T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI FİNANSMAN BİLİM DALI BORSA YATIRIM FONU PERFORMANSLARININ BELİRLENMESİNDE FAİZ ORANLARI, DÖVİZ KURLARI VE İMKB- 100 ENDEKSİ ETKİSİNİN TESPİTİ: İMKB’DE BİR UYGULAMA YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Hatice Gülşah ASLAN Tez Danışmanı Doç. Dr. Mehmet ARSLAN Ankara - 2009 ONAY Hatice Gülşah Aslan tarafından hazırlanan “Borsa Yatırım Fonu Performanslarının Belirlenmesinde Faiz Oranları, Döviz Kurları ve İMKB-100 Endeksi Etkisinin Tespiti: İMKB’de Bir Uygulama” başlıklı bu çalışma, 24.03.2009 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak jürimiz tarafından İşletme Anabilim Dalı Finansman Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Prof. Dr. Metin Kamil Ercan (Başkan) Doç. Dr. Mehmet ARSLAN (Danışman) Yrd. Doç. Dr. Cihan Tanrıöven i ÖNSÖZ Bu çalışmanın amacı; yatırım fonları arasında önemi artan araçlardan biri olan Borsa Yatırım Fonlarının performanslarını literatürde öngörülen yöntemlerle ölçmek ve grup içi karşılaştırma yaparak yatırım çekiciliğini ortaya koymaktır. Yatırımların performansını ölçmede kullanılan teknikler temelde iki grupta incelenmektedir: Birincisi standart sapmayı esas alan yöntemler Sharpe Endeksi, M 2 Performans Ölçütü ve Değişim Katsayısı; ikincisi ise sistematik riski esas alan Treynor Endeksi ve Jensen Endeksidir. Bunlara ilaveten, her bir borsa yatırım fonu getirilerinin çarpıklık değeri hesaplanmış ve fonun getiri dağılımının pozitif/negatif eğilimliliği ortaya konarken; kuadratik regresyon yöntemi ile fon yöneticilerinin zamanlama kabiliyetleri de tespit edilmiştir. Analizde kullanılan 3 ayrı borsa yatırım fonunun hem sayı hem de borsadaki işlem günlerinin sınırlı olması nedeniyle fon getirilerini ve belirleyicilerini detaylı bir şekilde incelemek amacıyla, kanonik korelasyon ve çoklu regresyon analizleri de uygulanmıştır. Yapılan analizlerde literatürde öngörülerin aksine farklı sonuçların varlığı da tespit edilmiştir. Bu şekliyle çalışma daha önce yapılan çalışmalardan farklılaşmakta; analize sadece finansal analiz değil buna ek olarak istatistiksel boyut da eklemiş olmaktadır. Yapılan analizler ile borsa yatırım fonlarının portföy performans kriterleri ve istatistiksel analiz yöntemleri ile analiz edilmiş, raporlanmış ve yorumlanmıştır. i ii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ……………………………………………………………………………….İ İÇİNDEKİLER……………………………………………………………………….İİ SİMGELER VE KISALTMALAR……………………………………………....Vİİİ TABLOLAR………………………………………………..…………………........İX ŞEKİLLER………………………………………………………………………….Xİ GİRİŞ………………………………………………………………………………...1 BİRİNCİ BÖLÜM YATIRIM FONLARI HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1.1. YATIRIM FONU TANIMI VE İŞLEYİŞ SÜRECİ.…………………………..2 1.2. YATIRIM FONLARININ ÖZELLİKLERİ……………………………………6 1.3. YATIRIM FONLARININ AVANTAJLARI…………………………………..7 1.4. YATIRIM FONLARININ SINIFLANDIRILMASI…………………………...9 1.4.1. Pay Sayısının Değişebilirliğine Göre Yatırım Fonları…………...9 1.4.1.1. Açık Uçlu Fonlar…………………………………………10 1.4.1.2. Kapalı Uçlu Fonlar……………………………………...10 1.4.2. Portföy Yapılarına ve Yatırım Hedeflerine Göre Yatırım Fonları……………………………………………………………...11 1.4.2.1. Hisse Senedi Fonları…………………………………....11 1.4.2.2. Tahvil ve Bono Fonları………………………………….13 1.4.2.3. Para Piyasası Fonları…………………………………...14 1.4.2.4. Karma Fonlar…………………………………………….14 1.5. TÜRKİYE’DE YATIRIM FONLARI VE YASAL ÇERÇEVE…………….15 1.5.1. Yasal Çerçeve……………………………………………………...15 1.5.2. Türkiye’de Yasal Çerçevedeki Fon Tipleri ve Türleri…………..19 1.5.3. Yatırım Fonlarına Hakim Olan İlkeler……………………………22 1.5.4. Katılma Belgesi…………………………………………………….23 ii iii 1.5.5. Portföy Değerleme Esasları………………………………………25 1.5.6. Yatırım Fonunun Varlığının Sona Ermesi……………………….30 1.6. YATIRIM FONLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNYA VE TÜRKİYE YATIRIM FONU PİYASASININ DURUMU …………………..31 1.6.1. Yatırım Fonlarının Tarihsel Gelişimi……………………………..31 1.6.2. Dünya ve Türkiye Yatırım Fonu Piyasasının Durumu…………34 İKİNCİ BÖLÜM BORSA YATIRIM FONLARI HAKKINDA GENEL BİLGİLER 2.1. BORSA YATIRIM FONLARININ TANIMI………………………………...36 2.2. BORSA YATIRIM FONLARININ İŞLEYİŞ ESASLARI…………………39 2.2.1. Borsa Yatırım Fonları ile İlgili Taraflar…………………………...40 2.2.2. Borsa Yatırım Fonlarının Birincil ve İkincil Piyasa İşlemleri…...41 2.2.3. Borsa Yatırım Fonlarının Oluşturulma ve Geri Alınma Süreçleri……………………………………………………………42 2.2.4. Borsa Yatırım Fonlarının Değerleme Esasları………………….44 2.3. BORSA YATIRIM FONLARININ ÖZELLİKLERİ………………………...45 2.4. YATIRIMCILARIN BORSA YATIRIM FONLARINI TERCİH ETMELERİNİN NEDENLERİ……………………………………………………49 2.4.1. İşlemlerde Etkinlik…………………………………………………49 2.4.2. Yatırımların Etkinleştirilmesi……………………………………...50 2.4.3. Nakit Yönetimi……………………………………………………...50 2.4.4. Risk Yönetimi……………………………………………………….51 2.5. BORSA YATIRIM FONLARININ SINIFLANDIRILMASI………………..51 2.6. BORSA YATIRIM FONLARININ TÜRLERİ………………………………53 2.7. BORSA YATIRIM FONLARININ ALTERNATİF YATIRIM ARAÇLARI İLE KARŞILAŞTIRMASI……………………………………………………55 2.7.1. Borsa Yatırım Fonlarının Avantajları…………………………….55 2.7.2. Borsa Yatırım Fonlarının Dezavantajları………………………..58 iii iv 2.8. BORSA YATIRIM FONLARININ TAŞIDIĞI RİSKLER………………….60 2.9. BORSA YATIRIM FONLARININ YATIRIMCI PROFİLİ…………………63 2.10. BORSA YATIRIM FONLARININ VERGİLENDİRİLMESİ……………..64 2.11. BORSA YATIRIM FONLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ VE ULUSLARARASI PİYASALARDAKİ GELİŞİMİ………………….…...68 2.11.1. Borsa yatırım Fonlarının Tarihsel Gelişimi ve Dünya Piyasalarındaki Genel Durumu…………………………………68 2.11.2. Borsa Yatırım Fonlarının Uluslararası Piyasalardaki Gelişimi……………………………………………………………72 2.11.2.1. ABD Borsa Yatırım Fonu Piyasası……………………72 2.11.2.2. Avrupa Borsa Yatırım Fonu Piyasası………………...76 2.12. TÜRKİYE’DE İŞLEM GÖREN BORSA YATIRIM FONLARI VE TÜRKİYE BORSA YATIRIM FONU PİYASASININ GENEL DURUMU……77 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM PORTFÖY YÖNETİM STRATEJİLERİ, PERFORMANSI VE DEĞERLENDİRİLMESİ 3.1. PORTFÖY YÖNETİM STRATEJİLERİ……………………………………89 3.1.1. Pasif Portföy Yönetimi……………………………………………..90 3.1.1.1. Satın Al ve Elde Tut Yöntemi…………………………...91 3.1.1.2. Endeks Fonlara Yatırım Yapma Yöntemi……………..92 3.1.1.3. Bağışıklama Stratejisi Yöntemi…………………………93 3.1.2. Aktif Portföy Yönetimi……………………………………………...94 3.1.2.1. Portföy İçerisindeki Varlık Gruplarının Ağırlıklarının Belirlenmesi………………………………………………96 3.1.2.2. Belirlenen Varlık Gruplarını Oluşturacak Menkul Kıymetlerin Seçimi………………………………………96 3.1.2.3. Piyasa Zamanlaması…………………………………….98 3.2. PORTFÖY PERFORMANSI VE DEĞERLENDİRİLMESİ………………98 3.2.1. Getiri ve Risk Kavramları………………………………………..100 3.2.1.1. Getiri Ölçütleri………………………………………......100 iv v 3.2.1.2. Risksiz Faiz Oranı……………………………………...104 3.2.1.3. Piyasa Endeksi (Gösterge Endeksi/Portföyü) Getirisi…………………………………………………..105 3.2.1.4. Risk………………………………………………………105 3.2.1.5. Çarpıklık…………………………………………………107 3.2.2. Performans Değerlendirme Yöntemleri………………………..108 3.2.2.1. Portföy Yöneticilerinin Seçme ve Zamanlama Yetenekleri ile Performans İlişkisi……………………………...109 3.2.2.2. Standart Sapmayı (Toplam Riski) Esas Alan Performans Ölçütleri……………………………………………..111 3.2.2.2.1. Sharpe Endeksi (Reward to Variability Ratio)………………...111 3.2.2.2.2. M2 Performans Ölçütü……….………………113 P P 3.2.2.2.3. Değişim Katsayısı…………………………….115 3.2.2.3. Betayı (Sistematik Riski) Esas Alan Performans Ölçütleri……………………………………………………………116 3.2.2.3.1. Treynor Endeksi (Reward to Volatility)…….116 3.2.2.3.2. Jensen Endeksi………………………………118 3.2.2.4. Piyasa Zamanlaması Testi…………………………….122 3.2.2.4.1. Kuadratik Regresyon Modeli………………..122 3.2.2.5. İstatistiksel Analiz Yöntemleri…………………………124 3.2.2.5.1. Varyans Analizi (ANOVA)…………………...124 3.2.2.5.2. Regresyon Analizi……………………………124 3.2.2.6. Kanonik Korelasyon Analizi…………………………...127 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BORSA YATIRIM FONLARININ PERFORMANS ÖLÇÜMÜ ÜZERİNE BİR UYGULAMA 4.1. BORSA YATIRIM FONLARININ PERFORMANS ÖLÇÜMÜNÜN AMACI VE KULLANILAN TEKNİKLER…………………………………………..130 4.2. VERİLER…………………………………………………………………….131 v vi 4.2.1. Borsa Yatırım Fonlarının Getirileri……………………………...132 4.2.2. Risksiz Faiz Oranı Getirileri……………………………………..133 4.2.3. Piyasa Endeksi (Gösterge Endeksi/Portföyü) Getirisi………..134 4.3. METODOLOJİ………………………………………………………………134 4.3.1. Uygulanan Modeller……………………………………………...135 4.4. BULGULAR…………………………………………………………………137 4.4.1. Ortalama Getiriler ve Dağılımı (Betimleyici İstatistikler)……...137 4.4.2. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Performans Ölçüm Sonuçları………………………………………………………….140 4.4.2.1. Borsa Yatırım Fonlarının ve Gösterge Endeksin Getiri ve Risk Değerleri………………………………..140 4.4.2.2. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Sharpe Endeksi Performans Sıralaması……………………………….142 4.4.2.3. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin M2 P P Performans Sıralaması……………………………….143 4.4.2.4. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Değişim Katsayısı Değeri Sıralaması……………………………….…….145 4.4.2.5. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Treynor Performans Sıralaması……………………………….147 4.4.2.6. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Jensen Performans Sıralaması……………………………….149 4.4.2.7. Borsa Yatırım Fonlarının Performans Ölçüm Sonuçlarının Toplu Olarak Değerlendirilmesi………151 4.4.3. Borsa Yatırım Fonları Performanslarına İlişkin Yapılan İstatistiksel Analiz Sonuçları……………………………………153 4.4.3.1. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Doğrusal Regresyon ve Kuadratik Regresyon Analizi Sonuçları………….153 4.4.3.2. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Çok Değişkenli Regresyon Analizi Sonuçları…………………………156 4.4.3.3. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Kanonik Korelasyon Analizi Sonuçları……………………………………….161 vi vii 4.4.3.4. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları………………………………………163 4.4.4. Homojenlik Testi………………………………………………….165 SONUÇ…………………………………………………………………………...170 KAYNAKÇA……………………………………………………………………...176 ÖZET……………………………………………………………………………...180 ABSTRACT………………………………………………………………………181 vii viii SİMGELER VE KISALTMALAR ABD : Amerika Birleşik Devletleri AMEX : American Stock Exchange BGI : Barclays Global Investors CAPM : Sermaye Varlıklarını Fiyatlandırma Modeli (Capital Asset Pricing Model) BYF : Borsa Yatırım Fonları DİBS : Devlet İç Borçlanma Senetleri DJIST : Dow Jones İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonu DJIMTR : Dow Jones DJIM Türkiye A Tipi Borsa Yatırım Fonu DJTEA 15 : Dow Jones Türkiye Eşit Ağırlıklı 15 A Tipi Borsa Yatırım Fonu FBIST : FTSE İstanbul Bono B Tipi Borsa Yatırım Fonu GOLDIST : GOLDIST Altın Borsa Yatırım Fonu HOLDRs : Holding Şirketlerinin Depo Sertifikaları IMKB : İstanbul Menkul Kıymetler Borsası iBoxxGT : iBoxx Türkiye Gösterge Tahvil B Tipi Borsa Yatırım Fonu NFIST : Mali Sektör Dışı İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonu NYSE : New York Stock Exchange SEC : Securities and Exchange Commission SMIST : Küçük ve Orta Ölçekli Şirketler İstanbul 25 A Tipi Borsa Yatırım Fonu SPDRs : Standart&Poors Depo Sertifikası SPK : Sermaye Piyasası Kurulu SPTUR : S&P/IFCI Türkiye A Tipi Akbank Borsa Yatırım Fonu viii ix TABLOLAR Tablo 1: Ekim-2007, Eylül-2008, Ekim-2008 tarihleri itibariyle ABD borsalarında işlem görmekte olan borsa yatırım fonlarının malvarlığı yapılarına göre değerleri 74 Tablo 2: ABD Borsalarında İşlem Gören Borsa Yatırım Fonlarının Yıl Sonları İtibari ile ve 2008 yılı Ayları İtibari ile Toplam Sayısı 75 Tablo 3: Avrupa’nın En Büyük 5 Borsasında İşlem Gören Borsa Yatırım Fonlarının 2007 Yılı Sonu İtibari İle Toplam Sayısı 77 Tablo 4: Ocak 2006-Ekim 2008 Türkiye’deki Borsa Yatırım Fonları, İMKB-100 Endeksi ve Döviz Kurlarının Karakteristik Değerleri 137 Tablo 5: Ocak 2006-Ekim 2008 tarihleri arasındaki 6 aylık dönemlere ilişkin Türkiye’deki Borsa Yatırım Fonları, Borsa Endeksi ve Döviz Kurlarının Karakteristik Değerleri 139 Tablo 6: Borsa Yatırım Fonlarının ve İMKB 100 Endeksinin Ortalama Getiri, Standart Sapma, Beta ve Alfa Değerleri Tablosu 140 Tablo 7: Borsa Yatırım Fonlarının ve İMKB 100 Endeksinin Toplu Performans Ölçüm Sonuçları Tablosu 151 Tablo 8: Dow Jones İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Doğrusal ve Kuadratik Regresyon Analiz Sonucu 154 Tablo 9: Mali Sektör Dışı İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Doğrusal ve Kuadratik Regresyon Analiz Sonucu 155 Tablo 10: Dow Jones DJIM Türkiye A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Doğrusal ve Kuadratik Regresyon Analiz Sonucu 155 Tablo 11: Dow Jones İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Çok Değişkenli Regresyon Analizi Sonucu 157 Tablo 12: Mali Sektör Dışı İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Çok Değişkenli Regresyon Analizi Sonucu ix 158 x Tablo 13: Dow Jones DJIM Türkiye A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Çok Değişkenli Regresyon Analizi Sonucu 160 Tablo 14: Ocak 2006- Ekim 2008 Dönemi Kanonik Korelasyon Sonuçları 162 Tablo 15: Ocak 2006- Ekim 2008 Dönemi Varyans Analizi Sonuçları 164 Tablo 16: İMKB-100 Endeksi Getirilerinin Dağılımlarının Homojenlik Testi 165 Tablo 17: DIBS Ortalama Faiz Oranlarına İlişkin Homojenlik Testi 166 Tablo 18: Döviz Kuru Getirilerine İlişkin Homojenlik Testi 166 Tablo 19: Dow Jones İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonu Getirilerine İlişkin Homojenlik Testi 167 Tablo 20: Mali Sektör Dışı İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonu Getirilerine İlişkin Homojenlik Testi 168 Tablo 21: Dow Jones DJIM Türkiye A Tipi Borsa Yatırım Fonu Getirilerine İlişkin Homojenlik Testi x 168 xi ŞEKİLLER Şekil 1: Yatırım Fonlarının İşleyiş Zinciri 5 Şekil 2: Dünyadaki Borsa Yatırım Fonlarının Yıllara Göre Toplam Değeri 70 Şekil 3: Dünyadaki Borsa Yatırım Fonlarının Yıllara Göre Toplam Miktarı 71 Şekil 4: ABD’deki Borsa Yatırım Fonlarının Yıllara Göre Toplam Değeri 73 Şekil 5: Türkiye’deki Borsa Yatırım Fonlarının 2005-2008 yılları Net Aktif Değer Toplamı 88 Şekil 6: Sermaye Piyasası Doğrusu / Sharpe Endeksi 113 Şekil 7: M2 Performans Ölçütü 115 Şekil 8: Menkul Kıymet Piyasa Doğrusu (SML) ve Treynor Endeksi 118 Şekil 9: Jensen Endeksi (Alfa) 121 P P Şekil 10: Türkiye’de Kurulan İlk 3 Borsa Yatırım Fonunun ve İMKB 100 Endeksinin Sharpe Endeksi Performans Sıralaması 142 Şekil 11: Türkiye’de Kurulan İlk 3 Borsa Yatırım Fonunun ve İMKB 100 Endeksinin M2 Performans Sıralaması P P 144 Şekil 12: Türkiye’de Kurulan İlk 3 Borsa Yatırım Fonunun ve İMKB 100 Endeksinin Değişim Katsayısı Değeri Sıralaması 146 Şekil 13: Türkiye’de Kurulan İlk 3 Borsa Yatırım Fonunun ve İMKB 100 Endeksinin Treynor Endeksi Performans Sıralaması 148 Şekil 14: Türkiye’de Kurulan İlk 3 Borsa Yatırım Fonunun ve İMKB 100 Endeksinin Jensen Endeksi Performans Sıralaması 150 xi 1 GİRİŞ Borsa yatırım fonları dünyada ilk olarak 1993 yılında American Stock Exchange’de faaliyet göstermeye başlayan S&P 500 Index Fund (SPDR) olarak piyasalara sunulmuştur. Günümüzde ise sektörlere özel, ülkelere özel birçok çeşitte yüzlerce borsa yatırım fonu kurulmuş durumdadır. Türkiye’de ise ilk borsa yatırım fonu İMKB’de 2005 yılında işlem görmeye başlamış olan Dow Jones İstanbul 20 (DJIST 20) A tipi borsa yatırım fonudur. Bu çalışmanın birinci bölümünde ilk olarak yatırım fonlarına ilişkin genel bilgiler verilecektir. Daha sonra Türkiye’deki ve dünyadaki yatırım fonlarının yasal çerçevesi ve tarihsel gelişimi incelenecektir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise detaylı olarak borsa yatırım fonları hakkında bilgi verilecektir. Borsa yatırım fonlarının tanımı, işleyişi, özellikleri, yatırımcılara sağladığı avantajları ve dezavantajları, yasal çerçevesi, riskleri ve Türkiye’de ve dünyadaki tarihsel gelişimi incelenecektir. Çalışmanın üçüncü bölümünde portföy yönetim stratejileri, portföy performansı değerlendirme yöntemleri ve analiz yöntemleri üzerinde durulacaktır. Çalışmanın dördüncü bölümünde ise borsa yatırım fonlarına ilişkin performans ölçüm sonuçları karşılaştırma kriterleri ve borsa yatırım fonu performansı üzerindeki faiz oranlarının, döviz kurlarının ve İMKB-100 endeksinin etkileri varyans analizi, çoklu regresyon analizleri açısından değerlendirilmeye çalışılmıştır. Kuadratik regresyon yöntemi ile de fon yöneticilerinin zamanlama kabiliyetleri tespit edilmiştir. 2 BİRİNCİ BÖLÜM YATIRIM FONLARI HAKKINDA GENEL BİLGİLER Çalışmanın bu bölümünde yatırım fonlarının tanımı, özellikleri, avantajları, sınıflandırılması, yasal çerçevesi, Türkiye’deki ve dünyadaki tarihsel gelişimi ve yatırım fonu piyasalarının durumu incelenecektir. 1.1. YATIRIM FONU TANIMI VE İŞLEYİŞ SÜRECİ Herkes tarafından genel kabul gören bir tanım bulunmamakla beraber, fonun özelliği, yapısı ve yönetim stratejisi gibi özellikleri dikkate alınarak pek çok Yatırım Fonu tanımı yapılmıştır. Bunlar arasında en çok kabul gören tanım ise Amerika’da yatırım fonu endüstrisinin ticari birliği olan Yatırım Ortaklığı Kurumu tarafından yapılan tanımdır. Kurum 1990 Yatırım Fonları Rehberi’nde yatırım fonunu şöyle tanımlamıştır: Yatırım fonu; aynı finansal hedefi paylaşan kişiler ve kurumlar yararına yatırım yapan bir ortaklıktır1. Yatırım fonları, 3794 sayılı kanunla Değişik 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu Seri:VII, No: 10 sayılı Tebliğ, 4. maddesinde de, “Kanun hükümleri uyarınca halktan katılma belgeleri karşılığı toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre, aşağıda belirtilen varlıklardan oluşan portföyü işletmek amacıyla kurulan mal varlığı” olarak tanımlanmıştır. 1 Tevfik Gürman, Dünyada ve Türkiye’de Yatırım Fonları, Teori ve Uygulama, Ankara, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Genel Yayın No:342, Ekonomi Dizisi:28, 1995, s. 4-5. 3 Fon, değişik miktarlarda yatırım yapan birçok kişinin parasını bir havuzda toplar ve profesyonel fon yöneticileri, havuzdaki bu parayı, pay sahiplerinin finansal hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak şekilde çeşitli hisse senetleri, tahviller ve para piyasası araçlarını almak için kullanırlar. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’nun düzenlemeleri çerçevesinde yatırım fonlarının yatırım yapabileceği varlıklar şunlardır2: • Türkiye’de kurulan, özelleştirme kapsamında olanlar da dahil olmak üzere, ortaklıklara ait hisse senetleri, özel ve kamu borçlanma senetleri, • Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar hükümleri çerçevesinde alım satımı yapılabilen, yabancı hisse senetleri, özel ve kamu borçlanma senetleri, • Ulusal ve uluslararası borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı olarak ihraç edilmiş ve borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları, • Sermaye Piyasası Kurulu’nca uygun görülen diğer sermaye piyasası araçları, repo, ters repo, future, opsiyon ve forward sözleşmeleri gibi araçlar fon portföyüne alınabilmektedir. Fonlar, yukarıda sayılan varlıklardan oluşan portföyü işletmek amacı dışında başka herhangi bir işle uğraşamazlar. Kanunda ve tebliğde bu şekilde belirtilmiş olan yatırım fonları tanımını basite indirgeyip açacak olursak; yatırımcıların tasarruflarıyla bir malvarlığı oluşturulmaktadır. Bu malvarlığını temsilen yatırımcılara katıldıkları tutarı ve 2 Sermaye Piyasası Kurulu Tebliği Seri: VII, No: 10 sayılı Tebliğ, Resmi Gazete, 19.12.1996, S: 22852 4 verilmektedir3. Yatırımcının fon haklarını belirten “katılma belgeleri” portföyüne ortak olmasını sağlayan bu katılma belgeleri şirketlerin hisse senetlerine benzemektedir. portföyüne ortak olunur. Yatırım fonlarında da katılma belgesi ile fon Ancak hisse senedi sahipleri şirket yönetimine katılabilirken katılma belgesi sahiplerinin fon yönetimine katılma hakları yoktur4. Yatırım fonlarının kurulmasındaki amaç ise küçük tasarruf sahibi bireysel yatırımcıların yatırımlarının bir havuzda toplanması sonucu oluşturulan fonların, uzman portföy yöneticileri tarafından yönetilerek yatırımcıların finansal hedeflerine ulaşmasını sağlamaktır. Yatırım fonları aracılığıyla gerçekleştirilen yatırım ilişkisi, ülkeye farklılık arz etmekle birlikte, ülkeden temelde dörtlü bir yapı içerisinde gerçekleşmektedir. Bu yapıyı oluşturan unsurlar; kurucu, yönetici, saklama kuruluşu ve tasarruf sahipleridir5: Kurucu, bir yatırım fonu kurarak bu fona iştiraki sağlayan katılma belgelerini tasarruf sahiplerine arz eden ve fonun her türlü işlemlerinden dolayı ortaklara ve düzenleyici kurumlara karşı sorumlu olan kuruluştur. Yönetici, kurucu tarafından atanan ve fonun varlıklarını fonun amaçlarına uygun olarak yönetmekle sorumlu olan kişidir. Portföy yöneticisinin kurucudan bağımsız olarak belirlenmesi ile, kurucunun değil, fona katılan tasarruf sahiplerinin menfaatleri doğrultusunda yönetilmesi amaçlanmaktadır. Saklama kuruluşu, fonun portföyündeki varlıkları saklamak ve bu varlıklara bağlı olarak ortaya çıkan faiz ve temettü gibi gelirleri tahsil etmekten 3 Reha Tanör, Türk Sermaye Piyasası, 1. baskı, İstanbul, 1. cilt-Taraflar, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., Yayın No: 907, İşletme Ekonomi Dizisi:89, 1999, s.194. 4 Mehmet Baha Karan, Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi, Ankara, HÜFAM Yayınları No:1, 2001, s.81. 5 Saim Kılıç, Türkiye’deki Yatırım Fonlarının Performanslarının Değerlendirilmesi, Ankara, İMKB Yayınları, 2002, s.6. 5 sorumludur. Tasarruf sahipleri ise fona iştirak eden gerçek ve tüzel kişilerdir. Bunlar, anılan fonun sahip olduğu portföyü temsil eden hisseleri veya Türkiye’deki adıyla katılma belgelerini satın alarak fona ortak olmaktadırlar. Yatırım fonlarının işleyiş sürecinde meydana gelen zincir Şekil 1’de gösterildiği gibidir: Şekil 1: Yatırım Fonlarının İşleyiş Zinciri Kaynak: www.spk.gov.tr, Giriş Tarihi: 07.09.2008 6 1.2. YATIRIM FONLARININ ÖZELLİKLERİ Yatırım fonlarının önemli özellikleri şunlardır: • Yatırım fonları, bir Kollektif Yatırım Kuruluşu (yatırım fonları ve ortaklıkları) olarak, “Kurumsal Yatırımcı” adı altında tanımlanmaktadır. • Kurumsal yatırımcılar, bireysel yatırımcılardan farklı olarak büyük tutarlarda yatırım yaptıkları, ölçek ekonomilerinden yararlandıkları, profesyonel yönetici çalıştırdıkları için daha akılcı ve etkin yatırım yapma imkanına sahiptirler. • Yatırım fonları da yatırım tercihlerini orta ve uzun vadede oluşturarak kaynakların verimli alanlara aktarımını sağlayarak sermaye piyasasının temel amacı olan ekonomiye fon akışına önemli katkılarda bulunmaktadırlar. Bu da, yatırım fonlarını sermaye piyasalarının vazgeçilmez unsuru haline getirmektedir. • Yatırım fonları, ekonomideki küreselleşme sayesinde farklı sektörler ve hatta ülkeler arasında fon transferlerini gerçekleştirerek kaynakların daha etkin kullanımını sağlamaktadır6. Yatırımcılara risk toleranslarına uygun ve çeşitlendirilmiş bir yatırım alternatifi olarak sunulan yatırım fonları yukarıda sayılan özelliklerinden dolayı sermaye piyasalarında önemli bir fonksiyon üstlenmektedir. 6 Kılıç, a.g.e., s.6-8. 7 1.3. YATIRIM FONLARININ AVANTAJLARI Oluşturdukları portföyü, katılanlar adına bir güvenilir el olarak işleten kurumlar olan yatırım fonları, içerdikleri menkul kıymetlerin çeşitliliği açısından sermaye piyasasının araç türü ve miktarı itibariyle gelişiminde rol oynamaktadır7. Profesyonel bir gelişim anlayışıyla tasarrufların güven ortamı içerisinde değerlendirilmesine katkı sağlayan yatırım fonları, sermaye piyasasını küçük yatırımcı açısından cazip duruma getirmektedir8. Yatırım fonlarını tercih etmekle yatırımcı, miktarda parasıyla, hem kendi sahip olduğu bir veya birkaç çeşit yatırım aracına yatırım yapabileceğine, çok çeşitli yatırım aracını içeren bir portföye sahip olur ve böylelikle riski dağıtır hem de uzman bir yönetici kadrosuyla portföyü yönetilir9. Yatırım portföyünün değeri her gün çıkan ekonomi sayfalarından ya da diğer yayınlardan kolayca öğrenilebilir10. Ayrıca katılma belgelerini değil, her seferinde ihtiyacı olduğu para miktarı kadar katılma belgesini paraya çevirebilme kolaylığına da sahiptir11. 7 Serpil Canbaş, Hatice Doğukanlı, Finansal Pazarlar, Finansal Kurumlar ve Sermaye Piyasası Analizleri, Genişletilmiş 2. Baskı, İstanbul, Beta Basım Yayım ve Dağıtım A.Ş., Yayın No: 726, 1997, s.142. 8 Oral Erdoğan, Levent Özer, Sermaye Piyasasında Kurumsal Yatırımcılar, İMKB Yayınları, 1998, s.8. 9 Lale Erdem Karabıyık, Menkul Kıymetler Borsası ve Diğer Yatırım Alternatifleri, Bursa, Marmara Kitabevi, 1997, s.45. 10 Karabıyık, a.g.e., s.46. 11 Karabıyık, a.g.e., s.46. 8 Bu bilgiler ışığında yatırım fonlarının yatırımcılarına sağladıkları avantajları şöyle özetleyebiliriz: • Profesyonel yönetim hizmetinden faydalanan bireysel yatırımcılar zamandan tasarruf etmiş olmaktadır ve tasarrufları daha verimli bir şekilde yönetilmektedir. Bu sayede kaynak israfı azalmakta olup tasarrufların ekonomiye aktarılması daha etkin bir şekilde gerçekleşmektedir. • Yatırım fonları portföylerindeki özel sektör ve kamu tarafından ihraç edilmiş olan finansal araçlar ile sırasıyla özel sektör ve kamu finansmanına böylece de ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. • Yatırım fonlarının bir başka avantajı ise riskin dağıtılması esasına göre yönetilmesidir. Riskin dağıtılması en basit anlatımla çok fazla ve değişik yapıda varlığın portföye alınması mümkün olmaktadır. Bu sayede yatırım fonları profesyonel yöneticiler aracılığı ile yatırımcıların değişik risk ve getiri tercihlerine uygun olabilecek çok sayıda yatırım fonu tipi ve türü sunarak daha etkin bir portföy çeşitlendirmesi sağlamaktadır. Bu çeşitlilik, doğal olarak yatırımcılara risk ve getiri tercihlerine uygun bir yatırım imkanı sağlamaktadır. • Yatırım fonlarının payları, her iş gününde günlük olarak fiyatlandırılarak fon tarafından satılmakta ve geri alınmakta, bu da yatırım fonlarının likit olma özelliğini ortaya koymaktadır. Bu da yatırımcıya, getirisini realize etme fırsatını vermektedir. • Yatırım fonları katılma belgelerinin otomatik para çekme makineleri, telefon ve internet aracılığı ile doğrudan fonun kurucusundan veya yetkili acentelerden alınıp satılabilme 9 imkanının olması yatırımcılara büyük bir kolaylık sağlamaktadır. • Yatırım fonları kupon, faiz ve temettü kazançlarının tahsilini gerçekleştirerek bireysel yatırımcılara kaynak ve zamandan tasarruf sağlamış olmaktadır. • Son olarak yatırım fonları, işlem hacminin artmasını sağlayarak sermaye piyasalarının derinlik kazanmasına ve etkin bir şekilde işlemesine yardımcı olmaktadır12. Yatırım fonlarının diğer yatırım araçlarına göre giderek artan oranda tercih edilmesinin sebebi, esas olarak yatırımcılarına sağladığı yukarıda belirtilen avantajlardan kaynaklanmaktadır. 1.4. YATIRIM FONLARININ SINIFLANDIRILMASI Yatırım fonları uluslar arası sermaye piyasalarında çok sayıda farklı kriterlere göre değişik şekillerde sınıflandırılabilmektedir. Bu kriterler içinde en çok kullanılan yöntem, pay sayısının değişebilirliğine ve portföy yapıları ile yatırım hedefleri kriterlerine göre yapılan sınıflandırmadır13. 1.4.1. Pay Sayısının Değişebilirliğine Göre Yatırım Fonları Pay sayısının değişebilirliğine göre yatırım fonlarını “açık uçlu yatırım fonları” ve “kapalı uçlu yatırım fonları” olmak üzere ikiye ayırabiliriz. 12 13 Kılıç, a.g.e., s.7-9. Kılıç, a.g.e., s.10. 10 1.4.1.1. Açık Uçlu Fonlar Yatırımcılar tarafından talep edildiğinde pay sayısı artırılabilen, yatırımcılar tarafından paylar iade edildiğinde ise pay sayısı azaltılabilen fonlar açık uçlu fonlar olarak tanımlanabilir. Açık uçlu fonlar, yılın herhangi bir iş gününde yeni paylar yaratmak veya mevcut payları itfa etmekle hukuken yükümlüdürler. Açık uçlu bir fonun hisse başına fiyatı, borsada işlem gören hisse senetleri gibi gün boyunca olan arz ve taleple kontrol edilemez. Açık uçlu yatırım fonlarının paylarının fiyatı her gün, gün boyunca sabittir. Bu fiyat önceki günün öğleden sonrasında piyasa kapanış zamanındaki gerçek değere dayanır. Açık uçlu fonların işlem görmesi, pay alıcı ve satıcılarının karşılaşmasına bağlı değildir ve bundan dolayı açık uçlu olarak adlandırılırlar. 1.4.1.2. Kapalı Uçlu Fonlar Yatırımcılar tarafından talep edildiğinde pay sayısı anında artırılamayan, yatırımcılar tarafından fona iade edilemeyen dolaysıyla pay sayısı azaltılamayan fonlar kapalı uçlu fonlar olarak tanımlanır. Kapalı uçlu yatırım fonlarının payları belli başlı borsalarda işlem görürken, açık uçlu yatırım fonları borsalarda işlem görmezler. 11 Hem açık uçlu hem de kapalı uçlu fonlar çeşitli yatırım hedeflerine sahiptirler ve yatırımcılardan topladıkları paraları çeşitli menkul kıymetler almak için biriktirirler. Fakat ikisinin arasındaki fark; kapalı uçlu fonlarda sabit sayıda pay ihraç edilmesine karşın, açık uçlularda pay sayısının değişken olmasıdır. Kapalı uçlu bir fonun hisseleri sadece bir aracı kurum ( broker ) aracılığı ile alınabilir ve belli başlı borsalarda işlem görür. Açık uçlu bir fonun hisselerini almak için ise her zaman bir broker’ın aracılığı gerekmez14. 1.4.2. Portföy Yapılarına ve Yatırım Hedeflerine Göre Yatırım Fonları Burada yatırım fonları portföylerinde bulunan menkul kıymetlerin türlerine göre sınıflandırılmıştır. Buna göre yatırım fonları: hisse senedi fonları, tahvil fonları, para piyasası fonları ve karma fonlardır. 1.4.2.1. Hisse Senedi Fonları Hisse senedi fonları, portföylerinin tamamı veya büyük bir kısmı yerli ve/veya yabancı şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarıdır. Bu fonlar diğer fonlara göre daha fazla risk unsuru içermekte, ancak bunlara oranla daha yüksek getiri imkanı sağlamaktadır15. Hisse senedi fonlarını kendi aralarında bazı çeşitleri vardır. Belli başlı 14 15 Gürman, a.g.e., s.5-6. Kılıç, a.g.e., s.11-12. 12 olanları şunlardır: • Saldırgan büyüme fonları: Yeni faaliyete geçen, kötü duruma düşmüş ya da geçici olarak talep görmeyen şirketlerin hisse senetlerinden oluşan fonlardır. • Sektör fonları: Portföyünde sadece belli bir sektördeki şirketlerin hisse senetleri olan fonlardır. • Büyüme fonları: Bu fonlar kar payı ödemeleri yerine yatırımlarının değerini artırmak ve sermaye kazancı sağlamak amacıyla üstün nitelikli şirketlerin hisse senetlerinden oluşan fonlardır. • Gelir fonları: Temettü geliri sağlamak amacıyla temettü ödemeleri düzenli yapılan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan fonlardır. • Büyüme ve gelir fonları: Hem sermaye kazancı hem de temettü geliri elde etmek amacıyla portföyünde hisse senedi değeri düzenli artan ve düzenli temettü ödeme gücüne sahip şirketlerin hisse senetleri bulunan fonlardır. • Büyüyen şirket fonları: Hızlı büyüyen veya yeni kurulan şirketlerin senetlerinden oluşan fonlardır. • Küçük şirket fonları: Sermayesi az olan şirketlerin hisse senetlerine yatırım yapan fonlardır. • Uluslar arası hisse senedi fonları: Portföyünün en az üçte ikisi yabancı şirketlerin hisse senetlerinden oluşan hisse senedi fonlarıdır. 13 • Endeks fonlar: Endekslerde yer alan şirketlerin hisse senetleri ile portföyünü oluşturan fonlardır. • Borsa yatırım fonları: Portföyü belirli bir endekste yer alan şirketlerin hisse senetlerinden ile çeşitlendirilen ve borsada hisse senedi olarak işlem gören fonlardır. Hisse senedi fonları, sermaye kazancı elde etmek, gelir elde etmek, hem gelir ve hem de sermaye kazancı elde etmek amaçlarına göre alt ayrımlara tabi tutulmaktadır. 1.4.2.2. Tahvil ve Bono Fonları Portföylerinin tamamını veya büyük bir bölümünü tahvil ve bono gibi sabit getirili menkul kıymetlere yatırım yapan fonlardır. Bu fonlar ise para piyasası fonlarından daha yüksek, hisse senedi fonlarından ise daha düşük risk içermektedir. Tahvil ve bono fonları ise portföyünde bulunan yatırım araçlarının türüne göre aşağıdaki gibi çeşitlendirilebilir: • Şirket tahvillerine yatırım yapan şirket tahvil fonları, • Devlet tahvillerine yatırım yapan devlet tahvil fonları, • Hem şirket hem de devlet tahvillerine yatırım yapan tahvil gelir fonları, • Yüksek getirili ve riskli tahvillere yatırım yapan yüksek getirili tahvil fonları, 14 • Kredi derecesi çok yüksek olan tahvillere yatırım yapan yüksek kaliteli şirket tahvilleri, • Yabancı hükümet ve şirketlerin tahvillerinden oluşan uluslar arası tahvil fonları, • Mahalli idarelerce çıkarılan tahvillere yatırım yapan mahalli tahvil fonları, • Devlet iç ve dış borçlanma araçlarına yatırım yapan fonlardır. Kısaca tahvil fonları; şirket tahvillerine yatırım yapan fonlar, yabancı tahvillere yatırım yapan fonlar, devlet borçlanma araçlarına yatırım yapan fonlar ve belediye borçlanma araçlarına yatırım yapan fonlar gibi yukarıda sayılan alt ayrımlara tabi tutulmaktadır. 1.4.2.3. Para Piyasası Fonları Para piyasası fonları, portföylerinin tamamı veya büyük bir kısmı para piyasası araçlarından oluşan yatırım fonlarıdır. Bu fonlar daha çok hükümetler, belediyeler ve şirketler tarafından ihraç edilen kısa vadeli ve yüksek kaliteli menkul kıymetleri ( 90 gün ve daha az vadeli araçlar, mevduat sertifikaları, finansman bonoları gibi ) portföylerine almaktadırlar. Dolayısıyla, bu fonlar diğer fonlarla karşılaştırıldığında en düşük riske sahip olan fonlardır. 1.4.2.4. Karma Fonlar Karma fonlar ise, portföylerinin tamamı hisse senetleri, sabit getirili 15 menkul kıymetler, para piyasası araçları ve türev araçlarından en az ikisinden oluşan ve her bir aracın değeri fon portföy değerinin %20 sinden az olmayan fonlardır. Bu fonlar söz konusu araçlardan birkaçına veya tamamına yatırım yapabilmektedir. Örneğin, varlık tahsis fonları, hisse senetleri, sabit getirili menkul kıymetler ve para piyasası araçlarına birlikte yatırım yapmaktadır. Bu fonlar portföylerine aldıkları her bir sınıftaki araçların ağırlıklarını sabit tutarak yüksek gelir elde etmeyi amaçlamaktadır. Karma fonların diğer bir türü olan denge fonları ise hisse senetlerine ve tahvillere yatırım yapmakta ve başlangıçtaki yatırımı koruma, gelir ve sermaye kazancı elde etme amacına ulaşmaya çalışmaktadırlar16. 1.5. TÜRKİYE’DE YATIRIM FONLARI VE YASAL ÇERÇEVE Türk sermaye piyasasının ilk kez 1987 yılında tanıştığı ancak, portföy büyüklüklerindeki önemli artışın 1993 yılında görülmeye başlandığı yatırım fonlarına, sözü edilen tarihten bu yana sermaye piyasası mevzuatında kurucu olmasına imkan tanınan hemen hemen her kuruluşun ürün portföylerinde yer vermeye çalıştığı görülmektedir17. Bu sebeple de yatırım fonları ile ilgili dünya piyasalarında da geçerliliği olan yasal düzenlemeler yapılmıştır. 1.5.1. Yasal Çerçeve 28.7.1981 gün ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 3435’üncü maddeleri gereğince Türkiye’de yardımcı kuruluş olarak menkul 16 Kılıç, a.g.e., s. 11-12. Bülent Öztürk, “Yatırım Fonu Performanslarının Yatırım Fonu Endekslerinin Oluşturulması Yoluyla Ölçülmesi”,SPK Yeterlilik Etüdü, Ankara, 1999, s.1. 17 16 kıymetler yatırım fonlarının kurulması için yasal dayanak hazırlanmıştır18. Yatırım fonu, ilk kez 30.7.1981 tarih ve 17416 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn) ile sermaye piyasasının yardımcı kuruluşu olarak Türk hukuk sistemine girmiştir. SPK, bu kanunun kendisine verdiği yetkiye dayanarak 12.12.1986 tarih ve 19310 sayılı Resmi Gazete'de, Seri:VII, No:1 "Menkul Kıymetler Yatırım Fonu Katılma Belgelerinin İhracına ve Halka Arzına Dair Esaslar Tebliği"ni yayımlayarak konuya ilişkin ilk kapsamlı düzenlemeyi yapmış, bu düzenlemenin ardından ilk yatırım fonları, 1987 yılında faaliyete geçmiştir19. 