5. MİLLETLERARASI BEDİUZZAMAN VE RİSALE

advertisement
5. MİLLETLERARASI BEDİUZZAMAN VE RİSALE-İ NUR SEMPOZYUMU
AÇILIŞ KONUŞMASI
Ali Kurt
ِ ‫بِس ِم‬
ِ ‫اهلل الر ْحم ِن الر ِح‬
‫يم‬
ْ
َ َّ
َّ
ِ
‫ىس ِي ِدن َا ُم َح َّم ٍد َو َع ٰلى‬
‫ل‬
‫ع‬
‫م‬
‫ال‬
‫الس‬
‫و‬
‫ة‬
‫و‬
‫ل‬
‫الص‬
‫و‬
‫ين‬
‫م‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ع‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ب‬
ِ
‫ر‬
ِ‫لله‬
‫ا ِلهِ وصحبِهِ اجم ِعينالحم ِد‬
ّ َ ٰ َ ُ َ َّ َ ُ ٰ َّ َ َ َ ٰ ْ ّ َ ُ ْ َ ْ َ َ َ ْ َ ْ َ َ ٰ
İslam dünyasının ve güzel yurdumuzun birçok
köşesinden gelerek, Hayrat Vakfı’nın mutad olarak tertib ettiği 5. Milletler Arası Bediüzzamanve
Risale-i Nur Sempozyumunu teşrif eden muhterem
efendim, kıymetli protokol ve ricalennisaeniştirak
eden muhterem hazirun, sevgili kardeşlerimiz! Hoş
geldiniz, safalar getirdiniz, ehlen ve sehlen, wellcome!
Allah bizlere âlemlere rahmet Habibini gönderdi. Bizleri o kutlu peygambere ümmet eyledi. O ahir
ِ ‫”و‬, “Sizler tek
zaman peygamberi, bizim için “‫اح َد ًةأُ َّم ًة‬
َ
bir ümmet, tek bir milletsiniz” dedi.
Onun ashabı o güneşin etrafında birer yıldız
oldular, tek vücud oldular. Allah onların arasındaki birlik ve beraberlikten razı oldu, tüm insanlık
âlemine model olmuş o mübarek insanları kitabında
överek “‫اص ٌة‬
َ ‫ون َع َلى أَن ُف ِسهِ ْم َو َل ْو َك‬
َ ‫”ويُ ْؤ ِث ُر‬,
َ “Onَ ‫ان بِهِ ْم َخ َص‬
lar kardeşlik hukukunda öyle bir noktada idiler ki,
kendileri muhtaç olduğu halde kardeşlerinin nefsini
kendi nefislerine tercih ederlerdi” buyurdu.
Altı asır boyun caittihad-ı İslama önderlik yapmış ve bugün için üzerinde irili ufaklı elliyi aşkın
ülke bulunan muazzam bir coğrafyada dünya İslam
birliğini tesis etmiş Devlet-i Aliye-i Osmaniyenin
mirasçısı olan şu mübarek toprakların başkentinde,
Onlar bir vücudun azaları gibiydiler. Biri raHacı Bayram-ı Veli Hazretlerinin manevi huzurun- hatsız olduğunda diğerlerini de uykusuzluk ve ateş
da bu seneki sempozyumumuzun konusu, inşallah basardı. İçlerinden birine yapılan haksızlığı kendileittihad-ı İslam olacak.
rine yapılmış sayarlardı.
Bugün burada İslam dünyasının farklı merkezOnlar bir binanın omuz omuza, birbirine kuvlerinden gelen ve İslam birliğini temsil eden kıymet- vet veren taşları gibiydiler. İttihad-ı İslamı en evvel
li konuşmacı kardeşlerimizin ittihad-ı İslam nokta- onlar bize ders verdiler. Allah için hicret ettiler, musında sunacakları kıymetli tebliğlerini dinleyeceğiz. hacir oldular. Allah için hicret eden kardeşlerine kuPeygamber Efendimiz ‫ اهلل وتريحبالوترإ َِّن‬buyurdu- cak açtılar, Ensar oldular. Bizlere en güzel numune
lar. Allah birdir, biri sever. Bizler tevhid dininin, bir- oldular.
lik esası üzerine kurulu vahdet dininin mensubları
Cenab-ı Hak bu istikamette hepimize Al-i İmolarak kalu belada beraber idik, bir idik; burada da ran suresinde şöyle emir buyurdu:
bu eksende elhamdülillah beraberiz.
