Fiz 201 Fizik Lab III

advertisement
FİZİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
FİZ-202 FİZİK LABORATUVARI IV
Elektrik Devreleri Deneyleri
(Berkeley Fizik Laboratuvarı-2 içeriği uyarlanmıştır)
Mart-2012
Prof. Dr. Hüseyin Çelik
Elektrik Devreleri
Bu deney serisinde, gerilim ve akımın zamana bağlı olarak değiştiği çeşitli elektrik
devrelerinin davranışlarını inceleyeceksiniz. Bu seride yapılacak deneyler:
1.
ED – 1: Direnç - Sığa Devreleri (RC devreleri)
2.
ED - 2 : Direnç - İndüksiyoncu Kangal Devreleri (RL devreleri)
3.
ED - 3 : LRC Devreleri ve Salınımlar
4.
ED - 4 : Çiftlenimli Salınganlar
5.
ED - 5 : Periyodlu Yapılar ve İletim Yolları
Bu deneylerde kullanılacak devre elemanları:
1.
2.
3.
4.
Direnç
Kondansatör,
İndüksiyoncu kangalı,
Doğru gerilim (DC) güç kaynağı, sinüs veya karedalga gerilim veren
alternatif gerilim (AC) güç kaynaklar ı (osilatörler).
Bu elemanları belirgin özelliklerini kısaca gözden geçirmek yerinde olur.
DİRENÇ
Kusursuz bir direncin özelliği, uçları arasında bir V
potansiyel farkı uygulandığında dirençten geçen I
akımının V ile doğru oranlı olmasıdır:
V = IR
(1)
R ile gösterilen orantı sabitine devre elemanının
direnci denir. Sabit sıcaklıkta bu bağıntı Ohm yasası
olarak bilinir.
V’nin volt (V), I’nin amper (A) olarak ölçüldüğü
MKS birim sisteminde direncin birimi Ω ile gösterilen
ohm’dur.
Çeşitli direnç örnekleri
Dirençler, çoğu kez şekil-1’deki renk halkaları gösterimlerine göre işaretlenirler.
Örneğin, 56 000 Ω ± %10’luk bir direncin renkleri yeşil, mavi, turuncu, gümüş
olacaktır (okuma uçtan içe doğrudur).
http://www.biltek.tubitak.gov.tr/gelisim/e
lektronik/resistor.html
KONDANSATÖR (SIĞA, KAPASİTÖR)
Çeşitli kondansatör örnekleri
Bir kondansatör içinde yük biriktirilen bir aygıt olarak düşünülebilir. +Q yük bir levhaya, – Q
yükü de ötekine yüklenince levhalar arasında oluşan V potansiyel farkı Q ile oranlı olur. Bu
ilişki
Q = CV
(2)
bağıntısı ile verilir. Burada C orantı katsayısı olup aygıt için belirtgen bir sabittir ve buna
aygıtın sığası denir.
MKS birimlerinde sığanın birimi farad (kısaltılmışı F)’dır. Farad, son derecede büyük bir sığa
birimidir; bu nedenle genellikle daha küçük µF (=10–6 F), nF (=10–9 F) ve pF (=10–12 F)
birimleri kullanılır.
Kondansöterler sığasından başka uygulanabilecek bir anlık büyük gerilime göre de
değerlendirilirler. Bu gerilimin aşılması, levhalar arasındaki dielektriğin kendini
koyuvermesine ve yalıtkanın delinmesine başka bir deyişle kondansatörün işe yaramaz hale
gelmesine yol açar. Bu nedenle bir kondansatöre üzerinde yazılan değerden daha büyük
gerilim (veya elektrik alan) uygulamamak gerekir.
Aradaki dielektrik malzemenin yıkıma uğramadan dayanabileceği en yüksek elektrik alan
şiddetine dielektrik kuvvet denir. Çok kullanılan bazı yalıtkanların dielektrik kuvvetleri
aşağıdaki tabloda verilmiştir.
KONDANSATÖRLERİN BAĞLANMASI
Seri bağlanma
Paralel bağlanma
İNDÜKTANS
Diğer bir devre elemanı indüktansdır. indüktans demirden yapılmış çekirdek
üzerine sarılmış veya içinde hiçbir şey bulunmayan bir tel kangaldır. Aşağıda
çeşitli indüktans örneklerinin fotoğrafları verilmiştir.
Özindüktans
Eğer bobindeki i akımı değişiyorsa, bobinden
geçen manyetik akı değişimi bobinde bir
indüksiyon emk’sı oluşturur.
Bir telin çevrelediği kapalı devreden geçen manyetik akı, telden geçen I akımı ile orantılıdır.
Orantı sabiti özindüktans olarak tanımlanır ve L ile gösterilir. I akımının geçtiği tek bir devre
için özindüktans, devrenin sınırladığı alan içinden geçen manyetik akı B ile tanımlanır;
B = LI
Faraday yasasına göre, bu devrede meydana gelen özindüksiyon emk’i , devreden geçen
manyetik akının değişim hızıdır:
 = -d B /dt = -LdI/dt
Buradaki eksi işareti Lenz yasasından gelmektedir. Özindüksiyonun birimi (MKS birim
sisteminde) henry (H)’dir. Genellikle mH (=10–3 H) ve µH(=10–6 H) birimleri kullanılır.
a ve b uçları arasında i akımı olan bir direnç:
potansiyel a’dan b’ye azalır.
a ve b arasında sabit i akımı olan bir indüktans :
hiçbir potansiyel fark yok
a ve b arasında artan i akımı geçen bir indüktans :
potansiyel a’dan b’ye düşer.
a ve b arasında azalan i akımı geçen bir indüktans :
potansiyel a’dan b’ye artar.
İdeal selonoid için L’nin
L = 0AN2/l
ifadesi ile verildiğini biliyorsunuz. Burada N sarım sayısı, l selonoidin uzunluğu ve A ise kesit
alanıdır.
indüktans bir ferromanyetik bir malzeme üzerine sarılırsa 0 yerine manyetik maddenin 
geçirgenliği alınır:
 = 0 (1+m)
Demir için m = 5.5x103 olduğu dikkate alınırsa, demir çekirdek üzerine sarılmış bir selonoidin
indüktansının çok büyük olacağı anlaşılır.
indüktansların seri ve paralel bağlanması
Seri bağlı indüktanslar:
Paralel bağlı indüktanslar:
GÜÇ KAYNAĞI (Üreteç)
Kusursuz bir güç kaynağı (DC gerilim veren), çıkış uçları arasında aygıtın içinden
geçen akıma bağlı olmayan sabit bir potansiyel farkı oluşturan bir aygıttır. En çok
kullanılan üreteçler pillerdir. Deneylerde kullanacağımız üreteçlerde potansiyel,
akımdan büsbütün bağımsız değildir, fakat bu üreteçlerin davranışı, potansiyeli sabit
olan kusursuz bir bataryaya iç direnç denilen belli bir direncin seri bağlanması ile
anlatılabilir. Bir kuru pilin iç direnci yeni iken 0,1 µΩ basamağındadır ve bu direnç
zamanla ve kullanma ile artar. Aşağıda laboratuvarda kullanacağınız bir DC güç
kaynağının fotoğrafı verilmiştir.
OSİLOSKOP
Bu serideki deneylerde ölçü aleti olarak osiloskop kullanacaksınız. Katod - ışını
osiloskobunu oluşturan temel işleyiş birimleri aşağıda şekilde özetlenebilir:
Katod-ışını tübü (KIT): Elektron tabancası, saptırıcı levhalar ve elektron demetinin
gözle görülebilmesini sağlayan bir flüoresant perdeden oluşur.
Güç kaynağı: Katodu ısıtmaya yarayan akımla birlikte elektron tabancasının kafes
ve anoduna uygun gerilimleri verir. Tipik hızlandırıcı gerilimi 2000 V’dur.
Testere dişi üreteci: Testere dişi üreteç, değişebilen bir frekansla zamanla değişen
bir gerilim verir ve frekansı tekrarlayan giriş gerilimi ile zamandaş olacak şekilde
ayarlanabilir. Sinyalin şekli testere dişlerine benzediği için bu adlandırma
yapılmıştır.
İşaret yükselteçleri: Elektronu perdenin yarıçapı kadar düşeyine saptırmak için
gerekli gerilim 2000 V kadardır. 0,1 V’luk küçük işaretleri gösterebilmek için birkaç
binlik ek bir büyütme gereklidir.
Osiloskobun işlemesini gösteren bir blok çizge Şek. 9’da ve tipik bir komuta tablası
da Şek. 10’da gösterilmiştir.
Şekil-9. Osiloskobun işlemesini gösteren bir blok çizim.
Şekil-10. Tipik Bir Osiloskop
http://www.doctronics.co.uk/scope.htm#what
Laboratuvarda kullanacağınız iki osiloskobun resmi.
ED – 1: Direnç - Sığa (RC) Devreleri
Bu deneyde, seri bağlı direnç ve kondansatörlerden oluşan devrelerin davranışı
incelenecektir.
Önce bir batarya, bir direnç, bir kondansatör ve bir voltmetre ile bir anahtardan
oluşan Şek.2’deki devreyi ele alalım.
Şekil-2
S anahtarı kapatılınca kondansatör, bataryanın potansiyeline erişinceye kadar çabucak
yüklenir; her iki levhadaki yükünün büyüklüğü Eşitlik-2’ye göre:
Q = CV0
dir.
(4)
Anahtarın açıldığı andaki durum Şekil-3’de gösterildiği gibidir. Kondansatördeki
gerilim voltmetre direnç kolu üzerinde de görülür ve bu koldan bir akımın
geçmesine yol açar. Bu akım kondansatördeki yükü azaltır, bu da, kondansatörün
potansiyelini ve dolayısı ile de akımı azaltır.
ŞEKİL-3
Bu devreyi daha nicel olarak çözümlemek güç değildir. Bir anlık yükü, akımı ve potansiyeli
sırası ile Q, I ve V ile gösterelim.
I akımı, kondansatörün boşalmasından ileri geldiğinden yalnızca yükün aktarılma hızıdır ve
I = -dQ/dt
(5)
denklemi yazılabilir.
Akım bir anlık V potansiyeline ve devrenin direncine bağlıdır. Seri bağlı direnç ve
voltmetrenin toplam direncini R ile göstererek,
I=V/R
(6)
denklemi yazılabilir.
Son olarak V potansiyeli herhangi bir anda kondansatör üzerindeki Q yüküne
V = Q/C
(7)
ile bağlıdır.
Denk. (5) ve (6)’nın sağ yanlarını eşitleyip Denk (7)’den bulunan V’yi yerine koyarak
dQ/dt = -Q/RC
denklemini elde ederiz.
(8)
Türevi kendisi ile oranlı olan tek fonksiyon üstel fonksiyondur. Denk. (8)’i
sağlayan fonksiyon:
olur.
Q = Q0e–t/RC
(9)
RC’ye devrenin zaman sabiti veya gevşeme (relaxation) zamanı denir.
C = RC
Eşitlik-9’un gösterdiği gibi, RC’ye eşit bir t süresi sonunda yük, başlangıçtaki
değerinin Q/Q0 = e–1 = 0,368 veya %36,8’ine düşer.
Bununla ilgili ve genellikle deneyle daha kolay ölçülebilen başka bir nicelik, Q’nun
ilk değerinin yarısına düşmesi için gerekli zamandır. Bu zamanı T1/2 ile göstererek
½ = e– T1/2/RC
(10)
denklemini elde ederiz. Her iki tarafın e tabanına göre logaritmasını alıp yeniden
düzenlersek
T1/2 = RC Ln2 = 0,693 RC
buluruz. Bu süreye yarı ömür denilir.
