23102015_cdn/babyrhinol-surup

advertisement
KIsA tIRüN nİı,cİsİ
r.
nnŞnni rrnnİ üntıNtıN
gABYRHnroL@
z.
lıı
şurup
x,q,LirA.rir vr x,lNrİr,Lrir nİr,rsİvr
Etkin madde:
Her bir ölçekte (5 ml'de):
Parasetamol
120 mg
Klorfeniramin maleat
0.75 mg
Yardımcr maddeler:
5mg
Sodyum metabisülfit
Sodyum sakarin
Sodyum fosfat monobazik
Disodyum hidroj en fosfat
6,25 mg
41,3 mg
2,4 mg
2000 mg
1785 mg
350 mg
Şeker
Sorbitol %70
Etil alkol (%95)
Yardımcı maddeler için
3.
6.
l'
e
bak'ınız'
FARMAsÖrİx FORM
Şurup
Portakal ve kayısı aromalr şurup
l. xr,iNix özBr,r,İxr,Bn
4.
l.Terapötik endikasyonlar
BABYRHINOL şurup grip, soğuk algınlığı gibi durumlarda ortaya çıkan;
ateş, burun akrntısı,
kırıklık hali ve minör adale ağrılan, genizde kaşıntı gibi semptomlann tedavisinde kullanılır.
4.2.Pozoloji ve uygulama sekli
Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi
Doktora danışılmadan kullanılmamalıdu. Doktor taraflndan baska şekilde tavsiye edilmediği
takdirde aşağıdaki dozlarda kullanılır:
2-6yaş Günde 4-6 saatara ile 1 ölçek
(5 mL)
6-12 yaş: Günde 4-6 saat ara ile 2 ölçek (l0 mL)
12 yasından büyük çocuklarda ve yetişkinlerde: Günde 4-6 saat ara ile 4 ölçek (20 filL)
Uygulama şekli
oral yoldan kullanılır.
ozel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek/I(araciğer yetmezliği
1113
BABYRHINOL, karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılırken dikkatli
olunmalıdır. BABYRHINoL şiddetli karaciğer Veya böbrek yetmezliği olan hastalarda
kontrendikedir.
Pediyatrik popülasyon
BABYRHINOL, pediyatrik hastalarda pozoloji krsmında belirtildiği gibi uygulanmalıdır. 2
yaşm altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik Popülasyon
BABYRHINOL'ün yaşlılarda kullanımı araştınlmamıstır
Diğer
Alkol alan kişilerde günlük alrnan parasetamol dozunun 2 g'ı
Bölüm 4.4. ozel kullanım uyarıları ve önlemleri).
4.3.
aşmaması gereklidir (Bkz.
Kontrendikasyonlar
BABYRHINOL aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
. Etkin maddelere, antihistaminiklere veya ilacın bileşiryinde bulunan yardımcı maddelerden
herhangi birine karşı aşın duyarlılık durumunda (Bkz. Bölüm 6.1),
.
Şiddetli karaciğer (Child Pugh kategorisi>9) veya böbrek yetmez|iği olanlarda,
. Monoamin oksidaz inhibitörleri ile tedavi olanlarda (BABYRHINOL kullanımından önceki
14 giniçinde MAoİ @ir antibakteriyel olan furazolidon dahil) /RIMA almrs ve/veya almaya
devam eden hastal arda),
. 2 yaşın altındaki çocuklarda kontrendikedir.
4.4. Öze|kullanım uyarıları ve önlemleri
o Anemisi olanlar, akciğer hastalan, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan
hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
. Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda Veya uzun süreli
tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir.
Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <10 ml/dakika) halinde, doktorun parasetamol
kullanımının yararlrisk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir.Doz ayarlaması yapılmalı ve
hasta kesintisiz izlenmelidir.
o Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozlan alan bir hastada hepatik nekroz ve
daha kısa süreli olarak aşın doz kullanan bir hastada karaciğer hasan bildirilmiştit. |2 _ 48
saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancak klinik
semptomlar dozun alınmasından l _ 6 gun soffasına kadar görülmeyebilir.
o Hepatotoksisite riskinden ötiırü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlardaya da
daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddette karaciğer yetmezliği (Child-Pugh
kategorisi < 9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
o Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması srrasında serum alanin aminotransferaz (ALT)
dizeyi yükselebilir.
o Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi arttan ve hepatik glutatyon
rezewini azaltan ilaçların eşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi
çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir.
Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk
dozunda veya tekrarlayan dozlannda deride kızanklık, döktintti veya bir deri reaksiyonu
oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakrlmasl Ve
211
3
alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi
bir daha bu ilacı Veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve
ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve
akut jeneralize e|<zantematöz püstiiloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlanna neden
olabilmektedir.
o Parasetamol içeren ilaçların uzun süre kullanılmasını takiben yüksek doza ulasıldığında,
büyük ölçüde irreversibl böbrek yetersizliğiyle birlikte ana|jezlk nefropati gelisme olasılığı
göz ardı edilemez.
o Gilbert sendromu olan hastalann parasetamol kullanması, sarılık gibi klinik semptomlara
ve daha belirgin hiperbilirübinemiye neden olabilir. Bu nedenle, bu hastalar parasetamolü
dikkatli kullanmalıdır.
o
Hematopoietik disfonksiyon durumunda dozun azaltılması velveya dozlar arasındaki
sürenin uzatılması gibi önlemler alınmalıdır.
o Astım, kronik rinit ve kronik ürtikeri olan ve özellikle antiinflamatuvar ilaçlara asln
duyarlılığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Duyarlı kisilerde propifenazon Ve parasetamol
içeren ilaç|ar|anadiren astım krizleri ve anafilaktik şok bildirilmiştir.
o Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrek olarak
hemoliz vakalan görülebilir.
. orta düzeyde alkol ile birlikte eşzamanlı parasetamol alınması, karaciğer toksisitesi
riskinde bir artısa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalannda dikkatli kullanılmalıdır. Alkol
alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük parasetamol dozunun 2 g'r asmaması
gerekir.
o Parasetamol ve klorfeniramin maleat içeren diğer ilaçlann BABYRHINOL ile eszamanlı
kullanımından kaçınılmalıdır.
o ] _ 5 gun içinde yeni semptomların olusmasr ya da ağrının velveya ateşin azalmaması
halinde, hastalann parasetamol kullanmaya son Vefinesi ve bir doktora danısması önerilir.
o Parasetamol akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur. Eriskinlerde
kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
o 2 yaşın altındaki çocuklarda zorunlu tıbbi gerekçe olmadan kullanılmamalıdır.
. Önerilen dozu aşmamalı veya ardı ardına 5 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır.
Yüksek doz parasetamol ve bu arada uzunca bir süre içerisinde kullanılan toplam dozun
yüksek olması; irreversibl karaciğer yetersizliğiyle birlikte analjeziklere bağlı nefropati
gelişmesine neden olabilir. Hastalar bu ilacı kullanrrken, parasetamol içeren daha başka
ürünler kullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.
o Antikolinerjik etkilere sahip diğer ilaçlar ile yaygın olarak kullanılan klorfeniramin; aritmi,
epilepsi, glokom dahil göz içi basıncının artısı, prostat hipertrofisi, şiddetli hipertansiyon,
kardiyovaskiiler hastalıklar, bronşit, bronsektazi veya astım, idrar retansiyonu ve karaciğer
yetmezliği durumlannda dikkatli kullanılmalıdır.
o Aşın aktif tiroid fonksiyon bozukluklannda kullanımrndan kaçınılmalıdır.
o Çocuklarda ve yaslılarda nörolojik antikolinefik etkiler ve paradoksal uyan (örneğin,
enerji artışı, huzursuzluk, sinirlilik) görülme olasılığı daha faz|adır' 2 yas altında kullanımı
kontrendikedir.
o Alkolün etkilerini arttırabileceği için, alkol ile eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
. Antihistaminik içeren öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlan dahil, antihistaminik içeren diğer
ilaçlar ile birlikte kullanılmamalıdır.
Sodyum metabisülfit içerdiğinden nadir olarak şiddetli aşın duyarlıhk reaksiyonlarına ve
bronkospazma neden olabilir.
3ll3
Bu tıbbi ürün her 5 ml'sinde 350 mg etanol (alkol) içermektedir. Alkol bağımlılığı olanlar için
zaratlı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar ve karaciğer hastalığı ya da epilepsi
gibi yüksek risk grubundaki hastalar için dikkate alınmalıdır.