1987 yılında ilk olarak 3 adet diğer tip fon kurulmuş, sonraki yıl bunlara diğer 5 adet fonun yanı sıra, 2 adet de A tipi fonun eklenmesiyle kurulan fon sayısı 1988 yılı sonunda 10’a yükselmiştir20. Türkiye’deki ilk yatırım fonu T.C. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın 16.10.1986 tarihli izni ve T. İş Bankası A.Ş. tarafından kurulmuştur. Fonun katılma belgeleri SPK tarafından 06.07.1987 tarihinde kayda alınmıştır. Piyasa genelinde, bankalar tarafından kurulmuştur. kurulan yatırım fonları ağırlıklı olarak Banka dışı kurumlar tarafından A tipi yatırım fonları ilk olarak 1993 yılında, diğer tip yatırım fonları ise ilk olarak 1995 yılında kurulmuştur. 1993 yılında A tipi yatırım fonları ilk olarak Ata Menkul Kıymetler A.Ş., Global Menkul Değerler A.Ş. ve Commercial Union Sigortacılık A.Ş. tarafından, 1995 yılında ilk diğer tip yatırım fonu ise Eczacıbaşı Menkul Değerler A.Ş. tarafından kurulmuştur 21. Sermaye piyasalarındaki yeni gelişmelere cevap verilebilmesi amacıyla gerek SPK ve gerekse anılan Tebliğ'de bazı değişiklikler 18 İktisadi Araştırmalar Vakfı, Türkiye’de Yatırım Fonları ve Son Gelişmeler ( Tebliğler ve Panel ), İstanbul, 1989/73, s.57. 19 Kılıç, a.g.e., s.14. 20 Erdoğan, Özer, a.g.e., s.57. 21 Erdoğan, Özer, a.g.e., s.58. 17 yapılmıştır. Bu çerçevede SPK' nun yatırım fonlarına ilişkin bölümü 29.4.1992 tarih ve 3794 sayılı Kanun'la yeniden düzenlenmiş ve 19.12.1996 tarih ve 22852 sayılı Resmi Gazete'de Seri: VII, No: 10 "Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği" adıyla ayrıntılı açıklamaları içeren yeni bir tebliğ yayımlanmıştır. Ayrıca, SPK' nun 22'nci maddesinin (m) bendi ve Türk Parasının Kıymetini Korunmasına İlişkin 32 Sayılı Karar'ın 15'inci maddesinin (c) bendi uyarınca, yurtdışında kurulmuş yatırım fonlarının paylarının satışını düzenleyen Seri: VII, No:14 "Yabancı Yatırım Fonu Paylarının Kurul Kaydına Alınmasına ve Satışına İlişkin Esaslar Tebliği" 6.11.1998 tarih ve 23515 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir22. Türkiye’deki yatırım fonlarına ilişkin mevcut düzenlemeler aşağıdaki gibi özetlenebilir: • Türkiye'deki menkul kıymet yatırım fonlarını düzenleyen SPK'nun Seri:VII, No: 10 "Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği", • Yabancı yatırım fonlarım düzenleyen SPK'nun Seri:VII, No:14 "Yabancı Yatırım Fonu Paylarının Kurul Kaydına Alınmasına ve Satışına İlişkin Esaslar Tebliği", • Emeklilik yatırım fonlarım düzenleyen SPK'nun "Emeklilik Yatırım Fonlarının Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmeliği". Daha önce de yatırım fonunun tanımında değinildiği gibi yatırım fonu, SPK’nun 37’inci maddesinde, "halktan katılma belgeleri karşılığı toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı 22 Kılıç, a.g.e., s.13-14. 18 mülkiyet esaslarına göre sermaye piyasası araçları, gayrimenkul, altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işletmek amacıyla kurulan mal varlığı" olarak tanımlanmıştır. Kanun’a göre fonların tüzel kişiliği bulunmamakta, ancak malvarlıkları kurucunun malvarlıklarından ayrı tutulmaktadır. Menkul kıymet yatırım fonlarını düzenleyen SPK'nın Seri:VII, No: 10 "Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği" ne göre , aşağıdaki kuruluşlar SPK’dan izin almak şartı ile fon kurucusu olabilmektedirler: • Bankalar, • Sigorta şirketleri, • Aracı kurumlar, • Kanunlarında engel bulunmayan emekli ve yardım sandıkları (Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur, Emekli Sandığı, Ordu Yardımlaşma Kurumu gibi), • 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi uyarınca kurulmuş sandıklar. Kurucu tarafından belirlenen fonu yönetmekle görevli olan fon yöneticisinin ise, SPK’dan portföy yöneticiliği faaliyet yetki belgesine sahip olması gerekmektedir. Ayrıca Tebliğ’de, İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. ile İstanbul Altın Borsası ve/veya SPK tarafından yetkilendirilen diğer kuruluşları saklayıcı kuruluşlar olarak belirlemiştir. Yatırım fonları inançlı mülkiyet esasına göre iki yöntemle kurulabilmektedir. Bunlar nakit yöntemi ve tahsis yöntemi23: Nakit yönteminde fon sözleşmesi hazırlanıp fon yöneticisi ve güvenilir 23 Cevat Sarıkamış, Sermaye Pazarları, 3. Basım, İstanbul, Alfa Yayınları, 1998, s.121. 19 kişi belirlendikten sonra katılma belgeleri tasarruf sahiplerine satılarak fon oluşturulur. Fonun oluşmasının ardından fon yönetimi, fon sözleşmesinde belirlenmiş amaçlara uygun girişimlerde bulunmaya başlar. Tahsis yönteminde ise kurucu, fon sözleşmesini hazırlayıp yasal formaliteleri yerine getirdikten sonra fon sermayesinin tamamını öder. Tahsis edilen bu nakitle bir portföy oluşturulmasını takiben katılma belgeleri hazırlanarak yatırımcılara satılır. Türkiye’de ise yatırım fonlarının kurulmasında bu yöntemlerden tahsis yöntemi kullanılmaktadır. 1.5.2. Türkiye’de Yasal Çerçevedeki Fon Tipleri ve Türleri Mevcut sermaye piyasası mevzuatına göre, yatırım fonları farklı tip ve türlerde kurulabilmektedir. Bu mevzuata göre fonların A tipi ve B tipi olmak üzere iki farklı tipte kurulmasına, fon portföyündeki varlıkların oranlarına göre ise çok sayıda fon türleri oluşturulmasına izin verilmiştir. Fon portföy değerinin aylık ağırlıklı ortalama bazda en az %25’i devamlı olarak mevzuata göre özelleştirme kapsamındaki Kamu İktisadi Teşebbüsleri dahil Türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine yatırılmış fonlar A tipi, diğer kalan fonlara ise B tipi yatırım fonları denilmektedir. 20 A tipi fonların katılma belgeleri menkul kıymet sayılmakta ve borsada işlem görebilmekte iken B tipi fonların katılma belgeleri kıymetli evrak olmakla birlikte menkul kıymet sayılmazlar ve borsada işlem göremezler24. Ayrıca yatırımcıların farklı yatırım tercihlerinin olması sebebiyle yatırım fonları, portföy yapılarına göre ise 14 farklı türde kurulabilmektedir25: • Fon portföyünün en az %51 'ini devamlı olarak; 1. Belirli bir sektörü oluşturan ortaklıkların menkul kıymetlerine yatırmış fonlar "Sektör Fonu", 2. Kurucunun iştiraklerince çıkarılmış menkul kıymetlere yatırmış fonlar "İştirak Fonu", 3. Kamu ve/veya özel sektör borçlanma araçlarına yatırılmış fonlar "Tahvil ve Bono Fonu", 4. Özelleştirme kapsamına alınanlar dahil Türkiye'de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine yatırmış fonlar "Hisse Senedi Fonu", 5. Belli bir topluluğun (Koç, Sabancı gibi) menkul kıymetlerine yatıran fonlar "Grup Fonu", 6. Yabancı özel ve kamu sektörü menkul kıymetlerine yatırmış fonlar "Yabancı Menkul Kıymetler Fonu", 24 Tanör, a.g.e., s.197-198. SPK Seri: VII, No: 10 Tebliği’ne göre 14 farklı türde kurulabilen fon türleri dışında fon içtüzüklerinde belirtilmek ve SPK tarafından da uygun görülmek şartıyla başka fon türleri de kurulabilmektedir. 25 21 7. Ulusal ve uluslararası borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler ile bu Madenlere dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırmış fonlar "Kıymetli Madenler Fonu", 8. Ulusal ve uluslararası borsalarda işlem gören altın ile altına dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırmış fonlar "Altın Fonu", • Fon portföyünün tamamı; 1. Hisse senetleri, borçlanma senetleri, altın ve diğer kıymetli madenler ile bunlara dayalı sermaye piyasası araçlarından en az ikisinden oluşan ve her birinin değeri fon portföy değerinin %20'sinden az olmayan fonlar "Karma Fon", 2. Portföy sınırlamaları itibariyle yukarıdaki türlerden herhangi birine girmeyen fonlar "Değişken Fon", 3. Vadesine 90 günden az kalmış sermaye piyasası araçlarından oluşan fonlar "Likit Fon", 4. Katılma belgeleri önceden belirlenmiş kişi ve/veya kuruluşlara tahsis edilmiş fonlar “Özel Fon”, • Fon portföyünün en az %80'i devamlı olarak; 1. Endeksin değeri ile fonun birim pay değeri arasındaki korelasyon katsayısı en az %90 olacak şekilde, endeks kapsamındaki menkul kıymetlerin tümünden ya da örnekleme yoluyla seçilen bir kısmından oluşan fonlar "Endeks Fon", 22 2. Yapısında bir endeksi oluşturan hisse senedi sepeti bulunan ve bu endeksle fonun getirileri arasında en az %90 korelasyonu koruyacak şekilde borsada hisse senedi gibi işlem gören “Borsa Yatırım Fonu” olarak adlandırılmaktadır. Yukarıdaki fon türlerinden sadece Likit Fon B tipi, diğerleri ise A Tipi veya B Tipi olarak kurulabilmektedir. Ancak, uygulamada Tahvil ve Bono ile Yabancı Menkul Kıymet Fonu B Tipi, Değişken ve Karma Fonlar A ve B Tipi, diğer fon türleri ise A niteliğinde kurulmaktadır. Dolayısıyla, tek başına "Karma Fon" deyimi yeterli olmayıp "A Tipi Karma Fon" mu yoksa "B Tipi Karma Fon" mu olduğunun bilinmesi gerekmektedir26. 1.5.3. Yatırım Fonlarına Hakim Olan İlkeler Yatırım fonlarına ilişkin SPK Seri: VII, No: 10 Tebliğ’de, yatırım fonlarına hakim olan ilkeler; riskin dağıtılması, inançlı mülkiyet, profesyonel yönetim ve mal varlığının korunması olarak belirtilmiştir. Riskin dağıtılması ilkesi, profesyonel yöneticiler tarafından yönetilen yatırım fonlarının portföylerinde bulunan menkul kıymetlerin çeşitlendirilmesi ile riskin istenilen ölçülerde dağıtılması esasına dayanmaktadır. İnançlı mülkiyet ilkesi ise fon mal varlığının kime ait olduğunu belirtmektedir. Bu ilkeye göre müşterek mülkiyet esasının aksine yatırım fonlarında katılama belgesi sahipleri hiçbir şekilde yönetime katılamazlar ve fon yöneticine talimat veremezler. İnançlı mülkiyet esasında fon yöneticisi fon portföyündeki menkul kıymetlere, yani katılma belgeleri karşılığında tasarruf sahiplerinden aldığı paralara fon sözleşmesi ve iç tüzüğü 26 Kılıç, a.g.e., s.19. 23 çerçevesinde maliktir ve bu sözleşme çerçevesinde kullanmak zorundadır27. Profesyonel yönetim ilkesi ise portföyün profesyonel yöneticiler tarafından Tebliğ’de belirtilen bazı yönetim ilkelerine ve portföye ilişkin bazı sınırlamalara göre yönetilmesini ifade etmektedir. Yöneticinin, yönettiği her fonun çıkarını ayrı ayrı gözetmek, fon portföyü ile ilgili alım satım kararlarında objektif bilgi ve belgelere dayanmak ve sözleşme ile belirlenen yatırım ilkelerine uymak, fon portföyüne hiçbir şekilde rayiç değerinin üzerinde varlık satın almamak ve portföyden rayiç değerin altında varlık satmamak, herhangi bir şekilde kendisine ve üçüncü kişilere çıkar sağlamak amacıyla fon portföyünde bulunan varlıkların alım satımını yapmamak, fon portföyünün önceden saptanmış belirli bir getiri sağlayacağına dair yazılı veya sözlü bir garanti vermemek zorunda olması bu ilkelerden bazılarıdır. Ayrıca, yatırım fonlarının portföy değerlerinin % 10'undan fazlasının bir ortaklığın menkul kıymetlerine yatırılamaması, yatırım fonunun tek başına hiçbir ortaklıkta sermayenin yada tüm oy haklarının %9'undan fazlasına sahip olamaması, fon portföyüne kurucuya ve yöneticiye ait hisse senedi, tahvil ve diğer borçlanma senetlerin dahil edilebilmesi gibi sınırlamalara yer verilmiştir28. Fon varlığının korunması ilkesi, fonun malvarlığının hiçbir şekilde rehin edilememesini, teminat gösterilememesini ve üçüncü şahıslar tarafından haczedilememesini sağlayarak fonu güvence altına almaktadır. 1.5.4. Katılma Belgesi Katılma belgesi, belge sahibinin kurucuya karşı sahip olduğu hakları taşıyan ve fona kaç pay ile katıldığını gösteren kıymetli evrak niteliğinde bir senet olup kaydi değer olarak tutulur. İçtüzüğünde kurucu dışındaki aracı 27 Kılıç, a.g.e., s.20. Canbaş, Doğukanlı, a.g.e., s.234-235. 28 24 kuruluşlarca serbestçe alım satımı öngörülen A tipi yatırım fonlarının katılma belgeleri menkul kıymet sayılır. Katılma belgesi, temsil ettiği değerin tam olarak nakden ödenmesi şartıyla satılabilir. Katılma belgelerinin itibari değeri yoktur. Fon pay değeri fon toplam değerinin tedavüldeki katılma belgelerinin kapsadığı pay sayısına bölünmesi ile elde edilir. Fon içtüzüğünde belirlenen esaslara göre her işgünü sonu itibariyle hesaplanan pay değeri, müteakip işgünü katılma belgelerinin alım-satım yerlerinde açıkça görünebilecek şekilde asılan ilanlarla duyurulur. Katılma belgesi sahipleri belgelerini fon içtüzüğünde belirlenen esaslara göre fona iade etmek suretiyle her an paraya çevirebilirler. Ayrıca içtüzüğünde hüküm bulunmak şartıyla fon kurucusunun talebi ve Borsanın uygun görmesi üzerine menkul kıymet niteliği verilen fonların katılma belgeleri Borsada işlem görebilir. Özel fon katılma belgeleri ise borsada işlem görmezler, bu katılma belgelerinden fona geri dönenler ancak başlangıçta içtüzükte belirlenen kişi ve kuruluşlara satılabilir. İçtüzüklerinde hüküm bulunmak kuralları belirlenmiş olmak koşuluyla, likit fonlar dışında kalan fonlarda, katılma belgelerinin tasarruf sahipleri adına fona geri satımında elde tutma süresine göre komisyon uygulanabilir. Elde edilecek komisyon tutarı fona gelir olarak kaydedilir29. 29 İMKB Eğitim Yayınları No:1, Sermaye Piyasası Borsa ve Temel Bilgiler Kılavuzu, Ocak 1997, s. 78-79 25 Katılma belgeleri karşılığında ödeme yapılmak üzere, içtüzükte bu konuda hüküm bulunması kaydıyla, bir banka nezdinde belge sahipleri adına hesap açılarak, çek keşide edilmesi mümkündür30. Katılma belgeleri kurucu tarafından fon adına alınıp satılır. Kurucu, borsada işlem gören katılma belgelerini ve özel fon katılma belgelerini kendi adına alıp satamaz. Diğer katılma belgelerinin günlük geri dönen tutarının en fazla %10’una kadar olan kısmı kurucunun fon PORTFÖY’üne alınabilir ve bu biçimde yapılan alımların toplamı fonun toplam pay sayısının %10’unu aşamaz31. Borsada işlem görmeyen katılma belgelerinin, aracılık amacıyla borsa dışında alınıp satılması mümkündür. bulunması, Bunun için fon içtüzüğünde hüküm kurucu dışında alım satıma aracılık edecek kuruluşların belirtilmesi ve kurucu ile borsa dışında aracılık edecek kuruluş arasında bir sözleşmenin bulunması gerekmektedir32. 1.5.5. Portföy Değerleme Esasları Portföydeki varlıkların değeri aşağıdaki esaslara göre tespit edilir: a. Portföye alınan varlıklar alım fiyatları ile kayda geçirilir. Yabancı para cinsinden varlıkların alım fiyatı satın alma günündeki yabancı para cinsinden değerinin T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru ile çarpılması suretiyle bulunur. b. 30 Alış tarihinden başlamak üzere portföydeki varlıklardan; Tanör, a.g.e., s.204. Tanör, a.g.e., s.204. 32 Tanör, a.g.e., s.204. 31 26 • Borsada işlem gören varlıklar değerleme gününde borsada oluşan ağırlıklı ortalama fiyat ve oranlarla değerlenir. İki seans uygulanan borsalarda değerleme fiyatı, ikinci seans ağırlıklı ortalama fiyatı veya oranıdır. • İMKB küçük işlemler pazarında oluşan fiyatlar değerlemede dikkate alınmaz. • Borsada işlem görmekle birlikte değerleme gününde borsada alım satıma konu olmayan hisse senetleri son işlem tarihindeki borsa fiyatıyla, borçlanma senetleri, ters repo ve repolar son işlem günündeki iç verim oranı ( günlük nakit girişlerini nakit çıkışlarına eşitleyen iskonto oranı ) ile değerlenir. • Yukarıdaki şekilde değerleri belirlenemeyen borçlanma senetleri ve repolar ise, son iş günündeki portföy değerlerine, sermaye piyasası aracının iç verim oranı üzerinden günlük bileşik faiz esasına göre hesaplanan faizin anaparaya eklenmesi suretiyle değerlenir. • Portföye alınan yabancı para birimi üzerinden çıkarılan varlıklar, satın alındıkları borsada değerleme günü itibariyle oluşan fiyatlarının ilgili oldukları yabancı paranın T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru ile çarpılması suretiyle değerlenir. • Gelir ortaklığı senetleri, her gelir ortaklığı senedinin bir önceki dönemde gerçekleşen getirisine göre beklenen gelirlerinin işleyen gün sayısına göre anaparaya eklenmesi suretiyle değerlenir. • Dövize endeksli gelir ortaklığı senetleri, anaparanın değerleme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif alış kuru ile çarpılması ve beklenen gelirlerinin işleyen gün sayısına göre hesaplanacak tutarının, Türk Lirası cinsinden anaparaya eklenmesi suretiyle değerlenir. • Dövize endeksli tahvillerin değerlemesi, satın alma günü itibariyle yabancı para cinsi esas alınarak bulunacak iç verim 27 oranı üzerinden, günlük bileşik faiz esasına göre belirlenen değerinin T.C. Merkez Bankası döviz satış kuruyla çarpılması suretiyle yapılır. • Diğerleri, alış değerleri veya en son borsa fiyatları ile değerlenir33. Fiyatlama ilkesi olarak B tipi likit fonlar için "tarihi fiyatlama", bu fonların dışındaki fonlar içinse "ileri fiyatlama" yöntemi uygulanmaktadır34. Bu yöntemlerin esasları aşağıda açıklanmaktadır. B Tipi Likit Fonlar için; Katılma belgesi satın almak veya elden çıkarmak isteyen yatırımcılar, Kurucunun izahnamede ilan edeceği katılma belgesinin alım satımının yapılacağı yerlere iş günlerinde başvurarak, içtüzükte belirtilmiş olan esaslara göre saptanan fiyat üzerinden alım ve satımda bulunabilir. Ancak bazı fonlarda belgeyi paraya çevirebilmek için belge sahibinin, bir ya da iki gün (bu süre daha fazla olabilir) öncesinden fona bildirimde bulunması gerekmektedir. Uygulamada katılma belgesi satış ihbar formu olarak bilinen bu husus, fonun nakit pozisyonunu ayarlayabilmesi bakımından kurucunun tercihine bağlı olarak belirlenmekte ve ilan edilen izahname ile yatırımcılara duyurulmaktadır. A Tipi Fonlar ile B Tipi Likit Fonlar dışındaki B Tipi Fonlar için; Bu fonlar içinse ileri fiyatlama olarak adlandırılan bir fiyatlama sistemi kullanılır. Bu sistemin genel ilkeleri şu şekildedir: 33 İMKB Eğitim Yayınları No:1, Sermaye Piyasası Borsa ve Temel Bilgiler Kılavuzu, Ocak 1997, s.82-83 34 http://www.spk.gov.tr/kyd/yf/mkyf_tanitimrehberi.htm, 13.05.2008 28 Alım Talimatları Yatırımcıların İMKB Hisse Senedi Piyasası'nın/Tahvil ve Bono Piyasası'nın açık olduğu günlerde saat 12'ye (Bu saat içtüzükte belirtilmesi şartıyla kurucu tarafından piyasaların kapanma saatine kadar uzatılabilir. Örneğin 14 veya 15 gibi. Aşağıda geçen saatlerde 12 olarak belirtilen tüm saatler için de aynısı geçerlidir) kadar verdikleri katılma belgesi alım talimatları talimatın verilmesini takip eden ilk hesaplamada bulunacak pay fiyatı üzerinden yerine getirilir. İMKB Hisse Senedi Piyasası'nın/Tahvil ve Bono Piyasası'nın açık olduğu günlerde saat 12'den sonra iletilen talimatlar ilk pay fiyatı hesaplamasından sonra verilmiş olarak kabul edilir ve izleyen hesaplamada bulunan pay fiyatı üzerinden yerine getirilir. İMKB Hisse Senedi Piyasası'nın/ Tahvil ve Bono Piyasası'nın kapalı olduğu günlerde iletilen talimatlar ilk hesaplamada bulunacak pay fiyatı üzerinden gerçekleştirilir. Alım Bedellerinin Tahsil Esasları Alım talimatının verilmesi sırasında, talep edilen katılma belgesi bedelinin Kurucu tarafından tahsil edilmesi esastır. Kurucu, talimatın verilmesi sırasında, alış işlemine uygulanacak fiyatın kesin olarak bilinmemesi nedeniyle, katılma belgesi bedellerini en son ilan edilen satış fiyatına en fazla %20 ilave marj uygulayarak tahsil edebilir. Belirlenen marj tüm yatırımcılara aynı oranda uygulanmak zorundadır. Ayrıca, katılma belgesi bedellerini işlem günü tahsil etmek üzere en son ilan edilen fiyata marj uygulanmak suretiyle bulunan tutara eş değer kıymeti teminat olarak kabul edebilir. 29 Alım talimatının karşılığında tahsil edilen tutar o gün için yatırımcı adına nemalandırılmak suretiyle yukarıda belirlenen esaslar çerçevesinde, katılma belgesi alımında kullanılır. Satım Talimatları Yatırımcıların İMKB Hisse Senedi Piyasası'nın/ Tahvil ve Bono Piyasası'nın açık olduğu günlerde saat 12'ye kadar verdikleri katılma belgesi satım talimatları talimatın verilmesini takip eden ilk hesaplamada bulunacak pay fiyatı üzerinden yerine getirilir. İMKB Hisse Senedi Piyasası'nın/ Tahvil ve Bono Piyasası'nın açık olduğu günlerde saat 12'den sonra iletilen talimatlar ilk fiyat hesaplanmasından sonra verilmiş olarak kabul edilir ve izleyen hesaplamada bulunan pay fiyatı üzerinden yerine getirilir. İMKB Hisse Senedi Piyasası'nın/ Tahvil ve Bono Piyasası'nın kapalı olduğu günlerde iletilen talimatlar ilk hesaplamada bulunacak pay fiyatı üzerinden gerçekleştirilir. Satım Bedellerinin Ödenme Esasları Katılma belgesi bedelleri; iade talimatının, İMKB Hisse Senedi Piyasası'nın/ Tahvil ve Bono Piyasası'nın açık olduğu günlerde saat 12'ye kadar verilmesi halinde, talimatın verilmesini takip eden 1 veya 2. işlem gününde (Bu süreler fonun nakit durumu göz önüne alınarak kurucu tarafından belirlenir.), iade talimatının İMKB Hisse Senedi Piyasası'nın/ Tahvil ve Bono Piyasası'nın açık olduğu günlerde saat 12'den sonra verilmesi halinde ise, talimatın verilmesini takip eden 2 veya 3. işlem gününde (Bu süreler fonun nakit durumu göz önüne alınarak kurucu tarafından belirlenir.) 30 yatırımcılara ödenir.”35 Dolayısıyla Türkiye’de uygulamada fiyatlama ilkesi olarak B tipi likit fonlar için "tarihi fiyatlama", bu fonların dışındaki fonlar içinse "ileri fiyatlama" yöntemi uygulanmaktadır. 1.5.6. Yatırım Fonunun Varlığının Sona Ermesi Yatırım fonunun sona ermesinin nedenleri şunlardır: • Kurucunun iflası veya tasfiyesi halinde fonun Kurul’ca uygun görülen başka bir kuruluşa tasfiye amacıyla devredilmesi, • Saklayıcı kurumun iflas etmesi sebebiyle kurucunun fon varlığını Kurul’ca uygun görülen başka bir kuruluşa devretmesi, • Fon içtüzüğünde belirli bir süre öngörülmüş ise bu sürenin sona ermesi, • Fon süresiz ise kurucunun Kurul’un uygun görüşünü aldıktan sonra 6 ay öncesinden feshi ihbar etmesi, • Kurucunun fon kurma koşullarını kaybetmesi, • Kurucunun mali durumunun zayıflaması, fonun kendi maliyetlerini karşılayamaz durumda olması ve benzer nedenlerle fonun devamının yatırımcıların yararına olmayacağının Kurul’ca tespit edilmiş olması36. Fonun sona ermesi durumunda, fon mal varlığı fon içtüzüğünde belirtilen ilkelere göre tasfiye edilir ve tasfiye bakiyesi katılma belgesi 35 36 http://www.spk.gov.tr/kyd/yf/mkyf_tanitimrehberi.htm, 13.05.2008 Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, 2000, s.100 31 sahiplerine payları oranında dağıtılır. Fesih anından itibaren hiçbir katılma belgesi ihraç edilemez ve geri alınamaz. 1.6. YATIRIM FONLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNYA VE TÜRKİYE YATIRIM FONU PİYASASININ DURUMU Günümüzde yatırım fonları, ilk adımları 1800’lü yıllara dayanan fakat bugünkü yatırım fonu yapısına uygun olarak 1920’li yıllardan itibaren dünya finans piyasalarında yatırımcılar için alternatif bir yatırım aracı olarak varlığını sürdürmektedir. Günümüze kadar çok hızlı bir şekilde gelişen yatırım fonları sermaye piyasalarının en önemli kurumlarından birisi olmuştur. 1.6.1. Yatırım Fonlarının Tarihsel Gelişimi Bir Kollektif Yatırım Kuruluşu (KYK) olan yatırım fonlarının ilk adımlarının 1800’lü yıllarda Kara Avrupası’nda atıldığı varsayılmaktadır. İlk yatırım fonunun Belçika’da 1822 yılında Kral 1. Guillaume tarafından “Societe de Belgique”adı ile riskin dağıtılması ilkesine dayanan bir sözleşme ile kurulduğu bilinmektedir. Bu ilk sözleşmeyi takiben ilk KYK’lar 1860’lı yıllarda İskoçya ve İngiltere’de kurulmuştur37. Yirminci yüzyıla girildiğinde günümüz yatırım fonu yapısına en uygun ilk fon ise 1924 yılında ABD’de Boston’da kurulmuştur. 1929 ekonomik bunalımından sonra ABD’de ilk yıllarında tasarruf sahiplerinin yoğun ilgisi ile karşılaşan yatırım fonları oldukça hızlı bir gelişme göstermiştir. ABD’de 1933 yılında “Securities Act”, 1936 yılında “Revenue Act” ve 1940 yılında ise “Investment Company Act” yasaları ile yatırım fonlarına ilişkin bu önemli 37 İktisadi Araştırmalar Vakfı, Türkiye’de Yatırım Fonları ve Son Gelişmeler ( Tebliğler ve Panel ), İstanbul, 1989/73, s.30-31 32 düzenlemelerin yapılması yatırım fonlarının gelişim sürecine çok büyük bir ivme kazandırmıştır38. A.B.D. sermaye piyasasında dört temel yatırım fonu türü bulunmaktadır. Bunlar, hisse senedi yatırım fonu ( equity fund ), tahvil yatırım fonu ( bond fund ), karma fon ( hybrid fund ) ve para piyasası yatırım fonudur ( money market fund ). Bunlardan ilk üçü uzun vadeli, para piyasası yatırım fonları ise kısa vadeli fonları oluşturmaktadır39. Avrupa’ya baktığımızda ise yatırım fonlarına ilişkin ilk yasal düzenleme 1862 yılında İngiltere’de yapılmış olup ilk yatırım fonu da 1930 yılında faaliyete geçmiştir. Ülke içi sermaye birikiminin yüksekliği ve yurt içi faiz oranlarının düşüklüğü nedeniyle 19. yüzyılın ilk yıllarından itibaren İngiltere, diğer ülkelere sermaye ihraç eden ve elinde nakit sermaye olan bir ülke haline gelmiştir. Ülke dışındaki yatırım fırsatlarının değerlendirilmesi ve ortaya çıkabilecek riskler konusundaki bilgi yetersizliği nedenleriyle, İngiliz sermayedarları fonlarını yurt dışında yatırıma kanalize etme güçlükleri çekmişlerdir. Bu zorluğu atlatmak için, sermayelerini dost veya avukatlara emanet ediyorlar, bu suretle bu gibi kimselerin elinde dışarıya gönderilmesi mümkün yüksek miktarda para birikiyordu. Böylece bir elde toplanan paralar, ileride daha da gelişecek olan “ yatırım fonları ”nın ilk çekirdeğini oluşturmuştur. Bu suretle İngiltere’de yatırım fonları, yabancı şirketlerin çıkardıkları tahviller üzerinden yatırım yapmak üzere “Average Investment Trust” adıyla kurulmaya başlamıştı. Bu şekilde başlayan yatırım fonları, İngiltere’de kısa süre içerisinde gelişmiş; 1875’de İngiltere’de yatırım fonu sayısı 20’ye; kontrol ettikleri sermaye miktarı ise 20 milyon sterline 40 ulaşmıştır . 1958 yılında yapılan düzenlemeler ile de İngiltere’de yatırım fonları günümüze uygun hale getirilmiştir. Yatırım fonları Fransa’da 1950 38 İktisadi Araştırmalar Vakfı, Türkiye’de Yatırım Fonları ve Son Gelişmeler ( Tebliğler ve Panel ), İstanbul, 1989/73, s.36. 39 Bayram Kont, “Dünyada ve Türkiye’de Yatırım Fonları”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, 2001, No:16, s.2. 40 Kemal Tahir Gürsoy, Mukayeseli Hukukta, Özellikle Türk ve İsviçre Hukuklarında Yatırım Fonları, Ankara, Banka ve Ticaret Enstitüsü, Türkiye İş Bankası Tesisi, Sevinç Matbaası, Yayın No:125, 1997, s.15-16 33 yılında, İsviçre’de 1938 ve Fransa’da 1957 yılında getirilen kanunlarla sermaye piyasalarındaki yerini almıştır. Türkiye’de ise yatırım fonu, ilk kez 30.7.1981 tarih ve 17416 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn) ile Türk hukuk sistemine girmiştir. Bu kanuna dayanılarak 12.12.1986 tarih ve 19310 sayılı Resmi Gazete'de, Seri:VII, No:1 "Menkul Kıymetler Yatırım Fonu Katılma Belgelerinin İhracına ve Halka Arzına Dair Esaslar Tebliği" yayımlanmış olup konuya ilişkin ilk kapsamlı düzenleme yapılmış, bu düzenlemenin ardından ilk yatırım fonları, 1987 yılında faaliyete geçmiştir41. 1987 yılında ilk olarak 3 adet diğer tip fon kurulmuş, sonraki yıl bunlara diğer 5 adet fonun yanı sıra, 2 adet de A tipi fonun eklenmesiyle kurulan fon sayısı 1988 yılı sonunda 10’a yükselmiştir42. Daha sonra 1992 yılında yapılan 31.07.1992 tarih ve 21301 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri:VII No:2 sayılı “Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliğ” daha önce yapılan Seri:VII No:1 sayılı Tebliğ yürürlükten kaldırmıştır. Seri:VII No:2 sayılı Tebliğ’in bazı maddelerinde değişiklikler yada ilaveler yapılarak, 1996 yılına kadar Seri:VII No: 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 sayılı Tebliğ’ler yürürlüğe girmiştir. 19.12.1996 tarih ve 22852 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:VII No:10 sayılı Tebliğ, daha önceki Tebliğ’leri yürürlükten kaldırmış ve yeni bir dönüm noktası olmuştur. 41 42 Kılıç, a.g.e., s.14. Erdoğan, Özer, a.g.e., s.57. 34 1.6.2. Dünya ve Türkiye Yatırım Fonu Piyasasının Durumu Dünya ve Türkiye yatırım fonu piyasasının durumuna göz atarsak, yatırım fonlarının 2007 yıl sonu itibariyle tüm dünya çapındaki toplam miktarı 66,350 adet; yine 2007 yıl sonu itibariyle tüm dünya çapındaki toplam değeri 26,199 milyar Dolar olmuştur43. Investment Company Institute Mutual Fund Fact Book (2008) verilerine göre yatırım fonlarının dünyanın önemli piyasalarındaki ve Türkiye’deki durumu aşağıda maddeler halinde verilmiştir: • Sermaye piyasalarının en geçerli yatırım araçlarından biri olan yatırım fonlarının 2007 yıl sonu itibariyle ABD’deki toplam sayısı 8,029 adet ve toplam değeri ise 12,021 milyar Dolar olmuştur. Bu durumda toplam değer olarak tüm dünya çapındaki yatırım fonlarının neredeyse %50’sinin ABD’ye ait olduğunu söyleyebiliriz. • Avrupa’daki tüm yatırım fonlarının sayısı 2007 yıl sonu itibariyle 35,210 adetle ABD’den yüksek olmasına rağmen bu fonların toplam değeri 8,983 milyar Dolar’dır. Bu değerlerle Avrupa ise yatırım fonu piyasasının %34’üne sahiptir. • Asya ve Pasifik piyasaları ise 2007 yıl sonu itibariyle dünya yatırım fonu piyasasının %14’üne sahip olmuştur. Bu piyasalarda yine 2007 yıl sonu itibariyle toplam yatırım fonu sayısı 14,847 adet, bu fonların toplam değeri ise 3,678 milyar Dolar’dır. • Türkiye’deki yatırım fonlarının toplam sayısı 2006 yılı sonunda 282 iken 2007 yılı sonunda 294 adet olmuştur. 43 Yatırım fonlarının INVESTMENT COMPANY INSTITUTE: Mutual Fund Fact Book, Washington, 2008, s.157-158. 35 Türkiye’deki toplam değeri ise 2006 yıl sonu itibariyle 15,463 milyar Dolar iken 2007 yıl sonu itibariyle 22,609 milyar Dolar olmuştur. • 2008 yılı verilerine göre tüm dünya çapındaki yatırım fonlarının toplam değeri 2005 yılı sonunda 17,77 milyar Dolar, 2006 yılı sonunda 21,82 milyar Dolar, 2007 yılı sonunda 26,15 milyar Dolar iken 2008 yılının ilk çeyreğinde 24,81 milyar Dolar’a düşerek 2007 yılına göre %5,1 değerinde bir düşüş yaşamıştır. Toplam yatırım fonu sayısı ise 2008 yılı ilk çeyreği sonu itibariyle 67,180 adet olmuştur. • Tüm dünya çapındaki yatırım fonlarının kıtalara göre dağılımında yukarıda verilen 2007 yılı verilerine göre 2008 yılının ilk çeyreğinde de pek fazla bir değişme olmamıştır.Tüm dünya çapında yatırım fonu piyasasının %53’üne A.B.D, %36’sına Avrupa, %11’ine ise Asya ve Pasifik Piyasaları sahiptir. 36 İKİNCİ BÖLÜM BORSA YATIRIM FONLARI HAKKINDA GENEL BİLGİLER Bu bölümde borsa yatırım fonlarının tanımı, işleyiş süreci, özellikleri, tercih nedenleri, türleri, avantajları ve dezavantajları, alternatif yatırım araçları ile karşılaştırılması, riskleri, tarihsel gelişimi ve Türkiye ile Dünya piyasalarında durumu ele alınacaktır. 2.1. BORSA YATIRIM FONLARININ TANIMI Borsa yatırım fonları (Exchange Traded Funds), katılma belgeleri hisse senedi olarak borsalarda işlem gören, fon kurucusunun nakit olarak fon katılma belgesini satın almakla yükümlü olmadığı, ancak yatırımcının talebi doğrultusunda, fon katılma belgesi karşılığında fonun içindeki hisse senetlerinin takas edilmesine imkan sağlayan yarı açık/yarı kapalı uçlu bir enstrümandır44. Borsa yatırım fonları, bu fonların kuruluşlarına, faaliyet ilke ve kurallarına, katılma belgeleri ile bunların halka arzına ve kamunun aydınlatılmasına ilişkin esasları düzenlemek amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hazırlanan ve 13.04.2004 tarih ve 25432 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar (Seri:VII, No: 23)” tebliğinde ise şu şekilde tanımlanmıştır45: “Borsa Yatırım Fonu; katılma belgeleri borsa pazarlarında işlem gören, fonun oluşturulma sürecine doğrudan katılan yetkilendirilmiş katılımcıların fon portföyünün kompozisyonunu yansıtacak şekilde, portföyde yer alan menkul kıymet ve nakdi biraraya getirerek karşılığında fon katılma belgesi alabildiği 44 Çetin Ali Dönmez, “Sermaye Piyasalarımız İçin Yeni Bir Enstrüman: Borsa Fonları (Exchange Traded Funds)”, İMKB Dergisi, Cilt 6, Sayı 23, 2002, s. 19. 45 Sermaye Piyasası Kurulu, Seri: VII No:23, “Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği”, Resmi Gazete, 13.04.2004, S: 25432. 37 ya da söz konusu kurumların en az asgari işlem birimine tekabül eden fon katılma belgelerini saklamacı kuruluşa iade edip karşılığında fonun içindeki menkul kıymetlerin payına düşen kısmını alabildiği, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre portföy işletmek amacıyla kurulan malvarlığıdır.” Borsa yatırım fonları genel olarak hisse senedi endekslerinin performansının yatırımcıya yansıtılması amacıyla endeksleri takip edecek şekilde ve benzer portföy kompozisyonuna sahip enstrümanlardır. Birçok borsa yatırım fonunun fiyatı takip edilen endeksin belirli bir yüzdesi olarak belirlenir46. Hisse senetleri ile yatırım fonlarının avantajlarını bir araya getiren borsa yatırım fonları endeks fon türünde A tipi veya B tipi olarak kurulabilirler. A tipi olmayanlar dahil borsa yatırım fonu katılma belgeleri menkul kıymet niteliği taşırlar. Bir endeks fon olan borsa yatırım fonu, portföyünün en az %80’i devamlı olarak baz alınan bir endeksin değeri ile fonun birim pay değeri arasındaki korelasyon katsayısı en az %90 olacak şekilde baz alınan endeksi takip etmek üzere kurulan bir fondur. Korelasyon katsayısı, belirli bir dönemde baz alınan endeksin değeri ile borsa fonunun birim pay değeri arasındaki ilişkiyi ifade eden (+1) ile (-1) arasında bir değer olup, aşağıdaki formüle göre hesaplanır47: 46 Deborah Fuhr, “Exchange Traded Funds: A Primer”, Journal of Asset Management, Vol 2,3, 2001. 47 Sermaye Piyasası Kurulu, Seri: VII No:23, “Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği”, Resmi Gazete, 13.04.2004, S: 25432. 38 Burada; r : Korelasyon katsayısı, xt : Fonun t günündeki birim pay değeri, yt : Baz alınan endeksin t günündeki değeri, xort : Hesaplama dönemindeki ortalama birim pay değeri, yort : Hesaplama dönemindeki ortalama endeks değeridir. Borsa yatırım fonları, baz alınan endeks kapsamındaki menkul kıymetlerin tümünden tam kopyalama yoluyla veya seçilen bir kısmından örnekleme yoluyla iki şekilde oluşturulabilirler. Borsa yatırım fonları kopyalama yöntemi ile baz alınan endeksin içeriğini oluşturan tüm menkul kıymetlerin bire bir aynı oranda bünyesinde barındırması ile kurulmaktadır. Endekslerin aynı oranda bire bir kopyalanmalarının zor olduğu durumlarda ise endeksin yapısını bozmadan endekslerin içindeki hisse senetlerinin farklı ağırlıklarda alınması ile endeksten örneklenmiş portföyler oluşturulmaktadır. Borsa yatırım fonları portföylerine riskten kaçınmak amacıyla döviz, kıymetli madenler ve sermaye piyasası araçları üzerinden düzenlenmiş future, opsiyon ve forward kontratları dahil edebilirler. Gelişmiş piyasalarda en fazla tanınan borsa yatırım fonları daha çok Amerikalı şirketler tarafından piyasaya sunulan fonlar olup bunlar aşağıda kısaca açıklanmıştır48: • SPDRs olarak adlandırılan borsa yatırım fonları S&P 500 endeksini takip eden, American Stock Exchange (AMEX) borsasında işlem gören ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk olarak işleme açılan ve oldukça yüksek işlem hacmine sahip borsa yatırım fonlarıdır. Bu fonların en ilginç özelliği temettüleri üç ayda bir katılma belgesi 48 Dönmez, a.g.m., s. 19-20. 39 sahiplerine ödemesi ve ödeme tarihine kadar temettülere herhangi bir faiz işletilmemesidir. • İshares olarak adlandırılan borsa yatırım fonları daha önceleri WEBS olarak adlandırılmış olup, bu fonlar Amerika Birleşik Devletleri’nde ve ABD dışı ülkelerdeki endeksleri takip eden fonlardır. • DIAMONDs olarak nitelenen fonlar Dow Jones Industrial Average isimli endeksi takip eden fonlardır. • QQQs olarak adlandırılan fonlar Nasdaq Bileşik endeksini takip eden fonlardır. • HOLDRs olarak adlandırılan borsa yatırım fonları ise özellikle ilk defa Merrill Lynch isimli kuruluş tarafından piyasaya sunulan ve yatırım fonu olmaktan ziyade hisse senedi sepeti özelliği taşıyan enstrümanlardır. 