44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:31 Uhr Seite 1 22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet Yarışması Wuppertal’de Yapıldı Almanya İslam Konseyi (ISLAMRAT) Başkanı Ali Kızılkaya İle Son Gelişmeler Hakkında Söyleşi Hayat 14 17 Muhsin Yazıcıoğlu’nu Anma Programları 23 Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir Aylk Ücretsiz Gazete / Kostenlose Monatliche Zeitung · Say/Nr.: 44 · Yl/Jahre: 7 · Nisan / April 2010 / Rebiü’l Ahir 1431 DIŞLAMAKLA OLMAZ! Foto: DIK Kendini İfade Edemeyen Müslümann Tarifi! Mahmut AŞKAR 5 Selma ÖZTÜRK Sözleşmeyi Geri Çekme Nalan SÖNMEZ 13 UNUTMAYIN! Vergi İşlemlerinizde Gerekli Bilgi ve Belgeler Asım TOZOĞLU Ah Babalarmz Vah Babalarmz ... 27 Almanya İslam Konferans Müslümanlara Yönelik Hegemonyal Tartşmalarn Bir Arac m? Mustafa YENEROĞLU 11 Hacarabn Serüvenleri 31 19 M. Salih AYDIN 29 IGMG Kassel Ayasofya Camiinden Güzel Bir Çalışma 15 Seite 2 E T LE R DE ÂL N • İM R• 14:31 Uhr A L Tİ 09.04.2010 HEL 44. sayi sayfalar hessen EDİLMİŞ 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:31 Uhr Seite 3 Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir editörden hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal Sinan AKTÜRK Dışlamakla Olmaz! Sevgili dostlar! Geçen ayki sayımızı tam bitirmiş ve matbaaya gönderecekken; son anda e-mailimize bir mesaj geldi. ISLAMRAT Başkanı Ali Kızılkaya Bey; Almanya İslam Konseyinin artık Almanya İslam Konferansına katılmayacağını bildiren bir basın bildirisi göndermişti. Tabi biz de son anda gelen bu bildiriyi sizlere ulaştırabilmek için sayfalarımızda değişiklik yaparak baskıyı yetiştirmek için matbaaya gönderdik. Bilindiği gibi Federal İçişleri Bakanı Sayın Thomas de Maiziere ISLAMRAT yetkililerine artık Almanya İslam Konferansına tabiri caiz ise tribünden katılabileceklerini yani sahadaki oyunculardan birisi olamayacaklarını bildirmiş bulunuyor. Böyle olunca da Almanya İslam Konseyi uhdesindeki diğer kuruluşlar adına bunu bir talihsizlik olarak kabul edip verilen bu bilgi doğrultusunda artık Almanya İslam Konferansına katılmayacaklarını bildirmiş bulunuyorlar. Bu gelişme ışığında Almanya İslam Konferansına katılan diğer İslami Çatı Kuruluşları da kendi aralarında bir durum değerlendirmesi yaptılar. Bu değerlendirme sonucu ISLAMRAT dışındaki diğer İslami Sivil Teşkilatlar (Bu teşkilatlardan bazıları ve bazı İslami kimliği temsil ettiğini belirten kişiler ki ne kadar İslami temsil ettikleri meçhul) konferansa katılımlarının devam edeceğini belirtmiş bulunuyorlar. Ve yine Almanyadaki müslümanların taleplerini iletme adına hiç alakası olmayan kişiler bu konferansa davet edilmeye devam ediliyor. Başlangıç olarak samimi bir çabanın ürünü olduğu izlenimini veren Almanya İslam Konferansı, maalesef beklentileri karşılamaktan uzak bir çalışma olmaya başladı. Ve yine maalesef bu çalışmada Almanyadaki Müslümanların meselelerine çözümler üretme yerine; çözümsüzlük adına ne varsa yapılmaya başlandı. İslami Sivil Çatı Teşkilatların yanında İslamla hiç bir şekilde alakası olmayan kişi ve kurumlar çalışmayı sulandırmak adına bu çalışmaya dahil edilmeye başlandı. Bir öndeki Federal İçişleri Bakanı Sayın Schäule biraz daha bu çalışmaya mesafe kazandırmak adına gayretli görünüyordu. Ama maalesef şu anki Federal İçişleri Bakanı Sayın Thomas de Maiziere bu çalışmayı daha politik bir mecraya sokmuş bulunuyor. Şu anda Almanyadaki Müslüman nüfusun yaklaşık 5 milyon olduğu dikkate alındığında bu çalışmanın daha da ileriye götürülmesi gerekirken maalesef içinden çıkılmaz bir hale getirilmek isteniyor gibi bir manzara karşımıza çıkmaktadır. Gazetemizin kapak resminde de görüldüğü gibi eğer tüm bir puzzle oluşturulmak isteniyorsa tüm parçalar yerli yerine oturtulmalı, yoksa bütünlüğün sağlanması mümkün değildir. Siz eğer Almanya`da yaşayan müslümanların taleplerini karşılamak adına ortak bir noktada buluşmayı bırakır ve burada yaşayan müslümanların okuyacakları kitapları ve yazarları bile listeler ve dayatma halinde isteklerde bulunursanız; bu sizin bu tür çalışmalar ile ilgili samimiyetsizliğinizi ortaya çıkarır. Bu noktada çekincelerini ve itirazlarını belirten kuruluşları da başka bahanelerle bu çalışmanın dışına iterseniz mesele çözümsüzlük batağına saplanır kalır. Eğer sizin niyetiniz Almanyadaki müslümanların demokratik taleplerine karşılık bulmak ise bunu “Dışlayarak” yapmanız mümkün değildir. Politik beklentiler adına temel insan hakkı olan taleplere ayak diretir ve meseleyi gereksiz şekilde içinden çıkılamaz hale getirirseniz bu toplumun bütünlüğüne zarar vermekten başka bir işe yaramaz. Tabi bu meselelerin bir boyutu. Diğer bir boyutu da Almanya İslam Konferansına katılan Sivil İslami Teşkilatların tutumlarıdır. Bu çalışmada alınacak ve fiiliyata geçirilecek tüm kararlar Almanya`da yaşayan tüm müslümanları bağlayacaktır. Böyle olunca da Almanya`da yaşayan tüm müslümanları temsil eden kuruluşların buradaki çalışmaya dahil olması çok büyük önem arzetmektedir. Eğer bu temsilde bir eksiklik mevzu bahis olursa o zaman belli sıkıntıların aşılması çok daha zor olacaktır. Burada şunun yapılması çok sıkıntılı bir durum arzetmektedir. Efendim bizim kuruluşumuz Alman resmi makamları tarafından çok daha itibarlı kabul edilmektedir. Diğer kuruluşlar bu çalışmaya katılmasa bile biz bu temsili daha iyi yaparız gibi saçma bir duyguya kapılınırsa bu çalışmanın dumura uğramasına sebep olunur diye düşünüyoruz. Almanya İslam Konferansına katılan kuruluşların temel prensibi; Almanya`da yaşayan tüm müslümanların temel insani hak taleplerinin hiç bir politik beklentinin bu taleplerine önüne geçmesine izin vermemeleri olmalıdır. Yok eğer siz bu noktada bütünlük içerisinde hareket etmeyi bırakıp ve resmi makamların dağıtacakları nazar boncuklarına kanacaksanız lütfen bulunduğunuz yeri daha fazla işgal etmeyin ve oraları işinin ehli olanlara bırakın. Alman resmi makamları ne kadar işlerini yapmaya çalışıyorsa siz de o oranda işinizi yapmaya çalışın. Bir yerlere şirin gözükme çabalarını bir tarafa bırakın. Derdiniz Almanya`da yaşayan müslümanların derdi olsun. Yoksa bu vebalin altın- [email protected] dan kalkamazsınız. Bu vesile ile Cenab-ý Allah çalýþmalarýmýzý bereketlendirsin, þuurlandýrsýn. Çalýþmak bizden baþarý Allah`tandýr. Allah`a emanet olun. Not: Kıymetli Kardeşim Murat Satılmış Bey`in Babası Hakk`ın rahmetine kavuşmuştur. Merhuma rahmet, sevenleri ve yakınlarına başsağlığı dileklerimi sunar, sabr-ı cemil niyaz ederim. Not: Yayın Kurulu Üyemiz Sevgili Bilal Demiroğlu Bey`in kızı dünyaevine girmiştir. Genç çifte iki cihan saadeti dilerim. Impressum / Künye hayat Aylýk Ücretsiz Gazete Nisan - April 2010 Rebiü'l Ahir 1431 Sahibi ve Genel Yayýn Yönetmeni Sinan AKTÜRK Yayýn Kurulu Dr. Yusuf Iþýk, Mehmet Ateþ, Bilal Demiroðlu, Fikret Ekin, Selma Öztürk, Murat Ýleri, Mahmut Aþkar, Cengiz Þahbaz, Sinan Aktürk, Aydýn Ersoy, M. Salih Aydýn Merkez Königsbergerstr. 16 - 61169 Friedberg Tel: 06031-162411 Fax: 06031-738644 E-Mail: [email protected] Web: www.hayatonline.eu Baský: Sunprint GmbH Offenbach Gazetemizde Yayýnlanan Yazýlarýn ve Reklamlarýn Ýçeriðinden Sorumlu Deðiliz. Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 3 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:31 Uhr Seite 4 haber Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir K uzey Ren Vestfalya (NRV) Eyaleti’nin Gelsenkirchen şehrinde merkezi bulunan Technisches Hilfswerk (THW) arama, kurtarma, teknik ve lojistik destek derneği bir tanıtım programı düzenledi. Gelsenkirchen-Berger Feld Gesamtschule’de düzenlenen tanıtım toplantısına; Kuzey Ren Vestfalya (NRV) Eyalet Başbakanı Dr. Jürgen Rüttgers, DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan adına Genel Müdür V. Mehmet Yıldırım, THW-NRV Eyalet Birliği Başkanı Prof. Dr. I GMG Hessen Bölgesi Kadınlar Teşkilatı, Hatibelik Kursu son sınıf öğrencilerinin yarışmacı olarak katıldığı Bilgi, Hitabet ve Tilavet Yarışması, Giessen Allendorf’ta gerçekleştirildi. Açılış Kur’an-ı Kerimi`nin ardından IGMG Hessen Kuzey Kadınlar Teşkilatı Başkanı Handan Yazıcı ve IGMG Hessen Güney Kadınlar Teşkilatı Başkanı Saime Tekdemir’in açılış konuşmaları ile birlikte program başladı. Fransa’dan teşrif eden Eğitimci Pedagog Hatice Şahin’in, hanımların eğitimine değinen güzel ve etkili seminerinin hemen ardından Offenbach, Hanau, Giessen, Haiger-Herborn, Wetzlar, Lollar şubelerinden 3’er Kişilik (Wetzlar 2) grupların katıldığı yarışma başladı. Temel Bilgiler, Tilavet, Hitabet olmak üzere üç bölümde ter döken hatibelik öğrencilerinin soruları cevaplamasının ardından ka- sayfa 4 Hayat Technisches Hilfswerk Derneği Tanıtıldı Theodor Blank ve Eyalet Sorumlusu Dr. Han-Ingo Schliwienski’nin yanı sıra çok sayıda davetli iştirak etti. “Güçlü ortaklarla birlikte yardım” sloganı ile düzenlenen tanıtım toplantısında THW’nin amaç ve gayelerini anlatan yetkililer, göçmen kökenli gençlere kapılarının açık olduğunu ve destek beklediklerini, fahri yardım olduğundan toplumun her kesiminin desteğine ve yardımlaşma ruhunu yarınlara taşıyacak gençlere ihtiyaç duyduklarını ifade ettiler. Görsel uygulamalarla arama ve kurtarmanın yapıldığı tanıtım programı sonrası Kuzey Ren Vestfalya (NRV) Eyalet Başbakanı Dr. Jürgen Rüttgers, eyalet bazında Haiti depremi yardım kampanyası ile ilgili DİTİB’in yapmış olduğu manidar katkıdan ötürü teşekkür etti. IGMG Hessen Bölgesi Kadınlar Teşkilatı Bilgi Yarışması rar aşaması esnasında Fatma Kutlucan Maide-i Kur’an ile hem seyircilere hem de yarışanlara güzel dakikalar yaşattı. Dört jürinin verdiği puanlarla ortalamada Hanau Şubesi birinci- Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 liği kazanırken, Offenbach ikinci, Giessen ise üçüncü sırayı aldı. Ayrıca Wetzlar Şubesi’nden Hatice İrkin Hitabet dalında birinci, Giessen Şubesi’nden Songül Oruç Tilavet dalında birincilik elde etti- ler. Yarışmada derece alan öğrencilerin ödüllerini jüriden almalarının ardından kapanış Kur’an-ı Kerim’i ile bu anlamlı yarışma sona erdi. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:31 Uhr Seite 5 Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir dosya Mahmut AŞKAR Kendini İfade Edemeyen Müslümanın Tarifi! Elimizde mevcut meseleleri kısa sürede hâlledecek sihirli formülümüz yoktur ama Cenab-ı Allah’ın bize verdiği akıl var. Kuruluş, siyasî parti, farklı kültür ve ideolojik önyargılardan arınmış akılların koordine edeceği konseylere, konferanslara şiddetle ihtiyacı var Almanya’nın müslümanı ve hıristiyanıyla... A lmanya Müslümanlığı, Türk/Müslüman İşçi Göçü’nün 50. yılının arafesinde hummalı bir kimlik arayışı içindedir. Müslüman azınlık cephesinde yılların ihmalkârlığına ilaveten projesizlik, diğer tarafta Alman siyasetinin isteksizliği, hazırlıksızlığı ve son zamanlardaki gibi emrivakî atakları yüzünden, bu arayışı şimdi de krize dönüşmek üzere. Dışa dönük icraatten ziyade teşkilatı ayakta tutmak ve taraftar kaybetmemek uğruna, birkaç göstermelik ve medyatik faaliyetin dışında, ne kadar haklı, güçlü, vazgeçilmez olduğumuzu ve önemli işler başardığımızı birbirimize anlattık durduk. Şimdi Türk kökenli azınlığın şahsında, Almanya Müslümanlığı kendini tarif ve ifade etmek hadisesiyle karşı karşıyadır. Gelinen nokta tam da “kırılma noktası” dedikleri türden bir yer; yani yol ayırımının başlangıcıdır. Yolun çatal- laştığı bu noktada; gösterilen istikamete gitmek de var, gidilmesi gerekene de... Bu kararı, Almanya’daki müslümanların değerli teşkilat temsilcileri verecek. Almanya Müslümanlığı kendini şimdiye kadar ifade edemediğinden tarif de edemedi. Şimdi etraftan gelen baskılar ve yukarıdan gelen dayatmalar karşısında hareket kabiliyeti iyice daralan temsilcilerimize, kendilerini ifade etme fırsatı kalmadı. En basit ve anlaşılır şekliyle, “kendini ifade etmekten” kastımız; belli bir üslup ve çerçevede meramını anlatmaktır. Zamanla yapılan bölük-pörçük anlatımlar, körün fili tarif ettiğinden daha farklı olmamıştır. Almanya gerçeğiyle, kendi gerçeğimizi birarada görüp sentezleyemedik. Velhasılı kendi içinde çelişkiler barındırmayan bir ifade tarzı geliştiremedik. Konunun uzmanı olmayanlar da dahil, herkes bizi anlattı ama biz kendimizi anlatmadık, anlatamadık... Zaten özellikle son on yıllık gelişmeler gözönünde bulundurulursa, kıta Avrupa’sındaki göçmen müslümanların hep savunma refleksi içinde oldukları görülecektir. Farklı istinat noktalarından başlayan Batı Avrupa Türkleri/Müslümanları cemiyet hayatında İslâm eksenli bir yol birleşimi sağlanmak üzereyken, yolların yeniden ayrılma tehlikesi belirdi. “Madem siz kendinizi tarif etmekten uzaksınız, öyleyse sizi ben tarif edeceğim” diyen Federal Almanya İçişleri Bakanlığı ile, “Biz kendimizi tarif ederiz” deyip de, bunu bir türlü beceremeyen KRM-Heyeti arasındaki yolun çatallaştığı nokta burasıdır. Zaten şimdiye kadar kendini layıkıyle ifade edemeyen müslüman azınlığın bu hengâmede yeni kimliğinin çerçevesini çizmeye kalkması da pek sağlıklı olmaz. Resmî mercilerin ve siyasî ak- törlerin müslüman azınlığa dayattıkları, dikte ettirmeye çalıştıkları din anlayışı kadar, kısa ve orta vadeli kuruluş menfaatlerinin çerçevesini çizdiği ve istikametini belirlediği müslüman beklentisinin de, ülke ve devlet olarak Almanya’ya ve onun müslüman vatandaşlarına hayır getirmez. Devlet gücünü ve imkânlarını kullanan taraf, şartları belirliyor, rolleri dağıtıyor, iyileri ve kötüleri kendisi tayin ediyor. Bu devasa gücün karşısındaki müslüman azınlık temsilcileri ise, ya boyun eğecek veya bedel ödemeye hazır olacaklar. Bu “bedel” ne devletle restleşmektir ne de küsmek... Önce kendi ellerimizle yolumuza döktüğümüz taşları temizlemekle başlamalı ve birbirimize teğet geçtiğimiz gibi gerçeklerimize de teğet geçmemeli; onlarla yüzleşmeliyiz! Kendi içinde bütünlük arz etmeyen, kendisini tamamlayamayan müslüman azınlığa verilmesi muhtemel haklar da ancak, sergilediği duruşla örtüşen biçimde