmek için farz, vacip, sünnet, müstehap şeklinde uygulanmaktadır. 2-Anne, baba arasındaki geçimsizlik, tartışma ve kavgalar Çocuğun ahlaken bozulmasının sebeplerinden biride şudur ki ; İslam’ın öngördüğü şekilde örnek bir aile oluşturulmaz ise, oluşturulacak ailenin temelleri çürük atılacak olursa kavgalı geçimsiz bir aile meydana gelir. Haliyle bu durum çocuğu etkileyecektir. kavgalı geçimsiz bir aile meydana gelir. Haliyle bu durum çocuğu etkileyecektir. 3-Boşanma ve beraberinde getirdiği fakirlik Boşanmış bir kadının ihtiyaçlarını gidermede zorlanması doğaldır. İhtiyaçlarının temini için çalışan anne çocuğuna yeterince zaman ayıramaz. Bu durum çocuğun iyi yetişmesine engel olur. İslam’ın emri gereği iddetini dolduran her dul kadın salih bir Beyle evlenmelidir. Çünkü ; “ yarın kıyamet kopacaksa bugün nikahlanınız ” buyurulmaktadır.Dolayısıyla hem eşler, hem de çocuklar koruma altına alınmış olurlar. 4-Boş vakitler Çocuklar henüz yedi yaşına girmeden ister kendi evinde, ister bir eğitimcinin evinde, istersen cami hocasını nezaretinde İslam’ın emir ve yasakları öğretilmeye başlanılmalıdır. Yetişkin bir insan oluncaya kadar çocuğun ihtiyacı olan oyun, bilgi, beceri, ilim ve sporla ilgili bir program dahilinde boş vakit bırakmadan meşgul edilmesi gerekir. Bu şekil şekilde meşgul edilmeyen çocuklar kendilerini meşgul edecek başka şeyler bulacak ve ahlaken bozulup gideceklerdir. 5-Kötü arkadaşlar Kişi yakın dostunun arkadaşının dini üzeredir. Artık sizden biriniz kiminle dostluk kuruyorsa ona dikkat etsin. (Zuhruf suresi Ayet: : 67) İşte anne ve babalar çocuklarının arkadaşlarına dikkat etmeli ve titiz bir arkadaş seçimi yapmalıdırlar. 6-Anne ve babanın çocuğa kötü muamele yapması Her anne ve baba çocuklarına karşı nasıl davranacaklarını çocuklarına karşı vazifelerini öğrenmesi farzdır. Kitabımız Kuran-ı Kerim ve alimlerimiz bunları açıklamaktadır. Anne ve babalar kendilerini eğitmeden çocuklarını eğitemezler. Dolayısıyla vazifelerini bilmeyen ve bilmediklerini öğrenmeyen aileler çocuklarına kötü muamele yaparlar. 7-Çocuğun polisiye ve cinsel ilişki ile ilgili kitapları okumak, filmleri seyretmek Çocuklarımızın inançlarına zarar verecek polisiye ve cinsel ilişkilerin gösterildiği sinema ve televizyon filmlerini seyrettirmemeliyiz. Bu konuları işleyen roman ve diğer ideolojik kitapları çocuklarımıza okutmamalıyız.Çocuk filmlerde gördüğü ve kitaplarda okuduğu zararlı hususları tatbik etmeye kalkarsa hem kendisine, hem ailesine, hem de topluma zarar verir. 8-Toplumda işsizlik ve işsizliğin yaygınlaşması Bir baba hem ailesini, hem de çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek ister. Babanın çalışacağı bir işi yoksa bir süre sonra bu aile bölünmeye ve parçalanmaya gidecektir. İşsizlik yüzünden parçalanan ailelerin çocukları da ahlaken çökme noktasına gelir. 9-Anne ve babanın ilgisizliği Anne ve babalar birer çobandır.Koruyup güttüğü evlatlarından mesuldür.Anne ve babalar kendi zevk, sefa ve işlerine bakmaktan çocuklarıyla yererince ilgilenemezlerse bir gün çocuklarını manen, madden ve ahlaken kaybederler. Bunun farkına bile varmazlar. Farkına vardıklarında ise iş işten geçmiş olur. Her anne ve baba kendilerine bıraktığı zaman kadar çocuklarına da zaman ayırmak zorundadır. 