krizi: YUNANSTAN - Balkan Günlüğü Gazetesi

advertisement
SAYFA 01
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ISSN-2146-085X
İz. PİM. PP 104
600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA
6 TEMMUZ 2015 PAZARTES - Y›l: 7 Say›: 328
www.balkangunlugu.com
Avrupa’n n en büyük
Gazeteniz
THY uçaklar›nda
ÜCRETS‹Z
krizi: YUNAN STAN
Avrupa bas n Yunanistan`da referandumda ç kan `hay r` oyunu kreditörlerle müzakerelerde zorlu bir dönemin ba lang c olarak yorumlad
YUNANLILARIN yüzde
60’ n n istedi i ‘hay r’
oyunu de erlendiren
Independent gazetesi,
Avrupa’n n, tarihin en
büyük siyasi kriziyle
kar kar ya oldu unu
iddia etti. ngiliz
Financial Times gazetesi
de, kurtarma paketinin
artlar na ili kin referandumun, kreditörler taraf ndan "Euro Bölgesi
üyeli inde kalmak ya da
ç kmak" olarak alg lan-
d n vurgulad .
Yunanistan Ba bakan
Aleksis Tsipras' n, referandum sonucunun
Euro Bölgesi'nden ç kmak anlam na gelmeyece ini belirtti i hat rlat lan haberde, "Fakat
Euro Bölgesi liderleri,
referandumdan "Hay r"
ç kmas n n,
Yunanistan' n para birliinden ç k için zemin
olu turaca n söyledi"
ifadesi kullan ld . 3’te
Türk- Makedon
askeri i birli inde
yeni dönem
TÜRKİYE ve Makedonya
Askeri ve Mali İşbirliği
Anlaşması için görüştü.
Makedonya Savunma Bakanlığı
Danışmanı Lyube Dukoski,
Türkiye'nin ülkesine eğitim
dışında ekipman desteğinde de
bulunduğunu belirtti. Askeri
yardımların sürekliliğine dikkat
çeken Dukoski, ülke arasındaki
yeni anlaşmanın Makedonya
Meclisi tarafından tasdik edilmesinin ordunun modernizasyonu açısından önemli olduğunu belirtti. 3’te
HALKA RA MEN
KARAR VERMEK
Ata ATUN
Sayfa 4’te
TÜRK
DÜ MANLI IYLA
BURAYA KADAR!
Süheyl ÇOBANO LU
Sayfa 3’te
Saraybosna'da asırlık
mukabele gelene i
BA KENT Saraybosna'n n en eski camilerinden biri olan Gazi Hüsrev Bey
Camisi, mukabele gelene inin ya at ld yerlerin ba nda geliyor. Osmanl 'n n
Bosna Sancakbeyi Gazi Hüsrev Bey taraf ndan 16. yüzy lda in a ettirilen camide, on haf z her ramazan biri sahurdan
di eri ikindi namaz ndan sonra günde
iki kez mukabele okuyor.
Saraybosna'n n tan nm haf zlar n n
okudu u mukabelelere, vatanda lar da
yo un ilgi gösteriyor. 3’te
Bulgaristan’da 'Camime
dokunma' yürüyü ü
BULGARİSTAN'ın Karlova şehrinde tarihi caminin müzeye çevrilmek istenmesi
Müslümanlar tarafından düzenlenen
yürüyüşle protesto edildi.
Bulgaristan'ın Filibe iline bağlı Karlova
ilçesinde tarihi caminin müzeye çevril-
mek istenmesi Müslümanların tepkisine
neden oldu. Karlova'da bir araya gelerek
yürüyüş düzenleyen Bulgaristanlı
Müslümanlar, “Camilere karşı nefrete son
verin”, “Kimse camilerimizi yok edemez”
pankartlarıyla protesto gösterisi yaptı. 3’te
Kosovalı mültecilere Almanya yolu kapalı Srebrenitsa komutanı
KOSOVA Başbakanı İsa Mustafa,
Almanya ziyaretinde Berlin'de mevkidaşı Angela Merkel tarafından
devlet töreni ile karşılandı.
Görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi,
Kosova'da son gelişmeler, Kosova
ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki
ilişkiler, Savaş Suçları
Mahkemesi'nin kurulması ve
Almanya'daki Kosovalı mültecilerin
sorunları masaya yatırıldı. Almanya
Başbakanı Merkel, hiçbir Kosovalıya
Almanya'da sığınma hakkı verilmeyeceğini ifade etti. 4’te
Naser Oriç serbest İSVİÇRE'den Bosna Hersek'e iade edilen
Srebrenitsa komutanı Naser Oriç, savcılık
tarafından ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Bosna Hersek'in doğusundaki Podrinye bölgesinde Sırplara yönelik
savaş suçu işlediği iddiasıyla gözaltına alınan Oriç'e ikamet ve hakaret etme konusunda sınırlama getirildi. Yasaklara uymaması halinde Oriç hakkında yasal işlem
başlatılacak.
3’te
SAYFA 02
2 Kent ve Markalar SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Editör: Suzan ERNOYAN
6 Temmuz 2015
Pazartesi
UZAY KAMPI TÜRK YE
15 y l n gururunu ya yor
Bir uzay ve bilim merkezi olan Uzay Kampı Türkiye 15. yılını gururla kutladı. Gençleri bilim,
matematik ve teknoloji alanında kariyer yapmaları için motive etmeye odaklanan kampta
hem çocuklar hem de yetişkinler uzayla ilgili interaktif simülasyonların kullanıldığı dinamik
ve eğlenceli bir ortamda; iletişim, takım çalışması ve liderlik alanlarında da eğitim alıyor
B
ir uzay ve bilim merkezi
olan Uzay Kampı Türkiye
15. yılını gururla kutladı.
Gençleri bilim, matematik ve teknoloji alanında kariyer yapmaları
için motive etmeye odaklanan
kampta hem çocuklar hem de
yetişkinler uzayla ilgili interaktif
simülasyonların kullanıldığı dinamik ve eğlenceli bir ortamda; iletişim, takım çalışması ve liderlik
alanlarında da eğitim alıyor. Uzay
Kampı Türkiye
programlarında,katılımcılara
uzayda yaşama ve çalışma hissini
veren simülatörler kullanılıyor.
Uzaya gitmek 8,5 dakika sürer
ancak gerçek bir uçuş görevinin
hazırlıkları yıllar alır. Yıllarca
süren bu görev eğitimleri Uzay
Kampı Türkiye’de 2 günlük, 5
günlük ve 6 günlük programlarla
sunuluyor. 12 Haziran 2000’de açılan eğitim ve eğlence merkezi
Uzay Kampı Türkiye’yi, 50'nin
üzerinde ülkeden 120 bini aşkın
genç ve yetişkin ziyaret etti. Son
teknoloji ile donatılmış tesiste
farklı uluslardan gençlerin bir
araya gelip uzun süreli arkadaşlıklar kurabilecekleri ve diğer kültürleri anlayabilecekleri ideal bir
ortam mevcut. Uzay Kampı
Türkiye; İzmir’de, çağdaş bir
endüstri merkezi olan Ege Serbest
Bölgesi’nde ESBAŞ tarafından işletiliyor. Uzay Kampı Türkiye dünyadaki üçüncü; Türkiye,
Ortadoğu, Güneydoğu Avrupa ve
Batı/Orta Asya’da bulunan tek
uzay kampı. Bilimsel eğitim veren
Uzay Kampı Türkiye, Milli Eğitim
Bakanlığı tarafından da tanınıyor.
Kamp; merkezi Hunstville
Alabama’da bulunan Amerika
Uzay Bilimleri Sergi Komisyonu
Lisansına sahiptir ve ayrıca
Türkiye Kamplar Derneği üyesi.
Gelece in Ka ifleri’nin konu u
Edward A.Van Cise olacak
ASTRONOT FOREMAN’dan
ö rencilere; Asla vazgeçmeyin
N
ASA Astronotu Michael J.
Foreman, Uzay Kampı
Türkiye’nin “E-Pal haftası”na
katılarak uzayla ilgili deneyimlerini
öğrencilerle paylaştı. 2008 ve 2009 yıllarında 32 saat 19 dakikası “uzay yürüyüşü” olmak üzere yaklaşık 638 saat uzay
uçuşu yapan Astronot Foreman, Uzay
Kampı Türkiye katılımcılarıyla buluşarak astronot olma yolunda neler yaşadıklarını ve uzay deneyimlerini paylaştı. Türkiye’nin yanı sıra ABD,
Slovenya, Polonya, Kanada ve
Bulgaristan’dan gelen yaklaşık 160
kişilik katılımcı grubu ve gazetecilerle
buluşan Foreman; astronot olmak için
NASA’ya sekiz kere başvuru yaptığını
ve kabul edilinceye kadar yıllarca beklediğini anlatarak, “Reddedildiğimde
uzaya gitme hayalimden asla vazgeçmedim ve denemeye devam ettim”
dedi. Foreman konuşmasında öğrencilere seslenerek “Büyük hayaller kurun
ve yaşamınız boyunca kendinize
hedefler koyun. Fakat unutmayın ki
her hedefinize ilk seferinde ulaşıyorsanız belki de yeterince yüksek hedefler
belirlemiyorsunuzdur. Hedeflerinize
ulaşmak için her gün bir şeyler yapın.
Hiçbir hayalinizden vazgeçmeyin.”
mesajını verdi.Astronot Foreman, E-Pal
Haftası olarak bilinen özel programda
yaptığı sunum öncesinde, 2000 yılında
bir ESBAŞ girişimi olarak kurulan
Uzay Kampı Türkiye’nin 15’inci yıldönümü dolayısıyla hazırlanan kutlamaya katılarak, hazırlanan pastayı ESBAŞ
Yönetim Kurulu Başkanı Mary Tuncer,
ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Faruk
Güler ve Uzay Kampı Türkiye
Direktörü Scott Woodham ile birlikte
kesti. NASA’nın Johnson ve Kennedy
Uzay Merkezleri arasındaki irtibatta
görev alan, Glenn Araştırma
Merkezi’nde de çeşitli görevler üstlenen, STS-123 ve STS-129 görevlerinde
uzaya giden Michael Foreman, 5-11
Temmuz dönemindeki 6 Günlük
Uluslararası Yaz Kampı’na da davetli
konuşmacı olarak katılacak.
K
üçükken katıldığı Uzay Kampı
programında gösterdiği üstün
performansla “Right Stuff”
ödülü alan ve uzaya olan tutkusunu
Michigan Üniversitesi’nden Havacılık
ve Uzay Mühendisliği alanında lisans
eğitimi alarak mesleğe dönüştüren Ed
Van Cise, Uzay Kampı Türkiye’nin
yürüttüğü “Geleceğin Kâşifleri
Programı”nın özel konuğu olarak, 2
Ağustos’ta başlayan ve 8 Ağustos’a
kadar sürecek, 6 Günlük Uluslararası
Yaz Kampı’na katılacak. Halen NASA
Johnson Uzay Merkezi’nde Uçuş
Yöneticisi(*) olarak görev yapan
Edward A. Van Cise, 2010 yılında STS131/19A uzay mekiği görevi için
Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ)
Uçuş Kontrol Takımı Planlama vardiyası liderliği, 2011’de UUİ Expedition 28
görevi için uçuş yöneticiliği liderliği,
2013’de HTV-4 Japon kargo teslim görevi, 2014’de UUİ Expedition 41’in uçuş
yöneticiliği liderliği gibi önemli görevleri üstlendi. Ed Van Cise, Uzay Kampı
Türkiye’de programlara katılan öğrencilere; kariyeri, uzay tutkusu ve hayallerini nasıl gerçekleştirdiğiyle ilgili sunum
yapacak.
NASA ÖDÜLLERİ SAHİBİ
2012 yılında düzenlenen törenle adı
ABD’nin Alabama eyaletinde,
Huntsville şehrinde bulunan Uzay ve
Roket Merkezinde, “Şeref Listesi”ne
verilen Ed Van Cise, gösterdiği üstün
çalışma performansıyla “Çoklu NASA
Ekibi Ödülleri”, “NASA Üstün Liderlik
Madalyası” ve “NASA Olağanüstü
Başarı Madalyası” gibi birçok ödüle
layık görüldü.
(*)Uzay uçuşuna destek veren mürettebatın
bulunduğu “Yer Kontrol Merkezi”lerinde
görev yapan Uçuş Yöneticileri, astronotların tüm uzay uçuşu görevi boyunca yaptıkları çalışmaları kesintisiz takip ederler ve
Yer Kontrol Merkezindeki personele liderlik
ederler.
YIL BOYUNCA SÜRÜYOR
Geleceğin Kâşifleri Programı (FEP),
interaktif eğitimlerine devam ediyor. Yıl
boyunca uygulanan programda, öğrencilere Uzay Kampı Türkiye’deki son
teknolojiye sahip Dijital Eğitim
Merkezinden takım çalışması, uygulamalı fen ve uzay bilimleri eğitimleri
veriliyor. Öğrencileri fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve matematik konularına yönelmeleri için teşvik eden
programa kayıtlar sürüyor.
SAYFA 03
Balkan Haberleri 3
6 Temmuz 2015
Pazartesi
Hay r ç kt , Avrupa kar t
AT NA - BALKAN GÜNLÜ Ü
A
vrupa basını Yunanistan`da referandumda
çıkan `hayır` oyunu kreditörlerle müzakerelerde zorlu bir dönemin başlangıcı olarak
yorumladı. www.milliyet.com.tr’ye göre;
Guardian'ın ekonomi editörü Larry Elliott,
"Kreditörler, nakitsiz kalmış bir ekonominin birkaç
hafta boyunca nasıl ayakta kalacağını görmek isteyebilir. Tsipras baskı altında kalır, istifa eder ve ekonomiye ilişkin haberler kötüleşirse erken seçim çağrısında bulunur ve seçimin sonucunda Avrupa'nın
geri kalanına karşı daha yumuşak başlı bir hükümet oluşur... Fakat bunu oynamak riskli. Tsipras'ın
istifasına sıra gelmeden Yunanistan, Euro
Bölgesi'nden çıkmaya zorlanabilir" değerlendirmesinde bulundu. Elliott, makalesinde, "Kreditörler
referandumun sonucuna saygı duymalı, krizin
kontrolden çıkmasını engellemek için Yunanistan'a
bir şey vermeleri gerektiğini fark etmeli" ifadesini
kullandı.
KURTARMA TEKLİFİNE RET
Independent gazetesi ise manşetinde, Avrupa'nın,
'Yunanistan halkının kararlı bir şekilde referandumda yıllarca sürecek yeni kemer sıkma önlemlerine
'Hayır' demesinden ve fiilen Brüksel'e bir ülkeyi
ekonomik uçuruma sürüklemesi için meydan okumasından sonra Avrupa'nın, tarihin en büyük siyasi
kriziyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. İngiliz
yayın kurumu BBC, "Yunan seçmen, kurtarma
paketi teklifini reddetti" başlığıyla gelişmeleri okuyucularına duyurdu. BBC'den Mark Lowen, "Zafer
gösterisi uzun sürmeyecek. Hâlâ Yunanistan'da
ciddi bir kesim olanlardan derin endişe duyuyor.
Hükümetin bölünen toplumu birleştirmesi gerekiyor" yorumunu yaptı. Alman Der Spiegel dergisinin
internet sitesinde yer alan haberde, "Yüzde 60'tan
fazla 'Hayır' oyu kullanıldı. Yunanlılar Avrupa
reformlarını açıkça reddetti" denildi. Haberde,
"Hayır" oyu kullananların kutlama yaptığına işaret
edildi. Dergide yayımlanan, Peter Müller ve Rene
Pfister tarafından kaleme alınan "Angela'nın Külleri:
Merkel, Yunanistan'ı ve Avrupa'yı nasıl başarısızlığa
uğrattı" başlıklı makalede, "Angela Merkel
Avrupa'nın prensesi unvanının keyfini sürüyor ama
hala gücünü nasıl kullanması gerektiğini öğrenemedi. Bunun yerine durumun ısınıp kaynama noktasına gelmesine neden oluyor. Merkel'in rağbet görmeyen tutumlar alması Yunan krizini artırdı" ifadesi
kullanıldı. Bild gazetesi de "Yunanlı patronlar iflasa
karşı savaşıyor" başlığıyla verdiği haberde,
Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varufakis'in banka
sahipleriyle bir araya geleceğini yazdı.
TSİPRAS’IN KISA SÜRELİ ZAFERİ
Frankfurter Allgemeine gazetesi de “Tsipras zaferini
kutluyor” başlığıyla verdiği haberde, Tsipras'ın şimdilik zafer elde ettiğini ancak geleceğin iyi olmayacağını, Yunanlıların bunun farkında olması gerekti-
ğini belirtti. Le Monde gazetesinin internet sitesinde
de "Yunanistan'da 'Hayır' oylarının ezici çoğunluğuna doğru" başlığı kullanıldı. Referandum sonucunun Almanya Başbakanı Angela Merkel için yenilgi
olduğu kaydedilen haberde, "Hayır" oyu kullananların kutlama yapmak için Atina'nın merkezinde
toplandığı ifade edildi. Le Figaro gazetesinin internet sitesi ise "Yunanistan referandumu: Bu 'Hayır',
Avrupa'ya 'Evet' anlamına gelir" başlığını kullandı.
Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varufakis'in,
"Ortaklarımızla işbirliği yapmak istiyoruz" dediği
anımsatılan haberde, Yunanistan Başbakanı Aleksis
Tsipras'ın da müzakerelerin yoğunlaştırılmasını istediği belirtildi. Le Point gazetesinin internet sitesinde
ise "Yunanistan referandumu: 'Hayır'ın zaferi Yanis
Varufakis için bir araç" başlığı atıldı. Varoufakis'in
işbirliği için ortaklarına el uzattıklarını açıkladığı
hatırlatılan haberde, Fransa Cumhurbaşkanı
François Hollande ve Almanya Başbakanı Angela
Merkel'in Paris'te referandum sonuçlarını değerlendirmek için bir araya geleceği ifade edildi.
Makedonya Türkiye'den
askeri malzeme alacak
ÜSKÜP
BALKAN GÜNLÜ Ü
M
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
akedonya Cumhuriyeti Meclisi’nin
Yasama ve Hukuk Komisyonu,
Türkiye Cumhuriyeti ile Makedonya
Cumhuriyeti hükümetleri arasındaki Askeri
Mali İşbirliği Anlaşması'nı görüştü.