(11)
Başlangıçta V0 gerilimi altında yüklenmiş bir kondansatörün bir direnç üzerinden
boşalması Şekil-4 ‘de gösterilmiştir. Düşey ekseni, VC , Q ve I olarak düşünebilirsiniz.
Yatay eksen devrenin zaman sabiti (RC) cinsinden ölçeklendirilmiştir.
Düşey eksenin akım
için negatif olduğuna
dikkat edelim.
V = 0,368V0
Şekil-4
0,368Q0
0,368V0
0,368I0
Q = 0,368Q0
t = RC = C
Bir kondansatörün bir direnç üzerinden yüklenmesi sırasında akım ve yükün
zamanla değişimi aşağıdaki gibidir. Zaman ekseni RC cinsinden ölçeklenmiştir. Sol
düşey eksen akımı, sağ düşey eksen yükü göstermektedir.
Vb-IR-Q/C =0
veya
Vb-RdQ/dt-Q/C =0
Çözüm:
Q = CVb(1-e-t/RC)
I=Vb /Re-t/RC
T1/2 = RC Ln2 = 0,693 RC
ELEKTRO MEKANİKSEL BENZETİŞLER
Elektrik devreleri ve mekanik sistemler arasında ilginç ve yararlı birçok
benzerlikler vardır. Bunlardan en basiti, bir kapı kapayıcısının basitleştirilmiş
şekli olan Şek. 5’de gösterilen mekanik sistem ile RC devresi arasındaki
bağıntıdır. Delikli piston harekette iken yağ deliklerden geçmek zorundadır.
Bunun bir sonucu olarak yalnız yağ viskozluğundan doğan hıza bağlı bir karşı
koyma kuvveti ortaya çıkar. Çok yüksek olmayan hızlar için bu kuvvet, hız ile
oranlıdır ve F = – bv ile gösterilebilir. Burada b bir orantı sabitidir ve eksi
işaret, kuvvetin harekete hep karşı koyduğunu anlatır.
Şekil-5
Hareketli pistona yay da bir kuvvet uygular. Denge konumundan bir x uzaklığa
kadar ayrıldığında yay bir F = – kx kuvveti uygular. İkinci Newton yasasına
göre, pistona etkiyen bu iki kuvvetin toplamı pistonun kütlesi ile ivmesi
çarpanına eşit olmalıdır. Eğer kütle önemsenmeyecek kadar küçükse iki
kuvvetin toplamı sıfırdır ve
dx/dt = -(k/b) x
(12)
elde ederiz .
Bu diferensiyel denklemin şekli kondansatördeki yük için yazılan Eşitlik- 8 ile
tıpatıp aynıdır
dQ/dt = -(1/RC)Q
(8)
Burada mekanik sistem ile elektrik sistem parametreleri arasındaki ilişkiye
dikkat ediniz
xQ
v I
b R
k  1/C
Bu çözümleme, kapı kapayıcısının denge konumundan bir x0 ilk yer değiştirmesi ile
ayrılmış olması halinde denge konumuna doğru b/k’ya eşit bir zaman sabiti ile
x = x0e–(k/b)t
(13)
denklemine göre üstel olarak yaklaştığını gösterir.
Kapı kapama aracına zamana bağlı bir F(t) kuvveti eklendiği zaman durum Şek.
6’daki V(t) dış gerilimi zamanla değişen RC devresine benzeyecektir.
Şekil -6
Eğer pistonun kütlesi ihmal edilecek kadar küçük değilse çözümlemede bu durum
göz önüne alınmalıdır. Kütle olması pistonun denge konumunu aşıp sönümlü bir
salınım yapabilmesini sağlar. Gerçekten Deney ED-3’de göreceğimiz gibi,
sönümlü harmonik salıngan, seri bağlı direnç, kondansatör ve indüsiyoncudan
oluşan elektrik devresinin tam bir benzeridir.
Yukarıda, RC devresinin yük gevşemesi olarak da adlandırılan davranışı, RC
zaman sabitinin yeterince uzun diyelim birkaç saniye veya daha uzun süreler kadar
olması halinde bir voltmetre ile doğrudan gözlenebilir.
Analog voltmetre ve ampermetrelerin ibresi, hareket ettiren mekanizmanın
eylemsizliği ve sönüm etkileri nedeniyel, gerilim ve akımdaki son derece çabuk
değişmelere uyum sağlayamaz, uysa bile bu hareket gözle izlenemez. Bu durumda
gevşemeyi daha çabuk ölçmek için osiloskop kullanılır. Tekrarlanan bir gevşeme
olayı elde etmek için osilatörün kare dalga veren çıkışı ile devre beslenir ve
kondansatörün uçları osiloskopa bağlanarak kondansatörün dolma ve boşalma
eğrisinin grafiği çizilebilir (Aşağıdaki şekle bakınız)
Osilatörün kare dalga çıkışı kullanılarak bir kondansatörün dolma ve
boşalma eğrisinin osiloskopta gözlenmesi (şematik çizim).
Kare dalga
V
Boşalma eğrisi
Dolma eğrisi
SİNÜSSEL GERİLİM
Osiloskop, RC devrelerinin bir başka önemli davranışını incelemede yani sinüssel
giriş gerilimi ile sürülünce tepkisini incelemede kullanılabilir. Şek.11’de gösterilen
devreyi gözönüne alalım; uygulanan sürücü gerilim, genliği V0 , açısal frekansı ω
olan zamanın sinüssel bir fonksiyonudur.
Laboratuvarda kullanacağınız bir osilatörün resmi.
Şekil-11
Devreye Kirchoff’un gerilim kuralını uygulayarak,
V0 cos ωt = IR + Q/C = (dQ/dt) R +Q/C
denklemini elde ederiz.
(14)
Q’nun sinüssel olarak gerilim ile aynı frekansla değiştiğini ve aralarında  kadar bir faz farkı
bulunduğunu varsayalım. Yani Q,
Q = Q0 cos (ωt + )
(15)
denklemi ile verilsin. Q0, Q’nun bir dönemde eriştiği en büyük değerdir. Burada ’ye faz açısı denir. Bir
tam dönem ωt’nin 2π artmasına karşılıktır; eğer Q’nun zamanla değişimi V’nin bir çeyrek dönem önünde
olduğu anlaşılırsa  = π/2 olur ve bu böyle gider.
Şimdi, Kirchhoff’un ilmek kuralı uyarınca Eşitlik-15’in Eşitlik- (14)’ü sağlaması için gerekli Q0 ve 
değerlerini bulalım. Eşitlik-15’den dQ/dt’yi hesaplayıp Q ve dQ/dt’yi Eşitlik-14’de yerlerine koyarak
V0 cos ωt = – ωRQ0 sin (ωt + ) + (Q0/C) cos (ωt + ) (16)
bağıntısını elde ederiz. Bir sonraki adım,
sin (A + B) = sin A cos B + cos A sin B
cos (A + B) = cos A cos B – sin A sin B
trigonometri özdeşliklerini kullanarak sin (ωt + ) ile cos (ωt + )’yi açmaktır. İşlemlerden sonra Eşitlik(16)’yı sin ωt ve cos ωt parentezlerine alarak
cos ωt [– ωQ0R sin  + (Q0/C) cos – V0 ] + sin ωt [– ωQ0R cos  (Q0/C) sin ] = 0
(17)
elde ederiz.
Eğer Eşitlik-15, kondansatörün yükünün zamanla değişimini doğru tanımlıyorsa
Eşitlik-17’nin her an için doğru kalması gerekir. Bu durumda ikinci parantezi sıfıra
eşitlediğimizde
tan = – ωRC veya  = -arctan(ωRC)
(18)
denklemini buluruz. Aynı şekilde ilk parantezi sıfıra eşitleyip yeniden
düzenleyerek
1
𝐶
Q0 = V0/[– ωR sin  + cos ]
denklemini elde ederiz. Bu ifadenin
Q0 = CV0 cos  = CV0/(tan2  +1)1/2 = CV0 /[(ωRC)2+1]1/2
şeklinde yazılabileceğini göstermek zor değildir.
(19)
Aşağıda R=10 k, V=10 volt ve C=0,1 F alınarak
davranışını gösteren şekiller verilmiştir.
Q0 ve ’nin ’ya bağlı
1.  iken Q00
 iken   -/2
I akımının frekans ile nasıl değiştiğini gözlemek de ilginçtir. Eşitlik-15’in
zamana göre türevini alıp cos(A +π/2) = – sin A özdeşliğini kullanarak
I = dQ/dt = – ω Q0 sin (ωt + ) = ω Q0 cos (ωt +  +π/2 )
denklemini elde ederiz. I0 ile gösterilen I’nın en büyük değeri ωQ0 ile verilir.
Eşitlik-18 ile Eşitlik-19’u kullanarak bunu aşağıdaki gibi çeşitli yollardan
gösteribiliriz:
I0 = ωQ0 = ωCV0 cos  = ωCV0 /[(ωRC)2 + 1]1/ 2 = V0/[R2 + (1/ωC)2]1/2
(20)
Aşağıda R=10 k, V=10 volt ve C=0. 1F alınarak I0’ın ’ya bağlı davranışını gösteren
şekil verilmiştir. Alçak frekans sınırında I0’ın değeri 0’a yaklaşır.
Seri bağlı RC devresinde empedans ve faz açısı ilişkisi:
• Empedans değeri: Z = R2 + X2C
• Faz açısı:  = tan-1(XC/R)


• Bir devrede sadece direnç olduğunda gerilim ile toplam akım arasındaki faz farkı
sıfırdır.
• Bir devre sadece kapasitif olduğunda gerilim ile toplam akım arasındaki faz farkı
900 dir. Sığaç üzerinde akım, gerilimin 900 ilerisindedir.
• Hem direnç ve hem kapasitans bir devre içinde bir arada olduğunda, uygulanan
gerilim ve toplam akım arasındaki faz açısı direncin ve kapasitansın göreceli
değerlerine bağlı olarak, 00 ve 900 arasında bir yerdedir
Yüksek frekans sınırında akım gerilim ile aynı fazdadır ve genliği V0/R olur
(Şekildeki Vm=V0 dır). Yani yüksek frekanslarda RC-devresindeki kondansatör
yokmuş gibi davranır. Tersine, alçak frekans sınırında devrenin davranışı R olmaması
hali gibidir. Başka bir deyişle kondansatör yüksek frekanslarda kısa devre, alçak
frekanslarda ise açık devre olarak davranır.
R  0 ise
R = 0 ise
Gerilim akımdan  açısı
kadar geridedir.
Gerilim akımdan
900 geridedir
Deney ED - 2 :Direnç - İndüksiyoncu Kangal (RL) Devreleri
Deney ED-1’de seri bağlı direnç ve kondansatörden oluşan devrelerin davranışı inceledik. Bir
direnç üzerinden boşalan kondansatördeki yükün üstel olarak azaldığını gördük ve bu devrenin
uygulanan sinüssel bir sürücü gerilime karşı tepkisini inceledik.
Bu deneyde, bir direnç ve bir indüktans’dan oluşan bir devreyi aynı şekilde inceleyeceğiz.
Arada bazı önemli farklar da olsa RC devresi ile bu devre arasında birçok benzerlikler
bulunduğunu göreceğiz. Şekil-21’deki devreyi göz önüne alalım.