ِ
ِ ‫و‬
‫ميعا َو اَل َت َفر ُقوا‬
ْ َ
ً ‫اع َتص ُموا ب َِح ْب ِل اللهّ َج‬
َّ
Vahid-i Ehad olan Rabbimizden niyaz ediyoruz
“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parki inşallah ebedülabad memleketlerinde, karşılıklı çalanıp bölünmeyin.”
cennet koltuklarında da bizleri beraber kılsın, bizi
“Allah’ın size olan nimetini hatırlayın.”
birbirimizden ayırmasın.
“Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de o,
Allah bizleri Hz Âdem ile Havva validemizden,
kalplerinizi
birleştirmişti. İşte onun bu nimeti sayebir ana babadan yarattı. Sonra birbirimizle tanışıp
kaynaşalım diye bizleri kabile kabile kıldı. Bizi fark- sinde kardeşler olmuştunuz.”
lı farklı yarattı, farklı yerlerde, farklı dillerde, farklı
“Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında
renklerde, farklı zamanlarda yarattı ama, kitabımızı idiniz de o sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size
bir kıldı, kıblemizi bir kıldı, peygamberimizi bir kıl- âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eredı, bizi birbirimize kardeş kıldı.
siniz”
İnsan nisyana müpteladır, çabuk unutur. Bir
olan Rabbimiz unutmayalım, aldanmayalım diye
bizlere kitabında ‫“ إ ِْخ َو ٌة ِمنُو َنا ْل ُم ْؤإ َِّن َما‬Bütün müminler
kardeştir” dedi, bizim kardeş olduğumuzu vurguladı.
Cenab-ı Hak, o kutlu asırdan sonra bu ümmet-i
merhume doğru yoldan ayrılmasın, ateş çukurlarına
düşmesin diye onlara her asırda imamlar, müceddidler gönderdi. İmam-ı Gazaliler, Abdülkadir Geylaniler, Mevlanalar, Şah-ı Nakşibendiler, İmam-ı Rab-
baniler ve emsali emsalsiz kahramanlar hep Allah’ın ruhu (Kur’an) adına birbirlerini sevenlerdir. Allah’a
ayetlerini bizlere apaçık bildiren birer delil oldular. yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nurdur.
Tertib-i mahlûkatta tesadüf yoktur. O imamla- Onlar bir nur üzeredirler. Herkes korkarken, onlar
rın hiçbiri bulundukları asırda tesadüfen dünyaya korkmazlar. İnsanlar üzülürken, onlar üzülmezler.”
gelmediler. Rabbimiz bizlere de bu fitne-i ahir zamanda bir imam gönderdi: Bediüzzaman Hazretlerini gönderdi.
Ve şu ayeti okudu:
‫ون‬
َ ُ‫أَال إ َِّن أَ ْو ِل َياء اللهّ ِ الَ َخ ْو ٌف َع َل ْيهِ ْم َوالَ ُه ْم َي ْح َزن‬
“Dikkat ediniz! Allah’ın öyle dostları vardır ki,
Asrın imamı, mübarek üstadımız, önceki seonlar içinbir korku yoktur ve onlar mahzun olmazlefleri gibi, bütün hayatını Kur’an ve iman hakilar.”
katlerine hizmet etmeye, ittihad-ı İslâm dairesinde
İşte bu nurlu yolda Allah için kardeşliği,“haliliye”
Müslümanların dünya ve ahiret saadetlerini temin
mesleğini
hizmetine esas tutan ve hayatı boyunca
etmeye sarfetti.
korkuyla hiç tanışmayan Bediüzzaman Hazretleri
O şöyle diyordu: “Bu asırda dehşetli tahrib edici
nur yüzlü kardeşlerine şöyle diyordu:
cereyanlara karşı, ancak ve ancak hakikat-ı Kur’aniye
“Hayat, birlik ve beraberliktedir. Biz Müsetrafında kenetlenmiş ittihad-ı İslâm dayanabilir. Ve
lümanlar,
tevhid ehliyiz. Ama tevhidle mükellef
beşeri türlü dinsizlik tehlikelerinden kurtarmağa vesile olacak, İslam topraklarını yabancıların istilasın- olduğumuz gibi, aramızdaki birliği tesis edecek
dan ve İslam milletini anarşilikten kurtaracak yalnız muhabbet-i milliye ile de vazifeliyiz. Eğer ille de
ittihad-ı İslâmdır, dünya İslam birliğidir.”
