ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ MOMENT TENSÖR ANALĠZ YÖNTEMĠYLE DEPREM ODAK MEKANĠZMASI ÇÖZÜMÜ Tolga KARABIYIKOĞLU JEOFĠZĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI ANKARA 2011 Her hakkı saklıdır TEZ ONAYI Tolga KARABIYIKOĞLU tarafından hazırlanan “Moment tensör analiz yöntemi ile deprem odak mekanizması çözümü ” adlı tez çalıĢması 18 / 04 / 2011 tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı‟nda YÜKSEK LĠSANS TEZĠ olarak kabul edilmiĢtir. DanıĢman : Yrd. Doç. Dr. Ünal DĠKMEN Jüri Üyeleri : BaĢkan : Doç. Dr. Hakkı Gökhan ĠLK Ankara Üniversitesi, Elektronik Mühendisliği ABD Üye : Doç. Dr. Mehmet Emin CANDANSAYAR Ankara Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği ABD Üye : Yrd. Doç. Dr. Ünal DĠKMEN Ankara Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği ABD Yukarıdaki sonucu onaylarım. Prof. Dr. Özer KOLSARICI Enstitü Müdürü ÖZET Yüksek Lisans Tezi MOMENT TENSÖR ANALĠZ YÖNTEMĠYLE DEPREM ODAK MEKANĠZMASI ÇÖZÜMÜ Tolga KARABIYIKOĞLU Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Ünal DĠKMEN Bu tez çalıĢmasında, Kikuchi ve Kanamori (1991) yaklaĢımı kullanılarak Moment Tensör Analizi yöntemiyle deprem odak mekanizmasını hesaplayan bir program (MEKCOZ) MATLAB dilinde yazılmıĢtır. GeliĢtirilen yazılım ve günümüzde yaygın kullanılan ISOLA (Sokos ve Zahradnik, 2006) ile elde edilen sonuçlar karĢılaĢtırılmıĢtır. Moment Tensör Analizi çözümünde farklı oluĢ zamanı ve konum çiftleri için temel moment tensör dizeylerinin kullanılmasıyla kuramsal yer değiĢtirme verisinin zamana bağlı birinci türeviyle kuramsal hız kayıtları hesaplanmıĢtır. Kuramsal hız kayıtlarının incelenen depremin gözlemsel verisi (dalga formu) ile iliĢkisi incelenmiĢtir. En yüksek iliĢki değerine karĢılık gelen deprem konumu, oluĢ zamanı ve moment tensor yoğunluk fonksiyonu dizeyi için sismik moment tensör dizeyi ve gerilme sistemi hesaplanmıĢtır. Belirlenen odak parametreleri için çift eĢlenik (Double Couple) ve dengelenmiĢ doğrusal yöney çift kutbu (CLVD) gerilme sistemlerini hesaplanmasında Knopoff ve Randall (1970) yaklaĢımı kullanılmıĢtır. Ayrıca odakta olası hacimsel değiĢimleri gözleyebilmek için sismik moment tensör dizeyinin tekdüze (izotropik) kısmı da hesaplanmıĢtır. Aynı veri ve parametre grubu kullanılarak geliĢtirilen program ve ISOLA programıyla elde edilen sonuçların yakın olduğu görülmüĢtür. Yazılan programın üstünlüğü; hesaplanan düğüm (nodal) düzlemlerine ek olarak etkin gerilme sisteminin de görselleĢtirilmesidir. Üretilen sonuçlar kullanılarak gerilme analizi konusunda yer bilimcilerin tercih ettiği tanımlamalarla bağlantı kurulmuĢtur. Nisan 2011, 93 sayfa Anahtar Kelimeler: Deprem, moment, sismik moment, moment tensör yoğunluk fonksiyonu, temel moment tensör dizeyi, odak, odak mekanizması, korelasyon, ters çözüm. i ABSTRACT Master Thesis EARTHQUAKE FOCAL MECHANISM BY MOMENT TENSOR ANALYSIS METHOD Tolga KARABIYIKOĞLU Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Geophysical Engineering Supervisor: Asst. Prof. Dr. Ünal DĠKMEN In this thesis, a computer code named MEKCOZ, running under MATLAB programming environment were developed in order to fulfill focal mechanism solution by Moment Tensor Analyse Method. The results obtained by MEKCOZ and a popular programme ISOLA (Sokos ve Zahradnik, 2006) were compared. Theoretical displacements were calculated by six elementary moment tensor matrices and first order derivatives of which were used to obtain theoretical velocity data. Calculated and observed data were compared via investigation of correlation matrix. The eartquake location, event time and moment tensor density matrices, bearing the maximum correlation value is picked to calculate the seismic moment and stress axes. To calculate the double couple (DC) and compensated linear vector dipole (CLVD) components of the source, the procedure proposed by Knopoff and Randall (1970) were used. Besides to demonstrate the volumetric changes in the source region the isotropic part of the seismic moment tensor is also calculated. To quest the results, data and all of the parameter preferences are applied on a preinstalled programme named ISOLA. The results coincided with the ones of the programme coded. The advantage of this code to ISOLA is that not only the nodal planes representing the source mechanism are displayed but also the stess axes are included on the resulting beach balls. The terminology used between earth scientists on stress axes are interpreted to be the same. April 2011, 93 pages Key Words: Earthquake, moment, seismic moment, moment tensor density matrice, elementary moment tensor matrices, focus, focal mechanism, correlation, inversion. ii TEġEKKÜR Yüksek lisans tezimin hazırlanıĢında beni yönlendiren, her aĢamasında bilgi, öneri ve yardımlarını esirgemeyen danıĢman hocam sayın Yrd. Doç. Dr. Ünal DĠKMEN‟e (Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü) ve yetiĢmemde çok emeği geçen Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü BaĢkanı ve Deprem AraĢtırma ve Uygulama Merkezi Müdürü (ADAUM) sayın Prof. Dr. Ahmet Tuğrul BAġOKUR‟a teĢekkürlerimi sunarım. Tolga KARABIYIKOĞLU Ankara, Nisan 2011 iii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET………………………………………………………………………………... i ABSTRACT………………………………………………………………………… ii TEġEKKÜR………………………………………………………………………… iii SĠMGELER DĠZĠNĠ……………………………………………………………….. v ġEKĠLLER DĠZĠNĠ………………………………………………………………… ix ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ……………………………………………………………. x 1. GĠRĠġ…………………………………………………………………………. 1 2. SĠSMĠK MOMENT TENSÖR ANALĠZĠ………………………………….. 4 2.1 Sismik Moment……………………………………………………………….. 4 2.2 Kaynak Mekanizması………………………………………………………... 5 2.3 Denk Kuvvetler ve Noktasal Kaynak……………………………………….. 6 2.4 Green Fonksiyonları ve Saçılım Yapısı……………………………………... 7 2.5 Hareketli Süreksizlik Kaynağı ve Moment Oran Fonksiyonu…………….. 11 2.6 Moment Yoğunluk Fonksiyonu ve Moment Tensör dizeyi………………... 14 2.7 Moment Tensör ve Elastik Kaymalar………………………………………. 18 2.8 Moment Tensör Ġle Ana ve Yardımcı Fay Düzlemlerinin Hesaplanması… 25 2.9 Tek EĢlenik ve Çift EĢlenik Kuvvetler…………………………………........ 26 2.10 Çift EĢlenik Modelde P Fazı Kutuplanması………………………………... 27 3. KAYNAK MEKANĠZMASI KULLANARAK KURAMSAL (SENTETĠK) SĠSMOGRAM HESABI…………………………………….. 28 3.1 Kaynak Terimi……………………………………………………………….. 28 3.2 Q-Süzgeç (Soğurma veya Kalite) Faktörü………………………………….. 31 4. TERS ÇÖZÜM ĠLE MOMENT TENSÖR HESAPLAMA YÖNTEMLERĠ……………………………………………………………..... 33 5. MOMENT TENSÖR DĠZEYĠ TERS ÇÖZÜM UYGULAMALARI…….. 44 5.1 Odak Mekanizması ve Tektonik…………………………………………….. 52 6. SONUÇLAR………………………………………………………………….. 56 KAYNAKLAR……………………………………………………………………… 57 EKLER……………………………………………………………………………… 60 Ek 1 VEKTÖR VE TENSÖR TERĠMLERĠNĠN TANIMI……………………... 61 Ek 2 GREEN FONKSĠYONU BAĞINTISININ ELDE EDĠLMESĠ…………... 64 Ek 3 MEKCOZ PROGRAMI……………………………………………………... 68 ÖZGEÇMĠġ………………………………………………………………………… 93 iv SĠMGELER DĠZĠNĠ M F d M0 u S ij Moment yöneyi Kuvvet yöneyi Dönme noktası ile kuvvet arası mesafe Sismik moment Rijidite, sıkılık veya makaslama modülü Fay üzerinde ortalama kayma miktarı Fay düzleminin yüzey alanı Gerilme tensörü ekl Yamulma tensörü Cijkl Elastik katsayıların dördüncü dereceden tensör Ortalama gerilme Gerilme düĢmesi Faylanma ile ortaya çıkan toplam enerji Moment magnitüdü Ortam yoğunluğu „ V0 ‟ hacimli odak bölgesi içindeki konumların koordinatı E Mw i Xi ij , j ( X i , t ) Fi (i , t ) ui Gkl ( xS , t; S , ) Gkl ( X S , t ) (t ) ik R H (t ) e P , eSH ve eSV R P , R SH ve R SV „ V0 ‟ hacimli odak bölgesi dıĢındaki konumların koordinatı X i „ konumundaki gerilme tensörünün x j „ koordinat eksenine göre birinci türevi i „ konumundaki cisim kuvveti Zamana ve konuma bağlı yer değiĢtirme fonksiyonunun zamana göre ikinci türevi (ivme) S „ konumunda etki eden Fk (S , ) „ kuvvetlerini odak bölgesi dıĢındaki X S „ noktasına aktaran Green fonksiyonu EvriĢim - katlama (convolution) iĢleci Merkezi odak noktası olan Kartezyen koordinat sisteminde X S „ konumu için zaman ortamında Green fonksiyonu Zaman ortamında birim impuls Dirac delta fonksiyonu Odaktan alıcıya ıĢın yolunun yön kosinüslerini içeren yöney Ortamda dalganın seyahat mesafesi Ortamda P fazı hızı Ortamda S fazı hızı Zaman ortamında birim basamak fonksiyonu IĢın yönünün yatay düzleme iz düĢümünün coğrafik kuzeyden saat yönünde açısı (azimuth) IĢın yönünün düĢey eksenden açısı (çıkıĢ açısı) Sırasıyla P, SH ve SV fazlarına ait kutuplanma yöneyleri Sırasıyla P, SH ve SV fazlarına ait saçılım yapıları v D(t ) veya D M 0 (t ) Zamana bağlı kayma hızı fonksiyonu A(t ) M ij Yırtılma cephesinin ilerlerken taradığı alanın zamana bağlı değiĢimi (3 3) „ boyutlu sismik moment tensör dizeyinin elemanları (3 3) „ boyutlu sismik moment tensör yoğunluk dizeyi Saf elastik durumda x j „ eksenine dik düzlemde xi „ ekseni yönündeki makaslama gerilmesi x j „ eksenine dik düzlemde xi „ ekseni yönündeki toplam makaslama gerilmesi Makaslama (kayma) yüzeyi normali Kayma hareketinin yöneyi Bulk modülü Makaslama (kayma) yüzeyi normalinin sırasıyla yatay düzlemdeki referans (kuzey) ekseninden ile saat yönündeki açısı ve düĢey eksende çıkıĢ açısı Kayma hareketinin yöneyinin sırasıyla yatay düzlemdeki referans (kuzey) ekseninden ile saat yönündeki açısı ve düĢey eksende çıkıĢ açısı x1 (kuzey) „ ekseninden makaslama kırığı düzleminin yatay düzlem ile arakesit çizgisine kadar saat yönünde açısı (0-360) (doğrultu) Makaslama kırığı düzleminin yatay düzleme göre eğim açısı miktarı (0-90) Makaslama kırığı düzlemi doğrultusu çizgisinden kayma yöneyine kadar saat yönünde açısı (0 – 360) Sismik moment tensör yoğunluk fonksiyonu dizeyinin özdeğerlerini içeren yöney Sismik moment tensör yoğunluk fonksiyonu dizeyinin her özdeğeri için hesaplanan özyöney KöĢegen moment tensör dizeyi Sismik moment tensör yoğunluk fonksiyonu dizeyinin özdeğerlerinin toplamı KöĢegen moment tensör dizeyinin izotropik bölümü KöĢegen moment tensör dizeyinin deviatorik bölümü KöĢegen moment tensör dizeyinin çift eĢlenik (DC) bölümü KöĢegen moment tensör dizeyinin dengelenmiĢ doğrusal yöneysel çift kutup (CLVD) bölümü Çift eĢlenik (DC) sistemden sapma ölçütü Sırasıyla odaktaki tansiyon, basınç ve sıfır gerilme eksenleri m ij ij n l K (n , n ) (l ,l ) s s s XX M 0 M ISO Ml M DC MCLVD t , p ve n 0 n2 l2 2 2 Moment oran fonksiyonu Yardımcı nodal düzlemin normal yöneyi Yardımcı nodal düzlem üzerindeki kayma yöneyi Yardımcı nodal düzlemin eğim miktarı Yardımcı nodal düzlemde doğrultu çizgisiyle kayma yöneyi arasındaki açı vi 2 Q E Q nsta G( w)ik U i ( w) G M Λ̂ Y V w(t , R, z, ) q(t , R, z, ) v(t , R, z, ) H wi (t , R, z ) H qi (t , R, z ) H vi (t , R, z ) s(t ) RPZ R pP RsP t pP tsP p 1 w(t ) rx (t ) x1 (kuzey) „ ekseninden yardımcı nodal düzleminin yatay düzlem ile arakesit çizgisine kadar saat yönünde açı (doğrultu) Kalite faktörü Deprem ile kaybedilen enerji miktarı Ortalama kalite faktörü Toplam istasyon sayısı Zaman ortamındaki Green fonksiyonunun frekans ortamında karĢılığı i sıralı Kartezyen koordinat ekseninde zaman ortamındaki yer değiĢtirme dizisinin frekans ortamındaki karĢılığı Frekans ortamındaki Green fonksiyonunun Kartezyen koordinat eksenlerine göre kısmi türevlerini içeren dizey Frekans ortamında doğrusal problemin ters çözümü sonucunda moment tensör yoğunluk dizeyi GT G „ matrisinin özdeğerlerinden oluĢan köĢegen dizey GT G „ matrisinin özyöneyi GGT „ matrisinin özyöneyi DüĢey yönde zaman, mesafe, derinlik ve yön bağımlı yerdeğiĢtirme Yanal yönde zaman, mesafe, derinlik ve yön bağımlı yerdeğiĢtirme Teğetsel yönde zaman, mesafe, derinlik ve yön bağımlı yerdeğiĢtirme i sıralı istasyonda düĢey yönde zaman, mesafe, derinlik ve yön bağımlı yerdeğiĢtirme i sıralı istasyonda yanal yönde zaman, mesafe, derinlik ve yön bağımlı yerdeğiĢtirme i sıralı istasyonda teğetsel yönde zaman, mesafe, derinlik ve yön bağımlı yerdeğiĢtirme Kaynak fonksiyonu P fazı için düĢey bileĢende alıcı fonksiyonu Odaktan P fazı olarak çıkıp, yeryüzünden P fazı olarak geri yansıdıktan sonra Moho süreksizliğinden de P fazı olarak yansıyan dalga (pP) için yansıma katsayısı Odaktan S fazı olarak çıkıp, yeryüzünden P fazı olarak geri yansıdıktan sonra Moho süreksizliğinden de P fazı olarak yansıyan dalga (sP) için yansıma katsayısı (pP) için doğrudan dalgaya göre gecikme süresi (sP) için doğrudan dalgaya göre gecikme süresi Yeryüzünden ve Moho süreksizliğinden yansıyarak alıcıya giden ıĢın parametresi P ve S fazının düĢey yavaĢlık değerleri arasındaki oran Zaman ortamında tek istasyon için en küçüklenecek hata fonksiyonu Zaman ortamında kuramsal veri Tek istasyon için zaman ortamında gözlemsel verinin öz iliĢki fonksiyonu vii rwx (t ) Rx Tek istasyon için zaman ortamında gözlemsel ve kuramsal verinin çapraz iliĢki fonksiyonu Tek istasyon için zaman ortamında kuramsal verinin öz iliĢki fonksiyonu Depreme sebep olan kaynak zaman fonksiyonu i sıralı noktasal kaynak için oluĢ zamanı i sıralı noktasal kaynak için konum, mekanizma ve zamana bağlı kaynak fonksiyonu j sıralı istasyonda zaman ortamında kuramsal veri Zaman ortamında her istasyon için en küçüklenecek hata fonksiyonunun toplamı Her istasyonda gözlemsel verinin öz iliĢki fonksiyonlarının toplamı rx j j. istasyonda gözlemsel verinin öz iliĢki fonksiyonu rwx j ( , P) j. istasyonda gözlemsel ve kuramsal verinin çapraz iliĢki fonksiyonu Her istasyondaki n sıralı temel moment tensör dizeyine göre hesaplanan kuramsal veri ile gözlemsel verinin çapraz iliĢki fonksiyonlarının toplamı j. istasyonda kuramsal verinin öz iliĢki fonksiyonu Her istasyondaki n ve m sıralı temel moment tensör dizeylerine göre hesaplanan kuramsal verinin çapraz iliĢki fonksiyonlarının toplamı Farklı oluĢ zamanı, konum, mekanizma ve zamana bağlı kaynak zamanı kombinasyonları için gözlemsel ve kuramsal verinin korelasyon değeri Kullanılan toplam temel moment tensör dizeyi sayısı j sıralı istasyonda n sıralı temel moment tensör dizeyi için zaman ve konuma bağlı kuramsal veri n sıralı temel moment tensör dizeyi ile hesaplanan kuramsal verinin bileĢke kuramsal veri hesabında katsayısı. n sıralı temel moment tensör dizeyi Bir istasyonda karekök ortalama hata Gözlemsel ve kuramsal verinin boyu Yeryüzündeki sıkıĢma (kompresyonel) gerilme ekseni Yeryüzündeki geniĢleme (dilatasyonel) gerilme ekseni rw (t ) s (t ) i Pi w j (t ) G n ( P) rw j ( P) Rnm ( P) (, P) nmo y jn (t; p) an Mn RMSE lr 1 3 viii ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ġekil 2.1 i konumundaki odakta zamana bağlı birim tepkiden kaynaklanan (X1,X2,X3) noktasında yerdeğiĢtirme Gni(Xi, i ,t, ) (Udias, 1999)……... 7 ġekil 2.2 Koordinat sisteminin merkezine etki eden cisim kuvveti F (t ) ve merkeze r „ kadar uzaklıkta yer değiĢtirme yöneyi u ( xi , t ) (Udias, 1999)…………. 8 ġekil 2.3 Kaynak küresi ve üzerinde dalga fazı kutuplanma yöneyleri (Kikuchi, 1995)……………………………………………………………………… 10 ġekil 2.4 Fay ötelenmesine sebep olan iki olası yırtılma geliĢimi (Kikuchi, 1995)… 11 ġekil 2.5 Fay düzlemindeki her hangi bir noktada kayma miktarının zamana bağlı değiĢimi (Kikuchi, 1995)............................................................................. 12 ġekil 2.6 Fay düzlemindeki bir noktada kayma hızının zamana bağlı değiĢimi (Kikuchi, 1995)…………………………………………………………… 13 ġekil 2.7 Makaslama düzleminin görsel tanımı (Udias, 1999)……………………... 20 ġekil 2.8 Odaktaki tek eĢlenik kuvvet çiftinin ve çift eĢlenik kuvvet çiftinin R kadar mesafede ürettiği tanecik hareketi yöneyinin görselleĢtirilmesi (Udias, 1999)……………………………………………………………... 26 ġekil 3.1 Altı temel moment tensör dizeyi ve karĢılık geldiği mekanizmalar (Kikuchi, 1995)…………………………………………………………… 29 ġekil 3.2 Ara yüzeyde yansıma ve iletim katsayılarının hesaplanması……………... 30 ġekil 5.1 Tan vd. (2010) tarafından 20. 12. 2007 Bala – Ankara ML=5.7 depremi için önerilen mekanizma çözümü………………………………………… 45 ġekil 5.2 ISOLA programıyla 20. 12. 2007 Bala – Ankara ML=5.7 depremi için hesaplanan çözüm………………………………………………………… 46 ġekil 5.3 MEKCOZ isimli programla 20. 12. 2007 Bala – Ankara ML=5.7 depremi için hesaplanan sonuç…………………………………………………….. 47 ġekil 5.4 17 Ekim 2005 tarihinde Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir‟de meydana gelen deprem için çeĢitli kurumlarca hesaplanan odak mekanizma çözümleri (bu depreme ait çözümler dikdörtgen içine alınmıĢtır)………... 48 ġekil 5.5 17 Ekim 2005 Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir ML=5.9 depremi için ISOLA ile hesaplanan çözüm…………………………………………….. 49 ġekil 5.6 MEKCOZ isimli programla 17. 10. 2005 Ġzmir – Sığacık Körfezi – Seferihisar ML=5.9 depremi için hesaplanan sonuç………………………. 50 ġekil 5.7 MEKCOZ isimli programla 17. 10. 2005 Ġzmir – Sığacık Körfezi – Seferihisar ML=5.9 depremi için yeni değerle hesaplanan sonuç………… 51 ġekil 5.8 Odak küresindeki gerilme bölgelerinin yeryüzünde karĢılığı (Kikuchi, 1995)……………………………………………………………………… 52 ġekil 5.9 Birincil (asal) gerilme eksenlerinin ( 1 sıkıĢma / kompresyonel ve 3 geniĢleme / dilatasyonel) görünümü (Gökten, 1994)……………………... 