SAYFA 01 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ISSN-2146-085X İz. PİM. PP 104 600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA 6 TEMMUZ 2015 PAZARTES - Y›l: 7 Say›: 328 www.balkangunlugu.com Avrupa’n n en büyük Gazeteniz THY uçaklar›nda ÜCRETS‹Z krizi: YUNAN STAN Avrupa bas n Yunanistan`da referandumda ç kan `hay r` oyunu kreditörlerle müzakerelerde zorlu bir dönemin ba lang c olarak yorumlad YUNANLILARIN yüzde 60’ n n istedi i ‘hay r’ oyunu de erlendiren Independent gazetesi, Avrupa’n n, tarihin en büyük siyasi kriziyle kar kar ya oldu unu iddia etti. ngiliz Financial Times gazetesi de, kurtarma paketinin artlar na ili kin referandumun, kreditörler taraf ndan "Euro Bölgesi üyeli inde kalmak ya da ç kmak" olarak alg lan- d n vurgulad . Yunanistan Ba bakan Aleksis Tsipras' n, referandum sonucunun Euro Bölgesi'nden ç kmak anlam na gelmeyece ini belirtti i hat rlat lan haberde, "Fakat Euro Bölgesi liderleri, referandumdan "Hay r" ç kmas n n, Yunanistan' n para birliinden ç k için zemin olu turaca n söyledi" ifadesi kullan ld . 3’te Türk- Makedon askeri i birli inde yeni dönem TÜRKİYE ve Makedonya Askeri ve Mali İşbirliği Anlaşması için görüştü. Makedonya Savunma Bakanlığı Danışmanı Lyube Dukoski, Türkiye'nin ülkesine eğitim dışında ekipman desteğinde de bulunduğunu belirtti. Askeri yardımların sürekliliğine dikkat çeken Dukoski, ülke arasındaki yeni anlaşmanın Makedonya Meclisi tarafından tasdik edilmesinin ordunun modernizasyonu açısından önemli olduğunu belirtti. 3’te HALKA RA MEN KARAR VERMEK Ata ATUN Sayfa 4’te TÜRK DÜ MANLI IYLA BURAYA KADAR! Süheyl ÇOBANO LU Sayfa 3’te Saraybosna'da asırlık mukabele gelene i BA KENT Saraybosna'n n en eski camilerinden biri olan Gazi Hüsrev Bey Camisi, mukabele gelene inin ya at ld yerlerin ba nda geliyor. Osmanl 'n n Bosna Sancakbeyi Gazi Hüsrev Bey taraf ndan 16. yüzy lda in a ettirilen camide, on haf z her ramazan biri sahurdan di eri ikindi namaz ndan sonra günde iki kez mukabele okuyor. Saraybosna'n n tan nm haf zlar n n okudu u mukabelelere, vatanda lar da yo un ilgi gösteriyor. 3’te Bulgaristan’da 'Camime dokunma' yürüyü ü BULGARİSTAN'ın Karlova şehrinde tarihi caminin müzeye çevrilmek istenmesi Müslümanlar tarafından düzenlenen yürüyüşle protesto edildi. Bulgaristan'ın Filibe iline bağlı Karlova ilçesinde tarihi caminin müzeye çevril- mek istenmesi Müslümanların tepkisine neden oldu. Karlova'da bir araya gelerek yürüyüş düzenleyen Bulgaristanlı Müslümanlar, “Camilere karşı nefrete son verin”, “Kimse camilerimizi yok edemez” pankartlarıyla protesto gösterisi yaptı. 3’te Kosovalı mültecilere Almanya yolu kapalı Srebrenitsa komutanı KOSOVA Başbakanı İsa Mustafa, Almanya ziyaretinde Berlin'de mevkidaşı Angela Merkel tarafından devlet töreni ile karşılandı. Görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi, Kosova'da son gelişmeler, Kosova ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkiler, Savaş Suçları Mahkemesi'nin kurulması ve Almanya'daki Kosovalı mültecilerin sorunları masaya yatırıldı. Almanya Başbakanı Merkel, hiçbir Kosovalıya Almanya'da sığınma hakkı verilmeyeceğini ifade etti. 4’te Naser Oriç serbest İSVİÇRE'den Bosna Hersek'e iade edilen Srebrenitsa komutanı Naser Oriç, savcılık tarafından ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Bosna Hersek'in doğusundaki Podrinye bölgesinde Sırplara yönelik savaş suçu işlediği iddiasıyla gözaltına alınan Oriç'e ikamet ve hakaret etme konusunda sınırlama getirildi. Yasaklara uymaması halinde Oriç hakkında yasal işlem başlatılacak. 3’te SAYFA 02 2 Kent ve Markalar SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Editör: Suzan ERNOYAN 6 Temmuz 2015 Pazartesi UZAY KAMPI TÜRK YE 15 y l n gururunu ya yor Bir uzay ve bilim merkezi olan Uzay Kampı Türkiye 15. yılını gururla kutladı. Gençleri bilim, matematik ve teknoloji alanında kariyer yapmaları için motive etmeye odaklanan kampta hem çocuklar hem de yetişkinler uzayla ilgili interaktif simülasyonların kullanıldığı dinamik ve eğlenceli bir ortamda; iletişim, takım çalışması ve liderlik alanlarında da eğitim alıyor B ir uzay ve bilim merkezi olan Uzay Kampı Türkiye 15. yılını gururla kutladı. Gençleri bilim, matematik ve teknoloji alanında kariyer yapmaları için motive etmeye odaklanan kampta hem çocuklar hem de yetişkinler uzayla ilgili interaktif simülasyonların kullanıldığı dinamik ve eğlenceli bir ortamda; iletişim, takım çalışması ve liderlik alanlarında da eğitim alıyor. Uzay Kampı Türkiye programlarında,katılımcılara uzayda yaşama ve çalışma hissini veren simülatörler kullanılıyor. Uzaya gitmek 8,5 dakika sürer ancak gerçek bir uçuş görevinin hazırlıkları yıllar alır. Yıllarca süren bu görev eğitimleri Uzay Kampı Türkiye’de 2 günlük, 5 günlük ve 6 günlük programlarla sunuluyor. 12 Haziran 2000’de açılan eğitim ve eğlence merkezi Uzay Kampı Türkiye’yi, 50'nin üzerinde ülkeden 120 bini aşkın genç ve yetişkin ziyaret etti. Son teknoloji ile donatılmış tesiste farklı uluslardan gençlerin bir araya gelip uzun süreli arkadaşlıklar kurabilecekleri ve diğer kültürleri anlayabilecekleri ideal bir ortam mevcut. Uzay Kampı Türkiye; İzmir’de, çağdaş bir endüstri merkezi olan Ege Serbest Bölgesi’nde ESBAŞ tarafından işletiliyor. Uzay Kampı Türkiye dünyadaki üçüncü; Türkiye, Ortadoğu, Güneydoğu Avrupa ve Batı/Orta Asya’da bulunan tek uzay kampı. Bilimsel eğitim veren Uzay Kampı Türkiye, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da tanınıyor. Kamp; merkezi Hunstville Alabama’da bulunan Amerika Uzay Bilimleri Sergi Komisyonu Lisansına sahiptir ve ayrıca Türkiye Kamplar Derneği üyesi. Gelece in Ka ifleri’nin konu u Edward A.Van Cise olacak ASTRONOT FOREMAN’dan ö rencilere; Asla vazgeçmeyin N ASA Astronotu Michael J. Foreman, Uzay Kampı Türkiye’nin “E-Pal haftası”na katılarak uzayla ilgili deneyimlerini öğrencilerle paylaştı. 2008 ve 2009 yıllarında 32 saat 19 dakikası “uzay yürüyüşü” olmak üzere yaklaşık 638 saat uzay uçuşu yapan Astronot Foreman, Uzay Kampı Türkiye katılımcılarıyla buluşarak astronot olma yolunda neler yaşadıklarını ve uzay deneyimlerini paylaştı. Türkiye’nin yanı sıra ABD, Slovenya, Polonya, Kanada ve Bulgaristan’dan gelen yaklaşık 160 kişilik katılımcı grubu ve gazetecilerle buluşan Foreman; astronot olmak için NASA’ya sekiz kere başvuru yaptığını ve kabul edilinceye kadar yıllarca beklediğini anlatarak, “Reddedildiğimde uzaya gitme hayalimden asla vazgeçmedim ve denemeye devam ettim” dedi. Foreman konuşmasında öğrencilere seslenerek “Büyük hayaller kurun ve yaşamınız boyunca kendinize hedefler koyun. Fakat unutmayın ki her hedefinize ilk seferinde ulaşıyorsanız belki de yeterince yüksek hedefler belirlemiyorsunuzdur. Hedeflerinize ulaşmak için her gün bir şeyler yapın. Hiçbir hayalinizden vazgeçmeyin.” mesajını verdi.Astronot Foreman, E-Pal Haftası olarak bilinen özel programda yaptığı sunum öncesinde, 2000 yılında bir ESBAŞ girişimi olarak kurulan Uzay Kampı Türkiye’nin 15’inci yıldönümü dolayısıyla hazırlanan kutlamaya katılarak, hazırlanan pastayı ESBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mary Tuncer, ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Faruk Güler ve Uzay Kampı Türkiye Direktörü Scott Woodham ile birlikte kesti. NASA’nın Johnson ve Kennedy Uzay Merkezleri arasındaki irtibatta görev alan, Glenn Araştırma Merkezi’nde de çeşitli görevler üstlenen, STS-123 ve STS-129 görevlerinde uzaya giden Michael Foreman, 5-11 Temmuz dönemindeki 6 Günlük Uluslararası Yaz Kampı’na da davetli konuşmacı olarak katılacak. K üçükken katıldığı Uzay Kampı programında gösterdiği üstün performansla “Right Stuff” ödülü alan ve uzaya olan tutkusunu Michigan Üniversitesi’nden Havacılık ve Uzay Mühendisliği alanında lisans eğitimi alarak mesleğe dönüştüren Ed Van Cise, Uzay Kampı Türkiye’nin yürüttüğü “Geleceğin Kâşifleri Programı”nın özel konuğu olarak, 2 Ağustos’ta başlayan ve 8 Ağustos’a kadar sürecek, 6 Günlük Uluslararası Yaz Kampı’na katılacak. Halen NASA Johnson Uzay Merkezi’nde Uçuş Yöneticisi(*) olarak görev yapan Edward A. Van Cise, 2010 yılında STS131/19A uzay mekiği görevi için Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) Uçuş Kontrol Takımı Planlama vardiyası liderliği, 2011’de UUİ Expedition 28 görevi için uçuş yöneticiliği liderliği, 2013’de HTV-4 Japon kargo teslim görevi, 2014’de UUİ Expedition 41’in uçuş yöneticiliği liderliği gibi önemli görevleri üstlendi. Ed Van Cise, Uzay Kampı Türkiye’de programlara katılan öğrencilere; kariyeri, uzay tutkusu ve hayallerini nasıl gerçekleştirdiğiyle ilgili sunum yapacak. NASA ÖDÜLLERİ SAHİBİ 2012 yılında düzenlenen törenle adı ABD’nin Alabama eyaletinde, Huntsville şehrinde bulunan Uzay ve Roket Merkezinde, “Şeref Listesi”ne verilen Ed Van Cise, gösterdiği üstün çalışma performansıyla “Çoklu NASA Ekibi Ödülleri”, “NASA Üstün Liderlik Madalyası” ve “NASA Olağanüstü Başarı Madalyası” gibi birçok ödüle layık görüldü. (*)Uzay uçuşuna destek veren mürettebatın bulunduğu “Yer Kontrol Merkezi”lerinde görev yapan Uçuş Yöneticileri, astronotların tüm uzay uçuşu görevi boyunca yaptıkları çalışmaları kesintisiz takip ederler ve Yer Kontrol Merkezindeki personele liderlik ederler. YIL BOYUNCA SÜRÜYOR Geleceğin Kâşifleri Programı (FEP), interaktif eğitimlerine devam ediyor. Yıl boyunca uygulanan programda, öğrencilere Uzay Kampı Türkiye’deki son teknolojiye sahip Dijital Eğitim Merkezinden takım çalışması, uygulamalı fen ve uzay bilimleri eğitimleri veriliyor. Öğrencileri fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve matematik konularına yönelmeleri için teşvik eden programa kayıtlar sürüyor. SAYFA 03 Balkan Haberleri 3 6 Temmuz 2015 Pazartesi Hay r ç kt , Avrupa kar t AT NA - BALKAN GÜNLÜ Ü A vrupa basını Yunanistan`da referandumda çıkan `hayır` oyunu kreditörlerle müzakerelerde zorlu bir dönemin başlangıcı olarak yorumladı. www.milliyet.com.tr’ye göre; Guardian'ın ekonomi editörü Larry Elliott, "Kreditörler, nakitsiz kalmış bir ekonominin birkaç hafta boyunca nasıl ayakta kalacağını görmek isteyebilir. Tsipras baskı altında kalır, istifa eder ve ekonomiye ilişkin haberler kötüleşirse erken seçim çağrısında bulunur ve seçimin sonucunda Avrupa'nın geri kalanına karşı daha yumuşak başlı bir hükümet oluşur... Fakat bunu oynamak riskli. Tsipras'ın istifasına sıra gelmeden Yunanistan, Euro Bölgesi'nden çıkmaya zorlanabilir" değerlendirmesinde bulundu. Elliott, makalesinde, "Kreditörler referandumun sonucuna saygı duymalı, krizin kontrolden çıkmasını engellemek için Yunanistan'a bir şey vermeleri gerektiğini fark etmeli" ifadesini kullandı. KURTARMA TEKLİFİNE RET Independent gazetesi ise manşetinde, Avrupa'nın, 'Yunanistan halkının kararlı bir şekilde referandumda yıllarca sürecek yeni kemer sıkma önlemlerine 'Hayır' demesinden ve fiilen Brüksel'e bir ülkeyi ekonomik uçuruma sürüklemesi için meydan okumasından sonra Avrupa'nın, tarihin en büyük siyasi kriziyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. İngiliz yayın kurumu BBC, "Yunan seçmen, kurtarma paketi teklifini reddetti" başlığıyla gelişmeleri okuyucularına duyurdu. BBC'den Mark Lowen, "Zafer gösterisi uzun sürmeyecek. Hâlâ Yunanistan'da ciddi bir kesim olanlardan derin endişe duyuyor. Hükümetin bölünen toplumu birleştirmesi gerekiyor" yorumunu yaptı. Alman Der Spiegel dergisinin internet sitesinde yer alan haberde, "Yüzde 60'tan fazla 'Hayır' oyu kullanıldı. Yunanlılar Avrupa reformlarını açıkça reddetti" denildi. Haberde, "Hayır" oyu kullananların kutlama yaptığına işaret edildi. Dergide yayımlanan, Peter Müller ve Rene Pfister tarafından kaleme alınan "Angela'nın Külleri: Merkel, Yunanistan'ı ve Avrupa'yı nasıl başarısızlığa uğrattı" başlıklı makalede, "Angela Merkel Avrupa'nın prensesi unvanının keyfini sürüyor ama hala gücünü nasıl kullanması gerektiğini öğrenemedi. Bunun yerine durumun ısınıp kaynama noktasına gelmesine neden oluyor. Merkel'in rağbet görmeyen tutumlar alması Yunan krizini artırdı" ifadesi kullanıldı. Bild gazetesi de "Yunanlı patronlar iflasa karşı savaşıyor" başlığıyla verdiği haberde, Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varufakis'in banka sahipleriyle bir araya geleceğini yazdı. TSİPRAS’IN KISA SÜRELİ ZAFERİ Frankfurter Allgemeine gazetesi de “Tsipras zaferini kutluyor” başlığıyla verdiği haberde, Tsipras'ın şimdilik zafer elde ettiğini ancak geleceğin iyi olmayacağını, Yunanlıların bunun farkında olması gerekti- ğini belirtti. Le Monde gazetesinin internet sitesinde de "Yunanistan'da 'Hayır' oylarının ezici çoğunluğuna doğru" başlığı kullanıldı. Referandum sonucunun Almanya Başbakanı Angela Merkel için yenilgi olduğu kaydedilen haberde, "Hayır" oyu kullananların kutlama yapmak için Atina'nın merkezinde toplandığı ifade edildi. Le Figaro gazetesinin internet sitesi ise "Yunanistan referandumu: Bu 'Hayır', Avrupa'ya 'Evet' anlamına gelir" başlığını kullandı. Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varufakis'in, "Ortaklarımızla işbirliği yapmak istiyoruz" dediği anımsatılan haberde, Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras'ın da müzakerelerin yoğunlaştırılmasını istediği belirtildi. Le Point gazetesinin internet sitesinde ise "Yunanistan referandumu: 'Hayır'ın zaferi Yanis Varufakis için bir araç" başlığı atıldı. Varoufakis'in işbirliği için ortaklarına el uzattıklarını açıkladığı hatırlatılan haberde, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Paris'te referandum sonuçlarını değerlendirmek için bir araya geleceği ifade edildi. Makedonya Türkiye'den askeri malzeme alacak ÜSKÜP BALKAN GÜNLÜ Ü M SIYAH MAVI KIRMIZI SARI akedonya Cumhuriyeti Meclisi’nin Yasama ve Hukuk Komisyonu, Türkiye Cumhuriyeti ile Makedonya Cumhuriyeti hükümetleri arasındaki Askeri Mali İşbirliği Anlaşması'nı görüştü. Oybirliğiyle kabul edilen teklif, komisyon üyeleri tarafından meclis genel kuruluna kabul edilmesi tavsiyesiyle gönderildi. www.yenibalkan.com sitesinin haberine göre Savunma Bakanlığı Danışmanı Lyube Dukoski, anlaşmanın geçen yılın Kasım ayında iki ülkenin Savunma Bakanları tarafından imzalandığını söyledi. Dukoski, "Türkiye Cumhuriyeti uzun yıllardan bu yana her alanda Makedonya Cumhuriyeti’nin en büyük destekçileri arasında yer alıyor. Bu destek, Makedonya ordusuna verilen ekipman tedarikiyle de görülüyor" ifadelerini kullandı. Askeri yardımların sürekliliğine dikkat çeken Dukoski, anlaşmanın meclis tarafından tasdik edilmesinin ordunun modernizasyonu açısından önemli olduğunu belirtti. Anlaşmanın, en kısa sürede meclis genel kurulundan gelerek tasdik edilmesi bekleniyor. ANLAŞMA NELERİ İÇERİYOR? İki ülke arasındaki askeri mali işbirliği anlaşmasıyla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1 milyon 575 bin TL tutarındaki ABD doları karşılığı kaynaktan, Makedonya ordusuna yönelik önceliği Türkiyeli yerel firmalar olmak üzere askeri maksatlarla mal ve hizmet satın alınmasını kapsıyor. Söz konusu kaynağın 100 bin TL'lik kısmını ise Nakdi Yardım Uygulama Protokolü kapsamında kullanılması öngörülüyor. Anlaşmanın meclis tarafından tasdik edilmesi halinde, 5 yıl süreyle geçerli olacak anlaşma uyarınca, Makedonya Savunma Bakanlığı, söz konusu kaynakla ihtiyaçları doğrultusunda askeri malzemeler alabilecek. Bo nak komutan Oriç serbest kald unanistan, IMF'ye 1.6 milyar Euro'luk borcunu TÜRK ödeyemeyerek temerrüDÜ MANLI IYLA de dü en ilk geli mi ülke olaBURAYA KADAR! rak kay tlara geçip resmen iflas bayra n göndere çekmi oldu. Mali ve ekonomik krizden ç k [email protected] reçetesini referanduma götürme karar n n Meclis’te onaylanmaSüheyl ÇOBANO LU s yla da panik havas olu tu. Hükümet bankalar n bir anda 120 km uzunlu unda, 30 metre geni bo alt lmas n önlemek için tedbir li inde ve 7 metre derinli inde “su olarak Bankalar n ve Atina hende i” in a ettiklerini ve duvar Borsas ’n n kapat lmas ve vadesi ördüklerini, NATO’nun kural na göre gelen borç taksitinin ödenememesi de ittifak üyelerinin gayri safi yurt içi tuz biber ekti. BDP’li milletvekili hâs lan n y ll k yüzde 2’sini silahlanE.Kürkçü, “Yunanistan’ n borcunu maya ay rabilece i hükmüne ra men, biz ödeyelim” diye beyanat verince, Yunanistan’ n 90’l y llar boyunca müflis Yunanistan’ n bu haliyle bile hiçbir zaman yüzde 4’ün alt na inmeEge’de 16 adam z (Bizim hükümetin di ini hat rlad m. de göz yummas yla) oldu bittiye geti“Kom usu açken tok yatmayan asil rip i gal etmesini hat rlad m. Borç Türk Milletinden” oldu umuz için, krizi sonras nda Yunanistan’ n iflas n elbette dü küne, muhtaca, fakire, e i ine gelmesinde, 1990’l y llardan kom uya yard mc olman n önemini itibaren h zla silahlanmas ve savunidrak ediyoruz. Ama a ustos böce i ma harcamalar n n da önemli bir ile kar ncan n hikâyesinde oldu u gibi etken oldu unu göz ard etmemek AB fonlar ndan ald klar paralar bir gerekti ini hat rlatarak k sa bir özet yandan saç p savuran ve öte yanyapmak istiyorum. Yeni Savunma dan“Türk Dü manl ” u runa silahBakan Kammenos’un görevi devral r lanmaya ay ran bir zihniyetin sorumalmaz ilk i inin Türkiye ile suzlu unun faturas n da ödeyecek Yunanistan’ 1996’da sava n e i ine kadar da saf de iliz, sn vekil hazretlegetiren Ege’deki Kardak ri. Kayal klar ’na çelenk b rakt n , borYunanistan’ n halen küçük çocuklar n cunu ödemekten aciz Yunanistan’ n zihinlerine daha ufac k ya lar nda hala Ege Hava Sahas nda Türk sava dü manl k tohumlar ektiklerini, bir uçaklar yla it dala n sürdürmesini, çok ders kitab nda oldu u gibi örneK br s’ta binbir eytanl kla Türkler in; lkokul 6. S n f Yeni Dönem aleyhine i yapmas n , Yunan Tarihi ders kitab nda, Trakya, 1923 y l nda imzalanan Lozan stanbul ve zmir, Yunan topra d r Antla mas ve 1947 y l nda imzalakonusunun i lendi ini, 98. sayfada nan Paris Antla mas gere ince Bat Anadolu ve Karadeniz’in, Yunan Yunanistan taraf ndan Limni, topra olarak gösterildi ini biliyor Semadirek ve Do u Ege Adalar musunuz ??? (Midilli, Sak z, Sisam, Nikarya) ile 10 cent’e muhtaç oldu umuz 70’li Oniki Ada'da (Stompalya, Rodos, y llarda Lüksemburg’tan 1 milyon Kalki, Skarpanto, Kasas, Piskopis, dolar borç istedi imiz günleri hat rlarMisiros, Kalimnos, Leros, Patmos, san z, o günkü ekonomik sorunlar m Lipsos, Sömbeki, stanköy ve ba lanz n yan nda bir k s m anar ist ve teröt s olan adalar ile Meis Adas ) Kolluk ristlerin Türkiye’de kaos ç karmak Kuvvetleri d nda silahl kuvvet amac yla yaratt klar anar izmi de bulundurulmamas ve tahkimat yap lunutmuyoruz... mamas hükmüne ra men ekonomisini bat rmay göze alarak adalar silahSüheyl ÇOBANO LU land rd n , RUBASAM B k.V. NATO üyesi ve ABD ba ta olmak üzere birçok ülkenin ortak müttefiki NOT..........: olan iki ülke aras nda sava ihtimaliUluslararas antla malar, Ege adalar nin çok uzak olmas na ra men, asl nn üç kategoriye ay rmaktad r: da hiç sava mayacaklar hayali Türk 1.Yunan adalar Limni ve Semadirek dü manl u runa paralar n ve enerile Türk adalar Gökçeada ve jilerini harcad klar n hat rlad m. Bozcaada. Bu "Bo az önü" adalar Bo azlarla birlikte, Bo azlar S LAHA 216 M LYAR Rejimine ili kin Lozan DOLAR Antla mas 'n n 4. maddesiyle askerden ar nd r ld . Sözde Türkiye’den gelebilecek tehdi2.Limni, Sak z, Sisam ve karya adl di gerekçesiyle silahland n , her yüz Yunan adalar . Bunlar Lozan dolarl k silah harcamas n n 80 dolar Antla mas 'n n 13. maddesi gere ince n Türkiye’ye kar yapt n hat rlaülkelerinde ancak polis ve Jandarma d m. 1990’lar n sonundan bu yana kuvveti bulunabilecek, deniz üssü ve Almanya, Fransa ve ABD’den yüzistihkâm kurman n yasak oldu u adalerce Leopard tank , toplar, F-16 ve lard r. Mirage sava uçaklar ald n ve bir 3.Oniki adalar, Paris Antla mas ile yetkilinin “K br s nedeniyle silaha talya'dan al n p Yunanistan'a verildi. 216 milyar dolar harcad k” itiraf n , Antla man n 14. maddesine göre bu hayallerinde uydurduklar “Türk saladalar n üzerinde ancak asayi i sa lad r s n durdurmak için” s n r boyunca yacak kadar kuvvet bulundurulabilir. Y Gazi Hüsrev Bey’de Kuran- Kerim tilaveti SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜ Ü Bulgaristan Türkleri’nden Karlova’da cami protestosu F L BE - BALKAN GÜNLÜ Ü B ulgaristan'ın Karlova şehrinde tarihi caminin müzeye çevrilmek istenmesi Müslümanlar tarafından düzenlenen yürüyüşle protesto edildi. Protesto yürüyüşüne Bulgaristan Başmüftüsü Mustafa Aliş Hacı ve yardımcılarının yanı sıra Güney Bulgaristan'dan bölge müftüleri katıldı. www.haber7.com’a göre; Başmüftü Hacı, “Bu gösteri Filibe Bölge Müftülüğü tarafından organize edilmiştir ve biz de destekte bulunmak için bugün buraya geldik. Avrupa Birliği üyesi olan Bulgaristan vatandaşları olarak biz Müslümanlar barış, huzur ve anlayış içinde yaşamak istiyoruz. Müslüman topluluğu, Karlova Belediyesi'nin Kurşun Camii’ni müze- ye çevrilmesi girişimine karşıdır. Şu anda caminin aktif olmaması, hiçbir zaman da olmayacağı anlamına gelmez" diye konuştu. Başmüftü, yerel yönetimin camileri müzeye çevrilmesi girişiminin ilk olmadığını belirtti. Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü Genel Sekreteri Ahmet Ahmedov da eylemde bir deklarasyon okudu. Deklarasyonda, İslamofobi çizgisinde siyaset yürüten yerel yönetim cami bölgesinde arkeolojik kazılar yaparak ayrımcı tavırları ile bölge Müslümanlarını sürekli provoke ettiği belirtildi. Ahmedov, "Elimizde 1920 yılından kalma tapu var. Mahkeme yolu ile davamızı sürdürüyoruz. Camimizin yeniden ibadete açılması için gerekli mücadeleyi vermeye kararlıyız" dedi. R SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜ Ü N aser Oriç İsviçre'de gözaltında tutulduğu süre içinde, Saraybosna'da destek gösterileri düzenlenmişti. İsviçre'de 10 Haziran'da gözaltına alındıktan sonra özel uçakla Uluslararası Saraybosna Havaalanı'na getirilen Oriç, Bosna Hersek Savcılığı'na çıkarıldı. Oriç, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. www.aljazeera.com’un Anadolu Ajansı'na dayandırarak verdiği habere göre Bosna Hersek Savcılığı tarafından yapılan açıklamada, Oriç'e ikamet ve hareket etmesi konusunda belirli kısıtlamalar getirildiği belirtilerek, komutanın ayrıca davaya dahil olan tanık ve şüphelilerle görüşmesinin yasaklandığı ifade edildi. Verilen yasaklara uymaması durumunda Oriç hakkında yasal işlem yapılacağı kaydedildi. Sırbistan Savcılığı, geçen yıl Şubat ayında, Oriç'in 1992 yılında, Bosna Hersek'in doğusundaki Podrinye bölgesinde Sırplara yönelik savaş suçu işlediği iddiasıyla yakalama emri çıkartılmasını talep etmişti. İnterpol tarafından çıkarılan yakalama emri daha sonra geri çekilmişti. Buna rağmen, Boşnak komutan 10 Haziran'da İsviçre'de gözaltına alınmış ve hakkında 14 gün gözaltı süresi verilmişti. Oriç, daha önce kendisini ziyaret eden Srebrenitsa Belediye Başkanı Çamil Durakoviç aracılığıyla gönderdiği mesajda, "Buradan Sırbistan'a canlı gitmem" ifadesini kullanmıştı. Oriç'in iadesini hem Bosna Hersek hem de Sırbistan talep etmişti. amazan aylarıyla özdeşleşen en önemli geleneklerden biri olan mukabele, Bosna Hersek'te de asırlardır yaşatılıyor. Her yaştan çok sayıda Saraybosnalı Müslüman, hafızların okuduğu mukabeleleri, Kur'an-ı Kerim'den takip ediyor. www.haber7.com’a göre, Gazi Hüsrev Bey Camisi Başimamı Hafız Mensur Malkiç’in, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazi Hüsrev Bey Camisi'nde okunan mukabelenin Bosna Hersek'e özgü olduğunu belirterek "Bosna mukabelesi" olarak nitelendirdiği bu mukabelenin okunuş şeklinin dünyada tek olduğunu ifade etti. Mukabeleyi okuyan hafızların cemaatin önüne oturduğunu, mukabeleyi dinleyip takip eden cemaatin ise hafızlara dönük olduğunu anlatan Malkiç, "Bosna mukabelesi bizim incimiz. Dünya genelinde mukabelenin bu şekilde okunması çok bilinmiyor. Türkiye'de okunan mukabeleler buna benzer ancak aynı değil" dedi. Malkiç, mukabelenin aynı zamanda Kur'an-ı Kerim okuyanlar ile dinleyenleri bir araya getirdiğine işaret ederek mukabelenin ayrıca hem Kur'an-ı Kerim okuyan hafızların hem de dinleyen ve takip edenlerin kendilerini geliştirmelerine fayda sağladığını kaydetti. Gazi Hüsrev Bey Camisi'nde ramazan boyunca her sahurdan ve ikindi namazında sonra okunan mukabelenin yanı sıra caminin yanı başındaki Gazi Hüsrev Bey Türbesi'nde caminin başimamı tarafından her gün bir cüz Kur'an-ı Kerim okunuyor. Öte yandan, her gün öğle namazının ardından 30 kişinin birer cüz okuyarak indirdikleri hatim ise Hazreti Muhammed'e, ashabına ve camiyi yaptıran Gazi Hüsrev Bey'e hediye ediliyor. SAYFA 04 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 4 Kosova Haberleri mez. “Türk Askerinin adadaki varl devam edecek” kavram Rumlar n duymak istemedikleri ve a za al nmamas gereken tabu. Ve di erleri... Bunlar n maalesef hiçbirine ve üstelik 1964 y l ndan beridir adada konu lanm Yunanistan Silahl Kuvvetleri’nin ve Rum Milli Muhaf z Ordusunda görevli Yunanl Subaylar ile say lar neredeyse 20 bine ula m Yunanl paral askerlerin geri gitmesi, önümüzdeki aylarda New York’ta gerçekle tirilece i dile getirilen olas bir be li toplant da görü ülmeyecekken, daha imdiden Türkiye’nin garantörlü ünün ve Türk Silahl Kuvvetlerinin adadaki varl masaya konmu bile. “Garantörlük” konusunun New York’ta görü ülece i konusunda Türkiye’nin onay n n al n p al nmad n kesin olarak bilmiyorum ama K br s Türk halk n n bu konudaki onay n n al nmad n çok iyi biliyorum. Hiçbir kimse, K br s Türk halk n n onay n almadan “Ben böyle dü ünüyorum ve böyle istiyorum” mant ile “Garantörlük” konusunu kendi keyfince tart p görü emez. “Halk n onay n n olmad bir karar n asla uygulamaya konulamayaca ”n n politikan n ve demokrasinin de i mez kural oldu unu, eminim yöneticilerimiz, ac tecrübeler ve ya ad m z soyk r mdan sonra “K br s Türk halk n n k rm z çizgileri” olarak kabul edildiklerini bilmektedirler. Bu konuda akl ma hep, geçmi y llarda toplanan bir e itim uras nda, K br s Türk halk na sormadan ve dan madan kendi kendilerine kapal kap lar ard nda gelin güvey olup “KKTC’deki Türkçe yer isimlerinin iptal edilip, yerlerine eski Rumca isimlerin kullan lmas ” karar n alan komite üyelerinden bir tanesinin, Türk köylerinden birinin meydan na “St Nikolas Meydan ” tabelas n dikince, köy halk taraf ndan an nda kafas na tabelay geçirmeleri geliyor. Özetle, halk n onaylamad hiçbir konu, karar kim al rsa als n geçerli olmuyor… HALKA RA MEN KARAR VERMEK [email protected] Prof.Dr. Ata ATUN uzey K br s Türk Cumhuriyeti’nin yeni Cumhurba kan Mustafa Ak nc ile Güney K br s’ta EOKAB’cileri bünyesinde bar nd ran ve onlar ba r na basm olan DISY partisinin eski ba kan , imdiki K br s Rum Cumhurba kan Nikos Anastasiadis aras nda ba layan görü meler, her 2 taraftan farkl mesajlar gelmesine ra men h zla devam ediyor. Bir taraftan Cumhurba kanlar “Toplum liderleri” ad alt nda görü meler yaparken, di er taraftan da Cumhurba kanlar n n görü meciler olarak tayin ettikleri Nami ve Mavroyannis s k s k görü üyor. Amaçlar biran evvel K br s sorununa çözüm bulmak. Bu süreç h zl bir ekilde ya an rken, i in garip taraf , K br sl Türklerin “K rm z Çizgi” olarak tan mlad klar ve y llard r hiçbir zaman tart lmaya bile aç lamayaca n beyan ettikleri “Garantörlük” konusunun KKTC Cumhurba kan Bas n Sözcüsünün “tabu de ildir” aç klamas ile masaya konulaca ima edilirken, Rumlar n tabu olarak ilan ettikleri hiçbir konu tabu olmaktan ç kar l p, tart lmaya aç laca dile getirilmedi. Rumlar için “2 Kurucu Devlet” kavram , “Siyaseten e it 2 kurucu devletten olu acak s n rlar belirlenmi 2 bölgeli federasyon” tan m , “K br s Türk Devleti” terimi, “K br s Türk halk ” tan m veya da “K br s adas nda ya ayan 2 halk” cümlesi tabu. “Federal Cumhuriyet'in K br sl Türk Cumhurba kan ” ve de “Federal Meclisin K br sl Türk Ba kan ” tan mlar ile “Federal K br s Futbol Federasyonu” ve benzeri di er kurumlar n “Türk Ba kan olabilece i ” kavramlar ise –VIP- tabu. Bu makamlara asla K br sl Türkler seçilemez ve getirile- K 6 Temmuz 2015 Pazartesi Almanya, Kosoval lar mülteci kabul etmeyecek Kosova Başbakanı İsa Mustafa'nın Almanya ziyaretinde, Almanya Başbakanı Merkel, hiçbir Kosovalıya Almanya'da sığınma hakkı verilmeyeceğini ifade etti BERL N - BALKAN GÜNLÜ Ü K osova Başbakanı İsa Mustafa, Almanya ziyaretinde Berlin'de devlet töreni ile karşılandı. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in eşliğinde, Başbakan İsa Mustafa şeref kıtasını selamladı. www.haberler.com’a göre; Brüksel'den Almanya'ya geçen Başbakan Mustafa, karşılama töreninin ardından ev sahibi Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya geldi. Görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi, Kosova'da son gelişmeler, Kosova ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkiler, Savaş Suçları Mahkemesi'nin kurulması ve Almanya'daki Kosovalı mültecilerin sorunları masaya yatırıldı. Görüşmenin ardından düzenlenen ortaklaşa basın toplantısında Başbakan Merkel: "Net iki mesajda bulunacağım. Kosova ile Sırbistan arasındaki diyalogun başarıyla sonuçlanması ve Savaş Suçları Özel Mahkemesi'nin kurulması beklentisi içerisindeyiz" dedi. Almanya Başbakanı Merkel, hiçbir Kosovalıya Almanya'da sığınma hakkı verilmeyeceğini ifade etti. Merkel, Kosova'da yaşam şartlarının iyileşmesini arzuladıklarını da sözlerini de ekledi. Türkiye’nin yeni Kosova Büyükelçisi K l ç oldu ANKARA BALKAN GÜNLÜ Ü B üyükelçiler Kararnamesi ile çok sayıda büyükelçinin yeri değişti. Görev değişikliğine gdilen merkezlerden biri de Kosova’nın başkenti Priştine oldu. www.kosovaport.com’un haberine göre Türkiye’de Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu atama kararlarına göre, Türkiye Cumhuriyeti Priştine Büyükelçisi görevine Kıvılcım Kılıç atandı. Kosova’da Türkiye Büyükelçisi görevini dört buçuk yıldır sürdüren Songül Ozan ise merkeze çekilerek görevine Ankara’da devam edecek. Türkiye Cumhuriyeti yeni Priştine Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç daha önce Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcısı görevinde bulundu. Kıvılcım Kılıç Davuto lu, Ya c lar'a kutlama mesaj gönderdi PR T NE BALKAN GÜNLÜ Ü T ürkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) VII. Olağan Kongresi'nde yeniden genel başkanlık görevine seçilen Mahir Yağcılar'a bir tebrik mesajını gönderdi. www.haberler.com’da yer alan bilgilere göre; Ahmet Davutoğlu'nun gönderdiği mesajda şunları kaydetti: "Kosova Demokratik Türk Partisi'nin 7.nci Kongresinde Başkanlığa yeniden seçilmeniz münasebetiyle sizi en kalbi duygularımla tebrik ediyorum. Kongre'de aldığınız yüksek oy oranı, partinizin, liderliğinize olan inancını teyit ederek pekiştirmekle kalmamış, Kosova siyasetindeki yapıcı rolünüzün devamına yönelik açık bir teveccühün de göstergesini teşkil etmiştir. Kurulduğu yıldan bugüne kadar geçen dönem zarfında tüm kesimleri kucaklayan yaklaşımıyla Kosova demokrasisinin gelişmesine önemli katkılar yapmış olan KDTP'nin yeni döneminde de hem soydaşlarımızın hem Kosova'nın yararına olacak şekilde bu katkılarınızı artarak sürdüreceğinize inanıyorum. Saygın bir siyasetçi olarak Kosova'daki mevcu- diyetiniz, Türkiye ile Kosova arasındaki kardeşlik bağlarının da teminatı olmaya devam edecektir. Sizi ve çalışma arkadaşlarınızı içtenlikle selamlıyor, şahsınızda Kosova'daki soydaşlarımıza en iyi dileklerimi iletiyorum." Mamaklılar Kosovalı karde lerini unutmadı PR T NE - BALKAN GÜNLÜ Ü M amak Belediyesi, kardeş belediyecilik kapsamında beşinci kez Kosova'da iftar çadırı kurdu. Mamak'ta binlerce vatandaşı aynı sofrada buluşturan Mamak Belediyesi iftar sofrasını ülke sınırları dışına da taşıdı. www.haberler.com’a göre; kardeş belediyecilik kapsamında beşinci kez Kosova'da iftar çadırı kurduklarının altını çizen Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, "Kosova ile aynı tarihin, aynı kültürün, aynı medeniyetin ve aynı değerlerin ortak mirasçılarıyız. Bu yıl beşincisi olmak üzere, beş yıldır Balkanlarda, binlerle aynı sofrada suyumuzu ve ekmeğimizi paylaşıyoruz. Her gün iftar sofralarında Kosovalı kardeşlerimizden yaklaşık 1000 kişiyi aynı sofrada buluşturuyoruz" dedi. SAYFA 05 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 5 Balkan Haberleri YEVM YE DEFTER Nazlı Gaye ALPASLAN ilindi i gibi, TTK’nun 64. Md hükmü defter tutma yükümlülü ünü düzenlemektedir. Buna göre, ticari defterlerin aç l , kapan , tasdiklerine ili kin hükümler yasada aç kça düzenlenmi tir. Yasa hükmüne göre fiziki ortamda veya dijital ortamda tutulan ticari defterlerin nas l tutulaca , defterlere kay t zaman , tasdik yenileme ile aç l ve kapan tasdiklerinin ekli ve esaslar Gümrük Ve Ticaret Bakanl ile Maliye Bakanl nca mü tereken ç kar lacak tebli lerle belirlenece i hüküm alt na al nm t r. [1] TTK hükümlerine göre 2014 y l nda kullan lan yevmiye defterinin kapan onay n n 30 Haziran tarihine kadar yapt r lmas zorunludur. Yevmiye defterinin kapan onay izleyen faaliyet döneminin 6. ay n sonuna kadar yapt r lmas zorunludur. Bu tasdik i lemi yapt r lmad takdirde 4.481,00 TL idari para cezas ödenmesi söz konusudur. B 6 Temmuz 2015 Pazartesi Türk diplomatlar Yunan i adamlar yla bulu tu Türk diplomatlar Rodos'ta Yunan i adamlar ile bir araya geldi. Fahri Konsoloslar Birli i Ba kan Ömer Kaplan, Rodos gezisini de erlendirirken Yunanistan’ n ya ad ekonomik krizi atlatmas konusunda 2 ülke i dünyas temsilcilerinin ortak hareket etmesinin önemini belirtti RODOS - BALKAN GÜNLÜ Ü E v sahipliğini Yunanistan İzmir Başkonsolosu Theodor Tsakiris’in yaptığı Rodos gezisinde İzmir’de görev yapan Avrupa ve Güney Amerika ülkelerinin büyükelçileri ve Fahri Konsolosları, Rodos Ticaret Odası ve Güney Ege Bölgesi 12 Adalar Başkanları ile 2 gün boyunca karşılıklı fikir alışverişinde bulundu. Yunanistan Güney Ege Bölgesi Vali Yardımcısı Giannis Flevaris, Türkiye ile Yunanistan’ın işbirliği yapmasını son derece önemsediklerini belirtti. Yunanistan Otelciler Birliği Başkanı Andois V. Cambourakis da Yunanistan’ın yaşadığı zorluklara vurgu yaptı. Cambourakis, “Yaşadığımız dönemin zorlukları içerisinde Yunan ve Türk taraflarının el ele çalışması ve karşılıklı ilişkilerimizi güçlendirmemizi çok önemsiyoruz” dedi. KAPANI TASD K Özel hesap dönemine tabi olan tacirlerde ise, yevmiye defterinin kapan tasdiki özel hesap döneminin kapan n izleyen 6. ay n sonuna kadar tasdiklenmesi gerekecektir. Ticari defterlerin kapan tasdiklerinin yapt r lamamas defterin kan t vasf n kaybettirir. Di er taraftan, kapan onay n n yap lmay ileride bir hakk n istenmesi veya ticaret mahkemesinde bir ihtilafta alaca n tahsilini riske sokabilecektir. Vergi mevzuat aç s ndan kapan onay n n tasdiki zorunlu de ildir. Kapan onay n n tasdiki TTK’nun 64. Maddesine göre yap lmaktad r. Vergi mevzuat aç s ndan yevmiye defterinin aç l onay n n yapt r lmas zorunludur. Aksi takdirde KDV indirimleri reddedilebilece i gibi resen takdir sebebi olarak da konu özellik arz edecektir. Tasdiksiz defterlere dü ülen muhasebe kay tlar n ileriki a amalarda vergi incelemesinde cezai sorumluluklar söz konusu [1] Bkz. 19.12.2012 gün ve 28502 say l RG’de yay mlanan ticari defterlere ili kin tebli Günde bin göçmen Balkanlar’a ayak bas yor AT NA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü B M Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Basın Sözcüsü Biran Hansford, Yunanistan üzerinden her gün 1 bin kadar mülteci ve göçmenin Avrupa'ya ulaşmak hedefiyle Batı Balkanlara girdiğini açıkladı. www.yenibalkan.com sitesinde yayınlanan habere göre; Hansford, "Bu bölgesel sorun, bölgesel bir çözüm ve dayanışma gerektiriyor" ifadelerinin kullanırken, 2015'in ilk altı ayında Avrupa'ya gelen mültecilerin sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 80 oranında daha fazla olduğuna vurgu yaptı. Hansford, artan mülteci sayısının artmasıyla kabul merkezlerindeki şartların da düştüğünü sözlerine ekledi. Kom u’nun kurtulu u denizcilik sektöründe STANBUL BALKAN GÜNLÜ⁄Ü U luslararası Para Fonu’na (IMF) 1,6 milyar Euro borcunu ödeyemediği için temerrüde düşen komşu Yunanistan’a, Türk denizcilik sektöründen öneri geldi. Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Taner Berksoy ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof.Dr. Erhan Aslanoğlu, İMEAK DTO İzmir Şubesi Meclis Salonu'nda "Türkiye Ekonomisinde Seçim Sonrası Yeni Ekonomik Gelişmeler ve Beklentiler Paneli"ne katıldı. Prof. Dr. Oral Erdoğan, denizcilikteki krizin Yunan denizcilerini yeniden birinci sıraya taşıdığını söyledi. Çin’in büyüme oranlarındaki azalmanın denizcilik sektörünü krize soktuğuna dikkat çeken Erdoğan, “Denizcilikte tarihi diplerdeyiz. Öyle dipteyiz ki Yunanlılar gemi alımına yeniden başladı. Yunanlılar ilk defa dünya gemi filosunun lideri haline geldi. Şu an Yunan armatörler dünyanın en zenginleri. İsteseler Yunan ekonomisini kurtarırlar. Ama bana göre Yunanistan krizinin nedeni ekonomik değil siyasi. Avrupa’da büyük bir oyun oynanıyor” diye konuştu. T KA’dan Resne’de Ramazan enlikleri esintisi RESNE BALKAN GÜNLÜ⁄Ü İ ftardan sonra Resne’de ilk defa Ramazan etkinliği düzenlenirken, programda yer alan semazen gösterileri, Hacivat ile Karagöz gösterilerinin dışında Uzun Ayak Tahta Bacak ilginç animasyonlarıyla Resne halkını güldürüp eğlendirdi www.yenibalkan.com’a göre: Türk İşbirliği Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve MATÜSİTEB organizasyonu çerçevesinde Resne’de “Gönül Coğrafyası Kültür Buluşması” etkinliği adı altında düzenlenen Ramazan gösterileri Cambourakis ayrıca Yunanistan’ın yaşadığı bu zor günlerde Yunan ekonomisinin değişime ve yeni bir başlangıca ihtiyacı olduğunu da belirtti. Fahri Konsoloslar Birliği Başkanı Ömer Kaplan ise işadamı kimliği ile konuştuğunu belirterek, “Ne olursunuz çocuklarımıza 2 ülkenin dost, kardeş ve komşu olduğunu aşılayalım. Sorunları bizler yüzde 100 çözemesek bile gelecek nesillerin bu işi daha akıllı ve kalıcı olarak çözeceklerine inanıyorum” dedi. Kaplan, “Yunanistan’ın içinde bulunduğu durum, yürekten söylüyorum ki bizleri çok üzüyor. Biz 2 ülke olarak kafa kafaya verip neler yapabileceğimizi düşünüyorum. Yunanlı dostlarıma bu toplantıdan açık bir mesaj vermek istiyorum. Ülkenizde yatırım için ben ve arkadaşlarım çevremizdeki iş adamı dostlarımızı Yunanistan’a yönlendirmeye hazırız” dedi. büyük ilgi gördü. İftardan sonra Resne’de ilk defa böylesi bir etkinlik düzenlenirken, programda yer alan semazen gösterileri, Hacivat ile Karagöz gösterilerinin dışında Uzun Ayak Tahta Bacak ilginç animasyonlarıyla Resne halkını güldürüp eğlendirdi. Tasavvuf Müziği’nin nağmelerinde unutulmaz bir semazen gösterisiyle büyülenen Resne halkı, yaşadıkları huzur ve manevi dakikaların tadını çıkardılar. Tiyatro gösterileriyle devam eden program, çocukların eğlence durağı Uzun Ayak Tahta Bacak ve Hacivat-Karagöz gösterileri eğlenceli anlara sahne oldu. SAYFA 06 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 6 Ara t rma 6 Temmuz 2015 Pazartesi Geçmişten günümüze 6 Makedonya siyasi tarihi Durmadan çağlayan bir ırmak gibidir Makedonya. Topraklarında bitmeyen hâkimiyet mücadelesi ülkede birçok iz bırakmıştır. Yeni kurulan bir devlet olmasına rağmen Makedonya’nın tarihi çok çok eskilere dayanır Y ugoslavya’nın dağılma, iç savaş ve federal yapıyı oluşturan milletlerin bağımsızlık sürecinde, her millet kendi bağımsızlığı için halkoylaması yapmaya başlamıştı. Makedonya Cumhuriyeti bağımsızlık konusunda referandum kararını 13 Ağustos 1991’de aldığından32, bu halkoylamalarından biri de 8 Eylül 1991’de Makedonya’da gerçekleştirildi. Makedonya’da yaşayan Arnavut azınlığın boykot etmesine rağmen, bağımsızlık referandumuna katılanların %90’ı bağımsızlık yönünde oy kullanmıştı.33 Bu sonuç Makedonya’da sevinçle karşılandı. Fakat bu karar Büyük Makedonya (Vardar, Ege ve Prin Makedonya’sının birleşmesi) sorununu yeniden gündeme getirdi. Bu gelişmeler karşısında Bulgaristan konuya olumlu yaklaşırken, Yunanistan’ı endişelendirmeye ve Makedonların Türkiye’ye olan ilgisinde bir artışa neden olmuştur. Makedon Parlamentosu bağımsızlık yönünde alınan bu kararı hemen gerçekleştirme ve resmileştirme yoluna gitmemiş, bir süre daha yaşanan gelişmeleri izleme politikası takip etmiştir. Gerçekçi bir politika takip etmiş, duygusal ve aceleci davranış sergilememiş, gelişmeleri yakından takip etmiştir. Bu süre içerisinde Federal Yugoslavya’nın devam etmesinin, “ara çözüm”ün de hayata geçirilmesinin mümkün olmadığı görülmüştür. 1980 yılın- dan itibaren ülkeyi yöneten, altı cumhuriyet ve iki özerk bölge temsilcilerinden oluşan “Başkanlık Konseyi”nin dönüşümlü başkanlık Nazlı DERVENT sisteminde Hırvatistan’ın temsilcisi Stipe Mesiç başkan olarak seçilememiştir. Bu durum “Yugoslavya’da umutları söndürmüştür.34” Bu gelişmelerden sonra, Yugoslavya’yı oluşturan altı cumhuriyetten 4’ü bağımsızlıklarını kazanmışlardır. Ayrıca, Almanya başta olmak üzere, Türkiye, İtalya, Bulgaristan’ın, kısmen AB ülkelerinin de bağımsızlık yönünde destek alması da bu yönde rahat hareket etmesini sağladı. Böyle bir durum söz konusu olunca, Makedonya Parlamentosu 17 Eylül 1991’de yapmış olduğu toplantısında yapılan referandumda alınan bağımsızlık kararını oyladı. Yapılan oylamada Makedonya’nın bağımsızlığı ilan edildi.35 Böylece, M.