milliyet lazım ise, bize İslâmiyet kâfidir”
“Bu zaman, ehl-i hakîkat için, şahsiyet ve enaniyet zamanı değil, cemaat zamanıdır, birlik beraberlik
zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı manevîye
göre olur. Ferdî şahısların dehası, ne kadar harika
da olsalar, ehl-i dalaletincemaat suretindeki kuvvetli
bir şahs-ı mânevî dehâsıyla hücumuna karşı mağlûp
düşebilir.”
Büyüklerimizin bize bir emaneti olan Hayrat
Vakfı işte tam bu istikamette, kardeşlik ruhuyla gerek Türkiye’de gerekse İslam dünyasının birçok köşesinde ciddi çalışmalar yapmaktadır. Hayrat Vakfı
Türkiyede’ki sivil toplum kuruluşlarını bir çatı altında toplayan Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın
kurucularından olduğu gibi, dünya İslam birliği
Velâyetin kerameti olduğu gibi, samimi niyetin noktasında önemli bir kilometre taşı olan İDSB’nin
dahi kerameti olduğunu nazara veren Üstad Bediüz- de kuruluşunda ciddi destekler vermiş ve halen de
zaman Hazretleri, “Bâhusus, Lillâh için olan uhuv- vermeye devam etmektedir.
vet dairesindeki kardeşlerin içinde, ciddî, samimî
Üstad Bediüzzaman Hazretleri esasen küre-i arz
tesanüdün çok kerametleri olabilir. Hattâ şöyle bir sathında teşkilatlanmış ve mensubu olmakla iftihar
cemaatin şahs-ı mânevîsi, bir veliy-yi kâmil hükmü- ettiği ve kuruluşunu, elestbezmine dayanan bir cene geçebilir, inâyâta mazhar olur” diyordu.
miyete benzettiği İslam birliğini bizlere şu mealde
Hz Ömer Efendimizden rivayet edildiği üzere tasvir ediyordu:
Sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde bu
“Tarif ettiğim ve dâhil olduğum ittihad-ı
birlik ve beraberlik noktasında bizlere şöyle buyur- Muhammedîasm’ın tarifi şudur ki:
dular:
Bu birlik, doğudan batıya, Kuala Lumpur’dan,
“Allah’ın kulları arasında bir topluluk vardır ki, Jakarta’danta Burkina Faso’ya;güneyden kuzeye,
onlar ne peygamberdir, ne de şehittirler. Ama kıya- Cape Town’dan, Hartum’danta Kırım’a, ta Astana’ya
met günü Allah katındaki makamlarının yüceliği uzanan ve birbirlerine nuranî bir silsile ile bağlanmış
sebebiyle peygamberler de, şehidler de onlara gıpta muazzam bir dairedir. Dâhil olanlar bu zamanda
ederler.”
birbuçuk milyardan ziyade kardeşlerimizdir.
Orada bulunanlar sordular: “Ey Allah’ın ResuBu ittihadın birleştiği nokta ve birbirleriyle irtilü! Onlar kimdir, bize haber ver!”
bat ciheti, tevhid-i İlâhîdir, Allahın birliğidir.
Asm Efendimiz şöyle cevap buyurdular:
Üyeleri, “KàlûBelâ”dan itibaren bu birliğe dâhil
“Onlar aralarında ne bir kan bağı, ne de birbir- olan bütün mü’minlerdir,üye kayıt defterleri ise
lerine bağışladıkları bir mal olmadığı halde, Allah’ın Levh-i Mahfuz’dur.
Bu birliğin komisyonları ve istişare meclisleri, mekteb-i harbiyesinde talim görüyor. Ve ilâ âhir..”
câmi ve mescidler, medrese ve zikirhanelerdir.
diye cevap vermişti.