10-Çocuğun yetim kalması Çocuğun küçük yaşta annesiz ve babasız kalması da onun eksik yetişmesine sebep Olur. İslam’ın yetimlerle ilgili bir çok sözü vardır. Yetimleri topluma faydalı kişiler olarak yetiştirilmesinin görevi devlete ve millete düşmektedir. Bu görev kesinlikle ihmal. edilmemelidir. VAZİFELERİMİZ 1-İman terbiyesi 5-Fikri terbiye 2-Ahlak terbiyesi 6-Nefsi terbiye 3-Beden terbiyesi 7-Sosyal terbiye 4-Akıl terbiyesi 8-Cinsel terbiye İMAN TERBİYESİ 1-İlk olarak La ilahe illallah sözüyle başlanır. 2-İkincisi olarak helal ve haram hükümlerini öğreterek devam edilir. 3-Çocuk yedi yaşına basınca ibadete başlatılır. 4-Peygamberimizi, dost ve yakınlarını sevmesi ile Kur’an-ı Kerimi okuması öğretilir. 5-İmanın ve İslam’ın şartları öğretilir ve tatbik ettirilir.Çocuğa verilmiş bulunan bu imanın muhafazası için: 6-Çocuk, yabancı okullara gönderilmemelidir. 7-Çocuk, küfrün ilkelerini telkin edenlere gönderilmemelidir ve teslim edilmemelidir. 8-Çocuğa, küfür, sapıklık ve maddecilik aşılayan dergi, gazete, kitap vs. yayınlar alınmamalıdır. 9-Çocuğu çok serbest bırakarak kötü arkadaşlar bulmasına imkan verilmemelidir. 10-Çocuğa helal lokma yedirilmelidir. 11-Çocuğun iman terbiyesini öncelikle anne, baba yapmalıdır. Bu yetersiz geliyorsa imanlı ve inançlı bir eğitimciye verilmelidir. Buna da imkan yoksa en yakın cami hocasından istifade edilmelidir. İmanın gelişmesi için: 12-On-on beş yaş arası Kur’an-ı Kerim’in öğrenilmesi, İslam ilmihali ve akaidin öğretilmesi ve İslam tarihinin okutulması gerekir. 13-On beş-yirmi yaş arası Her Müslüman dininin görevlisidir. Bu görevi eksiksiz yapabilecek bilgileri öğrenmesi gerekir. 14-Yirmi yaştan yukarısı İslam’ın siyasi,ekonomik,sosyal yönleri öğrenilmelidir. AHLAK TERBİYESİ Çocuklarımızın İslam ahlakıyla yetişmesi için şu hususların bilinmesinde faydalar vardır. 1-Yalan söylemek İslam yalanı münafıklık alameti saymıştır. Çocukları yalandan uzak tutmak vaciptir. Şakada olsa yalanın söylenmemesi gerektiği ifade edilmiştir. 2-Hırsızlık yapmak Çocukların kalbine Allah (cc)’ın her an ve her yerde kullarını görüp gözettiğini Yerleştirmeliyiz. Allah (cc)’ın hırsızlar için koyduğu cezaları ve kul haklarının affedilmeyeceğini güzelce anlatmalıyız. 3-Başkasını sövüp, saymak Bu yanlış hareketin iki sebebi vardır. Birincisi kötü örnek olmaktır. Anne ve babalar terbiye ve edep dışı sözleri çocuklarının yanında sarf etmeleri ile onlara kötü örnek olmaktadırlar. Anne ve babaların bu durumda önce kendilerini düzeltmeleri gerekir. İkincisi kötü arkadaş edinmektir. Anne ve babaların çocuklarına iyi örnek olmalarının Yanında, kötü kişilerle olmamayı da öğretmeleri gerekir. Bir halk sözümüz vardır. “ Söyle arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu ” derler. 4-Mahrem yerlerini göstermek Haya imandandır. Mahrem yerlerini göstererek insan hayasızlığını ortaya çıkarmamalıdır. Çocuklarımıza hayayı öğreterek imanlarını korumalıyız. 