44. sayi sayfalar hessen

advertisement
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:31 Uhr
Seite 1
22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet
Yarışması Wuppertal’de Yapıldı
Almanya İslam Konseyi (ISLAMRAT)
Başkanı Ali Kızılkaya İle Son
Gelişmeler Hakkında Söyleşi
Hayat
14
17
Muhsin Yazıcıoğlu’nu Anma Programları
23
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
Aylk Ücretsiz Gazete / Kostenlose Monatliche Zeitung · Say/Nr.: 44 · Yl/Jahre: 7 · Nisan / April 2010 / Rebiü’l Ahir 1431
DIŞLAMAKLA OLMAZ!
Foto: DIK
Kendini
İfade
Edemeyen
Müslümann
Tarifi!
Mahmut AŞKAR
5 Selma ÖZTÜRK
Sözleşmeyi
Geri
Çekme
Nalan SÖNMEZ
13
UNUTMAYIN!
Vergi
İşlemlerinizde
Gerekli Bilgi
ve Belgeler
Asım TOZOĞLU
Ah
Babalarmz
Vah
Babalarmz
...
27
Almanya İslam
Konferans
Müslümanlara
Yönelik
Hegemonyal
Tartşmalarn
Bir Arac m?
Mustafa YENEROĞLU
11
Hacarabn
Serüvenleri
31
19 M. Salih AYDIN
29
IGMG Kassel Ayasofya
Camiinden Güzel Bir Çalışma
15
Seite 2
E T LE R
DE
ÂL
N
• İM
R•
14:31 Uhr
A
L
Tİ
09.04.2010
HEL
44. sayi sayfalar hessen
EDİLMİŞ
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:31 Uhr
Seite 3
Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
editörden
hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal
Sinan AKTÜRK
Dışlamakla Olmaz!
Sevgili dostlar!
Geçen ayki sayımızı tam bitirmiş ve matbaaya gönderecekken;
son anda e-mailimize bir mesaj geldi. ISLAMRAT Başkanı Ali Kızılkaya Bey; Almanya İslam Konseyinin artık Almanya İslam Konferansına katılmayacağını bildiren bir
basın bildirisi göndermişti.
Tabi biz de son anda gelen bu
bildiriyi sizlere ulaştırabilmek için
sayfalarımızda değişiklik yaparak
baskıyı yetiştirmek için matbaaya
gönderdik.
Bilindiği gibi Federal İçişleri
Bakanı Sayın Thomas de Maiziere
ISLAMRAT yetkililerine artık Almanya İslam Konferansına tabiri
caiz ise tribünden katılabileceklerini yani sahadaki oyunculardan birisi olamayacaklarını bildirmiş bulunuyor. Böyle olunca da Almanya
İslam Konseyi uhdesindeki diğer
kuruluşlar adına bunu bir talihsizlik
olarak kabul edip verilen bu bilgi
doğrultusunda artık Almanya İslam
Konferansına katılmayacaklarını
bildirmiş bulunuyorlar.
Bu gelişme ışığında Almanya
İslam Konferansına katılan diğer
İslami Çatı Kuruluşları da kendi
aralarında bir durum değerlendirmesi yaptılar. Bu değerlendirme sonucu ISLAMRAT dışındaki diğer
İslami Sivil Teşkilatlar (Bu teşkilatlardan bazıları ve bazı İslami kimliği temsil ettiğini belirten kişiler ki
ne kadar İslami temsil ettikleri
meçhul) konferansa katılımlarının
devam edeceğini belirtmiş bulunuyorlar. Ve yine Almanyadaki müslümanların taleplerini iletme adına
hiç alakası olmayan kişiler bu konferansa davet edilmeye devam ediliyor.
Başlangıç olarak samimi bir çabanın ürünü olduğu izlenimini veren Almanya İslam Konferansı,
maalesef beklentileri karşılamaktan
uzak bir çalışma olmaya başladı.
Ve yine maalesef bu çalışmada
Almanyadaki Müslümanların meselelerine çözümler üretme yerine;
çözümsüzlük adına ne varsa yapılmaya başlandı. İslami Sivil Çatı
Teşkilatların yanında İslamla hiç
bir şekilde alakası olmayan kişi ve
kurumlar çalışmayı sulandırmak
adına bu çalışmaya dahil edilmeye
başlandı.
Bir öndeki Federal İçişleri Bakanı Sayın Schäule biraz daha bu
çalışmaya mesafe kazandırmak
adına gayretli görünüyordu. Ama
maalesef şu anki Federal İçişleri
Bakanı Sayın Thomas de Maiziere
bu çalışmayı daha politik bir mecraya sokmuş bulunuyor. Şu anda
Almanyadaki Müslüman nüfusun
yaklaşık 5 milyon olduğu dikkate
alındığında bu çalışmanın daha da
ileriye götürülmesi gerekirken
maalesef içinden çıkılmaz bir hale
getirilmek isteniyor gibi bir manzara karşımıza çıkmaktadır.
Gazetemizin kapak resminde de
görüldüğü gibi eğer tüm bir puzzle
oluşturulmak isteniyorsa tüm parçalar yerli yerine oturtulmalı, yoksa
bütünlüğün sağlanması mümkün
değildir.
Siz eğer Almanya`da yaşayan
müslümanların taleplerini karşılamak adına ortak bir noktada buluşmayı bırakır ve burada yaşayan
müslümanların okuyacakları kitapları ve yazarları bile listeler ve dayatma halinde isteklerde bulunursanız; bu sizin bu tür çalışmalar ile
ilgili samimiyetsizliğinizi ortaya
çıkarır. Bu noktada çekincelerini ve
itirazlarını belirten kuruluşları da
başka bahanelerle bu çalışmanın dışına iterseniz mesele çözümsüzlük
batağına saplanır kalır.
Eğer sizin niyetiniz Almanyadaki müslümanların demokratik taleplerine karşılık bulmak ise bunu
“Dışlayarak” yapmanız mümkün
değildir. Politik beklentiler adına
temel insan hakkı olan taleplere
ayak diretir ve meseleyi gereksiz
şekilde içinden çıkılamaz hale getirirseniz bu toplumun bütünlüğüne
zarar vermekten başka bir işe yaramaz.
Tabi bu meselelerin bir boyutu.
Diğer bir boyutu da Almanya İslam
Konferansına katılan Sivil İslami
Teşkilatların tutumlarıdır. Bu çalışmada alınacak ve fiiliyata geçirilecek tüm kararlar Almanya`da yaşayan tüm müslümanları bağlayacaktır. Böyle olunca da Almanya`da
yaşayan tüm müslümanları temsil
eden kuruluşların buradaki çalışmaya dahil olması çok büyük önem
arzetmektedir. Eğer bu temsilde bir
eksiklik mevzu bahis olursa o zaman belli sıkıntıların aşılması çok
daha zor olacaktır.
Burada şunun yapılması çok sıkıntılı bir durum arzetmektedir.
Efendim bizim kuruluşumuz Alman resmi makamları tarafından
çok daha itibarlı kabul edilmektedir. Diğer kuruluşlar bu çalışmaya
katılmasa bile biz bu temsili daha
iyi yaparız gibi saçma bir duyguya
kapılınırsa bu çalışmanın dumura
uğramasına sebep olunur diye düşünüyoruz.
Almanya İslam Konferansına
katılan kuruluşların temel prensibi;
Almanya`da yaşayan tüm müslümanların temel insani hak taleplerinin hiç bir politik beklentinin bu taleplerine önüne geçmesine izin vermemeleri olmalıdır. Yok eğer siz bu
noktada bütünlük içerisinde hareket etmeyi bırakıp ve resmi makamların dağıtacakları nazar boncuklarına kanacaksanız lütfen bulunduğunuz yeri daha fazla işgal etmeyin ve oraları işinin ehli olanlara
bırakın.
Alman resmi makamları ne kadar işlerini yapmaya çalışıyorsa siz
de o oranda işinizi yapmaya çalışın.
Bir yerlere şirin gözükme çabalarını bir tarafa bırakın. Derdiniz Almanya`da yaşayan müslümanların
derdi olsun. Yoksa bu vebalin altın-
[email protected]
dan kalkamazsınız.
Bu vesile ile Cenab-ý Allah çalýþmalarýmýzý bereketlendirsin, þuurlandýrsýn.
Çalýþmak bizden baþarý Allah`tandýr.
Allah`a emanet olun.
Not: Kıymetli Kardeşim Murat
Satılmış Bey`in Babası Hakk`ın
rahmetine kavuşmuştur. Merhuma
rahmet, sevenleri ve yakınlarına
başsağlığı dileklerimi sunar, sabr-ı
cemil niyaz ederim.
Not: Yayın Kurulu Üyemiz Sevgili Bilal Demiroğlu Bey`in kızı
dünyaevine girmiştir. Genç çifte iki
cihan saadeti dilerim.
Impressum / Künye
hayat
Aylýk Ücretsiz Gazete
Nisan - April 2010
Rebiü'l Ahir 1431
Sahibi ve Genel Yayýn Yönetmeni
Sinan AKTÜRK
Yayýn Kurulu
Dr. Yusuf Iþýk, Mehmet Ateþ,
Bilal Demiroðlu, Fikret Ekin,
Selma Öztürk, Murat Ýleri,
Mahmut Aþkar, Cengiz Þahbaz,
Sinan Aktürk, Aydýn Ersoy,
M. Salih Aydýn
Merkez
Königsbergerstr. 16 - 61169 Friedberg
Tel: 06031-162411
Fax: 06031-738644
E-Mail: [email protected]
Web: www.hayatonline.eu
Baský: Sunprint GmbH Offenbach
Gazetemizde Yayýnlanan Yazýlarýn ve
Reklamlarýn Ýçeriðinden Sorumlu Deðiliz.
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
sayfa 3
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:31 Uhr
Seite 4
haber
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
K
uzey Ren Vestfalya (NRV)
Eyaleti’nin Gelsenkirchen
şehrinde merkezi bulunan
Technisches Hilfswerk (THW)
arama, kurtarma, teknik ve lojistik
destek derneği bir tanıtım programı düzenledi.
Gelsenkirchen-Berger Feld Gesamtschule’de düzenlenen tanıtım
toplantısına; Kuzey Ren Vestfalya
(NRV) Eyalet Başbakanı Dr. Jürgen Rüttgers, DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan adına Genel Müdür
V. Mehmet Yıldırım, THW-NRV
Eyalet Birliği Başkanı Prof. Dr.
I
GMG Hessen Bölgesi Kadınlar Teşkilatı, Hatibelik Kursu
son sınıf öğrencilerinin yarışmacı olarak katıldığı Bilgi, Hitabet ve Tilavet Yarışması, Giessen
Allendorf’ta gerçekleştirildi.
Açılış Kur’an-ı Kerimi`nin ardından IGMG Hessen Kuzey Kadınlar Teşkilatı Başkanı Handan
Yazıcı ve IGMG Hessen Güney
Kadınlar Teşkilatı Başkanı Saime
Tekdemir’in açılış konuşmaları ile
birlikte program başladı.
Fransa’dan teşrif eden Eğitimci Pedagog Hatice Şahin’in, hanımların eğitimine değinen güzel
ve etkili seminerinin hemen ardından Offenbach, Hanau, Giessen,
Haiger-Herborn, Wetzlar, Lollar
şubelerinden 3’er Kişilik (Wetzlar
2) grupların katıldığı yarışma başladı.
Temel Bilgiler, Tilavet, Hitabet
olmak üzere üç bölümde ter döken hatibelik öğrencilerinin soruları cevaplamasının ardından ka-
sayfa 4
Hayat
Technisches Hilfswerk
Derneği Tanıtıldı
Theodor Blank ve Eyalet Sorumlusu Dr. Han-Ingo Schliwienski’nin yanı sıra çok sayıda davetli
iştirak etti.
“Güçlü ortaklarla birlikte yardım” sloganı ile düzenlenen tanıtım toplantısında THW’nin amaç
ve gayelerini anlatan yetkililer,
göçmen kökenli gençlere kapılarının açık olduğunu ve destek beklediklerini, fahri yardım olduğundan
toplumun her kesiminin desteğine
ve yardımlaşma ruhunu yarınlara
taşıyacak gençlere ihtiyaç duyduklarını ifade ettiler.
Görsel uygulamalarla arama ve
kurtarmanın yapıldığı tanıtım
programı sonrası Kuzey Ren Vestfalya (NRV) Eyalet Başbakanı Dr.
Jürgen Rüttgers, eyalet bazında
Haiti depremi yardım kampanyası
ile ilgili DİTİB’in yapmış olduğu
manidar katkıdan ötürü teşekkür
etti.
IGMG Hessen Bölgesi Kadınlar
Teşkilatı Bilgi Yarışması
rar aşaması esnasında Fatma Kutlucan Maide-i Kur’an ile hem seyircilere hem de yarışanlara güzel
dakikalar yaşattı.
Dört jürinin verdiği puanlarla
ortalamada Hanau Şubesi birinci-
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
liği kazanırken, Offenbach ikinci,
Giessen ise üçüncü sırayı aldı.
Ayrıca Wetzlar Şubesi’nden Hatice İrkin Hitabet dalında birinci,
Giessen Şubesi’nden Songül Oruç
Tilavet dalında birincilik elde etti-
ler.
Yarışmada derece alan öğrencilerin ödüllerini jüriden almalarının ardından kapanış Kur’an-ı
Kerim’i ile bu anlamlı yarışma sona erdi.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:31 Uhr
Seite 5
Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
dosya
Mahmut AŞKAR
Kendini İfade Edemeyen
Müslümanın Tarifi!
Elimizde mevcut
meseleleri kısa sürede hâlledecek sihirli
formülümüz yoktur
ama Cenab-ı Allah’ın bize verdiği
akıl var. Kuruluş, siyasî parti, farklı kültür ve ideolojik önyargılardan arınmış
akılların koordine
edeceği konseylere,
konferanslara şiddetle ihtiyacı var Almanya’nın müslümanı ve hıristiyanıyla...
A
lmanya
Müslümanlığı,
Türk/Müslüman İşçi Göçü’nün 50. yılının arafesinde hummalı bir kimlik arayışı içindedir. Müslüman azınlık cephesinde yılların ihmalkârlığına ilaveten
projesizlik, diğer tarafta Alman siyasetinin isteksizliği, hazırlıksızlığı
ve son zamanlardaki gibi emrivakî
atakları yüzünden, bu arayışı şimdi
de krize dönüşmek üzere.
Dışa dönük icraatten ziyade teşkilatı ayakta tutmak ve taraftar kaybetmemek uğruna, birkaç göstermelik ve medyatik faaliyetin dışında, ne kadar haklı, güçlü, vazgeçilmez olduğumuzu ve önemli işler
başardığımızı birbirimize anlattık
durduk. Şimdi Türk kökenli azınlığın şahsında, Almanya Müslümanlığı kendini tarif ve ifade etmek hadisesiyle karşı karşıyadır. Gelinen
nokta tam da “kırılma noktası” dedikleri türden bir yer; yani yol ayırımının başlangıcıdır. Yolun çatal-
laştığı bu noktada; gösterilen istikamete gitmek de var, gidilmesi gerekene de... Bu kararı, Almanya’daki
müslümanların değerli teşkilat temsilcileri verecek.
Almanya Müslümanlığı kendini
şimdiye kadar ifade edemediğinden
tarif de edemedi. Şimdi etraftan gelen baskılar ve yukarıdan gelen dayatmalar karşısında hareket kabiliyeti iyice daralan temsilcilerimize,
kendilerini ifade etme fırsatı kalmadı. En basit ve anlaşılır şekliyle,
“kendini ifade etmekten” kastımız;
belli bir üslup ve çerçevede meramını anlatmaktır. Zamanla yapılan
bölük-pörçük anlatımlar, körün fili
tarif ettiğinden daha farklı olmamıştır.
Almanya gerçeğiyle, kendi gerçeğimizi birarada görüp sentezleyemedik. Velhasılı kendi içinde çelişkiler barındırmayan bir ifade tarzı
geliştiremedik. Konunun uzmanı
olmayanlar da dahil, herkes bizi anlattı ama biz kendimizi anlatmadık,
anlatamadık... Zaten özellikle son
on yıllık gelişmeler gözönünde bulundurulursa, kıta Avrupa’sındaki
göçmen müslümanların hep savunma refleksi içinde oldukları görülecektir.
Farklı istinat noktalarından başlayan Batı Avrupa Türkleri/Müslümanları cemiyet hayatında İslâm
eksenli bir yol birleşimi sağlanmak
üzereyken, yolların yeniden ayrılma tehlikesi belirdi. “Madem siz
kendinizi tarif etmekten uzaksınız,
öyleyse sizi ben tarif edeceğim” diyen Federal Almanya İçişleri Bakanlığı ile, “Biz kendimizi tarif
ederiz” deyip de, bunu bir türlü beceremeyen KRM-Heyeti arasındaki
yolun çatallaştığı nokta burasıdır.
Zaten şimdiye kadar kendini layıkıyle ifade edemeyen müslüman
azınlığın bu hengâmede yeni kimliğinin çerçevesini çizmeye kalkması
da pek sağlıklı olmaz.
Resmî mercilerin ve siyasî ak-
törlerin müslüman azınlığa dayattıkları, dikte ettirmeye çalıştıkları
din anlayışı kadar, kısa ve orta vadeli kuruluş menfaatlerinin çerçevesini çizdiği ve istikametini belirlediği müslüman beklentisinin de,
ülke ve devlet olarak Almanya’ya
ve onun müslüman vatandaşlarına
hayır getirmez. Devlet gücünü ve
imkânlarını kullanan taraf, şartları
belirliyor, rolleri dağıtıyor, iyileri
ve kötüleri kendisi tayin ediyor. Bu
devasa gücün karşısındaki müslüman azınlık temsilcileri ise, ya boyun eğecek veya bedel ödemeye hazır olacaklar.
Bu “bedel” ne devletle restleşmektir ne de küsmek... Önce kendi
ellerimizle yolumuza döktüğümüz
taşları temizlemekle başlamalı ve
birbirimize teğet geçtiğimiz gibi
gerçeklerimize de teğet geçmemeli;
onlarla yüzleşmeliyiz! Kendi içinde
bütünlük arz etmeyen, kendisini tamamlayamayan müslüman azınlığa
verilmesi muhtemel haklar da ancak, sergilediği duruşla örtüşen biçimde olur.