53 ġekil 5.10 Yeryüzünde eğim atımlı fay sistemlerini temsil eden gerilme eksenleri ve oluĢturduğu gerilme elipsi (Gökten, 1994)……………………………….. 53 ġekil 5.11 20 Aralık 2007 Bala - ankara ML=5.7 depremi için 5.7706 km derinlikte MEKCOZ ile mekanizma sonucu………………………………………… 54 ix ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ Çizelge 2.1 Moment tensör analizi için kullanılan koordinat sistemleri (Udias, 1999)…………………………………………………………………….. 17 Çizelge 2.2 Moment tensör dizeyinin altı bağımsız elemanının Kartezyen ve küresel koordinat sistemlerinde karĢılığı (Udias, 1999)………………………….17 Çizelge 4.1 Seçilecek temel moment tensör dizeylerinin birleĢiminin odak noktasında temsil ettiği moment tensör sistemleri (Kikuchi ve Kanamori, 1991)…………………………………………………………………….. 40 Çizelge 5.1 MEKCOZ programında mekanizma türünün belirlenmesinde kullanılan sınır değerler…………………………………………………………….. 44 Çizelge 5.2 20. 12. 2007 Bala – Ankara ML=5.7 depremi için ISOLA ve MEKCOZ sonuçlarının karĢılaĢtırması……………………………………………... 47 Çizelge 5.3 17 Ekim 2005 tarihinde Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir‟de meydana gelen deprem için çeĢitli organizasyonların hesapladığı parametreler (bu depreme ait sonuçlar kırmızı ok ile gösterilmiĢtir)…… 48 Çizelge 5.4 17. 10. 2005 Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir ML=5.9 depremi için ISOLA ve MEKCOZ sonuçlarının karĢılaĢtırması……………………… 50 Çizelge 5.5 17. 10. 2005 Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir ML=5.9 depremi için ISOLA ve yeni değerle MEKCOZ sonuçlarının karĢılaĢtırması………... 51 x 1. GĠRĠġ Deprem; yer kabuğunun belirli bir bölümünün her iki tarafında göreli yer değiĢtirmesi ve tektonik süreçlerce birikmiĢ gerilmenin (sismik enerjinin) ani boĢalmasıdır. Depremin oluĢtuğu bölgeye odak bölgesi veya odak denir. Odağı tanımlayan parametreler (değiĢkenler) depremin üzerinde oluĢtuğu kırığı veya fayı tanımlayan parametrelerdir. Bunlar: doğrultu açısı (fay doğrultusunun coğrafik kuzey ile yaptığı açı), eğim açısı (fay aynasının yatay düzlem ile yaptığı açı) ve kaymadır (yer değiĢtirme yöneyinin yatay düzlemle yaptığı açı). Yer değiĢtirme ise; fayın bir tarafındaki bir noktanın nispi hareket sırasında diğer tarafa göre yer değiĢtirme miktarıdır. Odağın konumu coğrafi koordinatları ve derinliği ile tanımlanır. Fayın boyutlarına bağlı olarak; odak koordinatları, yırtılmanın baĢladığı konum gibi, özel bir konumu ifade eder. Kaynak zamanı ise faylanmanın baĢladığı anı temsil eder. Odağın tek bir noktaya indirgenmesine noktasal kaynak tahmini denir. Her doğrultuda dalgaların ilerlediği noktasal odak yaklaĢımı Mallet (1862) tarafından önerilmiĢtir. Belirli bir derinlikteki odağa iç merkez (hypocentre) ve onun yeryüzüne iz düĢümüne ise dıĢ merkez (epicentre) denir. Bir depremin büyüklüğünü tanımlamak için ilk yöntem; yeryüzünde yarattığı zarar gözlemlerine dayanan Ģiddet ölçeğidir. ġiddet, depremin belli bir bölgede hissediliĢ derecesi olsa da depremin boyutunu da tanımlamak için kullanılmıĢtır. Bu amaçla, en yüksek Ģiddet veya dıĢ merkez Ģiddeti kullanılır. Bir deprem için farklı bölgelerde gözlenen farklı Ģiddet değerleri kullanılarak eĢ Ģiddet haritaları oluĢturulur. Küçük ama sığ bir deprem sınırlı bir bölgede yüksek Ģiddet değerleri üretebilir. Bu nedenle, en yüksek Ģiddet değeri her zaman kullanıĢlı değildir. Depremin büyüklüğünün ölçümü odaktan çıkan enerji ile yapılmalıdır. Odaktan salınan enerjinin aletsel tahmini olarak bir depremin büyüklüğünü ilk olarak Richter (1935) geliĢtirmiĢtir. Bu amaçla 600 km‟den yakın ve sığ depremler için depremlerin ürettiği dalgaların genlik gözlemleri kullanılmıĢtır. Günümüzde bu büyüklük ölçeğine bölgesel büyüklük ölçeği (ML) denir. 600 km‟den daha uzak depremler için büyüklük ölçütünün tanımı daha sonraki yıllarda Gutenberg (1936) ve Richter (1956) tarafından yapılmıĢtır. 1 Yer hareketi cinsinden iki tür ölçek tanımlanmıĢtır; cisim dalgası ölçeği (MB) ve yüzey dalgası ölçeği (MS) (Gutenberg ve Richter 1942, 1956). Ġlkinde deprem kayıtlarından cisim dalgalarına ait genlik, dönem (period), ve mesafe ile odak derinliğine bağlı olan kalibrasyon terimi kullanılarak hesaplanır. Ġkincisinde ise; 15o‟lik mesafeden daha uzak sığ depremler için Rayleigh dalgalarına ait genliğin mikron cinsinden doruk (peak) değeri, dönemi, dıĢ merkezin istasyona olan uzaklığı ve iki kalibrasyon sabiti kullanılır. 200 km‟den daha yakın mesafeler için nispeten küçük depremlerin kayıtları doygunluğa ulaĢmasına rağmen, en yüksek genliklerin ölçülmesindeki problem durumunda sismik sinyalin süresine dayanan bir büyüklük ölçeği kullanılır. Süre ölçeği ilk olarak Bisztricsany (1958) tarafından, bölgesel depremler için, saniye cinsinden depremin süresi ve üç adet katsayı kullanılarak hesaplanmıĢtır. Bu üç katsayı hesaplanan süre ölçeğiyle aynı deprem için bölgesel büyüklük ölçeği eĢit olacak Ģekilde seçilir. Çoğu büyüklük ölçeği kendi tanımları için kullanılan dalga fazlarının frekansına bağlıdır. Bu nedenle bütün gözlenen büyüklükler için geçerli tek bir ölçek tanımlamak imkânsızdır. DüĢük büyüklük değerleri için cisim dalgası ölçeği ve daha yüksek büyüklük değerleri içinse yüzey dalgası ölçeği daha büyüktür. Yani 6.5‟den küçük büyüklükteki depremler için cisim dalgası ölçeği daha kullanıĢlı iken 6.5‟den yüksek büyüklükteki depremler için ise yüzey dalgası ölçeği daha kullanıĢlıdır. 6.5‟den daha yüksek büyüklükteki depremlerde cisim dalgası ölçeği doygunluğa ulaĢır ve daha yüksek büyüklük değerleri hesaplanamaz. 6.5 – 8 büyüklük değerleri aralığında yüzey dalgası ölçeği daha doğru çalıĢır fakat 8 büyüklük değerinden yüksek depremler için hesaplayamaz. Bu problemin sebebi; depremin büyüklüğü arttıkça genlik izgesinin alçak frekanslara doğru yer değiĢtirmesidir ve büyüklük ölçeklerinin doygunluk sorunu olarak bilinir (Udias, 1999) . Bu sorunu çözmek için Kanamori (1977) skaler sismik momentin hesaplanmasına dayanan moment büyüklük ölçeği (Mw)‟ni tanımlamıĢtır. Skaler sismik momentin, depremin kaydının düĢük frekanslardaki genlik izgesinden veya fay düzlemi alanıyla kayma miktarı hakkındaki gözlemlere dayanarak hesaplanması önerilmiĢtir. Sismik moment, ilk olarak Aki (1966) tarafından depremlerin yer kabuğundaki makaslama kırıklarına bağlı olarak oluĢtuğu yaklaĢımına dayanarak tanımlanmıĢtır. 2 Sismik moment, fay düzleminin yüzey alanına, kayma miktarına ve malzemenin sıkılığına (rigidity) bağlıdır ve SI ölçme sisteminde birimi (Newton.metre)‟dir. Bu tez kapsamında bir depremin geniĢ bant (broadband) kayıtçılarda düĢey bileĢen kayıtlarından; moment büyüklük ölçeğini kullanarak deprem büyüklüğünü belirleyen ve aynı zamanda olası odak konum ve oluĢ zamanı ile odak noktasında etkin gerilme yönlerini hesaplayan MATLAB programlama dilinde bir yazılım geliĢtirilmiĢtir. Odak noktası için elde edilen gerilme (sıkıĢma-çekme) doğrultularının jeoloji mühendisleri tarafından yüzeydeki faylanma izlerine dayanılarak bulunan doğrultularla büyük ölçüde örtüĢtüğü görülmüĢtür. 3 2. SĠSMĠK MOMENT TENSÖR ANALĠZĠ 2.1 Sismik Moment Fiziksel olarak moment ( M ), kuvvetin ( F ) belirli mesafedeki ( d ) nesneyi döndürme etkisidir. Yani: M Fd (2.1) Skaler sismik moment; bir faydaki kaymayla oluĢan depremin kuvvetini ölçmek için en temel parametredir ve M 0 uS (2.2) bağıntısıyla ifade edilir (Aki ve Richards, 1980). Bu bağıntıda ortam için rijidite ( ), fay üzerinde ortalama kayma miktarı ( u ), ve fay düzleminin yüzey alanı ( S ) terimleri kullanılmıĢtır. CGS ölçme sisteminde sismik momentin birimi dyn.cm ve SI ölçü sisteminde birimi N.m‟dir. Ortamın elastik parametrelerinden biri olan rijidite aynı zamanda Lame sabitlerinin ikincisidir. Gerilme tensörü ( ij ), 81 bileĢenli dördüncü dereceden ortamın elastik katsayı tensörü ( Cijkl ) ve yamulma tensörü ( ekl ) kullanılarak ifade edilirse; ij Cijkl ekl . (2.3) Gerilme tensörüyle yamulma tensörünü iliĢkilendiren ifade Hooke Kanunu olarak bilinir. Yön bağımsız (izotrop) olduğu kabul edilen bir ortam için elastik katsayıların dördüncü dereceden tensörünün elemanları kullanılarak Lame sabitleri ( ve ) aĢağıdaki gibi tanımlanabilir. 2 C1111 C2222 C3333 (2.4) C1122 C2211 C1133 C3311 C2233 C3322 (2.5) C1212 C2121 C1221 C2112 C1313 C3131 C1331 C3113 C2323 C3232 C2332 C3223 (2.6) BasitleĢtirilmiĢ kırılma modelinde fayın iki tarafındaki nispi kayma miktarı; belli bir moment ile etki eden makaslama gerilmesinin malzemenin kuvvetini veya fayı kilitleyen sürtünme kuvvetini aĢmasına bağlıdır (Udias, 1999). Fay düzlemine depremden önce ve sonra etki eden makaslama gerilmeleri sırasıyla 0 ve 1 ile gösterilirse; ortalama gerilme (average stress): 4 1 2 ( 0 1 ) (2.7) ve gerilme düĢmesi (stress regredation): 0 1 (2.8) bağıntılarıyla tanımlanır. Fayın iki tarafı arasındaki sürtünmeye bağlı olarak, her zaman, faylanma sonrası bir miktar gerilme kalıntısı oluĢur. Yani faylanma sonrası gerilme hiç bir zaman sıfır olmaz. Faylanmayla ortaya çıkan toplam enerji; E uS (2.9) bağıntısıyla tanımlanır (Udias, 1999). Bu bağıntıda u ile ortalama yer değiĢtirme ve ile de ortalama gerilme kastedilmektedir. Ortalama gerilme ( ) ile fay yüzey alanının ( S ) çarpımının kuvveti oluĢturduğu düĢünülürse faylanmayla ortaya çıkan toplam enerji ve sismik moment ( M 0 ) arasında aĢağıdaki gibi bir iliĢki söz konusudur. E M0 (2.10) Günümüzde depremlerin ölçeklenmesinde sismik momentin uygun bir kavram olduğu kabul edilir. Kanamori (1977) artan deprem büyüklüğüne bağlı olarak genlik spektrumunun alçak frekanslara doğru kayması olarak bilinen doygunluk sorunundan ötürü depremin cisim ve yüzey dalgası büyüklük ölçeklerinin yetersiz kalması nedeniyle moment büyüklüğünün kullanılmasını önermiĢtir. 2 M w (log10 ( M 0 ) 9.1) 3 (2.11) 2.2 Kaynak Mekanizması Sismolojide kaynak mekanizması; gözlenmiĢ sismik dalgalarla deprem parametrelerinin uyuĢmasını sağlamaktır. Problemin düz çözümünde (forward solution) verilen deprem parametreleri ve model cevabını oluĢturan yapay sismogramlar (sismik dalga kayıdı) hesaplanırken; ters çözümde gözlemsel veriyi temsil eden sismogramlardan hareketle ortam ve deprem parametreleri kestirilmeye çalıĢılır. 5 Deprem odağındaki yırtılma için kinematik ve dinamik, iki farklı, yaklaĢım söz konusudur. Kinematik modellemede, fay düzlemindeki kayma; neden olan gerilmeyle iliĢkilendirilmez. Ancak dinamik yırtılma modellemesinde faydaki kayma odak bölgesindeki etkili gerilme sistemleriyle ve malzemenin elastik parametreleriyle iliĢkilendirilir. Bu nedenle dinamik yaklaĢım için hesaplamalar kinematik yaklaĢımdan daha zahmetlidir. 2.3 Denk Kuvvetler ve Noktasal Kaynak Deprem mekanizmasının ilk matematiksel ifadesi Nakano (1923)‟de verilmiĢtir. Nakano (1923)‟ün önerdiği noktasal kaynak yaklaĢımı; eğer gözlem noktaları odak boyutuna göre çok uzaksa ve odaktan çıkan dalganın boyu çok büyükse geçerlidir. Böylece odak, bir noktaya etki eden cisim kuvvetleri sistemi olarak düĢünülebilir. Yüzey alanı S olan V hacimli elastik bir ortamda V0 gibi çok küçük hacimli ve kapalı yüzey alanıyla sınırlı bir parça odak bölgesi olarak tanımlanırsa, odak bölgesinde birim hacim baĢına etki eden hacim kuvvetlerinin dağılımı göz önünde bulundurulduğunda, hareket denklemi: V V0 [ ui ( X i , t ) ij , j ( X i , t )]dV Fi (i , t )dV (2.12) V0 integral eĢitliğiyle ifade edilebilir (Udias, 1999). Bu bağıntıda alt indisler ile Kartezyen koordinat sistemindeki eksen yönleri kast edilmektedir ve ortamın yoğunluğunu, X i odak bölgesi dıĢındaki konumun Kartezyen sistemde koordinatlarını, ui ( X i , t ) zamana ve konuma bağlı ivme fonksiyonunu, ij , j ( X i , t ) zamana ve konuma bağlı gerilme tensörünün konumsal koordinat eksenlerine göre türevini ve Fi (i , t ) konumundaki hacim kuvvetini temsil eder. Söz konusu hacim kuvveti kavramına örnek olarak yer çekimi verilebilir. Hacim kuvvetleri odak bölgesindeki gerilme tensörleriyle iliĢkilidir. Noktasal kaynak durumunda eğer ortamın hacmi sonsuz ise; (2.12) integral eĢitliği izleyen yapıya dönüĢür. 6 ui ij , j Fi (2.13) Burada F simgesi üç temel koordinat ekseninin ( x1 , x2 ve x3 ) noktasındaki kuvvettir. Elastik katsayıların dördüncü dereceden tensörü ile (2.13) ifadesi elastik ortamdaki hareket denkleminde yerine yazılırsa; cijkl 2 uk Fi ui xl x j (2.14) ifadesi elde edilir (Udias, 1999). 2.4 Green Fonksiyonu ve Saçılım Yapısı Eğer cisim kuvvetleri V0 hacimli odak bölgesiyle sınırlanmıĢsa ve onu sınırlayan yüzey alanı üzerinde gerilme ve yer değiĢtirme sıfıra eĢitse; S yüzeyi ile sınırlanan V toplam hacmi için yer değiĢtirme: ui F G k kl dV (G jiT j u j c jkl n S Gli vk )dS d xn (2.16) (2.16) ifadesinde; T j ji i terimi normal yöneyi i olan dS yüzey elemanındaki gerilme yöneyini ve Gli simgesi ise ortamın Green fonksiyonunu gösterir. Green fonksiyonu; tüm V hacminde sürekli olan ve ortamda ilerlemenin etkisini gösteren bir tensördür. Birim kuvvet için hareket denkleminin çözümüdür ve ortamın elastik parametrelerine bağlıdır. ġekil 2.1‟de S kapalı yüzeyiyle gösterilen V hacimli bir ortamda ( 1 ,2 ,3 ) noktasında bulunan bir kaynağın (X1,X2,X3) noktasında oluĢturacağı birim yer değiĢtirme betimlenmiĢtir. ġekil 2.1 i konumundaki odakta zamana bağlı birim tepkiden kaynaklanan (X1,X2,X3) noktasında yerdeğiĢtirme Gni(Xi, i ,t, ) (Udias, 1999) 7 Ortam sonsuz ve ortamı sınırlayan S yüzeyi üzerinde gerilme ve yer değiĢtirme sıfır ise (2.16) bağıntısı aĢağıdaki gibi değiĢtirilir ui ( X S , t ) d F ( k S , )Gkl ( X S , t; S , )dV (2.17) V0 Gkl ( xS , t; S , ) fonksiyonu; S konumunda etkiyen Fk ( S , ) kuvvetlerini odak bölgesi dıĢındaki X S noktasına aktaran fonksiyon olarak tanımlanabilir. Daha genel bir ifadeyle koordinat sisteminin merkezindeki bir odak noktasında etkiyen Fk ( ) kuvvetinin X S noktasında oluĢturacağı yer değiĢtirme: ui ( X S , t ) F ( )G k kl ( X S , t )d (2.18) integraliyle ifade edilebilir (Udias, 1999). Bu ifade bir evriĢim (konvolüsyon) ifadesidir. Burada terimiyle koordinat sisteminin merkezindeki odaktan X S noktasına kadar elastik dalganın ulaĢması için geçen süre kastedilir. Kartezyen koordinat sisteminin merkezinde etkin kuvvet yöneyinin r kadar uzaklıkta neden olduğu yer değiĢtirme yöneyi Ģekil 2.2‟de görselleĢtirilmiĢtir. ġekil 2.2 Koordinat sisteminin merkezine etki eden cisim kuvveti F (t ) ve merkeze r „ kadar uzaklıkta yer değiĢtirme yöneyi u ( xi , t ) (Udias, 1999) (2.18) bağıntısı, koordinat sisteminin merkezinde etkiyen kuvvetle ortamın elastik parametrelerine bağlı bir tensör ifadesi olan Green fonksiyonunun evriĢimi sonucu X S noktasındaki yer değiĢtirmenin hesaplanabileceğini gösterir. Bu evriĢim iĢlemi simgesel olarak; 8 ui ( X S , t ) Fk (t ) Gkl ( X S , t ) (2.19) ifadesiyle gösterilebilir. Ek 2‟de ayrıntıları verilen Green fonksiyonu için (2.20) bağıntısı Kikuchi (1995) tarafından önerilmiĢtir. R (3 i k ik ) R ( ) R Gik ( x, t ) (t )d i k2 (t ) ik 2i k (t ) 3 4 R 4 R 4 R R (2.20) Burada alt indisler, Kartezyen koordinat eksenlerinin numaralarıdır ve eĢitliğin sol tarafındaki terim merkezi odak noktası olan Kartezyen koordinat sisteminde zaman ortamında Green fonksiyonunu temsil eder. EĢitliğin sağ tarafında; i terimiyle odak - istasyon arası ıĢın yolunun yön kosinüsleri, ik terimiyle birim tepki fonksiyonu, R terimiyle dalganın seyahat mesafesi, terimiyle ortamın P dalgası hızı, terimiyle S dalgası hızı, terimiyle deprem oluĢ zamanı ve (t ) fonksiyonuyla da zaman ortamında birim tepki fonksiyonu kastedilmektedir. Pujol (2003) çalıĢmasında ise Green fonksiyonu için aĢağıdaki bağıntıyı kullanmıĢtır. Gkl ( xS , t; S , 0) 1 1 R R 1 1 R 1 1 R (3 k l kl ) 3 H (t ) H (t ) t (t ) ( ) (t ) 4 R 4 2 k l R 4 2 k l kl R (2.21) Bu bağıntıda Kikuchi (1995) bağıntısından farklı olarak H (t ) fonksiyonuyla zaman ortamındaki birim basamak fonksiyonu ifade edilmiĢtir. Eğer odakta etkin kuvvetin doğrultusu e yöneyiyle gösterilirse; Green fonksiyonu kullanılarak odaktan R kadar uzaktaki bir noktada her Kartezyen koordinat ekseni üzerinde tanecik hareketi (2.22) ifadesiyle hesaplanabilir. 3 ui ( x, t ) Gik ( x, t )ek (2.22) k 1 Sismik dalgaların tanecik hareketi ilerleme doğrultusuna bağlı olarak değiĢim gösterir. Bu değiĢime saçılım yapısı denilir. P dalgaları için tanecik hareketi ilerleme doğrultusuna paraleldir. Bu durumda tanecik hareketinin kutuplanması (polaritesi); ıĢın yoluna uyumuna göre pozitif veya negatif olacaktır. 