Ö. 4. Yüzyılda kurulmuş olan “Makedonya Devleti”nin ardından, kurulan ilk “Makedon Devleti” olarak tarihteki yerini almıştır. Bağımsızlığın ilanı üzerine parlamentoda bir konuşma yapan Kiro Gligorov “Makedonya, Yugoslavya’daki son gelişmeleri dikkatle takip etmiş ve yapılan durum değerlendirmesinden sonra artık bağımsızlık ilanından başka bir çarenin kalmadığı görülmüştür.”36 diyerek, bir anlamda bağımsızlıktan başka çarelerini kalmadığını dile getirmiştir. Ayrıca, herkesle dost kalmak istediklerini, şeffaf bir federasyon teşkil edilmesi halinde Yugoslavya’da kalabileceklerini de ifade etmekten geri kalmamıştır. Slovenya ve Hırvatistan’ın bağımsızlık ilanlarının ardından yaşanan gelişmeler, Makedonya’nın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra Makedonya’da gözlenmemiştir. Yugoslavya’daki cumhuriyetler arasında başlayan iç kargaşa ve bağımsızlık mücadeleleri devam ederken, Balkan Yarımadası’nda merkezi konumda olan Makedonya, Yugoslavya’dan kopma ve bağımsız olma sürecini sorunsuz ve sancısız tamamlayan tek ülke olmuştur. Bağımsızlığını kazandıktan, Yugoslavya Federal Ordusu ülkeden ayrıldıktan, iç politikada Arnavutlarla ve diğer etnik gruplarla sorunlarını büyük ölçüde çözüme kavuşturduktan sonra, Makedonya’yı asıl çözülmesi gereken sorunlar dış politikada karşısına çıkmış, sınır komşuları özellikle Yunanistan ile önemli sorunlar yaşamaya başlamıştır. Bunda; tüm Makedonları birleştirmek için, Ege ve Pirin Makedonya’sında hak iddiasında bulunan Makedon milliyetçileri ile “Büyük Yunanistan” ve “Büyük Bulgaristan” fikirlerini benimsemiş olan milliyetçilerinin bir birleri ile olan rekabeti etkili olmuştur. Bu süreçte Makedonya’nın bağımsızlığına en büyük tepki Yunanistan’dan gelmiştir. Yunanistan, Makedonya’nın ismini, bayrağını, milli armasını kullanmaya hakkı olmadığını ifade etmiş ve Makedonya’yı “Üsküp Cumhuriyeti” olarak tanımlamıştır. Makedon kelimesini de kullanmak istemeyen Yunanistan Hükümeti Makedonları “Üsküplüler” şeklinde nitelendirmiştir.37 Ancak, bu tür nitelendirmeler, Avrupa Birliği ve diğer devletlerin Makedonya’yı tanımalarına engel olamayacaktır. Yıllardır uykuda bekleyen Makedonya sorunu, 1991’deki bağımsızlık ilanından sonra ciddi tartışmaların yaşanmasına sebep oldu. Bağımsızlık ilanını sadece Sırbistan değil, Yunanistan ve Bulgaristan da kolay kabullenemedi. Yunanistan bağımsız Makedonya devletini, ismini, bayrağını, tarihini ve Makedon ulusunun varlığını reddetmekle kalmadı, aynı zamanda günümüze kadar Makedonya’nın başta NATO ve AB üyeliği olmak üzere uluslararası örgütlere girmesini sürekli veto ederek engellemeyi başardı. Yunanistan’a göre, Makedonya Cumhuriyeti, bugünkü Bulgaristan, Yunanistan ve Makedonya arasında bölünmüş durumda olan Büyük Makedonya’yı çağrıştırıyor ve Makedonya’nın diğer parçalarında da kısa veya uzun vadede bu yeni doğan anavatana katılma isteği uyandıracak. Ayrıca Yunanistan’ın kuzeyinde merkezi Selanik olan Makedhonia adını taşıyan bir idari bölge de bulunuyor. Fakat bölgeye bu ismin 1988’de verildiğini de hatırlatmak gerekir. Bulgaristan, Makedonya’nın bağımsızlığından sonra Yunanistan’ın aksine düşmanca ilişkilere girmeyen ve anayasal ismiyle tanıyan ilk ülkelerden biridir. Ancak Makedonların Bulgar, Makedon dilinin ise Bulgarcanın eski bir diyalekti olduğunu iddia ediyor. Makedon ulusunu ve dilini tanırsa, bunun kendi öz tarihinin inkârı anlamına geleceğini belirtiyor. Demokratik Bulgaristan’ın ilk Cumhurbaşkanı Jelyu Jelev’in, Makedonya’nın bağımsızlık ilanından sonra yaptığı “Bizim tarihimiz bir, kültürümüz bir, dinimiz bir ve dilimiz aynıdır” açıklamasından bu yana çok fazla bir şey değişmedi. Bugün halen Bulgaristan’da yaşayan Makedonlar azınlık olarak kabul edilmiyor. 1990’lardan bu yana iki ülke arasındaki birçok toplantı dil anlaşmazlığı nedeniyle iptal edildi. İkili ilişkilerinin geliştirilmesi ve iş birliğinin arttırılmasına yönelik hazırlanan birçok anlaşma, Bulgaristan’ın iki ayrı dilde kaleme alınmasını reddettiği için imzasız kaldı. Sırbistan ise Bağımsızlık sonrası süreçte, Makedonya’nın statüsüne dair Yunanistan ile kapalı kapılar ardında çıkar birliği yaptı. Hatta bir dönem, Sırbistan’ın Yunanistan ile Makedonya’yı paylaşma planları yaptığı basına yansıdı. İki ülke arasındaki siyasi kamplaşma, bir zaman sonra yerini dini kamplaşmaya bıraktı. Sırp Ortodoks Kilisesi ile Yunan Ortodoks Kilisesi başta olmak üzere birçok Ortodoks kilise, bugün Makedon Ortodoks Kilisesi’ni tanımayı reddediyor. Dini kurumlarının tanınmaması, Makedonya’da devlet kurma sürecinin tamamlanamamasına sebep oluyor. Makedon Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlığını tanımayarak Sırp Ortodoks Kilise’ne bağlı kalmasını savunan Sırbistan’ın bu tavrı, Makedon yetkililer tarafından dolaylı yoldan Makedonya’nın bağımsızlığının tanınmaması şeklinde yorumlanıyor. SONUÇ Makedonya Siyasi Tarihi görüldüğü üzere uzun yıllardır savaşlar ve çatışmalar ile doludur. İstikrarlı, huzurlu ve barış dolu dönemini Osmanlı Devleti döneminde yüzyıllarca yaşamasının dışında sürekli kanlar dökülen, etnik ve mezhebi çatışmalara sahne olan bu topraklar günümüzde patlamaya hazır bir bomba gibidir. 19. yüzyıl sonlarında ve 20. yüzyıl başlarında onlarca yıl devam eden ve Büyük Güçler diplomasisinin tüm dikkatini üzerine çeken Makedonya sorunu, geçmişte olduğu gibi bugün de modern Avrupa barışını tehdit eden önemli bir krizdir. Kanlı savaşlar, sınır anlaşmazlıkları, siyasi istikrarsızlık, azınlıklar meselesi gibi sorunlarla kötü ün yapmış olan Balkanlar coğrafyasında, etnik kimlik üzerinden politikalar üretmek, 2000’li yıllardan bu yana nispeten sükûnete kavuşmuş olan ancak halen hassas dengeler üzerinde duran bölge ülkelerini topyekûn bir krizin eşiğine getirebilir. Sorunların AB çabasıyla rafa kaldırılmış bir nevi dondurulmuş olması, AB’nin istikrarsız ve güç kaybettiği bu süreçte su üstüne çıkma adına kol gözlüyor. Birçok etnik grubu barındırması sebebiyle Makedonya üzerinde komşu ülkelerin çıkarlarının bitmek bilmemesi devletin hem oluşum sürecini olumsuz yönde etkiliyor hem de içeride milli bakımdan birlik sağlanması engelleniyor. Makedonya’da Makedon, Arnavut ve Türk etnik grupların kültürel, mimari ve yaşayış tarzı bakımından çoğunlukta olduğu yerlerin sanki kendilerine özerk bir bölge izlenimi vermeleri bir nevi ayrışmanın bariz anlamda hissedildiği kritik dönem yaşanıyor. Makedonya Hükümetinin bu anlamda öncelikle kendi içinde bu sorunlara çözüm bulması gerekmektedir. Arnavutların ve Türklerin, özellikle Türklerin, birlik sağlama adına devletten tarafa çekilmesi gerekir. Çünkü izlenen yanlış politikalar bu grupları baskı altına alınarak sindirilmesine yol açmıştır. İleride çıkabilecek büyük bir patlamanın şimdiden önüne geçilmesi adına Türkiye ile daha yakın ilişkiler geliştirilmeli ve Türk yatırımcının ülkeye çekilmesi sağlanmalıdır. Geçmişten gelen Türklerin hâkimiyeti altına girmeme korkusu ile hareket etme Makedonya’yı dipsiz bir karanlığa doğru sürükleyecektir. Türkiye tarihsel bağlar açısından bölge ile yakın olması hasebiyle Makedonya’yı en iyi anlayacak ve yardım çerçevesinde uygulayacak çözümlemeleri en iyi ölçüde analiz edecek bir ülkedir. Yükselen bir Türkiye ile işbirliği Makedonya Cumhuriyeti açısından da yükselme sağlayacak ve içerideki sorunların ekonomik bağlamda güçlenme ile Türkiye yakınlaşması sonucu daha kolay aşılacaktır. Türkiye’nin yayılma ve emperyal amaçlar gütmediği ortadadır. Geçmişte de bunu yapmamıştır şimdi de böyle bir gaye gütmemektedir. Türkiye’nin tek derdi huzur ve barışın sağlanmasıdır. Uzun yıllar boyunca acı çeken bir ülke geçmişten aldığı deneyim ve tecrübe ile kültürel anlamda yakın olduğu ülkelere de bunu yansıtmak ve yardım etme gayesindedir. Makedonya, bilinçaltına Batılılar tarafından yerleştirilen hastalıktan biran önce kurtulmalı ve Türkiye’nin yardım eline elini uzatmalıdır. Balkanlar geçmişte de olduğu gibi ancak Türkiye ile dostluk kurarak huzura kavuşacaktır. KAYNAKÇA Dr. YILMAZ Türel, Balkan Tarihinde Bir Kesit: XIX’uncu Yüzyılda Balkanlarda Bağımsızlık Hareketleri, Şubat 1999, İstanbul Medeniyet Üniversitesi- Kamu Hukuku Arşivi ARAP Erdal, Yugoslavya'nın Parçalanması Süreci Ve Uluslararası İlişkiler Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 13-06-2010, ARMAOĞLU Fahir, Siyasi Tarih (1789-1960), 2.B. Ankara 1973 BEYDILLI Kemal, II. Abdülhamid Devrinde Makedonya Meselesine, Osmanlı Araştımaları IX, HEATH W. LOWRY THE JOURNAL OF OTTOMAN STUDIES, IX İstanbul – 1989 BOZKURT Giray Saynur, TİTO Sonrası Dönemde Eski Yugoslavya Bölgesindeki Türkler ve Müslüman, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies, X/2 (Kış 2010), s.51-95. ÇAVUŞOĞLU Halim “YugoslavyaMakedonya” Topraklarından Türkiye’ye Göçler ve Nedenleri, ,Bilig, Bahar 2007/ sayı:41 İNALCIK Halil, Türkler ve Balkanlar, BAL-TAM Türklük Bilgisi 3, Prizren Eylül- 2005, İNALCIK Halil, Osmanlı Döneminde Balkanlar Tarihi Üzerinde Yeni Araştırmalar, GAMER I, (2012) s. 110 JELAVİCH Barbara, Balkan Tarihi C:1 18. ve 19. Yüzyıllar, Küre Yayınları, İstanbul, 2006 KODAL Tahir, Makedonya’nın Bağımsızlığını Kazanması ve Türkiye, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi (Journal Of Modern Turkish History Studies) XIV/29 (2014-Güz/Autumn), ss.377-396. KUTLAY Muzaffer, Makedonya Sorunu: Bu Sükûnet Devam Eder Mi?, Analist, USAK Yayınları, Temmuz 2012 NASUHBEYOĞLU Tayfun, Balkan Tarihine Genel Bir Bakış, Ekim 2008/İstanbul ORUÇ Zülküf, Dünden Bugüne Balkan Türklüğü: Bir Analiz Denemesi (Sakarya Üniversitesi, Türkiye) SANDER, Oral: Siyasi Tarih (İlk çağlardan 1918’e) 1.B., Ankara, 1989. UÇAROL, Rıfat: Siyasi Tarih, 3.B., İstanbul, 1985. Nazlı Dervent B TT ... SAYFA 07 Yerel Yönetimler 7 6 Temmuz 2015 Pazartesi Paleo Fokeo'dan karde ziyareti Paleo Fokeo'dan Foça'ya gelen 35 kişilik kafile önce Foça Belediyesi'ni ardından Foça Yelken Kulübü'nü ziyaret etti. Fokeo'lular görüşmede kardeş kulüp çalışmaları konusunda FYİK Yöneticileri ile anlaşmaya vardı H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü F oça’nın Yunanistan’daki kardeş şehri Palea Fokea’dan gelen 35 kişilik kafile, suyun öte yanından sevgi ve dostluk çiçekleri getirdi. Kafilenin sözcüsü Fratzeskou Zacharo ve Palea Fokea Yerel Birlik Başkanı Nassos Papoutsis, Foçalıları Ağustos ayında yapacakları festivallerine davet etti. Foça Belediyesi’ne gelen Palea Fokea’lılar, ziyaret esnasında Türkçe ve Rumca şarkılar söyledi. Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ Palea Fokea'ya yönelik; “Suyun iki kıyısı ayrılmaz bir bütündür! Dostluğumuz sonsuza dek sürecektir” dedi. Sivil toplum kuruluşu Fokea Politia görevlisi ve aynı zamanda Palea Fokea Yelken Kulubü Başkanı olan Fratzeskou Zacharo, Fokea Politia olarak; İspanya’daki Ampuria, İtalya’daki Elea gibi Antik Phokaia’dan çıkıp Akdeniz’de koloniler kuran topluluklarla ve mübadillerle iletişim halinde olduklarını belirtti. Zacharo, Foça ve Palea Fokea arasındaki kültürel ve ticari alışveriş ilişkilerini geliştirmekten büyük mutluluk duyacaklarını belirtti. Foça Belediyesi’nin ardından Foça Yelken Kulübü’nü (FYİK) ziyaret eden Zacharo, FYİK yöneticileri ile kardeş kulüp çalışmalarını başlatmak üzere sözlü mutabakata vardı. Kızılcahamam’da Mamu a rüzgarı esti GÜZELYURT - BALKAN GÜNLÜ Ü K ıyı Ege Belediyeler Birliği ve Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Belediye Meclis üyeleri, Narlıdereli muhtarlar ile birlikte Kıbrıs'taki kardeş kent Güzelyurt Belediyesi tarafından düzenlenen 38. Portakal Festivali açılışında onur konuğu oldu. Başkan Batur, Güzelyurt Belediyesi ile ortak projeler yapacaklarını belirtirken, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Başkan Batur'a plaket verdi, teşekkür etti. 12 Temmuz tarihine kadar sürecek olan ve yüz binlerce konuğu ağırlayacak olan KKTC'nin köklü geçmişe sahip 38 Portakal Festivali açılışı Güzelyurt'ta büyük bir yürüyüş ve amfi tiyatroda yapılan açılış töreni ile başladı. Festivalin açılışına Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın yanı sıra 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Meclis Başkanı Sibel Siber, Başbakan Yardımcısı Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanı Menteş Gündüz, UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar ve Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur ile Manisa ve Keçiören Belediyesi'nden temsilciler katıldı. Festivali konuklarıyla birlikte açan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, , alın teri ve emekle bu noktaya geldiğini belirtti, "Halkın desteği olmadan hiçbir şeyin başarılı olamayacağına inanırım" dedi. Cumhurbaşkanı Akıncı, festivalin simgesi portakal simgeli bir plaketi Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur'a verirken, kardeş kent ilişkisinin iki belediyeye de yararlı çalışmalar yapılmasına vesile olacağına inandığını kaydetti. Gaziosmanpa a ve K rcaali iftar yeme inde bulu tu KIRCAAL - BALKAN GÜNLÜ Ü G aziosmanpaşa Belediyesi, Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta’nın öncülüğünde Kırcaali merkez, Kirkovo (Kızılağaç) ve Momchilgrad (Mestanlı) ilçelerinde 3 gün art arda iftar sofraları kurdu. Kırcaali’de yaşayan Müslüman Türkler'e yönelik gerçekleştirilen iftar programları kapsamında Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından toplam 2 bin 400 kişilik iftar sofrası kuruldu. Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin düzenlediği programa katılan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, www.hakimiyet.com sitesinin haberine göre; “Aynı ecdadın torunları olarak dostluğumuzu ve kardeşliğimizi pekiştirmek adına bu programı düzenledik” dedi. Gaziosmanpaşa Belediyesi, ilçede yaşayan Kırcaali kökenli 150 kişilik bir grubu da, Kardeşlik İftarları’na katılmak üzere otobüslerle Kırcaali’ye götürdü. Balkan projelerine "Rumelisiad" deste i BURSA - BALKAN GÜNLÜ Ü B üyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Rumelisiad Yönetim Kurulu üyeleri ile bir araya geldi. Başkan Altepe, Balkanlar’da büyük etkisi olan Bursa’nın, Türkiye ile Balkanlar arasında dostluk köprüsü kurduğuna işaret ederek, “Bir tarih başkenti olan Bursa’dan tüm coğrafyaların beklentisi var. Balkanlar’la sıkı diyalogları olan Bursa ile SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Balkan ülkeleri arasındaki bu canlılık, bir avantaj. Balkanlar’ın her ülkesinde, her şehrinde Bursa’nın izleri var” diye konuştu. Başkan Altepe, Bursa’nın Balkanlar’da bilinir olmasında hayırseverlerin ve iş adamlarının büyük payı olduğunu vurgulayarak, “Balkanlar ile ilgili çalışmalarda en büyük destek ve şansımız, hayırseverler ve iş adamlarımızdır. Balkanlar’daki icraatların gerçekleştirilmesine verdikleri desteklerle ecdadın emanetine, oradaki değerlere sahip çıkılıyor. Bursalı hayırsever iş adamlarıyla gurur duyuyoruz” dedi. Balkanlar’da bugüne dek yapılan ve yapımı devam eden yaklaşık 50’nin üzerinde eser olduğunu ifade eden Başkan Altepe, Rumelisiad’ın Sırbistan’a okul ve belediye binası, Sırbistan’ın Preopora bölgesinde okul onarımı ve Makedonya Kumanova’ya da yeni bir kültür merkezi kazandırdıklarını söyleyerek, desteklerinden dolayı Rumelisiadlı sanayici ve işadamlarına teşekkür etti. emokrasi kelimesinin birçok anlam vard r. Bir deyi le de ‘’Halk n, halk taraf ndan, halk idaresi’’, [1]olarak tan mlanabilir. Kim var peki bu halk n içinde? Bu toplulu u olu turan en küçük yap ta olan aile... Dolay s yla da geleceimizin teminat olan çocuklar m z. Evet, gelecekte toplumu olu turmaya devam edecek olan bugünün küçükleri yar n n anne babalar , bürokratlar , mühendis ve doktorlar , i çi ve i verenleri hatta gelece in suçlular ... nsano lu olarak demokrasiyle çok daha küçük ya larda tan yor ve adapte olmakta en zorland m z bir kavram olarak hayat m za yerle iyor. Zorlanmam z n da en büyük nedeni olarak da daha çocuk ya lardan itibaren bu ya am tarz yla ya amad m z içindir diye dü ünüyorum. Ailenizde bir dü ünün, bir soru soracaks n z, ‘’Küçüksün sus bakiiiim.’’ Herhangi bir ey ile ilgili konuya dahil olacaks n z ya boyumuz ya ya m z bahane edilir ve devre d kal rd k. Bu sadece evde mi böyledir. Dahas var, okulda da ayn s de il miydi? Bugünün toplumunu olu turan bizlerin okul y llar n bir dü ünün. Tahtada bir ö retmen ‘’Konu ma o lum, yapma k z m, sana izin verdim mi?’’ gibi cümlelerle büyüdük. Ö retmen ö retir güya ö renci ö renirdi. Ö renciden sessiz olmas , sorulara bile izin verilirse cevap vermesi beklenen, fikrin nedir? sorusuna da cevap olarak da, gülerek de olsa ‘’Arkada lar ma kat l yorum’’ olurdu. En iyi kolejler bile bu sistemle e itim veriyor. Sonuç ortada... Tahammülü olmayan, tek düze, geleneksel cevaplarla avunan, birlikte ya aman n apartmanlarda ya amak oldu unu zanneden insanlar... Ne yaz k!!! te bu e itim sistemiyle ba lar z ötekile tirmeye. Önce konu mam z yasaklan r, ifadelere yanl denir ve bir bakars n z kurallar diye atfettikleri eyler, yasaklar silsilesi oluvermi tir. Oysa çocuklar k p r k p r her an payla maya haz r, pencereleri d ar ya aç lm kütüphaneler gibidirler. Neden? Çünkü onlara, bizleri yaratan n Allah (CC) n bah etti i merak ve ke fetme içgüdüsüyle dünyaya gelmi lerdir. Onlar n bu kendilerini bulma çabalar n görmezden gelirsek bu toplumu tek tip bir insan figürü gibi donatmaya çal m oluruz. Ayn , okullarda sorulan sorulara cevaplar da özgün de il çok kli e olur. Farklar ortadan kalkar. Farkl olmak güzeldir asl nda. Farklar ilerlemeyi getirir. Farklar mutluluk ve huzuru getiririr. D YA AM TARZI Demokrasi ve e itim konusunda duayen olan Dewey[2], ‘’Demokrasiyi bir ya am tarz ’’ olarak tan mlad n görüyoruz. DEMOKRAS VE ÇOCUKLAR A kın MESUT S n flar n, toplumlar n birer küçük evreni (Mikrokozma) oldu unu, dolay s yla demokrasinin de s n flarda bir ya am tarz haline gelinceye kadar uygulanmas gerekti ini savunmu tur. Bu modellere ve geldi imiz son duruma bak l rsa e itim sistemimizi müdür-ö retmen-ö renci ili kileri uygulanabilir bir de i imle tekrar ayarlamal y z. sadece okullarda da bitmiyor tabi. Nas l çocuklar sadece okullarda ya am yorlarsa bulunmu olduklar çevrenin de üstüne dü eni yapmas gerekiyor. Anne-baba, okul- çevre olarak ö rencilerimiz bu sayd m z alanlarla hep ileti im halindeler. Onun içindir ki çocuklar m z okul d nda da demokratik bir ortamda peki tireçleri art rabilecekleri, her bireyin hayata katk da bulunabilece i, her sesin duyulabilece i, dü ünce ve fikirlerin payla labildii ortamlar yaratabilece imiz bir ya am tarz geli tirmeliyiz. Unutulmamal d r ki geleneksel yöntemlerle geleneksel sonuçlar al r baz alanlarda ilerleme kaydedemeyiz. Bu söyledi im asla örf adet, ananemizi terk edelim eklinde anla lmamal d r. Aksine, tarihimizi, toplumlar n do ru ve yanl lar n iyi de erlendirip kendi modelimizi olu turmam z olarak anla lmal d r. Gelece imizin teminat olanlara yarat c olmay , yurtta l k bilinci, üstlendikleri görevlerin kar l nda hesap verebilme sorumlulu unu güçlendirebilirsek, yar n yapt klar ndan dolay hesap verebilen ve yanl lar yapan bireylerden de medeni bir ekilde hesap sorabilen fertler yaratm oluruz. E er olmak istedi imiz toplum için imdiden tohumlar dikersek, çocuklar m za i birli ini, uyum içinde ya amay , hayat n her evresinde payla may ö retirsek hasat günü geldi inde üzülmeyiz derim. Daha ça da ve demokratik bir ya am , her anlamda ileriyi, ba ar y hedefliyorsak öncelikle çocuklar m za okul öncesinde iman ve sevgi dolu bir kalp, sonras nda da onlar daha donan ml olarak yeti tirebileceklerine inand n z okullarda e itim almalar n sa lamal y z. [1] Abraham Lincoln [2] Dewey, J. (1996). Demokrasi ve e itim (Democracy and education) T. Y lmaz, çeviri. zmir: Ege Üniversitesi Bas mevi. (Orijinal çal ma 1916 bas m d r.) SAYFA 08 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 8 Balkan Haberleri 6 Temmuz 2015 Pazartesi zzet KARASU [email protected] Balkanlardan gülümseten anlar... LİONEL MESSİ utbol hastas› iki hemflerimiz rahmetli Bayram a¤abeyin kahvesinde televizyondan Barselona - Real Madrid maç›n› izlemektedirler. Spiker maç esnas›nda Messi’nin güzel oyunu karfl›s›nda; “Kim ne derse desin bu Messi dünyan›n bir numaras›” sözünü s›k s›k söyler. Hemflerilerden birisi; “Madam ki bu Messi dünyanin 1 Numarasi. Niye her maça 10 numaraylen ç›kiyy” der. F NES‹ME.COM Evine yeni bilgisayar al›nm›fl olan Rumelili Nesime han›m bir gün efline; “Bana bir e-posta adresi alsana al. Alamanya’da arada ablam ile yaziflirim” “Nas›l bi adres isteysin Mori?” “Bafl harfi Nesime olsun ama ad›ma uygun bir fley olsun. [email protected] gibi” Akflam eve gelmeden önce kahveye bir çay içmeye u¤rayan Nesime han›m›n efli, arkadafl› ile yorgunluk çay›n› içerken, televizyonda “Nesine.com “ adl› bir bahis flirketinin reklam›n› duyunca; “Ey vahhh! Biris› benden önce davranip bizim han›min adresini almifl. Eve gidince bu kari beni keser” KUPA Rumelili bizim Hasan Aga’n›n torunu Ayfle, Manisa Milli E¤itim Müdürlü¤ü’nün ‹lkokullar aras› düzenledi¤i " Mesir Kupas›” atletizm müsabakas›na kat›l›r. Beklenin alt›nda koflan Ayfle dereceye giremez. Gözyafllar› içinde eve gelen Ayfle’yi gören ninesi Makedonca Hasan Aga’ya nedenini sorar. Hasan aga, Ayfle’nin Mesir Kupas› atletizm yar›flmas›na kat›ld›¤›n› ve KUPA alamad›¤› için üzüldü¤ünü söyler. Torunu Ayfle’yi teselli etmeye çal›flan nine (*)“ Ti ne piflçi Ya keti KUPA” der. (*)Ti ne piflçi ya ke ti kupa: Sen a¤lama ben sana sat›n al›r›m kupa KÜÇÜK MÜ? BÜYÜK MÜ? Rumelili bir kar› koca iki çocu¤u ile beraber Manisa’dan ‹zmir’e gitmek üzere Manisa garaj›na gelir. Otobüs’ün kalk›fl saatini beklerken büyük çocuk tuvaletinin geldi¤ini söyler. Küçük çocu¤u annesinin yan›nda b›rakarak büyük o¤lunu tuvalete götürür. Tuvalet sahibi ücretlerin peflin oldu¤unu söyler. Bizim Rumelili paray› ç›kar›r “ Tuvalet ücreti ne ka diye sorar? Tuvalet sahibi; “Büyük mü küçük mü?” diye sordu¤unda Rumelili hemflerimiz cevap verir. “Küçük anasinin yan›nda duriyy. ‹çerdeki büyük o¤lan parasi ne ka?” DÜfi TÜM HAVA YOLLARI Almanya'da gurbette çal›flan Boletin köyünden Hüseyin Aga, her yaz senelik izne gelir. ‹zin bitimi efli ve o¤lu ile beraber geri dönüfl haz›rl›klar›na bafllar. Bir yak›n› onlar› hava alan›na b›rak›r. Binecekleri uça¤› beklerken o¤lu merak eder sorar. -Biz (h)angi uçaye binecey›z baba? -Biz›m uçak daa gelmadi u¤lim. K›sa bir süre sonra baba o¤luna seslenir; “More bizim uçak flind› indi. Göriymisun güvdesinde (*)PAN-AM HAVA YOLLAR‹ yazii. O¤lu uça¤›n gövdesindeki yaz›y› okur okumaz bafllar a¤lamaya. -Ben bu uçaye ayatta binmam! -Niçun binmezs›n? -Uçayin üstunda ne yaziy gurmeymis›n? -Ne yaziy more? Düfltim Hava yollari! (*) Panam: Düfl tüm CANSEL HAYAT Rumelili fiaban Aga Manisa'n›n köylerinden Cansel adl› bir k›zla görücü usulü evlenir. Evlenir evlenmesine ama evlilikleri çok uzun sürmez. Her ikisi boflanmak için avukat tutar. Mahkeme günü geldi¤inde hakim fiaban Aga’ya sorar. -Efliniz Cansel han›mdan niye boflanmak istiyorsunuz? fiaban Aga cevap verir; “Hakim bey. Karim kadinlik gürevlerini heç ii yapmiy. Kisacasi CANSEL hayatim hiç eyi gitmiy. O yüzden buflanmak isteyim” der. Tunus'taki sald r turisti Yunanistan'a yönlendirdi Tunus’un doğusunda yer alan Susa kentinde turistlerin kaldığı iki ayrı otele terör örgütü IŞİD tarafından düzenlenen saldırı sonucunda 35 kişi hayatını kaybetti. Olay nedeniyle birçok müşteri tatilini değiştirme başvurusunda bulundu AT NA - BALKAN GÜNLÜ Ü T UI Almanya Genel Müdürü Oliver Dörschuck, www.tourexpi.com sitesinin haberine göre henüz Tunus’tan başka destinasyonlara kapasite kaydırmayı düşünmediklerini söyledi. Alman turizm medyasına konuşan Dörschuck, bunun için en az 1 hafta daha bekleyip izlemeyi tercih ettiklerini belirtti. Dörschuck’a göre şu ana kadar sadece 500 müşteri önceden alınan Tunus tatillerinde bir değişiklik için kendilerine başvurduklarını belirtti. ALMANYA VE HOLLANDA YUNANİSTAN'A GİDECEK TURİSTLERİ UYARDI planlayan vatandaşlarına yanınızda yeteri kadar nakit bulundurun çağrısı yaptı. Welt Onlineın bildirdiğine göre, Alman Dışişleri, bankalarının nakit sıkıntısı yaşayabileceğini bu nedenle bankamatiklerde para bulunmaması ihtimaline karşı Yunanistan’a gidecek vatandaşlarını uyardı. Hollanda Dışişleri de vatandaşlarını Yunanistan konusunda uyardı. TURİZM BAKANI KONTURA TURİSTLERE GARANTİ VERDİ Almanya veya Hollanda hükümeti gibi birçok hükümetin "Yunanistan için yanınıza yeterince nakit para alın" uyarısına Ekonomi Altyapı Gemicilik ve Turizm Bakanlığı sert tepki gösterdi. Turizmden sorumlu bakan Elena Kontura, yabancı Hürriyet gazetesinin haberine göre Almanya, Yunanistan’da tatil yapmayı GR‹BAL ENFEKS‹ YON Rumelili rahats›zlan›r, en yak›n sa¤l›k oca¤›na gider. Muayenesini yapan hekim “ Gribal Enfeksiyon “ tan›s› koyarak ilaçlar› yazar ve bizim hemfleriyi gönderir. Yak›n eczanelerden birine ilaçlar›n› almaya giden Rumeliliyi bir arkadafl› görür. -Ayirdir giçmifl olsun neyin var? -Ne ilaç verd›? -Bilmem. Reçeta burda al bak. -H›mm.. TERAFLU FORT vermifl. Demek bir TERAFlar›n a¤riy, yoksa koca doktur bu ilaci yazar mi? Hüseyino ulları'ndan toplu nikah merasimi 11. Cumhurba kan Gül, Berlin’deki Bat Trakyal larla iftar açt H H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜ Ü İslam ülkelerinin büyükelçileri, federal milletvekilleri, basın mensuplarından oluşan yaklaşık 400 kişi ve Aspen Güvenlik Forumu dolayısıyla Berlin' de bulunan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'de katıldı. İftarda konuşan Karslıoğlu Almanya’da yaşayan tüm Türk halkının Ramazanını tebrik etti. üseyinoğulları ile Konak Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği ve geleneksel hale gelen toplu nikah töreninde çiftlerin şahitler huzurunda mutluluklarına imza atmaları sağlandı. Mutluluğa imza atan çiftlere ev sahipliği yapan Hüseyinoğulları İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Bozkurt, nikahtan sonra yeni evlilere ve ailelerine iftar yemeği verdi. Yaklaşık 20 yıldır Hüseyinoğulları ailesi olarak toplu nikah ile mücadele ettiklerini vurgulayan Bozkurt, “İnşallah ömrümüzün sonuna kadar da mücadele edeceğiz. Tek temennimiz resmi nikahı olmayan çift kalmasın. Kucağımda torunum Dilek Düzağar ile konuşuyo- A vrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu’nun verdiği iftara katıldı. Karslıoğlu’nun göreve gelişinden bu yana düzenli olarak verdiği iftar davetine ayrıca Türk ve Alman toplumunun temsilcileri, Türk çatı kuruluşlarının yetkilileri, Türk işadamları, Berlin’deki Almanya’da bulunan Türk ve Müslüman nüfusun zaman içerisinde kendini çok geliştirdiğini ve Alman toplumuna her yönden büyük katkılar sağladığını dile getiren 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; “Her geldiğimde de buradaki Türk toplumunun çok daha gelişmiş her bakımdan statüsünün çok daha yükselmiş olduğunu görmekten gurur duyuyorum. Ben çok eskileri de bilirim. Milletvekili olduğum yıllarda buraya çok gelirdim. Buradaki derneklerin, camilerin, kıraathanelerin o zamanlardaki hallerini bilirim. Bir de şimdi, bugünkü halini biliyorum. Gerçekten çok büyük bir değişim var” dedi. Almanya’da yaşayan Türklerin bulundukları topluma entegre olmalarının yanında kendi anadillerini ve kültürlerini unutmamaları gerektiğinin altını çizen Gül; “Herkesin kendi kimliğini dini inançlarını en iyi şekilde öğrenmesi gerekir. Bunları da burada öğrenmek lazım artık. Dökme suyla da değirmen dönmez” dedi. rum. Çocuklarıma ve torunlarıma bu davranışlar miras kalsın istiyorum” şeklinde konuştu. Nikahı kıyılan çiftlere Sedat Bozkurt, nikah cüzdanlarının yanı sıra çanta ve anahtarlık hediye ederek mutluluklar diledi. Her yıl muhtarlarla birlikte toplu sünnet töreni düzenleyen Bozkurt, bu yıl 3 ayrı günde toplam 200 çocuğun erkekliğe adım atmasını sağlayacaklarını belirtti. mtiyaz Sahibi lhan akiro lu GELİŞEN TÜRK STATÜSÜ BERL N - BALKAN GÜNLÜ Ü ülkelere ait banka ve kredi kartlarıyla