Oybirliğiyle kabul edilen teklif, komisyon üyeleri tarafından meclis genel kuruluna kabul
edilmesi tavsiyesiyle gönderildi. www.yenibalkan.com sitesinin haberine göre Savunma
Bakanlığı Danışmanı Lyube Dukoski, anlaşmanın geçen yılın Kasım ayında iki ülkenin
Savunma Bakanları tarafından imzalandığını
söyledi. Dukoski, "Türkiye Cumhuriyeti uzun
yıllardan bu yana her alanda Makedonya
Cumhuriyeti’nin en büyük destekçileri arasında yer alıyor. Bu destek, Makedonya ordusuna
verilen ekipman tedarikiyle de görülüyor" ifadelerini kullandı. Askeri yardımların sürekliliğine dikkat çeken Dukoski, anlaşmanın meclis
tarafından tasdik edilmesinin ordunun modernizasyonu açısından önemli olduğunu belirtti.
Anlaşmanın, en kısa sürede meclis genel kurulundan gelerek tasdik edilmesi bekleniyor.
ANLAŞMA NELERİ
İÇERİYOR?
İki ülke arasındaki askeri mali işbirliği anlaşmasıyla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1
milyon 575 bin TL tutarındaki ABD doları karşılığı kaynaktan, Makedonya ordusuna yönelik
önceliği Türkiyeli yerel firmalar olmak üzere
askeri maksatlarla mal ve hizmet satın alınmasını kapsıyor. Söz konusu kaynağın 100 bin
TL'lik kısmını ise Nakdi Yardım Uygulama
Protokolü kapsamında kullanılması öngörülüyor. Anlaşmanın meclis tarafından tasdik edilmesi halinde, 5 yıl süreyle geçerli olacak anlaşma uyarınca, Makedonya Savunma Bakanlığı,
söz konusu kaynakla ihtiyaçları doğrultusunda askeri malzemeler alabilecek.
Bo nak komutan
Oriç serbest kald
unanistan, IMF'ye 1.6
milyar Euro'luk borcunu
TÜRK
ödeyemeyerek temerrüDÜ MANLI IYLA
de dü en ilk geli mi ülke olaBURAYA
KADAR!
rak kay tlara geçip resmen iflas
bayra n göndere çekmi oldu.
Mali ve ekonomik krizden ç k
[email protected]
reçetesini referanduma götürme
karar n n Meclis’te onaylanmaSüheyl ÇOBANO LU
s yla da panik havas olu tu.
Hükümet bankalar n bir anda
120 km uzunlu unda, 30 metre geni bo alt lmas n önlemek için tedbir
li inde ve 7 metre derinli inde “su
olarak Bankalar n ve Atina
hende i” in a ettiklerini ve duvar
Borsas ’n n kapat lmas ve vadesi
ördüklerini, NATO’nun kural na göre
gelen borç taksitinin ödenememesi de
ittifak üyelerinin gayri safi yurt içi
tuz biber ekti. BDP’li milletvekili
hâs lan n y ll k yüzde 2’sini silahlanE.Kürkçü, “Yunanistan’ n borcunu
maya ay rabilece i hükmüne ra men,
biz ödeyelim” diye beyanat verince,
Yunanistan’ n 90’l y llar boyunca
müflis Yunanistan’ n bu haliyle bile
hiçbir zaman yüzde 4’ün alt na inmeEge’de 16 adam z (Bizim hükümetin
di ini hat rlad m.
de göz yummas yla) oldu bittiye geti“Kom usu açken tok yatmayan asil
rip i gal etmesini hat rlad m. Borç
Türk Milletinden” oldu umuz için,
krizi sonras nda Yunanistan’ n iflas n
elbette dü küne, muhtaca, fakire,
e i ine gelmesinde, 1990’l y llardan
kom uya yard mc olman n önemini
itibaren h zla silahlanmas ve savunidrak ediyoruz. Ama a ustos böce i
ma harcamalar n n da önemli bir
ile kar ncan n hikâyesinde oldu u gibi
etken oldu unu göz ard etmemek
AB fonlar ndan ald klar paralar bir
gerekti ini hat rlatarak k sa bir özet
yandan saç p savuran ve öte yanyapmak istiyorum. Yeni Savunma
dan“Türk Dü manl ” u runa silahBakan Kammenos’un görevi devral r
lanmaya ay ran bir zihniyetin sorumalmaz ilk i inin Türkiye ile
suzlu unun faturas n da ödeyecek
Yunanistan’ 1996’da sava n e i ine
kadar da saf de iliz, sn vekil hazretlegetiren Ege’deki Kardak
ri.
Kayal klar ’na çelenk b rakt n , borYunanistan’ n halen küçük çocuklar n
cunu ödemekten aciz Yunanistan’ n
zihinlerine daha ufac k ya lar nda
hala Ege Hava Sahas nda Türk sava
dü manl k tohumlar ektiklerini, bir
uçaklar yla it dala n sürdürmesini,
çok ders kitab nda oldu u gibi örneK br s’ta binbir eytanl kla Türkler
in; lkokul 6. S n f Yeni Dönem
aleyhine i yapmas n ,
Yunan Tarihi ders kitab nda, Trakya,
1923 y l nda imzalanan Lozan
stanbul ve zmir, Yunan topra d r
Antla mas ve 1947 y l nda imzalakonusunun i lendi ini, 98. sayfada
nan Paris Antla mas gere ince
Bat Anadolu ve Karadeniz’in, Yunan
Yunanistan taraf ndan Limni,
topra olarak gösterildi ini biliyor
Semadirek ve Do u Ege Adalar
musunuz ???
(Midilli, Sak z, Sisam, Nikarya) ile
10 cent’e muhtaç oldu umuz 70’li
Oniki Ada'da (Stompalya, Rodos,
y llarda Lüksemburg’tan 1 milyon
Kalki, Skarpanto, Kasas, Piskopis,
dolar borç istedi imiz günleri hat rlarMisiros, Kalimnos, Leros, Patmos,
san z, o günkü ekonomik sorunlar m Lipsos, Sömbeki, stanköy ve ba lanz n yan nda bir k s m anar ist ve teröt s olan adalar ile Meis Adas ) Kolluk
ristlerin Türkiye’de kaos ç karmak
Kuvvetleri d nda silahl kuvvet
amac yla yaratt klar anar izmi de
bulundurulmamas ve tahkimat yap lunutmuyoruz...
mamas hükmüne ra men ekonomisini bat rmay göze alarak adalar silahSüheyl ÇOBANO LU
land rd n ,
RUBASAM B k.V.
NATO üyesi ve ABD ba ta olmak
üzere birçok ülkenin ortak müttefiki
NOT..........:
olan iki ülke aras nda sava ihtimaliUluslararas antla malar, Ege adalar nin çok uzak olmas na ra men, asl nn üç kategoriye ay rmaktad r:
da hiç sava mayacaklar hayali Türk
1.Yunan adalar Limni ve Semadirek
dü manl u runa paralar n ve enerile Türk adalar Gökçeada ve
jilerini harcad klar n hat rlad m.
Bozcaada. Bu "Bo az önü" adalar
Bo azlarla birlikte, Bo azlar
S LAHA 216 M LYAR
Rejimine ili kin Lozan
DOLAR
Antla mas 'n n 4. maddesiyle askerden ar nd r ld .
Sözde Türkiye’den gelebilecek tehdi2.Limni, Sak z, Sisam ve karya adl
di gerekçesiyle silahland n , her yüz
Yunan adalar . Bunlar Lozan
dolarl k silah harcamas n n 80 dolar Antla mas 'n n 13. maddesi gere ince
n Türkiye’ye kar yapt n hat rlaülkelerinde ancak polis ve Jandarma
d m. 1990’lar n sonundan bu yana
kuvveti bulunabilecek, deniz üssü ve
Almanya, Fransa ve ABD’den yüzistihkâm kurman n yasak oldu u adalerce Leopard tank , toplar, F-16 ve
lard r.
Mirage sava uçaklar ald n ve bir
3.Oniki adalar, Paris Antla mas ile
yetkilinin “K br s nedeniyle silaha
talya'dan al n p Yunanistan'a verildi.
216 milyar dolar harcad k” itiraf n ,
Antla man n 14. maddesine göre bu
hayallerinde uydurduklar “Türk saladalar n üzerinde ancak asayi i sa lad r s n durdurmak için” s n r boyunca
yacak kadar kuvvet bulundurulabilir.
Y
Gazi Hüsrev Bey’de
Kuran- Kerim tilaveti
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜ Ü
Bulgaristan Türkleri’nden
Karlova’da cami protestosu
F L BE - BALKAN GÜNLÜ Ü
B
ulgaristan'ın Karlova şehrinde
tarihi caminin müzeye çevrilmek
istenmesi Müslümanlar tarafından düzenlenen yürüyüşle protesto
edildi. Protesto yürüyüşüne
Bulgaristan Başmüftüsü Mustafa Aliş
Hacı ve yardımcılarının yanı sıra
Güney Bulgaristan'dan bölge müftüleri
katıldı. www.haber7.com’a göre;
Başmüftü Hacı, “Bu gösteri Filibe
Bölge Müftülüğü tarafından organize
edilmiştir ve biz de destekte bulunmak
için bugün buraya geldik. Avrupa
Birliği üyesi olan Bulgaristan vatandaşları olarak biz Müslümanlar barış,
huzur ve anlayış içinde yaşamak istiyoruz. Müslüman topluluğu, Karlova
Belediyesi'nin Kurşun Camii’ni müze-
ye çevrilmesi girişimine karşıdır. Şu
anda caminin aktif olmaması, hiçbir
zaman da olmayacağı anlamına gelmez" diye konuştu. Başmüftü, yerel
yönetimin camileri müzeye çevrilmesi
girişiminin ilk olmadığını belirtti.
Bulgaristan Müslümanları
Başmüftülüğü Genel Sekreteri Ahmet
Ahmedov da eylemde bir deklarasyon
okudu. Deklarasyonda, İslamofobi çizgisinde siyaset yürüten yerel yönetim
cami bölgesinde arkeolojik kazılar
yaparak ayrımcı tavırları ile bölge
Müslümanlarını sürekli provoke ettiği
belirtildi. Ahmedov, "Elimizde 1920
yılından kalma tapu var. Mahkeme
yolu ile davamızı sürdürüyoruz.
Camimizin yeniden ibadete açılması
için gerekli mücadeleyi vermeye
kararlıyız" dedi.
R
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜ Ü
N
aser Oriç İsviçre'de gözaltında tutulduğu süre içinde, Saraybosna'da destek
gösterileri düzenlenmişti.
İsviçre'de 10 Haziran'da gözaltına
alındıktan sonra özel uçakla
Uluslararası Saraybosna
Havaalanı'na getirilen Oriç, Bosna
Hersek Savcılığı'na çıkarıldı. Oriç,
ifadesi alındıktan sonra serbest
bırakıldı. www.aljazeera.com’un
Anadolu Ajansı'na dayandırarak
verdiği habere göre Bosna Hersek
Savcılığı tarafından yapılan açıklamada, Oriç'e ikamet ve hareket
etmesi konusunda belirli kısıtlamalar getirildiği belirtilerek,
komutanın ayrıca davaya dahil
olan tanık ve şüphelilerle görüşmesinin yasaklandığı ifade edildi.
Verilen yasaklara uymaması durumunda Oriç hakkında yasal işlem
yapılacağı kaydedildi. Sırbistan
Savcılığı, geçen yıl Şubat ayında,
Oriç'in 1992 yılında, Bosna
Hersek'in doğusundaki Podrinye
bölgesinde Sırplara yönelik savaş
suçu işlediği iddiasıyla yakalama
emri çıkartılmasını talep etmişti.
İnterpol tarafından çıkarılan yakalama emri daha sonra geri çekilmişti. Buna rağmen, Boşnak
komutan 10 Haziran'da İsviçre'de
gözaltına alınmış ve hakkında 14
gün gözaltı süresi verilmişti. Oriç,
daha önce kendisini ziyaret eden
Srebrenitsa Belediye Başkanı
Çamil Durakoviç aracılığıyla gönderdiği mesajda, "Buradan
Sırbistan'a canlı gitmem" ifadesini
kullanmıştı. Oriç'in iadesini hem
Bosna Hersek hem de Sırbistan
talep etmişti.
amazan aylarıyla özdeşleşen en önemli geleneklerden biri olan mukabele,
Bosna Hersek'te de asırlardır
yaşatılıyor. Her yaştan çok sayıda Saraybosnalı Müslüman,
hafızların okuduğu mukabeleleri, Kur'an-ı Kerim'den takip ediyor. www.haber7.com’a göre,
Gazi Hüsrev Bey Camisi
Başimamı Hafız Mensur
Malkiç’in, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazi Hüsrev
Bey Camisi'nde okunan mukabelenin Bosna Hersek'e özgü
olduğunu belirterek "Bosna
mukabelesi" olarak nitelendirdiği bu mukabelenin okunuş şeklinin dünyada tek olduğunu
ifade etti. Mukabeleyi okuyan
hafızların cemaatin önüne oturduğunu, mukabeleyi dinleyip
takip eden cemaatin ise hafızlara dönük olduğunu anlatan
Malkiç, "Bosna mukabelesi
bizim incimiz. Dünya genelinde
mukabelenin bu şekilde okunması çok bilinmiyor. Türkiye'de
okunan mukabeleler buna benzer ancak aynı değil" dedi.
Malkiç, mukabelenin aynı
zamanda Kur'an-ı Kerim okuyanlar ile dinleyenleri bir araya
getirdiğine işaret ederek mukabelenin ayrıca hem Kur'an-ı
Kerim okuyan hafızların hem
de dinleyen ve takip edenlerin
kendilerini geliştirmelerine
fayda sağladığını kaydetti. Gazi
Hüsrev Bey Camisi'nde ramazan boyunca her sahurdan ve
ikindi namazında sonra okunan
mukabelenin yanı sıra caminin
yanı başındaki Gazi Hüsrev Bey
Türbesi'nde caminin başimamı
tarafından her gün bir cüz
Kur'an-ı Kerim okunuyor. Öte
yandan, her gün öğle namazının ardından 30 kişinin birer
cüz okuyarak indirdikleri hatim
ise Hazreti Muhammed'e, ashabına ve camiyi yaptıran Gazi
Hüsrev Bey'e hediye ediliyor.
SAYFA 04
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
4 Kosova Haberleri
mez.
“Türk Askerinin adadaki
varl devam edecek” kavram Rumlar n duymak istemedikleri ve a za al nmamas gereken tabu. Ve
di erleri... Bunlar n maalesef hiçbirine ve üstelik 1964
y l ndan beridir adada
konu lanm Yunanistan
Silahl Kuvvetleri’nin ve Rum
Milli Muhaf z Ordusunda
görevli Yunanl Subaylar ile
say lar neredeyse 20 bine ula m Yunanl paral askerlerin
geri gitmesi, önümüzdeki aylarda New York’ta gerçekle tirilece i dile getirilen olas bir be li
toplant da görü ülmeyecekken,
daha imdiden Türkiye’nin
garantörlü ünün ve Türk
Silahl Kuvvetlerinin adadaki
varl masaya konmu bile.
“Garantörlük” konusunun New
York’ta görü ülece i konusunda Türkiye’nin onay n n al n p
al nmad n kesin olarak bilmiyorum ama K br s Türk halk n n bu konudaki onay n n
al nmad n çok iyi biliyorum. Hiçbir kimse, K br s Türk
halk n n onay n almadan “Ben
böyle dü ünüyorum ve böyle
istiyorum” mant ile
“Garantörlük” konusunu kendi
keyfince tart p
görü emez. “Halk n onay n n
olmad bir karar n asla uygulamaya konulamayaca ”n n
politikan n ve demokrasinin
de i mez kural oldu unu, eminim yöneticilerimiz, ac tecrübeler ve ya ad m z soyk r mdan sonra “K br s Türk halk n n k rm z çizgileri” olarak
kabul edildiklerini bilmektedirler. Bu konuda akl ma hep,
geçmi y llarda toplanan bir
e itim uras nda, K br s Türk
halk na sormadan ve dan madan kendi kendilerine kapal
kap lar ard nda gelin güvey
olup “KKTC’deki Türkçe yer
isimlerinin iptal edilip, yerlerine eski Rumca isimlerin kullan lmas ” karar n alan komite
üyelerinden bir tanesinin, Türk
köylerinden birinin meydan na
“St Nikolas Meydan ” tabelas n dikince, köy halk taraf ndan
an nda kafas na tabelay geçirmeleri geliyor. Özetle, halk n
onaylamad hiçbir konu,
karar kim al rsa als n geçerli
olmuyor…
HALKA
RA MEN KARAR
VERMEK
[email protected]
Prof.Dr. Ata ATUN
uzey K br s Türk
Cumhuriyeti’nin yeni
Cumhurba kan Mustafa
Ak nc ile Güney
K br s’ta EOKAB’cileri bünyesinde bar nd ran ve onlar
ba r na basm olan DISY partisinin eski ba kan , imdiki
K br s Rum Cumhurba kan
Nikos Anastasiadis aras nda
ba layan görü meler, her 2
taraftan farkl mesajlar gelmesine ra men h zla devam ediyor. Bir taraftan
Cumhurba kanlar “Toplum
liderleri” ad alt nda görü meler yaparken, di er taraftan da
Cumhurba kanlar n n görü meciler olarak tayin ettikleri Nami
ve Mavroyannis s k s k görü üyor. Amaçlar biran evvel
K br s sorununa çözüm bulmak. Bu süreç h zl bir ekilde
ya an rken, i in garip taraf ,
K br sl Türklerin “K rm z
Çizgi” olarak tan mlad klar ve
y llard r hiçbir zaman tart lmaya bile aç lamayaca n
beyan ettikleri “Garantörlük”
konusunun KKTC
Cumhurba kan Bas n
Sözcüsünün “tabu de ildir”
aç klamas ile masaya konulaca ima edilirken, Rumlar n
tabu olarak ilan ettikleri hiçbir
konu tabu olmaktan ç kar l p,
tart lmaya aç laca dile getirilmedi. Rumlar için “2 Kurucu
Devlet” kavram , “Siyaseten
e it 2 kurucu devletten olu acak s n rlar belirlenmi 2 bölgeli federasyon” tan m ,
“K br s Türk Devleti” terimi, “K br s Türk halk ” tan m
veya da “K br s adas nda ya ayan 2 halk” cümlesi tabu.
