(İ) Btı yam yazarlar tarafından haıırlanmış olan löfö Dünya İktisat Buhranında Politika Arayışları kitabının bir bölümünü teşkil etmektedir, Dönemle ~ İlgili daha geniş bilgi İğin yayınlanacak kitaba bakıma. 1. Girişi Türkiye'nin, sosyalist ülkeler dışında, ilk plan hazırlayan ülkelerden biri olduğuna, iktisat tarihi yazımızda oldukça sık değinilir, Sözü edilen bu plan? Sovyetler Birliğf nden gelen uzmanlarla Türk uzmanlarının işbirliği ile hazırlanan ve Kasım İÛSS'te yayınlanan «Birinci Beş Yıl2 lık Sanayi Planıdır,» ( ) Oysa Türkiye'nin planlama deneyini dünya iktisadî buhranının öncesine kadar geriye götürmek olanağı vardır, Türkiye'de 1929 Haziran ayında 1930 yılının ilk günlerine kadar uzanan altı aylık süre içinde Âli İktisat Meclisi ve İktisat Vekâletinin işbirliğiyle bir iktisadî program hazırlanmıştır, Daha sonra bürokratik çevrelerce Şakir Kesebir planı diye adlandırılan bu plan, dünya iktisat buhranı igindeki değişik politika arayışları yüzünden uygulamaya girmemiştir, Ama yine de Türkiye'deki ilk iktisadî program çalışması olması bakımından üzerinde durulmaya değer, Şakir Kesebir planı, Türkiye'nin planlama deneyleri açısından, iki yönden ilginçtir, Şakir Kesebir planının varlığa uygulanmamış olsa da, 1938 planının toplumda birden doğan bir plan olmadığını» plan program fikri üzerinde üç dört yıllık bir hazırlıktan sonra ortaya çıktığım ka(2) Afet İnan : Bwî©t§i!ik Ökesi ve Türkiye Oumlııırtyetinin Birinci Sanayi Plam* Türk Tarüı Kurumu, Ankara, 1972. nıtlamaktadır* Öte yandan Şakir Kesebir planında yer alan birçok yatırım Önerisi 1933 Birinci Sanayi Planmca benimsenmiştir. Başka bir deyişle birinci sanayi planının daha iyi anlaşılabilmesi igln Şakir Kesebir planının öyküsünü ve niteliğini bilmek gerekir. %9 ŞaJdr mmmhm (3) Planı % Âli İktisat Meclisinin, 1028 yılının HaMran ayındaki ilk toplantısında (4) bu kurumun gelecek toplantısı gündemine «Türkiye'nin İktisadî Programı» nm hazırlanması da almdL Bu iş için İktisat VekiliŞakir Kesebir başkanlığında «Bekir» Raif, Selahattin Muhtar, Mehmet Vehbî, Niyaa Asım, Nurullah Esat» beylerin katıldığı bir komisyon kuruldu,^ 5 ) Bu heyet ilk iş olarak, ülkenin üretim olanaklarını yerinde tesbit etmek iğin üç gruba ayrılarak, Türkiye'nin çeşitli kesimlerinde inceleme yapmağa karar verdi. Birin ci grup, demiryolu güzergâhında; ikinci grup, Karadeniı sahilleri ile Trabzon ve Erzurum çevresinde; üçüncü grup ise Akdeniz sahîllerîyle Trakya'da incelemeler yapacak(3) fakir Kesebir'i; Mehmet Zeki Pakalm şöyle tanıtmaktadır: «Çok muhterem Edirne Mebusu gakir Bey» kurnaz bir maliyeci olmakla beraber! aynı zamanda da çok vukuflu bîr İktisatçıdır, Bütçe komisyonunda mühim bir mevki işgal eden mumaileyh Rahmi Bjym istifası üzerine İktisat vekâletine (29 Mayıs 1929'da) tayin edilmiştir. Eylül lOSO'da istifa etmiştir,» Türkiye Twacâml Ahval AnsiMopedlsi m istanbul, İ9S0 - 1932 s* 288, ( 4 ) Bu toplantı için bknı, Oumhurlyet! 5 Haziram 1929* {I ) 4 Bknz. cTürkiye'nİBL Üıtİsadî Programı» vm 1020. Müly©^ 15 HaM- ti (*). Böyle bir tutumun elde mevcut bilginin çok smırlı olduğu bir ortamda, geşerli bir yöntem olduğu muhak^ 7 kaktır ( ), Yapılan bu gemler, «... Tetkikatm ehemmiyetli neticelere varması için ipucu rolü oynıyacak birçok noktanın 8 tebellür,..» etmesini saflamıştır ( ), Ne var ki, çalışma Âli İktisat Meclisinin Kasım ayında yapacağı toplantıya 9 yetiştmlememiştir ( ), Zaten çok sınırlı imkân-ve yetenekli bu «ihzari komisyonun» bu denli geniş bir projeyi tamamlaması pek güçtü. Aralık 1929'dan itibaren bu işi iktisat Vekili Şakir Kesebir ile birlikte İktisat Vekâleti 10 yüklenmiştir ( ), Dı§ ticaret dengesi açıklarının devam etmekte ve Türk Lirasının dış değerinin hızlı kıymet kay» bina uğramakta olduğu ve ülkenin her kesiminden «radikal tedbirler» ve «iktisadî ve malî seferberlik» (1!) istemekte olduğu bir ortamda, (program) çalışması ülkede, büyük bir ilgi üe karşılandı, Onu, hilafetin ilgası, Cumhuriyetin (6) (T) (8) (9) (10) (11) Bu «Üısari Komisyonun» yaptıfı İlk toplantının ayrıntıları İğin bknı, HaKdnüyetl Mİliye, 18 Haziran 1929, Ayrıca