iFLAS İflasta hacizde olduğu gibi hakim veya onun görevlendirdiği memur tarafından mallar açık arttırma usulü ile satılır. Satılan mallardan elde edilen paralar. alacaklıların alacaklarının tamamını karşılı­ yorsa her alacaklıya alacağının tamamı verilir. Eğer borçların toplamı satışta elde edilen paralardan fazla ise rüçhanlı alacaklıların alacağı ödendikten sonra adi alacaklılara alacakları oranında dağıtım yapılır. Bu işleme "kısmet-i gurema" de- nir. İflasın Kapanması . Müflisin malları sabedeli alacaklılar arasında dağıtılınca hakim veya iflas memuru tarafından haczi caiz olan malların ne şekilde satıldığı, hangi alacaklıların alacaklı kabul edildiği ve alacaklılara hangi oranda para ödendiği gibi konular hakkında bir tutanak tanzim edilir. Bazı fıkıh alimlerine göre satış işlemi yapılıp paralar dağıtılınca iflas kendiliğinden kapanır. Bir grup fıkıh alimine göre ise iflas ancak hakimin kararıyla kapanı r. İflasın kapanmasından sonra müflise karşı yeni bir mal kazanmadıkça yeni bir takip yapılamaz. Nitekim. "Eğer -borçlu- darlık içinde ise eli genişleyinceye kadar ona mühlet vermek gerekir. Eğer bunu sadaka olarak bağışlarsanız bilin ki bu sizin için daha hayirlıdır" mealindeki ayet (ei-Baka ra 2/280) buna işaret etmektedir. Resul-i Ekrem de, satın aldığı malların satışı sonucunda zarar edip borca batık hale gelen bir şahsın mallarının satışı sonucunda elde edilen para. borçları ödemeye kafi gelmeyince alacaklılara. "Ne bulursanız onu alın. size bundan başka bir şey yok" demiştir (Müslim, "Müsa~t", 4) . tılıp ihyai't-tü rasi' I-Arabl) , XXII , 237, 339; Kadizade. Neta'icü'l-e{kar (İbnü ' l-Hüm a m . Fethu'l-kadfr ı sulakl içinde). VII, 327; Ali b. Süleyman ei-Merdavi. e l-inşa{ tr ma'ri{eti'r-raci/:t mine'l-f;ilaf (nşr. Muhammed Hamid el-Fıki). Kahire ı955 , V, 282; Remli. Nihayetü'l-mu/:ttac, Kahire ı958, IV, 309, 320, 33ı; Buhüti, Keşşa{ü '1-kına', Mekke ı394, lll, 420-426; Abdurrahman Şeyhizade , Mecma'u 'l-enhur, İstanbul ı289 , ll , 426; Muhammed b. Abdullah ei-Haraşi. Şerl;u Muf;taşa rı ljalfl, Bulak ı3ı8, V, 262-279; Şevkani. Neylü '1-evtar, V, 27ı-276; İbn Abidin. Reddü'l-mul;tar (Kahire), VI , ı52 ; Mecell e, md. 998-ı002; Reşid Paşa . Rühu ' i-Mecelle, İs- . tanbul ı328, VII, 83-85; Ali Haydar, Dürerü'lhükkam, İstanbulı330 , lll , 89-ıOO; Subhi Mahmesa ni. en-Na;r:ariyyetü ' l-'am me li'l-mücebat ve'l-'uküd, Beyrut ı948 , ll, 402-408; Muhammed Al-i Bahrülulüm, 'Uyübü 'l-irade fi'ş­ şerf'ati'l-is lamiyye, Beyrut, ts., s. 323 vd.; Ahmed Ali ei-Hatib, el-/jacr 'ala 'l-medfn li-/:takkt 'lgurema' fi'l-fık/:ti'l-islamr ve'l-kanüni'l-mukarin, Mısır ı964, s. ı53 vd.; Burhan Gürdoğan. İflas Hukuku Dersleri, Ankara ı966, s. ı9, 