Bu tıbbi ürün her 5 ml içinde 2 g şeker ve l,785 mg sorbitol içerir. Nadir kalıtımsal friiktoz
intoleransı, glukoz-galaktozmalabsorpsiyonu
hastalann bu ilacı kullanmamaları gerekir.
veya sükrazlizomaltaz yetmezliği problemi olan
Bu tıbbi ürün her 5 ml'sinde l0 mg sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum
diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim sekilleri
Parasetamol:
Propantelin gibi mide bosalmasını yavaslatan llaç|ar, parasetamolün yavaş emilmesine ve
dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.
Metoklopramid
gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar,
parasetamolün daha hızJıı
emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin dahahızlıbaslamasına neden olabilir.
Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin vb.)
veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozoma| enzim indüksiyonuna sebep olan
ilaçlann tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı
karaciğer hasarına yol açabilir. Asırı alkol tiiketimi halinde, terapötik doz|arda bile
parasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir.
Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün
yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini artırabilir.
Parasetamol (veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol
oynayan enzimlerle etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin ttirevleri arasındaki
etkileşimler, "uluslararasr nornalleştirilmis oran" (International Normalised Ratio, INR)
değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bundan dolayı, oral
antikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol
kullanmamalıdır.
S-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron,
farmakodinamik etkilesim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.
Parasetamol ve azidotimidinin (AZT-zidovudin) eşzamanlı kullanılması nötropeni eğilimini
artınr. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol AZT ile birlikte alınmamalıdır.
Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun
hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az karut vardff Ve genelde istenmeyen
etkilerde artrsa yol açmaktadır.
Parasetamol emilim hızı metokloproamid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile
azalabilir.
St. John's Wort (Hypericum perforatum _san kantaron) parasetamolün kan düzeylerini
azaltabilir.
4ll3
Doz asımında parasetamol karaciğerde harabiyet riski tasır ve parasetamolün toksisitesi
karaciğerde toksik etki yaratabilecek diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında, kronik alkolizmde
Veya aç kalmış hastalarda artabilir.
Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı aza|abi|ir.
Klorfeniramin maleat:
Klorfeniramin, santral sinir sistemine etkili ilaçlann (sempatomimetikler, antidepresanlar)
etkilerini artırabilir.
Alkol, barbitüratlar, hipnotikler, opioid analjezikler, anksiyolitikler ve antipsikotikler gibi
santral sinir sistemi depresanlannln etkilerini artırabilir. Atropin, trisiklik antidepresanlar ve
MAo inhibitörlerinin antimuskarinik etkilerini artırabilir.
Klorfeniramin fenitoin metabolizmasını inhibe eder ve fenitoin toksisitesine neden olabilir
Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleri yapılmadan
birkaç gün önce kesilmelidir.
Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
4.6.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
BABYRHINOL'ün çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü üzerine
etkisi için çalışma bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
BABYRHINoL, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır
Laktasyon dönemi
BABYRHINoL, gerekli olmadıkça emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği (Fertitite)
BABYRHINOL'ün
üreme yeteneği üzerindeki etkisi ile
ilgili klinik çalışma yoktur
4.7. Araç ve makine kullanımr üzerindeki etkiler
araç ya da makine kullanırken dikkatli olmak
gerekir.
BABYRHINOL sedasyon yapabildiğinden
4.8. Istenmeyen
etkiler
Klinik çalısmalar ve satrs sonrasl gözetim
çalısmalarından elde edilen verilere göre
istenmeyen etkiler aşağıda organ sistem srnrflamasrna Ve sıklıklarına göre sunulmustur.
Sıklıklar şöyle tanımlanabilir: Çok yaygın (>l/l0); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın
olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (> 1/l0.000 ila <1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000),
bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
sll3
Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g'ın üzerinde alınması durumunda
toksisite görülmesi muhtemeldir.
