C Senatosu B : II 24, 6 .1965 0 : 3

advertisement
C Senatosu
B : II
dinin, diğer 'büyük ekseriyet karşıısında bir şey
ifade et/miyeceği de açıktır. Bunu nazara aldı­
ğımızda 'bu hükmün tamamen yanlış olduğu or­
taya çıkar. Evvelâ, şunu arz etmek isterim; üç
tane yönetmelik meveudolma'-sı lazımdır. Birisi
Senato yönetmeliği, ikincisi Meclis yönetmeli­
ği, üçüncüsü Birleşik Toplantıya ait yönetme­
liktir. Bu üç yönetmelik hangi Meclislere ait
ise, o meslisler tarafından değiştirilmelidir ki,
bir -meclis diğerinin salâhiyetine tecavüz eder
bir duruma gelmiş olmasın.
Bu bakımdan bir önerge takdim ettim, bu
önergemde şunu ifade etmek istiyorum. Her
meclis yönetmeliğini kendi grupu vasıtasiyle
değişti rebilmeliıl ir. Bunu sağlamak için de
ikinci satırdaki «Türkiye Büyük Millet Meclisi»
kelimelerini çıkarıp yerine «ilgili parti grapu ta­
rafından değiştirilebilir» dediğimiz
takdirde
maksat hâsıl olur, hürmetlerimle.
BAŞKAN - • Buyurun Sayın Alpiskender.
FERİT ALPİSKENDER (Manisa)
Muh­
terem Başkan, muhterem arkadaşlarım, 18 nei
maddenin 19 nen madde ile büyük bir irtibatı
vardır ve Sırrı Atalay arkadaşımız hakika­
ten çok yerinde ve isabetli mütalâalarına uyu­
larak 18 nei madde tasarıdan çıkanın iv. ol­
saydı, şüphesiz eok isabetli olacaktır. (Jık-UM I ma­
diğimi göre 19 nen maddenin son fıkrası Par­
lâmento gruplarını genel merkezin kayıtsız ç.artsız
tahakkümü altına sokmaktadır. Bu, talihimiz­
de bugüne kadar görülmemiştir, yalnız tttiha Terakki devrinde bu cari idi, bundur da
hemen hemen her sırası geldikçe parti 1'der­
leri dâhil olmak üzere şikâyet etmektedirler.
Şimdi Sayın Artukmaç. arkadaşımızın önergesini
kabul ettiğimiz takdirde maddenin bir mah­
zuru bertaraf edilmiş oluyor, fîenel m e/-köze. e
partinin ilk kurulusunda tanzim edilir- Par­
lâmentoya takdim edilen grup yönetmeliği
sonradan grup tarafından tadil edilebildiğine
göre bir mahzur yoktur, diyor arkadaşımız.
Güzel ama, fakat son fıkrada gruplar dendiği
zaman is büyük kongreye gidiyor. Büyük !:ongrede ekseriyet parlamenter olnııyan, ve sena­
tör olmıyan kimselerden kuruludur. Benin, şim­
diye kadar katıldığım karar organlarında ya­
ni temsilciler meclisi, parti meclisi veya büyük
kongrelerde
toplanan
insanların Parlamento
hayatı olmadığı için. Parlâmento
faaliyetleri
24, 6 .1965 0 : 3
hakkında ileri sürdükleri fikirler ve vardık­
ları kararların hiçbirisinde bir isabet görme­
dim. Bu da ayrı bir husustur.
Üçüncü mahzur : Üçüncü mahzur, içtüzük­
ler partilerin Parlâmento gruplarının Parlâ­
mento içi faaliyetlerini tanzim eden kaideleri
ihtiva eder ve zamanında tadil edilebilir. Fa­
kat o zaman bir de Partiler Kanununun tadi­
line gitmek gibi bir mecburiyet karşısında kal­
mış olacağız ki. bu üç yönden her iki madde
de mahzurludur. Ve demokratik gelişmemize
aykırıdır. Parlâmontolar hiçbir zaman büyük
kongrelerin, partilerin karar organlarının, ta­
hakkümü altına konulmamalı. Tek Meclisler
devrinde dahi siyasi parti gruplarının yönet­
meliklerini ve içtüzüklerini bizzat kendileri
yaparlardı. Ve ekseriyetle bu gayet
kısa
olurdu,
ınahdudolurdıı. Daha ziyade meselâ
C.1. 11. P. nin veya Demokrat Partinin ve,\ a su
partinin gruplarında (Büyük Millet Meclisi­
nin nizamnamesi hükümleri aynen tatbik edi­
lir) denirdi. Bunun dışında, bunun ihtiva
etmediği hükümlerde talimatname ile iüzenlenirdi. Simdi Sayın Sadık Artukmaç arkada­
şımızın takririni canı gönülden iltihak ede­
rim. Ama bu maddenin yani 19 neu maddenin
son fıkrasının tamamen maddeden çıkarılma­
sı. Parlâmento grupların genel merkezin ta­
hakkümünden kurtarmak için çok isabetli olacak­
tır. Sayın Sırrı Atalay arkadaşımızı da teyidon bıı yolda Yüksek Heyetinizin karar ittihaz
buyurması yerinde olur.
Hürmetlerimle.
BAŞKAN — Komisyon.
(İPiÇİCl KOMİSYON SÖZCÜSÜ ZİHNİ
BETÎL (Tokat) — Muhterem arkadaşlar, gerek
Sayın. Atalay arkadaşım, gerekse Alpiskender
arkadaşını bu madde ile siyasi partileriı Mec­
lis gruplarının, parti merkezlerinin nüfuzu ve
hâkimiyeti altına girdiği endişesisini izhar et­
tikleri için bir noktayı taA'zihle sö> rime
başlamayı lüzumlu gördüm. Maddeyi savun­
makla biz komisyon olarak siyasi partilerin
Meclis gruplarını, siyasi partilerin
merkez
oruanlarının
nüfuzuna tabi tutmak gibi bir
maksadı asla gütmüyoruz.
Siyasi partilerin
Meclis gruplarının serbest, viedani kanaatlerine
!>öıv çalışmalarının lüzum ve zaruretine biz
de komisyon olarak inanıyoruz. Valnız arka­
daşlarımızdan ayrıldığımız nokta şudur; arka-
Download