Şekil-21
Üretecin gerilimi V0 dır ve indüktansın direnci ihmal edilebilirse devreden
I0 = V0/R
(21)
ile verilen düzgün bir I0 akımı geçer (Kararlı duruma geldikten sonra). Belli bir anda diyelim
t = 0’da üretici devreden çıkarmak üzere anahtarı 2 konumuna çevirdiğimizde ne olur?
Akımı I(t) ile gösterelim, ve bu fonksiyonun ne olduğunu bulmak için RC devresinde
olduğu gibi RL ilmeğine Kirchoff’un gerilim kuralını uygularız. R üzerindeki gerilim
düşmesi IR ve L’deki ise LdI/dt’dir, böylece ilmek denklemi şu şekilde yazılır:
RI + L dI/dt = 0
(22)
Bu denklemin çözümünü
I(t) = I0 e–(R/L)t
(23)
fonksiyonu sağlar.
Deney ED-1’in ana çizgiler izlenirse bu yeni durumdaki belirtgin zamanın, yani zaman
sabitinin
L = L/R
ile verildiği ortaya çıkar; L/R’ye eşit bir zaman sonunda akım, başlangıç değerinin
1/e’sine düşer. Benzerince Deney ED-1’de tanımlanan T1/2 yarı-ömrü
T1/2 = (In2) L/R = 0,693 L/R
ile verilir.
(24)
RL devresinin elektro-mekaniksel benzetişimi:
RC devresinde olduğu gibi RL devresinin de elektro-mekaniksel benzerlerini
inceleyebiliriz. Hız kutusu (hidrolikli kapı tutucusu) durumunu göz önüne alalım, fakat
şimdi yayın çıkarıldığını ve m piston kütlesinin ihmal edilemediğini düşünelim. Bu
durumda piston üzerindeki tek kuvvet, kütle ile ivmenin çarpımına yani mdv/dt’ye
eşitlenen –bv viskozluk kuvvetidir. Buna göre hareket denklemi (Newton’un ikinci
yasası)
(25)
olur.
Bu denklem ile Eşitlik-22’nin karşılaştırılması bunların tam özdeş biçimde olduklarını
gösterir: v, I’nın, b, R’nin ve m de L’nin yerini alır. v – I ve b – R benzerlikleri RC
devresinde olduğu gibidir ve bu durumda m’nin L indüksiyon katsayısına karşılık
geldiğine dikkat ediniz.
Bu benzetmeyi izleyerek, pistona bir v0 başlangıç hızı verilir ve serbest bırakılırsa
hızın m/b’ye eşit belirtgin bir sönme zamanı ve T1/2 = (In2) m/b’lik bir yarı-ömür ile
v(t) = v0 e–(b/m)t
denklemine göre zamanla değiştiğini görürüz.
(26)
RL devresinde akım ve gerilimin zamana göre değişimi.
Şimdi RL devresine yeniden dönelim ve Şekil-22’de gösterilen devrenin uygulanan
sinüssel gerilime karşı tepkisini, RC devresinde kullanılan ana yol uyarınca izleyelim.
Şekil-22
Şekil-22’deki devrenin denklemi, Eşitlik-22’ye sürücü gerilim için bir terim ekleyerek
bulunabilir. Eğer sürücü gerilim V(t) = V0cosωt ile verilirse devre denklemi
RI + L dI/dt = V0cosωt
27)
olur. Sürücü gerilim ile aynı ω frekanslı fakat aralarında bir faz farkı olabilen bir çözüm
ararız. Şu halde;
I(t) = I0 cos (ωt + )
(28)
şeklinde bir çözüm deneyelim.
I0 ile ’yi bulmak için yapılacak işlem bunun karşılığı olan Deney ED1’deki hesabın benzeridir.
Eşitlik-27 ve 28’de yerlerine konularak doğrulukları gösterilebilecek olan sonuçlar:
tan  = - ωL/R
dır.
I0= V0 cos  /R = V0 /[R2 +(ωL)2)]1/2
(29)
• Çok alçak frekanslarda (ωL << R) sanki indüksiyoncu kısa devre edilmiş gibi,  hemen hemen
sıfırdır, I0 ise V0/R’e eşittir.
• Çok yüksek frekanslarda (ωL >> R), sanki direnç kısa devre olmuş gibi , – π/2’e ve I0’da
V0/ωL’ye ulaşır.
• Orta frekansta her zaman akımın fazı gerilimden sıfır ile –π/2 arasında bir açı kadar geridedir.
• [R2 +(ωL)2]1/2 niceliğine devrenin empedansı denir ve Z ile gösterilir. Böylece herhangi bir
frekansta I0 = V0/Z’dir.
• Çıkardığımız yararlı başka bir sonuç da şudur: Herhangi bir frekansta R ve L’den şimdi olduğu
gibi aynı akım geçiyorsa L’nin uçları arasındaki gerilim R’deki gerilimden bir çeyrek dönem π/2
öndedir.
•L, çok alçak frekanslarda kısa devre, çok yüksek frekanslarda ise açık devre olur.
Deney ED - 3 : LRC Devreleri ve Salınımlar
Deney ED-1’de bir kondansatörün bir direnç üzerinden boşalmasını ve dirençkondansatör takımının sinüssel bir sürücü gerilime karşı tepkisini inceledik. Bu
sistemin davranışının yay ve kutudan oluşan kapı kapayıcısı gibi mekanik bir hız
kutusunun davranışına benzediğini gördük.
Bu deneyde, hormanik salınganın elektrikteki benzeri olan elektrik devresini
inceleyeceğiz. Temel düşünceleri tanıtmak için önce, Deney ED-1’in Şekil-2’deki
devresine çok benzeyen Şekil- 24’deki LC devresini ele alalım.
Şekil-24
Anahtar-1’i aniden kapatarak kondansatörü bir Q0 yükü ile yükledikten sonra
anahtar-1’i açalım. Daha sonra t = 0 anında anahtar-2’nin kapatıldığını
varsayalım. Böylece kondansatör indiksiyoncu üzerinden boşalmaya başlar.
Akımın yönünü Şekil-24’teki gibi tanımlarsak ve Kirchhoff’un halka kuralını
uygularsak
LdI/dt + Q/C = 0
(30)
bağıntısını elde ederiz. Burada dI/dt = d2Q/dt2 olduğunu kullanırsak
L d2Q/dt2 + Q/C = 0
(31)
buluruz.
Bu denklemin şekli, kütlesi m ve kuvvet sabiti k olan bir harmonik salınganın
Newton hareket denkleminin tam aynıdır.
m d2x/dt2 +kx = 0
(32)
Eşitlik 31 ve Eşitlik-32 karşılaştırıldığında 1/C’nin k yay sabitinin ve L
indüktansının da mekanik sistemdeki m kütlesinin yerini aldığını görürüz.
Yukarıdaki bağıntıya enerjinin korunumu ilkesinden hareket ederek de elde edebiliriz.
Bir LC salınım devresinde toplam enerji herhangi bir anda ,
U = UB + UE = (1/2)LI2 + (1/2)Q2/C
İfadesi ile verilir. Toplam enerji herhangi bir anda, indüktans alanında depo edilen
manyetik enerji ile kondansatör alanında depo edilen elektriksel potansiyel enerjin
toplamına eşittir. Şayet devrenin dirençsiz olduğunu varsayarsak, toplam enerjiden ısı
enerjisine bir geçiş yoktur. Dolaysıyla I ve Q zamanla değişmesine karşın U değişmez.
Bu durumda
dU/dt = d((1/2)LI2 + (1/2)Q2)/dt = LIdI/dt + (Q/C)dQ/dt = 0
yazabiliriz. dI/dt = d2Q/dt2 yazarak
L d2Q/dt2 +Q/C = 0
Sonucunu elde ederiz. Bu Eşitlik-31 ile aynıdır.
Başlangıçtaki yer değiştirmesi x0 olan bir harmonik salınganın hareket denkleminin çözümünün
x = x0 cos (ω0t +)
ile verildiğini biliyoruz. Buradaki ω0 açısal frekansdır (=2πf) ve
ω0 = (k/m)1/2
(33)
ile verilir.
Benzetişe devam edersek, kondansatördeki yükün de zaman ile
Q = Q0 cos (ω0t +)
denklemine göre salındığını görürüz. Buradaki açısal frekans
ω0 = 1/(LC)1/2
(34)
ile verilir.
Harmonik salıngandaki enerji, hareket sırasında potansiyelden kinetiğe ve kinetikten yeniden
potansiyele dönüşür. Yer değiştirmenin en çok, hızın sıfır olduğu noktalarda enerji tüm
potansiyeldir; yer değiştirmenin sıfır, hızın en büyük olduğu noktalarda ise tüm kinetiktir.
Benzer şekilde LC devresinde kondansatör yükünün en çok, akımın sıfır olduğu anlarda enerji
tüm kondansatörde; yükün sıfır, akımın en fazla olduğu anlarda ise indüksiyoncunun manyetik
alanında toplanır. Böylece kondansatörün elektrik alan enerjisi potansiyel enerjiye,
indüksiyoncunun manyetik alan enerjisi de kinetik enerjiye benzer.
Dirençsiz bir LC devresi ile benzeri olan kütle-yay sisteminde bir dönünün çeşitli
aşamaları aşağıdaki şekilde verilmiştir. yük ve akımın; ve 2) kondansatördeki
enerji ile indüktanstaki enerjinin zamanla değişimi verilmiştir.
yük ve akımın
zamanla değişimi
kondansatördeki ve
indüktanstaki enerjinin
zamanla değişimi
SÖNÜMLÜ HARMONİK SALINGAN
Burada, sönümlü bir harmonik salınganın elektrikteki benzerinin, bir direnç, bir indüktans ve
bir kondansatörden oluşan bir elektrik devresi olduğunu görmek zor olmayacaktır. Harmonik
salıngan için geçerli Eşitlik-32’nin, hız ile oranlı, zıt yönde olduğu düşünülen bir sönüm
kuvvetini veren –bdx/dt teriminin eklenmesi ile değiştirilmesi gerekir. Böylece sönümlü
harmonik salınganın hareketinin diferensiyel denklemi
md2x /dt2 + bdx/dt + kx = 0
(35)
olur.
Şekil-27’de gösterilen devre için Kirchhoff’un
ilmek kuralı
Q/C-LdI/dt–IR = 0
Şekil-27
denklemini verir. Bu, (I = – dQ/dt’i kullanarak) Q cinsinden yeniden yazılabilir:
L d2Q/dt2 +RdQ/dt +Q/C =0
(36)
Bu denklem önceden ileri sürüldüğü gibi Eşitlik-35’in biçimce tam aynıdır. Önceki gibi, L,
m’ye; 1/C, k’ya ve R de b’ye eş düşer.
36-denkleminin çözümü için
yazabiliriz. Burada Q0 sığanın başlangıçtaki yüküdür. Bu eşitliği, ω0 = 1/(LC)1/2 ve τ =
2L/R alarak
Q = Q0 e–t/τ cos [(ω02 -1/τ2)1/2 t + ]
(46)
formunda yazabiliriz. Bu durum sönümlü harmonik hareketi incelerken b2 <4km
koşuluna karşı gelmektedir (Kritik altı çözüm). Elektro-mekaniksel benzetişimi dikkate
alırsak RLC devresinde bu koşulun R2<4L/C veya R2/4L2<1/LC olacağı açıktır.
Özetlersek:
• R2/4L2 <1/LC koşulu sağlandığında kritik altı sönüm
• R2/4L2 =1/LC koşulu sağlandığında kritik sönüm
• R2/4L2>1/LC koşulu sağlandığında kritik üstü sönüm
Bunlar grafiksel olarak Şekil-28’de verilmiştir.