Merkezi Haremeyn-i Şerifeyndir.Bu cemiyetin
Şu son asra baktığımızda ipi kopmuş bir tespireisi, Fahr-i Âlemasmdır.
hin taneleri gibi, her biri bir yana savrulmuş ve dünFaaliyet sahası ise, herkes başta kendi nefsiyle yanın bir köşesinde tek başına kalmış İslam ülkeleri,
mücahede etmek, yani ahlâk-ı Ahmediye (asm) ile- hep bu emsal sıkıntılı bir süreçten geçmediler mi?
ahlaklanmak ve sünnet-i Nebeviyeyiihyâetmek, esas
Bugün için İslam İşbirliği Teşkilatına üye 58 İstutmak ve başkalara da muhabbet ve nasihat etmek- lam ülkesinin hepsiayrı bir cephede,değişik cihetlertir.
den bir nevi ders aldılar.Maddi manevi dualarımız
Bu birliğin tüzüğü sünnet-i Nebeviye, anayasası onlarla olsun, bugün zulüm altında inleyen kardeş
Suriye başta olmak üzere birçok İslam ülkesi hala o
şeriatın emir ve yasaklarıdır.
baharı aramıyor mu?Niyaz ediyoruz ki Allah darda
Ve kılıcı da kılıç gibi keskin delillerdir. Zira
olan kardeşlerimizin yardımcısı olsun ve başlarındamedenîlere galebe çalmak ikna iledir, icbar ile, zorki zulmü bir an evvel def etsin.
lamayla değildir.
Fakat İslam dünyasındaki şu asilzade evlâtlar,
Bu cemiyetin hedef ve maksadı, i’lâşu fırtınaları atlatıp, şehadetnamelerini aldıklarında,
yıkelimetullah, Allahın kelamını yüceltmektir.”
inşallah herbiri bir kıt’a başına geçecek ve muhteşem
Üstad Hazretleri cihan harbi yıllarındabir Tiflis âdil pederleri olan İslâmiyetin bayrağını kemâlât
ziyaretinde şehre hâkimSan’an tepesinde dikkatle ufuklarında dalgalandırmakla, kader-i Ezelînin naetrafı temaşa ederken, ne yaptığını merak eden bir zarında, feleğin inadına, nev-i beşerdeki hikmet-i
Rus polisine“Bütün islam dünyasını kucaklayacak ezeliyenin sırrını ilân edecekler.
medresemin planını yapıyorum” demişti.
Elhamdülillah, o güzel günlerin yakın olduğuİttihad-ı İslamın dağılmaya yüz tuttuğu o yıl- nu görüyoruz. Ve Cenab-ı Haktan niyaz ediyoruz
ların havası içinde, “Heyhat! Şaşarım senin aklına!” ki ayak seslerini işittiğimiz ittihad-ı İslamı bize en
diyen Rus polisinin şahsında Bediüzzaman Hazret- yakın zamanda ihsan buyursun ve bu birliği bizlere
lerinin, aslında hepimize, hayatı boyunca hiç sön- pahalıya satmasın.
meyen bir ümit ve enerjiyle o gün verdiği müjde
İslam dünyasının başındaki idarecilerin başlarıdoğru çıktı ve o kış yılları öyle devam etmedi. İslam
dünyasının her köşesinde elhamdülillah bahar çi- na akıl, kalblerine iman versin. Tevhid dini mensuplarının arasını tevhid etsin. Bizlere ittihad-ı İslam
çekleri açmaya başladı.
yollarını kolaylaştırsın. Tüm insanlık âlemine bir
Bu güzel günler, bize yüz sene evvelinden ta
kez daha asr-ı saadet mutluluğunu ve kardeşliğini
Şam-ı Mubarek’ten Cami-i Emevi minberinden, ta
yaşamayı ve yaşatmayı bizlere nasip etsin.
Tiflis’ten Şeyh San’an tepelerinden müjdelenmişti.
Şu ümmet-i merhume ve şu beşeriyet, o iklime,
Asrın imamı “İslam parça parça olmuş”
o sese ne kadar muhtaç!
sualine:”Tahsile gitmişler. İşte Hindistan, İslâmın
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi tekrar selammüstaid bir veledidir; İngiliz mekteb-i idadîsinde
çalışıyor. Mısır, İslâmın zeki bir mahdumudur; İn- lıyor ve tekrar hoşgeldiniz diyoruz. Ehlen ve sehlen.
giliz mekteb-i mülkiyesinden ders alıyor. Kafkas Selamet datang. Wellcome. Esselamüaleyküm ve
ve Türkistan, İslâmın iki bahadır oğullarıdır; Rus rahmetullah ve berakatüh.
Download