Muhatap kuruluşlardan bazılarının hata veya zaafiyetlerini siyasî
iradenin, dün olduğu gibi bugün de
bir baskı unsuru olarak kullanmasını iyi niyet göstergesiyle izah etmek
asla mümkün değildir.
Konjöktürel gelişim veya değişimlere göre “iyiler” ve “kötüler”
belirlenemez! Gerek eyalet gerek
federal düzeydeki siyasî iktidarların
zaman zaman bu zikzaklı tutumları,
müslüman kitlede güvensizlik ve
endişelere vesile olmaktadır. Sözkonusu azınlığın devletten istediği
tek şey; adalettir! Federal Almanya
bir hukuk devletidir. Diğer dinî cemaatlere kanunlar çerçevesinde verilen haklar, er veya geç, müslüman
azınlığa da verileceğine olan inancı
Almanya müslümanları henüz daha
yitirmediler.
Müslüman azınlık temsilcileri,
hayatî önem arz eden bazı konuları,
[email protected]
mensubu oldukları kitlenin kanaat
önderlerine açmadıkları, onlarla
paylaşmadıkları ve onların birikimine tenezül dahi etmediklerinden;
kuruluşlarının çok üst düzey yöneticileriyle belirledikleri “yol haritası”yla menzile varılamayacağını en
azından bugünlerde görmüş olmaları gerekir. Evet, bunu görebilmek
ve gereğini yapmak için samimiyetle adım atmanın kendisi bir fazilet,
erdemlik ve nefsinden fedakârlıktır
ki, bu “bedel” kişiye ya da kuruluşa
başarı olarak geri döner.
Almanya kendi müslüman tebaasına yeni bir kimlik kazandırmak niyetinde... Müslümanları temsilen hükümet yetkilileriyle masaya
oturanlar da, bu kimliğin nihayet
verilmesinden başka bir talepleri
yok... İhtilaf, tartışma ve zaman zaman da polemik konusu olan bütün
mesele, bu kimliğin nasıl tarif edileceğiyle ilgilidir. Müslüman kitlenin gönül rızasını almadan, onlar
adına atılan her adım beraberinde
yeni tartışmalar ve kafa karışıklığı
getireceği bilinmelidir.
Elimizde mevcut meseleleri kısa
sürede hâlledecek sihirli formülümüz yoktur ama Cenab-ı Allah’ın
bize verdiği akıl var. Kuruluş, siyasî parti, farklı kültür ve ideolojik
önyargılardan arınmış akılların koordine edeceği konseylere, konferanslara şiddetle ihtiyacı var Almanya’nın müslümanı ve hıristiyanıyla...
Almanya’da siyasî irade kendi
müslüman azınlığının içinden her
defasında düşman yaratma hevesi,
taktiği ve alışkanlığından vazgeçer
ve müslüman önderler de, “Merkezî Akıl”a hayat hakkı tanırlarsa, bu
güzel ülkenin farklı etnik köken ve
kültürlere mensup insanları için çok
hayırlı bir vatandaşlık görevini yerine getirmiş olacaklar.
Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
sayfa 5
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 6
haber
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
D
İTİB Genel Merkez tarafından, Almanya genelindeki DİTİB derneklerinde
organize edilen ve Avrupa Birliği
Uyum Fonları (EIF), Alman Göçmen ve Mülteciler Dairesi
(BAMF) tarafından da desteklenen, “Fahri diyalog sorumluları
yetiştirme” seminerlerine, Mainz
bölgesi Bad Kreuznach DİTİB
Merkez Camii’nde devam edildi.
Saarland ve Rheinland Pfalz
Eyatlerinin üçüncüsünün Bad
Kreuznach DİTİB Merkez Camii’nde düzenlenen, Din Görevlisi Fikret Yarız ve Dernek Başkanı
Hidayet Eren ile 45 kursiyerin yer
aldığı seminerde DİTİB Genel
Başkanı Sadi Arslan; İslam Dini’nin diğer dinlerden farkı, diyaloğa İslam’ın bakış açısı, Hristiyanlık tarihi, Kutsal Kitap İncil’in
İ
slam Toplumu Milli Görüş
Hessen Bölgesi Gençlik
Teşkilatı şubelerarası Bilgi
Yarışması Bölge Finali Rüsselsheim`daki Bölge Merkezinde gerçekleştirildi.
Yarışma 13-17 ve 18-25 yaş
gruplarından oluşan iki grup halinde yapıldı.
Yarışmaya Limburg şubesinden MUHAMMED GÜLEN`in
Kur´an-ı Kerim okumasıyla başlandı.
Daha sonra IGMG Hessen
Bölgesi Gençlik Teşkilatı Başkanı
A.Polat`ın kısa bir açılış konuşmasından sonra Bölge Eğitim
Başkanı A.SERTKAYA yarışma
kurallarını açıklamasından sonra
yarışmaya geçildi.
Yapılan Bilgi Yarışmasının sonucunda dereceye girenlere çeşitli
hediyeler verildi. Aynı zamanda
dereceye giremeyen katılımcılarada kitap ve CD hediye edildi.
Yarışma sonucunda ilk üçe girenlerin isimleri şöyle:
sayfa 6
Hayat
ProDiyalog Seminerleri
Devam Ediyor
bugüne gelişi, İslam’ın ve Hristiyanların bakışıyla Hz. İsa ve hayatı ile, Kur’an-ı Kerim’i kendisinden önceki kitaplardan ayıran
özellikler konularında geniş bir
değerlendirme yaptı.
Avrupa’da ve Almanya’da İslam Dini’ni ve camileri tanıtacak
insanlarımıza olan ihtiyacın önemi üzerinde görüşlerini de açıklayan Arslan, “Din konusunda yanlış bir şey söylemenin çok büyük
vebali vardır. 10 hafta sonunda
buradan birikimli ayrılacaksınız.
Eksikliklerinizi burada tamamlayarak, kendi bölgenizde ve cami-
lerinizde faydalı olacaksınız. Öğrendiklerinizle kalmayıp, kendinizi geliştirmeyi sürdürmeniz gerekiyor. Sizlerin ileride çok güzel
hizmetler yapacağınıza olan inan-
cım sonsuzdur. Bu vesile ile gönüllü olarak bu projeye katıldığınız için bir kez daha teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum” dedi.
IGMG Hessen Bölgesi Gençlik
Teşkilatı Bilgi Yarışması
13-17 yaş gurubu:
1)Abdullah Baykal
Offenbach
2)Elyasa Yılmaz
Offenbach
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
3)Behzat Aydın
Wetzlar
18-25 yaş gurubu:
1) Osman Kutlucan
Limburg
2) Ömer Faruk
Büyükakyüz / Offenbach
3)Yusuf Kutlucan
Limburg
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 7
Türkiye’nin 75 şehrinin
450 noktasına nakit kullanmadan
EC-Kartı kullanarak havalelerinizi güvenli ve pratik bir şekilde
bölgenizde yer alan havale noktalarımızdan yapabilirsiniz
Photo by Tigrel
HAVALE NOKTALARIMIZ
EDV Service Kemal Akkaya
Kral Reisen
Bulut Reisen
Eurosun Reisen GmbH
Kaykaç Reisen
ATA Bürodienstleistung
Business Reisen
AS Reisebüro
Beta Reisen
Eurotürk Immo. & Fnz. Mng.
Beta Reisen
Kral Reisen
AS Reisen GmbH
Reiseland Selvi Reisen
Güney Reisen
Reisebüro Biçer
Güçlü Reisen
Goldbacher Str. 11 a, 63739 Aschaffenburg
Hermanstr. 3, 86150 Augsburg
Gymnasiumstr. 19, 88400 Biberach
Bahnhohstr. 24, 71034 Böblingen
Westlicher Stadtgraben 46, 94469 Deggendorf
Bahnhofstr. 59, 63128 Dietzenbach
Heuwaag Str. 4, 91054 Erlangen
Lindenstr. 2, 63906 Erlenbach
Ehnisgasse 2, 73728 Esslingen
Lautenschlägerstr. 23, 63450 Hanau
Hindenburgstr. 7, 71083 Herrenberg
Ettinger Str. 19, 85057 Ingolstadt
Kronen Str. 24, 76133 Karlsruhe
Ettinger Str. 11, 76137 Karlsruhe
Brüder Str. 8, 34117 Kassel
Herberichstr. 44, 56070 Koblenz
Rosenheimerstr. 23/A , 83059 Kolbermoor
Ücretsiz danışma hattı
0800 488 66 00
06021 13878
0821 345480
07351 827392
07141 926612
0991 3721530
06074 7281435
09131 9084833
09372 72700
0711 75870070
06181 252 512
07032 920603
0841 93766120
0721 932720
0721 358388
0561 8615641
0261 81441
08031 396773
Eurosun Reisen GmbH
Reisebüro Nurtex
Albi Tours
Perge Reisen
Discount Reisemarkt
Discount Reisemarkt
Pascha Tours
Şahin Holiday
Orient Reisen Sarıkaya
Tüze Reisen
Adanus Reisen
Eurosun Reisen GmbH
Perge Reisen
HA-DE Immobilien
D&D Buchhaltung u. Cons.
Reisebüro Enes
Alleenstraße 2, 71638 Ludwigsburg
Barbarosa Ring 1, 55118 Mainz
Prielmayerstr. 1, 80335 München
Marienstr. 1, 89231 Neu-Ulm
Allersbergstr. 59, 90461 Nürnberg
Am Plärrer 19-21, 90443 Nürnberg
Oestliche Karl-Friedrich Str.1 , 75175 Pforzheim
Albstr. 3, 72764 Reutlingen
Hintere Schmiedgasse 63, 73525 Schwäbisch Gmünd
Sattler Str. 2, 97421 Schweinfurt
Haupstr. 68, 74889 Sinsheim
Kerner Str. 2/a, 70182 Stuttgart
Neues Str. 3, 89077 Ulm
Wellritzstr. 59, 65183 Wiesbaden
Rheinstr. 9A, 67547 Worms
Gerberstr. 8, 97070 Würzburg
Niederlassung Frankfurt/Main
Münchener Str. 7, D-60329 Frankfurt/Main
Tel.: +49(0)69-427 26 030 · Fax: +49(0)69-427 26 03 31
[email protected]
07141 925251
06131 5546090
08951 619780
0731 984750
0911 457619
0911 2744780
07231 5688158
07121 381840
07171 30586
09721 23949
0726 1975544
0711 6931205
0731 9691736
0611 451541
06241 6787890
0931 55106
www.denizbank.de
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 8
haber
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
Hayat
IGMG Hadsch Umre Reisen GmbH’dan Ostern Umresini kaçıranlar için
Pfingsten ve Yaz Umreleri fırsatı
PFINGSTEN / øLKBAHAR UMRESø 2010
BÖLGE
GøDøù
DÖNÜù
UÇAK
I
UÇUù
YERø
FREøBURG
22. Mai. 10
5. Jun. 10
SV
STR
SCHWABEN
22. Mai. 10
5. Jun. 10
SV
MUC
RHEIN SAAR
23. Mai. 10
6. Jun. 10
THY
FRAN
STUTTGART
23. Mai. 10
6. Jun. 10
SV
FRAN
STUTTGART
24. Mai. 10
7. Jun. 10
THY
FRAN
NÜRENBERG
21. Mai. 10
4. Jun. 10
THY
NUE
MÜNøH
22. Mai. 10
5. Jun. 10
SV
MUC
YAZ UMRESø 2010
BÖLGE
GøDøù
DÖNÜù
UÇAK
UÇUù
YERø
HANNOVER
24. Jun. 10
8. Jul. 10
THY
HAJ
BREMEN
24. Jun. 10
8. Jul. 10
THY
HAJ
BELÇøKA
1. Jul. 10
15. Jul. 10
THY
BRU
STRASBOURG
3. Jul. 10
18. Jul. 10
THY
BSL
DÜSSEL./KÖLN
15. Jul. 10
29. Jul. 10
THY
DUS
LYON
3. Jul. 10
18. Jul. 10
THY
LYS
ANNECY
3. Jul. 10
18. Jul. 10
THY
GVA
PARøS
3. Jul. 10
18. Jul. 10
THY
ORY
HESSEN
5. Jul. 10
19. Jul. 10
THY
FRAN
BERLøN
7. Jul. 10
21. Jul. 10
THY
TXL
HAMBURG
9. Jul. 10
23. Jul. 10
THY
HAM
AMSTERDAM
10. Jul. 10
24. Jul. 10
THY
AMS
STUTTGART
29. Jul. 10
12. Aug. 10
THY
STR
MÜNøH
2. Aug. 10
16. Aug. 10
THY
MUC
VIYANA-LINZ
4. Jul. 10
18. Jul. 10
THY
VIE
RAMAZAN UMRESø 2010
BÖLGE
GøDøù
DÖNÜù
UÇAK
UÇUù YERø
HESSEN
8. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
FRAN
BELÇøKA
8. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
BRU
LYON / ALP
8. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
LYS
VIYANNA
8. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
VIE
AMSTERDAM
8. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
AMS
PARøS
8. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
ORY
AMSTERDAM
27. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
AMS
PARøS
27. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
ORY
FRANKFURT
27. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
FRAN
VIYANNA
27. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
VIE
BELÇøKA
27. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
BRU
øSVøÇRE
27. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
ZRH
PARøS
27. Aug. 10
10. Sep. 10
THY
ORY
sayfa 8
GMG Hessen Bölgesi Ortern
Umrecileri Frankfurt Uluslararası Havaalanından dualarla
uğurlandı.
Yaklaşık 160 kişilik umre kafilesinin birinci kısmı Lufthansa Havayolları ile diğer kısmı da Suud Havayolları ile Cidde`ye uçtular.
IGMG Hessen Bölge Başkani
Mehmet Ateş`in de hazır bulunduğu uğurlama merasiminde güzel anlar yaşandı.
Yapılan konuşmalar ve dua ile
yapılan uğurlama merasiminde
gözden kaçmayan önemli bir husus
vardı: Umrecilerin yüzde 80`i gençlerden oluşuyordu.
Uğurlama merasiminden sonra
IGMG HADSCH UMRE REISEN
GMBH BAŞKAN YRD. TAHİR
KÖKSOY GAZETEMİZE YAPTIĞI AÇIKLAMADA: “2010 UMRE
KAYITLARI VE ÇALIŞMALARI
YOĞUN BİR ŞEKİLDE DEVAM
EDİYOR.
· HER YIL OLDUĞU GİBİ UMRE 2010 UÇUŞLARINA IGMG
HADSCH UMRE REISEN GMBH
OSTERN UMRESİ İLE START
VERDİ. İLK KAFİLE HAMBURG`DAN 07 MART`TA GİTTİ.
· ALMANYA`NIN ÇEŞİTLİ
BÖLGELERİNDEN VE ALMANYA DIŞI BÖLGELERDEN YOĞUN BİR PROGRAM GERÇEK-
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
LEŞTİRİLDİ VE UÇUŞLARIN
DEVAM ETTİĞİNİ BİLDİRDİ.
· KAFİLELERİMİZİN BÜYÜK
ÇOĞUNLUĞUNUN GENÇLERDEN OLUŞMASI DA BİZLERİ
DAHA FAZLA SEVİNDİRMİŞTİR.
· OSTERN UMRESİNE YOĞUN BİR TALEP OLDU. ALMANYA VE ALMANYA DIŞI
BÖLGELERDEN 2000 BİNİ AŞKIN UMRECİ GÖNDERDİK VE
GÖNDERMEYE DEVAM EDİYORUZ.
· KÖKSOY OSTERN`DE GİDEMEYENLER İÇİN UMRE SEFERLERİNİN DEVAM ETTİĞİNİ
DE BİLDİRDİ.
· PFINGSTEN UMRESİ
· YAZ UMRESİ ÖZELLİKLE
İZİNE GİDECEKLER İÇİN BÜYÜK FIRSAT. TÜRKİYE`DEN
AKRABALARINIZ İLE UMRE
FIRSATI. İKİ HAFTA UMRE
YAPTIKTAN SONRA AYNI BİLET İLE TÜRKİYE`DE İZİN
YAPMA İMKANINA SAHİPSİNİZ AYRI BİR ÜCRET ÖDEMEDEN. AİLELERİN KAÇIRMAMALARINI TAVSİYE EDİYORUZ.
· RAMAZAN UMRE KAYITLARI DA DEVAM ETMEKTEDIR. MÜBAREK RAMAZAN
AYINI MEKKE VE MEDİNE`DE
GEÇİRMEK İSTEYENLER İÇİN
AVRUPA`NIN HER YERİNDEN
UÇUŞ İMKANI SUNUYORUZ”
DEDİ.
KÖKSOY AYRICA UMRE
PROGRAMININ İÇERİĞİ HAKKINDA DA BİLGİLER VERDİ:
UMRE KAFİLELERİMİZDE 4
HATİP VE ERKEK EĞİTİMCİNİN 2 X BAYAN EĞİTMENİN
GİTTİĞİNİ
KAFİLELERİN
ÖZELLİKLE
GENÇLERDEN
OLUŞTUĞUNDAN EĞİTMENLERİN GENÇLERİMİZE FAYDALI OLACAĞINI SÖYLEMEK İSTERİM. TÜM PROGRAMLARIMIZA KAHVALTI VE AKŞAM
YEMEĞİ DAHİL OLDUĞUNU,
OTELLERİMİZİN
MESCİDİ
NEBEVİ`YE VE MEKKE`DE KABEYE YÜRÜME MESAFESİNDE
OLDUĞUNU ÖZELLİKLE BELİRTMEK İSTERİM” DEDİ.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
-8 . !0(' 5
!.+!.! 7,(2$./(0$/( ;*!'(3!0 !):*0$/(
!/!, ;
;.!,*? !%?4
Seite 9
.-%. '+$0 6
$*81) 7,(2$./(0$/(
;*!'(3!0 !):*0$/( $)!,?
'+$0 6 ;.>!# !>)!,?
<;
;;
$'+$0 <
$//$, 9*&$ !>)!,?
7 77
7; 5;;<
;;
$/*$) 2$
:)/$) 6=.$,(+
!,?>+! :,:
0!,# (.!*!+!) ;8(,
!>?,#!, :8:)
5-"1)*!.?, .-&.!+!
