16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 1 GOLDEN HOLIDAY Frankfurt’tan Türkiye Uçularına Baladı SunExpress ile her Pazartesi, Salı, Perembe ve Cumartesi günleri zmir seferleri ve Salı, Cumartesi, Pazar Antalya seferleri Bestair Uçak irketi ile her Salı, Perembe ve Cumartesi stanbul, her Salı Kayseri, her Perembe Adana ve her Cumartesi Ankara direkt seferleri Kıbrıs Türk Hava Yolları ile Ankara ve stanbul balantılı Ercan seferleri (Geni Bilgi 2. Sayfada) t f a r D Yaz Okulları ve Önemi Almanya’nın Türk Problemi / Ufkumuzu Karartan Aydınlar Mahmut AKAR Dosya Sayfa 5’te LMN ÖNÜNDEK ENGELLER Tarihi Durumanın Ardından Sebahattin UÇAR Ramazan KURUYÜZ Dosya Sayfa 27’de Dosya Hacarab’ın serüvenleri IGMG Yaz Okulları ve entegrasyon sürecine katkıları Kim anayasa dümanı? M.Salih AYDIN Mehmet GEDK Ouz ÜÇÜNCÜ Özel Köe Sayfa 25’te Dosya Sayfa 7’de Dosya Sayfa 9’da Sayfa 11’de 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 2 t f a r D 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 3 Hayat HASBHAL Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN 3 Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 EDTÖR’DEN Hayırlı Tatiller... Sevgili dostlar! Yine dolu dolu bir ay› geride b›rakt›k. Art›k Almanya`n›n ve tabiki Hessen Eyaletinin izin sezonu da geldi çatt›. Temmuz ay›n›n ortas› itibariyle izinciler yollara düflmüs olacaklar. fiimdiden izine giden dostlar›m›za kazas›z belas›z hay›rl› yolculuklar dileriz. Geçti¤imiz dönemde Hessen Eyaletinde yap›lan pekçok programa ifltirak etme f›rsat› bulduk. Baflta Herborn Yabanc›lar Meclisinin düzenlemifl oldu¤u “Kültür fiöleni”ne kat›ld›k. Bu flölendeki organizasyon gerçekten güzeldi. Organizeyi bizim genç kardefllerimiz yapm›fllar idi. Burada bu kardefllerimizi kutlamak istiyorum. Özellikle programda bir konuflma yapan SPD Federal Milletvekili Helga Lopez`i de tebrik etmek istiyorum. Konuflmas›nda özellikle entegrasyon ile alakal› sözleri tüm salonda bulunanlarca takdirle karfl›land›. Almanya Federal ‹çiflleri Eski Bakan› Say›n Otto Schlie`nin “en iyi entegrasyon asimilasyondur” sözünü tashih edercesine “entegrasyon asimilasyon de¤ildir” sözü salonda bulunanlar taraf›ndan alk›flla karfl›land›. Yine Hessen`de bulunan sivil teflkilatlar›n yapm›fl olduklar› programlara ifltirak ettik. Elsenfeld Milli Görüfl Teflkilatlar›n›n 20. kurulufl y›ldönümü etkinliklerine kat›ld›k. Burada flunu da belirtmek isterim ki; gazetemize ve flahs›m›za gösterilen ilgi ve teveccüh bizleri ziyadesi ile memnun etmektedir. Demek ki gazetemiz insanlar›m›z›n meselelerine e¤ilme ve reçete olma baflar›s›n› elde etmifl durumdad›r. 15. say›m›zda özellikle baflörtülü resim meselesi ile alakal› önemli bir yaz› yay›nlam›flt›k. Bu yaz›n›n insan›m›za yol göstermifl olmas› bizleri sevindirmifltir. Hessen Eyaleti yetkilileri bu meseleyi gündemde tutmaya devam ediyorlar. Yay›nlam›fl oldu¤umuz yaz›daki resimlerin flekillerine dikkat edilmesi özel ricam›zd›r. Kimse sizi bu resimlerin fleklinin haricinde baflka bir ba¤lama flekline veya bafl›n›z› aç›k flekilde resim getirmeye mecbur edemez. Her zaman tekrarlad›¤›m›z gibi Almanya bir hukuk devletidir. Ve hukuk devletinde kimse dini vecibelerini yerine getirme noktas›nda engellemelere tabi tutulamaz. Bu inanc›m›z› daima korumaktay›z. t f a r D Darmstadt`ta Vuslat Gecesi isimli bir programa kat›ld›k. Bu program bizleri biraz daha sevindirdi. Çünkü gün geçtikce insan›m›z›n kültür programlar›ndaki ihtiyac›n›n de¤iflti¤ini tabiri caiz ise seviyenin biraz daha yükseldi¤ini görmekteyiz. Bu programda tam manas› ile olmasa bile Türk Tasavvuf Mus›kisinden örnekleri gördük. Genç kardefllerimizin sema gösterisi bizleri mest etti dersek yanl›fl olmaz herhalde. Haziran ay›n›n bafl›nda Belçika Hasselt`te yap›lan IGMG Kardefllik ve Dayan›flma program›na kat›ld›k. Program›n ihtiflam› ve organizenin güzelli¤i bizleri mest etti. Yaklafl›k 32 bin insan›n kat›ld›¤› programda en ufak bir s›k›nt› bile yaflanmad›. Özellikle Sami Yusuf`un konseri izlemeye de¤erdi. Profesyonel manada yap›lan çal›flmalar›n insan›m›z taraf›ndan be¤eniyle takip edildi¤i bir gerçek. Yine k›sa ad› KAV olan Frankfurt Yabanc›lar Meclisinde bulunan Türklerin yapm›fl olduklar› tan›flma ve bilgilendirme toplant›s›na kat›ld›k. Bizler Almanya`da bulunan yabanc›lar; bu meclislerin diyalog için önemini hala kavrayamam›fl durumday›z. Dertlerimizi ve meselelerimizi birinci a¤›zdan resmi makamlara ulaflt›rman›n en direkt yolu olan bu meclisler insan›m›z›n ilgisini bekliyor. Burada seçilmifl görevli kardefllerimizi çal›flmalar›ndan do- lay› tebrik etmek istiyorum. Yaz tatilinin bafllamas› münasebetiyle çocuklar›m›z›n e¤itimleri de gündeme geliyor. Çocuklar›m›z›n dini e¤itimleri noktas›nda özellikle çaba sarfetmemiz gerekiyor. Art›k flu bir gerçek ki dini e¤itim noktas›nda eksik kalan bir çocuk kendisine de topluma da yararl› olmada eksik kalmaktad›r. ‹statistikler dini e¤itimini alm›fl bir çocu¤un topluma uyum noktas›nda çok daha baflar›l› oldu¤unu göstermektedir. ‹zine gitmeyen kardefllerimizin mutlaka sivil toplum kurulufllar›n›n düzenlemifl olduklar› e¤itim kurslar›na çocuklar›n› göndermelidirler. Buralarda çocuklar hem e¤itimlerini almakta ve hem de bir nevi yaz tatillerini de¤erlendirmifl olmaktalar. WM 2006 Dünya Kupas› organizasyonu Almanya için bir yüzak› olmufltur. Organizasyon boyunca hiçbir s›k›nt›n›n yaflanmamas› ve gerçekten medenice karfl›laflmalar›n yap›lmas› ve seyredilmesi takdire flayand›r. Burada futbolseverlerin güvenli bir flekilde bu organizeyi takip etmelerini sa¤lad›klar› için, Alman resmi makamlar›n› tebrik etmek gerekir. Futbolun güzelliklerini beraberce yaflaman›n hazz›n› ortaya koyan tüm insanlara teflekkür etmek laz›m. ‹nflallah bu tür organizeler tüm dünyadaki futbol izleyicilerine örnek olur. Ve inflallah Türkiyemiz de bu tür büyük organizeleri yapma baflar›s›n› elde eder. Sevgili Prof. Dr. Yaflar Bilgin CDU Hessen Eyalet yönetiminde aktif olarak görev alm›fl durumdad›r. Biz Yaflar Bey`in insan›m›z›n meseleri ile ilgilenilmesi aç›s›ndan faydal› olaca¤› kanaatindeyiz. Bugüne kadar yapm›fl oldu¤u faaliyetler bizleri yan›ltmayacakt›r diye düflünüyoruz. Ayn› zamanda Yaflar Bey`in; CDU Hessen yönetimi ile insan›m›z aras›ndaki so¤uklu¤u da kald›raca¤›n› düflünüyoruz. Sevgili dostlar; sizlerden Eylül 2006 bafl›na kadar izin rica ediyoruz. Malumunuz izin sezonunda bizler de izine ç›k›yoruz. ‹nflallah Eylül bafl› itibariyle yepyeni dolu dolu bir Hessen Hayat ile karfl›n›zda olmaya çal›flaca¤›z. Bu vesile ile Cenab-› Allah çal›flmalar›m›z› bereketlendirsin, fluurland›rs›n. Çal›flmak bizden, baflar› Allah`tand›r. Allah`a emanet olun. Hessen Hayat Ayl›k Ücretsiz Gazete Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Sahibi ve Genel Yay›n Yönetmeni: Sinan AKTÜRK Yay›n Kurulu: Dr. Yusuf Ifl›k, ‹brahim Gümüflo¤lu, Mahmut Aflkar, Sinan Aktürk, M. Salih Ayd›n, ‹hsan Güler, Saim Ayas, (Profesör) Ünal Köse Merkez: Königsbergerstr. 