“Federal Cumhuriyet'in K br sl
Türk Cumhurba kan ” ve de
“Federal Meclisin K br sl Türk
Ba kan ” tan mlar ile “Federal
K br s Futbol Federasyonu”
ve benzeri di er kurumlar n
“Türk Ba kan olabilece i ”
kavramlar ise –VIP- tabu. Bu
makamlara asla K br sl
Türkler seçilemez ve getirile-
K
6 Temmuz 2015
Pazartesi
Almanya, Kosoval lar
mülteci kabul etmeyecek
Kosova Başbakanı İsa Mustafa'nın Almanya ziyaretinde,
Almanya Başbakanı Merkel, hiçbir Kosovalıya Almanya'da
sığınma hakkı verilmeyeceğini ifade etti
BERL N - BALKAN GÜNLÜ Ü
K
osova Başbakanı İsa Mustafa, Almanya ziyaretinde Berlin'de devlet töreni ile karşılandı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in eşliğinde, Başbakan İsa Mustafa şeref kıtasını selamladı.
www.haberler.com’a göre; Brüksel'den Almanya'ya
geçen Başbakan Mustafa, karşılama töreninin ardından ev sahibi Almanya Başbakanı Angela Merkel ile
bir araya geldi. Görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi, Kosova'da son gelişmeler, Kosova ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkiler, Savaş Suçları Mahkemesi'nin kurulması ve
Almanya'daki Kosovalı mültecilerin sorunları masaya yatırıldı. Görüşmenin ardından düzenlenen ortaklaşa basın toplantısında Başbakan Merkel: "Net iki
mesajda bulunacağım. Kosova ile Sırbistan arasındaki diyalogun başarıyla sonuçlanması ve Savaş Suçları
Özel Mahkemesi'nin kurulması beklentisi içerisindeyiz" dedi. Almanya Başbakanı Merkel, hiçbir
Kosovalıya Almanya'da sığınma hakkı verilmeyeceğini ifade etti. Merkel, Kosova'da yaşam şartlarının
iyileşmesini arzuladıklarını da sözlerini de ekledi.
Türkiye’nin yeni Kosova
Büyükelçisi K l ç oldu
ANKARA
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
üyükelçiler Kararnamesi
ile çok sayıda büyükelçinin yeri değişti. Görev
değişikliğine gdilen merkezlerden biri de Kosova’nın başkenti
Priştine oldu. www.kosovaport.com’un haberine göre
Türkiye’de Resmi Gazete’de
yayımlanan Bakanlar Kurulu
atama kararlarına göre, Türkiye
Cumhuriyeti Priştine
Büyükelçisi görevine Kıvılcım
Kılıç atandı. Kosova’da Türkiye
Büyükelçisi görevini dört buçuk
yıldır sürdüren Songül Ozan ise
merkeze çekilerek görevine
Ankara’da devam edecek.
Türkiye Cumhuriyeti yeni
Priştine Büyükelçisi Kıvılcım
Kılıç daha önce Avrupa Konseyi
ve İnsan Hakları Genel Müdür
Yardımcısı görevinde bulundu.
Kıvılcım Kılıç
Davuto lu, Ya c lar'a
kutlama mesaj gönderdi
PR T NE
BALKAN GÜNLÜ Ü
T
ürkiye Cumhuriyeti Başbakanı
Ahmet Davutoğlu, Kosova
Demokratik Türk Partisi
(KDTP) VII. Olağan Kongresi'nde
yeniden genel başkanlık görevine
seçilen Mahir Yağcılar'a bir tebrik
mesajını gönderdi.
www.haberler.com’da yer alan bilgilere göre; Ahmet Davutoğlu'nun
gönderdiği mesajda şunları kaydetti:
"Kosova Demokratik Türk Partisi'nin
7.nci Kongresinde Başkanlığa yeniden seçilmeniz münasebetiyle sizi en
kalbi duygularımla tebrik ediyorum.
Kongre'de aldığınız yüksek oy oranı,
partinizin, liderliğinize olan inancını
teyit ederek pekiştirmekle kalmamış,
Kosova siyasetindeki yapıcı rolünüzün devamına yönelik açık bir teveccühün de göstergesini teşkil etmiştir.
Kurulduğu yıldan bugüne kadar
geçen dönem zarfında tüm kesimleri
kucaklayan yaklaşımıyla Kosova
demokrasisinin gelişmesine önemli
katkılar yapmış olan KDTP'nin yeni
döneminde de hem soydaşlarımızın
hem Kosova'nın yararına olacak
şekilde bu katkılarınızı artarak sürdüreceğinize inanıyorum. Saygın bir
siyasetçi olarak Kosova'daki mevcu-
diyetiniz, Türkiye ile Kosova arasındaki kardeşlik bağlarının da teminatı
olmaya devam edecektir. Sizi ve
çalışma arkadaşlarınızı içtenlikle
selamlıyor, şahsınızda Kosova'daki
soydaşlarımıza en iyi dileklerimi
iletiyorum."
Mamaklılar Kosovalı karde lerini unutmadı
PR T NE - BALKAN GÜNLÜ Ü
M
amak Belediyesi, kardeş belediyecilik kapsamında beşinci
kez Kosova'da iftar çadırı
kurdu. Mamak'ta binlerce vatandaşı
aynı sofrada buluşturan Mamak
Belediyesi iftar sofrasını ülke sınırları
dışına da taşıdı. www.haberler.com’a
göre; kardeş belediyecilik kapsamında
beşinci kez Kosova'da iftar çadırı kurduklarının altını çizen Mamak
Belediye Başkanı Mesut Akgül,
"Kosova ile aynı tarihin, aynı kültürün,
aynı medeniyetin ve aynı değerlerin
ortak mirasçılarıyız. Bu yıl beşincisi
olmak üzere, beş yıldır Balkanlarda,
binlerle aynı sofrada suyumuzu ve
ekmeğimizi paylaşıyoruz. Her gün
iftar sofralarında Kosovalı kardeşlerimizden yaklaşık 1000 kişiyi aynı sofrada buluşturuyoruz" dedi.
SAYFA 05
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
5 Balkan Haberleri
YEVM YE
DEFTER
Nazlı Gaye ALPASLAN
ilindi i gibi, TTK’nun 64. Md hükmü
defter tutma yükümlülü ünü düzenlemektedir. Buna göre, ticari defterlerin aç l , kapan , tasdiklerine ili kin hükümler yasada aç kça düzenlenmi tir. Yasa hükmüne göre fiziki ortamda veya dijital ortamda
tutulan ticari defterlerin nas l tutulaca , defterlere kay t zaman , tasdik yenileme ile aç l
ve kapan tasdiklerinin ekli ve
esaslar Gümrük Ve Ticaret Bakanl
ile Maliye Bakanl nca mü tereken ç kar lacak tebli lerle belirlenece i hüküm alt na
al nm t r. [1] TTK hükümlerine göre 2014
y l nda kullan lan yevmiye defterinin kapan
onay n n 30 Haziran tarihine kadar yapt r lmas zorunludur. Yevmiye defterinin kapan
onay izleyen faaliyet döneminin 6. ay n
sonuna kadar yapt r lmas
zorunludur. Bu tasdik
i lemi yapt r lmad takdirde 4.481,00 TL
idari para cezas ödenmesi söz konusudur. B
6 Temmuz 2015
Pazartesi
Türk diplomatlar Yunan
i adamlar yla bulu tu Türk diplomatlar Rodos'ta Yunan i adamlar ile bir araya geldi. Fahri Konsoloslar Birli i
Ba kan Ömer Kaplan, Rodos gezisini de erlendirirken Yunanistan’ n ya ad ekonomik krizi
atlatmas konusunda 2 ülke i dünyas temsilcilerinin ortak hareket etmesinin önemini belirtti
RODOS - BALKAN GÜNLÜ Ü
E
v sahipliğini Yunanistan İzmir
Başkonsolosu Theodor Tsakiris’in
yaptığı Rodos gezisinde İzmir’de
görev yapan Avrupa ve Güney Amerika
ülkelerinin büyükelçileri ve Fahri
Konsolosları, Rodos Ticaret Odası ve
Güney Ege Bölgesi 12 Adalar Başkanları
ile 2 gün boyunca karşılıklı fikir alışverişinde bulundu. Yunanistan Güney Ege
Bölgesi Vali Yardımcısı Giannis Flevaris,
Türkiye ile Yunanistan’ın işbirliği yapmasını son derece önemsediklerini
belirtti. Yunanistan Otelciler Birliği
Başkanı Andois V. Cambourakis da
Yunanistan’ın yaşadığı zorluklara
vurgu yaptı. Cambourakis,
“Yaşadığımız dönemin zorlukları içerisinde Yunan ve Türk taraflarının el ele
çalışması ve karşılıklı ilişkilerimizi güçlendirmemizi çok önemsiyoruz” dedi.
KAPANI TASD K
Özel hesap dönemine tabi olan tacirlerde ise,
yevmiye defterinin kapan tasdiki özel hesap
döneminin kapan n izleyen 6. ay n sonuna
kadar tasdiklenmesi gerekecektir. Ticari defterlerin kapan tasdiklerinin yapt r lamamas defterin kan t vasf n kaybettirir. Di er
taraftan, kapan onay n n yap lmay ileride
bir hakk n istenmesi veya ticaret mahkemesinde bir ihtilafta alaca n
tahsilini riske sokabilecektir. Vergi mevzuat
aç s ndan kapan onay n n tasdiki zorunlu
de ildir. Kapan
onay n n tasdiki TTK’nun 64. Maddesine
göre yap lmaktad r. Vergi
mevzuat aç s ndan yevmiye defterinin aç l onay n n yapt r lmas zorunludur. Aksi
takdirde KDV indirimleri reddedilebilece i
gibi resen takdir sebebi olarak da konu özellik arz edecektir. Tasdiksiz defterlere
dü ülen muhasebe kay tlar n ileriki a amalarda vergi incelemesinde cezai sorumluluklar söz konusu
[1] Bkz. 19.12.2012 gün ve 28502
say l RG’de yay mlanan ticari defterlere
ili kin tebli
Günde bin göçmen Balkanlar’a ayak bas yor
AT NA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
B
M Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR)
Basın Sözcüsü Biran Hansford, Yunanistan
üzerinden her gün 1 bin kadar mülteci ve
göçmenin Avrupa'ya ulaşmak hedefiyle Batı
Balkanlara girdiğini açıkladı. www.yenibalkan.com
sitesinde yayınlanan habere göre; Hansford, "Bu
bölgesel sorun, bölgesel bir çözüm ve dayanışma
gerektiriyor" ifadelerinin kullanırken, 2015'in ilk
altı ayında Avrupa'ya gelen mültecilerin sayısının
geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 80 oranında
daha fazla olduğuna vurgu yaptı. Hansford, artan
mülteci sayısının artmasıyla kabul merkezlerindeki
şartların da düştüğünü sözlerine ekledi.
Kom u’nun kurtulu u
denizcilik sektöründe
STANBUL
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
U
luslararası Para
Fonu’na (IMF) 1,6 milyar Euro borcunu ödeyemediği için temerrüde
düşen komşu Yunanistan’a,
Türk denizcilik sektöründen
öneri geldi. Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral
Erdoğan, Sosyal Bilimler
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr.
Taner Berksoy ve İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi Dekan
Yardımcısı Prof.Dr. Erhan
Aslanoğlu, İMEAK DTO İzmir
Şubesi Meclis Salonu'nda
"Türkiye Ekonomisinde Seçim
Sonrası Yeni Ekonomik
Gelişmeler ve Beklentiler
Paneli"ne katıldı. Prof. Dr.
Oral Erdoğan, denizcilikteki
krizin Yunan denizcilerini
yeniden birinci sıraya taşıdığını söyledi. Çin’in büyüme
oranlarındaki azalmanın
denizcilik sektörünü krize soktuğuna dikkat çeken Erdoğan,
“Denizcilikte tarihi diplerdeyiz. Öyle dipteyiz ki
Yunanlılar gemi alımına yeniden başladı. Yunanlılar ilk defa
dünya gemi filosunun lideri
haline geldi. Şu an Yunan
armatörler dünyanın en zenginleri. İsteseler Yunan ekonomisini kurtarırlar. Ama bana
göre Yunanistan krizinin nedeni ekonomik değil siyasi.
Avrupa’da büyük bir oyun
oynanıyor” diye konuştu.
T KA’dan Resne’de Ramazan
enlikleri esintisi
RESNE
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
İ
ftardan sonra Resne’de
ilk defa Ramazan
etkinliği düzenlenirken, programda yer alan
semazen gösterileri,
Hacivat ile Karagöz gösterilerinin dışında Uzun
Ayak Tahta Bacak ilginç
animasyonlarıyla Resne
halkını güldürüp eğlendirdi www.yenibalkan.com’a
göre: Türk İşbirliği
Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı (TİKA) ve
MATÜSİTEB organizasyonu çerçevesinde Resne’de
“Gönül Coğrafyası Kültür
Buluşması” etkinliği adı
altında düzenlenen
Ramazan gösterileri
Cambourakis ayrıca Yunanistan’ın yaşadığı bu zor günlerde Yunan ekonomisinin değişime ve yeni bir başlangıca ihtiyacı olduğunu da belirtti. Fahri
Konsoloslar Birliği Başkanı Ömer
Kaplan ise işadamı kimliği ile konuştuğunu belirterek, “Ne olursunuz çocuklarımıza 2 ülkenin dost, kardeş ve
komşu olduğunu aşılayalım. Sorunları
bizler yüzde 100 çözemesek bile gelecek
nesillerin bu işi daha akıllı ve kalıcı olarak çözeceklerine inanıyorum” dedi.
Kaplan, “Yunanistan’ın içinde bulunduğu durum, yürekten söylüyorum ki bizleri çok üzüyor. Biz 2 ülke olarak kafa
kafaya verip neler yapabileceğimizi
düşünüyorum. Yunanlı dostlarıma bu
toplantıdan açık bir mesaj vermek istiyorum. Ülkenizde yatırım için ben ve
arkadaşlarım çevremizdeki iş adamı
dostlarımızı Yunanistan’a yönlendirmeye hazırız” dedi.
büyük ilgi gördü. İftardan
sonra Resne’de ilk defa
böylesi bir etkinlik düzenlenirken, programda yer
alan semazen gösterileri,
Hacivat ile Karagöz gösterilerinin dışında Uzun
Ayak Tahta Bacak ilginç
animasyonlarıyla Resne
halkını güldürüp eğlendirdi. Tasavvuf Müziği’nin
nağmelerinde unutulmaz
bir semazen gösterisiyle
büyülenen Resne halkı,
yaşadıkları huzur ve manevi dakikaların tadını
çıkardılar. Tiyatro gösterileriyle devam eden program, çocukların eğlence
durağı Uzun Ayak Tahta
Bacak ve Hacivat-Karagöz
gösterileri eğlenceli anlara
sahne oldu.
SAYFA 06
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
6 Ara t rma
6 Temmuz 2015
Pazartesi
Geçmişten günümüze 6
Makedonya siyasi tarihi
Durmadan çağlayan bir ırmak gibidir Makedonya. Topraklarında bitmeyen hâkimiyet mücadelesi ülkede birçok
iz bırakmıştır. Yeni kurulan bir devlet olmasına rağmen Makedonya’nın tarihi çok çok eskilere dayanır
Y
ugoslavya’nın dağılma, iç
savaş ve federal yapıyı oluşturan milletlerin bağımsızlık
sürecinde, her millet kendi bağımsızlığı için halkoylaması yapmaya
başlamıştı. Makedonya
Cumhuriyeti bağımsızlık konusunda referandum kararını 13
Ağustos 1991’de aldığından32, bu
halkoylamalarından biri de 8 Eylül
1991’de Makedonya’da gerçekleştirildi. Makedonya’da yaşayan
Arnavut azınlığın boykot etmesine
rağmen, bağımsızlık referandumuna katılanların %90’ı bağımsızlık yönünde oy kullanmıştı.33 Bu
sonuç Makedonya’da sevinçle karşılandı. Fakat bu karar Büyük
Makedonya (Vardar, Ege ve Prin
Makedonya’sının birleşmesi) sorununu yeniden gündeme getirdi.
Bu gelişmeler karşısında
Bulgaristan konuya olumlu yaklaşırken, Yunanistan’ı endişelendirmeye ve Makedonların Türkiye’ye
olan ilgisinde bir artışa neden
olmuştur. Makedon Parlamentosu
bağımsızlık yönünde alınan bu
kararı hemen gerçekleştirme ve
resmileştirme yoluna gitmemiş,
bir süre daha yaşanan gelişmeleri
izleme politikası takip etmiştir.
Gerçekçi bir politika takip etmiş,
duygusal ve aceleci davranış sergilememiş, gelişmeleri yakından
takip etmiştir. Bu süre içerisinde
Federal Yugoslavya’nın devam
etmesinin, “ara çözüm”ün de
hayata geçirilmesinin mümkün
olmadığı görülmüştür. 1980 yılın-
dan itibaren
ülkeyi yöneten, altı
cumhuriyet
ve iki özerk
bölge temsilcilerinden
oluşan
“Başkanlık
Konseyi”nin
dönüşümlü
başkanlık
Nazlı DERVENT
sisteminde
Hırvatistan’ın temsilcisi Stipe
Mesiç başkan olarak seçilememiştir. Bu durum “Yugoslavya’da
umutları söndürmüştür.34” Bu
gelişmelerden sonra,
Yugoslavya’yı oluşturan altı cumhuriyetten 4’ü bağımsızlıklarını
kazanmışlardır. Ayrıca, Almanya
başta olmak üzere, Türkiye, İtalya,
Bulgaristan’ın, kısmen AB ülkelerinin de bağımsızlık yönünde destek alması da bu yönde rahat hareket etmesini sağladı. Böyle bir
durum söz konusu olunca,
Makedonya Parlamentosu 17
Eylül 1991’de yapmış olduğu toplantısında yapılan referandumda
alınan bağımsızlık kararını oyladı.
Yapılan oylamada Makedonya’nın
bağımsızlığı ilan edildi.35 Böylece,
M.Ö. 4. Yüzyılda kurulmuş olan
“Makedonya Devleti”nin ardından, kurulan ilk “Makedon
Devleti” olarak tarihteki yerini
almıştır. Bağımsızlığın ilanı üzerine parlamentoda bir konuşma
yapan Kiro Gligorov “Makedonya,
Yugoslavya’daki son gelişmeleri
dikkatle takip etmiş ve yapılan
durum değerlendirmesinden
sonra artık bağımsızlık ilanından
başka bir çarenin kalmadığı
görülmüştür.”36 diyerek, bir
anlamda bağımsızlıktan başka
çarelerini kalmadığını dile getirmiştir. Ayrıca, herkesle dost kalmak istediklerini, şeffaf bir federasyon teşkil edilmesi halinde
Yugoslavya’da kalabileceklerini de
ifade etmekten geri kalmamıştır.