b k m Nlzamettin, «İktisat Programımız» Milliyet, 18 Haziran 1029 Bknz. «İktisat Programı : Tetkikat Başladı, Hazırlık Komisyonu Raisinin Söyledikleri» JHaMmiyett MUÎiye, 1 Temmuz 1929# Heyetlerin yaptığı gemler için bknz, Mttlliyet, 17 Afustos 1920 ve HaWmiy©« BflİHye, 13 Eylül ve 21 Ekim 1929, ÂM İktisat Meclisinin HaMran ayındaki toplantımda bu cîhsari Komisyonun» raporunun Kasım ayı toplantısında görüşülmesi öngörülmüştü. Son toplantıda, bu konunun ele alınmamış olması, herhalde çalışmanın tamamlanamamış olxnasinäanäi. Bknz. MtiMyetj 15 Haziran 1929 ve HaMmlyeti Milliye, 2ö K^ım ve 2 Aralık 1929, Oumàurlyet, 8 Ocak 1930. Bknz^ Mahmut Muin# «İktisat Cephesinde» Hakîmîyetl MIiye, 7 Aralık 1929; «Tatbiki Elzem Seferberlik» ve «İktisadî v© Malî Seferberlik» Oumhurtyet, 4 ve 9 Aralık 1920, 5 ilâm gibi önemli bir olay gibi görenler veya «gündelik zaruretlerin esiri bir iktisat devrinden daim! idaremize muti bir iktisat devresi,,,» ne geçiş gibi yorumlayanlar F) çoktu. Programın hazırlanması sırasında, İktisat Vekâletince uygulanan ana yöntem şöyle olmuştur. 1 — Memleket dahilinde yetişen (veya yetişebilecek) mahsulâta karşı gümrükleri kapama. Bunu temin iğin, 2 — Muhtaç olduğumuz bu maddeleri memleket dahilinde yetiştirmekj 8 — Hariçten zarurî olarak ithal edeceğimiz maddelere karşı, memleketin iktisadî muvazenesini temin zımmında, ihracatta bulunmak ( 13 ). önerilen iktisadî politika ülkenin özellikle, tarım üretiminde ve bazı ana ihtiyaç maddelerinde kendine yeterli hale gelebilmesini ve dolayısıyla ithalâtı ve ihracatı dengeleyebilecek tipik bîr «ithal ikamesidir»* Böylece daha yüksek bîr düzeyde dışa kapanmayı değil, fakat açık vermemeği amaçlayana, yeni bir denge peşinde koşulmak istenmektedir ( 14 ) s (12) Program çalışmalarına £ verilen önemle ilgili olarak Worn Nizamettin «İktisadi Program» İktisatçı No: 3, i Temmuı 1920; M, Vehbi Sanda$ «1930 İktisat Senesine Girerken» Istanbul Ticaret ve Saöayi Odası Mecmuası, Ocak 1930; Vedat Nedim Tör, «Günün Paralosu: İktisat Programı», Ctanhurlyet, 12 Ocak 1980, (13) Bknz, «tk|isadî Muvazene Naml Temin Milecek», I3WWmlyeti Miniye, 11 Ocak 1930. (14) Bu denge politikası için bkna, Mahmut Siirt, cGaMmiz» HaMmiyeti BÜİIiye, 16 Ocak 1980, 6 Bu çerçeve İçinde, programa alınacak proje ve malların, «idarîm fennî» ve iktisadî yönden gözden geçMldiği ve «süratle netice vereceklerle» «vermeyecek olanların» birıs birinden ayrıldığı belirtilmiştir ( ). Bu şekilde hasırlanan projeler 13 Ocak lÖSÛ*da ince16 lemesi için Başvekil İsmet İnönü'ye verilmiştir ( ) s Ve basında onun bu konuda bir hafta içinde, meclise bilgi verel7 ceği yaMdıysa da ( ) f bu gerçekleşmemiştir, Yunus Nadif aynı ayın sonlarında yazdığı bir başmakalede ise, programın basılıp, tartışılması için meclise gönderileceğine değinerek şöyle demektedir : «İİS Demek oluyor ki, iktisat programı daha tatbik mevkiine konmadan ve hatta son şeklini almazdan evvel milletin efkân umumiyesine mal 18 edilmiş olacaktır.» ( ) Programın basılıp, mecliste tartışılması beklenirkenf gazeteler Şubat başlarında İktisat Vekili Şakır Kesebir'in programı tekrar incelenmekte olduğunu bildirmiştir ( w ). Ilakiınîyeti Millîye birkaç defa, bu incelemenin «birkaç gün devam edeceğini» bildirdîyse de inceleme Mart ayı basma kadar sürmüştür P ) , 4 Mart 1930 tarihinde inceleme biterek, basma geçilmiştir, «Mahdut» miktarda basılan (2J) bu çalınma, program veya benzeri bir kelime ye(15) (16) (17) (18) (10) (20) (21) Bkm* ctstlhsal Kabiliyetimizi Tekidi Projeleri: Projeler Nasıl Bir Esasa Göre Hazırlandı» Hakimiyeti MUMya, 18 Ocak 1030, HtoMmlyett MMye» 14 Ocak 1930, Hakyniyeti MÜMye, 15 Ocak 1030, Bkna, Yunus Nadİ, «İktisat Proframı Etrafında» OumhumjB% 29 Ocak 1980, HaMmlyett Milliye, 9 Şubat 1030, İktisat Vekilinin yeniden yaptığı bu İncelemeler için HaMmiyeti Mlliy^nin şu tarihli ırflslıaBina bakmız» 9f 11, lö, 16, 19t 20, 25 ve 27 gubat 1Ô30, HaWmlyett ifllJiyej 9 Mart 1930, 7 rine, İktisadî Vaajyetbnize Bate Bapor başlıgmı taşımaka tadır ( ) . Zaten bu rapor «... İktisadî işlerde semere almak, senelerce ve musurrane