16 · D-61169 Friedberg Tel: 06031-162411 · Fax: 06031-738644 · E-mail: [email protected] Gazetemizde ç›kan yaz›lar›n ve reklamlar›n içeri¤inden sorumlu de¤iliz. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 4 ETKNLK HABER 4 Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN IGMG Darmstadt’ta Vuslat Gecesi IGMG Hessen Bölgesine ba¤l› olarak faaliyetlerini sürdüren Darmstadt Cemiyeti taraf›ndan organize edilen “Vuslat Gecesi” program› Eberstadt’ta yap›ld›. Mehmet Ölmez- Darmstadt GMG Hessen Bölgesine ba¤l› olarak faaliyetlerini sürdüren Darmstadt Cemiyeti taraf›ndan organize edilen “Vuslat Gecesi” programi Eberstadt’ta yap›ld›. Program Darmstadt Camii ‹mam› Ali Arslan’›n okudu¤u aç›l›fl Kur’an-› Kerimi ile bafllad›. Aç›l›fl Kur’an-› Keriminden sonra Cemiyet Baflkan› Ahmet Ölmez kat›l›mc›lara bir selamlama konuflmas› yapt›. Ahmet Ölmez; cemiyet olarak bu tür programlar› s›k s›k yapacaklar›n› ve her programda da de¤iflik içeriklerle insan›m›z›n estetik zevkini gelifltirmeyi düflündüklerini ifade etti. Daha sonra mikrofona IGMG Hessen Bölge Baflkan› Mehmet Atefl geldi. Atefl: Programi düzenleyenlere teflekkür ettikten sonra; bu tür programlar›n önemine de¤indi. Gün geçtikçe insan›m›z›n ihtiyac› olan bu tür programlarin içerik olarak geliflti¤ini vurgulayan Atefl; insan›m›z her fleyin en iyisine lay›kt›r dedi. Mehmet Atefl’in konuflmas›ndan sonra Cemiyet Kad›n Kollar› Gençli¤inden bir k›z›m›z “40 Yafl›ndas›n” ad- I l› Peygamber Efendimize ithafen yaz›lm›fl na’at› okudu. Na’at›n sunumundan sonra sahneye Grup Gülizar geldi. Birbirinden güzel üç eser seslendiren Grup Gülizar salonda bulunanlara Tasavvuf Mus›kisi ziyafeti sundular. Grup Gülizar›n sunumundan sonra akflam namaz› için mola verildi. Akflam Namaz› molas›ndan sonra program›n as›l hatibi Sebahattin Uçar yaklafl›k bir saatlik sürecek olan Vuslat isimli çal›flmas›n›n sunumunu yapt›. Gerçekten hofl bir ortamda geçen bu sunum esnas›nda salonda bulunanlar özel dakikalar geçirdiler. Sebahattin Uçar’›n sunumundan sonra sahnede gençlerden oluflan bir grup sema gösterisi yapt›lar. Özellikle Almanya’da yetiflen bu gençlerin sema gösterisi salonda bulunanlar taraf›ndan büyük bir dikkatle izlendi. Daha sonra Makedonya’dan Sami Abdullah isimli haf›z›n sundu¤u Kur’an ziyafeti programdan al›nan hazz›n en üst seviyeye ç›kmas›na vesile oldu. Program›n as›l önemli sürprizi sona b›rak›lm›flt›. Salavat-› fierifeler eflli¤inde “Sakal-› fierif” ziyareti yap›ld›. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 5 Hayat DOSYA Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Mahmut AKAR ATB Genel Sekreteri Almanya’nın Türk Problemi ir göçmen olarak kendi hâlimize acıdı¤ım kadar Almanya’nın da mevcut durumuna üzülüyorum. Göçmenlerin iyi olabilmesi için göç ettikleri ülkenin de iktisadî, beflerî ve hukukî olarak iyi durumda olması lazım. ‹ktisadî hayatın her kötüye gidiflinde gözler bu ülkenin yabancı kökenli vatandafllarına çevrilir. Meselâ malî durumu yerinde olan bir Türk lüks sınıf bir araba binse, hangi parayla aldı diye dikkatleri üzerine çeker. ‹flsiz bir Türk de, devletin kasasını soyuyor diye düflmanca bakıflların hedefi olur. Bu ülkenin Türk manzarası; namazda secdeye gidenlerin, çarflıda baflörtülü dolaflanların, mesire yerlerinde ailece piknik yapanların yazılı ve görüntülü medyadaki klifleleflmifl resimleriyle zihinlerde yer etmifltir. Hadiseleri önyargısız ve yerinde de¤erlendiren birçok Alman yorumcunun da dedi¤i gibi, Almanya’nın yabancılar meselesidinden ziyade buradaki Türklerle "Türkenproblem"i var. Bu "mesele"nin nerden kaynaklanabilece¤ine üstbafllıklarla ıflık tutmaya çalıflalalım: -Göçmen nüfus içinde Türkler olarak en büyük azınlı¤ı teflkil etmek. -Komünizmin yerine ‹slam’ın düflman ilân edildi¤i bir zamanda bu dine mensup olmak. -Cami/kültür/spor ve iflveren dernekleriyle kendi dinamiklerini muhafaza etmek. -Hakkıyla temsil edilememek. Yukarıdaki tesbitlerimizi tersinden giderek cevapladı¤ımızda, Almanya’nın Türkler Meselesi de olmayabilirdi. fiöyleki; mevcut göçmen nufüsun içindeki en azlardan olsaydık, müslüman de¤il de hıristiyan olsaydık, kültürel de¤erlerimizi ayakta tutan teflkilatlı bir toplum olmasaydık ve iflinin ehli, flahsiyetli bir durufl sergileyen temsilcilerimiz olsaydı, bugün mesele olan konular ve dolayısıyla biz Türk azınlık problem olarak görülmeyecektik. Zamanında Almanya’nın iktisadî B Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 problemlerini kendi iflgücünü ortaya koyarak çözmede yardımcı olan insanlar bugün problem olarak görülüyorsa, yukarıda sıraladı¤ımız etkenlerden ba¤ımsız olarak, bu ülkenin göçmenler politikasının olmayıflından veya mevcutun iflas etmesinden de kaynaklanmaktadır. Alman okullarında göçmen ailelere mensup ö¤rencilerin baflarısızlı¤ının faturasını flimdiye kadar hep ailelere çıkaran resmî tavıra karflı en son yayınlanan "OECD-Pisa Arafltırması 2003" neticelerine bakıldı¤ında, bu ülkedeki yabancı kökenli ö¤rencilerin ne kadar ihmal edildi¤i, ayırımcılı¤a tabi tutuldu¤u görülecektir. Haftalık "Der Spiegel" dergisinin 15.05.06 tarihli internet sitesinde "Yabancı çocukları üç okul yılı geride" bafllı¤ıyla yaptı¤ı haber/yorumda bu çalıflma grubu içinde yer alan Petra Stanat’ın "Almanya’da yaflayan göçmenlerin durumu, süre uzadıkça daha da kötülefliyor" tesbitine yer vermifl. Sadece bu tesbit bile buradaki göçmen nesillerinin gelecekleriyle ilgili endiflelerimizi artırmaya yetiyor. Biz söylemifl olsaydık, önyargılı bir yaklaflım olarak de¤erlendirilecek ve itibar edilmeyecekti. Konuyla ilgili Alman E¤itim Sendikası GEW internet sitesinde bizim düflüncelerimize de tercüman olarak flu tesbiti yapıyor: "Her ne kadar muhafazakârlar da, Almanya’nın bir göçmen ülkesi oldu¤u gerçe¤ini görme¤e baflladılar ama eflit seviyede karflılıklı farklılıkları kabullenenen uyum sürecinden ziyade kayıtsızflartsız Alman Öncü Kültürü (hıristiyan?)’ne adapte olmayı beklemektedirler." Almanya’daki Türk göçmenlerin