Slovenya ve Hırvatistan’ın bağımsızlık ilanlarının ardından yaşanan
gelişmeler, Makedonya’nın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra
Makedonya’da gözlenmemiştir.
Yugoslavya’daki cumhuriyetler
arasında başlayan iç kargaşa ve
bağımsızlık mücadeleleri devam
ederken, Balkan Yarımadası’nda
merkezi konumda olan
Makedonya, Yugoslavya’dan
kopma ve bağımsız olma sürecini
sorunsuz ve sancısız tamamlayan
tek ülke olmuştur. Bağımsızlığını
kazandıktan, Yugoslavya Federal
Ordusu ülkeden ayrıldıktan, iç
politikada Arnavutlarla ve diğer
etnik gruplarla sorunlarını büyük
ölçüde çözüme kavuşturduktan
sonra, Makedonya’yı asıl çözülmesi gereken sorunlar dış politikada
karşısına çıkmış, sınır komşuları
özellikle Yunanistan ile önemli
sorunlar yaşamaya başlamıştır.
Bunda; tüm Makedonları birleştirmek için, Ege ve Pirin
Makedonya’sında hak iddiasında
bulunan Makedon milliyetçileri ile
“Büyük Yunanistan” ve “Büyük
Bulgaristan” fikirlerini benimsemiş olan milliyetçilerinin bir birleri
ile olan rekabeti etkili olmuştur.
Bu süreçte Makedonya’nın bağımsızlığına en büyük tepki
Yunanistan’dan gelmiştir.
Yunanistan, Makedonya’nın ismini, bayrağını, milli armasını kullanmaya hakkı olmadığını ifade
etmiş ve Makedonya’yı “Üsküp
Cumhuriyeti” olarak tanımlamıştır. Makedon kelimesini de kullanmak istemeyen Yunanistan
Hükümeti Makedonları “Üsküplüler” şeklinde nitelendirmiştir.37
Ancak, bu tür nitelendirmeler,
Avrupa Birliği ve diğer devletlerin
Makedonya’yı tanımalarına engel
olamayacaktır. Yıllardır uykuda
bekleyen Makedonya sorunu,
1991’deki bağımsızlık ilanından
sonra ciddi tartışmaların yaşanmasına sebep oldu. Bağımsızlık ilanını sadece Sırbistan değil,
Yunanistan ve Bulgaristan da
kolay kabullenemedi. Yunanistan
bağımsız Makedonya devletini,
ismini, bayrağını, tarihini ve
Makedon ulusunun varlığını reddetmekle kalmadı, aynı zamanda
günümüze kadar Makedonya’nın
başta NATO ve AB üyeliği olmak
üzere uluslararası örgütlere girmesini sürekli veto ederek engellemeyi başardı.
Yunanistan’a göre, Makedonya
Cumhuriyeti, bugünkü
Bulgaristan, Yunanistan ve
Makedonya arasında bölünmüş
durumda olan Büyük
Makedonya’yı çağrıştırıyor ve
Makedonya’nın diğer parçalarında da kısa veya uzun vadede bu
yeni doğan anavatana katılma
isteği uyandıracak. Ayrıca
Yunanistan’ın kuzeyinde merkezi
Selanik olan Makedhonia adını
taşıyan bir idari bölge de bulunuyor. Fakat bölgeye bu ismin
1988’de verildiğini de hatırlatmak
gerekir. Bulgaristan,
Makedonya’nın bağımsızlığından
sonra Yunanistan’ın aksine düşmanca ilişkilere girmeyen ve anayasal ismiyle tanıyan ilk ülkelerden biridir. Ancak Makedonların
Bulgar, Makedon dilinin ise
Bulgarcanın eski bir diyalekti
olduğunu iddia ediyor. Makedon
ulusunu ve dilini tanırsa, bunun
kendi öz tarihinin inkârı anlamına
geleceğini belirtiyor. Demokratik
Bulgaristan’ın ilk Cumhurbaşkanı
Jelyu Jelev’in, Makedonya’nın
bağımsızlık ilanından sonra yaptığı “Bizim tarihimiz bir, kültürümüz bir, dinimiz bir ve dilimiz
aynıdır” açıklamasından bu yana
çok fazla bir şey değişmedi.
Bugün halen Bulgaristan’da yaşayan Makedonlar azınlık olarak
kabul edilmiyor. 1990’lardan bu
yana iki ülke arasındaki birçok
toplantı dil anlaşmazlığı nedeniyle
iptal edildi. İkili ilişkilerinin geliştirilmesi ve iş birliğinin arttırılmasına yönelik hazırlanan birçok
anlaşma, Bulgaristan’ın iki ayrı
dilde kaleme alınmasını reddettiği
için imzasız kaldı. Sırbistan ise
Bağımsızlık sonrası süreçte,
Makedonya’nın statüsüne dair
Yunanistan ile kapalı kapılar
ardında çıkar birliği yaptı. Hatta
bir dönem, Sırbistan’ın Yunanistan
ile Makedonya’yı paylaşma planları yaptığı basına yansıdı. İki ülke
arasındaki siyasi kamplaşma, bir
zaman sonra yerini dini kamplaşmaya bıraktı. Sırp Ortodoks
Kilisesi ile Yunan Ortodoks
Kilisesi başta olmak üzere birçok
Ortodoks kilise, bugün Makedon
Ortodoks Kilisesi’ni tanımayı reddediyor. Dini kurumlarının tanınmaması, Makedonya’da devlet
kurma sürecinin tamamlanamamasına sebep oluyor. Makedon
Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlığını tanımayarak Sırp Ortodoks
Kilise’ne bağlı kalmasını savunan
Sırbistan’ın bu tavrı, Makedon yetkililer tarafından dolaylı yoldan
Makedonya’nın bağımsızlığının
tanınmaması şeklinde yorumlanıyor.
SONUÇ
Makedonya Siyasi Tarihi görüldüğü üzere uzun yıllardır savaşlar ve
çatışmalar ile doludur. İstikrarlı,
huzurlu ve barış dolu dönemini
Osmanlı Devleti döneminde yüzyıllarca yaşamasının dışında
sürekli kanlar dökülen, etnik ve
mezhebi çatışmalara sahne olan
bu topraklar günümüzde patlamaya hazır bir bomba gibidir.
19. yüzyıl sonlarında ve 20. yüzyıl
başlarında onlarca yıl devam eden
ve Büyük Güçler diplomasisinin
tüm dikkatini üzerine çeken
Makedonya sorunu, geçmişte
olduğu gibi bugün de modern
Avrupa barışını tehdit eden önemli bir krizdir.
Kanlı savaşlar, sınır anlaşmazlıkları, siyasi istikrarsızlık, azınlıklar
meselesi gibi sorunlarla kötü ün
yapmış olan Balkanlar coğrafyasında, etnik kimlik üzerinden politikalar üretmek, 2000’li yıllardan
bu yana nispeten sükûnete kavuşmuş olan ancak halen hassas dengeler üzerinde duran bölge ülkelerini topyekûn bir krizin eşiğine
getirebilir. Sorunların AB çabasıyla
rafa kaldırılmış bir nevi dondurulmuş olması, AB’nin istikrarsız ve
güç kaybettiği bu süreçte su üstüne çıkma adına kol gözlüyor.
Birçok etnik grubu barındırması
sebebiyle Makedonya üzerinde
komşu ülkelerin çıkarlarının bitmek bilmemesi devletin hem oluşum sürecini olumsuz yönde etkiliyor hem de içeride milli bakımdan birlik sağlanması engelleniyor.
Makedonya’da Makedon, Arnavut
ve Türk etnik grupların kültürel,
mimari ve yaşayış tarzı bakımından çoğunlukta olduğu yerlerin
sanki kendilerine özerk bir bölge
izlenimi vermeleri bir nevi ayrışmanın bariz anlamda hissedildiği
kritik dönem yaşanıyor.
Makedonya Hükümetinin bu
anlamda öncelikle kendi içinde bu
sorunlara çözüm bulması gerekmektedir. Arnavutların ve
Türklerin, özellikle Türklerin, birlik sağlama adına devletten tarafa
çekilmesi gerekir. Çünkü izlenen
yanlış politikalar bu grupları baskı
altına alınarak sindirilmesine yol
açmıştır. İleride çıkabilecek büyük
bir patlamanın şimdiden önüne
geçilmesi adına Türkiye ile daha
yakın ilişkiler geliştirilmeli ve
Türk yatırımcının ülkeye çekilmesi
sağlanmalıdır. Geçmişten gelen
Türklerin hâkimiyeti altına girmeme korkusu ile hareket etme
Makedonya’yı dipsiz bir karanlığa
doğru sürükleyecektir. Türkiye
tarihsel bağlar açısından bölge ile
yakın olması hasebiyle
Makedonya’yı en iyi anlayacak ve
yardım çerçevesinde uygulayacak
çözümlemeleri en iyi ölçüde analiz
edecek bir ülkedir. Yükselen bir
Türkiye ile işbirliği Makedonya
Cumhuriyeti açısından da yükselme sağlayacak ve içerideki sorunların ekonomik bağlamda güçlenme ile Türkiye yakınlaşması sonucu daha kolay aşılacaktır.
Türkiye’nin yayılma ve emperyal
amaçlar gütmediği ortadadır.
Geçmişte de bunu yapmamıştır
şimdi de böyle bir gaye gütmemektedir. Türkiye’nin tek derdi
huzur ve barışın sağlanmasıdır.
Uzun yıllar boyunca acı çeken bir
ülke geçmişten aldığı deneyim ve
tecrübe ile kültürel anlamda yakın
olduğu ülkelere de bunu yansıtmak ve yardım etme gayesindedir.
Makedonya, bilinçaltına Batılılar
tarafından yerleştirilen hastalıktan
biran önce kurtulmalı ve
Türkiye’nin yardım eline elini
uzatmalıdır. Balkanlar geçmişte de
olduğu gibi ancak Türkiye ile
dostluk kurarak huzura kavuşacaktır.
KAYNAKÇA
Dr. YILMAZ Türel, Balkan Tarihinde
Bir Kesit: XIX’uncu Yüzyılda
Balkanlarda Bağımsızlık Hareketleri,
Şubat 1999, İstanbul Medeniyet
Üniversitesi- Kamu Hukuku Arşivi
ARAP Erdal, Yugoslavya'nın
Parçalanması Süreci Ve Uluslararası
İlişkiler Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, 13-06-2010,
ARMAOĞLU Fahir, Siyasi Tarih
(1789-1960), 2.B. Ankara 1973
BEYDILLI Kemal, II. Abdülhamid
Devrinde Makedonya Meselesine,
Osmanlı Araştımaları IX, HEATH
W. LOWRY THE JOURNAL OF
OTTOMAN STUDIES, IX İstanbul –
1989
BOZKURT Giray Saynur, TİTO
Sonrası Dönemde Eski Yugoslavya
Bölgesindeki Türkler ve Müslüman,
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi /
Journal of Turkish World Studies,
X/2 (Kış 2010), s.51-95.
ÇAVUŞOĞLU Halim “YugoslavyaMakedonya” Topraklarından
Türkiye’ye Göçler ve Nedenleri,
,Bilig, Bahar 2007/ sayı:41
İNALCIK Halil, Türkler ve Balkanlar,
BAL-TAM Türklük Bilgisi 3, Prizren
Eylül- 2005,
İNALCIK Halil, Osmanlı Döneminde
Balkanlar Tarihi Üzerinde Yeni
Araştırmalar, GAMER I, (2012) s. 110
JELAVİCH Barbara, Balkan Tarihi C:1
18. ve 19. Yüzyıllar, Küre Yayınları,
İstanbul, 2006
KODAL Tahir, Makedonya’nın
Bağımsızlığını Kazanması ve
Türkiye, Çağdaş Türkiye Tarihi
Araştırmaları Dergisi (Journal Of
Modern Turkish History Studies)
XIV/29 (2014-Güz/Autumn),
ss.377-396.
KUTLAY Muzaffer, Makedonya
Sorunu: Bu Sükûnet Devam Eder
Mi?, Analist, USAK Yayınları,
Temmuz 2012
NASUHBEYOĞLU Tayfun, Balkan
Tarihine Genel Bir Bakış, Ekim
2008/İstanbul
ORUÇ Zülküf, Dünden Bugüne
Balkan Türklüğü: Bir Analiz
Denemesi (Sakarya Üniversitesi,
Türkiye)
SANDER, Oral: Siyasi Tarih (İlk
çağlardan 1918’e) 1.B., Ankara,
1989.
UÇAROL, Rıfat: Siyasi Tarih, 3.B.,
İstanbul, 1985.
Nazlı Dervent
B TT ...
SAYFA 07
Yerel Yönetimler 7
6 Temmuz 2015
Pazartesi
Paleo Fokeo'dan
karde ziyareti
Paleo Fokeo'dan Foça'ya gelen 35 kişilik kafile önce Foça Belediyesi'ni
ardından Foça Yelken Kulübü'nü ziyaret etti. Fokeo'lular görüşmede kardeş kulüp çalışmaları konusunda FYİK Yöneticileri ile anlaşmaya vardı
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
F
oça’nın Yunanistan’daki kardeş şehri Palea
Fokea’dan gelen 35 kişilik kafile, suyun öte yanından
sevgi ve dostluk çiçekleri getirdi. Kafilenin sözcüsü
Fratzeskou Zacharo ve Palea Fokea Yerel Birlik Başkanı
Nassos Papoutsis, Foçalıları Ağustos ayında yapacakları
festivallerine davet etti. Foça Belediyesi’ne gelen Palea
Fokea’lılar, ziyaret esnasında Türkçe ve Rumca şarkılar
söyledi. Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ Palea
Fokea'ya yönelik; “Suyun iki kıyısı ayrılmaz bir bütündür! Dostluğumuz sonsuza dek sürecektir” dedi. Sivil
toplum kuruluşu Fokea Politia görevlisi ve aynı zamanda
Palea Fokea Yelken Kulubü Başkanı olan Fratzeskou
Zacharo, Fokea Politia olarak; İspanya’daki Ampuria,
İtalya’daki Elea gibi Antik Phokaia’dan çıkıp Akdeniz’de
koloniler kuran topluluklarla ve mübadillerle iletişim
halinde olduklarını belirtti. Zacharo, Foça ve Palea Fokea
arasındaki kültürel ve ticari alışveriş ilişkilerini geliştirmekten büyük mutluluk duyacaklarını belirtti. Foça
Belediyesi’nin ardından Foça Yelken Kulübü’nü (FYİK)
ziyaret eden Zacharo, FYİK yöneticileri ile kardeş kulüp
çalışmalarını başlatmak üzere sözlü mutabakata vardı.
Kızılcahamam’da Mamu a rüzgarı esti
GÜZELYURT - BALKAN GÜNLÜ Ü
K
ıyı Ege Belediyeler Birliği ve Narlıdere
Belediye Başkanı Abdül Batur, Belediye
Meclis üyeleri, Narlıdereli muhtarlar ile
birlikte Kıbrıs'taki kardeş kent Güzelyurt
Belediyesi tarafından düzenlenen 38. Portakal
Festivali açılışında onur konuğu oldu. Başkan
Batur, Güzelyurt Belediyesi ile ortak projeler
yapacaklarını belirtirken, KKTC
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Başkan Batur'a
plaket verdi, teşekkür etti. 12 Temmuz tarihine
kadar sürecek olan ve yüz binlerce konuğu ağırlayacak olan KKTC'nin köklü geçmişe sahip 38
Portakal Festivali açılışı Güzelyurt'ta büyük bir
yürüyüş ve amfi tiyatroda yapılan açılış töreni
ile başladı. Festivalin açılışına Cumhurbaşkanı
Mustafa Akıncı'nın yanı sıra 3. Cumhurbaşkanı
Derviş Eroğlu, Meclis Başkanı Sibel Siber,
Başbakan Yardımcısı Ekonomi Turizm Kültür
ve Spor Bakanı Menteş Gündüz, UBP Genel
Başkanı Hüseyin Özgürgün, Güzelyurt
Belediye Başkanı Mahmut Özçınar ve Kıyı Ege
Belediyeler Birliği ve Narlıdere Belediye Başkanı
Abdül Batur ile Manisa ve Keçiören
Belediyesi'nden temsilciler katıldı. Festivali
konuklarıyla birlikte açan Cumhurbaşkanı
Mustafa Akıncı, , alın teri ve emekle bu noktaya
geldiğini belirtti, "Halkın desteği olmadan hiçbir
şeyin başarılı olamayacağına inanırım" dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, festivalin simgesi portakal simgeli bir plaketi Narlıdere Belediye
Başkanı Abdül Batur'a verirken, kardeş kent ilişkisinin iki belediyeye de yararlı çalışmalar yapılmasına vesile olacağına inandığını kaydetti.
Gaziosmanpa a ve K rcaali
iftar yeme inde bulu tu
KIRCAAL - BALKAN GÜNLÜ Ü
G
aziosmanpaşa Belediyesi, Belediye Başkanı
Hasan Tahsin Usta’nın öncülüğünde Kırcaali
merkez, Kirkovo (Kızılağaç) ve Momchilgrad
(Mestanlı) ilçelerinde 3 gün art arda iftar sofraları
kurdu. Kırcaali’de yaşayan Müslüman Türkler'e yönelik gerçekleştirilen iftar programları kapsamında
Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından toplam 2 bin 400
kişilik iftar sofrası kuruldu. Gaziosmanpaşa
Belediyesi’nin düzenlediği programa katılan
Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta,
www.hakimiyet.com sitesinin haberine göre; “Aynı
ecdadın torunları olarak dostluğumuzu ve kardeşliğimizi pekiştirmek adına bu programı düzenledik” dedi.
Gaziosmanpaşa Belediyesi, ilçede yaşayan Kırcaali
kökenli 150 kişilik bir grubu da, Kardeşlik İftarları’na
katılmak üzere otobüslerle Kırcaali’ye götürdü. Balkan projelerine
"Rumelisiad" deste i
BURSA - BALKAN GÜNLÜ Ü
B
üyükşehir Belediye Başkanı
Recep Altepe, Rumelisiad
Yönetim Kurulu üyeleri ile
bir araya geldi. Başkan Altepe,
Balkanlar’da büyük etkisi olan
Bursa’nın, Türkiye ile Balkanlar
arasında dostluk köprüsü kurduğuna işaret ederek, “Bir tarih başkenti olan Bursa’dan tüm coğrafyaların beklentisi var. Balkanlar’la
sıkı diyalogları olan Bursa ile
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Balkan ülkeleri arasındaki bu canlılık, bir avantaj. Balkanlar’ın her
ülkesinde, her şehrinde Bursa’nın
izleri var” diye konuştu. Başkan
Altepe, Bursa’nın Balkanlar’da bilinir olmasında hayırseverlerin ve iş
adamlarının büyük payı olduğunu
vurgulayarak, “Balkanlar ile ilgili
çalışmalarda en büyük destek ve
şansımız, hayırseverler ve iş adamlarımızdır. Balkanlar’daki icraatların gerçekleştirilmesine verdikleri
desteklerle ecdadın emanetine,
oradaki değerlere sahip çıkılıyor.