88; Baki Kuru. İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, Ankara ı974, s. 285; Abdürrezzak Ahmed es-Senhüri. Meşadirü'l-/:tak fi'l-fıkhi 'l-İslamf, Kahire ı960 , V, 17ı , ı80-ı8ı; Hayreddin Karaman. Mukayeseli İslam Hukuku, İ sta nbul ı982, ll, 323 333, 393, 584-585; M. Necmeddin Berkin. Tatbikatçtiara İflas Hukuku Rehberi, İ sta nbul ı980, s. 9; Abdülgaffar İbrahim Salih. el-İflas fı'ş-şerf'ati'l-İslamiyye, Kahire ı980; Saim Üstündağ , İflas Hukuku, İstanbul ı986, s. 5; Fahrettin Atar. islam İcra ve İflas Hukuku, İstanbul ı990 , s. 273 vd.; Emile Tyan , "Iflas et procedure d' execution sur les biens en droit musulı;nan (maıihab J:ıanafite). St./, XXI ( 1964) , s. ı45 -ı66; "el-iflas". Mv.Fi, xx, 20-99; "el-istil:ıl5al5". Mv.F, III, 228; "el-istirdad", a.e., lll, 282; "el-iflas", a .e., V, 300-324. !il İFLILi (~f'l) BİBLİYOGRAFYA : el-Muvatta', "Büyü'", 88; Müsned, V, ı3; Buhari. "Edeb", ıo2, "1sti]5raz" , ı2-ı4; Müslim. "Bir", 59, "Mü sa]5at" ,4 , ı8, 22-24, ı20;EbO Davüd. "Büyü'", 5ı, 74, 78, "A]5ziye ", _29; İbn Mace. "Ticarat". 6; Tirmizi. "J5.ıyamet". 2 ; Nesai, "Büyü"', ı 00; Şafii. el-Üm, lll, ı; Sahnüri. elMüdevvene, V, 2; Darekutni, es-Sünen (nşr. Abdullah Ha ş im el-Yema nl) , Medine ı966 , lll, 26; Hakim, el-Müstedrek,ll, 98; İbn Hazm. el-Mul;alla, Kahire ı347-52, VIII, 629; Beyhaki, es-Sünenü 'l-kübra, Haydarabad ı344, VI, 48-50; VII, 50; Baci, el-Mü nteka, Kahire ı33ı, V, 9ı; Şirazi, elMühe??eb, I, 3ı9-328; Serahsi, el-Mebsüt, XXIV, ı64-ı66; Sadrüşşehid, Şerl;u Edebi'l-l):açlf li'lljaşşaf (nşr. Muhyi Hilal es-Serhan). Bağdad ı398/1978 , n, 38ı, 389; Kasani. Beda'i', VII, ı69; Merginani. el-Hidaye, İ stanbul ı986, lll, 285-287; İbn Rüşd. Bidayetü'l-müctehid, Kahire ı975 , ll , 324; İbn Kudame, el-Mugnf, Beyrut ı968, IV, 489, 498, 524; İbn Kayyim ei-Cevziyye. i'lamü 'L-muvakkt'fn, Beyrut ı973 , IV, 9; Abdullah b. Yusuf ez-Zeylai, Naşbü 'r-raye, 1baskı yeri yok J1393/ ı973 (el-Mektebetü ' l - İ s l am i yye). IV, ı66; İbn Hacer. Fetl;u 'l-barf, Kahire ı959 , V, 462; Ayni. 'Umdetü'l-karf, Beyrut, ts. (Daru 512 FAHREITİN ATAR Ebü'I-Kasım İbrahim b. Muhammed b. Zekeriyya ei-Kurtubi ei-İfiiii (ö . 441/1050) L Arap dili alimi, edip. 352 (963) yılında _j Kurtuba'da (Cordoba) doğdu . Aslen Dımaşk'ın bir köyü olan İf­ lll'den (İflTla) Endülüs'e göç eden bir aileye mensup olduğu için İfllli veya İbnü'I-İflili diye tanınmıştır. Soyu sahabi Sa'd b. Ebu Vakkas'a dayanır. İflili, babası Muhammed ile Ebu Bekir ez-Zübeydi başta olmak üzere Ebü ' I-Kasım Ahmed b. Eban b. Seyyid (Sid). Ebu ömer Ahmed b. Habbab ei-Kurtubi, Muhammed b. Asım (elAsım!) ve Yahya b. Malik b. Aiz gibi alimlerden dil ve edebiyat dersleri