$0(.(*+$+$/( ("! *1,1.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 10
haber
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
0
8 Mart 2010 tarihinde Elazığ’ın Kovancılar ve Palu ilçelerinde meydana gelen 6.0
şiddetindeki depremde 42 kişi yaşamını yitirmiş, 74 kişi yaralanmış,
2000’e yakın konut hasar görmüş
ve binlerce hayvan telef olmuştu.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre önce Kovancılar’da 5.8, sonra da Palu’da
5.6 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana gelmişti. Açıklamaya göre 2 belde, 41 köy ve 10 mezra olmak üzere, toplam 53 yerleşim biriminde yapılan ön hasar tespit çalışmalarında 1988 konut, 44
işyeri, 1351 hayvan barınağı ve
118 diğer yapılar olmak üzere toplam 3501 hasarlı yapı tespit edilmişti. Evler ise oturulamaz hale
gelmiş, bölge halkı eşyalarını kaybetmişti.
En çok can kaybı olan ve en çok
hasar gören köyler Okçular ve Kayalık köyleri olmuştu. Buralarda
evler tamamen tahrip olduğu tesbit
edilmişti. Hasar gören köylerden
bazıları ise şunlar idi: Bayramyazı,
Demirci, Soyucak, Gözerek, Yukarı Demirci ve Güllüce.
Uluslararası İnsani Yardım Teşkilatı IHH Elazığ’daki depremzedelere kayıtsız kalmayarak yardım
elini uzattı. Acil yardım ekibini
derhal deprem bölgesine gönderen
IHH, kriz bölgesinde toplam 70 ai-
Hayat
Elazığ’daki Depremzedelere
IHH’dan Destek
leye parasal yardımda bulundu.
Deprem Kriz Masası oluşturan
Elazığ Vali Yardımcısı ile ve Kovancılar Belediye Başkanı ile görüşen ve kendilerinden deprem
hakkında bilgi alan ekip incelemelerde bulundu. İhtiyaç tesbiti yap-
tıktan sonra bölgede yardım çalışmalarını başlattı. IHH görevlileri
felaket bölgesinde depremzedelere
gıda ve giysi yardımlarının fazlasıyla geldiğini tespit ettikleri için
onların karşılayamadıkları acil ihtiyaçlarını karşılamaları adına nak-
di yardımda bulundu.
Depremzedelere ulaştırılan yardım hayırsever insanların yapmış
oldukları bağışlar ve IHH’nın Türkiye partner organizasyonu Cansuyu Yardımlaşma Derneği aracılığı
ile birlikte gerçekleştirilmiş oldu.
Ýslam Toplumu Milli Görüþ Teþkilatlarý Hessen Bölgesi tarafýndan organize edilen
Tefekkür Konferanslarýnýn 2010’daki üçüncü programý yapýldý
Ý
slam Toplumu Milli
Görüþ Hessen Bölgesi tarafýndan organize
edilen Tefekkür Konferanslarýnýn 2010`daki
ikinci programý Bad
Homburg
Kirdorf
sayfa 10
Bürgerhaus`da yapýldý.
Kalabalýk bir topluluðun izlediði program
açýlýþ Kur`an-ý Kerimi
ile baþladý.
Program
sunucusu
Habib Yazýcý katýlýmcýla-
ra program hakkýnda kýsa bir bilgilendirme yaptý.
Programýn açýlýþ ve
selamlama konuþmasýný
IGMG Hessen Bölge
Baþkaný Mehmet Ateþ
yaptý. Ateþ tefekkür konferanslarýnda 4. senesinin içerisinde olduklarýný
ve þu ana kadar yapýlan
Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
tüm programlarýn insanýmýz tarafýndan beðeni ile
karþýlandýðýný ve bu beðeni ve isteðin devam ettiði sürece bu programlarýn da devam edeceðini
söyledi.
Programýn misafir hatibi Türkiye`den Uludağ
Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Yu-
nus
Vehbi
Yavuz;
“Kur`an`da İnanç ve Düşünce Hürriyeti” konulu
sunumunu yaklaþýk 2 saatte anlattý. Salonda bu
iki saatlik süre içerisinde
tabiri caiz ise çýt çýkmadý. Böyle olunca da hem
hatip ve hem de dinleyiciler programdan oldukça istifade ettiler.
Prof. Dr. Yunus Vehbi
Yavuz`un sunumundan
sonra soru – cevap bölümü yapýldý. Prof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz izleyicilerin sorularýna cevaplar verdi.
Program
kapanýþ
Kur`an-ý Kerimi ile sona
erdi.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 11
Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
dosya
Almanya İslam Konferansı
Müslümanlara Yönelik
Hegemonyal Tartışmaların
Bir Aracı mı?
Almanya İslam Konferansı’nın Federal İçişleri Bakanlığı tarafından tespit edilen amacı entegrasyon teşviğinden ziyade öncü kültür
tartışmalarının bir başka
platformda devam ettirilmesidir. Öncü kültür tartışmasıysa siyasi arenada Müslümanları dışlama ve homojen
bir yerli halk kimliğinin
kurgulanmasına hizmet etmektedir. Bununla duruma
ve ihtiyaca göre tanımlanan,
aynileştirmeyi kabullenmeyeni ötekileştiren, içine kapalı ve homojen bir değerler
sistemi resmedilmektedir.
F
ederal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’nin Almanya İslam Konferansı’nın yeni
çehresiyle ilgili açıklamasının ardından konu yeniden Almanya
gündemine oturdu. Tartışmaların
daha çok egemen tarafın kamuoyuna kendince yansıttığı bilgiler doğrultusunda yürütüldüğünü görmekteyiz. Bu bilgilerin ötesinde tartışmalarda, Müslüman kanadın eleştirilerine yer verilmemesi, daha çok
şekil üzerinde durulması ve şeklin
arkaplanında yatan mantığın göz
ardı edilmesi sözkonusu tartışma-
ların sağlıklı yürütülmediğini göstermektedir. Bundan dolayı yeni
dönemi planlanan İslam Konferansı’nın esasıyla ilgili eleştirilere göz
atmakta fayda vardır.
Almanya İslam Konferansı
(DIK); oluşumu, yapısı, mali donanımı ve konuların tespitinde başından beri var olan asimetriye yönelik eleştirilere rağmen, çoktan gecikmiş bir diyalog olması sebebiyle Müslüman temsilciler tarafından
2006 yılındaki başlangıcında
olumlu karşılanmıştır. İlk İslam
Konferansı sürecinde de bu sorunlar İslamî cemaatlerin temsilcileri
tarafından eleştirilmiş olsa da, Federal İçişleri Bakanlığı tarafından
dikkate alınmamıştır.
Yeni hükümetle birlikte göreve
gelen Federal İçişleri Bakanı Sayın
Thomas de Maiziere’in İslam Konferansı’nın ikinci döneminde ortaya koyduğu konseptiyle bu sorunlar daha belirgin hale gelmiştir. Kamuoyundaki tartışmalar İslam
Konseyi’nin geri çekilmesiyle birlikte İslamî cemaatlerin katılımı
meselesine indirgenirken, sorunların arkaplanında yatan gerçek sebeplerin üzeri örtülmektedir.
“Devlet kanadı” toplantı masasında iki taraftan da kimlerin yer
alabileceğini ve hatta Müslümanları kimlerin temsil etmesi gerektiğini ve kimlerin temsil etmemesi ge-
Federal İçişleri
Bakanı Thomas
de Maiziere
rektiğini tespit etmektedir. Bununla
birlikte devlet kendi yaptırdığı
araştırmalarla da İslamî cemaatleri
mümkün olduğunca küçük göstermektedir. Ki, bununla Konferans
esnasında, eksik temsil bahanesini
de gündemde tutup, aynı zamanda
İslam’a hakaret eden “Müslümanları”da bunlar çoğunluğu temsil
ediyor iddiasıyla masaya oturtarak
uzlaşma adına dayatmaları kabul
ettirmek amaçlanmaktadır. Yine bu
anlayışa uygun olarak “İslamî kuruluşların” kendi tanımlamalarını
reddedip, “İslamî cemaat” kavramının hiç bir belgede geçmemesini
sağlamış olmaları da asıl niyeti ortaya koymaktadır.
Almanya İslam Konferansı’nın
Federal İçişleri Bakanlığı tarafından tespit edilen amacı entegrasyon teşviğinden ziyade öncü kültür
tartışmalarının bir başka platformda devam ettirilmesidir. Öncü kültür tartışmasıysa siyasi arenada
Müslümanları dışlama ve homojen
bir yerli halk kimliğinin kurgulanmasına hizmet etmektedir. Bununla
duruma ve ihtiyaca göre tanımlanan, aynileştirmeyi kabullenmeyeni ötekileştiren, içine kapalı ve homojen bir değerler sistemi resmedilmektedir.
Federal İçişleri Bakanı Sayın de
Maiziere yalnızca İslam dininin bu
“değerleri” kabul etmesinin yeterli
olmadığını, bu dinin temsilcilerinin
ve kanaat önderlerinin de bu konuda yaşantılarıyla örnek olmalarını
ve “bu değerleri yaşamalarını” talep etmektedir. Buna karşılık İslam’a mensup olmayanlar “aydınlanmış İslam’ın” Almanya’da
“kendi evinde” olduğuna ve onu
hoş karşılamaya alışmalıdırlar.
Sayın Bakan bu esnada “ortaçağda kalmış ve demokratik olmayan” ayrıca “batı verilerine göre
kendini geliştirmesi ve aydınlanması” gereken tipik öncü kültürcü
İslam söylemini kullanmaktadır.
Mustafa YENEROĞLU
[email protected]
İslam ve Müslümanları “öteki”
olarak vasıflandıran, onları “Hristiyan, Yahudi ve Batı” kimliğinin
karşı kutbu olarak niteleyen ve hayat hakkı olması için “öteki”nin
nasıl davranması gerektiğini vazeden bir vurgu ortaya çıkmaktadır.
Sonuçta değerler uzlaşması tartışmalarında Müslümanlara yönelik aynileştirme beklentileri ağır
basmaktadır. Müslümanlarda sözde entegrasyon eksikliği olduğu,
paralel toplumlarda yaşadıkları,
gerici, kadınları aşağılayan, aydınlanma düşmanı vb. unsurlar içeren
ve “ülkenin değerler uzlaşmasına”
aykırı bir dinde kendi hatalarında
ısrar ettikleri vurgulanıyor.
Sonuç olarak özellikle göçmenlerdeki “sorunların” sebep araştırmaları “Müslüman olmaya” indirgenmekte ve dini bağlam dışında
izah engellenmektedir.
Örneğin, kadın-erkek eşitliği
meselesinde, gerçek nedenlerin ele
alınmasından ziyade Müslüman
cinsiyet rollerinin dini nedenlerden
dolayı Hristiyan-Batı’da sosyalleşmiş kişilerden farklı olduğunun ve
bu sebepten dolayı da uyum çabasının gösterilmesi gerektiğinin üzerinde durulmaktadır. Böylelikle
eşitlik problemleri, sözde “kadın
düşmanı İslamî yaşam tarzına” atfedilip, böylece söylem düzeyinde
“Batı kültüründen” çıkartılabiliyor.
Daha sonra “İslam’ın” yardımıyla
kendi değer ve düzen tartışmalarıyla ele alınıyor ki, kadın-erkek eşitliği ve antisemizm tartışmalarında
görüldüğü gibi istenmeyen iç tartışmalar islamileştirilerek dışlanıyor.
Benzer durum İslam Konferansı’nın önemli gündemi arasında sayılan “İslamcılık” tartışması için
de geçerlidir. Bu tartışmada dinin
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
sayfa 11
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 12
dosya
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
siyasal olarak suistimal edilmesinin önüne geçilmesi hedef olarak
ifade edilirken, gerçekte Müslümanların somut gerekçeler olmaksızın potansiyel tehlike olarak görülmeleri ve böylece dindarlığın
entegrasyona engel olduğunu öne
sürerek “önleyici tedbirler” adı altında yapılan uygulamaları haklı
çıkarmaya çalışan “önlem adımlarının” takip edildiğini görmekteyiz.
Devletin bu anlayışı esas alarak
özgürlükçü demokratik sisteme uymayan, Müslümanların entegrasyonu açısından yıkıcı olan ve çoğunluk toplumda Müslümanlara
karşı önyargıları tetikleyen önlem
politikasını genişletme yoluna gitmektedir.
Sayın de Maiziere’in İslam din
dersi konusunu yeniden tartışmaya
açma planı da anlaşılır değildir.
Bakanlık yetkilileri herhalde ilk İslam Konferansı’nda bu konuda elde edilen sonuçları yeterince göz-
T
rabzon ili Köprübaşı ilçesi
eski adıyla Güneşara adını
taşıyan dernek, her yıl geleneksel hale getirecekleri mantı
gününün ilkini gerçekleştirdi.
Merkezi Neuss'ta olan Güneşara Derneği, düzenledikleri mantı
gününde anlamlı konukları ağırladı. Neuss'ta Türkler tarafından sevilen ve uzun süredir şehrin belediye başkanlığını yürüten Belediye Başkanı Herbert Napp, siyasi
parti temsilcileri, mahalli idareciler, dernek yöneticileri, spocular
ve aileleri katıldı.
Güneşara Derneği Başkan Yardımcısı Şükrü Polat'nın selamlama konuşmasının ardından Dernek Başkanı Mustafa Aydın, ilkini
düzenledikleri 1. Mantı Günü'nde
teşriflerinden dolayı Neuss Belediye Başkanı Herbert Napp'a teşekkür etti. Kısa bir zaman önce
kurulduğunu bir çok kültürel faaliyet gerçekleştiklerini ifade eden
sayfa 12
den geçirmediler.
Federal İçişleri Bakanlığı ve
Hristiyan Birlik Partisi Almanya
İslam Konferansı ile Müslümanların kalıcı varlığı ile beliren zorunluluklara kapı aralamakta, fakat demokratik çoğulcu toplum düzeni
bağlamında ölçülü bir yolu takip
etmek adına ideolojik yapılardan
uzak durmamaktadırlar.
Almanya İslam Konferansı
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin projesidir. FDP bu projede
yer almamaktadır. Bu sebepten dolayı CDU, DIK’i partinin stratejik
hesapları için kullanmak mümkündür. Devlet tarafından ifadelendirilemeyecek pozisyonları temsil etmesi gereken “İslam eleştirmenlerinin” yer almasıyla, ırkçılık suçlamasına muhatap olmadan, İslam
düşmanı çevreler, “CDU’nun sağında” bir partinin oluşumuna engel olma niyetiyle yatıştırılmaktadır. Müslümanlar böylelikle parti
politikası ve stratejik hesaplar uğruna kullanılmaktadır.
Sonuçta DIK, toplum içerisindeki farklılıkları reddedip aynileştirmeyi hedeflemekle değil, çoğulculuğu zenginlik olarak kabul eden
bir konseptle ortaya çıkıldığı takdirde yapıcı bir proje işlevini görebilir. Başta şu hususlar dikkate
alınmak zorundadır:
•Farklı dinlerin ve yaşam tarzlarının eşit haklara sahip varlığı toplumsal birliktelik için tehlike olarak görülmemelidir. Zira bu birliktelik asıl çeşitliliğin özgürlüğü ile
güçlenir.
•Entegrasyon aynileşme anlamına gelmemelidir. Özgürlükçü
toplumda eşit haklara sahip olma
sadece aynı olanı değil, aynı olmayanın da kişiliğini ve farklılığını
kapsar.
•Entegrasyon, iş piyasası, eğitim sistemi, medya ve siyasal ku-
Hayat
rullar gibi tüm toplumsal kurumlara eşit haklara sahip katılımla ilgilidir. Katılımın önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
•Devlet gönüllü asimilasyon
için çerçeveyi belirleyebilir, fakat
alternatifleri de mümkün kılmalıdır. Asimilasyonu siyasal yöntemlerle zorunlu hale getiremez.
•Devlet kiliselere karşı kamuoyu oluşturamayacağı gibi, aynı
saygıyla Müslümanlara yaklaşmalı
ve Müslüman cemaatlere karşı kamuoyu oluşumunu teşvik etmemelidir. Müzakereler sivil topluma bırakılmalıdır.
•Ayrımcılıkla mücadele edilmelidir: Irkçılık ve İnsan düşmanlığının her türlüsü üzerinde nasıl duruluyorsa, İslam düşmanlığı da o şekilde ele alınmalıdır.
•Ayrımcı kıyafet düzenlemelerinin özgürlükçü toplum düzeninde
yeri yoktur ve yürürlükten kaldırılmalıdır.
Güneşara Derneği 1. Geleneksel
Mantı Günü Programı
Aydın, ''Derneğimizin açılışını da
Belediye Başkanımız Napp yapmıştı. Biz açılışta da derneğimizin, Neuss şehrine bilhassa kültürel anlamda bir zenginlik katacağını söylemiştik. Bu meyanda 1.
Mantı Günümüz dayanışma, paylaşma va kaynaşma adına yapılmıştır. Sizleri her zaman yanımızda görmek isteriz. Budan sonraki
etkinliğimiz de hamsili pilav günü
olacaktır. Hedef kitlemiz öncelikle gençlerimizdir. Kötü alışkanlıklara ve akımlara karşı dışarıda
genç bırakmayacağız. Burada vakit geçirmeleri, okul ve aile hayatları ile birşeyler öğrenebilmeleri
içiç gayret ediyoruz'' dedi.
Aydın, hizmetlerimizi yerine
getirirken kendisinen manevi des-
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
tek veren eşi Fatma Aydın'a teşekkür etti.
Belediye Başkanı Herbert
Napp'ta Güneşara Derneği Başkanı Mustafa Aydın'a teşekkür ederek, Mantı Günü'nde olmaktan
duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Güzel hizmetlerin verileceğine
inandığını beliten Napp, ''Güneşara Derneği'nin açılışını gerçekleştirirken, burada güzel hizmetlerin
yapılacağını biliyordum. Mahcup
olmadım. Bugün burada bizleri
bir araya getirmek için çaba sarf
eden hemşehrilerime de Belediye
Başkanı olarak teşekkür ediyorum'' dedi. Ayrıca Başkan Aydın'ın geçlere yönelim verdiği hizmetlerden etkilendiğini, kendisin-
den de çok şey öğrendiğini söyleyen Napp, fırsat ve zaman buldukça Güneşara Derneği'nin etkinliklerinde yer almaya çalışacağını ifade etti. Napp konuşmasını,
Neuss şehrinde yapılacak her güzel şey için herkese teşekkür ederek tamamladı.