Bursalı hayırsever iş adamlarıyla
gurur duyuyoruz” dedi.
Balkanlar’da bugüne dek yapılan
ve yapımı devam eden yaklaşık
50’nin üzerinde eser olduğunu
ifade eden Başkan Altepe,
Rumelisiad’ın Sırbistan’a okul ve
belediye binası, Sırbistan’ın
Preopora bölgesinde okul onarımı
ve Makedonya Kumanova’ya da
yeni bir kültür merkezi kazandırdıklarını söyleyerek, desteklerinden dolayı Rumelisiadlı sanayici
ve işadamlarına teşekkür etti.
emokrasi kelimesinin birçok
anlam vard r. Bir deyi le de
‘’Halk n, halk taraf ndan, halk
idaresi’’, [1]olarak tan mlanabilir.
Kim var peki bu halk n içinde? Bu
toplulu u olu turan en küçük yap
ta olan aile... Dolay s yla da geleceimizin teminat olan çocuklar m z.
Evet, gelecekte toplumu olu turmaya
devam edecek olan bugünün küçükleri yar n n anne babalar , bürokratlar ,
mühendis ve doktorlar , i çi ve i verenleri hatta gelece in suçlular ... nsano lu
olarak demokrasiyle çok daha küçük
ya larda tan yor ve adapte olmakta en
zorland m z bir kavram olarak hayat m za yerle iyor. Zorlanmam z n da en
büyük nedeni olarak da daha çocuk ya lardan itibaren bu ya am tarz yla ya amad m z içindir diye dü ünüyorum.
Ailenizde bir dü ünün, bir soru soracaks n z, ‘’Küçüksün sus bakiiiim.’’
Herhangi bir ey ile ilgili konuya dahil
olacaks n z ya boyumuz ya ya m z
bahane edilir ve devre d kal rd k.
Bu sadece evde mi böyledir. Dahas var,
okulda da ayn s de il miydi? Bugünün
toplumunu olu turan bizlerin okul y llar n bir dü ünün. Tahtada bir ö retmen
‘’Konu ma o lum, yapma k z m, sana
izin verdim mi?’’ gibi cümlelerle büyüdük. Ö retmen ö retir güya ö renci
ö renirdi. Ö renciden sessiz olmas ,
sorulara bile izin verilirse cevap vermesi
beklenen, fikrin nedir? sorusuna da
cevap olarak da, gülerek de olsa
‘’Arkada lar ma kat l yorum’’ olurdu.
En iyi kolejler bile bu sistemle e itim
veriyor. Sonuç ortada... Tahammülü
olmayan, tek düze, geleneksel cevaplarla
avunan, birlikte ya aman n apartmanlarda ya amak oldu unu zanneden insanlar... Ne yaz k!!! te bu e itim sistemiyle ba lar z ötekile tirmeye. Önce konu mam z yasaklan r, ifadelere yanl denir
ve bir bakars n z kurallar diye atfettikleri
eyler, yasaklar silsilesi oluvermi tir.
Oysa çocuklar k p r k p r her an payla maya haz r, pencereleri d ar ya aç lm
kütüphaneler gibidirler. Neden? Çünkü
onlara, bizleri yaratan n Allah (CC) n
bah etti i merak ve ke fetme içgüdüsüyle dünyaya gelmi lerdir. Onlar n bu kendilerini bulma çabalar n görmezden
gelirsek bu toplumu tek tip bir insan
figürü gibi donatmaya çal m oluruz.
Ayn , okullarda sorulan sorulara cevaplar
da özgün de il çok kli e olur. Farklar
ortadan kalkar. Farkl olmak güzeldir
asl nda. Farklar ilerlemeyi getirir. Farklar
mutluluk ve huzuru getiririr.
D
YA AM TARZI
Demokrasi ve e itim konusunda duayen
olan Dewey[2], ‘’Demokrasiyi bir ya am
tarz ’’ olarak tan mlad n görüyoruz.
DEMOKRAS
VE
ÇOCUKLAR
A kın MESUT
S n flar n, toplumlar n birer küçük evreni
(Mikrokozma) oldu unu, dolay s yla
demokrasinin de s n flarda bir ya am
tarz haline gelinceye kadar uygulanmas
gerekti ini savunmu tur. Bu modellere
ve geldi imiz son duruma bak l rsa e itim sistemimizi müdür-ö retmen-ö renci
ili kileri uygulanabilir bir de i imle tekrar ayarlamal y z. sadece okullarda da
bitmiyor tabi. Nas l çocuklar sadece
okullarda ya am yorlarsa bulunmu
olduklar çevrenin de üstüne dü eni yapmas gerekiyor. Anne-baba, okul- çevre
olarak ö rencilerimiz bu sayd m z
alanlarla hep ileti im halindeler. Onun
içindir ki çocuklar m z okul d nda da
demokratik bir ortamda peki tireçleri
art rabilecekleri, her bireyin hayata katk da bulunabilece i, her sesin duyulabilece i, dü ünce ve fikirlerin payla labildii ortamlar yaratabilece imiz bir ya am
tarz geli tirmeliyiz. Unutulmamal d r ki
geleneksel yöntemlerle geleneksel
sonuçlar al r baz alanlarda ilerleme kaydedemeyiz. Bu söyledi im asla örf adet,
ananemizi terk edelim eklinde anla lmamal d r. Aksine, tarihimizi, toplumlar n do ru ve yanl lar n iyi de erlendirip
kendi modelimizi olu turmam z olarak
anla lmal d r. Gelece imizin teminat
olanlara yarat c olmay , yurtta l k bilinci, üstlendikleri görevlerin kar l nda
hesap verebilme sorumlulu unu güçlendirebilirsek, yar n yapt klar ndan dolay
hesap verebilen ve yanl lar yapan bireylerden de medeni bir ekilde hesap sorabilen fertler yaratm oluruz. E er olmak
istedi imiz toplum için imdiden tohumlar dikersek, çocuklar m za i birli ini,
uyum içinde ya amay , hayat n her evresinde payla may ö retirsek hasat günü
geldi inde üzülmeyiz derim. Daha ça da ve demokratik bir ya am , her
anlamda ileriyi, ba ar y hedefliyorsak
öncelikle çocuklar m za okul öncesinde
iman ve sevgi dolu bir kalp, sonras nda
da onlar daha donan ml olarak yeti tirebileceklerine inand n z okullarda e itim almalar n sa lamal y z.
[1] Abraham Lincoln
[2] Dewey, J. (1996). Demokrasi ve e itim (Democracy and education) T.
Y lmaz, çeviri. zmir: Ege Üniversitesi
Bas mevi. (Orijinal çal ma 1916 bas m d r.)
SAYFA 08
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
8 Balkan Haberleri
6 Temmuz 2015
Pazartesi
zzet KARASU
[email protected]
Balkanlardan gülümseten anlar...
LİONEL MESSİ
utbol hastas› iki hemflerimiz rahmetli
Bayram a¤abeyin kahvesinde televizyondan Barselona - Real Madrid maç›n› izlemektedirler. Spiker maç esnas›nda
Messi’nin güzel oyunu karfl›s›nda; “Kim
ne derse desin bu Messi dünyan›n bir numaras›” sözünü s›k s›k söyler.
Hemflerilerden birisi;
“Madam ki bu Messi dünyanin 1 Numarasi. Niye her maça 10 numaraylen
ç›kiyy” der.
F
NES‹ME.COM
Evine yeni bilgisayar al›nm›fl olan Rumelili
Nesime han›m bir gün efline;
“Bana bir e-posta adresi alsana al. Alamanya’da arada ablam ile yaziflirim”
“Nas›l bi adres isteysin Mori?”
“Bafl harfi Nesime olsun ama ad›ma uygun bir fley olsun. [email protected]
gibi”
Akflam eve gelmeden önce kahveye bir
çay içmeye u¤rayan Nesime han›m›n efli,
arkadafl› ile yorgunluk çay›n› içerken, televizyonda “Nesine.com “ adl› bir bahis flirketinin reklam›n› duyunca;
“Ey vahhh! Biris› benden önce davranip
bizim han›min adresini almifl. Eve gidince
bu kari beni keser”
KUPA
Rumelili bizim Hasan Aga’n›n torunu Ayfle, Manisa Milli E¤itim Müdürlü¤ü’nün ‹lkokullar aras› düzenledi¤i " Mesir Kupas›” atletizm müsabakas›na kat›l›r. Beklenin alt›nda koflan Ayfle dereceye giremez. Gözyafllar› içinde eve gelen Ayfle’yi
gören ninesi Makedonca Hasan Aga’ya
nedenini sorar. Hasan aga, Ayfle’nin Mesir Kupas› atletizm yar›flmas›na kat›ld›¤›n›
ve KUPA alamad›¤› için üzüldü¤ünü söyler.
Torunu Ayfle’yi teselli etmeye çal›flan nine (*)“ Ti ne piflçi Ya keti KUPA” der.
(*)Ti ne piflçi ya ke ti kupa: Sen a¤lama
ben sana sat›n al›r›m kupa
KÜÇÜK MÜ? BÜYÜK MÜ?
Rumelili bir kar› koca iki çocu¤u ile beraber Manisa’dan ‹zmir’e gitmek üzere
Manisa garaj›na gelir. Otobüs’ün kalk›fl
saatini beklerken büyük çocuk tuvaletinin
geldi¤ini söyler. Küçük çocu¤u annesinin
yan›nda b›rakarak büyük o¤lunu tuvalete
götürür. Tuvalet sahibi ücretlerin peflin
oldu¤unu söyler. Bizim Rumelili paray› ç›kar›r “ Tuvalet ücreti ne ka diye sorar?
Tuvalet sahibi; “Büyük mü küçük mü?”
diye sordu¤unda Rumelili hemflerimiz cevap verir. “Küçük anasinin yan›nda duriyy. ‹çerdeki büyük o¤lan parasi ne ka?”
DÜfi TÜM HAVA YOLLARI
Almanya'da gurbette çal›flan Boletin köyünden Hüseyin Aga, her yaz senelik izne gelir. ‹zin bitimi efli ve o¤lu ile beraber geri dönüfl haz›rl›klar›na bafllar. Bir
yak›n› onlar› hava alan›na b›rak›r. Binecekleri uça¤› beklerken o¤lu merak eder
sorar.
-Biz (h)angi uçaye binecey›z baba?
-Biz›m uçak daa gelmadi u¤lim.
K›sa bir süre sonra baba o¤luna seslenir;
“More bizim uçak flind› indi. Göriymisun
güvdesinde (*)PAN-AM HAVA YOLLAR‹
yazii.
O¤lu uça¤›n gövdesindeki yaz›y› okur
okumaz bafllar a¤lamaya.
-Ben bu uçaye ayatta binmam!
-Niçun binmezs›n?
-Uçayin üstunda ne yaziy gurmeymis›n?
-Ne yaziy more?
Düfltim Hava yollari!
(*) Panam: Düfl tüm
CANSEL HAYAT
Rumelili fiaban Aga Manisa'n›n köylerinden Cansel adl› bir k›zla görücü usulü evlenir. Evlenir evlenmesine ama evlilikleri
çok uzun sürmez. Her ikisi boflanmak için
avukat tutar. Mahkeme günü geldi¤inde
hakim fiaban Aga’ya sorar.
-Efliniz Cansel han›mdan niye boflanmak
istiyorsunuz?
fiaban Aga cevap verir;
“Hakim bey. Karim kadinlik gürevlerini
heç ii yapmiy. Kisacasi CANSEL hayatim
hiç eyi gitmiy. O yüzden buflanmak isteyim” der.
Tunus'taki sald r turisti
Yunanistan'a yönlendirdi
Tunus’un doğusunda yer alan Susa kentinde turistlerin
kaldığı iki ayrı otele terör örgütü IŞİD tarafından düzenlenen
saldırı sonucunda 35 kişi hayatını kaybetti. Olay nedeniyle
birçok müşteri tatilini değiştirme başvurusunda bulundu
AT NA - BALKAN GÜNLÜ Ü
T
UI Almanya Genel Müdürü Oliver
Dörschuck, www.tourexpi.com sitesinin haberine göre henüz Tunus’tan
başka destinasyonlara kapasite kaydırmayı düşünmediklerini söyledi. Alman
turizm medyasına konuşan Dörschuck,
bunun için en az 1 hafta daha bekleyip
izlemeyi tercih ettiklerini belirtti.
Dörschuck’a göre şu ana kadar sadece 500
müşteri önceden alınan Tunus tatillerinde
bir değişiklik için kendilerine başvurduklarını belirtti.
ALMANYA VE HOLLANDA
YUNANİSTAN'A GİDECEK
TURİSTLERİ UYARDI
planlayan vatandaşlarına yanınızda yeteri
kadar nakit bulundurun çağrısı yaptı. Welt
Onlineın bildirdiğine göre, Alman
Dışişleri, bankalarının nakit sıkıntısı yaşayabileceğini bu nedenle bankamatiklerde
para bulunmaması ihtimaline karşı
Yunanistan’a gidecek vatandaşlarını uyardı. Hollanda Dışişleri de vatandaşlarını
Yunanistan konusunda uyardı.
TURİZM BAKANI
KONTURA TURİSTLERE
GARANTİ VERDİ
Almanya veya Hollanda hükümeti gibi
birçok hükümetin "Yunanistan için yanınıza yeterince nakit para alın" uyarısına
Ekonomi Altyapı Gemicilik ve Turizm
Bakanlığı sert tepki gösterdi. Turizmden
sorumlu bakan Elena Kontura, yabancı
Hürriyet gazetesinin haberine göre
Almanya, Yunanistan’da tatil yapmayı
GR‹BAL ENFEKS‹ YON
Rumelili rahats›zlan›r, en yak›n sa¤l›k oca¤›na gider. Muayenesini yapan hekim “
Gribal Enfeksiyon “ tan›s› koyarak ilaçlar›
yazar ve bizim hemfleriyi gönderir. Yak›n
eczanelerden birine ilaçlar›n› almaya giden Rumeliliyi bir arkadafl› görür.
-Ayirdir giçmifl olsun neyin var?
-Ne ilaç verd›?
-Bilmem. Reçeta burda al bak.
-H›mm.. TERAFLU FORT vermifl. Demek
bir TERAFlar›n a¤riy, yoksa koca doktur
bu ilaci yazar mi?
Hüseyino ulları'ndan
toplu nikah merasimi
11. Cumhurba kan
Gül, Berlin’deki Bat
Trakyal larla iftar açt H
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜ Ü
İslam ülkelerinin büyükelçileri, federal
milletvekilleri, basın mensuplarından
oluşan yaklaşık 400 kişi ve Aspen
Güvenlik Forumu dolayısıyla Berlin' de
bulunan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül'de katıldı. İftarda
konuşan Karslıoğlu Almanya’da yaşayan
tüm Türk halkının Ramazanını tebrik
etti.
üseyinoğulları ile Konak
Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği ve geleneksel hale gelen
toplu nikah töreninde çiftlerin şahitler
huzurunda mutluluklarına imza atmaları sağlandı. Mutluluğa imza atan çiftlere ev sahipliği yapan Hüseyinoğulları
İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı
Sedat Bozkurt, nikahtan sonra yeni
evlilere ve ailelerine iftar yemeği verdi.
Yaklaşık 20 yıldır Hüseyinoğulları ailesi
olarak toplu nikah ile mücadele ettiklerini vurgulayan Bozkurt, “İnşallah
ömrümüzün sonuna kadar da mücadele edeceğiz. Tek temennimiz resmi nikahı olmayan çift kalmasın. Kucağımda
torunum Dilek Düzağar ile konuşuyo-
A
vrupa Batı Trakya Türk
Federasyonu (ABTTF) Başkanı
Halit Habipoğlu, Berlin
Büyükelçisi Hüseyin Avni
Karslıoğlu’nun verdiği iftara katıldı.
Karslıoğlu’nun göreve gelişinden bu
yana düzenli olarak verdiği iftar davetine ayrıca Türk ve Alman toplumunun
temsilcileri, Türk çatı kuruluşlarının yetkilileri, Türk işadamları, Berlin’deki
Almanya’da bulunan Türk ve Müslüman
nüfusun zaman içerisinde kendini çok
geliştirdiğini ve Alman toplumuna her
yönden büyük katkılar sağladığını dile
getiren 11. Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül; “Her geldiğimde de buradaki Türk
toplumunun çok daha gelişmiş her
bakımdan statüsünün çok daha yükselmiş olduğunu görmekten gurur duyuyorum. Ben çok eskileri de bilirim.
Milletvekili olduğum yıllarda buraya çok
gelirdim. Buradaki derneklerin, camilerin, kıraathanelerin o zamanlardaki hallerini bilirim. Bir de şimdi, bugünkü halini
biliyorum. Gerçekten çok büyük bir değişim var” dedi. Almanya’da yaşayan
Türklerin bulundukları topluma entegre
olmalarının yanında kendi anadillerini
ve kültürlerini unutmamaları gerektiğinin altını çizen Gül; “Herkesin kendi
kimliğini dini inançlarını en iyi şekilde
öğrenmesi gerekir. Bunları da burada
öğrenmek lazım artık. Dökme suyla da
değirmen dönmez” dedi.
rum. Çocuklarıma ve torunlarıma bu
davranışlar miras kalsın istiyorum”
şeklinde konuştu. Nikahı kıyılan çiftlere
Sedat Bozkurt, nikah cüzdanlarının
yanı sıra çanta ve anahtarlık hediye
ederek mutluluklar diledi. Her yıl muhtarlarla birlikte toplu sünnet töreni
düzenleyen Bozkurt, bu yıl 3 ayrı
günde toplam 200 çocuğun erkekliğe
adım atmasını sağlayacaklarını belirtti.
mtiyaz Sahibi lhan akiro lu
GELİŞEN TÜRK STATÜSÜ
BERL N - BALKAN GÜNLÜ Ü
ülkelere ait banka ve kredi kartlarıyla
ATM’lere giriş yapıldığında, günlük 1000
Euro ve üzeri para çekilebileceğini garanti
etti. Günlük 60 Euro para çekme limitinin
sadece Yunan vatandaşları için geçerli
olduğunu hatırlattı. Son günlerde Yunan
turizm işletmeleri turistlerin kredi kartlarını kabul etmiyor, zira bankaların açılmaması ve ATM’lerdeki sınırlama nedeniyle
işletmeler de mümkün olduğu kadar çok
nakit para tutmaya çalışıyor. Hatta bu işleme büyük oteller de dahil oldu. Otellere
malzeme tedarik eden şirketler, otellerden
nakit para talep ediyor. Bu durum sonunda oteldeki müşterilere yansıyor ve
“Bankalar bir hafta çalışmayacak” bahanesiyle müşterilerin her türlü ödemeyi nakit
yapmaları isteniyor. Zincirleme gelişmeler
o hale geldi ki, ülkenin kırsal kesiminden
aşlayarak, bazı petrol istasyonlarında araçlara petrol verilemiyor.