5-Emanete hıyanette bulunmak Çocuklarımız bizlere çok kıymetli birer emanettir. Bizler bugün bu emanetlere sahip çıktığımız sürece emanete hıyanet etmemiş oluruz. Çocuklarımıza da aynı şekilde kendilerine verilen emanetleri korumaları konusunda gereken eğitimi vermeliyiz 6-Sözünde durmak Atalarımız “söz namustur” diyerek söz vermenin önemini belirtmişlerdir. Bizde söz vermenin beraberinde getireceği yapılması mecburi vazifeleri çocuklarımıza en güzel bir biçimde öğretmeliyiz. Zaten insan ilk sözü Allah (cc)’a vermiştir. İşte esas hatırlanılması, üzerinde durulması ve unutulmaması gereken bu sözdür. 7-Kin tuttuğunda dinin sınırlarını aşmak Aramızda ihtilafa düştüğümüz konularda meselenin çözümünü Kur’an da, sünnette, içtihat ve icma da aramalıyız. Aksi davranışımız bizi imandan çıkarır. Bu durumu çok net bir şekilde çocuklarımıza anlatmalıyız. “Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” diyen peygamberimiz, ahlak eğitiminin önemini ortaya koymuştur. BEDEN TERBİYESİ Beden terbiyesi ile ilgili vazifeler Allah (cc) tarafından bize vacip kılınmıştır. Bu konudaki görevlerimiz şunlardır. 1-Ailenin ve çocukların nafakasını helal yollardan temin etmek. 2-Yiyecek, içecek, giyecek ve uyku hususunda ailemizin ve çocuklarımızın sağlık şartlarını temin etmeliyiz. 3-Bulaşıcı hastalıklardan korumalıyız. 4-Hastalanmaları halinde doktora ve hastaneye götürerek ilaçlarla tedavi etmeliyiz. 5-İslam da zarar verme ve zarara, zarar ile karşılık vermek yoktur. Bu hususu ailemize ve çocuklarımıza öğretmeliyiz. 6-Çocuğa binicilik, atıcılık ve yüzmeyi öğretmeliyiz. 7-Çocuğa ölçülü geçinmeyi ve yaşamayı öğretmeliyiz. 8-Çocuğu hayatın iyi ve kötü günlerine ciddi bir şekilde hazırlamalıyız. 9-Sigara içmekten çocukları men etmeliyiz. Sigaranın sağlığımızı bozduğunu, kazancımızı götürdüğünü öğretmeliyiz. 10-Uyuşturucu madde kullanmasını engellemeliyiz. İnsanın aklını ve bedenini tahrip ettiğini anlatmalıyız. 11-Alkol kullanmanın zararlarını ilmi ve dini yönleriyle anlatarak yavrularımızı bu tehlikeden korumalıyız. 12-Her türlü zinadan kendimizi, ailemizi ve çocuklarımızı korumalıyız. Bunun bedensel, toplumsal ve sağlığımız üzerindeki zararlarını ilmi ve dini yönleriyle açıklamalıyız. AKIL TERBİYESİ Akıl terbiyesi için şu hususları yerine getirilmesi gerekir. 1-İyi bir eğitim ve öğretim vermek. 2-Düşünceyi geliştirip, anlayışlı kılmak. 3-Akıl sağlığını korumak. Her ferdin ihtiyaç nispetinde okuyup eğitim ve öğrenim yapması farzdır. Her çocuğun düşünme ve anlayış kapasitesi geliştirilmeli, olaylar Allah (cc) nuruyla bakması, düşünerek, anlayarak karar vermesi sağlanmalıdır. Çocuklarımızın akıl nimetini tahrip edecek bütün olumsuz şartları el birliği ile ortadan kaldırmalıyız. FİKRİ TERBİYE 1-İslam’ın din ve devlet nizamı olduğunun öğretilmesi gerekir. 2-Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in hayatımızın her anının kapladığının öğretilmesi lazımdır. 3-İslam büyüklerinin örnek hayatları anlatılarak tanıtılmaları gerekmektedir. 4-İslam’a davet hususunda savunma ve saldırı şartlarının öğretilmesi lazımdır. 