Satuk Buğra Han DeStanı

advertisement
Satuk Buğra Han
Destanı
Prof. Dr. Necati Demir
YAYIN NU: 1257
KÜLTÜR SERİSİ: 722
T.C.
KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI
SERTİFİKA NUMARASI
16267
ISBN 978-605-155-614-7
Kitabın bütün yayın hakları Ötüken Neşriyat A.Ş.’ye aittir.
Yayınevinden yazılı izin alınmadan, kaynağın açıkça belirtildiği
akademik çalışmalar ve tanıtım faaliyetleri haricinde,
kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz;
hiçbir matbu ve dijital ortamda kopya edilemez,
çoğaltılamaz ve yayımlanamaz.
ÖTÜKEN NEŞRİYAT A.Ş.®
İstiklâl Cad. Ankara Han 65/3 • 34433 Beyoğlu-İstanbul
Tel: (0212) 251 03 50 • (0212) 293 88 71- Faks: (0212) 251 00 12
İnternet: www.otuken.com.tr
E-posta: [email protected]
Kapak Tasarımı: Zafer Yılmaz
Dizgi-Tertip: Ötüken
Kapak Baskısı: Yeditepe Ofset
Baskı: Yaylacık Matbaası (0212) 612 58 60
Maltepe Mah. Litros yolu Fatih Sanayi Sitesi No: 12/197-203
Topkapı-Zeytinburnu
Cilt: Yedigün Mücellithanesi
İstanbul-Eylül 2017
Prof. Dr. Necati DEMİR: 20 Nisan 1964’te Ordu’ya bağlı Ulubey ilçesinin Kumanlar köyünde doğdu. Kumanlar İlkokulu (1974), Ordu Fatih
Ortaokulu (1977), Ordu Fatih Lisesi (1980) Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (1987) mezunudur.
Yüksek lisansını Cumhuriyet Üniversitesinde (1992), doktorasını
Selçuk Üniversitesinde (1996) tamamladı. Gaziantep Sarılsalkım Ortaokulunda Türkçe Öğretmeni (1987-1990), Sivas Cumhuriyet Lisesinde
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni, Cumhuriyet Üniversitesinde Türk
Dili Okutmanı olarak çalıştı.
13 Haziran 1996’da Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk
Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümüne Yardımcı Doçent olarak atandı. 30
Kasım 2000’de Doçent, 9 Şubat 2006’da Profesör oldu. Yüze yakın kitabı, yüzden fazla makalesi bulunmaktadır. Bu kitaplarından dört tanesi
Amerika Birleşik Devletleri’nde Harvard Üniversitesinde, yirmi üç tanesi Almanya’da, bir tanesi Avusturya’da, bir tanesi de Danimarka’da
yayımlanmıştır.
1996-2010 yılları arasında Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Orataoğretim Sosyal Alanlar Bölümünde öğretim üyesi ve bölüm
başkanı olarak görev yaptı.
2010 yılında Gazi Üniversitesi’ne atandı. Hâlen Gazi Üniversitesi
Gazi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalında öğretim üyesi
olarak görev yapmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.