bu ülkeyle yabancı düflmanlı¤ı ve ayırımcılı¤ın dıflında ciddi bir problemi yok ama Almanya’nın kendi Türkleriyle yine kendisinin icad etti¤i problemi var. En son FAZ (Franfurter Allgemeine Zeitung)’in buradaki müslüman azınlıkla ilgili yaptırdı¤ı kamuoyu arafltırmasında bu durumu ürpererek tekrar görmek mümkündür. Bunu çözmek de, kendisine problem üreten/yaratanların meselesidir, bizim de¤il! Ufkumuzu Karartan Aydınlar " Bizde fikir ormanda uyuyan güzeldir, kendisini uyandıracak prensi bekliyor. (C. Meriç)" Bir kaya parçasının ustanın elinde flekillendi¤i gibi, ham maddelerin fabrikalarda ifllendi¤i gibi ve delice akan suların kanallarla kontrol altına alınarak, yerine göre barajlarda biriktirilip elektrik enerjisine dönüfltürülmesi gibi, bir milletin aydınları onu flekillendirir, ham düflünceleri olgunlafltırır ve kullanıma hazır (potensiyel) gücü yönlendirir. Bir toplumun maddî-manevî refah seviyesinin yükselmesi; onun sahip ol- du¤u de¤erlerin kıymetini yukarıdaki vasıflara haiz münevverler sayesinde gerçekleflir. Türkiye’nin henüz daha bu seviyeyi yakalandı¤ını söylemek mümkün de¤ildir. Bu istikamette bazen ciddi endifleler sebebiyet veren geliflmelere flahit olmaktayız. Tarihi geçmi¤imiz ve bulundu¤umuz co¤rafik konum itibariyle dünya siyasetini yönlendirenlerin odak noktasındaki ülkelerin baflında gelmekteyiz. Hâl böyle olunca; bin sene boyunca Haçlı saldırılarının önünde kendini siper edinmesinin ötesinde Viyana kapılarına kadar Avrupa’nın içlerine girebilmifl bir millet üzerinde dünya hâkimiyetini elinde bulunduranların binbir emelleri olabilece¤ini tahmin etmek, günümüz aydını için sıradan bilgi olmalıdır. Memleketin mevcut panaromasını bir göz atalım: 17 Aralık 2005’de ABTam Üyeli¤i müracaatı alındıktan sonra hükümet, toplumda yeni heyecanlar yaratacak uzun vadeli projeler ortaya koyamayınca; Meclis (parlemanto) içi ve dıflı muhalefetin sesi yükseliyor, giderek artan memnuniyetsizlikler halka yayılıyor ve kurumlar arasında öteden beri varolan güçler veya selahiyetler çatıflması; bazen "Baflörtüsü", bazen "Laik-Antilaik", bazen de "Ulusalcı-‹slamcı" kavramlar etrafında tehlikeli boyutlara vardırılıyor. Bir de bunlara, "karanlık güçler"in tetikçilerinden çıkan kurflunları ilave ederseniz; ülke, düflmanın arzuladı¤ı ortama sürüklenmifl oluyor. Böylesi, sıradan vatandaflın kafasını allakbullak eden, geçmiflteki kan, gözyaflı, yokluk ve ihtilallerin ça¤rıflımını yaptıran hadiseler karflısında millete ümit verecek, tehlikeleri gö¤üsleyerek birli¤imiz ve dirliflimizin teminatı olabilecek aydınlarımızı geçmiflten kalma ideolojik bir saplantı içerisinde görünce, üzüntümüz bir kat daha artıyor. Danıfltay üyelerine yapılan saldırı, aslında istikrara, rejime ve ülkenin gelece¤ine sıkılmıfl kurflun oldu¤unu herkes bilmesine ra¤men, konu kıtlı¤ı çeken eli kalem tutan anlı-flanlı yazarlarımızın ve ilim erbabımızın hırçın, akl-ı selimden uzak ve sı¤ de¤erlendirmeleri, Türk aydını adına bir azgeliflmifllik vesikasıdır. ‹deolojik ça¤dan kalma, ezberlediklerinin ötesinde fikir üretmeden yoksun olanlar, ülkenin önündeki en geçilmez barikatları oluflturmaktadırlar. Bunların aslında kabile reislerinden hiçbir farkları yoktur. Herkes; benim bildi¤im, benim partim ve benim çıkarlarım diyor. O mevzilerden atıfl yapanların, "‹slamcı"sı, "Atatürkçü"sü ve "Milliyetçi"siyle hepsi de –kendilerine göre- ülkenin yüksek menfaatlerinin yegane savunucularıdır. Ama di¤er taraftan neticeye baktı¤ınızda; bu mevcut de¤erlerin hepsi de ülkesi ve milletiyle telafisi mümkün olmayacak tahribata maruz kalıyorlar. Aflı¤ı oldu¤umuz Avrupa, "Aydınlanma"yı aydınları sayesinde gerçeklefltirirken, kendi gerçekleriyle de yüzleflerek o devreyi tamamlamıfltır. Bizim 5 aydınımız da, kendi dünya görüflü veya inancından ba¤ımsız olarak, Kemalist, Laik, Antilaik, Ülkücü, Ateist, Dindar, Kürtçü, Alevici, Sünnici ve sair unsurları kabullenerek düflüncelerini ortaya sürmelidir. Fikirler dayatma yoluyla de¤il, ancak zıtlarıyla çarpıflarak (e¤er varsa üstünlü¤ü) kendini kabul ettirebilir. Aydının görevi, kendi do¤ruları dıflında kalan herkesi ve herfleyi karalaya karalaya toplum ufkunun tamamına yakınını karartmak de¤il, ufuk açmak ve aydınlatmak olmalıdır. Bu noktadan hareketle, Batı’dan neredeyse her konuda millet olarak a¤zımızın yandı¤ı bu sıralarda ve hâlâ bir baflörtüsünü bile ülkenin en çözülmez meselesi haline getirdi¤imiz bugünlerde genel hatlarıyla "Kemalist"lerimiz, "Milliyetçi"lerimiz ve "‹slâmcı"larımız Türkiye’nin dünya konjüktüründeki konumunu hangi siyasî, iktisadî ve kültürel paradigmalara göre belirleyerek yönlendirmelidirler? Millisi olmayan Müslüman-Türk düflünülemeyece¤i gibi, ‹slâm’ı olmayan Milli-Türk de asla düflünülemez! Dil, din ve soy birli¤i oldu¤umuz di¤er Türk boyları veya devletlerini görmemezlikten gelmek, kendimizi inkâr manâsında olmasa da, dünyadaki yalnızlı¤ımıza boyun e¤mek demektir. Bir taraftan Batı dünyasıyla her türlü siyasiiktisadi-kültürel iliflkileriniz devam edecek, di¤er taraftan Türk dünyası ve ‹slam alemiyle kucaklaflarak güçleneceksiniz. Aydınımız, milletler camiasında "Güçlü Türkiye" için olmazsa olmazlarımızdan olan ve bu iki anata¤ıyıcımızı görerek önümüzü açmalı, ufkumuzu aydınlatmalıdır. Bu konuda içimizdekilerle cedelleflme yerine, dünya âlimleri arenasında yarıflabiliyorsa, her türlü takdir ve saygıya layıkdırlar. Aksi taktirde, bu millet er veya geç kendisini sahiplenen alimlerini ba¤rından çıkaracaktır. Dünyanın yeniden bloklaflmaya meyillendi¤i, Rusya’nın tekrar A.B.Devletleri karflısında "Süper Güç" olarak sahaya çıkmaya hazırlandı¤ı bugünlerde Türk aydını herkesden evvel, dünya Türklü¤ünün örnek almak istedi¤i, her konuda yardım bekledi¤i, a¤abeyi ve lider olarak arzu etti¤i Türkiye’yle kültürel ba¤ları pekifltermenin öncülü¤ünü yapmalı, bu konuda devlet ve hükümet yetkililerini adım atmaya zorlamalıdırlar. Sayın R.T. Erdo¤an’ın Baflbakanlı¤ındaki Hükümetin Türk dünyasıyla olan münasebetlerini son derece yetersiz oldu¤unu, günlük siyaset dedikodusuyla köflesinde, patronunun televizyonunda ahkâm kesenlerden veya Türk olarak yaratılmıfl olmayı neredeyse inkâr edeceklerden beklemek de beyhudelik olur galiba... ‹mparaorluk tecrübesine ve zengin bir kültür birikimine sahip genç, dinamik ve atılgan bir milleti anlayabilecek, yorumlayabilecek ve onları Batı karflısında temsil ederken alnı açık, baflı dik durabilecek fikir ustalarına ihtiyaç var. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr 6 Seite 6 ETKNLK HABER Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Herborn’da Kültür öleni Herborn Belediyesi Yabancılar Meclisinin düzenlemi olduu Kültür ölenine halkın yanısıra Siyasi Parti temsilcilerinin de ilgisi büyüktü. ölende siyasi arenanın her kademesinden katılımın olması dikkat çekti. Federal Milletvekili Helga LOPEZ (SPD): P rogram Herborn Belediye Baflkanı Hans Benner’in (SPD) yapmıfl oldu¤u açılıfl konuflması ile baflladı. Konuflmasında Yabancılar Meclisi Baflkanının ve ekibinin her türlü destekçileri olduklarını ifade etti. Akabinde Herborn Belediyesi Yabancılar Meclis Baflkanı Halit Erdemir misafirlere katılımlarından dolay› flükranlarını arz etti. Yabancıların Almanya’ya kazandırdıklarını sıralarken ‘Birilerine 2. sınıf muamelesi uygulamak, kimseyi 1. sınıf yapmaz’ sözleri ile konuflmasını tamamladı. Programa misafir konuflmacı olarak Federal Almanya Milletvekili Helga LOPEZ (SPD), Hessen Milletvekili Marcus Bocklet (Grüne/Yefliller), Bölge Grup Baflkanvekili Ronny Schmidt (FDP), CDU Herborn-Sinn Gençlik Kolları Baflkanı Florian Kämpfer (JU) ve Hessen Yabancılar Meclis Baflkan Yardımcısı Sawsan Chahrour (AGAH/ LAB) katıldılar. Her biri konuflmalarında Yabancılar Meclisi Baflkanını ve ekibini tebrik ederken, Yabancıların ve Yabancılar Meclislerin önemlerini vurguladılar. Konuflmalar arasında Federal Almanya Milletvekili LOPEZ’in ‘Entegrasyon, Asimilasyon de¤ildir, insanlar bunları birbirine karıfltırmamalı’ sözleri uzun süre alkıfllandı. Hessen Milletvekili Marcus Bocklet (Grüne/Yefliller) ise Yabancıların yeteri kadar vatandafllıktan faydalanmadıklarını hatırlattı. Konuflma aralarında sahnede yer alan Yunan Folklar ekibi (Sirtaki), Türk Halay ekibi ve Kafkas oyunları katılımcıların büyük be¤enisini kazandı. Ayrıca programda Herborn Dergah Saz-Ekibi, Lil Knight & Metaphor’un Hip Hop ve Tarek Zahreddin yönetti¤i ‘Blue Dragon Akademi’nin Jeet-Kune Do Show ve sunulan klip gösterileri salonda nefleli, canlı, heyecanlı ve unutulmaz anlar yaflattı. Program, yo¤un istek üzere tekrar sahneye gelen Kafkas Ekibinin gösterimi ile nihayete erdi. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 7 DOSYA Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 7 IGMG Yaz Okulları ve entegrasyon sürecine katkıları Mehmet GEDK IGMG E¤itim Baflkan› [email protected] arklı kültürel ve dinî toplulukların meydana getirdi¤i toplumların, sa¤lıklı bir uyum içerisinde yaflayabilmelerinin temel dinamiklerinden biri, ülke çapında toplumsal entegrasyonun sa¤lanmasıdır. Sa¤lıklı bir entegrasyon ise, tüm insanî de¤erlerin ve gereksinimlerin göz önünde bulundurularak sa¤lanabilir. Özellikle Batı Avrupa ülkelerini dikkate alırsak, bu toplumların artık, farklı ırkların, dinlerin, dil ve kültürlerin iç içe yaflamak zorunda oldu¤u toplumlar oldu¤u gerçe¤ini görürüz. Entegrasyon sürecinin sa¤lıklı yürüyebilmesi için de, göçmenlerin dinî ve sivil toplum kurumları ile birlikte çözümler bulunması gerekir. Bu yazımızda, IGMG Yaz Okulları’nın sosyal entegrasyon açısından önemini de¤erlendirmek istiyorum. Herfleyden önce, içinde yafladı¤ımız toplumların bir parçası oldu¤umuz gerçe¤inden hareket ediyoruz. Bununla birlikte, göçmen nesillerin kimlik arayıfllarında, yardımcı olma gerçe¤i ve bu gerçe¤in de sosyal entegrasyona katkısını de¤erlendirece¤im. IGMG Yaz Okulları’nda çalıflmalarımız, bu toplumdan kaçıflı de¤il, bu topluma yönelik, ama farklılıklarımızı da ortaya koyan bir çabayı göstermektedir. Bunun için de, gerek mevcut toplumsal sorumlarımızın ve gerekse farklı bir kültür anlayıflından kaynaklanan sorunlarımızın teflhisi, tesbiti ve de¤erlendirmelerini göz önünde bulunduruyoruz. Ki sa¤lıklı bir kimlik bulma gayesi ancak bu flekilde gerçe¤e dönüflebilir. Karflılafltı¤ımız bu sorunların çözümlerini bulmak, bu sorunların çözümünde özellikle e¤itim boyutunu ön planda tutmak durumundayız. Zira e¤itim, uyumun birinci çözümüdür. Bu e¤itimde, dinî bilgilerin ö¤retimi oldu¤u kadar, Müslümanca davranma ilkeleri, yani, adab-ı muafleret dedi¤imiz toplumsal iliflki, dost ve arkadafl edinebilme yetene¤inin gelifltirilmesi gibi temel davranıfllar önemli bir yer tutmaktadır. Gençlerimizin ‹slamî kimliklerini bulmalarına yardımcı olmak, bu okulların ana hedefi. Çünkü, sa¤lam temellere oturtulmufl bir kimlik, entegrasyon için F engel de¤il, yönlendiricidir. Bu açıdan bakıldı¤ında, Yaz Okulları, ya temelleri zaten atılmıfl olan ‹slamî kimli¤in geliflmesine yardımcı oluyor ya da, bu kimli¤in temellerinin atılmasına. Bütün bu çalıflmalar, e¤itim sürecinin uzun bir süreç oldu¤u gerçe¤inden hareketle, pedagojik ve didaktik metotlar dahilinde yapılmaktadır. Yaz Okulları çalıflmalarında, ilkesel olarak aynı olsalar da, belirli kalıplar bulunmuyor. Ö¤retmenlerin, ö¤rencilerin bizzat kendilerinin ve binaların fizikî flartlarına göre de¤iflkenlik arzediyor. Fakat temelde, çocuklarımızın kimlik kazanmaları ve sorumluluk üstlenebilmelerini hedefliyor. Bu çalıflmaları, veli dernekleri, okul aile birliklerinin katkıları ile zenginlefltirerek velileri de e¤itim sürecinde aktif rol almalarını teflvik ederek katkıda bulunmalarını sa¤lıyoruz. Bize göre entegrasyon, kiflilere sorumluluk ve özgüven kazandırmakla gerçeklefltirilebilir. Yaz Okulları’nda bu amaca yönelik olarak, sosyal aktivitelerle çocuklarımızın kendi kifliliklerinin gelifltirilmesi sa¤lanıyor. Bunun için de, yerel lisanların kullanımını tercih ediyor ve bunu teflvik ediyoruz. Çocuklarımızın kendilerine olan özgüvenlerinin sa¤lanması ve kifliliklerinin geliflmesi, kendi inançlarını ve kültürel kimliklerini yerel lisanlarda, di¤er insanlara anlatabilmeleri ve aktarabilmeleri ile kuvvetleniyor. Bununla birlikte, kültürümüzün aktarımında temel araç olan Türkçe’nin de gelifltirilmesine önem veriyoruz. Kimlik edinmek ve kimlik bunalımının çözümüne yardımcı olmak, Yaz Okulları’mızın temel hedeflerinden birisidir. Bunun için, bu programlara katılan tüm çocuk ve gençlerimizin e¤itimlerini Avrupa için özel hazırlamıfl oldu¤umuz temel e¤itim ve gençlik e¤itim müfredatları çerçevesinde e¤itimlerini gerçeklefltirmekteyiz. Böylelikle, e¤itimde birlikteli¤i sa¤lıyor ve çocuklarımızın içinde yafladıkları toplumda, dıflarıdan transport edilmifl bir kültür yapılanmasından dolayı ortaya çıkan kimlik bunalımlarının çözümlenmesini kolaylafltırıyoruz. Bu konuyu biraz daha izah etmekte fayda buluyorum. Çocuklarımız eninde sonunda bir kimli¤e