2.2. BORSA YATIRIM FONLARININ İŞLEYİŞ ESASLARI Borsa yatırım fonlarının işleyiş süreci, borsa yatırım fonları ile ilgili taraflar, birincil ve ikincil piyasa işlemleri, oluşturulma ve geri alınma süreçleri, değerleme esasları olmak üzere dört alt başlıktan oluşmaktadır. Borsa yatırım fonlarının işleyiş sürecine bu dört alt başlık çerçevesinde aşağıda değinilmektedir. 40 2.2.1. Borsa Yatırım Fonları ile İlgili Taraflar Borsa yatırım fonlarının işleyiş sürecinde fon kurucusu, fon yöneticisi, endeks lisansörü, dağıtıcı, yetkili katılımcılar, saklamacı, takas kurumu ve transfer acentası olmak üzere sekiz taraf vardır49: Fon Kurucusu-Fon Yöneticisi: Borsa yatırım fonlarının fon kurucusu ve fon yöneticileri içtüzüklerinde belirtilir. Bu fonları yönetenler ürüne göre değişmektedir. Örneğin, İngiltere’de tüm “iShare” ürünleri Barclays Global Investors (BGI), HOLDR isimli borsa yatırım fonları Merrill Lynch, SPDR’ler State Street ve Bank of New York tarafından yönetilmektedir. Bank of New York aynı zamanda Nasdaq-100 endeksi üzerine olan QQQ’ların da yöneticisi durumundadır. Morgan Stanley Capital International şirketinin oluşturduğu endekslere dayalı borsa yatırım fonları da oluşturularak (MSCI Australia gibi) işlem görmeye başlamıştır. Borsa yatırım fonu piyasasındaki en büyük oyuncular Barclays Investors ve State Street Global Advisors adlı yatırım şirketleridir. Ülkemizdeki ilk borsa yatırım fonu olan Dow Jones İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonunun fon kurucusu Finansbank A.Ş. ve fon yöneticisi Finans Portföy Yönetimi A.Ş.’dir. Endeks Lisansörü: Endeksi oluşturan ve hesap eden, hisse değişikliklerini yapan kurumdur. Örneğin, Dow Jones İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonu, Dow Jones Turkey Titans 20 Index adlı endeksi takip etmekte olup endeks lisansörü Dow&Jones Company Inc.’dir. Dağıtıcı (distributor): Tüm yeni borsa yatırım fonu hisse ihraç taleplerini toplar, işlem yapar ve onaylar. Uygun formatta olmayan talepler reddedilir. Bu talepleri endeks belgelerinin toplandığı yed-i emine veya saklamacı kuruma gönderir. 49 Recep Bildik, “Türk Sermaye Piyasası İçin Yeni Bir Yatırım Alternatifi: Borsada İşlem Gören Yatırım Fonları (ETFs)”, İşletme-Finans Dergisi, Aralık, 2002, s. 78-79. 41 Yetkilendirilmiş Katılımcılar (authorized participant): Borsa yatırım fonu oluşturulması ve geri alım süreçlerinde aktif rol oynayan, Kurucuyla sözleşme imzalamış bulunan ve SPK’ca uygun görülen genellikle aracı kurumlar, bankalar, piyasa yapıcıları veya kurumsal yatırımcılardır. Yetkili katılımcılar belirli durumlarda pay alma veya ayni itfa faaliyetlerini yerine getirirler, böylelikle kendileri arbitraj geliri elde ederken borsa yatırım fonunun piyasa fiyatı ile portföy değeri çok sapmaz. Hisse değişim taleplerini genellikle bu katılımcılar yapar. Örneğin, Dow Jones İstanbul 20 A Tipi Borsa yatırım Fonunun yetkili katılımcıları Finans Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Garanti Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Oyak Menkul Değerler A.Ş. ve Raymond James Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’dir. Saklamacı (custodian – trustee – index receipt agent): Borsa yatırım fonu ve ilgili hisselerin saklanmasından sorumludur. Borsa yatırım fonu hisse ihraç ve itfa taleplerini takas kurumuna ileterek bu süreci kolaylaştırır. Endeks portföyündeki hisseleri saklar. Takas Kurumu: Takas işlemlerini yürütür. Borsa yatırım fonu hisse ihraç ve itfa taleplerini değerlendirir ve sonuçlandırır. Bunlara ilişkin tüm işlem detaylarını katılımcı ve saklama kuruluşuna veya yed-i emin’e bildirir. Transfer Acentası (transfer agent and depository trust company): Sertifikaları kaydi olarak tutar, kayıtları oluşturur. 2.2.2. Borsa Yatırım Fonlarının Birincil ve İkincil Piyasa İşlemleri Borsa yatırım fonlarının işleyiş sürecinde birincil ve ikincil piyasa işlemleri vardır. Birincil piyasa işlemleri, yetkilendirilmiş katılımcılarla saklamacı kuruluş arasında yeni fon katılma belgelerinin oluşturulması ve geri alınması süreçlerinin ayni olarak gerçekleştirildiği işlemlerden oluşur. 42 Hangi yapıda kurulurlarsa kurulsunlar, piyasadaki tüm borsa yatırım fonlarının en önemli özellikleri katılma belgelerinin oluşturulma ve geri alım süreçlerinin ayni olarak yapılmasıdır. İkincil piyasa işlemleri yatırımcılar ile yetkilendirilmiş katılımcılar arasında gerçekleşen işlemlerdir. Bu işlemleri yeni oluşturulan fon katılma belgelerinin yetkilendirilmiş katılımcılar tarafından elde edilmesi ve borsada alım satıma tabi tutulması yoluyla gerçekleşen işlemler oluşturur. İkincil piyasada fon katılma belgelerini alan bireysel yatırımcılar, yetkilendirilmiş katılımcılar aracılığıyla elde ettikleri bu belgeleri borsada aynen bir hisse senedi gibi başka yatırımcılara satabilmekte, başka yatırımcılardan satın alabilmekte, limit fiyatlarda belli bir marjdan alım yapabilmekte ve/veya açığa satış işlemlerinde kullanabilmektedirler50. 2.2.3. Borsa Yatırım Fonlarının Oluşturulma ve Geri Alınma Süreçleri Bir borsa yatırım fonu katılma belgesi, genellikle bir endeksi oluşturan, belirli bir hisse senedi portföyünün, bir saklamacı kuruluşa teslim edilmesiyle oluşturulmaktadır. Bazen piyasalarda, bir piyasa endeksini veya endüstriyi takip eden ve takip edilen endekste gerçekleşen hareketlerin fiyatlarına yansıtıldığı fonlara ihtiyaç duyulmaktadır. Dolayısıyla, borsa yatırım fonu yönetimi tarafından belirlenen endeksi, çok sıkı takip edebilecek farklı şirketlere ait hisse senetlerini ve nakdi belirli bir ağırlıklandırma ile bir araya getiren yetkilendirilmiş katılımcı olarak adlandırılan büyük bir kurumsal yatırımcı veya aracı kuruluş, bir araya getirmiş olduğu bu portföyü yetkili 50 Sermaye Piyasası Kurulu, Seri: VII No:23, “Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği”, Resmi Gazete, 13.04.2004, S: 25432. 43 saklamacı kuruluşa teslim ederek belirlenen fon tutarını aşmamak kaydıyla asgari işlem birimi miktarı ve katları kadar bloklar halinde yeni borsa yatırım fonu katılma belgesi oluşturur51. Saklamacı kuruluşa verilen portföy içerisindeki hisse senetleri haricinde verilen nakdin içerisinde ise birikmiş kar payları, birikmiş kar paylarına ait faizler ve tekrar yatırıma dönmeyen sermaye kazancının diğer tüm giderlerden arındırılmış kısmı bulunmaktadır. Takas zamanında, hisse senetleri portföyünü ve nakdi alan saklamacı kuruluş, bunların karşılığında yeni fon katılma belgelerini yetkilendirilmiş katılımcıya iletmektedir. Yetkilendirilmiş katılımcı ise bu yeni fon katılma belgelerini borsalarda yeni yatırımcılara satmak veya elinde tutmak konusunda serbesttir. Buraya kadar olan işlemler birincil piyasa işlemlerinin alt süreçlerini oluşturmaktadır. Yukarıda bahsedilen asgari işlem birimi, borsa fonu katılma belgelerinin oluşturma ve geri alım işlemlerinde gerekli olan minimum borsa fonu katılma belgesi miktarıdır. Yeni oluşturulan fon katılma belgeleri, aynı zamanda yetkilendirilmiş katılımcı tarafından borsalarda alım satım işlemlerine tabi tutulabilmektedirler. İkincil piyasada fon katılma belgelerini alan bireysel yatırımcılar, borsada aynen bir hisse senedi gibi başka yatırımcılara satabilmekte, başka yatırımcılardan satın alabilmekte, limit fiyatlarda belli bir marjdan alım yapabilmekte ve/veya açığa satış işlemlerinde kullanabilmektedirler. Dolayısıyla, borsa yatırım fonu piyasasında işlem yapmak isteyen fakat en az asgari işlem birimine tekabül eden fon katılma belgelerini veya bu miktarda portföyü oluşturan hisse senetlerini bir araya getiremeyen bireysel yatırımcılar, fon katılma belgelerinin oluşum ve geri alım süreçleri olan birincil piyasa işlemlerinde yer alamamakta, yalnızca ikincil piyasa işlemlerinde rol oynamaktadır. Büyük miktarda borsa yatırım fonu 51 Nalan Şahin, “Borsada İşlem Gören Fonlar”, Sermaye Piyasası Kurulu Yeterlilik Etüdü, Nisan, 2003, s. 21-22. 44 katılma belgelerine sahip olan ve bu belgelerin tümünü veya bir kısmını vermek isteyen yetkilendirilmiş katılımcı ise, en az bir asgari işlem birimi oluşturmalı ve belgeleri saklamacı kuruluşa teslim etmelidir. Takas zamanı yetkilendirilmiş katılımcı, vermiş olduğu belgeler karşılığında portföyden payına düşen miktarda hisse senedi ile bir miktarda nakdi almaktadır52. Borsa yatırım fonları, klasik yatırım fonu katılma belgelerindeki gibi fon kurucusuna (yöneticisine) direk olarak geri satılamazlar. Bu da klasik yatırım fonu işlemlerinin aksine borsa yatırım fonu birincil piyasa işlemlerinin fon yönetimi değil de yalnızca yetkilendirilmiş katılımcı tarafından gerçekleşmekte olduğunu göstermektedir. Borsa yatırım fonu katılma belgelerinin saklamacı kuruluş tarafından geri alım süreci (redemption) ise oluşturma sürecinde yapılan işlemlerin tam tersi işlemlerinden oluşmaktadır. Bu oluşturma ve geri alım süreci işlemleri piyasaların kapanmasını takiben gerçekleştirilir. Piyasaların kapanmasını takiben gün sonu kapanış değeri ile değerlenen fon katılma belgelerinin bir kısmı veya tamamı yetkilendirilmiş katılımcı tarafından en az bir asgari işlem birimi oluşturularak saklamacı kuruluşa teslim edilir. Takas zamanı yetkilendirilmiş katılımcıya, portföyü oluşturan ve portföy içerisinde belli ağırlıklarda bulunan hisse senetleri ile birikmiş kar paylarına karşılık bir miktarda nakit katılma belgeleri karşılığında ayni olarak geri verilir53. 2.2.4. Borsa Yatırım Fonlarının Değerleme Esasları Borsa yatırım fonlarının işleyiş süreci, ilgili taraflar ve piyasa işlemlerinin yanı sıra fon katılma belgelerinin birim fiyatlarının oluşturulmasını da içermektedir. Borsa yatırım fonu katılma belgeleri net aktif değer yöntemi 52 53 Şahin, a.g.m. ,s. 22. Şahin, a.g.m. ,s. 24. 45 ve işlem fiyatı olmak üzere iki şekilde oluşturulur. Net aktif değer, katılma belgesi sahiplerinin adına fona dahil edilen menkul kıymet portföyünün ve/veya fonun yatırım yaptığı diğer varlıkların toplam değerine alacakların eklenip borçların düşülmesi suretiyle bulunan tutarı ifade eder. Bulunan net aktif değerin mevcut katılma belgesi sayısına bölünmesi sonucunda da pay başına net aktif değer bulunur. Net aktif değerin bulunması kurucunun sorumluluğundadır54. İşlem fiyatı ise borsa yatırım fonunun borsada işlem gününde gerçekleşen son işlem fiyatıdır. Borsa yatırım fonunu diğer klasik yatırım fonlarından ayıran en önemli özelliklerden biri de borsa yatırım fonu işlem fiyatının hisse senetlerinde olduğu gibi gün içerisinde sürekli değişmekte olmasıdır. İşlem fiyatları ve baz alınan endeks değerinin açıklanma periyotlarının borsa yatırım fonlarının izahnamelerinde açıklanması zorunlu tutulmuştur. 2.3. BORSA YATIRIM FONLARININ ÖZELLİKLERİ Borsa yatırım fonlarının belli başlı özellikleri aşağıda maddeler halinde verilmiştir: 1) Borsa yatırım fonları, yatırımcısına düşük portföy getirisi sağlamasına karşın buna bağlı olarak yatırım fonlarına göre daha az sermaye kazancı elde etmelerinden dolayı, yatırımcısına vergi avantajı sağlamaktadır. Ayrıca borsa yatırım fonlarının oluşturulma ve geri alınma işlemlerinin aynî olarak yapılabilmesinden dolayı, bu işlemlerin de vergisel bir boyutu bulunmamaktadır. Böylece, borsa yatırım fonlarına ilişkin arz ve talep dengesizlikleri, diğer katılma belgesi sahiplerine hiç zarar vermeden sadece katılma belgelerinin oluşturulması ve aynî olarak geri alınması suretiyle kolayca giderilebilmektedir. 54 Sermaye Piyasası Kurulu Tebliği Seri: VII No.23: Resmi Gazete, 13.04.2004, S:25432 46 2) Katılma belgesi sayısı yatırımcının arz talebine göre değişebilmektedir. Fonun büyümesi ve küçülmesi bir başka deyişle yeni katılma belgesi/hisse yaratılması veya iptal edilmesi kolaylıkla gerçekleştirilebilmektedir. Likiditesi içerdiği hisse senetlerinin likiditesi ile doğru orantılıdır. Piyasada belirli bir likiditeyi yaratabilecek büyüklükte (hem fon değeri hem katılma belgesi sayısı açısından) olması istenir. Bu noktada piyasa yapıcıların veya fon kurucularının likiditeyi sağlamada önemli katkıları olmaktadır. 3) Borsa yatırım fonunu oluşturan hisse senedi portföyleri, sadece bağlı oldukları endeksi takip ettikleri ve bu endeksi fiyat ve performans açısından çok iyi yansıtması amacıyla sadece endeksin bileşiminde bir değişiklik olması durumunda değiştirildiğinden, çok az sayıda işlem yapılması nedeniyle düşük işlem maliyetlerine sahiptirler. Aynı zamanda pasif yönetilen yatırım araçları olmalarından dolayı yönetim giderleri de aktif yönetilen diğer yatırım araçlarına göre daha düşük kalmaktadır. 4) Borsa yatırım fonu katılma belgelerinin oluşturulması ve aynî olarak geri alınması süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla, her bir borsa yatırım fonu katılma belgesinin içeriği her işlem günü kamuya açıklanmaktadır. Böylece yatırımcılar, sahip oldukları borsa yatırım fonunun günlük olarak, hangi varlık ve/veya hisse senetlerine sahip olduğunu, bu varlık ve/veya hisse senetlerinin portföy öğrenebilmekte içindeki dolayısıyla ağırlıklarının borsa yatırım ne fonu olduğunu rahatlıkla işlemlerinde şeffaflık sağlanabilmektedir. 5) Borsa yatırım fonları, klasik yatırım fonlarının tersine baz aldığı endeksin tek bir hisse senedi gibi borsa kanalı ile gerçek zamanlı olarak işlem görmesine imkan sağlaması açısından, yatırımcısına; • Gün boyunca anlık değişen fiyatlardan alım satım yapabilme, • Marjlı işlem yapabilme, 47 • Kredili işlem ve açığa satış yapabilme, • Limitli emir verebilme olanaklarını sunmaktadır. 6) Yatırımcılar işlem yapmak için gün sonunda piyasaların kapanmasını beklemek zorunda kalmadan, piyasanın açık olduğu her saatte fon katılma belgesi alım satım işlemi yapabilmektedir. Borsa yatırım fonu katılma belgelerinin birim fiyatlarının oluşturulmasında net aktif değer yönteminin kullanılması ve gün içi anlık işlem fiyatı ile işlem görebilmesi de önemli özellikleri arasındadır. Ayrıca yukarıda bahsedildiği gibi borsada hisse senedi gibi işlem görmeleri nedeniyle kolaylıkla likidite edilebilirler. Bu da yatırımcılara arbitraj imkanı sağlamaktadır. 7) Borsa yatırım fonları; geniş tabanlı hisse senedi endekslerine, geniş tabanlı uluslararası endekslere, belli bir ülke hisse senedi endekslerine, sektör endekslerine ve/veya tahvil endekslerine yatırım yapma olanağını sunarak, yatırımcıların, risk ve getiri profillerine uygun ürün çeşitlemesi yapabilmelerine olanak sağlamaktadır. Böylece, borsa yatırım fonu yatırımcısı, sadece borsa yatırım fonu katılma belgesine sahip olmak suretiyle çok sayıda farklı sermaye piyasası aracına aynı zamanda yatırım yapabilmektedir. Yatırımcı bu kadar çok sayıda ve çeşitte hisse senedini içeren portföye tek bir elden ve daha düşük bir maliyetle sahip olmaktadır. 8) Borsa yatırım fonu portföyü içerisindeki hisse senetlerine ait temettüler ve tahvillerden elde edilen faizler, giderler düşürüldükten sonra fondaki paylarıyla orantılı olarak pay sahiplerine nakit olarak verilmektedir. 9) Birçok fon yöneticisi borsa yatırım fonlarını, riskten korunma, nakitleri menkul kıymetleştirme veya geçiş dönemlerinde piyasa açılımını sağlayabilme aracı olarak kullanmaktadır. Diğer yandan finansal danışmanlar ise, borsa yatırım fonlarını vergi avantajına sahip olmaları ve işlem yapmada kolaylık sağlamaları dolayısıyla tercih etmektedirler. 48 • Uzun vadeli yatırım yapma kararı alma aşamasında kurumlar, bu süre içinde atıl nakitlerini borsa yatırım fonlarında değerlendirebilmektedirler. Yatırımcılar, portföylerini bu fonlara tahsis edebilir, geri alım taleplerini karşılamak gerektiğinde borsa yatırım fonlarına yeniden yatırım yapabilir veya portföylerini nakde çevirebilirler. Böylece paranın atıl durması halinde, getirilerde meydana gelen azalmaların ve işlem risklerinin önüne geçilebilmektedir55. • Borsa yatırım fonları, kurumlara hızlı bir şekilde sektörlere veya ülkelere açılım sağlamaları açısından önemlidir. • Borsa yatırım fonları, açığa satış işlemlerine tabi olabildiklerinden, risk yönetim stratejileri açısından önemli araçlardır. Örneğin; düşüş görülen piyasalarda, açığa satış işlemleriyle portföyde görülebilecek bazı kayıpların önüne geçilebilir56. 10) Ayrıca borsa yatırım fonları açık uçlu yatırım fonları olarak kurulmaları nedeniyle açık uçlu fonların özelliklerine de sahiptirler. 11) Klasik yatırım fonlarına göre borsa yatırım fonlarının diğer önemli bir özelliği, her zaman net aktif değer seviyesinde bulunmamalarıdır. Bunun sebebi, önceden belirtildiği gibi borsa yatırım fonlarının gün içi alım satımlarından doğan fiyat değişimleridir. Bir borsa yatırım fonunun piyasa değeri ( fiyatı ) arz ve talep faktörleriyle belirlenir. Normal şartlarda borsa yatırım fonlarına olan genel talep miktarı, baz aldıkları endeks ve içerdikleri portföylerin değeri ile belirlense de, zamanla diğer piyasa faktörleri bu borsa yatırım fonlarının fiyatlarını, içerdikleri portföylerin net aktif değerinin üstüne veya altına taşıyabilir. 55 Jim Wiandt, Will McClatchy, The Exchange Traded Funds, John Wiley & Sons Inc., 2002, s. 814. 56 Şahin, a.g.m. ,s. 10. 49 Borsa yatırım fonunun piyasa fiyatı NAD’nin üzerinde olduğu zaman, yetkilendirilmiş katılımcılar borsa yatırım fonu portföyünü temsil eden hisseleri ve nakdi saklamacı kuruluşa götürerek karşılığında borsa yatırım fonu katılma belgesi alır ve borsada satabilir. Borsa yatırım fonu katılma belgeleri borsada ıskontolu olarak satılıyorsa yani piyasa fiyatı NAD’nin altında olduğu zaman ise yetkili yatırımcı borsa fon katılma belgelerini vererek karşılığında hisse ve nakit alır. Bu işlemden sonra da ucuz fiyattan sağlanan bu hisse senetlerini kar ederek normal fiyatıyla hisse senedi piyasasında satabilirler. Bu işlemler sonucunda fon katılma belgelerinin fiyatlarının normal NAD seviyesine döndürülebilmesi mümkün olmakta ve ayrıca sadece bu arbitraj mekanizmasının varlığı da, ıskonto ve prim seviyelerini kontrol altında tutacak kadar borsa yatırım fonlarına karşı yeterli bir talebin de oluşmasını sağlamaktadır57. 2.4. YATIRIMCILARIN BORSA YATIRIM FONLARINI TERCİH ETMELERİNİN NEDENLERİ Yatırımcılara risk toleranslarına uygun ve çeşitlendirilmiş bir yatırım alternatifi olarak sunulan borsa yatırım fonları işlemlerde etkinlik, yatırımların etkinleştirilmesi, nakit yönetimi ve risk yönetimi gibi alanlarda profesyonel olarak yönetilmelerinden dolayı sermaye piyasalarında yatırımcıların tercih ettiği bir yatırım aracı haline gelmiştir. 2.4.1. İşlemlerde Etkinlik Piyasalarda gün içi işlem yapan yatırımcılar için zamanlama çok önemli bir konudur. Borsa yatırım fonları da, düşük maliyetli ve yüksek 57 Şahin, a.g.m. ,s. 8-10. 50 likiditeye sahip enstrümanlar olduklarından, gün içi işlem yapan yatırımcılar için önemli enstrümanlardır. Üst adımdan alım kuralına tabi olmadıklarından bir hedef varlık bileşimi oluşturma veya sektör rotasyon stratejileri oluşturma açısından da önemlidirler. Örneğin emeklilik fonları, sadece borsa yatırım fonlarına yatırım yaparak birçok hisse senedine yatırım yapmakta, böylece tek tek hisse senetlerine yatırım yapmaları sonucunda ortaya çıkabilecek hatalardan fonu koruyabilmektedirler. 2.4.2. Yatırımların Etkinleştirilmesi Birçok kurumsal ve bireysel yatırımcı için borsa yatırım fonları vergi avantajı sağlayan, tüm piyasa riskine karşı portföy riskini azaltan ve sektör fonlarından ve bireysel hisse senetlerinden oluşan portföyleri oluşturmak suretiyle geniş piyasa açılımı sağlayan enstrümanlardır. Borsa yatırım fonları aracılığıyla, belli sektörlere, ülkelere veya bölgelere bağlı portföyler oluşturularak ürün çeşitlendirme konusunda etkin yöntemler bulunabilmektedir. 2.4.3. Nakit Yönetimi Yatırımcılar, nihayetinde hisse senetlerine yatıracakları nakitlerini, borsa yatırım fonlarına yatırarak da menkul kıymetleştirebilmektedirler. Borsa yatırım fonları, düşünülebilecekleri vadeli gibi işlem bazı sözleşmelerine konularda daha bir fazla alternatif avantaja olarak sahip enstrümanlardır. Şöyle ki; borsa yatırım fonları vadeli işlem sözleşmelerine göre daha küçük birimler halinde alınıp satılabilirler. Aynı zamanda borsa yatırım fonlarında, vadeli işlem sözleşmelerindekinden farklı olarak, özel muhasebe kaydı tutma, maliyetleri çevirme ve zorunlu ödeme oranı (margin requirement) gibi sorunlar bulunmamaktadır. Bunların yanında borsa yatırım 51 fonları, vadeli işlem sözleşmelerinde bulunmayan birçok endeksi takip edebilme özelliğine sahiptirler. 2.4.4. Risk Yönetimi Borsa yatırım fonları, sahip olunan hisse senedi portföyünü, kapalıuçlu fonu veya açık-uçlu fonu riske karşı korumak amacıyla, açığa satışa konu edilebilmektedir. Bu sayede yatırımcılar, portföylerini tüm piyasa kayıplarına karşı korumak suretiyle bir bütün halinde tutabilmektedirler. Piyasada bir düşüş olması halinde, kısa pozisyona girilmiş olan bir fondan elde edilen kazançla, portföyü elde bulundurmaktan doğan zararların tamamı veya bir kısmını telafi etmek mümkün olabilmektedir58. 2.5. BORSA YATIRIM FONLARININ SINIFLANDIRILMASI İlk olarak ABD’de geliştirilen borsa yatırım fonlarına ilişkin yapılan ilk düzenlemeler de ABD’de diğer yatırım fonlarında olduğu gibi SEC (Securities and Exchange Commission) tarafından yapılmıştır. SEC borsa yatırım fonları için 1940 tarihli Investment Company Act yasasına göre borsa yatırım fonları için aşağıdaki üç temel yatırım fonu yapısını belirlemiştir: 1. Kısmen pasif portföy yönetimi yapan endeks fonları (Management Investment Company): Bu fonlar belirli bir endeksi takip etmeyi hedefleyen ancak endeks içeriğini birebir aynı şekilde portföyüne almayan daha çok örnekleme yöntemiyle portföy oluşturan fonlardır. Örneğin İMKB-30 endeksini takip etmeyi hedefleyen ancak endeksteki 30 adet hisse senedini endeksteki ağırlıkları ile değil de daha farklı bir şekilde portföyüne 58 Şahin, a.g.m. ,s. 12-13. 52 alan veya 30 adet hisse senedi yerine örnekleme yöntemiyle daha az sayıda hisse senedinden portföy oluşturan fonlar bu tip fonlara örnek olarak verilebilir. En fazla yatırım fonlarına benzer özelliklere sahip olan bu yapı altında kurulan borsa yatırım fonlarında, fon yöneticisi bütün aktivitelerden (spesiyalistlerin seçilmesi, kar paylarının dağıtılması v.s.) sorumlu olmaktadır. Bu yapıda fon içerisine zaman zaman türev enstrümanları da dahil edilebilmektedir. Portföylerindeki hisse senetlerini ödünç olarak diğer yatırımcılara vererek ayrıca para kazanma imkanları vardır. Fondaki hisse senetlerinin oy kullanım hakları ise fon yöneticisi şirkete aittir. Bu tip fonlar genelde temettüleri takip edilen endeksin niteliğine göre dağıtabilir veya tekrar hisse senedine yatırabilirler. Bu yapıdaki fonlara örnek olarak Sector SPDRs ve İShares borsa yatırım fonları verilebilir. 2. Tamamen pasif portföy takibi yapan endeks fonları (Unit Investment Trust): Bu fonlar endeksi birebir takip eden fonlardır. Bu yapıdaki borsa yatırım fonu örneğin İMKB-30 endeksini takip eden bir fon ise fonun portföyünde İMKB-30 endeksine dahil tüm hisse senetleri tamamen endeksteki ağırlıklarına uygun olarak bulundurulmak zorundadır. Bu fonlar Management Investment Company yapısındaki fonlara benzerler, ancak daha az esnektirler. Dolayısıyla, kar paylarını fona dahil etmek, hisse senetlerini borç vermek ve portföy yönetiminde türev araç kullanabilmek gibi avantajları bulunmamaktadır. Kısaca, bu yapı içerisinde takip edilen endeksteki tüm hisse senetleri fonun içerisine dahil edilmeli, kar payları yatırımcılara nakden ödenmeli ve türev araçlar kullanılmamalıdır. Dolayısıyla bu tip fon yapısı, ancak çok likit büyük şirketlerin hisse senetleri endekslerini takip eden fonlar için idealdir59. Ayrıca bu tip fonlar da genelde temettüleri takip edilen endeksin niteliğine göre dağıtılabilir veya tekrar hisse senedine yatırılabilirler. Fon portföyündeki hisse senetlerinin oy kullanma hakları genelde fon kurucusu şirkete aittir. ABD’de bu yapı altında kurulan borsa yatırım fonları, S&P 500 SPDR, QQQs ve DIAMONDs isimli fonlardır. 59 Şahin, a.g.m. ,s. 18. 53 3. Endeks takibi yapmayan ve yatırımcıya tamamen hisse senedi benzeri bir sepet sunan fonlar (Grantor / Basket Trust): Bu yapıdaki borsa yatırım fonları yukarıdaki borsa yatırım fonu yapılarından oldukça farklı özelliklere sahiptir. Bu tip fonlar bir defa kurulduktan sonra endeks içeriğinin değişmesine rağmen portföyleri tamamen sabit kalır ve dolayısıyla herhangi bir şekilde fon yönetim ücreti alınmaz. Bu tip fonlara örnek olarak HOLDRs adı verilen fonlar örnek verilebilir. Bu yapıdaki bir fona aslında yatırım fonu denmesi de pek doğru olmaz. Bu enstrüman daha çok bir hisse senedi sepetini temsil eden bir çeşit sertifika olarak da adlandırılabilir. Nitekim bu borsa yatırım fonunda portföydeki hisse senetlerinin oy kullanma hakları doğrudan yatırımcılara aittir. Bu enstrümanların herhangi bir yöneticisi olmadığından portföydeki hisse senetlerinin ödünç verilmesi veya türev ürünlere yatırım yapılması söz konusu değildir. Portföydeki hisse senetlerinden herhangi birinin temettü ödemesi durumunda temettü ödemesi doğrudan yatırımcıya yansıtılır60. Yukarıdaki üç temel borsa yatırım fonu yapıları arasında en çok tercih edileni kısmen pasif portföy yönetimi yapan endeks fonları (Management Investment Company) yapısıdır. 2.6. BORSA YATIRIM FONLARININ TÜRLERİ Borsa yatırım fonları yatırım hedeflerine ve yatırım kategorilerine göre Stil, Sektör veya Endüstri, Sabit Gelirli, Ülke veya Bölge, Geniş Bölgesel Piyasa Endeksine Dayalı borsa yatırım fonları olmak üzere 5 farklı türde oluşturulabilmektedir. • Stil Borsa Yatırım Fonları: ABD piyasalarında yaygın olarak görülen Stil borsa yatırım fonları kendilerine özgü bir yatırım stiline sahip olmaları nedeniyle yabancı yatırımcıların en çok tercih 60 Dönmez, a.g.m. ,s. 20-21. 54 ettikleri borsa yatırım fonlarındandır. Bu tip fonlar kendi içerisinde büyük, orta, küçük sermayeli ve büyüyen, gelirli (temettülü) şirket hisseli borsa yatırım fonları olmak üzere beş alt sınıfa ayrılırlar. Bu tip fonlara örnek olarak iShares Barra S&P 500 Value, Russell 1000 Growth, Russell 1000 Value borsa yatırım fonlarını verebiliriz. • Sektör veya Endüstri Borsa Yatırım Fonları: Industry HOLDRs borsa yatırım fonlarının örnek olarak verilebileceği bu türde fonlar sektör endekslerini veya belirli endüstriyel sektör endekslerini takip eden fonlardır. • Sabit Getirili Borsa Yatırım Fonları: Sabit getirili menkul kıymetlerden oluşan endekslerin baz alındığı bu türde fonlara 1-3 year Government Bond iShares ve Corporate Bond iShares borsa yatırım fonları örnek olarak gösterilebilir. Türkiye’de ise FTSE Türkiye YTL Hazine Bonosu endeksini takip eden FBIST isimli borsa yatırım fonu örnek verilebilir. • Ülke veya Bölge Borsa Yatırım Fonları: Ulusal veya yabancı endeksler ile bölgesel endeksleri takip eden ve borsa yatırım fonları içerisinde en hızlı gelişen borsa yatırım fonlarıdır. Bu fonlara örnek olarak iShares’in bazı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin endekslerini izleyen borsa yatırım fonları yada Avrupa’nın en büyük 50 hisse senedinden oluşan Eurozone endeksini baz alan Euro STOXX 50 verilebilir. • Geniş ve Lokal Piyasa Endekslerine Dayalı Borsa Yatırım Fonları: Ülkelerin lokal endekslerini baz alan aktif borsa yatırım fonlarıdır. Amerika’da S&P 500 Depository Receipts, Asya’da Japon Nikkei 225 ve Avrupa’da Alman Dax 30 bu türde yatırım 55 fonlarına örnek olarak verilebilir61. 2.7. BORSA YATIRIM FONLARININ ALTERNATİF YATIRIM ARAÇLARI İLE KARŞILAŞTIRILMASI Borsa yatırım fonları son yıllarda uluslararası piyasalarda hızla büyümekte ve yaygınlaşmakta olup yatırımcıların en çok ilgisini çeken yatırım enstrümanlarından biri olmuştur. Tüm dünyada büyük ilgi gören bu fonların diğer alternatif yatırım araçları ile kıyaslandığında avantajlarının ve dezavantajlarının olduğu görülmüştür. 2.7.1. Borsa Yatırım Fonlarının Avantajları Hem bireysel yatırımcılar hem de kurumsal yatırımcılar tarafından ideal bir yatırım aracı haline gelen borsa yatırım fonlarının tasarruf sahiplerine sağladığı avantajlar şunlardır: • Vergi tasarrufu: Diğer yatırım fonlarından farklı olarak borsa yatırım fonlarına ait bir özellik olan ‘ayni’ borsa yatırım fonu katılma belgesi ihracı ve geri alım süreçleri yatırımcılara vergi avantajı sağlamaktadır. Bu uygulamada, talep olduğu takdirde yetkilendirilmiş katılımcı tarafından yeni borsa yatırım fonu katılma belgeleri ihraç edilmekte ve geri alınmakta, aynı zamanda yetkilendirilmiş katılımcı piyasa yapıcısı fonksiyonunu üstlenmektedirler. Yeni fon katılma belgesi oluşturulması ve geri alım süreçlerinde oluşan işlemler ‘ayni’ olarak gerçekleşmektedir. 61 Eray Özdemir, “Borsa Yatırım Fonları ve Borsa Yatırım Fonlarının Performanslarının Ölçülmesi Üzerine Bir Uygulama”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, Gazi Üniversitesi, 2006, s. 42-43 56 Bu sayede, ortaya çıkan işlemler üzerinden sermaye kazancı oluşmadığı için herhangi bir vergi yükümlülüğü doğmamakta ve yatırımcılar vergi avantajından yararlanmaktadırlar. • Portföy çeşitlemesi ve riskten korunma: Tasarruf sahiplerinin oluşturduğu portföyler çeşitlendikçe içerdikleri menkul kıymetlerin ayrı ayrı riskleri birbirlerini ortadan kaldırarak portföy riskini azaltmaktadır. Ayrıca, bu menkul kıymetleri tek bir elden almak tek tek toplayarak satın almaktan daha az maliyetli bir işlemdir. Bu sayede, borsa yatırım fonlarında tek bir portföyün içerisinde çok sayıda ve çeşitte menkul kıymetin bulunması yatırımcının hem yatırım riskini hem de maliyetlerini azalmaktadır. • Tüm pazara, bir sektöre veya bir endekse yatırım yapma imkanı: Yatırımcılara bir endekse, bir ülkeye, bir sektöre veya bir pazara yatırım yapabilme avantajı sağlamaktadır. Bu yönüyle borsa yatırım fonları, kurumlara hızlı bir şekilde sektörlere veya ülkelere açılım sağlamaları açısından önemlidir. • Risk yönetimi: Borsa yatırım fonları sektör ve ülkelere yatırım yapma açısından oldukça avantajlı olmakla birlikte sektör ve ülke risklerini “hedging” etme amaçlı olarak belirli endeksler üzerinde kısa pozisyon alınabilme özelliğine de sahip bir fondur. • Temettü kullanımı: Endeks fonlarda fon içerisindeki hisselere ait temettü ödemeleri düzensiz olarak yatırımcılara yapılmaktadır. Borsa yatırım fonlarında endeks fonların aksine fon portföyünde bulunan hisse senetlerine ait temettüler düzenli bir şekilde yatırımcılara dağıtılmakta ve bu sayede temettülerin daha etkin ve hızlı bir şekilde kullanımı sağlanmaktadır. 57 • Düşük gider oranları: Pasif yönetilen yatırım araçları olmalarından dolayı yönetim giderleri de aktif yönetilen diğer yatırım araçlarına göre daha düşük kalmaktadır. • Alım-satım esnekliği ve likidite kolaylığı: Borsa yatırım fonlarına yatırım yapan yatırımcılar, gün sonu piyasaların kapanmasını beklemek zorunda kalmadan piyasaların açık olduğu her saatte alım-satım işlemleri yapabilmektelerdir. Böylece, bu fonlar borsada hisse senedi gibi işlem görmeleri nedeniyle kolaylıkla likidite edilebilirler62. • Çok düşük ıskonto ve primle çalışabilmeleri: Bir borsa yatırım fonunun piyasa değeri (fiyatı) arz ve talep faktörleriyle belirlenir. Daha önce belirtildiği gibi, zaman zaman bazı faktörler sebebiyle borsa yatırım fonlarının fiyatları, içerdikleri portföylerin net aktif değerinin üstünde veya altında gerçekleşebilir. Bu da borsalarda bu fonların ıskontolu ya da primli olarak işlem görmelerine neden olmaktadır. Fakat borsa yatırım fonlarının işleyiş sürecinde bu fonların arzını artırma veya azaltma işlemleri kolaylıkla yapılabildiği için klasik yatırım fonlarının aksine çok düşük ıskonto veya primle işlem görebilmektedirler. • Şeffaflık ve sürekli fiyatlama: Her bir borsa yatırım fonu katılma belgesinin içeriği her işlem günü ve fon fiyatı gün içi sürekli olarak kamuya açıklanmaktadır. Böylece yatırımcılar, sahip oldukları borsa yatırım fonunun günlük olarak, hangi varlık ve/veya hisse senetlerine sahip olduğunu, bu varlık ve/veya hisse senetlerinin portföy içindeki ağırlıklarının ne olduğunu rahatlıkla öğrenebilmekte 62 Şahin, a.g.m. ,s. 8-10. 58 dolayısıyla borsa yatırım fonu işlemlerinde şeffaflık 63 sağlanabilmektedir . Dolayısıyla borsa yatırım fonları vergi tasarrufu, portföy çeşitlemesi ile riskten korunma, temettü kullanımı, likidite, alım-satım esnekliği ve şeffaflık gibi konularda yatırımcılarına çeşitli avantajlar sağlamaktadır. 2.7.2. Borsa Yatırım Fonlarının Dezavantajları Borsa yatırım fonlarının birçok avantajının olmasına karşın bazı dezavantajları da vardır. Bu dezavantajları aşağıda belirtilmiştir: • Borsa yatırım fonlarının portföy kompozisyonu yalnızca baz aldığı endeksin içerisindeki hisse senetlerinden oluşmaktadır. Bu fonları oluşturan portföyler, sadece bağlı oldukları endeksi takip ettikleri ve sadece endeksin bileşiminde bir değişiklik olması durumunda değiştirilmektedir. Bu da yatırımcıların portföy içerisindeki menkul kıymet çeşitlemesini istedikleri gibi yapmalarını engellemektedir. • Borsa yatırım fonları yatırımcılara risk ve getiri profillerine göre bir sektöre, bir ülkeye ya da bir pazara yatırım yapabilme avantajı sağlamakta olup yatırım yapılan sektörün ya da ülkenin risklerini de taşımaktadır. Bir örnekle anlatacak olursak; bir ülkedeki politik olaylar ya da ekonomik durgunluk o ülkeye yatırım yapan borsa yatırım fonlarını da etkilemektedir. • Genellikle borsa yatırım fonlarının büyük çoğunluğu büyük sermayeli şirketlerin hisse senetlerini içeren endekslerin performanslarını takip etmekte, çok az sayıda borsa yatırım fonu 63 Bildik, a.g.m. ,s.74-76. 59 ise orta ve küçük sermayeli şirketlerin hisselerinin oluşturduğu endeksleri takip etmektedir. • Aktif ticareti olmayan yani büyük işlem hacmine sahip olmayan borsa yatırım fonlarında alım-satım fiyatları arasındaki farkın büyük olması yatırım masraflarının yükselmesine neden olmaktadır. Bu da bu fonlara yatırım yapan yatırımcılara çok maliyetli olmaktadır. • Borsa yatırım fonları pasif fon yönetimi stratejileri ile yönetilen yatırım araçları avantajlarından olmaları nedeniyle yararlanamamaktadır. aktif Fakat fon yönetiminin borsa yatırım fonlarının tamamen pasif yönetim stratejisi ile yönetilmediği durumlarda mevcuttur. Örneğin, borsa yatırım fonlarının takip ettikleri endeksi performans açısından çok iyi yansıtması amacıyla endeks bileşiminde bir değişiklik olması halinde fon portföyüne müdahalelerde bulunur. Bu müdahale borsa yatırım fonu ile endeks arasındaki yasal çerçevede belirtilen korelasyon oranını sabit tutmak gerekliliğinden doğan bir işlemdir. Bu özellik ise profesyonel yatırımcıların borsa yatırım fonları hakkında aleyhe tereddütler yaşamalarına neden olabilmektedir. • Büyük yatırım yapan kurumsal yatırımcılar için uluslar arası borsa yatırım fonlarına yatırım yapmak direkt olarak endekslere veya aktif yönetilen uluslar arası portföylere yatırım yapmaktan daha maliyetli olmaktadır64. Dolayısıyla borsa yatırım fonları baz alınan endekse bağlılık, maliyet unsuru, taşıdığı riskler ve fon yönetim stratejileri dezavantajları bünyesinde bulundurabilmektedirler. 