İçIndekIler
Önsöz.................................................................................................... 11
Kısaltmalar............................................................................................ 17
BIrIncI Bölüm
Satuk Buğra Han Destanı
İlk Müslüman Türk Hakanı Satuk Buğra Han....................................... 21
Hazret-i Muhammed ile Satuk Buğra Han Gazi’nin Miraç’ta
Karşılaşması.................................................................................. 22
Satuk Buğra Han’ın Ruhu ile Sahabelerin Tanışması............................ 24
Satuk Buğra ve Kırk Arkadaşının Sahabeyi Ziyareti.............................. 25
Hazret-i Muhammed ile Satuk Buğra Han’ın Hocası
Ebû’n Nasr Samanî........................................................................ 26
Hoca Ebû’n Nasr Samanî’nin Doğuşu................................................... 27
Hazret-i Muhammed ile Hoca
Ebû’n Nasr Samanî’nin Haberleşmesi........................................... 27
Hz. Muhammed’in Hoca Ebû’n Nasr Samanî’yi
Türkistan’a Göndermesi................................................................ 30
Hoca Ebû’n Nasr Samanî’nin Kutbluğu................................................ 32
Hoca Ebû’n Nasr Samanî’nin Tanrı’ya Yürümesi.................................. 33
Satuk Buğra Han Gazi’nin Dünyaya Gelişi............................................ 35
Satuk Buğra Han Gazi’nin İslamiyeti Kabul Edişinde İlk Adım............ 37
Satuk Buğra Han Gazi ile
Hoca Ebû’n Nasr Samanî’nin Karşılaşması................................... 41
Satuk Buğra Han Gazi’nin Arkadaşlarının İslamiyeti Kabulü............... 46
Satuk Buğra Han’ın
Üvey Babası Harun Buğra Han ile Mücadelesi...................................... 47
Satuk Buğra Han’ın Amcasına Karşı Ayaklanması ............................... 51
Satuk Buğra Han’ın Zaferi ve Türklerin Topluca İslamiyeti Kabulü...... 55
Sultan Satuk Buğra Han Gazi’nin Mücizeleri........................................ 57
Satuk Buğra Han Gazi’nin Hastalanması.............................................. 58
Hoca Ebû’n Nasr Samanî’nin Oğlu
Hoca Ebû’l-Fettah ve Satuk Buğra Han Gazi................................. 59
Satuk Buğra Han Gazi’nin Tanrı’ya Yürümesi....................................... 60
Sultan Satuk Buğra Han Gazi’nin Cenaze Töreni ................................. 63
İkIncI Bölüm
Satuk Buğra Han’dan Sonra TürkIstan
Satuk Buğra Han’ın Çocukları............................................................... 69
Satuk Buğra Han’ın Kızı Bubiçe / Bubi Meryem Hanım....................... 69
Satuk Buğra Han’ın Kızı A’lânur Hanım............................................... 71
Satuk Buğra Han’ın Kızı Hediye Türkân Hatun.................................... 73
Satuk Buğra Han’ın Oğlu Hazret-i Sultan Hasan Buğra Han Gazi........ 74
A’lânur Hanım’ın Oğlu Hazret-i Ali Arslan Han Gazi ve Onun Şehit
Olması .......................................................................................... 80
Satuk Buğra Han’ın Oğlu Osman Buğra Han Gazi’nin Şehit Oluşu..... 86
A’lânur Hanım’ın Oğlu
Hazret-i Ali Arslan Han Gazi’nin İntikamı................................... 90
Kâşgar Savaşları..................................................................................... 97
Hazret-i Yusuf Kadir Han’ın Medayin’e Gidip
Hazret-i İmamlar İle Görüşmesi................................................. 100
Yenihisar Savaşı................................................................................... 101
Esen Buğra Han Gazi’nin Şehit Olması............................................... 103
Hazret-i Hasan Buğra Han Gazi’nin Şehit Olması.............................. 104
Satuk Buğra Han’ın Kızı
Hediye Türkân Hanım’ın Şehit Olması....................................... 106
A’lânur Hanım Oğlu Hazret-i Yusuf Kadir Han Gazi........................... 107
Hazret-i İmamlar [Hazret-i İmam Nasirüddin, İmam Muînüddin,
İmam Zahirüddin ve İmam Kıvamüddin] Konusu...................... 110
Açıklamalar ve BIlgI Notları
Açıklamalar ve Bilgi Notları................................................................ 119
Kaynakça............................................................................................. 147
Dizin.................................................................................................... 153
Ekler.................................................................................................... 159
İthafımız, Bütün Türklüğe…
Ön Söz
Bu çalışma aslında hem bir destan, hem de Türklerin
İslamiyeti kabulü ile ilgili önemli bir kaynaktır. Hatta eşi
ve benzerine çok nadiren rastlanabilecek bir kaynaktır.
Türklerin İslamiyeti kabulü ve Karahanlı Devleti’nin
ilk dönemleri hakkında, biraz şaşırtıcı gelebilir, ama, efsane ve rivayetlerden başka bilgi çok azdır. Yani İslamiyeti ilk kabul eden Abdülkerim Satuk Buğra Han ve onun
İslamiyeti nasıl, hangi şartlarda kabul ettiği ile Kâşgar
merkezli kurduğu ilk Türk-İslam devleti hakkında gerçekten de bilgiler son derece sınırlıdır. Türklerin İslamiyeti
kabulü ve Karahanlı Devleti’nin tarihini yazan araştırmacılar aslında kaynak yokluğu veya azlığından dolayı, çok
da belirtmeden, genellikle Tezkire-i Satuk Buğra Han’dan
yararlanmışlardır.