SISTEM ORGAN
SINIFI
Kan ve lenf
sistemi hastalıklarr
Bağısıklık
sistemi hastalrkları
Metabolizma ve
beslenme
hastalıkları
Psikiyatrik
hastalıklar
Sinir sistemi
hastalıkları**
Advers reaksiyonlar
Parasetamol
Klorfeniramin
Anemi
Seyrekr
Seyrek
Hemolitik anemi
Methemoslobinemi
Trombositopeni
Trombositopenik purpura
Lökopeni
Nötropeni
Pansitopeni
Agranülositoz
Alerjik reaksiyonlar
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Anafilaksi
Lyell sendromu
Bronkospazm
Pozitif alerii testi
[mmün trombositopeni
Anoreksi
Seyrekr
Seyrek'
Seyrek'
Seyrekz
Seyrek'
Seyrek'
Cok sevrek
Seyrek
Seyrek
Çok seyrek
Bilinmiyor
Bilinmivor
Bilinmiyor
Seyrek
Depresyon
Kabuslar
Baş ağnsı
Bas dönmesi
Somnolans
Parestezi
Santral sinir sistemi
stimülasyonu
Ensefalopati
Insomnia
Tremor
Irritabilite
Konsantre olamama
Sedasyon
Çocuklarda paradoksal
eksitasyon
Göz hastalrkları
Kulak ve iç kulak
hastalıkları
Kardiyak hastalıklar
SIKLIK
Seyrek
Seyrek
Yaygın
Bilinmiyor
Yaygın
Yaygın
Yaygın
Bilinmiyor
Seyrek
Bilinmiyor
Bilinmiyor
Bilinmiyor
Seyrek
Seyrek
Bilinmiyor
Bilinmiyor
Yaslılarda konfiizyonel psikoz
Bulanık görme
Tinnitus
Bilinmiyor
Taşikardi
Palpitasyon
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Aritmi
Hipotansiyon
Seyrek
Seyrek
6ll3
Solunum, göğüs
bozukluklarr ve
mediastinal
hastalıklar
Ust solunum yolu enfeksiyon
belirtileri
Yaygın
Analjezik astım sendromu dahil
Seyrek
astrm
Gastrointestinal
hastalıklar
Hepato-bilier
hastalıklar
Derİ ve derialtı doku
hastalıkları
Bronkospazm
Bronşial sekresyonda
kalınlasma
Bulantı
Kusma
Dispepsi
Flatulans
Kann ağrısı
Konstipasyon
Gastrointestinal kanama
Diyare
Ağız kuruluğu
Hepatik bozukluk
Sanlık dahil hepatit
Deri döktinttisü
Kasıntı
Urtiker
Aleriik ödem
Aniiyoödem
Akut j enera|ize ekzantematöz
püstiilozis
Eritema multiforme
Stevens-Johnson sendromu
Toksik epidermal nekroliz
Eksfoliyatif dermatit dahil
Kas-iskelet
bozuklukları, bağ
doku ve kemik
hastalıkları
Böbrek ve idrar
yolu hastalrkları
Genel bozukluklar
ve uygulama
bölgesine ilişkin
hastalrkları
Seyrek
Seyrek
Yaygın
Seyrek
Yaygın
Yaygın
Yaygın
Yaygın
Yaygın
Yaygın olmayan
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Seyrekr
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Seyrek
Uriner retansiyon
Halsizlik
Göğüs sıkrşmasr
Parasetamolün çok miktarda alınmasr durumunda
2
Parasetamolün uzun süre kullanılmasr durumunda
*
olümcül sonuçlara neden olabilir.
Bilinmiyor
Seyrek*
Seyrek
Seyrek*
Seyrek*
Bilinmiyor
aleriik reaksiyonlar
Fotosensitivite
Deri reaksiyonlan
Kas seğirmesi ve
inkoordinasyonu
Papiller nekroz
Seyrek
Bilinmiyor
Bilinmiyor
Bilinmiyor
Bilinmiyor
Yaygın olmayanz
Bilinmiyor
Seyrek
Seyrek
7lt3
**
Çocuklar ve yaslılar, nörolojik antikolinerjik yan etkilere ve paradoksal eksitasyona (enerji
artısı, huzursuzluk, sinirlilik gibi) daha duyarlıdır.
Şüpheli advers reaksi}ıonlann raporlanması
Ruhsatlandrffna soffasl şüpheli ilaç advers reaksiyonlannrn raporlanmasl büyük önem
taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yararlrisk dengesinin sürekli olarak izlenmesine
olanak sağlar. Sağlık mesleği me.nsuplannın herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
Farmakovijilans Merkez7'ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir. (www.tiick.gov.tr; eposta: Eı[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 3l2 2I8 35 99)'
4.9,Doz asrmr ve tedavisi
Parasetamol:
Yetişkinlerde 10 gramdan fazla kullanılmasr halinde toksisite olasılığı vardır. Dahası, asırı
dozun Zarafl siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyükttir. Çocuklarda
asrn dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha seyrektir. Karaciğer hücre hasarı ile
birlikte parasetamol asırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civannda olan parasetamol yarı
ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun surelere uzar. lac-aminopirindin sonra 'oö02
atılımında azalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarılanma
ömrü veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine luazatan parasetamol asrrı
dozajı ile karaciğer hücre hasan arasındaki ilişkiyi daha iyi gösterir.
Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tiibüler nekrozdan
dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden
dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karsılaştınldığında bu grup hastalarda
daha sık değildir. Seyrek olarak, ilaç aldıktan 2-l0 gün sonra, sadece minimal karaciğer
toksisitesi ile birlikte renal tiibüler nekroz oluşabilir. Asın dozda parasetamol almış bir
hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelismesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir.
Akut asın doza llaveten, parasetamolün günlük asın miktarlarda alımından soffa karaciğer
hasarr ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Semptomlar: Sedasyon ve ataksi doz asımında en sık gelişen semptomlardır. Bulantı, göz
kararması, kusma, taşikardi diğer semptomlardır.
Solgunluk, anoreksi, bulantı Ve kusma parasetamol doz aslmmm sık görülen erken
semptomlandır. Hepatik nekroz parasetamol doz asımının dozla ilişkili komplikasyonudur.
Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin zamanl |2-48 saat içinde uzar' fakat klinik
semptomlar ilacın alımını takiben l 1|a 6 gün içinde belirgin olmayabilir.
Tedavi: Akut doz asrmında parasetamol, hepatotoksik etki gösterebilir, karaciğer nekrozuna
bile neden olabilir. Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karsı korumak için parasetamol asın
dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorpsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj, ipeka
şurubu veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek
gerekir. Eğer hasta kusuyorsa Veya aktif kömür ile konjuge edilmişse metionin
kullanılmamalıdır. Doruk p|azma parasetamol konsantrasyonlan asrn dozu takiben 4 saate
kadar gecikebilir. Bu nedenle, hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol
düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasma kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral
metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen
süre ısığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda,unın
süredir alkol bağımlısı olanlarda veya kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda Nasetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir, çünkti bu hastalar parasetamolün
8113
toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol asırı dozajını takiben gelisebilecek
fu lminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirir.
Klorfeniramin maleat:
Semptomlar: Sedasyon, SSS paradoksal stimülasyonu, toksik psikoz, nöbet, apne,
konvülsiyonlar, antikolinerjik etkiler, distonik reaksiyonlar ve aritmi dahil kardiyovasktiler
kollaps.
Tedavi:
Gastrik lavaj veya ipeka şurubuyla emezis yoluyla tedaviye baslanmalıdır. Ardından aktif
kömür ve katartikler uygulanarak absorpsiyonu azaltılır. Diğer semptomatik ve destekleyici
önlemler kalp, solunum, böbrek ve karaciğer fonksiyonları ve sıvı-elektrolit dengesine göre
özel dikkatle uygulanmalıdır.
Hipotansiyon Ve aritmiler tedavi edilmelidir. SSS konvülsiyonlan IY diazepam ile tedavi
edilebilir. Ciddi durumlarda hemoperfiizyon kullanılabilir.
5.
FARMAKOLoJİK Özrcr,r,İxr,rcn
5.1.
Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer soğuk algınlığı preparatlan
ATC kodu: R05X
Etki mekanizması:
Parasetamol:
Parasetamol, analjez1k Ve antipiretik bir ajandır. Parasetamolün terapötik etkilerinin,
siklooksijenaz eıaiminin inhibisyonu sonucu prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağh
olduğu düşünülmektedir. Parasetamolün periferik siklooksijenaza oranla santral
siklooksijenaz ijze1ıne daha etkili inhibitör olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Parasetamolün
analjezik ve antipiretik özellikleri vardır fakat sadece zayıf antiinflamatuvar özellikler
gösterir. Bu durum; inflamatuvar dokulann diğer dokulara oranla daha yüksek seviyelerde
hücresel peroksidler içermesi ve bu hücresel peroksidlerin parasetamolün siklooksijenaz
inhibisyonunu önlemesiyle açıklanabilir.