ATM’lere giriş yapıldığında, günlük 1000 Euro ve üzeri para çekilebileceğini garanti etti. Günlük 60 Euro para çekme limitinin sadece Yunan vatandaşları için geçerli olduğunu hatırlattı. Son günlerde Yunan turizm işletmeleri turistlerin kredi kartlarını kabul etmiyor, zira bankaların açılmaması ve ATM’lerdeki sınırlama nedeniyle işletmeler de mümkün olduğu kadar çok nakit para tutmaya çalışıyor. Hatta bu işleme büyük oteller de dahil oldu. Otellere malzeme tedarik eden şirketler, otellerden nakit para talep ediyor. Bu durum sonunda oteldeki müşterilere yansıyor ve “Bankalar bir hafta çalışmayacak” bahanesiyle müşterilerin her türlü ödemeyi nakit yapmaları isteniyor. Zincirleme gelişmeler o hale geldi ki, ülkenin kırsal kesiminden aşlayarak, bazı petrol istasyonlarında araçlara petrol verilemiyor. TEMS LC L KLER Mestanlılılar Bursa’da iftarda bulu tu BURSA BALKAN GÜNLÜ Ü M erinos Parkı Gölpark Tesisleri'nde Mestanlı Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından iftar yemeği düzenlendi. Bursa'da yaşayan yüzlerce Mestanlılı hemşeriyi buluşturan iftar yemeği, Kuran-ı Kerim ve dualarla başladı. Neşe içerisinde geçen iftar yemeği sonrası konuşan Mestanlı Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Öztürk, Bursa'da oldukları kadar kalplerinin de Mestanlı'da attığını söyledi ve " Bu mübarek ramazan ayında hep bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Mestanlı'da ihtiyaç sahibi olan kimseleri belirledik. Bu mübarek ayda Mestanlı'ya gidip dernek olarak, hemşerilerimize dost elimizi uzatıp erzak yardımı yapacağız" diye konuştu. ANKARA Ahmet ÇOLAK SAMSUN Ak n ÜNER BURSA Hüseyin TOY MU LA Mehmet TOKGÖZ MAN SA Ersin AKBA ANTALYA Kenan KURTE STANBUL Faruk AZEM DEN ZL Fahrettin KOYUNCU DI TEMS LC L KLER ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU SOFYA DR. Sunay YILMAZ KOSOVA Orhan EMİNCİK ROMANYA Erkan ERUYSAL YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA KKTC Mehmet ALDEMİR YAYIN KURULU KORAY BAfiOL İSMET TOPALOĞLU NAZ‹F MANDACI SOKOL BRAHAJ BALKAN DEVLEN AYŞE KARADAN ŞARIK CİBO ATA ATUN İLBER ŞİYAK MAL LER KUTLU KARAN B LG LEM KEMAL B ÇER YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak. No: 7 / 4 Bornova/İZMİR TEL: 0 535 776 01 61 BASKI TARİHİ: 6 Temmuz 2015 BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi. ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32 [email protected] Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli 500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur. SAYFA 09 Ara t rma 9 6 Temmuz 2015 Pazartesi zin azaplar n kald r, suçlar n n ve de günahlar n n hepsini ba la Yarabbi. Yarabbi, münker ile nekire en iyi cevap, benim bütün ibadetlerime bol sevap, hayat ma emniyet, mal ma mülküme bereket ihsan eyle Yarabbi. Bu tatl olan can m za elveda derken her daim sa mda kutsal kitab m z olan Kuran’ Kerim, gö sümde iman, kar mda peygamber efendimizin “Hiçbir zaman korkma ve de çekinme, ümmetim seni almaya geldim, sen benim ümmetimdensin” demesini nasip eyle bana Yarabbi. Tüm peygamberlerimizin k yamet gününde nefsi, nefsi dedikleri zamanda, bizim peygamberimiz cehenneme ate ine kar yürüyüp o lum brahim, k z m Fatma sana kurban olsun illa de ümmetim, illa da ümmetim dedi i ümmetinden olmay nasip eyle bana Yarabbi. Dertli olan tüm Müslümanlara deva, hasta olan tüm Müslümanlara ifa, borçlu olan bütün kullar na, bütün Müslüman kullar na her daim edalar nasip eyle Yarabbi. Can çeki irken iman m selbetme, beni merhamet etmeye musallat etme Yarabbi. Yeryüzünde, bütün dünya da ve de ahretinde bana en iyi r z klar ndan ihsan eyle, sen her eye kadirsin Yarabbi. Yarabbi, sen ki aff her daim sevensin, bizleri her daim affeyle Allah’ m. Beni, bizi, ailemizi, anne, babam z , bütün Müslümanlar k yamet gününde ma firet eyle Yarabbi. Sen çok büyüksün. Ellerimi, gönlümü ancak sana açmaktay m Yarabbi. Dünya da ve de ahrette bana ve de tüm Müslüman karde lerime iyilik ver, bizleri cehennem azab ndan ve de ate inden koru Allah’ m. Allah’ m, vatan topraklar m zda ya amakta olan bütün Müslümanlar , insanlar m z , yeryüzündeki bütün Müslüman karde lerimi, beni, ailemi, anne, babam , karde lerimi, vatan, millet, Yüce Allah ve Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V) için çal an ve de çal mak da olan hay rl halef olmalar n ihsan ile lütfeyle Yarabbi. Bizleri küfre salma merhamet eyle, ahir ve de akibetimizi her daim hay r eyle Yarabbi. Amin diyen ve de diyecek olan bütün Müslüman karde lerimi de iki cihanda da her daim aziz eyle Allah’ m. Ey bütün alemlerin Rabbi ve yarat c s olan Cenab Allah benden, ailemden ve de tüm Müslüman aleminden ibadetlerimizi kabul buyur, sen ki her eyi her daim gören, i ite, duyan ve de bilensin. Bizlerin tövbelerini dergah nda kabul eyle Yarabbi. Kutsal Kitab m z Kuran’ Kerim’in bütün harflerine kar l k bizlere bir halavet (sevmek, sevimlilik), her kelimesinde bir kerameti, her ayeti kerime de bir saadet, her suresine de bir selamet bir mükafat ver Yarabbi. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi olan Yüce Yaradan ölmü lerimize her daim merhamet eyle, her daim rahmetinle doyur bizleri, bütün günahlar m z affeyle, yapt m z hatalar , i ledi imiz suçlar ba la, kabir azab olanlar kendi nurunla ma firet eyle Yarabbi. Yarabbi, gözlerimizi açt m z zaman her daim nur cemalini görmeyi bizlere nasip eyle, peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’n n (S.A.V) efaatine nail eyle. Kabirlerine aç lan pencereden her daim cenneti ala’y seyretmeyi bizlere nasip eyle ey yüce Rabbim. Kabrimizin cennet bahçelerinden birer bahçe olmas n biz Müslümanlara nasip eyle, bizleri ameli salih olanlar n meclisinde k l Yarabbi. Tüm ölmü lerimizin ve de ölmü olan bütün Müslümanlar n ruhu saadetleri için, okudu umuz Kuran’ n kabulü, etti imiz dualar n kabulü, evlerimizin bereketi ve de mutlulu u için Allah r zas için El Fatiha. Amin. CENAB-I HAKK’A AÇILAN ELLER VE ED LEN DUALAR Mehmet KIZILKAYA y Yüce Yaradan m z, ey bütün alemlerin Rabbi olan Cenab Hakk, sana her zaman sonsuz derecede hamd u senalar eder dururum. Bütün salatlar n, salavatlar n, selamlar n, rahmetin ve de selametliklerin tümü ashab kiram n üzerine olmas için senin huzuru izzetinde niyaz ediyorum, her daim kabul eyle Yarabbi. Ellerimi açt m sana do ru, ellerimi açt m semaya, boyun büktüm hazreti mevlaya. Dua edin her daim kabul edeyim buyuruyorsun vaadim den dönmem asla diyorsun, ben de sana güvendim, ellerimi her daim sana açt m, kap na yöneldim beni bo b rakma, beni bo gönderme Yarabbi. Yapaca m dualar Mekke de ki kabul edilen dualardan eyle, sana a k olanlar n, hakk yla ibadet edenlerin dualar ndan eyle Yarabbi. Günah m pek çok, divan nda yüzüm yoktur, bir eyleri bahane et cümlemizi affeyle Yarabbi. Emrini tutamad m, kutsal kitab na uymad k, lakin rahmetine güveniyorum affedece ine inan yorum Yarabbi. Ümitlerimi bo a çevirme Yarabbi. Sen çok büyüksün. Senden büyük bir ey yoktur. Okumu oldu um her duay , her Yasin’i erif’i, her ayetinin sevab n bizlerin ba tac gönlümün ilac olan sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’n n (S.A.V) ruhuna hediye eyledim haber eyle Yarabbim. Sevdim seni ezelden, geçtim bin bir güzelden, ey yeri de gö ü de her eyi de düzelten, sana geldim affet beni Yarabbim. Yarabbi, zebanilere ellerimi hiçbir zaman ba latma, at p cehenneminde tenimi da tma, ah ümmetim diyen habibini a latma hiçbir zaman, resulüne ba la beni Yarabbi. Yarabbi, Kevser rma n n lütuflar ndan içir beni, iki kanat ver bana uçur beni, mümin müminat iman ile göçer, cehenneme dü ürme beni Yarabbi. Dar olan yerlerde ba ma topuz ve farkl eyler indirme, eytan ehline beni kand rma, hayvan suretlerine yüzümü döndürme, her daim insan simas nda kald r beni Yarabbi. Sekerat an nda iman m soydurma, eytan n ard na ehlimi döndürme, cümle ehli iman n aya n kayd rma, sen büyüksün, sen teksin, ellerimizi sana açt k, hazretinden ay rma beni Yarabbi. Kabre girdi im zaman dilsiz etme benim dili, s dk ile ba land m ben sana, Münkerin de Nekirin de bellidir durumlar , suallerinde beni asla a rtma Yarabbi. Suçlar mla karartma yüzümü, dayanmaz çöker dizim, Resulünden ay rma beni, iblisin f rkas ndan eyleme Yarabbi. u meclis hürmetine r zana erdir her daim Yarabbim. Medine’den Mekke’ye her daim yüzümü sürdür, sualsiz cevaps z bir ekilde beni cennetine girdir, cennette cemalini göster bana Yarabbi. Mü rikle münaf kla gönderme beni, mah er yerinde beni tere bast rma, terazi mizah nda da günahlar m a r getirme Yarabbi. Rahmeti ilahin ile susayan gönlümle, semaya aç lan ellerimle, ihlas ile iman diyen dilimi nar cehennemde yakma beni Yarabbi. Yevmü’l k yame (kalk ve de dirili günü) olunca, hepimiz mah er yerinde dolaca z, benim hesab m ve de bütün Müslümanlar n hesab n kolay etle Yarabbi. Okudu umuz Kuran’ Kerim’in hürmetine, o sevgili habibinin yüzü ve de suyu hürmetine, merhametinin beyan ilah n izzetine, bütün ölmü lerimi- E SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Tarih boyunca göçlerin merkezi TÜRK YE 1 Anadolu, dünya tarihinde farklı dinlere ve milletlere ev sahipliği yaparak genel itibariyle yerleşim amaçlı olsa da, kıtalar arasında köprü vazifesi de görmüştür. Anadolu ve misafirperver ev sahipleri, hem dini yükümlülük hem de insanlık vazifesi ahdederek yüreğini her zaman mazluma, çaresize ve yurtsuza açmıştır. Evini, toprağını ve aşını hiç sakınmadan paylaşmıştır G ünümüz Türkiye’sinin biçimlenmesine ve yapı taşlarının oluşmasına, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaşanan ve büyük çapta Anadolu’nun etnik değişimine neden olan göç dalgaları önemli rol oynamıştır. CUMHURİYET ÖNCESİ Tarih boyunca Anadolu, başta iklim ve jeopolitik konumu olmak üzere, limanlar, otlaklar ve stratejik savunma güzergâhlarına sahip olmuştur. Bu özellikleri itibariyle ekonomik, sosyal, kültürel kimliğinden dolayı çekim merkezi haline gelmiştir. Gelen kitlesel göç dalgaları, Osmanlı Devleti’nin ve sonrasında da Türkiye Cumhuriyeti’nin toplumsal, etnik ve kültürel yapısını büyük ölçüde etkilemiştir. 1850’li yıllarda Kırım Tatarlarıyla başlayan göç dalgalarını, sonrasında Gürcü ve Çerkezler başta olmak üzere Dağıstanlılar, Çeçenler, Lazlar gibi Kafkaslar’ da yaşayan halklarla birlikte göç hareketleri devam etmiştir.[1] Kuzeyden alınan bu göçlerin yanı sıra diğer bir önemli göç dalgasını ise bu topraklara yüzlerce yıl önce yerleşmiş Türklerle beraber, bu bölgede yaşayan Arnavut, Boşnak, Pomak vb. diğer halklar oluşturmuştur. İLK GÖÇ Bu bölgeler arasında Kırım Tatar Göçleri, Osmanlı topraklarına gerçekleşen ilk büyük çaplı Müslüman göç dalgasıdır. 1783 öncesi dönem de Kırım Tatarlarının Osmanlı topraklarına küçük gruplar halinde göçleri bulunmaktaydı. Ancak, dalga boyutundaki ilk büyük göç, 1783 yılında Çarlık Rusya’sının Kırım’ı ele geçirmesiyle gerçekleşmiştir. Bundan sonraki Tatar göçlerinde 1890 yılına kadar Osmanlı – Rus savaşları belirleyici olmuştur. Çerkez göçü en az Kırım Tatarlarının göçü kadar dramatik sonuçları olan ve Anadolu’nun demografik yapısını etkileyen kitlesel göç olarak karşımıza çıkmaktadır. Aralıklı olarak Birinci Dünya Savaşı’na kadar 2,5 milyon civarında Çerkez göç etmek zorunda kalmıştır. Ancak bu göçmenlerin büyük bir kısmı (yaklaşık 1 milyon civarı) göç sırasında hayatını kaybetmiştir. 19. Yüzyılın başlarından itibaren Azerbaycan’dan da çok sayıda göçmen gelmiştir. Özellikle 1877-1878 yılları arasında göçlerin yoğunlaştığı görülmektedir. Ayrıca, sadece Birinci Dünya Savaşı sırasında da yaklaşık 10.000 kişi daha Anadolu’ya göç etmiştir.[2] Bir milyonun üzerindeki diğer bir göç dalgası ise “Gürcü” göçleridir. İlk olarak 1828 – 1829 yıllarındaki Osmanlı – Rus savaşı sonrasında başlayan Gürcü göçleri 1921 yılına kadar devam etmiştir. ARNAVUTLAR İlk defa Türkiye'ye Fatih Sultan Mehmet zamanında getirilen Arnavutlar, 1468 senesinde İstanbul’un Arnavutköy semtine yerleştirilmişlerdir. Arnavutköy, 1468 yılında Arnavut göçmenler tarafından oluşturulmuştur. Kültürümüzün temel taşlarından olan, semtlere (Arnavutköy, Arnavutkaldırımı), yemeklerimize (Arnavut ciğeri), kişilik özelliklerine (Arnavut inadı) adını verdiğimiz Arnavutların, Anadolu’ya ilk göçleri, yaşadıkları Arnavutluk toprağının Osmanlı Devleti yönetimine geçmesiyle başlamıştır. Arnavutlar, Osmanlı Devleti idari makamlarında en fazla görev almış etnik grubu oluştururlar. Osmanlı Devleti’nde sadrazamlık görevine getirilen 215 kişiden 35'i Arnavut’tur. Günümüzde ise, Türkiye’de beş milyon kadar Arnavut olduğu sanılmaktadır. [3] Anadolu’ya göçler incelenirken, özellikle 19. yüzyılda Polonyalıların Osmanlı topraklarına yaptıkları göç ve bunun sonucunda ortaya çıkan Polonez köy (Adampol) olgusu dikkat çekici özelliktedir. Polonya Krallığı’nın 1830 yılında Rus topraklarına katılması sonrasında, 1831 yılı başlarında ülkenin entelektüel kesimini teşkil eden 10,000 kişi Polonya’dan göç etmiş, göç eden insanların bir kısmı da Osmanlı topraklarına gelmişlerdir. İlk Arap kökenli göçlerde savaşların önemli payı olmuştur. Gerek İslam’ın yayılma dönemlerinde ve gerekse daha sonra Osmanlı ile yapılan savaşlarda Anadolu’ya yapılan seferler sonrasında pek çok Arap, ülkelerine dönmeyerek Anadolu’da kalmışlardır. Tarsus, Adana bölgelerindeki Arap Alevilerinin Anadolu’ya geliş sebebi ise ülkelerinde baskıya maruz kalmalarıdır. Bu sebeplerin dışındaki Arap ailelerinin Anadolu’ya yerleşmelerinin temel nedeni ise genelde ticarettir. Arap göçünün en son dalgası ise Osmanlının son döneminde yaşanmıştır. I. Dünya Savaşı öncesinde Suriye bölgesinde batı destekli Arap milliyetçiliği hareketinin giderek radikal bir boyut kazanması üzerine, 1916 yılında Şerif Hüseyin önderliğindeki Arap isyanı bastırılmıştır. Suriye, Hicaz ve Mezopotamya bölgelerindeki 5 bin civarındaki aileye yaklaşan Arap nüfusu, İç ve Batı Anadolu bölgelerine nakledilmişlerdir.