Konu ile ilgili yapılan ilk çalışma, Abdül Gafgar’ın Kâşgar Tarihi’ne ait eseridir, denilebilir. Bu eserin aslı kayıp
olduğu için hangi şartlarda yazıldığını ve içeriğini bilememekteyiz. Abdül Gafgar’ın Kâşgar Tarihi’ndeki bilgilerin bir
kısmını yaklaşık 4 asır sonra Cemal Karşî (Ebû’l Fazl b.
Muhammed) 1282’de Kâşgar’da yazmış olduğu Mülhakatü’s-suruh adlı eserinde nakletmiştir.
Abdül Gafgar’ın yazdığı, Cemal Karşî’nin naklettiği
bilgilere göre Abdülkerim Satuk Buğra Han, İslamiyeti
önce Hazret-i Hızır’dan öğrenmiştir. Daha sonra Sasanî-
12 • Satuk Buğra Han Destanı
ler hanedanına mensup olup Karahanlılar Devleti’ne iltica
etmek mecburiyetinde kalmış olan Şehzade Ebû’n Nasr
Samanî’den dinî bilgileri edinmiştir. Onun verdiği bilgiler
ile 12 yaşında İslamiyeti benimseyip öğrenmiş, küçük yaştan itibaren Hak din için mücadeleler vermiş, 25 yaşında
Karahanlı Deveti’nin tahtına çıkmıştır.
Abdülkerim Satuk Buğra Han, 955’te Hakk’a yürümüştür. Bu tarihe kadar Kâşgar ve çevresinde Karahanlı Devleti’ne mensup Türkler veya bu devletin sınırları dışında
kalmış yüz binlerce Türk İslamiyeti kabul etmiştir. İşte bu
mutlu süreç, daha sonraki yıllarda Tezkire-i Satuk Buğra Han
ve Tezkire-i Ebû’n Nasr Samanî adlı eserlerde işlenmiştir. Satuk Buğra Han Destanı da işte bu birbirini tamamlayan ve
birbirinin devamı olan Tezkire-i Satuk Buğra Han ile Tezkire-i
Ebû’n Nasr Samanî adlı eserlere dayanmaktadır.
Türk tarihinden, kültüründen, dilinden, edebiyatından,
hayat tarzından çok önemli bilgiler veren bu eser, gerçekten çok ilgi çekicidir.
Tezkire-i Satuk Buğra Han’ın dünya kütüphanelerinde
Çağatay Türkçesi ya da Doğu Türkçesi ile kaleme alınmış
on bir nüshası tespit edilmiştir. Bunlar: Paris nüshası, Londra nüshası, Rusya nüshası, Berlin nüshası, Taşkent nüshası (dört
adet), İngiltere Oxford-Bodleian Kütüphanesi nüshası (üç adet).
Bu eserlerin kopyaları dünya kütüphanelerinden, uzun
yıllar emek harcayarak, tek tek tarafımızca toplanmıştır.
El yazması eserler önce transkripsiyonlu Latin harflerine,
daha sonra da Türkiye Türkçesine yine tarafımızca aktarılmıştır. Daha sonra elde edilen metinler karşılaştırılarak
birleştirilmiştir. Böylece ilk kez tam anlamı ile bir “Satuk
Buğra Han Destanı” ortaya çıkmış oldu.
Tezkire-i Satuk Buğra’nın nüshaları benzer olma bakımından gruplara ayrılmaktadır. Bunlar içerisinde, elinizdeki bu Satuk Buğra Han Destanı, iki el yazması eser grubu
Satuk Buğra Han Destanı • 13
ve Tezkire-i Ebû’n Nasr Samanî bir araya getirilerek oluşturulmuştur.