TEMS LC L KLER
Mestanlılılar Bursa’da
iftarda bulu tu
BURSA
BALKAN GÜNLÜ Ü
M
erinos Parkı Gölpark
Tesisleri'nde Mestanlı
Yöresi Kültür ve
Dayanışma Derneği tarafından
iftar yemeği düzenlendi.
Bursa'da yaşayan yüzlerce
Mestanlılı hemşeriyi buluşturan iftar yemeği, Kuran-ı
Kerim ve dualarla başladı.
Neşe içerisinde geçen iftar
yemeği sonrası konuşan
Mestanlı Yöresi Kültür ve
Dayanışma Derneği Başkanı
Hasan Öztürk, Bursa'da oldukları kadar kalplerinin de
Mestanlı'da attığını söyledi ve
" Bu mübarek ramazan ayında
hep bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Mestanlı'da ihtiyaç sahibi olan
kimseleri belirledik. Bu mübarek ayda Mestanlı'ya gidip
dernek olarak, hemşerilerimize
dost elimizi uzatıp erzak yardımı yapacağız" diye konuştu.
ANKARA Ahmet ÇOLAK
SAMSUN Ak n ÜNER
BURSA Hüseyin TOY
MU LA Mehmet TOKGÖZ
MAN SA Ersin AKBA
ANTALYA Kenan KURTE
STANBUL Faruk AZEM
DEN ZL Fahrettin KOYUNCU
DI TEMS LC L KLER
ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ
BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU
SOFYA DR. Sunay YILMAZ
KOSOVA Orhan EMİNCİK
ROMANYA Erkan ERUYSAL
YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU
BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA
KKTC Mehmet ALDEMİR
YAYIN KURULU
KORAY BAfiOL
İSMET TOPALOĞLU
NAZ‹F MANDACI
SOKOL BRAHAJ
BALKAN DEVLEN
AYŞE KARADAN
ŞARIK CİBO
ATA ATUN
İLBER ŞİYAK
MAL LER
KUTLU KARAN
B LG LEM
KEMAL B ÇER
YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN
YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak.
No: 7 / 4 Bornova/İZMİR
TEL: 0 535 776 01 61
BASKI TARİHİ: 6 Temmuz 2015
BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi.
ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş
Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32
[email protected]
Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli
500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur.
SAYFA 09
Ara t rma 9
6 Temmuz 2015
Pazartesi
zin azaplar n kald r, suçlar n n ve de
günahlar n n hepsini ba la Yarabbi.
Yarabbi, münker ile nekire en iyi
cevap, benim bütün ibadetlerime bol
sevap, hayat ma emniyet, mal ma
mülküme bereket ihsan eyle
Yarabbi. Bu tatl olan can m za elveda derken her daim sa mda kutsal
kitab m z olan Kuran’ Kerim, gö sümde iman, kar mda peygamber
efendimizin “Hiçbir zaman korkma ve de
çekinme, ümmetim seni almaya geldim,
sen benim ümmetimdensin” demesini
nasip eyle bana Yarabbi. Tüm peygamberlerimizin k yamet gününde nefsi, nefsi
dedikleri zamanda, bizim peygamberimiz
cehenneme ate ine kar yürüyüp o lum
brahim, k z m Fatma sana kurban olsun
illa de ümmetim, illa da ümmetim dedi i
ümmetinden olmay nasip eyle bana
Yarabbi. Dertli olan tüm Müslümanlara
deva, hasta olan tüm Müslümanlara ifa,
borçlu olan bütün kullar na, bütün
Müslüman kullar na her daim edalar nasip
eyle Yarabbi.
Can çeki irken iman m selbetme, beni
merhamet etmeye musallat etme Yarabbi.
Yeryüzünde, bütün dünya da ve de ahretinde bana en iyi r z klar ndan ihsan eyle,
sen her eye kadirsin Yarabbi. Yarabbi,
sen ki aff her daim sevensin, bizleri her
daim affeyle Allah’ m. Beni, bizi, ailemizi, anne, babam z , bütün Müslümanlar
k yamet gününde ma firet eyle Yarabbi.
Sen çok büyüksün. Ellerimi, gönlümü
ancak sana açmaktay m Yarabbi. Dünya
da ve de ahrette bana ve de tüm
Müslüman karde lerime iyilik ver, bizleri
cehennem azab ndan ve de ate inden koru
Allah’ m. Allah’ m, vatan topraklar m zda
ya amakta olan bütün Müslümanlar ,
insanlar m z , yeryüzündeki bütün
Müslüman karde lerimi, beni, ailemi,
anne, babam , karde lerimi, vatan, millet,
Yüce Allah ve Peygamber Efendimiz
Muhammed Mustafa (S.A.V) için çal an
ve de çal mak da olan hay rl halef olmalar n ihsan ile lütfeyle Yarabbi. Bizleri
küfre salma merhamet eyle, ahir ve de
akibetimizi her daim hay r eyle Yarabbi.
Amin diyen ve de diyecek olan bütün
Müslüman karde lerimi de iki cihanda da
her daim aziz eyle Allah’ m. Ey bütün
alemlerin Rabbi ve yarat c s olan Cenab
Allah benden, ailemden ve de tüm
Müslüman aleminden ibadetlerimizi
kabul buyur, sen ki her eyi her daim
gören, i ite, duyan ve de bilensin. Bizlerin
tövbelerini dergah nda kabul eyle
Yarabbi. Kutsal Kitab m z Kuran’
Kerim’in bütün harflerine kar l k bizlere
bir halavet (sevmek, sevimlilik), her kelimesinde bir kerameti, her ayeti kerime de
bir saadet, her suresine de bir selamet bir
mükafat ver Yarabbi. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi olan Yüce Yaradan
ölmü lerimize her daim merhamet eyle,
her daim rahmetinle doyur bizleri, bütün
günahlar m z affeyle, yapt m z hatalar ,
i ledi imiz suçlar ba la, kabir azab
olanlar kendi nurunla ma firet eyle
Yarabbi. Yarabbi, gözlerimizi açt m z
zaman her daim nur cemalini görmeyi
bizlere nasip eyle, peygamber efendimiz
Hz. Muhammed Mustafa’n n (S.A.V)
efaatine nail eyle. Kabirlerine aç lan pencereden her daim cenneti ala’y seyretmeyi bizlere nasip eyle ey yüce Rabbim.
Kabrimizin cennet bahçelerinden birer
bahçe olmas n biz Müslümanlara nasip
eyle, bizleri ameli salih olanlar n meclisinde k l Yarabbi. Tüm ölmü lerimizin ve de
ölmü olan bütün Müslümanlar n ruhu
saadetleri için, okudu umuz Kuran’ n
kabulü, etti imiz dualar n kabulü, evlerimizin bereketi ve de mutlulu u için Allah
r zas için El Fatiha.
Amin.
CENAB-I HAKK’A
AÇILAN ELLER VE
ED LEN DUALAR
Mehmet KIZILKAYA
y Yüce Yaradan m z, ey bütün
alemlerin Rabbi olan Cenab Hakk,
sana her zaman sonsuz derecede
hamd u senalar eder dururum. Bütün
salatlar n, salavatlar n, selamlar n, rahmetin ve de selametliklerin tümü ashab kiram n üzerine olmas için senin huzuru
izzetinde niyaz ediyorum, her daim kabul
eyle Yarabbi. Ellerimi açt m sana do ru,
ellerimi açt m semaya, boyun büktüm
hazreti mevlaya. Dua edin her daim kabul
edeyim buyuruyorsun vaadim den dönmem asla diyorsun, ben de sana güvendim, ellerimi her daim sana açt m, kap na
yöneldim beni bo b rakma, beni bo gönderme Yarabbi. Yapaca m dualar
Mekke de ki kabul edilen dualardan eyle,
sana a k olanlar n, hakk yla ibadet edenlerin dualar ndan eyle Yarabbi. Günah m
pek çok, divan nda yüzüm yoktur, bir eyleri bahane et cümlemizi affeyle Yarabbi.
Emrini tutamad m, kutsal kitab na uymad k, lakin rahmetine güveniyorum affedece ine inan yorum Yarabbi. Ümitlerimi
bo a çevirme Yarabbi. Sen çok büyüksün.
Senden büyük bir ey yoktur. Okumu
oldu um her duay , her Yasin’i erif’i,
her ayetinin sevab n bizlerin ba tac gönlümün ilac olan sevgili Peygamber
Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’n n
(S.A.V) ruhuna hediye eyledim haber
eyle Yarabbim.
Sevdim seni ezelden, geçtim bin bir
güzelden, ey yeri de gö ü de her eyi de
düzelten, sana geldim affet beni
Yarabbim. Yarabbi, zebanilere ellerimi
hiçbir zaman ba latma, at p cehenneminde tenimi da tma, ah ümmetim diyen
habibini a latma hiçbir zaman, resulüne
ba la beni Yarabbi. Yarabbi, Kevser
rma n n lütuflar ndan içir beni, iki kanat
ver bana uçur beni, mümin müminat
iman ile göçer, cehenneme dü ürme beni
Yarabbi. Dar olan yerlerde ba ma topuz
ve farkl eyler indirme, eytan ehline
beni kand rma, hayvan suretlerine yüzümü döndürme, her daim insan simas nda
kald r beni Yarabbi. Sekerat an nda iman m soydurma, eytan n ard na ehlimi
döndürme, cümle ehli iman n aya n
kayd rma, sen büyüksün, sen teksin, ellerimizi sana açt k, hazretinden ay rma beni
Yarabbi. Kabre girdi im zaman dilsiz
etme benim dili, s dk ile ba land m ben
sana, Münkerin de Nekirin de bellidir
durumlar , suallerinde beni asla a rtma
Yarabbi. Suçlar mla karartma yüzümü,
dayanmaz çöker dizim, Resulünden ay rma beni, iblisin f rkas ndan eyleme
Yarabbi. u meclis hürmetine r zana erdir
her daim Yarabbim. Medine’den
Mekke’ye her daim yüzümü sürdür, sualsiz cevaps z bir ekilde beni cennetine girdir, cennette cemalini göster bana
Yarabbi. Mü rikle münaf kla gönderme
beni, mah er yerinde beni tere bast rma,
terazi mizah nda da günahlar m a r
getirme Yarabbi. Rahmeti ilahin ile susayan gönlümle, semaya aç lan ellerimle,
ihlas ile iman diyen dilimi nar cehennemde yakma beni Yarabbi. Yevmü’l k yame
(kalk ve de dirili günü) olunca, hepimiz
mah er yerinde dolaca z, benim hesab m ve de bütün Müslümanlar n hesab n
kolay etle Yarabbi. Okudu umuz Kuran’
Kerim’in hürmetine, o sevgili habibinin
yüzü ve de suyu hürmetine, merhametinin
beyan ilah n izzetine, bütün ölmü lerimi-
E
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Tarih boyunca
göçlerin merkezi
TÜRK YE
1
Anadolu, dünya tarihinde farklı dinlere ve milletlere ev sahipliği yaparak
genel itibariyle yerleşim amaçlı olsa da, kıtalar arasında köprü vazifesi de
görmüştür. Anadolu ve misafirperver ev sahipleri, hem dini yükümlülük
hem de insanlık vazifesi ahdederek yüreğini her zaman mazluma, çaresize
ve yurtsuza açmıştır. Evini, toprağını ve aşını hiç sakınmadan paylaşmıştır
G
ünümüz Türkiye’sinin biçimlenmesine ve yapı taşlarının oluşmasına, 19.
yüzyılın ikinci yarısından itibaren
yaşanan ve büyük çapta Anadolu’nun etnik
değişimine neden olan göç dalgaları önemli
rol oynamıştır.
CUMHURİYET ÖNCESİ
Tarih boyunca Anadolu, başta iklim ve jeopolitik konumu olmak üzere, limanlar, otlaklar
ve stratejik savunma güzergâhlarına sahip
olmuştur. Bu özellikleri itibariyle ekonomik,
sosyal, kültürel kimliğinden dolayı çekim
merkezi haline gelmiştir. Gelen kitlesel göç
dalgaları, Osmanlı Devleti’nin ve sonrasında
da Türkiye Cumhuriyeti’nin toplumsal, etnik
ve kültürel yapısını büyük ölçüde etkilemiştir. 1850’li yıllarda Kırım Tatarlarıyla başlayan
göç dalgalarını, sonrasında Gürcü ve
Çerkezler başta olmak üzere Dağıstanlılar,
Çeçenler, Lazlar gibi Kafkaslar’ da yaşayan
halklarla birlikte göç hareketleri devam
etmiştir.[1]
Kuzeyden alınan bu göçlerin yanı sıra diğer
bir önemli göç dalgasını ise bu topraklara
yüzlerce yıl önce yerleşmiş Türklerle beraber,
bu bölgede yaşayan Arnavut, Boşnak, Pomak
vb. diğer halklar oluşturmuştur.
İLK GÖÇ
Bu bölgeler arasında Kırım Tatar Göçleri,
Osmanlı topraklarına gerçekleşen ilk büyük
çaplı Müslüman göç dalgasıdır. 1783 öncesi
dönem de Kırım Tatarlarının Osmanlı topraklarına küçük gruplar halinde göçleri bulunmaktaydı. Ancak, dalga boyutundaki ilk
büyük göç, 1783 yılında Çarlık Rusya’sının
Kırım’ı ele geçirmesiyle gerçekleşmiştir.
Bundan sonraki Tatar
göçlerinde 1890 yılına kadar Osmanlı –
Rus savaşları belirleyici olmuştur. Çerkez
göçü en az Kırım
Tatarlarının göçü
kadar dramatik
sonuçları olan ve
Anadolu’nun demografik yapısını etkileyen kitlesel göç olarak karşımıza çıkmaktadır. Aralıklı
olarak Birinci Dünya
Savaşı’na kadar 2,5
milyon civarında
Çerkez göç etmek
zorunda kalmıştır.
Ancak bu göçmenlerin büyük bir kısmı
(yaklaşık 1 milyon
civarı) göç sırasında hayatını kaybetmiştir. 19.
Yüzyılın başlarından itibaren
Azerbaycan’dan da çok sayıda göçmen gelmiştir. Özellikle 1877-1878 yılları arasında
göçlerin yoğunlaştığı görülmektedir. Ayrıca,
sadece Birinci Dünya Savaşı sırasında da
yaklaşık 10.000 kişi daha Anadolu’ya göç
etmiştir.[2] Bir milyonun üzerindeki diğer bir
göç dalgası ise “Gürcü” göçleridir. İlk olarak
1828 – 1829 yıllarındaki Osmanlı – Rus savaşı
sonrasında başlayan Gürcü göçleri 1921 yılına kadar devam etmiştir.
ARNAVUTLAR
İlk defa Türkiye'ye Fatih Sultan Mehmet
zamanında getirilen Arnavutlar, 1468 senesinde İstanbul’un Arnavutköy semtine yerleştirilmişlerdir. Arnavutköy, 1468 yılında
Arnavut göçmenler tarafından oluşturulmuştur. Kültürümüzün temel taşlarından olan,
semtlere (Arnavutköy, Arnavutkaldırımı),
yemeklerimize (Arnavut ciğeri), kişilik özelliklerine (Arnavut inadı) adını verdiğimiz
Arnavutların, Anadolu’ya ilk göçleri, yaşadıkları Arnavutluk toprağının Osmanlı
Devleti yönetimine geçmesiyle başlamıştır.
Arnavutlar, Osmanlı Devleti idari makamlarında en fazla görev almış etnik grubu oluştururlar. Osmanlı Devleti’nde sadrazamlık
görevine getirilen 215 kişiden 35'i
Arnavut’tur. Günümüzde ise, Türkiye’de beş
milyon kadar Arnavut olduğu sanılmaktadır.
[3]
Anadolu’ya göçler incelenirken, özellikle 19.
yüzyılda Polonyalıların Osmanlı topraklarına
yaptıkları göç ve bunun sonucunda ortaya
çıkan Polonez köy (Adampol) olgusu dikkat
çekici özelliktedir. Polonya Krallığı’nın 1830
yılında Rus topraklarına katılması sonrasında, 1831 yılı başlarında ülkenin entelektüel
kesimini teşkil eden 10,000 kişi Polonya’dan
göç etmiş, göç eden insanların bir kısmı da
Osmanlı topraklarına gelmişlerdir. İlk Arap
kökenli göçlerde savaşların önemli payı
olmuştur. Gerek İslam’ın yayılma dönemlerinde ve gerekse daha sonra Osmanlı ile
yapılan savaşlarda Anadolu’ya yapılan seferler sonrasında pek çok Arap, ülkelerine dönmeyerek Anadolu’da kalmışlardır. Tarsus,
Adana bölgelerindeki Arap Alevilerinin
Anadolu’ya geliş sebebi ise ülkelerinde baskıya maruz kalmalarıdır. Bu sebeplerin dışındaki Arap ailelerinin Anadolu’ya yerleşmelerinin temel nedeni ise genelde ticarettir. Arap
göçünün en son dalgası ise Osmanlının son
döneminde yaşanmıştır. I. Dünya Savaşı
öncesinde Suriye bölgesinde batı destekli
Arap milliyetçiliği hareketinin giderek radikal bir boyut kazanması üzerine, 1916 yılında
Şerif Hüseyin önderliğindeki Arap isyanı
bastırılmıştır. Suriye, Hicaz ve Mezopotamya
bölgelerindeki 5 bin civarındaki aileye yaklaşan Arap nüfusu, İç ve Batı Anadolu bölgelerine nakledilmişlerdir.[4]
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
Bosna’yı işgal ettikten sonra 1918’e kadar
Bosna’dan Türkiye’ye dört büyük göç dalgası
olmuştur. İlk büyük göç, 1878 yılında
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun
Bosna’yı işgalinden hemen sonradır. İkinci
göç, 1882 yılında gerçekleşmiştir. Üçüncü göç
dalgası ‘Dzabic hareketiyle’ 1900 yılında
olmuştur. Dördüncü dalga ise 1908 yılında
gerçekleşmiştir. Osmanlı’ya gelen göçler arasında çok sayıda Yahudi de bulunmaktadır.