64 Özdemir, a.g.m., s. 46-47. açısından bazı 60 2.8. BORSA YATIRIM FONLARININ TAŞIDIĞI RİSKLER Yatırım kararlarının verilmesinde temel unsurlardan biri de risktir. Yatırımcı, yatırım yaparken elde edeceği getirinin karşılığında katlanacağı riski de göz ardı etmemektedir. Tüm yatırımcılar gibi borsa yatırım fonlarına yatırım yapan yatırımcılarında katlanacağı riskler vardır. Borsa yatırım fonlarını da etkileyen bir çok risk bulunmaktadır. Bu riskleri tüm borsa yatırım fonlarını etkileyen sistematik riskler (piyasa riski, faiz oranı riski v.b.) ve sadece belirli fonları etkileyen fonun kendisinden kaynaklanan sistematik olmayan riskler (sektör riski, yönetim riski v.b.) olarak ikiye ayırmak mümkündür. Borsa yatırım fonlarını etkileyen riskler aşağıda belirtilmiştir: Sistematik Risk a. Piyasa Riski: Piyasadaki fiyat hareketlerinden kaynaklanan bir risktir. Piyasalardaki bu dalgalanmalar çoğu zaman açıklanabilir olmasına rağmen bazı zamanlarda da açıklanamayan sebeplerden kaynaklanabilmektedir. Sermaye piyasalarındaki tüm menkul kıymetleri etkileyen bu risk haliyle tüm endeksleri dolayısıyla da bu endeksleri baz alan borsa yatırım fonlarını etkilemektedir. Sermaye piyasasında bulunan değişik menkul kıymetlerin piyasa riskinden etkilenme dereceleri farklı olabilmektedir. Örneğin bir tahvilin piyasadaki dalgalanmalardan etkilenmesi bir hisse senedinin etkilenmesinden çok daha az olmaktadır65. Dolayısıyla, borsa yatırım fonlarının da etkilenme dereceleri takip ettikleri sermaye piyasası araçları endekslerine (Tahvil Endeksleri, Hisse Senetleri Piyasaları Endeksleri v.b.) göre değişebilmektedir. b. Faiz Oranı Riski: Bir yatırım değerinde, piyasadaki faiz oranlarındaki değişmeye bağlı olarak düşme olasılığı faiz oranı riski 65 Metin Kamil Ercan, Ünsal Ban, Değere Dayalı İşletme Finansı Finansal Yönetim, Ankara, Gazi Kitabevi, 2005, s.178. 61 olarak ifade edilir. Piyasadaki faiz oranlarının değişmesi, beklenen getirilerin gerçekleşme olasılıklarını etkilemektedir. Piyasa faiz oranlarının düşmesi genel olarak tüm menkul kıymetlerin dolayısıyla borsa yatırım fonlarının fiyatlarının yükselmesine neden olmakta tersi durumda ise diğer yönde bir etki söz konusu olmaktadır66. c. Likidite Riski: Yatırım fonları içerisinde likiditesi en yüksek olan borsa yatırım fonları da piyasada likidite unsurunun çeşitli nedenlerle azalması sonucu bu riskten etkilenmektedir. d. Ticari Risk: Piyasalara yapılan müdahaleler, yasal değişiklikler ve fonların giderlerinin çeşitli nedenlerle artması gibi faktörler sermaye piyasalarında menkul kıymetlerin fiyatlarını etkilemektedir. Borsa yatırım fonları da bu faktörlerden etkilenen yatırım araçlarından biri olup değeri net aktif değerinden uzaklaşabilmektedir. Bunun sonucu olarak baz aldıkları endeksin hareketlerinin takip etmek amacıyla tasarlanan borsa yatırım fonları endeks değerinden uzaklaşmaktadır. Sistematik Olmayan Risk a. Sektör Riski: Şirketlerin faaliyet gösterdiği sektörlerdeki değişimler şirketleri dolayısıyla da bu şirketlerin çıkardıkları hisse senetlerini etkilemektedir. Bu sebeple de borsa yatırım fonları da portföylerini oluşturan bu sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin hisse senetlerinden etkilenmektedir. Fakat borsa yatırım fonu oluşturulurken portföye birden fazla sektörden hisse senetleri eklenip çeşitlendirme yapılarak yatırımcı bazı sektörlerde meydana gelebilecek risklerden kendini koruyabilir. 66 Ercan, Ünsal, a.g.e. ,s.179. 62 b. Ülke Riski: Ülkelerin politik stratejilerinden yada döviz kurlarındaki dalgalanmalardan dolayı oluşan risktir. Dolayısıyla bu risk ülkelerin sermaye piyasalarını da etkilemektedir. Uluslar arası endeksleri takip eden borsa yatırım fonları da bu ülkelerin risklerinden etkilenmektedir. c. Yönetim Riski: Portföy yöneticisinin hatalarından kaynaklanabilecek ve portföy değerini etkileyecek risklerdir. İyi yönetilemeyen borsa yatırım fonları da takip ettiği endeks değerinden uzaklaşma riski taşımaktadır. Fonun getirisi ile endeksin getirisi arasında en az %90 olması gereken korelasyon oranının düştüğü anda gerekli müdahaleyi yapamayan ve fonun endeks değerinden uzaklaşmasına sebep olan başarısız yöneticilerin neden olduğu bir risktir. Bu riskin kaynakları aşağıda belirtilmiştir67: i. Borsa yatırım fonları işlem giderleri, komisyonlar ve diğer giderleri yüzünden düşük performans gösterebilmektedir. Bu da borsa yatırım fonunun net aktif değerinin endekse karşı performansının düşmesine neden olmaktadır. ii. Endeks örnekleme yoluyla oluşturulan borsa yatırım fonu portföylerindeki hisse ağırlıklarının iyi hesaplanmaması endeksten sapmalara neden olabilmektedir. iii. Borsa yatırım fonlarının portföylerinin tekrar dengelenmesi için portföyden çıkarılan veya portföye eklenen hisseler endeks değerinden uzaklaşmalara neden olabilmektedir. iv. 67 Başka ülkelerde işlem gören borsa yatırım fonlarında bu Elisabeth Hehn, Exchange Traded Funds; Bölüm: HEHN, Elisabeth: ETFs- A Leading Financial Innovation, Springer Yayınevi, Berlin, 2005, s.10. 63 fonların takip ettiği endeksle işlem gördüğü ülkedeki işlem saatlerinin farklı olmasından dolayı bu tip borsa yatırım fonlarının değeri takip ettiği endeks değerinden uzaklaşabilmektedir. Örneğin Japon endekslerini takip eden ve ABD borsalarında işlem gören borsa yatırım fonları ABD’de işlem görürken Japon borsalarının kapalı olması o fonu endeks değerinden uzaklaştırabilmektedir. v. Temettü ödemelerinin borsa yatırım fonu net aktif değerine eklenmesi net aktif değeri endeks değerinden olumlu yönde uzaklaştırmaktadır. Temettü yatırımcılara dağıtımında ise ters yönde etki oluşmaktadır. vi. Temettülerin fona yeniden yatırılması durumunda ise yükselen piyasalarda küçük performans düşmelerine; düşen piyasalarda küçük performans yükselmelerine neden olacaktır. 2.9. BORSA YATIRIM FONLARININ YATIRIMCI PROFİLİ Borsa yatırım fonlarına yatırım yapan tasarruf sahiplerinin genel olarak özellikleri kısaca aşağıdaki gibi sıralanabilir: • Risk- getiri beklentilerine uygun olduğuna inandığı belirli bir endekse yatırım yapmayı tercih etmeleri, • Gün içinde belirli bir endeksi alıp-satmak istemeleri, • Birden fazla menkul kıymete yatırım yapmak istemeleri, ancak yatırım yapacağı her menkul kıymette ayrı ayrı işlem yapmayı 64 tercih etmemeleri, • Yatırım yaptığı fonun fiyatını gün içinde takip etmek istemeleri, • Yatırım başında net veya sabit bir getiri garantisi beklemeyen, piyasa fiyat değişim riskini alabilmeleri, • Yatırım yaptığı fonda yüksek likidite tercih etmeleri özellikleri arasındadır.68 2.10. BORSA YATIRIM FONLARININ VERGİLENDİRİLMESİ Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının vergilendirilmesine ilişkin esaslar 2005 ve 2006-2015 yılları için farklılaştırılmıştır. Menkul Kıymet Yatırım Fonları ve Borsa Yatırım Fonları vergilendirme açısından 2005 yılında hiçbir farklılık göstermezken 2006-2015 yılları için farklılaştırılmıştır. 2006-2015 dönemi için geçerli olan borsa yatırım fonlarına ilişkin vergilendirme esasları aşağıda belirtilmiştir69: 1. Fon Portföy İşletmeciliği Kazançlarının Vergilendirilmesi a. Kurumlar Vergisi Düzenlemesi Açısından: Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesi 4/a ve 4/b bentleri uyarınca portföyünün en az %25’i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymet yatırım fonları (A Tipi) ile bunlar dışında kalan menkul kıymet yatırım fonlarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisnadır. Bu kapsamda, A Tipi 68 69 http://www.isyatirim.com.tr/Fonlar/ISBYF.htm : Giriş Tarihi: 09.10.2008 http://www.finansportfoy.com/docs/pdf/izahname_djist.pdf : Giriş Tarihi: 10.10.2008 65 Borsa Yatırım Fonlarının da, portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisnadır. b. Gelir Vergisi Düzenlemesi Açısından: Borsa yatırım fonları 31.12.2004 tarih ve 3. mükerrer 25687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5281 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nun eklenen geçici 67. maddenin (8) numaralı fıkrasındaki parantez içi hüküm uyarınca tevkifata tabi değildir70. 2. Katılma Belgesi Satın Alanların Vergilendirilmesi a. Tam Mükellef Gerçek Kişiler: Fon katılma belgesi kar payları Gelir Vergisi Kanunu md. 75/1’e göre menkul sermaye iradı sayılır. Gelir Vergisi Kanunu’nun, 31.12.2004 tarih ve 3. mükerrer 25687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5281 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nun eklenen geçici 67. maddenin (1) numaralı fıkrasının altıncı paragrafındaki parantez içi hüküm ve aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca, Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan borsa yatırım fonlarının katılma belgeleri ile ilgili olarak; bankalar ve aracı kurumlar takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla alım satımına aracılık ettikleri borsa yatırım fonu katılma belgelerinin alış ve satış bedelleri arasındaki fark üzerinden %15 oranında tevkifat yaparlar. Aynı maddenin (7) numaralı fıkrası uyarınca bu gelirler için beyanname verilmez, ve diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmez71. 70 2007 yılı vergilendirme esaslarına göre borsa yatırım fonlarının portföy kazançları %0 oranında stopaja tabiidir. http://www.djist.com/downloads/byftax2007.pdf: Giriş Tarihi: 21.10.2008 71 2007 yılı vergilendirme esaslarına göre Tam Mükellef Gerçek Kişiler için borsa yatırım fonlarının kar payları %10 oranında stopaja tabiidirler. Stopaj nihai vergidir ve gelir beyan edilmez. 66 b. Dar Mükellef Gerçek Kişiler: Fon katılma belgesi kar payları Gelir Vergisi Kanunu md. 75/1’e göre menkul sermaye iradı sayılır. Gelir Vergisi Kanunu’nun, 31.12.2004 tarih ve 3. mükerrer 25687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5281 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nun eklenen geçici 67. maddenin (1) numaralı fıkrasının altıncı paragrafındaki parantez içi hüküm ve aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca, Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan borsa yatırım fonlarının katılma belgeleri ile ilgili olarak; bankalar ve aracı kurumlar takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla alım satımına aracılık ettikleri borsa yatırım fonu katılma belgelerinin alış ve satış bedelleri arasındaki fark üzerinden %15 oranında tevkifat yaparlar. Aynı maddenin (7) numaralı fıkrası uyarınca bu gelirler için beyanname verilmez, ve diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmez72. c. Tam Mükellef Tüzel Kişiler: A ve B Tipi yatırım fonu kar payları Kurumlar Vergisi Kanunu’nun, 25. maddesi uyarınca %30 oranında kurumlar vergisine tabidir. Tam Mükellef Kurumlar açısından da Borsa Yatırım Fonu katılma belgelerinin alım satım işlemi %15 oranında stopaja tabidir, stopaj kurumlar vergisinden mahsup edilir73. d. Dar Mükellef Tüzel Kişiler: Dar Mükellef Kurumlar açısından da Borsa Yatırım Fonu katılma belgelerinin alım satım işlemi %15 oranında stopaja tabidir. 31.12.2004 tarih ve 3. mükerrer 25687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 72 2007 yılı vergilendirme esaslarına göre Dar Mükellef Gerçek Kişiler için borsa yatırım fonlarının kar payları %0 oranında stopaja tabiidir. Stopaj nihai vergidir ve beyan edilmez. 73 2007 yılı vergilendirme esaslarına göre Tam Mükellef Tüzel Kişiler için borsa yatırım fonlarının kar payları %20 oranında Kurumlar Vergisine ve %10 oranında stopaja tabiidir. Ödenen stopaj beyanname üzerinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilir. 67 5281 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen Geçici 35. maddenin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca, dar mükellef kurumların elde ettikleri, tamamı Gelir Vergisi Kanununun geçici 67. maddesi kapsamında tevkifata tabi tutulmuş kazançları için yıllık veya özel beyanname verilmez74. Borsa yatırım fonlarının katılma belgesi oluşturma ve geri alma süreçlerine ilişkin birincil piyasa işlemlerinin vergilendirilme esasları aşağıda belirtilmiştir75: a. Katılma Belgesi Oluşturma işlemi amacıyla elden çıkarılarak Borsa Yatırım Fonu’na verilen hisse senetlerinden alım tarihindeki maliyetler ile fona devir tarihindeki değer arasındaki farktan oluşacak kazançlar hisse senetlerinin vergilendirilmesi esaslarına göre vergilendirilir. b. Geri Alım işlemi amacıyla elden çıkarılarak Borsa Yatırım Fonu’na verilen katılma belgelerinden alım tarihindeki maliyetler ile fona devir tarihindeki değer arasındaki farktan oluşacak kazançlar Tam Mükellef Gerçek Kişiler, Dar Mükellef Gerçek Kişiler, Tam Mükellef Kurumlar ve Dar Mükellef Kurumlar için %15 oranında stopaja tabidir. Tam Mükellef Kurumlar açısından Geri Alım İşlemi %15 oranında stopaja tabi olmakla beraber, stopaj kurumlar vergisinden mahsup edilir. c. 2005 yılı için hisse senetlerinin 3 aydan daha uzun süre elde tutulması durumunda, 2006-2015 yılları içinse 2 yıldan daha uzun süre ile elde tutulması durumunda, hisse senedi alım satımlarında vergi doğmamaktadır. 74 2007 yılı vergilendirme esaslarına göre Dar Mükellef Tüzel Kişiler için borsa yatırım fonlarının kar payları %0 oranında stopaja tabiidir. Stopaj nihai vergidir ve beyan edilmez. 75 http://www.finansportfoy.com/docs/pdf/izahname_djist.pdf, Giriş Tarihi: 10.10.2008 68 2.11. BORSA YATIRIM FONLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ VE ULUSLARARASI PİYASALARDAKİ GELİŞİMİ Borsa yatırım fonlarının tarihsel gelişimi, dünya piyasalarındaki genel durumu ve dünyadaki bazı önemli uluslar arası piyasalarındaki durumu aşağıdaki kısımlarda sırasıyla ele alınacaktır. 2.11.1. Borsa Yatırım Fonlarının Tarihsel Gelişimi ve Dünya Piyasalarındaki Genel Durumu Borsa yatırım fonlarının farklı yapıları ilk olarak 1970’li yılların sonuna doğru ABD’de sertifika bazlı mal piyasalarında ortaya çıkmıştır. İlk kurumsal endeks fonu, 1971 yılında Wells Fargo tarafından çıkarılmış ve sadece büyük yatırımcılar tarafından kullanılmıştır. 1976 yılında Vanguard tarafından ilk perakende endeks fonu olan Vanguard-500 ihraç edilmiştir. Söz konusu fon aracılığı ile yatırımcıların bir hisse senedi sepetini almak suretiyle piyasa endeksini takip edebilmeleri, borsa yatırım fonlarına giden yolda önemli bir adımın atılması sonucunu doğurmuştur. 80’li yılların başına gelindiğinde, kurumsal yatırımcılar arasında endeksleri takip eden hisse senedi sepetlerine yapılan yatırımlarla bu sepetlere dayalı vadeli işlem sözleşmesi (futures) işlemleri yaygın bir hal almıştır. 1987 yılında, bugünkü borsa yatırım fonlarından çok, vadeli işlem sözleşmelerine benzer özelliklere sahip olan “Endeks Katılım Payları” (Index Participation Shares veya IPS) işlem görmeye başlamıştır. IPS, portföyündeki hisse senetlerinin toplam değerinin belli bir oranını ifade eden fiyatlarda işlem görmüştür. Ardından, 1989 yılında Kanada’da Toronto-35 Endeksini 1/10 değeri ile takip eden “Toronto Borsası Endeks Katılım Payları” (Toronto Exchange Index Participation Shares veya TIPS) adlı fonlar şimdiki borsa yatırım fonları ile benzer özelliklere sahip ilk 69 yatırım fonu olarak Toronto Borsası’nda işlem görmeye başlamıştır76. 1987 yılında piyasalarda görülen çöküşün ardından hem yatırım ortaklığı hem de yatırım fonu yapılarını içinde barındıran komplike bir enstrüman olan Supershares ortaya çıkmış ancak hiçbir zaman aktif olarak işlem görmemiş olan bu fon bir süre sonra tasfiye edilmiştir77. Gerçek anlamda ilk borsa yatırım fonu olan Standart&Poor’s 500 Depositary Receipts (SPDRs) Supershares ile aynı dönemde AMEX tarafından geliştirilmiş olsa da, 1993 yılında borsalarda işlem görmeye başlamıştır78. 1998 yılında DIAMONDS ve Mart 1999’da Nasdaq-100 Endeksi’ne dayalı Nasdaq-100 Trust işlem görmeye başlamıştır. 1999 yılından sonra popülerleşmeye başlayan borsa yatırım fonları 2000 yılında toplam doksan yeni borsa yatırım fonu yatırımcıların kullanımına sunulmuştur. 2000 yılının sonunda ise ABD’deki tüm yatırım fonları arasında SPDRs 21. sırada yer alırken Nasdaq-100 Trust 23. sırada yer almıştır79. ABD ve Kanada’dan sonra borsa yatırım fonları Avrupa borsalarında da ilgi gören enstrümanlar arasına girmiştir. 2000 yılında kurulan Euro STOXX 50 Avrupa’nın ilk borsa yatırım fonudur. Hatta Deutsche Börse (Alman Borsası) Avrupa’da borsa yatırım fonlarının aktivite merkezlerinden biri halini almıştır. Deutsche Börse nezdinde Mayıs, 2002’den itibaren, dünyada ilk defa “Borsada İşlem Görebilen Tahvil Fonu” borsalarda işlem görmeye başlamıştır. Asya kıtasında ise ilk defa Kasım 1999’dan itibaren Hong Kong’ta Hong Kong Exchange and Clearing Limited (HKEx) tarafından Hong Kong endeksini takip eden Hong Kong Tracker Fund işlem gören borsa 76 Şahin, a.g.m. ,s. 3. Gary L. Gastineau, The Exchange Traded Funds Manual, John Wiley & Sons Inc., New York, 2002, s. 34. 78 Wiandt, McClatchy, a.g.e., s. 68-75. 79 Gastineau, a.g.e., s. 38-42. 77 70 yatırım fonu olmuştur80. Japon piyasalarında borsa yatırım fonu işlemleri ise 2001 yılından itibaren gerçekleşmiştir. Kasım 2002 tarihinde ise dünya futures borsa yatırım fonları ile tanışmıştır. 2004 yılında altın fiyatlarını baz alan altın borsa yatırım fonları New York Stock Exchange (NYSE)’de işlem görmeye başlamıştır. Türkiye’de ise ilk defa 2005 yılında Dow Jones İstanbul 20 (DJIST) adlı borsa yatırım fonu işlem görmeye başlamıştır. Dünya borsalarında işlem gören tüm borsa yatırım fonlarının yıllara göre toplam değer ve toplam miktar grafikleri aşağıda Şekil 2 ve Şekil 3’te verilmiştir: Dünyadaki Borsa Yatırım Fonlarının Toplam Değeri 900 800 Milyar Dolar 700 600 500 400 300 200 100 07 20 06 20 05 20 04 20 03 20 02 20 01 20 00 20 99 19 98 19 97 19 19 96 0 Şekil 2: Dünyadaki Borsa Yatırım Fonlarının Yıllara Göre Toplam Değeri (Yıl Sonu İtibariyle) Kaynak: Morgan Stanley “EFT Worldwide Guidebook”, www.morganstanley.com, Giriş Tarihi: 10.10.2008 Yukarıda Şekil 2’de de görüldüğü gibi Dünya piyasalarında hızla artan bir şekilde ilgi gören borsa yatırım fonlarının değerinde 2000 ve 2001 80 Şahin, a.g.m.,s. 6-7. 71 yıllarında büyük bir artış yaşanmıştır. Sonraki yıllarda da her yıl artan bir şekilde gelişme göstermiştir. Dünya genelinde borsa yatırım fonlarının toplam değeri 2007 yılında %40,8 oranında artarak 796,6 milyar dolara ulaşmıştır. Dünyadaki Borsa Yatırım Fonlarının Sayısı 700 600 A det 500 400 300 200 100 0 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 Şekil 3: Dünyadaki Borsa Yatırım Fonlarının Yıllara Göre (Yıl Sonu İtibariyle ve 2006 Yılı Haziran Ayı Sonuna Kadar) Toplam Miktarı Kaynak: Morgan Stanley “EFT Worldwide Guidebook”, www.morganstanley.com, Giriş Tarihi: 10.10.2008 Yukarıda Şekil 2’de olduğu gibi Şekil 3’te de borsa yatırım fonlarının dünya piyasalarındaki toplam miktarında 2000 ve 2001 yıllarında büyük bir patlama gerçekleşmiştir. Giderek artan bir ilgi gören borsa yatırım fonlarının sayısı 2006 yılı Haziran ayı sonu itibari ile 590’ı bulmuştur. 72 2.11.2. Borsa Yatırım Fonlarının Uluslararası Piyasalardaki Gelişimi Tüm dünyada büyük ilgi gören borsa yatırım fonları dünya piyasalarında hızla gelişmesini sürdürmektedir. Borsa yatırım fonları piyasasında %73 (580,7 milyar dolar)’lük bir pazar payıyla ABD’deki en büyük borsa yatırım fonu borsası ilk sırayı alırken ikinci sırada borsa yatırım fonu piyasasının %16 (128,4 milyar dolar)’sına sahip olan Avrupa piyasaları gelmektedir. Dolayısıyla finans piyasalarında yeni bir ürün olan borsa yatırım fonlarının gelişiminde önemli rol oynayan bu iki borsa yatırım fonu piyasalarının gelişimi ve en güncel haliyle genel durumu aşağıdaki kısımlarda ele alınacaktır. 2.11.2.1. ABD Borsa Yatırım Fonu Piyasası Dünya’da ilk olarak 1993 yılında işlem görmeye başlayan Standart&Poor’s 500 Depositary Receipts (SPDRs) borsa yatırım fonunun ABD’de geliştirilen bir ürün olması ve daha sonraki yıllarda da büyük ilgi gören borsa yatırım fonlarının ABD borsa yatırım fonu piyasalarında geliştirilmiş olması sebebiyle ABD, borsa yatırım fonu piyasasının gelişiminde en büyük rolü oynamıştır. Aşağıda Şekil 4 ve Tablo 2, ABD borsa yatırım fonu piyasasının yıllara göre gelişimini göstermekteyken Tablo 1’de Ekim-2007, Eylül-2008, Ekim2008 tarihleri itibariyle ABD borsalarında işlem görmekte olan borsa yatırım fonlarının malvarlığı yapılarına göre değerleri verilmektedir. 73 ABD Borsa Yatırım Fonlarının Yıllara Göre Toplam Değeri $700.000 608.422 D e ğ e r ( M ily o n D o la r ) $600.000 482.183 $500.000 422.550 $400.000 300.820 $300.000 227.540 $200.000 150.983 $100.000 $0 $464 424 15.568 1.052 2.411 6.707 1993 1994 1995 1996 1997 33.873 65.585 82.993 102.143 1998 1999 2000 2001 2002 1 2003 2004 2005 2006 2007 Ekim,2008 Şekil 4: ABD’deki Borsa Yatırım Fonlarının Yıllara Göre Toplam Değeri (Yıl Sonu İtibariyle) Kaynak: ICI Statistics&Research, http://www.ici.org/stats/etf/etfs_10_08.html, Giriş Tarihi: 20.12.2008 Yukarıda Şekil 4’te görüldüğü gibi tüm dünyada olduğu gibi ABD’de de borsa yatırım fonlarına olan ilgi giderek artmaktadır. 1997-1999 yılları arasında borsa yatırım fonlarında fazla bir büyüme olmazken ilk büyük artış tüm dünya genelinde olduğu gibi 2000 yılında başlamış ve 2008 yılına kadar devam etmiştir. 2007 yılında borsa yatırım fonlarına yapılan yatırımlar ABD’de 600 milyar doları aşmıştır. Fakat aşağıda Tablo 1’deki Investment Company Institute verilerine göre ABD’deki tüm borsa yatırım fonlarının değeri 2008 yılının Ekim ayında 74 Eylül 2008’e göre %16,8 (97.170 milyon dolar) oranında azalarak 482.183 milyon dolara kadar düşmüştür. Ekim 2007’ye göre ise %18 (105,902 milyon dolar) oranında bir düşüş yaşanmıştır. Hisse senedi endekslerini takip eden borsa yatırım fonlarının değerinin 434,008 milyon dolar ve tahvil endekslerini takip eden borsa yatırım fonlarının değerinin ise 48,175 milyon dolar olduğu görülmektedir. ABD’de yerel hisse senetlerini içeren borsa yatırım fonlarının varlık değerleri, 332,884 milyon dolar iken uluslar arası hisse senetlerini içeren borsa yatırım fonlarının değeri 101,124 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Tablo 1: Ekim-2007, Eylül-2008, Ekim-2008 tarihleri itibariyle ABD borsalarında işlem görmekte olan borsa yatırım fonlarının malvarlığı yapılarına göre değerleri (Milyon Dolar) ABD'de İşlem Gören Borsa Yatırım Türlerine Göre Ayrımı (Milyon Dolar) Fonlarının Malvarlıklarının Eylül, Ekim,2008 2008 Ekim,2007 Toplam Yerel Hisse Senedi Endeksi 332,884 400,296 373,388 Yerel (Geniş Tabanlı) 241,096 283,875 286,227 Yerel (Sektör/Endüstri) Global/Uluslararası Hisse Endeksi 91,788 116,420 87,161 101,124 128,422 183,666 Tahvil Endeksi 48,175 50,635 31,031 Toplam 482,183 579,353 588,085 Senedi Kaynak: ICI Statistics&Research, http://www.ici.org/stats/etf/etfs_10_08.html, Giriş Tarihi: 20.12.2008 Aşağıda Tablo 2’de 1993 yılından 2008 yılı Ekim ayına kadar ABD borsalarında işlem gören borsa yatırım fonlarının toplam sayısı verilmektedir. 75 Tablo 2: ABD Borsalarında İşlem Gören Borsa Yatırım Fonlarının Yıl Sonları İtibari ile ve 2008 yılı Ayları İtibari ile Toplam Sayısı Yıllar 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Ocak,2008 Şubat,2008 Mart,2008 Nisan,2008 Mayıs,2008 Haziran,2008 Temmuz,2008 Ağustos,2008 Eylül,2008 Ekim,2008 ABD'deki Toplam Borsa Yatırım Fonu Sayısı 1 1 2 19 19 29 30 80 102 113 119 152 204 359 629 635 634 644 660 680 697 712 707 701 698 Kaynak: ICI Statistics&Research, http://www.ici.org/stats/etf/etfs_10_08.html, Giriş Tarihi: 20.12.2008 Yukarıda tablolardan anlaşılacağı gibi ABD borsalarında işlem gören borsa yatırım fonlarında 2007 yılına göre değer olarak bir düşüş yaşansa da Tablo 2’ye göre borsa yatırım fonlarının sayısında bir artış gözlenmektedir. ABD borsalarında 1999 yılı sonu itibariyle 30 olan borsa yatırım fonu sayısı 2000 yılı sonunda 80’e; 2005 yılı sonunda 204 iken 2006 yılı sonunda 359’a ve 2007 yılı sonunda 629’a yükselen borsa yatırım fonu sayısı 2008 Ekim ayı 76 sonu itibari ile 698’e ulaşmıştır. 2.11.2.2. Avrupa Borsa Yatırım Fonu Piyasası Borsa yatırım fonları piyasasında %73 (580,7 milyar dolar)’lük bir pazar payıyla ABD’deki en büyük borsa yatırım fonu borsası, en büyük borsa yatırım fonu piyasasına sahip olurken ikinci sırada borsa yatırım fonu piyasasının %16 (128,4 milyar dolar)’sına sahip olan Avrupa piyasaları gelmektedir81. Avrupa borsa yatırım fonları açısından hem Avrupa içinden hem de Avrupa dışından katılımcıları olan (Avrupa endekslerine dayalı uluslararası borsa yatırım fonları) geniş bir piyasadır. Borsa yatırım fonlarına olan ilginin artması ile birlikte 2000 yılında Avrupa’nın ilk borsa yatırım fonu olan Euro STOXX 50 piyasalarda işlem görmeye başlamıştır. Son yıllarda büyük bir gelişme gösteren Avrupa borsa yatırım fonu piyasası, Avrupa’nın ilk borsa yatırım fonu bölümü olan Alman Borsası (Deutsche Börse) tarafından kurulan XTF (Borsa Yatırım Fonu Bölümü) ile daha büyük bir ivme kazanmıştır82. Avrupa borsa yatırım fonu piyasasında borsa yatırım fonlarının toplam değeri 2007 yılı sonu itibari ile yaklaşık %28 oranında bir artışla yaklaşık 140 milyar dolar (88 milyar Euro) olurken toplam borsa yatırım fonu sayısı ise 423 adettir. Temmuz 2008 sonu itibari ile borsa yatırım fonu sayısı 629’a yükselirken borsa yatırım fonlarının toplam değeri ise 166 milyar dolara (104 milyar Euro) ulaşmıştır. 2007 yılında %43.1 oranında bir yükselişle Avrupa borsa yatırım fonu piyasası birinci olurken %42.7 oranında artışla ABD borsa 81 http://www.pwc.com/extweb/service.nsf/docid/C8498308AAB94B7D8025749F002FEF62/$File/exc hange_traded_funds.pdf, Giriş Tarihi: 20.12.2008 82 Özdemir, a.g.m., s. 32. 77 yatırım fonu piyasası ikinci sırada yer almıştır83. Aşağıda Tablo 3’te 2007 yılı sonu itibari ile Avrupa’nın en büyük borsalarında işlem gören borsa yatırım fonlarının sayısı verilmiştir. Tablo 3: Avrupa’nın En Büyük 5 Borsasında İşlem Gören Borsa Yatırım Fonlarının 2007 Yılı Sonu İtibari İle Toplam Sayısı Avrupa Borsaları (en büyük 5) XTF (Deutsche Boerse) Euronext NextTrack MTF (Borsa Italiana) London Stock Exchange Swiss Exchange İşlem Gören Borsa Yatırım Fonu Sayısı 284 225 169 167 120 Kaynak:http://www.jpmorgan.com/tss/General/European_ETF_market_overview, Morgan Stanley 2007 Year-End ETF Global Industry Review, Giriş Tarihi: 20.12.2008 Yukarıda Tablo 3’te görüldüğü gibi Alman Borsası tarafından kurulan XTF’de işlem gören borsa yatırım fonu sayısı 284’le birinci sırayı alırken 225 borsa yatırım fonu ile Euronext Borsası ikinci sıradadır. 2.12. TÜRKİYE’DE İŞLEM GÖREN BORSA YATIRIM FONLARI VE TÜRKİYE BORSA YATIRIM FONU PİYASASININ GENEL DURUMU Türkiye’de daha birkaç yıllık bir geçmişe sahip olan ve yeni yeni gelişmeye başlayan borsa yatırım fonlarının ilki 2005 yılında kurulmuş olup, 2008 yılında İMKB’de işlem gören borsa yatırım fonu sayısı dokuza ulaşmıştır. Söz konusu dokuz borsa yatırım fonunun 6 adedi çeşitli şekillerde oluşturulan hisse senedi endekslerinin, 2 adedi oluşturulan kamu borçlanma 83 http://www.jpmorgan.com/tss/General/European_ETF_market_overview, Kaynak: Deutsche Bank, ETF liquidity trends, Temmuz 22, 2008, Giriş Tarihi: 20.12.2008 78 araçları endekslerinin ve 1 adedi de altın fiyatının getirisine dayanmaktadır. Bu fonlar ve ilgili bilgiler sırasıyla aşağıda verilmiştir: 1. Dow Jones İstanbul 20 (DJIST) A Tipi Borsa Yatırım Fonu: 17.09.2004 tarihinde kurulan ve 10.01.2005’te halka arz edilen “Dow Jones Turkey Titans 20” endeksini takip eden Türkiye’nin ilk borsa yatırım fonudur. Dow Jones İstanbul 20 (DJIST), Dow Jones Turkey Titans 20 Index’inde yer alan Türkiye’nin önde gelen halka açık 20 şirketinin hisse senetlerini içermektedir. Dow Jones İstanbul 20 (DJIST), Dow Jones Indexes’in uzmanlığı ve American Stock Exchange’in danışmanlığıyla oluşturulmuştur. Fon kurucusu Finansbank ve fon yöneticisi Finans Portföy’dür. Fonun diğer özellikleri aşağıda verilmektedir84: • Gösterge niteliğindeki net aktif değer yayın sıklığı 15 saniye’dir. • Günlük yönetim ücreti %0,0026’dır. Yıllık yönetim ücreti %0,95’dir. • Yıllık gider oranı %1,03’dür. • Net Aktif Değer 7.5446 TL’dir. (31 Mart 2009 tarihli NAD) • Satılabilir (Toplam) pay sayısı 120,000,000’dur. • Satılabilir büyüklük 905,352,000.00 TL’dir. (Toplam pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • Dolaşımdaki pay sayısı 2,650,000’dir. • Net Aktif Değer Toplamı 19,993,190.00 TL’dir. (Dolaşımdaki pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • Açığa satış mümkündür. Açığa satış yöntemi hisse senetleri ile aynıdır. • Açık pozisyon 450,000 paydır. • İMKB’de hisse senetleri gibi işlem görmektedir ve İMKB kodu “DJIST”’tir. İşlem saatleri 9:30-12:30 ve 14:00-17:00 saatleri arasıdır. Asgari katılma belgesi oluşturma birimi 50,000 hisse’dir. 84 http://www.djist.com/subs/index.asp?lang=: Giriş Tarihi: 31.03.2009 79 Katılma belgesi oluşturma büyüklüğü US$ 225,051’dır. Asgari işlem birimi 1 hisse’dir. Takas süresi T+2 ve fiyat marjı Ulusal Pazar ile aynıdır. Bloomberg işlem kodu “DJIST TI”, Reuters işlem kodu “DJISTf” ve Foreks işlem kodu “DJIST”’tir. • Saklamacı kuruluş Takasbank A.Ş.’dir ve Takasbank kodu “DJA”’dır. 2. Mali Sektör Dışı (NFIST) İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonu: Türkiye’de kurulan ikinci borsa yatırım fonudur. 28.10.2005 tarihinde kurulup 26.12.2005 tarihinde işlem görmeye başlayan ve “Dow Jones NonFinancial İstanbul 20” endeksinde yer alan Türkiye’nin önde gelen halka açık 20 sanayi ve hizmet şirketinin hisse senetlerini içeren Non-Financial İstanbul 20 (NFIST) Türkiye’nin ilk sektör borsa yatırım fonudur. Dow Jones Indexes’in uzmanlığı ve American Stock Exchange’in danışmanlığı ile oluşturulmuştur. Fon kurucusu Finansbank ve fon yöneticisi Finans Portföy’dür. Fonun diğer özellikleri aşağıda verilmektedir85: • Gösterge niteliğindeki net aktif değer yayın sıklığı 15 saniye’dir. • Günlük yönetim ücreti %0,0026’dır. Yıllık yönetim ücreti %0,95’dir. • Yıllık gider oranı %1,08’dir. (2007 yılı) • Net Aktif Değer 8.2167 TL’dir. (31 Mart 2009 tarihli NAD) • Satılabilir (Toplam) pay sayısı 10,000,000’dur. • Satılabilir büyüklük 82,167,000.00 TL’dir. (Toplam pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • Dolaşımdaki pay sayısı 100,000’dir. • Net Aktif Değer Toplamı 821,670.00 TL’dir. (Dolaşımdaki pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • Açığa satış mümkündür. Açığa satış yöntemi hisse senetleri ile aynıdır. 85 http://www.nfist.com/subs/index.asp?lang=: Giriş Tarihi: 31.03.2009 80 • Açık pozisyon 0 paydır. • İMKB’de hisse senetleri gibi işlem görmektedir ve İMKB kodu “NFIST”’tir. İşlem saatleri 9:30-12:30 ve 14:00-17:00 saatleri arasıdır. Asgari katılma belgesi oluşturma miktarı 50,000 hisse’dir. Katılma belgesi oluşturma büyüklüğü US$ 245,099’dur. Asgari işlem birimi 1 hissedir. Takas süresi T+2 ve fiyat marjı Ulusal Pazar ile aynıdır. Bloomberg işlem kodu “NFIST TI”, Reuters işlem kodu “NFISTf” ve Foreks işlem kodu “NFIST”’tir. • Saklamacı kuruluş Takasbank A.Ş.’dir ve Takasbank kodu “NFI”’dır. 3. Dow Jones DJIM Türkiye (DJIMTR) A Tipi Borsa Yatırım Fonu: Üçüncü borsa yatırım fonu olan ve “Dow Jones İslamic Market Turkey” endeksini takip eden Dow Jones DJIM Türkiye A Tipi Borsa Yatırım Fonu 19.08.2005 tarihinde kuruldu ve 02.02.2006’da borsada işlem görmeye başladı. Dow Jones tarafından hazırlanan Dow Jones İslamic Market Turkey endeksi içerisinde yer alan ve İMKB’de işlem gören 23 adet hisse senedini portföyünde bulundurmaktadır. Fon kurucusu ve fon yöneticisi Bizim Menkul Değerler A.Ş.’dir. Fonun önemli diğer özellikleri aşağıda verilmektedir86: • Gösterge niteliğindeki net aktif değer yayın sıklığı 60 saniyede bir’dir. • Yıllık yönetim ücreti baz puan olarak 108’dir. • Yıllık toplam gider oranı baz puan olarak 112’dir. • Net Aktif Değer 6.8434 TL’dir. (27.02.2009 tarihli NAD) • Satılabilir (Toplam) pay sayısı 3,000,000’dur. • Satılabilir büyüklük 20,530,200 TL’dir. (Toplam pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • 86 Dolaşımdaki pay sayısı 710,000’dir. http://www.djimtr.com/index.htm: Giriş Tarihi: 31.03.2009 81 • Net Aktif Değer Toplamı 4,858,814.00 TL’dir. (Dolaşımdaki pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • İMKB’de hisse senetleri gibi işlem görmektedir ve İMKB kodu “DJIMTR”’tir. İşlem saatleri 9:30-12:30 ve 14:00-17:00 saatleri arasıdır. Asgari katılma belgesi oluşturma miktarı 10,000 hisse’dir. Asgari işlem birimi 1 hisse’dir. Takas süresi T+2 ve fiyat marjı Ulusal Pazar ile aynıdır. Bloomberg işlem kodu “DJIMTR TI”, Reuters işlem kodu “DJIMTf” ve Foreks işlem kodu “DJIMT”’tir. • Saklamacı kuruluş Takasbank A.Ş.’dir. 4. Küçük ve Orta Ölçekli Şirketler (SMIST) İstanbul 25 A Tipi Borsa Yatırım Fonu: Dow Jones Indexes tarafından hazırlanan Turkish Smaller Companies İstanbul 25 Index’ini takip etmekte olan SMIST, bu endekste yer alan Türkiye’nin önde gelen halka açık 25 küçük ve orta ölçekli şirketinin hisse senetlerini içerir. 28.04.2006 tarihinde Dow Jones Indexes’in uzmanlığı ve American Stock Exchange’in danışmanlığı ile oluşturulan bu fon 01.06.2006 tarihinde işlem görmeye başlamıştır. Turkish Smaller Companies İstanbul 25 (SMIST)’in fon kurucusu Finansbank, fon yöneticisi ise Finans Portföy’dür. Fonun diğer önemli özellikleri aşağıda verilmektedir87: • Gösterge niteliğindeki net aktif değer yayın sıklığı 15 saniye’dir. • Günlük yönetim ücreti %0,0026’dır. Yıllık yönetim ücreti %0,95’dır. • Yıllık gider oranı %1,16’dır. (2007 yılı) • Net Aktif Değer 5,0197 TL’dir. (31 Mart 2009 tarihli NAD) • Satılabilir (Toplam) pay sayısı 5,000,000’dur. • Satılabilir büyüklük 25,098,500.00 TL’dir. (Toplam pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • 87 Dolaşımdaki pay sayısı 250,000’dir. http://www.smist.com/subs/index.asp?lang=: Giriş Tarihi: 31.03.2009 82 • Net Aktif Değer Toplamı 1,254,925.00 TL’dir. (Dolaşımdaki pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • Açığa satış mümkündür. Açığa satış yöntemi hisse senetleri ile aynıdır. • Açık pozisyon 0 paydır. • İMKB’de hisse senetleri gibi işlem görmektedir ve İMKB kodu “SMIST”’tir. İşlem saatleri 9:30-12:30 ve 14:00-17:00 saatleri arasıdır. Asgari katılma belgesi oluşturma miktarı 50,000 hisse’dir. Katılma belgesi oluşturma büyüklüğü US$ 149,733’dır. Asgari işlem birimi 1 hissedir. Takas süresi T+2 ve fiyat marjı Ulusal Pazar ile aynıdır. Bloomberg işlem kodu “SMIST TI”, Reuters işlem kodu “SMISTf” ve Foreks işlem kodu “SMIST”’tir. • Saklamacı kuruluş Takasbank A.Ş.’dir ve Takasbank kodu “SMI”’dır. 5. GOLDIST Altın Borsa Yatırım Fonu: Türkiye’nin ilk altın borsa yatırım fonu olan İstanbul GOLD B Tipi Borsa Yatırım Fonu yatırımcılara İstanbul Menkul Kıymetler Borsa’sında dünya altın fiyatı üzerinden altın alış ve satış imkanı sunan bir borsa yatırım fonudur. Takip edilen endeks İstanbul Gold B Tipi Altın Borsa Yatırım Fonu Endeksidir. 