Konuşmaların ardından, davetlilere mantının yanında bayan
dernek üyelerinin yapmış oldukları tatlı ve dolma çeşitleri de ikram
edildi.
Program, Derneği Başkanı
Mustafa Aydın, günün hazırlanmasında emeği geçen bayan dernek üyelerine teşekkür ederek, birer buket çiçek takdim etmesiyle
sona erdi.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 13
Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
dosya
Nalan SÖNMEZ
Sözleşmeyi Geri Çekme
Çoğu satıcılar değiştirme hakkınızın süresinin geçtiğini belirtir. Bu sürenin sadece bir sene olduğunu söyleyip, sizi
bu değişimden vazgeçirmeyi denerler.
Bu yanlış!!! Alıcının
genelde aldığı her
eşya için iki sene geri iade ve değiştirme
süresi vardır
Sevgili okuyucular,
Sizlere geçenki yazımda yapılmış
olan kontrata nasıl itiraz edebileceğinizle ilgili bilgiler vermiştim.
Bu hakkınızın yanında bir de bazı sözleşmelerde tamamen geri çekilme hakkınız oluşabiliyor. Eğer
sözleşmede iki taraftan birisi geri çekilirse, iki tarafta aldığı eşyayı veya
ödediği para mıktarını karşılıklı geri
iade etmelidir. Böylelikle bir geri de-
I
GMG Rhein Neckar Saar Bölgesi Östringen Şubesinde üyeler toplantısı yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını
yapan Cemiyet Başkanı Bayram
Parlak, katılan üyelere teşekkür
ederek cemiyetin yapmış olduğu
faaliyetlerinden üyelere bilgiler
sundu.
Cemiyette yapılan eğitim faaliyetleri ile ilgili üyelerin daha duyarlı olması gerektigini ve çocukların Camiye getirilerek Dini bilgiler
almalarının sağlanmasını gündeme
getirdi.
Ayrıca Cemiyet muhasibi İskender Demircanın sunmuş olduğu
muhasebe raporu ile ilgili üyelerin
ğişim oluşur, eğer aralarında ödeme
veya eşya söz konusuysa. Geri çekebilmeniz için, geçerli bir neden belirtmeniz şarttır. Bu geri çekilme olayı sözleşmeyle yapılabilir ama bu
genelde mümkün olmamaktadır.
Önemli olan hukuki sözleşmeden geri çekilme hakkıdır. Eğer aldığınız
eşya hatalı veya sorun içeriyorsa ve
bu sorun veya hata tamirden sonrada
düzelmemişse (Nachbesserung oder
Ersatzlieferung), alış fiyatını düşürme yanında (Minderung), sözleşmeden bile geri çekilebilirsiniz. Aldığınız bozuk veya hatalı eşyayı geri
gönderip, ödemiş olduğunuz para
miktarını talep edebilirsiniz. Alıcının bu konuda iki seçeneği vardır.
Birincisi sözleşmeden tamamen geri
çekilme, ikincisi ödediği miktarı
azaltmak. Bu seçenekten birisi satıcıdan onaylanırsa bu seçenek hakkınız (Rücktritt oder Minderung) bitmiş oluyor.
Sözleşmeden geri çekilebilmeniz
için karşı tarafın şiddetle birşey yapması gerekir. Bu demek oluyorki,
bozuk olan eşyayı tamire gönderip,
düzelmiş bir şekilde veya yenisi gelmezse (Nachbesserung und Ersatzlieferung) geri çekilme olayı devreye geçebilir. Karşı taraf itiraz etse bile, bu geri çekilmenize bir neden de-
ğildir. Sizin için önemli olan alıcı
olarak ya bozuk eşyanın tamir ettirilmesi veya eşyanın yenilenmesidir.
Genelde satıcılar yenisinin verilmesinin mümkün olmadığını söyleyip,
sizi tamire yöneltmeye çalışırlar.
Sizin yeni eşya talep etme hakkınız olup olmadığını incelenmesi
için, benim size tavsiyem bu konuyu
avukat aracığıyla halletmenizdir.
Sizlere bu konuda çok klasik bir örnek belirtmek istiyorum: Bir müşteri
elektronik eşya mesela cep telefonu
alıyor ve diyelim ki alınan telefonda
dört ay sonra bir sorun veya hata
oluşuyor. Alıcı telefonu götürüp aldığı bayiye gösterip, yenisini talep
eder. Satıcı buna itiraz edip, sadece
telefonu tamir gönderebileceğini belirtir. Bunu alıcı olarak kabul etmek
zorunda değilsiniz!!!
Çoğu satıcılar değiştirme hakkınızın süresinin geçtiğini belirtir. Bu
sürenin sadece bir sene olduğunu
söyleyip, sizi bu değişimden vazgeçirmeyi denerler. Bu yanlış!!! Alıcının genelde aldığı her eşya için iki
sene geri iade ve değiştirme süresi
vardır.
Eğer bu süre geçmiş ve karşı taraf
değişimi reddettiyse, kontrattan geri
çekilme hakkınızı kullanabilir ve
yapmış olduğunuz ödemeyi geri is-
[email protected]
teyebilirsiniz. Size tavsiyem ispat
konusunda olucaktır, eğer karşı tarafa gönderdiğiniz mektubu ve hata
belirliyen kağıdı belgeli (per Einschreiben) göndermeniz gerekir.
Geri çekilme dileğinizi de aynı
bu şekilde yazılı yapıp gönderirseniz
bu size ispat konusunda çok yardımcı olacaktır.
Yukarıda belirtmiş olduğum gibi
bu konularda satıcının itiraz ediğinde bir avukata başvurmanız çok yararlı olacaktır. Eğer sigortanız
(Rechtschutzversicherung) varsa,
zaten bu davayı üstlenecektir. Sigortanız yoksa danışma yardımıyla da
bu konuyu halledebilirsiniz. Bu demek oluyorki, davanızı devlet üstlenip bütün masrafları karşılamasıdır.
Devlet yardımı sadece geliri az veya
yetersiz kişilere verilir. Devlet yardımı alabileceğinizi veya alamıyacağınızı gittiğiniz avukat tarafından size
iletilir.
Gelecek yazımda sizlere uzun süreli sözleşmeyi nasıl ve ne biçimde
sonlandırabileceğinizi anlatacağım.
(insbesondere Fitnesstudio oder Telefonverträge)
IGMG Östringen Şubesinde Üyeler Toplantısı
sormuş olduğu sorular cevap verilerek, şu an Caminin borcunun kapanması için bir kampanya başlattıklarını ve cemaatimizin bu kampanyaya iştirak etmeleri gerektiğini
belirtti.
Cemiyet sorumlusu Mustafa
Gönen beyin de bulunduğu toplantıya misafir konuşmacı olarak katılan IGMG Rhein Neckar Saar Bölge Başkanı Yaşar Cimşit yapmış olduğu konuşmada: “Östringen Şubemizin hizmetlerinin daha verimli ve
faydalı olması için öncelikli olarak
burada bulunan Müslümanların so-
runlarını iyi tesbit ederek, onları bir
plan ve program dahilinde çalışmalarını yapması gerekmektedir. Elbetteki camilerde her türlü hizmetler yapılmaktadır. Fakat hem
idarecilerimiz
hem de cemiyet
üyeleri sorunları
beraberce payşalarak daha verimli çalışmalar
ortaya konulması gerekmektedir.
Bu hizmetleri
yürüten idareci ve üyelere teşekkür
ederim” dedi.
Programın sonunda üyelerin dilek ve temenniler alınarak verilen
cevaplardan sonra toplantı sona erdi.
Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
sayfa 13
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 14
haber
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
lmanya İslam Konseyi
Başkanı Ali Kızılkaya İle
Son Gelişmeler Hakkında
Arkadaşımız Mahmut Aşkar`ın
Yaptığı Söyleşiyi Sunuyoruz
Değerli okuyucular, Almanya’daki müslüman azınlığın önde
gelen kuruluşlarından birisi olan
Almanya İslam Konseyi (İslamrat)
Başkanı Ali Kızılkaya’ya son gelişmeleri sorduk. Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi
(KRM)’yi oluşturan dört çatı kuruluştan birisi olan Almanya İslam
Konseyi, Federal Almanya İçişleri
Bakanlığı’nın düzenlediği II. İslam
Konferansı’na davet edilmedi. Sayın Ali Kızılkaya’ya, bir önceki İslam Konferansı’nda müslüman
azınlık olarak ne elde edildi diye
sorduğumuzda;
“Bir önceki İslam Konferansı’nda bir şey kazanıldığını söylemek zor, ancak bazı yanlışlara engel
olduk.” demesi, aslında (bize göre)
hiçbirşey elde edilemediğinin itirafıydı. Şimdi aşağıdaki sorularımıza
aldığımız cevaplarla sizleri başbaşa
bırakıyoruz.
Sayın Kızılkaya, önce okuyucularımıza kuruluşunuz hakkında kısa bilgi verir misiniz?
Ali Kızılkaya:
Almanya İslam Konseyi (İslamrat), Almanya’daki İslami kuruluşları bir çatı altında toplayarak bir
birlik oluşturmak niyeti ile 1985
kurulmuştur. Ortak hareketle Müslümanların haklarını korumak ve
kamuoyuna karşı temsil etmek gayesi ile oluşmuştur. Çatısı altında
30 kuruluşla hizmet vermektedir
Bir önceki hükümet dönemindeki İçişleri Bakanı Wolfgang
Schaeuble’nin başkanlığında hayata geçirilen “İslam Konferansı”na siz de kuruluş olarak katıldınız. Katedilen mesafe, elde edilen netice var mı?
A
sayfa 14
Hayat
Almanya İslam Konseyi (ISLAMRAT)
Başkanı Ali Kızılkaya İle Son
Gelişmeler Hakkında Söyleşi
Ali Kızılkaya:
2006 yılında Alman hükümeti
geç kalinmis bir diyaloğu başlatmıştır. O güne kadar devlet, Müslümanları ve onların temsilcilerini direkt olarak muhatap alıp bir diyaloğa girmemişti. Bu açıdan bir dönüm
noktasıydı İslam Konferansı.
Dönemin İçişleri Bakanı Sayın
Schäuble’nin, “Müslümanlar Almanya’nın bir parçasıdır” demesi,
yabancılara yönelik Almanya siyasetinin en önemli ifadesi idi. Bu bir
başlangıç olduğu için önemli idi ancak ne getireceğini zaman gösterecekti.
Olayın kendisi önemli idi. Müslümanların kabulü açısından bir ilk
adım atılmıştı. Ancak sürecin ve
konferansın kendisi maalesef bu
ümitlendirici beyanların içini doldurmaya müsait değildi. Başta konuşulacak konuların tamamı bakanlık tarafindan tek taraflı tespit edildiği gibi, katılımcılar da tek taraflı
olarak bakanlık tarafindan tespit
edilmişti.
“İslam
Eleştirmenleri”nden, “İslam Karşıtları”na kadar özel şahıslar davet
edilmişti. Buna sürekli itiraz ettik
ancak bakanlık bu itirazlarımızı
maalesef dikkate almadı. Konferansın katılım listesi ve konular
Müslümanların ihtiyacını gözeten
bir yapıda değildi ve güvenlik endişesi ağır basıyordu. Bu da Müslümanlara yaklaşım açısından son derece düşündürücü ve önyargılı bir
yaklaşımdı.
Müslüman azınlığa bu süre
zarfında temsilcilerimiz ne ka-
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
zandırdı, hangi haklarını alabildi?
Ali Kızılkaya:
Ancak bu ilk defa yapılıyordu ve
devletin Müslümanlarla diyalog talebi, bir şans olarak değerlendirilmesi gereken bir hamle idi. Bir şey
kazanıldığını söylemek zor. Ancak
kanaatimce bazı yanlışlara engel olduk.
Almanya federal bir devlet olduğundan, verilmesi muhtemel birçok
haklar eyaletler yetkisinde olduğu
için bu konferans sadece tavsiye kararları alabilirdi.
Sözkonusu konferansın sonuç
bildirgesinin bazı maddelerine itirazınız olmuştu. Onlar hangileriydi ve niçin itiraz şerhinizi koydunuz?
Ali Kızılkaya:
Almanya’daki “entegrasyon sorunları” adeta dindarlıktan, müslümanlıktan kaynaklanıyormuş gibi
yaklaşımlar vardı. Biz bunlara itiraz
ettik. Ayrıca tarif edilmemiş kavramlarla Müslümanların “Alman
Değerlerine” tabii olması gibi beklentiler formüle edildi. Oysa bunun
tarifi yok. Onun için bu çok yanlış
ve haksız bir taleb idi. Kaldı ki ortak kural yalnız anayasa olabilir ve
biz bunu herzaman söyledik. Öyledir de...
Bu hükümetin de “İslam Konferansı”nı başlatmak üzere olduğunu basından öğrendik. Fakat
daha başlamadan, özellikle sizin
kuruluşunuz etrafında koparılan
bir fırtına var: Siz, Almanya İslam Konseyi (İslamrat) olarak
müslüman azınlık temsilcileri ve
hükümet arasında başlayacak
toplantılara neden davetli değilsiniz?
Ali Kızılkaya:
Önceki İslam Konferansı’nda
haksız talepler karşısındaki kararlı
tavrımızın organizatörleri rahatsız
ettiğini düşünüyorum. Bundan dolayı bize “dondurulmuş” üyelik teklif ettiler. Kendimizin içinde olamadığı kararlara ortak olamayacağımız için biz de, “dondurulmuş”
üyeliği kabul etmedik ve çekildik.
En son KRM’nin istişare top-
lantısından çıkan kısa açıklamayı
nasıl okumak lazım; aranızda bir
dayanışma olmayacak gibi?
Ali Kızılkaya:
Konferansın yapısı ve Müslümanların beklenti ve itiyaçlarını gözetmeyen yapısından dolayı KRM,
19.03.2010 tarihli açıklamasında
konuyu nihai bir değerlendirmeye
tabii tutacağını ve bilahare karar vereceğini ifade etti. Konularda kendinizden emin ve kararlı olursanız,
muhatabınız sizin hesaba katılması
gereken taraf olduğunuza inanır.
Ümit ediyorum ki, nihai karar tüm
Müslümanların yararına olur.
Bütün bu gelişmelerin ışığında, Almanya’daki müslüman
azınlığın genel durumu sizce hangi düzeydedir? Hangi önemli meseleler çözüm beklemekte ve siz
geleceği nasıl görüyorsunuz?
Ali Kızılkaya:
Müslümanların en önemli meselesi birlik ve beraberliktir. Bugüne
kadar birçok anayasal haklarımızdan istifade edemiyoruz. Örneğin
diğer dini cemaatler ile eşit statüyü
bir türlü vermek istemiyorlar. Mesela bugün Almanya´da 800.000
(sekizyüz bin) Müslüman öğrenci
İslam din dersi alma hakkına sahip
olmakla birlikte bu haktan mahrum.
Siyaset sürekli ayak sürterek engeller çıkartmaktadır. Buna benzer bir
çok konu var.
Eğitim sorunu çok önemli...
Eğitim düzeyimiz entelektüel kalitemizi belirleyecektir. Müslümanlar
olarak birçok alanda dışlanmalara
maruz bırakılıyoruz. Almanya’da bazı eyaletlerde anayasanın eşitlik ilkesi gözardı edilerek öğretmenlere başörtü yasağı uygulanırken, diğer dinlere istisnalar tanınmaktadır.
Sorunları sıralamak yerine sağlam bir birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Birlikte hareket eden
güçlü bir toplum olduğumuz zaman, sorunlarımızı çözme kabiliyetimiz de artacak ve devlet de bizi
toplumun bir parçası görerek daha
ciddiye alacağına inanıyorum.
Ali Bey, söyleşimize zaman
ayırdığınız için teşekkür ederim.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 15
Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
slam Toplumu Milli Görüş
(IGMG) - Hessen Bölgesi Kassel Ayasofya Camii kutlu doğum haftası ve Peygamberimizi
anma programları kapsamında,
Peygamberimizin anısına Kassel
caddelerini Efendimizin Hadis-i
Şerifleriyle süsledi.
İ
IGMG Kassel Ayasofya Camii,
Mevlid kandili münasebetiyle başlattığı kampanya ile Kassel caddelerini Efendimizin Hadis-i Şerifleriyle süsledi.
Büyük bir çoşkuyla kampanyaya katılan Kassel ve çevresindeki
müslümanların katkılarıyla, büyük
Reklam panolarına Almanca olarak hazırlanan Hadis-i Şerifler
asıldı.
Haftalar öncesi başlatılan çalışmalar ile, kampanyaya katılım nisbetinde Kassel şehrinin önemli
yerlerinde 3,5 m eninde ve 2,5 m
boyunda birçok reklam panoları
kiralandı. Bu panolarda iki hafta
süreyle Efendimizin Hadis-i şerifleri yayınlandı.
Ve yine kutlu doğum haftası nedeniyle satın alınan binlerce GÜL,
Kainatın Efendisi Hz. Muhammet(sav) adına gruplar halinde kapı kapı dolaşarak ve Mevlid kandili programına katılan tüm cemaata
A
TİB, 19. Olağan Genel Kurulunu 27.03.2010 tarihinde
Remscheid Türk Kültür
Ocağı’nın konferans salonunda gerçekleştirdi. Son iki yıldan beri genel
başkan olarak görev yapan Selahattin
Saygın yeniden ATİB Genel Başkanlığına seçildi.
Yaklaşık üç yüz delegenin katıldığı genel kurul, ev sahibi sıfatıyla
Remscheid Türk Kültür Ocağı Başkanı Yakup Şirin’in ve NRW Bölge
Başkanı Ramis Dedeoğlu’nun selamlama konuşmalarıyla başladı ve ardından Kuran’ı Kerim ve İstiklal
Marşı okundu. Divan Başkanlığına
ATİB’in kurucularından, TİDAF Eski Genel Başkanı İhsan Öner ve diğer
divan heyeti ittifakla seçildiler.