olur. Muhatap kuruluşlardan bazılarının hata veya zaafiyetlerini siyasî iradenin, dün olduğu gibi bugün de bir baskı unsuru olarak kullanmasını iyi niyet göstergesiyle izah etmek asla mümkün değildir. Konjöktürel gelişim veya değişimlere göre “iyiler” ve “kötüler” belirlenemez! Gerek eyalet gerek federal düzeydeki siyasî iktidarların zaman zaman bu zikzaklı tutumları, müslüman kitlede güvensizlik ve endişelere vesile olmaktadır. Sözkonusu azınlığın devletten istediği tek şey; adalettir! Federal Almanya bir hukuk devletidir. Diğer dinî cemaatlere kanunlar çerçevesinde verilen haklar, er veya geç, müslüman azınlığa da verileceğine olan inancı Almanya müslümanları henüz daha yitirmediler. Müslüman azınlık temsilcileri, hayatî önem arz eden bazı konuları, [email protected] mensubu oldukları kitlenin kanaat önderlerine açmadıkları, onlarla paylaşmadıkları ve onların birikimine tenezül dahi etmediklerinden; kuruluşlarının çok üst düzey yöneticileriyle belirledikleri “yol haritası”yla menzile varılamayacağını en azından bugünlerde görmüş olmaları gerekir. Evet, bunu görebilmek ve gereğini yapmak için samimiyetle adım atmanın kendisi bir fazilet, erdemlik ve nefsinden fedakârlıktır ki, bu “bedel” kişiye ya da kuruluşa başarı olarak geri döner. Almanya kendi müslüman tebaasına yeni bir kimlik kazandırmak niyetinde... Müslümanları temsilen hükümet yetkilileriyle masaya oturanlar da, bu kimliğin nihayet verilmesinden başka bir talepleri yok... İhtilaf, tartışma ve zaman zaman da polemik konusu olan bütün mesele, bu kimliğin nasıl tarif edileceğiyle ilgilidir. Müslüman kitlenin gönül rızasını almadan, onlar adına atılan her adım beraberinde yeni tartışmalar ve kafa karışıklığı getireceği bilinmelidir. Elimizde mevcut meseleleri kısa sürede hâlledecek sihirli formülümüz yoktur ama Cenab-ı Allah’ın bize verdiği akıl var. Kuruluş, siyasî parti, farklı kültür ve ideolojik önyargılardan arınmış akılların koordine edeceği konseylere, konferanslara şiddetle ihtiyacı var Almanya’nın müslümanı ve hıristiyanıyla... Almanya’da siyasî irade kendi müslüman azınlığının içinden her defasında düşman yaratma hevesi, taktiği ve alışkanlığından vazgeçer ve müslüman önderler de, “Merkezî Akıl”a hayat hakkı tanırlarsa, bu güzel ülkenin farklı etnik köken ve kültürlere mensup insanları için çok hayırlı bir vatandaşlık görevini yerine getirmiş olacaklar. Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 5 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 6 haber Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir D İTİB Genel Merkez tarafından, Almanya genelindeki DİTİB derneklerinde organize edilen ve Avrupa Birliği Uyum Fonları (EIF), Alman Göçmen ve Mülteciler Dairesi (BAMF) tarafından da desteklenen, “Fahri diyalog sorumluları yetiştirme” seminerlerine, Mainz bölgesi Bad Kreuznach DİTİB Merkez Camii’nde devam edildi. Saarland ve Rheinland Pfalz Eyatlerinin üçüncüsünün Bad Kreuznach DİTİB Merkez Camii’nde düzenlenen, Din Görevlisi Fikret Yarız ve Dernek Başkanı Hidayet Eren ile 45 kursiyerin yer aldığı seminerde DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan; İslam Dini’nin diğer dinlerden farkı, diyaloğa İslam’ın bakış açısı, Hristiyanlık tarihi, Kutsal Kitap İncil’in İ slam Toplumu Milli Görüş Hessen Bölgesi Gençlik Teşkilatı şubelerarası Bilgi Yarışması Bölge Finali Rüsselsheim`daki Bölge Merkezinde gerçekleştirildi. Yarışma 13-17 ve 18-25 yaş gruplarından oluşan iki grup halinde yapıldı. Yarışmaya Limburg şubesinden MUHAMMED GÜLEN`in Kur´an-ı Kerim okumasıyla başlandı. Daha sonra IGMG Hessen Bölgesi Gençlik Teşkilatı Başkanı A.Polat`ın kısa bir açılış konuşmasından sonra Bölge Eğitim Başkanı A.SERTKAYA yarışma kurallarını açıklamasından sonra yarışmaya geçildi. Yapılan Bilgi Yarışmasının sonucunda dereceye girenlere çeşitli hediyeler verildi. Aynı zamanda dereceye giremeyen katılımcılarada kitap ve CD hediye edildi. Yarışma sonucunda ilk üçe girenlerin isimleri şöyle: sayfa 6 Hayat ProDiyalog Seminerleri Devam Ediyor bugüne gelişi, İslam’ın ve Hristiyanların bakışıyla Hz. İsa ve hayatı ile, Kur’an-ı Kerim’i kendisinden önceki kitaplardan ayıran özellikler konularında geniş bir değerlendirme yaptı. Avrupa’da ve Almanya’da İslam Dini’ni ve camileri tanıtacak insanlarımıza olan ihtiyacın önemi üzerinde görüşlerini de açıklayan Arslan, “Din konusunda yanlış bir şey söylemenin çok büyük vebali vardır. 10 hafta sonunda buradan birikimli ayrılacaksınız. Eksikliklerinizi burada tamamlayarak, kendi bölgenizde ve cami- lerinizde faydalı olacaksınız. Öğrendiklerinizle kalmayıp, kendinizi geliştirmeyi sürdürmeniz gerekiyor. Sizlerin ileride çok güzel hizmetler yapacağınıza olan inan- cım sonsuzdur. Bu vesile ile gönüllü olarak bu projeye katıldığınız için bir kez daha teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum” dedi. IGMG Hessen Bölgesi Gençlik Teşkilatı Bilgi Yarışması 13-17 yaş gurubu: 1)Abdullah Baykal Offenbach 2)Elyasa Yılmaz Offenbach Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 3)Behzat Aydın Wetzlar 18-25 yaş gurubu: 1) Osman Kutlucan Limburg 2) Ömer Faruk Büyükakyüz / Offenbach 3)Yusuf Kutlucan Limburg 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 7 Türkiye’nin 75 şehrinin 450 noktasına nakit kullanmadan EC-Kartı kullanarak havalelerinizi güvenli ve pratik bir şekilde bölgenizde yer alan havale noktalarımızdan yapabilirsiniz Photo by Tigrel HAVALE NOKTALARIMIZ EDV Service Kemal Akkaya Kral Reisen Bulut Reisen Eurosun Reisen GmbH Kaykaç Reisen ATA Bürodienstleistung Business Reisen AS Reisebüro Beta Reisen Eurotürk Immo. & Fnz. Mng. Beta Reisen Kral Reisen AS Reisen GmbH Reiseland Selvi Reisen Güney Reisen Reisebüro Biçer Güçlü Reisen Goldbacher Str. 11 a, 63739 Aschaffenburg Hermanstr. 3, 86150 Augsburg Gymnasiumstr. 19, 88400 Biberach Bahnhohstr. 24, 71034 Böblingen Westlicher Stadtgraben 46, 94469 Deggendorf Bahnhofstr. 59, 63128 Dietzenbach Heuwaag Str. 4, 91054 Erlangen Lindenstr. 2, 63906 Erlenbach Ehnisgasse 2, 73728 Esslingen Lautenschlägerstr. 23, 63450 Hanau Hindenburgstr. 7, 71083 Herrenberg Ettinger Str. 19, 85057 Ingolstadt Kronen Str. 24, 76133 Karlsruhe Ettinger Str. 11, 76137 Karlsruhe Brüder Str. 8, 34117 Kassel Herberichstr. 44, 56070 Koblenz Rosenheimerstr. 23/A , 83059 Kolbermoor Ücretsiz danışma hattı 0800 488 66 00 06021 13878 0821 345480 07351 827392 07141 926612 0991 3721530 06074 7281435 09131 9084833 09372 72700 0711 75870070 06181 252 512 07032 920603 0841 93766120 0721 932720 0721 358388 0561 8615641 0261 81441 08031 396773 Eurosun Reisen GmbH Reisebüro Nurtex Albi Tours Perge Reisen Discount Reisemarkt Discount Reisemarkt Pascha Tours Şahin Holiday Orient Reisen Sarıkaya Tüze Reisen Adanus Reisen Eurosun Reisen GmbH Perge Reisen HA-DE Immobilien D&D Buchhaltung u. Cons. Reisebüro Enes Alleenstraße 2, 71638 Ludwigsburg Barbarosa Ring 1, 55118 Mainz Prielmayerstr. 1, 80335 München Marienstr. 1, 89231 Neu-Ulm Allersbergstr. 59, 90461 Nürnberg Am Plärrer 19-21, 90443 Nürnberg Oestliche Karl-Friedrich Str.1 , 75175 Pforzheim Albstr. 3, 72764 Reutlingen Hintere Schmiedgasse 63, 73525 Schwäbisch Gmünd Sattler Str. 2, 97421 Schweinfurt Haupstr. 68, 74889 Sinsheim Kerner Str. 2/a, 70182 Stuttgart Neues Str. 3, 89077 Ulm Wellritzstr. 59, 65183 Wiesbaden Rheinstr. 9A, 67547 Worms Gerberstr. 8, 97070 Würzburg Niederlassung Frankfurt/Main Münchener Str. 7, D-60329 Frankfurt/Main Tel.: +49(0)69-427 26 030 · Fax: +49(0)69-427 26 03 31 [email protected] 07141 925251 06131 5546090 08951 619780 0731 984750 0911 457619 0911 2744780 07231 5688158 07121 381840 07171 30586 09721 23949 0726 1975544 0711 6931205 0731 9691736 0611 451541 06241 6787890 0931 55106 www.denizbank.de 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 8 haber Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir Hayat IGMG Hadsch Umre Reisen GmbH’dan Ostern Umresini kaçıranlar için Pfingsten ve Yaz Umreleri fırsatı PFINGSTEN / øLKBAHAR UMRESø 2010 BÖLGE GøDøù DÖNÜù UÇAK I UÇUù YERø FREøBURG 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV STR SCHWABEN 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV MUC RHEIN SAAR 23. Mai. 10 6. Jun. 10 THY FRAN STUTTGART 23. Mai. 10 6. Jun. 10 SV FRAN STUTTGART 24. Mai. 10 7. Jun. 10 THY FRAN NÜRENBERG 21. Mai. 10 4. Jun. 10 THY NUE MÜNøH 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV MUC YAZ UMRESø 2010 BÖLGE GøDøù DÖNÜù UÇAK UÇUù YERø HANNOVER 24. Jun. 10 8. Jul. 10 THY HAJ BREMEN 24. Jun. 10 8. Jul. 10 THY HAJ BELÇøKA 1. Jul. 10 15. Jul. 10 THY BRU STRASBOURG 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY BSL DÜSSEL./KÖLN 15. Jul. 10 29. Jul. 10 THY DUS LYON 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY LYS ANNECY 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY GVA PARøS 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY ORY HESSEN 5. Jul. 10 19. Jul. 10 THY FRAN BERLøN 7. Jul. 10 21. Jul. 10 THY TXL HAMBURG 9. Jul. 10 23. Jul. 10 THY HAM AMSTERDAM 10. Jul. 10 24. Jul. 10 THY AMS STUTTGART 29. Jul. 10 12. Aug. 10 THY STR MÜNøH 2. Aug. 10 16. Aug. 10 THY MUC VIYANA-LINZ 4. Jul. 10 18. Jul. 10 THY VIE RAMAZAN UMRESø 2010 BÖLGE GøDøù DÖNÜù UÇAK UÇUù YERø HESSEN 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY FRAN BELÇøKA 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY BRU LYON / ALP 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY LYS VIYANNA 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY VIE AMSTERDAM 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY AMS PARøS 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY AMSTERDAM 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY AMS PARøS 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY FRANKFURT 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY FRAN VIYANNA 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY VIE BELÇøKA 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY BRU øSVøÇRE 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ZRH PARøS 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY sayfa 8 GMG Hessen Bölgesi Ortern Umrecileri Frankfurt Uluslararası Havaalanından dualarla uğurlandı. Yaklaşık 160 kişilik umre kafilesinin birinci kısmı Lufthansa Havayolları ile diğer kısmı da Suud Havayolları ile Cidde`ye uçtular. IGMG Hessen Bölge Başkani Mehmet Ateş`in de hazır bulunduğu uğurlama merasiminde güzel anlar yaşandı. Yapılan konuşmalar ve dua ile yapılan uğurlama merasiminde gözden kaçmayan önemli bir husus vardı: Umrecilerin yüzde 80`i gençlerden oluşuyordu. Uğurlama merasiminden sonra IGMG HADSCH UMRE REISEN GMBH BAŞKAN YRD. TAHİR KÖKSOY GAZETEMİZE YAPTIĞI AÇIKLAMADA: “2010 UMRE KAYITLARI VE ÇALIŞMALARI YOĞUN BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR. · HER YIL OLDUĞU GİBİ UMRE 2010 UÇUŞLARINA IGMG HADSCH UMRE REISEN GMBH OSTERN UMRESİ İLE START VERDİ. İLK KAFİLE HAMBURG`DAN 07 MART`TA GİTTİ. · ALMANYA`NIN ÇEŞİTLİ BÖLGELERİNDEN VE ALMANYA DIŞI BÖLGELERDEN YOĞUN BİR PROGRAM GERÇEK- Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 LEŞTİRİLDİ VE UÇUŞLARIN DEVAM ETTİĞİNİ BİLDİRDİ. · KAFİLELERİMİZİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNUN GENÇLERDEN OLUŞMASI DA BİZLERİ DAHA FAZLA SEVİNDİRMİŞTİR. · OSTERN UMRESİNE YOĞUN BİR TALEP OLDU. ALMANYA VE ALMANYA DIŞI BÖLGELERDEN 2000 BİNİ AŞKIN UMRECİ GÖNDERDİK VE GÖNDERMEYE DEVAM EDİYORUZ. · KÖKSOY OSTERN`DE GİDEMEYENLER İÇİN UMRE SEFERLERİNİN DEVAM ETTİĞİNİ DE BİLDİRDİ. · PFINGSTEN UMRESİ · YAZ UMRESİ ÖZELLİKLE İZİNE GİDECEKLER İÇİN BÜYÜK FIRSAT. TÜRKİYE`DEN AKRABALARINIZ İLE UMRE FIRSATI. İKİ HAFTA UMRE YAPTIKTAN SONRA AYNI BİLET İLE TÜRKİYE`DE İZİN YAPMA İMKANINA SAHİPSİNİZ AYRI BİR ÜCRET ÖDEMEDEN. AİLELERİN KAÇIRMAMALARINI TAVSİYE EDİYORUZ. · RAMAZAN UMRE KAYITLARI DA DEVAM ETMEKTEDIR. MÜBAREK RAMAZAN AYINI MEKKE VE MEDİNE`DE GEÇİRMEK İSTEYENLER İÇİN AVRUPA`NIN HER YERİNDEN UÇUŞ İMKANI SUNUYORUZ” DEDİ. KÖKSOY AYRICA UMRE PROGRAMININ İÇERİĞİ HAKKINDA DA BİLGİLER VERDİ: UMRE KAFİLELERİMİZDE 4 HATİP VE ERKEK EĞİTİMCİNİN 2 X BAYAN EĞİTMENİN GİTTİĞİNİ KAFİLELERİN ÖZELLİKLE GENÇLERDEN OLUŞTUĞUNDAN EĞİTMENLERİN GENÇLERİMİZE FAYDALI OLACAĞINI SÖYLEMEK İSTERİM. TÜM PROGRAMLARIMIZA KAHVALTI VE AKŞAM YEMEĞİ DAHİL OLDUĞUNU, OTELLERİMİZİN MESCİDİ NEBEVİ`YE VE MEKKE`DE KABEYE YÜRÜME MESAFESİNDE OLDUĞUNU ÖZELLİKLE BELİRTMEK İSTERİM” DEDİ. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr -8 . !0(' 5 !.+!.! 7,(2$./(0$/( ;*!'(3!0 !):*0$/( !/!, ; ;.!,*? !%?4 Seite 9 .-%. '+$0 6 $*81) 7,(2$./(0$/( ;*!'(3!0 !):*0$/( $)!,? '+$0 6 ;.>!# !>)!,? <; ;; $'+$0 < $//$, 9*&$ !>)!,? 7 77 7; 5;;< ;; $/*$) 2$ :)/$) 6=.$,(+ !,?>+! :,: 0!,# (.!*!+!) ;8(, !>?,#!, :8:) 5-"1)*!.?, .-&.!+! $0(.(*+$+$/( ("! *1,1. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 10 haber Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir 0 8 Mart 2010 tarihinde Elazığ’ın Kovancılar ve Palu ilçelerinde meydana gelen 6.0 şiddetindeki depremde 42 kişi yaşamını yitirmiş, 74 kişi yaralanmış, 2000’e yakın konut hasar görmüş ve binlerce hayvan telef olmuştu. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre önce Kovancılar’da 5.8, sonra da Palu’da 5.6 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana gelmişti. Açıklamaya göre 2 belde, 41 köy ve 10 mezra olmak üzere, toplam 53 yerleşim biriminde yapılan ön hasar tespit çalışmalarında 1988 konut, 44 işyeri, 1351 hayvan barınağı ve 118 diğer yapılar olmak üzere toplam 3501 hasarlı yapı tespit edilmişti. Evler ise oturulamaz hale gelmiş, bölge halkı eşyalarını kaybetmişti. En çok can kaybı olan ve en çok hasar gören köyler Okçular ve Kayalık köyleri olmuştu. Buralarda evler tamamen tahrip olduğu tesbit edilmişti. Hasar gören köylerden bazıları ise şunlar idi: Bayramyazı, Demirci, Soyucak, Gözerek, Yukarı Demirci ve Güllüce. Uluslararası İnsani Yardım Teşkilatı IHH Elazığ’daki depremzedelere kayıtsız kalmayarak yardım elini uzattı. Acil yardım ekibini derhal deprem bölgesine gönderen IHH, kriz bölgesinde toplam 70 ai- Hayat Elazığ’daki Depremzedelere IHH’dan Destek leye parasal yardımda bulundu. Deprem Kriz Masası oluşturan Elazığ Vali Yardımcısı ile ve Kovancılar Belediye Başkanı ile görüşen ve kendilerinden deprem hakkında bilgi alan ekip incelemelerde bulundu. İhtiyaç tesbiti yap- tıktan sonra bölgede yardım çalışmalarını başlattı. IHH görevlileri felaket bölgesinde depremzedelere gıda ve giysi yardımlarının fazlasıyla geldiğini tespit ettikleri için onların karşılayamadıkları acil ihtiyaçlarını karşılamaları adına nak- di yardımda bulundu. Depremzedelere ulaştırılan yardım hayırsever insanların yapmış oldukları bağışlar ve IHH’nın Türkiye partner organizasyonu Cansuyu Yardımlaşma Derneği aracılığı ile birlikte gerçekleştirilmiş oldu. Ýslam Toplumu Milli Görüþ Teþkilatlarý Hessen Bölgesi tarafýndan organize edilen Tefekkür Konferanslarýnýn 2010’daki üçüncü programý yapýldý Ý slam Toplumu Milli Görüþ Hessen Bölgesi tarafýndan organize edilen Tefekkür Konferanslarýnýn 2010`daki ikinci programý Bad Homburg Kirdorf sayfa 10 Bürgerhaus`da yapýldý. Kalabalýk bir topluluðun izlediði program açýlýþ Kur`an-ý Kerimi ile baþladý. Program sunucusu Habib Yazýcý katýlýmcýla- ra program hakkýnda kýsa bir bilgilendirme yaptý. Programýn açýlýþ ve selamlama konuþmasýný IGMG Hessen Bölge Baþkaný Mehmet Ateþ yaptý. Ateþ tefekkür konferanslarýnda 4. senesinin içerisinde olduklarýný ve þu ana kadar yapýlan Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 tüm programlarýn insanýmýz tarafýndan beðeni ile karþýlandýðýný ve bu beðeni ve isteðin devam ettiði sürece bu programlarýn da devam edeceðini söyledi. Programýn misafir hatibi Türkiye`den Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Yu- nus Vehbi Yavuz; “Kur`an`da İnanç ve Düşünce Hürriyeti” konulu sunumunu yaklaþýk 2 saatte anlattý. Salonda bu iki saatlik süre içerisinde tabiri caiz ise çýt çýkmadý. Böyle olunca da hem hatip ve hem de dinleyiciler programdan oldukça istifade ettiler. Prof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz`un sunumundan sonra soru – cevap bölümü yapýldý. Prof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz izleyicilerin sorularýna cevaplar verdi. Program kapanýþ Kur`an-ý Kerimi ile sona erdi. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 11 Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir dosya Almanya İslam Konferansı Müslümanlara Yönelik Hegemonyal Tartışmaların Bir Aracı mı? Almanya İslam Konferansı’nın Federal İçişleri Bakanlığı tarafından tespit edilen amacı entegrasyon teşviğinden ziyade öncü kültür tartışmalarının bir başka platformda devam ettirilmesidir. Öncü kültür tartışmasıysa siyasi arenada Müslümanları dışlama ve homojen bir yerli halk kimliğinin kurgulanmasına hizmet etmektedir. Bununla duruma ve ihtiyaca göre tanımlanan, aynileştirmeyi kabullenmeyeni ötekileştiren, içine kapalı ve homojen bir değerler sistemi resmedilmektedir. F ederal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’nin Almanya İslam Konferansı’nın yeni çehresiyle ilgili açıklamasının ardından konu yeniden Almanya gündemine oturdu. Tartışmaların daha çok egemen tarafın kamuoyuna kendince yansıttığı bilgiler doğrultusunda yürütüldüğünü görmekteyiz. Bu bilgilerin ötesinde tartışmalarda, Müslüman kanadın eleştirilerine yer verilmemesi, daha çok şekil üzerinde durulması ve şeklin arkaplanında yatan mantığın göz ardı edilmesi sözkonusu tartışma- ların sağlıklı yürütülmediğini göstermektedir. Bundan dolayı yeni dönemi planlanan İslam Konferansı’nın esasıyla ilgili eleştirilere göz atmakta fayda vardır. Almanya İslam Konferansı (DIK); oluşumu, yapısı, mali donanımı ve konuların tespitinde başından beri var olan asimetriye yönelik eleştirilere rağmen, çoktan gecikmiş bir diyalog olması sebebiyle Müslüman temsilciler tarafından 2006 yılındaki başlangıcında olumlu karşılanmıştır. İlk İslam Konferansı sürecinde de bu sorunlar İslamî cemaatlerin temsilcileri tarafından eleştirilmiş olsa da, Federal İçişleri Bakanlığı tarafından dikkate alınmamıştır. Yeni hükümetle birlikte göreve gelen Federal İçişleri Bakanı Sayın Thomas de Maiziere’in İslam Konferansı’nın ikinci döneminde ortaya koyduğu konseptiyle bu sorunlar daha belirgin hale gelmiştir. Kamuoyundaki tartışmalar İslam Konseyi’nin geri çekilmesiyle birlikte İslamî cemaatlerin katılımı meselesine indirgenirken, sorunların arkaplanında yatan gerçek sebeplerin üzeri örtülmektedir. “Devlet kanadı” toplantı masasında iki taraftan da kimlerin yer alabileceğini ve hatta Müslümanları kimlerin temsil etmesi gerektiğini ve kimlerin temsil etmemesi ge- Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere rektiğini tespit etmektedir. Bununla birlikte devlet kendi yaptırdığı araştırmalarla da İslamî cemaatleri mümkün olduğunca küçük göstermektedir. Ki, bununla Konferans esnasında, eksik temsil bahanesini de gündemde tutup, aynı zamanda İslam’a hakaret eden “Müslümanları”da bunlar çoğunluğu temsil ediyor iddiasıyla masaya oturtarak uzlaşma adına dayatmaları kabul ettirmek amaçlanmaktadır. Yine bu anlayışa uygun olarak “İslamî kuruluşların” kendi tanımlamalarını reddedip, “İslamî cemaat” kavramının hiç bir belgede geçmemesini sağlamış olmaları da asıl niyeti ortaya koymaktadır. Almanya İslam Konferansı’nın Federal İçişleri Bakanlığı tarafından tespit edilen amacı entegrasyon teşviğinden ziyade öncü kültür tartışmalarının bir başka platformda devam ettirilmesidir. Öncü kültür tartışmasıysa siyasi arenada Müslümanları dışlama ve homojen bir yerli halk kimliğinin kurgulanmasına hizmet etmektedir. Bununla duruma ve ihtiyaca göre tanımlanan, aynileştirmeyi kabullenmeyeni ötekileştiren, içine kapalı ve homojen bir değerler sistemi resmedilmektedir. Federal İçişleri Bakanı Sayın de Maiziere yalnızca İslam dininin bu “değerleri” kabul etmesinin yeterli olmadığını, bu dinin temsilcilerinin ve kanaat önderlerinin de bu konuda yaşantılarıyla örnek olmalarını ve “bu değerleri yaşamalarını” talep etmektedir. Buna karşılık İslam’a mensup olmayanlar “aydınlanmış İslam’ın” Almanya’da “kendi evinde” olduğuna ve onu hoş karşılamaya alışmalıdırlar. Sayın Bakan bu esnada “ortaçağda kalmış ve demokratik olmayan” ayrıca “batı verilerine göre kendini geliştirmesi ve aydınlanması” gereken tipik öncü kültürcü İslam söylemini kullanmaktadır. Mustafa YENEROĞLU [email protected] İslam ve Müslümanları “öteki” olarak vasıflandıran, onları “Hristiyan, Yahudi ve Batı” kimliğinin karşı kutbu olarak niteleyen ve hayat hakkı olması için “öteki”nin nasıl davranması gerektiğini vazeden bir vurgu ortaya çıkmaktadır. Sonuçta değerler uzlaşması tartışmalarında Müslümanlara yönelik aynileştirme beklentileri ağır basmaktadır. Müslümanlarda sözde entegrasyon eksikliği olduğu, paralel toplumlarda yaşadıkları, gerici, kadınları aşağılayan, aydınlanma düşmanı vb. unsurlar içeren ve “ülkenin değerler uzlaşmasına” aykırı bir dinde kendi hatalarında ısrar ettikleri vurgulanıyor. Sonuç olarak özellikle göçmenlerdeki “sorunların” sebep araştırmaları “Müslüman olmaya” indirgenmekte ve dini bağlam dışında izah engellenmektedir. Örneğin, kadın-erkek eşitliği meselesinde, gerçek nedenlerin ele alınmasından ziyade Müslüman cinsiyet rollerinin dini nedenlerden dolayı Hristiyan-Batı’da sosyalleşmiş kişilerden farklı olduğunun ve bu sebepten dolayı da uyum çabasının gösterilmesi gerektiğinin üzerinde durulmaktadır. Böylelikle eşitlik problemleri, sözde “kadın düşmanı İslamî yaşam tarzına” atfedilip, böylece söylem düzeyinde “Batı kültüründen” çıkartılabiliyor. Daha sonra “İslam’ın” yardımıyla kendi değer ve düzen tartışmalarıyla ele alınıyor ki, kadın-erkek eşitliği ve antisemizm tartışmalarında görüldüğü gibi istenmeyen iç tartışmalar islamileştirilerek dışlanıyor. Benzer durum İslam Konferansı’nın önemli gündemi arasında sayılan “İslamcılık” tartışması için de geçerlidir. Bu tartışmada dinin Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 11 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 12 dosya Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir siyasal olarak suistimal edilmesinin önüne geçilmesi hedef olarak ifade edilirken, gerçekte Müslümanların somut gerekçeler olmaksızın potansiyel tehlike olarak görülmeleri ve böylece dindarlığın entegrasyona engel olduğunu öne sürerek “önleyici tedbirler” adı altında yapılan uygulamaları haklı çıkarmaya çalışan “önlem adımlarının” takip edildiğini görmekteyiz. Devletin bu anlayışı esas alarak özgürlükçü demokratik sisteme uymayan, Müslümanların entegrasyonu açısından yıkıcı olan ve çoğunluk toplumda Müslümanlara karşı önyargıları tetikleyen önlem politikasını genişletme yoluna gitmektedir. Sayın de Maiziere’in İslam din dersi konusunu yeniden tartışmaya açma planı da anlaşılır değildir. Bakanlık yetkilileri herhalde ilk İslam Konferansı’nda bu konuda elde edilen sonuçları yeterince göz- T rabzon ili Köprübaşı ilçesi eski adıyla Güneşara adını taşıyan dernek, her yıl geleneksel hale getirecekleri mantı gününün ilkini gerçekleştirdi. Merkezi Neuss'ta olan Güneşara Derneği, düzenledikleri mantı gününde anlamlı konukları ağırladı. Neuss'ta Türkler tarafından sevilen ve uzun süredir şehrin belediye başkanlığını yürüten Belediye Başkanı Herbert Napp, siyasi parti temsilcileri, mahalli idareciler, dernek yöneticileri, spocular ve aileleri katıldı. Güneşara Derneği Başkan Yardımcısı Şükrü Polat'nın selamlama konuşmasının ardından Dernek Başkanı Mustafa Aydın, ilkini düzenledikleri 1. Mantı Günü'nde teşriflerinden dolayı Neuss Belediye Başkanı Herbert Napp'a teşekkür etti. Kısa bir zaman önce kurulduğunu bir çok kültürel faaliyet gerçekleştiklerini ifade eden sayfa 12 den geçirmediler. Federal İçişleri Bakanlığı ve Hristiyan Birlik Partisi Almanya İslam Konferansı ile Müslümanların kalıcı varlığı ile beliren zorunluluklara kapı aralamakta, fakat demokratik çoğulcu toplum düzeni bağlamında ölçülü bir yolu takip etmek adına ideolojik yapılardan uzak durmamaktadırlar. Almanya İslam Konferansı Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin projesidir. FDP bu projede yer almamaktadır. Bu sebepten dolayı CDU, DIK’i partinin stratejik hesapları için kullanmak mümkündür. Devlet tarafından ifadelendirilemeyecek pozisyonları temsil etmesi gereken “İslam eleştirmenlerinin” yer almasıyla, ırkçılık suçlamasına muhatap olmadan, İslam düşmanı çevreler, “CDU’nun sağında” bir partinin oluşumuna engel olma niyetiyle yatıştırılmaktadır. Müslümanlar böylelikle parti politikası ve stratejik hesaplar uğruna kullanılmaktadır. Sonuçta DIK, toplum içerisindeki farklılıkları reddedip aynileştirmeyi hedeflemekle değil, çoğulculuğu zenginlik olarak kabul eden bir konseptle ortaya çıkıldığı takdirde yapıcı bir proje işlevini görebilir. Başta şu hususlar dikkate alınmak zorundadır: •Farklı dinlerin ve yaşam tarzlarının eşit haklara sahip varlığı toplumsal birliktelik için tehlike olarak görülmemelidir. Zira bu birliktelik asıl çeşitliliğin özgürlüğü ile güçlenir. •Entegrasyon aynileşme anlamına gelmemelidir. Özgürlükçü toplumda eşit haklara sahip olma sadece aynı olanı değil, aynı olmayanın da kişiliğini ve farklılığını kapsar. •Entegrasyon, iş piyasası, eğitim sistemi, medya ve siyasal ku- Hayat rullar gibi tüm toplumsal kurumlara eşit haklara sahip katılımla ilgilidir. Katılımın önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. •Devlet gönüllü asimilasyon için çerçeveyi belirleyebilir, fakat alternatifleri de mümkün kılmalıdır. Asimilasyonu siyasal yöntemlerle zorunlu hale getiremez. •Devlet kiliselere karşı kamuoyu oluşturamayacağı gibi, aynı saygıyla Müslümanlara yaklaşmalı ve Müslüman cemaatlere karşı kamuoyu oluşumunu teşvik etmemelidir. Müzakereler sivil topluma bırakılmalıdır. •Ayrımcılıkla mücadele edilmelidir: Irkçılık ve İnsan düşmanlığının her türlüsü üzerinde nasıl duruluyorsa, İslam düşmanlığı da o şekilde ele alınmalıdır. •Ayrımcı kıyafet düzenlemelerinin özgürlükçü toplum düzeninde yeri yoktur ve yürürlükten kaldırılmalıdır. Güneşara Derneği 1. Geleneksel Mantı Günü Programı Aydın, ''Derneğimizin açılışını da Belediye Başkanımız Napp yapmıştı. Biz açılışta da derneğimizin, Neuss şehrine bilhassa kültürel anlamda bir zenginlik katacağını söylemiştik. Bu meyanda 1. Mantı Günümüz dayanışma, paylaşma va kaynaşma adına yapılmıştır. Sizleri her zaman yanımızda görmek isteriz. Budan sonraki etkinliğimiz de hamsili pilav günü olacaktır. Hedef kitlemiz öncelikle gençlerimizdir. Kötü alışkanlıklara ve akımlara karşı dışarıda genç bırakmayacağız. Burada vakit geçirmeleri, okul ve aile hayatları ile birşeyler öğrenebilmeleri içiç gayret ediyoruz'' dedi. Aydın, hizmetlerimizi yerine getirirken kendisinen manevi des- Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 tek veren eşi Fatma Aydın'a teşekkür etti. Belediye Başkanı Herbert Napp'ta Güneşara Derneği Başkanı Mustafa Aydın'a teşekkür ederek, Mantı Günü'nde olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Güzel hizmetlerin verileceğine inandığını beliten Napp, ''Güneşara Derneği'nin açılışını gerçekleştirirken, burada güzel hizmetlerin yapılacağını biliyordum. Mahcup olmadım. Bugün burada bizleri bir araya getirmek için çaba sarf eden hemşehrilerime de Belediye Başkanı olarak teşekkür ediyorum'' dedi. Ayrıca Başkan Aydın'ın geçlere yönelim verdiği hizmetlerden etkilendiğini, kendisin- den de çok şey öğrendiğini söyleyen Napp, fırsat ve zaman buldukça Güneşara Derneği'nin etkinliklerinde yer almaya çalışacağını ifade etti. Napp konuşmasını, Neuss şehrinde yapılacak her güzel şey için herkese teşekkür ederek tamamladı. Konuşmaların ardından, davetlilere mantının yanında bayan dernek üyelerinin yapmış oldukları tatlı ve dolma çeşitleri de ikram edildi. Program, Derneği Başkanı Mustafa Aydın, günün hazırlanmasında emeği geçen bayan dernek üyelerine teşekkür ederek, birer buket çiçek takdim etmesiyle sona erdi. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 13 Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir dosya Nalan SÖNMEZ Sözleşmeyi Geri Çekme Çoğu satıcılar değiştirme hakkınızın süresinin geçtiğini belirtir. Bu sürenin sadece bir sene olduğunu söyleyip, sizi bu değişimden vazgeçirmeyi denerler. Bu yanlış!!! Alıcının genelde aldığı her eşya için iki sene geri iade ve değiştirme süresi vardır Sevgili okuyucular, Sizlere geçenki yazımda yapılmış olan kontrata nasıl itiraz edebileceğinizle ilgili bilgiler vermiştim. Bu hakkınızın yanında bir de bazı sözleşmelerde tamamen geri çekilme hakkınız oluşabiliyor. Eğer sözleşmede iki taraftan birisi geri çekilirse, iki tarafta aldığı eşyayı veya ödediği para mıktarını karşılıklı geri iade etmelidir. Böylelikle bir geri de- I GMG Rhein Neckar Saar Bölgesi Östringen Şubesinde üyeler toplantısı yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Cemiyet Başkanı Bayram Parlak, katılan üyelere teşekkür ederek cemiyetin yapmış olduğu faaliyetlerinden üyelere bilgiler sundu. Cemiyette yapılan eğitim faaliyetleri ile ilgili üyelerin daha duyarlı olması gerektigini ve çocukların Camiye getirilerek Dini bilgiler almalarının sağlanmasını gündeme getirdi. Ayrıca Cemiyet muhasibi İskender Demircanın sunmuş olduğu muhasebe raporu ile ilgili üyelerin ğişim oluşur, eğer aralarında ödeme veya eşya söz konusuysa. Geri çekebilmeniz için, geçerli bir neden belirtmeniz şarttır. Bu geri çekilme olayı sözleşmeyle yapılabilir ama bu genelde mümkün olmamaktadır. Önemli olan hukuki sözleşmeden geri çekilme hakkıdır. Eğer aldığınız eşya hatalı veya sorun içeriyorsa ve bu sorun veya hata tamirden sonrada düzelmemişse (Nachbesserung oder Ersatzlieferung), alış fiyatını düşürme yanında (Minderung), sözleşmeden bile geri çekilebilirsiniz. Aldığınız bozuk veya hatalı eşyayı geri gönderip, ödemiş olduğunuz para miktarını talep edebilirsiniz. Alıcının bu konuda iki seçeneği vardır. Birincisi sözleşmeden tamamen geri çekilme, ikincisi ödediği miktarı azaltmak. Bu seçenekten birisi satıcıdan onaylanırsa bu seçenek hakkınız (Rücktritt oder Minderung) bitmiş oluyor. Sözleşmeden geri çekilebilmeniz için karşı tarafın şiddetle birşey yapması gerekir. Bu demek oluyorki, bozuk olan eşyayı tamire gönderip, düzelmiş bir şekilde veya yenisi gelmezse (Nachbesserung und Ersatzlieferung) geri çekilme olayı devreye geçebilir. Karşı taraf itiraz etse bile, bu geri çekilmenize bir neden de- ğildir. Sizin için önemli olan alıcı olarak ya bozuk eşyanın tamir ettirilmesi veya eşyanın yenilenmesidir. Genelde satıcılar yenisinin verilmesinin mümkün olmadığını söyleyip, sizi tamire yöneltmeye çalışırlar. Sizin yeni eşya talep etme hakkınız olup olmadığını incelenmesi için, benim size tavsiyem bu konuyu avukat aracığıyla halletmenizdir. Sizlere bu konuda çok klasik bir örnek belirtmek istiyorum: Bir müşteri elektronik eşya mesela cep telefonu alıyor ve diyelim ki alınan telefonda dört ay sonra bir sorun veya hata oluşuyor. Alıcı telefonu götürüp aldığı bayiye gösterip, yenisini talep eder. Satıcı buna itiraz edip, sadece telefonu tamir gönderebileceğini belirtir. Bunu alıcı olarak kabul etmek zorunda değilsiniz!!! Çoğu satıcılar değiştirme hakkınızın süresinin geçtiğini belirtir. Bu sürenin sadece bir sene olduğunu söyleyip, sizi bu değişimden vazgeçirmeyi denerler. Bu yanlış!!! Alıcının genelde aldığı her eşya için iki sene geri iade ve değiştirme süresi vardır. Eğer bu süre geçmiş ve karşı taraf değişimi reddettiyse, kontrattan geri çekilme hakkınızı kullanabilir ve yapmış olduğunuz ödemeyi geri is- [email protected] teyebilirsiniz. Size tavsiyem ispat konusunda olucaktır, eğer karşı tarafa gönderdiğiniz mektubu ve hata belirliyen kağıdı belgeli (per Einschreiben) göndermeniz gerekir. Geri çekilme dileğinizi de aynı bu şekilde yazılı yapıp gönderirseniz bu size ispat konusunda çok yardımcı olacaktır. Yukarıda belirtmiş olduğum gibi bu konularda satıcının itiraz ediğinde bir avukata başvurmanız çok yararlı olacaktır. Eğer sigortanız (Rechtschutzversicherung) varsa, zaten bu davayı üstlenecektir. Sigortanız yoksa danışma yardımıyla da bu konuyu halledebilirsiniz. Bu demek oluyorki, davanızı devlet üstlenip bütün masrafları karşılamasıdır. Devlet yardımı sadece geliri az veya yetersiz kişilere verilir. Devlet yardımı alabileceğinizi veya alamıyacağınızı gittiğiniz avukat tarafından size iletilir. Gelecek yazımda sizlere uzun süreli sözleşmeyi nasıl ve ne biçimde sonlandırabileceğinizi anlatacağım. (insbesondere Fitnesstudio oder Telefonverträge) IGMG Östringen Şubesinde Üyeler Toplantısı sormuş olduğu sorular cevap verilerek, şu an Caminin borcunun kapanması için bir kampanya başlattıklarını ve cemaatimizin bu kampanyaya iştirak etmeleri gerektiğini belirtti. Cemiyet sorumlusu Mustafa Gönen beyin de bulunduğu toplantıya misafir konuşmacı olarak katılan IGMG Rhein Neckar Saar Bölge Başkanı Yaşar Cimşit yapmış olduğu konuşmada: “Östringen Şubemizin hizmetlerinin daha verimli ve faydalı olması için öncelikli olarak burada bulunan Müslümanların so- runlarını iyi tesbit ederek, onları bir plan ve program dahilinde çalışmalarını yapması gerekmektedir. Elbetteki camilerde her türlü hizmetler yapılmaktadır. Fakat hem idarecilerimiz hem de cemiyet üyeleri sorunları beraberce payşalarak daha verimli çalışmalar ortaya konulması gerekmektedir. Bu hizmetleri yürüten idareci ve üyelere teşekkür ederim” dedi. Programın sonunda üyelerin dilek ve temenniler alınarak verilen cevaplardan sonra toplantı sona erdi. Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 13 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 14 haber Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir lmanya İslam Konseyi Başkanı Ali Kızılkaya İle Son Gelişmeler Hakkında Arkadaşımız Mahmut Aşkar`ın Yaptığı Söyleşiyi Sunuyoruz Değerli okuyucular, Almanya’daki müslüman azınlığın önde gelen kuruluşlarından birisi olan Almanya İslam Konseyi (İslamrat) Başkanı Ali Kızılkaya’ya son gelişmeleri sorduk. Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi (KRM)’yi oluşturan dört çatı kuruluştan birisi olan Almanya İslam Konseyi, Federal Almanya İçişleri Bakanlığı’nın düzenlediği II. İslam Konferansı’na davet edilmedi. Sayın Ali Kızılkaya’ya, bir önceki İslam Konferansı’nda müslüman azınlık olarak ne elde edildi diye sorduğumuzda; “Bir önceki İslam Konferansı’nda bir şey kazanıldığını söylemek zor, ancak bazı yanlışlara engel olduk.” demesi, aslında (bize göre) hiçbirşey elde edilemediğinin itirafıydı. Şimdi aşağıdaki sorularımıza aldığımız cevaplarla sizleri başbaşa bırakıyoruz. Sayın Kızılkaya, önce okuyucularımıza kuruluşunuz hakkında kısa bilgi verir misiniz? Ali Kızılkaya: Almanya İslam Konseyi (İslamrat), Almanya’daki İslami kuruluşları bir çatı altında toplayarak bir birlik oluşturmak niyeti ile 1985 kurulmuştur. Ortak hareketle Müslümanların haklarını korumak ve kamuoyuna karşı temsil etmek gayesi ile oluşmuştur. Çatısı altında 30 kuruluşla hizmet vermektedir Bir önceki hükümet dönemindeki İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin başkanlığında hayata geçirilen “İslam Konferansı”na siz de kuruluş olarak katıldınız. Katedilen mesafe, elde edilen netice var mı? A sayfa 14 Hayat Almanya İslam Konseyi (ISLAMRAT) Başkanı Ali Kızılkaya İle Son Gelişmeler Hakkında Söyleşi Ali Kızılkaya: 2006 yılında Alman hükümeti geç kalinmis bir diyaloğu başlatmıştır. O güne kadar devlet, Müslümanları ve onların temsilcilerini direkt olarak muhatap alıp bir diyaloğa girmemişti. Bu açıdan bir dönüm noktasıydı İslam Konferansı. Dönemin İçişleri Bakanı Sayın Schäuble’nin, “Müslümanlar Almanya’nın bir parçasıdır” demesi, yabancılara yönelik Almanya siyasetinin en önemli ifadesi idi. Bu bir başlangıç olduğu için önemli idi ancak ne getireceğini zaman gösterecekti. Olayın kendisi önemli idi. Müslümanların kabulü açısından bir ilk adım atılmıştı. Ancak sürecin ve konferansın kendisi maalesef bu ümitlendirici beyanların içini doldurmaya müsait değildi. Başta konuşulacak konuların tamamı bakanlık tarafindan tek taraflı tespit edildiği gibi, katılımcılar da tek taraflı olarak bakanlık tarafindan tespit edilmişti. “İslam Eleştirmenleri”nden, “İslam Karşıtları”na kadar özel şahıslar davet edilmişti. Buna sürekli itiraz ettik ancak bakanlık bu itirazlarımızı maalesef dikkate almadı. Konferansın katılım listesi ve konular Müslümanların ihtiyacını gözeten bir yapıda değildi ve güvenlik endişesi ağır basıyordu. Bu da Müslümanlara yaklaşım açısından son derece düşündürücü ve önyargılı bir yaklaşımdı. Müslüman azınlığa bu süre zarfında temsilcilerimiz ne ka- Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 zandırdı, hangi haklarını alabildi? Ali Kızılkaya: Ancak bu ilk defa yapılıyordu ve devletin Müslümanlarla diyalog talebi, bir şans olarak değerlendirilmesi gereken bir hamle idi. Bir şey kazanıldığını söylemek zor. Ancak kanaatimce bazı yanlışlara engel olduk. Almanya federal bir devlet olduğundan, verilmesi muhtemel birçok haklar eyaletler yetkisinde olduğu için bu konferans sadece tavsiye kararları alabilirdi. Sözkonusu konferansın sonuç bildirgesinin bazı maddelerine itirazınız olmuştu. Onlar hangileriydi ve niçin itiraz şerhinizi koydunuz? Ali Kızılkaya: Almanya’daki “entegrasyon sorunları” adeta dindarlıktan, müslümanlıktan kaynaklanıyormuş gibi yaklaşımlar vardı. Biz bunlara itiraz ettik. Ayrıca tarif edilmemiş kavramlarla Müslümanların “Alman Değerlerine” tabii olması gibi beklentiler formüle edildi. Oysa bunun tarifi yok. Onun için bu çok yanlış ve haksız bir taleb idi. Kaldı ki ortak kural yalnız anayasa olabilir ve biz bunu herzaman söyledik. Öyledir de... Bu hükümetin de “İslam Konferansı”nı başlatmak üzere olduğunu basından öğrendik. Fakat daha başlamadan, özellikle sizin kuruluşunuz etrafında koparılan bir fırtına var: Siz, Almanya İslam Konseyi (İslamrat) olarak müslüman azınlık temsilcileri ve hükümet arasında başlayacak toplantılara neden davetli değilsiniz? Ali Kızılkaya: Önceki İslam Konferansı’nda haksız talepler karşısındaki kararlı tavrımızın organizatörleri rahatsız ettiğini düşünüyorum. Bundan dolayı bize “dondurulmuş” üyelik teklif ettiler. Kendimizin içinde olamadığı kararlara ortak olamayacağımız için biz de, “dondurulmuş” üyeliği kabul etmedik ve çekildik. En son KRM’nin istişare top- lantısından çıkan kısa açıklamayı nasıl okumak lazım; aranızda bir dayanışma olmayacak gibi? Ali Kızılkaya: Konferansın yapısı ve Müslümanların beklenti ve itiyaçlarını gözetmeyen yapısından dolayı KRM, 19.03.2010 tarihli açıklamasında konuyu nihai bir değerlendirmeye tabii tutacağını ve bilahare karar vereceğini ifade etti. Konularda kendinizden emin ve kararlı olursanız, muhatabınız sizin hesaba katılması gereken taraf olduğunuza inanır. Ümit ediyorum ki, nihai karar tüm Müslümanların yararına olur. Bütün bu gelişmelerin ışığında, Almanya’daki müslüman azınlığın genel durumu sizce hangi düzeydedir? Hangi önemli meseleler çözüm beklemekte ve siz geleceği nasıl görüyorsunuz? Ali Kızılkaya: Müslümanların en önemli meselesi birlik ve beraberliktir. Bugüne kadar birçok anayasal haklarımızdan istifade edemiyoruz. Örneğin diğer dini cemaatler ile eşit statüyü bir türlü vermek istemiyorlar. Mesela bugün Almanya´da 800.000 (sekizyüz bin) Müslüman öğrenci İslam din dersi alma hakkına sahip olmakla birlikte bu haktan mahrum. Siyaset sürekli ayak sürterek engeller çıkartmaktadır. Buna benzer bir çok konu var. Eğitim sorunu çok önemli... Eğitim düzeyimiz entelektüel kalitemizi belirleyecektir. Müslümanlar olarak birçok alanda dışlanmalara maruz bırakılıyoruz. Almanya’da bazı eyaletlerde anayasanın eşitlik ilkesi gözardı edilerek öğretmenlere başörtü yasağı uygulanırken, diğer dinlere istisnalar tanınmaktadır. Sorunları sıralamak yerine sağlam bir birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Birlikte hareket eden güçlü bir toplum olduğumuz zaman, sorunlarımızı çözme kabiliyetimiz de artacak ve devlet de bizi toplumun bir parçası görerek daha ciddiye alacağına inanıyorum. Ali Bey, söyleşimize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 15 Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir slam Toplumu Milli Görüş (IGMG) - Hessen Bölgesi Kassel Ayasofya Camii kutlu doğum haftası ve Peygamberimizi anma programları kapsamında, Peygamberimizin anısına Kassel caddelerini Efendimizin Hadis-i Şerifleriyle süsledi. İ IGMG Kassel Ayasofya Camii, Mevlid kandili münasebetiyle başlattığı kampanya ile Kassel caddelerini Efendimizin Hadis-i Şerifleriyle süsledi. Büyük bir çoşkuyla kampanyaya katılan Kassel ve çevresindeki müslümanların katkılarıyla, büyük Reklam panolarına Almanca olarak hazırlanan Hadis-i Şerifler asıldı. Haftalar öncesi başlatılan çalışmalar ile, kampanyaya katılım nisbetinde Kassel şehrinin önemli yerlerinde 3,5 m eninde ve 2,5 m boyunda birçok reklam panoları kiralandı. Bu panolarda iki hafta süreyle Efendimizin Hadis-i şerifleri yayınlandı. Ve yine kutlu doğum haftası nedeniyle satın alınan binlerce GÜL, Kainatın Efendisi Hz. Muhammet(sav) adına gruplar halinde kapı kapı dolaşarak ve Mevlid kandili programına katılan tüm cemaata A TİB, 19. Olağan Genel Kurulunu 27.03.2010 tarihinde Remscheid Türk Kültür Ocağı’nın konferans salonunda gerçekleştirdi. Son iki yıldan beri genel başkan olarak görev yapan Selahattin Saygın yeniden ATİB Genel Başkanlığına seçildi. Yaklaşık üç yüz delegenin katıldığı genel kurul, ev sahibi sıfatıyla Remscheid Türk Kültür Ocağı Başkanı Yakup Şirin’in ve NRW Bölge Başkanı Ramis Dedeoğlu’nun selamlama konuşmalarıyla başladı ve ardından Kuran’ı Kerim ve İstiklal Marşı okundu. Divan Başkanlığına ATİB’in kurucularından, TİDAF Eski Genel Başkanı İhsan Öner ve diğer divan heyeti ittifakla seçildiler. Genel kurulun açış konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Genel Başkan Selahattin