(Fiz 217 Titreşimler ve dalgalar ders notlarına bakınız).
Q
Q
R2/4L2<1/LC
R2/4L2=1/LC
Q
Şekil-28
R2/4L2>1/LC
Sönümlü harmonik salıngan ile LRC devresi arasındaki benzerliğin başka bir yönü
iki sistemdeki enerji bağıntılarının göz önüne alınması ile ortaya çıkar:
Sönümsüz harmonik salınganın toplam mekanik enerjisi sabittir; sönüm kuvvetinin
etkisi enerjiyi sürekli olarak azaltmaktır.
Benzer şekilde dirençsiz bir LC devresinin toplam enerjisi sabittir; indüksiyoncu ile
sığa enerji biriktirir, fakat elektrik enerjisini devreden çıkarıp eksiltmez. Direncin
eklenmesi I2R güç kaybı ile dizgenin enerji kaybetmesine yol açar. Enerjinin
dirençte ısıya dönüşmesi ile devredeki elektrik enerjisi sürekli olarak azalır.
Hiç kuşkusuz tam sönümsüz bir harmonik salınganın bulunması gerçekleştirilmesi
olanak dışı ideal bir durumdur. Örneğin, doğrusal hava rayında yapılan deneyler,
kızağı taşıyan hava tabakasının viskozluğu yaklaşık hız ile oranlı, küçük, fakat
ihmal edilmeyen bir sönüm kuvveti oluşturduğunu gösterir. Aynı şekilde dirençsiz
bir LC devresi de bir idealdir. Devrede hiç direnç olmasa bile indüksiyoncu sargı
telinin ve bağlama tellerinin direnci hiç bir zaman tamamen ihmal edilemez.
Harmonik salınganlar üzerindeki deneysel çalışmalar sönüm kuvvetinden ileri gelen
enerji kaybı ile birlikte salınımların genliğinde de düzgün bir azalma olduğunu
gösterdiğini hatırlayınız.. Benzer şekilde Şekil-27’deki gibi bir LRC devresinde,
kondansatör üzerindeki Q yükünün salınım genliğinin küçülmesini bekleriz.
Salınımların ne çabuklukla söndüğü hiç kuşkusuz b sönüm sabitinin (veya R
direncinin) büyüklüğüne bağlıdır. Bu niceliklerin daha büyük bir değer alması
salınımların daha çabuk sönmesine yol açar. Aşağıdaki şekil, L= 0.08 H, C = 25x10-8
F, R = 50, 100, 150 ve 250  alınarak çizilmiştir.
SİNÜSSEL SÜRÜCÜ KUVVETE KARŞI TEPKİ
Bir LRC devresinin sinüssel sürcü bir gerilime verdiği tepkiyi inceleyeceğiz.
Gerçekten LRC devresinin önemli pratik uygulamalarının çoğunda devrenin
frekansa tepki belirtgenleri kullanılır.
Şekil-29’daki devreyi göz önüne alalım ve
V = V0 cos ωt
(49)
ile verilen sinüssel bir sürücü gerilim ile devrenin beslendiğini düşünelim.
Şekil-29’daki devreye Kirchoff’un ilmek kuralını uyguladığımızda, Eşitlik-36’dan
tek farkın V0 cos ωt teriminin eklenmesi olduğu görülür. Bu durumda geçerli
diferensiyel denklem:
L d2Q/dt2 + R dQ/dt + Q/C = V0cos ωt
(50)
dir.
Kondansatörün Q yükünün zamanla değişimi, Eşitlik-50’nin çözümü olan bir
fonksiyon ile anlatılır. Çözüm, tıpkı Deney ED-1’in RC devresindeki gibi bulunur.
Çözümün, frekansı sürücü geriliminki ile aynı olan fakat aralarında bir faz farkı
bulunan ,
Q = Q0 cos (ωt + )
(51)
şeklinde bir kosinüs fonksiyonu olduğunu düşünelim (Kalıcı çözümü dikkate
alacağız)
Şimdi bu bağıntının çözüm olabilmesi koşulunu, Q’nın birinci ve ikinci türevlerini ve
kendisini Eşitlik-50’de yerlerine koyarak bulalım. sin(ωt + ) ve cos(ωt + )
fonksiyonlarını açıp terimleri sinωt ve cosωt parantezlerine alalım. Buradaki
katsayılar Deney ED-1’deki nedenlerle ayrı ayrı yok olmalıdır. Bu koşulu
uyguladığımızda
– Q0 ω2L cos(ωt + ) – Q0 ωR sin(ωt + ) +(Q0/C) cos(ωt + ) = V0 cosωt
veya
Q0 [(1/C– Lω2) (cosωt cos– sinωt sin) – ωR (sinωt cos + cosωt sin)] =
V0 cosωt
elde ederiz. cos ωt ve sin ωt’nin katsayılarını sıra ile eşitleyerek
Q0[(1/C– Lω2) cos– Rω sin] = V0
Q0[-(1/C– Lω2) sin + Rω cos] = 0
yazabiliriz.
(52a)
(52b)
Eşitlik-52b’yi yeniden düzenleyerek:
tan = R/[ωL-1/(ωC)]
(53)
Eşitlik-52a’yı sin  ile bölüp Eşitlik-53’ü yerine koyalım ve Q0 yı çözelim:
Q0= – [V0/ (ω R)]sin
(54)
buluruz. Q0, içinde  bulunmayacak şekilde de belirtilebilir:
Q0= (V0/ω) / [R2 + [ωL-1/(ωC)]2]1/2
(55)
Q0 ‘nın ω’ya bağlı davranışı L=0,025 H, C=0,001 F, R = 1000  ve V0 = 10 volt
değerleri için aşağıda verilmiştir.
Rezonans
frekansı
Bu Q0 genliği ω ile ilginç biçimde değişir; (ωL –1/ωC)’nin sıfır olduğu  = -π/2
durumunda
(Q0)max = V0/(ωR)
(56)
en büyük değerine ulaşır. Bu, ω = (1/LC)1/2 olduğu zaman gerçekleşir; bu da
devrenin ω0 sönümsüz frekansından başka bir şey değildir. Yani, sürücü frekansın
doğal sönümsüz frekansa eşit olması halinde dizgenin tepkisi en büyüktür. Belli bir
frekansta tepkinin “tepe değerine ulaşmasına” rezonans denir, buna benzer
rezonans olayları fiziğin hemen bütün dallarında görülür (Bu konuda Titreşimler ve
dalgalar ders notuna bakınız)
Devredeki I akımı Denk (51)’in zamana göre türevinden başka bir şey değildir.
I = dQ/dt = -(V0 / [R2 + (ωL-1/(ωC))2]1/2 )sin(ωt + )
(57)
Akımın fazı her zaman Q’dan π/2 öndedir. Bunun için, rezonansta I, V ile aynı
fazdadır ve R’den L ile C sanki kısa-devre yapılmış gibi akım geçer. Bu nedenle ω0,
R’de en çok güç harcamasına yolaçan frekanstır.
Z = [R2 + (ωL-1/ωC)2]1/2
(58a)
büyüklüğüne devranin empedansı denir. XL = L indüktif reaktans, XC = 1/C’ye de
kapasitif reaktans denir. Bu gösterimle empedans
Z = [R2 + (XL – XC)2]1/2
(58b)
şeklinde yazılır.
Seri RLC devresinin empedansını vektör gösterimi ile
şeklinde temsil edebiliriz (XL> XC durumu için) . Bu gösterim faz ilişkilerini kolay
analiz etme imkanı vermesi bakımından faydalıdır.
Seri LRC devresinde XL> Xc ve XL< Xc durumları için fazör diyagramı
a)Seri bağlanmış R-L-C devresi
b)XL> Xc için fazör diyagramı
Kaynak voltaj fazörü VR ,VL ,VC ‘nin
vektörel toplamıdır
indüktans
voltaj
fazörü,
akım
fazörünün
90 derece
önündedir.
Tüm devre
elemanlarının
akım fazörü
aynıdır.
Direnç voltaj
fazörü, akım
fazörüyle aynı
fazdadır.
Sığaç voltaj fazörü,
akım fazörünün 90
derece arkasındadır.
Daima VL fazörüne
anti paraleldir.
c) XL< Xc için fazör diyagramı
XL< Xc ise, kaynağın voltaj fazörü akım
fazöründen geridedir.
AC devre elemanlarının karşılaştırılması
Aşağıdaki tabloda R, XL ve XC elemanlarının üzerinde düşen gerilim değerleri;
indüktif ve kapasitif reaktanslar; ve akım ile gerilim arasındaki faz ilişkisi;
verilmiştir.
Aşağıdaki şekilde R, XL ve XC ‘nin frekansa bağlı davranışı verilmiştir.
R, C ve L elemanlarında V gerilimi ile I akımı arasındaki faz ilişkisi
1. Direnç üzerinde akım ile
gerilim aynı fazdadır.
2. Sığaç üzerinde akım,
gerilimin 900 ilerisindedir.
2.indüktans üzerinde akım,
gerilimin 900 gerisindedir.
ÖZET
Deney ED - 4 :Çiftlenimli Salınganlar
Bu deneyde, mekaniksel harmonik salınganlar veya LC devreleri gibi salıngan
iki sistem arasında etkileşimin nasıl olduğunu inceleyeceğiz. Denel inceleme
elektrik devreleri üzerinde olacaktır. Fakat temel kavramları daha kolay
gözlenen ve alışık olduğumuz mekanik sistemler yolu ile işleyeceğiz.
Not: Bu konunun iyi anlaşılması için FİZ-217 Titreşimler ve Dalgalar ders
notlarına bakmanızda fayda vardır.)
ŞEKİL-33 Çiftlenimli kütle-yay sistemi.
x1 ve x2 koordinatları kütlelerin denge konumundan uzaklaşmalarını göstermektedir.
Birinci kütleye sol yaydan doğan -kx1 ve orta yaydan ileri gelen k'(x2 –x1) kuvvetleri
etkimektedir. Şurasını belirtelim ki x1 = x2 olduğunda orta yay ne sıkışmakta ne de
açılmaktadır. Bunun için bu yaydaki kuvvet sıfırdır. Böylece birinci kütle için
md2x1/dt2 = – kx1- k'(x1– x2)
(59a)
buluruz. Benzerince ikinci kütlenin hareket denklemi için
md2x2/dt2 = – kx2- k'(x2– x1)
(59b)
Buluruz.
Genel ifade:
𝑚𝑝 𝑦𝑝 = −𝑘𝑝 (𝑦𝑝 - 𝑦𝑝−1 ) - 𝑘𝑝+1 (𝑦𝑝 - 𝑦𝑝+1 )
olduğunu biliyorsunuz (Titreşimler ve Dalgalar ders notlarına bakınız).
(60)
Bu iki denklemi tekrar düzenlersek,
m d2x1/dt2 + (k + k') x1 - k'x2 = 0
m d2x2/dt2 (k + k')x2 - kx1 = 0
(61)
elde ederiz .
x1 yerine x2 koyduğumuzda iki kütlenin hareket denklemlerinin şekilce tam aynı
olduğunu görürüz. Hiç kuşkusuz, bu simetri fiziksel durumun simetrisinden ileri
gelmektedir.
x1 = A1 cosωt
x2 = A2 cosωt
(62)
şeklinde bir çift çözüm deneyelim. Bu deneme çözümlerini türevleri ile birlikte
Eşitlik-61’de yerlerine koyarak çözüm olup olmadığını, yani diferensiyel
denklemleri sağlayıp sağlamadıklarını buluruz.