5-İslam’ın sonsuza kadar yaşayacağının öğretilmesi gerekir. 6-İslam’dan yoksun her millet ve her ferdin hakir düşüp,izzet ve şerefini Kaybedeceğinin öğretilmesi lazımdır. 7-İslam düşmanlarının hile ve tuzaklarının daima var olacağının bildirilmesi gerekir. NEFSİ TERBİYE En son terbiyelerden biri nefis terbiyesidir. Nefis terbiyesi büyük cihattır. 1-Utangaçlıktan kurtarmalı, korkudan arındırmalıyız. 2-Çalıştığında başara bileceğini anlatmalı, kendisini noksan görmesini önlemeliyiz. 3-Paylaşmasını öğretmeli, kıskançlığını gidermeliyiz. 4-Sabrı aşılamalı, öfkesini yenmesini öğretmeliyiz. 5-Şükrü ve hoş görüyü yerleştirmeliyiz. Elde edilen nefis terbiyesinin faydalı olabilmesi için yapılması gereken hususlar. 6-Sükunet, sebat, edebi ve medeni cesaret geliştirilmelidir. 7-Kahramanlık ve sürekli çalışma alışkanlığı kazandırılmalıdır. 8-Gerekeni idrak etmeyi ve olgunluk göstermeyi öğretmeliyiz. 9-Her zaman başkalarının tercih ve sevgi duygularını aşılamalıyız. 10-Yumuşak huyluluk, hoşgörü, sakinlik duyguları geliştirilmelidir. SOSYAL TERBİYE Sosyal terbiye için öğrenilmesi gereken haklar şunlardır. 1-Ana-baba hakları 2-Hısım-akraba hakları 3-Öğretmen-hoca hakları 4-Komşu hakları 5-Arkadaş hakları 6-Büyüklerin hakları Bu hakları öğrenerek yetiştirilen bir çocuğun sosyal yönü ve terbiyesi çok kuvvetli olacaktır. CİNSEL TERBİYE Anne ve babalar şu sıraya bağlı kalarak çocuklarına cinsel terbiye vermelidirler. 1-Yedi-on yaş arası çocuklar İzin isteme, çevresindeki insana, hayvana nasıl davranacağı, çevresine nasıl zarar vermemesi gerektiğini ve çevresini hangi gözle ve nasıl bakması gerektiği öğretilmelidir. 2-On- on dört yaş arası çocuklar Bu çocuklar devamlı meşgul edilerek cinsel tesirlerden uzak tutulmalıdır. İlgileri daima başka konulara çekilmelidir. 3-On dört-on altı yaş arası çocuklar Evlenmeye aday demektir. Ona cinsel ilişkiler hakkında bilgiler verilmelidir. Ayrıca bu ilişkilerin adabı yeterince öğretilir. 4-On altı yaş sonrası çocuklar Evlenmeye meni imkan bulunamıyorsa, namuslu ve iffetli yaşamanın yolları ve adabı öğretilmelidir. 5-Çocuğa her yaş dönemi ile ilgili cinsel bilgileri en belirli şekli ile öğretmek boynumuzun borcudur. ÇOCUKLARIMIZI NASIL TERBİYE EDECEĞİZ 1-Önderlik ve rehberlik yaparak terbiye etmeliyiz. 2-Güzel adet ve gelenekleri uygulayarak terbiyesine çalışmalıyız. 3-Güzel öğütlerde bulunarak terbiye etmeliyiz. 4-İyi düşünüp, dikkat göstererek terbiyesini sağlamalıyız. 5-Cezalandırmak sureti ile terbiye etmek. DEVLETİN BEŞ ASRİ GÖREVİ 1-Dini korumak Dinsiz bir toplum ve dinsiz bir devlet olamaz. Devletler kendini meydana getiren toplumun dinini korumak ve kollamak zorundadırlar. Can güvenliği olmayan yerde anarşi ve terör vardır. 2-Canı korumak Devletler kendini meydana getiren toplumu canını korumakla hükümlüdürler. Can güvenliği olmayan yerde anarşi ve terör vardır. 3-İffet ve namusu korumak Toplumun izzeti, şerefi, namusu korunmuyorsa devlet parçalanmaya ve yıkılmaya mahkumdur. 