çalışmağa mütevakkıf olduğundan memleketimiz için muayyen bir iktisadî siyaset tesisi ile bu siyasetin tatbikatım tayın edecek etraflı bir program ihzarı esas olmak lâzımdır,,.» diyerek^ incelemenin «SSİ Bu maksadın temininde az çok faydalı*.,» olabilmeği 23 amaçladığı söylemektedir C ), Fakat bu çalışmanın fiig olmazsa basılı kısmı bizzat «program» olma iddiasından uzak durmaktadır veya aşağıda görülecek nedenles dur24 mak zorunda bırakılmıştır ( )# Yunus Nadi o günlerdeki bir başmakalesinde bu konuda şöyle yazmaktadır : «... Şakir Bey tarafından yapılan tetklkat, Gazi Hz, de mütalea buyurmuşlar ve esas itibariyle pekiyi bularak Başvekil Pş. ile görüşmüşlerdir. Gjmzl Hz. ne gör© asıl program bundan sonra yapılacağı ve-işle'bizzat Başvekil Pş. nın meşgul olacağı anlaşılıyor.» Şimdilik «Heyeti Vekile Erkanına ve sair bazı zevaat...» verilmek iğin sınırlı sayıda basılan bu belgenin «s« istihzaratına program demekten züyadie iktisat muhtelif .mevzuları üzerinde icra talmımş (22) Âdı geçen rapor,-bu çalışmanın E k . l de verilmiştir, (23) Bknz. a,g,©„ a. 195. (24) Bu çalışmanın, Reisicumhur ve Başvekilin inceleme yaptıfı basılı olmayan ilk şekli bulunamamış oMufundaa, ilk metinle, basılı metinler arasındaki farkları tam olarak saptayamadık* 8 tetMikat demek daha doğru olacak- Nitekim He25 yet-i Veküece bu tetkikin mütaleaeak^» i ) Hakimiyeti Milliye, ŞaMr Kesebilin çalışmasının bu niteliğini açıkça ortaya koymamış, sadece İsmet înönû ve arkadaşlarmm hasırladığı İktisadî programı birincisinin tabiî uzantısı 0Mf kamu oyuna sunmayı tercih etmişler« dir (*>. Ne var ki, İktisat Vekili Şakir Kesebir o yıl iğinde C_. Serbest Fıkra tarafından aleyhine yürütülen görevini kötüye kullanma ve suistimal İddiaları üzerine istifa etmiş -kabinenin, istifasından bir gün Önce - ve üstelik, o yılkı meclis encümenleri seçimi hemen hemen geçen senelerin aynı gibi olmasına karşılık Şakir Kesebir «... Hiç bir encümene,,,» yeniden seçilememîftL Cumhuriyetin «Şayanı hayâl» bulduğu bu neticede, program çalışmasının da etkisi olsa gerektir (28), 8, ŞaMr Keseblr Plajının (tMmM Variyetimi» Date . Bapor) İkmal Dagerteadmoiasl t 1020 buhranının Türkiye'de hissedilmesinden Önce hazırlanmaya başlamasına rağmen, planın sonuçlandırıl(25) Tunus Nadi, «İktisadi Program» Oumlıııriyet, 12 Nisan 1930, Yine Yunus Nadi,-'Şakir KeseMr'in bu çalışmasının, yetersizliğinin nedenini şöyle açıklayacaktı : €.., Geçen gene İktisat Vekili Şakir Kesebir Beyin hamrla^ dıgışey, memleketin iktisadi vasiyetine ait umumî bir malûmat fümsti idi.ä Kıymetsin demek İstemiyorum..,» İstihsal ve istihlâka ait belli başlı maddeler etrafındaki bu malûmatta memleketin iktisadî vaziyetini toplu olarak görmek mümkündür,^,» «Ama bu çalışma henüz program def ildi,» iktisadî Program OumMıriy^t, Ocak 1931, * (26) ayWrniyeM Milly«nta şu tarihli nüshalarına bknz, 15, 16, 26 ve 29 Mart 1080 ve 9, 11, 14» 15 ve 20 Nisaü 1930. (27) Cumhuriyet, 23 Eylül 19S0v (28) Cmxûkwâjet, 7 Kasım 1930. f ması, buhran sonrasında olduğundan, planm ana amacı; buhran yükünden ortaya çıkan para kıymetindeki değişmelere, ekonominin tümünde alınacak tedbirlerle bir çözüm bulmak halin© gelmiştir* Bu husus planın hükümet başkanına sunuş yazısında : «Paramızın son aylardaki kıymet temevvüçleri dolayısıyla tarafı devletlerinden 12 kânunuevvel 1929 tarihinde Büyük Millet Meclîsinde irat buyrulan nutukta iktisadî kifayet temini ve îstihsalâtm tezyidi suretile tediye muvazenemizin islahmdaki hayatî ehemmiyet tebarüz ettirilmiş ve bu esasların mütaleasma yarıyacak malûmat ve* rakamların ayrıca, ihzarı İü29 lumuna işaret olunmuştur,» f ) şeklinde belirtümişür, Dış Ödemeler dengesinin üretimin artırılması yolu ile sağlanmasının esas amaç olarak alınması planın uygula« dığı metedolojinin özelliklerini de belirlemiştir. Planın me« tedolojisi sunuş yazısında aşağıdaki şekilde verilmektedir. «Tediye mueazenemlz tetkikata esas ittihaz edilmiş ve bu muvazene unsurları meyanında bilhassa haricî ticaret vaziyetimiMe hÊiizi tesir bütün mevat sırasüe gözden geçirilerek herbirinin istihsalini artırmak ve kıymetlendirmek