El yazması eser grubunun birincisini Tezkire-i Satuk Buğra Han’ın Londra nüshası [British Library Or. 8161’de kayıtlı
olan nüsha, varak: 83/a-102/b), Paris nüshası [Paris Bibliotheque National’de Tezkire-i Satuk Buğra Han başlığı ile
Sub. Turc 1286’da kayıtlı], Berlin nüshası [Berlin Staatsbibliothek’te Ms. or. oct. 1723 numarada kayıtlı], Rusya nüshası [Rusya Bilimler Akademisi, Asya Halkları Enstitüsünde,
Uygurca El Yazmaları kısmında yer almakta] oluşturmaktadır ve Satuk Buğra Han Dönemini içermektedir.
Tezkire-i Satuk Buğra Han’ın İngiltere Oxford-Bodleian Kütüphanesi nüshası [İngiltere Oxford-Bodleian Kütüphanesi
Türkçe Yazmaları MS Ind. Inst. Turk. 8’de Tezkire-i Satuk
Buğra Han adı ile kayıtlıdır], Taşkent nüshası [Özbekistan Bilimler Akademisi Şarkşinaslık Kütüphanesi 1818 numarada kayıtlı] ise Satuk Buğra Han Sonrası Dönemini içermekte olup ikinci grubu teşkil etmektedir. Bu dönemi içeren
bazı nüshalara Satuk Buğra Han’ın oğulları kastedilerek
Buğra Hanlar Tezkiresi başlığı da konmuştur.
Satuk Buğra Han Tezkiresi’ni tamamlayan ya da onun bir
parçası gibi duran Tezkire-i Ebû’n Nasr Samanî ise Londra nüshası [British Library Or. 8161’de kayıtlı olan nüsha, varak:
83/a-102/b], Paris nüshası [Paris Bibliotheque National’de
Tezkire-i Satuk Buğra Han Satuk Buğra Han başlığı ile Sub.
Turc 1286’da kayıtlı], Rusya nüshası [Rusya Bilimler Akademisi, Asya Halkları Enstitüsünde, Uygurca El Yazmaları kısmında yer almakta] içerisinde yer almaktadır. Ayrıca
Gunnar Jarring, Literary Texts from Kashgar: The Original
Texts in Facsimile, [Lunds 1980, 76 s.] adlı eserinin 29-48
sayfaları arasında verdiği “The Tazkirah of Abu Nasr Samani” bölümü, Ebû’n Nasr Samani Tezkiresi’nin başka bir
nüshasına ayrılmıştır. Tezkire-i Ebû’n-Nasr Samanî, Satuk
14 • Satuk Buğra Han Destanı
Buğra Han Öncesi Dönemi ve Satuk Buğra Han Dönemini
içermektedir.
Bu çalışmada ise nüshalar gruplandırılarak eserin metin kısmı “Birinci Bölüm: Satuk Buğra Han Destanı”, “İkinci
Bölüm: Satuk Buğra’dan Sonra Türkistan” olmak üzere iki
bölümde sunulmuştur. Böylece konunun daha anlaşılır ve
akıcı olması sağlanmıştır.
Metin oluşturulurken genellikle metnin orijinalliğine
müdahale edilmemiş, “Lehçeler Arası Aktarım Metodu”
diyebileceğimiz bir yöntem kullanılmıştır. Yani Çağatay
Türkçesi ile yazılmış metin Türkiye Türkçesine aktarılmıştır.
Tezkire-i Satuk Buğra Han ya da Satuk Buğra Han Destanı gerçekten çok şaşırtıcıdır. Zira Anadolu’da teşekkül eden destanların tamamına yakınını eserde görmek
mümkündür. Bunların tamamına yakınını yayımlayan bir
araştırmacı olarak konuya bakınca, ayrı bir heyecana kapılmamak mümkün değildir. Zira bu destanı okurken Battal Gazi Destanı’nı, Danişmend Gazi Destanı’nı, Saltık Gazi
Destanı’nı hatırlayacaksınız. Gerçekten benzerlik insanı
hayretlere düşürecek kadar nettir. Demek ki Anadolu’da
teşekkül eden destanların da kaynağı, tıpkı Anadolu insanı gibi Türkistan’dır.