04.09.2006 tarihinde kurulan ve 28.09.2006 tarihinde İMKB’de işlem görmeye başlayan GOLDIST’in fon kurucusu Finansbank ve fon yöneticisi Finans Portföy’dür. Fonun diğer özellikleri aşağıda verilmektedir88: 88 • Gösterge niteliğindeki net aktif değer yayın sıklığı 1 dakika’dır. • Günlük yönetim ücreti %0,0026’dır. Yıllık yönetim ücreti %0,46’dır. • Yıllık gider oranı %0,60’dır. • Baz fiyat Altın USD Ons fiyatıdır. • Takip edilen fiyat 0,98 gram altındır. http://www.gldtr.com/: Giriş tarihi: 31.03.2009 83 • Pay Başı Net Aktif Değer 47.5433 TL’dir. (31 Mart 2009 tarihli NAD) • Satılabilir (Toplam) pay sayısı 7,500,000’dur. • Satılabilir büyüklük 356,574,750.00 TL’dir. (Toplam pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • Dolaşımdaki pay sayısı 800,000’dir. • Net Aktif Değer Toplamı 38,034,640.00 TL’dir. (Dolaşımdaki pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • Açığa satış mümkündür. Açığa satış yöntemi hisse senetleri ile aynıdır. • Açık pozisyon 0 paydır. • İMKB’de hisse senetleri gibi işlem görmektedir ve İMKB kodu “GLDTR”’tir. İşlem saatleri 9:30-12:30 ve 14:00-17:00 saatleri arasıdır. • Asgari katılma belgesi oluşturma miktarı 100,000 hisse’dir. Asgari işlem birimi 1 paydır. • Takas süresi T+2 ve fiyat marjı Ulusal Pazar ile aynıdır. • Bloomberg işlem kodu “GLDTR TI”, Reuters işlem kodu “GLDTRf” ve Foreks işlem kodu “GLDTR”’tir. • Saklamacı kuruluş İstanbul Altın Borsası’dır. 6. S&P/IFCI Türkiye A Tipi Akbank Borsa Yatırım Fonu (SPTUR): S&P/IFCI Türkiye Endeksine yatırım yapan bir fondur. S&P/IFCI Türkiye Endeksi, finans sektörünün dünyadaki öncü şirketlerinden Standard& Poors’un Endeks Hizmetleri Bölümü’nce 1989 yılından beri hesaplanıp dünyadaki tüm yatırımcılara duyurulmaktadır. S&P/IFCI Türkiye A Tipi Akbank Borsa Yatırım Fonu (SPTUR), söz konusu endeksi birebir takip edecek şekilde ve Sermaye Piyasası Kurulu Tebliğine uygun olarak 09.12.2005 tarihinde oluşturulmuştur. Ancak İMKB’de işlem görmesi 10.11.2006 tarihini bulmuştur. S&P/IFCI Türkiye A Tipi Akbank Borsa Yatırım 84 Fonu, S&P/IFCI Türkiye Endeksinde yer alan, İMKB’de işlem gören, Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin hisse senetlerine yatırım yapar. S&P/IFCI Türkiye A Tipi Akbank Borsa Yatırım Fonu (SPTUR) uluslararası Borsa Yatırım Fonlarının standartlarına sahiptir. S&P/IFCI Türkiye A Tipi Akbank Borsa Yatırım Fonu’nda kurucu Akbank TAŞ, yetkilendirilmiş katılımcı Ak Yatırım Menkul Değerler AŞ ve fon yöneticisi Ak Portföy Yönetimi AŞ’dir. Fonun diğer özellikleri aşağıda verilmiştir89: • Gösterge niteliğindeki net aktif değer yayın sıklığı 15 saniye’dir. • Günlük yönetim ücreti %0,0035’dir. • Satılabilir (toplam) pay sayısı 3,500,000’dur. • Satılabilir büyüklük 35,000,000.00 TL’dir. • İMKB’de hisse senetleri gibi işlem görmektedir ve İMKB kodu “SPTUR”’tir. İşlem saatleri 9:30-12:30 ve 14:00-17:00 saatleri arasıdır. Asgari katılma belgesi oluşturma birimi 25,000 pay’dır. Asgari işlem birimi 1 pay’dır. Takas süresi T+2 ve fiyat marjı Ulusal Pazar ile aynıdır. Reuters işlem kodu “SPTURf” ve Foreks işlem kodu “SPTUR”’tir. • Saklamacı kuruluş Takasbank A.Ş.’dir ve Takasbank kodu “ASP”’dır. 7. İş Yatırım-Dow Jones Türkiye Eşit Ağırlıklı 15 A Tipi Borsa Yatırım Fonu (DJTEA15): 16.11.2006 tarihinde kurulan ve 17.05.2007 tarihinde İMKB’de işlem görmeye başlayan İş Yatırım Dow Jones Türkiye Eşit Ağırlıklı 15 Borsa Yatırım Fonu (DJTEA15), yatırımcısına İMKB’de işlem gören ve halka açıklık oranının piyasa değeri en büyük 15 hisse senedinin getirisini sunmayı amaçlamaktadır. Dow Jones Indexes tarafından oluşturulan ve kullanım hakkı bir lisans sözleşmesi ile İş Yatırım’a verilen Dow Jones Türkiye Eşit 89 http://www.sp-tur.com/index.asp?page=sptur&sub=sp-ifci-turkiye-a-tipi-akbank-borsa-yatirimfonu: Giriş Tarihi: 20.12.2008 85 Ağırlıklı 15 (DJTEA15) endeksini takip etmektedir. Dow Jones Türkiye Eşit Ağırlıklı 15 Borsa yatırım Fonu’nun fon kurucusu Türkiye İş Bankası A.Ş. ve fon yöneticisi İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’dir. Fonun diğer özellikleri aşağıda verilmiştir90: • Gösterge niteliğindeki net aktif değer yayın sıklığı 15 saniye’dir. • Günlük yönetim ücreti %0,00274’dür. • Satılabilir pay sayısı 3,000,000’dur. • İMKB’de hisse senetleri gibi işlem görmektedir ve İMKB kodu “ISDJE”’tir. İşlem saatleri 9:30-12:00 ve 14:00-17:00 saatleri arasıdır. Asgari katılma belgesi oluşturma birimi 5,000 pay’dır. Asgari işlem birimi 1 pay’dır. Takas süresi T+2 ve fiyat marjı Ulusal Pazar ile aynıdır. Bloomberg işlem kodu “ISDJE TI”, Reuters işlem kodu “ISDJEf” ve Foreks işlem kodu “ISDJE”’tir. • Saklamacı kuruluş Takasbank A.Ş.’dir ve Takasbank kodu “IYE”’dir. 8. FTSE İstanbul Bono B Tipi Borsa Yatırım Fonu (FBIST): Türkiye’nin ve Avrupa’nın ilk sabit getirili menkul kıymet borsa yatırım fonudur. FTSE İstanbul Bono (FBIST), FTSE Türkiye YTL Hazine Bonosu Endeksini baz almakta ve bu endekste yer alan Türkiye Cumhuriyeti Hazine Müsteşarlığı tarafından ihraç edilen iskontolu ve sabit kuponlu Devlet İç Borçlanma Senetlerini içermektedir. FTSE Türkiye YTL Hazine Bonosu Endeksi Dünya’nın önde gelen endeks yapıcılarından FTSE tarafından oluşturulmuştur. 15.08.2007 tarihinde kurulan FTSE İstanbul Bono (FBIST)’in fon kurucusu Finansbank ve fon yöneticisi Finans Portföy’dür. Fonun diğer özellikleri şunlardır91: • 90 91 Gösterge niteliğindeki net aktif değer yayın sıklığı 15 saniye’dir. http://www.isbyf.com.tr/DJTAE/index.asp: Giriş Tarihi: 20.12.2008 http://www.fbist.com.tr/subs/index.asp?lang=: Giriş tarihi: 31.03.2009 86 • Günlük yönetim ücreti %0,0014’dür. Yıllık yönetim ücreti %0,51’dir. • Yıllık gider oranı %0,55’dir. • Net Aktif Değer 134,7480 TL’dir. (31 Mart 2009 tarihli NAD) • Satılabilir (toplam) pay sayısı 5,000,000’dur. • Satılabilir büyüklük 673,740,000.00 TL’dir. (Toplam pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • Dolaşımdaki pay sayısı 840,000’dir. • Net Aktif Değer Toplamı 113,188,320.00 TL’dir. (Dolaşımdaki pay sayısı ile NAD’in çarpılması ile bulunmuştur.) • Açığa satış mümkündür. Açığa satış yöntemi hisse senedi ile aynıdır. • Açık Pozisyon 0 paydır. • İMKB’de hisse senetleri gibi işlem görmektedir ve İMKB kodu “FBIST”’tir. İşlem saatleri 9:30-12:30 ve 14:00-17:00 saatleri arasıdır. Asgari katılma belgesi oluşturma miktarı 10,000 hisse’dir. Katılma belgesi oluşturma büyüklüğü US$ 803,889’dır. Asgari işlem birimi 1 hisse’dir. Takas süresi T+2 ve fiyat marjı Ulusal Pazar ile aynıdır. Bloomberg işlem kodu “FBIST TI”, Reuters işlem kodu “FBISTf.IS” ve Foreks işlem kodu “FBIST”’tir. • Saklayıcı kuruluş Takasbank A.Ş.’dir ve Takasbank kodu “FBS”’dir. 9. İş Yatırım-iBoxx Türkiye Gösterge Tahvil (İŞBYF-iBoxxGT) B Tipi Borsa Yatırım Fonu: 25.04.2008 tarihinde kurulan ve 14.08.2008 tarihinde halka arz edilen iBoxx Türkiye Gösterge Tahvil B Tipi Borsa Yatırım Fonu ile Türkiye’deki borsa yatırım fonu sayısı dokuza yükselmiştir. İBoxxGT, yatırımcıya T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından ihraç edilmiş en uzun vadeli altı iskontolu devlet iç borçlanma senedinin (DİBS) getirisini en uzun vadeye ağırlıklandırarak sunmayı amaçlamaktadır. Endeks içerisindeki DİBS’ler vadesine kalmış gün sayısı en uzundan kısaya doğru sırasıyla %35, %25, 87 %15, %10, %10 ve %5 oranında ağırlıklandırılır. Böylece en uzun vadeli iskontolu ihraç olarak tanımlanan gösterge ihraç endekste %35 ile en fazla ağırlığa sahip olmaktadır. İBoxxGT Borsa Yatırım Fonu’nun fon kurucusu Türkiye İş Bankası A.Ş. ve fon yöneticisi ise İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’dir. Fonun diğer özellikleri şunlardır92: • Gösterge niteliğindeki net aktif değer yayın sıklığı 15 saniye’dir. • Günlük yönetim ücreti %0,00274’dür. • Satılabilir pay sayısı 10,000,000’dur. • İMKB’de hisse senetleri gibi işlem görmektedir ve İMKB kodu “ISIGT”’tir. İşlem saatleri 9:30-12:00 ve 14:00-17:00 saatleri arasıdır. Asgari katılma belgesi oluşturma miktarı 100,000 pay’dır. Asgari işlem birimi 1 pay’dır. Takas süresi T+2 ve fiyat marjı Ulusal Pazar ile aynıdır. Bloomberg işlem kodu “ISIGT TI”, Reuters işlem kodu “ISIGTf” ve Foreks işlem kodu “ISIGTI”’dır. • Saklayıcı kuruluş Takasbank A.Ş.’dir ve Takasbank kodu “ISI”’dır. Türkiye’de borsa yatırım fonu piyasasının yıllara göre durumuna bakacak olursak; • 2005 yıl sonu itibariyle borsa yatırım fonu sayısı 3 adet olup borsa yatırım fonlarının toplam portföy büyüklüğü 60,691,542.00 TL’dir. • 2006 yıl sonu itibariyle borsa yatırım fonu sayısı 6 adet olurken borsa yatırım fonlarının toplam portföy büyüklüğü %100’lük bir artışla 122,063,681.00 TL olmuştur. • 2007 yıl sonu itibariyle borsa yatırım fonu sayısı 8 adet olup borsa yatırım fonlarının toplam portföy büyüklüğü 268,354,145.00 TL olarak %120 oranında bir artış gerçekleşmiştir. 92 http://www.isbyf.com.tr/IBOX/index.asp: Giriş Tarihi: 20.12.2008 88 • 2008 yılı Ekim ayı sonu itibariyle borsa yatırım fonu sayısı 9 ve borsa yatırım fonu toplam değeri yaklaşık olarak 213,000,000.00 TL’ye düşerek neredeyse %20’lik bir düşüş gerçekleşmiştir. 93 Dolayısıyla Türkiye’deki borsa yatırım fonu piyasasının yukarıda özetlenen 2005 yılından bu yana olan durumu aşağıda Şekil 5’teki grafikte gösterilmiştir. Türkiye'deki Borsa Yatırım Fonlarının Net Aktif Değer Toplamı Toplam Değer(Milyon YTL) 300,0 250,0 200,0 150,0 268,4 213,0 100,0 50,0 60,7 0,0 Aralık,2005 122,1 Aralık,2006 Aralık,2007 Ekim,2008 Şekil 5: Türkiye’deki Borsa Yatırım Fonlarının 2005-2008 yılları Net Aktif Değer Toplamı Şekil 5’te de görüldüğü gibi borsa yatırım fonlarının değeri 2005 yılı sonundan 2007 yılı sonuna kadar her yıl hemen hemen ikiye katlanarak arttığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla 2008 yılına kadar artan bir ivmeyle sürekli bir yükseliş eğiliminde olduğu gözlenmektedir. 2008 yılından itibaren ise borsa yatırım fonlarının değerinde önemli bir düşüş görülmektedir. 93 http://www.spk.gov.tr/apps/MutualFundsPortfolioValues/FundsInfos.aspx?ctype=T: Giriş Tarihi: 21.11.2008 89 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM PORTFÖY YÖNETİM STRATEJİLERİ, PERFORMANSI VE DEĞERLENDİRİLMESİ Borsa yatırım fonlarının gerçek performansını ölçmek için hangi yönetim stratejisinin izleneceğini belirlemek açısından bu bölümde performans ölçüm tekniklerinden bahsetmeden önce portföy yönetimine kısaca değinmek daha uygun olacaktır. Daha sonra portföy performansının neden önemli olduğu açıklanıp portföy performansı analiz yöntemleri ve değerlendirme yöntemlerine değinilecektir. 3.1. PORTFÖY YÖNETİM STRATEJİLERİ Portföy yönetimi, yatırımcıya en az risk ile en fazla getiriyi sağlayacak şekilde çok sayıda yatırım enstrümanlarını yönetme işlevidir. Bir portföy yöneticisinin temel görevleri ise müşterisinin fayda fonksiyonuna göre en iyi portföyü kurmak, müşterinin getiri ve risk beklentilerine göre portföyün analizini yapmak, değişen koşulları göz önünde bulundurarak portföyde gerekli düzeltmeleri yapmak, portföyün performansını ölçmek ve alternatif yatırım araçları ile mukayese etmektir. Portföy yatırımlarında portföy yöneticilerinin uygulayabilecekleri, portföy yöneticisinin piyasa ile ilgili görüşüne, yönettiği fonun büyüklüğüne ve müşterilerinin taleplerine göre değişen birbirine karşıt iki temel stratejinin varlığından söz edilir. Bunlardan birincisi pasif portföy yönetim stratejisi, ikincisi ise aktif portföy yönetim stratejisidir. Pasif portföy yönetim stratejisi izlenerek bir portföyün kurulması iki temel koşulun menkul değerler pazarında oluşmasına bağlıdır. Bunlar piyasanın etkin ve yatırımcıların piyasa ile ilgili homojen beklentilerinin olduğunun düşünülmesidir. Eğer piyasanın etkin olmadığı ve yatırımcıların heterojen beklentilerinin olduğu düşünülmekte ise aktif portföy yönetim 90 stratejisinin izlenmesi daha uygun olacaktır94. 3.1.1. Pasif Portföy Yönetimi Pasif yatırım stratejisi ya da pasif portföy yönetimi “Ayırma Kuramı” na dayandırılır. Bu teori, pazar portföyünün uygun menkul kıymet karışımını içerdiğini ve yatırımcıların pazar portföyünü içeren tüm menkul kıymetleri “ satın alma ve elde tutma” dan daha iyi bir yatırım kararı veremeyeceklerini öne sürer95. Piyasaların etkin olduğunun düşünüldüğü, sürekli olarak varlık arayışında olmayan, yatırımcıların menkul değerlerin risk ve beklenen getirisi ile ilgili homojen beklentilerinin olduğu stratejilere pasif stratejiler denilmektedir. Bu tür stratejilerde menkul değerlerin iyi bir şekilde fiyatlandırıldığı, bu yüzden piyasanın üstünde getiri sağlanamayacağı düşünülmekte ve piyasayı yenmek gibi bir beklenti oluşmamaktadır. Dolayısıyla piyasanın üstünde bir performans sağlamak amacı gütmeden, daha düşük riskli pozisyonlar alınarak yönetilen portföylerdir. Pasif yatırımcının beklenen getirisi, risksiz faiz oranı ile tüm yatırımcılarının hakkında benzer görüşlerinin olduğu piyasa portföyünün bir fonksiyonudur. Sürekli varlık arayışında olmamanın sağladığı düşük yönetim giderleri ve uzun vadede piyasayı yenmenin mümkün olamayacağı düşüncesi pasif stratejilerin dayandığı temel noktalardır. Pasif stratejilerde pazarı büyük ölçüde temsil eden yatırımcının katlanacağı riske karşılık getiri beklentisine göre çeşitlendirilmiş portföyler oluşturulup yönetilir ve gerektiği zamanlarda küçük düzeltmeler yapılır. Pasif 94 Mehmet Baha Karan, Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi, Ankara, Gazi Kitabevi, 2004, s. 533. Sid Mittra, Chris Gassen, Investment Analysis and Portfolio Management, Oakland University, Harcourt Brace Jovanovich,Inc., Rochester Michigan 48063, January, 1981, s.600. 95 91 portföyün temel özellikleri şunlardır: • Düşük devir hızı • Düşük işlem maliyeti • Düşük yönetim giderleri • Düşük firma riski Bu tür stratejilerde genel varsayım yatırımcının yalnız risk ve getiri üzerinde odaklandığıdır. Vergi, likidite ve benzeri etkiler göz ardı edilmiştir. Genel olarak üç tür pasif yönetim stratejisi vardır: 1. Satın Al ve Elde Tut Yöntemi 2. Endeks Fonlara Yatırım Yapma Yöntemi 3. Bağışıklama Stratejisi Yöntemi 3.1.1.1. Satın Al ve Elde Tut Yöntemi Menkul kıymet yatırımlarında izlenen en basit stratejidir. Adından da anlaşılacağı gibi, menkul değerler satın alınır ve uzun süreli elde tutulur. Tahvil ve bonoda ise vadeye kadar elde tutulur. Yatırımcı başlangıçta portföyü oluştururken temettü, kupon faiz oranı, vade, kalite, geri ödeme gibi koşulları göz önünde bulundurur ve kendi risk ve getiri tercihlerine en uygun olan hisse senedi ve tahvil/bono karmasını seçmeye çalışır. Daha yüksek getiriler sağlamak amacıyla elindeki menkul değerlerin birleşimini sonradan bir takım satış ve satın alma işlemleriyle değiştirmeyi düşünmez. Risk ve getiri konusundaki genel tercihler yatırımcıları daha çok makul düzeydeki gelirleri az bir risk karşılığında elde tutma amacına yöneltmektedir. Yatırımcılar fiyat ve yeniden yatırım risklerini azaltmak için vadeleri öngördükleri yatırım dönemine yakın olan tahvilleri araştırma eğilimindedirler. Bu tür bir stratejide yatırımcının piyasadaki normal bir risk ve getiri 92 düzeylerini veri olarak benimseyip yapacağı daha iyi seçimlerle verimliliği daha yüksek ve diğer koşulları daha elverişli olan yatırım araçlarını elde edebileceği düşünülür96. 3.1.1.2. Endeks Fonlara Yatırım Yapma Yöntemi Endeks fonlara yatırım yapma yöntemi, en basit pasif yatırım stratejisidir. Endeks fonlar, yayınlanan bir endekse göre oluşturulmuş fonlardır. Endeks fonlar, özellikle ABD’ de 1970 yılında Eugene Fama tarafından temelleri atılan Etkin Piyasa Teoremi ile birlikte büyük bir yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Endeks fonlar, temel olarak endekse konu olan piyasadaki getirileri birebir yansıtmayı hedefler. Bu açıdan bakıldığında endeks fonlar, yatırımcılara endekse konu olan piyasayı en etkin şekilde sunar. Endeks fonlar, çok iyi bir çeşitleme yaparak firma riskini ortadan kaldırmayı veya azaltmayı mümkün kılmaktadır. Endeks fonları oluşturmanın 3 yöntemi vardır. Bunlar; • Kopya yöntemi: Bu yöntem ile oluşturulan fonlar, endeks içerisindeki hisse senetlerinin ağırlıkları değiştirilmeden birebir kopyalanması ile elde edilen fonlardır. • Örnekleme yaklaşımı: Bu yöntemde ise endeks içerisindeki büyük firmaların hisse senetleri aynen alınır. Küçük firmaların hisse senetleri ise örnekleme yoluyla seçilir ama genel özellikleri korunmaya çalışılır. • 96 Kuadratik optimizasyon modeli: Bu yöntem ile baz alınan endeksin Karan, a.g.e., s. 536. 93 içerisinde minimum riske sahip hisse senetleri seçilerek endeks fon oluşturulur. Endeks fonlarda yatırımcılar daha çok kazanmak için daha fazla almak amacıyla masraf yapmazlar ve düşük devir hızı vardır. Bu da bu fonları işlem giderlerinin düşük olmasını sağlayarak yatırımcılar açısından avantajlı hale getirmektedir. 3.1.1.3. Bağışıklama Stratejisi Yöntemi Bağışıklama stratejisini uygulayan yatırımcılar, piyasadaki faiz oranı değişimlerinden etkilenmeyecek şekilde bir menkul kıymetler portföyü oluştururlar. Bu yöntem ile oluşturulan portföyler piyasada oluşan fiyatları göz ardı ederek sürekli varlık arayışında olmaması nedeniyle pasif stratejiler ile yönetilen portföyler arasındadır. Bu stratejiye göre yatırımcı aktiflerini yatırıma dönüştürülebilecek portföyler satın almalıdır ki aktiflerinin bugünkü değeri pasiflerinin bugünkü değerine eşit olsun. Böylelikle, portföy, faiz oranlarındaki değişime karşı korunmuş olur ve dolayısıyla yatırım dönemi sonundaki portföyün değeri yatırımın başlangıcında tahmin edilen yatırım dönemi sonundaki değerine eşit olmaktadır. İlk defa Redington 1952 yılında bağışıklığı şöyle tanımlamıştır: Bir işletme aktiflerini öyle bir şekilde yatırıma dönüştürmelidir ki, faiz oranlarındaki değişimlere karşı işletme aşılanmış olsun. Bağışıklık stratejisine göre, aktiflerin ortalama süresi (duration), pasiflerin ortalama süresine (duration) eşit olmalıdır. Redington, faiz oranlarının vade yapısının düzgün olduğu durumlarda, tasfiye halindeki ve aktiflerinin bugünkü değeri pasiflerinin bugünkü değerine eşit olan bir finansal kurumun, aktiflerinin süresi pasiflerinin süresine eşit olduğunda faiz oranı değişmelerine karsı korunmuş olacağını göstermiştir. Bu durumda piyasa faiz oranı 94 değişmelerinin neden olduğu aktiflerin getirilerindeki artış (azalış), pasiflerin (kaynakların) maliyetindeki artış (azalış)’la tamamen ortadan kalkmaktadır97. 3.1.2. Aktif Portföy Yönetimi Menkul kıymet piyasalarının etkin ve tüm yatırımcıların homojen beklentileri olduğuna ilişkin değerlendirmeler temelinde geliştirilen bir teori olan Sermaye Varlıkları Fiyatlama Modeli’nin (CAPM) geçerli olmadığını savunan yatırımcılar, portföy yatırımlarını oluştururken aktif portföy yönetim stratejisini izlemeyi tercih etmektedirler. Bu tür stratejilerde aktif portföy yöneticilerinin endekslerin üzerinde bir performans sergileyeceği düşünülmektedir. Dolayısıyla aktif portföy yönetiminin amacı alternatif portföylerin yani endeksin sağladığı getirinin üstünde bir getiriyi yatırımcılara sağlamaktadır. Dolayısıyla bu tür portföylerde sık sık menkul kıymetler değiştirilir ve daha riskli pozisyonlar alınır. Piyasanın etkin olmadığını düşünen yatırımcıların, bir menkul kıymetin düşük fiyatlandırılmış olduğunu tespit edip gelecekte gerçekleşebilecek fiyat hareketlerinden kazanç elde edebileceğine inanması durumunda aktif portföy yönetimi söz konusudur. Bu stratejiyi uygulayan yatırımcılar açısından başlıca sorun, piyasada düşük fiyatlandırılmış olan menkul kıymetleri tespit etmek ve piyasaya girişteki zamanlamalarıdır98. Bu ise fiyat / kazanç katsayısı, piyasa / defter değeri oranı, süre, kar payı verimi gibi farklı değerleme yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilebilir. Ancak ülkemizdeki piyasaların özelliği göz önüne alındığında, 97 menkul kıymet seçimi ile ilgili Karan, a.g.e., s. 537-538. Sevil Güven, Mehmet Şen, ( 2001 ; 43 ), Aktif Portföy Yönetim Stratejisi Çerçevesinde Kar Payı Verimi Temeline Göre Oluşturulan Portföylerin Performansının Belirlenmesinde Information Oranının Kullanımı: 1990-1998 İMKB Uygulaması’ndan naklen Sevil Güven, Finansal Risk Yönetimi Çerçevesinde Piyasa Volatilitesinin Tahmini ve Portföy VAR Hesaplamaları, Eskişehir, T.C. Anadolu Ünv.Yayınları, No 1323, 2001, s.70. 98 95 tespitlerin her zaman doğru olmasının mümkün olmadığını söylemek yanlış olmayacaktır99. Aktif portföy yöneticilerinin en önemli sorunu ise yatırımcıların kısa vadede başarılı olmaları konusunda üzerlerinde oluşturdukları ciddi bir baskının olmasıdır. Özellikle borsa dergilerinde aylık dönemlerde yapılan başarı sıralamaları portföy yöneticilerini çok etkileyebilmektedir. Aktif yönetim stratejisi ile oluşturulan portföylerin temel özellikleri şunlardır: • Yüksek devir hızı • Yüksek işlem maliyeti • Yüksek yönetim giderleri • Belirli düzeyde firma riski • Yüksek betalı varlıklar Aktif portföy yönetiminin üç temel adımı vardır100: 99 • Portföy içerisindeki varlık gruplarının ağırlıklarının belirlenmesi • Belirlenen varlık gruplarını oluşturacak menkul kıymetlerin seçimi • Piyasa Zamanlaması Sevil Güven, Finansal Risk Yönetimi Çerçevesinde Piyasa Volatilitesinin Tahmini ve Portföy VAR Hesaplamaları, Eskişehir, T.C. Anadolu Ünv.Yayınları, No 1323, 2001, s.69-70. 100 Karan, a.g.e. , s. 540,541,549. 96 3.1.2.1. Portföy İçerisindeki Varlık Gruplarının Ağırlıklarının Belirlenmesi Aktif portföy yönetiminde üç temel adımdan ilki portföy içerisindeki temel varlık grupları olan hisse senedi, tahvil/bono ve para piyasası araçlarının ağırlıklarının ne olacağının belirlenmesidir. Bu kararların alınmasında yatırımcının kendi risk ve getiri tercihleri ile fon yönetiminin bu varlık gruplarına yönelik risk ve getiri tahminleri etkili olmaktadır. Seçilen temel varlık gruplarının portföylerin performanslarını önemli derecede etkilemeleri açısından bu varlıkların ağırlıklarının doğru bir şekilde tespit edilmesi çok önemli olmaktadır. Çünkü her bir varlık grubu içerisindeki menkul kıymetlerin kendi aralarında yüksek düzeyde korelasyon bulunmaktadır. Bu menkul kıymetler aralarındaki korelasyonun derecesine göre genellikle beraber yükselir veya düşerler. Dolayısıyla, en yüksek performansı sergileyecek varlık gruplarını tespit edip seçmek, varlık grupları içindeki menkul kıymetleri belirlemekten daha önemlidir. Ancak yasal olarak yada yatırımcıların istekleri doğrultusunda bu kararlara ilişkin sınırlamalar da konulmaktadır. 3.1.2.2. Belirlenen Varlık Gruplarını Oluşturacak Menkul Kıymetlerin Seçimi Portföye alınacak varlık gruplarının ağırlıklarının ne olacağına karar verildikten sonra aktif portföy yönetiminin ikinci aşaması bu varlık gruplarını oluşturacak menkul kıymetlerin seçimidir. Bu aşamada ayrı varlık gruplarından sorumlu fon yöneticileri kendi gruplarından menkul kıymet seçimi yapacaklardır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta farklı gruplar içerisine dahil edilecek menkul kıymetlerin seçimlerinin birbirinden bağımsız olması ve aralarındaki çapraz korelasyonun ihmal edilmesi gerekliliğidir. Uygulanan bu ayrıştırma yöntemi ile her bir varlık grubu birbirinden ayrı 97 olarak kurulmaktadır. Yani toplam portföy içindeki hisse senedi portföyü ile tahvil portföyü ayrı bir şekilde kurulmalıdır. Bazı durumlarda aktif yönetimin birinci ve ikinci aşamaları arasında ara bir aşama olabilmektedir. Bu aşamaya sektör veya grup seçimi denilmektedir. Bu aşamada ise sektörlerden menkul kıymetlerden seçilmeden önce her bir grup içindeki farklı sektörler için fon tahsisi yapılır. Örneğin, tahviller için özel sektör ve kamu sektörüne, hisse senetleri için sigorta, tekstil veya sağlık sektörlerine fon tahsisi yapılır. Genellikle portföy yöneticileri, piyasadaki menkul kıymetlerin değerleri konusunda hem fikirdirler. Fakat bazı menkul kıymetlerin düşük ve yüksek fiyatlandırılmış olabileceğini düşünebilirler. Tecrübeli ve profesyonel fon yöneticileri kolayca bu menkul kıymetleri tespit edip portföylerine ekleyebilirler. Bu menkul kıymetlerden beklenen getirisi Menkul Kıymet Piyasa Doğrusu’nun üzerinde olanları düşük fiyatlandırılmış, altında kalanlar ise yüksek fiyatlandırılmış olmaktadır. Bu doğrunun formülü aşağıdadır: r i = r f+ ß i( r m – r f) Burada; r i = Menkul Kıymetin olması gereken getirisi, r f = Hazine Bonosu faiz oranı, r m = Pazarın beklenen getirisi, ß i = Menkul kıymetin betasıdır. Menkul Kıymet Piyasa Doğrusu formülü ile bir menkul kıymetin olması gereken getirisi hesaplanmaktadır. Eğer menkul kıymetin piyasadaki beklenen getirisi ile olması gereken getirisi arasındaki fark sıfırdan farklı ise bu menkul kıymetin yanlış fiyatlandırılmış olduğunu gösterir. Eğer bu fark pozitifse menkul kıymet ucuz, negatifse pahalıdır. Özellikle hisse senedi seçen fon yöneticilerinin amacı aradaki farkın pozitif olduğu menkul kıymetleri tespit edip portföylerine eklemektir. 98 3.1.2.3. Piyasa Zamanlaması Aktif fon yönetiminde son aşama olan piyasa zamanlaması (market timing), fon yöneticisinin menkul kıymetleri piyasada oluşan fiyatlarına ilişkin değerlendirmeleri doğrultusunda doğru zamanda portföye alma veya satma yeteneğidir. Daha önce piyasanın etkin olmadığını düşünen yatırımcıların, bir menkul kıymetin düşük fiyatlandırılmış olduğunu tespit edip gelecekte gerçekleşebilecek fiyat hareketlerinden kazanç elde edebileceğine inanması durumunda aktif portföy yönetimi söz konusu olduğu belirtilmişti. Bu durumda eğer fon yöneticisi bir menkul kıymetin piyasada oluşan fiyatının gerçek değerinin altında veya üstünde olduğunu düşünüyorsa o menkul kıymeti portföye alacak veya portföyden satacaktır. Fon yöneticilerinin seçme kabiliyetleri kadar zamanlama yetenekleri de üstün bir portföy performansı sağlamak amacıyla son derece önemlidir. Eğer fon yöneticisi başarılı bir zamanlama ile piyasa portföyündeki artışlara göre yüksek betalı menkul kıymetleri satın alarak portföyünün betasını yükseltebilirse piyasanın üstünde bir getiri sağlayacaktır. Tam aksi durumda piyasa portföyündeki düşüşlere göre düşük betalı menkul kıymetlere yatırım yaparak portföyünün betasını azaltabilirse portföy getirisinin piyasa portföyünün getirisinden daha az bir oranda düşmesini sağlayacaktır. Ayrıca beklentilerine göre portföyünün riskini artırmak veya azaltmak isteyen aktif fon yöneticisi, portföy yönetiminde vadeli işlem piyasalarına girebilir. Fon yöneticisi opsiyon piyasalarından opsiyon sözleşmeleri satın alarak riskini artırabilir, türevsel araçları kullanarak da riskini sınırlayabilmektedir. 3.2. PORTFÖY PERFORMANSI VE DEĞERLENDİRİLMESİ Bir yatırım kararı alınıp uygulamaya konulduktan sonra, o yatırım kararından beklenen sonuçların elde edilip edilmediğinin değerlendirilmesi ve bir geri besleme mekanizması ile yatırım kararının gözden geçirilmesi büyük 99 önem taşımaktadır101. Portföy yönetiminin son aşaması olan bu süreç performans değerlendirmesi olarak adlandırılmaktadır. Yatırımcılar portföylerinin ne kadar başarılı bir şekilde yönetildiğini ve bekledikleri performansı gösterip göstermediğini bilmek isteyecektirler. Dolayısıyla portföy yönetim şirketleri de fon yöneticilerinin ne derece iyi bir performans sergilediklerini takip etmek durumundadırlar ki gerekli düzeltmeleri zamanında yapabilsinler ve olası hataların önüne geçebilsinler. Bu sebeple portföy performansının ölçülmesi ve değerlendirilmesi hem yatırımcılar hem de portföy yönetim şirketleri açısından son derece önem arz etmektedir. Yatırım fonlarının performanslarının ölçülmesinde iki yaklaşım esas alınmıştır. Bunlardan birinci yaklaşımda, yatırım fonlarının riske göre düzeltilmiş getirilerinin karşılaştırılabilir yani benzer amaçları olan diğer alternatif yatırım fonlarının yada belirlenen gösterge portföyünün veya endeksin aynı yöntemle hesaplanmış getirileri ile karşılaştırılması gerekmektedir. Bir portföyün ölçülmesi büyük ölçüde onun risk ve getirisinin diğer portföylerin risk ve getirileri ile karşılaştırılmasına dayanmaktadır. Bu karşılaştırmada temel sorun portföylerin karşılaştırılabilir olup olmamasıdır. Portföylerin karşılaştırılabilmesi için risk ve yatırım sınırlamalarının benzer olması gerekmektedir102. Bu karşılaştırmanın yapılabilmesi için oluşturulan modellere “tek kriterli modeller” denilmektedir. Piyasa zamanlaması olarak adlandırılan ikinci yaklaşım ise, fon yöneticisinin piyasada oluşan fiyat hareketlerinin yönünü tahmin etme kabiliyetini ifade etmektedir. Dolayısıyla, bu yaklaşım fon yöneticilerinin portföy içerisinde yer alan varlıkları iyi bir zamanlama ile alıp almadığını veya satıp satmadığını göstermektedir. Kısaca yöneticinin portföyde yapılması gerekli düzeltmeleri zamanında yapıp yapmadığını ifade eder. Ayrıca bu yaklaşımda portföy performansının sadece yöneticinin doğru menkul 101 A. Argun Karacabey, A Tipi yatırım Fonlarının Performanslarının Analizi ve Değerlendirilmesi, Ankara, Mülkiyeliler Birliliği Vakfı Yayınları, No:21, s. 89. 102 Karan, a.g.e., s. 667. 100 kıymetleri tespit etme yeteneğinden değil aynı zamanda portföy riskinden de etkilendiği görülmektedir. Bunun için bazı performans ölçüm modelleri geliştirilmiş olup bu modeller ise “çok kriterli modeller” olarak adlandırılmıştır. Becerikli ulaşamadığı yöneticiler, bilgileri yatırımlar kendilerine özgü hakkındaki analiz herkesin tekniklerini kolaylıkla kullanarak edinebilirler. Bu yöneticiler ortalama bir yatırımcıdan daha fazla bilgi sahibidirler ve bu bilgileri sayesinde karlı ve karsız yatırım alanlarını ayırma becerisine sahiptirler. Bu doğrultuda becerikli yöneticilerin portföylerine oldukça yüksek getiri sağlayacakları beklenir. Ancak becerikli olan yönetici ile sadece şanslı olan yöneticinin ayrımının yapılması gerekir. İşte performans ölçümü hangi yöneticilerin becerikli, hangisinin şanslı ya da hangisinin sadece yüksek risk alması nedeniyle yüksek getiriler elde edebildiği konusundaki ayrımın yapılmasına da yardım eder.103 3.2.1. Getiri ve Risk Kavramları Borsa yatırım fonlarının performans değerlendirmesi yapılırken kullanılan ölçütler, bu fonların getiri ve risk unsurlarının hesaplanmasını zorunlu kıldığından ve her bir ölçüt farklı getiri ve risk kavramlarını esas aldığından, aşağıda öncelikle bu hususlar üzerinde durulacak, daha sonra performans ölçütleri açıklanacaktır. 3.2.1.1. Getiri Ölçütleri Yatırımlardan elde edilen getirileri ölçmenin ve yüzde olarak ortaya koymanın yatırım seçeneklerini birbirleriyle karşılaştırabilme açısından büyük 103 Robert A. Haugen, Modern Investment Theory, Fifth Edition, Prentice Hall International Inc., May, 2001, s. 272. 101 bir önemi vardır. En basit şekliyle bir menkul kıymetin ya da portföyün getirisini değerlendirme dönemi sonundaki değeri ile dönem başı değerinin farkının, değerlendirme dönemi başındaki değerine oranı olarak ölçebiliriz104. Buna göre; rp = Vt − Vt −1 olacaktır. Vt −1 Burada ; rp = portföyün getirisini, Vt = dönem sonu değerini ve Vt −1 = dönem başı değerini göstermektedir. Bu formüle göre portföy getirisinin hesaplanabilmesi için, değerlendirme dönemi içinde hiçbir şekilde nakit giriş veya çıkışının gerçekleşmemiş olması gereklidir105. Bir yatırım fonuna yapılan yatırımın getirisi ise gelir ( temettü veya faiz ödemeleri ) ve sermaye kazanç veya kayıplarından ( menkul kıymetin değerindeki artış veya azalışlardan ) oluşur. Getiri, fonun belirli bir dönemdeki tüm gelir ve kazanç dağıtımlarının yeniden yatırıldığı varsayımıyla fonun net varlık değerindeki değişimin, dönem başındaki net varlık değerine bölünmesi suretiyle elde edilir. Dolayısıyla bir fonun aylık getirisi şu şekilde ifade edilebilir106 : 104 Karacabey, a.g.e., s.93. Karacabey, a.g.e., s.94. 106 Katerina Simons, “Risk-Adjusted Performance of Mutual Funds”, New England Economic Review, Sep/Oct, 1998, s.34. 105 102 Rt = NAVt + DISTt − NAVt −1 NAVt −1 Burada ; R t = fonun t ayındaki getirisini, NAVt = ayın son işlem günündeki fonun net varlık değerini, NAVt −1 = bir önceki ayın son günündeki net varlık değerini ve DISTt = i sayılı aydaki gelir ve sermaye kazançları dağıtımını gösterir. Eğer birden fazla dönemi kapsayan bir portföy yatırımı söz konusu ise ve bu dönemlerde portföye nakit giriş ve çıkışları varsa, fonun getiri oranını hesaplamak zorlaşmaktadır. Bunun için iki farklı getiri oranı kullanılmaktadır107. Bunlardan biri parasal ağırlıklı getiri oranı ( dolarweighted rate of return ) diğeri ise zaman ağırlıklı getiri oranı ( time-weighted rate of return )’dır. 1. Parasal Ağırlıklı Getiri Oranı İç verim oranı ( Internal Rate of Return : IRR ) olarak da bilinen parasal ağırlıklı getiri oranı yöntemi yatırımın nakit akımlarının şimdiki değeri ( temettü, faiz oranı ) ile yatırımın şimdiki maliyetini eşitler. Diğer bir ifadeyle İç Verim Oranı nakit akımlarının şimdiki değerini sıfıra eşitleyen ıskonto oranıdır108. Bu yöntemi şöyle formüle edebiliriz: Vt −1 = 107 108 C1 C2 Cn Vt + + ......... + + 2 n 1 + r (1 + r ) (1 + r ) (1 + r )n −1 Kılıç, a.g.e., s.41. http://www.dailyvest.com/products/irr.asp 103 Burada; C = nakit akımlarını ifade etmektedir. 2. Zaman Ağırlıklı Getiri Oranı Zaman ağırlıklı getiri oranı yöntemi bütün nakit akımlarının tekrar yatırıldığı varsayımı ile performans değerlendirme dönemi için ilk portföyün bileşik büyüme oranını ölçer109. Yatırım fonlarında portföye her gün bir taraftan nakit girişleri olurken diğer taraftan portföyden nakit çıkışları olmakta ve böylece fon değeri sürekli değişmektedir. İşte bu yöntemde getirisi ölçülecek portföy bir yatırım fonu gibi düşünülmektedir110 ve getiri oranı şöyle ölçülmektedir : R tr = [(1 + R1 ) × (1 + R 2 )........(1 + Rn )] − 1 Burada; R tr = istenen performans ölçüm dönemindeki toplam getiriyi ve R1 , R 2 ,… Rn = her bir alt dönemdeki getirileri göstermektedir. 3.Parasal ve Zaman Ağırlıklı Getiri Oranlarının Karşılaştırılması İç verim oranı zaman ağırlıklı getiri oranına göre dönem içindeki nakit giriş ve çıkışlarından daha fazla etkilendiği için parasal ağırlıklı ve zaman ağırlıklı getiri oranları birbirinden farklı sonuçlar ortaya koyar. arasındaki farklılık, Oranlar performans değerlemesi yaparken bu oranlardan hangisini tercih etmemiz gerektiği sorusunu da beraberinde getirmektedir. Konuya fon yöneticisinin performansı açısından bakıldığında, nakit giriş ve çıkışlarından daha az etkilenen zaman ağırlıklı getiri oranı daha uygun görülmektedir. Zira, portföy yöneticisi, portföye giren veya portföyden çıkan 109 110 Karacabey, a.g.e., s.94. Karan, a.g.e., s.665. 104 nakdi doğrudan kontrol etme olanağına sahip bulunmamaktadır. Bu nedenle, portföy yönetimi sektöründe performans değerlendirmesi için zaman ağırlıklı getiri oranı kullanılmaktadır111. 4.Ortalama Getiri Oranı Ortalama getiri oranının hesaplanmasında geometrik ve aritmetik ortalama olmak üzere iki oran kullanılmaktadır112 ve geometrik ortalamayla hesaplanan getiri daima aritmetik ortalamadan düşük çıkmaktadır113. Geometrik Ortalama : [(1 + r1 )(1 + r2 )......(1 + rT )] Aritmetik Ortalama : (r1 + r2 + ........rT ) / T 1 T −1 Konuya performans değerlendirmesi açısından baktığımızda, hangi oranın üstün olduğunu tespit etmek gerekir. Geometrik ortalamanın geçmiş performansın ölçülmesinde, aritmetik ortalamanın ise gelecek performansın ölçülmesinde daha üstün oranlar olduğu yönünde yaygın bir kanı bulunmaktadır114. 3.2.1.2. Risksiz Faiz Oranı Yatırımcılar sadece yatırım fonlarının tek başlarına, ayrı, getirileriyle ilgilenmezler, aynı zamanda yatırım fonlarını bazı alternatif yatırım araçlarıyla karşılaştırırlar115. Yatırım fonunun, en azından tamamen güvenli ve likidite imkanına sahip bir yatırım aracının sağladığı getiriyi karşılaması gerektiği düşünülmektedir. Böyle bir getiri “ risksiz faiz oranı ” olarak bilinmekte ve genellikle bunun için 90 günlük hazine bonosunun getirisi 111 Kılıç, a.g.e., s.43. Kılıç, a.g.e., s.43. 113 Simons, a.g.m., s.34. 114 Kılıç, a.g.e., s.43-44. 115 Simons, a.g.m., s.34. 112 105 kullanılmaktadır. Yatırım fonunun getirisi ile risksiz getiri oranı arasındaki fark ise fonun “ risksiz faizi aşan getiri ” sini ifade etmektedir116. 