için faideli addedifen tedbirier izaha çalışılmıştır. İktisadî tetkikler müşahede ve hükümlerin isabetli olabilmeli doğru ve kat'î erkam ve malûmat verecek iktisadî istaüstiklerîn vücuduna vabestedir,» p ) . (28) (30) 10 iktisat Vekili §aWr Kesebir» BrfÉsaâï VarfyetiniMe Bate Bapw f TMMM, Matbaası İ98O Ankara» s, 1-4 ŞaJteir Keaebir, » . g ^ s. 1-é «Geçen sene ilk defa olarak Ali İktisat Meclisince, 1926 senesine ait bir tediye muvazenesi tamim edilmiş ve bulunabilen malûmata müsteniden beynelmilel tediye va2İyetimMn tespitine çalışılmıştır, Yapılan tablo dört sene evvele ait olmasına ve henüz mükemmel denecek halde bulunmamasına rağmen şayanı istifade bir başlanpçM tır,» ( ). Planda sektörler ya da tüm ekonomi düzeyinde değil herbir mal düzeyinde teker teker dış ticaret dengesinin geliştirilmesine çalışılmaktadır» Her mal düzeyinde sağlanacak gelişmeler teker teker başarılırsa, ekonominin tüm olarak dış ödemeler dengesinin iyileşeceği varsayılmaktadır. Böyle parçacı program anlayışı içinde tabiîdir M, bir Öncelikler kavramı doğmaktadır. Gayretlerin hangi noktalara toplanması gerektiği belirsizdir* Planın sunuç yazısında Âli İktisat Meclisinin hazırladığı dış ödemeler dengesi tablosundan söz edilmesine rağmen bu tablo kullanılmamış ve hatta planın uygulanması halinde oluşması beklenüen Ödemeler dengesini gösteren bir tabloda hazırlanmamıştır. Önerilen tedbirlerin tümünün ödemeler dengesindeki açığı kapayıp kapamadığı veya kaç sene içinde kapayacağı belirsizdir. Zaten planın kaç yılda uygulanacağı da belli değildir. Planın Ödemeler dengesindeki açığı kapamakta kullanacağı strateji ise aşağıdaki şeküde açıklanmaktadır. «Muvazenenin İslahı şedit bîr mengene tazyiki ile ithalâtın büyük bir nisbette tenkisi suretinde de düşünülebilir, Fakat iktisadî faaliyet ve ticarî münasebatta normal şerait ve mütekabil (31) Şakir Kesebir, a,g,«.f ». 1*4 11 menafiin muhafazası esas olduğuna göre en muvafık usulü tevEİn muamele yekûnu azaltmadan istihsali çoğaltmadır, Bunun içinde memlekette sermaye, faiz, kredi, para meselesi şerait ve istihsal imkânları, ihracat maddeleri* mizin evsafı tieariyesi mahreçlerdeki vaziyetleri, dahilî, haricî nakliyat mesaili velhasıl maliyet ve satış fiyatiarınm tesbitinde amil olan bi32 lûmum unsurların tetkiki lâzım gelir.» i ) Planın stratejisi, dış ödemeler dengesinin; toplam ticaret hacmini daraltmadan sağlanması olarak özetlenebilir, Planda böyle bir strateji öngörühnesi, bir yandan Şakir Kesebilin ünlü İş Bankası çevresine başka bir deyişle ticaret kesimine yakınlığı ile açıklanabileceği gibi, öte yandan da dışa bağımlılığı yüksek üretim güçleri gelişmemiş bir ülkede ithalâtı birden kısmanın ekonomide büyük sarsıntılar doğuracağının beklenmesi üe de açıklanabilir. Planın ayrıntısı incelendiğinde bu bağımlıhğm ilginç Örnekleri görülecektir, Bunlardan biri plan hazırlandığı dönemde ülkede «imal» edildiği söylenen çukulatamn hamurunun bile hazır olarak ithal edilmekte olmasıdır. Planın öngördüğü üretimin artırılması yoluyla dış ödemeler dengesinin sağlanması, uzun vadeli bîr süreçtir. Oysa dünya buhranının etkisine, bütün şiddetiyle karşı karşıya kalan Türkiye'nin böyle uzun süre beklemesine olanak yoktur. Türkiye parasının değerini korumak ve dış ticaret dengesini aağlamak için radikal tedbirlar alacaktır. 1930 yılında dış ödemeler dengesini sağlıyacak parasının değerini stabilize edecektir, Bu nedenle planın temel strateji seçmesi, hızla gelişen dünya koşullan dolayı« sıyla çok kısa zamanda aşılmıştır. (32) W Şakir Kesebir, a.g,©,, a 4 Dış ödemeler dengesinin saklanmasında plan iki yönde tedbirler getirmektedir, Bunlardan birincisi ithalâtın azaltılması ve iç üretimin artırılması, ikincisi ise ithalâtın artırılmasıdır, İthalâtın azaltılması planda toplumun tüm katlarını birden başaracağı bir iş olarak sunulmaktadır* 33 «... Müstehlik hayatma ve sıhhatine ( ) lüzumu olmıyan mevaddan sarfınazar etmekle, bütün ihtîyacatmı yerli mahsulat ve mamulatumzla tatmine itina eylemekle ve behemal kazandan bir miktarını tasarrufa gaJışmakla mîllî bir vazife if a. etmiş