9 Pozitif polarite için; kaynak bölgesinde çekme (tansiyonel) gerilmesi ve negatif polarite için de sıkıĢtırma (kompresyonel) gerilmesi söz konusudur. S dalgaları içinse; tanecik hareketi ilerleme doğrultusuna diktir. Tanecik hareketi; ilerleme doğrultusuna dik bir düzlemde birbirine dik iki eksenin bileĢkesi olan bir yöney üzerindedir. Bu eksenlerden yatay olan SH bileĢenini ve düĢey olan ise SV bileĢenini temsil eder. Kikuchi (1995) çalıĢmasında saçılım yapısını açıklamak için noktasal kaynağı çevreleyen ve içindeki ortamın homojen olduğu var sayılan bir odak küresini tanımlar. Bu odak küresi üzerindeki her nokta aslında bir ıĢın yolunu temsil eder (Ģekil 2.3). ġekil 2.3 Kaynak küresi ve üzerinde dalga fazı kutuplanma yöneyleri (Kikuchi, 1995) ġekil 2.3‟de örnek bir odak küresi ve üzerinde bir dalga ilerleme doğrultusu gösterilmiĢtir. Odak noktası koordinat sisteminin merkezinde yer alır. P, S H ve SV fazlarına ait kutuplanma yöneyleri sırasıyla e P , eSH ve eSV simgeleri ile gösterilir. Bu açısal iliĢkiler kullanılarak kutuplanma yöneyleri ifade edilirse; eP (sin cos ,sin sin ,cos ) (2.23) eSH ( sin ,cos ,0) (2.24) eSV (cos cos ,cos sin , sin ) (2.25) Eğer söz konusu cisim dalgası fazları için tanecik hareketi u simgesi ile genellenirse, bu fazlar için saçılım yapıları; 3 R P = ui eiP (2.26) i=1 10 3 R SH = ui eiSH (2.27) i=1 3 R SV = ui eiSV (2.28) i=1 ile verilir. Bu ifadelerde verilen alt indis; i 1: 3 Kartezyen koordinat eksenlerini ( x1 , x2 ve x3 ) gösterir (Kikuchi 1995). Odak-alıcı arasındaki mesafenin büyük olduğu durumda (2.20) denkleminin sağ tarafındaki ilk terim ihmal edilebilir. Bu tür tanecik hareketi tahminine uzak alan tahmini denir. Bu aĢamaya kadar noktasal kaynakta kuvvetin zaman değiĢkenine bağlı bir birim tepki fonksiyonu olmasından yola çıkılmıĢtır. Tanecik hareketi hesaplamalarında saçılma yapısından, moment oran fonksiyonundan ve moment tensör dizeylerinden faydalanılmamıĢtır. Ġzleyen bölümlerde bu konular ayrıntılı olarak açıklanmıĢtır. 2.5 Hareketli Süreksizlik Kaynağı ve Moment Oran Fonksiyonu Saçılma yapısı hakkında çok sayıda kuramsal ve gözlemsel çalıĢma sonucunda deprem kaynağı olarak makaslama fay modeli kabul edilmiĢtir. Hareketli süreksizlik kaynağı ve yırtılma geliĢimine iliĢkin iki model vardır. Bunlar Ģekil 2.4 ile açıklanırsa; ilk durum için yer değiĢtirme süreksizliği tüm fay düzlemi boyunca bir anda geliĢir. Ġkinci durumda ise yer değiĢtirme süreksizliği yırtılma cephesinin gerisinde kalacak Ģekilde yırtılma cephesi fay düzlemini kademeli olarak geçer. ġekil 2.4 Fay ötelenmesine sebep olan iki olası yırtılma geliĢimi (Kikuchi, 1995) 11 Yırtılma mekaniğine göre; Durum A‟daki yırtılma cephesinin önündeki gerilme birikimi nedeniyle, Durum B‟deki gibi geliĢim daha olasıdır. Hareketli süreksizlik kaynağı Durum B‟gibi geliĢir. Haskell (1969) sığ doğrultu atımlı depremleri modellemek için hareketli süreksizlik kaynağı yaklaĢımını kullanmıĢtır. Söz konusu çalıĢma için boyu ve geniĢliği sırasıyla L ve W olan fay düzlemi düĢünülmüĢtür. BaĢlangıç anında uzunluğu fayın geniĢliğine eĢit olan yırtılma cephesi fayın boyu boyunca tek yönde sabit bir hızla ilerler. Fay düzlemi üzerinde herhangi bir noktada kayma miktarı en yüksek değeri olan D 0 ‟a ancak kayma cephesi bu noktadan geçtikten „ ‟ kadar süre sonra ulaĢır. Kayma miktarının zamana bağlı değiĢimi Ģekil 2.5‟de betimlenmiĢtir. ġekil 2.5 Fay düzlemindeki her hangi bir noktada kayma miktarının zamana bağlı değiĢimi (Kikuchi, 1995) Bu durumda, fay düzlemi üzerindeki herhangi bir nokta için kayma hızı D ; D D0 (t 0 ) t 0 (2.29) bağıntısıyla ifade edilebilir. Fay düzlemi üzerindeki herhangi bir noktanın kayma hızının zamana bağlı değiĢimi Ģekil 2.6‟daki gibi olur. 12 ġekil 2.6 Fay düzlemindeki bir noktada kayma hızının zamana bağlı değiĢimi (Kikuchi, 1995) Eğer yırtılma sırasında fay düzleminde bir mekanizma değiĢimi yoksa ve kayma hareketindeki değiĢim D( , t ) fonksiyonu da fay düzlemindeki konumsal koordinata ( ) ve zamana ( t ) bağlıysa; uzak alan istasyonlardaki yer değiĢtirme, kayma hızının fay düzlemi üzerinde integrasyonuyla hesaplanır. Azimuth açısına bağlı değiĢim ihmal edilecek olursa, uzak alan cisim dalgaları için yer değiĢtirme: u c (t ; R, ) R c ( ) R M 0 (t ) 3 4 c R c (2.30) ile verilir (Kikuchi, 1995). (2.30) ifadesindeki u c (t; R, ) teriminde c (P fazı hızı) olarak düĢünülürse; P fazı için uzak alan cisim dalgası ve c (S fazı hızı) olarak düĢünülürse de S fazı için uzak alan cisim dalgası hesaplanmıĢ olur. Benzer yaklaĢımla R c ( ) terimi de dalganın ilerlediği ortam için dalga fazına bağlı saçılım yapısını ifade eder. Moment-oran fonksiyonu; fay düzlemindeki konumsal koordinata ve zamana bağlı kayma hareketi hızının fay düzlemi üzerinde integrasyonunun ortamın rijidite modülüyle çarpımı olarak tanımlanmıĢtır (Kikuchi, 1995). Yani; M 0 (t ) D( , t )d 2 (2.31) S Bu integral iĢleminde D( , t ) terimiyle fay düzlemi üzerinde konuma ve zamana bağlı kayma hareketi hız fonksiyonu ve d 2 terimiyle de yırtılma cephesinin birim zamanda taradığı alan kastedilir. 13 Fay düzleminde kayma hareketinin hiç değiĢmediği var sayılırsa, konum ve zamana bağlı kayma hareketi hız fonksiyonu aĢağıdaki gibi ifade edilir D( , t ) D(t s( )) (2.32) Burada s( ) terimi yırtılma cephesinin düzlemdeki konum koordinatına varıĢ zamanıdır. (2.31) bağıntısındaki d 2 teriminin ds zamanında yırtılma cephesinin fay düzleminde taradığı alan A olduğu düĢünülürse; d 2 dA ds ds (2.33) ve sismik moment oran fonksiyonu M 0 (t ) D(t s)A( s)ds (2.34) integraliyle verilir. (2.34) integral ifadesi evriĢim iĢlemine karĢılık gelmektedir ki zamana bağlı moment oran fonksiyonu; M 0 (t ) ( D(t ) A(t )) (2.35) biçimine dönüĢür. Son ifadede D(t ) terimiyle fay düzlemi üzerinde zamana bağlı kayma hızı fonksiyonu ve A(t ) terimiyle de yırtılma cephesinin taradığı alanın zamana bağlı değiĢim fonksiyonu kastedilir. 2.6 Moment Yoğunluk Fonksiyonu ve Moment Tensör Dizeyi Kaynak mekanizma teorisinde önemli bir kavram da sismik moment tensördür ve birim hacme veya birim yüzeye etki eden sismik moment tensör yoğunluk fonksiyonuna eĢittir (Jost ve Herrmann 1989). Eğer moment tensör M ij ile ve moment tensör yoğunluk fonksiyonu da mij ile gösterilirse, aralarındaki iliĢki: M ij mij dV (2.36) V Görüldüğü gibi bu ifade bir hacim integralidir. Eğer elastik bir ortamda sadece elastik etkinliğin gerçekleĢtiği düĢünülürse ve cisim kuvvetlerinin de bulunmaması durumunda bilinen hareket denklemi: 2ui ij t 2 x j (2.37) 14 bağıntısına dönüĢür. Burada ij terimiyle x j eksenine dik düzlemde xi ekseni yönündeki makaslama gerilmesi kastedilir. Ancak bu saf elastik durum gerçek koĢullarda geçerli değildir. Bu nedenle (2.37) bağıntısındaki ij terimi yerine toplam gerilmeyi göstermek için ij kullanmak daha doğru olur. Moment tensör yoğunluğu saf elastik gerilmeden artan tensör olarak tanımlanır: mij ij ij (2.38) ve bu ifadenin düzenlenmesiyle ij ij mij (2.39) elde edilir (Udias, 1999). (2.39) bağıntısı (2.37) bağıntısında ij ij yapıldıktan sonra yerine yazılırsa; 2ui ( ij mij ) t 2 x j (2.40) elde edilir. Bu ifade, moment tensör yoğunluğunun kaynaktaki elastik olmayan yer değiĢtirmeyle doğrudan ilgili olduğunu göstermektedir. (2.40) bağıntısı (2.13) bağıntısıyla kıyaslanırsa; denk cisim kuvvetleri için Fi mij (2.41) x j koĢulu sağlanmalıdır. (2.41) ifadesi; cisim kuvvetlerinin odaktaki gerilme sistemiyle iliĢkisini açıklaması bakımından önemlidir. Eğer (2.41) eĢitliği (2.17) bağıntısında yazılırsa odak bölgesi dıĢındaki bir noktada tanecik yer değiĢtirmesi; ui d V0 mkj x j (2.42) Gik dV integraliyle verilir. (2.42) ifadesine konumsal koordinatlara göre kısmi integrasyon uygulanırsa; ui m G kj kj d d V0 mkj Gik dV x j (2.43) integrali elde edilir. DıĢ kuvvetlerin yokluğunda tüm iç kuvvetlerin ve momentlerin toplamı sıfıra eĢit kabul edilir ve doğru odak konumu için mkj Gkj 0 (2.44) 15 eĢitliği elde edilir. Burada mkj terimiyle moment tensör yoğunluk fonksiyonu ve Gkj terimiyle de Green fonksiyonu kastedilir. Alt indisler ise koordinat eksenlerini temsil eder. Bu durumda (2.43) bağıntısı da; ui d V0 mkj Gik dV x j (2.45) integraline dönüĢür. Eğer sismik moment tensör, birim yüzeye etki eden sismik moment tensör yoğunluk fonksiyonuna eĢit olarak tanımlanırsa; (2.45) eĢitliği ui d m S kj Gik dS x j (2.46) ile verilir. Noktasal bir kaynak için (2.45) ve (2.46) bağıntıları (2.47) ile verilen evriĢim iĢlemi Ģeklinde genellenebilir. ui M kj Gik x j (2.47) (2.47) ifadesinde M kj terimiyle sismik moment tensör simgelenir. Odak noktası dıĢında kalan bir nokta için elastik yer değiĢtirmelerin odaktaki denk hacim kuvvetleriyle ifadesi (2.17) bağıntısında verilmiĢtir. (2.17) bağıntısındaki Green fonksiyonu terimine Kartezyen koordinat sisteminin merkezindeki odak noktasında Taylor açılımı uygulanırsa; Gik ( S ) Gik (0) S Gik 1 2Gik n S ...( y.d .t ) S 2 n S (2.48) ve ilk iki terimi (2.45) veya (2.46) denklemlerinde kullanılırsa; odak noktasında iç kuvvetlerin ve momentlerin toplamı sıfır olmalıdır. (2.48) denkleminde sağ tarafın en sonunda yer alan ( y.d .t ) simgesiyle yüksek dereceli terimler ifade edilir. Eğer sismik moment tensör yoğunluk fonksiyonunun birim hacme etki ettiği düĢünülürse; odak bölgesi dıĢındaki bir noktada tanecik yer değiĢtirmesi ui d V0 Fk j Gik dV x j (2.49) integraliyle verilir. (2.49) ve (2.45) ifadeleri kıyaslanırsa; mkj Fk j (2.50) 16 olacağı görülür. (2.50)‟ye göre moment tensör yoğunluk fonksiyonu dizeyinin elemanları kuvvet çiftlerine veya çift kutuplu kuvvetlere karĢılık gelir. Söz konusu dizeyin asal köĢegen elemanları, momentleri olmayan doğrusal çift kutuplardır. Odak bölgesinde toplam momentin sıfır olması koĢuluna bağlı olarak; momet tensör yoğunluk fonksiyonu bakıĢım özelliği olan bir dizeydir. Moment tensör yoğunluk dizeyinin altı bağımsız bileĢeni; odak noktasının merkezinde olduğu referans koordinat sistemine göre ifade edilir. Kullanılabilecek Kartezyen ve küresel koordinat sistemlerine göre eksenler ve yönleri çizelge 2.1‟deki gibi verilirse bakıĢımlı sismik moment tensör yoğunluk dizeyinin altı bağımsız elemanının bu koordinat sistemlerinde karĢılığı çizelge 2.2‟de verildiği gibidir. Çizelge 2.1 Moment tensör analizi için kullanılan koordinat sistemleri (Udias, 1999) Küresel Koordinat Sistemi Kartezyen Koordinat Sistemi x1 x2 x3 Kuzey Doğu DüĢey Jeosantrik Jeosantrik enlem boylam r Radyal Çizelge 2.2 Moment tensör dizeyinin altı bağımsız elemanının Kartezyen ve küresel koordinat sistemlerinde karĢılığı (Udias, 1999) Moment tensör dizeyinin elemanları: M 11 Kartezyen koordinat sisteminde karĢılığı: M x1 x1 Küresel koordinat sisteminde karĢılığı: M M 22 M x2 x2 M M 33 M x3 x3 M rr M 12 M x1 x 2 M M 13 M x1 x3 M r M 23 M x 2 x3 Mr 17 2.7 Moment Tensör ve Elastik Kaymalar Normali n olan bir yüzeyde u kayma miktarıyla ilgili moment tensör yoğunluğu için iki bağıntı önerilmektedir (Udias, 1999): mij cijkl uk nl (2.51) ve ortamın izotropik olması durumunda mij nk ukij ( ui n j u j ni ) (2.52) (2.51) ve (2.52) bağıntılarında cijkl terimiyle elastik katsayıların dördüncü dereceden tensörü ve ij terimi ile de konumsal birim tepki fonksiyonu belirtilir. Eğer kayma vektörü l ile gösterilen birim yöney ise moment yoğunluk fonksiyonu için mij u lk nk ij (li n j l j ni ) (2.53) bağıntısı geçerlidir. (2.53) ifadesiyle üzerinde kaymanın gerçekleĢtiği düzlemin yüzey normalini ve kayma yöneyinin yönelimini tanımlayarak sismik moment tensör yoğunluk dizeyi hesaplanabilir (Udias, 1999). Kaynak bir patlamaysa üç koordinat ekseni boyunca odakta geniĢleme söz konusudur. Bu durumda kayma yöneyi ve yüzey normali yöneyi aynı yönde olmalıdır ve sismik moment tensör yoğunluk dizeyi: 1 0 0 m K u 0 1 0 0 0 1 (2.54) ile hesaplanır. Burada K parametresi ortama ait hacimsel sıkıĢma (Bulk) modülüdür ve elastik bir ortam için 2 K 3 (2.55) ile verilir. Kaynak bir makaslama kırığı ise kayma bir düzlem üzerindedir. Yani, kayma yöneyi ve kayma düzleminin yüzey normali birbirine diktir. (2.53) bağıntısını, sismik momentin tanımını kullanarak ve (2.36) denklemindeki integrasyonu kayma yüzeyi üzerinde gerçekleĢtirerek; 18 M ij M 0 (li n j l j ni ) (2.56) bağıntısıyla sismik moment tensör hesaplanabilir. Bulunan sismik moment tensörün asal köĢegenindeki elemanların toplamının sıfır olması, odakta hacimsel değiĢimin olmadığını ifade eder. Küresel koordinat sistemiyle kayma ve kayma yüzeyi normalinin yöneyi tanımlanırsa sismik moment yoğunluk fonksiyonu dizeyinin bağımsız altı elemanı için izleyen bağıntılar yazılabilir. m11 2sin n cos n sin l cos l m22 2sin n sin n sin l sin l m33 2 cos n cos l m12 sin l cos l sin n sin n sin l sin l sin n cos n . (2.57) m13 sin l cos l cos n cos l sin n cos n m23 sin l sin l cos n sin n sin n cos l Bu ifadelerdeki açısal terimlerde n alt indisi açının yüzey normali yöneyine ve l alt indisi ise açının kayma yöneyine ait olduğunu gösterir. Ġki yöneyi tanımlayan açıların simge tanımları Ģekil 2.3‟de verilmiĢtir. Kayma yöneyinin üzerinde yer aldığı makaslama kırığı düzlemi Ģekil 2.7‟deki gibi ise moment tensör yoğunluk fonksiyonunun altı bağımsız elemanının; m11 sin s cos s sin(2s ) sin(2 s ) sin 2 (s ) sin s m22 sin s cos s sin(2s ) sin(2 s ) cos 2 (s ) sin s m33 sin(2 s ) sin s 1 m12 sin s cos s cos(2s ) sin(2 s ) sin(2s ) sin s 2 m13 sin s sin s cos(2 s ) cos s cos s cos s m23 cos s sin s cos(2 s ) cos s cos s sin s bağıntılarıyla hesaplanması önerilmiĢtir (Udias, 1999). 19 (2.58) ġekil 2.7 Makaslama düzleminin görsel tanımı (Udias, 1999) Makaslama kırığı düzleminin 75‟den daha düĢük eğimli olması durumunda: o s 180o ise eğim atımlı normal faylanma ve o s 360o ise de eğim atımlı ters faylanma tanımlamaları geçerlidir. Makaslama kırığı düzleminin 75‟den daha yüksek eğimli olması durumunda ise: o s 90o veya o s 360o ise sol yanal doğrultu atımlı faylanma ve o s 180o veya o s 270o ise de sağ yanal doğrultu atımlı faylanma söz konusudur. Asal gerilme ve yamulma eksen sistemlerini bulmak için, (3 3) boyutlu bakıĢımlı moment tensör yoğunluk dizeyinin özdeğerleri ve özyöneyleri hesaplanırsa gerçel üç tane özdeğer ve her özdeğer için üç elemanlı birer özyöney bulunur. Hesaplanan özyöneyler birbirine dik olmalıdır. Özdeğerlerin hesaplanmasında izleyen ifade kullanılır: det(m - ΛI) 0 (2.59) Burada Λ terimi özdeğerleri ve I terimi birim dizeyi gösterir. Hesaplanan her öz değer için ayrı ayrı izleyen eĢitlik çözülerek XX ile gösterilen üç elemanlı özyöney hesaplanır. (m - ΛI)XX 0 (2.60) Hesaplanan özdeğerlerin asal köĢegeninde yer aldığı ve diğer elemanları sıfır olan dizeye köĢegen moment tensör dizeyi denir. Bu dizeyin simgesel gösterimi (2.61) bağıntısında verilmiĢtir ve köĢegendeki özdeğerler rastgele sıralanmıĢtır. 20 1 0 M 0 2 0 0 0 0 3 (2.61) (2.61) ile verilen dizeyin asal köĢegenindeki terimlerin toplanmasıyla ortamdaki hacimsel değiĢim hakkında bilgi elde edilir. 3 0 j (2.62) j1 Depreme neden olan gerilme Ģartları hakkında bilgi üretmek amacıyla köĢegen moment tensörün parçalanması için, farklı çalıĢmalardan da faydalanılarak, birkaç yaklaĢım önerilmiĢtir. Bu yaklaĢımlardan ilki; bir adet, (2.63) bağıntısıyla verilen izotropik ve bir adet de deviatorik kısmın kullanılmasıdır. M ISO 0 1 0 3 0 0 0 0 0 0 0 (2.63) Deviatorik kısmı izleyen dizey denklemiyle hesaplamak mümkündür. Ml M M ISO (2.64) Simgesel gösterimle deviatorik kısım: l1 Ml 0 0 0 l 2 0 0 0 l 3 (2.65) ile gösterilir. Makaslama kaynaklarının genelde küçük izotropik bölümü vardır ve fay kontrolüyle geliĢen moment tensörler, (2.66) ifadesinde görüleceği gibi, özdeğerlerin toplamının sıfır olması 0 0 (2.66) koĢulu ile tanımlanır. Ġkinci yaklaĢımda yukarıda tanımlanan deviatorik moment tensör parçası üç adet çift kutuplu yöneye parçalanır. 21 l1 0 0 0 0 M l 0 0 0 0 l 2 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 l 3 (2.67) Üçüncü yaklaĢım bir adet izotropik parça ve üç adet çift eĢlenik yöney (DC) kullanılarak yapılan bölümlemedir: 1 0 M 0 2 0 0 0 1 0 3 0 3 0 0 0 0 0 1 2 1 0 3 0 0 1 3 1 0 3 0 ( 2 3 ) 0 0 0 0 1 (1 2 ) 0 0 2 3 3 0 0 0 0 0 0 0 0 0 (1 3 ) 0 0 0 0 (2.68) Dördüncü yaklaĢımda bir adet izotropik parça ve iki adet çift eĢlenik yöney (DC) kullanılır. Söz konusu iki çift eĢelnlik yöneyde ana ve ikincil olmak üzere adlandırılırlar. Ana çift eĢlenik yöneyin en önemli özelliği; gerçek moment tensör için en doğru yaklaĢımı sunmasıdır (Udias 1999). 1 M 0 0 0 2 0 0 0 1 0 0 3 0 3 0 0 0 0 l1 0 0 0 0 l 0 0 1 0 0 l 3 0 0 0 0 0 0 0 0 l 3 (2.69) BeĢinci yaklaĢımda bir adet izotropik parça ve üç tane dengelenmiĢ doğrusal yöneysel çift kutupları (CLVD) kullanılır. 1 0 M 0 2 0 0 0 1 0 3 0 3 0 0 0 0 0 0 0 21 2 1 0 1 0 0 1 3 3 0 0 0 0 1 0 0 0 2 2 0 0 3 1 0 0 3 0 2 0 3 0 0 0 2 3 (2.70) Altıncı parçalama yönteminde bir adet izotropik parça ve birer tane çift eĢlenik (DC) ile dengelenmiĢ doğrusal yöneysel çift kutupları (CLVD)‟nın kullanımı önerilir. Bu parçalama için 1 2 3 „ olduğu varsayılırsa; l 2 l 3 (2.71) bağıntısıyla dengelenmiĢ doğrusal yöneysel çift kutbun (CLVD) çift eĢleniğe (DC) göre boyunun oranı hesaplanır. Saf çift eĢlenik sistemler için 0 ve dengelenmiĢ doğrusal yöneysel çift kutup sistemi için 0.5 değerlerini almalıdır (Lay ve Wallace, 1995). 