bürünüyorlar. Fakat bürünülen bu kimlik, gelecekte kendileri açısından ne kadar uyumlu bir kimlik olacaktır? Sorusuna gerçekçi bir cevap da bulmak zorundayız. Biz IGMG olarak, çocuklarımızın Avrupalı, ama Müslüman kimlikleri ile bu toplumda yer almalarını istiyoruz. Transport edilmifl kültür dedi¤imizde, bu gerçe¤e iflaret etmek istiyoruz. Transport edilmifl kültürde, dıfl dünyayı tanıma ve tanımlama zorunlulu¤u yoktur. Fakat oturmufl ve sa¤lıklı bir kimlik, yerinde oluflmufl bir kültürle ortaya çıkar. Bu kimli¤in oluflumu da, bize göre, Kur’an ve Sünnet’e dayanan ölçülerle Avrupa kültürünü de bilen, dikkate alan bir e¤itim süreci ile gerçekleflecektir. Okul ve meslek e¤itimi de Yaz Okulları’nın a¤ırlıklı bir noktasını oluflturmaktadır. Her ne kadar, Yaz Okulları’nda bu alanlarda dersler verilmiyor ise de, çocukların hayatında okulun ve e¤itimin önemini vurgulayarak, gelece¤in ancak e¤itim ve okul ile temin edilebilece¤i anlayıflı yerlefltiriliyor. Çocuklarımız okul ve meslek e¤itimi bakımından yönlendiriliyor, kendi kabiliyetlerini kendilerinin ortaya çıkarmaları için tavsiyelerde bulunuluyor. ‹statistiklere baktı¤ımızda gördü¤ümüz gerçek fludur: Özellikle Türk çocuk ve gençlerinin okullardaki e¤itim ve ö¤renim seviyesi, bulundukları ülkelerin genel düzeyleri dikkate alındı¤ında hiç de içaçıcı de¤il. Türk çocuklarının, yüzde 75 oranında kalitesi düflük çevre ve okullarda e¤itim görmekte olduklarını görebiliriz. E¤itim ve ö¤retim alanındaki ihmal ve ilgisizlikler, talebelerin baflarısızlı¤ını garanti etmekten baflka bir ifle yaramıyor. Böylesi bir durumda çocuklarımız hedefsizlik ve yönsüzlükten dolayı, arzu edilen baflarıya ulaflamıyor. ‹flte bunun için, Yaz Okulları, okul e¤itimin önemini kavratmak ve çocuklarımızın yönlendirilmesine yardımcı olmak gibi bir görevi de üstleniyor. Yaz Okulları’nın bir paralel toplum oluflmasına katkısı veya paralel toplum oluflması için bir altyapı teflekkül etti¤i yolundaki iddiaların, yanlıfl ve eksik bilgilenmeden kaynaklandı¤ını söylemek zorundayız. Do¤rudur, Yaz Okulları’nda çocuklarımız farklı bir kültür ve farklı bir inanç yapısına sahip olduklarının fluuruna varıyorlar. Ama bu fluur, yeni bir sosyal olufluma, daha açıkçası paralel bir toplum oluflumuna yönelik de¤il; farklı bir kimlik fluuruyla bu toplumdaki yerini alma çabasına yöneliktir. Göçmen kökenli oldukları gerçe¤inin yanı sıra, bu çok kültürlü toplumlarda inançlarımız do¤rultusunda, toplumun bir parçası oldu¤u gerçe¤inin kavranılması da önem arzetmektedir. Aslında tartıflmanın temeli, entegrasyon veya asimilasyonun nasıl anlaflıldı¤ı ve göçmenlere hangisinin, nasıl dayatılmak istendi¤i ile ilgilidir. Bu açıdan bakıldı¤ında, son yıllarda entegrasyon ve asimilasyon kavramlarının sosyal ve siyasî platformlarda, amansızca tartıflıldı¤ına, yazılıp çizildi¤ine flahid oluyoruz. Üzülerek de söylemek gerekirse, bu tartıflma süreçlerinin, model olarak sokaklara, okullara, resmî kurumlara ve dolayısıyla toplum içerisine taflınarak, pratik modeller oluflturmaya yönelik yanı yok. Tartıflma daha ziyade, göçmenlerin, ço¤unluk toplumlar bün- yesinde eritilerek asimile edilmesine yönelik. IGMG Yaz Okulları ile ilgili olarak bilinmesi gereken en önemli noktalardan birisi fludur: Bu programlar, ‹slamî bir kurulufl olarak bizim üyelerimize, cemaatimize ve bu hizmetlerden yararlanmak isteyen Müslümanlara karflı bir sorumlulu¤umuzun yerine getirilmesidir. Bu Müslümanların bir ihtiyacıdır ve IGMG bunu bir görev olarak yapmaktadır. Bu yüzdendir ki, bu programları, toplumdan uzaklaflma olarak göstermek tamamıyla yanlıfltır. Entegrasyon söz konusu edildi¤inde, gördü¤ümüz flu gerçe¤e de iflaret etmekte yarar vardır. Entegrasyon sürecinde, ülke yöneticileri, toplumsal gereksinimi yeterince karflılayacak sa¤lıklı ve bilimsel mekanizmaları oluflturamamıfllardır. Göçmen nesillerin kendi dil ve dinini ö¤renebilece¤i e¤itim-ö¤retim fırsat ve imkânlarının da genel sistem içerisinde oluflturulmasına yönelik adımlar atılmamıfltır. Mevcut yapı, yanlıfl yönlendirilmelerle, maalesef kültürler arası barıflı ve entegrasyonu de¤il, sosyo-kültürel kargaflayı teflvik ediyor. Sonunda, karflılıklı ön yargıları pekifltiriyor, ırkçılık ve ayrımcılı¤ı körüklüyor. Entegrasyon sürecinde inançlar dikkate alınmalıdır ve Müslümanların kültür ve inanç de¤erlerini ö¤renmesi ve bu de¤erlere ço¤unluk toplumu tarafından da saygı duyulması, önemli bir rol oynar. Dolayısıyla IGMG Yaz Okulları, madalyonun Müslümanlara düflen görevini yansıtıyor. Aynı zamanda bir sivil toplum kurumu olarak, çalıflma sahamızın toplumsal entegrasyona katkısının bilinci ile çalıflıyoruz. Zorluklar ve hakkımızdaki yanlıfl hükümler bizleri çalıflmalarımızdan alıkoymayaca¤ı gibi, bu programların daha da gelifltirilmesine yönelik elefltiri ve önerilere da açık oldu¤umuzu bildirmek istiyorum. Anayasal hak ve özgürlükler çerçevesinde ‹slam inançları do¤rultusunda, Müslüman çocukların e¤itimi ve ‹slamî kimlik kazanmaları bizim için önemlidir. ‹çerisinde yafladı¤ımız ülkelerde ‹slam’dan baflka ve hatta zaman zaman ‹slam’a aykırı inanç ve kültürlerin bulundu¤unun bilincindeyiz. Bu bilinci Müslüman çocuklara da aktarma gayretindeyiz. Ama aynı zamanda, Müslümanlar olarak bizim inanç ve kültürümüzün de bu ülkelere bir zenginlik kazandıraca¤ını düflünüyoruz. Programlarımıza katılan çocuklarımıza, farklılıklara saygı ve tahammül etme fluurunu da zaten ancak böyle kazandırabiliriz. Di¤er insanlara karflı saygılı olmanın, temel bir ahlakî de¤er oldu¤unu kavratmanın yolu da, kendi öz kimli¤ini ve özgüvenini kazanmaktan geçti¤ini de hatırlatmak istiyorum. Yaz Okulları’nda buluflmak üzere.. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 8 ETKNLK HABER 8 Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN IGMG Elsenfeld 20. yılını kutladı E.B.G.