4-Aklı korumak Devletlerin devamı için akıllı, şuurlu bir toplum yetiştirilmesi zaruridir. Toplumun aklını ifsat edecek her türlü tehlikeye karşı gereken tedbirleri devletin alması gerekiyor. 5-Malı korumak Toplumun bin bir güçlükle kazandığı malları devlet tarafından korunmazsa devlete olan güven sarsılır. Buda devletin zayıflamasına neden olur. TERBİYEDE TEMEL KAİDELER 1-Din ve ahlaka, milli ve manevi değerlere bağlılık. 2-Her türlü kötülükten sakındırmak. 3-Güzel ahlak üzere yetiştirmek. 4-Takva sahibi yapmak. 5-İlim ehli olarak yetiştirmek. 6-Yumuşak huylu, hoşgörülü, sabırlı olmaya alıştırmak. 7-Sorumluluğu düşünüp, idrak etmesini sağlamak. ÇOCUĞUN YÜRÜYECEĞİ AÇIK YOL 1-İbadete bağlamak. 2-Kur’an-ı Kerim’e bağlamak. 3-Allah’ın evlerine bağlamak. 4-Çocuğun ilgisini Allah’ı anmaya çekmek. 5-Nafile ibadetle donatıp, aralarında irtibat sağlamak. 6-İlahi murakabeye bağlamak. 7-Fikri irtibatını sağlamak. 8-Sosyal irtibatını sağlamak. 9-Geçmişiyle irtibatını sağlamak. 10-Bedeni ve ruhi eğitimini sağlamak. ANNE VE BABANIN YAPMASI GEREKENLER 1-Çocuğu şerefli bir kazanca teşvik etmek. 2-Çocuğun doğuştan taşıdığı yetenekleri göz önünde bulundurmak. 3-Çocuğun oynayıp eğlenmesine imkan tanımak. 4-Ev, camii ve okul arasındaki irtibatı iyi sağlamak. 5-Anne, baba ve öğretmen ile çocuk arsındaki manevi bağı kuvvetlendirmek. 6-Gece ve gündüz terbiye üzerinde durmak. 7-Faydalı kültürel vasıtalar hazırlamak. 8-Çocuğu düzenli kitap okumaya teşvik etmek. 9-Çocuğa İslam’ın sorumluluklarını öğretmek. 10-Çocuğun kalp ve kafasına cihat ruhunu aşılamak. ÇOCUKLARIMIZ, HALKIMIZ VE VATANIMIZ ÜZERİNDEKİ DIŞ GÜÇLERİN PLAN VE PROĞRAMLARI Komünistlerin plan ve tuzakları 1-Halkı Müslüman ülkelerle iyi ilişkiler kurup, onları sosyalizme çekerek İslamiyetten yavaş yavaş uzaklaştırmak. 2-Din adamlarını ve dindar idarecileri küçük düşürmek, ülkenin geri kalmasına bunların sebep olduğunu anlatmak. 3-Bütün okullarda sosyalizmi ders haline getirmek. 4-İslam’a ve Müslümanlara gizlice saldırarak, halktan İslam düşmanı olduklarını gizlemek. 5-Müslüman ülkeler arasındaki dini irtibatı tamamıyla kesmek. 6-Müslüman halkın kalbindeki dini inancı yıkmak için kültür bombardımanına tutmak. ( gazete, dergi, roman, sinema, televizyon vs. ) 7-Toplumun inancını, itikadını, maneviyatını zayıflatmak ve İslam’ı yıkmak için İslam’ı kullanmaktan çekinmemek. 8-Her ülkede önde gelen mevkii ve makamlara fikirlerini benimsemiş adamları getirerek sosyalizmin yerleşmesini kolaylaştırmak. HAÇLILARIN PLAN VE TUZAKLARI 1-Bu Kur’an Müslümanların elinde bulundukça Müslüman ülkeler üzerinde hükümranlık kuramayacaklarını söylüyorlar. 2-Bize gereken Kur’an-ı ustaca kullanmaktır. Arap dinini ve Kur’an-ı Müslümanların kalbinden söküp atmalıyız demektedirler. 3-Müslümanlar arasındaki İslam’ı düşünceyi ve Allah’a olan bağlılıkları yok etmeye karar vermişler. 4-Müslümanları tarihi ahlaklarına, milli değerlerine bağlılıktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. 5-Topluma cinsel ve şehevi duygular aşılayıp, mallarını ve zamanlarını bu yolda harcatmaya çalışıyorlar. 6-Müslümanları dininden koparıp, maneviyatını yıkarak Hıristiyanlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. 