Konu, destan benzerliği ile de bitmemektedir. Öyle anlaşılmaktadır ki Anadolu’da derlenen pek çok efsanenin
kaynağı da Türkistan gibi görünmektedir: Satuk Buğra
Han’ın kızları Bubi / Bubiçe Meryem Hatun ve Hediye Türkân
Hatun farklı zamanlarda düşmanla karşılaşırlar. Düşmanların kendilerine kötü niyetli bir şekilde zarar vereceğini
anlayınca dua edip Tanrı’ya sığınırlar. Yer yarılır, yere girerler. Anadolu’da tarafımızca derlenen Kırk Kızlar Efsaneleri
ve Uzun Kızlar Efsanesi de aynen böyledir. Bunlar arasındaki
benzerlik tesadüflerin çok ötesinde ve insanı titretecek derecededir.
Satuk Buğra Han Destanı • 15
Eserde dikkat çeken bir diğer nokta da her nedense Satuk Buğra Han ve onun soyundan gelenlerin isminin çok
uzun olmasıdır. Örnek olarak Satuk Buğra Han’ın adı yedi
kelime ile şu şekilde geçmektedir: Hazret-i Sultan Satuk
Buğra Han Gazi Padişah. Onun bir oğlunun adı: Hazret-i Sultan Hasan Buğra Han Gazi Padişah; diğer oğlunun adı: Hazret-i Yusuf Kadir Han Gazi Padişah’tır. Torunun birinin adı
ise Hazret-i Şehid Ali Arslan Han Gazi Padişah ya da Hazret-i
Seyyid Ali Arslan Han Gazi Padişah şeklinde altı veya yedi
kelimeden oluşmaktadır. Onun soyundan gelen şahısların
bazılarının adları da şu şekildedir: Hazret-i Hasan Buğra Han
Gazi, Hazret-i Esen Buğra Han Gazi, Hazret-i Yusuf Kadir Han
Gazi. Yedi, sekiz kelime uzunluğundaki bir isim gerçekten
okuyanı yormaktadır. Bu çalışmada mümkün olduğunca
bazı sıfatlar, Satuk Buğra Han, Hasan Buğra Han, Seyyid
Ali Arslan Han, vd. şeklinde, şahısları işaret edecek şekilde
kısaltılmıştır.
Çalışmanın sonuna bir de “Açıklamalar ve Bilgi Notları” bölümü eklenmiştir. Metin içerisinde geçen özel adlar
ile açıklanması gereken konular, “ * ” işreti ile belirtilerek
“Açıklamalar ve Bilgi Notları” bölümünde açıklanmıştır.
Bu çalışmayı yaparken gözden kaçmış ilmî ve teknik hatalarımızın bulunmaması elbette mümkün değildir. İçeriği
çok farklı olan eser hakkında eksiklerimiz de kalmış olabilir. Hatalarımızın düzeltilmesi ve eksiklerimizin tamamlanması için konuya daha vakıf olanların ve okuyucularımızın
tenkidine muhtaç olduğumuzu belirtir, hatalarımızın iyi
niyetimize bağışlanmasını dileriz.
Satuk Buğra Han Destanı hazırlanırken pek çok arkadaşımızdan ve meslektaşımızdan yardım aldığımızı itiraf etmeliyim. Yardımların başında nüshaların toparlanması konusu
gelmektedir. Paris nüshasının temininde sevgili kızım Sevingül Boztaş; Berlin nüshasının temininde Arzu Deveci, Fatih
Samastı, Şükür Taşyıldız; İngiltere nüshalarının temininde
16 • Satuk Buğra Han Destanı
meslektaşım Doç. Dr. Nihal Çalışkan, Rusya nüshasının temininde kıymetli dostum Atila Ceylanlı yardımcı oldular.
Bu eserin hazırlanması sırasında Doç. Dr. Halil Çeltik
ve Yrd. Doç. Dr. Ümit Eker, teknik konularda yardımcı olmuşlardır. Müftü Hasan Telli, Arapça ibareleri çözmemizde emeğini esirgememiştir. Doç. Dr. Adem Öğer ise Satuk
Buğra Han’ın türbesinin fotoğraflarını hediye etmiştir.
Bu çalışmanın tashihi Edebiyat Öğretmeni Fikriye Demir ve çalışma arkadaşım Dr. Ülker Şen tarafından yapılmıştır.