-Elsenfeld 6.05.2006 tarihinde, ismi Türkisch Deutscher Kultur Verein olan, IGMG Elsenfeld fiubesi Fatih Camii Elsenfeld’in 20.yılını kutladı. Saat 18.30’da bafllayan Pro¤ram Camii ‹mamı tarafından okunarak, açılıfl Kuran-ı Kerim ile bafllad›. Cemiyet Baflkanı Ahmet Turhan, selamlama konuflmasını, Fatih Camii Elsenfeldin kuruluflunu ve 20 yıllık faliyetlerini dile getirerek baflta ilk Camii kurucularına "Nafiz Güzel, Niyazi Poyraz, Mehmet Aslan, Ali Nefes, Hoca Mahmut, Hoca Metin gibi..., bütün üyelerine, idarecilerine ve maddi manevi eme¤i geçen tüm kardefllerimize teflekkür ederek konuflmasını noktaladı. Gelen Alman misafirleri için, Gençlik kolundan Bekir Güzel 20 yıllık raporu Almanca olarak tercüme etti. Almanya’ya gelen birinci neslin bu flubeyi açma amac›, Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v) buyurdu¤u gibi: "‹nsanlar›n en hay›rl›s›, insanlara faydal› olan›d›r" - "kötülü¤ü, iyilikle yok et" düflüncesi ile bu 2 2 r D ana madde üzerine kuruldu¤unu, hizmet etti¤ini ve gelecekte de ayn› bu düflünce ile ba¤l› oldu¤umuz çat› kurulufluyla birlikte, devam çalıflaca¤ını ifade etti. Pro¤ramın sonuna kadar, aralarda yapılan çekilifller, ezbere fliirler ve Esmaul Hüsna, Grup Yeni Ça¤ ve Grup Selsebil`den söylenen ilahiler, e¤lenceye ayrıca güzel renk kattı. Elsenfeld Gençlik Teflkilat› Tnt.Bflk.Y.Güzel tarafından hazırlanan "20 Yıl Fatih Camii Elsenfeld" Slayt gösterisi izleyicileri neflelendirdi ve Ahde Vefa bölümü ile derinden duygulandırdı. Tüm kat›l›mc›lara dünya ve ahiret saadeti dileyen IFH Genel Bflk. Mehmet Atefl Hadis ve Ayetlerle "‹slam davas› u¤runda sakal›n› a¤artan, cennete girer" sözüne devam etti. Bar›fl ve iyili¤in elçileriyiz. Dünyada nerede olursak olal›m, Müslüman oldu¤umuzdan utanmamal›y›z, çünki bizler bar›fl ve güzellik için çal›fl›yoruz. Kanun ve Hukuk devletindeyiz. Alman kanunlar› içerisinde çal›flmalar›m›z› yapaca¤›z ve hakk›m›z› da arayaca¤›z. Diyalog çal›flmalar›- t f a m›z dinler de¤il dindarlar aras›nda diyalo¤u sürdürece¤iz. Bu ana bafll›klar› ile Kültürler aras›ndaki çal›flmalarda, IGMG’siz olamayaca¤›n› dile getirildi. Konuflman›n ard›ndan plaket verme bölümüne geçildi. Plaketler eskimeyen Cemiyet, Gençlik, Kad›n Kollar› Baflkanlar›na ve baflar›l› talebelere verildi. Plaketleri, Elsenfeld fiubesinin faal duruma gelmesine vesile olan, IGMG-Hessen Bölge Genclik Teflkilat› Baflkan› Hakan Bayhan ve IFH Baflkanı Mehmet Atefl taraf›ndan takdim edildi. Program›n sonlar›na do¤ru Avrupa F›k›h Konseyi Üyesi IGMG ‹rflad Baflkan Yrd. Mustafa Mullao¤lu izleyicileri tekrar coflturdu. Söze bafllarken Camii infla etmenin, Cemiyete Üye olman›n yaflan›lm›fl olaylarla, Hadis ve Ayetlerle, Dünya / Ahiret ne kadar önemli oldu¤unu kulaklara yans›tt›. ALLAH’›n izniyle: "Bodrumda da Alt›n yetifltirmeyi biliriz" diyen Hatib, ASRI Saadete dönerek izleyicilere alt›n dakikalar yaflatt›. Kapan›fl Kuran-› Kerim, Cami Talebesi Tugana Aslan taraf›ndan okundu. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 9 DOSYA Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 9 Tarihi Durumanın Ardından “Uzlaflmay› ve bar›flmay› bilmeyen, kavga etmemelidir!” Ramazan Kuruyüz Hessen slam Cemaati IRH Bakanı Y az›ma öncelikle k›sa bir tan›tma ve geçen y›lki yaz›mdan bugünkü geliflmeleri ayd›nlatacak bölümleri tekrar ederek bafllamak istiyorum. Almanca ismiyle Islamxsche Relxgionsgemeinschaft Hessen/IRH olarak kamuoyunda tan›nan Hessen ‹slam Cemaati, eyaletimizde bulunan cemaat ve cami derneklerinin büyük ço¤unlu¤unun kat›l›m›yla, fertlerin (bireylerin) üyeli¤i fleklinde, Kas›m 1997’de kurulmufltur. Eyalet düzeyinde bugün yaklafl›k 11.500 üyesi bulunan IRH, birçok cemaat, millet ve rengin bulufltu¤u ümmet mozai¤ini sergilemektedir. IRH, sizlerin, bizlerin, hepimizin çocu¤u ve ortak emeklerimizin ürünüdür. Kuruluflundan bugüne kadar IRH, Hessen Eyaleti’nde yaflayan üyelerinin ve tüm Müslümanlar’›n, toplum hayat›n›n her alan›nda önem tafl›yan dini ihtiyaçlar›, anayasal haklar› ve eflit muamele görmeleri yönünde tüm gücüyle mücadele etmektedir. IRH’n›n bu alanlarda yapt›¤› hizmetler, çal›flmalar ve projeler, Almanya’da bulunan bu konularla ilgili tüm dini, siyasi, toplumsal ve akademik kurum ve kurulufllar taraf›ndan dikkatle izlenmekte ve takdirle karfl›lanmaktad›r. IRH, Hessen’de ve Almanya’da ‹slam’›n art›k bir yabanc› unsur olarak alg›lanmamas›na ve bu ülkenin önemli bir gerçe¤i olarak kabul görmesine, k›sa zamanda önemli katk›lar sa¤lam›flt›r. Ancak, Müslümanlar’›n anayasa ve kanunlar›n kendilerine de tan›d›¤› haklar› ve eflit muamele görmeleri yönündeki talepleri, devlet kurumlar› taraf›ndan sürekli olarak ayr›mc› muameleye tabi tutulmufl ve Müslümanlar ma¤dur edilmifllerdir. Hessen Eyalet Hükümeti’nin Müslümanlar’›n anayasal haklar›na yönelik ayr›mc› politikalar yürütmesi sonucunda, Müslümanlar anayasal ve kanuni haklar› için maalesef s›k s›k hukuki mücadele yapmak ve mahkemelere müracaat etmek zorunda b›rak›lm›fl- lard›r (Örne¤in ‹slam din dersi, floksuz kurban kesimi ve baflörtüsü gibi). Siyasi irade taraf›ndan birçok alanda anayasal ve kanuni haklar› verilmeyen ve reddedilen Müslümanlar, bu haklar›n› hukuk yolu ve mahkemeler kanal›yla kazand›klar›nda, demokratik bir hukuk devleti olan bu ülkede, sadece Müslümanlar› bu haklardan mahrum b›rakmak üzere kanunlar de¤ifltirilmeye veya yeni kanunlar ç›kar›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Biz Müslümanlar’›n anayasal ve kanuni haklar›m›z için yapt›¤› toplumsal, siyasi ve hukuki mücadelesine karfl›, Eyalet Hükümeti ve devlet kurumlar›, y›llardan beri, sesimizi kesme, sindirme, korkutma, engelleme, d›fllama ve afla¤›lama gibi her tür hukuk d›fl› yöntem ve yollara baflvurmufllard›r. Özellikle “11. Eylül” 2001 tarihinden sonra, Avrupa ülkelerinde, Müslümanlar’a yönelik bir cinnet politikas› yürütülmüfl ve yürütülmektedir. Müslümanlar’a yönelik önyarg›l›, peflin hükümlü, flüpheci, suçlay›c›, ayr›mc› ve sindirme yaklafl›mlar› içeren politikalar gittikçe t›rmanm›flt›r. Bununla ilgili birkaç somut örnek verebiliriz: Camilere yönelik sorumsuzca yap›lan polis bask›nlar›, yüksekokul ve üniversitelerde Müslüman ö¤rencilere yönelik fiflleme uygulamas›, baflörtülü Müslüman bayan ö¤retmen ve memurlara yönelik meslek yasa¤› ve anayasayan›n eflitlik ilkesine ayk›r› ayr›mc› uygulama, vatandafll›k ve yabanc›lar dairelerinin vatandafll›k ve oturum ifllemlerinde Müslümanlara yönelik onur k›r›c› muameleleri, birçok devlet kurumunda baflörtülü müslüman bayanlardan baflörtüsüz resim talepleri ve buna yönelik bask›lar, floksuz kurban kesim hakk›n›n kanuna ayk›r› bir flekilde sürekli geri çevrilmesi ve bu konuda ç›kar›lan zorluklar ve Müslüman dernek ve teflkilatlar›n toplumdaki imaj ve görüntülerini bozmaya yönelik, iftira ve yanl›fl bilgilerle dolu anayasay› koruma dairesi raporlar›...Hessen Anayasay› Koruma Dairesi Baflkan›, daha da ileri giderek, yetki ve sorumluluklar›n› aflarak ‹slam’› afla¤›lay›c› ve hakaret dolu yay›nlar yapabilmifltir. Yay›nlar›nda ve konuflmalar›nda, ‹slam Dini’ni gerici ve Hristiyanl›k Dini’ni ilerici ve modern bir din olarak