7-Müslüman ülkelere batı kültürü aşılayarak okullar açıyorlar. 8-Müslüman ülkelerle, Müslüman fertlerin arasını açarak, birliği bozacak faaliyetlerde bulunuyorlar. 9-Müslüman ülkelerin bölük pörçük, parça parça kalması ve birleşmemesi için ellerinden geleni yapıyorlar. 10-Ne pahasına olursa olsun Filistin de bir Yahudi devleti kurarak Müslümanları bir birine düşürmeye çalışıyorlar. 11-Müslüman kadınların ahlaklarını bozuyorlar. 12-Müslümanların çocuklarını kendi açtığımız okullarda yetiştirerek toplumu temelinden yıkarak hedefimize daha kolay varırız diye kin ve nefretle çalışıyorlar. YAHUDİ VE MASONLARIN PLAN VE TUZAKLARI 1-Bunların amacı, yeryüzündeki bütün milletleri parçalayıp bölmek, bir kısmını bir kısmıyla aldatmak, aralarında fitne çıkarıp birbiriyle onları savaştırmaktır. 2-Milletlerin inançlarını yok etmek, ahlak ve anlayışlarını bozmak, kurulu düzenlerini yıkmaktır. 3-Milletleri yıkmak amacıyla mason dernekleri kurmaktır.(rotary, lions, bilderberk vs.) 4-Kendi sapık fikirlerini işleyerek Allah inancını yıkmak, yerine dünya dini dedikleri dinsizliği yerleştirmektir. 5-Şehvi ve nefsani duyguların tatmini için her şeyin mübah olduğunu topluma aşılamaktır. 6-İnsanın atasının maymun olduğunu dile getiren Darvin teorisini hakikatmiş gibi göstermektedir. 7-Tahrip etmek istedikleri milletin bütün basın yayın organlarını, sinema, televizyon, Radyo…vs. ele geçirmektedirler. 8-Yıkmak istedikleri devletin bütün üniversitelerindeki kürsüleri ele geçirmeye çalışmaktadırlar. 9-Milletlerin bağımsız düşünme kabiliyetleri yıkılacak, keşiş ve icatların tamamının Yahudiler tarafından yapıldığı ortaya atılacaktır. 10-Görünüşte dindarlara ve mabetlere yardımda bulunup, kapalı kapılar ardından yıkılmaları için azami gayreti göstermektedirler. 11-Dünyada dinin tesirini kırmak, diğer milletlere karşı bu savaşı sürdürebilmek için dini devletten ayırıp mason idarecileri iş başına getirmeye çalışmaktadırlar. 12-Görüldüğü gibi Yahudi ve masonlar kendileri dışında bütün dünyaya düşmandırlar. 13-Maddi çıkarlarını korumak için her yolu mubah sayarlar. EMPERYALİSTLERİN PLAN VE TUZAKLARI 1-Bir bardak içki ve bir dansözün Müslümanlara yapacağı tesiri tank ve topların yapması mümkün değildir. Bu nedenle Müslümanları madde ve şehvet denizinde boğmaya çalışıyorlar. 2-Eğitim, öğretim yerlerinden bazılarını küfür merkezi haline getirmeye çalışıyorlar. 3-Özel toplantılarda kustukları küfür zehirini, ektikleri fitne ve fesat tohumlarını yayıyorlar. 4-Zeki ve çalışkan çocuklar daha okulunu bitirmeden bazı mevkii ve makamları teklif ederek onları kendi tuzaklarına düşürüyorlar. 5-Çocukların kafa ve kalplerini batı kültürüyle dolduruyor. 6-Doğulu bilim ve fikir adamları hakkında halkı şüpheye düşürüyorlar. 7-İnsanların Allah’ın varlığı hakkında şüpheye düşürüyorlar. 8-Çocukların sahip oldukları İslam’ı prensipler hakkında şüphe uyandırıyorlar. 9-İslam’ın kadını eve hapsettiğini öne sürerek kafaları karıştırıyorlar. 