Klorfeniramin maleat
Klorfeniramin maleat, Hl-reseptörleri üzerinde etkili bir antihistaminiktir; solunum yolu
hastalıklannda sık görülen alerjik semptomlan giderir. Krlcal damarlardaki geçirgenliği
aza|tarakburun akrntrsr, aksırma, gözde sulanma ve kasrntı gibi belirtileri giderir.
5.2.
Farmakokinetik özellİkler
Parasetamol:
Emilim:
Parasetamol, mide-barsak kanalından hızla Ve tam olarak pasif difiizyon ile emilir;
plazmadaki en yüksek konsantrasyonlan formülasyona bağlı olarak genellikle oral
uygulamadan sonra 30 ila 90 dakika arasrnda elde edilir. Gastrik boşalma, oral uygulanan
parasetamol absorpsiyonu için hız sınırlayıcı bir basamaktır. Parasetamol değisken bir oranda
ilk geçiş metabolizmasına uğadığı için oral uygulamadan sonra sistemik dolasımda tam
olarak bulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanlmrrun uygulanan parasetamol miktarına
bağlı olduğu görülmektedir. oral biyoyararlanım 500 mg'lık dozdan sonra Yo 63 lken,1 veya
2 g(tab|et formu) dozundan sonra yaklaşık %o90'ayükselir.
9lr3
Dağılım:
Parasetamol birçok vücut Slvlsrna esit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0.95 L/kg'dir
Terapötik dozlan takiben parasetamol p|azma proteinlerine önemli oranda bağlanmaz.
Çocuklardaki dağılım kinetiği (Vd/F) erişkinlerdekine benzerdir.
B iyotransformas),,on :
Parasetamol karaciğerde metabolize olur ve insanda çok sayıda metabolitleri tanımlanmıstır.
|drarla atılan majör metaboliti glukuronid ve sülfat konjugatıdrr. Parasetamolün Yo I0 kadan
minör bir yolla sitokrom P-450 karma fonksiyonlu oksidaz sistemi (başlıca CYP2El ve
CYP3A4) ile reaktif bir metabolit olan asetamidokinona dönüsür. Bu metabolit hızla
indirgenmiş glutatyon ile konjuge olur ve sistein ve merkaptiirik asit konjugatları
şeklinde
atılır. Büyük miktarlarda parasetamol alındığında hepatik glutatyon azdlabilir ve vital
hepatoselüler makromoleki.illerine kovalent olarak bağlanan hepatosit asetamidokinonun asırı
birikmesine yol açar. Bu da doz aşımı durumunda görülebilen hepatik nelçozayol açar.
Eliminas}ıon:
Eliminasyon yan-ömrü, terapötik doz|arda 1-3 saat kadardır. Dozun %90-100'ü, 24 saat
içerisinde glukuronid (%60), sülfat (%35) veya sistein (%3) konjügasyon ürünleri olarak
böbrekler yoluyla vücuttan atılır. Tek dozu (1000 mg i.v.) takiben parasetamolün total vücut
klerensi yaklaşık 5 mlldak/kg'dır. Parasetamolün renal klerensi idrar akıs hızına bağlıdır, fakat
pH'ya bağlı değildir. Uygulanan ilacın Yo|'ten daha azı değismemis parasetamol halinde atılır.
Sağlıklı bireylerde terapötik dozun yaklaşık oh85-95'i24 saat içinde idrar ile atılır.
Doğrusallık ve Doğrusal olma}ıan Durum:
Reaktif parasetamol metabolitlerinin karaciğer hücre proteinlerine bağlanması, hepatoselüler
hasara sebep olur. Terapötik dozlarda, bu metabolitler, glutatyon tarafindan bağlanır ve
nontoksik konjugatlar oluştururlar. Ancak masif doz asımr halinde, karaciğerin (glutatyon
olusumunu kolaylaştıran Ve teşvik eden) SH-donörleri deposu ttikenir; ilacın toksik
metabolitleri karaciğerde birikir ve karaciğer hücre nekrozu gelişir ve bu da karaciğer
fonksiyonunda bozulmayave giderek hepatik komaya kadar ilerler.