22 1 0 M 0 2 0 0 0 1 0 3 0 3 0 0 0 0 0 0 0 (1 2 ) 0 3 0 0 0 0 0 3 0 0 3 0 0 0 3 0 0 0 23 (2.72) Diğer bölümleme yöntemi de Knopoff ve Randall (1970) tarafından önerilmiĢtir. Bu yöntemde izotropik parça bulunmaz ve birer tane çift eĢlenik (DC) ve dengelenmiĢ doğrusal yöneysel çift kutup (CLVD) bölümlerinden oluĢur. Bu yöntemde odağın çift eĢlenik bölümü en büyüklenir. Çift eĢlenik bölüm ve dengelenmiĢ doğrusal yöneysel çift kutup bölümün sırasıyla izleyen ifadelerle hesaplanması önerilir. M DC 1 3 2 0 0 M CLVD 2 2 0 0 0 0 3 0 1 2 (2.73) 0 0 2 2 (2.74) 0 0 2 0 0 Bu yönteme göre deviatorik köĢegen moment tensör dizeyi için Ml M DC MCLVD (2.75) bağıntısı geçerlidir. Çift eĢlenik (DC) sistemden sapma ölçütü 3 1 (2.76) eĢitliğiyle ifade edilmiĢtir ve saf çift eĢlenik bir sistem için 1 koĢulu sağlanmalıdır (Knoppff ve Randall, 1970). Hesaplanan köĢegen moment tensör dizeyinin köĢegenindeki üç eleman, yani moment tensör yoğunluk dizeyinin üç özdeğerin birbiriyle iliĢkilerine göre odak noktasında değiĢim hakkında izleyen öneriler yapılabilir: Üç özdeğer de birbirinden farklı ve toplamları sıfırdan farklıysa; odakta hacimsel değiĢim söz konusudur ve moment tensörün izotropik bölümü ayrılınca kalan deviatorik bölüm genel tiplidir. 23 Üç özdeğer de sıfırdan farklı ve birbirine eĢitse; iĢaretlerine göre odakta geniĢleme veya sıkıĢma vardır. Toplam hacim değiĢimi üç özdeğerin toplamına eĢittir. Üç özdeğer de birbirinden farklı ve toplamları sıfır ise; odakta hacim değiĢimi yoktur ama biçimde değiĢim vardır ve moment tensör saf deviatoriktir. Bu koĢul genelde deprem odağı için gözetilir ve sadece 1 ile 3 özdeğerleri bağımsızdır. Çift eĢlenik bir odak veya makaslama kırığı için 1 3 (2.77) 2 0 koĢulları zorunludur (Udias, 1999). (2.60) bağıntısında moment tensör yoğunluk dizeyi ve hesaplanmıĢ her bir özdeğer ayrı ayrı kullanılarak bulunacak üçer elemanlı üç adet özyöney; odak bölgesinde etkin gerilme sistemini gösterir. En büyük özdeğerin özyöneyiyle odak bölgesinde basınç gerilme ekseninin ve en küçük özdeğerin özyöneyiyle de odak bölgesindeki tansiyon ekseninin Kartezyen koordinat sisteminde bileĢenleri belirtilir. Diğer özdeğere karĢılık gelen eksen ise hesaplanacak ana ve yardımcı düğüm düzlemlerin ara kesit yöneyine uyumlu olması gereken sıfır eksenidir. Unutulmaması gereken; söz konusu eksen tanımlamalarının odak küresi için geçerli olduğudur. Odak küresinde tansiyonel eksenin bulunduğu noktanın yer yüzeyine iz düĢümünde sıkıĢma (kompresyon) ve odak küresinde basınç ekseninin bulunduğu noktanın yer yüzeyine iz düĢümünde ise geniĢleme (dilatasyon) söz konusudur. Eğer yukarıda anlatılan tüm iĢlemlerle odak küresinde hesaplanan tansiyonel, basınç ve sıfır gerilme eksenleri sırasıyla t , p , n 0 yöneyleriyle simgelenirse; makaslama kırığının geliĢtiği düzlemin yüzey normali: n= (t p) 2 (2.78) bağıntısıyla ve söz konusu düzlemdeki kayma yöneyi ise; l = (t p) 2 (2.79) bağıntısıyla hesaplanır (Kikuchi, 1995). 24 2.8 Moment Tensör ile Ana ve Yardımcı Fay Düzlemlerinin Hesaplanması (2.78) ve (2.79) bağıntılarıyla hesaplanmıĢ olan yüzey normal yöneyi ve kayma yöneyi, ana fay düzleminin parametreleri cinsinden aĢağıdaki gibi yazılabilir (Udias, 1999; Kikuchi, 1995). sin s sin s n = sin s cos s cos s (2.80) cos s cos s sin s cos s sin s l = cos s sin s sin s cos s cos s sin s sin s (2.81) Bu ifadelerdeki açısal parametreler Ģekil 2.7‟de açıklanmıĢtır. Trigonometrik ara iĢlemler tamamlandıktan sonra; üzerinde kırılmanın gerçekleĢtiği düzlemin eğim miktarı ( s ), doğrultusu ( s ) ve kayma açısı ( s ) için s a cos( (2.82) (t(2) p(2)) 2 ) 2sin s (2.83) (t(3) p(3)) 2 ) 2sin s (2.84) s a cos( s a sin( (t(3) p(3)) 2 ) 2 eĢitlikleri elde edilir. Yardımcı fay düzleminin ana fay düzlemine dik olması gerektiği koĢulundan yola çıkarak; izleyen üç eĢitlik kullanılmalıdır (Kikuchi, 1995). n n2 = 0 (2.85) l = n2 n = l2 Burada n2 ve l2 yöneyleri sırasıyla yardımcı düzlemdeki normal ve kayma yöneyleridir. Gerekli düzenlemeler ve trigonometrik iĢlemler sonucunda sırasıyla, yardımcı düzlemin eğim miktarı ( 2 ), doğrultu çizgisiyle kayma yöneyi arasındaki açı ( 2 ) ve doğrultu açısı ( 2 ) izleyen bağıntılar kullanılarak hesaplanır. 25 2 a cos(sin s sin s ) 2 a sin( (2.86) cos s ) sin 2 (2.87) cos s sin s sin s cos s cos s ) sin 2 (2.88) 2 a cos( 2.9 Tek EĢlenik ve Çift EĢlenik Kuvvetler Noktasal kaynak için en genel kuvvet sistemi kuvvet çiftleridir (Udias, 1999). Kuvvet çiftleri tek veya birbirine dik yönde ama sıfır toplam momentli iki kuvvet çifti olabilir. Kartezyen koordinat sisteminin merkezindeki tek ve iki kuvvet çifitinin R kadar uzakta ürettiği yer değiĢtirme yöneyi Ģekil 2.8‟de betimlenir. Çift eĢlenik sistem (DC) aynı zamanda; kuvvet çiftlerine 45‟lik açısı olan; Basınç (P) ve Tansiyon (T) olarak isimlendirilen; net momentleri sıfır olan; eĢlenik çift kutuplu kuvvet sistemiyle de temsil edilir. Bu eĢlenik çift kutuplu kuvvet sistemi odak noktasında moment tensör yoğunluk dizeyinin özyöneyleriyle tanımlanan gerilme eksenlerine eĢittir. ġekil 2.8 Odaktaki tek eĢlenik kuvvet çiftinin ve çift eĢlenik kuvvet çiftinin R kadar mesafede ürettiği tanecik hareketi yöneyinin görselleĢtirilmesi (Udias, 1999). Çift eĢlenik kuvvet çiftinin dengi olan basınç P ve tansiyon T kuvvetleri olarak bilinen iki doğrusal dipol sistemi eklenmiĢtir. 26 2.10 Çift EĢlenik Modelde P Fazı Kutuplanması Odaktan belirli bir mesafedeki alıcıya ilk gelen P fazı dalgasının iki olası kutuplanması; kompresyonel (yukarı doğru kutuplanmalı veya odaktan gelen itme) ve dilatasyoneldir (aĢağı doğru kutuplanmalı veya odağa doğru çekilme). P fazının kutuplanması, alıcının odağa olan mesafesine ve azimuth açısına göre değiĢim gösterir ve bu dağılım harita üzerinde sistematik olarak gözlenebilir. Üzerinde hiç P fazı hareketi oluĢmayan birbirine dik iki çizgiyle yukarıda söz edilen kompresyonel ve dilatasyonel kutuplanmanın görüldüğü noktaların bulunduğu bölgeler birbirinden ayrılabilir. Bu çizgiler aslında düğüm düzlemlerin yeryüzüyle arakesit çizgileri olarak düĢünülebilir. Yukarıda söz edilen eĢlenik çift kutuplu kuvvetlerden tansiyonel olanının yöneliminde en yüksek genlikli ve kompresyonel kutuplanmalı alıcılar görülecekken; eĢlenik çift kutuplu kuvvetlerden basınç olanının yöneliminde dilatasyonel kutuplanmalı alıcılar görülecektir. Bu kutuplanma dağılımı; 1917 yılından beri çok sayıda depremde gözlenmiĢtir (Suetsgu, 1995). 27 3. KAYNAK MEKANĠZMASI KULLANARAK SENTETĠK SĠSMOGRAM HESABI Genel bir ifadeyle, bir depreme sebep olan kaynak parametrelerini belirlemek için depreme ait gözlemsel veriyle hesaplanan kuramsal verinin kıyaslanması yöntemine dalga Ģekli ters çözümü denir. Bu yöntem hakkında daha ayrıntılı bilgi ileriki bölümlerde verilmiĢtir. Ancak, herhangi bir kaynak parametre kümesi için kuramsal dalga Ģeklinin hesaplanması bu bölümde anlatılmıĢtır. Bir alıcı için hesaplanan kuramsal sismik dalgalar; kaynak teriminin S (t ) , soğurma (kalite) teriminin P(t ) ve alet tepkisinin I (t ) evriĢimi olarak düĢünülebilir. u(t ) I (t ) P(t ) S (t ) (3.1) Zaman değiĢkenine bağlı evriĢim iĢleminden kaynaklanan boyut büyüme sorunundan ötürü, bu iĢlem frekans ortamında gerçekleĢtirilirse; u (w) I (w) P(w)S (w) (3.2) biçiminde çarpma iĢlemine dönüĢür. Bu ifadenin bağlı olduğu değiĢken açısal frekans terimidir ve sağ tarafta, fonksiyon isimlerinin üzerindeki simgeyle söz konusu fonksiyonun frekans ortamı karĢılığını gösterir. (3.1) veya (3.2) bağıntılarında verilen alet etkisi, deprem gözleminde kullanılan sismometrenin özelliklerine göre giderilmektedir. 3.1 Kaynak Terimi Kuramsal sismogramların hesaplanması Ģekil 2.3‟de verilen cisim dalgası fazları kutuplanma yöneyleri ve (2.30) ifadesinden yararlanılarak yapılır. (2.30) bağıntısında verilen saçılım yapılarının hesaplanmasında (2.23 – 2.28) bağıntıları kullanılmıĢtır. (2.26 - 28) bağıntılarıyla verilen cisim dalgası fazları için saçılım yapıları, odağa ait olduğu düĢünülen birim skaler momentli moment tensör cinsinden ifade edilirse (Kikuchi, 1995), 3 3 R P = M jk j k (3.3) j=1 k=1 28 3 3 R SH = M jk j ekSH (3.4) j=1 k=1 3 3 R SV = M jk j ekSV . (3.5) j=1 k=1 Burada yöneyi, sismik dalganın izlediği yolun odak merkezli Kartezyen koordinat eksen sistemine göre doğrultu kosinüslerini içerir. e P , e SH ve e SV ile temsil edilen yöneyler, söz konusu fazlar için kutuplanma yöneylerdir. Kikuchi ve Kanamori (1991) çalıĢmasına ve Kikuchi (1995)‟e göre bu son üç bağıntıda M jk ile odaktaki kuvvet yöneyinin yönelimini tanımlamak için kullanılan temel moment tensör dizeyleri kastedilmiĢtir. Söz konusu çalıĢmalara göre altı temel moment tensör dizeyi vardır ve her biri için ayrı bir kuramsal sismik verinin hesaplanması mümkündür. ġekil 3.1‟de verilen bu temel tensörlerin her biri için hesaplanan yer değiĢtirme yöneylerinin doğrusal bileĢkesi, odak bölgesi dıĢındaki nokta için kuramsal yer değiĢtirmeyi verir. Eğer M m gösterimli temel tensör matrisi için (2.30), (2.35), (3.3), (3.4) ve (3.5) bağıntılarıyla bulunan yer değiĢtirme ym (t; p) simgesiyle temsil edilirse; kaynak teriminin nmo S (t ) am y m (t; p) (3.6) m 1 bağıntısıyla hesaplanması Kikuchi ve Kanamori (1991) ve Kikuchi (1995) tarafından önerilmiĢtir. Burada nmo kullanılan toplam temel tensör tipi sayısıdır ve am ile gösterilen katsayı hakkında daha ayrıntılı bilgi ters çözümle moment tensör hesabının anlatıldığı bölümde verilmiĢtir. M 1 0 1 0 0 1 0 0 0 0 M 2 1 0 0 0 0 0 1 0 0 M3 0 0 0 0 0 0 0 1 1 M4 0 0 1 0 0 1 0 0 0 M5 1 0 0 1 0 0 0 0 0 M6 ġekil 3.1 Altı temel moment tensör dizeyi ve karĢılık geldiği mekanizmalar (Kikuchi, 1995) 29 1 0 0 1 0 0 1 0 0 (2.30) bağıntısının sağ tarafındaki son terimi içinse (2.35) bağıntısıyla hesaplanan moment oran fonksiyonunun R kadar ötelenmesi gereklidir. Burada R ile odak ile c alıcı arası uzaklık ve c terimi ile de söz konusu cisim dalgasının hızı kastedilir. Bu iĢlemin frekans ortamındaki karĢılığı izleyen ifade ile verilir. R i 2 f R Fourier Dönüşümü c M 0 (t ) M 0 (t ) M 0 ( f )e c (3.7) Eğer odakta üretilen dalgaların alıcılara kadar katmanlı bir ortamdan geçerek ulaĢtığı düĢünülürse, (2.30) bağıntısının sağ tarafındaki son terim için kaynak zaman fonksiyonu tanımlaması kullanılmıĢtır. Odaktan çıkan her hangi bir cisim dalgası fazının, yolu üzerindeki ortama ait ilk ara yüzeye ulaĢıncaya kadarki Ģeklinin hesaplanması için kaynak zaman fonksiyonu, (3.7) bağıntısıyla verilmiĢtir. Ġlk ara yüzden sonra dalganın içinden geçeceği ortamın fiziksel özellikleri farklı olacaktır, dolayısıyla bu yeni ortam için (2.30) bağıntısının tekrar hesaplanmasında eĢitliğin sağ tarafındaki moment oran fonksiyonunun yerine önceki ara yüz için hesaplanan kuramsal verinin konulması gereklidir. Yani, dalga yolunun söz konusu ara yüzeye temas ettiği nokta yeni bir kaynak noktasıdır. Ayrıca, frekans ortamında, (2.30) bağıntısı tekrarlanırken, söz konusu ara yüze ait yansıma veya iletim katsayısı da bir çarpan olarak eklenmelidir. Yansıma ve iletim katsayıların hesaplanması için Ģekil 3.2 ile özetlenen, Snell yasası olarak bilinen, temel optik bilgisinden faydalanılır. ġekil 3.2 Ara yüzeyde yansıma ve iletim katsayılarının hesaplanması i 2 a sin( v2 sin(i1 ) ) v1 (3.8) 30 ġekil 3.2‟deki ara yüzey için yansıma katsayısı REF ve iletim katsayısı TRA ile gösterilirse; REF 2 v2 1v1 2 v2 1v1 (3.9) TRA 21v1 2 v 2 1v1 (3.10) ifadeleriyle hesaplanır. Bu eĢitliklerde ve v terimleriyle sırasıyla ortama ait yoğunluk ve hız değerlerini tanımlar. Alt indisin bir olması dalganın içinden geçerek geldiği ve iki olması da kırılan dalganın içine gireceği ortamı belirtir. 3.2 Q-Süzgeç (Soğurma veya Kalite) Faktörü Soğurma etkisi; ilerleyen dalganın yüksek frekanslı bileĢenlerini kaybetmesidir. Kalite faktörü Q söz konusu dalganın bir döngülük sürede depolanan enerjinin kaybedilen enerjiye oranının 2 ile çarpımı olarak tanımlanır. Q E 2 E (3.11) Bu ifadede E terimiyle depolanan enerji ve E terimiyle de bir döngülük sürede kaybedilen enerji kastedilir. Kalite faktörü zamana bağımlılığından ötürü geçici Q olarak da adlandırılır. Uzaklığa bağlı (geometrik) Q faktörü içinde „dalganın bir dalga boyu mesafesinde doruk genlikteki kaybı‟ Ģeklinde bir tanımlama yapılabilir. Frekans ortamında soğurma faktörü için izleyen bağıntı önerilmiĢtir (Kikuchi 1995): Q( f ) e T if ) 2if log10 ( fN Q (3.12) Burada T terimiyle söz konusu fazın seyahat zamanı, f N terimiyle hesaplanan kuramsal veri için Nyquist frekansı, Q terimiyle de ortalama kalite değeri kastedilmiĢtir. IĢın yolu boyunca ortamın elastik parametreleri konuma bağlı olarak değiĢirse soğrulmayı sayısallaĢtırmak için t * çarpanı kullanılır (Pujol, 2003). Bu çarpan temel cisim dalgası fazları için izleyen bağıntıyla hesaplanır (Kikuchi, 1995): 31 t P* TP QP (3.13) T tS S QS * Burada kullanılan alt simgeler dalganın fazını göstermektedir. 32 4. TERS ÇÖZÜM ĠLE MOMENT TENSÖR HESAPLAMA YÖNTEMLERĠ Moment tensör dizeyinin hesaplanması için kullanılan yaklaĢım; kuramsal sismik verinin, önceki bölümlerde anlatıldığı gibi, hesaplanmasını ve bunların alıcılardaki gözlemsel veriyle kıyaslanmasını gerektirir. Bu yaklaĢım kısaca; dalga Ģekli ters çözümü olarak isimlendirilir. (2.47) bağıntısında verildiği gibi, noktasal bir kaynak için, odak bölgesi dıĢında elastik yer değiĢtirmeler zaman ortamında bir evriĢimle ifade edilebilir. Bu iĢlem frekans ortamında bir çarpma iĢlemine dönüĢür. U i ( w) M ( w)kj G( w)ik x j (4.1) (4.1) ifadesindeki alt indisler koordinat eksenlerini, G( w)ik terimi frekans ortamında Green fonksiyonunu ve M ( w)kj terimi de söz konusu koordinat eksenlerine karĢılık sismik moment tensör dizeyinin elemanlarını temsil eder. Eğer odaktaki kuvvet sistemi saf deviatorik olarak farz edilirse (4.1) bağıntısı için sınır koĢulu; (1) (2) (3) 0 (3) (1) (2) (4.2) olmalıdır (Udias, 1999). Bu ifadede simgesiyle sismik moment tensör dizeyinin özdeğerleri kastedilir ve doğrusal bir sınır koĢuludur. Odaktaki sistem çift eĢlenik (DC) olarak düĢünülürse, M ( w)kj dizeyinin determinantı sıfır olmalıdır. Ancak bu koĢulda denklem doğrusal olmayacaktır. Bu nedenle; (4.2) bağıntısındaki doğrusal koĢul düĢünülerek, (4.1) bağıntısındaki Green fonksiyonunun konumsal koordinat eksenlerine göre birinci türevlerini içeren dizey G simgesiyle gösterilerek; U = MG (4.3) eĢitliği elde edilir. M simgesiyle, kaynaktaki kuvvet yönünü gösteren yöneyin tanımlanması için, önceki bölümlerde verilen bilgiler ıĢığında, (3 3) boyutlu, bakıĢımlı moment tensör yoğunluk dizeyinin veya sismik moment tensör dizeyinin altı bağımsız elemanı kastedilir. Moment tensör yoğunluk dizeyini veya onun birim hacim üzerindeki integrasyonu olan sismik moment tensör dizeyini elde etmek için (4.3) bağıntısından M yöneyinin bulunması gereklidir. Doğrusal bir problem için en küçük kareler regresyonu: M (GT G)1 GT U (4.4) 33 ifadesiyle çözüm elde edilir. (4.4) ifadesinde 1 T üst simgesiyle ilgili dizeyin devriği ve üst simgesiyle de ilgili dizeyin tersi temsil edilir. G simgesi ise frekans ortamında Green fonksiyonlarının koordinat eksenlerine göre birinci türevlerini içeren diziyi belirtir. M yöneyinin altı tane bilinmeyeni olduğu için, en az altı tane gözlemsel veri yöneyi gereklidir. Bu iĢlem için tekil değer ayrıĢımı ve genelleĢtirilmiĢ ters iĢleç kullanılarak; ˆ 1VU M YT Λ (4.5) eĢitliği elde edilir. Bu bağıntıdaki terimlerden Λ̂ ile GT G „ nin özdeğerlerinden oluĢan köĢegen dizey, Y ile GT G dizeyinin özyöneyi ve V ile de GGT dizeyinin özyöneyi kastedilmiĢtir. U simgesiyle gözlemsel verinin frekans ortamındaki karĢılığı temsil edilmiĢtir. Bu doğrusal problemin çözümü; hesaplanan moment tensör yoğunluk dizeyi determinantın sıfır olması koĢulunu içermez ve dolayısıyla odakta çift eĢlenik bir kuvvet sistemine karĢılık gelmez. Bu nedenle; hesaplanan moment tensör yoğunluk dizeyinin „Moment Tensör ve Elastik Kaymalar‟ alt bölümde anlatıldığı gibi çift eĢlenik kısım veya kısımlara parçalanması gereklidir (Udias, 1999). Bu tez kapsamında geliĢtirilen programda moment tensör yoğunluk dizeyi Knopoff ve Randall, (1970) çalıĢmasında önerilen yöntemle parçalanmıĢtır. Söz konusu yöntem hakkında bilgi „Moment Tensör ve Elastik Kaymalar‟ alt bölümünde verilmiĢtir. Moment tensörün ters çözümü için yukarıda açıklanan bu temel yaklaĢıma dayanan bazı çalıĢmalar bu bölümde kısaca özetlenecektir. Odak bölgesindeki rastgele yönelimli makaslama kırığının odak bölgesi dıĢındaki bir noktadaki tepkisi; düĢey doğrultu atım, düĢey eğim atım ve 45 eğim atım kaymalarının birleĢimi olarak ifade edilmiĢtir (Barker ve Langston, 1981). Langston ve Helmberger (1975)‟in önerdiği koordinat sistemine göre Barker ve Langston (1981) çalıĢmasında düĢey, yanal ve teğetsel tanecik hareketleri sırasıyla; 3 w(t , R, z , ) s (t ) H wi (t , R, z ) Ai i 1 3 q(t , R, z , ) s (t ) H qi (t , R, z ) Ai (4.6) i 1 3 v(t , R, z , ) s (t ) H vi (t , R, z ) Ai3 i 1 34 ifadeleri kullanılarak hesaplanır. Burada simgesiyle, dıĢ merkez noktasından alıcıya doğru olan yöneyin azimuth açısı, z simgesiyle odak derinliği, s(t ) ile kaynak zaman fonksiyonu ve H di (t , R, z ) , (d w, q, v) ile kullanılan Green fonksiyonu ifade edilmiĢtir. Ai simgesiyle de moment tensör dizeyinin elemanlarının izleyen kombinasyonları temsil edilmiĢtir. 