tan›mlama cüretini gösterebilmifltir. Böylece, Hessen Eyaleti Anayasay› Koruma Dairesi, anayasada tan›mlanan, devlet ve devlet kurumlar›n›n dinlere karfl› tarafs›zl›k ilkesini aç›k bir flekilde ihlal etmifltir. IRH, kuruluflundan bugüne kadar, onur k›r›c› politika ve muamelelere karfl›, bütün gücüyle ve her yerde karfl› durmufl, mücadele etmifl ve giriflimlerde bulunmufltur. Müslümanlar›n devlet kurumlar›nda u¤rad›klar› onur k›r›c› muameleleri, her yerde ve her zaman dile getirmifl ve bunlar›n ortadan kalkmas› için y›lmadan gayret etmifltir. IRH, tüm bu politikalar karfl›s›nda asla duyars›z kalmam›fl, susmam›fl ve susturulamam›flt›r. Hessen Eyaleti Anayasay› Koruma Dairesi, hükümetten ald›¤› destekle IRH’y› susturmak ve sindirmek için her tür metoda baflvurmufl ve baflar›s›z kalm›flt›r. Hat›rlayaca¤›n›z gibi, 31 May›s 2005 tarihinde yap›lan bas›n toplant›s›nda, Hessen ‹çiflleri Bakan› taraf›ndan, 2004 Anayasay› Koruma Raporu kamuoyuna tan›t›lm›flt›r. Eyalet Hükümeti, ilk defa IRH’y› da bu rapora alarak, sindirme, korkutma ve susturma politikas›na yeni bir boyut kazand›rm›flt›r. IRH’n›n Hessen ve Almanya düzeyindeki imaj›na, özellikle temyiz mahkemesi aflamas›ndaki ‹slam Din Dersi davas›na, müslüman bayan ö¤retmen ve memurlara yönelik ç›kar›lan baflörtüsü yasa¤› kanununa karfl› yapt›¤› onurlu mücadeleye, Almanya düzeyinde tüm müslüman kurulufllar›n tek bir çat› alt›nda toplanmalar› ve birleflmeleri yönünde yapt›¤› ve büyük katk›da bulundu¤u geliflmelere ve müslümanlar›n bu ülkede onurlu ve eflit muamele gören vatandafllar konumuna gelmesi yönünde yapt›¤› tüm çal›flmalara darbe vurmak üzere, raporda IRH’n›n anayasa düflman› bir kurulufl oldu¤u iddia edilmifltir. Bu raporla bizi susturaca¤›n› ve sindirece¤ini zanneden hükümet ve Anayasay› Koruma Dairesi, yan›lm›fllard›r. Onurlu mücadelemize bütün gücümüzle devam ettik. 15. Haziran 2005 tarihinde yapt›¤›m›z bas›n toplant›s›yla bu onurlu tavr›m›z› ve mücadelemizi kamuoyuna duyurduk. Alman medyas› ve bas›n kurulufllar›, haftalarca ve hatta aylarca bununla ilgili haber, yorum ve röportajlar yay›nlam›fllard›r. ‹lk defa, Müslüman bir kuruluflun onurlu mücadelesi ve görüflleri bu yo¤unlukta Alman medyas›nda ve bas›n›nda yer bulmufltur. IRH, Alman kamuoyunun gündemine yerleflmifltir. Türk medyas› ve bas›n› ise, genel ve ço¤unlu¤u itibariyle, maalesef Türk kamuoyunu bilgilendirme konusunda duyars›z ve etkisiz kalm›flt›r. Bugüne kadar, Müslümanlar’a yönelik onur k›r›c› muamelelere karfl› duyars›z kalan ya da yeterince net tepki göstermeyen siyasi partiler, kilise yönetimleri, sivil toplum ve insan haklar› kurulufllar›, ilk defa aç›k tepki göstermeye bafllam›fllar ve IRH’ya destek mesajlar› yay›nlam›fllard›r. Geçen sene, 2 Kas›m 2005 tarihinde Frankfurt’ta yapt›¤›m›z Ramazan ‹ftar Pro¤ram›m›za önemli kurum ve kurulufl temsilcilerinin yan›s›ra, Hessen Eyalet Meclisi SPD, Yefliller ve FDP Grup Baflkanlar› da kat›larak, IRH’ya destek verdiklerini kamuoyuna ilan etmifllerdir. Bunlar, yukar›da sayd›¤›m tüm olumsuzluklara ra¤men, Müslümanlar’›n bu ülkedeki gelecekleri aç›s›ndan önemli ve sevindirici geliflmelerdir. Almanya tarihinde belki de bir ilk yaflanm›flt›r. Siyasi otorite ve hükümete ra¤men, Müslümanlar’›n onurlu mücadelesine sahip ç›kan sesler yükselmeye bafllam›flt›r. Bu seslerin yükselmesinin ard›nda, IRH’n›n gösterdi¤i cesur ve onurlu duruflu yatmaktad›r. Anayasay› Koruma Dairesi Raporu ile ilgili olarak, Hessen Eyaleti ‹çiflleri Bakanl›¤› aleyhine açt›¤›m›z dava, 29 May›s 2006 tarihinde sonuçlanm›flt›r. 29 May›s 2006 tarihinde, Wiesbaden Eyalet Mahkemesi’nde toplam 4 saat 15 dakiki süren, tarihi bir duruflma yaflanm›flt›r. Alman medyas›n›n da takip etti¤i bu tarihi duruflma, Alman medyas›nda ve kamuoyunda büyük yank› uyand›rm›flt›r. Duruflma, IRH’n›n savunmas› fleklinden ç›karak, 11 Eylül 2001 sonras› Müslümanlar’a yönelik olarak yap›lan onur k›r›c› ve insan haklar›na ayk›r› devlet politikalar›n›n yarg›land›¤› bir platforma dönüflmüfltür. Dava, IRH’n›n baflar›s›yla sonuçlanm›flt›r. Mahkeme heyeti, Eyalet Hükümeti’nin IRH’ya karfl› hukuk önünde hiçbir flans›n›n olmad›¤›n› görerek, IRH’n›n art›k böyle raporlarda yer alamayaca¤› ve böylece hakk›ndaki ithamlar›n mesnetsiz oldu¤una karar vermifltir. Mahkeme, IRH ve Hessen Eyalet Hükümeti aras›nda uzlaflmay› sa¤layarak, Müslümanlar’›n entegrasyonu konusunda bundan böyle iflbirli¤i yapmalar› gerekti¤ini karara ba¤lam›flt›r. Almanya’da Anayasay› Koruma Dairesi ile ilgili aç›lan bir dava, Müslümanlar aç›s›ndan ilk defa böylesi bir boyutta olumlu ve baflar›yla sonuçlanm›flt›r. En önemlisi de, bunun ilk yarg› sürecinde ve ilk duruflmada gerçekleflmifl olmas›d›r. Bundan böyle, üyelerimizle ilgili olarak, vatandafll›¤a geçiflte herhangi bir zorluk ç›kar›lamayacakt›r. Çünkü bu hukuka ve mahkeme karar›na ayk›r› olacakt›r. Vatandafll›k dairelerince ç›kar›lacak bir zorlukta, üyelerimizin derhal bize 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 10 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir DOSYA 10 HESSEN Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 durumu bildirmeleri önemlidir. IRH, bu durumda gere¤ini yapacakt›r. IRH olarak, bundan sonraki süreçte flu prensip fliar›m›z olacakt›r: „Büyüklük, mütevazi ve alçakgönüllü olmakta yatar." Davay› aç›k ve net kazanan taraf olarak, bundan böyle mütevazi ad›mlarla iliflkileri yumuflatma sürecine katk›da bulunaca¤›z. „Uzlaflmay› ve bar›flmay› bilmeyen, kavga etmemelidir!" IRH, tüm zor flartlara ra¤men, onurlu mücadele etme ve gerekti¤inde izzetli bir flekilde kavga edebilme yetene¤ini ispat etmifltir. Ayn› flekilde, medeni bir flekilde uzlaflmas›n› ve bar›flmas›n› da bilir. Bununla ilgili gerekli ad›mlar› att›k ve atmaya devam edece¤iz. Yak›nda Eyalet Hükümeti ile biraraya gelmeyi ümit ediyoruz. Eyalet Meclisi Grup Baflkanlar› ile k›sa bir süre sonra biraraya gelece¤iz. Önümüzdeki dönemde en önemli çal›flma alan›m›z›, eyalet ve federal düzeyde tüm Müslüman cemaatlerin birleflmesi ile ilgili faaliyetler kapsayacakt›r. Yaklafl›k iki seneden beri yo¤un bir flekilde sürdürülen toplant›lar ve çal›flmalar, meyvesini vermeye bafllam›flt›r. Federal Almanya’da bulunan hemen hemen tüm Müslüman çat› kurulufllar›n›n içinde yer ald›¤› „Birlik Platformu", inflaallah yak›n bir zamanda somut hale gelecektir. Hessen Eyaleti, bu birleflme sonucunda Federal Almanya düzeyinde inflaallah IRH taraf›ndan temsil edilecektir. Eyalette bulunan cami