Bunları yerlerine koyup cosωt ortak katsayısı ile böldüğümüzde;
– m ω2 A1 + kA1 – k' (A2 – A1) = 0
– m ω2 A2 + kA2 + k' (A2 – A1) = 0
(63)
buluruz. Bu iki denklemi yeniden (A1 ve A2 parantezlerine alarak )
[(ω2–(k+ k')/m] A1+ (k'/m)A2 = 0
(k'/m)A1 + [(ω2–(k+ k')/m] A2 = 0
(64)
şeklinde yazabiliriz.
Öyle ise, A1 ve A2 genlikleri Eşitlik-64’ü sağlayınca Eşitlik-62, Eşitlik-61’in
çözümüdür.
Eşitlik- 64 eşzamanlı homojen çizgisel denklem takımıdır. Çözüm bulunması için
denklemler bağımlı olmalıdır. Bağımlılığı denemenin bir yolu her denklemden A1’ i
çözüp çıkan bağıntıları karşılaştırmaktır.
Çözümün olabilmesi için katsayı determinantının sıfır olması gereklidir yani,
𝜔2 − (𝑘 + 𝑘 ′ )/𝑚
𝑘 ′ /𝑚
𝑘 ′ /𝑚
=0
𝜔2 − (𝑘 + 𝑘 ′ )/𝑚
Buradan
(𝜔2 − (𝑘 + 𝑘 ′ )/𝑚)2 = (𝑘 ′ /𝑚)2
veya
𝜔2
𝑘+𝑘 ′
−
𝑚
=
𝑘′
±
𝑚
(65)
yazabiliriz. Buradan iki tane kök buluruz . Köklerin büyüğü ve küçüğü için ω+ ve ω
kullanarak
𝜔+ =
𝑘+2𝑘′ 1/2
𝑚
yazabiliriz. Eksi kökler fazladan çözüm vermez.
ve
𝜔− =
𝑘 1/2
𝑚
–
gösterimlerini
(66)
ω+ veya ω- değerleri kullanılarak genlikler arasındaki bağıntı bulunabilir.
ω+ için
A1 = -A2
- için ise
A1 = A2
sonucunu elde ederiz.
Şimdi bu sonuçları yorumlayabiliriz:
(i) ω+ kökü için genlikler eşit fakat zıt işaretli olduklarından, aralarında yarım dönemlik
bir faz farkı vardır. Bu halde çiftlenim yayı ( k' ) geri çağırıcı ek bir kuvvet
oluşturduğundan ω + frekansı çiftlenimsiz dizgelerin frekansından daha büyüktür.
(ii) ω- kökü, iki kütlenin aynı frekans ve aynı genlik ile titreşmesine karşılık gelir. Bu
durumda k' çiftlenim yayının hiç bir etkisi yoktur.
Hareket denklemleri çizgisel diferensiyel denklemler olduğundan çözümlerin bir
toplamı da bir çözümdür. Elde ettiğimiz genlikler arasındaki bağıntıları bir araya
getirerek dizgenin fiziksel olanaklı bütün hareketlerini kapsayan en genel çözüm
için
x1 = A cosω- t + B cosω+ t
x2 = A cosω- t - B cosω+ t
(67)
yazabiliriz. Burada A ve B, başlangıç koşullarına bağlı gelişi güzel sabitlerdir.
Tek frekanslı hareketin herbirine normal mod denir; genel olarak hareket normal
mod hareketlerinin bir karışımıdır. Fakat özel başlangıç koşullarının bir sonucu
olarak A veya B genliklerinden biri sıfır olursa iki kütlenin, meydana gelen tek
frekanslı hareketine normal mod denir.
İlginç bir durum, özellikle k' çiftlenim yayının öteki ikisinden çok zayıf (yani
k' << k) olması halinde A ve B genliklerinin eşit olması ile ortaya çıkar. O
zaman Eşitlik-67, ilginç ve öğretici bir şekle sokulabilir. Bu halde ω+ ve ω–
normal -kip frekansları hemen hemen eşittir. Bu durumda
(68)
gösterimlerinin kullanılmasında yarar vardır. Burada ω0, normal kip frekanslar
ortalaması, ∆ω herbirinin ortalamadan olan farkıdır. Açıkça görüldüğü gibi, eğer
k' << k ise o zaman ∆ω <<ω0 dır. Örneğin k =100, k' = 10 ve m = 0,1 alınırsa
0=45,8 ve  = 1,1 olacağını buluruz. Benzer şekilde m, k ve k' ‘nin çeşitli
değerleri için siz de hesap yapınız.
Şimdi bu gösterimi A = B varsayımı ile birlikte Eşitlik- (67)’de kullanalım ve her
kosinüsü cos(a ± b) = cosa cosb ± sina sinb formülüne göre açalım:
x1 = A cos(ω0– ∆ω)t + A cos(ω0+ ∆ω)t
= A (cosω0t cos∆ωt + sinω0t sin∆ω t + cosω0t cos∆ωt – sinω0t sin∆ω t)
= [2A cos(∆ω t)] cosω0t
yazabiliriz. x2 ifadesi de aynı şekilde açılırsa
x2 = A cos(ω0– ∆ω)t – A cos(ω0+ ∆ω)t
= A (cosω0t cos∆ωt + sinω0t sin∆ω t – cosω0t cos ∆ωt + sin ω0t sin∆ω t)
= [2A sin(∆ω t)] sinω0t
elde edilir.
x1 ve x2 için bulunan sonuçları tekrar yazalım:
x1 = [2A cos(∆ω t)] cosω0t
x2 = [2A sin(∆ω t)] sinω0t
(69)
Hareket basit sinüssel hareket değildir, çünkü koordinatların her biri zamanla iki
sinüssel fonksiyonun çarpımı şeklinde değişmektedir. Bununla birlikte
fonksiyonlardan biri zamanla, frekansı ∆ω olmak üzere ağır değişirken öteki iki
normal mod frekansı arasında ω0 frekansı ile daha hızlı değişir. Bunun için bu
hareketlerin frekansının ω0 olduğunu ve genliğinin de sıfır ile 2A arasına
değiştiğini düşünebiliriz. Bu yorum Eşitlik-69’daki parantezlere dayanmaktadır.
Bundan başka x1 genliği en büyük olduğu sırada (yani cos∆ωt = ± 1 iken) x2
genliğinin sıfır olduğu ve aynı şeklide bunun tersinin de olabileceği
görülmektedir. Başlangıçta 2. kütle hareketsizdir, 1. kütle, 2A genliği ile
titreşmektedir. 2. kütle’nin 2A genliği ile titreşmeğe koyulduğu ∆ωt = π/2 ile
verilen bir süre sonunda bu genlik azalmış sıfır olmuştur. Bu hareket, x1 ve x2
grafiklerini zamanın fonksiyonu olarak veren Şekil-35’de grafik halinde
gösterilmiştir.
x1 = [2A cos(∆ω t)] cosω0t
ŞEKİL-35
x2 = [2A sin(∆ω t)] sinω0t
ENERJİ BAĞINTILARI
Bu durumu enerji bağıntıları yönünden ele alabiliriz. t = 0 anında bütün enerji salıngan 1’dedir.
k' yayı ile sağlanan çiftlenimden dolayı enerjinin tümü salıngan 2’de toplanıncaya kadar enerji
salıngan 2’ye aktarılır. Sonra enerji yeniden salıngan 1’e geçmeğe başlar. Enerjinin 1’den 2’ye
gidip geri dönmesi için geçen alışveriş zamanı olarak adlandırabileceğimiz talışveriş zamanı
∆ωtalışveriş = π bağıntısı ile verilir.
Periyotlu enerji alış verişinin açısal frekansı
ωalışveriş = 2/talışveriş = 2 ∆ω
ile verilir.
(70)
ELEKTRİKSEL BENZERLİK
ED-1’den ED-4’e kadar olan deneylerde tartıştığımız elektromekanik benzerlikleri
kullanarak çiftlenimli iki harmonik salınganın elektrikteki benzerini bulabiliriz. Kütleyay dizilimi indüksiyon-sığa dizilimine, çiftlenim yayı da çiftlenim kondansatörüne
karşılık gelir. Özel olarak, elektriksel benzer dizge Şekil-36’da görülen devredir.
Bunun gerçekten biraz önce tartışılan mekanik dizgenin bir benzeri olduğunu ayrıntılı bir
şekilde doğrulamak için Kirchoff’un ilmek kuralını her ilmeğe iki kez uygulayarak devre
denklemlerini yazalım. Çeşitli yük ve akımlar şekilde gösterildiği gibi işaretlenmişlerdir. C'
çiftlenim kondansatöründeki yük ± (Q1 – Q2) olup bunun karşılığı olan gerilim ± (Q1– Q2)/C'
‘ dür. Şek. 36’da gösterilen yük ve akımların tanımlarından akımlar I1 = dQ1/dt ve I2 = dQ2/dt
ile verilir. İndüksiyoncuların uçları arasındaki gerilimler, I2 için de aynı olmak üzere, L dI1/dt =
-L d2Q1/dt2 ile verilir. Devre denklemleri şöyledir:
veya
md2x1/dt2 = – kx1+ k'(x2– x1)
md2x2/dt2 = – kx2+ k'(x2– x1)
Bu son iki denklemi çiflenimli harmonik salınganların Eşitlik-61 ile karşılaştırdığımızda
bunların şekilce özdeş olduklarını görürüz.
Buradaki elektromekaniksel benzerlikler önceki deneylerde bulduklarımızın aynıdır:
L ↔ m, 1/C ↔ k, Q ↔ x ve I ↔ v.
Şu halde, her iki kip birlikte bulunduğu zamanki enerji aktarılması, dizgenin iki
parçası çiftlenimsiz olduğu zaman davranışı ve normal kiplerin anlatımını da
ekleyerek yukarıda çiftlenimli harmonik salınganlar için söylenilen her şeyi
çiftlenimli LC rezonans devreleri için de tekrarlayabiliriz.
Burada k' = 0, sonsuz derecede büyük C' çiftlenim sığası karşılığıdır. Böyle bir
kondansatörün özeliği, kondansatör ne kadar yüklenirse yüklensin uçları arasındaki
gerilimin sıfır olmasıdır. Genel olarak bir kondansatör için V = Q/C’dir. Buna göre,
Q’nün herhangi belli bir değeri için V sıfırdır. Bu nedenle C' bir kısa devre gibi
davranır ve iki LC devresi çiftlenimsiz olur. ∆ω << ω0 zayıf çiftlenim koşulu C' nün
C’den çok daha büyük olmasıdır. Yukarıdaki açıklamalar olmasa idi çelişki varmış
gibi gelirdi.
Deney ED - 5 :Periyodlu Yapılar ve İletim Yolları
Deney ED-4’de incelediğimiz çiftlenimli salınganları bu deneyde genişleteceğiz.
Çiftlenimli iki kütle-yay veya indüksiyoncu-kondansatör dizgeleri yerine bunlardan
birçoğunun birlikte çiftlenimli halde oluşturduğu tekrarlı yapıları inceleyeceğiz. İlerde
göreceğimiz gibi böyle yapılar, geçirdikleri atmaları, zamanca geciktirmek için
kullanılabilir ve bazı frekansları geçirip ötekilerine kapalı olan süzgeçler şeklinde
işlemek gibi ilginç özellikleri de varadır.