3.2.1.3. Piyasa Endeksi (Gösterge Endeksi/Portföyü) Getirisi Yatırım fonlarının getirisi sadece risksiz getiri oranı ile değil, aynı zamanda piyasa endeksi ( benchmark ) ile de karşılaştırılmaktadır. Burada önemli olan husus hangi piyasa endeksinin dikkate alınacağıdır. Genelde hisse senedi piyasasında en geniş kapsamlı olan endeks dikkate alınmaktadır. Ancak fonun tipine bağlı olarak başka endeksler daha uygun olabilir. Örneğin, bir fon sadece küçük şirketlerin hisse senetlerine yatırım yapıyorsa, genelde büyük hisse senetlerini dikkate alan genel endeks ile yapılacak bir karşılaştırma doğru sonuçlar vermeyecektir. Bu tür bir fon için, varsa, öncelikle küçük şirketlerin hisse senetlerine yönelik endeks kullanılmalıdır117. 3.2.1.4. Risk Belirli bir zaman aralığı için portföyün periyodik getirilerinin hesaplanmasından sonraki aşama bu getirilerinin yüksek yada düşük performans sergileyip sergilemediklerini belirlemektir. Bir portföyün performansının yalnız getiri oranına göre ölçülmesi doğru değildir. Bu sebeple, portföyün bu zaman aralığındaki risk seviyesinin tahmini olarak hesaplanması gerekmektedir. İki çeşit risk vardır. Bunlar beta ile ölçülen piyasa (yada sistematik risk) riski ve standart sapma ile ölçülen portföyün toplam riskidir118. 116 Kılıç, a.g.e., s.44. Kılıç, a.g.e., s.45. 118 William F. Sharpe, vd., INVESTMENTS, Sixth Edition, Prentice Hall International Inc., 1999, s. 835. 117 106 Standart sapma, varyansın kareköküdür. Varyans ise 1. dönemden T dönemine kadar olan ortalama getiriden sapmaların karelerinin toplamının toplam dönem sayısının bir eksiğine bölünmesi ile hesaplanır. Değişkenliğin temel ölçüsü oynaklık ( volatility ) olarak da bilenen standart sapmadır. Bir yatırım fonu için standart sapma, aylık getirilerin değişkenliğini ölçmede kullanılır. Standart sapma aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır: ⎡T ⎤ (rpt − arp ) 2 ⎥ ⎢ t∑ σ p = ⎢ =1 T − 1 ⎥ ⎢ ⎥ ⎣ ⎦ 1/ 2 Bu formülde; δ p = portföyün standart sapması, rpt = portföyün t dönemindeki getirisi, T = toplam dönem sayısı, T arp = portföyün (fonun) ortalama getirisidir. Burada, arp = ∑ rpt t =1 T ’dir. Sistematik riski sembolize eden beta katsayısı, bir menkul kıymetin ya da portföyün getirisinin pazar portföyünün getirisi ile olan ilişkisinin derecesini ifade etmektedir. Bir portföyün yada menkul kıymetin getirisi portföyün aldığı toplam riske bağlıdır. Bu toplam risk yukarıda formülü verilen standart sapma ile gösterilmekteydi. Çok iyi bir şekilde çeşitlendirilmiş bir portföy olan Pazar/Piyasa portföyünde toplam riski oluşturan iki unsurdan biri olan firma riski tamamen ortadan kalkmakta ve yalnız piyasa riski kalmaktadır. Dolayısıyla beta katsayısı sadece piyasa riskini ifade etmektedir. Beta katsayısı bire eşitse portföy ile piyasanın aynı hareketliliğe sahip olduğu, beta birden büyükse portföyün piyasadan beta katsayısı kadar daha fazla hareketli olduğu ve beta birden küçükse portföyün piyasadan yine beta katsayısı kadar daha az hareketli olduğu söylenebilir. Yani piyasa getirilerinin azaldığı zamanlarda düşük beta katsayısına sahip portföyler sıralamada üstlerde yer 107 alırlarken piyasa getirilerinin arttığı zamanlarda ise yüksek betası olan portföyler üst sıralarda yer alacaktırlar. Burada göreceli beta önem kazanmaktadır. Ayrıca bir portföyün performansının doğru bir şekilde ölçülebilmesi için riske karşı düzeltilmiş performans ölçütleri kullanılmalıdır ki bunlar göreceli riske ve piyasa performansına karşı duyarsız olmalıdır. Beta, belirli bir dönem içindeki piyasa getirileri ile betası hesaplanan menkul kıymetin veya portföyün getirilerinin kovaryansının piyasa portföyünün varyansına bölünmesi ile elde edilir. Beta aşağıdaki formülle hesaplanır: βp = Cov(rp ; rm ) Varyans(rm ) Burada; β p = betası ölçülmek istenen menkul kıymetin yada portföyün betası, rp = betası ölçülmek istenen menkul kıymetin yada portföyün başlangıç zamanından bitiş zamanına kadar olan getiri serisi, r m = portföyün başlangıç zamanından bitiş zamanına kadar olan süredeki piyasa portföyünün getiri serisidir. 3.2.1.5. Çarpıklık Menkul kıymet seçimi ve portföy oluşturma sürecinde, getirilere ilişkin ilk üç ve dördüncü momentin kullanılması literatürde yoğun olarak tartışılmaktadır. (Aritmetik ortalama, varyans, çarpıklık ve basıklık). Üçüncü moment çarpıklık olarak da bilinir ve dağılımdaki asimetriyi ölçer. Normal dağılıma sahip değişkenlerin çarpıklığı sıfırdır. Pozitif çarpıklığa sahip getiri dağılımı olan menkul kıymetlerin ortalamanın üzerinde olan gözlem sayısının 108 ortalamanın altında olan gözlem sayısından daha fazla sayıda gerçekleştiği söylenir ve dolayısıyla daha fazla oranda tercih edilir (Sharpe vd, 1999: 139). Bir portföyün çarpıklığı, portföyü oluşturan menkul kıymetlerin çarpıklıklarının ağırlıklı ortalaması değildir; riskte olduğu gibi portföydeki menkul kıymetler arasındaki korelasyondan da etkilenmektedir. Ancak, üç momentten hareketle yapılacak portföy analizinin uygulanabilirliği çarpıklıkla ilgili ölçülerin tahmini ve çözümü alanında analitik tekniklerin geliştirilmesine bağlıdır (Elton ve Grubar, 1999: 247-48) Çarpıklık ölçümleri, ortalama ve standart sapmaya oranla seçilen örnekleme daha duyarlıdır. Diğer bir ifadeyle, çarpıklık ölçüsü hem farklılaşan aralıkların hacmine hem de başlangıç noktasına yüksek duyarlılık göstermektedir. (Arslan; 2004; 3)119 3.2.2. Performans Değerlendirme Yöntemleri Çeşitli yatırım araçlarını bir araya getirerek hedef yatırımcı grubunun beklenen getiri ve risk toleranslarına uygun oluşturulan bir portföyün ve yöneticisinin performansını değerlendirmek piyasa etkenliği ve buna bağlı olarak etken sermaye tahsisi açısından önemlidir. Yatırım fonu (portföy) oluşturmanın temel gerekçesi (belirli bir getiri seviyesinde) riskliliği azaltmaktır120. Performansın değerlenmesinde de bu ilkeden hareket edilmektedir. Borsa yatırım fonlarının performanslarının değerlendirilmesi amacıyla standart sapmayı (toplam riski) esas alan yöntemler Sharpe Endeksi, M 2 Performans Ölçütü ve Değişim Katsayısı; Sistematik riski (beta) esas alan Treynor Endeksi ve Jensen Endeksi; piyasa zamanlaması testi olarak Kuadratik Regresyon Analizi ve çeşitli analiz yöntemleri olarak da 119 Mehmet Arslan, “A Tipi Yatırım Fonlarında Yöneticilerin Zamanlama Kabiliyeti ve Performans İlişkisi Analizi: 2002-2005 Dönemi Bir Uygulama”, Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi, No2, 2005. 120 Ahmet Aksoy, Menkul Kıymet Yatırımlarının Analizi, Ankara, Gazi Kitabevi, 1987, s.178. 109 varyans analizi, tek değişkenli, çoklu regresyon analizi, kanonik korelasyon analizleri kullanılmıştır. 3.2.2.1. Portföy Yöneticilerinin Seçme ve Zamanlama Yetenekleri ile Performans İlişkisi Bir portföyün performansının yüksek yada düşük olması portföy yöneticisinin öngörü kabiliyetine bağlıdır. Yöneticilerin öngörü kabiliyetleri ikiye ayrılmaktadır: • Mikro öngörü kabiliyeti: Tek tek menkul kıymetlerin fiyat hareketlerinin önceden tahmin edilmesidir. • Makro öngörü kabiliyeti: Genel olarak piyasada oluşan fiyat hareketlerinin önceden tahmin edilmesidir. Fon yöneticisi ilk olarak yanlış (düşük) değerlendiğine inandığı menkul kıymetleri seçecek ve bunları portföyüne dahil edecektir. Daha sonra piyasanın gelecek hareketlerini tahmin ederek bu hareketlere göre portföy bileşimini tekrar gözden geçirecektir. Yanlış değerlendirilmiş menkul kıymetlerin seçimi yöneticinin seçicilik kabiliyeti, piyasanın seyrine göre portföy bileşimini değiştirmesi ise piyasa zamanlama kabiliyetidir121. Seçicilik kabiliyeti, yöneticinin düşük veya üstün değerlenmiş menkul kıymetleri belirlemesini içermektedir. Eğer etkin bir piyasa söz konusuysa (bütün yatırımcılar tüm menkul kıymetler hakkındaki bütün bilgilere sahipse) ya da yönetici tahmin kabiliyetine sahip değilse veya portföy bileşimini oluştururken tahminlerine göre davranmazsa oluşturacağı portföyün gerçekleşen getirisi (yönetim ücretleri ve işlem maliyetlerinin olmadığı varsayılırsa) beklenen getirisine eşit olacaktır. Ancak eğer yönetici başkalarının sahip olmadığı bir bilgiye sahip olduğu için veya şans eseri 121 Arslan, a.g.m., sy. 110 portföy bileşimini değiştirir ve beklenen getirisinden daha yüksek bir gerçekleşen getiriye sahip olursa bu durumda seçicilik kabiliyetine sahip olduğu söylenecektir. Fon yöneticilerinin seçme kabiliyetleri kadar zamanlama yetenekleri de üstün bir portföy performansı sağlamak amacıyla son derece önemlidir. Eğer fon yöneticisi başarılı bir zamanlama ile piyasa portföyündeki artışlara göre yüksek betalı menkul kıymetleri satın alarak portföyünün betasını yükseltebilir ve piyasanın üstünde bir getiri sağlayabilirse fon yöneticisinin zamanlama kabiliyetine sahip olduğu söylenecektir. Tam aksi durumda başarılı bir fon yöneticisi, piyasa portföyündeki düşüşlere göre düşük betalı menkul kıymetlere yatırım yaparak portföyünün betasını azaltabilirse portföy getirisinin piyasa portföyünün getirisinden daha az bir oranda düşmesini sağlayacaktır. Portföy performansının değerlendirilmesine yönelik yapılan çalışmaların çoğunluğu CAPM’e (Sermaye Varlıklarını Fiyatlama Modeli) dayanmaktadır ve bu çalışmalarda portföy getirileri için kullanılan standart regresyon denklemi aşağıdaki şekilde yazılabilir: rp − r f = α p + β p (rm − r f ) + ε p ya da; Z p = α p + β pZm + ε p Bu formülde; rp − r f = Z p = portföyün getirisinden risksiz faiz oranı çıkınca kalan artık getiri, α p = portföy yöneticisinin seçicilik kabiliyeti, β p = portföyün sistematik risk seviyesi yani betası, rm − r f = Z m = piyasa portföyünün artık getirisi, ε p = beklenen değeri sıfır olan hata terimidir. 111 Portföy performansını ölçmenin en basit yöntemi her bir birim riske karşı ne kadar getiri elde edilebildiğini ölçmektir. Bu yönteme göre, her bir birim risk için en çok getiriyi sağlayan portföy en iyi performansı gösteren portföydür. 3.2.2.2.Standart Sapmayı (Toplam Riski) Esas Alan Performans Ölçütleri Toplam riski esas alan Sharpe Endeksi, M2 Performans Ölçütü ve Değişim Katsayısı olmak üzere üç önemli performans ölçütü vardır. 3.2.2.2.1. Sharpe Endeksi ( Reward to Variability Ratio) 1966 yılında Değişkenliğe Ödül Rasyosu ismiyle William F. Sharpe tarafından geliştirilen bu performans ölçüm yöntemi 1975 yılında Sharpe Endeksi ismiyle günümüze kadar en çok kullanılan yöntemlerden biri olmuştur. William F. Sharpe, portföy riskini de dikkate alan bir performans ölçütü geliştirmiştir. Sharpe’ın performans ölçüsü olarak kullandığı endeks, portföyün toplam riskine kıyasla yatırımcıların risksiz faiz haddi üstünde talep ettikleri ek getiriyi gösterir. Böylece Sharpe’ın endeksi, portföy performansını taşıdığı riske göre düzelterek ölçmektedir122. Sharpe Endeksi aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir123: S p = ( rp − r f ) / σ p 122 Arslan, a.g.m., sy. Arnold L. Redman, Herman Manakyan, “The Performance of Global and International Mutual Funds”, Journal of Finance and Strategic Decision, Volume 13, Number 1, Spring, 2000, s.77. 123 112 Burada; S p = Portföy için Sharpe Endeksini, rp = portföyün ortalama getirisini, r f = risksiz varlığın ortalama getirisini, σ p = portföyün standart sapmasını sembolize etmektedir. Yukarıdaki formülün pay kısmı portföyün risk primini yani yatırımcının katlandığı riske karşılık elde ettiği ek getiriyi, payda kısmı ise toplam riski ifade etmektedir. Dolayısıyla, Sharpe Endeksi “risk birimi başına ödülü” (reward-to-variability ratio) vermektedir. Sharpe endeksi Sermaye Varlıklarını Fiyatlandırma Modeli’ne (CAPM) dayanarak sermaye piyasası doğrusunun (CML) eğimi ile doğrudan ilgilidir. Risksiz faiz oranından pazar portföyüne doğru geçen CML’nin eğimi aşağıdaki şekilde hesaplanmaktaydı: EgimCML = (rm − r f ) / σ m Bu formül piyasa getirisi yerine herhangi bir portföyün getirisi açısından yeniden düzenlenirse Sharpe Endeksi ile aynı formüle aşağıdaki şekilde ulaşıldığı görülmektedir: Egim p = (rp − r f ) / σ p = SharpeEndeksi p Yani Sharpe Endeksi bir portföy ile risksiz faiz oranı arasındaki tüm etkin portföylerin eğimi olarak ifade edilebilmektedir. Dolayısıyla eğim ne kadar dik olursa yani Sharpe endeksi ne kadar büyük ise, portföyün de performansı o kadar yüksek olmaktadır. 113 Bu ölçütün grafiksel gösterimi aşağıda Şekil 6’da verilmiştir. Beklenen Getiri (r p) Sermaye Piyasası Doğrusu Portföy A x x Piyasa Portföyü rf Standart Sapma(σ) Şekil 6: Sermaye Piyasası Doğrusu / Sharpe Endeksi Portföyün nasıl bir performans sergilediğini belirlemek için portföyün Sharpe endeks değeri, piyasa portföyü için hesaplanan endeks değeri ile karşılaştırılır. Portföyün endeks değerinin piyasa endeks değerinden yüksek olması, portföyün piyasadan daha iyi bir performans sergilediğini gösterirken piyasa endeks değerinden daha düşük bir değere sahip olması durumunda ise portföyün piyasadan daha kötü bir performans sergilediği sonucuna varılır. Ayrıca portföyün Sharpe endeksi ne kadar yüksek ise bu yöneticinin o kadar başarılı bir strateji izlediğini ifade etmektedir124. 3.2.2.2.2. M 2 Performans Ölçütü 1997 yılında F. Modigliani ve L. Modigliani tarafından geliştirilen M2 performans ölçütü, Sharpe endeksi ile hesaplanan sayısal değeri yorumlamanın oldukça zor olması sebebiyle yine Sharpe’da da olduğu gibi 124 Güven, a.g.e., s.73. 114 risk ölçütü olarak toplam riskin (standart sapmanın) kullanılması ile oluşturulmuştur. Bu yöntemde, öncelikle yönetilen yatırım fonu portföyüne risksiz getiri (Hazine Bonosu) eklenmekte ve bu şekilde elde edilen “düzeltilmiş yatırım fonu” piyasa ile karşılaştırılmaktadır. Örneğin, eğer yatırım fonu piyasanın 1,5 katı standart sapmaya sahipse, düzeltilmiş yatırım fonunun 2/3’ü yönetilen yatırım fonundan, 1/3’ü ise hazine bonosundan oluşacaktır. Sonuç olarak, düzeltilmiş yatırım fonunun standart sapması ile piyasanın standart sapması aynı olacaktır. Bu durumda, aynı standart sapmaya (aynı riske) sahip iki portföyün getirilerini karşılaştırmak basit hale gelecektir. Yatırımcıya bu kolaylığı sağlayan M2 ölçütü aşağıdaki şekillerde formüle edilmektedir125. M 2 = rp∗ − rm Burada; rp∗ = düzeltilmiş portföyün ortalama getirisini, rm = piyasa portföyünün ortalama getirisini sembolize etmektedir. Veya; M 2 = rf + rp − r f σp × σm Ve ya; M 2 = r f + [( SharpeOranı) × σ m ] Burada; r f = risksiz varlığın ortalama getirisi (hazine bonosu faiz oranı), rp = portföyün ortalama getirisi, 125 Kılıç, a.g.e., s. 56. 115 σ m = piyasa portföyünün standart sapması, σ p = portföyün standart sapmasıdır. Performans değerlendirmesi yapılan portföyün hesaplanan M2 değeri ne kadar büyükse, portföyün o kadar yüksek bir performans sergiliyor demektir. Bu ölçütün grafiksel sunumu aşağıda Şekil 7’de gösterilmiştir. Beklenen Getiri Sermaye Piyasası Doğrusu M rm Portföy A + Hazine Bonusu ra* A A* M2 Ölçütü rf σ σa σ (Standart Sapma) Şekil 7: M2 Performans Ölçütü 3.2.2.2.3. Değişim Katsayısı Biri daha yüksek getiri oranına sahip, diğeri daha düşük riske sahip olan iki yatırımdan hangisini seçeceğimize karar verirken bize yardımcı olacak diğer bir risk ölçütü olan ve standart sapmanın beklenen getiriye bölünmesi ile elde edilen değişim katsayısını (CV: Coefficient of Variation ) kullanırız126. Değişim katsayısı aşağıdaki şekilde formüle edilir: 126 Brigham Eugene F., vd., Financial Management Theory and Practice, Ninth Edition, The Dryden Pres, Harcourt Brace College Publishers, 1999, s.166-167. 116 CV = σp rp Formülde σ p menkul kıymet veya portföyün standart sapmasını, rp ise menkul kıymet veya portföyün ortalama getirisini ifade eder. Değişim katsayısı her bir getirinin riskini gösterir ve beklenen getirileri aynı olmayan iki seçeneğin daha anlamlı olarak karşılaştırılmasına olanak verir127. 3.2.2.3. Betayı (Sistematik Riski) Esas Alan Performans Ölçütleri Betayı esas alan performans ölçütleri ise Treynor Endeksi ve Jensen Endeksi olarak ikiye ayrılmaktadır. 3.2.2.3.1. Treynor Endeksi (Reward to Volatility) Yatırım fonlarının çeşitlendirme ve uygun risk gruplarına göre seçilebilmeleri sonucu sistematik olmayan riski yok edebilme özelliği Treynor Endeksinin temel dayanağını oluşturmaktadır. Dolayısıyla, toplam riski esas alan performans ölçütlerinin aksine Treynor Endeksi portföyün çeşitlendirme ile elimine edilemeyen riski, yani betayı dikkate almaktadır. Ayrıca çok iyi bir şekilde çeşitlendirilmiş bir portföy olan piyasa portföyünde toplam riski oluşturan iki unsurdan biri olan firma riski tamamen ortadan kalkmakta ve yalnız piyasa riski kalmaktaydı. Dolayısıyla beta katsayısı sadece piyasa riskini ifade etmekteydi. Bu sebeple, sadece betanın baz alındığı Treynor Endeksine göre piyasa ile yatırım fonu aynı yönde hareket edecektir. 127 Brigham, a.g.e., s.167. 117 Treynor Endeksi aşağıdaki formülle hesaplanmaktadır: Tp = rp − r f βp Burada; T p = portföy için Treynor Endeksi, rp = portföyün ortalama getirisi, r f = risksiz varlığın ortalama getirisi, β p = portföyün betasıdır. Bu formülün pay kısmı Sharpe Endeksinde de olduğu gibi risk primini ve payda kısmı ise Sharpe’ tan farklı olarak toplam riski değil de sadece portföyün betasını (sistematik riski) göstermektedir. Dolayısıyla, Treynor Endeksi “sistematik risk birimi başına ödülü” vermektedir128. Treynor Endeksine göre hesaplanan endeks değeri ne kadar büyükse, portföyün performansı o kadar yüksek demektir. Bu nedenle, portföy için hesaplanan endeks değeri piyasa için hesaplanan endeks değerinden daha büyükse bu durum portföyün piyasanın üstünde bir getiri sağladığı şeklinde yorumlanır129. Treynor Endeksi Sermaye Varlıklarını Fiyatlandırma Modeli’ne (CAPM) dayanarak menkul kıymet piyasa doğrusunun (SML) eğimidir. Risksiz faiz oranından pazar portföyüne doğru geçen SML’nin eğimi aşağıdaki şekilde hesaplanmaktaydı: Egim SML = 128 129 Kılıç, a.g.e., s. 58. Güven, a.g.e., s.73. (rm − r f ) βm = 1 118 Bu eğim formülü piyasa getirisi yerine herhangi bir portföyün getirisi açısından yeniden düzenlenirse Treynor Endeksi ile aynı formüle aşağıdaki şekilde ulaşıldığı görülmektedir: Egim p = (rp − r f ) / β p = TreynorEndeksi p Yani Treynor Endeksi bir portföy ile risksiz faiz oranı arasındaki tüm olası herhangi bir portföyün eğimi olarak ifade edilebilmektedir. Dolayısıyla eğim ne kadar dik olursa yani Treynor endeksi ne kadar büyük ise, portföyün de performansı o kadar yüksek olmaktadır. Bu ölçütün grafiksel gösterimi aşağıda Şekil 8’de verilmiştir. Beklenen Getiri (r p) rp Portföy A x rm SML x Piyasa Portföyü rf βp βm =1 Beta (β) Şekil 8: Menkul Kıymet Piyasa Doğrusu (SML) ve Treynor Endeksi 3.2.2.3.2. Jensen Endeksi Michael C. Jensen tarafından geliştirilen Jensen Endeks modeli, birden fazla portföyün performans karşılaştırmasını yaparken sadece portföy risklerine göre nisbi bir performans sıralaması değil mutlak bir ölçüte göre performans sıralaması yapmak amacıyla geliştirilmiştir. Yani bu portföylerin 119 sadece birbirinden olan üstünlükleri dikkate alınmamakta aynı zamanda belirlenen mutlak ölçüte göre de performansları değerlendirilmektedir. Jensen Endeksi Performans Ölçütüne göre bu mutlak ölçüt Jensen alfası olmaktadır. Jensen, Menkul Kıymet Piyasa Doğrusuna dayanarak portföy yöneticisinin piyasada gerçekleşecek fiyat hareketlerini tahmin yeteneğini ölçmeye çalışmaktadır. CAPM modelinde portföyün beklenen getirisi aşağıdaki formülle hesaplanmaktaydı: ∗ rp ,t = r f ,t + (rm ,t − r f ,t )β p + e p ,t ve ya; ∗ (rp ,t − r f ,t ) = (rm ,t − r f ,t )β p + e p ,t ∗ Yukarıdaki formülde (rp ,t − r f ,t ) kısmı risk primi olup formülün sağ tarafındaki (rm ,t − r f ,t ) β p + e p ,t toplamına eşittir. Formülde ep,t hata payını sembolize etmektedir. Beklenen getiri ile gerçekleşen getiri arasındaki fark ∗ Jensen alfasıdır. Yani α = rp ,t − rp ,t olmaktadır. Yukarıda Sermaye Varlıklarını Fiyatlandırma Modeline göre yazılan formüldeki beklenen getiri yerine gerçekleşen getiri konulup formül, portföy yöneticisinin tahmin kabiliyetini ölçmek için yeniden düzenlenirse aşağıdaki gibi formüle edilecektir: (rp ,t − r f ,t ) = α p + (rm,t − r f ,t ) β p + u p ,t Burada; rp ,t = portföyün t dönemindeki ortalama getirisini, r f ,t = t dönemindeki risksiz faiz oranını, α p = Jensen alfası olup sabit bir katsayıyı, 120 β p = sistematik risk ölçüsünü, rm ,t = t dönemindeki piyasa portföyünün ortalama getirisini, u p ,t = yeni hata payını göstermektedir. Jensen modelinde u p ,t ile gösterilen yeni hata payının beklenen değeri sıfıra eşittir. Dolayısıyla, yönetici çok başarılı bir performans sergiliyorsa aynı risk seviyesinde portföy daha fazla risk primi kazanacaktır. Bu durumda da Jensen alfası (α>0) pozitif demektir. Yönetici portföy doğru bir şekilde fiyatlanmışsa yani portföy risk primi kadar bir getiri sağlıyor ise alfa (α=0) sıfıra eşit demektir. Eğer portföy yöneticisi çok başarısız bir performans sergiliyorsa yani portföy getirisi risk priminin altında ise alfa (α<0) negatif bir değere sahip olacaktır. Dolayısıyla, alfa değeri pozitif ve ne kadar yüksek bir değere sahipse yöneticinin performansı da o kadar yüksektir130. Jensen modelinde alfa değerini sola çekersek alfa aşağıdaki şekilde formüle edilmektedir: [ α p = rp ,t − r f ,t + (rm ,t − r f ,t )β p ] Aşağıda Şekil 9’daki Jensen alfasının grafiksel sunumuna göre de denebilir ki alfa portföyün gerçekleşen ortalama getirisi ile Menkul Kıymet Piyasa Doğrusu’na (SML) göre olması gereken getiri arasındaki farktır. Farklı bir şekilde ifade edilecek olursa aynı risk seviyesinde portföy ile SML arasındaki dikey uzaklıktır. SML’nin üzerinde olan portföylerin performansı SML’nin altında kalanlardan daha yüksektir. Dolayısıyla pozitif alfaya sahip portföyler SML’nin üstünde, negatif alfaya sahip portföyler SML’nin altında demektir. 130 Ali Ceylan, Turhan Korkmaz, Borsa’da Uygulamalı Portföy Yönetimi, 2. baskı, Bursa, Ekin Kitabevi Yayınları, Şubat, 1995, s.235,236. 121 Getiri (r) SML rp* = rf+(rm-rf)ßp rp α (alfa) rf Beta (ß) ßp Şekil 9: Jensen Endeksi (Alfa) Örneğin, grafiğe göre portföyün gerekleşen getirisi beklenen getirisinden daha düşüktür ve portföy SML’nin altında kalmıştır. Dolayısıyla alfa değeri negatiftir. Bu durumda, portföy yöneticisinin başarısız bir performans sergilediği söylenebilir. Yatırım performanslarının değerlendirilmesinde yararlanılan Jensen ölçütü daha sonra Smith ve Tito (1969) tarafından düzeltilmiştir. Bu yeni ölçüte düzeltilmiş alfa adı verilmektedir. Bu haliyle aktif performanslarını daha iyi bir şekilde sıralayabileceği öne sürülmüştür131; Düzeltilmiş Alfa = ap / bp Bu modelde bp ortalama Pazar riskini temsil ederken, ap terimi seçme yeteneğini vermektedir. İstatistiksel olarak anlamlı ve pozitif ap yöneticinin 131 Karan, a.g.e., s.682. 122 menkul kıymet seçimindeki başarısını verirken, negatif ap yöneticinin başarısız olduğuna işaret etmektedir132. 3.2.2.4. Piyasa Zamanlaması Testi Daha önce portföy yönetim stratejileri ele alınırken piyasa zamanlaması (market timing), fon yöneticisinin menkul kıymetleri piyasada oluşan fiyatlarına ilişkin değerlendirmeleri doğrultusunda doğru zamanda portföye alma veya satma yeteneği olarak tanımlanmıştı. Jensen endeksinin yöneticinin zamanlama yeteneğini ölçmede yetersiz kaldığı düşüncesinden yola çıkılarak ve çok kriterli modellere dayanarak geliştirilen yöneticinin zamanlama yeteneğini ölçen iki temel yöntem vardır: • Treynor ve Mazuy (1966) tarafından geliştirilen Kuadratik Regresyon Modeli, • Merton ve Hendriksson (1981) tarafından geliştirilen Kukla Değişkenli Regresyon Modelidir. Fakat çalışmada bu yöntemlerden sadece Kuadratik Regresyon Modeli kullanılacağı için çalışmanın bu kısmında sadece Kuadratik Regresyon Modeli’ne değinilecektir. 3.2.2.4.1. Kuadratik Regresyon Modeli Piyasa zamanlaması açısından fon performansının değerlendirilmesinde incelenen fonun tarihsel getirileri ile piyasanın getirileri 132 Karan, a.g.e., s. 682. 123 arasındaki ilişki ortaya konulmaktadır133. Eğer piyasa zamanlaması yok ise, Jensen modelinde olduğu gibi risksiz faizi aşan fon getirisi ile piyasa getirisi arasındaki ilişki doğrusal olacaktır. Ancak, eğer başarılı bir piyasa zamanlaması var ise, bu ilişki artık doğrusal olmayacaktır134. Yani portföy yöneticisinin zamanlama yeteneği var ise fonun betasını değiştirecek ve dolayısıyla fon performansı ile piyasa performansı arasındaki doğrusal ilişki değişecektir. Örneğin, fon yöneticisinin piyasanın yükseleceğine ilişkin değerlendirmeleri var ise portföyüne yüksek betalı menkul kıymetleri alacak dolayısıyla portföyün betasını yükselterek piyasadan daha fazla bir getiri sağlayacaktır. Tam aksi durumda piyasanın düşeceğini bekliyorsa düşük betalı menkul kıymetleri alarak portföyün betasını düşürüp piyasadan daha az zarar etmiş olacaktır. Kuadratik Regresyon Modeli aşağıdaki şekilde formüle edilmektedir: (rp ,t − r f ,t ) = α p + β p (rm,t − r f ,t ) + C (rm,t − r f ,t ) 2 + e p ,t Model yöneticinin piyasadaki yükselen fiyat hareketlerini tahmin ettiğinde portföyündeki menkul kıymet sayısını artırabileceği varsayımına göre oluşturulmuştur. İstatistiksel olarak anlamlı ve pozitif αp ve C terimleri yöneticilerin başarılı seçme ve zamanlama yeteneğini göstermektedir135. Treynor ve Mazuy tarafından geliştirilen kuadratik regresyon modeli 1983 yılında S. Bhattacharya ve P. Pfleidere tarafından Stanford Üniversitesinde yürütülen ve yayımlanamayan çalışma ile finans alanında kullanılabilir hale getirilmiştir136. 133 Fazıl Gökgöz, A Tipi Karma Yatırım Fonlarının Stil Analizi ve Performans Değerlemesi, Ankara, SPK Yayınları, No:188, 2005, s.37. 134 Kılıç, a.g.e., s.72. 135 Karan, a.g.e., s. 683. 136 T. D. Coggin, vd., “The Investment Performance of UY Equity Pension Fund Managers: An Emprical Investigation”, Journal of Finance, 48, No: 3, July, 1993 s. 1040. 124 3.2.2.5. İstatistiksel Analiz Yöntemleri Borsa yatırım fonlarının performanslarının değerlendirilmesi amacıyla aşağıdaki analiz yöntemleri kullanılmıştır. 3.2.2.5.1. Varyans Analizi (ANOVA) Varyans analizi ikiden daha fazla ortalamanın karşılaştırılmasında kullanılan bir yöntemdir. Yatırım fonları ortalama getirilerinin karşılaştırılmasını ve aralarında anlamlı bir fark olup olmadığını test etmek için uygulanmıştır. Varyans analizinde temel çıkış noktası, analize dahil edilen grupların ortalamalarının birbirine eşit olduğudur. Dolayısıyla gruplar arası ortalama farklarının ortaya çıkması durumunda farkın kaynaklandığının belirlenmesi gerekmektedir. hangi ortalamadan Bu ise birinci terimle hesaplanmaktadır137. 3.2.2.5.2. Regresyon Analizi Regresyon analizi ile en az iki değişken arasındaki ilişkinin boyutları araştırılır. Değişkenler arasındaki ilişkinin denklemle ifadelerinin mümkün olduğu durumlarda, bilinen değişkenden hareketle bilinmeyen değişken tahmin edilmeye çalışılır. 137 Arslan, a.g.m., sy. 125 3.2.2.5.2.1. Tek Değişkenli Regresyon Analizi Regresyon analizi ile en az iki değişken arasında ilişkinin varlığı yanında bu ilişkinin yönü ve boyutu ortaya konulur. Tek (bağımlı tepki) değişken ve bir bağımsız (açıklayıcı) değişkenden oluşan iki değişken arasında ilişki aranıyorsa buna basit regresyon denir ve aşağıdaki formül ile hesaplanır138: Y = β 0 + β1 X + ε Regresyon denklemi ile bağımsız değişkendeki bir birimlik değişmeye karşılık bağımlı değişkende meydana gelen değişim miktarı tahmin edilir. Fonların beta katsayılarını hesaplamada kullanılan regresyon denklemi ise aşağıdaki şekilde gösterilebilir139; Ri = α + β X + ε şeklinde gösterilir. Formülde; Ri = i sayılı fonun beklenen getirisi, α = sabit terim, getiri doğrusunun y eksenini kestiği nokta, β = Regresyon (karakteristik) doğrusunun eğimi veya duyarlılık katsayısı, ε = hata terimi, model ile açıklanamayan kısım, rastsal değişkendir. 3.2.2.5.2.2. Çok Değişkenli Regresyon Analizi Diğer iktisadi olaylarda olduğu gibi, menkul kıymet getirilerini sadece borsa endeksi veya piyasa getirisi ile açıklamak yeterli olmayabilir. Bu 138 Mehmet Arslan, “Türkiye Sermaye Piyasalarında Özsermaye Risk Pirimi Tahmini ve Tarihsel Gelişiminin Analizi”, Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi, Cilt 7, Sayı 3, Eylül 2005, s. 138. 139 Ben-Horim Moshe, Haim Levy, Statistics: Decisions and Applications in Business and Economics, 2.baskı, McGraw-Hill Publishing Co, New York, 1984, s. 570. 126 durumda bir bağımlı değişkeni doğrusal olarak ilişkisi olan k sayısı kadar bağımsız değişken ile açıklamaya yönelik analize çoklu regresyon analizi denir140. Formülü ise; Y = β 0 + β1 X 1 + β 2 X 2 + ε Çoklu regresyonda hata terimi ε ; ε = Y − b0 − b1 X 1 − b2 − X 2 şeklini alır141. Çok-faktörlü model olarak menkul kıymet getirilerinin tahmininde kullanılan finansal model, menkul kıymet getirisinin çok sayıda faktörlere veya endekslerdeki harekete karşı duyarlı olduğunu kabul eder. Bu model ile menkul kıymet fiyatlarını sistematik olarak etkileyen önemli ekonomik güçlerin belirleyici kapasitelerini kavramaya çalışır. Bu bakımdan CAPM gibi piyasa modeli ve tek faktörlü modellerden daha kullanışlı ve uygulanabilir alternatifler sunmaktadır. Formülü ise; rit = a i + bi1 F1t + bi 2 + F2t + ε it Burada; rit= i sayılı menkul kıymetten t döneminde beklenen getiri, F1t ve F2t= menkul kıymet getirisinde yaygın etkiye sahip olan faktörler ve ε = hata terimi, model ile açıklanamayan kısmıdır142. 140 Arslan, “Türkiye Sermaye Piyasalarında Özsermaye Risk Pirimi Tahmini ve Tarihsel Gelişiminin Analizi”, s. 138-139. 141 Moshe, Levy, a.g.e., s. 666. 142 Sharpe, a.g.e., s. 256-262. 127 3.2.2.6. Kanonik Korelasyon Analizi Borsa yatırım fonlarının portföylerinin hisse senetlerinden oluşması nedeniyle hisse senedi getirileri ve uygulamada en çok etkileyen faktörler olarak döviz, faiz ve İMKB-100 endeksinin bir bütün olarak bu getirilerle ilişkisinin bilinmesi önemlidir. Bu nedenle, hisse senedi getirileri ile bağımsız değişkenler kümesini oluşturan döviz, faiz ve borsa endeksi arasındaki ilişki kanonik korelasyon ile araştırılmıştır. Kanonik korelasyonda amaç, “çok boyutlu kitleden çekilmiş iki ya da daha çok değişken kümesi arasındaki ilişkileri belirlemektir”143. Kanonik korelasyon uygulamasında aşağıdaki varsayımlar geçerlidir: 1. Değişkenler çok değişkenli normal dağılım göstermelidir. 2. İki grup değişken setinde yer alan değişkenlerin eşit sayıda olması zorunluluğu yoktur. 3. Verilerde aykırı değerlerin olmaması gerekir. 4. Gereksiz değişken olmamalıdır. 5. Çoklu bağlantı olmamalıdır. 6. Analiz edilecek değişkenler arasında tam korelasyon olmamalıdır. Genel anlamda incelendiğinde Kanonik korelasyon analizi çoklu regresyon analizinin bir uzantısı olduğu görülür, bir farkla ki, ikinci set de tek bir cevap değişken yerine çoklu cevap değişkeni yer alır. Amacı ise, iki sayısal veri seti arasındaki ilişkilerdeki varyansı mümkün olduğunca geniş bir şekilde açıklayabilmektir144. 143 Hüseyin Tatlıdil, Uygulamalı Çok değişkenli İstatistiksel Analiz, Ankara, Akademi Matbaası, 1996, s. 217. 144 Marija J. Norusis, SPSS for Windows Advanced Statistics, Release 6.0, 1993, s. 517. 128 Hesaplamada kullanılan formül ise; R y.x ⎡ n 2 ⎤ ⎢ ∑ ( yˆ i − y ) ⎥ ⎥ = ⎢ i =1 ⎢ 2 ⎥ ⎢ ∑ ( yˆ i − y ) ⎥ ⎣ ⎦ 1/ 2 ⎡ ⎤ 2 ⎢ b ′X ′y − (∑ y i ) ⎥ =⎢ ⎥ ⎢ ∑ y i2 − 1 (∑ y i )2 ⎥ ⎢⎣ ⎥⎦ n 1/ 2 X rastgele değişken kümesi, p değişkenden oluşan X1 ve q değişkenden oluşan X2 değişken kümelerine ayrılmış olsun. ⎡X ⎤ X = ⎢ 1⎥ ⎣X 2 ⎦ Ayrıca V kovaryans matriksi, V12 ⎤ ⎡V V = ⎢ 11 ⎥ ⎣V 21 V22 ⎦ şeklinde parçalanmış olsun. Kanonik korelasyon analizinde 1. değişkenler kümesinin doğrusal bileşenleri ile 2. değişkenler kümesinin doğrusal bileşenleri maksimum korelasyon verecek şekilde oluşturulur. Bu şekilde elde edilen birinci değişken u ikinci değişken v ise bu değişkenler aşağıdaki şekilde yazılabilir. u = α ′X1 ve v = γ ′ X 2 Burada α ′ ve γ ′ elde edilen kanonik değişkenlerin katsayılarını göstermektedir. Böylece iki değişken kümesi arasında çok sayıda korelasyon yerine birkaç tane doğrusal bileşenler arasındaki kanonik korelasyonlarla ilgilenilir. Elde edilen kanonik korelasyon değerlerinin önem kontrolü için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden birisi de Bartlett testidir. Bu 129 yöntemde elde edilen değer Chi-Square değerine dönüştürülerek elde edilen korelasyon değerinin önemli olup olmadığına karar verilir. Bu yöntemde; H0: ρ1 = ρ 2 = ... = ρ p = 0 H1: en az bir ρ i ≠ 0 Test için yığın korelasyon değerinin tahmini için örnekten hesaplanan korelasyon değeri kullanılır. Hipotez testinde önce Wilks tarafından önerilen Λ katsayısı hesaplanır. ∏ (1 − r ) p Λ= 2 i i =1 Bu katsayı kullanılarak elde edilen ℵ 2h test istatistiği değeri, ℵ 2h = −[(n − 1) − ( p + q + 1) / 2] log Λ elde edilen bu değer pxq serbestlik dereceli Chi-square tablo değeri ile karşılaştırılmadır. Bu test yönteminde H hipotezi reddedilirse elde edilen birinci kanonik korelasyon katsayısı önemlidir hükmü verilir. Kalan diğer kanonik korelasyon katsayıları için test tekrar yapılır. 130 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BORSA YATIRIM FONLARININ PERFORMANS ÖLÇÜMÜ ÜZERİNE BİR UYGULAMA Bu bölümde bu çalışmanın amacına, çalışmada kullanılan veri tabanına ve bir önceki bölümde anlatılan performans değerlendirme ve analiz yöntemlerine kısaca tekrar değinilip bu yöntemlere ilişkin performans ölçüm sonuçlarının karşılaştırma kriterlerine göre değerlendirmesi yapılacaktır. Ayrıca çalışmada borsa yatırım fonlarının performanslarının belirlenmesinde faiz oranlarının, döviz kurlarının ve İMKB-100 endeksinin etkileri hem finansal hem de istatistiksel analiz yöntemleri uygulanarak değerlendirilecektir. 4.1. BORSA YATIRIM FONLARININ PERFORMANS ÖLÇÜMÜNÜN AMACI VE KULLANILAN TEKNİKLER Çalışmanın amacı; yatırım fonları arasında önemi artan araçlardan biri olan Borsa yatırım fonlarının performanslarını literatürde öngörülen yöntemlerle ölçmek ve grup içi karşılaştırma yaparak yatırım çekiciliğini ortaya koymaktır. Ayrıca Borsa yatırım fonlarının performansını etkileyen faktörlerin ve bu amaçlanmaktadır. faktörlerin Böylece göreceli Borsa etkilerinin yatırım ortaya fonlarının Türk konulması Sermaye Piyasalarındaki etkinliği ve uygulanabilirliği tespit edilmeye çalışılmıştır. Yatırımların performansını ölçmede kullanılan teknikler temelde iki grupta incelenmektedir: Birincisi standart sapmayı (toplam riski) esas alan yöntemler Sharpe Endeksi, M 2 Performans Ölçütü ve Değişim Katsayısı; ikincisi ise sistematik riski esas alan Treynor Endeksi ve Jensen Endeksidir. Bunlara ilaveten, her bir borsa yatırım fonu getirilerinin çarpıklık değeri hesaplanmış ve fonun getiri dağılımının pozitif/negatif eğilimliliği ortaya 131 konarken; kuadratik regresyon yöntemi ile fon yöneticilerinin zamanlama kabiliyetleri de tespit edilmiştir. Analizde kullanılan 3 ayrı borsa yatırım fonunun hem sayı hem de borsadaki işlem günlerinin sınırlı olması nedeniyle fon getirilerini ve belirleyicilerini detaylı bir şekilde incelemek amacıyla, kanonik korelasyon ve çoklu regresyon analizleri de uygulanmıştır. Yapılan analizlerde literatürde öngörülerin aksine farklı sonuçların varlığı da tespit edilmiştir. Bu şekliyle çalışma daha önce yapılan çalışmalardan farklılaşmakta; analize sadece finansal analiz değil buna ek olarak istatistiksel boyut da eklemiş olmaktadır. Yapılan analizler ile borsa yatırım fonlarının portföy performans kriterleri ve istatistiksel analiz yöntemleri ile analiz edilmiş, raporlanmış ve yorumlanmıştır. 