1 A1 ( M 22 M 11 ) cos(2 ) M 12 sin(2 ) 2 A2 M 13 cos( ) M 23 sin( ) 1 A3 ( M 22 M 11 ) 2 1 A4 ( M 11 M 22 ) sin(2 ) M 12 cos(2 ) 2 A5 M 23 cos( ) M 13 sin( ) (4.7) Bu bağıntılar saf deviatorik noktasal kaynak için geçerlidir ve (4.6) bağıntıları odak derinliğinin doğrusal fonksiyonları olmadığı için; her derinlik seviyesinde Green fonksiyonları ayrı ayrı hesaplanmıĢtır. Bu çalıĢmada ters çözüm aĢamasında tekil değer ayrıĢımı ve genelleĢtirilmiĢ ters iĢleç kullanılarak (4.5) bağıntısına göre parametre değiĢim dizeyi bulunmuĢtur. Bu parametre değiĢim dizeyi baĢlangıçtaki ön kestirim parametre dizeyine eklenerek yeni parametre değerleri hesaplanmıĢ ve bu yeni parametre değerlerine göre de (4.6) ve (4.7)‟deki iĢlemler ve sonrasında ters çözüm aĢaması tekrarlanılarak yeni parametre değiĢim değerleri elde edilmiĢtir. Gözlemsel sismogramlarla kuramsal sismogramlar arasındaki uyumun yeterliliği için karekök ortalama hatası (RMS) ve ters çözüm iĢleminin yakınsamasının kontrolü için de en küçük kare hatası kullanılmıĢtır. Kikuchi ve Kanamori (1982)‟de sadece düĢey bileĢen kayıtçılar için homojen yarı sonsuz bir ortamdaki odak noktasından gelen P fazı ele alınmıĢtır. Bu çalıĢmada, tek alıcı için odak bölgesi ve mekanizma hakkındaki parametreler hesaplanmıĢtır. Kuramsal veriyi oluĢturmak için zamana bağlı kaynak fonksiyonu olarak bir rampa fonksiyonu kullanılmıĢtır. Langston ve Helmberger (1975) ve Kanamori ve Steward (1976) çalıĢmalarında olduğu gibi; kuramsal veri: u (t ) 1 s ( t ) R s ( t t ) R s ( t t ) Q(t ) I (t ) pP pP sP sP 4 3 R RPZ 35 (4.8) bağıntısıyla hesaplanmıĢtır. Bu bağıntıda önceki bölümlerde verilen terimlerden farklı olarak; RPZ simgesiyle P fazı için düĢey bileĢende alıcı fonksiyonu, R pP simgesiyle odaktan P fazı olarak çıkıp, hava-yer sınırından P fazı olarak geri yansıdıktan sonra Moho süreksizliğinden de P fazı olarak yansıyan dalga (pP) için yansıma katsayısı; RsP ile odaktan S fazı olarak çıkıp, hava-yer sınırından P fazı olarak geri yansıdıktan sonra Moho süreksizliğinden de P fazı olarak yansıyan dalga (sP) için yansıma katsayısı, t pP ve tsP simgeleriyle de pP ve sP fazlarının alıcıya doğrudan gelen dalgaya göre gecikme süreleri kastedilmiĢtir. Eğer söz konusu odak noktasından çıkan, yeryüzünden ve Moho süreksizliğinden yansıyarak alıcıya giden ıĢın parametresi p terimiyle gösterilirse P ve S fazlarının düĢey yavaĢlık yöneylerinin arasındaki oran Langston ve Helmberger (1975)‟deki gibi bulunmuĢtur. 1 p 2 1 p2 2 2 (4.9) Söz konusu istasyonda gözlenen veri x(t ) dizisiyle temsil edilirse; seçilecek bir birim sismik moment için en küçüklenecek hata fonksiyonu tek alıcı için; 1 x(t ) M 0 w(t t1 ) dt 2 (4.10) 0 biçiminde tanımlanmıĢtır (Kikuchi ve Kanamori, 1982). Burada t1 simgesiyle alıcıya yeryüzünden ve Moho süreksizliğinden yansıyarak ulaĢan P fazının seyahat süresi ve M 0 simgesiyle de seçilecek sismik moment kastedilmiĢtir. Kikuchi ve Kanamori (1982)‟ ye göre son ifadenin üç farklı iliĢkinin birleĢimi olarak yazılabileceği önerilmiĢtir. Bunlar sırasıyla; gözlemsel verinin öz iliĢkisi, kuramsal veriyle gözlemsel verinin çapraz iliĢkisi ve kuramsal verinin öz iliĢkisidir. Bu iliĢki fonksiyonlarının; rx (t ) x(t ) x(t t )dt (4.11) 0 rwx (t ) w(t ) x(t t )dt (4.12) 0 rw (t ) w(t ) w(t t )dt (4.13) 0 36 bağıntılarıyla hesaplanması önerilmiĢtir (Kikuchi ve Kanamori, 1982). Belirli bir alıcı için en küçüklenecek hata fonksiyonu, bu iliĢki fonksiyonlarına bağlı olarak; 1 rx (0) 2M 0 rwx (t ) M 02 rw (0) (4.14) bağıntısıyla hesaplanmıĢtır. Kuramsal verinin öz iliĢkisi sıfırdan büyük olduğu için ancak (4.7) bağıntısıyla verilen koĢulun geçerli olması durumunda, (4.10) ve (4.14) bağıntılarında verilen kuramsal fonksiyonun en küçükleneceği ifade edilmiĢtir. Sismik momentin ise (4.15) bağıntısındaki gibi gözlemsel ve kuramsal verinin çapraz iliĢkisinin gözlemsel verinin öz iliĢkisine oranıyla bulunabileceği önerilmiĢtir. M0 rwx (t ) rw (0) (4.15) Seçilen sismik moment için hata fonksiyonu ise; 1 rx (0) M 02 rw (0) (4.16) ile bulunmuĢtur. Bu durumda, depremin oluĢ zamanı için kuramsal ve gerçek kayıtların çapraz iliĢki fonksiyonunun karesini en büyük yapacak zaman değerinin seçilmesi gereklidir (Kikuchi ve Kanamori, 1982). OluĢ zaman için (4.15) bağıntısı kullanılarak sismik moment değeri de hesaplanmıĢtır. Bu aĢamadan sonra; gözlemsel veriden (4.15) ifadesiyle hesaplanan sismik momentle kuramsal verinin seçilmiĢ oluĢ zamanına ötelenmesinin çarpımı çıkarılarak alıcı için fark dizisi bulunmuĢtur. Ters çözümün bundan sonraki aĢamasında, bu fark dizisi yeni gözlemsel veri olarak kullanılmıĢtır. (4.11), (4.12), (4.13), (4.15) ve (4.16) bağıntıları en küçük hata fonksiyonu yaklaĢık sıfır olana kadar tekrarlanmıĢtır. N adet tekrarlamadan sonra N adet en büyük sismik moment ve bunlar için deprem oluĢ zamanı hesaplanmıĢtır. Sismik moment ve deprem oluĢ zamanı çiftleri kullanılarak kaynak zaman fonksiyonu: N s (t ) M 0 s(t ti ) (4.17) i 1 ile ifade edilir. Burada s(t ) terimi her kuramsal veriyi hesaplamak için kullanılan kaynak zaman fonksiyonu olarak tanımlanmıĢtır. Kikuchi ve Kanamori (1986) çalıĢmasında ise yırtılma mekanizmasını çift eĢlenik noktasal kaynaklar dizisi olarak modellemiĢtir. Genel olarak bir noktasal kaynak; sismik moment, oluĢ zamanı, konum, odak mekanizması ve zamana bağlı kaynak fonksiyonu gibi parametrelerle tanımlanmıĢtır. 37 Bu yöntemle söz konusu noktasal kaynak dizisi için bazı parametreler sabit tutulurken bazıları değiĢtirilmiĢtir. Bir noktasal kaynak (M 0i , i , Pi ) değiĢkenleriyle tanımlanmıĢtır. Bu değiĢkenler sırasıyla sismik moment ( M 0i ), oluĢ zamanı ( i ) ve odak noktası hakkında diğer parametrelerin tümü ( Pi ) olarak düĢünülmüĢtür. Sismik moment değeri bir, oluĢ zamanı sıfır ve diğer odak parametreleri Pi ile temsil edilen bir olay için herhangi bir alıcıdaki zaman ortamında kuramsal veri bu çalıĢmada w j (t , P) ile simgelenmiĢtir. Bu durumda sıfır oluĢ zamanı ve birim kuvvet için noktasal kaynak (1, 0, P) Ģeklinde ifade edilmiĢtir. Herhangi bir odak için her hangi bir istasyondaki kuramsal veri ise, M 0 w j (t , P) iĢlemi ile hesaplanmıĢtır. Eğer nsta sayıda alıcı varsa, söz konusu noktasal kaynağa ait sismik moment, oluĢ zamanı ve diğer parametrelerin en küçük kareler regresyonu: nsta x j (t ) M 0 w j (t , P) dt 2 (4.18) j 1 kullanılarak en küçüklenecek amaç fonksiyonunun bulunabileceği belirtilmiĢtir (Kikuchi ve Kanamori, 1986). (4.11 - 13) bağıntıları her alıcı için kullanılarak iliĢki fonksiyonları hesaplanmıĢ ve (4.18) bağıntısı nsta nsta nsta j 1 j 1 j 1 rx j 2M 0 rwx j ( , P) M 0 2 rw j ( P) (4.19) yapısına dönüĢtürülmüĢtür. Eğer (4.20) bağıntısındaki sismik momentle ilgili koĢul sağlanıyorsa, en küçük kareler hatası en küçüklenir. nsta M0 r wx j j 1 nsta r j 1 ( , P ) wj (4.20) ( P) (4.20) ifadesi (4.19) bağıntısında kullanılırsa, en küçük kareler hatası nsta rwx j ( , P) nsta j 1 rx j nsta j 1 rw j ( P) 2 (4.21) j 1 yapısına dönüĢür (Kikuchi ve Kanamori, 1986). 38 Yani sismik moment; söz konusu noktasal kaynak parametreleri için tüm alıcılarda hesaplanan kuramsal veri ile gözlemsel verinin çapraz iliĢkilerinin toplamının aynı noktasal kaynak parametreleri için hesaplanan kuramsal verinin öz iliĢkisinin toplamına oranı olarak tanımlanır. (4.21) ifadesini en küçüklemek için, sağ tarafındaki ikinci terimin en yüksek değerini alması gerekir. Noktasal kaynağın tanımında farklı oluĢ zamanı ve diğer parametrelere göre hesaplanmıĢ kuramsal veri ile gözlemsel veri kullanılarak; nsta ( , P ) r wx j j 1 nsta r j 1 ( , P ) wj (4.22) ( P) bağıntısıyla hesaplanan korelasyon değerlerini en büyükleyen oluĢ zamanı ve diğer parametreler çifti, en küçük kareler hatasını da en küçüklemiĢ olacaktır. (4.22) ile hesaplanan korelasyon değerlerinin kontur haritasının yapılarak en yüksek değeri gösteren oluĢ zamanı ve diğer parametreler çiftinin belirlenmesi ve sadece bu parametre çifti için (4.20) bağıntısının kullanılarak sismik moment değerinin hesaplanması önerilmiĢtir. OluĢturulan kontur haritası tüm olay konum ve zaman çiftleri için kuramsal ve gözlemsel verilerin korelasyonunu içermektedir ve sıfırdan küçük değerler sıfıra eĢitlenmiĢtir. Bu aĢamadan sonra, korelasyon haritasından seçilen olayı temsil eden oluĢ zamanı ve diğer parametreler çifti kullanılarak kuramsal veri hesaplanmıĢ ve Kikuchi ve Kanamori (1982) çalıĢmasında olduğu gibi, gözlemsel veriden çıkartılarak ters çözüm iĢleminin tekrarı için fark veri dizisi bulunmuĢ olur. Bir sonraki adımda, yukarıda anlatıldığı gibi; (4.18) bağıntısından baĢlanarak, iĢlemin tüm aĢamaları tekrarlanmıĢtır (Kikuchi ve Kanamori, 1986). Kikuchi ve Kanamori (1991) çalıĢmasında ise, 1982 ve 1986 tarihli çalıĢmalardan farklı olarak, kuramsal sismik verinin hazırlanması için Ģekil 3.1‟de sunulan temel moment tensör dizeylerinden faydalanılmıĢtır. Bu temel moment tensörlerin aĢağıdaki gibi çeĢitli kombinasyonlarıyla odakta farklı gerilme sistemleri temsil edilmiĢtir. 39 Çizelge 4.1 Seçilecek temel moment tensör dizeylerinin birleĢiminin odak noktasında temsil ettiği moment tensör sistemleri (Kikuchi ve Kanamori, 1991) 1) M1…M6 Odakta genel moment tensör sistemi için çözüm 2) M1…M5 Odakta saf deviatorik moment tensör sistemi için çözüm 3) M1…M5 4) M1…M4 5) M1…M2 Odakta genel çift eĢlenik moment tensör sistemi için çözüm (hesaplanacak moment tensör için determinantın sıfır olma koĢulu ile) Odakta düĢey düğüm düzlemli çift eĢlenik moment tensör sistemi için çözüm (hesaplanacak moment tensör için determinantın sıfır olma koĢulu ile) Odakta saf doğrultu atım moment tensör sistemi için çözüm Bu yönteme göre; kullanılan her temel moment tensör tipi için (3.1), (3.2), (3.3) ve (2.30) bağıntıları kullanılarak kuramsal sismik veri her alıcı için hesaplanmıĢtır. Ayrıca, (3.6) ifadesiyle, alıcı için kaynak teriminin her temel tensör tipi için hesaplanan kuramsal yer değiĢtirme yöneylerinin doğrusal bileĢkesi olduğu bilinmektedir. (4.10) bağıntısında tek alıcı için verilen en küçüklenecek amaç fonksiyonu ile (3.6) bağıntısı çok alıcı için birleĢtirilerek; 2 nmo x j (t ) an y jn (t ; p) dt j 1 n 1 nsta (4.23) ifadesi elde edilmiĢtir. Burada nmo terimiyle, çizelge 4.1‟de özetlendiği gibi, odaktaki gerilme sistemini tanımlamak için kullanılan temel moment tensör sayısı kastedilmiĢtir. Bu ifade her alıcıdaki gözlemsel verinin öz iliĢkilerinin toplamıyla, gözlemsel ve kuramsal verinin çapraz iliĢkilerinin toplamıyla ve kuramsal verinin çapraz iliĢkilerinin toplamıyla birleĢtirilerek; nmo nmo nmo n 1 m 1 n 1 Rx 2 an G n Rnm an am (4.24) bağıntısı bulunmuĢtur. Alıcılardaki gözlemsel verinin öz iliĢkilerinin toplamı, her temel tensör için kuramsal verinin çapraz iliĢkilerinin toplamı ve her temel tensör tipi için kuramsal veri ile gözlemsel verinin çapraz iliĢkilerinin toplamı sırasıyla (4.25 - 27) bağıntılarında sunulmuĢtur. Burada P parametresiyle olayın konumu ve oluĢ zamanı kastedilmiĢtir. nsta Rx x j (t ) dt 2 (4.25) j 1 40 nsta Rnm ( P) y jn (t; P) y jm (t; P) dt n, m 1, 2,..., nmo (4.26) n 1, 2,..., nmo (4.27) j 1 nsta G n ( P) y jn (t; P) x j (t ) dt j 1 (4.24) bağıntısındaki en küçüklenecek amaç fonksiyonu için aĢağıdaki birinci türev koĢulunun uygulanmasıyla (4.28) numaralı denklem elde edilmiĢtir. 0.......... n 1, 2,..., nmo an nmo R m 1 a G n .......... n 1, 2,..., nmo (4.28) nm m Her temel moment tensör dizeyi için kuramsal verinin çapraz iliĢkilerinin toplamını içeren Rnm dizeyinin tersi R 1nm ile gösterilmiĢ ve temel tensör matrisleriyle hesaplanan kuramsal yerdeğiĢtirme yöneylerinin bileĢkesini hesaplarken kullanılan an katsayısı: nmo an R 1nm G m ............ n 1, 2,..., nmo (4.29) m 1 bağıntısıyla hesaplanmıĢtır. (4.24) ve (4.29) bağıntılarında görüldüğü gibi an katsayısı ve en küçüklenecek amaç fonksiyonu, olayın konumuna ve oluĢ zamanına bağlıdır. Bu durumda en küçüklenecek amaç fonksiyonunun: nmo Rx G n an (4.30) n 1 biçiminde sadeleĢtirilebileceği önerilmiĢtir (Kikuchi ve Kanamori, 1991). Kikuchi ve Kanamori (1986) çalıĢmasındaki gibi kuramsal ve gözlemsel verinin korelasyonunun haritalanması için; nmo nmo M ( P) R n 1 m 1 1 nm G mG n (4.31) Rx ifadesi kullanılmıĢtır. Burada P simgesinin olayın konumunu temsil eder ve her oluĢ zamanı için bu bağıntının tekrarlanması gereklidir. Yani; bu haritanın bir ekseni olayların konumunu ve diğer ekseni de olayların oluĢ zamanını temsil etmektedir. 41 Söz konusu korelasyon haritasında en yüksek değeri veren konum-oluĢ zamanı çiftinin, kullanılan tüm temel moment tensör dizeylerine göre ürettiği kuramsal yer değiĢtirme yöneylerinin toplamıyla her alıcıdaki gözlemsel verinin birbirine yakın olduğu sonucu çıkarılabilir. Hesaplanan korelasyon değerinin bir olması durumu, kuramsal ve gözlemsel verinin birbirine tam uyduğunu gösterir. Seçilen olay konum ve oluĢ zamanı için moment tensör yoğunluk dizeyini hesaplamak için (4.29) bağıntısıyla bulunan an katsayıları kullanılarak; a2 a5 a6 m a1 a4 a1 a2 a6 a3 a5 a6 a4 a3 (4.32) bağıntısı kullanılmıĢtır (Kikuchi ve Kanamori, 1991). Ancak yukarıdaki gibi moment tensör yoğunluk dizeyinin hesaplanması için kullanılan temel moment tensör dizeyi sayısı nmo 6 ve odakta genel moment tensör tipli gerilme sistemi olmalıdır. Çizelge 4.1‟de özetlenen odaktaki tüm gerilme tipleri için an katsayıları kullanılarak, moment tensör yoğunluk dizeyinin hesaplanması için geçerli baĢka bir yaklaĢım: nmo m an M n (4.33) n 1 bağıntısıyla önerilmiĢtir (Kikuchi, 1995). Burada M n terimi odaktaki gerilme sistemini tanımlamak için kullanılan temel moment tensör dizeylerini gösterir. Bu temel moment tensör dizeyleri hakkında daha ayrıntılı bilgi Ģekil 3.1 ve çizelge 4.1‟de verilmiĢtir. Her olayın konum-oluĢ zamanı çifti için (4.30) bağıntısı kullanılarak hesaplanan amaç fonksiyonuyla yanılgı enerjisi haritası da üretilebilir. Önemli olan, (4.31) ile hesaplanan korelasyon haritasının yüksek değerler gösteren kesimlerine karĢılık (4.30) ifadesiyle oluĢturulan yanılgı enerjisi haritasının düĢük değerli kesimlerinin karĢılık gelmesidir. Bu durumun örneği bu tez kapsamında yazılan programın çıktılarında görülmektedir. Kikuchi ve Kanamori (1982 ve 1986) çalıĢmalarında olduğu gibi, Kikuchi ve Kanamori (1991) çalıĢmasında da ters çözümün sonraki aĢamasında, korelasyon haritasının en yüksek değerine karĢılık gelen konum-oluĢ zamanı çifti için kuramsal veri gözlemsel veriden çıkartılmıĢ ve fark dizisi yinelemenin bir sonraki adımı için gözlemsel veri olarak 42 kabul edilmiĢtir. Yukarıda anlatılan tüm iĢlemler tekrarlanarak amaç fonksiyonunun sıfıra eĢitlenmesi hedeflenmiĢtir. Ancak, mutlak sıfıra ulaĢmak her zaman için mümkün olmayacağından, amaç fonksiyonu yeterince küçüldükten sonra elde edilen moment tensör yoğunluk dizeyi kullanılarak, önceki bölümlerde anlatıldığı gibi, odak mekanizması hesaplanmıĢtır. Literatürde moment tensör ters çözümünün hesaplanması için farklı yaklaĢımlara dayanan birçok çalıĢma mevcuttur. Bu tez kapsamında birbirinden farklılıklar içeren birkaç tanesine (Barker ve Langston, 1981, Kikuchi, 1995, Kikuchi ve Kanamori, 1982, 1986, 1991) yer verilmiĢtir. „Moment Tensör Dizeyi Ters Çözüm Uygulamaları‟ baĢlıklı bölümde ve Ek 3‟de MATLAB dilinde yazılan bilgisayar programı hakkında detaylı bilgi sunulmakta ve elde edilen sonuçlar aynı amaca hizmet eden mevcut bir programla kıyaslanmıĢtır. 43 5. MOMENT TENSÖR DĠZEYĠ TERS ÇÖZÜM UYGULAMALARI Bu tez kapsamında MATLAB dilinde yazılmıĢ moment tensör dizeyi ters çözümü programı (MEKCOZ) ile bölgesel veya lokal olarak tanımlanabilecek iki deprem için elde edilmiĢ sonuçlar bu bölümde sunulacak ve kullanıcı arayüzü MATLAB diliyle geliĢtirilmiĢ ISOLA (sürüm: 2.5) isimli programla kıyaslanacaktır. MEKCOZ‟ün kullanımı ve çalıĢma prensipleri hakkında detaylı bilgi Ek 3‟de verilmiĢtir. MEKCOZ‟de konumu ve zamanı ön kestirilmiĢ bir deprem için karmaĢık cisim dalgaları kullanılarak depreme sebep olan gerilme eksen sistemi belirlenmeye çalıĢılır. Bu amaçla 20. 12. 2007 tarihinde Ankara – Bala ilçesinde (ML=5.7) ve 17. 10. 2005 tarihinde Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir‟de (ML=5.9) meydana gelen depremler için Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem AraĢtırma Enstitüsü Ulusal Deprem Ġzleme Merkezi‟nden temin edilen istasyon kayıtları kullanılmıĢtır. Program, Kikuchi ve Kanamori (1991)‟de önerilen yaklaĢımla moment tensör ters çözümünü hesaplar ve bulunan asal gerilme eksenlerini çizelge 5.1‟deki sınır değerleriyle kıyaslayarak mekanizma türünü belirler. Çizelge 5.1 MEKCOZ programında mekanizma türünün belirlenmesinde kullanılan sınır değerler Sıfır Dalımı 10 Tansiyon Dalım < 45 Basınç Dalım > 45 o EĞĠM ATIMLI NORMAL FAY o o 10 Sıfır Dalımı 75 o 75 Sıfır Dalımı OBLĠK NORMAL FAY DOĞRULTU ATIM Tansiyon Dalım > 45 Basınç Dalım < 45 o o o o EĞĠM ATIMLI TERS FAY OBLĠK TERS FAY 20 Aralık 2007 tarihinde yerel saatle 11:48‟de Ankara iline bağlı Bala kasabası yakınlarında yerel büyüklüğü ML=5.7 olan bir deprem gerçekleĢmiĢtir. 