olur... # İthalâtı azaltmak müstahsilin de işidir, > * # İthalâtı azaltmak tüccarımızın da işidir... # En nihayet ithalâtı azaltmağa de taallûk eder,», çalışmak devlete ,.. İthalâtın azaltılması hususunda devlete teveccüh eden vazifeden biri da ithalât eşyasının yerine kaim olacak yerli mevat istihsalini bir program dahilîne almaktır, Yarı veya tam mamul halde ithal olunanlardan da memleketin iktisadî ve ticarî hayatında en büyük yekûn ve kıymet tutan ne miktar mevaddı iptidayiyesi ve evsafça memleketle tamamen mevcut olan veya halen mevcut olmamakla beraber yetiştirilmesi mümkün bulunanlar ve hayatı umumiye ve müdafaa î§in zararı görülenleri ve tek^ nik şerait itibariyle memlekette yapılması nisbeten kolay olanlar tercih süratiyle peyderpey dahüde imal hedefinin olmak ve tamamen dahilde imal edinceye kadar bu mevaddı kabil oldukça bir kısım ameliyatı olsun memlekette ya(38) Tüketim normlarını saflık koşullarıyla temeüendiren bu ibarede ïmmïmm. 12 Aralık 1920'da T.BM.M. yaptığı konuşmanm etkisi görülmektedir, 13 pılacak veçhile yan mamul halde ithal nazarı dikkate alınmalıdır P ) , İthalâtın kısılmasında ülkenin tümünü kapsıyacak rollerin tanımlanması bu dönemde Milî İktisat ve Tasarruf Cemiyeti yoluyla yaratılmak istenen akımm paralelin« dedir. Burada İbMm bakımımızda ilgi çekici .olan bîr özellik değişik grublarm rolleri tanımlanırken devlete üretimin programlanması ötesinde bir rol verilmemiş olunması3S dır ( ) * Programda yeni sanayi üretimi alanları belirlenirken genellikle ithal ikamesi temel ilke olmuştur. Bu yaklaşımın toplam dış ticaret hacmini sabit tutmak hedefiyle çelişir olduğuna ayrıca dikkati çekmek gerekir. Sanayinin yalnız programlaması devlet tarafından yapılacaktır. Yoksa planda sanayi malları üretimine yönelen bir devletçilik anlayışı yoktur. Planda programlanacak bu sanayilerfn gerçekleştirilmesi görevi özel sektöre verilmektedir, Devletin planı gerçekleştirmekte yararlanacağı araçlar himaye, teşvik, sermaye ve kredi kolaylıklarının sağlaması taımm ve murakabe ve teknolojik bilgiyi sağlamadır, Devletin özendirici, koruyucu rolleri planda şöyle anlatılmaktadır, ^Bilhassa dampinglere karşı himaye edilmediği takdirde mili sanayiimmn yaşaması imkânı yoktur.,,» Himaye ve teşvik muhtelif müsaadet ve muafiyat üe gümrük resimleri ile, eviaf takyidatile, mevaddı iptidaiyenin müstehlike tedarikini teshil edecek meselâ; Mevaddî (34) (35) 14 Şaklr Keaebİr, a,g,©„ s. 161*188 22 Nisan 1930 da Millî İktisat ve Tasarruf Cemiyetinin topladifı IPSO Sanayi Kong resinde de daha «devletçilikten» BOZ edilmemektedir, «Devletçilik» ten ilk defa ismet İnönü'nün 30 Ajuste® 1030 da Sivas demiryolu hattının agılış töreni münasebetiyle söyledifi nutukta steedileeektiıv ipüdaiyenin ihram memnuniyeti, mevaddi iptidaiye istihsali için mecburiyetler vaz% mevaddı iptidaiyenm İslahı ve dahüde yetiştirilecek veya hariçten getirilecek mevaddı iptidaiye ve müstehlikenin rüsum muafiyeti gibi tedabir ile mevaddı iptidaiye, müstehlike ve mamule, nakliyat, ücurat ve şeraitinin tanzimi ve muamelâta sürüm temini ve primler itası ile olabilir. Hatta bazı ahvalde inhisarlar tesisi suretile de sanayiimizi himaye muvafık olur. Teşviki Sanayi Kanunu ile yeni gümrük kanunu himayeyi esas itibarı ile nazarı dikkate almış olmakla beraber ihtiyacı tamamen tatmin etmiş değildir. Teşviki sanayi kanunu yüksek himayeye muhtaç bazı sanayi için gayri kafi, bilakis daha az himaye ve teşvik ile çalışabilmek kabiliyetinde olan bazı sanayi içinde fazladır. Bu noktai nazardan kanunda bazı tadilât icrası icap eder.» (M) Plan bu Önerileriyle 1923-1909 döneminde uygulanılan Özel sektör eliyle kalkınma yöntemmin ancak daha çok derinleftirilmesini Önermekte, ekonomik politikada yapısal bir dönüşüm getirmemektedir, Plana göre halen sanayileşmek için milli (özel) sermaye yeterli değildir, «Bunlardan dokuma» demir, kömür, §eker, ispirto, Mmyevi gübre sanayii gibi milli ehemmiyeti hak olanlara tesis için bidayetten Devletçe iştirak ve yardım edilmeli, diğer sanayide de ecnebi sermayesinin iştirakini ve rağbetini teşvik edecek kolaylıklar gösterilmek lazımdır, Tesis için uzun vadeli ve uzun faizli kredi temini işletme ve satış hususunda mutedil şeraiti hak kredilerden istifade imkanının ihzan sanayiin sermaye ve kredi İhtiyacını tatmin hususunda devletten beklediği ba§hca yardımlardır. (86) şakir Kesebir, a*g.