4.2. VERİLER Analizde veri olarak A tipi borsa yatırım fonları, devlet iç borçlanma senetleri, İMKB Ulusal 100 Endeksi ve döviz kurları (euro ve dolar) kullanılmıştır. Borsa yatırım fonları ile ilgili veriler Sermaye Piyasası Kurulu’nun günlük bültenlerinden, risksiz faiz oranı olarak alınan devlet iç borçlanma senetleri ( dibs ) ile ilgili veriler Reuters’ den alınan ve bir ticari banka veri tabanında sürekli birleştirme esasına göre hesaplanan getirilerden oluşmaktadır. İMKB Ulusal 100 Endeksi ile ilgili veriler ise İMKB web sayfası elektronik veri tabanından alınmıştır. Döviz kurları ile ilgili veriler ise T.C. Merkez Bankası elektronik veri tabanından alınmıştır. Türkiye’de çok yeni bir piyasa olması sebebiyle borsa yatırım fonlarının değerlendirilmesinde ancak İMKB’de işlem görmeye başlayan ilk 3 132 fon olan DJIST, NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonları kullanılmıştır. Bu borsa yatırım fonlarının 02.01.2006 ve 17.10.2008 tarihleri arasındaki günlük kapanış fiyatları (son işlem fiyatları) veri olarak toplanarak toplam 721 adet veri elde edilmiştir. Daha sonra 02.01.2006 ve 17.10.2006 dönemini kapsayan veriler 6 döneme bölünmüştür. Bu dönemlere ilişkin tarih aralıkları aşağıdaki gibidir: 1. dönem: 02.01.2006 – 30.06.2006 2. dönem: 03.07.2006 – 29.12.2007 3. dönem: 04.01.2007 – 29.06.2007 4. dönem: 02.07.2007 - 31.12.2007 5. dönem: 02.01.2008 - 30.06.2008 6. dönem: 01.07.2008 – 17.10.2008 tarihleri arasıdır. Son olarak bu dönemleri kapsayan borsa yatırım fonlarına ait veriler aynı dönemleri kapsayan faiz oranları, döviz kurları ve İMKB-100 endeksi verileri ile eşleştirilerek analize hazır hale getirilmiştir. 4.2.1. Borsa Yatırım Fonlarının Getirileri Bir portföyün getirisi, bir önceki döneme göre portföy değerindeki artış oranı ile ölçülmektedir. Bu yöntem ile hesaplanan portföyler genellikle nakit girişi ve çıkışı olmayan portföy yapısına sahiptirler. Borsa yatırım fonlarının getirileri hesaplanırken de bu yöntem esas alınmış ve her bir fonun işlem gördüğü gündeki kapanış fiyatları kullanılarak günlük basit getirileri aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir: rp = rpt − rpt −1 rpt −1 133 Burada; rp = fonun getirisi, rpt = fonun t günündeki kapanış fiyatı, rpt −1 = fonun t-1 günündeki kapanış fiyatıdır. 4.2.2. Risksiz Faiz Oranı Getirileri Risksiz faiz oranı getirileri olarak 180 gün vadeli devlet iç borçlanma senetlerinin (dibs) vadeye göre hesaplanan getirileri esas alınmıştır. Söz konusu veriler Reuters sisteminden gün kapanış verileri olarak alınan ve bir ticari banka veri tabanında sürekli birleştirme esasına göre hesaplanan getirilerden oluşmaktadır. Çalışmada risksiz faiz oranı getirileri sürekli bileşik faiz yöntemi ile aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır145: GD = BD × e in formülünden elde edilen, i= ln(GDn / BD) formülü ile sürekli bileşik faiz oranı hesaplanmaktadır. n Formülde; GD = Faiz + Anapara (Gelecek Değer), BD = Anapara (Bugünkü Değer), e = exponential fonksiyon değeri (2,7183), i = faiz oranı, n = süreyi ifade etmektedir. Dibs’in getirileri, risksiz faiz oranının temsilcisi olarak alınmış ve söz konusu ay içerisinde Hazine tarafından yapılan her vadedeki ihalelerde oluşan basit bileşik faiz oranlarının ortalaması alınmıştır. Ocak 2006’dan 145 Ercan, Ban, a.g.e., s.66-67. 134 Ekim 2008’e kadar devlet iç borçlanma ihalelerinde oluşan vade yapısı ortalama olarak 180 gün civarında olduğundan teknik olarak bu ihalelerde oluşan faiz oranları ortalamasının risksiz faiz oranı olarak alınabileceğine karar verilmiştir. 4.2.3. Piyasa Endeksi (Gösterge Endeksi/Portföyü) Getirisi Performans değerlerinin karşılaştırılmasında kullanılan endeksler veya gösterge portföyler, performansı ölçülmek istenen fonların ya da portföylerin yapısına uygun kıyaslanabilir olmalıdır. Dolayısıyla analizde kullanılan borsa yatırım fonlarının hisse senedi ağırlıklı yatırım fonları olmaları nedeniyle gösterge endeks olarak İMKB Ulusal 100 Endeksi kullanılmıştır. Endeksin getirisinin hesaplanmasında kullanılan formül aşağıdadır: rm = rmt − rmt −1 rmt −1 Formülde; rm = endeksin (gösterge endeksin) getirisi, rmt = endeksin t günündeki kapanış fiyatı, rmt −1 = endeksin t-1 günündeki kapanış fiyatıdır. 4.3. METODOLOJİ Borsa yatırım fonları performanslarını standart sapma ve beta katsayısını esas alan farklı yöntemlerle hesaplamak ve bu getiriler üzerine 135 faiz oranları, döviz kurları ve ulusal endeks’teki değişimlerin etkilerini ölçmek ve test etmek üzere amaca uygun istatistiksel yöntemler uygulanmıştır. 4.3.1. Uygulanan Modeller Çalışmada toplam riski esas alan modeller, sistematik riski esas alan modeller ve istatistiksel analiz yöntemleri olmak üzere 3 farklı model uygulanmıştır. • Toplam Riski Esas Alan Modeller: o Sharpe Endeksi, William Sharpe tarafından geliştirilen portföy riskini de dikkate alan bir performans ölçütüdür. o M2 Performans Ölçütü’nde de, Sharpe Endeksinde olduğu gibi risk ölçütü olarak toplam risk veya standart sapma kullanılmaktadır. M 2 değeri ne kadar büyükse, fonun performansı o kadar yüksek demektir. o Değişim Katsayısı, her bir getirinin riskini gösterir ve beklenen getirileri aynı olmayan iki seçeneğin daha anlamlı olarak karşılaştırılmasına olanak verir. • Sistematik Riski Esas Alan Modeller: o Treynor Endeksi Treynor endeksinin hesaplanmasında toplam risk değil, portföyün çeşitlendirme ile yok edilemeyen riski, yani betası dikkate alınır. o Jensen Endeksi sistematik riski yani betayı dikkate alarak 136 nisbi bir performans ölçüsü yerine mutlak bir performans ölçüsü geliştirmeye çalışmıştır. Modelde α j , fon yöneticisinin tahmin yeteneğini ölçmektedir. • İstatistiksel Analiz Yöntemleri: o Doğrusal Regresyon ile her bir borsa yatırım fonunun betası hesaplanarak piyasaya olan duyarlıkları test edilmektedir. o Kuadratik Regresyon Modeli ile fon yöneticisinin zamanlama kabiliyetini test etmek üzere “c” katsayısı hesaplanır. Pozitif “c” katsayısı zamanlama kabiliyetinin göstergesi olurken negatif “c” katsayısı fon yöneticisinin zamanlama hatasını göstermektedir. o Çok Değişkenli Regresyon Analizi, bir bağımlı değişkeni doğrusal olarak ilişkisi olan k sayısı kadar bağımsız değişken ile açıklamaya yönelik yapılan analizdir. o Kanonik Korelasyon Analizi ile çok boyutlu kitleden çekilmiş iki ya da daha çok değişken kümesi arasındaki ilişkiler belirlenmektedir. o Varyans Analizi (ANOVA), ikiden daha fazla ortalamanın karşılaştırılmasında kullanılan bir yöntemdir. Borsa yatırım fonları ortalama getirilerinin karşılaştırılmasını ve aralarında anlamlı bir fark olup olmadığını test etmek için uygulanmıştır. • Homojenlik Testi ile borsa yatırım fonlarının getirilerinin, faiz 137 oranlarının, döviz kurlarının getirilerinin ve İMKB-100 endeksi getirilerinin homojen bir yapı mı yoksa heterojen bir yapı mı sergiledikleri test edilmiştir. 4.4. BULGULAR Çalışmanın bulgular kısmında ise betimleyici istatistiklere ait verilere, borsa yatırım fonlarına ilişkin performans ölçüm sonuçlarına ve ilgili istatistiksel analiz sonuçlarına yer verilmiştir. 4.4.1. Ortalama Getiriler ve Dağılımı (Betimleyici İstatistikler) Aşağıda Tablo 4’te 02.01.2006 ve 17.10.2008 dönemini kapsayan İMKB’de işlem gören ilk üç borsa yatırım fonlarının (DJIST, NFIST ve DJIMTR), İMKB-100 endeksinin, risksiz faiz oranının ve döviz kurları olarak da euro ve doların karakteristik değerleri verilmektedir. Tablo 4: Ocak 2006-Ekim 2008 Türkiye’deki Borsa Yatırım Fonları, İMKB-100 Endeksi ve Döviz Kurlarının Karakteristik Değerleri imkb dibs euro dolar DJIST NFIST DJIMTR N Minimum Maximum A. Ort. Std. Sapma 721 721 721 721 721 721 721 -0,0862 0,0004 -0,0341 -0,0359 -0,0866 -0,0758 -0,0829 0,0206 0 0,0103 0,0104 0,0209 0,0169 0,0174 0,1289 0,0006 0,0596 0,0659 0,1308 0,0862 0,115 -0,0003 0,0005 0,0004 0,0002 0 -0,0001 -0,0005 Çarpıklık 0,0229 -0,8135 1,1316 1,3572 0,1692 -0,3775 -0,257 138 Tablo 4’te görüldüğü gibi, borsa yatırım fonları ve İMKB-100 endeksinin ortalama getirisi -0,0003 ve standart sapmaları ise %2 civarında gerçekleşmiştir. Döviz kurları ve faiz oranlarının ortalama getirileri %0,04 civarında olurken döviz kurlarının standart sapmaları %1 olarak gerçekleşmiştir. Yatırım araçlarının genel getiri eğilimine ilişkin ihtimal dağılımları incelendiğinde piyasa endeksi pozitif çarpıklığa sahip olurken, faiz oranları, NFIST ve DJIMTR fonları negatif çarpıklığa sahip olmuştur. Ayrıca aşağıda Tablo 5’te Ocak 2006-Ekim 2008 tarihleri arasındaki 6 aylık dönemlere ilişkin DJIST, NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonlarına, İMKB-100 endeksine ve döviz kurlarına ilişkin betimleyici istatistikler (karakteristik değerler) verilmiştir. 139 Tablo 5: Ocak 2006-Ekim 2008 tarihleri arasındaki 6 aylık dönemlere ilişkin Türkiye’deki Borsa Yatırım Fonları, Borsa Endeksi ve Döviz Kurlarının Karakteristik Değerleri 6 aylık dönemler itibariyle betimleyici istatistikler Dönemler N A.Ort. Std. Sapma imkb dibs DJIST NFIST DJIMTR 1 2 3 4 5 6 Total 1 2 3 4 5 6 Total 1 2 3 4 5 6 Total 1 2 3 4 5 6 Total 1 2 3 4 5 6 Total 125 125 126 126 127 76 705 125 125 126 126 127 76 705 125 125 126 126 127 76 705 125 125 126 126 127 76 705 125 125 126 126 127 76 705 -0,00068 0,0009 0,00159 0,00151 -0,00338 -0,0035 -0,00039 0,00039 0,00051 0,00049 0,00045 0,00046 0,0005 0,00046 -0,00041 0,0012 0,00167 0,0018 -0,00305 -0,00205 -0,00001 -0,00063 0,00141 0,00199 0,00096 -0,00196 -0,00402 -0,00012 -0,00186 0,00066 0,00121 0,00061 -0,00058 -0,00462 -0,00049 0,02199 0,01501 0,01511 0,01999 0,02131 0,03206 0,02077 0,00005 0,00001 0,00002 0,00002 0,00003 0,00001 0,00005 0,02118 0,01553 0,01558 0,02114 0,02188 0,03221 0,02106 0,01893 0,01377 0,01374 0,01511 0,01738 0,02384 0,017 0,01993 0,01185 0,01315 0,0137 0,01913 0,02752 0,01755 Minimum Maximum -0,08306 -0,03707 -0,04488 -0,06792 -0,07459 -0,08619 -0,08619 0,00035 0,00049 0,00046 0,00042 0,00042 0,00048 0,00035 -0,0798 -0,0367 -0,0454 -0,0649 -0,0693 -0,0866 -0,0866 -0,0758 -0,0329 -0,0456 -0,0564 -0,0705 -0,0679 -0,0758 -0,0786 -0,0347 -0,0447 -0,0571 -0,0695 -0,0829 -0,0829 0,06748 0,05235 0,02901 0,06699 0,05809 0,12893 0,12893 0,00056 0,00055 0,00052 0,0005 0,00051 0,00052 0,00056 0,0505 0,0504 0,0349 0,0727 0,0604 0,1308 0,1308 0,0458 0,051 0,0339 0,0411 0,056 0,0862 0,0862 0,0389 0,0427 0,0282 0,0385 0,0572 0,115 0,115 140 4.4.2. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Performans Ölçüm Sonuçları Borsa yatırım fonlarına ve gösterge endeks olan İMKB 100 endeksine ilişkin getiri ve risk değerleri verildikten sonra performans değerlendirme yöntemlerine göre performans sonuçları karşılaştırılacaktır. 4.4.2.1. Borsa Yatırım Fonlarının ve Gösterge Endeksin Getiri ve Risk Değerleri Türkiye’deki ilk üç borsa yatırım fonu olan DJIST, NFIST, DJIMTR ve gösterge endeks olarak İMKB 100 endeksinin ortalama getiri ve risk değerleri aşağıda Tablo 6’da gösterilmiştir. Tablo 6: Borsa Yatırım Fonlarının ve İMKB 100 Endeksinin Ortalama Getiri, Standart Sapma, Beta ve Alfa Değerleri Tablosu Fon/Endeks İsmi Ortalama Getiri Standart Sapma(σ) Beta(β) Alfa(α) İMKB 100 Endeksi DJIST BYF NFIST BYF DJIMTR BYF DİBS -0,00039 -0,00001 -0,00012 -0,00049 0,00046 0,02077 0,02106 0,01700 0,01755 0,00005 1,00000 0,04980 0,03340 0,01800 0 0,00001 -0,00013 -0,00047 Tablo 6’da borsa yatırım fonlarının ve gösterge endeksin ortalama getirilerinin kıyaslanması durumunda en yüksek getiriyi DJIST borsa yatırım fonu sağlarken bunu NFIST borsa yatırım fonunun, İMKB 100 endeksinin ve DJIMTR borsa yatırım fonunun izlediği tespit edilmiştir. Ele alınan dönemde tüm getiri değerleri negatif çıkmıştır ve fonlar ile gösterge endeksin getiri değerleri birbirlerine oldukça yakındır. 141 Standart sapma değerlerine bakıldığında DJIST borsa yatırım fonu en yüksek standart sapmaya sahiptir. Daha sonra sırasıyla İMKB 100 endeksi, DJIMTR ve NFIST borsa yatırım fonları DJIST’i takip etmektedir. Borsa yatırım fonları ile gösterge endeksi standart sapma değerleri de birbirine oldukça yakın değerlerdedir. Borsa yatırım fonları arasında beta değerleri açısından bakıldığında beta değerlerinin de birbirlerine oldukça yakın değerler olduğu söylenebilir. En yüksek betaya sahip fonların sırasıyla DJIST, NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonları olduğu tespit edilmiştir. Alfa katsayısı ise, yöneticinin mikro tahmin ( seçicilik ) kabiliyetini ölçmektedir. İstatistiksel olarak anlamlı ve pozitif alfa katsayısı yöneticinin menkul kıymet seçimindeki başarısını verirken, negatif alfa katsayısı yöneticinin başarısız olduğuna işaret etmektedir. Borsa yatırım fonları arasında alfa katsayılarına bakılacak olursa DJIST borsa yatırım fonu yöneticisinin pozitif olan alfa katsayısı ile hisse senetleri seçiminde başarılı olduğu tespit edilmiştir. Diğer iki borsa yatırım fonunun, NFIST ve DJIMTR fonlarının, yöneticilerinin ise negatif alfa katsayısı ile hisse senetleri seçiminde başarısız oldukları tespit edilmiştir. Borsa yatırım fonlarının portföyünü oluşturan hisse senetleri, fonların baz aldıkları endekslerin hisse senetlerinden oluştukları için alfa katsayısı aynı zamanda endeksle benzer bir değerde olması beklenirken; örneklemdeki BYF’ler ile Ulusal endeksle bu ilişki tespit edilememiştir. 142 4.4.2.2. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Sharpe Endeksi Performans Sıralaması Borsa yatırım fonlarının nasıl bir performans sergilediğini belirlemek için fonun Sharpe endeksi değeri, gösterge endeksler için hesaplanan değer ile karşılaştırılır. Fonun Sharpe endeksi değerinin gösterge endeks değerinden yüksek olması, fonun gösterge endeksten daha iyi bir performans sergilediğini gösterirken gösterge endeks değerinden daha düşük bir değere sahip olması durumunda ise fonun gösterge endeksten daha kötü bir performans sergilediği sonucuna varılır. Borsa yatırım fonlarının ve gösterge endeksin dönemlere göre Sharpe endeksi performans sıralaması ve değerleri aşağıda Şekil 10’da gösterilmiştir. Sharpe Performans Sıralaması 0,15000 S h a rp e O ra n ı 0,10000 0,05000 0,00000 -0,05000 -0,10000 -0,15000 -0,20000 -0,25000 -0,30000 -0,35000 Dönemler İMKB 100 Endeksi DJIST BYF NFIST BYF DJIMTR BYF 1 2 3 4 5 6 Total -0,05124 -0,03795 -0,05970 -0,12768 0,01872 0,03254 0,05309 0,00874 0,05297 0,05601 0,08866 0,04140 0,05086 0,06422 0,02977 0,00884 -0,18512 -0,16660 -0,14221 -0,05952 -0,19228 -0,12086 -0,26554 -0,29124 -0,04128 -0,02251 -0,03425 -0,05423 Şekil 10: Türkiye’de Kurulan İlk 3 Borsa Yatırım Fonunun ve İMKB 100 Endeksinin Sharpe Endeksi Performans Sıralaması 143 Birinci dönemde DJIST borsa yatırım fonu en yüksek Sharpe oranı (0,03795) değerine sahip olup gösterge endeksten yani İMKB 100 endeksinden ve diğer fonlardan daha iyi bir performans sergilediği tespit edilmiştir. Diğer iki borsa yatırım fonu olan NFIST ve DJIMTR Sharpe oranı değerleri gösterge endeksin değerinden düşük çıkmış ve gösterge endeksin altında performans göstermişlerdir. İkinci dönemde NFIST borsa yatırım fonu en iyi performansı sergilemiştir. Sadece iki borsa yatırım fonu NFIST ve DJIST gösterge endeksin üstünde performans gösterirken DJIMTR en kötü performansı göstermiştir. Üçüncü dönemde yine NFIST ve DJIST performans açısından gösterge endeksin performansının üstüne çıkarken DJIMTR’nin performansı gösterge endeksinin altında kalmıştır. Dördüncü dönemde ise DJIST en yüksek performansı sergilerken NFIST ve DJIMTR gösterge endeksin performansından daha kötü performans sergilemişlerdir. Beşinci dönemde DJIMTR en iyi performansa sahip olmuştur ve üç borsa yatırım fonu da gösterge endeksin performansından daha yüksek performans göstermişlerdir. Altıncı dönemde DJIST en yüksek performansı sergilerken NFIST ve DJIMTR’nin performansları gösterge endeksin performansının altında kalmıştır. Bütün dönemler dikkate alındığında, borsa yatırım fonlarının performanslarına bakacak olursak en yüksek performansı sırasıyla DJIST ve NFIST sergilerken DJIMTR en kötü performansı göstererek gösterge endeksin performansının üstüne çıkamamıştır. 4.4.2.3. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin M2 Performans Sıralaması M2 performans ölçütüne göre performans değerlendirmesi yapılan borsa yatırım fonlarının hesaplanan M2 değeri ne kadar büyükse, fon o kadar yüksek bir performans sergiliyor demektir. Buna göre borsa yatırım fonlarının ve gösterge endeksin dönemlere göre M2 ölçütü performans sıralaması ve değerleri aşağıda Şekil 11’de gösterilmiştir. 144 2 M Performans Sıralaması 0,00300 0,00200 M 2 Ölçütü 0,00100 0,00000 -0,00100 -0,00200 -0,00300 -0,00400 -0,00500 -0,00600 Dönemler İMKB 100 Endeksi DJIST BYF NFIST BYF DJIMTR BYF 1 2 3 4 5 6 Total -0,00068 -0,00040 -0,00085 -0,00227 0,00090 0,00119 0,00161 0,00069 0,00159 0,00165 0,00233 0,00135 0,00151 0,00179 0,00107 0,00063 -0,00338 -0,00300 -0,00249 -0,00077 -0,00350 -0,00201 -0,00502 -0,00555 -0,00039 0,00000 -0,00025 -0,00066 Şekil 11: Türkiye’de Kurulan İlk 3 Borsa Yatırım Fonunun ve İMKB 100 Endeksinin M2 Performans Sıralaması Performans karşılaştırması yapılan Borsa yatırım fonları ile gösterge endeksin daha önce Şekil 10’da Sharpe oranına göre yapılan performans sıralaması ile yukarıda Şekil 11’de görülen M2 performans sıralaması dönemler itibariyle benzer sonuçlar ortaya koymuştur. Şekil 11’deki M2 modeli esas alınarak hesaplanan ölçüte göre birinci dönemde en iyi performansı DJIST borsa yatırım fonunun, ikinci iyi performansı gösterge endeks olan İMKB 100 endeksinin, üçüncü sırada NFIST borsa yatırım fonu iyi performans gösterirken en kötü performansı DJIMTR fonunun gösterdiği tespit edilmiştir. İkinci dönemde sırasıyla DJIST ve NFIST isimli fonlar en iyi performansı sergilerken en kötü performansı sırasıyla DJIMTR ve gösterge endeksin gösterdiği tespit edilmiştir. Üçüncü dönemde NFIST ve DJIST isimli fonlar sırasıyla en yüksek performansı göstermiş ve gösterge endeks İMKB 100 endeksi üçüncü olurken DJIMTR fonu en son sırada yer almıştır. Dördüncü dönemde DJIST borsa yatırım fonu en yüksek performansı 145 sergilerken DJIST’i İMKB 100 endeksi, NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonları izlemiştir. Beşinci dönemde diğer dönemlerden farklı olarak ilk sırada DJIMTR borsa yatırım fonu olurken bu fonu sırasıyla NFIST, DJIST ve İMKB 100 endeksi takip etmiştir. Altıncı dönemde ise DJIST borsa yatırım fonu en yüksek M2 değerine sahip olup en iyi performansı gösterirken ikinci sırada İMKB 100 endeksi yer almıştır. NFIST ve DJIMTR fonları gösterge endeksin de altında kalarak en kötü performansı sergilemişlerdir. Son olarak bütün dönemler dikkate alındığında borsa yatırım fonlarının ve gösterge endeksin performanslarına bakacak olursak; Sharpe performans sıralamasında da olduğu gibi ilk sırada DJIST borsa yatırım fonu yer alırken DJIST fonunu ikinci sırada NFIST borsa yatırım fonu, üçüncü sırada İMKB 100 endeksi ve en son sırada DJIMTR borsa yatırım fonu izlemiştir. 4.4.2.4. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Değişim Katsayısı Değeri Sıralaması Değişim katsayısı her bir getirinin riskini gösteren ve beklenen getirileri aynı olmayan iki seçeneğin daha anlamlı olarak karşılaştırılmasını sağlayan bir ölçüttü. Buna göre borsa yatırım fonlarının ve gösterge endeksin dönemlere göre gösterilmiştir. değişim katsayısı değerleri aşağıda Şekil 12’de 146 Değişim Katsayısı Sıralaması D eğ iş im K atsa yıs ı D eğe ri 500,00000 0,00000 -500,00000 -1000,00000 -1500,00000 -2000,00000 -2500,00000 Dönemler İMKB 100 Endeksi DJIST BYF NFIST BYF DJIMTR BYF 1 -30,6143 -50,9273 -27,0285 -9,46097 2 3 4 23,11406 13,08129 13,77750 17,62344 12,63211 11,67622 12,03652 8,52145 17,75656 26,46332 14,45333 28,94449 5 6 Total -6,13918 -6,91232 -8,69286 -30,1204 -5,93798 -10,2749 -4,23080 -3,80238 -52,6771 -1928,54 -142,981 -35,9296 Şekil 12: Türkiye’de Kurulan İlk 3 Borsa Yatırım Fonunun ve İMKB 100 Endeksinin Değişim Katsayısı Değeri Sıralaması Değişim Katsayısı ölçütüne göre birinci dönemde birim getiri başına en yüksek riski DJIST borsa yatırım fonu taşımaktayken O’nu sırasıyla İMKB 100 endeksi, NFIST fonu ve DJIMTR borsa yatırım fonu izlemektedir. İkinci dönemde en yüksek riske sahip fon DJIMTR olurken gösterge endeksten daha az riske sahip fonlar DJIST ve NFIST borsa yatırım fonları olmuştur. Üçüncü dönemde de yine ikinci dönemdeki sıralama bozulmamış ve en yüksek riske sahip fon DJIMTR olup onu İMKB 100 endeksi, DJIST ve NFIST borsa yatırım fonları izlemiştir. Dördüncü dönemde ise yine DJIMTR ilk sırada yer alırken NFIST, İMKB 100 ve DJIST sırasıyla en fazla riski taşıyan yatırım araçları olmuştur. Beşinci dönemde de en yüksek riske sahip olan fon DJIMTR olurken NFIST ve DJIST borsa yatırım fonlarının da gösterge endeksten daha yüksek riske sahip fonlar olduğu görülmüştür. Altıncı dönemde getiri başına en düşük riske sahip olan fon DJIMTR olurken onu NFIST borsa yatırım fonu, İMKB 100 endeksi ve DJIST borsa yatırım fonu 147 takip etmektedir. Bütün dönemler dikkate alındığında en yüksek riske sahip fon DJIST olmaktayken ikinci en yüksek riske sahip fon NFIST, üçüncü sırada İMKB 100 endeksi ve en düşük riske sahip fon olarak dördüncü sırada DJIMTR fonu gelmektedir. 4.4.2.5. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Treynor Performans Sıralaması Toplam riski esas alan Sharpe Endeksi ve M2 performans ölçütlerinin aksine Treynor Endeksi portföyün çeşitlendirme ile elimine edilemeyen riski, yani betayı dikkate almaktadır. Treynor Endeksine göre hesaplanan endeks değeri ne kadar büyükse, fonun performansı da o kadar yüksek demektir. Buna göre borsa yatırım fonlarının ve gösterge endeksin dönemlere göre Treynor Endeks değerleri aşağıda Şekil 13’te gösterilmiştir. 148 Treynor Performans Sıralaması 0,10000 T re y n o r E n d e k s i 0,05000 0,00000 -0,05000 -0,10000 -0,15000 -0,20000 -0,25000 -0,30000 Dönemler İMKB 100 Endeksi DJIST BYF NFIST BYF DJIMTR BYF 1 2 3 4 5 6 Total -0,00106 -0,01605 -0,03039 -0,12431 0,00039 0,01376 0,02703 0,00851 0,00110 0,02369 0,04514 0,04031 0,00106 0,02716 0,01516 0,00861 -0,00385 -0,07045 -0,07241 -0,05795 -0,00399 -0,05111 -0,13520 -0,28355 -0,00086 -0,00952 -0,01744 -0,05279 Şekil 13: Türkiye’de Kurulan İlk 3 Borsa Yatırım Fonunun ve İMKB 100 Endeksinin Treynor Endeksi Performans Sıralaması Treynor Endeksi Performans ölçütüne göre performans sıralamasında birinci dönemde gösterge endeks olan İMKB 100 endeksi ilk sırayı alırken borsa yatırım fonları arasında ilk sırayı DJIST borsa yatırım fonu almıştır. Daha sonra NFIST ve son olarak da DJIMTR borsa yatırım fonları DJIST’i takip etmiştir. İkinci dönemde NFIST borsa yatırım fonu en yüksek performansı gösterirken borsa yatırım fonları arasında DJIST ve DJIMTR sırasıyla NFIST’i izlemiştir. En kötü performansı gösteren ise İMKB 100 endeksi olmuştur. Üçüncü dönemde en iyi performansı gösterenler sırasıyla NFIST, DJIMTR ve DJIST olurken yine en kötü performansı İMKB 100 endeksi göstermiştir. Dördüncü dönemde ise en yüksek Treynor endeks değerine sahip olanlar sırasıyla DJIST, NFIST, DJIMTR ve İMKB 100 endeksi olurken en iyi performansı DJIST fonunun ve en kötü performansı İMKB 100 endeksinin gösterdiği tespit edilmiştir. Beşinci dönemde en iyi 149 performansı İMKB 100 endeksi gösterirken NFIST, DJIST ve DJIMTR borsa yatırım fonları gösterge endeksten daha düşük bir performans sergilemişlerdir. Altıncı dönemde ve tüm dönemler itibariyle yine en iyi performansı İMKB 100 endeksi gösterirken borsa yatırım fonları içinde en iyi performansı sergileyen fonlar sırasıyla DJIST, NFIST ve DJIMTR olmuştur. 4.4.2.6. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Jensen Performans Sıralaması Toplam riski esas alan performans ölçütlerinin aksine Jensen Endeksi portföyün çeşitlendirme ile elimine edilemeyen riski, yani betayı dikkate almaktadır. Michael C. Jensen, riski dikkate alarak nisbi bir performans ölçüsü yerine mutlak bir performans ölçüsü geliştirmeye çalışmıştır. Jensen Endeksine göre hesaplanan endeks değeri ne kadar büyükse, fonun performansı o kadar yüksek demektir. Bu nedenle, portföy için hesaplanan endeks değeri gösterge endeks için hesaplanan endeks değerinden daha büyükse bu durum fonun gösterge endeksin üstünde bir getiri sağladığı şeklinde yorumlanır. Buna göre Türkiye’de kurulan ilk 3 borsa yatırım fonunun ve gösterge endeksin dönemlere göre Jensen Endeks değerleri aşağıda Şekil 14’te gösterilmiştir. 150 Jensen Performans Sıralaması J e n s e n E n d e ks i 0,00200 0,00100 0,00000 -0,00100 -0,00200 -0,00300 -0,00400 -0,00500 Dönemler İMKB 100 Endeksi DJIST BYF NFIST BYF DJIMTR BYF 1 2 3 4 5 6 Total -0,00106 -0,00004 -0,00016 -0,00049 0,00039 0,00003 -0,00011 -0,00046 0,00110 0,00007 -0,00009 -0,00045 0,00106 0,00007 -0,00009 -0,00045 -0,00385 -0,00018 -0,00026 -0,00054 -0,00399 -0,00019 -0,00026 -0,00054 -0,00086 -0,00003 -0,00016 -0,00048 Şekil 14: Türkiye’de Kurulan İlk 3 Borsa Yatırım Fonunun ve İMKB 100 Endeksinin Jensen Performans Sıralaması Jensen Endeksi Performans ölçütüne göre performans sıralamasında birinci dönemde DJIST borsa yatırım fonu ilk sırayı alırken borsa yatırım fonları arasında ikinci sırayı NFIST borsa yatırım fonu almıştır. Daha sonra DJIMTR ve son olarak da gösterge endeks olan İMKB 100 DJIMTR’yi takip etmiştir. İkinci dönemde pozitif Jensen endeksi değeri ile İMKB-100 endeksi en yüksek performansı gösterirken borsa yatırım fonları arasında pozitif Jensen endeks değeri ile DJIST birinci, negatif Jensen endeksi değerleri ile NFIST ikinci ve DJIMTR üçüncü olmuştur. Üçüncü dönemde de pozitif Jensen endeksi değeri ile İMKB-100 endeksi en yüksek performansı gösterirken borsa yatırım fonları arasında pozitif Jensen endeks değeri ile DJIST birinci, negatif Jensen endeksi değerleri ile NFIST ikinci ve DJIMTR üçüncü sırada yer almıştır. Dördüncü dönem ise üçüncü döneme benzer sonuçlar ortaya koyarak pozitif Jensen endeksi değeri ile İMKB-100 endeksi en yüksek performansı gösterirken borsa yatırım fonları arasında pozitif 151 Jensen endeks değeri ile DJIST birinci, negatif Jensen endeksi değerleri ile NFIST ikinci ve DJIMTR üçüncü sırada yer almıştır. Beşinci dönemde en iyi performansı DJIST fonu gösterirken NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonları gösterge endeksten daha yüksek bir performans sergilemişlerdir. Altıncı dönemde ve tüm dönemler itibariyle yine en iyi performansı DJIST fonu gösterirken NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonları gösterge endeksten daha yüksek bir performans sergilemişlerdir. 4.4.2.7. Borsa Yatırım Fonlarının Performans Ölçüm Sonuçlarının Toplu Olarak Değerlendirilmesi Türkiye’de kurulan ilk 3 borsa yatırım fonu olan DJIST, NFIST, DJIMTR fonlarına ve gösterge endeks olan İMKB 100 endeksine ait betimleyici istatistikler ve performans ölçüm sonuçları aşağıda Tablo 7’de toplu olarak gösterilmiştir ve değerlendirilmiştir. Tablo 7: Borsa Yatırım Fonlarının ve İMKB 100 Endeksinin Toplu Performans Ölçüm Sonuçları Tablosu Getiri ve Risk Değerleri (Betimleyici İstatistikler) Fon/Endeks Getiri Standart Beta İsmi Sapma Toplam Riski Esas Alan Modeller Sharpe M2 Değişim Endeksi Ölçütü Katsayısı Sistematik Riski Esas Alan Modeller Treynor Jensen Endeksi Endeksi İMKB100 Endeksi -0,00039 0,02077 1,00000 -0,04128 -0,00039 -52,6771 -0,00086 -0,00086 DJIST BYF -0,00001 0,02106 0,04980 -0,02251 0,00000 -1928,54 -0,00952 -0,00003 NFIST BYF -0,00012 0,01700 0,03340 -0,03425 -0,00025 -142,981 -0,01744 -0,00016 DJIMTR BYF -0,00049 0,01755 0,01800 -0,05423 -0,00066 -35,9296 -0,05279 -0,00048 152 Betimleyici istatistikler açısından borsa yatırım fonlarının ve gösterge endeksin ortalama getirilerinin kıyaslanması durumunda en yüksek getiriyi DJIST borsa yatırım fonu sağlarken bunu NFIST borsa yatırım fonunun, İMKB 100 endeksinin ve DJIMTR borsa yatırım fonunun izlediği tespit edilmiştir. Ele alınan dönemde tüm getiri değerleri negatif çıkmıştır ve fonlar ile gösterge endeksin getiri değerleri birbirlerine oldukça yakındır. Standart sapma değerlerine bakıldığında DJIST borsa yatırım fonu en yüksek standart sapmaya sahiptir. Daha sonra sırasıyla İMKB 100 endeksi, DJIMTR ve NFIST borsa yatırım fonları DJIST’i takip etmektedir. Borsa yatırım fonları ile gösterge endeksi standart sapma değerleri de birbirine oldukça yakın değerlerdedir. Borsa yatırım fonları arasında beta değerleri açısından bakıldığında beta değerlerinin de birbirlerine oldukça yakın değerler olduğu söylenebilir. En yüksek betaya sahip fonların sırasıyla DJIST, NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonları olduğu tespit edilmiştir. Toplam Riski Esas Alan Modellerden ilki olan Sharpe Endeksi açısından bütün dönemler dikkate alındığında borsa yatırım fonlarının performanslarına bakacak olursak en yüksek performansı sırasıyla DJIST ve NFIST sergilerken DJIMTR en kötü performansı göstererek gösterge endeksin performansının üstüne çıkamamıştır. Toplam Riski Esas Alan Modellerden ikincisi olan M2 ölçütüne göre bütün dönemler dikkate alındığında borsa yatırım fonlarının ve gösterge endeksin performanslarına bakacak olursak; Sharpe performans sıralamasında da olduğu gibi ilk sırada DJIST borsa yatırım fonu yer alırken DJIST fonunu ikinci sırada NFIST borsa yatırım fonu, üçüncü sırada İMKB 100 endeksi ve en son sırada DJIMTR borsa yatırım fonu izlemiştir. Toplam Riski Esas Alan Modellerden üçüncüsü olan Değişim Katsayısına göre bütün dönemler dikkate alındığında en yüksek riske sahip fon DJIST olurken ikinci en yüksek riske sahip fon NFIST, üçüncü 153 sırada İMKB 100 endeksi ve en düşük riske sahip fon olarak dördüncü sırada DJIMTR fonu olmaktadır. Sistematik Riski Esas Alan Modellerden Treynor Endeksine göre tüm dönemler itibariyle en iyi performansı İMKB 100 endeksi gösterirken borsa yatırım fonları içinde en iyi performansı sergileyen fonlar sırasıyla DJIST, NFIST ve DJIMTR olmuştur. Sistematik Riski Esas Alan Modellerden ikincisi Jensen Endeksine göre ise tüm dönemler itibariyle en iyi performansı DJIST fonu gösterirken NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonları gösterge endeksten daha yüksek bir performans sergilemişlerdir. 4.4.3. Borsa Yatırım Fonları Performanslarına İlişkin Yapılan İstatistiksel Analiz Sonuçları Aşağıda borsa yatırım fonlarına ilişkin doğrusal regresyon ve kuadratik regresyon analizi, çok değişkenli regresyon analizi, kanonik korelasyon analizi ve varyans analizi sonuçları verilmiştir. 4.4.3.1. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Doğrusal Regresyon ve Kuadratik Regresyon Analizi Sonuçları Regresyon analizi ile en az iki değişken arasında ilişkinin varlığı yanında bu ilişkinin yönü ve boyutu ortaya konulur. Doğrusal regresyonla, her bir yatırım fonunun piyasaya olan duyarlılığı ölçülürken, kuadratik regresyonla fon yöneticisinin zamanlama kabiliyeti test edilmiştir. Doğrusal regresyonla, her bir borsa yatırım fonunun betası hesaplanarak piyasaya olan duyarlıkları test edilmiştir. Bu sebeple, piyasa betasının 1 olduğu kabul edildiği takdirde hisse senedi ağırlıklı fonlar olan borsa yatırım fonlarının 154 betalarının da bu değere yakın olmaları beklenmektedir. Borsa yatırım fonlarının betalarının piyasa betasına yakın değerlerde olmamaları borsa yatırım fonlarının piyasadan bağımsız olduklarını göstermektedir. Kuadratik regresyonla, yöneticinin zamanlama kabiliyetini test etmek üzere “c” katsayısı hesaplanmıştır. Pozitif “c” katsayısı zamanlama kabiliyetinin göstergesi olurken negatif “c” katsayısı fon yöneticisinin zamanlama hatasını göstermektedir. Aşağıda Tablo 8, Tablo 9 ve Tablo 10 Türkiye’de kurulan ilk 3 borsa yatırım fonu olan DJIST, NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonlarına ilişkin doğrusal regresyon ve kuadratik regresyon analiz sonuçlarını göstermektedir. Tablo 8: Dow Jones İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Doğrusal ve Kuadratik Regresyon Analiz Sonucu Model Summary and Parameter Estimates Dependent Variable: DJIST Equation Linear Quadratic Model Summary R Square F Parameter Estimates df1 df2 Sig. Constant b1 0,002 1,736 1 719 0,188 1,39E-05 0,05 0,023 8,513 2 718 0 0,001 0,049 b2 -3,068 The independent variable is imkb. Yukarıdaki tablo 8’e göre; “ DJIST ”’in β katsayısı 0,050 olurken; İMKB-100 endeksi’nden hemen hemen bağımsız bir getiri yapısı arz ettiği tespit edilmiştir. Profesyonel fon yöneticilerinin piyasa zamanlaması konusunda yüksek performans göstermeleri beklenen bir durumdur. Ancak, DJIST borsa yatırım fonuna ilişkin c2 değeri -3,068 olmuştur. Diğer bir ifadeyle, fon yöneticileri piyasa zamanlaması açısından başarısız performans göstermişlerdir. 155 Tablo 9: Mali Sektör Dışı İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Doğrusal ve Kuadratik Regresyon Analiz Sonucu Model Summary and Parameter Estimates Dependent Variable: NFIST Model Summary Equation Linear R Square F 0,002 1,191 Quadratic 0,029 10,571 Parameter Estimates df1 df2 Sig. Constant b1 1 719 0,276 0 0,033 2 718 0 0,001 0,033 b2 -2,828 The independent variable is imkb. Yukarıdaki Tablo 9’a göre; “ NFIST ”’in β katsayısı 0,033 olurken; İMKB-100 endeksi’nden hemen hemen bağımsız bir getiri yapısı arz etmiştir. NFIST borsa yatırım fonuna ilişkin hesaplanan c2 değeri -2,828 olmuştur. Diğer bir ifadeyle, fon yöneticileri oldukça yüksek düzeyde zamanlama hatası yapmışlardır. Tablo 10: Dow Jones DJIM Türkiye A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Doğrusal ve Kuadratik Regresyon Analiz Sonucu Model Summary and Parameter Estimates Dependent Variable: DJMTR Model Summary Equation Linear Quadratic R Square 0 F 0,326 df1 1 0,03 10,976 2 The independent variable is imkb. Parameter Estimates df2 719 Sig. 0,568 Constant 0 b1 0,018 b2 718 0 0,001 0,017 -3,035 Yukarıdaki Tablo 10’a göre; “ DJIMTR ”un β katsayısı 0,018 olurken; İMKB-100 endeksi’nden hemen hemen bağımsız bir getiri yapısı arz etmiştir. DJIMTR borsa yatırım fonuna ilişkin hesaplanan c2 değeri -3,035 olmuştur. Diğer bir ifadeyle, fon yöneticileri piyasa zamanlaması açısından başarısız performans göstermişlerdir. 156 4.4.3.2. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Çok Değişkenli Regresyon Analizi Sonuçları Gelişmiş ülkelerde geliştirilip piyasalara sunulan finansal araçların performanslarının ölçümünü etkileyen ve ülkelere göre değişkenlik gösteren çok farklı faktörler bulunmaktadır. Diğer gelişmiş ülkelerden farklı olarak Türkiye ekonomisi yüksek reel faiz ve düşük kur politikası uygulaması nedeniyle yatırım araçlarının getirisinin belirlenmesinde önemli dönemsel etkilere sahiptir. Bu nedenle Türkiye’de yatırımcılara sunulan Dow Jones İstanbul 20, Mali Sektör Dışı İstanbul 20 ve Dow Jones DJIM Türkiye Borsa Yatırım Fonlarında faiz oranlarının, döviz kurlarının (euro ve dolar) ve İMKB-100 endeksinin etkileri çok değişkenli regresyon analizi ile değerlendirilmiştir. Aşağıda Tablo 11, Tablo 12 ve Tablo 13 Türkiye’de kurulan ilk 3 borsa yatırım fonu olan DJIST, NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonlarına ilişkin çok değişkenli regresyon analiz sonuçlarını göstermektedir. 