aldı. Lugat, nahiv. şiir ve belagatla bilhassa Cahiliye devrine ve İslami döneme ait şiirlerde yer alan garip lafızlar konusunda uzmanlaş­ tı . İfllll'nin Kurtuba Ulucamii'nde özellik- le şiir şerhi ve lugat tenkidi üzerine verdersler büyük ilgi gördü. Çağdaşı ve hasmı İbn Şüheyd onun sadece rivayet · bilgisi alanında otorite olduğunu söyler. Ebu Mervan Abdülmelik b. Ziyadetullah et-Tubni, Ebu Mervan Abdülmelik b. Sirac ile ünlü dil alimi A'lem eş-Şentemeri ve Mekki' b. Ebu Talib İfllll'nin yetiştirdiği · öğrenciler arasında zikredilebilir. diği Döneminde cereyan eden siyasi olaylara da katılan İ fiili, 413'te (1 022) baş gösteren halk ayaklanmasında Hammudiler'in yanında yer aldı. Karışıklığın ardın­ dan Yahya b. Hammud. daha sonra da hilateti ele geçiren Emevller'den lll. Muhammed ei-Müstekfi- Billah tarafından vezirliğe getirildi (Zilkade 414/0cak 1024 ). Ancak bu görevde fazla kalamadı. Kelamcıların üslübunu takip ettiğinden yazıda tasannudan ve tekellüften kurtulama ması veya dini inançları konusunda çeşitli suçlamalara maruz kalması görevinden alınmasının sebebi olarak gösterilmektedir. lll. Hişam zamanında bu suçlamalar daha da artınca İfllll diğer bazı kimselerle birlikte hapse atıldı. 13 Zilkade 441'de (8 Nisan 1050) Kurtuba'da öldü . Dil ve edebiyat alanında değerli bir alim ilmi konularda aşırı kıs­ kanç ve kibirli olması. İfl'ill'nin büyüklüğü ­ nü gölgeleyen unsurlar olarak değerlen­ olmasına rağmen dirilmiştir. Şiir eleştirilerinde alabildiğine sert ve acımasız davrandığı, yanlışlığı açık olan konularda bile ısrar ederekyanlışın­ dan vazgeçmediği kaydedilmektedir. Zaman zaman şiir söylemiş olmakla birlikte aruz ilmini bilmemesi şiirlerinin değerini düşürmüştür. Ebu Temmam ve Ebü'tTayyib ei-Mütenebbi'nin şiirleriyle meş­ gul olmuş ve şiirlerinde onların etkisinde kalmıştır. Kendisi şiirleriyle övünürken eleştirmenler onun sadece birkaç beytini ele almaya değer görmüşler, nesrini de pek başarılı saymamışlardır. İ fiili'nin ülkesinin şairlerine ait şiirler­ den seçmeler yaptığı, Ebu Ubeyd Kasım b. Sellam 'ın el-Garibü'l-muşannef'i ve İbnü 's-Sikkit' in e l-Elffı:(ı başta olmak üzere birçok lugat kitabı üzerinde çalış­ tığı kaydedilir (İbn Be şk üva l. I, 155). Ancak İflm, Mütenebbi'nin divanına yaptığı şerh­ le tanınır. Bazı yazma nüshalarının Berlin'de ve Rabat'ta dağınık halde mevcut olduğu belirtilen bu şerhte (Bustani, ır . 348) beyitler kısaca açıklanmış ve her şi­ irin kaleme alındığı şartlar hakkında bilgi verilmiştir. Eserin bulunabilen kısımları Mustafa Uleyyan tarafından iki cilt halindeyayımlanmıştır (Beyrut 1412/1992). İbn Hazm'ın, bu şerhi tamamlamak ve eleş- i FREN men! ifrenı tirrnek amacıyla et-Ta']f.ib 'alô. İbni'l-İflili İFREN (Beni İfren) ii şer]Jihi li-Divô.ni'l-Mütenebbi adıyla bir eser kaleme aldığı (ı.:ı}!