10-Her şeyi mubah sayarak insanları günaha davet ediyorlar. TARİHTE VE GÜNÜMÜZDE SÜNNET İsminden de anlaşılacağı gibi erkek çocukları sünnet ettirilmesi İslam’ın bir şiarı ve bir sembolüdür. İslam’ i olan bu sünnetin ne zaman başladığı konusunda yeterli bilgi ve kaynağa sahip değilim. Ancak İbni Hacer’ in Fethül Bari adlı eserinin onuncu cildinin 281. sayfasında vahiy gereği seksen yaşında Hz. İbrahim (as) sünnet olduğu yazılmaktadır. Ayrıca Sahih-i Buhari Tecrit-i Sarih tercümesinin dokuzuncu cildinin 111.sayfasında peygamberimizin “İbrahim (as)seksen yaşında olduğu halde Kaddum köyünde sünnet oldu” buyurduğu yazılıdır. Diğer taraftan bu hüküm gereği İsrail oğulları bu emre uyarak sünnet oluyordu. Ancak ahlak peygamberi, Kainatın Efendi’sinin dünyaya teşriflerinde sünnetli olarak geldiğini hepimiz biliyoruz. Sünnet olmak çok eski tarihlere dayanmaktadır. Her şeyin tersyüz edildiği günümüzde İslam’ i kurallar dahilinde bu adetin-sünnetin yapılması mümine ayrı bir değer kazandıracaktır. Çünkü Peygamberimiz “Ümmetimin fesadı zamanında kim benim sünnetime sımsıkı sarılırsa ona yüz şehit sevabı verilir” buyurmaktadır. Yine Peygamberimiz “Beş şey fıtrattan (eskiden kalma) sünnettendir; Hitan (sünnet olmak),kasık tıraşı olmak, bıyığı kısaltmak, tırnakları kesmek, koltuk altını temizlemek” buyurmaktadır. Bu hadisi şerif işin ehemmiyetini ortaya koymaktadır. Günümüzde Müslüman ile kafiri birbirinden ayıran özelliklerden bir tanesi de sünnet olup olmadığıdır. Savaş meydanlarında öldürülenler arasında sünnet olmuş bir kimseye rastlanırsa Müslüman muamelesi yapılır. Cenaze namazı kılınır. Müslüman mezarlığına defnedilir. Evlatlarımızın bu tür cismani ve fiziki sağlığına önem verdiğimiz gibi, kalbi ve ruhi sağlığı içinde titremeli, çocuğumuzun dünya ve ahiret saadetini kazanması için elden gelen gayreti göstermeliyiz. Anne ve babalar çocuğun bedenine ne giydireceği ile ilgilendiği gibi, çocuğun aklına ve kalbine ne yerleştireceğinin hesabını da iyi yapmalıdır. Bu gün sünnet olmanın gerekliliği tıbbende sabittir. Çocuğun yedinci gününden yedi yaşına kadar sünnet ettirilmesi müstehap olup, yedi yaşından buluğ çağına kadar sünnet ettirilmesi vaciptir. Bugün sünnet cemiyetlerinde Müslümanlar bazı hatalar yapmaktadırlar. Bu sebeple bizlerde aynı hatalara düşmeyelim. Genelde yapılan hatalar şunlardır. 1-İslam’ın emrettiği mahremiyete dikkat edilmemektedir. 2-Cemiyet öncesi aşını israf yapılmaktadır. İsraf ise haramdır. 3-Cemiyet anında yemekte israf yapılmaktadır. 4-Cemiyet sahibi ve davetlilerdeki giyim kuşam israfı dikkati çekmektedir. 5-Sünnet olacak yavruya takılan takılarda yarış yapılarak israf yapılmaktadır. 6-Cemiyete davet edilip edilmeme konusunda hatalar yapılmaktadır. Zenginlerin çağırılıp fakirlerin çağırılmaması gibi. 7-Gece dansöz ve içki alemi tapılırken, gündüz gecenin günahını affettirmek için mevlit okutturulması. 8-Akşam çengiler önünde kadınlı erkekli oynanırken, gündüz davul, zurna önünde aynı oyunun devam ettirilmesi. 9-Mevlit, Kur’an okunması ve vaaz verilmesi sırasında gerek dinleyicilerin ve gerekse icra edenlerin yaptıkları hatalar. 