Şekil-42’de gösterilen periyodlu yapılın oluşturduğu basit mekanik örnek ile
tartışmaya başlayalım.
m
m
m
Şekil-42
Uçtaki iki kütlenin değerleri m/2’dir. Bunlar eklenince dizgeyi her biri iki yarım
kütle ve bir yaydan oluşan kesimler dizisi olarak düşünebiliriz. Bundan başka
dizgenin iki ucu kapalı bir yapı oluşturmak üzere birleşirilebilir (Aşağıdaki şekle
bakınız)
Eğer iletim yolunun ucundaki bir kütle boylamasına sertçe sarsılarak bırakılırsa,
bu şekilde oluşan yerdeğiştirme atması yol boyunca yayılır. Atma öteki uca
çarpınca geri yansır. Böylece iletim yolu boyunca geriye dönen ikinci bir atma
türer. Uç yaylarını sabit duvar yerine hız kutularına bağlayıp atmaların bir kısmını
veya tümünü soğurarak yansımaları önleyebiliriz. Yansımaların önlenmesi bu
dizgenin elektrikteki benzerinde büyük önem taşır.
Bütün kütlelerin sayısı N ise o zaman n indisi 1’den N’ye dek değişir. n’inci kütlenin
diferensiyel denklemi yalnız x’n ye değil yayların etkisinden dolayı aynı zamanda xn–1 ve
x’n+1 e de bağlıdır. İletim yolunun ucunda olmayan tipik bir kütle için
𝑚𝑛 𝑥𝑛 = −𝑘 𝑥𝑛 − 𝑥𝑛−1 − 𝑘 𝑥𝑛 − 𝑥𝑛+1 = 𝑘 𝑥𝑛−1 − 2 𝑥𝑛 + 𝑥𝑛+1
(76a)
yazabiliriz.
Uçtaki kütleler ayrı olarak işlem görmelidir. Böylece
1
𝑚𝑥1
2
= 𝑘 𝑥2 − 𝑥1
1
𝑚𝑥𝑁
2
= −𝑘 𝑥𝑁 − 𝑥𝑁−1
yazabiliriz (Bu konu için Titreşimler ve Dalgalar ders notuna bakınız)
(76b)
(76c)
Bu denklemlerin çözümlerini bulmak için iletim yolunun bir ucundan başlatılan bir
atmanın biçim değiştirmeden sabit bir hızla yayıldığını düşünelim. Bu varsayım
genellikle geçerli değildir, bunu geçirli kılan koşullar ileride tartışılacaktır. Bu
varsayımı simge halinde göstermek için, sağa doğru yol alan bir atma düşünelim. Eğer
belli bir n kütlesi, zamanla xn(t) fonksiyonu ile verilen bir yerdeğiştirmeye uğrarsa bir
sonraki (n + 1) kütlesi aynı yerdeğiştirmeye daha sonraki bir t + T anında uğrar.
Burada T, Şekil-43’de görüldüğü gibi bir atmanın bir kesimlik yolu alması için
gereken zamandır.
Öyle ise
𝑥𝑛−1 (𝑡) = 𝑥𝑛 (𝑡 + 𝑇)
𝑥𝑛+1 (𝑡) = 𝑥𝑛 (𝑡 − 𝑇)
(77)
olduğunu düşünebiliriz.
Bu bağıntıları basitleştirmek için Taylor serisi açılımını kullanarak xn(t ± T) fonksiyonlarını xn
ve xn ‘nin t anındaki türevleri cinsinden aşağıdaki gibi yazabiliriz.
1
𝑥𝑛 𝑡 + 𝑇 = 𝑥𝑛 𝑡 + 𝑥𝑛 𝑡 𝑇 + 2 𝑥𝑛 𝑡 𝑇 2 + ⋯
ve
1
𝑥𝑛 𝑡 − 𝑇 = 𝑥𝑛 𝑡 − 𝑥𝑛 𝑡 𝑇 + 2 𝑥𝑛 𝑡 𝑇 2 − ⋯
(78)
Yukarıdaki bağıntılarda n’yi sıra ile (n – 1), veya (n + 1) ile değiştirerek aynı bağıntıları
xn–1 (t ± T) ve xn+1 (t ± T) için yazabiliriz. Aşağıdaki çözümlemede, bu sonsuz serilerin ilk üç
terimi dışındaki bütün terimlerinin önemsenmeyecek kadar küçük olduğunu düşüneceğiz. Bu
yaklaşıklık, atmanın tümünün verilen bir noktadan geçmesi için gerekli zamanın T’ye göre çok
büyük alınması halinde geçerlidir. Bu doğru ise o zaman her bir x, T zaman aralığında oldukça
az değişir; xn(t) ve xn (t + T) arasındaki fark küçük olur ve seri hızla yakınsaklaşır.
Eşitlik-76a’ya Eşitlik-77’yi koyalım ve ondan sonra Eşitlik-78 ile verilen seri açılımlarını kullanalım:
𝑚𝑥𝑛 𝑡 = 𝑘 𝑥𝑛 𝑡 + 𝑇 − 2𝑥𝑛 𝑡 + 𝑥𝑛 𝑡 − 𝑇
1
2
1
2
= 𝑘 𝑥𝑛 𝑡 + 𝑥𝑛 𝑡 𝑇 + 𝑥𝑛 𝑡 𝑇 2 − 2𝑥𝑛 𝑡 + 𝑥𝑛 𝑡 − 𝑥𝑛 𝑡 𝑇 + 𝑥𝑛 𝑡 𝑇 2 = 𝑘𝑥𝑛 𝑡 𝑇 2
(79)
elde ederiz. Sağ taraftaki T3 ve daha büyük üslü terimleri attık. Bunlar bırakılan terimlerden çok daha
küçüktürler.
Bu denklem, kütlelerin hareketinin nasıl olduğunu ayrıntı ile göstermez. Bunu bulmak için ilk atmanın
biçimini bilmeliyiz. Fakat bu, çözümler üzerindeki ilk varsayımımızın, Eşitlik-77, mekanik kanunları ile
uyuştuğunu gösterir. Bundan başka, Eşitlil-79’un bu yasalara uyması için bir özdeşlik olması
gerektiğinden T “kesim başına gecikme” zamanının
T = (m/k )1/2
(80)
ile verildiğini görürüz. Şimdiye dek söylenilen her şeyin sağa olduğu kadar sola doğru yayılan, bir atma
için de geçerli olduğunu belirtelim. Bu durumda Eşitlik-77’deki işaretleme zıt olur ve Eşitlik-79’da da
buna karşılık değişmeler olduğu için çözümlerin herhangi bir toplamı da bir çözümdür. Bu nedenle hareket
zıt yönlerde yol alan atmaların üst üste binmesi olabilir. Gerçekten bir atma bir uçtan yansıdığında böyle
bir durum ortaya çıkar, şimdi bu yansımaları tartışacağız.
YANSIMALAR
Sönüm kuvvetleri olmayınca sağ uçtaki koordinatı xN olan m/2 kütlesinin hareket
denklemi Eşitlik-76c’dir. Bununla birlikte sözü edildiği gibi yansıyan atmanın
değişmesini veya tümcek önlenmesini sağlayacak enerji soğurumu için bir yol
arayabiliriz. Bu nedenle bu kütleye –b𝑥𝑁 değişken sönüm kuvvetini ekleyerek
1
𝑚𝑥𝑁
2
= −𝑘 𝑥𝑁 − 𝑥𝑁−1 − 𝑏𝑥𝑁
(81)
hareket denklemini elde ederiz. Bu denklem, bir atmanın iletim yolunun ucunda
yansımasını incelemek için kullanılabilir.
Yansıma ve Geçme Katsayıları
Boyca kütle yoğunluğu 1 ve 2 olan iki metal çubuk x = xN noktasında şekildeki
gibi birleştirilmiş olsun.
x
1
x = xN
2
Sol uçtan genliği A olan boyuna bir dalga (veya atma) gönderdiğimizi düşünelim
Bu dalgayı
𝐼 𝑥, 𝑡 = 𝐴𝑐𝑜𝑠(𝑘1 𝑥 − 𝜔𝑡)
(82a)
ile temsil edebiliriz. Bu dalga x = xN noktasına geldiğinde bir kısmı yansıyacak bir
kısmı ise geçecektir. Yansıyan dalgayı
𝑅 𝑥, 𝑡 = 𝐵𝑐𝑜𝑠(𝑘1 𝑥 + 𝜔𝑡)
(82b)
ile ve geçen dalgayı da
 𝑇 𝑥, 𝑡 = 𝐶𝑐𝑜𝑠(𝑘2 𝑥 − 𝜔𝑡)
ile temsil edebiliriz.
(82c)
Süreklilik nedeni ile 𝑥 = 𝑥𝑁 noktasında
𝐼 𝑥, 𝑡 + 𝑅 𝑥, 𝑡 = 𝑇 𝑥, 𝑡
(83a)
𝐴𝑐𝑜𝑠 𝑘1 𝑥𝑁 − 𝜔𝑡 + 𝐵𝑐𝑜𝑠 𝑘1 𝑥𝑁 + 𝜔𝑡 = 𝐶𝑐𝑜𝑠(𝑘2 𝑥𝑁 − 𝜔𝑡)
(83b)
ve
𝑑𝐼 𝑥,𝑡
𝑑𝑥
+
𝑑𝑅 𝑥,𝑡
𝑑𝑥
=
𝑑𝑇 𝑥,𝑡
𝑑𝑥
(83c)
−𝐴𝑘1 𝑠𝑖𝑛 𝑘1 𝑥𝑁 − 𝜔𝑡 − 𝐵𝑘1 𝑠𝑖𝑛 𝑘1 𝑥𝑁 + 𝜔𝑡 = −𝐶𝑘2 𝑠𝑖𝑛(𝑘2 𝑥𝑁 − 𝜔𝑡)
(83d)
yazabiliriz. Eşitlik (83b)’yi
𝑐𝑜𝑠 𝑥 ± 𝑦 = 𝑐𝑜𝑠𝑥𝑐𝑜𝑠𝑦 ∓ 𝑠𝑖𝑛𝑥𝑠𝑖𝑛𝑦
trigonometrik özdeşliğini kullanarak
𝐴𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 𝑐𝑜𝑠𝜔𝑡 + 𝐴𝑠𝑖𝑛𝑘1 𝑥𝑁 𝑠𝑖𝑛𝜔𝑡 + 𝐵𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 𝑐𝑜𝑠𝜔𝑡 − 𝐵𝑠𝑖𝑛𝑘1 𝑥𝑁 𝑠𝑖𝑛𝜔𝑡
= 𝐶𝑐𝑜𝑠𝑘2 𝑥𝑁 𝑐𝑜𝑠𝜔𝑡 + 𝐶𝑠𝑖𝑛𝑘2 𝑥𝑁 𝑠𝑖𝑛𝜔𝑡
şeklinde yazabiliriz.