157 Tablo 11: Dow Jones İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Çok Değişkenli Regresyon Analizi Sonucu Model Summary Model 1 Model 1 R ,242(a) ANOVA(b) Adjusted Std. Error of R Square R Square the Estimate 0,058 0,053 0,02035 Sum of Squares df Mean Square F Sig. 11,115 ,000(a) t B 0,023 -2,316 -0,021 1,802 -5,185 Sig. Std. Error 0,981 0,021 0,983 0,072 0 Regression 0,018 4 0,005 0,297 716 0 0,315 720 a Predictors: (Constant), dolar, dibs, imkb, euro b Dependent Variable: DJIST Coefficients(a) Unstandardized Standardized Coefficients Coefficients Model B Std. Error Beta (Constant) 0 1 0,007 imkb -0,104 0,045 -0,103 dibs -0,325 15,476 -0,001 euro 0,263 0,146 0,13 dolar -0,778 0,15 -0,385 Residual Total Yukarıdaki Tablo 11’de DJIST Borsa Yatırım Fonuna ilişkin uygulanan çoklu regresyon analiz sonuçları gösterilmiştir. Bu analizde DJIST bağımlı değişken olarak modele dahil edilirken; İMKB-100 endeksi, dibs, euro ve dolar bağımsız değişken olarak modele dahil edilmiştir. Buna göre oluşan denklem: RDJIST = 0,000+ -0,104*İMKB -0,325*dibs + 0,263*euro – 0,778*dolar Yukarıdaki denkleme göre DJIST fonunun EURO dışındaki tüm değişkenler ile arasında negatif yönlü bir ilişki vardır. Buna göre; İMKB ile 0,104; dibs ile -0,325; euro ile 0,263 ve dolar ile -0,778 düzeyinde bir ilişki tespit edilmiştir. Yani, örneğin dolar kurundaki her %10 oranındaki bir artış DJIST fonunda %7,8 oranında bir azalışa sebep olduğu tespit edilmiştir. 158 Uygulanan regresyon yönteminin güvenirliği test etmek üzere uygulanan ANOVA testi, model (p= ,05) düzeyinde güvenilirdir. Diğer taraftan regresyon analizinde bağımlı değişkendeki (DJIST) değişimlerin bağımsız değişkenler tarafından açıklanabilme kabiliyetini ölçmek üzere hesaplanan r2 değeri 0,058 gibi çok düşük düzeyde gerçekleşmiştir. Buna göre DJIST fonundaki değişimlerin ancak %5,8’i bağımsız değişkenler tarafından açıklanabilmekte, geriye kalan yaklaşık %94’lük kısmı modelin kapsamadığı değişkenler tarafından belirlenmektedir. Tablo 12: Mali Sektör Dışı İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Çok Değişkenli Regresyon Analizi Sonucu Model Summary Model 1 R ,233(a) Adjusted Std. Error of R Square R Square the Estimate 0,054 0,049 0,0165 ANOVA(b) Model 1 Sum of Squares df Mean Square F Sig. 10,298 ,000(a) t B 0,093 -2,413 -0,115 1,683 -4,98 Sig. Std. Error 0,926 0,016 0,908 0,093 0 Regression 0,011 4 0,003 0,195 716 0 0,206 720 a Predictors: (Constant), dolar, dibs, imkb, euro b Dependent Variable: NFIST Residual Total Coefficients(a) Model 1 (Constant) imkb dibs euro dolar Unstandardized Coefficients B Std. Error 0,001 0,006 -0,088 0,037 -1,447 12,548 0,199 0,118 -0,606 0,122 Standardized Coefficients Beta -0,107 -0,004 0,121 -0,371 159 Yukarıdaki Tablo 12’de NFIST Borsa Yatırım Fonuna ilişkin uygulanan çoklu regresyon analiz sonuçları gösterilmiştir. Bu analizde NFIST bağımlı değişken olarak modele dahil edilirken; İMKB-100 endeksi, dibs, euro ve dolar bağımsız değişken olarak modele dahil edilmiştir. Buna göre oluşan denklem: RNFIST = 0,001+ -0,088*İMKB -1,447*dibs + 0,199*euro – 0,606*dolar Yukarıdaki denkleme göre NFIST fonunun EURO dışındaki tüm değişkenler ile arasında negatif yönlü bir ilişki vardır. Buna göre; İMKB ile 0,088; dibs ile -1,447; euro ile 0,199 ve dolar ile -0,606 düzeyinde bir ilişki tespit edilmiştir. Yani, örneğin euro kurundaki her %10 oranındaki bir artış NFIST fonunda %2 oranında bir artışa sebep olduğu tespit edilmiştir. Uygulanan regresyon yönteminin güvenirliği test etmek üzere uygulanan ANOVA testi, model (p= ,05) düzeyinde güvenilirdir. Diğer taraftan regresyon analizinde bağımlı değişkendeki (NFIST) değişimlerin bağımsız değişkenler tarafından açıklanabilme kabiliyetini ölçmek üzere hesaplanan r2 değeri 0,054 gibi çok düşük düzeyde gerçekleşmiştir. Buna göre NFIST fonundaki değişimlerin ancak %5,4’ü bağımsız değişkenler tarafından açıklanabilmekte, geriye kalan %94,6’lık kısmı modelin kapsamadığı değişkenler tarafından belirlenmektedir. 160 Tablo 13: Dow Jones DJIM Türkiye A Tipi Borsa Yatırım Fonuna İlişkin Çok Değişkenli Regresyon Analizi Sonucu Model Summary Model 1 R Adjusted R Square R Square Std. Error of the Estimate ,213(a) 0,045 0,01709 0,040 ANOVA(b) Model 1 Regression Sum of Squares df Mean Square F Sig. 8,508 ,000(a) t 0,010 4 0,002 Residual 0,209 716 0,000 Total 0,219 720 a Predictors: (Constant), dolar, dibs, imkb, euro b Dependent Variable: NFIST Coefficients(a) Unstandardized Coefficients Model 1 Standardized Coefficients B Std. Error Beta B Sig. Std. Error (Constant) -0,002 0,006 -0,329 0,742 imkb -0,090 0,038 -0,107 -2,386 0,017 dibs 3,254 12,994 0,009 0,250 0,802 euro 0,272 0,123 0,161 2,219 0,027 dolar -0,626 0,126 -0,372 -4,972 0,000 Yukarıdaki Tablo 13’te DJIMTR Borsa Yatırım fonuna ilişkin uygulanan çoklu regresyon analiz sonuçları gösterilmiştir. Buna göre oluşan denklem: RDJIMTR = - 0,002+ -0,090*İMKB +3,254*dibs + 0,272*euro – 0,626*dolar Yukarıdaki denkleme göre DJIMTR fonunun EURO ve risksiz faiz oranı dışındaki tüm değişkenler ile arasında negatif yönlü bir ilişki vardır. Buna göre; İMKB ile -0,090; dibs ile 3,254; euro ile 0,272 ve dolar ile -0,626 düzeyinde bir ilişki tespit edilmiştir. Yani, örneğin dolar kurundaki her %10 oranındaki bir artış DJIMTR fonunda %6,3 oranında bir azalışa sebep olduğu 161 tespit edilmiştir. Uygulanan regresyon yönteminin güvenirliği test etmek üzere uygulanan ANOVA testi, model (p= ,05) düzeyinde güvenilirdir. Diğer taraftan regresyon analizinde bağımlı değişkendeki (DJIMTR) değişimlerin bağımsız değişkenler tarafından açıklanabilme kabiliyetini ölçmek üzere hesaplanan r2 değeri 0,045 gibi çok düşük düzeyde gerçekleşmiştir. Buna göre DJIMTR fonundaki değişimlerin ancak %4,5’i bağımsız değişkenler tarafından açıklanabilmekte, geriye kalan %95,5’lik kısmı modelin kapsamadığı değişkenler tarafından belirlenmektedir. Yukarıdaki denklemlere göre genelde borsa yatırım fonlarının Euro ile pozitif ve dolar ile negatif yönlü bir ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla, bu durumun söz konusu yatırım fonunda yer alan firmaların ithalatının büyük oranda dolara ve ihracatın da yine büyük oranda euro’ya bağlı olmasından kaynaklandığı söylenebilir. 4.4.3.3. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Kanonik Korelasyon Analizi Sonuçları Borsa yatırım fonlarının getirilerinin modele dahil edilen bağımsız değişkenler (İMKB- 100 endeksi, dibs, euro ve dolar) tarafından açıklamaya yönelik olarak yapılan kanonik korelasyon analizi uygulanmıştır. Aşağıda Tablo 14’te kanonik korelasyon analizine ilişkin sonuçlar verilmiştir. 162 Tablo 14: Ocak 2006- Ekim 2008 Dönemi Kanonik Korelasyon Sonuçları Correlations for Set-1 imkb dibs euro dolar imkb 1,0000 0,0074 -0,5280 -0,5720 dibs 0,0074 1,0000 -0,0742 -0,0380 euro -0,5280 -0,0742 1,0000 0,8616 dolar -0,5720 -0,0380 0,8616 1,0000 Canonical 1 2 3 Correlations 0,243 0,082 0,022 Test that remaining correlations are zero: Wilk's Chi-SQ DF Sig. 1 ,934 48,804 12,000 ,000 2 ,993 5,157 6,000 ,524 3 ,999 ,362 2,000 ,835 Standardized Canonical Coefficients for Set-1 1 2 3 imkb ,424 ,349 1,017 dibs ,017 -,388 , 472 euro -,491 -1,587 ,596 dolar 1,561 1,196 -,179 Model, 3 farklı kanonik denklem türetmiş ve bunlardan en anlamlısı 1 nolu (standardize) kanonik denklem olduğu ortaya çıkmıştır. Yani, borsa yatırım fonlarının getirilerini en iyi açıklayan ilişki denklemi: Ri = 0 ,424*İMKB + 0,017*dibs -0,491*euro +1,561*dolar şeklinde gerçekleşmiştir. Nitekim korelasyon katsayısı açısından yaklaşıldığında 1 nolu kanonik denklem %24,3 ile en yüksek ilişki düzeyine sahiptir. 163 Denkleme ilişkin olan husus, çok değişkenli regresyon analizinden farklı olarak, dolar döviz kuru ile fon getirisi arasındaki ilişki pozitif yönlü; euro ise negatif yönlü çıkmıştır. Aslında dibs faiz oranları faiz maliyeti kanalıyla firma karlarını ve dolayısıyla da getirilerini büyük oranda etkilemesi beklenirdi, ancak, burada %1,7 gibi çok düşük düzeyde gerçekleşmiştir. 4.4.3.4. Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları Varyans analizi ikiden daha fazla ortalamanın karşılaştırılmasında kullanılan bir yöntemdir. Borsa yatırım fonları ortalama getirilerinin karşılaştırılmasını ve aralarında anlamlı bir fark olup olmadığını test etmek için uygulanmıştır. Aşağıda Tablo 15’te Ocak 2006 ve Ekim 2008 dönemini kapsayan Türkiye’de kurulan ilk 3 borsa yatırım fonlarına ilişkin varyans analizi sonuçları verilmiştir ve yorumlanmıştır. 164 Tablo 15: Ocak 2006- Ekim 2008 Dönemi Varyans Analizi Sonuçları İmkb Dibs Euro Dolar DJIST NFIST DJIMT R Between Groups Within Groups Total Between Groups Within Groups Total Between Groups Within Groups Total Between Groups Within Groups Total Between Groups Within Groups Total Between Groups Within Groups Total Between Groups Within Groups Total Sum of df Squares Mean Square F Sig. ,003 5 ,001 1,412 ,218 ,301 ,304 699 704 ,000 ,000 5 ,000 368,522 ,000 ,000 ,000 699 704 ,000 ,001 5 ,000 1,060 ,382 ,076 ,076 699 704 ,000 ,001 5 ,000 1,942 ,085 ,076 ,077 699 704 ,000 ,002 5 ,000 1,109 ,354 ,310 ,312 699 704 ,000 ,003 5 ,001 1,823 ,106 ,201 ,203 699 704 ,000 ,002 5 ,000 1,440 ,208 ,215 ,217 699 704 ,000 Analize dahil edilen değişkenlerin (İMKB-100 endeksi, dibs, euro, dolar, DJIST, NFIST, DJIMTR) getirilerine ilişkin ortalamaların dönemler arası farklılığının olup olmadığı varyans analizi (ANOVA) ile test edilmiştir. DIBS getirileri hariç diğer değişkenlerin tamamının getirileri tüm dönemler itibariyle homojenlik göstermiştir. Nitekim aşağıdaki her bir değişkene ilişkin Tukey_B homojenlik testi sonuçları da DIBS hariç tüm değişkenlerin, dönemlerin tamamı dikkate alındığında ortalamalarının homojen bir dağılım gösterdiği ve tek bir gruptan oluştuğu görülmektedir. 165 4.4.4. Homojenlik Testi Homojenlik Testi ile borsa yatırım fonlarının getirilerinin, faiz oranlarının, döviz kurlarının getirilerinin ve İMKB-100 endeksi getirilerinin homojen bir yapı mı yoksa heterojen bir yapı mı sergiledikleri test edilmiştir. Tablo 16: İMKB-100 Endeksi Getirilerinin Dağılımlarının Homojenlik Testi Tukey B Done m N Subset for alpha = .05 1 1 76 -,0035 127 -,0034 125 -,0007 125 ,0009 126 ,0015 126 ,0016 Means for groups in homogeneous subsets are displayed. a Uses Harmonic Mean Sample Size = 113,411. b The group sizes are unequal. The harmonic mean of the group sizes is used. Type I error levels are not guaranteed. 6,00 5,00 1,00 2,00 4,00 3,00 Yukarıdaki Tablo 16’da İMKB-100 endeksi getirilerinin dağılımlarının homojenlik test sonuçları verilmiştir. Buna göre; İMKB en yüksek getiriyi 3. dönemde en düşük getiriyi ise 6. dönemde sağlamıştır. Getiriler arasında bu kadar fark olmasına rağmen istatistiksel anlamda getiri ortalamaları tüm dönemler için homojen bir dağılım arz etmektedir. 166 Tablo 17: DIBS Ortalama Faiz Oranlarına İlişkin Homojenlik Testi Tukey B Done m N Subset for alpha = .05 1 2 3 4 5 6 1 125 ,0004 126 ,0005 127 ,0005 126 ,0005 76 ,0005 125 ,0005 Means for groups in homogeneous subsets are displayed. a Uses Harmonic Mean Sample Size = 113,411. b The group sizes are unequal. The harmonic mean of the group sizes is used. Type I error levels are not guaranteed. 1,00 4,00 5,00 3,00 6,00 2,00 Yukarıdaki Tablo 17’de DIBS ortalama faiz oranlarına ilişkin homojenlik test sonuçları gösterilmiştir. Buna göre; en yüksek getiri 2. dönemde gerçekleşirken (günlük 0,0005), en düşük getiri 1. dönemde (0,0004) gerçekleşmiştir. Ancak dönemlere ait ortalama getiriler birbirine çok yakın olmasında rağmen istatistiksel olarak heterojen yapı oluşturdukları tespit edilmiştir. Tablo 18: Döviz Kuru Getirilerine İlişkin Homojenlik Testi Tukey B N Donem 4,00 2,00 3,00 5,00 1,00 6,00 Subset for alpha = .05 1 1 126 -,0009 125 -,0008 126 -,0006 127 ,0004 125 ,0013 76 ,0029 Means for groups in homogeneous subsets are displayed. a Uses Harmonic Mean Sample Size = 113,411. b The group sizes are unequal. The harmonic mean of the group sizes is used. Type I error levels are not guaranteed. 167 Yukarıdaki Tablo 18’de dolar getirilerinin dağılımlarının homojenlik test sonuçları verilmiştir. Buna göre; dolar en yüksek getiriyi 6. dönemde, en düşük getiriyi ise 4. dönemde sağlamıştır. Getiriler pozitif 0,0029 ile negatif 0,0009 arasındadır ve arada kadar fark olmasına rağmen istatistiksel anlamda getiri ortalamaları tüm dönemler için homojen bir dağılım arz etmektedir. Tablo 19: Dow Jones İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonu Getirilerine İlişkin Homojenlik Testi Tukey B N Subset for alpha = .05 Donem 5,00 6,00 1,00 2,00 3,00 4,00 1 1 127 -,0030 76 -,0021 125 -,0004 125 ,0012 126 ,0017 126 ,0018 Means for groups in homogeneous subsets are displayed. a Uses Harmonic Mean Sample Size = 113,411. b The group sizes are unequal. The harmonic mean of the group sizes is used. Type I error levels are not guaranteed. Yukarıdaki Tablo 19’da DJIST fonu getirilerinin dağılımlarının homojenlik test sonuçları verilmiştir. Buna göre; DJIST en yüksek getiriyi 4. dönemde en düşük getiriyi ise 5. dönemde sağlamıştır. Getiriler pozitif 0,0018 ile negatif -0,0030 arasındadır ve arada bu kadar fark olmasında rağmen istatistiksel anlamda getiri ortalamaları tüm dönemler için homojen bir dağılım arz etmektedir. 168 Tablo 20: Mali Sektör Dışı İstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonu Getirilerine İlişkin Homojenlik Testi Tukey B N Subset for alpha = .05 Donem 6,00 5,00 1,00 4,00 2,00 3,00 1 1 76 -,0040 127 -,0020 125 -,0006 126 ,0010 125 ,0014 126 ,0020 Means for groups in homogeneous subsets are displayed. a Uses Harmonic Mean Sample Size = 113,411. b The group sizes are unequal. The harmonic mean of the group sizes is used. Type I error levels are not guaranteed. Yukarıdaki Tablo 20’de NFIST fonu getirilerinin dağılımlarının homojenlik test sonuçları verilmiştir. Buna göre; NFIST en yüksek getiriyi 3. dönemde en düşük getiriyi ise 6. dönemde sağlamıştır. Getiriler pozitif 0,0020 ile negatif -0,0040 arasında bu kadar fark olmasına rağmen istatistiksel anlamda getiri ortalamaları tüm dönemler için homojen bir dağılım arz etmektedir. Tablo 21: Dow Jones DJIM Türkiye A Tipi Borsa Yatırım Fonu Getirilerine İlişkin Homojenlik Testi Tukey B N Donem 6,00 1,00 5,00 4,00 2,00 3,00 Subset for alpha = .05 1 1 76 -,0046 125 -,0019 127 -,0006 126 ,0006 125 ,0007 126 ,0012 Means for groups in homogeneous subsets are displayed. a Uses Harmonic Mean Sample Size = 113,411. b The group sizes are unequal. The harmonic mean of the group sizes is used. Type I error levels are not guaranteed. 169 Yukarıdaki Tablo 21’de DJIMTR fonu getirilerinin dağılımlarının homojenlik test sonuçları verilmiştir. Buna göre; DJIMTR en yüksek getiriyi 3. dönemde en düşük getiriyi ise 6. dönemde sağlamıştır. Getiriler pozitif 0,0012 ile negatif -0,0046 arasında bu kadar fark olmasında rağmen istatistiksel anlamda getiri ortalamaları tüm dönemler için homojen bir dağılım arz etmektedir. 170 SONUÇ Borsa yatırım fonları dünyada ilk olarak 1993 yılında American Stock Exchange’de faaliyet göstermeye başlayan S&P 500 Index Fund (SPDR) olarak piyasalara sunulmuştur. Günümüzde ise sektörlere özel, ülkelere özel birçok çeşitte çok sayıda borsa yatırım fonu kurulmuş durumdadır. Türkiye’de ise ilk borsa yatırım fonu İMKB’de 2005 yılında işlem görmeye başlamış olan Dow Jones İstanbul 20 (DJIST 20) A tipi borsa yatırım fonudur. Borsa yatırım fonlarının performansının ölçülmesi sadece yatırımın ve yatırım yöneticisinin ne kadar başarılı olduğunu göstermesi açısından değil aynı zamanda, sermaye piyasalarının gelişmesi ve derinleşmesi açısından da önemlidir. Öncelikle, fon performansındaki düşüklüğün kaynakları ve boyutları belirlenerek geleceğe yönelik daha doğru tahminler yapılması mümkün olabilmektedir. Yatırım fonu performansını değerlendirmeye yönelik olarak geliştirilen yöntemler temelde 1960’lı yıllarda Sharpe, Jensen ve Treynor tarafından yapılan çalışmalara dayanmaktadırlar. Bu çalışmaların temel hipotezi, Etkin Pazar Teorisi’ne dayanmaktadır. Sonraki dönemlerde yapılan çalışmalarda ise oluşturulan portföyün performansını ölçmeye yönelik teknikler üzerinde durulmuştur. Bu amaca ulaşmak için ise; farklı parametreleri dikkate alarak fonun gerçekleşen getirisinin belirlenen gösterge portföy ile karşılaştırılması hedeflenmiştir. Ancak her ne kadar bir portföy yöneticisinin belirli bir hedef risk seviyesi ( betası ) olsa bile, portföy yöneticisi pazardaki gelişmelere paralel olarak; kısa zaman dilimlerinde, ya da uzun dönem için sistematik olarak portföy risk seviyesini değiştirebilmektedir. Sonuçta, portföy performansı da risk düzeyindeki değişmelere paralel olarak değişecektir. Buna ilaveten, 171 portföy yöneticilerinin kontrol edemediği makro ekonomik değişkenlerde bir bütün olarak performansı etkilemektedir. Yani portföyün performansı bir yandan yöneticinin seçme ve zamanlama kabiliyetinden etkilenirken; bir yandan da makro ekonomik faktörler tarafından etkilenmektedir. Bu etkileri test etmek için literatürde öngörülen ve gelişmiş ülkelerde yoğun olarak kullanılan tekniklerden faydalanılmıştır. Yapılan bu çalışmada da, benzer tekniklerin Türkiye’de yatırımcılara sunulana Borsa Yatırım Fonlarına uygulanabilirliği araştırılmış ve istatistiksel olarak test edilmiştir. Ocak 2006- Ekim 2008 arasındaki yaklaşık 3 yıllık dönem incelenmiş ve şu sonuçlara varılmıştır. Yapılan çalışmada Borsa yatırım fonlarının performanslarını ölçmek ve grup içi karşılaştırma yaparak yatırım çekiciliği ortaya konulmuştur. Fon performans değerleme yöntemlerinin amprik uygulaması yapılmıştır: Birincisi standart sapmayı (toplam riski) esas alan yöntemler Sharpe Endeksi, M 2 Performans Ölçütü ve Değişim Katsayısı; ikincisi ise sistematik riski esas alan Treynor Endeksi ve Jensen Endeksidir. Ayrıca, verilerin ve analiz yöntemlerinin istatistiksel güvenirliği ve yönetici etkilerini test etmek üzere; basit doğrusal regresyon analizi ve kuadratik regresyon analizi uygulanmıştır. İlaveten, borsa yatırım fonlarının getirilerinde etkili olduğu kabul edilen döviz kurları, faiz oranları ve ulusal endeksin örneğimizdeki fon getirilerine etkileri hem çoklu regresyon analizi hem de kanonik korelasyon analizi yöntemleri ile test edilmiştir. Çalışmanın bulguları şu şekilde sıralanabilir: 1. Borsa yatırım fonları ve İMKB-100 endeksinin ortalama getirisi 0,0003 ve standart sapmaları ise %2 civarında gerçekleşmiştir. Döviz kurları ve faiz oranlarının ortalama getirileri %0,04 civarında olurken döviz kurlarının standart sapmaları %1 olarak gerçekleşmiştir. Çarpıklık açısından; piyasa endeksi pozitif çarpıklığa sahip olurken, faiz oranları, NFIST ve DJIMTR fonları negatif çarpıklığa sahip olmuştur. Bu bakımdan en yüksek getiriyi 172 DJIST borsa yatırım fonu sağlarken en düşük getiriyi ise DJIMTR fonu sağlamıştır. 2. Standart sapma (risk) değerlerine bakıldığında; en yüksek standart sapmaya DJIST; en düşük standart sapmaya ise NFIST sahip olmuştur. 3. Borsa yatırım fonları arasında beta değerleri açısından bakıldığında; En yüksek betaya sahip fonların sırasıyla DJIST, NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonları olduğu tespit edilmiştir. Piyasaya en duyarlı fon beklendiği gibi DJIST olmuştur. 4. Sharpe performans endeksi açısından, en yüksek performansı sırasıyla DJIST ve NFIST sergilerken; DJIMTR ise en kötü performansı göstermiştir. 5. M2 performans endeksi açısından incelendiğinde; Sharpe performans sıralamasında da olduğu gibi ilk sırada DJIST borsa yatırım fonu yer alırken DJIST fonunu ikinci sırada NFIST borsa yatırım fonu, üçüncü sırada İMKB 100 endeksi ve en son sırada DJIMTR borsa yatırım fonu izlemiştir. 6. Treynor performans endeksi açısından, en iyi performansı İMKB 100 endeksi gösterirken borsa yatırım fonları içinde en iyi performansı sergileyen fonlar sırasıyla DJIST, NFIST ve DJIMTR olmuştur. 7. Jensen performans endeksi açısından, en iyi performansı DJIST fonu gösterirken NFIST ve DJIMTR borsa yatırım fonları gösterge endeksten daha yüksek bir performans sergilemişlerdir. 8. Uygulanan doğrusal regresyon sonuçlarına göre; Borsa yatırım fonlarına ilişkin beta katsayıları borsa yatırım fonu getirilerinin İMKB-100 173 endeksi’nden hemen hemen bağımsız bir getiri yapısı arz ettiğine işaret etmektedir. Aslında borsa yatırım fonlarının betalarının İMKB 100 endeksinin betasına yani 1’e yakın çıkması beklenen bir durumdur fakat borsa yatırım fonları işlemlerinde açığa satışa izin verilmesi düşük beta katsayısının muhtemel açıklayıcı değişkeni olarak görülebileceği kanaatine varılmıştır. Yatırımcı eğer borsa yatırım fonunun aynı iş günü, birkaç gün ya da hafta içinde düşeceğini tahmin ediyorsa, o fon üzerine açığa satış yapar. Teslim günü geldiğinde ise fonu piyasadan daha düşük fiyatla tedarik ederek takasa teslim eder ve böylece kar etmiş olur. Yani açığa satış işlemi borsa yatırım fonlarının getiri yapısını değiştirmektedir ve böylece İMKB’den hemen hemen bağımsız bir getiri yapısı arz etmesine neden olabilmektedir. Profesyonel fon yöneticilerinin ise piyasa zamanlaması açısından başarısız performans gösterdikleri tespit edilmiştir. 9. Uygulanan çok değişkenli regresyon analizi sonuçlarına göre; Borsa yatırım fonları getirilerinin EURO dışındaki tüm değişkenler ile arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Yine bağımlı değişkendeki (borsa yatırım fonları) değişimlerin bağımsız değişkenler tarafından açıklanabilme kabiliyetini ölçmek üzere hesaplanan r2 değerleri de ihmal edilecek düzeyde düşük çıkmıştır. 10. Analiz sonucunda ulaşılan diğer ilginç bir sonuç ise; genelde borsa yatırım fonlarının Euro ile pozitif ve dolar ile negatif yönlü bir ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla, bu durumun söz konusu yatırım fonunda yer alan firmaların ithalatının büyük oranda dolara ve ihracatın da yine büyük oranda euro’ya bağlı olmasından kaynaklandığı söylenebilir. 11. Uygulanan kanonik korelasyon analizi, çoklu regresyon analizinden farklı bir sonuç ortaya koymuştur: Buna göre, dolar döviz kuru ile fon getirisi arasındaki ilişki pozitif yönlü; euro ise negatif yönlü çıkmıştır. Aslında dibs faiz oranları faiz maliyeti kanalıyla firma karlarını ve dolayısıyla 174 da getirilerini büyük oranda etkilemesi beklenirdi, ancak, burada %1,7 gibi çok düşük düzeyde gerçekleşmiştir. 12. Analize dahil edilen değişkenlerin (İMKB-100 endeksi, dibs, euro, dolar, DJIST, NFIST, DJIMTR) getirilerine ilişkin ortalamaların dönemler arası farklılığının olup olmadığı varyans analizi (ANOVA) ile test edilmiştir. DIBS getirileri hariç diğer değişkenlerin tamamının getirileri tüm dönemler itibariyle homojenlik göstermiştir. Nitekim her bir değişkene ilişkin Tukey_B homojenlik testi sonuçları da DIBS hariç tüm değişkenlerin, dönemlerin tamamı dikkate alındığında ortalamalarının homojen bir dağılım gösterdiği ve tek bir gruptan oluştuğu görülmektedir. Öneriler; 1. Ocak 2006- Ekim 2008 dönemine kadar olan süreye ilişkin veriler, özünde hassas bir ekonometrik çalışmaya yapmaya elverişli yapı taşımamaları nedeniyle, bu verilerin daha ileri istatistik ve ekonometrik yöntemlerle finansal bir tahmin amacıyla kullanılabilir hale getirilmelidir. 2. Yatırım fonu performansları alt düzeylere kadar ayrıştırılmalı (decomposition) ki bu alanda veri ve uygulama eksikliği giderilmelidir. 3. Geleneksel sayılabilecek regresyon ve buna bağlı yöntemlerle piyasa zamanlaması ve menkul kıymet seçimi doğru yapılamamakta, bu bilgiler diğer bilgi kaynakları ile desteklenmelidir. Borsa yatırım fonlarının yatırımcıların yüksek katılımı 4. düzeltilmelidir. tanınırlığı sağlanmalı artırılmalı, ve bu fiyatlama kanalla hataları 175 5. Fon yöneticilerini kuadratik regresyonda elde edilen “ c ” katsayıları ve Jensen Endeksinde elde edilen “ α ” katsayısına göre değerlendirmek Türkiye piyasaları açısından hesaplanması gerekmektedir. uygun olmamaktadır. Rölatif başarı Yani en az hata yapan yöneticileri belirleyen bir yaklaşımın daha uygun sonuç vereceği beklenmektedir. 6. Borsa Yatırım Fonları ile ilgili eğitim faaliyetleri desteklenmelidir. 176 KAYNAKÇA AKSOY, Ahmet; Menkul Kıymet Yatırımlarının Analizi, Ankara, Gazi Kitabevi Yayınları, 1987. ARSLAN, Mehmet, “A Tipi Yatırım Fonlarında Yöneticilerin Zamanlama Kabiliyeti ve Performans İlişkisi Analizi: 2002-2005 Dönemi Bir Uygulama”, Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi, No:2, 2005. ARSLAN, Mehmet, “Türkiye Sermaye Piyasalarında Özsermaye Risk Pirimi Tahmini ve Tarihsel Gelişiminin Analizi”, Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi, Cilt:7, Sayı 3, Eylül, 2005. Ben-Horim, Moshe and Haim Levy; Statistics: Decisions and Applications in Business and Economics, New York, McGraw-Hill Publishing Co, 2. Baskı, 1984. BİLDİK, Recep, “Türk Sermaye Piyasası İçin Yeni Bir Yatırım Alternatifi: Borsada İşlem Gören Yatırım Fonları (ETFs)”, İşletme-Finans Dergisi, Aralık, 2002. BRİGHAM, Eugene F. ve diğerleri; Financial Management Theory and Practice, The Dryden Pres, Harcourt Brace College Publishers, 9. Baskı, 1999. CANBAŞ, Serpil, DOĞUKANLI, Hatice; Finansal Pazarlar, Finansal Kurumlar ve Sermaye Piyasası Analizleri, İstanbul, Beta Basım Yayım ve Dağıtım A.Ş., Yayın No: 726, Genişletilmiş 2. Baskı, Ekim, 1997. CEYLAN, Ali, KORKMAZ, Turhan; Borsa’da Uygulamalı Portföy Yönetimi, Bursa, Ekin Kitabevi Yayınları, 2. Baskı, Şubat, 1995. DÖNMEZ, Çetin Ali, “Sermaye Piyasalarımız İçin Yeni Bir Enstrüman: Borsa Fonları (Exchange Traded Funds)”, İMKB Dergisi, Cilt:6, Sayı:23, 2002. ERCAN, Metin Kamil., BAN, Ünsal; Değere Dayalı İşletme Finansı Finansal Yönetim, Ankara, Gazi Kitabevi, 2005. ERDOĞAN, Oral, ÖZER, Levent; Sermaye Piyasasında Kurumsal Yatırımcılar, İMKB Yayınları, Ağustos, 1998. ERTUĞRUL, Osman Ceyhun, “Borsa Yatırım Fonlarının Kurumsal Yatırımcılar, Bireysel Yatırımcılar ve Arbitrajörler Açısından Değerlendirilmesi”, Yayınlanmamış Master Tezi, Ankara, Gazi Üniversitesi, 2006. FUHR, Deborah, “Exchange Traded Funds: A Primer”, Journal of Asset Management, Vol:2,3, 2001. 177 GASTINEAU, Gary L.; The Exchange Traded Funds Manual, New York, John Wiley & Sons Inc., 2002. GÖKGÖZ, Fazıl; A Tipi Karma Yatırım Fonlarının Stil Analizi ve Performans Değerlemesi, SPK Yayınları, No:188, Ankara, 2005. GÜRMAN, Tevfik; Dünyada ve Türkiye’de Yatırım Fonları, Teori ve Uygulama, Ankara, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Genel Yayın No: 342, Ekonomi Dizisi:28, 1995. GÜRSOY, Kemal Tahir; Mukayeseli Hukukta,Özellikle Türk ve İsviçre Hukuklarında Yatırım Fonları, Ankara, Banka ve Ticaret Enstitüsü, Türkiye İş Bankası Tesisi, Sevinç Matbaası, Yayın No:125, 1997. GÜVEN, Sevil; Finansal Risk Yönetimi Çerçevesinde Piyasa Volatilitesinin Tahmini ve Portföy VAR Hesaplamaları, Eskişehir, T.C. Anadolu Ünv.Yayınları, No : 1323, 2001. HAUGEN, Robert A.; Modern Investment Theory, Fifth Edition, Prentice Hall International Inc., Mayıs, 2001. HEHN, Elisabeth (Editor); Exchange Traded Funds; Bölüm: HEHN, Elisabeth: ETFs- A Leading Financial Innovation, Berlin, Springer Yayınevi, 2005. INVESTMENT COMPANY Washington, 2008. INSTITUTE: Mutual Fund Fact Book, İktisadi Araştırmalar Vakfı; Türkiye’de Yatırım Fonları ve Son Gelişmeler ( Tebliğler ve Panel ), İstanbul, 1989/73. İMKB Eğitim Yayınları No:1, Sermaye Piyasası Borsa ve Temel Bilgiler Kılavuzu, Ocak 1997. KARABIYIK, Lale Erdem; Menkul Kıymetler Borsası ve Diğer Yatırım Alternatifleri, Bursa, Marmara Kitabevi, 1997. KARACABEY, A. Argun; A Tipi yatırım Fonlarının Performanslarının Analizi ve Değerlendirilmesi, Ankara, Mülkiyeliler Birliliği Vakfı Yayınları, No:21. KARAN, Mehmet Baha; Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi, Ankara, Gazi Kitabevi, 2004. KARAN, Mehmet Baha; Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi, Ankara, HÜFAM Yayınları No:1, 2001. KILIÇ, Saim; Türkiye’deki Yatırım Fonlarının Performanslarının Değerlendirilmesi, Ankara, İMKB Yayınları, Ekim, 2002. 178 KONT, Bayram, “Dünyada ve Türkiye’de Yatırım Fonları”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı 16, 2001. MİTTRA, Sid ve GASSEN, Chris; Investment Analysis and Portfolio Management, Oakland University, Harcourt Brace Jovanovich,Inc., Rochester Michigan 48063, January, 1981. NORUSİS, Marija J; SPSS for Windows Advanced Statistics, Release 6.0, 1993. ÖZDEMİR, Eray, “Borsa Yatırım Fonları ve Borsa Yatırım Fonlarının Performanslarının Ölçülmesi Üzerine Bir Uygulama”, Yayınlanmamış Master Tezi, Ankara, Gazi Üniversitesi, 2006. ÖZTÜRK, Bülent, “Yatırım Fonu Performanslarının Yatırım Fonu Endekslerinin Oluşturulması Yoluyla Ölçülmesi”, Ankara, SPK Yeterlilik Etüdü, 1999. REDMAN, Arnold L., MANAKYAN, Herman, “The Performance of Global and International Mutual Funds”, Journal of Finance and Strategic Decision, Volume : 13, Sayı 1, 2000. SARIKAMIŞ, Cevat; Sermaye Pazarları, İstanbul, Alfa Yayınları 3. Basım, 1998. Sermaye Piyasası Kurulu Tebliği Seri: VII, No: 10 sayılı Tebliğ, Resmi Gazete, 19.12.1996. Sermaye Piyasası Kurulu, Seri: VII No:23, “Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği”, Resmi Gazete, 13.04.2004. Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, 2000. SHARPE, William F., ALEXANDER, Gordon J. Ve BAILEY, Jeffery V.; INVESTMENTS, Sixth Edition, Prentice Hall International Inc., 1999. SIMONS, Katerina, “Risk-Adjusted Performance of Mutual Funds”, New England Economic Review, Eylül-Ekim,1998. ŞAHİN, Nalan, “Borsada İşlem Gören Fonlar”, Ankara, Sermaye Piyasası Kurulu Yeterlilik Etüdü, Nisan, 2003. COGGIN,T.D., FABOZZİ F.J., RAHMAN, Shafique, “The Investment Performance of UY Equity Pension Fund Managers: An Emprical Investigation”, Journal of Finance, 48, No: 3, Temmuz, 1993. TANÖR, Reha; Türk Sermaye Piyasası, İstanbul, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., 1. cilt-Taraflar, Yayın No: 907, İşletme Ekonomi Dizisi:89, 1.Baskı, Ağustos, 1999. 179 TATLIDİL, Hüseyin; Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistiksel Analiz, Ankara, Akademi Matbaası, 1996. WIANDT,Jim, McCLATCHY, Will; A Case For Exchange Traded Funds, 2002. http://www.dailyvest.com/products/irr.asp http://www.djimtr.com/index.htm: Giriş Tarihi: 31.03.2009. http://www.djist.com/downloads/byftax2007.pdf: Giriş Tarihi: 21.10.2008. http://www.djist.com/subs/index.asp?lang=: Giriş Tarihi: 31.03.2009. http://www.fbist.com.tr/subs/index.asp?lang=: Giriş tarihi: 31.03.2009. http://www.finansportfoy.com/docs/pdf/izahname_djist.pdf : Giriş Tarihi: 10.10.2008 http://www.gldtr.com/: Giriş tarihi: 31.03.2009. http://www.isbyf.com.tr/DJTAE/index.asp: Giriş Tarihi: 20.12.2008 http://www.isbyf.com.tr/IBOX/index.asp: Giriş Tarihi: 20.12.2008 http://www.isyatirim.com.tr/Fonlar/ISBYF.htm : Giriş Tarihi: 09.10.2008 http://www.jpmorgan.com/tss/General/European_ETF_market_overview, Kaynak: Deutsche Bank, ETF liquidity trends, Temmuz 22, 2008, Giriş Tarihi: 20.12.2008. http://www.nfist.com/subs/index.asp?lang=: Giriş Tarihi: 31.03.2009. http://www.pwc.com/extweb/service.nsf/docid/C8498308AAB94B7D8025749 F002FEF62/$File/exchange_traded_funds.pdf, Giriş Tarihi: 20.12.2008 http://www.smist.com/subs/index.asp?lang=: Giriş Tarihi: 31.03.2009. http://www.spk.gov.tr/apps/MutualFundsPortfolioValues/FundsInfos.aspx?cty pe=T: Giriş Tarihi: 21.11.2008 http://www.spk.gov.tr/kyd/yf/mkyf_tanitimrehberi.htm, Giriş Tarihi: 13.05.2008 http://www.sp-tur.com/index.asp?page=sptur&sub=sp-ifci-turkiye-a-tipiakbank-borsa-yatirim-fonu: Giriş Tarihi: 20.12.2008 ICI Statistics&Research, http://www.ici.org/stats/etf/etfs_10_08.html, Giriş Tarihi: 20.12.2008. 180 ÖZET ASLAN, Hatice Gülşah. Borsa Yatırım Fonu Performanslarının Belirlenmesinde Faiz Oranları, Döviz Kurları ve İMKB-100 Endeksi Etkisinin Tespiti: İMKB’de Bir Uygulama, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2009. Çalışmanın amacı, borsa yatırım fonlarının performansını finansal ve istatistiksel analiz yöntemleri ile tespit etmektir. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır: birinci bölümde yatırım fonu kavramları incelenmiş, ikinci bölümde borsa yatırım fonu kavramları incelenmiş, üçüncü bölümde portföy yönetim stratejileri açıklanmış ve son bölümde ise portföy performans ölçüm yöntemlerine göre İMKB’de işlem gören borsa yatırım fonlarının finansal ve istatistiksel analizi yapılmıştır. Ocak 2006–Ekim 2008 dönemi günlük verilerine dayanarak yapılan analiz sonucu ulaşılan bulgular şöyledir: Borsa yatırım fonlarının ortalama getirisi negatif (-0,0003), standart sapmaları 0,02 düzeyinde gerçekleşmiş; döviz kurları ve DİBS getirileri pozitif (0,0004), standart sapmaları 0,01 düzeyinde gerçekleşmiştir. Uygulanan performans ölçüm yöntemleri tüm dönemler için benzer şekilde bir sıralama türetmiştir. Çalışmanın ilginç sonucu ise borsa yatırım fonlarına ilişkin beta katsayılarının çok düşük çıkması; yöneticilerin zamanlama kabiliyetlerinin göstergesi olan c2 değerinin negatif çıkması ve yöneticilerin seçicilik kabiliyetlerinin de çok düşük düzeyde çıkmış olmasıdır. Borsa yatırım fonları, Euro ile pozitif yönlü bir ilişki, USD ile negatif yönlü bir ilişki göstermiştir. Ancak uygulanan kanonik korelasyon analizinde ise fon getirileri ile USD arasında pozitif; Euro ile negatif ilişki tespit edilmiştir. Tüm dönemlerde DİBS hariç yatırım araçlarının tamamı getiri açısından homojen bir yapı arz etmiştir. Anahtar Sözcükler 1. Borsa Yatırım Fonları 2. Borsa 3. Yatırım Fonları 4. Yatırım Araçları 5. Portföy Yönetimi 181 ABSTRACT ASLAN, Hatice Gülşah., Effect of Interest Rates, Exchange Rates And IMKB100 Index In Determining The Performance Of Exchange Traded Fund: An Application On The ISE, Master Thesis, Ankara, 2009. The objective of the study is to determine the performances of Exchange Traded Funds in terms of financial and statistical analysis. The study consists of 4 sections: in the first section mutual funds concepts are examined; in the second section Exchange traded funds concepts are explored; in the third section, portfolio management strategies are articulated; and in the forth section, financial and statistical analysis of exchange traded funds are conducted and reported. Daily price information data covers the period of Jan.2006 to Oct.2008. Results of the analysis are as follows: The average return of Exchange traded funds come out to be negative (-0,0003) with standard deviation of 0,02; whereas FX returns and government instruments yielded positive (0,0004) with standard deviation of 0,01. Portfolio performance measures that are applied produced almost similar performance ranking for the sampled funds. Beta coefficient of fund returns were come out to be very low, which strongly contradicts literature; c2 coefficient (indicator for timing capability of managers) found to be negative for all sampled fund managers. Return of Exchange traded funds revealed a negative correlation with USD but positive correlated with Euro; however canonic correlation analysis yielded exactly the opposite correlation between fund returns and FX rates. Except for government instruments, returns of all the sampled investment vehicles homogenous subgroups for all periods of analysis. Key Words 1. Exchange Traded Funds 2. Stock Exchange 3. Mutual Funds 4. Investment Instruments 5. Portfolio Management