44 Tan vd. (2010)‟a göre depremin enlemi 39.431 N, boylamı 33.088 E, derinliği 4.4 km, depreme sebep olan birincil düğüm düzleminin doğrultusunu, eğim miktarını ve kayma açısını sırasıyla: 125/85/175 olarak hesaplanmıĢtır. ġekil 5.1 Tan vd. (2010) tarafından 20. 12. 2007 Bala – Ankara ML=5.7 depremi için önerilen mekanizma çözümü ġekil 5.1‟de sunulan sonuç; Tan vd. (2010)‟da kaynak konumu ve oluĢ zamanını belirlemek için çift-fark algoritmasına dayanan hypoDD isimli program ve odak mekanizması çözümü için de P fazının ilk hareketinin analizinden yola çıkan FOCMEC isimli program kullanılarak hesaplanmıĢtır. Bu deprem için Sokos ve Zahradnik (2006) çalıĢmasında sunulan „ISOLA‟ isimli program kullanılarak bu tez kapsamında hesaplanılan çözüm Ģekil 5.2‟de verilmiĢtir. 45 ġekil 5.2 ISOLA programıyla 20. 12. 2007 Bala – Ankara ML=5.7 depremi için hesaplanan çözüm Kullanılan ortam modeli Karahan, Berckhemer ve Baier (2001) çalıĢmasından alınmıĢtır. Görüldüğü gibi; ISOLA programıyla odak derinliği 4.6015 km olarak hesaplanmıĢtır ve doğrultusu, eğim miktarı ve kayma açısı sırasıyla 305/67/173 olan düzlem Tan vd. (2010) tarafından önerilen ana düğüm düzlemine yakındır. Aynı ortam modeli bu tez kapsamında yazılan MEKCOZ isimli programda kullanıldığında yukarıdaki iki çözüme benzer sonuç Ģekil 5.3‟de görülmektedir. 46 ġekil 5.3 MEKCOZ isimli programla 20. 12. 2007 Bala – Ankara ML=5.7 depremi için hesaplanan sonuç ġekil 5.3‟de MEKCOZ tarafından hesaplanan sonucun konumu, derinliği, oluĢ zamanı ve mekanizma tipi; Tan vd. (2010) tarafından önerilen değerlere ve ISOLA programıyla elde edilen sonuçlar çizelge 5.2‟de kıyaslanmıĢtır. Çizelge 5.2 20. 12. 2007 Bala – Ankara ML=5.7 depremi için ISOLA ve MEKCOZ sonuçlarının karĢılaĢtırması ISOLA MEKCOZ Doğrultu Eğim Düzlem 1 305 67 Kayma Açısı 173 Düzlem 2 38 83 23 Düzlem 1 260.3425 74.494 4.17 Düzlem 2 171.4591 85.982 15.545 Enlem Boylam Derinlik 39.273 33.0656 4.6015 39.462 33.0966 4.3217 Bu tez kapsamında incelenen diğer deprem 17. 10. 2005 tarihinde Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir‟de yerel büyüklüğü ML=5.9 olan depremdir. Bu deprem Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem AraĢtırma Enstitüsü Ulusal Deprem Ġzleme Merkezi tarafından incelenmiĢ ve oluĢ zamanı yerel saat ile 09:46:56.3, enlemi 38.20 N, boylamı 26.66 E ve derinliği 20 km olarak hesaplanmıĢtır. 47 Aynı deprem için Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından 18 Ekim 2005 tarihinde yayınlanan ön raporda ise çeĢitli ajanslara göre kaynak parametreleri ve odak mekanizma çözümleri sırasıyla çizelge 5.3 ve Ģekil 5.4‟da verilmiĢtir. Çizelge 5.3 17 Ekim 2005 tarihinde Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir‟de meydana gelen deprem için çeĢitli organizasyonların hesapladığı parametreler (bu depreme ait sonuçlar kırmızı ok ile gösterilmiĢtir) ġekil 5.4 17 Ekim 2005 tarihinde Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir‟de meydana gelen deprem için çeĢitli kurumlarca hesaplanan odak mekanizma çözümleri (bu depreme ait çözümler dikdörtgen içine alınmıĢtır) 48 Bu tez kapsamında 17 Ekim 2005 Ġzmir – Sığacık Körfezi – Seferihisar ML=5.9 depremi için ISOLA programıyla hesaplanan çözüm Ģekil 5.5‟de sunulmuĢtur. ġekil 5.5 17 Ekim 2005 Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir ML=5.9 depremi için ISOLA ile hesaplanan çözüm Görüldüğü gibi ISOLA ile hesaplanan konum yukarıda verilen diğer organizasyonların sonuçlarından biraz farklıdır. Bunun nedeni aynı ortam modeli parametrelerinin kullanılamamasıdır. Bu deprem için MEKCOZ programında hesaplanan sonuç ise Ģekil 5.6‟da sunulmaktadır. 49 ġekil 5.6 MEKCOZ isimli programla 17. 10. 2005 Ġzmir – Sığacık Körfezi – Seferihisar ML=5.9 depremi için hesaplanan sonuç Çizelge 5.4 17. 10. 2005 Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir ML=5.9 depremi için ISOLA ve MEKCOZ sonuçlarının karĢılaĢtırması ISOLA MEKCOZ Doğrultu Eğim Düzlem 1 228 81 Kayma Açısı 165 Düzlem 2 320 76 9 Düzlem 1 259.5354 73.5049 12.9633 Düzlem 2 14.2041 77.5789 16.9022 Enlem Boylam Derinlik 38.1486 26.3219 10.963 38.2064 26.6226 11.2284 ġekil 5.6‟da MEKCOZ tarafından hesaplanan sonucun konumu, derinliği, oluĢ zamanı ve mekanizma tipi; Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından 18 Ekim 2005 tarihinde yayınlanan raporda verilen sonuçlara ve ISOLA programıyla hesaplanmıĢ sonuca yakın değildir. Ancak „Yırtılma cephesinin fay boyunca ilerleme süresi için örnek sayısı‟ isimli parametre 46 yerine 52 alındığında Ģekil 5.7‟de görüldüğü gibi ISOLA ve diğer çalıĢmalara daha yakın bir sonuç elde edilmiĢtir. 50 ġekil 5.7 MEKCOZ isimli programla 17. 10. 2005 Ġzmir – Sığacık Körfezi – Seferihisar ML=5.9 depremi için yeni değerle hesaplanan sonuç Çizelge 5.5 17. 10. 2005 Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir ML=5.9 depremi için ISOLA ve yeni değerle MEKCOZ sonuçlarının karĢılaĢtırması ISOLA MEKCOZ Doğrultu Eğim Düzlem 1 228 81 Kayma Açısı 165 Düzlem 2 320 76 9 Düzlem 1 213.7604 55.2289 -40.3615 Düzlem 2 277.9008 57.8614 -42.3382 Enlem Boylam Derinlik 38.1486 26.3219 10.963 38.3274 26.2962 10.9784 ġekil 5.7‟de ve çizelge 5.5‟de görüldüğü gibi kaynak dalga için daha uygun tercih yapıldığında MEKCOZ‟de daha doğru bir sonuç hesaplar. 20. 12. 2007 Bala – Ankara ML=5.7 ve 17. 10. 2005 Sığacık Körfezi – Seferihisar Ġzmir ML=5.9 depremleri için MEKCOZ tarafından hesaplanan sonucun ISOLA ile hesaplanan sonuçlardan farklı olmasının sebebi; MEKCOZ ile her kaynak derinliği için birinci ters çözüm yinelemesindeki korelasyon haritasının en yüksek değerinin incelenen tek alt olay konum ve zamanı olarak kabul edilmesidir. 51 ISOLA her derinlik kademesi için kullanıcının istediği sayıda alt olaylar konumu ve zamanı için hesaplama yapmaktadır ve bunlardan en yüksek korelasyon değerli mekanizmayı sonuç olarak kabul eder. 5.1 Odak Mekanizması ve Tektonik Odak bölgesi için hesaplanan her hangi gerilme ekseni sisteminin odak bölgesinin dıĢında, belli bir mesafe uzaklıkta veya yeryüzündeki, karakteri farklıdır. Odak bölgesinde tansiyonel karakterli bölgenin yeryüzüne iz düĢümü olan bölgede itme sonucunda sıkıĢma karakterli yapısal unsurlar, odak bölgesinde basınç karakterli bölgenin yeryüzüne iz düĢümü olan bölgede de çekme sonucunda geniĢleme karakterli yapısal unsurlar geliĢir. Bu durum Ģekil 5.8‟de betimlenmiĢtir. ġekil 5.8 Odak küresindeki gerilme bölgelerinin yeryüzünde karĢılığı (Kikuchi, 1995) Yer bilimciler için genel olarak kabul gören yaklaĢım; bir bölgedeki birincil (asal) gerilme eksenlerinden magnitüdü en büyük olanın basınç karakterli ve en küçük olanın da tansiyonel karakterli olmasıdır. Söz konusu birincil (asal) gerilme eksenleri için bir örnek Ģekil 5.9‟da sunulmuĢtur. 52 ġekil 5.9 Birincil (asal) gerilme eksenlerinin ( 1 sıkıĢma / kompresyonel ve 3 geniĢleme / dilatasyonel) görünümü (Gökten, 1994) Eğim atımlı fay sistemleri için yukarıdaki gerilme eksenleri yaklaĢık olarak Ģekil 5.10‟daki gibidir. Ters Fay - Sıkışma Normal Fay - Genişleme ġekil 5.10 Yeryüzünde eğim atımlı fay sistemlerini temsil eden gerilme eksenleri ve oluĢturduğu gerilme elipsi (Gökten, 1994) 53 Kabukta normal faylanmanın geliĢtiği durumda söz edilen en büyük magnitüdlü, sıkıĢma (kompresyonel) karakterli birincil (asal) gerilme ekseni düĢey ve en düĢük magnitüdlü, geniĢleme (dilatasyonel) karakterli birincil (asal) gerilme ekseni ise yatay konumludur. Ters faylanmanın geliĢtiği durumdaysa gerilme elipsinin konumu tam tersi olacaktır. Tez kapsamında yazılan bilgisayar programının Ģekil 5.11 ile verilen sonucunda basınç ve tansiyon gerilme eksenlerinin dalım değerleri kıyaslanırsa, basınç ekseninin dalımının daha küçük olduğu ( 20.5044o ) görülür. Yani basınç ekseni daha yatay konumludur. ġekil 5.11 20 Aralık 2007 Bala - ankara ML=5.7 depremi için 5.7706 km derinlikte MEKCOZ ile mekanizma sonucu Tansiyon ekseninin dalımı 58.4611o , yani daha düĢeydir. Odak bölgesinde oblik atımlı ters fay mekanizması görülmesinden ötürü; Ģekil 5.10‟da yeryüzündeki ters fay sistemine ait birincil gerilme sistemiyle kıyaslanırsa, Odak küresi Birincil (asal) gerilme ekseni Basınç ekseni (P) 1 Tansiyon ekseni (T ) 3 54 biçiminde birbirini temsil eder. Yani; moment tensör yoğunluk dizeyinin en büyük özdeğerine göre hesaplanan basınç ekseni en büyük birincil eksene karĢılık gelir. ġekil 5.11‟deki sonucun Ģekil 5.10‟da görüldüğü gibi herhangi bir eğim atımlı sistem olabilmesi için sıfır karakterli gerilme ekseninin dalımının da sıfır veya sıfıra yakın olması gereklidir. ġekil 5.11‟e göre sıfır ekseninin dalımı 22.8598o , yani yatay değildir. Bu nedenle, mekanizma için, sadece eğim atım değil, aynı zamanda bir miktar da yatay atımın mevcut olduğu yorumu yapılabilir ve mekanizma oblik atımlı ters fay olarak yorumlanır. Benzer yaklaĢımla; sıfır ekseninin dalımının 90.0o olması durumunda da eğim atımın hiç bulunmadığı, doğrultu atımlı fay yorumunun yapılması mümkündür. 55 6. SONUÇLAR Bu tez kapsamında, dalga Ģekli ters çözümüyle deprem konumunu, oluĢ zamanını ve sebep olan gerilme sistemini hesaplayan MATLAB dilinde bir programın (MEKCOZ) geliĢtirilmesi ve gerçek deprem verisi üzerinde uygulanması yapılmıĢtır. GeliĢtirilen programın iĢlevselliğini sınamak için, 20. 12. 2007 Bala - Ankara ML=5.7 ve 17. 10. 2005 Sığacık Körfezi – Seferihisar - Ġzmir ML=5.9 depremleri incelenmiĢ ve sonuçlar farklı yöntemlerle yapılmıĢ çalıĢmalar ve Sokos ve Zahradnik (2006) çalıĢmasında sunulan „ISOLA‟ isimli programın sonuçlarıyla kıyaslanmıĢtır. Yazılan programın deneme-yanılma yöntemine dayanmasına rağmen, deprem parametreleri ve ortamın elastik parametreleri hakkında uygun tercihler yapıldığında tutarlı sonuçlar elde edilmiĢtir. MEKCOZ ile elde edilen sonuçların ISOLA ile elde edilenlerden farklı olmasının sebebi, MEKCOZ ile sadece tek bir alt olay için hesaplamalar yapılırken, ISOLA ile bir çok alt olay için hesaplama yapılır ve bunlardan en yüksek korelasyon değerli olan sonuç kabul edilir. Programın kullanımı Ek 3‟de detaylı olarak verilmiĢtir. MEKCOZ‟ün üstünlüğü, kaynak noktası için hesaplanan mekanizmayı temsil eden doğrusal dipollerin (gerilme eksenlerinin) de üç boyutta görselleĢtirilmesidir. Ayrıca bu tez kapsamında sunulmuĢ seminer için yazılmıĢ olan Wadati ve Geiger Yöntemlerine dayanan deprem konumunu ve oluĢ zamanını belirleyen programın doğru sonuçlar ürettiği görülmüĢtür. Söz konusu programın sonuçları MEKCOZ için ön kestirim giriĢ değerleri olarak kullanılmıĢtır. MEKCOZ ile diğer programların tutarlılığını arttırmak amacıyla yapılması planlanan geliĢtirmeler; hesaplamalarda kayıtçıların üç bileĢeninin de kullanımı ve her derinlik kademesi için birden çok sayıda alt olay için çözümlerin hesaplanıp içlerinden en yüksek korelasyon değerine sahip olanın sonuç olarak seçilmesidir. Son olarak, deprem kaynak noktasında etkin gerilme eksenleriyle yer bilimciler tarafından bilinen asal gerilme eksenlerinin kıyaslaması yapılmıĢtır. Asal gerilme eksenlerinden en büyük olanın ( 1 ) odak küresindeki Basınç ekseni (P) „ne ve en küçük olanın ( 3 ) da odak küresinde Tansiyon ekseni (T ) „ne karĢılık geldiği görülmüĢtür. 56 KAYNAKLAR: Aki, K. 1966 Generation and propagation of G waves from the Niigata earthquake of June 16, 1964: Part 2. Estimation of earthquake moment, released energy and stres drop from the G wave spectra.., Bull. Earthq.Res. Inst. Univ. Tokyo, 44, 73 – 88. Aki, K. and Richards, P G. 1980 Quantitative seismology. W. H. Freeman, San Francisco, p. 703. Barker, J S. and Langston C A. 1981 Inversion of teleseismic body waves for the moment tensor of the 1978 Thessaloniki, Greece, earthquake. Bull. Seism. Soc. Am., v: 71, no: 5, pp: 1423 - 1444. BaĢokur, A T. 2007 Spektral analiz ve sayısal süzgeçler. TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Yayını, p. 486. Bisztricsany, E A. 1958 A new method for the determination of the magnitude of earthquakes. Geofiz. Kozl., pp: 69-76. Brannon, R M. 2003 Functional and structured tensor analysis for engineers. The University of Utah, p. 323. Brisbourne, A and Horlestone, A 2007 SEIS-UK Instrument response removal and the derivaton of Wood-Anderson filters for SHM. www.le.ac.uk/seis-uk/, EriĢim tarihi: 12.05.2009. Bouchon, M. 1979 Descrete wave number representation of elastic wave fields in three space dimensions. Journal of Geophysical Research, v: 84, no: B7, pp: 3609 – 3614. Dimri, V 1992 Deconvolution and inverse theory: application to geophysical problems. Elsevier Amstedam, p. 230. Emre, Ö Doğan, A Özalp, S ve Yıldırım, C 2005 17 Ekim 2005 Sığacık (Ġzmir) depremleri ön değerlendirme raporu. MTA Rapor No: 10756. Gökten, E 1994 Yapısal Jeoloji (Ders Notları)., Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi, Ankara. Gutenberg, B 1936 The structure of the Earth‟s crust and the spreading of the continents. Bull. Geol. Soc. Am., v:47, pp: 1587-1610. Gutenberg, B and Richter, C F. 1942 Earthquake magnitude, intensity, energy and acceleration. Bull. Seism. Soc. Amer., v:32, pp: 163-191. Gutenberg, B and Richter, C F. 1956 Earthquake magnitude, intensity, energy and acceleration. Bull. Seism. Soc. Amer., v:46, pp: 105-145. Hartzell, S H. and Heaton, T H. 1983 Inversion of strong ground motion and teleseismic waveform data for the fault rupture history of the 1979 Imperial Valley, California, earthquake. Bull. Seism. Soc. Am., v: 73, no: 6, pp: 1553 - 1583. Haskell, N A. 1969 Elastic displacements in the near field of a propagating fault. Bull. Seism. Soc. Am., v: 59, pp: 865 – 908. Jost, M L and Herrmann, R. 1989 A student‟s guide to and review of moment tensors, Seismol. Res. Letters., v:60, pp: 37 – 57. Kalafat, D. Kekovalı, K. Deniz, P. GüneĢ, Y. Pınar, A. ve Hasan, G. 2008 31 Temmuz 2005-1 Ağustos 2005 Ve 20-27 Aralık 2007 AfĢar-Bala (Ankara) Deprem Dizisi. Ġstanbul Yerbilimleri Dergisi, C. 21, S. 2, SS. 47-60. Kanamori, H. and Steward, G S. 1976 Mode of the strain release along the Gibbs fracture zone, Mid Atlantic Ridge. Physics of the earth and planetary interiors, v: 11, pp: 312 - 332. 57 Kanamori, H. 1977 The energy release of great earthquakes, J. Geophys. Res. v: 82, pp: 2981-2987. Karahan, A E. Berckhemer, H. and Baier, B. 2001 Crustal structure at the western end of the North Anatolian Fault Zone from deep seismic sounding, Annali Di Geofisica, v: 44, no: 1, pp: 49 – 68. Kikuchi, M. and Kanamori, H. 1982 Inversion of complex body waves. Bull. Seism. Soc. Am., v: 72, no: 2, pp: 491 - 506. Kikuchi, M and Kanamori, H. 1986 Inversion of complex body waves - II. Physics of the earth and planetary interiors, v: 43, pp: 205 - 222. Kikuchi, M. and Kanamori, H. 1991 Inversion of complex body waves - III. Bull. Seism. Soc. Am., v: 81, no: 6, pp: 2335 - 2350. Kikuchi, M. 1995 Earthquake source process. Training course in seismology and earthquake engineering. International Institute Of Seismology and Earthquake Engineering (IISEE), Japan International Cooperation Agency (JICA). Knopoff, L and Randall, M. 1970 The compensated vector linear dipole: a possible mechanism for deep earthquakes. J. Geophys. Res, v: 75, no: 26, pp: 4957-4963. Langston, C A. and Helmberger, D V. 1975 A procedure for modelling shallow dislocation sources. Geophys. J. R. Astr. Soc., v: 42, pp: 117 – 130. Lay, T. and Wallace, T C. 1995 Modern global seismology. Academic Press, San Diago, p: 521. Mallet, R. 1862 Great Neapolitan earthquake of 1857: the first principles of observational seismology as developed in the report to the Royal Society of London., v: 1 & 2., Chapman and Hall, London. Michael, A J. 1987 Use of focal mechanisms to determine stres: a control study. Journal of Geophysical Research, v: 92, no: B1, pp: 357 – 368. Nakano, H. 1923 Notes on the nature of the focus which gives rise to the earthquake motions. Seism. Bull. Centr. Meteor. Obs., Japan, v:1, pp: 92 – 120. Park R. G. 1989 Foundations of structural geology., Blackie Academic & Professional Press, United Kingdom, p.148. Pujol, J. 2003 Elastic wave propagation and generation in seismology., Cambridge University Press, United Kingdom, p. 444. Richter, C F. 1935 An instrument earthquake magnitude scale. Bull. Seism. Soc. Am., v: 25, pp: 1 - 32. Saunders, P. Priestley, K. and Taymaz, T. 1998 Variations in the crustal structure beneath western Turkey, Geophys.J.Int., v: 134, pp: 373-389. Sokos, E. and Zahradnik, J. 2006 A Matlab GUI for use with ISOLA fortran codes. User‟s guide. Suetsugu, D. 1995 Source mechanism practice. Training course in seismology and earthquake engineering. International Institute Of Seismology and Earthquake Engineering (IISEE), Japan International Cooperation Agency (JICA). Tan, O. Tapırdamaz, C. Ergintav, S. Ġnan, S. Ġravul, Y. Saatçılar, R. Tüzel, B. Tarancıoğlu, B. Karakısa, S. Kartal, R F. Zünbül, S. Yanık, K. Kaplan, M. ġaroğlu, F. Koçyiğit, A. Altunel, E. and Özel, N M. 2010, Bala (Ankara) Earthquakes: Implications for shallow Crustal Deformation in Central Anatolian Section of the Anatolian Platelet (Turkey). Turkish J. Earth Sci., v: 19, pp: 449 – 471. Udias, A and Baumann, D. 1969 A computer program for focal mechanism determination combining P and S wave data. Bull. Seism. Soc. Am., v: 59, no: 2, pp: 503 - 519. 