Kırım’dan gelen Yahudiler arasında
Kırımçaklar (Türki dilde konuşan Rabbinik
Yahudileri) ve Karaylar vardı. Kafkaslardan
Dağlı Yahudiler (Tatlar) ve Gürcistan
Yahudileri geldiler. Balkan Yahudi göçmenleri büyük ölçüde Sefarad Yahudilerinden oluşmaktaydı. (Sefarad Yahudileri olarak bilinen
kuzey akdeniz Yahudileri 15. yüzyılın sonlarında İspanya ve Portekizden kovulmuşlardır.) Ama aralarında Romaniyotlar ve
Eskenaziler de bulunuyordu. Göçmenler arasında çareyi Osmanlı topraklarına gitmekte
bulan Yemenli, Buharalı ve Hindistanlı
Yahudiler de vardı. [5]
www.goç.gov.tr adresinden alınmı tır
DEVAM EDECEK...
SAYFA 10
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Balkan Haberleri 10
6 Temmuz 2015
Pazartesi
OHR 'DE
GEZ NT , VE
......!!!
lber YAK
hri (Ohrid ) ehri; Günümüzde '' UNESCO '' korumas nda olan, dünya miras
listesinde yer alan, e siz do al güzelliklere sahip, çok eski bir yerle im yeridir.
Ohri Gölü'nün kar k y lar Arnavutluk topraklar d r. Arkeolojik bilgilere göre; Ohri bölgesi
6000 y ll k bir yerle im tarihine sahiptir. Ohri;
1385 y l nda ''Çandarl Hayrettin Pa a'' taraf ndan, Sultan I. Murad döneminde Osmanl
mparatorlu u s n rlar na kat lm t r. Ohri' de,
çok say da ecdat yadigar olan Cami, Türbe ve
Tekkeler bulunmaktad r. Ben sizlere Ohri' de
Kale içinde bulunan eski ehri ve imaret bölgesini dola rken tespit etti im bir durumu aktaray m. 2011 y l nda e im ile birlikte
Makedonya'ya gerçekle tirdi im seyahatimde,
bu güzel ehri bir kez daha gezip görmek nasip
oldu. Kale içinde dola rken ( MARET) denilen bölgede yap lan arkeolojik kaz lar dikkatimi çekti. çeriye girip her yeri gezdim ve kaz
alan n n tam orta yerinde,
a açtan yap lm dar bir merdivenden yukar ya
ç k lan, bir a ac n gölgesinde,
boynu bükük, mahzun bir ekilde duran, beyaz
badanal dört duvar ve kemerli
kap ve pencereleri olan ve içinde XV. yy da
burada defnedilmi olan,
Sinanuddin Yusuf Çelebi (Ohrizade)
Türbesi’ni gezip bir Fatiha okuduktan sonra,
bu türbe hakk nda bilgi toplamaya çal rken,
türbenin kar s nda yeni bir kilise in a edilmi .
Burada Sinanuddin Yusuf Çelebi taraf ndan
1492 y l nda ( maret Camii) in a edilmi . Bu
cami, kaz çal malar bahane edilerek y k lm
ve yerine kilise in a edilmi tir. Ayr ca türbe de
y k lmak istenmi fakat y k m esnas nda her
giri imde, buldozer bozulmu . Bundan dolay
türbeyi y kmaktan vazgeçmi ler. Türbe ziyarete aç k olup bak ml bir halde idi.
O
Bosna Güne Piramidi’nde
SEDA BA CAN konseri
Seda Bağcan, dünyada ilk kez gerçekleştirilen bir
organizasyonla mantralarını 220 metre yüksekliğindeki
BOSNA GÜNEŞ PİRAMİDİ’nde barış için söyledi
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜ Ü
konserde yaptığı konuşmada, Bosna’da
bulunan piramitlerin önemini belirterek, bin yıl önce burada başka medeniyetler yaşadığını, piramitlerin bulundu-
ğu alanın demir, kuarz ve çeşitli kristaller bakımından zengin olduğunu, geometrik yapısı ve enerji yayılımı açısından da çok özel olduğunu anlattı.
HER EY DEVLETTEN
BEKLEMEMEK LAZIM
Bu olay Makedonya'da ne ilk ve nede son olan
bir olayd r. Makedonlar; Üsküp'te bulunan Ta
Köprü'yü biz yapt k dediler. Bakt lar ki kimse
inanm yor, Köprünün Kitabesi’ni Vardar'a att lar. Yetmedi ! Davut Pa a Hamam ile Çifte
Hamam Sanat Galerileri yapt lar. Yetmedi
! Üsküp' te Burmal Cami'yi y kt lar
Yetmedi ! Manast r(Bitola )' da bulunan Saat
Kulesi'nin üzerinde bulunan
Hilal'i ç kar p yerine Haç koydular. Yetmedi !
Bir bahane uydurup Prilep ehir merkezinde
bulunan Çar Camisi' ni yak p y kt lar ve sarho lara mekan ettiler.
Yetmedi ! Debre'de Eski Türk mezarl n
y k p ecdad m z n mezar ta lar n toplay p yol
kenar na att lar. T. .K.A taraf ndan restorasyonu yap lana kadar Kalkandelen (Tetovo )'da
bulunan Harabati Baba Tekkesi'nin hali de ayn
idi.
Ecdat n miras na sahip ç kmakta galiba biraz
geç kald k! Müslümanlar n bu tür emrivakilere
kar tek ses ve tek yürek olmalar gerekir.
Bak n benim do du um köyümde ( Jirovnitsa Rostu e Bld.) Osmanl yadigâr 3 cami bulunmaktad r. Bu 3 cami son olarak 2000’li y llar n
ba nda köylü taraf ndan
y k larak, ayn yerde ve ayn planda yeniden ve
modern bir ekilde, üstelik devletten ve hiç bir
kurulu tan tek kuru yard m al nmadan yeniden in a edilmi lerdir. Köyün merkez camisi
2012 y l nda zemin dö emesi ve hal lar
sökülerek yerden s tma sistemi dö enmi ve
hal lar Türkiye'den al n p tekrar dö enmi tir.
Her eyi devletten beklememek laz m...!!!
Avrupal soyda lar n
Ramazan bulu mas
HERZOGENAURACH
BALKAN GÜNLÜ Ü
A
vrupa Batı Trakya Türk
Federasyonu
(ABTTF), Herzogenaurach Batı
Trakya Türkleri Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği’nin ev sahipliğinde iftar yemeği verdi. Herzogenaurach
derneğinin ev sahipliğinde organize
edilen iftar yemeğine bölgede yaşayan
birçok Batı Trakyalı aile katıldı.
ABTTF 19. Dönem Genel Kurulu’nda
dernek delegelerinin oylarıyla göreve
geldiklerini hatırlatan Genel Sekreter
Aydın Ahmet, Batı Trakya Türk
Azınlığı’nın haklı sesini Avrupa’da
duyurmak için var güçleriyle çaba
göstermeye devam edeceklerini belirtti. FUEN Kongresi hakkında konuşan
Ahmet; “Batı Trakya Türk Azınlığı
olarak bu yıl tarihi bir etkinliğe hep
birlikte imza attık. 13-17 Mayıs 2015
tarihlerinde DEB Partisi ve Batı
Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler
Derneği’miz ile birlikte Gümülcine’de
üyesi olduğumuz Avrupa Halkları
Federal Birliği’nin 2015 Kongresi’ne
ev sahipliği yaptık. Avrupa’da 20
ülkeden, 30 azınlık kuruluşundan
yaklaşık 150 azınlık mensubunu Batı
Trakya’da ağırladık. Eğitim ve din
özerkliğimizin etraflıca tartışıldığı
kongreye katılan misafirlere Batı
Trakya’da azınlığımızın yaşantısını ve
sorunlarını yerinde gözlemleme fırsatı
sunduk” ifadelerini kullandı.
Sloven ressam Joze
Ciuha’n n eserleri zmir’de
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜ Ü
İ
ki ay önce hayata gözlerini
yuman, dünyaca ünlü Sloven
ressam Joze Ciuha’nın eserleri,
28 Ağustos tarihine kadar İzmir
Kedi Kültür ve Sanat Merkezi’nde
sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Geçtiğimiz yıl Kedi Kültür
Sanat Merkezi’nde eserleri sergilenen ve İzmir’de gördüğü ilgiden
çok memnun kalan Ciuha, bu kez
kendisi de gelmek istediği
İzmir’deki sergiye 50 eseri ile katılacak. 91 yaşındaki sanatçı geçirdiği rahatsızlık üzerine bundan kısa
bir süre önce, 12 Nisan’da hayata
gözlerini yumdu. New York'taki
MoMA'nın yanı sıra dünyanın
farklı kentlerinde Andy Warhol,
Miró ve Kokoschka gibi ünlü
sanatçılarla birlikte sergilenen
Ciuha’nın eserleri, Slovenya
Büyükelçiliği ve İzmir Fahri
Konsolosluğu desteğiyle Slovenya
Cumhuriyeti Kuruluş Yıldönümü
onuruna ziyaretçilerle buluşacak.
KKSM'de bir kez daha sanatseverlerle buluşacak olan Jože
Ciuha'nın eserleri satışa açık olarak sergilenecek.
zmir’in ilk Özel Teknik Lisesi
uluslararası standartları yakaladı
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜ Ü
T
[email protected]
Ahmet GÖKSAN
“Memleketin sivil bir harbe do ru sürüklenmekte oldu u bu günlerde, Türk vatanda lar m z so ukkanl olmaya davet etmeyi bir
vazife biliriz. Fakat vakur bir milletin çocuklar olan bizlerin, hükümet taraf ndan durmaks z n tedhi çilerin insaf na b rak lmas na, ne kadar tahammül edece imizi bilmiyoruz. Hükümete soruyoruz. Memlekette asayii idame ettirip masum halk koruyacak tedbirleri alacak bir durumda m , de il mi?
Bildirsin, biz de ona göre tedbir almak
zorunday z.” 1955
Dr. Faz l KÜÇÜK
T
ürkiye’de mantra müziğinin ilk ve
tek temsilcisi olan Seda Bağcan,
‘’Dünya Barış Turnesi’’ kapsamında’’ Bosna Güneş Piramidi’nde bir konser verdi. Sanatçı, mantralarını bu kez,
dünya çapında ilk kez gerçekleştirilen
bir organizasyonla, 220 metre yüksekliğindeki Bosna Güneş Piramidi’nden
tüm dünyaya, barış için yaydı.
Sanatçıya bu özel konserde, kendisi gibi
müzisyen olan ablaları Sonat ve
Serenad Bağcan da eşlik ederek konsere
renk kattı. Dünyanın dört bir yanından
gelerek Bosna Güneş Piramidi’nin tepesinde toplanan yüzlerce katılımcı, Seda
Bağcan’la birlikte dünya huzuru ve
barışı için meditasyon yaptı, mantra
söyledi. Bosna Piramitleri’ni keşfeden
arkeolog yazar Dr. Semir Osmanagic,
AC ZL N
GÖSTERGEL S
ürkiye’de mesleki eğitimin kalitesini yükseltmek
amacıyla hayata geçirilen
Özel İzmir Atatürk Organize
Sanayi Bölgesi (İAOSB) Nedim
Uysal Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi’nde 2015-2016
eğitim-öğretim yılı için kayıtlar
başladı. Alanında uzman akademik kadrosunun yanı sıra,
öğrencilerin başarılı bireyler
olmasını sağlayan birçok uygulamayla göz dolduran okulda
eğitim alan öğrencilerin tamamı
yüzde 100 bursla okuyor.
İzmir’in ilk Özel Teknik Lisesi
olan Özel İAOSB Nedim Uysal
Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi’nin başarıyla geride
bıraktığı ilk yılın ardından haklı
bir gurur yaşadıklarını söyleyen
İAOSB Yönetim Kurulu
Başkanı ve Lise’nin kurucu
temsilcisi Hilmi Uğurtaş; “Bu
okul bizim İzmir’e, Ege
Bölgesi’ne ve nihayetinde
Türkiye’ye en önemli hizmetlerimizden biridir. İlk yılı başarıyla geride bırakmış olmak bizlerin gelecek için umutlarını arttırmıştır, başarımızı katlayarak
yükselteceğiz” dedi. 2015-2016
eğitim ve öğretim yılı için kayıt-
ların başladığını ifade eden
Uğurtaş, öğrencilerin tamamına
öğrenim ücreti, yemek, kıyafet,
ulaşım, kitap ve kırtasiye malzemelerini kapsayan yüzde 100
oranında burs verildiğini hatırlatarak şunları kaydetti:
“Öğrencilerimiz, katsayı farkı
olmaksızın, akademik liselerle
eşit koşullarda üniversitelere
girme hakkına sahip.
Mezunlarımız, uygulama becerisine sahip mühendis yetiştirilmesi amacıyla kurulan
Teknoloji Fakülteleri’ne girişlerde, Mesleki ve Teknik Okullara
ayrılan özel kontenjandan
(METOK) yararlanabiliyorlar.”
on dönemde Avrupa’da yap lan seçimler sonras nda rkç partilerle birlikte
sa partilerin oylar nda art oldu u
görülüyor. Yunanistan’da Syriza’n n ba n
çekti i sol rüzgarlar n etkisi ile spanya’da
Podemos’un (Yapabiliriz Hareketi) ba ar l
olmas AB içindeki dengelerin de i mesine
giden yolu da açm oluyordu. Buna ko ut
olarak Katalanlar n ba ms zl k aray lar da
dikkate al nd nda Avrupa Birli inin çat rdamaya ba lad ve devam etti i görülüyor.
Barselona ve Madrid gibi büyük kentlerde
Yapabiliriz Hareketi’nin Belediye
Ba kanl klar n kazanmas spanya’n n ulus
bütünlü ünü de tart maya aç yordu.
Benzer s k nt n n Danimarka’da yap lan
erken seçim sonras nda ya an yor olmas na
ko ut ngiltere’nin AB üyeli ini 2017’de
referanduma götürmeyi planl yor olmas
havan n iyi olmad n kan tl yor. Fransa’n n
Le Monde gazetesi ngiltere’nin bu yakla m ndan duydu u rahats zl ilk kez
ngilizce yay nlad ba yaz s nda günün
anlam ve önemine uygun uyar da bulunuyor.
Frans z imparator Napolyon Bonapart
“Vaterlo utkusunun” 200. y l n kutlayan
Man ’ n ötesindeki dostlar na seslenirken
“AB’den ç k Vaterlo’nuz olur”. ki ülke bir
birleri ile sürekli olarak sürtü üyor olsalar
bile bu yakla mla ç kar ortakl nda uzla t klar görülüyor.
S
BRÜKSEL’DEN YÖNLEND RME
Bütünle mi bir Avrupa için yollara dü enler
ba lang çta Brüksel’den yönlendirmeye
s cak bak yorlard . “Nas l olsa birlikte ya ayaca z” diyorlard . Birlikte ya aman n egemenliklerinin devri oldu unun ay rd na geçte
olsa vard lar. Bu hareketlerin ivme kazanmas n n yaln zca kültürel etkinliklerle olas
olmayaca gerçe i ile yüzle enler imdilerde birli in gelece ini kurtarma çabas ndalar.
Tamam m devam m ... Avrupa
Parlamentosu’nun almakta oldu u kararlarla
Türkiye’ye ayar vermeye çal t biliniyor.
Ayar yaparken ngiltere’nin üyeli ini sorgulamas ve göçmenlere olan yakla m nedeniyle altlar ndaki zeminin kaymakta oldu u
gerçe i ile yüzle tiler. ngiltere’nin bu yakla m n ele tiren AP Ba kan Bay Martin
Schulz, “Avrupa tart malar nefret dolu
yalanlar, ulusal h nç ve göçmenleri günah
keçisi k larak yap l yor” diyerek ayar kendilerine vermeye çal yor. Bay Schuz’un ayar
vermeyi bir yana b rakarak, K br s
Türklerinin do rudan ticaret yapmas ve
AP’nda K br sl Türk gözlemcinin olmas
gerekti ine ili kin de i iklik önerilerinin
neden kabul edilmedi ine aç kl k getirmek
gibi bir yükümlülü ü oldu unu kaydetmek
istiyoruz. AP’nun Mara ’ aç Ermeni
Soyk r m n tan yönlü bask lar n n tad n n
kaçt için dur demelerinin zaman gelmi tir
hatta geçmektedir. Türkiye’yi 1900’lü y llar n ba lar nda en olumsuz ko ullarda bile
teslim alamad klar unutulmamal d r.
imdilerde ise parmak hesab yaparak yürüttükleri bu çal malar n , acizliklerinin örne i
olarak tan mlamak istiyoruz. Ülkenin önde
gidenleri taraf ndan haz rlanarak güven yarat c önlemler ad alt nda Mara ’ n geri verilmesi görü ünün AP taraf ndan da aynen
kabul edildi ini kaydetmek istiyoruz. Buna
ek olarak kar l kl baz geçi kap lar n n
aç lmas isteniyor. u anda aç k bulunan
kap larla güven yarat c olgu olu mam sa
bundan sonra yenilerinin aç lmas ile de
güvenin sa lanamayaca n belirtmek istiyoruz. Aç lmas dü ünülen Derinya kap s n n
aç lmas sonras nda güneyden gelerek bölgede fiili durum yarat lmas halinde güvenlik
sorunun nas l a laca n n da sorgulanmas
gerekti ini dü ünüyoruz. Bölgenin yeniden
yap land r lmas için ayr lan yüklü bir para
kayna n n oldu u bilindi inden bu konuyu
sorguluyoruz. Bunlar komplo teorisi olarak
yazmad m z n alt n kal n çizgilerle çiziyoruz. Kar dakilerin Derinya’dan kuzeye geçmek için s k s k eylem yaparak olay ç kard klar kap oldu u da unutulmamal d r.