©.» s* 169-İTO m İşletme kredilerinin dahi sanayinin hususiyetine göre senelik olması ve azami % 1Ö faize tabi bulunması lazımdır. Bu vazifenin ifası bilhassa Sanayi ve Maadin Bankasına terettüp edecektir, Sanayi ve Maadin Bankasının münhasıran sanayi ile iştigal etmek üzere sermayesinin onbeg yirmi milyon TL'ye iblağı bu vailfeyi ifa nokta37 sından lazımdır; ( ) Dış ödemeler dengesinin sağlanmasında üzerinde durulan ikinci yol ihracatın arttırılması ve kıymetlendirilmesi olmaktadır* Plan bu konuda yeni bir örgütlenme önermektedir. «İhracatları daha toplu harekete getirmek toplu satışlar yaptırmak takanlarının tehîyesi alınacak ticari malûmatın bunları istimal edebilecek kabiliyet ve vaziyette olan tüccarlara derhal tebliği ve bu gayenin istihsali için istihbarata müteallik merkez ve odalar tegkilatı ile ticaret mümessillîklerinin takviyesi, îran, Rusya, Baltık memleketleri, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan» Sırbistan, Suriye ve Mısır mıntakalamnda ayrıca birer ticaret mümessilliği ihdası. ... Ticarî istihbar ve alelûmum haricî ticaret meselelerinin ilmî ve amelî bir surette tensikına memur bir harici ticaret bürosunun veya diğer rakip memleketlerde olduğu gibi muhtelif ihracat mallan için ayn ofislerin ihdası (38) yanısıra, üiracitci tüccara kredi sağlaması, ihracat itiban sağlanması vb. Öneriler yer almaktadır. Planın ami sektör ile devlet kesimi ilişkisini ele alışındaki genel tutumu ihracat tedbirleri iğin de söz ko(37) (88) m Şaklr Kesebîr» s.g,©^ Şakîr Kesebir, m,g&, s. 171 -172 nusudur* Devletin organizasyon gücü ile bilgi temin etmesi özel sektörü teşvik etmesi ve kaynakların özel sek» türe yöneltilmesi önerilmektedir. Devletin dış ticareti devletleştirmesi vb, tedbirler söz konusu edilmemektedir, Plan bu parçacı yapısı içinde özel sektörün vergi alınmaması ve kredi temini yollarıyla teşvikini öngörürken, bu tegvik tedbirlerinin o zaman üzerinde çok önemle durulmakta olduğunu gördüğümüz, bûtge dengesi üzerine olan etkilerim incelômemektedir. Hanın dış ticaret bakımından ilginç bir bagka önerisi Türkiyedeki transit ticaretinin canlandırılması üzerinedir. Plana göre «Beynelmilel ticaret yollan üzerinde memleketimiz« müstesna ve hakim bir vaziyette bulunmaktadır^ Transit ticaretimizin esasını teşkil eden bu vasiyetten elyevm memleketimiz senede takriben beş, altı milyon lira müstefit olmaktadır* GÖrtereceğimiı teslihat ve tekemmül ettireceğimiz nakil, tahvil, tahliye muhafazaya ait vesait ve tesisat üe mütenr ^en transit tiv caretimiz daha pek çok inkişafa mür suretle ki gimal ve garkı şimaliden cenup ve r ^ doğru v hareket eden mühim bir ticaret e cenubu garbiden gark ve şarkı gir ^ eden diğer mühim bir ticaret laşmaktadır* Bundan edilecek ilk lunduğu hizmetleri Mr sil etmek olacaktır. Transit ticar hizmet sunarak serbest ticar' imparator]; (89) F çıkmasıyla kaybolan ticaret imkanlarım tekrar Bağlıyabilmektir. «Serbest mmtakanm başlıca hedefi İzmirden Akdeniz adalarına ve Mersinden Iskenderuna ve Trabzondaıı Batuma çekilmiş olan bir kısım ticaretimizi bu civarlarda ufak mikyasta birer serbest mıntıka tesisi sure tile tekrar memleket dahiline celbi cayi teemmül görülmektedir. Kablel harb îzmirin adalar için ifa ettiği tevsi merkezliği rolünü bugün Pirenin ticaret itibar ve nakliye hususunda gösterdiği kolaylıklar karşısında tamamiyle istirdat etmek pek güç olsa bile Midilli, Sakız, Istanköy ve Rodos limanlarının Anadolu limanları hesabına ifa etmekte oldukları transit deposu vazifesini îzmire almak lâzım ve pek mümkündür* ... izmir senevi 250000 ton üzüm, incir, tütün, pamuk, palamut hububat sevkeder. Bu maddelerin bilhassa hububattan arpa ve bakliyatın ihraç kabiliyetleri büyüktür. Kablel harp senevi 60 - 65 milyon kilo arpa ve (35.000.000) kilo bakliyat ihraç'eden tzmir elyevm ancak (10000000) kilo