[4] Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Bosna’yı işgal ettikten sonra 1918’e kadar Bosna’dan Türkiye’ye dört büyük göç dalgası olmuştur. İlk büyük göç, 1878 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna’yı işgalinden hemen sonradır. İkinci göç, 1882 yılında gerçekleşmiştir. Üçüncü göç dalgası ‘Dzabic hareketiyle’ 1900 yılında olmuştur. Dördüncü dalga ise 1908 yılında gerçekleşmiştir. Osmanlı’ya gelen göçler arasında çok sayıda Yahudi de bulunmaktadır. Kırım’dan gelen Yahudiler arasında Kırımçaklar (Türki dilde konuşan Rabbinik Yahudileri) ve Karaylar vardı. Kafkaslardan Dağlı Yahudiler (Tatlar) ve Gürcistan Yahudileri geldiler. Balkan Yahudi göçmenleri büyük ölçüde Sefarad Yahudilerinden oluşmaktaydı. (Sefarad Yahudileri olarak bilinen kuzey akdeniz Yahudileri 15. yüzyılın sonlarında İspanya ve Portekizden kovulmuşlardır.) Ama aralarında Romaniyotlar ve Eskenaziler de bulunuyordu. Göçmenler arasında çareyi Osmanlı topraklarına gitmekte bulan Yemenli, Buharalı ve Hindistanlı Yahudiler de vardı. [5] www.goç.gov.tr adresinden alınmı tır DEVAM EDECEK... SAYFA 10 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Balkan Haberleri 10 6 Temmuz 2015 Pazartesi OHR 'DE GEZ NT , VE ......!!! lber YAK hri (Ohrid ) ehri; Günümüzde '' UNESCO '' korumas nda olan, dünya miras listesinde yer alan, e siz do al güzelliklere sahip, çok eski bir yerle im yeridir. Ohri Gölü'nün kar k y lar Arnavutluk topraklar d r. Arkeolojik bilgilere göre; Ohri bölgesi 6000 y ll k bir yerle im tarihine sahiptir. Ohri; 1385 y l nda ''Çandarl Hayrettin Pa a'' taraf ndan, Sultan I. Murad döneminde Osmanl mparatorlu u s n rlar na kat lm t r. Ohri' de, çok say da ecdat yadigar olan Cami, Türbe ve Tekkeler bulunmaktad r. Ben sizlere Ohri' de Kale içinde bulunan eski ehri ve imaret bölgesini dola rken tespit etti im bir durumu aktaray m. 2011 y l nda e im ile birlikte Makedonya'ya gerçekle tirdi im seyahatimde, bu güzel ehri bir kez daha gezip görmek nasip oldu. Kale içinde dola rken ( MARET) denilen bölgede yap lan arkeolojik kaz lar dikkatimi çekti. çeriye girip her yeri gezdim ve kaz alan n n tam orta yerinde, a açtan yap lm dar bir merdivenden yukar ya ç k lan, bir a ac n gölgesinde, boynu bükük, mahzun bir ekilde duran, beyaz badanal dört duvar ve kemerli kap ve pencereleri olan ve içinde XV. yy da burada defnedilmi olan, Sinanuddin Yusuf Çelebi (Ohrizade) Türbesi’ni gezip bir Fatiha okuduktan sonra, bu türbe hakk nda bilgi toplamaya çal rken, türbenin kar s nda yeni bir kilise in a edilmi . Burada Sinanuddin Yusuf Çelebi taraf ndan 1492 y l nda ( maret Camii) in a edilmi . Bu cami, kaz çal malar bahane edilerek y k lm ve yerine kilise in a edilmi tir. Ayr ca türbe de y k lmak istenmi fakat y k m esnas nda her giri imde, buldozer bozulmu . Bundan dolay türbeyi y kmaktan vazgeçmi ler. Türbe ziyarete aç k olup bak ml bir halde idi. O Bosna Güne Piramidi’nde SEDA BA CAN konseri Seda Bağcan, dünyada ilk kez gerçekleştirilen bir organizasyonla mantralarını 220 metre yüksekliğindeki BOSNA GÜNEŞ PİRAMİDİ’nde barış için söyledi SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜ Ü konserde yaptığı konuşmada, Bosna’da bulunan piramitlerin önemini belirterek, bin yıl önce burada başka medeniyetler yaşadığını, piramitlerin bulundu- ğu alanın demir, kuarz ve çeşitli kristaller bakımından zengin olduğunu, geometrik yapısı ve enerji yayılımı açısından da çok özel olduğunu anlattı. HER EY DEVLETTEN BEKLEMEMEK LAZIM Bu olay Makedonya'da ne ilk ve nede son olan bir olayd r. Makedonlar; Üsküp'te bulunan Ta Köprü'yü biz yapt k dediler. Bakt lar ki kimse inanm yor, Köprünün Kitabesi’ni Vardar'a att lar. Yetmedi ! Davut Pa a Hamam ile Çifte Hamam Sanat Galerileri yapt lar. Yetmedi ! Üsküp' te Burmal Cami'yi y kt lar Yetmedi ! Manast r(Bitola )' da bulunan Saat Kulesi'nin üzerinde bulunan Hilal'i ç kar p yerine Haç koydular. Yetmedi ! Bir bahane uydurup Prilep ehir merkezinde bulunan Çar Camisi' ni yak p y kt lar ve sarho lara mekan ettiler. Yetmedi ! Debre'de Eski Türk mezarl n y k p ecdad m z n mezar ta lar n toplay p yol kenar na att lar. T. .K.A taraf ndan restorasyonu yap lana kadar Kalkandelen (Tetovo )'da bulunan Harabati Baba Tekkesi'nin hali de ayn idi. Ecdat n miras na sahip ç kmakta galiba biraz geç kald k! Müslümanlar n bu tür emrivakilere kar tek ses ve tek yürek olmalar gerekir. Bak n benim do du um köyümde ( Jirovnitsa Rostu e Bld.) Osmanl yadigâr 3 cami bulunmaktad r. Bu 3 cami son olarak 2000’li y llar n ba nda köylü taraf ndan y k larak, ayn yerde ve ayn planda yeniden ve modern bir ekilde, üstelik devletten ve hiç bir kurulu tan tek kuru yard m al nmadan yeniden in a edilmi lerdir. Köyün merkez camisi 2012 y l nda zemin dö emesi ve hal lar sökülerek yerden s tma sistemi dö enmi ve hal lar Türkiye'den al n p tekrar dö enmi tir. Her eyi devletten beklememek laz m...!!! Avrupal soyda lar n Ramazan bulu mas HERZOGENAURACH BALKAN GÜNLÜ Ü A vrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Herzogenaurach Batı Trakya Türkleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin ev sahipliğinde iftar yemeği verdi. Herzogenaurach derneğinin ev sahipliğinde organize edilen iftar yemeğine bölgede yaşayan birçok Batı Trakyalı aile katıldı. ABTTF 19. Dönem Genel Kurulu’nda dernek delegelerinin oylarıyla göreve geldiklerini hatırlatan Genel Sekreter Aydın Ahmet, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın haklı sesini Avrupa’da duyurmak için var güçleriyle çaba göstermeye devam edeceklerini belirtti. FUEN Kongresi hakkında konuşan Ahmet; “Batı Trakya Türk Azınlığı olarak bu yıl tarihi bir etkinliğe hep birlikte imza attık. 13-17 Mayıs 2015 tarihlerinde DEB Partisi ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’miz ile birlikte Gümülcine’de üyesi olduğumuz Avrupa Halkları Federal Birliği’nin 2015 Kongresi’ne ev sahipliği yaptık. Avrupa’da 20 ülkeden, 30 azınlık kuruluşundan yaklaşık 150 azınlık mensubunu Batı Trakya’da ağırladık. Eğitim ve din özerkliğimizin etraflıca tartışıldığı kongreye katılan misafirlere Batı Trakya’da azınlığımızın yaşantısını ve sorunlarını yerinde gözlemleme fırsatı sunduk” ifadelerini kullandı. Sloven ressam Joze Ciuha’n n eserleri zmir’de H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜ Ü İ ki ay önce hayata gözlerini yuman, dünyaca ünlü Sloven ressam Joze Ciuha’nın eserleri, 28 Ağustos tarihine kadar İzmir Kedi Kültür ve Sanat Merkezi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Geçtiğimiz yıl Kedi Kültür Sanat Merkezi’nde eserleri sergilenen ve İzmir’de gördüğü ilgiden çok memnun kalan Ciuha, bu kez kendisi de gelmek istediği İzmir’deki sergiye 50 eseri ile katılacak. 91 yaşındaki sanatçı geçirdiği rahatsızlık üzerine bundan kısa bir süre önce, 12 Nisan’da hayata gözlerini yumdu. New York'taki MoMA'nın yanı sıra dünyanın farklı kentlerinde Andy Warhol, Miró ve Kokoschka gibi ünlü sanatçılarla birlikte sergilenen Ciuha’nın eserleri, Slovenya Büyükelçiliği ve İzmir Fahri Konsolosluğu desteğiyle Slovenya Cumhuriyeti Kuruluş Yıldönümü onuruna ziyaretçilerle buluşacak. KKSM'de bir kez daha sanatseverlerle buluşacak olan Jože Ciuha'nın eserleri satışa açık olarak sergilenecek. zmir’in ilk Özel Teknik Lisesi uluslararası standartları yakaladı H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜ Ü T [email protected] Ahmet GÖKSAN “Memleketin sivil bir harbe do ru sürüklenmekte oldu u bu günlerde, Türk vatanda lar m z so ukkanl olmaya davet etmeyi bir vazife biliriz. Fakat vakur bir milletin çocuklar olan bizlerin, hükümet taraf ndan durmaks z n tedhi çilerin insaf na b rak lmas na, ne kadar tahammül edece imizi bilmiyoruz. Hükümete soruyoruz. Memlekette asayii idame ettirip masum halk koruyacak tedbirleri alacak bir durumda m , de il mi? Bildirsin, biz de ona göre tedbir almak zorunday z.” 1955 Dr. Faz l KÜÇÜK T ürkiye’de mantra müziğinin ilk ve tek temsilcisi olan Seda Bağcan, ‘’Dünya Barış Turnesi’’ kapsamında’’ Bosna Güneş Piramidi’nde bir konser verdi. Sanatçı, mantralarını bu kez, dünya çapında ilk kez gerçekleştirilen bir organizasyonla, 220 metre yüksekliğindeki Bosna Güneş Piramidi’nden tüm dünyaya, barış için yaydı. Sanatçıya bu özel konserde, kendisi gibi müzisyen olan ablaları Sonat ve Serenad Bağcan da eşlik ederek konsere renk kattı. Dünyanın dört bir yanından gelerek Bosna Güneş Piramidi’nin tepesinde toplanan yüzlerce katılımcı, Seda Bağcan’la birlikte dünya huzuru ve barışı için meditasyon yaptı, mantra söyledi. Bosna Piramitleri’ni keşfeden arkeolog yazar Dr. Semir Osmanagic, AC ZL N GÖSTERGEL S ürkiye’de mesleki eğitimin kalitesini yükseltmek amacıyla hayata geçirilen Özel İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 2015-2016 eğitim-öğretim yılı için kayıtlar başladı. Alanında uzman akademik kadrosunun yanı sıra, öğrencilerin başarılı bireyler olmasını sağlayan birçok uygulamayla göz dolduran okulda eğitim alan öğrencilerin tamamı yüzde 100 bursla okuyor. İzmir’in ilk Özel Teknik Lisesi olan Özel İAOSB Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin başarıyla geride bıraktığı ilk yılın ardından haklı bir gurur yaşadıklarını söyleyen İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı ve Lise’nin kurucu temsilcisi Hilmi Uğurtaş; “Bu okul bizim İzmir’e, Ege Bölgesi’ne ve nihayetinde Türkiye’ye en önemli hizmetlerimizden biridir. İlk yılı başarıyla geride bırakmış olmak bizlerin gelecek için umutlarını arttırmıştır, başarımızı katlayarak yükselteceğiz” dedi. 2015-2016 eğitim ve öğretim yılı için kayıt- ların başladığını ifade eden Uğurtaş, öğrencilerin tamamına öğrenim ücreti, yemek, kıyafet, ulaşım, kitap ve kırtasiye malzemelerini kapsayan yüzde 100 oranında burs verildiğini hatırlatarak şunları kaydetti: “Öğrencilerimiz, katsayı farkı olmaksızın, akademik liselerle eşit koşullarda üniversitelere girme hakkına sahip. Mezunlarımız, uygulama becerisine sahip mühendis yetiştirilmesi amacıyla kurulan Teknoloji Fakülteleri’ne girişlerde, Mesleki ve Teknik Okullara ayrılan özel kontenjandan (METOK) yararlanabiliyorlar.” on dönemde Avrupa’da yap lan seçimler sonras nda rkç partilerle birlikte sa partilerin oylar nda art oldu u görülüyor. Yunanistan’da Syriza’n n ba n çekti i sol rüzgarlar n etkisi ile spanya’da Podemos’un (Yapabiliriz Hareketi) ba ar l olmas AB içindeki dengelerin de i mesine giden yolu da açm oluyordu. Buna ko ut olarak Katalanlar n ba ms zl k aray lar da dikkate al nd nda Avrupa Birli inin çat rdamaya ba lad ve devam etti i görülüyor. Barselona ve Madrid gibi büyük kentlerde Yapabiliriz Hareketi’nin Belediye Ba kanl klar n kazanmas spanya’n n ulus bütünlü ünü de tart maya aç yordu. Benzer s k nt n n Danimarka’da yap lan erken seçim sonras nda ya an yor olmas na ko ut ngiltere’nin AB üyeli ini 2017’de referanduma götürmeyi planl yor olmas havan n iyi olmad n kan tl yor. Fransa’n n Le Monde gazetesi ngiltere’nin bu yakla m ndan duydu u rahats zl ilk kez ngilizce yay nlad ba yaz s nda günün anlam ve önemine uygun uyar da bulunuyor. Frans z imparator Napolyon Bonapart “Vaterlo utkusunun” 200. y l n kutlayan Man ’ n ötesindeki dostlar na seslenirken “AB’den ç k Vaterlo’nuz olur”. ki ülke bir birleri ile sürekli olarak sürtü üyor olsalar bile bu yakla mla ç kar ortakl nda uzla t klar görülüyor. S BRÜKSEL’DEN YÖNLEND RME Bütünle mi bir Avrupa için yollara dü enler ba lang çta Brüksel’den yönlendirmeye s cak bak yorlard . “Nas l olsa birlikte ya ayaca z” diyorlard . Birlikte ya aman n egemenliklerinin devri oldu unun ay rd na geçte olsa vard lar. Bu hareketlerin ivme kazanmas n n yaln zca kültürel etkinliklerle olas olmayaca gerçe i ile yüzle enler imdilerde birli in gelece ini kurtarma çabas ndalar. Tamam m devam m ... Avrupa Parlamentosu’nun almakta oldu u kararlarla Türkiye’ye ayar vermeye çal t biliniyor. Ayar yaparken ngiltere’nin üyeli ini sorgulamas ve göçmenlere olan yakla m nedeniyle altlar ndaki zeminin kaymakta oldu u gerçe i ile yüzle tiler. ngiltere’nin bu yakla m n ele tiren AP Ba kan Bay Martin Schulz, “Avrupa tart malar nefret dolu yalanlar, ulusal h nç ve göçmenleri günah keçisi k larak yap l yor” diyerek ayar kendilerine vermeye çal yor. Bay Schuz’un ayar vermeyi bir yana b rakarak, K br s Türklerinin do rudan ticaret yapmas ve AP’nda K br sl Türk gözlemcinin olmas gerekti ine ili kin de i iklik önerilerinin neden kabul edilmedi ine aç kl k getirmek gibi bir yükümlülü ü oldu unu kaydetmek istiyoruz. AP’nun Mara ’ aç Ermeni Soyk r m n tan yönlü bask lar n n tad n n kaçt için dur demelerinin zaman gelmi tir hatta geçmektedir. Türkiye’yi 1900’lü y llar n ba lar nda en olumsuz ko ullarda bile teslim alamad klar unutulmamal d r. imdilerde ise parmak hesab yaparak yürüttükleri bu çal malar n , acizliklerinin örne i olarak tan mlamak istiyoruz. Ülkenin önde gidenleri taraf ndan haz rlanarak güven yarat c önlemler ad alt nda Mara ’ n geri verilmesi görü ünün AP taraf ndan da aynen kabul edildi ini kaydetmek istiyoruz. Buna ek olarak kar l kl baz geçi kap lar n n aç lmas isteniyor. u anda aç k bulunan kap larla güven yarat c olgu olu mam sa bundan sonra yenilerinin aç lmas ile de güvenin sa lanamayaca n belirtmek istiyoruz. Aç lmas dü ünülen Derinya kap s n n aç lmas sonras nda güneyden gelerek bölgede fiili durum yarat lmas halinde güvenlik sorunun nas l a laca n n da sorgulanmas gerekti ini dü ünüyoruz. Bölgenin yeniden yap land r lmas için ayr lan yüklü bir para kayna n n oldu u bilindi inden bu konuyu sorguluyoruz. Bunlar komplo teorisi olarak yazmad m z n alt n kal n çizgilerle çiziyoruz. Kar dakilerin Derinya’dan kuzeye geçmek için s k s k eylem yaparak olay ç kard klar kap oldu u da unutulmamal d r. SAYFA 11 6 Temmuz 2015 