Çalışmanın vücuda gelmesinde katkısı olan herkese ayrı
ayrı teşekkür ettiğimi belirtmek isterim.
Ümitköy-Ankara, 30 Ağustos 2017
Prof. Dr. Necati DEMİR
Kısaltmalar
Ar.
age.
agm.
agy. agt.
AÜEBFD
:
:
:
:
:
:
bk.
C.
Çev.
DİA
Ed.
DLT
DTCFD
Ens.
ET
F.
H
Haz.
Krş.
M
Neşr.
S.
s.
T.
Terc.
Yay.
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
Arapça
adı geçen eser
adı geçen makale
adı geçen yer
Adı geçen tez
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi
Dergisi
Bakınız
cilt
Çeviren
Diyanet İslam Ansiklopedisi
Editör
Dîvânu Lugâti’t-Türk
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi
Enstitüsü
Eski Türkçe
Farsça
Hicri
Hazırlayan
Karşılaştırınız
Miladi
Neşreden
sayı
sayfa
Türkçe
Tercüme
Yayımlayan
BIrIncI Bölüm
Satuk Buğra Han Destanı
[Bismi’llahi’r-rahmani’r-rahim]1
İlk Müslüman Türk Hakanı Satuk Buğra Han*
Sultan oğlu Sultan, Hakan oğlu Hakan [olan Satuk Buğra Han]; küfür ve isyan dönemlerini ortadan kaldıran, son
dönem peygamberi, şeriat ve dine değer kazandıran, yeryüzünün ve dönemin padişahı, imanın nurunun mazharı,
peygamberlerin sonuncusunun [salla’llahu ‘aleyhi vesellem]2
dostu, milletleri ortaya çıkaran (görünür kılan) Allah’ın
dostu, Hz. Peygamber’den terbiye alan, dinlerinin her bir
adını aşikâr kılan, müşrik, kâfir ve münafıkları kutlu kılıcıyla yok eden mukaddes bir kişi olarak tanınmıştır.
Kılıçların kıvılcımları, şirk ve sapkınlık içinde olanlara
yol gösterici, yol göstericilerin yol göstericisi, önderlerin
önderi, yıkılmış düşmüş [kimseleri] görüp onların yardımına yetişen, mazlumların yardımına koşan, çaresizlerin
en sevimlisi, aynı zamanda evliyaların padişahı, sufîlerin
tacı, gazilerin şehinşahı Hazret-i Sultan Satuk Buğra Han
Gazi’nin zikri [kaddesa’llahu ruhahu ve tayyibehu’llahu merkadehu
ve ifada ‘ala rü’üsü’l-salikin birreehu ve ihsanehu]3 daima sürsün.
Allahu teala onun ruhunu şad etsin.
Allahu teala, onun kabrini onu sevenlerden eksik etmesin. Onun iyilik ve güzelliklerini dil ile tarif etmek
mümkün değildir. Âkillerin aklı onun önünde perişan olur.
Onun sözü mucizevidir. Onun sözü gayb hazinelerinin
1 2 3 “Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla (başlarım)”.
“Allah ona salat ve selam etsin”.
“Allah onun ruhunu mukaddes kılsın, Allah kabrini güzel eylesin. Onun iyiliğine ve ihsanına dâhil olanların reisleri üzere ruhunu kabzetsin”.
22 • Satuk Buğra Han Destanı
anahtarıdır. Onun tatlı dili, Allah’ın kelamının tefsiridir.
Onun kılıcı ve oku, imtihan ve tecrübe eden sözünden bir
parçayı andırır. [O dil] lâldir. Ayın parlaklığı onun cihanın
güneşi gibi olan yüzünün önünde mahcup olur.
Onun ayakları altındaki müşerref zemin, ulûhiyet denizindeki su kuşlarının barınağı gibidir.
[Allahu teala] binlerce nurunu, parlak kandillerinin şulelerini bu değerli insanın vücudunda birleştirmiş, bunları
onun vücudunda görünür kılmıştır. Onun ışıklarıyla bütün
âlem aydınlanmıştır.
Rüstem-Dâstân’ın* kolunun kuvveti, Şâh-ı Merdân(Hz.