arpa ve (6,000.000) küo bakliyat ihraç etmektedir, Yalnız bu maddeler üzerinde eski clurumun istirdadı, Kınir limanına senevi takriben 90-100 bin ton nakliye temin ede» cektirki mevcudun % 4Û'na muadildir, (m) Plan serbest mıntıka&m çok yatırım gerektirmediği ve hemen gergeklestirüebilecegmi belirtmektedir. «Serbest mıntıka büyük bir Änan? geniş teşkilat» muazzam tesisat demek değildir. Bunlar olmaksızın da serbest m m ı k , mütevaa vesait ile çalışabilir. Çünkü serbest mıntıM^ta^M- manası ve tatbikatı itibariyle nihayet bir Eümrü^uaılü»^%a doğrusu gümrük kayıtlanmn ortaâü 18 Şakir m&^m %^â s. 191 dan kalkması demektir. Serbest mmtaka bittabi evvel emirde İstanbul için düşünülebilir. Bunda şimdilik asgari tesisat ve daha ziyade idari kolaylıklar ile bağlamak kafidir.» 41 Serbest mıntıka ( ) Önerisi bu planda öngörüldüğü ölçekte uygulamaya kavufmıyan bir öneri olmasına rağmen döneminin ösel kesiminin isteklerini ve yapısını göstermesi bakımından ilgi çekicidir, 193İ Birinci Ziraat Kongresi zabıtlarında belirtildiği gibi Türk tüccan Kurtuluş Savağından sonra ayrılan azınlık tüccarların fonksiyonlarını tam olarak üzerine alamamıştır. Ayrılan alınlık tüccarlar büyüklüklerine ve etnik orjînlerine göre, adalarda, Yunanistan'da ve Trieste ve Hamburg vb. serbest limanlarda üstlenerek, Avrupa'daki eski pazarlarını ve alıcılarını koruyorlardı, Türk tüccarlarının hiç olmazsa bir kısmı ikinci derecede aracılar olarak kalıyorlar ve satışlarım serbest limanlardaki bir azınlık tüccarlara yapıyorlardı* Serbest limanların Türkiye'de tekrar kurulması Türkiye dışındaki serbest limanlarda yer alan eski azınlık tüccarının tekrar bu kesimlere yerleşmesini Bağlıyacaktır. Serbest liman önerisi bu donemin ticaret burjuvazisinin anlayışını ve difta kuracağı ilişkilerin yönünü göstermesi bakımından ilinçtir. Dış- ticaretin gelişmesine paralel olarak deniz-nakliyatının ve limanların geliştirilmesi üzerinde durulmaktadır. Plana göre «Seyri - sefain idaresinin Triyeste, Cenova, Marsilya, Hre ve İskenderiye hatlarını ağması, lâakal üçer bin tonluk ve loit evsafını haiz altı güep Üe iskenderiye hattma ait olmak üzere bir yolcu vapuru alması iktiza eder ;•,. (41) Tophane rıhtımında kurulan bir serbest mıntıkada bir süre Ford Motor Kumpanyasınca bir otomobil montaj -fabrikası kurulmuşsada, buhran sırasında kapanmıştı, 19 Denk nakliyatının inkişafında sahillerimMıı muhtelif mevakiinde meteoroloji istasyonları ve bunların rasadını gemilere muntazaman tebliğ edecek telsiz istasyonları yeniden bazı fenerler tesisi, deniz ticareti mektebinin İslahı bazı rüsumun millî vapurlar lehine tadili kredi teinini gibi daha bazı tedabire ihtiyaç, görülmektedir... Limanlarımızın rakibi olan Pire ve Selanik limanlarında, Yunanistan hükümeti mütemadiyen tesisat tevsi etmekte tekemmül ettirmektedir; Pirede rıhtım tulünün yedibin metreye iblağına çalifeilıyor serbest mıntıka tesis olunuyor... Yalnız Mersin, Samsun, Ereğli gibi in§ası derpiş olunan limanlar için kırk milyon, İstanbul iğin yirmi milyon, tenir için 6-7 milyon, Tratoon için 7-8 milyon lira sarfına ihtiyaç olacağı hesap edilmektedir. Liman inşatı için kabul olunan tahsisat üe muayyen bir program dahilinde bu işlere başlamak şayanı temennidir "(*).,.... İstanbul Ticaret Odasınca teşkil edilmiş olan komisyon tarafından münakaşa edüan haliçten istifade vazıyetinin ciddi bir surette tetkiki muvafık olacaktır, (43) Alt yapı ve ulaşım önerilerinin bu planda deniz ticareti ve limanların geliştirmeğe yöneldiği demiryolu üzarinde durmadığı görülmektedir. Böyle bir alt yapı gelişimi Önerisinin planın ithâl ikamesi ile üretimi artırma stratejisi üe çelişik olduğu söylenebilir, îthal ikamesi ile göreli olarak kendine yeftrli bir ekonomi yaratacak ülke (42) (48) 20 Bu liman önerilerinin 20 Mayıs İ929 da TJ3.M.M. de kabul edilen demiryolları, limanlar ile su işlerine 240 milyon tahsisat ayrîlmaama ilişkin kanunda steü edilen bayındırlık programından etkilendiği söylenebilir, gakir Kesebir, a*g,af| s, 180 -192 iç pazarım bütünleştirecektir. Dolayısıyla dış ulaşım sistemini dağü iç ulaşım sistemini