Bu eşitliğin her an geçerli olabilmesi için eşitliğin iki tarafındaki 𝑐𝑜𝑠𝜔𝑡’nin katsayıları
eşit olmalıdır. Benzer şekilde 𝑠𝑖𝑛𝜔𝑡’nin katsayılarının da eşit olmalıdır. Bu durumda
𝐴𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 + 𝐵𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 = 𝐶𝑐𝑜𝑠𝑘2 𝑥𝑁
(84a)
𝐴𝑠𝑖𝑛𝑘1 𝑥𝑁 − 𝐵𝑠𝑖𝑛𝑘1 𝑥𝑁 = 𝐶𝑠𝑖𝑛𝑘2 𝑥𝑁
(84b)
yazabiliriz. Eşitlik (83d)’yi de
𝑠𝑖𝑛 𝑥 ± 𝑦 = 𝑠𝑖𝑛𝑥𝑐𝑜𝑠𝑦 ± 𝑐𝑜𝑠𝑥𝑠𝑖𝑛𝑦
trigonometrik özdeşliğini kullanarak
−𝐴𝑘1 𝑠𝑖𝑛𝑘1 𝑥𝑁 𝑐𝑜𝑠𝜔𝑡 + 𝐴𝑘1 𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 𝑠𝑖𝑛𝜔𝑡 − 𝐵𝑘1 𝑠𝑖𝑛𝑘1 𝑥𝑁 𝑐𝑜𝑠𝜔𝑡 − 𝐵𝑘1 𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 𝑠𝑖𝑛𝜔𝑡
= −𝐶𝑘2 𝑠𝑖𝑛𝑘2 𝑥𝑁 𝑐𝑜𝑠𝜔𝑡 + 𝐶𝑘2 𝑐𝑜𝑠𝑘2 𝑥𝑁 𝑠𝑖𝑛𝜔𝑡
şeklinde yazabiliriz. Eşitlik (84a) ve (84b)’yi yazarken söylediğimiz nedenlerle
𝐴𝑘1 𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 − 𝐵𝑘1 𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 = 𝐶𝑘2 𝑐𝑜𝑠𝑘2 𝑥𝑁
𝐴𝑘1 𝑠𝑖𝑛𝑘1 𝑥𝑁 + 𝐵𝑘1 𝑠𝑖𝑛𝑘1 𝑥𝑁 = 𝐶𝑘2 𝑠𝑖𝑛𝑘2 𝑥𝑁
(85a)
(85b)
yazabiliriz. Eşitlik (84a)’nın her iki tarafı 𝑘2 ile çarpılırsa (85a) elde edilir.
Bu durumda
𝑘2 𝐴𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 + 𝐵𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 = 𝑘2 𝐴𝑘1 𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 − 𝐵𝑘1 𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁
yazabiliriz. Bu eşitliğin her iki tarafı 𝑐𝑜𝑠𝑘1 𝑥𝑁 ’e bölünerek
𝐴𝑘2 + 𝐵𝑘2 = 𝐴𝑘1 − 𝐵𝑘1
sonucu elde edilir. Buradan yansıma katsayısı olarak tanımlanan 𝑅 = 𝐵/𝐴 için,
𝑅 =
𝐵
𝐴
=
𝑘1 −𝑘2
𝑘1 +𝑘2
(86a)
Benzer şekilde Eşitlik (84b)’yi 𝑘2 ile çarpıp (85b) taraf tarafa toplar ve gerekli
işlemleri yaparsak, geçme katsayısı  𝑇 = 𝐶/𝐴 için,
𝑇 =
ifadesini elde ederiz.
𝐶
𝐴
=
2𝑘1
𝑘1 +𝑘2
(86b)
Gerilmiş bir ipte karakteristik empedans 𝑍 =
𝑇𝑖𝑝
𝑣
ve 𝑣 ise dalganın faz hızıdır. Faz hızının ise 𝑣 =
𝑘=
𝜔
𝑘
ile tanımlıdır. Burada 𝑇𝑖𝑝 ipteki gerilim kuvveti
ile verildiğini hatırlarsak, k dalga sayısı için
𝜔
𝜔
𝜔
=
=𝑍
𝑣
𝑇𝑖𝑝
𝑇𝑖𝑝 𝑍
yazabiliriz. Bu durumda 𝑘1 ve 𝑘2 dalga sayıları için
𝜔
𝑘1 = 𝑍1
𝑇𝑖𝑝
𝜔
𝑘2 = 𝑍2
𝑇𝑖𝑝
yazabiliriz. Bunları Eşitlik (86a) ve (86b)’de yerine yazılarak, yansıma ve geçme
katsayıları için
𝑩 𝒁 𝟏 − 𝒁𝟐
𝑹 = =
𝑨 𝒁 𝟏 + 𝒁𝟐
𝑻 =
yazabiliriz.
𝑪
𝟐𝒁𝟏
=
𝑨 𝒁 𝟏 + 𝒁𝟐
Karakteristik empedansı
𝑍=
𝑇𝑖𝑝
𝑣
=
𝑇𝑖𝑝
𝑇𝑖𝑝
=
𝜇𝑇𝑖𝑝
(87)

şeklinde yazabiliriz.
Yukarıda tartıştığımız kütle-yay modelinde her bir hücrenin uzunluğunu 𝑎 alalım. Bu durumda
boyca kütle yoğunluğu yerine 𝜇 = 𝑚/𝑎 yazabiliriz. Bunu Eşitlik (87)’de kullanırsak,
karakteristik empedans için
𝑍=
𝜇𝑇𝑖𝑝 =
𝑚𝑇𝑖𝑝
𝑎
(88)
yazabiliriz. Burada 𝑇𝑖𝑝 /𝑎 oranı ise 𝑘 yay sabiti olarak alınabilir. Bu durumda
karakteristik empedans için
𝑍 = 𝑚𝑘
(89a)
yazabiliriz. Bu durumda Z1 ve Z2 empadansları için
𝑍1 = 𝑚𝑘
ve
𝑍2 = b
alabiliriz (𝑏 = 𝐾𝑢𝑣𝑣𝑒𝑡/ℎı𝑧 )
(89b)
Bu durumda yansıma ve geçme katsayıları için
𝑅 =
𝐵
𝐴
𝑇 =
𝐶
𝐴
=
𝑍1 −𝑍2
𝑍1 +𝑍2
=
2𝑍1
𝑍1 +𝑍2
=
𝑚𝑘−𝑏
𝑚𝑘+𝑏
=
2 𝑚𝑘
𝑚𝑘+𝑏
=
1−𝑏/ 𝑚𝑘
1+𝑏/ 𝑚𝑘
(90a)
=
2
1+𝑏/ 𝑚𝑘
(90b)
ve
ifadeleri yazılabilir.
İlginç birkaç özel durum var:
1. Eğer sönüm katsayısı b = 0 ise R = B/A = 1 olur ve atmanın tümü
yansıtılır.
2. b = Z1 = (mk)1/2 için R ’nin sıfır olduğunu belirtelim. Bu
durumda sönüm nedeniyle atmanın tümü soğurulur, hiç yansımış
atma yoktur ve uç kütlenin yer değiştirmesinin tepesi ötekileri ile
aynıdır.
3. Son olarak, b katsayısı Z1’e göre çok büyük ise R yansıma
katsayısı –1’e yaklaşır. Yani yansımış atma tersine çevrilir ve
uçtaki kütle hiç hareket etmez.
Sonuç olarak yansıma ve geçme katsayısı b’nin büyüklüğüne kritik şekilde bağlıdır.
ELEKTRİKSEL BENZERİ
Daha önce incelediğimiz m ile L, k ile 1/C ve b ile R arasındaki benzerlikleri kullanarak bu dizgenin elektrikteki
benzerini bulabiliriz.. Şekil-45’deki devreyi ele alalım.
L/2
L/2
Qn–1 ve Qn kondansatörlerini içine alan ilmeğe Kirchhoff’un ilmek kurallarını uyguladığımızda
Qn-1/C - Qn/C = LdIn/dt
(91)
buluruz. Benzerince Qn ve Qn+1 i içine alan ilmek için
Qn/C - Qn+1/C = LdIn+1/dt
(92)
elde ederiz. Qn in üstündeki kavşağa Kirchhoff’un akım kuralını uygularsak
dQn/dt = In– In+1
veya
d2Qn/dt2 = dIn/dt– dIn+1/dt
(93)
çıkar.
Eşitlik-91’den Eşitlik-92’yi çıkarıp Eşitlik-93’de yerlerine koyduğumuzda
L d2Qn/dt2 = 1/C (Qn–1 – 2Qn + Qn+1)
buluruz.
(94)
Eşitlik-94 ile Eşitlik-76a’nın karşılaştırılması bunların tam aynı yapıda olduklarını dolayısı ile
elektriksel benzerin geçerli olduğunu gösterir.
m d2xn/dt2 = k(xn–1 – 2xn + xn+1)
L d2Qn/dt2 = 1/C (Qn–1 – 2Qn + Qn+1)
Elektro-mekaniksel benzerin incelenmesini bitirmiş olmak için denklemleri uçlar için de elde edip
bunları Eşitlik-76c ve Eşitlik-81 ile karşılaştırmamız gerekmektedir. Yukarıdaki mekaniksel
çözümlemenin en önemli sonucu Eşitlik-80 ve Eşitlik-90 dır. Bunların elektriksel benzerinin
𝑇 = 𝐿𝐶
R
=
𝐵
𝐴
=
(95)
1−𝑅/ 𝐿/𝐶
1+𝑅/ 𝐿/𝐶
(96)
olacağı açıktır. Empedans boyutunda olan (L/C)1/2 niceliğine dizgenin belirtgin (karakteristik) empedansı denir
ve Z ile gösterilirse yansıma katsayısı için
R
=
𝐵
𝐴
=
𝑍−𝑅
𝑍+𝑅
yazabiliriz. Özellikle, atmanın R direnci ile kapalı uçta tümünce soğurulması için gerekli koşul (R = 0):
R=Z
dir.
(97)
Yani uç direnç belirtgin impendansa eşit olunca iletim yolunun ucundan hiç bir yansıma
olmaz gibi önemli bir sonuca varırız.
DAĞILMA (DİSPERSİYON)
Şimdi biçimi ne olursa olsun bir atmanın iletim yolunda biçim değiştirmeksizin sabit hızla yol alıp almadığı
sorusuna dönelim. Bir atma Fourier analizi ile her zaman sinüssel bileşenlerin bir toplamı olarak
gösterilebildiğini biliyoruz. Eğer bütün sinüssel bileşenler aynı hızla yol alırlarsa o zaman atmanın bütün
kısımlarının aynı hızla yol almasını bekleyebiliriz. Fakat sinüssel dalgaların hızının frekanslarına bağlı
olduğu ortaya çıkarsa o zaman genel olarak bir atmanın belirli bir hızla yayıldığı doğru olmayacaktır.
O halde yapılacak iş, kesimler arasında sabit faz farkı olmak üzere Eşitlik-94 için bir sinüssel çözüm almak,
onun çözüm olup olmadığını denemek ve kesim başına T gecikme zamanını hesaplamaktır. Bu deneme
çözümü:
Qn = Q0 cosω(t – nT)
(98)
alınabilir. n. inci yükün birinciye bakınca bir nT zamanı kadar geciktiği düşünülebilir. Q0 bir genlik sabiti
olup bütün yükler için aynıdır. Bunu Eşitlik-94’de yerine koyunca
LC d2Qn/dt2 = (Qn+1 – 2Qn + Qn-1)
(94)
– LCω2Q0 cosω(t – nT) = Q0 cosω[t – (n + 1)T] – 2Q0 cosω(t – nT) + Q0 cosω[t – (n – 1)T]
(99)
elde ederiz. Yalnız ωT ve ω(t – nT) niceliklerinin kosinüsleri olan terimleri elde etmek için kosinüs
fonksiyonlarını açalım ve Q0 cos ω(t – nT) ortak katsayısına bölelim:
– LCω2Q0 cosω (t – nT) = Q0 cosω(t – nT) cosωT + Q0 sinω(t – nT) sinωT
– 2Q0 cosω(t –nT) + Q0 cosω(t – nT) cosωT
– Q0 sinω(t – nT) sinωT
Buradan
LC ω2 = 2(1 – cosωT) = 4 sin2 (ωT/2)
veya
T= (2/)sin-1 (LC2 /4)1/2
(100)
elde ederiz . Son kısım yarı-açı formülünü kullanarak elde edilmiştir.