58 Udias, A 1999 Principles of seismology. Cambridge University Press, United Kingdom, p. 475. 59 EKLER Ek 1 VEKTÖR VE TENSÖR TERĠMLERĠNĠN TANIMI Ek 2 GREEN FONKSĠYONU BAĞINTISININ ELDE EDĠLMESĠ Ek 3 MEKCÖZ PROGRAMI 60 EK 1: YÖNEY VE TENSÖR TERĠMLERĠNĠN TANIMI 1. Bir Yöneyin Temel Açılımı Birim büyüklükte ve birbirine dik yöneyler kümesi e1 , e2 , e3 ile ifade edilsin ve bu üçlü yöney sistemine temel yöney sistemi ismi verilsin. Her hangi bir yöneyin bu temel yöney sistemi cinsinden ifade ediliĢi; v v1e1 v2e2 v3e3 (1.1) Ģeklinde olacaktır. Burada v1:3 „değerleri v yöneyinin bileĢenleridir. Bu yöneyin bileĢenlerini bir sütun dizey olarak aĢağıdaki gibi ifade edilebilir; v1 v 2 v3 (1.2) ve benzer Ģekilde yukarıdaki temel yöney sistemini oluĢturan birbirine dik üç birim yöney de ifade edilirse; v1 1 0 0 v v 0 v 1 v 0 2 1 2 3 v3 0 0 1 (1.3) olarak ( 3 1 ) boyutlu sütun dizeylerin toplamına dönüĢtürülür. Bu dönüĢüm dördüncü baĢlıkta açıklanacak tensör kavramının tanımına uyar. 2. Toplama Kuramı ve Serbest Ġndis Yukarıdaki (1.1) ifadesi daha sade bir Ģekilde aĢağıdaki gibi yazılabilir. 3 v vi ei (2.1) i 1 Bu ifade yöneyin toplama kuramıyla gösterimidir. Bir terimde sadece bir kere bulunan indise serbest indis denir ve bu tür indisler diğer terimlerde de sadece bir sefer bulunmalıdır. Serbest indis sayısı; ifadenin kaçıncı dereceden bir tensör olduğunu gösterir (Brannon,2003). 61 3. Farklı Koordinat Sistemleri Arasındaki ĠliĢki Eğer ( x1 , x2 , x3 ) bir Kartezyen koordinat sistemiyse ve onunla aynı merkeze sahip baĢka bir kartezyen Koordinat sistemi de ( x1, x2 , x3 ) ile gösterilirse; her eksen çifti arasındaki açının kosinüsü izleyen Ģekilde ifade edilirse ij cos( xi , xj ) (3.1) Bu Kartezyen koordinat sistemlerinden birine göre tanımlanmıĢ bir yöneyin diğer sisteminde gösterimi: 3 vi ij v j (3.2) j 1 Ģeklindedir. Ġkinci dereceden bir Kartezyen tensör, kordinat eksenlerinin dönüĢümü altında dokuz bileĢen ile gösterilir Bij ik jl Bkl (3.3) ve burada ik gibi ifade edilen terimler bir koordinat sisteminin i . ekseniyle diğer sistemin k . ekseni arasındaki açının kosinüsüdür (Udias, 1999). 4. Tensörün Tanımı Genel bir yaklaĢımla tensör, bir yöneyin baĢka bir yöneye doğrusal dönüĢümü olarak tanımlanabilir. Sıfırıncı dereceden tensöre skaler ve birinci dereceden bir tensöre ise yöney denir. Birinci dereceden tensörü tanımlamak için, normalinin bileĢenleri ( dsx , dsy , dsz ) olan birim yüzeye etkiyen ve bileĢenleri ( fx , fy , fz ) olan F kuvvetinin fx bileĢeni de üç bileĢene ayrılır ( pxx , pxy , pxz ). Burada pxx : fx bileĢeninin x yönünde bileĢeni pxy : fx bileĢeninin y yönünde bileĢeni pxz : fx bileĢeninin z yönünde bileĢeni „ni temsil eder. Benzer olarak kuvvetin fy bileĢeninin ( pyx , pyy , pyz ) ve kuvvetin fz bileĢeninin ( pzx , pzy , pzz ) Ģeklinde üç koordinat ekseni üzerinde bileĢenleri vardır. Bu durumda fx tarafından dsx yönünde oluĢturulan kuvvet için pxx dsx iĢlemi 62 kullanılmalıdır. Birim yüzeyin normalinin üç koordinat ekseni yönündeki bileĢenleri ( dsx , dsy , dsz ) kullanılarak fx kuvvet bileĢeninin yöney olarak ifadesi: fx ( pxx dsx ) ( pxy dsy ) ( pxz dsz ) (4.1) Benzer olarak fy ve fz için izleyen bağıntılar geçerlidir. fy ( pyx dsx ) ( pyy dsy ) ( pyz dsz ) (4.2) fz ( pzx dsx ) ( pzy dsy ) ( pzz dsz ) (4.3) Net kuvvet için F fx fy fz (4.4) ifadesinden yola çıkarak F ( pxx dsx) ( pxy dsy ) ( pxz dsz ) ( pyx dsx) ( pyy dsy ) ( pyz dsz ) ( pzx dsx) ( pzy dsy ) ( pzz dsz ) x y z f f f (4.5) eĢitliği üretilir. (4.5) numaralı eĢitliğin en sağ tarafı, aradaki toplama iĢlemleri ihmal edilirse, dokuz elemanlı (3 3) boyutlu bir kare dizey olarak düĢünülebilir. Yani Kartezyen koordinat sisteminde tanımlanan net kuvvet sadece bir yöney olarak değil ama (3 3) boyutlu bir dizey olarak da ifade edilebilir. Bu dizeye ikinci dereceden tensör de denir. (4.5) numaralı eĢitliğin sağ tarafı iki dizeyin çarpımı olarak aĢağıdaki eĢitliğe dönüĢür. F x y z f f f z dsx dsy ds pxx pyx pzx pxy pyy pzy pxz zz pyz (4.6) p Genel bir yaklaĢımla, n boyutlu koordinat sistemi için ikinci dereceden bir tensörün n2 tane elemanı vardır. n boyutlu koordinat sistemi için üçüncü dereceden bir tensörün de n3 tane elemanı olmalıdır. Bu tez kapsamında kullanılan tüm tensör ifadeleri birinci veya ikinci derecedendir. 63 EK 2: GREEN FONKSĠYONU BAĞINTISININ ELDE EDĠLMESĠ Kikuchi (1995)‟e göre; „Green Fonksiyonu ve Saçılım Yapısı‟ baĢlıklı bölümdeki noktasal kaynağın tanımından, (2.18) ve (2.19) denklemlerinden yola çıkarak; koordinat eksen sistemi merkezine etki eden kuvvetin yönelim yöneyi e (e1 , e2 , e3 ) ise ve bu kuvvetin zaman ortamında bir birim tepki fonksiyonu (t ) olduğu düĢünülürse bu kuvvetin kuvvet yoğunluğu cinsinden ifadesi F ( x, t ) e (t ) 3 ( x) (1) gibidir. Burada; 3 ( x) üç boyutlu birim tepki fonksiyonudur. Green fonksiyonunun açık ifadesini bulmak için hareket denkleminden ve ortamın elastik parametrelerinden yola çıkılmalıdır (Kikuchi, 1995). 2u 2 ( u ) ( u ) F ( x, t ) 2 t (2) Son ifadede u tanecik hareketi yöneyidir. Ayrıca, hareket denklemine göre ortamın faz hızları için 2 2 (3) 2 (4) olduğu da bilinir. (1) bağıntısı (2) bağıntısında yerleĢtirilecek olursa; 2u 2 e (t ) 3 ( x) ( u ) ( u ) t 2 (5) ifadesine dönüĢür. Kikuchi (1995)‟e göre üç boyutlu birim tepki fonksiyonu odak noktasından uzaklığa bağlı olarak aĢağıdaki gibi tanımlanırsa; 3 ( x) 1 2 1 ( ) 4 r (6) ve (5) bağıntısında yerine yazılacak olursa 1 2 1 e (t ) ( ) u 2 4 r ( u ) ( u ) 2 t 2 64 (7) eĢitliği elde edilir. Son ifadenin sağ tarafındaki en son terimin payında aĢağıdaki gibi bir düzenleme yapılacak olursa; e 3 ( x) 1 2 e ( ) 4 r (8) ve her hangi bir yöney için Laplas operatörünün aĢağıda verilen açık ifadesinden faydalanarak; 2 ( ) ( ) ( ) (9) hareket denklemi aĢağıdaki bağıntıya dönüĢür (Kikuchi 1995). 2u 2 1 e e ( u ) ( u ) ( ) ( ) (t ) 2 t 4 r r (10) Son ifade A ve B gibi iki farklı fonksiyon kullanılarak parçalanırsa; 2 A 2 (t ) ( A) ( A) 2 t 4 r (11) 2 B (t ) ( B) ( B) 2 t 4 r (12) inhomojen dalga denkleminin çözümü için skaler ve yöneysel potansiyellerin aĢağıda verilen matematiksel ifadeleri kullanılarak; 1 2 2 2 g t (13) 1 2 2 2 g t (14) 2 2 odağın konumunun koordinatları x ile ve alıcının konumunun koordinatları da x ' ile simgelenirse odak noktası için yukarıda söz edilen skaler ve yöneysel potansiel bağıntıları; 1 (x, t ) 4 1 (x, t ) 4 g (x ' , t R R g (x ' , t R ) d 3x ' R (15) ) d 3x ' (16) bağıntılarına dönüĢecektir (Kikuchi 1995). Bu iki potansiyel bağıntısındaki R terimi, homojen bir ortam için odak ve alıcı arasındaki mesafeyi temsil eder. Yukarıdaki A ve B skaler fonksiyonları 65 R (t ) d 3x ' A(x, t ) 4 2 4 r ' R 1 (17) R (t ) 1 3 ' B(x, t ) d x 2 ' 4 4 r R (18) Ģeklinde hesaplanabilir. Burada r ' terimi yer kürenin merkez noktasından alıcı konumuna olan mesafedir. (15 - 18) bağıntılarındaki üçüncü dereceden integrasyon ifadelerinin difransiyel terimi üç Kartezyen koordinat eksenini tanımlar. Yani söz konusu ifadeler hacim integralidir. Eğer bu terim yerine birim yüzey alanı difransiyeliyle odak-alıcı mesafesinin difransiyelinin çarpımı alınırsa; d 3 x ' dSdR (19) yukarıda hesaplanan A skaler fonksiyonu için, R (t ) 1 dR 1 dS A(x, t ) 2 r ' 4 4 R (20) ve B skaler fonksiyonu için de R (t ) 1 1 B(x, t ) dR ' dS 2 4 4 R r (21) bağıntısı yazılabilir (Kikuchi 1995). Daha sonra odak noktasının yer küre merkezine uzaklığı r ile gösterilirse ve küresel kabukta gravite potansiyeli teorisine göre; R2 1 rR 4 r ' dS r 4 R r R (22) iliĢkisinden faydalanılır ve ara iĢlemlerden sonra 3( e ) e r R ( e ) R ( Ae ) (t ) RdR (t ) 2 3 4 r r 0 1 ( Be ) 3( e ) e r R ( (e )) R (t ) RdR (t ) 2 3 4 r r 0 1 bağıntıları elde edilir. Burada: : odaktan alıcıya ıĢın yolunun yön kosinüslerini içeren yöney ve e : odakta etkin kuvvetin yönelim yöneyidir. 66 (23) (24) Kikuchi (1995)‟e göre bu iĢlemlerin sonucunda odak noktasında kullanılan Kartezyen koordinat eksenine göre yönelimi tanımlanmıĢ ve zaman ortamında birim tepki fonksiyonuyla temsil edilebilen kuvvetin odaktan R mesafesi kadar uzakta neden olduğu tanecik yer değiĢtirmesini veren Green fonksiyonu: R (3 i k ik ) i k R ( ) R Gik ( x, t ) (t )d (t ) ik 2i k (t ) 3 2 4 R 4 R 4 R R ifadesiyle temsil edilir. 67 (25) EK 3: MEKCOZ PROGRAMI Programın yazımında 32 bitlik Intel(R) Core2Duo iĢlemciyle Windows iĢletim sistemi için MATLAB 7.01 sürümü ve Systems Planning And Analysis Inc. tarafından geliĢtirilen MATLAB dilinde yazılmıĢ „map‟ aracı kullanılmaktadır. Program kısaca, bölgesel veya lokal bir deprem için her alıcı ve alt olay için kuramsal yerdeğiĢtirmeleri hesaplar, sonra bunların zamana göre türevini alarak hız kayıtlarını elde eder ve gözlemsel hız kayıtlarıyla korelasyonunu en büyüklemeye çalıĢır. Bu yöntem Kikuchi ve Kanamori (1986 ve 1991)‟de önerilmiĢtir. ġekil 1 Program baĢlatılırken çalıĢma dizininin seçilmesi ġekil 1‟de program çalıĢtırıldığında ilk ekran görüntüsü görülüyor. Açılan dosya seçim menüsüyle kullanılacak veri ve sonuçların kaydedileceği klasörü içeren dizin tanımlanır. Seçilecek bu klasörün içinde programın „.m‟ uzantılı kaynak kod dosyaları da yer alır. Bu seçimden sonra; incelenecek depremin konumu, zamanı ve faz okumaları hakkında ön kestirim değerleriyle kullanılacak istasyonlara ait bilgilerin yer aldığı dosyaların programa tanıtılması gerekir. Söz konusu dosyalar, az önce 68 tanımlanmıĢ çalıĢma dizini altındaki OLAY isimli klasörde yer alan KONUM.dat ve VARIS.dat. isimli dosyalardır. ġekil 2 Ġncelenilen deprem ve kullanılan alıcılar hakkında bilgi içeren dosyaların seçilmesi KONUM.dat dosyasında aĢağıda görüldüğü gibi, sırasıyla, saniye cinsinden oluĢ zamanı, derece-desimal cinsinden enlem, boylam ve kilometre cinsinden derinlik bilgisi yer alır. 35243.044248 38.232394 26.443216 12.094444 OLAY klasöründeki diğer dosyada ise kullanılan her istasyonun ismi, derece-desimal cinsinden enlem ve boylamı, saniye cinsinden P ve S fazları için ilk varıĢ zamanı okuma değerleriyle ilk varıĢın yönünü gösteren kutup değerleri bulunur. Söz konusu polarite değerinin +1.0 olması, düĢey bileĢen kayıtçıda ilk hareketin yönünün yukarı, 1.0 olması ise aĢağı doğru olduğunu ifade eder. OLAY klasörü içindeki ikinci dosya olan örnek bir VARIS.dat dosyası aĢağıda verilmiĢtir. 69 ALT1 BCK1 BZK1 DIKM BNN1 IKL1 39.0552 37.4610 41.9600 41.6497 38.8522 36.2387 30.1103 30.5877 34.0035 35.2578 35.8472 33.6852 35348.1063 35353.9182 35346.7401 35347.6302 35342.5545 35359.6399 35352.3453 35358.3870 35352.1027 35350.0306 35345.3635 35365.4813 1.0 -1.0 1.0 1.0 1.0 -1.0 KONUM.dat ve VARIS.dat isimli dosyalar bu tez çalıĢmasında sunulan seminer kapsamında yazılmıĢ deprem konum hesaplama amaçlı baĢka bir programın (KONSEC) çıkıĢ dosyalarıdır. Ancak, söz konusu dosyaların farklı editör kullanarak da hazırlanması mümkündür. Dikkat edilmesi gereken unsur, dosyaların formatıdır. Sonraki aĢamada, kullanılacak istasyonlardaki gözlemsel verinin bulunduğu dizin tanımlanır. Gözlemsel veri dosyaları .sac uzantılı olmalıdır. ġekil 3 Ġncelenilen deprem için gözlemsel verinin yer aldığı dizinin tanımlanması Seçilen gözlemsel veri dizininden sadece VARIS.dat dosyasındaki istasyonlar için düĢey bileĢen gözlemsel sismogramlar okunur ve Ģekil 4‟deki gibi görüntülenerek kullanılacak istasyonlar seçilir. Program veri dosyasının ismindeki sekizinci karakter olan düĢey bileĢen indisi „Z„ ye göre okunacak dosyaları seçer. Her istasyonun düĢey bileĢen dosyasında bulunan saat:dakika:saniye.milisaniye cinsinden kayıt baĢlangıç zamanı depremin olduğu gün için saniye.milisaniye cinsine çevrilir. Kayıta ait zaman 70 ekseni de istasyon için okunan gözlemsel veri dosyasındaki örnekleme zaman artımı ve toplam örnek sayısı değerleri kullanılarak hesaplanır. Seçilen istasyonlarda gözlemsel veriden ortalama değer uzaklaĢtırması ve doğrusallık düzeltmesi yapıldıktan sonra, örnekleme aralığı 0.02 saniye gibi çok geniĢ bantlı bir kayıt ise, ikinci dereceden 0.01 Hz – 10.0 Hz bant geçiĢ aralıklı bir Butterworth süzgeçle süzülür. Bu süzgeçleme iĢleminin amacı kayıttaki alet gürültüsünün bastırılmasıdır. ġekil 4‟de görüleceği gibi, bu aĢamada her düĢey bileĢen kaydı üzerinde yakınlaĢtırmauzaklaĢtırma ve kaydırma iĢlemi uygulanabilir. ġekil 4 VARIS.dat dosyasındaki tüm istasyonlar için düĢey bileĢen kayıtların incelenmesi Kullanılacak istasyonlara karar verildikten sonra sol paneldeki „Ġstasyonlar seçildi mi?‟ isimli buton kullanılarak istasyon seçim paneli açılır. Bu panelde kullanılacak istasyonun isminin solundaki kutu iĢaretlenir. 71 ġekil 5 Programda kullanılacak istasyonların belirtilmesi Kullanılacak istasyonlar seçildikten sonra sol menüde açılan değer giriĢ alanından kaynak noktalarından tüm alıcılara ulaĢacak ıĢın yollarının yatay eksende istasyonlara yaklaĢma ölçütü kilometre cinsinden girilir. Bu değerin 0.0005 km‟den de küçük olacak Ģekilde girilmesi, sonraki aĢamalarda tanımlanacak ortam modeline göre ıĢın yollarının hesaplanma süresini uzatacak ve kullanılan iĢlemcinin mutlak sıfıra yaklaĢma kapasitesine bağlı olarak programın hata yapmasına neden olacaktır. Yapılan bu seçimden sonra ekrandaki sağ panelden sırasıyla hesaplanacak dalganın boyu için tam sayı ve ortamda P ve S faz hızları arasındaki oranın (Vp/Vs) girilmesi istenmektedir. Dalganın boyu için girilen tam sayı ( ) kullanılarak lr 2 iliĢkisiyle hesaplanacak tüm kuramsal veri ve kullanılacak gözlemsel veri için zaman ortamında örnek sayısı belirlenir. 72 ġekil 6 IĢının istasyona yaklaĢma ölçütü, dalga boyu için tam sayı ve vP/vS oranının girilmesi Sonraki adımda kullanılacak istasyonlardaki yapılacak alet düzeltmesi için her istasyona ait POLE-ZERO dosyalarının dizini tanımlanır. ġekil 7‟de görüldüğü gibi, soldaki menüde oluĢacak „POLE ZERO dosyalarını seçiniz‟ isimli buton seçilerek çıkan dosya menüsünden söz konusu alıcıların tümüne ait alet düzeltme dosyalarının bulunduğu dizin seçilir. ġekil 7 Programa alet düzeltme dosyalarının girilmesi 73 Alet düzeltme dosyanın uzantısındaki BHZ tanımı, kayıtçının geniĢ bant ve düĢey bileĢenli olduğunu ifade eder. Alet düzeltme dosyasının biçimi için bir örnek aĢağıda verilmiĢtir. A 0 sabiti ve kutup (pole) – sıfır (zero) değerleri program tarafından radyan birimine çevrilir. A0 2304000 count-->m/sec 540.257E-12 ZEROS 2 0 0 0 0 POLES 5 -0.00589 -0.00589 -0.00589 0.00589 -180 0 -160 0 -80 0 Kullanılan gözlemsel veri, her alıcı için, OLAY klasöründeki VARIS.dat dosyasında tanımlanan P fazı varıĢ zamanı ve kaynak dalgası için yapılmıĢ toplam süre seçimine göre kısıtlanmaktadır. Yani yapılacak iĢlemler tüm gözlemsel veri yerine sadece bir parçası için gerçekleĢtirilir. Gözlemsel veri parçasının zaman sınırlı olabilmesi için; veri boyuyla eĢit boyda bir Tukey penceresiyle törpülenir. Her istasyon için gerekli dosya kullanılarak düzeltmeler yapıldıktan sonra; isteğe bağlı olarak, sonuç veri bant geçiĢli bir tanjant hiperbolik süzgeçle süzülebilir (BaĢokur, 2007). Bu iĢlem veri boyunun uzatılmaması için frekans ortamında çarpma biçiminde gerçekleĢtirilir. ġekil 8‟de görüldüğü gibi sol menüde bu istasyonda bant geçiĢli süzgeç kullanılmak istendiği veya istenmediği bir sorgu kutusuyla belirlenir ve cevabın Evet olması durumunda ekranın orta üst kısmındaki genlik izgesi üzerinde sırasıyla alçak ve yüksek kesme frekansları iĢaretlenir. Alçak kesme frekansındaki geçiĢ bölgesinin yarısının uzunluğu, frekans örnekleme aralığı kadar ve yüksek kesme frekansındaki geçiĢ bölgesinin yarısının uzunluğu frekans örnekleme aralığının beĢ katı olarak atanmıĢtır. 74 ġekil 8 Ġsteğe bağlı bant geçiĢli tanjant hiperbolik süzgeç kullanımı hakkında sorgu ġekil 9 Tanjant hiperbolik süzgecin kullanımı. Kesme frekansları üstteki genlik izgesinden iĢaretleniyor. Her istasyonda süzgeçleme iĢlemi tamamlandıktan sonra sol menüde iĢlemin tekrarlanması veya süzülmemiĢ veriyle hesaplamalara devam edileceği yönünde bir seçenek listesi görülür. Bu seçime göre alet düzeltmesi yapılmıĢ gözlemsel veri yeni seçilecek kesme frekanslarıyla tekrar süzülür veya hiç süzülmeden kullanılır. 