Genel kurulun açış konuşmasını
yapmak üzere kürsüye davet edilen
Genel Başkan Selahattin Saygın, de-
haber
IGMG Kassel Ayasofya
Camii’nden Örnek Çalışma
dağıtıldı. Cuma namazını müteakiben de Ayasofya Camii imamları
Celil YILDIZ ve Kahraman PATAN hoca efendiler çevredeki esnaf ile resmi kurumları ziyaret
ederek GÜL hediye ederek, Efendimiz (s.a.v.) hakkında bilgi verdiler.
Bu çalışmalar ile, özellikle
Efendimiz (s.a.v.)’i tanıtmayı ve
müslümanlara yönelik önyargıları
kaldırmayı hedeflediklerini belirttiler.
Üyelerin ve cemaatın takdirini
toplayan bu çalışmaların çok pozitif bir izlenim bıraktığını ve gele-
cek yıllarda da bu ve bu gibi faaliyetleri sürdüreceklerini dile getiren Kassel Ayasofya Camii Tanıtma Başkanı Mehmet SARIOĞLU,
yaptıkları faaliyetlere verdikleri
destek ve yardımlardan dolayı, camii cemaatine ve duyarlı Kassel
halkına teşekkür etti.
Selahattin Saygın ATİB Genel
Başkanlığına Yeniden Seçildi
legeleri selamladıktan sonra; ”ATİB
kurulurken çizgisini, ‘İçinizde insanları hayra çağıran, kötülüklerden alı
koyan bir topluluk bulunsun, ancak
onlar kurtuluşa erenlerdir’ mealindeki İlahi emre göre belirlemiş ve çeyrek asırdır bu misyonundan taviz vermeden bugünlere gelen ATİB, bir
inancın ürünü, inanmış insanın ortaya çıkan tavrıdır” dedi.
Genel Başkan Selahattin Saygın
konuşmasının devamında şöyle dedi:
Avrupa Türk İslam Birliği kurulurken, Hakka iman, halka hizmet bizim
hep düsturumuz olmuştur. Yirmi üç
yıldır ATİB’in ayakta kalış sebebi bu
imandır. İmanın, sevginin, samimiyetin, sadakatin, hizmetin bulunduğu
yerde güzellikler kaçınılmazdır. Kurulduğumuz günden beri temsil ettiğimiz kitlenin inancını, kimliğini,
kültürünü, değerlerini korumaya çalışırken, yerli toplumla uyuma ve diyaloğa özen gösterdik” dedi.
Daha sonra faaliyet raporu Genel
Sekreter Zeynel Besleney ve muhasebe raporu da Genel Muhasib Abdullah Uzun tarafından okundu ve
delegelerin oylarına sunularak ibraz
edildi.
ATİB tarihinde ilk defa iki genel
başkan adayı bu dönemde seçime
girdiler. Selahattin Saygın’a karşı genel başkan adayı olarak yarışa giren
Mehmet Sever, yapılan gizli oylama
sonucu seçimi kaybederken, delegelerin büyük çoğunluğunun oylarına
alarak, ATİB 19. Dönem Genel Başkanlığına yeniden Selahattin Saygın
seçildi.
Daha sonra GYK üyelikleri için
mevcut yönetimin teklif ettiği 45 kişilik listenin tamamı delegelerin oylarıyla seçilmiş oldu. ATİB 19. Dönem Genel Kurulu, Ozan Yusuf Polatoğlu’nun okuduğu birbirinden güzel türküler ve Ozan Fedai Koç’un
okuduğu şiirlerle son buldu.
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
sayfa 15
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 16
haber
F
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
rankfurt
Münchener
Strasse`de bulunan DenizBank (Wien) AG`nin yöneticileri Sn. Ömer Tigrel ve Sn. Dr. Edin
Güçlü Sözer ile Bankanın “Yeni
Hizmet Açılımları” hakkında güzel
bir bilgilendirme röportajı yaptık.
Hayat: DenizBank (Wien)
AG’nin bu yeni hizmet açılımından
bahseder misiniz?
Ömer Tigrel: Yeni hizmetimiz
Türkiye’ye yapılan havale işlemleri
ile ilgili. DenizBank (Wien) AG olarak başlattığımız bu hizmet kapsamında Türkiye’ye havale göndermek isteyen insanlarımızın ihtiyaçlarını banka şubelerine gitmeden
karşılamalarını sağlıyoruz.
Hayat: Bu hizmeti sunmanızın
sebebi nedir? Kısaca işlemlerin nasıl yapıldığını anlatabilir misiniz?
Edin Güçlü Sözer: Bildiğiniz
üzere Almanya’daki Türk bankalarının şube ağı geniş değil. Birçok insanımız Türkiye’ye havale yapabilmek için Türk bankalarının bulunduğu noktalara gitmek zorunda kalıyor. Diğer bir alternatif olarak da para transferi yapan yabancı kuruluşları kullanmak zorunda kalıyorlar. Sonuç olarak eğer bulunduğunuz bölgede Türk bankası yok ise Türkiye’ye havale yapmak zaman alan ve
masraflı bir iş haline dönüşmüş oluyor.
DenizBank (Wien) AG olarak
Türk nüfusun yoğun olarak yaşadığı
ancak Türk bankası bulunmayan
bölgelerdeki anlaşmalı havale noktaları aracılığı ile bu hizmeti insanımızın ayağına getiriyoruz. Sistem
oldukça basit çalışıyor. Almanya’da
hemen hemen herkesin bir adet EC
kartı bulunuyor. Havale yapmak isteyenler bölgelerindeki DenizBank
(Wien) AG’nin anlaşmalı olduğu
havale noktasını ziyaret ederek havale tutarını EC kartlarını kulllanarak ödüyorlar. Bunun yanısıra alıcı
bilgilerini ve havaleyi Türkiye’nin
75 şehrinin 450 noktasından hangisindeki DenizBank şubesine göndereceklerini belirttikleri havale for-
sayfa 16
Hayat
DenizBank (Wien) AG’den
Yeni Hizmet Açılımları
munu doldurarak ve bir kereye mahsus pasaport bilgilerini vererek işlemi tamamlıyorlar. Nakit taşımadan,
hızlı, güvenli ve düşük masraflı bir
hizmet almış oluyorlar.
Hayat: Bu hizmetin alanını genişletmeyi düşünüyor musunuz? Bu
noktada sizinle çalışmak isteyecek
işyerleri nasıl başvuru yapabilirler?
Ömer Tigrel: Şu anda Alman-
Yeni hizmetimiz Türkiye’ye yapılan havale işlemleri ile ilgili. DenizBank (Wien) AG olarak başlattığımız bu hizmet kapsamında Türkiye’ye havale göndermek isteyen insanlarımızın ihtiyaçlarını banka
şubelerine gitmeden karşılamalarını sağlıyoruz.
Bu hizmetimizde bizimle çalışmak isteyecek müteşebbis ruhlu işletmelere beraber çalışabilme fırsatı
teklif ediyoruz. Bu konuda bizi aramaları veya
e-posta göndermeleri yeterli olacaktır.
Tel: 069-427 26 030 · E-mail: [email protected]
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
ya’nın sekiz eyaletinde anlaşmalı
havale noktalarımız bulunuyor.
Nokta sayısını hızla arttırıyoruz. Almanya`nın pek çok şehrinde ve hatta bu şehirlerin ilçeleri diyebileceğimiz yerlerindeki temsilcilerimiz ile
hizmet ağımız genişlemeye devam
ediyor. Mümkün olduğu kadar çok
insanımızı bu hizmetten faydalandırmayı amaçlıyoruz.
Bu hizmetimizde bizimle çalışmak isteyecek müteşebbis ruhlu işletmelere beraber çalışabilme fırsatı
teklif ediyoruz. Bu konuda bizi aramaları veya e-posta göndermeleri
yeterli olacaktır. Görüşmemiz sonrasında bölgesel olarak potansiyel
olduğuna kanaat getirdiğimiz iş yerleri ile anlaşma imzalayarak iş birliğimizi başlatıyoruz. EC kart ile işlem yapabilecekleri POS cihazlarının işyerlerine çalışır vaziyette kurulmasını sağladıktan sonra konu ile
ilgili gerekli eğitimleri veriyoruz.
Bu işlemler sonucunda hem insanımıza hizmet vermeye başlayabiliyorlar hem de artı olarak gelir elde
etme imkanına sahip oluyorlar.
Bizimle çalışmak isteyenler için
iletişim bilgilerimizi aşağıda iletiyoruz.
Tel: 069-427 26 030
E-mail: [email protected]
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 17
Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
haber
22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet Yarışması Wuppertal’de Yapıldı
Kur’an Aşıkları Salonlara Sığmadı
İ
slam Toplumu Millî
Görüş’un düzenlediği Avrupa Kur’anı
Kerim Tilavet Yarışmasının 22.cisi Wuppertal
kentinde yapıldı. Yarışma, 10-13 yaş grubu ile
14-18 yaş grubu olmak
üzere iki ayrı yaş grubunda düzenlendi. Her
iki gruba da dörder yarışmacı katıldı. Yarışımacılar, kura ile belirleyerek kendilerinin çektiği yerlerden yüzünden
ve ezber okudular.
10-13 yaş grubu yarışmasına Lyon Bölgesinden Mahmut Büyüker, Avusturya Viyana
Bölgesinden Mehmet
Papak, Hessen Bölgesinden Emre Değer, Hamburg Bölgesinden Yunus
Emre Demirci katıldı.
Bu yaş grubundaki yarışmanın birinciliğini
Hamburg Bölgesinden
Yunus Emre Demirci kazandı. İkinciliği ise
Avusturya Viyana Bölgesinden Mehmet Papak
alırken,
üçüncülüğü
Hessen
Bölgesinden
Emre Değer kazandı.
Dördüncülüğü ise Lyon
Bölgesinden Mahmut
Büyüker elde etti.
14-18 yaş grubu yarışmasına Güney Hollanda Bölgesinden Ali Rıza
Yaman,
Rhein-SaarNeckar Bölgesinden İsmail Melih Tuzlacı, Berlin Bölgesinden Mustafa
Yanç, Kuzey Bavyera
Küçükler Birincisi
Yunus Emre Demirci
Bölgesinden Muhammed Topçu katıldı. Bu
yaş grubundaki yarışmanın birinciliğini Güney
Hollanda Bölgesinden
Ali Rıza Yaman kazandı.
İkinciliği ise Rhein-Saar-Neckar Bölgesinden
İsmail Melih tulacı alırken, üçüncülüğü berlin
Bölgesinden Mustafa
Yanç kazandı. Dördüncülüğü se Kuzey Bavyera Bölgesinden Muhammed Topçu elde etti.
Meşhur kurradan Hafız İlhan Tok’un okuduğu selat-ı selam ve tekbir
ile başlayan ve IGMG
Gençlik Teşkilatı Eğitim
Başkanı Ünal Ünalan’ın
sunduğu 22. Avrupa
Kur’an-ı Kerim Tilavet
Yarışması, geçen yılki
yarışmanın
birincisi
Avusturya Viyana Bölgesinden Mustafa Papak’ın okuduğu Kur’anı Kerim ile başladı. Açılış Kur’an’ından sonra
ise Jüri heyeti takdim
edildi. Jüri heyetinde
başkan olarak 19 Mayıs
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Hayrettin
Öztürk yer aldı. Jüri daha sonra, Emekli İmam
ve Kurra İlhan Tok,
Küçükler İkincisi
Mehmet Papak
22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet Yarışması sonuçlandı. Avrupa Kur’an-ı Yerim Yarışması’nı
10-13 yaş grubunda birinciliği Hamburg Bölgesinden Yunus Emre Demirci kazanırken, 14-18
yaş grubunda da birinciliği Güney Hollanda Bölgesinden Ali Rıza Yaman kazandı.
IGMG İrşad Başkan
Yardımcısı Hulusi Ünye,
İmam ve Kur’an Muallimi Adem Hendek ile
Kur’an-ı Kerim Tilavet
Yarışması Dünya İkincisi olan Gürsel Turhan’dan oluştu. Yarışmada, Geçen yıllarda
yarışmalara katılan geneçler de Kur’an-ı Kerim okudular.
Yarışmalara, IGMG
İrşad Başkanı Ahmet
Özden’in yaptığı selamlama ve IGMG Genel
Başkanı Yavuz Çelik
Karahan’ın açış konuşması sonrasında başlandı.
İzleyicileri selamlayan ve yarışmacılara
Küçükler Üçüncüsü
Emre Değer
baarılar dileyen IGMG
İrşad Başakanı Ahmet
Özden yaptığı konuşada,
yaklaşık çeyrek asırdır
süre gelen bu yarışmanın
Allah’ın bir lütfu ve bu
lütfun da ereflerin en büyüğü oludğunu ifade ettiği
konuşumasında,
Peygamber Efendimiz
“Sizin en hayırlınız,
Kur’an-ı Kerim’i öğrenen ve öğreteninizdir,”
hadisini hatırlattı. “Bizler bu müjdeye nail olan
bahtiyarlardan olmak istiyoruz,” dedi.
İrşad Başkanı Ahmet
Özden’in konuşmasından sonra yarışmanın
açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Yavuz
Küçükler Dördüncüsü
Mahmut Büyüker
Çelik Karahan, Peygamberimizin, 23 yıllık zaman zarfında kendisine
vahyedilen Kur’an’ı, ashabına ve insanlığa duyurma noktasında büyük
bir mücadele verdiıini
hatırlattı ve “Teşkilat
olarak, Kur’an-ı öğrenmek, öğretmek ve nefislerimizde yaşatmanın
gayreti içindeyiz” dedi.
Bu yarışmaların, bu gayretin bir sonucu olduğuna vurgu yapan Yavuz
Çelik Karahan, efendimizin veda hutbesindeki
iki emaneti olan Kur’an
ve Sünneti’ne sarılmasının da önemine dikkat
çekti.
Karahan konuşmasını
Büyükler Dördüncüsü
Muhammed Topçu
Tevbe Sûresi’nin 71.
ayetinin şu meali ile bitirdi: “Mümin erkekler
ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir;
iyiyi emreder kötülükten
alıkorlar; namaz kılarlar, zekat verirler, Allah’a ve Peygamberine
itaat ederler. İşte Allah
bunlara rahmet edecektir. Allah şüphesiz güçlüdür, hakimdir.”
Birinci grubun yarışmasının akabinde Jüri
Başkanı Doç. Dr. Hayrettin Öztürk de programda bir konuşma yaptı. Öztürk, ailenin insan
hayatındaki önemine işaret ettiği konuşmasında,
aile problemlerin çözüm
yollarını anlattı: “Evlilik
problemi insanî bir
problemlerdir. Dolayısıyla insanî davranırsak,
problemi çözmüş oluruz.
Önce insanî görevimizi
yerine getireceğiz.”
Kur’an yarışımasında, Almanya İslam Konseyi Başkanı Ali Kızılkaya da bir konuşma
yaptı. Kızılkaya, gençlerin, toplumsal katılımda
aktif olarak görev almalarını istedikten sonra,
Almanya İslam Konfe-
Büyükler Üçüncüsü
Mustafa Yanç
ransı ile ilgili gelişmeleri aktardı. Kızılkaya,
“Almanya’da, 800 bin
Müslüman öğrencinin
anayasal olarak resmî
okullarda, dinderslerini
alamadığını” belirttiği
konuşmasında, Hükümetin, müslümanlarla
diyalog macıyla kurduğu bu konferansın ana
mantığının, Müslümanların bir tehlike ve güvenlik problemi olduğu
üzerine kurulu olduğunu
söyledi.
Konferansa katılmamalarına rağmen, hükümet ile diyalog yollarını
kapmadıklarını da söyleyen Ali Kızılkaya, şöyle
devam etti:
“Müslümanları, hiç
de layık olmadığı bir
muameleye tabi tutanlara karşı tavır aldık. Bizler, Alman anayasası diğer dinî cemaatlere ne
haklar verdiyse, onu ve
İslam’ın diğer dinlerle
eşit muamele görmesini
istiyoruz.”
Jürinin yarışmada dereceye girenleri açıklamak için verdiği aradan
sonra Kurradan Hafız İlhan Tok’un okuduğu
Kur’an-ı
Kerim’den
sonra, dereceye girenler
açıklandı ve ödülleri takdim edildi.
Program, IGMG İrşad
Başkan Yardımcısı Hulusi Ünye’nin yapmış olduğu dua ile sona erdi.
Büyükler İkincisi
İsmail Melih Tuzlacı
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
Büyükler Birincisi
Ali Rıza Yaman
sayfa 17
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 18
haber
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
Hayat
Kelsterbach`ta “Alemlere Rahmet” Programı
I
GMG Hessen Bölgesi
Kelsterbach Şubesinin
hazırlamış olduğu Alemlere Rahmet Hz. Muhammed
programı Kelster-bach`ta
bulunan Mehrzweghalle Süd
salonunda kalabalık bir katılım ile gerçekleştirildi.
Programın sunuculuğunu
Cemil Siargo'nun yaptı. Siargo programın başlangıcında misafirlere programin içeriği hakkında bilgiler verdi.
Alemlere Rahmet Hz.
Muhammed
programi
sayfa 18
IGMG Hessen Bölgesi Kelsterbach Şubesinin öğrencilerinden Hasan Terzi'nin
okuduğu Kur`an-i Kerím ile
başladı.
Daha sonra IGMG Hessen Bölgesi Kelsterbach Şubesi Başkanı Aydın Baz misafirlere bir hoşgeldiniz konuşması yaptı. Bu konuşmadan sonra kendisinden önce
yaklaşık 15 sene cemiyet
başkanlığı yapan Ömer Demir'e yaptıkları hizmetlerden
dolayı teşekkür ederek hediye plaketi takdim etti. Hediyeyi vermek üzere sahneye
gelen IGMG Hessen Bölge
Başkanı Mehmet Ateş Ömer
Demir'e yaptıkları hizmetleri
için teşekkür etti ve kısa bir
selamlama konuşması yaptı.
Daha sonra programa
misafir olarak katılan IGMG
Rhein Neckar Saar Bölge
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
Başkanı Yaşar Cimşit kürsüye gelerek kısa bir konuşma
yaptı.