Pozoloj iye uygun kullanıldığında farmakokinetiği doğrusaldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
2-8 saatler arasında ortalama p|azma yarılarıırıa ömrü normal ve böbrek yetmezliği olan
hastalarda aynıdır, fakat 8-24 saatler arasında böbrek yetmezliğinde eliminasyon hızı azalır'
Kronik renal yetmezlikte glukuronid ve sülfat konjugatlarında belirgin birikme olur. Ana
bileşiğin kısıtlı rejenerasyonuyla kronik böbrek yetmezl\ği olan hastalarda biriken
parasetamol konjugatlannda bir miktar ekstra eliminasyon oluşabilir. Kronik böbrek
yetmezliğinde parasetam o| doz aralıklarrnr uzatmak tavsiye edilir.
Hemodiyalizde parasetamol p|azma düzeyleri aza|abileceğinden terapötik kan düzeylerini
korumak için ilave parasetamol dozlan gerekebilir.
Karaciğer }ıetmezliği:
Hafif karaciğer hastalığı olan hastalardaki ortalama p|azma yanlaıırrıa ömrü normal
bireylerdekine benzerdir, fakat ciddi karaciğer yetmezliğinde önemli derecede uzar (yaklaşık
% 75)' Bununla beraber, yarılanma ömrünün uzamasmm klinik önemi açık değildir; çünkii
10113
karaciğer hastalığı olan hastalarda I|aç birikmesi ve hepatoksisite olduğu kanıtlanmamtş Ve
glutatyon konjugasyonıı azalmamıstır. Kronik stabil karaciğer hastalığı olan 20 hastaya 13
gün günde 4 glg1ın parasetamol verilmesi karaciğer fonksiyonunda bozulmaya yol açmamıstır.
Hafif karaciğer hastahğında önerilen doz|arda alındığında parasetamolin zararlı olduğu
kanıtlanmamıstır. Bununla beraber, şiddetli karaciğer hastalığında' plazma parasetamol
yanlanma ömrü önemli derecede uzamıştır.
Yaslı hastalarda:
Genç ve yaşlı sağlıklı denekler arasında farmakokinetik parametrelerde gözlenen farklılıkların
klinik olarak önemli olduğu düşünülmemektedir. Bununla beraber serum parasetamol
yarılanma ömrünün belirgin derecede arttığını (yaklaşık % 84) ve parasetamol klerensinin
zayıf, hareketsiz ve yaşlı hastalarda sağlıklı genç kişilete nazatan aza|dığını (yaklaşık % 47)
düşündüren kanıtlar vardır.
Çocuklarda:
Çahşmalar 0-2 gün arasındaki yeni doğanlarda ve 3-10 yaş arasındaki çocuklarda parasetamol
majör metabolitinin parasetamol sülfat olduğunu göstermiştir. Yetişkinlerdeki ve 12 yaş Ve
üzeri çocuklardaki veriler, major metabolitin glukoronid konjugatı olduğunu göstermistir.
Bununla beraber, parasetamolün genel eliminasyon hızında veya idrara geçen toplam ilaç
miktarında yaşa ilişkin önemli farklılıklar yokfur.
Klorfeniramin maleat:
Emilim:
K]orfeniramin, mide-bağırsak kanalından nispeten yavaş emilir. oral uygulama soffast en
yüksek plazma konsantrasyonlarrna 2.5-6 saat içinde erişilir.
Biyoyararlanlml %25-50 oranındadır.
Dağılım:
Dolaşımda bulunan klorfeniram inin o/o7 0' i proteinlere bağlı haldedir.
Klorfeniramin vücutta, santral sinir sistemi de dahil olmak izere, genis oranda dağılır
Biyotransformasyon:
Karaciğerde belirgin oranda ilk-geçiş metabolizmasına uffar. Klorfeniramin yüksek oranda
metabolize edilir. Metabolitleri desmetil ve didesmetil klorfeniramindir.
Eliminas}ıon:
Klorfeniraminin farmakokinetiğinde belirgin bireysel farklılıklar bulunmaktadır; yarı ömrü 2-
43
saat arasında bildirilmiştir. Klorfenamin maleat vücutta, yüksek oranda
biyotransfo(masyon geçirir ve değişmeyen ilaç ve metabolitleri başlıca idrar yoluyla atılır.
Doğrusalhk ve doğrusal olma}ıan durum:
Veri mevcut değildir.
Klinik öncesi güvenlilik verİleri
BABYRHINOL ile yapılmış hayvan çalısmalan bulunmamaktadır
5.3.