Ali)’ın himmeti, şanı yüce Emîr Hamza’nın* cesareti ile
Sultan Satuk Buğra Han, kâfirleri İslama yani Hak dergâhına yöneltti. Câhil toplulukları cehaletten kurtarıp doğru
yola ulaştırdı.
Allahu teala, engin kudreti ve geniş hikmeti ile bu değerli insanı yarattı. Sonra da Hazret-i Peygamber[salla’llahu
‘aleyhi vesellem]’in dininin daha çok insana kabul ettirilmesini, o değerli insana bahşetti.
Hazret-i Muhammed ile
Satuk Buğra Han Gazi’nin Miraç’ta Karşılaşması
Hazret-i Sultan Satuk Buğra Han Gazi, bu dünyada henüz vücuda gelmeden önce onun ruhunu, Miraç Gecesi*
Yüce Tanrı, bütün diğer peygamberlerin ruhunu Hazret-i
Peygamber’e [‘aleyhi’s-selam] tanıtırken, onun ruhunu da
tanıttı. Hazret-i Peygamber [salla’llahu ‘aleyhi vesellem], Satuk
Buğra Han’ı görünce acaba bu hangi peygamberin ruhudur, diye merak etti. Burada, yüce yerde bile bulunduğuna
göre çok önemli bir kişidir diye düşündü.
Hazret-i Muhammed*, bu kişiyi çok merak etti. Onun
kim olduğunu, hiç beklemeden, Hazret-i Cebrail’e* sordu.
Satuk Buğra Han Destanı • 23
Hazret-i Cebrail, ona: “Ya Resulullah! Bu, herhangi bir
peygamberin ruhu değildir. Bu, sizin ümmetinizden önemli bir kişinin ruhudur. Siz bu dünyadan gittikten üç yüz
otuz yıl sonra vücuda gelecek, yani doğacak bir kişidir4.
Bu kişi, Türkistan* vilayetlerindeki insanlara İslam dinini
kabul ettirecek, yani İslam ile müşerref kılıp sizin şeriatinizi halk içinde açıkça uygulayacak önemli bir şahıstır. Bu
kişinin adı, Hazret-i Sultan Satuk Buğra Han Gazi’dir”, diye
cevap verdi.
Hazret-i Muhammed, Hazret-i Cebrail’e tekrar sordu:
“Ya Hazret-i Cebrail! Bu benim ümmetimin ruhunun, burada bulunan şu yüce peygemberlerin ruhunun yanında
yaratılıp yer almasının sebebi nedir? Bu nasıl mümkün
olabilir?”
Hazret-i Cebrail [‘aleyhi’s-selam]5, Hazret-i Muhammed’e
şöyle cevap verdi: “Ya Resulullah! İki sebepten dolayı bu
ümmetinizin ruhu Yüce Tanrı tarafından diğer peygamberlerin ruhunun yanında yaratılıp yer almıştır. Bunlardan
birincisi şudur: Sizin dininizi ve şeriatinizi, halkına yani
Türklere öğretecek, kabul ettirecek ve onların arasında yayacak. Sizin hükümlerinizi halkına ulaştıracak ve onların
doğru bilgileri öğrenmelerini sağlayacak. Diğer bir sebep
de şudur: Zaman içerisinde gelmiş bazı peygamberler var.
Bu peygamberlerden bazıları, iki kişiden daha fazlasını
bile Müslüman yapamadan bu âlemden göçüp gittiler.
Amma sizin bu ümmetiniz sayılamayacak kadar çok insanı, Tanrı’nın güzel kullarını, İslam ile tanıştıracak, onları
4 5 Nüshalarda Satuk Buğra Han’ın doğumu Hz. Peygamber’in ölümünden
330 veya 333 yıl sonra olarak gösterilmektedir. Hz. Muhammed’in
632’de öldüğünü dikkate alındığında Satuk Buğra Han’ın doğum tarihinin 962 veya 965 olması gerekir, ki bu yanlıştır. Satuk Buğra Han’ın
921’de Müslüman olmayanlarla savaştığı kesin olduğuna göre doğum
tarihi 900-910 aralığı gibi görünmektedir.
“Allah’ın selamı onun üzerine olsun”.
Download