SAYFA 11
6 Temmuz 2015
Pazartesi
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Araflt›rma 11
SAKIZ
Türkiye ile i birli ini
ilerletmek istiyor
Bu yıl Türkler yine Sakız Adası’nda baş tacı olacak.. Ekonomik krizi Türk turist
sayesinde en az zararla atlatmaya çalışan Sakız esnafı Türkçe öğreniyor...
eçen yıl Mayıs ayındaki yerel seçimlerden zaferle çıkarak, yasa gereği 1
Eylül’de makam koltuğuna oturan
Sakız Belediye Başkanı Manolis Vournous,
aradan geçen 10 aylık süreci değerlendirdi,
tüm verilerin iyi bir yaz sezonu geçireceklerini işaret ettiğini söyledi. Görevi devraldıktan sonra ilk olarak turizmi yeniden
yapılandırma gayreti içine girdiklerini
belirten Başkan Vournous, kısıtlı bütçe
nedeniyle düşüncelerini gerçekleştirmenin
biraz zaman alabileceğine dikkat çekti.
Dolar’ın Euro karşısında değer kazanmasıyla, ABD’den gelerek Sakız’da her yıl 1015 gün tatil yapanların sayısında artış beklediklerini söyleyen Başkan Vournous,
ayrıca adaya gelen en büyük yabancı
grubu oluşturan Türk turistler için esnafın
Türkçe öğrendiğini ve hizmet kalitesini
yükselttiğini, Arkeoloji Dairesi’nin ise adadaki Osmanlı eserlerinin restorasyonu
konusunda hayli başarılı çalışmalar yaptığını, mavi bayraklı plaj sayısının arttığını
ve Türk turistleri 50’ye yakın pırıl pırıl plajıyla adayı keşfedilmeye davet etti.
ruz.” Sakız Adası’nın bir ürün-marka
(Brandname) olarak çok iyi bir üne sahip
olduğuna, sadece Yunanistan'da değil,
Avrupa’da da özel hedef kitleye hitap ettiğine dikkat çeken Sakız Belediye Başkanı
Manolis Vournous, adanın, Akdeniz'in
diğer destinasyonlarına göre rekabet
üstünlüğü olduğunu ve bunun üzerine
yatırım yapmak istediklerini söyledi.
Vournous, “Çünkü inanıyoruz ki, gelecek
yıl ve sonraki yıllarda iyi bir profilin yaratılması çok önemlidir. Bu zaman sürecinde
turizm konularında istikrarlı bir varoluş
sağlamalıyız. Örneğin geçen yıl Ekim,
Kasım aylarında İstanbul - Sakız arasında
doğrudan bir uçuş bağlantısı gündeme
geldi. Çok da iyi olacaktı ama şimdiye dek
bu konuda bir ilerleme olmadı. Havayolu
firmasından girişimin devamı gelmedi.
Bu konuda inisiyatif ticaret odasında.
Belediyenin imkanlarıyla olacak bir iş de
değil bu. Ama bir başka konuda girişimlerimiz var. Kruvaziyer rotalarının planlanmasında, kruvaziyer operatörleri olan
büyük şirketlerle görüşüyoruz. Sakız destinasyonu olarak bu rota noktalarına girmeye çalışıyoruz” dedi.
ÖNCE BELEDİYE
YÖNETİM KADROSU
TÜM DÖNEMLERE AİT TARİHİ
ESERLERE SAYGI VARDIR
Yunanistan'ın kısıtlı ekonomik olanaklarına
rağmen, zorunlu çağdaş gereksinimleri
karşılamak için, 10 aylık süre içinde belediye yönetim bünyesini baştan değiştirmeyle
uğraştıklarını belirten Sakız Belediye
Başkanı Vournous, “Turizm konusundaki
çalışmaları, Valilik Turizm Dairesi ile iş birliğine giderek yürütüyoruz. Belediye olarak ise, turizmden sorumlu bir belediye
başkan yardımcısı atadık ve önemli görevler verdik. Bir örnek vereyim, Turizm
Başkan Yardımcısı önce İstanbul’a gitti. Bir
gün sonra da İstanbul'dan Atina'ya kruvaziyer konulu Posidonia Forum’a geçti.
Turizme verdiğimiz önemin göstergeleri
bunlar” diye konuştu.
Adadaki Osmanlı eserleri konusunda çalışmaların sürdüğünü ama yetkinin belediyede değil, Arkeoloji Dairesi’nde olduğunu
belirten Manolis Vournous konuyla ilgili
olarak şöyle konuştu:
“Yunanistan'da bütün dönemlere ait tarihi
eserlere her zaman bir saygı vardır. Çünkü
bir yerin geçmişini gösteren tarihi eserlerdir. Bu saygı Avrupa kültürünün bir parçasıdır. Adadaki Osmanlı eserlerinden Melek
Paşa Çeşmesi 10-15 yıl önce restore edilmişti. Hamidiye Çeşmesi’nde de aynı tadilat yapıldı. Bizans Müzesi olarak kullanılan
Mecidiye Camisi minaresi restorasyonu
tamamlanmak üzere. Arkeoloji Dairesi’nin
şu anki önceliği ise kalenin içinde yer alan
eserler.”
ÜÇ ÖNCELİĞİMİZ:
FUARLAR, TÜRK TURİST
VE LİMAN İLE MARİNA
ÇEŞME BELEDİYE BAŞKANI’NI
ZİYARETE GELECEĞİM
Aradan geçen 10 aylık süreçte yapılan
değerlendirmeler sonucu, ilk yapılması
gerekenleri sıraladıklarını ve üç konuya
öncelik verdiklerini söyleyen Başkan
Vournous sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu önceliklerden birincisi; Sakız Adası
Belediyesi olarak turizm organizasyonlarına ve fuarlara daha yoğun odaklanacak ve
bu pazarlara daha verimli şekilde katılım
sağlayacağız. İkincisi; Türkiye ile iş birliğimizi ilerletmek istiyoruz. Çünkü Türk
turistler, adamıza gelen turistlerin çoğunluğunu oluşturuyor ve doğal olarak Sakız
Adası için çok önemli bir faktör. Üçüncüsü
ise; liman ve marina tesislerinin bir program dahilinde günün gereksinimlerini karşılar hale getirilmesi. Adanın mevcut limanı yat ve turistik tekneler için zaten ideal.
Daha verimli ve sistematik bir şekilde kullanılmasına çalışıyoruz. Ayrıca bu sene
Limnia turistik tekne barınağı hizmete giriyor. Orası da çok güzel oldu. Adayı gezen
yatlar için yeni bir tesis. Özetleyecek olursak; adanın ekonomisinde ciddi bir payı
olduğu için genel olarak turizmi, ama özellikle de alternatif turizmi en önemli ürünümüz sayıyo-
Sakız Kalesi içindeki Bayraklı Camisi’nde
bayram ve Cuma namazları kılınması, eş
zamanlı olarak Çeşme Aya Haralambos
Kilisesi’ninde ise Pazar ayinleri düzenlenmesi konusundaki görüşlerini de açıklayan
Başkan Vournous, “Bir önceki söyleşimizde dediğim gibi, geçmişte çok uzun ortak
bir yaşam ve arkadaşlıkla dolu tarihimiz
var. Ama aynı zamanda geçmişte acı dolu
anılarımız var. Bu yüzden bu konularda
adım adım ilerlemeliyiz. Bizler fikirlerimizi üst makamlardaki yetkililere söyleyebiliriz. Ama merkez devlet hangi adımların
atılacağını kendisi belirtmelidir. Son yıllarda iki devlet arasında sevindirici olumlu
adımlar, yaklaşım var. Bu çerçevede Çeşme
Belediye Başkanı’nı ziyarete geleceğim. Biz
coğrafi konum olarak AB'nin tam ucundayız. Komşumuz Çeşme’yle halk bazında
çok iyi ilişkilerimiz olmasına rağmen,
Avrupa Birliği yasalarının getirdiği kısıtlamalar nedeniyle Çeşme ile basit işlemleri
bile geliştiremiyoruz. Bunlara rağmen son
yıllarda Sakız ve diğer Yunan adaları ile
Türkiye arasında yavaş yavaş farklı alanlarda da yeni ekonomik iş birlikleri inşa
ediyor. Bunların temeli daha sağ-
FULYA OMAÇ - SAKIZ
G
Sakız Belediye Başkanı Manolis Vournous
lam, çünkü yukarı makamlardan zorla
yaptırılan şeyler değil. Bu ortak girişimler
için örneğin elimden gelse kapıda
vize uygulamasının tüm yıl geçerli olması
için ben de çalışacağım” dedi.
VERİLER MÜKEMMEL BİR
SEZON OLACAĞI YÖNÜNDE
Son olarak yaz sezonu ile ilgili düşüncelerini aktaran ve verilerin iyi bir sezon olacağı
yönünde geliştiğini söyleyen Sakız
Belediye Başkanı Manolis Vournous sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Biz bu sezonun mükemmel olacağını tahmin ediyoruz. Çünkü Sakız’da sunulan
hizmetlerin seviyesinin yükseldiğini, iyileştirildiğini görüyorum. Her sene de daha
iyiye gidiyor. Siz de bunu rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz. Sakız esnafı Türkçe öğreniyor ve kendisini geliştiriyor. Bir önemli
nokta da Dolar- Euro paritesi. Dolar çok
değer kazandı, bu sene Amerika'dan daha
fazla sayıda turist bekliyoruz. ABD’den
Sakız’a gelenlerin çoğu 10 - 15 günlük tatil
için geliyor. Bu sene ayrıca mevcutlara
ilave olarak 4 mavi bayrak daha aldık.
Bella Vista’da, Aya Fotia, Castello ve
Karfas. Bu mavi bayraklar sadece sularının
kalitesine verilmiyor, sular zaten her
zaman tertemiz, tesislere ve altyapıya da
veriliyor. Mavi bayrak kriterlerine sahip
önemli plajlar arasında Komi, Managros,
Mavra (siyah taşlarıyla ünlü Emporio
Plajı), Voila Nayos’un yanı sıra halka
uygun 50’yi aşkın plaja sahibiz. Türk turistleri Sakız’da gizli kalan noktaları keşfetmeye davet ediyorum. Son bir nokta. Yaz
aylarında çok festival var. Sadece folklorik
gösteriler olmayacak, fotoğraf ve resim sergileri de olacak. Etkinlikler bütün adada
gerçekleşecek. Sonuç olarak bu sene ortalama yüzde 10 ile 15 arasında bir artış bekliyoruz, veriler böyle gösteriyor. Bu seneki
sezon, gelecek yılki sezonun da ipucunu
verecek. İyi bir sezon geçireceğimize olan
inancım tam. Dolayısıyla seneye daha da
iyi bir sezon olacak.”
Osmaniye Camii Frenk Mahallesi’nde (Franko Mahala) bulunuyor
Sakız’ın meydanında Sultan
Abdülhamit tarafından yaptırılan
Hamidiye Çeşmesi
Mecidiye Camii’nin eğrik olan
minaresinin restorasyonu bu
yıl tamamlandı
SAYFA 12
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA
L G BA LAMADAN
P KOPARDILAR!
[email protected]
Suzan ERNOYAN
aha ligler ba lamadan teknik direktör
istifalar dökülmeye ba lad bile. Bu
kadar h zl devam edecek olursa lig
sonuna kadar var n siz hesaplay n art k. lk
Mersin dman yurdu fire verdi. R za
Çal mbay istifa etti haberi çok da a rtmad . Per embe’nin geli i Çar amba’dan belli
derler ya. Sonra Trabzonspor’dan beklenen
istifa sesi geldi. Bordo- mavili tak m da
yönetime transfer konusunda rapor veren
Ersun Yanal’ n, istedi i oyuncular al nmad için “Ben oynam yorum! diye küsen”
Yanal, bir de bakt k ki, görevinden ayr l vermi . Zaten bu da al agelmi bir olay
oldu. Çünkü tarihinde hiçbir tak m da, ikinci sezon görev ba nda olamad için a rmad k…
UEFA Avrupa Ligi hedeflerinde darbe
yemesi, zaten Ersun Yanal’ tart l r duruma getirdi ini ve ipin ucunda oldu unu biliyoruz. Yeni sezon planlamas nda sportif
direktörlük görevine getirilen Süleyman
Hurma’n n, transferlerde Ersun Yanal’dan
daha etkin rol oynamas da anla mazl klar n
büyümesine yol açm t . Hatta Yanal’ n,
Ba kan brahim Hac osmano lu’nu arad
sert ekilde ç k t söyleniyor ve “Böyle
devam edecek ise istifa ederim” dedi i biliniyor. Ersun Yanal, daha çok Süleyman
Hurma’n n belirledi i isimlerde görü ülmesinden duydu u rahats zl çevresine yans tarak, “Tak m ben çal t r yorum, benim
istedi im oyuncular al nm yor, Süleyman
Hurma’n n seçtikleri al n yor” eklinde s zland konu uluyordu. Hatta s k, s k,
“Böyle devam ederse sezon ba lamadan
istifa ederim” sözleri blöf de ilmi …
D
6 Temmuz 2015 Pazartesi
www.balkangunlugu.com
Judocular Balkanlar’da
madalya b rakmad
ZRENJANIN - BALKAN GÜNLÜ Ü
S
ırbistan'ın Zrenjanın şehrinde yapılan
Gençler Balkan Judo Şampiyonası'nda
Türkiye 5 altın, 5 gümüş ve 6 bronz madalya olmak üzere toplam 16 madalya kazanarak
takım halinde şampiyon oldu. www.judoturkey.com’a göre; 15 erkek ve 15 kız olmak üzere
toplam 30 sporcuyla mücadele ettiğimiz Gençler
Balkan Judo Şampiyonası'nda milli takım sporcularımızdan; Oğuzhan Karaca (-55 kg), Murat
Bektaş (-73 kg), Melisa Çakmaklı (-44 kg), Merve
Taş (-52 kg) ve Kübra Kara (+78 kg) final maçlarında rakiplerini yenerek altın madalya kazanırken, Tuğba Yayla (-44 kg), Damla Çalışkan (-52
kg), Seval Yayla (-63 kg), Çiğdem Bora (-78 kg)
ve Sebile Akbulut (+78 kg) final maçlarını kaybederek gümüş, Abdullatif Kopuz (-60 kg),
İslam Mamaevoğlu (-100 kg), Ahmet Yıldırım
(+100 kg), A. Furkan Besdil (-90 kg), Rabia
Şenyayla (-48 kg) ve Gülsüm Küçükyazıcı (-70
kg) üçüncülük maçlarını kazanarak bronz
madalya kazandı.
SÜLEYMAN HURMA’DAN
RAHATSIZ OLDU
Bahar Smolen’den
altınla döndü
Bu karar almas n da ki rahatl k da, her ne
kadar ihtiyac olmasa da paras n t k r, t k r
alacak olmas tabi. Trabzon yönetimi,
Yanal’a “Biraz para vereceklerini” söylemi ti. Bu biraz para iyiymi iyi… Çünkü
Yanal çok ansl . Fesih bedeli olarak 450
bin Euro ödenecekmi , deli para valla.
Üçüncü tekneyi de al r bu gidi le. Adam n
bir sezon çal mas na da gerek yok. Koy
sözle meye, “Gönderilsem de, gitsem de
al r m tazminat ” maddesini sonra ver elini
Bodrum. Geç teknelerin ba na, nsan
dinçle tiren Bodrum koylar , renkli geceleri
ve happy-hour partileri adamda ne stres
b rak r ne bir ey. ster misiniz, “Teknik
adaml n bo ver” diyerek gemi kaptanl
ile turist gezdirme i ine el ats n…
SMOLEN - BALKAN GÜNLÜ Ü
B
ursa Büyükşehir Belediye Spor
Kulübü atletizm sporcusu Bahar
Atalay, Bulgaristan´ın Smolen şehrinde yapılan WMRA Dünya Dağ Koşusu
Kupası´nda 3 bin 600 metre yıldız kızlar
kategorisinde 18 dakika 50 saniyelik derece ile dünya şampiyonu oldu. Her fırsatta
spora olan yatırımlarıyla gençlere spor
yapma imkanını artıran Bursa Büyükşehir
Belediyesi, bu yatırımlarının meyvelerini
yeni şampiyonlar çıkararak alıyor.
Bahar´ın 1.olarak çıktığı kürsüde 2. ve
3.'lük de yine Türk milli sporcularının
oldu. Yarışmada Gülsün Tunç 19.27 ile 2.,
Gülcan Palavan 19.34 derece ile 3. olurken
Özlem Özdemir 5., Elif Aslan 12. ve Eylem
Gür'de 22. oldu. Yıldız Kız Milli Takımı
toplam 6 puanla Dünya Kupası'nda şampiyon olurken, Çek Takımı 31 puanla 2.,
Romanya 43 puanla 3. oldu.
Fenerbahçe Ülker’e
Yunan oyun kurucu
STANBUL - BALKAN GÜNLÜ Ü
zmirli layda
S rbistan'da
ampiyon oldu
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜ Ü
S
ırbistan’da yapılan
Avrupa Tekvando
Şampiyonasında, 16
yaşındaki İzmirli İlayda
Aktay şampiyon oldu.
Sırbistan’da düzenlenen
"Avrupa Taekwondo
Poomsea" isimli müsabaka-
larda, Avrupa Mix 1 ve Pair
3 derecelerini kazanan
Aktay, şampiyonluğu
Türkiye’ye ve İzmir’e
kazandırmanın mutluluğunu yaşadı. İzmir TED Spor
Kulübü'nün antrenörü
Hülya Traş’la sıkı bir çalışma dönemi geçirdiklerini
söyleyen İlayda, hedefinde
dünya şampiyonluğu olduğunu belirtti.
F
enerbahçe Erkek Basketbol
Takımı, Olimpiakos’un başarılı
oyun kurucusu Kostas Sloukas ile
3 yıllık anlaşma sağladı.
www.radikal.com.tr’de yayınlanan
habere göre; Sarı-lacivertli kulüpten
yapılan açıklamada, "Erkek Basketbol
Takımımız Fenerbahçe Ülker,
Olimpiakos’un başarılı oyun kurucusu
Kostas Sloukas ile 3 yıllık anlaşmaya
vardı. 1990 doğumlu Yunan oyun kurucu yeni sezonda sarı lacivertli formanın
başarısı için mücadele edecek. Kostas
Sloukas’a Fenerbahçe Ülker’e hoş geldin diyor, sarı – lacivertli forma ile birlikte nice başarılar, zaferler ve şampiyonluklar dolu yıllar diliyoruz" denildi.
Fenerbahçe'nin, Olimpiakos formasıyla
iki Euroleague şampiyonluğu yaşayan
Yunan basketbolcuya 3 yıl için 2 milyon 700 bin Euro ödeyeceği öğrenildi.
Download