Demek ki, Eşitlik-98 tipinde çözümler vardır, bunlarda her yük aynı frekansta fakat
kesimler arasındaki  = ωT ile verilen sabit bir faz farkı ile sinüssel olarak salınır.
Bununla beraber yaklaşıklık dışında kesim başına T gecikme zamanı, T = (LC)1/2
(Eşitlik-95) ile verilmez ve genellikle frekanstan bağımsız değildir. Eğer ω’ya karşılık
gelen periyod, kesim başına T gecikmesinden uzun ise o zaman ωT çok küçük
olduğundan komşu kesimler arasındaki faz farkı çok küçüktür. Bu durumda Eşitlik100’deki sinüs fonksiyonu kuvvet serisine açılabilir.
Serinin yalnız ilk terimi bırakılırsa
LCω2 = 4(ωT/2)2
veya
T = (LC)1/2
elde ederiz. Böylece yalnız aşağı frekans sınırında T frekanstan bağımsız olarak
Eşitlik-95 ile verilir. Bunun tersine sinüs fonksiyonu 1’i aşamadığından
LCω2 = 4
veya
ω = 2/(LC)1/2
(101)
ile verilen bir üst frekans sınırı vardır. Frekans bu kritik değerden büyükse
Eşitlik- (94)’ün Eşitlik-98 şeklinde hiç bir sinüssel çözümü yoktur.
Şekil-46, Eşitlik-100’den elde edilen T’yi ω’nın fonksiyonu olarak veren grafiği
göstermektedir. Şekilden görüldüğü gibi küçük frekanslarda T, ω’dan bağımsızdır
ve (LC)1/2 ye eşittir; fakat ω arttıkça T’de artar ve kesilim (cutoff) frekansında π
(LC)1/2/2 değerine ulaşır. Bu frekansa karşılık gelen periyod 2π/ω veya π(LC)1/2
olup kesilim frekansındaki kesim başına gecikme zamanının iki katına eşittir.
T= (2/)sin-1(LC2 /4)1/2
Şekil-46
Şu halde periyodu kesim başına gecikmenin iki katından büyük olan bir sinüssel
dalga yapı boyunca yayılamaz.
Sonuç
Yukarıdaki tartışma bir atmanın iletim yolundan bozulmadan geçebilmesi için
çeşitli frekans bileşenlerinin kesilim frekansından küçük olması gerektiğini
gösteriyor. Yoksa biraz bozulma olacak ve eğer temel bileşenler kesilimin
üstünde ise atma büyük ölçüde bozulacak ve zayıflayacaktır. Atmanın yayılma
hızının frekansa bağlı oluşundan ileri gelen zayıflama ve bozulma olayının
tümüne dağılım (dispersion) denir. Fiziğin dalga olaylarının işe karıştığı ses,
optik ve kuantum mekaniği gibi öteki kollarında buna benzer çok olay vardır.
İLETİM YOLLARI (HATLARI)
İletim yolları (hatları) noktadan-noktaya enerji ve bilginin verimli bir şekilde iletimi
için kullanılır. Bu deneyde kısaca bu konuya değinilecektir.
İletim yolunun her kesimindeki L ile C’yi azaltarak kesilim frekansının
yükselebileceği Eşitlik-101’den görülmektedir. Örneğin, eğer L ile C önceki
değerlerinin yarısıra indirilirse kesilim frekansı 2 katına çıkar, fakat belirtgin
empedans değişmez. Bu gözlem, indüksiyon katsayısı (L) ve sığası ( C ) yol boyunca
sürekli olarak dağılmış olan bir iletim yolu olabileceğini gösterir. Böyle bir iletim
yolunun bir yüksek frekans kesilimi olmaması ve tam dağılmasız olması gerekir.
Böyle bir dizge gerçekten olabilir ve belli sınırlar içinde kullanışlıdır. Basit bir iletken
çifti böyle bir dizge oluşturur ve buna dağılmış-parametreli yol veya iletim yolu denir.
Örneğin, bir çift paralel doğru iletken birim uzunluğu başına belli bir indüksiyon
katsayısı vardır. Bu düşünceler Şekil-47’de gösterilmiştir.
Uygulamada iletim yolları çoğu kez aynı eksenli silindirler şeklinde yapılır; dış iletken,
iletkenler arasındaki boşluk için elektrostatik bir perde gibi iş görür. Böylece iletim yolu
çevredeki iletkenlerden doğan alanların etkisi altında değildir. Böylece iletim yoluna,
aynı eksenli yol veya koaksiyel (Coaxial ) denir. Telefon, TV ve hassas yüksek-frekans
ölçüm cihazlarında bu türden kablolar kullanılır. Bu yapının önemli yararı, elektrik ve
manyetik alanların tümüyle dielektrik bölgeye hapsedilmesi ve hatta çok az dış girişim
bağlaşmasıdır.
Toplu-parametreli yol için yapılan analizler, L ve C’yi birim boy başına indüksiyon
katsayısı ve sığa olarak yorumlayarak dağılmış-parametreli yol için de yapılabilir.
Belirtgin empedans yine Eşitlik-97 ile verilir ve T gecikme zamanı birim uzunluk
başına gecikme olur. O zaman bu niceliğin tersi birim zamanda alınan yol yani
gerçek yayılma hızıdır.
Kusursuz halde iletim yolunda hiç dağılım yoktur ve yayılma hızı frekanstan
büsbütün bağımsızdır. Gerçek iletim yolları iki nedenle hiç bir zaman bu kusursuz
davranışı kazanamazlar. Birincisi iletkende enerji yitirmeye yol açan dirençlerin
bulunmasıdır. İkincisi iletkenler arasındaki boşluğun bir kısmının tele destek için
dielektrik bir madde ile doldurulmuş olmasıdır. Dielektriklerin özellikleri hep
frekansa bağlıdır ve bir dielektrik yüksek frekanslarda enerji yayar, yani bir şönt
direnci gibi davranır. Bu nedenle aynı eksenli iletim yollarının bile yüksek frekans
kesilimi vardır; maddenin dikkatlice seçilmesi ile bu frekans 1010 Hz ve daha
yükseğe çıkarılabilir.
İç ve dış yarıçapları sıra ile a ve b olan aynı eksenli l uzunlığında silindirlerden oluşan bir
iletim yolu için indüktans ve sığa hesabı:
dir. Birim uzunluk başına sığa ve indüktans ise (aradaki kısım  ve µ olan madde ile dolu ise)
C = 2π/Ln(b/a) ve
olacaktır.
L = (µ/2π)Ln(b/a)
(102)
Elektromanyetik dalganın dilektrik ortamda yayılma hızının v = 1/( µ)1/2 ile verildiğini
biliyoruz (Titreşimler ve Dalgalar ders notlarına bakınız). Eşitlik-102 kullaılarak LC = µ
olduğunu görebiliriz. Bu durumda yayılma hızı için
v = 1/( µ)1/2 = 1/( LC)1/2
(103)
yazabiliriz. Bu, iletkenlerin boyutlarından bağımsızdır ve yalnız iletkenler arasındaki
maddenin elektrik ve manyetik özelliklerine ( ve µ) bağlıdır. Özellikle, eğer  ve µ
boşluktaki değerlere (0 ve µ0) yakınsa o zaman yayılma hızı ışığın boşluktaki hızı
c = 1/(µ0 0)1/2 ‘ye yakındır. Fakat, eğer dielektrik sabiti birden epeyce büyükse yani ,
0’dan epey büyükse o zaman
Belirtgin empedans R = (L/C)1/2
R = (1/2π) (µ/)1/2 Ln(b/a)
(104)
ile verilir. Böylece, iletkenlerin b/a yarıçap oranlarını değiştirerek iletim yolunun
belirtgin empedansını kolayca değiştirebiliriz.
Dağınık-parametreli iletim yolunun tam çözümlenmesi, iletkenler arasındaki alanlar ile
bu bölgedeki dalgaların yayılmasından giderek de yapılabilir. O zaman çözümlemenin
ayrıntıları büsbütün farklıdır. Fakat yayılma hızı ve belirtgin empedans ile ilgili son
vargılar aynıdırlar.
İletim Hattı Karakteristik Empedansı
Karakteristik empedans
İletim hattı eşdeğer devresi
İki telli ve eş eksenli
iletim hattı parametreleri
R: birim uzunluk başına direnç (her iki iletken) /m
L: birim uzunluk başına indüktans (her iki iletken) H/m
G: iki iletkeni arasındaki dielektrik malzemenin birim uzunluk başına iletkenliği S/m
C: birim uzunluk başına kapasitans F/m
R ve L seri elemanlar; G ve C ‘nin ise paralel elemanlar olduğuna dikkat edilmelidir.
İletim hattı çıkışına rezistif bir yük bağlandığında yansıma:
Bir iletim hattının karakteristik empedansı
Z0 = V(x)/I(x)
ifadesi ile tanımlanır. x =0 giriş ucuna ve x = l çıkış ucuna karşı gelir.
İletim hattının çıkışına karakteristik empedansa eşit olmayan rezistif bir yük
bağlandığında girişten gönderilen sinyalin bir kısmı yansır bir kısmı ise yük
tarafından soğrulur.
Yansıma katsayısı
rV= Vr /Vi
ile tanımlıdır.
Burada Vr = yansıyan gerilim, Vi = giriş gerilimidir.
Burada rV alt indisi voltaj için yansıma katsayısını temsil etmektedir.
Yukarıdaki devrede yük (load) üzerindeki gerilim ve akım için
Vyük = Vi + Vr
ve
Iyük = Ii + Ir
yazabiliriz. Burada
Vi = Z0 Ii
ve
Vr = -Z0 Ir
dir. Buradan
Vyük = ZL Iyük = ZL(Ii + Ir ) = Vi + Vr = (ZL/ Z0) (Vi - Vr )
yazabiliriz. Buradan
Vi + Vr = (ZL/ Z0) (Vi - Vr )
eşitliği kullanılarak yansıma katsayısı için
rV= Vr /Vi = (ZL – Z0)/(ZL + Z0 )
ifadesini elde ederiz. Bu ifadeye voltaj yansıma katsayısı denir.
Akım yansıma katsayısı ise
rI = Ir /Ii = (Z0 – ZL)/(ZL + Z0 )
ile tanımlıdır. Burada rI alt indisi akım için yansıma katsayısını temsil etmek için kullanılmıştır.
Voltaj ve Akım yansıma katsayıları zıt işaretlidir yani rV = - rI olacaktır.
Mekanik eşdeğerin yansıma katsayısını akım için verilen yansıma katsayısı ile karşılaştıracağız
Bazı özel yük direnci için yansıma katsayısı
Aşağıdaki şekildeki veriler voltaj için olan yansıma katsayısı içindir. Akım için verilen yansıma
katsayısının bunun ters işaretlisi olacağını tekrar hatırlatalım. Ayrıca mekanik eşdeğeri için
yansıma katsayısını akım için olanla karşılaştıracağımızı da tekrar belirtelim.
NOT: İletim hatları için daha fazla bilgi için, “Mühendislik Elektromanyetiğinin Temelleri, David K.
Cheng. Çev: Adnan Köksal ve Birsen Saka”
kitabına bakabilirsiniz.
Eş eksenli (Koaksiyel) kabloların bazı uygulama yerleri
Bazı tipik koaksiyel kablo ölçüleri
Çeşitli koaksiyel kablo bağlantıları
DEMO
http://www.fourier-series.com/rf-concepts/reflection.html
Download