~) kaydedilmektedir. Zenate'ye mensup bir Berberi kabilesi. BİBLİYOGRAFYA : İflfl!, Şert:ıu şi'ri'l-Müte nebbl(n şr. Mustafa Ul eyyan). Beyrut 1412/1992, neşredenin girişi, 1, 1-149; Humeyd1. Ce?vetü 'l-muktebis ( nşr. İb­ rahim el-Ebyar1). Kah i re 141 o ;ı989, ı, 234-235; İbn Bessam eş-Şenter1n1. e?-latı1re, 1, 240-242; İbn Hayr, Fehrese, s. 402-403; İbn Beşküval, eş­ Şıla (n şr. İbrahim ei-Ebyar1). Kahire ı410/1989, 1, ı 55- ı 56; Dabb1. Bugyetü 'l-mültemis (Ebyarl) , ı , 260-261 ;Yaküt. Mu'cemü'l-üdebtı', ll, 4-9; İb­ nü'I-Kıft1. inbtıhü'r-ruvat, l , 2ı8-219; İbn Hallikan, Ve{eyat, 1, 51; İbn Said ei-Mağrib1. el-Mugrib, 1, 72-74;Safed1. el-Va{!, VI, 1 ı4- ı 16; Fırüza­ badl, el-Bü lga fi tertıcimi e'immeti'n -nat:ıv ue'lluga (nşr. Muhammed el-Mısr1), Küveyt 14071 1987, s. 48-49; Bustan1. DM, ll, 347-348; R. Blachere, Ebü't-Tayyib el-Mütenebbi(trc. İbra­ him el-K1lan1), Dımaşk ı395/1975, s. 4ı ı-4ı2; Abdülvehhab b . Mansür. A'lamü '1-Magribi'l'Arabi, Rabat 1399/1979, 1, 45-46; Ömer Ferruh. Tarfl:;u'l-edeb, IV, 497-498; Muhammed Rıdvan ed-Daye, Tarif]. u 'n-nakdi'l-edeb1 fi'l-Endelüs , Beyrut 1401 /198ı, s. 94-116; Abdülal1 el-Vedgir1. Ebü 'A/1 el-/Sa/1 ve eşeruha fi'd-dirasati'l-lugauiyye, Mağrib 1403/ı 983, s. 387 -393; Ch. Pellat, " Ib n al -lflili", Ef2 (İng .). lll, 806-807; Salah Cerrar. "ibnü'l-ifl111", Meusü'atü '1-f:ıaçla­ reti'l-islamiyye, Arnman ı993, s. 143-144. !il RAHMi ER İFRAD (.~1}?'1 i?') Umre yapmaksızın sadece hac ibadetini ifa etme, umresiz hac anlamında fıkıh terimi L ı (bk.HAC). İFRAD _j i ( ~1}?'1 ) Kıraat imamlarına ve ravilerine nisbet edilen vecihleri birleştirmeden ayrı ayrı okumak anlamında kıraat terimi L ı L ı (bk. KIRAAT). iFRANi (bk. İFRENİ). İFRAT (.l:-1}?'1) (bk. FAZiLET; İTİDAL). _j Kuzey Afrika Berberlleri'nin büyük boyZenate'nin en önemli ve en kalabalık kolu olup İfri b. İsliten'e nisbet edilir. İfri kelimesi Berberice'de "mağara" anlamına gelir. larından Zenate Berberlleri. İslam fetihleri sıra­ yer alarak Emeviler'i durdurmaya çalıştılar. 1. Yezid döneminde ikinci defa İfrikıye valiliğine getirilen Ukbe b. Nafi' bölgedeki Serberi kabilelerinin tamamını itaat altına aldı. Serberiler bu sırada İslamiyet'i kabul etmeye başladılar. Ukbe tarafından hapsedilmiş olan Evrebe kabilesi lideri Küseyle'nin hapisten kaçarak bir ordu oluşturup Biskre civarında Ukbe'yi ağır bir hezimete uğratmasının (63/ 683) ardından Serberiler'in önemli bir kısmı tekrar Bizans'ı desteklemeye başladı. Serberi-Bizans ittifakı sonucu bölgeden çekilmek zorunda kalan Emevi orduları Küseyle'yi ancak altı yıl sonra