75 Bütün istasyonlar için alet düzeltmesi ve süzgeçleme iĢlemi tamamlandıktan sonra programa ortam modeli dosyası okutulur. Bu amaçla, çalıĢma dizini altında ‘ORTAM’ isimli alt dizin içinde birkaç CONSTANTVELOCITY1.dat dosyası tane örnek Karahan vd. dosya hazırlanmıĢtır. (2001) çalıĢmasından oluĢturulmuĢtur. CONSTANTVELOCITY2.dat dosyası ise Saunders vd. (1998) çalıĢmasında ANTO istasyonu için ve SAUNDERS_KULA_1998.dat dosyası ise Saunders vd. (1998) çalıĢmasında KULA istasyonu için verilmiĢtir. AĢağıda görüldüğü gibi, model dosyalarında sol sütunda kilometre cinsinden arayüzey derinlikleri ve sağ sütunda da km/s cinsinden P fazı hızı değerleri bulunur. Ortam modeli dosyası seçildikten sonra P fazı hızına ve ortam için girilmiĢ P ve S faz hızları arasındaki oran kullanılarak programın ana panelinde hız modeli grafiği oluĢturulur. Programın kullanılabilmesi için faz hızı değerlerinin derinlikle arttığı homojen katmanlardan oluĢan ortam modelleri kullanılmalıdır. 0.00000 2.00000 2.00000 17.0000 17.0000 29.0000 29.0000 4.5 4.5 5.85 5.85 6.2 6.2 7.5 ġekil 10 Ortam modeli dosyalarının bulunduğu dizinin seçimi 76 ġekil 11 Ortam modeli dosyasının seçimi Sonraki aĢamada sağ menüden kayma düzlemi üzerindeki her nokta için eĢit olacak „Yırtılma cephesinin fay düzlemi boyunca ilerleme süresi için örnek sayısı‟ girilir. Bu değer programın baĢında kaynak dalga süresi için tanımlanmıĢ örnek sayısından küçük olmalıdır. ġekil 12 „Yırtılma cephesinin fay düzlemi boyunca ilerleme süresi için örnek sayısı‟ giriliĢi ve ortamda tanımlanan hız modeli 77 Kaynak dalga üretimi için „Hareketli Süreksizlik Kaynağı ve Moment Oran Fonksiyonu‟ baĢlıklı bölümde anlatılan yaklaĢım kullanılmıĢtır. Bu amaçla alt olayların yer aldığı kaynak düzleminin yönelimi, kaynak düzleminde yer alan kaynak konumu sayısı, kaynak konumlarının arasındaki mesafe, ortam için kalite faktörü, oluĢ zamanının zamanda ötelenme sayısı ve aralarındaki zaman farkı Ģekil 13‟de görüldüğü gibi sağ panelden girilir. Kalite faktörü dıĢında birimler derece, kilometre ve saniye cinsindendir. ġekil 13 Programın çalıĢması için son tercihlerin yapılması ġekil 13‟deki sol panelde ise; sonuç grafiklerinde kıyaslanmak üzere, varsa, „ bilinen kaynak konumunun enlem ve boylamının giriĢi ‟, „ her kaynak konumu ile alıcıların arasında dalga ilerleme doğrultusunun grafiklenmesi hakkında seçim ‟, „ odaktaki gerilme sistemini tanımlamak için moment tensör tipi seçimi ‟ ve „ her kaynak derinliği için ters çözümün her tekrarında en yüksek korelasyona sahip kaynak konumu-oluĢ zamanı çifti için gözlemsel ve sentetik verinin grafiklenmesi hakkında seçim ‟ yapılır. Programın baĢlangıcında OLAY klasörü altındaki KONUM.dat dosyasından alınan deprem konum noktası ve zamanı, yukarıda oluĢturulan kaynak düzleminin ve oluĢ 78 zamanı dizisinin tam ortasına yerleĢtirilir. Bu nedenle kaynak konum ve oluĢ zamanı sayıları tek sayı olarak girilmelidir. ġekil 14 Yapılan tercihler göre hesaplanan örnek kaynak zaman fonksiyonu ġekil 14‟de yapılan tercihlere göre hesaplanmıĢ moment oran fonksiyonuna örnek görülmektedir. „Hareketli Süreksizlik Kaynağı ve Moment Oran Fonksiyonu‟ baĢlıklı bölümden ve (2.35) bağıntısından faydalanılmıĢtır. „Kaynak zaman fonksiyonu‟ olarak isimlendirilmesinin nedeni, odaktan alıcılara deprem dalgasının katmanlı bir ortam modelinden geçerek ulaĢmasıdır. ġekil 13‟deki sol panelde „ her kaynak konumuyla alıcıların arasında dalga ilerleme doğrultusunun grafiklenmesi ‟ istenirse, Ģekil 15‟de görüldüğü gibi, her kaynak konumu ve alıcı çifti için doğrudan ve ortamdaki arayüzeylerden yansıyan fazlara ait dalga ilerleme yönleri grafiklenir. Ancak bu seçim programın çalıĢma süresini uzatacaktır. 79 ġekil 15 Bir kaynak konumu için kullanılan tüm istasyonlara ulaĢan dalga ilerleme yönleri Yukarıdaki Ģekilde görüldüğü gibi; tanımlanan ortam modelinde kaynak konumundan daha derindeki tüm ara yüzeylerden yansıyan ve alıcılara doğrudan ulaĢan ıĢın yolları kullanılır. Program, ortam modeline göre en derinde olan ara yüzeyi Moho süreksizliği olarak kabul eder ve sadece bu ara yüzeyden yansıyan ıĢın yolu için dönüĢmüĢ fazları hesaplar. Diğer yansımalar için faz dönüĢümü söz konusu değildir. Bütün kaynak-alıcı çiftleri arasındaki ıĢın yolları kaynaktan çıkıĢ açıları tekrarlamalı olarak artırılarak veya azaltılarak, deneme-yanılma yöntemi ile hesaplanır. Doğrudan dalga ıĢın yollarını hesaplamak için; kaynak-alıcı arasındaki düz çizginin kaynak noktasında düĢey eksenle yaptığı dar açı baĢlangıç açı değeri alınarak yinelemeye baĢlanır. Çünkü yer içinden yüzeye doğru modelin her katmanında hız değerinin azalması sebebiyle ıĢının geçtiği her ara yüzeyde ıĢın yolu ara yüzey normaline daha yaklaĢır ve ıĢın alıcının dıĢ merkez mesafesinden daha kısa bir yatay eksen mesafesinde son bulur, yani ıĢın alıcıya ulaĢmaz. ArdıĢık ıĢın yolları arasında çıkıĢ açıları arasında fark dtheta 0.01 derece olacak Ģekilde baĢlangıç açı değeriyle 90 dtheta değeri arasında tüm ıĢın yolları hesaplanır. Sonra; 80 En büyük açı için hesaplanan ıĢın yeryüzüne söz konusu alıcıdan daha önce ulaĢıyorsa, ardıĢık çıkıĢ açıları arasında fark dtheta dtheta olacak Ģekilde düzeltilir 10 ve bu çıkıĢ açısı değeri ile 90 dtheta derece arasında ardıĢık çıkıĢ açılarının farkı dtheta olacak Ģekilde bölünerek yapılan iĢlem tekrarlanır. Bu tekrarlama iĢlemi programın baĢında girilen „IĢının istasyona yaklaĢma ölçütü‟ ile en son hesaplanan ıĢın yolunun dıĢ merkez mesafesinin kıyaslanmasıyla kontrol edilir. Söz konusu alıcı hesaplanan iki ardıĢık ıĢın yolunun yeryüzüne ulaĢtığı noktaların arasında kalıyorsa; sadece bu iki ıĢın yolunun çıkıĢ açı değerlerinin arası on eĢit parçaya bölünerek benzer yinelemeli bir yaklaĢımla doğrudan ıĢın yolu aranır. Yansıyan dalga ıĢın yolları içinse ortam modeline ve kaynak derinliğine göre her istasyon için kaç tane yansımanın gerçekleĢeceği belirlenir ve her yansıma için, doğrudan dalga ıĢın yolu hesabına benzer olarak, ardıĢık ıĢın yolları arasında çıkıĢ açısı farkı dtheta 1 alınarak iĢleme baĢlanır. Her yansıma için kaynak noktasından derine doğru en küçük çıkıĢ açısı; ilgili ara yüzeyin kritik açısına göre belirlenir (Snell yasası) ve en büyük çıkıĢ açısı da 90 dtheta alınarak; ardıĢık ıĢın yolları arasındaki çıkıĢ açısı farkı dtheta olacak Ģekilde bölünür. Bütün istasyonlara her ara yüzeyden hesaplanan yansıyan dalga ıĢın yolları, doğrudan dalga ıĢın yolu hesabında kullanılan yaklaĢım ile tekrarlamalı olarak „IĢının istasyona yaklaĢma ölçütü‟ ile kıyaslanarak en uygun ıĢın yolu belirlenir. ġekil 13‟de görüldüğü gibi yapılacak bir sonraki tercih odak bölgesinde çözümü aranan moment tensör tipi hakkındadır. Bu tercihe göre söz konusu odak noktaları için kullanılacak toplam temel tensör tipi sayısı belirlenir. Genel moment tensör (GMT), Saf deviatorik moment tensör (SDMT) ve Saf doğrultu atım moment tensör (SDATM) sistemleri kullanılabilecek seçeneklerdir. Odak bölgesinde çözümü aranan moment tensör tipleri hakkında bu tezin „Ters Çözüm Ġle Moment Tensör Hesaplama Yöntemleri‟ baĢlıklı bölümünde ve çizelge 4.1‟de bilgi verilmektedir. ġekil 13‟deki sol sütunda yapılan son tercih, ters çözüm yinelemesinin her aĢamasında her konum ve oluĢ zamanı çifti için her alıcıda hesaplanan kuramsal veriyle gözlemsel verinin birlikte görselleĢtirilmesi hakkındadır. Dikkat edilmesi gereken nokta, kuramsal verinin (3.6) ve (4.23) bağıntıları için tanımlandığı gibi hesaplanır. 81 MEKCOZ birinci ters çözüm yinelemesinde tüm kaynak konum ve oluĢ zamanı çiftleri için sentetik ve gözlemsel veriler arasındaki korelasyonu hesaplamakta ve en yüksek değerine karĢılık gelen konum-oluĢ zamanı çiftini tek alt olay olarak kabul edip ters çözüme onun için devam etmektedir. ġekil 16 - 18‟de görüldüğü gibi aynı istasyon için ters çözümün 3. 6. ve 9. tekrarlamalarında en yüksek korelasyonu veren olay konumu aynı kalsa bile sentetik veri değiĢmektedir. Bunun sebebi, her tekrarlama için en yüksek korelasyonu veren oluĢ zamanının değiĢmiĢ olmasıdır. ġekil 16 Üçüncü ters çözüm yinelemesinde gözlemsel ve sentetik veri 82 ġekil 17 Altıncı ters çözüm yinelemesinde gözlemsel ve sentetik veri ġekil 18 Dokuzuncu ters çözüm yinelemesinde gözlemsel ve sentetik veri Yapılan tüm seçimler ve giriĢler sonucunda çalıĢmanın yapıldığı dizinin altında oluĢturulan CIKIS klasöründe üretilen sonuç grafikleri ve dosyaları saklanır. Deprem konumlarının yer aldığı her derinlik kademesi için kaynak düzleminin doğrultu 83 eksenindeki konum değerleriyle oluĢ zamanı değerlerine göre kuramsal ve gözlemsel veri arasındaki korelasyon ve yanılgı enerjisi haritaları hesaplanır. Bu amaçla; (4.25 27) ve (4.30 - 31) bağıntıları kullanılır. ġekil 19 Ters çözüm sonucunda hesaplanmıĢ korelasyon haritası. En yüksek korelasyon değeri beyaz nokta ile gösterilmiĢtir. ġekil 20 Aynı derinlik için ters çözümün sonucunda hesaplanmıĢ yanılgı enerjisi haritası 84 ġekil 19 ve Ģekil 20‟de görüldüğü gibi; ters çözümün her tekrarlaması için hesaplanan korelasyon ve yanılgı enerjisi haritalarının birinde yüksek değere karĢılık gelen konum ve oluĢ zamanı çiftinin diğer haritada değeri düĢüktür. Korelasyon haritasında en yüksek değere veya yanılgı enerjisi haritasında en düĢük değere karĢılık gelen konum-oluĢ zamanı çiftine göre hesaplanan sentetik veri gözlemsel veriye en yakın olandır. Ters çözümün ilk aĢamasında hesaplanan korelasyon haritasında en yüksek değeri veren konum ve oluĢ zamanı çiftleri için hesaplanan kuramsal veri gözlemsel veriden çıkartılarak; bir sonraki yineleme için yeni gözlemsel veri hazırlanır. Sonraki yinelemede ise bu yeni gözlemsel veriyle önceki yinelemede tüm konum ve oluĢ zamanı çiftleri için hesaplanmıĢ kuramsal verinin korelasyonu hesaplanır ve yine en yüksek korelasyon değerine karĢılık gelecek konum ve oluĢ zamanı çifti seçilir. Aynı iĢlemler ters çözümün sonraki yinelemelerinde tekrarlanır. Bu tekrarlamalı iĢlem için sınır değer olarak her alıcı için hesaplanan gözlemsel ve kuramsal verinin arasındaki karekök ortalama hatası (RMSE) kullanılır lr RMSE (d ( j ) w( j )) 2 j 1 (1) lr Burada lr terimiyle söz konusu istasyondaki veri boyu; d dizisiyle söz konusu istasyondaki gözlemsel veri ve w ile de hesaplanan kuramsal veri tanımlanmaktadır. Daha sonra, bu tekrarlama için, (1) bağıntısıyla her alıcı için hesaplanmıĢ karekök ortalama hata değerlerinin toplanmasıyla toplam karekök ortalama hata değeri bulunur. ArdıĢık tekrarlamadaki toplam karekök ortalama hata değerleri arasındaki fark birinci tekrarlamadaki değerin %1‟inden küçükse tekrarlama iĢlemi durdurulur. Ayrıca tekrarlamayı durdurmak için baĢka bir koĢul da, ardıĢık tekrarlamalar ile toplam karekök ortalama hatanın artmasıdır. Her derinlik için konum ve oluĢ zamanı çifti seçilirken ters çözümün her yinelemesinde hesaplanan toplam karekök ortalama hata değerleri Ģekil 21‟deki gibi görselleĢtirilmekte ve „.bmp‟ uzantılı olarak CIKIS klasöründe saklanır. 85 Yinelemelerde en yüksek korelasyon değerini veren konum ve oluĢ zamanı çiftleri birbirine eĢit olmak zorunda değildir. ġekil 21 Ters çözümün her yinelemesi için toplam karekök ortalama hata değerlerinin değiĢimi Her derinlik kademesi için ters çözüm iĢleminin sonunda hesaplanan korelasyon ve yanılgı enerjisi haritaları CIKIS klasörü altında .bmp uzantılı olarak saklanır. CIKIS klasöründe oluĢturulan diğer bir grafik çıktısı incelenen her derinlik kademesi için ters çözümün sonunda belirlenen konum ve oluĢ zamanı çifti için hesaplanmıĢ odak mekanizması çözümüdür. Bu dosyalar .fig uzantılıdır. 86 ġekil 22 Örnek bir derinlik kademesi için hesaplanmıĢ odak mekanizması ġekil 22‟de görüldüğü gibi; grafik dört unsurdan oluĢmaktadır. Sol üst köĢede; hesaplanmıĢ odak mekanizması yer alır. (4.33) bağıntısıyla hesaplanan moment tensör yoğunluk dizeyi; (2.59) ve (2.60) bağıntıları kullanılarak sırasıyla özdeğerlerine ve her özdeğeri için birer özyöneylerine ayrılır. Bu özdeğer ve özyöneylere göre; „Moment Tensör ve Elastik Kaymalar‟ baĢlıklı bölümde anlatıldığı gibi, ana (birinci) ve yardımcı (ikinci) düğüm düzlemlerin doğrultusu, eğimi ve üzerlerindeki kayma yöneyi yönelimiyle harekete neden olan çift eĢlenik kuvvet sisteminin dengi doğrusal çift kutuplu kuvvet sistemi, Ģekil 2.8‟deki gibi, tanımlayan yöneylerin doğrultusu ve dalım açıları hesaplanır. Söz konusu doğrusal çift kutuplu sistem, odak noktasında geçerlidir. Tansiyonel (çekme) karakterli doğrusal çift kutbun yeryüzünde karĢılığı olan bölgede sıkıĢma (kompresyon) ve basınç (itme) karakterli doğrusal çift kutbun yeryüzünde karĢılığı olan bölgede ise geniĢleme (dilatasyon) görülür. Bu bölgelerin birbirinden ayrılması için odak mekanizma küresinde tansiyonel karakterli doğrusal çift kutbun denk geldiği bölge siyah olarak boyanır. Program mekanizma tipini çizelge 5.1‟de verilen sınır değerlerine göre tanımlar. ġekil 22‟de görüldüğü gibi; sol alt bölümde odak noktasına ve mekanizmaya ait hesaplanmıĢ parametreler yer alır. Sağ üst köĢede ise; kullanılan alıcıları da içeren bir 87 konum haritası bulunur. Eğer kıyaslamak için baĢka bir odak konum bilgisi bulunursa, bu haritada kırmızı bir yıldız olarak yer alacaktır. Sağ alt bölümde ise odak küresindeki tansiyonel ve basınç karakterli doğrusal çift kutupların üç boyutlu gösterimi bulunur. CIKIS klasöründe yaratılan son dosya TENSOR.dat dosyasıdır. Bu dosyada hesaplanan her odak mekanizma çözümü için - konum, - ters çözüm için yapılan yineleme sayısı - oluĢ zamanı, - moment tensör yoğunluk dizeyi, - köĢegen moment tensör dizeyi, - hacimsel değiĢimi yansıtan; köĢegen moment tensör dizeyinin izotrop bölümü, - çift eĢlenik (DC) bölümü (Knopoff ve Randal, 1970), - dengelenmiĢ doğrusal çift kutuplu vektör (CLVD) bölümü (Knopoff ve Randal, 1970), - saf çift eĢlenik sistemden sapma ölçütü (Knopoff ve Randal, 1970), - tansiyonel ve basınç karakterli doğrusal çift kutuplar için hesaplanan sismik moment değerleri saklanır. Bu değerlerin hesaplanması için „Moment Tensör ve Elastik Kaymalar‟ baĢlıklı bölümde ayrıntılı bilgi verilmektedir. AĢağıda görüldüğü gibi, her derinlik kademesi için bu dosyaya eklenen bölümler birbirinden bir çizgi ile ayrılır. 88 Enlem______Boylam______Deinlik______ 39.435422 33.136175 4.031972 Toplam iterasyon sayısı: 10 Olay zamanı: 9:47:23.7925 Moment tensor yoğunluk fonksiyonu: -7.5778e+016 2.3043e+017 -4.4365e+016 2.3043e+017 -6.4345e+015 4.1801e+016 -4.4365e+016 4.1801e+016 3.368e+016 Moment tensor: -2.8574e+017 0 0 0 4.524e+016 0 0 0 1.9197e+017 Moment tensorun isotrop kısmı : -1.6177e+016 0 0 0 -1.6177e+016 0 0 0 -1.6177e+016 Moment tensorun çift eşlenik kısmı (Knopoff & Randall 1970): 2.3885e+017 0 0 0 0 0 0 0 -2.3885e+017 Moment tensorun dengelenmiş doğrusal vektör dipol kısmı (Knopoff & Randall 1970): -2.262e+016 0 0 0 4.524e+016 0 0 0 -2.262e+016 Saf çift eşlenik (DC) sistemden sapma ölçütü (Knopoff & Randall 1970): 1.488480 Tansiyon ekseni için sismik moment___Basınç ekseni için sismik moment: -2.857385e+017 1.919666e+017 ___________________________________________________________ ġekil 23‟de verilen parametre tercihleri ile 20 Aralık 2007 Bala - Ankara ML=5.7 depremi için iki farklı kaynak derinliği için MEKCOZ ile hesaplanan korelasyon haritaları ve mekanizma çözümleri Ģekil 24 - 27‟de sunulmaktadır. 89 ġekil 23 20 Aralık 2007 Bala - Ankara ML=5.7 depremi için parametre tercihleri ġekil 24 20 Aralık 2007 Bala - Ankara ML=5.7 depremi için 4.9013 km derinlikte korelasyon haritası. Çözüm için seçilen konum – oluĢ zamanı çifti beyaz noktayla gösteriliyor 90 ġekil 25 20 Aralık 2007 Bala - Ankara ML=5.7 depremi için 4.9013 km derinlikte MEKCOZ ile mekanizma sonucu ġekil 26 20 Aralık 2007 Bala - Ankara ML=5.7 depremi için 5.1911 km derinlikte korelasyon haritası. Çözüm için seçilen konum – oluĢ zamanı çifti beyaz noktayla gösteriliyor 91 ġekil 27 20 Aralık 2007 Bala - Ankara ML=5.7 depremi için 5.1911 km derinlikte MEKCOZ ile mekanizma sonucu ġekil 23 - 27 birlikte değerlendirilecek olursa, Kikuchi ve Kanamori (1991) çalıĢmasında önerilen yöntemle üretilecek sonuçlar, kaynak düzlemi üzerinde olay konumlarının yerleĢtirildiği derinliğe bağlı olarak çok önemli farklılıklar gösterebilir. Ancak bu durum her kaynak düzlemi yönelimi için geçerli olmayabilir. 92 ÖZGEÇMĠġ: Adı Soyadı: Doğum Yeri: Doğum Tarihi: Medeni Hali: Yabancı Dili: Eğitim Durumu: Lise: Lisans: Yüksek Lisans:- - - Tolga KARABIYIKOĞLU Ankara 11 Kasım 1975 Bekar Ġngilizce AyĢeabla Koleji (1993) Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü (1997) - Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı (Eylül 1997 – Haziran 2000) - Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı (ġubat 2008 – Nisan 2011) ÇalıĢtığı Kurum / Kurumlar ve Yılı: Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Eylül 1999 – Ekim 2004 Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Deprem AraĢtırma ve Uygulama Merkezi (ADAUM) Ekim 2004 Yayınları (SCI ve Diğer): Seyitoğlu G., Kazancı N., Karadenizli L., ġen ġ., Varol B. ve Karabıyıkoğlu T., 2000. Rockfall avalance deposits associated with normal faulting in the NW of Çankırı basin: Implications for the postcollisional tectonic evolution of the NeoTethyan suture zone. Terra Nova, 12, 245 – 251. 93