Pazartesi SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Araflt›rma 11 SAKIZ Türkiye ile i birli ini ilerletmek istiyor Bu yıl Türkler yine Sakız Adası’nda baş tacı olacak.. Ekonomik krizi Türk turist sayesinde en az zararla atlatmaya çalışan Sakız esnafı Türkçe öğreniyor... eçen yıl Mayıs ayındaki yerel seçimlerden zaferle çıkarak, yasa gereği 1 Eylül’de makam koltuğuna oturan Sakız Belediye Başkanı Manolis Vournous, aradan geçen 10 aylık süreci değerlendirdi, tüm verilerin iyi bir yaz sezonu geçireceklerini işaret ettiğini söyledi. Görevi devraldıktan sonra ilk olarak turizmi yeniden yapılandırma gayreti içine girdiklerini belirten Başkan Vournous, kısıtlı bütçe nedeniyle düşüncelerini gerçekleştirmenin biraz zaman alabileceğine dikkat çekti. Dolar’ın Euro karşısında değer kazanmasıyla, ABD’den gelerek Sakız’da her yıl 1015 gün tatil yapanların sayısında artış beklediklerini söyleyen Başkan Vournous, ayrıca adaya gelen en büyük yabancı grubu oluşturan Türk turistler için esnafın Türkçe öğrendiğini ve hizmet kalitesini yükselttiğini, Arkeoloji Dairesi’nin ise adadaki Osmanlı eserlerinin restorasyonu konusunda hayli başarılı çalışmalar yaptığını, mavi bayraklı plaj sayısının arttığını ve Türk turistleri 50’ye yakın pırıl pırıl plajıyla adayı keşfedilmeye davet etti. ruz.” Sakız Adası’nın bir ürün-marka (Brandname) olarak çok iyi bir üne sahip olduğuna, sadece Yunanistan'da değil, Avrupa’da da özel hedef kitleye hitap ettiğine dikkat çeken Sakız Belediye Başkanı Manolis Vournous, adanın, Akdeniz'in diğer destinasyonlarına göre rekabet üstünlüğü olduğunu ve bunun üzerine yatırım yapmak istediklerini söyledi. Vournous, “Çünkü inanıyoruz ki, gelecek yıl ve sonraki yıllarda iyi bir profilin yaratılması çok önemlidir. Bu zaman sürecinde turizm konularında istikrarlı bir varoluş sağlamalıyız. Örneğin geçen yıl Ekim, Kasım aylarında İstanbul - Sakız arasında doğrudan bir uçuş bağlantısı gündeme geldi. Çok da iyi olacaktı ama şimdiye dek bu konuda bir ilerleme olmadı. Havayolu firmasından girişimin devamı gelmedi. Bu konuda inisiyatif ticaret odasında. Belediyenin imkanlarıyla olacak bir iş de değil bu. Ama bir başka konuda girişimlerimiz var. Kruvaziyer rotalarının planlanmasında, kruvaziyer operatörleri olan büyük şirketlerle görüşüyoruz. Sakız destinasyonu olarak bu rota noktalarına girmeye çalışıyoruz” dedi. ÖNCE BELEDİYE YÖNETİM KADROSU TÜM DÖNEMLERE AİT TARİHİ ESERLERE SAYGI VARDIR Yunanistan'ın kısıtlı ekonomik olanaklarına rağmen, zorunlu çağdaş gereksinimleri karşılamak için, 10 aylık süre içinde belediye yönetim bünyesini baştan değiştirmeyle uğraştıklarını belirten Sakız Belediye Başkanı Vournous, “Turizm konusundaki çalışmaları, Valilik Turizm Dairesi ile iş birliğine giderek yürütüyoruz. Belediye olarak ise, turizmden sorumlu bir belediye başkan yardımcısı atadık ve önemli görevler verdik. Bir örnek vereyim, Turizm Başkan Yardımcısı önce İstanbul’a gitti. Bir gün sonra da İstanbul'dan Atina'ya kruvaziyer konulu Posidonia Forum’a geçti. Turizme verdiğimiz önemin göstergeleri bunlar” diye konuştu. Adadaki Osmanlı eserleri konusunda çalışmaların sürdüğünü ama yetkinin belediyede değil, Arkeoloji Dairesi’nde olduğunu belirten Manolis Vournous konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: “Yunanistan'da bütün dönemlere ait tarihi eserlere her zaman bir saygı vardır. Çünkü bir yerin geçmişini gösteren tarihi eserlerdir. Bu saygı Avrupa kültürünün bir parçasıdır. Adadaki Osmanlı eserlerinden Melek Paşa Çeşmesi 10-15 yıl önce restore edilmişti. Hamidiye Çeşmesi’nde de aynı tadilat yapıldı. Bizans Müzesi olarak kullanılan Mecidiye Camisi minaresi restorasyonu tamamlanmak üzere. Arkeoloji Dairesi’nin şu anki önceliği ise kalenin içinde yer alan eserler.” ÜÇ ÖNCELİĞİMİZ: FUARLAR, TÜRK TURİST VE LİMAN İLE MARİNA ÇEŞME BELEDİYE BAŞKANI’NI ZİYARETE GELECEĞİM Aradan geçen 10 aylık süreçte yapılan değerlendirmeler sonucu, ilk yapılması gerekenleri sıraladıklarını ve üç konuya öncelik verdiklerini söyleyen Başkan Vournous sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu önceliklerden birincisi; Sakız Adası Belediyesi olarak turizm organizasyonlarına ve fuarlara daha yoğun odaklanacak ve bu pazarlara daha verimli şekilde katılım sağlayacağız. İkincisi; Türkiye ile iş birliğimizi ilerletmek istiyoruz. Çünkü Türk turistler, adamıza gelen turistlerin çoğunluğunu oluşturuyor ve doğal olarak Sakız Adası için çok önemli bir faktör. Üçüncüsü ise; liman ve marina tesislerinin bir program dahilinde günün gereksinimlerini karşılar hale getirilmesi. Adanın mevcut limanı yat ve turistik tekneler için zaten ideal. Daha verimli ve sistematik bir şekilde kullanılmasına çalışıyoruz. Ayrıca bu sene Limnia turistik tekne barınağı hizmete giriyor. Orası da çok güzel oldu. Adayı gezen yatlar için yeni bir tesis. Özetleyecek olursak; adanın ekonomisinde ciddi bir payı olduğu için genel olarak turizmi, ama özellikle de alternatif turizmi en önemli ürünümüz sayıyo- Sakız Kalesi içindeki Bayraklı Camisi’nde bayram ve Cuma namazları kılınması, eş zamanlı olarak Çeşme Aya Haralambos Kilisesi’ninde ise Pazar ayinleri düzenlenmesi konusundaki görüşlerini de açıklayan Başkan Vournous, “Bir önceki söyleşimizde dediğim gibi, geçmişte çok uzun ortak bir yaşam ve arkadaşlıkla dolu tarihimiz var. Ama aynı zamanda geçmişte acı dolu anılarımız var. Bu yüzden bu konularda adım adım ilerlemeliyiz. Bizler fikirlerimizi üst makamlardaki yetkililere söyleyebiliriz. Ama merkez devlet hangi adımların atılacağını kendisi belirtmelidir. Son yıllarda iki devlet arasında sevindirici olumlu adımlar, yaklaşım var. Bu çerçevede Çeşme Belediye Başkanı’nı ziyarete geleceğim. Biz coğrafi konum olarak AB'nin tam ucundayız. Komşumuz Çeşme’yle halk bazında çok iyi ilişkilerimiz olmasına rağmen, Avrupa Birliği yasalarının getirdiği kısıtlamalar nedeniyle Çeşme ile basit işlemleri bile geliştiremiyoruz. Bunlara rağmen son yıllarda Sakız ve diğer Yunan adaları ile Türkiye arasında yavaş yavaş farklı alanlarda da yeni ekonomik iş birlikleri inşa ediyor. Bunların temeli daha sağ- FULYA OMAÇ - SAKIZ G Sakız Belediye Başkanı Manolis Vournous lam, çünkü yukarı makamlardan zorla yaptırılan şeyler değil. Bu ortak girişimler için örneğin elimden gelse kapıda vize uygulamasının tüm yıl geçerli olması için ben de çalışacağım” dedi. VERİLER MÜKEMMEL BİR SEZON OLACAĞI YÖNÜNDE Son olarak yaz sezonu ile ilgili düşüncelerini aktaran ve verilerin iyi bir sezon olacağı yönünde geliştiğini söyleyen Sakız Belediye Başkanı Manolis Vournous sözlerini şöyle sonlandırdı: “Biz bu sezonun mükemmel olacağını tahmin ediyoruz. Çünkü Sakız’da sunulan hizmetlerin seviyesinin yükseldiğini, iyileştirildiğini görüyorum. Her sene de daha iyiye gidiyor. Siz de bunu rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz. Sakız esnafı Türkçe öğreniyor ve kendisini geliştiriyor. Bir önemli nokta da Dolar- Euro paritesi. Dolar çok değer kazandı, bu sene Amerika'dan daha fazla sayıda turist bekliyoruz. ABD’den Sakız’a gelenlerin çoğu 10 - 15 günlük tatil için geliyor. Bu sene ayrıca mevcutlara ilave olarak 4 mavi bayrak daha aldık. Bella Vista’da, Aya Fotia, Castello ve Karfas. Bu mavi bayraklar sadece sularının kalitesine verilmiyor, sular zaten her zaman tertemiz, tesislere ve altyapıya da veriliyor. Mavi bayrak kriterlerine sahip önemli plajlar arasında Komi, Managros, Mavra (siyah taşlarıyla ünlü Emporio Plajı), Voila Nayos’un yanı sıra halka uygun 50’yi aşkın plaja sahibiz. Türk turistleri Sakız’da gizli kalan noktaları keşfetmeye davet ediyorum. Son bir nokta. Yaz aylarında çok festival var. Sadece folklorik gösteriler olmayacak, fotoğraf ve resim sergileri de olacak. Etkinlikler bütün adada gerçekleşecek. Sonuç olarak bu sene ortalama yüzde 10 ile 15 arasında bir artış bekliyoruz, veriler böyle gösteriyor. Bu seneki sezon, gelecek yılki sezonun da ipucunu verecek. İyi bir sezon geçireceğimize olan inancım tam. Dolayısıyla seneye daha da iyi bir sezon olacak.” Osmaniye Camii Frenk Mahallesi’nde (Franko Mahala) bulunuyor Sakız’ın meydanında Sultan Abdülhamit tarafından yaptırılan Hamidiye Çeşmesi Mecidiye Camii’nin eğrik olan minaresinin restorasyonu bu yıl tamamlandı SAYFA 12 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA L G BA LAMADAN P KOPARDILAR! [email protected] Suzan ERNOYAN aha ligler ba lamadan teknik direktör istifalar dökülmeye ba lad bile. Bu kadar h zl devam edecek olursa lig sonuna kadar var n siz hesaplay n art k. lk Mersin dman yurdu fire verdi. R za Çal mbay istifa etti haberi çok da a rtmad . Per embe’nin geli i Çar amba’dan belli derler ya. Sonra Trabzonspor’dan beklenen istifa sesi geldi. Bordo- mavili tak m da yönetime transfer konusunda rapor veren Ersun Yanal’ n, istedi i oyuncular al nmad için “Ben oynam yorum! diye küsen” Yanal, bir de bakt k ki, görevinden ayr l vermi . Zaten bu da al agelmi bir olay oldu. Çünkü tarihinde hiçbir tak m da, ikinci sezon görev ba nda olamad için a rmad k… UEFA Avrupa Ligi hedeflerinde darbe yemesi, zaten Ersun Yanal’ tart l r duruma getirdi ini ve ipin ucunda oldu unu biliyoruz. Yeni sezon planlamas nda sportif direktörlük görevine getirilen Süleyman Hurma’n n, transferlerde Ersun Yanal’dan daha etkin rol oynamas da anla mazl klar n büyümesine yol açm t . Hatta Yanal’ n, Ba kan brahim Hac osmano lu’nu arad sert ekilde ç k t söyleniyor ve “Böyle devam edecek ise istifa ederim” dedi i biliniyor. Ersun Yanal, daha çok Süleyman Hurma’n n belirledi i isimlerde görü ülmesinden duydu u rahats zl çevresine yans tarak, “Tak m ben çal t r yorum, benim istedi im oyuncular al nm yor, Süleyman Hurma’n n seçtikleri al n yor” eklinde s zland konu uluyordu. Hatta s k, s k, “Böyle devam ederse sezon ba lamadan istifa ederim” sözleri blöf de ilmi … D 6 Temmuz 2015 Pazartesi www.balkangunlugu.com Judocular Balkanlar’da madalya b rakmad ZRENJANIN - BALKAN GÜNLÜ Ü S ırbistan'ın Zrenjanın şehrinde yapılan Gençler Balkan Judo Şampiyonası'nda Türkiye 5 altın, 5 gümüş ve 6 bronz madalya olmak üzere toplam 16 madalya kazanarak takım halinde şampiyon oldu. www.judoturkey.com’a göre; 15 erkek ve 15 kız olmak üzere toplam 30 sporcuyla mücadele ettiğimiz Gençler Balkan Judo Şampiyonası'nda milli takım sporcularımızdan; Oğuzhan Karaca (-55 kg), Murat Bektaş (-73 kg), Melisa Çakmaklı (-44 kg), Merve Taş (-52 kg) ve Kübra Kara (+78 kg) final maçlarında rakiplerini yenerek altın madalya kazanırken, Tuğba Yayla (-44 kg), Damla Çalışkan (-52 kg), Seval Yayla (-63 kg), Çiğdem Bora (-78 kg) ve Sebile Akbulut (+78 kg) final maçlarını kaybederek gümüş, Abdullatif Kopuz (-60 kg), İslam Mamaevoğlu (-100 kg), Ahmet Yıldırım (+100 kg), A. Furkan Besdil (-90 kg), Rabia Şenyayla (-48 kg) ve Gülsüm Küçükyazıcı (-70 kg) üçüncülük maçlarını kazanarak bronz madalya kazandı. SÜLEYMAN HURMA’DAN RAHATSIZ OLDU Bahar Smolen’den altınla döndü Bu karar almas n da ki rahatl k da, her ne kadar ihtiyac olmasa da paras n t k r, t k r alacak olmas tabi. Trabzon yönetimi, Yanal’a “Biraz para vereceklerini” söylemi ti. Bu biraz para iyiymi iyi… Çünkü Yanal çok ansl . Fesih bedeli olarak 450 bin Euro ödenecekmi , deli para valla. Üçüncü tekneyi de al r bu gidi le. Adam n bir sezon çal mas na da gerek yok. Koy sözle meye, “Gönderilsem de, gitsem de al r m tazminat ” maddesini sonra ver elini Bodrum. Geç teknelerin ba na, nsan dinçle tiren Bodrum koylar , renkli geceleri ve happy-hour partileri adamda ne stres b rak r ne bir ey. ster misiniz, “Teknik adaml n bo ver” diyerek gemi kaptanl ile turist gezdirme i ine el ats n… SMOLEN - BALKAN GÜNLÜ Ü B ursa Büyükşehir Belediye Spor Kulübü atletizm sporcusu Bahar Atalay, Bulgaristan´ın Smolen şehrinde yapılan WMRA Dünya Dağ Koşusu Kupası´nda 3 bin 600 metre yıldız kızlar kategorisinde 18 dakika 50 saniyelik derece ile dünya şampiyonu oldu. Her fırsatta spora olan yatırımlarıyla gençlere spor yapma imkanını artıran Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu yatırımlarının meyvelerini yeni şampiyonlar çıkararak alıyor. Bahar´ın 1.olarak çıktığı kürsüde 2. ve 3.'lük de yine Türk milli sporcularının oldu. Yarışmada Gülsün Tunç 19.27 ile 2., Gülcan Palavan 19.34 derece ile 3. olurken Özlem Özdemir 5., Elif Aslan 12. ve Eylem Gür'de 22. oldu. Yıldız Kız Milli Takımı toplam 6 puanla Dünya Kupası'nda şampiyon olurken, Çek Takımı 31 puanla 2., Romanya 43 puanla 3. oldu. Fenerbahçe Ülker’e Yunan oyun kurucu STANBUL - BALKAN GÜNLÜ Ü zmirli layda S rbistan'da ampiyon oldu H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜ Ü S ırbistan’da yapılan Avrupa Tekvando Şampiyonasında, 16 yaşındaki İzmirli İlayda Aktay şampiyon oldu. Sırbistan’da düzenlenen "Avrupa Taekwondo Poomsea" isimli müsabaka- larda, Avrupa Mix 1 ve Pair 3 derecelerini kazanan Aktay, şampiyonluğu Türkiye’ye ve İzmir’e kazandırmanın mutluluğunu yaşadı. İzmir TED Spor Kulübü'nün antrenörü Hülya Traş’la sıkı bir çalışma dönemi geçirdiklerini söyleyen İlayda, hedefinde dünya şampiyonluğu olduğunu belirtti. F enerbahçe Erkek Basketbol Takımı, Olimpiakos’un başarılı oyun kurucusu Kostas Sloukas ile 3 yıllık anlaşma sağladı. www.radikal.com.tr’de yayınlanan habere göre; Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, "Erkek Basketbol Takımımız Fenerbahçe Ülker, Olimpiakos’un başarılı oyun kurucusu Kostas Sloukas ile 3 yıllık anlaşmaya vardı. 1990 doğumlu Yunan oyun kurucu yeni sezonda sarı lacivertli formanın başarısı için mücadele edecek. Kostas Sloukas’a Fenerbahçe Ülker’e hoş geldin diyor, sarı – lacivertli forma ile birlikte nice başarılar, zaferler ve şampiyonluklar dolu yıllar diliyoruz" denildi. Fenerbahçe'nin, Olimpiakos formasıyla iki Euroleague şampiyonluğu yaşayan Yunan basketbolcuya 3 yıl için 2 milyon 700 bin Euro ödeyeceği öğrenildi.