IGMG Eğitim
Başkan
Yardımcısı Ramazan Başlık`ın yaptığı konuşmadan
sonra IGMG Kelsterbach
Şubesinin Anasınıfı çocuklarının okudukları ilahilerden
sonra Hz. Muhammed
(s.a.v) anlatan sinevizyon
gösterimine geçildi.
Sinevizyon gösteriminden
sonra Veysel Panço`nun okuduğu naattan sonra programa
kısa bir ara verildi.
Kısa aranın ardından kürsüye Albulkarim Hamdaoui
gelerek misafirlere güzel bir
Kur`an ziyafeti sundu.
Kur`an Ziyafetinden sonra
günün hatibi Mustafa Mullaoğlu misafirlere Hz. Muham-
medin hayatımızdaki yeri
hakkında nefis içerikli bir konuşma yaptı.
Son olarak yine IGMG
Kelsterbach Şubesi eski idarecilerinden Süleyman Malkoç`a da Şube Başkanı Aydın
Baz tarafından bir teşekkür
plaketi takdim edildi.
Veysel Panco'nun okuduğu kapanış Kur`an-ı Kerimi
ile program sona erdi.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 19
Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
dosya
UNUTMAYIN!
Vergi İşlemlerinizde
Gerekli Bilgi ve Belgeler
• Vergi kartları (varsa eşinizin
de vergi kartı)
• Banka hesap numaranız
• Evlenme/boşanma/ayrılma tarihi
• Eşinizin ve çocuklarınızın
doĝum tarihi
• Alınan hastalık/işsizlik/annelik
parasının alınan kurum tarafından
belgesi
• Eşlerden biri emeklilik parası
alıyor ise gelen emeklilik parasının
bildirisi
• 18 yaşından büyük çocuklar
için okul/meslek eĝitimi belgesi ve
çocukların gelirleri
• Ìşlem yapılan yıl içerisinde
dünyaya gelen çocuklar için
doĝum belgesi
• Türkiye`de veya dış ülkelerde
olan bütün çocuklar için okul belgesi gereklidir.
• Faiz/Kar payı gibi gelirlerin
belgeleri
(Örneĝin
Merkez
bankası)
• Derneklere yapılan baĝışlar
için baĝış belgesi
• Araba/Hayat/Kaza/Sigortaları
için belgeler (Bu sigortalar yıllık
brüte orantılı olarak belirlendiĝi
için brütün yüksek olduĝu durumlarda geçersizdir.)
•Hastane/gözlük/diş/ilaç masrafları cenaze-defin masrafları, bo-
şanma masrafları (bu masraflar da
brüte ve çocuk sayısına orantılı
olarak kabul edildiĝi için, az miktarlar vergi iadesinde etkili olmamaktadır)
• Sizde veya aile fertlerinin birisinde bedensel veya zihinsel özür
var ise, bunun için özürlülük
kimliĝi veya belgesi
• Íş yolu uzaklıĝı (tek yön)
- Íş icabi deĝişik yerlere gitmek
zorunda kalıyorsanız (montaj veya
inşaat işçiliĝi gibi) veya şöför olarak çalışıyorsanız iş yerinizden yılda kaç gün ve günde kaç saat
çalıştıĝınıza dair bir belge (Bescheinigung über die Einsatzwechseltätigkeit)
- Ìş icabı evinizde bilgisayar
kullanmanız gerekiyorsa veya bir
çalışma odanız var ise bunların
gerekliliĝi için iş yerinizden bir
belge ve bunların masrafları.
- Ìş yerinizin size ulaşması
gerektiĝi durumlarda telefon
masrafları
- Mesleĝinizde ilerlemek için
eĝitim alıyorsanız
Kurs ücreti, yol masrafı, Kitap
ve gerekli malzemelerin faturaları
• Oturduğunuz evle ilgili tamiratların işçilik masrafları (bacacı,
asansör bakımı, vs. evin yan masrafları hesabında bakabilirsiniz)
• Çucukların anaokul ve kreş
masrafları
• Birinci dereceden akrabalara
(Anne/ Baba/ Büyükanne/ Büyükbaba/ Kayınvalide/ Kayınpeder)
yapılan bakım:
• Bakım yapılan kişiler 65 yaşından genç iseler sadece -emekli
iseler- çalışamayacak kadar hasta
iseler – 6 yaşından küçük çocuklara bakıyorlarsa – kabul olmaktadır.
Aksi halde iş ve işçi bulma kurumundan iş aradıklarına dair belge
• Bakıma muhtaç kişiler Türkiye`de yaşıyor iseler:
- Türkiye`den her şahıs için ayrı
ayrı vali veya kaymakamlıktan bakım belgesi
- Havale makbuzları ve bunların
bakım yapılan kişiler tarafından
alındıĝına dair Türkiye`den gelen
ödendi bildirileri
- (Bu belgelerin eksikliĝinde bakımların vergi dairesi tarafından
kabul edilemeyeceĝine dikkat ediniz!)
• Dikkat! Bakım miktarı 2009
yılı için azami 3.840,- EURdur. Fakat bunda havalelerin yılın
içerisinde ilk defa yapıldıĝı ay
gözönünde bulundurulduĝu için,
havalelerin Ocak ayından itibaren
ve en fazla 3 ay aralıklarla yapılmış
olması gerekmektedir. Örneĝin ilk
Asım TOZOĞLU
[email protected]
havale Haziran ayında yapılmışsa
kişi başına sadece 1.920.- EUR kabul edilmektedir.
• Bakıma muhtaç kişiler Almanya da yaşıyor iseler:
- Kendilerinin yardım aldıklarına dair bir beyan (Bu formu bizden
temin edebilirsiniz.)
- Varsa buradaki gelirlerinin
belgeleri (Hastalık-Ìşsizlik-Emeklilik parası belgesi vs.)
- Havaleler (Aynı evde yaşıyor
iseniz havale gereksizdir.)
- Gelirler göz önünde bulundurularak bu kişilere yıllık 7.680.EURya kadar bakım yapmak mümkündür
- Almanya da yaşayan ve 21 yaşını doldurmuş olan çocuklarınız
varsa, bu çocuklara çocuk parası
alınmamışsa ve bu çocukların gelirleri yoksa veya çok düşükse bu
zaman içerisinde de geçimini siz
temin etmişseniz, bakım gösterebilirsiniz.
• BağKur veya SSK ya ödenen
sigorta pirimleri
• Yurtdışından alınan emekli
gelirleri
Diĝer sorularınızda size her zaman yardımcı olmaya hazırız.
Gazetemizin Yazarlarından
Mahmut AŞKAR’ın
Son Kitabı
“Müslümanı Avrupalılaştırmak”
Çıktı
Size En Yakın Kitapçıdan Israrla İsteyiniz
Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 19
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 20
haber
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
I
GMG Hessen Bölgesi Gençlik
Teşkilatı Üniversiteliler Biriminin Offenbach Mevlana Camiinde düzenlediği Üniversiteliler Konferansı’nda Konya Selçuk
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saffet
Köse ‘İslam ve İnsan Hakları’ konusunu ele aldı.
Misafirlere hoş geldiniz diyen
IGMG Hessen Bölge Başkanı
Mehmet Ateş, din uğruna çalışmanın öneminden bahsederken,
okuyan, yazan ve düşünen kitlenin gerekliliğini vurguladı. Ayrıca
herkesi 10 Nisan’da Giessen Kongresshalle’de gerçekleşecek olan
‘Alemlere Rahmet’ programına
ve özelde üniversitelileri Tefekkür
Konferansları’na davet etti. Akabinde IGMG Hessen Bölge Gençlik Başkanı A. Polat model hizmetler verme konusunda ‘nice kü-
GMG Hersbruck Teşkilatının
ev sahibliğini yaptığı kapalı
salon futbol turnuvasına yoğun
ilgi vardı.
Ayrıca Hersbruck DİTİB gençlerinden oluşan takımın katılımıyla turnuva ayrı bir güzelliğe sahne
oldu.
8 takımla gerçekleşen turnuvanın şampiyonu belirlenmesi için
kıran kırana mücadeleyle son bulan final maçında, kupayı IGMG
HOF takımı aldı.
Davranış ve her hallerinden örnek alınacak kişilerden oluşan
IGMG MERKEZ Nürnberg Teşki-
I
sayfa 20
Hayat
Hessenli Üniversiteliler
İlim Peşinde
çük topluluklar vardır ki, büyük
topluluklara örnek olurlar’ dedi.
Günün Hatibi Prof. Dr. Saffet
Köse, müslüman olanlar ve olmayanlar arasında İnsan Hakları’nı
anlamada fark olduğuna dikkat
çekti. Bu kavramın batı kökenli
olduğunu ve oluşmasının daha geçen yüzyıllara dayandığını söyleyen Köse, ahlaksız gücün sonucunda ezilenleri koruma niyetiyle
oluştuğunu kaydetti. Fakat bu niyetin her zaman uygulamaya geçmediğinin, hatta ahlaksız kaldığında her türlü gücün, hatta hukukun dahi İnsan Hakları’nı ihlal
edebildiğinin de altını çizdi. Müs-
lümanların ise, Kur’an’a bakıldığında, ahlaksız güce müsaade
edemeyeceklerini açıklayan Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi
Saffet Köse, onların hayat anlayışlarının haklar değil, vazifeler
üzerine kurulu olduğunu söyledi.
Bunun ailede dahi böyle olması
gerektiğini ve herkes vazifelerini
yerine getirdiğinde zaten hakların
korunmuş olacağını ifade etti.
Genel İnsan Hakları, can güvenliği, dinin, namus ve şerefin,
neslin, aklın korunması, mal emniyeti gibi kavramlar ile ifade edilen hakları ve özel olarak da doğmadan var olan yaşama hakkı ve-
ya İslam’da esir hakkı gibi konulara da değindi. Genelde hukukun
kaynağının İslam Hukuku olduğunu, özelde ise İslam’ın savaş
hukukunda bulunan savaş ahlakını ve barış anlaşmalarının etkisini
açıkladı. Köse, Peygamber Efendimiz’in hiçbir kez dahi olsun
harp başlatmadığını, tarihte diğer
toplumlara hıristiyanlara karşı
açılan savaşların ise temelinde
müslümanlar ile barış anlaşmasını
katiyyen engelleyen toplum anlayışı olduğunu izah etti.
Konferansın sonunda katılımcılar sorularına cevap alma fırsatı
buldular.
Hersbruck Gençlik Teşkilatından
Kapalı Salon Futbol Tunuvası
latı “Centilmenlik Kupası”na layık
görülmüşlerdir.
Diğer yandan da takımının gol
yemeden ve şampiyonlukluk yolunda yüksek perfomans sergileyen IGMG HOF´un kalecisi Murat
turnuvanın en değerli oyuncusu
ünvanına sahip oldu.
Diğer takımlar ise IGMG KERVAN 2nci, DİTİB HERSBRUCK
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
3ncü, IGMG WEISSENBURG
4ncü, IGMG NÜRNBERG MERKEZ 5nci, IGMG Hersbruck 6ncı,
IGMG ANSBACH 7nci ve son
olarak IGMG Hersbruck Joker takımı 8nci oldu.
Turnuva düzenleyicileri: “Genç
kardeşlerimizin çok güzel saatler
geçirdiğine inanarak bu günümüzde bizi yalnız bırakmayan IGMG
Kuzey Bavyera bölgesinin yöneticelerine ve Başkanımız Bilal Demiroğlu`na minnettarız. Günümüzün her dakikasında kardeşlik ve
beraberlik sergilenmesi bizim için
ayrı bir gurur verici olaydı.
Son olarak IGMG Hersbruck
Teşkilatı adına, emeği ve katkısı
olan her kardeşimizden Allah razı
olsun” dediler.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 21
Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
dosya
Abdulgafur Levent
“Çocuğu Olan,
Onlarla Çocuklaşsın”
Rahmet Peygamberi,
Efendimiz (s.a.v)’in en
çok dikkat çekici yönlerinden biri de çocuklarla olan ilişkilerinde
görülmektedir. Çünkü
O, sıradan bir insandan öte çocuklarla çocuklaşan, onların penceresinden bakan, bunu başaran ve insanlara tavsiye edendir. Nitekim bir hadisi şeriflerinde: “Çocuğu olan
onunla çocuklaşsın”
buyurmuşlardır.
P
eygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in tüm insanlığa örnek olan şefkati, merhameti ve müminlere olan düşkünlüğü, çocuklara olan tavrında
da çok yoğun olarak görülmektedir. Hem kendi çocukları ve torunları hem de ashabının çocukları ile çok yakından ilgilenmiş, doğumlarından isimlerinin konulmasına, sağlıklarından ilimlerinin
artmasına, güzel ahlakla terbiye
edilmelerinden giyinmelerine,
hatta onlarla şakalaşma ve oynadıkları oyunlara kadar onlar için
tavsiyelerde bulunmuş, bizzat
yol göstermiş ve ilgilenmiştir.
Rahmet Peygamberi, Efendimiz (s.a.v)’in en çok dikkat çekici yönlerinden biri de çocuklarla
olan ilişkilerinde görülmektedir.
Çünkü O, sıradan bir insandan öte
çocuklarla çocuklaşan, onların
penceresinden bakan, bunu başaran ve insanlara tavsiye edendir.
Nitekim bir hadisi şeriflerinde:
“Çocuğu olan onunla çocuklaşsın”1 buyurmuşlardır.
Birçok Sahabeyi Kiram, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in çocukları nasıl sevdiğini, onlarla nasıl ilgilendiğini ve oyunlar oynadığını, şakalaştığını aktarmıştır.
Bunlardan bazıları şöyledir: Hz.
Enes (ra): “Resulüllah (s.a.v) çocuklarla şakalaşmada insanların
en önde olanıydı.”2 El-Bera (ra):
“Peygamber (s.a.v)’i Hasan
omuzunda iken gördüm.”3 buyurmuşlardır.
“Peygamberimiz
(s.a.v) kızı Hz. Fatıma (ra)‘ya
şöyle derdi: “Haydi şu oğullarım
(Hasan ve Hüseyin)’ı çağır bana!” Ondan sonra o ikisini göğsüne basar, koklardı.”4
Peygamber Efendimiz (s.a.v)
çocukların oyunlarına önem vermiş, hatta zaman zaman onlarla
oyun oynayarak ilgilenmiştir. Hz.
Peygamber (s.a.v), “Çocuğu olan
onunla çocuklaşsın” buyurarak
anne babalara çocuklarını bizzat
eğlendirmelerini tavsiye etmiştir.
Peygamberimiz (s.a.v) çocukların
yüzme, koşu, atıcılık, binicilik gibi oyun ve sporlarla meşgul edilmelerini de tavsiye etmiştir. Yeni
doğan bebeklere, çocuklarına, torunlarına ve ashabının çocuklarına hep dua etmiştir. Onları severken ya da onların oyunlarını izler-
ken, onlar için Allah’tan hayırlı
ve uzun bir ömür, ilim, hikmet ve
iman istemiştir.
Hz. Muhammed (s.a.v)‘in çocuklara gösterdiği ilgi ve sevgi
dolu tavrını, Ebu Hureyre (ra)’de
şu örneklerle anlatmıştır: “Meyvenin ilk çıkanı getirildiği zaman
Resulüllah (s.a.v) şöyle derdi:
“Allah’ım bize, Medine’mize,
meyvelerimize, ölçeklerimize kat
kat bereket ver” diye dua ederdi.
Sonra meyveyi orada bulunan en
küçük yaştakine verirdi.”5
Çocuğa karşı yumuşak davranmak Allah Resulü’nün adetlerindendi. Allah Resulü bir seferden
döndüklerinde çocuklar kendilerini karşılardı. Allah Resulü
(s.a.v)’de durur, sahabelerine çocukları kaldırmalarını emrederdi.
Onlar da çocukların kimini Allah
Resulü’nün önüne, kimisini terkisine bindirir ve bazılarını da kendileri bineklerine alırlardı.6
Hazret-i Ali (ra) anlatıyor:
“Resulüllah (s.a.v) bizi ziyaret etmişti. Yanımızda geceledi. Hasan
ve Hüseyin de uyuyorlardı. Bir
ara Hasan su istedi. Derhal kalkan Resulüllah (s.a.v) su kırbasından kadehe su aldı. Çocuğa
vermek için getirmiştir ki (o sırada uyanmış olan) Hüseyin (hemen bardağı) alıp su içmek istedi.
Resulüllah ona vermeyip önce
Hasan’a verdi. Bunun üzerine
Fatıma dayanamayarak: “Hasan’ı Hüseyin’den çok seviyor gibisin” deyince, “Hayır, fakat ilk
defa o istedi.” cevabını verdi.7
Peygamberimiz (s.a.v), ayrıca
müminlere çocukları arasında
adaletle davranmalarını hatırlatmış ve şöyle buyurmuştur: “Allah’tan korkun. Çocuklarınızın size itaatli olmalarını istediğiniz
gibi siz de onların aralarında
adaletle davranınız.”8 “Allah
[email protected]
öpücüğe varıncaya kadar her hususta çocuklar arasında adaletli
davranmanızı sever.”9 Peygamberimiz (s.a.v) çocukların eğitilmeleri ve güzel ahlak ile terbiye
edilmeleri üzerinde de durmuş ve
bu konuda birçok tavsiyede bulunarak yol göstermiştir. Bu konudaki sözlerinden biri şöyledir:
“Hiç bir baba çocuğuna güzel
ahlaktan daha üstün bir miras bırakmış olamaz.”10
Resulüllah (s.a.v) çocuklara
olan sevgisini gösterirken sıkça
onların başlarını okşardı ve onlara hayır duaları ederdi. Çocuklarla o kadar iç içe olmuştu ki, bir
defasında yarış yapan çocukları
görmüştü de, onların neşesine katılmak için birlikte koşmuştu.
Kız çocuklarının doğar doğmaz öldürüldükleri bir dönemde
Peygamber olarak görevlendirilen Efendimiz Hz. Muhammed
(s.a.v), kız çocuklarını da erkek
çocuklardan ayırmamak gerektiğini, kız çocuklarını öldürmenin
büyük günah olduğunu bildirmiş
ve hepsine eşit sevgi ve ilgi göstererek, üsve-i hesene olmuştur.