Parasetamol:
Akut Toksisite:
Parasetamol yetişkin srçanlara ve kobaylara oral yoldan verildikten soffa hafif toksik olduğu
saptanmıstır. Farelerde ve yenidoğan sıçanlarda önemli oranda daha fazla toksik olmasının
rrlr3
sebebi ise, muhtemelen, farelerde maddenin farklı bir metabolizmasmm bulunması ve
yenidoğan slçanlarda hepatik err;im sisteminin olgunlasmamıs olmasıdır. Köpeklere Ve
kedilere daha yüksek dozlarda verildiğinde kusmaya sebep olmuşfur; bu nedenle bu hayvan
cinslerinde oral LD50 değeri saptanamamıştır.
Kronik Toksisite:
Toksik doz|arın verilmesinin ardından deney hayvanlannda yavaş kilo artışı, dlirez, asidüri
ve dehidratasyon ile enfeksiyonlara karşı duyarlılık artışı gibi etkiler gözlenmiştir. otopsi
srrasında, abdominal organlarda kan akımı artısı, intestinal mukoza irritasyonu gözlenmiştir.
Mutaj enik ve Tümöroj enik Potansiyeli
:
Sıçanlarda, hepatotoks1k doz düzeyinde potansiyel bir genotoksisite gözlenmis ve bu bulgu
doğrudan bir DNA hasarı olarak değil, hepatotoksisite/miyelotoksisitenin dolaylı bir sonucu
olarak açıklanmıstır. Dolayısıyla, bir eşik doz varsayılabilir.
Diyeti 6.000 ppm'e kadar olan erkek sıçanlarda yapılan 2 yıllık bir çalışmada parasetamolün
karsinojenik aktivitesine ilişkin herhangi bir bulgu bildirilmemistir. Mononükleer hücre
lösemisi insidansının artmasından dolayı dişi sıçanlarda bazı karsinojenik aktivite bulguları
söz konusudur. Diyeti 6.000 ppm kadar olan farelerde yapılan 2 yılhk bir çalışmada ise
parasetamolün karsinojenik aktivitesini gösteren herhangi bir bulgu saptanmamıştır.
Ureme Toksisitesi:
insanlarda kapsamlı kullanımdan sonra embriyotoksik veya teratojenik riskte bir artış
gözlenmemiştir. Parasetamol hamilelik dönemlerinde de sıklıkla alınmakta olup, gerek
hamileliğin seyri gerekse doğmamış çocuk üzerinde herhangi bir olumsuz etkj görülmemiştir.
Hayvanlardayapı|an kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testikiiler atrofiye neden
olduğu Ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir.
Klorfeniramin maleat:
Klorfeniramin uzun zamandır insanlar taraflndan kullanılmaktadır ve farmakovijilans verileri
çok iyi tolere edildiğini, teratojenik ya da karsinojenik olmadığını ve ciddi doz asımlannda
bile irreversibl herhangi bir toksisite oluşfurmadığını göstermektedir.
6.
FARMAsÖrİx Özrcr,r,İxr,rn
6.1.
Yardımcı maddelerin listesi
Eritrosin
Propilen glikol
Sodyum metabisülfit
Sodyum sakarin
Sodyum fosfat monobazik (susuz)
Di sodyum hidroj enfos fat I2.H2O
Sorbitol %70
Şeker
Etil alkol %95
Metil paraben
Propil paraben
Kayısı esansl
Portakal esansl
r2ll3
Dietanolamin
Saf su
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değildir'
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30oC'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır
Ambalajın niteliği ve içeriği
ml'lik ölçekli kaşığı ile birlikte l20 ml'lik
6.5.
5
şisede ambalajlanmıştır.
tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
"Tıbbi Atıklann Kontrolü Yönetmeliği" Ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü"
6.6. Beşeri
yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
7.
RUHSAT SAHiBi
Sanofi aventis ilaçları Ltd. Şti
Büyükdere Cad. No: 193
Levent 34394 Şişli- istanbul
Tel :0 212339 10 00
Faks: 0 212 339 10 89
8. RUHSAT
198157
9.
ilk
NTJMARASI
İLK RUHSAT TARİHiiRUIIsAT YENİLEMrc rı,nİrri
ruhsat tarihi: 26.11.2001
Ruhsat yenileme tarihi:
10.
KÜB,tJN YENiLENME TARİHi
13
1r3
Download