yenebildL Cerave kabilesinin kadın lideri Kahine'nin etrafında toplanan Serberiler yeniden harekete geçtiler. İs­ yan, Kahine'nin Abdülmelik'in kumandanı Hassan b. Nu'man tarafından mağiQp edilip öldürülmesine kadar sürdü (82/70 ı). Bu olaydan sonra Hassan'ın uyguladığı hoşgörülü politika neticesinde Beni İ fren dahil Berberiler'in tamamına yakını müslüman oldu. ll. (Vlll.) yüzyılın başlarından itibaren Serberiler arasında Haricilik mezhebi hızla yayıldı. Harici fırkalarından Sufriyye koluna giren Beni İfren'in mensup olduğu Zenate boyu Emeviler'in son yıllarında büyük güç kazandı ve hakimiyet alanını Tunus'a kadar genişletti. İfresında Bizans'ın yanında leşmiştir. İfren kabilesi, Fatımiler'in İdrisiler'i Tilimsan'dan çıkarmasından sonraki dönemde, Beni İfren'in VarkQ koluna mensup olan EbQ Yezid en-Nükkari'nin TQzer'de Fatımiler'e karşı 332'de (943) başlat­ tığı isyanla tekrar tarih sahnesinde göründü. EbQ Yezid en-Nükkari'nin isyanı sırasında Tilimsan ve civarında yaşayan İfreniler'in başında Muhammed b. Salih bulunuyordu. Onun Fatımiler'i destekleyen yakınları tarafından öldürülmesinden sonra yerine geçen oğlu Ya'la 33S'de (94950) ifkan şehrini kurup emirliğini ilan etti. 343'te (954-55) Vehran şehrini ele ge- _j i _j i Ahlaki davranışların kaynağı olan psikolojik yetenekierin işleyişinde itidal noktasının ilerisine geçen sapmalar için kullanılan ahlak terimi L L niler'den ve Sufriyye Haricileri'nin liderlerinden olan Eb O Kurre bir süre Abbasiler'le savaştıktan sonra Orta Mağrib'in büyük kısmını hakimiyeti altına aldı ve kendisini imam ilan etti ( 148/765). Fakat üzerine gönderilen Abbasi ordusu karşı­ sında tutunarnayıp Mağrib-i Aksa'ya kaçtı. EbQ Kurre ardından tekrar TIIimsan'a dönerek 150 -159 (767 -776) yılları arasın­ da İ baziler'le birlikte Abbasller'e karşı yürütülen büyük isyan hareketine katıldı. 151'de (768) İfrikıye Valisi ömer b. Hafs'ı Tubne'de muhasara eden ve 154 (771) yı­ lında valiyi öldürerek Tu b ne ve Kayrevan şehirlerini ele geçiren Berberiler, Abbasiler'in yeni valisi Yezid b. Hatim karşısında Trablus'taki savaşta ağır bir hezimete uğ­ rayıp 30.000 civarında kayıp verdiler( 155/ 772). Bu olaydan sonra uzun süre tarih sahnesinde görünmeyen Berberiler'in önce Tahert Rüstemileri'nin himayesine girdiği ve zamanla onların mensup olduğu İbazıyye'yi benimsediği, bu mezhepteki bölünme sonunda önemli bir kısmının Nükkariyye'ye geçtiği anlaşılmaktadır. Beni İfren lll. (IX.) yüzyılda idrisi hakimiyetini kabul etmiş. İdrisiler'in mOsamahakar politikası sonucu bir kısmı Sünni- Trablusgarp vilayetinde vasava n Ber beri Beniifren kabilesine mensup eşraftan bir grubu gösteren eski bir fotoğraf _j (G. Remond, lv. 6) 513