Peygamberimiz (s.a.v) sevgisini
hem sözleriyle hem de davranışlarıyla gösterirdi. Çocuklara, onları sevdiğini söylerdi. Çocukları
öptüğünü gören bir bedevi, bunu
yadırgamış ve “Demek siz çocukları öpüyorsunuz ha! Hâlbuki biz
onları hiç öpmeyiz!” demekten
kendini alamamıştı. Bunun üzerine Hz. Peygamberimiz (s.a.v):
“Şayet senin kalbinden Allah
merhameti söküp almışsa, ben ne
yapabilirim.”11 buyurarak, çocuk sevgisinden yoksun bir kalpte merhametin de bulunamayacağını ifade etmişti.
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
sayfa 21
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 22
dosya
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
Peygamberimiz (s.a.v)‘in çocuklara karşı hoşgörülü oluşunun
en güzel örneklerinden biri de,
“Çocuğun küçüklüğündeki yaramazlığını, büyüdüğü zaman aklının çok olacağına bir alâmet olarak”12 kabul eden Hz. Peygamber (s.a.v), yaramazlık yapan çocuklara hemen müdahale etmemeyi emretmiştir.13 Bir defasında, hurma ağaçlarını taşlayan küçük yaramaz Rafı b. Amr’ı, bahçe
sahibi yakalayıp Hz. Peygamber
(s.a.v)‘in huzuruna getirmişti.
Efendimiz (s.a.v): “Yavrucuğum,
ağaçları niçin taşlıyorsun” diye
sorunca, Rafı: “Aç idim yâ Rasûlallah, karnımı doyurmak için taşladım” cevabını verince, Peygamberimiz (s.a.v): “Bir daha
ağaçları taşlama, altına düşenleri alıp ye!” buyurmuş, sonra da
Rafı’in başını okşayarak, “Allah’ım, bu yavrunun karnını doyur.” diyerek duada bulunmuştu.14 Peygamberimiz (s.a.v), toısa adı IGMG olan İslam
Toplumu Milli Görüş
Rhein Neckar Saar Bölgesine bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Worms Şubesi Eğitim Başkanlığının düzenlemiş olduğu Gezi programı çocukları oldukça sevindirdi.
IGMG Worms Şube Eğitim
Başkanı Cihan Ölmez ve yardımcısı Bülent Adikoğlu`nun düzenlemiş olduğu gezi programı
Worms`tan başlayarak tarihi önemi olan Schwetzingen Schloss,
Heidelberg Hayvanat bahçesi ile
IGMG Walldorf Şubesini ziyaret
ile son buldu.
Otobüs ile başlayan gezi turu
önce Schwetzingen Schloss`un tanıtımı ve tarihi önemi anlatıldı.
İçinde bir mescidi bulunan yerin çocuklar tarafından ilgi ile izlenmesi ve tarihi bilgiler verilerek
anlatılmasından çok memnun kaldılar.
K
sayfa 22
runu sırtında olduğu halde mescide girdiğini, namaz kılarken rükûa gittiğinde onu yere bırakıp,
kalkınca da kaldırdığını15 yine
namaz kılarken, secdede Hasan
ve Hüseyin’in, Peygamberimiz
(s.a.v)‘in sırtına çıktığını ve onlar
düşmesin diye secdesini uzattığını,16 ayağa kalkınca düşmemeleri için eliyle tuttuğunu17 hatta
hutbede iken bile minberden inerek torunu Hasan’ı kucakladığını18 ve yanına aldığını mezkûr
kaynaklardan öğrenmekteyiz.
Peygamberimiz (s.a.v): “Uzun
kılmak niyetiyle namaza dururum, derken bir çocuk ağlaması
işitir, annesine sıkıntı vermesin
diye kısa keserim.“ buyurmaktadır.19
Hz. Peygamberimiz (s.a.v)‘in
merhameti, sevgi ve şefkati, hiçbir ayırım yapmadan, bütün çocukları kucaklamıştır. O, engin
tevazusuyla çocuklarla her fırsat-
ta ilgilenmiş, şakalaşmış, gördüğünde onlara selam vermiş hal
hatırlarını sormuş, bu arada kusurlarını hoş karşılamış, hasta olduklarında ziyaretlerine gitmiştir.
Savaşlarda çocukların öldürülmesini, esirler içinde bulunan anne
ile çocukların birbirlerinden ayrılmalarını yasaklamıştır. Rasulüllah (s.a.v) çocuklara sevgisini
açıkça gösterir, Onları “cennetin
kokusu” ve “gözümün nuru” diye
tarif ederdi.
Bir toplumun mükemmeliyeti
aileden ve eşlerin el ele verip kurdukları yuvadan başlar. Aile, cemiyetin en önemli rüknüdür. Bu
rüknün sağlamlığı toplumun de
sağlamlığı demektir. Öyleyse toplumun bu temel rüknü, katiyen
menhecsiz, projesiz ve plansız bırakılmamalıdır. Bugünün yarını,
yarının umudu ve geleceğimiz
olan cennet kokusu, göz nuru çocuklarımızın eğitimi ve yetiştiril-
Hayat
mesi tesadüflere bırakılamayacak
kadar önemlidir. Hem aile hem de
çocuk eğitimi hayati bir meseledir. Atimiz, yetiştirdiğimiz ve yetiştireceğimiz çocukların kalitesine bağlıdır.
Kaynaklar:
1 Deylemî
2 Kütüb-i Sitte İ.Canan 15. cilt S.209
3 Mecmu’uz-Zevaid C.5 S.135
4 Mecmu’uz-Zevaid C.5 S.136
5 İbn-i Mace
6 Kütüb-i Sitte İ.Canan 2.Cilt S.510
7 Kütüb-i Sitte İ.Canan C.2 496
8 Ramuz el-Hadis
9 Kütüb-ü Sitte İ.Canan C.2 S.498
10 Tirmizî
11 Buharî ve Müslim
12 Münavî
13 Münavî
14 İbn-i Mace
15 Buharî, Muvatta
16 Heysemî, Muvatta
17 Müslim
18 Buharî, Tirmizî
19 Buharî
Çocukları Sevindirmek
Çok Güzel Bir Şey
Daha sonra Heidelberg Hayvanat bahçesine götürülen çocuklar
orada ise dünyanın değişik coğrafyalarından getirilen hayvanları
hem tanımalari hem de bilgi almaları sağlandı.
takım etkinlikleri de izleme imkanları oldu.
Gezi turunun sonunda IGMG
Rhein Neckar Saar Bölgesi Walldorf Şubesi de ziyaret edilerek
Cemiyetin tanıtımı yapıldı.
IGMG Walldorf Cemiyet Başkanı
Çocukların bolca eğlendikleri İbrahim Gündüz ile İmam Hatibi
alanlarında bulunduğu yerde bir Bilal Kaçmaz Hoca`nın yapmış
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
oldukları konuşma ve bilgilendirmeden sonra cemiyetin sunmuş
olduğu ikramdan çocukların mutluluğu daha da artmış oldu. Tekrar Worms`a dönen çocuklar unutamayacakları bir gün yaşadıkları
için, aileleri tarafından emeği geçen herkese teşekkür edildi.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:32 Uhr
Seite 23
haber
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
Hayat
Muhsin Yazıcıoğlu Mörfelden
Walldorf’ta Yad Edildi
M
Ö R F E L D E N - WA L L DORF - 29 Mart 2009
Pazar günü yapılacak yerel seçimler kapsamında, 25 Mayıs
Çarşamba günü Kahramanmaraş
mitinginden Yozgat mitingine gitmek üzere beraberindeki 5 kişiyle
birlikte Bell 206 L - 4 tipi helikopterle havalandıktan sonra, il merkezinin 55 km kuzeybatısında bulunan Zeytun ile Sisne köyleri arasındaki 2503 m'lik Keş Dağı'na düşen
helikopterde hayatlarını kaybeden
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel
Başkanı ve Sivas Bağımsız Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ,
BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı
Yüksel Yancı, BBP Belediye Meclis Üyesi Adayı Murat Çetinkaya,
Kaptan Pilot Kaya İstektepe ve İhlas Haber Ajansı (İHA) Sivas Muhabiri İsmail Güneş, Almanya'da
düzenlenen bir anma etkinliğiyle
yâd edildi.
YOĞUN KATILIM
Hessen eyaletinin Frankfurt
kenti yakınlarında bulunan Mörfelden - Walldorf kasabasında bulunan
Şehir Salonu'nda Avrupa Türk Kültür Dernekleri (ATB) tarafından organize edilen etkinliğe yaklaşık bin
sayfa 23
kişilik aileli bir katılım oldu. Anma
etkinliğine BBP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Şanverdi, Nizam-ı Alem Ocakları Genel Eski
Başkanı Tuna Koç, Sivas Belediye
Başkanı (BBP) Doğan Ürgüp, Avrupa Nizam-ı Alem Ocakları Kurucu Genel Başkanı Zülfü Canpolat,
ATB Genel Başkanı Recep Yıldırım, İslam Toplumu Milli Görüş
(IGMG) Hessen Bölge Başkanı
Mehmet Ateş, Diyanet İşleri Türk
İslam Birliği (DİTİB) Frankfurt
Başkanı İrfan Dinç, Avrupa Doğu
Türkistan Merkezi Başkanı Kureyş
Atahan ve çok sayıda seçkin davetli katıldı.
GURBETÇİLERİN
DOSTUYDU
Kur'ân-ı Kerîm tilavetiyle başlayan ve moderatörlüğünü Murat Cenik ve Semra Cenik kardeşlerin
yaptıkları etkinliğin açılış konuşmasını yapan ATB Genel Başkanı
Recep Yıldırım, Muhsin Yazıcıoğlu'nun yeri kolay kolay doldurula-
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
maz bir lider olduğunu belirterek,
O'nun yalnızca bir siyasi parti başkanı değil, Türkiye'nin bütün insnalarını ve renklerini kucaklayan bir
gönül lideri olduğuna vurgu yaptı.
Yazıcıoğlu'nun fikirleri ve icraatıyla pek çok ilke imza attığına da işaret eden Yıldırım, "Bugün daha kamuoyunun yeni yeni tanıştığı Yurtdışı Türkler Bakanlığı fikri O'nun
fikriydi. O bu fikri ta 1979'da ortaya atmıştı ve ilk olarak O dile getirmişti" dedi. Muhsin Reis'in Anadolu'ya ve ülke insanına aşık bir lider
olduğunu belirten ATB Başkanı,
O'nun hiçbir zaman insanlar arasında ayrım yapmadığını, ülkenin her
ferdine aynı yakınlıkta bulunduğunu dile getirdi. O'nun Avrupa'daki
gurbetçileri en çok ziyaret eden siyasi parti lideri olduğuna özellikle
vurgu yapan Recep Yıldırım, Avrupa'dan kendisine iletilen hiçbir davetiyeyi geri çevirmediğini ifade
etti.
SİVAS ONU SEÇTİ
Avrupa Nizam-ı Alem Ocakları
Kurucu Genel Başkanı Zülfü Canpolat ise yaptığı konuşmada, Muhsin Reis ile olan bazı anılarını anlatarak dinleyicilere duygulu anlar
yaşattı.
Sivas Belediye Başkanı Doğan
Ürgüp de Muhsin Yazıcıoğlu'nun
acı kaybı sonrası gerçekleşen yerel
seçimlerde bu hüzün ve elem duygularıyla seçime girip, Sivas halkının gerek Muhsin Reis'e gösterdiği
teveccüh, gerekse kendi seçim çalışmalarının meyvelerini alarak
şehre belediye başkanı seçilmesinin
yaşattığı çetrefilli duyguların zorluğuna dikkat çekip, hüzün ve sevinci aynı anda barındıran hislerle göreve geldiklerini dile getirdi.
Nizam-ı Alem Ocakları Genel
Eski Başkanı Tuna Koç ise Yazıcıoğlu'nun örnek şahsiyetinden örnekler verdi.
IGMG Genel Başkanı Yavuz
Çelik Karahan'ın yazılı mesajı
okundu. Programda ayrıca Ahmet
Yenilmez ve Ömer Arslan ilahiler
okudular. Zeynep Karabulut isimli
8 yaşında bir kız çocuğunun okuduğu "Sakarya" adlı şiir ise duygusal
anların yaşanmasına neden oldu.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:33 Uhr
Seite 24
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:33 Uhr
Seite 25
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:33 Uhr
Seite 26
haber
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
I
GMG Kuzey Bavyera Bölgesinde Genişletilmiş Şube Başkanları ve Sosyal Hizmetler
Başkanları Toplantısı yapıldı. İslam Toplumu Milli Görüş Kuzey
Bavyera Bölge Teşkilatının her üç
ayda bir gerçekleştirdiği Genişletilmiş Şube Başkanları Toplantısı
Bölge Merkezinde gerçekleştirildi.
IGMG Kuzey Bavyera Bölge
Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadınlar Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyeleri, Bölge Gençlik Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyeleri, Cemiyet
Başkanları, Cemiyet Yan Kuruluşlar Başkanları, Sosyal Hizmetler Birim Başkanları ve bunun yanısıra Genel Merkez Sosyal Hizmetler Biriminden Süleyman Yılmaz Bey de toplantıya katılanlar
arasında idi.
Kur’ân-ı Kerim ile açılan toplantı, yoklamadan sonra, IGMG
Kuzey Bavyera Bölge Başkanı
Bilal Demiroğlu bir açılış konuşması yaparak; “Bu toplantılarda
temel amacımız teşkilat mensuplarımız arasında eylem ve söylem
birliğini sağlamaktır. Diğer bir
ifadeyle birimler arası insicamı
sağlamaktır. Bu toplantıların diğer bir faydalı tarafı ise üsten al-
D
iyanet İşleri Türk İslam
Birliği (DİTİB), Federal
Göç ve Mülteciler Dairesi
(BAMF) ve Goethe Enstitüsü işbirliği ile düzenlenen Düsseldorf ve
Köln bölgesi din görevlilerinin katıldığı Almanca dil kursu, Goethe
ve BAMF Yetkilileri tarafından ziyaret edildi.
Köln DİTİB Genel Merkez’inde
verilen Almanca dil kursunu, T.C.
Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Prof. Dr. Ali
Dere, DİTİB Genel Başkanı Sadi
Arslan, Düsseldorf Goethe Enstitü-
sayfa 26
Hayat
IGMG Kuzey Bavyera’da
Genişletilmiş İdareciler Toplantısı
ta, alttan üste bilgi aktarımını
sağlıklı bir şekilde yürütülmesini
koordine etmektir. Dünya küçüldü, insanların zararına olan herşey hemen her tarafa ulaşabilmektedir. Biz de bu küresel köy
haline gelen yeryüzünde ‘iyinin,
doğrunun ve faydalının ve adalet’in’ yayılması için çaba göstermekteyiz. Biz bunları yapıyoruz ve
yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Bölge Yönetim Kurulu üyelerinin bilgilendirmeleri ile devam
eden toplantıda, Genel Merkez
Sosyal Hizmetler Biriminden Süleyman Yılmaz Bey de bir konuş-
ma yaptı. Konuşmasında; “Çocukluğumuzda büyüklerimizin abdest suyunu dökmek için ibrik
kapma yarışı yapardık. Çünkü abdest suyu dökenin abdest alan kadar sevap kazandığına inanırdık.
İşte sosyal hizmetler birimi olarak
insanımızın mali ibadetlerini sağlıklı ifa etmesine vesile olup, en az
o ibadeti yapan kadar da vesile
olan bizlerin de sevap kazanacağına inanıyoruz” dedi.
Katılımcıların dilek ve temennilerden sonra, bir değerlendirme
ve kapanış konuşması yapan
IGMG Kuzey Bavyera Bölge
Başkanı Bilal Demiroğlu; “Geleneksel hale getirdiğimiz Alemlere
Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v) ve
Maide-i Kur’an programını bu yıl
cemiyetlerimizin bünyesinde değişik etkinliklerle yapılmaktadır. Ayrıca yine geleneksel hale getirdiğimiz ‘Bölge Aileler Günü’ proğramımızı 01-02 Mayıs 2010 tarihlerinde Bölgede Nürnberg Merkez
Camimizin ev sahipliğinde, sizlerin katkılarıyla yapılacaktır. Yüreğimiyi açıp, insanlarımızı kendi
değerleriyle buluşturacağız inşallah” dedi.
Goethe ve BAMF Yetkilileri
Almanca Dil Kursu’nu Ziyaret Etti
sü Müdürü Stefan Brunner, Federal
Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF)
Entegrasyon Uzmanı Steffi Redmann ziyaret ederek, kursiyerlerle
bir süre sohbet etti. Ziyarete, DİTİB Genel Müdür V. Mehmet Yıldırım, Din ve Toplum Araştırma
Merkezi Başkanı ve Proje Koordinatörü Dr. Hasan Karaca ile BAMF
ve Goethe Enstitüsü’nden 3 kişilik
Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
heyet te hazır bulundu.
Kursu ziyaret eden heyetle yapılan kısa tanışmanın ardından din
görevlileri soruları cevaplandırdı
ve kendi düşüncelerini Almanca
olarak aktardı.
Ziyarete katılan heyet din görevlerine yönelik Almanya genelinde
ve Köln’de verilen dil kurslarını
önemsediklerini, diyalog için Almancanın şart ve ihtiyaç olduğu, dili geliştirmek için gezete, televizyon izlenileceği bir ortamın oluşturulmasının da gerekli olduğu konusunda görüş bildirdiler.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği
(DİTİB), Federal Göç ve Mülteciler
Dairesi (BAMF) ve Goethe Enstitüsü işbirliğinde 14 Aralık 2009 tarihinde başlayan Almanca kursunu
şuan17 din görevlisi takip ediyor.
Ağustos 2010 tarihine kadar devam edecek kursla ilgili; din görevlilerine Alman kültürünü yerinde
görebilmek ve tanıyabilmek için
geziler, dili öğrenebilmek ve pratik
yapabilmek için her din görevlisinin kendi bölgesinde kilise din
adamları ile programlar yapılması
hususunda görüş alışverişinde bulunuldu.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:33 Uhr
Seite 27
Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
Özel Köșe
Selma ÖZTÜRK
Ah Babalarımız
Vah Babalarımız...
namazını izlerken, cemaati oluştuNesillerimiz... Ve on- ran safları inceleme imkanım oldu.