başka bir deyişle demir yollarını geliştirme durumundadır. Plan bu Önerisiyle Cumhuriyet döneminde uygulanan temel alt yapı politikasmada ters düşmektedir, Bu bir anlamda dış ticaret çevrelerinin çıkarları ile hükümeti kontrol eden gruplar arasındaki gelişkinin plana intikal etmesidir, Planda Önerilen tek demiryolu önerisi Batuma kaçan İran Transit ticaretin tekrar ele geçirilmesi için Trabzon, tran hattının yapılmasıdır. Planın mal düzeyine inen yapısı içinde hayvancılık» tarım, sanayi ve ticaret keşi* mini kapsayan bir çok öneri vardır. Bunlar çok çeşitli ayrıntılı teknik önerinin plan içinde toplanması şeklindedir, Bu arada madenlerin işletilmesi için yapılan öneride ilgi çekicidir, «Mamafih milli ehemmiyeti hais olan,, madenlerimizin işletilmesi ve alelûmum madenciliğin canlandırılması ve hatta ecnebi sermayesinin celbine yol açılması için sanayi ve maadin bankasından maadin kıs« mmın tefmki ile aynca bir maadin ve maden sanayi bankası teşkili faideli bir tedbir olarak düşünülebilir....... Memleketimizde madenlerin inkişafına hizmet edecek ve ecnebi sermayeye de emniyet balıs olarak bunu celp ve memlekete nafi §eküde çah§masım temin eyliyeek mühim amillerden biride maadin mevzuatı havramızın tadü ve İslahı olacaktır* Bu itibarla yeni lâyihanın bu sene kanuniyet kesp etmesi şayanı arzudur, f44) Maden konusunda yabancı sermayeyi teşvik eden tutumu planın kendi genel tercihleri ile tutarlıdır. Bu konuda ilginç olan öneri sanayi maadin bankasının maden ve sanayi diye iki ayn kesime ayrılmasıdır, Bir anlamda planın özel sektörcü anlayıp içinde Eubank - Sümerbank ayırımının Öneüsüdür* (44) Şakır KesebirA a,gwe , 0. 148 21 Planda diğer ilginç sorun Türkiye'ye yeni yeni girmeye «Makina ve alâtı mûhazükiye» nin (45) bakım sorunudur, Bunlar araamda Ziraat Makineleri için tamirhaneler kurulması yedek parça temini önerilmektedir. Dönemin bu konudaki sorunlarının önemini göstermesi bakımından planın yazı makineleri için bakım merkezleri kurulmasını ve seyyar tamirciler kullanılmasını önerdiğini belirtmekte yarar vardır. Plan o dönemde ülkede 12000 yazı makinesi olduğunu tahmin etmektedir. Bu küçük sayıdaki makine ve aletlerin kullanılmasında Türkiye önemli sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Planın genel ekonomik politika düzeyindeki seçmeleri özel sektöre dayanan bir sanayi gelişmesi ve Türkiye'deki ticaretin yeniden canlandırılması geklinde özetlenebilir. Plan 1923-1929 dönemindeki politikanın bir devamından çok bu politikanın om\ sektörün çıkarları yönünde yeniden düzenlenmesini önermektedir. Oysa buhran içinde ekonomik politikaların gelişimi tamamen ters yönde olacak «devletçiliğe» geçilecektir. Bu genel politika seçmelerindeki ters düşme dolayısıyla planın önerdiği genel politika seçmeleri uygulanmamıştır denilebilir. Buna karşılık planın mal bazına inen proje teşhisi düzeyindeki önerileri, daha sonraki planlarda da yer almış ve uygulanmıştır. 1938 I. Sanayi Planında yer alan pek çok projeden bu planda da söz edilmektedir. Kesebir planında yer alan selüloz kâfit ve suni ipek fabrikası, pamuk üretimin artıriması için İzmir Pamuk imalatı Türk Anonim Şirketi, Bakırköy Bez Fabrikasının tevsii, «yeni fabrikalar tesisi ile ithalattan her sene üç dört milyon kazanılması ve nihayet 15 sene zarfında otuz iki otuzbeş milyonluk ithalatın önüne geçilmesi», Bir ken(45) 22 Şakir Kesebir» m.g^ s, 150 dir fabrikası, yünlü mensucat için acilen mevcut fabri« kaiara defterdara 50, Herekeyé 20, KaramÜrsele 20, Süreyya Paşa Fabrikasına 20 tezgah ilâvesi; Kütahya Çini Fabrikası; (Prof. Bertel ve Mot Myyer'in raporuna dayanarak.) Şişe ve Cam Fabrikası, 1925 - 1926'da Profesör Granl tarafından hasırlanan rapora dayanarak Demir Çelik Fabrikası, Ergani ve Kuvarsan - Murgul'dan bakır istihsali, Kimya sanayi (hamızı kibrit ve soda), sünger ve gülyagı önerileri 1938 planında da yer alacak olan Önerilerdir. Bu önerilerin çoğu proje detayında incelemeye kavuşmuş değildir. Ancak proje konularını saptama düzeyindedir. Bunlar daha sonraki dönemlerde proje düzeyine gelerek uygulama olanağı bulmuşlardır. 23