10-İslam dışı olan, yalnız yörenin adeti olarak yapılan hatalar olarak başlıklar halinde belirtmek mümkündür. Bir sünnet cemiyeti yapılırken şu hususlara dikkat etmek lazımdır. 1-Müslüman bu işi yaparken ibadet şuuru içinde bulunmalıdır. 2-Allah (cc) rızasını gözetmelidir. 3-Dinimizin diğer ibadetleri ile bu ibadetin arasında fark olmadığını bildirmeliyiz. 4-Dinimizin yasak ettiği bakışma, kadın erkek tokalaşmasına, çalgı ve içki gibi haramların işlenmesine fırsat verilmemelidir. 5-İyi veya kötü her neyse, sebep olan işleyen gibidir,kaidesini hiçbir zaman akıldan çıkarmamalıdır. 6-Cemiyet öncesi ve sonrasında israftan kaçınılması gerekir. 7-Cemiyet yapılırken bir yemek verilmesi uygundur.ancak bu yemekte israfa kaçmamak lazımdır.dinimiz lüks ve israfı yasaklamıştır. 8-Evin fertlerini cemiyet münasebeti ile tepeden tırnağa giydirmek, evin eşyalarını bu vesileyle yenilemek, sünnet yatağı hazırlamak israftan başka bir şey değildir. 9-Bütün bunları yapayım derken bir sürü borç ve külfetin altına girmenin hiçbir anlamı yoktur. 10-Aynı zamanda bunlar riya (gösteriş) olduğu için bu açıdan da haramlılığı vardır. 11-Özellikle verilen yemeğin amacına, niyetine bakmak lazımdır. Peygamberimiz (sav) “Zenginlerin davet edilip, fakirlerin çağırılmadığı düğün yemeği yemekleri en kötüsüdür” buyurmaktadır. 12-Cemiyet sahibine getirilen hediye ve yavruya takılan takılar yarış haline sokulmamalıdır. 13-Çocuğun sünnet ettirilmesi anne ve babaya ait dini bir vazife olduğu için cemiyete davet edilmeyen Müslümanların şeran darılmaya hakları yoktur. 14-Günümüzde insanların değeri cemiyetteki davetli sayısına göre ölçülmektedir. Bu ise tamamen yanlıştır. Birde cemiyet evlerinde okunan mevlidi şerifler var ki; burada kaş yapayım derken göz çıkarılmaktadır. Hayırlı bir i yapayım derken başka büyük günahlara kapı aralanmaktadır. Mevlit öncesi ve mevlit sonrası çalgı çalınıp içki içilmesi, kadınlı erkekli aynı ortamda bulunmak, tokalaşmak, İslam dışı eğlenceler tertip edilmesiyle İslam la,Kur’an la dalga geçilmekte, Allah (cc) kandırılmaya (haşa) çalışılmaktadır. Bu şekildeki davranışların İslam la uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bugün İslam aleminin sıkıntılarının temelinde toplumun İslam dışı davranışları yatmaktadır. Kime yar olacağımızı bilemeyişimizdir. Mevlit, Aşırlar ve Vaz-ü nasihatle ulaşılmak istenen asıl maksat cemiyet sebebiyle bir araya gelmiş bulunan Müslümanların kafa ve gönüllerine İslam’ i şuur aşılamak olmalıdır. Cemiyet sahipleri fikir ve düşüncelerini, bu maksatların gerçekleşmesi yolunda yoğunlaştırmalıdır. Organizeyi de Allah (cc) rızası için ve topluma faydalı olabilmek için yapmalıdır. Çocuk terbiyesinde anne, babalar perhizli insan gibi olmalı terbiyede ölçüye çok riayet etmelidir. Ölçüyü kaçıran bunalıma ve hastalığa sebep olurlar. “Sebep olan işleyen gibidir.” “Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır.” Büyük mükafat ise Allah (cc)’ın katındadır. ( Tegabün : 15 ) Not : Tetkik Edenler – Salih DÜLGER / Arif ŞAFAK – Meslek Dersleri Öğretmenleri Kaynak Eser – İslam da Aile Eğitimi – Dr. Abdullah Nasih ULVAN Çeviri – Celal Yıldırım ( 2 Cilt )