Safa durmuş, Allah’a secde eden
ları koruma, muhafa- başlara tek tek bakıp, onları gözlemlediğimde, çoğunun tanınmış
za etme vazifemiz.
simalar olduğunu farkettim. Biraz
Acaba bu vazifeyi
daha nazar-ı dikkat ile baktığımda,
bugün hakkıyla yerio secde eden başların çoğunun saçına ak düşmüş olduğunu tespit etne getirebiliyor mutim. Bazıları rahatsızlığından ve
yuz? Babalarımız ne- yaşın ilerlemesinden dolayı sandalsiller için çırpınıp du- yede eda ediyordu namazı, kimisi
kulaklığını takmış, işitmekte zorrurken, ellerinden ge- luk çekiyor, kimisinin gözü ise görmez hale gelmiş... Herbirinin farkleni yapmaya gayret
lı sağlık sorunları var. Ve bu sağlık
gösterirken, bizler
sorunları “göçmen hastalığı” diye
bugün onlar kadar
adlandırılan (Migrationskrankheihastalıkları olarak tanınıyor.
cesur ve ileriye yöne- ten)
Çünkü onların hastalıklarının sebelik düşünüyor mubi ruhi nedenlere dayanmaktadır.
O ara dalıp, maziye kısa bir seyuz? Keşke babalarıyaptığımda, bu amcaların
mız kadar mert ve sa- yahat
herbirinin bir zamanlar daha genç
mimi olabilsek...
olduğunu hatırladım. Ve o anda çocukluğum geldi aklıma. Küçük çoeçenlerde yine bir cami zi- cukken babam haftasonları hepimiyareti için gelen bir Alman zi, bütün kardeşleri toplar camiye
grubumla beraber cemaat götürürdü. Orada erken yaşta rah-
G
lelerin önünde diz çöküp, Kur`an-ı
Kerim’i öğrendik, duaları ve sureleri ezberledik. Bazen oturmaktan
dizlerimiz ağrırdı, bazen hocalardan korkar sıkılırdık. Fakat sonuçta (o zamanları profesyonel olmasa
da) dini eğitimimizden mahrum
kalmadık. Camiye gittik ve bir caminin var olduğunu küçük yaşlarda
bildik. Oralara çocuk yaşta gitmekle, cami atmosferini teneffüs etmiş
olduk.
Bu gerçeği, sağlanmış olan bu
imkanları ise ilk çapta babalarımıza borçluyuz. Babalarımızın sayesinde, onların gayretleri, çabaları,
uğraşı ve fedakarlıkları sayesinde
bizler zamanında bu imkanlara sahip olduk. Bir cami binasına sahip
olabilmek için, her türlü sıkıntılara
katlanmışlar. Bir bayram namazını
eda edebilmek için odalar kiralamışlar. Bir göz odayı bulup kullanarak, oralarda ibadetlerini yerine
getirmişler. Sonra binaları satın almışlar, cami adını vermişler ve
uzun vadeli düşünmeye başlamışlar. Sınırlı ve zor şartlar altında bizleri, evlatlarını yani onlardan sonraki nesilleri düşünmüşler. Tarihi
şartlardan dolayı dini bilgileri ve
eğitim dereceleri düşüktü belki...
Fakat şuur ve bilinçleri elhamdulillah yerindeydi.
Bazen oturup düşünüyorum
da... Babalarımız ne kadar güçlü ve
cesaretlilermiş o zamanları. Hiç tanımadıkları yabancı bir ülkeye gelmişler, bir kelime bile olsa o ülkenin dilini bilip konuşamamışlar. Sırası gelmiş horlanmışlar, sırası gelmiş hakir görülmüşler. Ve herşeye
rağmen burada hayat mücadelelerini sürdürmüşler.
Küçüklüğümden beri babamın
namaz sonrası seccadesinin üzerinde ellerini göğe kaldırarak sürekli
şu duayı yaptığını bilirim: “Ya rabbi! Yavrularımı ve Ümmeti Muhammed’in evlatlarını sen koru!
Onlar benim değil, senindir. Sa-
[email protected]
hipleri ben değilim, SENSİN. Ben
ise sadece bir çobanım. Onları
hakkıyla gütmemi ve emanetlerime ihanet etmememi bana nasip
et! Nesillerimin nesillerini sen koru ya Rab!” İşte babacığım namazları sonrası bu duayı okur, sakin bir sesle kendi kendine telaffuz
ederdi. Öyle ki, bu duayı duya duya, işite işite bizler de kulağımıza
ve hafızamıza yerleştirmiş olduk.
Ve böylece “Kutsal emaneti” onlardan devraldık.
Nesillerimiz... Ve onları koruma, muhafaza etme vazifemiz.
Acaba bu vazifeyi bugün hakkıyla
yerine getirebiliyor muyuz? Babalarımız nesiller için çırpınıp dururken, ellerinden geleni yapmaya
gayret gösterirken, bizler bugün
onlar kadar cesur ve ileriye yönelik
düşünüyor muyuz? Keşke babalarımız kadar mert ve samimi olabilsek...
Onlar bizim büyüklerimiz, efendim! Belki bazen bunun bilincinde
olmayabiliriz, fakat onlara o kadar
çok şey borçluyuz ki... Sonraki nesiller olarak bazen onlara haksızlık
edebiliyoruz. Bazılarımız onları
küçümsüyor ve cahil görüyorlar.
Fakat onların göstermiş olduğu cesareti ve tutumu biz bugün aynı
şartlar altında gösterebileceğimizi
zannetmiyorum. Kesinlikle gösteremezdik, daha doğrusu beceremezdik.
Allah babalarımızdan razı olsun! Onlar hakikaten büyük bir
takdire layıktırlar. Bunun bilincinde olmasalar bile. Allah babalarımızı, o saygı ve sevgiye şayan büyüklerimizi başımızdan eksik etmesin. Allah onlara huzurlu, sağlıklı ve uzun ömürler versin. Zira
onların varlığına ve nasihatlarına
daha çok ihtiyacımız var...
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
sayfa 27
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:33 Uhr
Seite 28
haber
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
I
GMG Hessen Bölgesi Gençlik
Teşkilatı Gönül Sohbetleri serisinin bu defaki adresi
DARMSTADT Şubesi oldu.
Gençlerin yogun olarak katılmış
olduğu program açılış Kur`an-ı
Kerim i ile başladı.
IGMG Darmstadt Cemiyet
Başkanı A. AYKIR’ın selamlama
konuşmasının ardından, Darmstadt Cemiyeti Gençlik Teşkilatı
Başkanı A. Sertkaya ev sahibi
Gençlik başkanı olduğundan dolayı katılımcılara hoşgeldiniz dedi.
IGMG Hessen Bölgesi Gençlik
Teşkilatı Başkanı A.Polat, Gönül
sohbetlerinin önemi ve gönül inşaa etmek için Allah ve
Resulu`nun Gönüllerde yer etmesi ve emirlerine göre yaşanması
gerektiğini söyledi.
Programın
hatiplerinden
IGMG Hessen Bölge Başkanı
Mehmet ATEŞ mikrofona gelerek
gençliğin önemi ve ahlaki olgusunun mükemmel olması gerektiği-
I
GMG (İslam Toplumu Milli
Görüş) Eğitim Başkanlığı’nın
düzenlemiş olduğu Avrupa 4.
Eğitim Şûrası çalışması 10-11 Nisan 2010 tarihlerinde Kerpen’de
yapılacak.
IGMG tarafından ilki 1996 yılında düzenlenen eğitim şûralarının, ikincisi 2001 yılında, üçüncüsü 2005 yılında gerçekleştirildi.
Her 5 yılda bir düzenlenmesi
planlanan çalışmanın dördüncüsü
10-11 Nisan 2010 tarihlerinde,
Kerpen’de bulunan İslam Toplumu Milli Görüş Genel Merkezi’nde gerçekleştirilecek. IGMG
Eğitim Başkanlığı’nca, yapılan
şûra çalışmaları ile Avrupa’daki
vatandaşlarımızın gelişen zaman
içinde eğitim ihtiyaçlarının tesbiti, teşkilat içi yapılan çalışmaların
geliştirilmesi ve bir dahaki 5 yılda
yapılacak çalışmalara ışık tutuması olduğu vurgulandı.
sayfa 28
Hayat
Hessen Gençlik Gönül Sohbeti
Programı Darmstadt’da İdi
ni söyledi.
IGMG Offenbach Mevlana
Gençlik ilahi grubunun ilahilerinden sonra Avusturalya’lı gencin
müslüman oluşuyla ilgili sinevizyon gösteriminin ardından mikrofona Selçuk Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Saffet KÖSE geldi.
Köse: “Bugünlerin IGMG
Gençlik Umresine denk gelen bir
zaman dilimi olduğunu Umreye
gidecek gençlere ve diger dinleyicilere ibadetlerin teknik boyutuyla birlikte mana boyutuna dikkat
etmelerini örneklerle izah etti.
Prof. Dr. Saffet Köse`in hitabından sonra hediye takdimi yapılıp
cemiyet imam hatibinin yapmış
olduğu güzel dua ile program son
buldu.
Akabinde Bölge Gençlik Teşkilatının ikramından sonra gençler gönülleri Allah ve Resulunun
sevgisiyle dolu bir şekilde ayrıldılar.
Avrupa 4. Eğitim Şurası
10-11 Nisan’da Kerpen’de
Avrupa’nın 11 ülkesinde faaliyet gösteren İslam Toplumu Milli
Görüş Teşkilatı’nın her bölgesinden çalışmaya eğitim sahasında
uzman kişiler katılarak fikir ve
görüşlerini ifade edecekler. Avrupa 4. Eğitim Şûrası’nda;
1. İmam Hatip,Hatibe ve
Eğitimcilerimiz
2. Resmi Okullarda İslam
Dindersleri
3. Okullarımız
4. Eğitim Müfredatlarımız
ve Materyallerimiz
5. İnsan Kaynaklarımız ve
Kalifiye İnsan Yetiştirme
6. Eğitim Sistemimiz, Örgün
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
ve Yaygın Eğitim Çalışmaları
7.
Eğitim Kurumlarımız
8. Eğitim Çalışmalarımızın
Tanıtımı ve Derneklerle Desteklenmesi
9.
mız
Entegrasyon Çalışmaları-
10. Eğitim Sistemimizde Anasınıflarımız
11. Gençlik Eğitim Çalışmalarımız
olmak üzere 11 konuda komisyon çalışması yapılacak. Komisyonlara katılımcıların katkılarıyla
ortaya çıkan nihai raporlardaki
bilgiler Eğitim Şûrası sonrasında
yapılacak eğitim çalışmaları için
temel teşkil edecek. Çalışma sonunda çıkan kararlar her yıl en az
bir defa komisyon üyelerinin tekrar biraraya gelerek geçmiş ve gelecek bağlamında gözden geçirilerek genel değerlendirmeye tabi
tutulacak.
IGMG Eğitim Başkanlığınca
yapılan açıklamada daha önce yapılan Şûra çalışmalarının teşkilat
eğitim çalışmalarına verim kattığı
ve yönlendirici olduğu, Avrupa 4.
Eğitim Şûrası’nında 2015 yılına
kadar yapılacak çalışmalara büyük katkıda bulunmasının beklendiği belirtildi.
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:33 Uhr
Seite 29
Hayat Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
dosya
M. Salih AYDIN
Hacarabın Serüvenleri 31
Yaşadığımız bu ülke
ve toplumda bir yer
edinerek onurlu bir
yaşam varken, niçin
onursuzluk denizinde
boğulmak istiyoruz.
Ne Mevla’ya kul ne
kendimize ne de yaşadığımız toplumdaki
insanlara faydalı olabildik. Tabiî ki istinalar kaideyi bozmaz.
Eğer biz burada yaşamaya karar vermişsek
siyasi, ilmi, finans vesair kurumlarında
mutlaka yer almalıyız.
Yolumuza devam diyerek…
Sevgili dostlar yeni bir yılın
4`üncü ayına girmiş bulunuyoruz.
Ama hala kendimize bir düzen
vermeden yolumuza devam diyerek bu gurbet ellerde yaşamaya
devam ediyoruz. Ama burada izole olmuş bir köşeye sıkışmış halde
yaşıyoruz. Çoğumuzun ne kanunlardan ne de buradaki şartlardan
haberi var. Bizde bir laf var, saldım çayıra Mevlam kayıra hesabı.
İş hiç de öyle değil ne çocuklarımıza ne kendimize ne de paramıza
sahip olabildik. Acaba değişmekten biz ne anlıyoruz? Bu toplumda
bir yer edinmek aklımızın ucundan hiç geçmiyor mu? Yaşadığımız bu ülke ve toplumda bir yer
edinerek onurlu bir yaşam varken,
niçin onursuzluk denizinde boğulmak istiyoruz. Ne Mevla’ya kul ne
kendimize ne de yaşadığımız toplumdaki insanlara faydalı olabil-
dik. Tabiî ki istinalar kaideyi bozmaz. Eğer biz burada yaşamaya
karar vermişsek siyasi, ilmi, finans vesair kurumlarında mutlaka
yer almalıyız. Çocuklarımızı bu
yönlere sevk etmeli okullarda başarılı olmaları için desteklemeliyiz. Kendimize bu toplumda bir
yerler edinmeli boşlukta kalmamalıyız. Mesela bu sene 7 Kasım`da Hessen`de Yabancılar
Meclisi seçimleri var. Aday olun
veya oylamaya gidin Alman vatandaşı olanlar aday olabilirler
ama oy hakkı yoktur. Türk vatandaşı olanların ise aday olma ve oy
hakları vardır. Haklarımızı resmi
yerlerde aramak adına gidin, eğer
ilgilenmezseniz o hakkınızı da
kaybedebilirsiniz. Gençleri partilere üye olmaya teşvik edin. Devlet kurumlarında görev almaya
teşvik edin. Fahri görevler alarak
bizimde bu toplumda yer almamızı teşvik edin. Mesela genç itfaiyeci olarak vesair. Hala zamanımız var, geç kalmış değiliz. Haydin dostlar biz kaybetmiş değiliz
diyorum. Ya siz ne diyorsunuz?
Şimdi gelelim başlıktaki konumuza.
Hayatı Boşa Harcamak…
Bir hacı amcanın torunu ile aralarında şöyle bir konuşma geçer.
Genç yürürken dedesini görür
ve:
- Hay (Türkçesi ot veya saman
anlamında İngilizce hi) dede nereye?
Tabii Amcamız şaşırır ve oğlum Hay`ı (Yani, Yüce Mevlamızın “Hay” sıfatını kastederek,
“Her zaman diri olan Rab) anladık, ta o hareket neydi?
- Bırak dede dokunma keyfimize.
- Yavrum baban sana hiç mi öğretmedi büyüklerine karşı nasıl
davranacağını, ben senin okul arkadaşınmışım gibi konuşuyorsun.
- Dede sen ne diyorsun onları
geç sen gerilerde kalmışsın hala ne
diyorsun.
- Hay demeyi biliyorsun ama
gerisi yok mu?
- Dede hay selam vermek Almanlar öyle selam veriyor.
- Yani ALLAH c.c. sıfatı olduğu için değil mi?
- Sen nerdesin dede ilk önce
sen geldin buralara sonra ninemi
ve babamı getirdin ama hala nerdesin?
Adam kafasını iki ellerinin arasına alarak:
- Vay be ben ne yaptım para
kazanacağım diye neslimi canlı
canlı toprağa gömmüşüm. Diye
söylenerek gider.
Canın Sağolsun!
Birgün işten gelirken araba kazası geçirmiştim tabii araba babamın. Eve geldim ve babama:
- Baba arabayla kaza geçirdim
bu çocuk bu saate kadar nerede diye aramıyorsunuz bile dedim.
Babam yüzüme baktı ve:
- Sana bir şey olmaz, canın sağ
olsun, arabaya gelince yarın tamirhaneye götürür yaptırırsın. Parasını da bir güzel ödersin. Sigortayı yükselttiğin yetmedi mi dedi.
Başka bir zamanda izine gitmiştik, yeni ehliyet almıştım. Tutturdu:
- Sen evleneceksin!
Ben de pek evlenmeye niyetli
değilim daha 18 yaşındayım.
Babama:
- Baba acelesi ne filan dedi
isem de beni dinleyen yok. Düğün
masrafına gelince:
- Hadi cüzdanı aç bakalım bedava evlenmek yok.
[email protected]
- Baba ben evlenmek istemiyorum ki.
- Fazla konuşma beni de elin
içinde rezil etme. Tabii kuzu kuzu
paraları ödedik düğün masrafını
cebimizden harcadık. Aradan zaman geçti araya laf karıştı mı hemen atılır:
- Ben ananı kaçırmasaydım beni evlendiren bile yoktu. Biz seni
evlendirmedik mi?
- Evlendirdin, evlendirdin ama
öbür kardeşlerim gibi cebimizden
ödedik. Yalnız bizim Hüsnü hariç
dediğim zaman.
Hemen lafa atılır:
- Ondan alacağım o parayı
onun daha hac parası borcu da var.
Babam Hacarap işte böyle bir
adam.
Oradan Buradan….
Cengiz kardeşin inşaatı olduğundan yardım için gittik. Cengiz
de öğle yemeğinde gril yapacak.
Tabii Limburg`lu kardeşlerden
Başkan Faruk ve Bilal yemeğe davetliler. Grilin görevlisi İrfan kardeş hem pişiriyor hem ekmek arası yapıyor. Bir ara Başkan Faruk
kardeş salata yerken Bilal kardeş
hemen resim çekti ve:
- Grilde et yenir, biz buraya et
yemeye geldik ama bize salata yediriyorlar. Et yiyeceğimize Cengiz
bize ot yediriyor. Şimdi bu resmi
delil olarak medyada kullanacağım diye takıldı. Tabiî ki Faruk
kardeş de Bilal kardeşi destekledi.
Ama bizim İrfan durur mu hemen
et yerlerken bir resim çekti ve:
- Şu anda kim kime inanır deyince herkes gülüştü.
ALLAH’a emanet olun, Kendinize iyi bakın, Sağlıcakla kalın.
Selam ve dua ile.
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
sayfa 29
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:33 Uhr
Seite 30
bulmaca
sayfa 30
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
Hayat
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:33 Uhr
Seite 31
44. sayi sayfalar hessen
09.04.2010
14:33 Uhr
Seite 32
Download