Saygın, de- haber IGMG Kassel Ayasofya Camii’nden Örnek Çalışma dağıtıldı. Cuma namazını müteakiben de Ayasofya Camii imamları Celil YILDIZ ve Kahraman PATAN hoca efendiler çevredeki esnaf ile resmi kurumları ziyaret ederek GÜL hediye ederek, Efendimiz (s.a.v.) hakkında bilgi verdiler. Bu çalışmalar ile, özellikle Efendimiz (s.a.v.)’i tanıtmayı ve müslümanlara yönelik önyargıları kaldırmayı hedeflediklerini belirttiler. Üyelerin ve cemaatın takdirini toplayan bu çalışmaların çok pozitif bir izlenim bıraktığını ve gele- cek yıllarda da bu ve bu gibi faaliyetleri sürdüreceklerini dile getiren Kassel Ayasofya Camii Tanıtma Başkanı Mehmet SARIOĞLU, yaptıkları faaliyetlere verdikleri destek ve yardımlardan dolayı, camii cemaatine ve duyarlı Kassel halkına teşekkür etti. Selahattin Saygın ATİB Genel Başkanlığına Yeniden Seçildi legeleri selamladıktan sonra; ”ATİB kurulurken çizgisini, ‘İçinizde insanları hayra çağıran, kötülüklerden alı koyan bir topluluk bulunsun, ancak onlar kurtuluşa erenlerdir’ mealindeki İlahi emre göre belirlemiş ve çeyrek asırdır bu misyonundan taviz vermeden bugünlere gelen ATİB, bir inancın ürünü, inanmış insanın ortaya çıkan tavrıdır” dedi. Genel Başkan Selahattin Saygın konuşmasının devamında şöyle dedi: Avrupa Türk İslam Birliği kurulurken, Hakka iman, halka hizmet bizim hep düsturumuz olmuştur. Yirmi üç yıldır ATİB’in ayakta kalış sebebi bu imandır. İmanın, sevginin, samimiyetin, sadakatin, hizmetin bulunduğu yerde güzellikler kaçınılmazdır. Kurulduğumuz günden beri temsil ettiğimiz kitlenin inancını, kimliğini, kültürünü, değerlerini korumaya çalışırken, yerli toplumla uyuma ve diyaloğa özen gösterdik” dedi. Daha sonra faaliyet raporu Genel Sekreter Zeynel Besleney ve muhasebe raporu da Genel Muhasib Abdullah Uzun tarafından okundu ve delegelerin oylarına sunularak ibraz edildi. ATİB tarihinde ilk defa iki genel başkan adayı bu dönemde seçime girdiler. Selahattin Saygın’a karşı genel başkan adayı olarak yarışa giren Mehmet Sever, yapılan gizli oylama sonucu seçimi kaybederken, delegelerin büyük çoğunluğunun oylarına alarak, ATİB 19. Dönem Genel Başkanlığına yeniden Selahattin Saygın seçildi. Daha sonra GYK üyelikleri için mevcut yönetimin teklif ettiği 45 kişilik listenin tamamı delegelerin oylarıyla seçilmiş oldu. ATİB 19. Dönem Genel Kurulu, Ozan Yusuf Polatoğlu’nun okuduğu birbirinden güzel türküler ve Ozan Fedai Koç’un okuduğu şiirlerle son buldu. Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 15 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 16 haber F Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir rankfurt Münchener Strasse`de bulunan DenizBank (Wien) AG`nin yöneticileri Sn. Ömer Tigrel ve Sn. Dr. Edin Güçlü Sözer ile Bankanın “Yeni Hizmet Açılımları” hakkında güzel bir bilgilendirme röportajı yaptık. Hayat: DenizBank (Wien) AG’nin bu yeni hizmet açılımından bahseder misiniz? Ömer Tigrel: Yeni hizmetimiz Türkiye’ye yapılan havale işlemleri ile ilgili. DenizBank (Wien) AG olarak başlattığımız bu hizmet kapsamında Türkiye’ye havale göndermek isteyen insanlarımızın ihtiyaçlarını banka şubelerine gitmeden karşılamalarını sağlıyoruz. Hayat: Bu hizmeti sunmanızın sebebi nedir? Kısaca işlemlerin nasıl yapıldığını anlatabilir misiniz? Edin Güçlü Sözer: Bildiğiniz üzere Almanya’daki Türk bankalarının şube ağı geniş değil. Birçok insanımız Türkiye’ye havale yapabilmek için Türk bankalarının bulunduğu noktalara gitmek zorunda kalıyor. Diğer bir alternatif olarak da para transferi yapan yabancı kuruluşları kullanmak zorunda kalıyorlar. Sonuç olarak eğer bulunduğunuz bölgede Türk bankası yok ise Türkiye’ye havale yapmak zaman alan ve masraflı bir iş haline dönüşmüş oluyor. DenizBank (Wien) AG olarak Türk nüfusun yoğun olarak yaşadığı ancak Türk bankası bulunmayan bölgelerdeki anlaşmalı havale noktaları aracılığı ile bu hizmeti insanımızın ayağına getiriyoruz. Sistem oldukça basit çalışıyor. Almanya’da hemen hemen herkesin bir adet EC kartı bulunuyor. Havale yapmak isteyenler bölgelerindeki DenizBank (Wien) AG’nin anlaşmalı olduğu havale noktasını ziyaret ederek havale tutarını EC kartlarını kulllanarak ödüyorlar. Bunun yanısıra alıcı bilgilerini ve havaleyi Türkiye’nin 75 şehrinin 450 noktasından hangisindeki DenizBank şubesine göndereceklerini belirttikleri havale for- sayfa 16 Hayat DenizBank (Wien) AG’den Yeni Hizmet Açılımları munu doldurarak ve bir kereye mahsus pasaport bilgilerini vererek işlemi tamamlıyorlar. Nakit taşımadan, hızlı, güvenli ve düşük masraflı bir hizmet almış oluyorlar. Hayat: Bu hizmetin alanını genişletmeyi düşünüyor musunuz? Bu noktada sizinle çalışmak isteyecek işyerleri nasıl başvuru yapabilirler? Ömer Tigrel: Şu anda Alman- Yeni hizmetimiz Türkiye’ye yapılan havale işlemleri ile ilgili. DenizBank (Wien) AG olarak başlattığımız bu hizmet kapsamında Türkiye’ye havale göndermek isteyen insanlarımızın ihtiyaçlarını banka şubelerine gitmeden karşılamalarını sağlıyoruz. Bu hizmetimizde bizimle çalışmak isteyecek müteşebbis ruhlu işletmelere beraber çalışabilme fırsatı teklif ediyoruz. Bu konuda bizi aramaları veya e-posta göndermeleri yeterli olacaktır. Tel: 069-427 26 030 · E-mail: [email protected] Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 ya’nın sekiz eyaletinde anlaşmalı havale noktalarımız bulunuyor. Nokta sayısını hızla arttırıyoruz. Almanya`nın pek çok şehrinde ve hatta bu şehirlerin ilçeleri diyebileceğimiz yerlerindeki temsilcilerimiz ile hizmet ağımız genişlemeye devam ediyor. Mümkün olduğu kadar çok insanımızı bu hizmetten faydalandırmayı amaçlıyoruz. Bu hizmetimizde bizimle çalışmak isteyecek müteşebbis ruhlu işletmelere beraber çalışabilme fırsatı teklif ediyoruz. Bu konuda bizi aramaları veya e-posta göndermeleri yeterli olacaktır. Görüşmemiz sonrasında bölgesel olarak potansiyel olduğuna kanaat getirdiğimiz iş yerleri ile anlaşma imzalayarak iş birliğimizi başlatıyoruz. EC kart ile işlem yapabilecekleri POS cihazlarının işyerlerine çalışır vaziyette kurulmasını sağladıktan sonra konu ile ilgili gerekli eğitimleri veriyoruz. Bu işlemler sonucunda hem insanımıza hizmet vermeye başlayabiliyorlar hem de artı olarak gelir elde etme imkanına sahip oluyorlar. Bizimle çalışmak isteyenler için iletişim bilgilerimizi aşağıda iletiyoruz. Tel: 069-427 26 030 E-mail: [email protected] 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 17 Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir haber 22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet Yarışması Wuppertal’de Yapıldı Kur’an Aşıkları Salonlara Sığmadı İ slam Toplumu Millî Görüş’un düzenlediği Avrupa Kur’anı Kerim Tilavet Yarışmasının 22.cisi Wuppertal kentinde yapıldı. Yarışma, 10-13 yaş grubu ile 14-18 yaş grubu olmak üzere iki ayrı yaş grubunda düzenlendi. Her iki gruba da dörder yarışmacı katıldı. Yarışımacılar, kura ile belirleyerek kendilerinin çektiği yerlerden yüzünden ve ezber okudular. 10-13 yaş grubu yarışmasına Lyon Bölgesinden Mahmut Büyüker, Avusturya Viyana Bölgesinden Mehmet Papak, Hessen Bölgesinden Emre Değer, Hamburg Bölgesinden Yunus Emre Demirci katıldı. Bu yaş grubundaki yarışmanın birinciliğini Hamburg Bölgesinden Yunus Emre Demirci kazandı. İkinciliği ise Avusturya Viyana Bölgesinden Mehmet Papak alırken, üçüncülüğü Hessen Bölgesinden Emre Değer kazandı. Dördüncülüğü ise Lyon Bölgesinden Mahmut Büyüker elde etti. 14-18 yaş grubu yarışmasına Güney Hollanda Bölgesinden Ali Rıza Yaman, Rhein-SaarNeckar Bölgesinden İsmail Melih Tuzlacı, Berlin Bölgesinden Mustafa Yanç, Kuzey Bavyera Küçükler Birincisi Yunus Emre Demirci Bölgesinden Muhammed Topçu katıldı. Bu yaş grubundaki yarışmanın birinciliğini Güney Hollanda Bölgesinden Ali Rıza Yaman kazandı. İkinciliği ise Rhein-Saar-Neckar Bölgesinden İsmail Melih tulacı alırken, üçüncülüğü berlin Bölgesinden Mustafa Yanç kazandı. Dördüncülüğü se Kuzey Bavyera Bölgesinden Muhammed Topçu elde etti. Meşhur kurradan Hafız İlhan Tok’un okuduğu selat-ı selam ve tekbir ile başlayan ve IGMG Gençlik Teşkilatı Eğitim Başkanı Ünal Ünalan’ın sunduğu 22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet Yarışması, geçen yılki yarışmanın birincisi Avusturya Viyana Bölgesinden Mustafa Papak’ın okuduğu Kur’anı Kerim ile başladı. Açılış Kur’an’ından sonra ise Jüri heyeti takdim edildi. Jüri heyetinde başkan olarak 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Hayrettin Öztürk yer aldı. Jüri daha sonra, Emekli İmam ve Kurra İlhan Tok, Küçükler İkincisi Mehmet Papak 22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet Yarışması sonuçlandı. Avrupa Kur’an-ı Yerim Yarışması’nı 10-13 yaş grubunda birinciliği Hamburg Bölgesinden Yunus Emre Demirci kazanırken, 14-18 yaş grubunda da birinciliği Güney Hollanda Bölgesinden Ali Rıza Yaman kazandı. IGMG İrşad Başkan Yardımcısı Hulusi Ünye, İmam ve Kur’an Muallimi Adem Hendek ile Kur’an-ı Kerim Tilavet Yarışması Dünya İkincisi olan Gürsel Turhan’dan oluştu. Yarışmada, Geçen yıllarda yarışmalara katılan geneçler de Kur’an-ı Kerim okudular. Yarışmalara, IGMG İrşad Başkanı Ahmet Özden’in yaptığı selamlama ve IGMG Genel Başkanı Yavuz Çelik Karahan’ın açış konuşması sonrasında başlandı. İzleyicileri selamlayan ve yarışmacılara Küçükler Üçüncüsü Emre Değer baarılar dileyen IGMG İrşad Başakanı Ahmet Özden yaptığı konuşada, yaklaşık çeyrek asırdır süre gelen bu yarışmanın Allah’ın bir lütfu ve bu lütfun da ereflerin en büyüğü oludğunu ifade ettiği konuşumasında, Peygamber Efendimiz “Sizin en hayırlınız, Kur’an-ı Kerim’i öğrenen ve öğreteninizdir,” hadisini hatırlattı. “Bizler bu müjdeye nail olan bahtiyarlardan olmak istiyoruz,” dedi. İrşad Başkanı Ahmet Özden’in konuşmasından sonra yarışmanın açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Yavuz Küçükler Dördüncüsü Mahmut Büyüker Çelik Karahan, Peygamberimizin, 23 yıllık zaman zarfında kendisine vahyedilen Kur’an’ı, ashabına ve insanlığa duyurma noktasında büyük bir mücadele verdiıini hatırlattı ve “Teşkilat olarak, Kur’an-ı öğrenmek, öğretmek ve nefislerimizde yaşatmanın gayreti içindeyiz” dedi. Bu yarışmaların, bu gayretin bir sonucu olduğuna vurgu yapan Yavuz Çelik Karahan, efendimizin veda hutbesindeki iki emaneti olan Kur’an ve Sünneti’ne sarılmasının da önemine dikkat çekti. Karahan konuşmasını Büyükler Dördüncüsü Muhammed Topçu Tevbe Sûresi’nin 71. ayetinin şu meali ile bitirdi: “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiyi emreder kötülükten alıkorlar; namaz kılarlar, zekat verirler, Allah’a ve Peygamberine itaat ederler. İşte Allah bunlara rahmet edecektir. Allah şüphesiz güçlüdür, hakimdir.” Birinci grubun yarışmasının akabinde Jüri Başkanı Doç. Dr. Hayrettin Öztürk de programda bir konuşma yaptı. Öztürk, ailenin insan hayatındaki önemine işaret ettiği konuşmasında, aile problemlerin çözüm yollarını anlattı: “Evlilik problemi insanî bir problemlerdir. Dolayısıyla insanî davranırsak, problemi çözmüş oluruz. Önce insanî görevimizi yerine getireceğiz.” Kur’an yarışımasında, Almanya İslam Konseyi Başkanı Ali Kızılkaya da bir konuşma yaptı. Kızılkaya, gençlerin, toplumsal katılımda aktif olarak görev almalarını istedikten sonra, Almanya İslam Konfe- Büyükler Üçüncüsü Mustafa Yanç ransı ile ilgili gelişmeleri aktardı. Kızılkaya, “Almanya’da, 800 bin Müslüman öğrencinin anayasal olarak resmî okullarda, dinderslerini alamadığını” belirttiği konuşmasında, Hükümetin, müslümanlarla diyalog macıyla kurduğu bu konferansın ana mantığının, Müslümanların bir tehlike ve güvenlik problemi olduğu üzerine kurulu olduğunu söyledi. Konferansa katılmamalarına rağmen, hükümet ile diyalog yollarını kapmadıklarını da söyleyen Ali Kızılkaya, şöyle devam etti: “Müslümanları, hiç de layık olmadığı bir muameleye tabi tutanlara karşı tavır aldık. Bizler, Alman anayasası diğer dinî cemaatlere ne haklar verdiyse, onu ve İslam’ın diğer dinlerle eşit muamele görmesini istiyoruz.” Jürinin yarışmada dereceye girenleri açıklamak için verdiği aradan sonra Kurradan Hafız İlhan Tok’un okuduğu Kur’an-ı Kerim’den sonra, dereceye girenler açıklandı ve ödülleri takdim edildi. Program, IGMG İrşad Başkan Yardımcısı Hulusi Ünye’nin yapmış olduğu dua ile sona erdi. Büyükler İkincisi İsmail Melih Tuzlacı Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 Büyükler Birincisi Ali Rıza Yaman sayfa 17 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 18 haber Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir Hayat Kelsterbach`ta “Alemlere Rahmet” Programı I GMG Hessen Bölgesi Kelsterbach Şubesinin hazırlamış olduğu Alemlere Rahmet Hz. Muhammed programı Kelster-bach`ta bulunan Mehrzweghalle Süd salonunda kalabalık bir katılım ile gerçekleştirildi. Programın sunuculuğunu Cemil Siargo'nun yaptı. Siargo programın başlangıcında misafirlere programin içeriği hakkında bilgiler verdi. Alemlere Rahmet Hz. Muhammed programi sayfa 18 IGMG Hessen Bölgesi Kelsterbach Şubesinin öğrencilerinden Hasan Terzi'nin okuduğu Kur`an-i Kerím ile başladı. Daha sonra IGMG Hessen Bölgesi Kelsterbach Şubesi Başkanı Aydın Baz misafirlere bir hoşgeldiniz konuşması yaptı. Bu konuşmadan sonra kendisinden önce yaklaşık 15 sene cemiyet başkanlığı yapan Ömer Demir'e yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür ederek hediye plaketi takdim etti. Hediyeyi vermek üzere sahneye gelen IGMG Hessen Bölge Başkanı Mehmet Ateş Ömer Demir'e yaptıkları hizmetleri için teşekkür etti ve kısa bir selamlama konuşması yaptı. Daha sonra programa misafir olarak katılan IGMG Rhein Neckar Saar Bölge Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 Başkanı Yaşar Cimşit kürsüye gelerek kısa bir konuşma yaptı. IGMG Eğitim Başkan Yardımcısı Ramazan Başlık`ın yaptığı konuşmadan sonra IGMG Kelsterbach Şubesinin Anasınıfı çocuklarının okudukları ilahilerden sonra Hz. Muhammed (s.a.v) anlatan sinevizyon gösterimine geçildi. Sinevizyon gösteriminden sonra Veysel Panço`nun okuduğu naattan sonra programa kısa bir ara verildi. Kısa aranın ardından kürsüye Albulkarim Hamdaoui gelerek misafirlere güzel bir Kur`an ziyafeti sundu. Kur`an Ziyafetinden sonra günün hatibi Mustafa Mullaoğlu misafirlere Hz. Muham- medin hayatımızdaki yeri hakkında nefis içerikli bir konuşma yaptı. Son olarak yine IGMG Kelsterbach Şubesi eski idarecilerinden Süleyman Malkoç`a da Şube Başkanı Aydın Baz tarafından bir teşekkür plaketi takdim edildi. Veysel Panco'nun okuduğu kapanış Kur`an-ı Kerimi ile program sona erdi. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 19 Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir dosya UNUTMAYIN! Vergi İşlemlerinizde Gerekli Bilgi ve Belgeler • Vergi kartları (varsa eşinizin de vergi kartı) • Banka hesap numaranız • Evlenme/boşanma/ayrılma tarihi • Eşinizin ve çocuklarınızın doĝum tarihi • Alınan hastalık/işsizlik/annelik parasının alınan kurum tarafından belgesi • Eşlerden biri emeklilik parası alıyor ise gelen emeklilik parasının bildirisi • 18 yaşından büyük çocuklar için okul/meslek eĝitimi belgesi ve çocukların gelirleri • Ìşlem yapılan yıl içerisinde dünyaya gelen çocuklar için doĝum belgesi • Türkiye`de veya dış ülkelerde olan bütün çocuklar için okul belgesi gereklidir. • Faiz/Kar payı gibi gelirlerin belgeleri (Örneĝin Merkez bankası) • Derneklere yapılan baĝışlar için baĝış belgesi • Araba/Hayat/Kaza/Sigortaları için belgeler (Bu sigortalar yıllık brüte orantılı olarak belirlendiĝi için brütün yüksek olduĝu durumlarda geçersizdir.) •Hastane/gözlük/diş/ilaç masrafları cenaze-defin masrafları, bo- şanma masrafları (bu masraflar da brüte ve çocuk sayısına orantılı olarak kabul edildiĝi için, az miktarlar vergi iadesinde etkili olmamaktadır) • Sizde veya aile fertlerinin birisinde bedensel veya zihinsel özür var ise, bunun için özürlülük kimliĝi veya belgesi • Íş yolu uzaklıĝı (tek yön) - Íş icabi deĝişik yerlere gitmek zorunda kalıyorsanız (montaj veya inşaat işçiliĝi gibi) veya şöför olarak çalışıyorsanız iş yerinizden yılda kaç gün ve günde kaç saat çalıştıĝınıza dair bir belge (Bescheinigung über die Einsatzwechseltätigkeit) - Ìş icabı evinizde bilgisayar kullanmanız gerekiyorsa veya bir çalışma odanız var ise bunların gerekliliĝi için iş yerinizden bir belge ve bunların masrafları. - Ìş yerinizin size ulaşması gerektiĝi durumlarda telefon masrafları - Mesleĝinizde ilerlemek için eĝitim alıyorsanız Kurs ücreti, yol masrafı, Kitap ve gerekli malzemelerin faturaları • Oturduğunuz evle ilgili tamiratların işçilik masrafları (bacacı, asansör bakımı, vs. evin yan masrafları hesabında bakabilirsiniz) • Çucukların anaokul ve kreş masrafları • Birinci dereceden akrabalara (Anne/ Baba/ Büyükanne/ Büyükbaba/ Kayınvalide/ Kayınpeder) yapılan bakım: • Bakım yapılan kişiler 65 yaşından genç iseler sadece -emekli iseler- çalışamayacak kadar hasta iseler – 6 yaşından küçük çocuklara bakıyorlarsa – kabul olmaktadır. Aksi halde iş ve işçi bulma kurumundan iş aradıklarına dair belge • Bakıma muhtaç kişiler Türkiye`de yaşıyor iseler: - Türkiye`den her şahıs için ayrı ayrı vali veya kaymakamlıktan bakım belgesi - Havale makbuzları ve bunların bakım yapılan kişiler tarafından alındıĝına dair Türkiye`den gelen ödendi bildirileri - (Bu belgelerin eksikliĝinde bakımların vergi dairesi tarafından kabul edilemeyeceĝine dikkat ediniz!) • Dikkat! Bakım miktarı 2009 yılı için azami 3.840,- EURdur. Fakat bunda havalelerin yılın içerisinde ilk defa yapıldıĝı ay gözönünde bulundurulduĝu için, havalelerin Ocak ayından itibaren ve en fazla 3 ay aralıklarla yapılmış olması gerekmektedir. Örneĝin ilk Asım TOZOĞLU [email protected] havale Haziran ayında yapılmışsa kişi başına sadece 1.920.- EUR kabul edilmektedir. • Bakıma muhtaç kişiler Almanya da yaşıyor iseler: - Kendilerinin yardım aldıklarına dair bir beyan (Bu formu bizden temin edebilirsiniz.) - Varsa buradaki gelirlerinin belgeleri (Hastalık-Ìşsizlik-Emeklilik parası belgesi vs.) - Havaleler (Aynı evde yaşıyor iseniz havale gereksizdir.) - Gelirler göz önünde bulundurularak bu kişilere yıllık 7.680.EURya kadar bakım yapmak mümkündür - Almanya da yaşayan ve 21 yaşını doldurmuş olan çocuklarınız varsa, bu çocuklara çocuk parası alınmamışsa ve bu çocukların gelirleri yoksa veya çok düşükse bu zaman içerisinde de geçimini siz temin etmişseniz, bakım gösterebilirsiniz. • BağKur veya SSK ya ödenen sigorta pirimleri • Yurtdışından alınan emekli gelirleri Diĝer sorularınızda size her zaman yardımcı olmaya hazırız. Gazetemizin Yazarlarından Mahmut AŞKAR’ın Son Kitabı “Müslümanı Avrupalılaştırmak” Çıktı Size En Yakın Kitapçıdan Israrla İsteyiniz Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 19 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 20 haber Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir I GMG Hessen Bölgesi Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Biriminin Offenbach Mevlana Camiinde düzenlediği Üniversiteliler Konferansı’nda Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saffet Köse ‘İslam ve İnsan Hakları’ konusunu ele aldı. Misafirlere hoş geldiniz diyen IGMG Hessen Bölge Başkanı Mehmet Ateş, din uğruna çalışmanın öneminden bahsederken, okuyan, yazan ve düşünen kitlenin gerekliliğini vurguladı. Ayrıca herkesi 10 Nisan’da Giessen Kongresshalle’de gerçekleşecek olan ‘Alemlere Rahmet’ programına ve özelde üniversitelileri Tefekkür Konferansları’na davet etti. Akabinde IGMG Hessen Bölge Gençlik Başkanı A. Polat model hizmetler verme konusunda ‘nice kü- GMG Hersbruck Teşkilatının ev sahibliğini yaptığı kapalı salon futbol turnuvasına yoğun ilgi vardı. Ayrıca Hersbruck DİTİB gençlerinden oluşan takımın katılımıyla turnuva ayrı bir güzelliğe sahne oldu. 8 takımla gerçekleşen turnuvanın şampiyonu belirlenmesi için kıran kırana mücadeleyle son bulan final maçında, kupayı IGMG HOF takımı aldı. Davranış ve her hallerinden örnek alınacak kişilerden oluşan IGMG MERKEZ Nürnberg Teşki- I sayfa 20 Hayat Hessenli Üniversiteliler İlim Peşinde çük topluluklar vardır ki, büyük topluluklara örnek olurlar’ dedi. Günün Hatibi Prof. Dr. Saffet Köse, müslüman olanlar ve olmayanlar arasında İnsan Hakları’nı anlamada fark olduğuna dikkat çekti. Bu kavramın batı kökenli olduğunu ve oluşmasının daha geçen yüzyıllara dayandığını söyleyen Köse, ahlaksız gücün sonucunda ezilenleri koruma niyetiyle oluştuğunu kaydetti. Fakat bu niyetin her zaman uygulamaya geçmediğinin, hatta ahlaksız kaldığında her türlü gücün, hatta hukukun dahi İnsan Hakları’nı ihlal edebildiğinin de altını çizdi. Müs- lümanların ise, Kur’an’a bakıldığında, ahlaksız güce müsaade edemeyeceklerini açıklayan Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Saffet Köse, onların hayat anlayışlarının haklar değil, vazifeler üzerine kurulu olduğunu söyledi. Bunun ailede dahi böyle olması gerektiğini ve herkes vazifelerini yerine getirdiğinde zaten hakların korunmuş olacağını ifade etti. Genel İnsan Hakları, can güvenliği, dinin, namus ve şerefin, neslin, aklın korunması, mal emniyeti gibi kavramlar ile ifade edilen hakları ve özel olarak da doğmadan var olan yaşama hakkı ve- ya İslam’da esir hakkı gibi konulara da değindi. Genelde hukukun kaynağının İslam Hukuku olduğunu, özelde ise İslam’ın savaş hukukunda bulunan savaş ahlakını ve barış anlaşmalarının etkisini açıkladı. Köse, Peygamber Efendimiz’in hiçbir kez dahi olsun harp başlatmadığını, tarihte diğer toplumlara hıristiyanlara karşı açılan savaşların ise temelinde müslümanlar ile barış anlaşmasını katiyyen engelleyen toplum anlayışı olduğunu izah etti. Konferansın sonunda katılımcılar sorularına cevap alma fırsatı buldular. Hersbruck Gençlik Teşkilatından Kapalı Salon Futbol Tunuvası latı “Centilmenlik Kupası”na layık görülmüşlerdir. Diğer yandan da takımının gol yemeden ve şampiyonlukluk yolunda yüksek perfomans sergileyen IGMG HOF´un kalecisi Murat turnuvanın en değerli oyuncusu ünvanına sahip oldu. Diğer takımlar ise IGMG KERVAN 2nci, DİTİB HERSBRUCK Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 3ncü, IGMG WEISSENBURG 4ncü, IGMG NÜRNBERG MERKEZ 5nci, IGMG Hersbruck 6ncı, IGMG ANSBACH 7nci ve son olarak IGMG Hersbruck Joker takımı 8nci oldu. Turnuva düzenleyicileri: “Genç kardeşlerimizin çok güzel saatler geçirdiğine inanarak bu günümüzde bizi yalnız bırakmayan IGMG Kuzey Bavyera bölgesinin yöneticelerine ve Başkanımız Bilal Demiroğlu`na minnettarız. Günümüzün her dakikasında kardeşlik ve beraberlik sergilenmesi bizim için ayrı bir gurur verici olaydı. Son olarak IGMG Hersbruck Teşkilatı adına, emeği ve katkısı olan her kardeşimizden Allah razı olsun” dediler. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 21 Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir dosya Abdulgafur Levent “Çocuğu Olan, Onlarla Çocuklaşsın” Rahmet Peygamberi, Efendimiz (s.a.v)’in en çok dikkat çekici yönlerinden biri de çocuklarla olan ilişkilerinde görülmektedir. Çünkü O, sıradan bir insandan öte çocuklarla çocuklaşan, onların penceresinden bakan, bunu başaran ve insanlara tavsiye edendir. Nitekim bir hadisi şeriflerinde: “Çocuğu olan onunla çocuklaşsın” buyurmuşlardır. P eygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in tüm insanlığa örnek olan şefkati, merhameti ve müminlere olan düşkünlüğü, çocuklara olan tavrında da çok yoğun olarak görülmektedir. Hem kendi çocukları ve torunları hem de ashabının çocukları ile çok yakından ilgilenmiş, doğumlarından isimlerinin konulmasına, sağlıklarından ilimlerinin artmasına, güzel ahlakla terbiye edilmelerinden giyinmelerine, hatta onlarla şakalaşma ve oynadıkları oyunlara kadar onlar için tavsiyelerde bulunmuş, bizzat yol göstermiş ve ilgilenmiştir. Rahmet Peygamberi, Efendimiz (s.a.v)’in en çok dikkat çekici yönlerinden biri de çocuklarla olan ilişkilerinde görülmektedir. Çünkü O, sıradan bir insandan öte çocuklarla çocuklaşan, onların penceresinden bakan, bunu başaran ve insanlara tavsiye edendir. Nitekim bir hadisi şeriflerinde: “Çocuğu olan onunla çocuklaşsın”1 buyurmuşlardır. Birçok Sahabeyi Kiram, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in çocukları nasıl sevdiğini, onlarla nasıl ilgilendiğini ve oyunlar oynadığını, şakalaştığını aktarmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir: Hz. Enes (ra): “Resulüllah (s.a.v) çocuklarla şakalaşmada insanların en önde olanıydı.”2 El-Bera (ra): “Peygamber (s.a.v)’i Hasan omuzunda iken gördüm.”3 buyurmuşlardır. “Peygamberimiz (s.a.v) kızı Hz. Fatıma (ra)‘ya şöyle derdi: “Haydi şu oğullarım (Hasan ve Hüseyin)’ı çağır bana!” Ondan sonra o ikisini göğsüne basar, koklardı.”4 Peygamber Efendimiz (s.a.v) çocukların oyunlarına önem vermiş, hatta zaman zaman onlarla oyun oynayarak ilgilenmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v), “Çocuğu olan onunla çocuklaşsın” buyurarak anne babalara çocuklarını bizzat eğlendirmelerini tavsiye etmiştir. Peygamberimiz (s.a.v) çocukların yüzme, koşu, atıcılık, binicilik gibi oyun ve sporlarla meşgul edilmelerini de tavsiye etmiştir. Yeni doğan bebeklere, çocuklarına, torunlarına ve ashabının çocuklarına hep dua etmiştir. Onları severken ya da onların oyunlarını izler- ken, onlar için Allah’tan hayırlı ve uzun bir ömür, ilim, hikmet ve iman istemiştir. Hz. Muhammed (s.a.v)‘in çocuklara gösterdiği ilgi ve sevgi dolu tavrını, Ebu Hureyre (ra)’de şu örneklerle anlatmıştır: “Meyvenin ilk çıkanı getirildiği zaman Resulüllah (s.a.v) şöyle derdi: “Allah’ım bize, Medine’mize, meyvelerimize, ölçeklerimize kat kat bereket ver” diye dua ederdi. Sonra meyveyi orada bulunan en küçük yaştakine verirdi.”5 Çocuğa karşı yumuşak davranmak Allah Resulü’nün adetlerindendi. Allah Resulü bir seferden döndüklerinde çocuklar kendilerini karşılardı. Allah Resulü (s.a.v)’de durur, sahabelerine çocukları kaldırmalarını emrederdi. Onlar da çocukların kimini Allah Resulü’nün önüne, kimisini terkisine bindirir ve bazılarını da kendileri bineklerine alırlardı.6 Hazret-i Ali (ra) anlatıyor: “Resulüllah (s.a.v) bizi ziyaret etmişti. Yanımızda geceledi. Hasan ve Hüseyin de uyuyorlardı. Bir ara Hasan su istedi. Derhal kalkan Resulüllah (s.a.v) su kırbasından kadehe su aldı. Çocuğa vermek için getirmiştir ki (o sırada uyanmış olan) Hüseyin (hemen bardağı) alıp su içmek istedi. Resulüllah ona vermeyip önce Hasan’a verdi. Bunun üzerine Fatıma dayanamayarak: “Hasan’ı Hüseyin’den çok seviyor gibisin” deyince, “Hayır, fakat ilk defa o istedi.” cevabını verdi.7 Peygamberimiz (s.a.v), ayrıca müminlere çocukları arasında adaletle davranmalarını hatırlatmış ve şöyle buyurmuştur: “Allah’tan korkun. Çocuklarınızın size itaatli olmalarını istediğiniz gibi siz de onların aralarında adaletle davranınız.”8 “Allah [email protected] öpücüğe varıncaya kadar her hususta çocuklar arasında adaletli davranmanızı sever.”9 Peygamberimiz (s.a.v) çocukların eğitilmeleri ve güzel ahlak ile terbiye edilmeleri üzerinde de durmuş ve bu konuda birçok tavsiyede bulunarak yol göstermiştir. Bu konudaki sözlerinden biri şöyledir: “Hiç bir baba çocuğuna güzel ahlaktan daha üstün bir miras bırakmış olamaz.”10 Resulüllah (s.a.v) çocuklara olan sevgisini gösterirken sıkça onların başlarını okşardı ve onlara hayır duaları ederdi. Çocuklarla o kadar iç içe olmuştu ki, bir defasında yarış yapan çocukları görmüştü de, onların neşesine katılmak için birlikte koşmuştu. Kız çocuklarının doğar doğmaz öldürüldükleri bir dönemde Peygamber olarak görevlendirilen Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v), kız çocuklarını da erkek çocuklardan ayırmamak gerektiğini, kız çocuklarını öldürmenin büyük günah olduğunu bildirmiş ve hepsine eşit sevgi ve ilgi göstererek, üsve-i hesene olmuştur. Peygamberimiz (s.a.v) sevgisini hem sözleriyle hem de davranışlarıyla gösterirdi. Çocuklara, onları sevdiğini söylerdi. Çocukları öptüğünü gören bir bedevi, bunu yadırgamış ve “Demek siz çocukları öpüyorsunuz ha! Hâlbuki biz onları hiç öpmeyiz!” demekten kendini alamamıştı. Bunun üzerine Hz. Peygamberimiz (s.a.v): “Şayet senin kalbinden Allah merhameti söküp almışsa, ben ne yapabilirim.”11 buyurarak, çocuk sevgisinden yoksun bir kalpte merhametin de bulunamayacağını ifade etmişti. Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 21 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 22 dosya Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir Peygamberimiz (s.a.v)‘in çocuklara karşı hoşgörülü oluşunun en güzel örneklerinden biri de, “Çocuğun küçüklüğündeki yaramazlığını, büyüdüğü zaman aklının çok olacağına bir alâmet olarak”12 kabul eden Hz. Peygamber (s.a.v), yaramazlık yapan çocuklara hemen müdahale etmemeyi emretmiştir.13 Bir defasında, hurma ağaçlarını taşlayan küçük yaramaz Rafı b. Amr’ı, bahçe sahibi yakalayıp Hz. Peygamber (s.a.v)‘in huzuruna getirmişti. Efendimiz (s.a.v): “Yavrucuğum, ağaçları niçin taşlıyorsun” diye sorunca, Rafı: “Aç idim yâ Rasûlallah, karnımı doyurmak için taşladım” cevabını verince, Peygamberimiz (s.a.v): “Bir daha ağaçları taşlama, altına düşenleri alıp ye!” buyurmuş, sonra da Rafı’in başını okşayarak, “Allah’ım, bu yavrunun karnını doyur.” diyerek duada bulunmuştu.14 Peygamberimiz (s.a.v), toısa adı IGMG olan İslam Toplumu Milli Görüş Rhein Neckar Saar Bölgesine bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Worms Şubesi Eğitim Başkanlığının düzenlemiş olduğu Gezi programı çocukları oldukça sevindirdi. IGMG Worms Şube Eğitim Başkanı Cihan Ölmez ve yardımcısı Bülent Adikoğlu`nun düzenlemiş olduğu gezi programı Worms`tan başlayarak tarihi önemi olan Schwetzingen Schloss, Heidelberg Hayvanat bahçesi ile IGMG Walldorf Şubesini ziyaret ile son buldu. Otobüs ile başlayan gezi turu önce Schwetzingen Schloss`un tanıtımı ve tarihi önemi anlatıldı. İçinde bir mescidi bulunan yerin çocuklar tarafından ilgi ile izlenmesi ve tarihi bilgiler verilerek anlatılmasından çok memnun kaldılar. K sayfa 22 runu sırtında olduğu halde mescide girdiğini, namaz kılarken rükûa gittiğinde onu yere bırakıp, kalkınca da kaldırdığını15 yine namaz kılarken, secdede Hasan ve Hüseyin’in, Peygamberimiz (s.a.v)‘in sırtına çıktığını ve onlar düşmesin diye secdesini uzattığını,16 ayağa kalkınca düşmemeleri için eliyle tuttuğunu17 hatta hutbede iken bile minberden inerek torunu Hasan’ı kucakladığını18 ve yanına aldığını mezkûr kaynaklardan öğrenmekteyiz. Peygamberimiz (s.a.v): “Uzun kılmak niyetiyle namaza dururum, derken bir çocuk ağlaması işitir, annesine sıkıntı vermesin diye kısa keserim.“ buyurmaktadır.19 Hz. Peygamberimiz (s.a.v)‘in merhameti, sevgi ve şefkati, hiçbir ayırım yapmadan, bütün çocukları kucaklamıştır. O, engin tevazusuyla çocuklarla her fırsat- ta ilgilenmiş, şakalaşmış, gördüğünde onlara selam vermiş hal hatırlarını sormuş, bu arada kusurlarını hoş karşılamış, hasta olduklarında ziyaretlerine gitmiştir. Savaşlarda çocukların öldürülmesini, esirler içinde bulunan anne ile çocukların birbirlerinden ayrılmalarını yasaklamıştır. Rasulüllah (s.a.v) çocuklara sevgisini açıkça gösterir, Onları “cennetin kokusu” ve “gözümün nuru” diye tarif ederdi. Bir toplumun mükemmeliyeti aileden ve eşlerin el ele verip kurdukları yuvadan başlar. Aile, cemiyetin en önemli rüknüdür. Bu rüknün sağlamlığı toplumun de sağlamlığı demektir. Öyleyse toplumun bu temel rüknü, katiyen menhecsiz, projesiz ve plansız bırakılmamalıdır. Bugünün yarını, yarının umudu ve geleceğimiz olan cennet kokusu, göz nuru çocuklarımızın eğitimi ve yetiştiril- Hayat mesi tesadüflere bırakılamayacak kadar önemlidir. Hem aile hem de çocuk eğitimi hayati bir meseledir. Atimiz, yetiştirdiğimiz ve yetiştireceğimiz çocukların kalitesine bağlıdır. Kaynaklar: 1 Deylemî 2 Kütüb-i Sitte İ.Canan 15. cilt S.209 3 Mecmu’uz-Zevaid C.5 S.135 4 Mecmu’uz-Zevaid C.5 S.136 5 İbn-i Mace 6 Kütüb-i Sitte İ.Canan 2.Cilt S.510 7 Kütüb-i Sitte İ.Canan C.2 496 8 Ramuz el-Hadis 9 Kütüb-ü Sitte İ.Canan C.2 S.498 10 Tirmizî 11 Buharî ve Müslim 12 Münavî 13 Münavî 14 İbn-i Mace 15 Buharî, Muvatta 16 Heysemî, Muvatta 17 Müslim 18 Buharî, Tirmizî 19 Buharî Çocukları Sevindirmek Çok Güzel Bir Şey Daha sonra Heidelberg Hayvanat bahçesine götürülen çocuklar orada ise dünyanın değişik coğrafyalarından getirilen hayvanları hem tanımalari hem de bilgi almaları sağlandı. takım etkinlikleri de izleme imkanları oldu. Gezi turunun sonunda IGMG Rhein Neckar Saar Bölgesi Walldorf Şubesi de ziyaret edilerek Cemiyetin tanıtımı yapıldı. IGMG Walldorf Cemiyet Başkanı Çocukların bolca eğlendikleri İbrahim Gündüz ile İmam Hatibi alanlarında bulunduğu yerde bir Bilal Kaçmaz Hoca`nın yapmış Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 oldukları konuşma ve bilgilendirmeden sonra cemiyetin sunmuş olduğu ikramdan çocukların mutluluğu daha da artmış oldu. Tekrar Worms`a dönen çocuklar unutamayacakları bir gün yaşadıkları için, aileleri tarafından emeği geçen herkese teşekkür edildi. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:32 Uhr Seite 23 haber Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir Hayat Muhsin Yazıcıoğlu Mörfelden Walldorf’ta Yad Edildi M Ö R F E L D E N - WA L L DORF - 29 Mart 2009 Pazar günü yapılacak yerel seçimler kapsamında, 25 Mayıs Çarşamba günü Kahramanmaraş mitinginden Yozgat mitingine gitmek üzere beraberindeki 5 kişiyle birlikte Bell 206 L - 4 tipi helikopterle havalandıktan sonra, il merkezinin 55 km kuzeybatısında bulunan Zeytun ile Sisne köyleri arasındaki 2503 m'lik Keş Dağı'na düşen helikopterde hayatlarını kaybeden Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Sivas Bağımsız Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Belediye Meclis Üyesi Adayı Murat Çetinkaya, Kaptan Pilot Kaya İstektepe ve İhlas Haber Ajansı (İHA) Sivas Muhabiri İsmail Güneş, Almanya'da düzenlenen bir anma etkinliğiyle yâd edildi. YOĞUN KATILIM Hessen eyaletinin Frankfurt kenti yakınlarında bulunan Mörfelden - Walldorf kasabasında bulunan Şehir Salonu'nda Avrupa Türk Kültür Dernekleri (ATB) tarafından organize edilen etkinliğe yaklaşık bin sayfa 23 kişilik aileli bir katılım oldu. Anma etkinliğine BBP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Şanverdi, Nizam-ı Alem Ocakları Genel Eski Başkanı Tuna Koç, Sivas Belediye Başkanı (BBP) Doğan Ürgüp, Avrupa Nizam-ı Alem Ocakları Kurucu Genel Başkanı Zülfü Canpolat, ATB Genel Başkanı Recep Yıldırım, İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Hessen Bölge Başkanı Mehmet Ateş, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Frankfurt Başkanı İrfan Dinç, Avrupa Doğu Türkistan Merkezi Başkanı Kureyş Atahan ve çok sayıda seçkin davetli katıldı. GURBETÇİLERİN DOSTUYDU Kur'ân-ı Kerîm tilavetiyle başlayan ve moderatörlüğünü Murat Cenik ve Semra Cenik kardeşlerin yaptıkları etkinliğin açılış konuşmasını yapan ATB Genel Başkanı Recep Yıldırım, Muhsin Yazıcıoğlu'nun yeri kolay kolay doldurula- Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 maz bir lider olduğunu belirterek, O'nun yalnızca bir siyasi parti başkanı değil, Türkiye'nin bütün insnalarını ve renklerini kucaklayan bir gönül lideri olduğuna vurgu yaptı. Yazıcıoğlu'nun fikirleri ve icraatıyla pek çok ilke imza attığına da işaret eden Yıldırım, "Bugün daha kamuoyunun yeni yeni tanıştığı Yurtdışı Türkler Bakanlığı fikri O'nun fikriydi. O bu fikri ta 1979'da ortaya atmıştı ve ilk olarak O dile getirmişti" dedi. Muhsin Reis'in Anadolu'ya ve ülke insanına aşık bir lider olduğunu belirten ATB Başkanı, O'nun hiçbir zaman insanlar arasında ayrım yapmadığını, ülkenin her ferdine aynı yakınlıkta bulunduğunu dile getirdi. O'nun Avrupa'daki gurbetçileri en çok ziyaret eden siyasi parti lideri olduğuna özellikle vurgu yapan Recep Yıldırım, Avrupa'dan kendisine iletilen hiçbir davetiyeyi geri çevirmediğini ifade etti. SİVAS ONU SEÇTİ Avrupa Nizam-ı Alem Ocakları Kurucu Genel Başkanı Zülfü Canpolat ise yaptığı konuşmada, Muhsin Reis ile olan bazı anılarını anlatarak dinleyicilere duygulu anlar yaşattı. Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp de Muhsin Yazıcıoğlu'nun acı kaybı sonrası gerçekleşen yerel seçimlerde bu hüzün ve elem duygularıyla seçime girip, Sivas halkının gerek Muhsin Reis'e gösterdiği teveccüh, gerekse kendi seçim çalışmalarının meyvelerini alarak şehre belediye başkanı seçilmesinin yaşattığı çetrefilli duyguların zorluğuna dikkat çekip, hüzün ve sevinci aynı anda barındıran hislerle göreve geldiklerini dile getirdi. Nizam-ı Alem Ocakları Genel Eski Başkanı Tuna Koç ise Yazıcıoğlu'nun örnek şahsiyetinden örnekler verdi. IGMG Genel Başkanı Yavuz Çelik Karahan'ın yazılı mesajı okundu. Programda ayrıca Ahmet Yenilmez ve Ömer Arslan ilahiler okudular. Zeynep Karabulut isimli 8 yaşında bir kız çocuğunun okuduğu "Sakarya" adlı şiir ise duygusal anların yaşanmasına neden oldu. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:33 Uhr Seite 24 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:33 Uhr Seite 25 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:33 Uhr Seite 26 haber Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir I GMG Kuzey Bavyera Bölgesinde Genişletilmiş Şube Başkanları ve Sosyal Hizmetler Başkanları Toplantısı yapıldı. İslam Toplumu Milli Görüş Kuzey Bavyera Bölge Teşkilatının her üç ayda bir gerçekleştirdiği Genişletilmiş Şube Başkanları Toplantısı Bölge Merkezinde gerçekleştirildi. IGMG Kuzey Bavyera Bölge Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadınlar Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyeleri, Bölge Gençlik Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyeleri, Cemiyet Başkanları, Cemiyet Yan Kuruluşlar Başkanları, Sosyal Hizmetler Birim Başkanları ve bunun yanısıra Genel Merkez Sosyal Hizmetler Biriminden Süleyman Yılmaz Bey de toplantıya katılanlar arasında idi. Kur’ân-ı Kerim ile açılan toplantı, yoklamadan sonra, IGMG Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Bilal Demiroğlu bir açılış konuşması yaparak; “Bu toplantılarda temel amacımız teşkilat mensuplarımız arasında eylem ve söylem birliğini sağlamaktır. Diğer bir ifadeyle birimler arası insicamı sağlamaktır. Bu toplantıların diğer bir faydalı tarafı ise üsten al- D iyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) ve Goethe Enstitüsü işbirliği ile düzenlenen Düsseldorf ve Köln bölgesi din görevlilerinin katıldığı Almanca dil kursu, Goethe ve BAMF Yetkilileri tarafından ziyaret edildi. Köln DİTİB Genel Merkez’inde verilen Almanca dil kursunu, T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Prof. Dr. Ali Dere, DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, Düsseldorf Goethe Enstitü- sayfa 26 Hayat IGMG Kuzey Bavyera’da Genişletilmiş İdareciler Toplantısı ta, alttan üste bilgi aktarımını sağlıklı bir şekilde yürütülmesini koordine etmektir. Dünya küçüldü, insanların zararına olan herşey hemen her tarafa ulaşabilmektedir. Biz de bu küresel köy haline gelen yeryüzünde ‘iyinin, doğrunun ve faydalının ve adalet’in’ yayılması için çaba göstermekteyiz. Biz bunları yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz” dedi. Bölge Yönetim Kurulu üyelerinin bilgilendirmeleri ile devam eden toplantıda, Genel Merkez Sosyal Hizmetler Biriminden Süleyman Yılmaz Bey de bir konuş- ma yaptı. Konuşmasında; “Çocukluğumuzda büyüklerimizin abdest suyunu dökmek için ibrik kapma yarışı yapardık. Çünkü abdest suyu dökenin abdest alan kadar sevap kazandığına inanırdık. İşte sosyal hizmetler birimi olarak insanımızın mali ibadetlerini sağlıklı ifa etmesine vesile olup, en az o ibadeti yapan kadar da vesile olan bizlerin de sevap kazanacağına inanıyoruz” dedi. Katılımcıların dilek ve temennilerden sonra, bir değerlendirme ve kapanış konuşması yapan IGMG Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Bilal Demiroğlu; “Geleneksel hale getirdiğimiz Alemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v) ve Maide-i Kur’an programını bu yıl cemiyetlerimizin bünyesinde değişik etkinliklerle yapılmaktadır. Ayrıca yine geleneksel hale getirdiğimiz ‘Bölge Aileler Günü’ proğramımızı 01-02 Mayıs 2010 tarihlerinde Bölgede Nürnberg Merkez Camimizin ev sahipliğinde, sizlerin katkılarıyla yapılacaktır. Yüreğimiyi açıp, insanlarımızı kendi değerleriyle buluşturacağız inşallah” dedi. Goethe ve BAMF Yetkilileri Almanca Dil Kursu’nu Ziyaret Etti sü Müdürü Stefan Brunner, Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) Entegrasyon Uzmanı Steffi Redmann ziyaret ederek, kursiyerlerle bir süre sohbet etti. Ziyarete, DİTİB Genel Müdür V. Mehmet Yıldırım, Din ve Toplum Araştırma Merkezi Başkanı ve Proje Koordinatörü Dr. Hasan Karaca ile BAMF ve Goethe Enstitüsü’nden 3 kişilik Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 heyet te hazır bulundu. Kursu ziyaret eden heyetle yapılan kısa tanışmanın ardından din görevlileri soruları cevaplandırdı ve kendi düşüncelerini Almanca olarak aktardı. Ziyarete katılan heyet din görevlerine yönelik Almanya genelinde ve Köln’de verilen dil kurslarını önemsediklerini, diyalog için Almancanın şart ve ihtiyaç olduğu, dili geliştirmek için gezete, televizyon izlenileceği bir ortamın oluşturulmasının da gerekli olduğu konusunda görüş bildirdiler. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) ve Goethe Enstitüsü işbirliğinde 14 Aralık 2009 tarihinde başlayan Almanca kursunu şuan17 din görevlisi takip ediyor. Ağustos 2010 tarihine kadar devam edecek kursla ilgili; din görevlilerine Alman kültürünü yerinde görebilmek ve tanıyabilmek için geziler, dili öğrenebilmek ve pratik yapabilmek için her din görevlisinin kendi bölgesinde kilise din adamları ile programlar yapılması hususunda görüş alışverişinde bulunuldu. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:33 Uhr Seite 27 Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir Özel Köșe Selma ÖZTÜRK Ah Babalarımız Vah Babalarımız... namazını izlerken, cemaati oluştuNesillerimiz... Ve on- ran safları inceleme imkanım oldu. Safa durmuş, Allah’a secde eden ları koruma, muhafa- başlara tek tek bakıp, onları gözlemlediğimde, çoğunun tanınmış za etme vazifemiz. simalar olduğunu farkettim. Biraz Acaba bu vazifeyi daha nazar-ı dikkat ile baktığımda, bugün hakkıyla yerio secde eden başların çoğunun saçına ak düşmüş olduğunu tespit etne getirebiliyor mutim. Bazıları rahatsızlığından ve yuz? Babalarımız ne- yaşın ilerlemesinden dolayı sandalsiller için çırpınıp du- yede eda ediyordu namazı, kimisi kulaklığını takmış, işitmekte zorrurken, ellerinden ge- luk çekiyor, kimisinin gözü ise görmez hale gelmiş... Herbirinin farkleni yapmaya gayret lı sağlık sorunları var. Ve bu sağlık gösterirken, bizler sorunları “göçmen hastalığı” diye bugün onlar kadar adlandırılan (Migrationskrankheihastalıkları olarak tanınıyor. cesur ve ileriye yöne- ten) Çünkü onların hastalıklarının sebelik düşünüyor mubi ruhi nedenlere dayanmaktadır. O ara dalıp, maziye kısa bir seyuz? Keşke babalarıyaptığımda, bu amcaların mız kadar mert ve sa- yahat herbirinin bir zamanlar daha genç mimi olabilsek... olduğunu hatırladım. Ve o anda çocukluğum geldi aklıma. Küçük çoeçenlerde yine bir cami zi- cukken babam haftasonları hepimiyareti için gelen bir Alman zi, bütün kardeşleri toplar camiye grubumla beraber cemaat götürürdü. Orada erken yaşta rah- G lelerin önünde diz çöküp, Kur`an-ı Kerim’i öğrendik, duaları ve sureleri ezberledik. Bazen oturmaktan dizlerimiz ağrırdı, bazen hocalardan korkar sıkılırdık. Fakat sonuçta (o zamanları profesyonel olmasa da) dini eğitimimizden mahrum kalmadık. Camiye gittik ve bir caminin var olduğunu küçük yaşlarda bildik. Oralara çocuk yaşta gitmekle, cami atmosferini teneffüs etmiş olduk. Bu gerçeği, sağlanmış olan bu imkanları ise ilk çapta babalarımıza borçluyuz. Babalarımızın sayesinde, onların gayretleri, çabaları, uğraşı ve fedakarlıkları sayesinde bizler zamanında bu imkanlara sahip olduk. Bir cami binasına sahip olabilmek için, her türlü sıkıntılara katlanmışlar. Bir bayram namazını eda edebilmek için odalar kiralamışlar. Bir göz odayı bulup kullanarak, oralarda ibadetlerini yerine getirmişler. Sonra binaları satın almışlar, cami adını vermişler ve uzun vadeli düşünmeye başlamışlar. Sınırlı ve zor şartlar altında bizleri, evlatlarını yani onlardan sonraki nesilleri düşünmüşler. Tarihi şartlardan dolayı dini bilgileri ve eğitim dereceleri düşüktü belki... Fakat şuur ve bilinçleri elhamdulillah yerindeydi. Bazen oturup düşünüyorum da... Babalarımız ne kadar güçlü ve cesaretlilermiş o zamanları. Hiç tanımadıkları yabancı bir ülkeye gelmişler, bir kelime bile olsa o ülkenin dilini bilip konuşamamışlar. Sırası gelmiş horlanmışlar, sırası gelmiş hakir görülmüşler. Ve herşeye rağmen burada hayat mücadelelerini sürdürmüşler. Küçüklüğümden beri babamın namaz sonrası seccadesinin üzerinde ellerini göğe kaldırarak sürekli şu duayı yaptığını bilirim: “Ya rabbi! Yavrularımı ve Ümmeti Muhammed’in evlatlarını sen koru! Onlar benim değil, senindir. Sa- [email protected] hipleri ben değilim, SENSİN. Ben ise sadece bir çobanım. Onları hakkıyla gütmemi ve emanetlerime ihanet etmememi bana nasip et! Nesillerimin nesillerini sen koru ya Rab!” İşte babacığım namazları sonrası bu duayı okur, sakin bir sesle kendi kendine telaffuz ederdi. Öyle ki, bu duayı duya duya, işite işite bizler de kulağımıza ve hafızamıza yerleştirmiş olduk. Ve böylece “Kutsal emaneti” onlardan devraldık. Nesillerimiz... Ve onları koruma, muhafaza etme vazifemiz. Acaba bu vazifeyi bugün hakkıyla yerine getirebiliyor muyuz? Babalarımız nesiller için çırpınıp dururken, ellerinden geleni yapmaya gayret gösterirken, bizler bugün onlar kadar cesur ve ileriye yönelik düşünüyor muyuz? Keşke babalarımız kadar mert ve samimi olabilsek... Onlar bizim büyüklerimiz, efendim! Belki bazen bunun bilincinde olmayabiliriz, fakat onlara o kadar çok şey borçluyuz ki... Sonraki nesiller olarak bazen onlara haksızlık edebiliyoruz. Bazılarımız onları küçümsüyor ve cahil görüyorlar. Fakat onların göstermiş olduğu cesareti ve tutumu biz bugün aynı şartlar altında gösterebileceğimizi zannetmiyorum. Kesinlikle gösteremezdik, daha doğrusu beceremezdik. Allah babalarımızdan razı olsun! Onlar hakikaten büyük bir takdire layıktırlar. Bunun bilincinde olmasalar bile. Allah babalarımızı, o saygı ve sevgiye şayan büyüklerimizi başımızdan eksik etmesin. Allah onlara huzurlu, sağlıklı ve uzun ömürler versin. Zira onların varlığına ve nasihatlarına daha çok ihtiyacımız var... Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 27 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:33 Uhr Seite 28 haber Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir I GMG Hessen Bölgesi Gençlik Teşkilatı Gönül Sohbetleri serisinin bu defaki adresi DARMSTADT Şubesi oldu. Gençlerin yogun olarak katılmış olduğu program açılış Kur`an-ı Kerim i ile başladı. IGMG Darmstadt Cemiyet Başkanı A. AYKIR’ın selamlama konuşmasının ardından, Darmstadt Cemiyeti Gençlik Teşkilatı Başkanı A. Sertkaya ev sahibi Gençlik başkanı olduğundan dolayı katılımcılara hoşgeldiniz dedi. IGMG Hessen Bölgesi Gençlik Teşkilatı Başkanı A.Polat, Gönül sohbetlerinin önemi ve gönül inşaa etmek için Allah ve Resulu`nun Gönüllerde yer etmesi ve emirlerine göre yaşanması gerektiğini söyledi. Programın hatiplerinden IGMG Hessen Bölge Başkanı Mehmet ATEŞ mikrofona gelerek gençliğin önemi ve ahlaki olgusunun mükemmel olması gerektiği- I GMG (İslam Toplumu Milli Görüş) Eğitim Başkanlığı’nın düzenlemiş olduğu Avrupa 4. Eğitim Şûrası çalışması 10-11 Nisan 2010 tarihlerinde Kerpen’de yapılacak. IGMG tarafından ilki 1996 yılında düzenlenen eğitim şûralarının, ikincisi 2001 yılında, üçüncüsü 2005 yılında gerçekleştirildi. Her 5 yılda bir düzenlenmesi planlanan çalışmanın dördüncüsü 10-11 Nisan 2010 tarihlerinde, Kerpen’de bulunan İslam Toplumu Milli Görüş Genel Merkezi’nde gerçekleştirilecek. IGMG Eğitim Başkanlığı’nca, yapılan şûra çalışmaları ile Avrupa’daki vatandaşlarımızın gelişen zaman içinde eğitim ihtiyaçlarının tesbiti, teşkilat içi yapılan çalışmaların geliştirilmesi ve bir dahaki 5 yılda yapılacak çalışmalara ışık tutuması olduğu vurgulandı. sayfa 28 Hayat Hessen Gençlik Gönül Sohbeti Programı Darmstadt’da İdi ni söyledi. IGMG Offenbach Mevlana Gençlik ilahi grubunun ilahilerinden sonra Avusturalya’lı gencin müslüman oluşuyla ilgili sinevizyon gösteriminin ardından mikrofona Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saffet KÖSE geldi. Köse: “Bugünlerin IGMG Gençlik Umresine denk gelen bir zaman dilimi olduğunu Umreye gidecek gençlere ve diger dinleyicilere ibadetlerin teknik boyutuyla birlikte mana boyutuna dikkat etmelerini örneklerle izah etti. Prof. Dr. Saffet Köse`in hitabından sonra hediye takdimi yapılıp cemiyet imam hatibinin yapmış olduğu güzel dua ile program son buldu. Akabinde Bölge Gençlik Teşkilatının ikramından sonra gençler gönülleri Allah ve Resulunun sevgisiyle dolu bir şekilde ayrıldılar. Avrupa 4. Eğitim Şurası 10-11 Nisan’da Kerpen’de Avrupa’nın 11 ülkesinde faaliyet gösteren İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı’nın her bölgesinden çalışmaya eğitim sahasında uzman kişiler katılarak fikir ve görüşlerini ifade edecekler. Avrupa 4. Eğitim Şûrası’nda; 1. İmam Hatip,Hatibe ve Eğitimcilerimiz 2. Resmi Okullarda İslam Dindersleri 3. Okullarımız 4. Eğitim Müfredatlarımız ve Materyallerimiz 5. İnsan Kaynaklarımız ve Kalifiye İnsan Yetiştirme 6. Eğitim Sistemimiz, Örgün Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 ve Yaygın Eğitim Çalışmaları 7. Eğitim Kurumlarımız 8. Eğitim Çalışmalarımızın Tanıtımı ve Derneklerle Desteklenmesi 9. mız Entegrasyon Çalışmaları- 10. Eğitim Sistemimizde Anasınıflarımız 11. Gençlik Eğitim Çalışmalarımız olmak üzere 11 konuda komisyon çalışması yapılacak. Komisyonlara katılımcıların katkılarıyla ortaya çıkan nihai raporlardaki bilgiler Eğitim Şûrası sonrasında yapılacak eğitim çalışmaları için temel teşkil edecek. Çalışma sonunda çıkan kararlar her yıl en az bir defa komisyon üyelerinin tekrar biraraya gelerek geçmiş ve gelecek bağlamında gözden geçirilerek genel değerlendirmeye tabi tutulacak. IGMG Eğitim Başkanlığınca yapılan açıklamada daha önce yapılan Şûra çalışmalarının teşkilat eğitim çalışmalarına verim kattığı ve yönlendirici olduğu, Avrupa 4. Eğitim Şûrası’nında 2015 yılına kadar yapılacak çalışmalara büyük katkıda bulunmasının beklendiği belirtildi. 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:33 Uhr Seite 29 Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir dosya M. Salih AYDIN Hacarabın Serüvenleri 31 Yaşadığımız bu ülke ve toplumda bir yer edinerek onurlu bir yaşam varken, niçin onursuzluk denizinde boğulmak istiyoruz. Ne Mevla’ya kul ne kendimize ne de yaşadığımız toplumdaki insanlara faydalı olabildik. Tabiî ki istinalar kaideyi bozmaz. Eğer biz burada yaşamaya karar vermişsek siyasi, ilmi, finans vesair kurumlarında mutlaka yer almalıyız. Yolumuza devam diyerek… Sevgili dostlar yeni bir yılın 4`üncü ayına girmiş bulunuyoruz. Ama hala kendimize bir düzen vermeden yolumuza devam diyerek bu gurbet ellerde yaşamaya devam ediyoruz. Ama burada izole olmuş bir köşeye sıkışmış halde yaşıyoruz. Çoğumuzun ne kanunlardan ne de buradaki şartlardan haberi var. Bizde bir laf var, saldım çayıra Mevlam kayıra hesabı. İş hiç de öyle değil ne çocuklarımıza ne kendimize ne de paramıza sahip olabildik. Acaba değişmekten biz ne anlıyoruz? Bu toplumda bir yer edinmek aklımızın ucundan hiç geçmiyor mu? Yaşadığımız bu ülke ve toplumda bir yer edinerek onurlu bir yaşam varken, niçin onursuzluk denizinde boğulmak istiyoruz. Ne Mevla’ya kul ne kendimize ne de yaşadığımız toplumdaki insanlara faydalı olabil- dik. Tabiî ki istinalar kaideyi bozmaz. Eğer biz burada yaşamaya karar vermişsek siyasi, ilmi, finans vesair kurumlarında mutlaka yer almalıyız. Çocuklarımızı bu yönlere sevk etmeli okullarda başarılı olmaları için desteklemeliyiz. Kendimize bu toplumda bir yerler edinmeli boşlukta kalmamalıyız. Mesela bu sene 7 Kasım`da Hessen`de Yabancılar Meclisi seçimleri var. Aday olun veya oylamaya gidin Alman vatandaşı olanlar aday olabilirler ama oy hakkı yoktur. Türk vatandaşı olanların ise aday olma ve oy hakları vardır. Haklarımızı resmi yerlerde aramak adına gidin, eğer ilgilenmezseniz o hakkınızı da kaybedebilirsiniz. Gençleri partilere üye olmaya teşvik edin. Devlet kurumlarında görev almaya teşvik edin. Fahri görevler alarak bizimde bu toplumda yer almamızı teşvik edin. Mesela genç itfaiyeci olarak vesair. Hala zamanımız var, geç kalmış değiliz. Haydin dostlar biz kaybetmiş değiliz diyorum. Ya siz ne diyorsunuz? Şimdi gelelim başlıktaki konumuza. Hayatı Boşa Harcamak… Bir hacı amcanın torunu ile aralarında şöyle bir konuşma geçer. Genç yürürken dedesini görür ve: - Hay (Türkçesi ot veya saman anlamında İngilizce hi) dede nereye? Tabii Amcamız şaşırır ve oğlum Hay`ı (Yani, Yüce Mevlamızın “Hay” sıfatını kastederek, “Her zaman diri olan Rab) anladık, ta o hareket neydi? - Bırak dede dokunma keyfimize. - Yavrum baban sana hiç mi öğretmedi büyüklerine karşı nasıl davranacağını, ben senin okul arkadaşınmışım gibi konuşuyorsun. - Dede sen ne diyorsun onları geç sen gerilerde kalmışsın hala ne diyorsun. - Hay demeyi biliyorsun ama gerisi yok mu? - Dede hay selam vermek Almanlar öyle selam veriyor. - Yani ALLAH c.c. sıfatı olduğu için değil mi? - Sen nerdesin dede ilk önce sen geldin buralara sonra ninemi ve babamı getirdin ama hala nerdesin? Adam kafasını iki ellerinin arasına alarak: - Vay be ben ne yaptım para kazanacağım diye neslimi canlı canlı toprağa gömmüşüm. Diye söylenerek gider. Canın Sağolsun! Birgün işten gelirken araba kazası geçirmiştim tabii araba babamın. Eve geldim ve babama: - Baba arabayla kaza geçirdim bu çocuk bu saate kadar nerede diye aramıyorsunuz bile dedim. Babam yüzüme baktı ve: - Sana bir şey olmaz, canın sağ olsun, arabaya gelince yarın tamirhaneye götürür yaptırırsın. Parasını da bir güzel ödersin. Sigortayı yükselttiğin yetmedi mi dedi. Başka bir zamanda izine gitmiştik, yeni ehliyet almıştım. Tutturdu: - Sen evleneceksin! Ben de pek evlenmeye niyetli değilim daha 18 yaşındayım. Babama: - Baba acelesi ne filan dedi isem de beni dinleyen yok. Düğün masrafına gelince: - Hadi cüzdanı aç bakalım bedava evlenmek yok. [email protected] - Baba ben evlenmek istemiyorum ki. - Fazla konuşma beni de elin içinde rezil etme. Tabii kuzu kuzu paraları ödedik düğün masrafını cebimizden harcadık. Aradan zaman geçti araya laf karıştı mı hemen atılır: - Ben ananı kaçırmasaydım beni evlendiren bile yoktu. Biz seni evlendirmedik mi? - Evlendirdin, evlendirdin ama öbür kardeşlerim gibi cebimizden ödedik. Yalnız bizim Hüsnü hariç dediğim zaman. Hemen lafa atılır: - Ondan alacağım o parayı onun daha hac parası borcu da var. Babam Hacarap işte böyle bir adam. Oradan Buradan…. Cengiz kardeşin inşaatı olduğundan yardım için gittik. Cengiz de öğle yemeğinde gril yapacak. Tabii Limburg`lu kardeşlerden Başkan Faruk ve Bilal yemeğe davetliler. Grilin görevlisi İrfan kardeş hem pişiriyor hem ekmek arası yapıyor. Bir ara Başkan Faruk kardeş salata yerken Bilal kardeş hemen resim çekti ve: - Grilde et yenir, biz buraya et yemeye geldik ama bize salata yediriyorlar. Et yiyeceğimize Cengiz bize ot yediriyor. Şimdi bu resmi delil olarak medyada kullanacağım diye takıldı. Tabiî ki Faruk kardeş de Bilal kardeşi destekledi. Ama bizim İrfan durur mu hemen et yerlerken bir resim çekti ve: - Şu anda kim kime inanır deyince herkes gülüştü. ALLAH’a emanet olun, Kendinize iyi bakın, Sağlıcakla kalın. Selam ve dua ile. Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 29 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:33 Uhr Seite 30 bulmaca sayfa 30 Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 Hayat 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:33 Uhr Seite 31 44. sayi sayfalar hessen 09.04.2010 14:33 Uhr Seite 32