dernekleri, önümüzdeki haftalar ve aylarda tüzel kiflilik olarak, IRH’ya üye olarak al›nacaklard›r. Bununla ilgili olarak, inflaallah yak›n zamanda Federal ve Eyalet çat› kurulufllar›n›n iflbirli¤i ve kat›l›m›yla, gerekli toplant› ve görüflmeler yap›lacakt›r. Tüm Müslümanlar’›n eyaletler ve federal düzeyde birleflmeleri, hepimizin y›llard›r arzulad›¤› ve gerçeklefltirmek istedi¤i bir idealdir. Elbetteki bu sü- reç, çak›l tafllar› ve bir tak›m zorluklarla kapl›d›r. Allah’a flükürler olsun ki, son iki y›l içinde yapt›¤›m›z yo¤un toplant›lar sonucunda, bunlar›n büyük bir k›sm›n› aflt›k. Tüm Müslüman çat› kurulufllar›n›n ve herbir cami derne¤inin ve üyelerinin gayret ve samimiyetleriyle, önümüzdeki birleflme sürecini sa¤l›kl› bir flekilde gerçeklefltirmeyi, Allah’tan diliyoruz. Bu süreçte hepimiz sab›rl› ve birbirimize karfl› anlay›fll› olmal›y›z. Kardefllik, dayan›flma, birlik, karfl›l›kl› güven ve sevgi ba¤lar›m›z› güçlendirmeliyiz. Tüm Müslümanlar’›n gerek eyaletler düzeyinde ve gerekse Federal Almanya genelinde en iyi bir flekilde ve birlik içinde temsil edilmesi, hepimize güç katacakt›r. Birlikten güç do¤ar. Sevgili Müslümanlar ve Muhterem Kardefllerim! Bafllar›n›z dik, al›nlar›n›z aç›k ve duruflunuz sa¤lam olsun!!! Korkmay›n, kendinizi sindirtmeyin ve ümit- siz olmay›n! Bizler sa¤lam durursak, birlik ve dayan›flma içinde olursak, bu ülkede Müslümanlar ve az›nl›klara yönelik ›rkç› politikalar de¤iflmek zorunda kalacakt›r. Y›llard›r ‹slam ve Müslümanlar hakk›nda baflkalar› konuflmufl ve kararlar alarak uygulam›fllard›r, art›k buna dur demenin zaman› gelmifltir. Eyaletler ve Federal Almanya düzeyindeki birleflme, ‹nflaallah yeni bir dönemin bafllang›c› olacakt›r. Müslümanlar’›n daha iyi, daha güçlü ve birlik içinde temsil edilmelerinin önü aç›lm›fl olacakt›r. Bu süreçte, hepimize görev ve sorumluluklar düflmektedir. Herkes kendi bulundu¤u cami derne¤i ve varsa, ba¤l› oldu¤u eyalet veya federal çat› kurulufluna sahip ç›kmal› ve onun bu birleflmede en iyi flekilde temsil edilmesine katk›da bulunmal›d›r. Allah, sabreden, birlik ve beraberlik, ihlas ve samimiyet içinde hizmet edenlerle birliktedir. "Batı" ve ‹slam dünyası arasında büyük güvensizlik “Almanya’da güvensizlik özellikle daha fazla” merikan Arafltırma Merkezi Pew’in yaptı¤ı bir anket ‹slam dünyası ve Batı arasında büyük bir güvensizlik oldu¤unu ortaya çıkardı. Ankete göre ‹slam dünyasında özellikle ABD ve Avrupa’daki insanlar kendini be¤enmifl, ahlaksız ve paragöz algılanırken, Amerikalılar ve Avrupalılar ise Müslümanları fliddet e¤ilimli, tolerans sahibi olmayan veya fanatik olarak görüyor. Anket özellikle Almanya’da di¤er insanlara karflı güvensizli¤in yüksek oldu¤unu ortaya koyuyor. 13 farklı ülkeden insanlara yöneltilen anket sorularına verilen cevaplarda Müslümanlar ve batı iliflkilerinin kötü oldu¤u cevabını verilirken, bu fikri savunanlar Almanya’da yüzde 70, Fransa’da yüzde 66 ABD’de yüzde 55 olarak ortaya çıktı. "Batı ülkelerinde Müslümanlar sorumlu tutulurken, ‹slam ülke- A lerinde ve Avrupa’da Müslümanlar tarafından batılı ülke vatandaflları suçlanıyor" diyen Pew Direktörü Andrew Kohut, örne¤in karikatür krizinin büyümesini Almanların yüzde 62’sinin Müslümanların tolerans sahibi olmadı¤ına ba¤ladı¤ını ifade etti. Buna karflın Almanya’daki Müslümanların yüzde 71’i ise Batının ‹slam’a yeterince saygılı olmadı¤ını belirtti. Ankete göre Almanların yüzde 70’i ve ‹spanyalıların da yüzde 58’i inançlı bir Müslüman ile "modern" batı toplumunun yaflamı arasında temel zıtlıklar oldu¤unu düflünüyor. 413’ü Müslüman olan 902 anket katılımcısının yüzde 73’ünün ‹slam ülkelerinin "daha modern" bir zihne sahip olmaları durumunda ekonomilerinin daha iyi olaca¤ı cevabını verdikleri belirtildi. Anketten çıkan di¤er bir sonuç ise batılı ülkeler- de yaflayan Müslüman azınlıkların Müslüman ve batılı yaflam tarzlarında temelde zıtlık olmadı¤ını düflünmeleri. Anket ayrıca, Avrupa’daki birçok Müslümanın batılı Hristiyanlar için olumlu düflünceler taflıdıklarını ortaya koydu. Buna göre Fransa’daki Müslümanların yüzde 91’i, ‹spanya’dakilerin yüzde 82’si, ‹ngiltere’dekilerin yüzde 71’i, Almanya’dakilerin yüzde 69’u ise Hristiyanlar hakkında olumlu düflünüyor. Bununla beraber Fransızların yüzde 65’i, yüzde 61’i, ABD’lilerin yüzde 54’ü, Almanların sadece yüzde 36’sı, ‹spanyalıların yüzde 29’u Müslümanlar hakkında olumlu düflündüklerini ortaya çıkaran ankette, Almanların yüzde 93’ü "‹slam dünyasındaki artan aflırı e¤ilimler" konusunda endifle ettiklerini ifade ettiler. “sviçre’nin yarısı yabancı dümanı” Yapılan yeni bir arafltırma ‹sviçre’nin yarısının yabancı düflmanı dörtte birinin de "antisemitist" oldu¤unu ortaya koydu enf Üniversitesi Sosyoloji Enstitüsü’nün gerçeklefltirdi¤i yeni bir arafltırma sonucunda ‹sviçre nüfusunun yarısının yabancı düflmanı ve dörtte birinin de "antisemitist" oldu¤u anlaflılırken, her yirmi kifliden birinin de ırkçı oldu¤u ortaya çıktı. Arafltırma için yapılan anket soruları halk içerisinde önemli rol oynayan dört büyük gruba yöneltildi. ‹nsan ve yabancı düflmanı tutumu reddeden ve yüzde 37 ile en büyük grubu oluflturan "Kreativen" grubundakiler genelde sol görüfllü gençler ve flehirde G yaflayan insanlar. Bu gurubu yüzde 23 ile açık bir flekilde yabancı düflmanı olan "muhafazakâr milliyetçiler" takip ediyor. Bu grup sa¤ görüfllü, daha az e¤itimli ve geleceklerinden korkuyor. "Liberal iflverenler" diye adlandırılan üçüncü grup ise aynı flekilde yabancılardan korkuyor, ancak farklılıkları kabul eden ve insanlarla iyi geçinen bir grup. Hak, hukuk, düzen taraftarı ve piyasanın gücüne inanıyor. Dördüncü ve en küçük grubu yüzde 9 ile "flaflkın gelenekçiler" oluflturuyor. Bu grupta açık bir flekilde yabancı düflmanı, ayrıca politik olarak uyumsuz ve fliddeti problemin bir çözümü olarak görüyor. Arafltırmanın sonuçlarına göre kendisini toplumdan soyutlayan "flaflkın gelenekçiler" problemin ana kayna¤ını olufltururken, "Muhafazakâr milliyetçiler" de fliddet e¤ilimleri nedeniyle aynı flekilde endifle verici olarak de¤erlendiriliyor. Genf Üniversitesi Sosyoloji Enstitüsü ayrıca ‹sviçrelilerin dörtte birinin Yahudi karflıtı oldukları sonucunu ortaya koydu. Ankete katılan- ların toplam yüzde 90’ının ırkçılı¤ı reddetti¤i belirtildi. Yüzde 77’lik bir bölüm politik süreçte azınlıklar için daha iyi entegrasyon isterken, yüzde 55’lik bir bölüm de vatandafllı¤a geçiflin daha çok kolaylafltırılmasından yana. Arafltırmacılar "‹nsan düflmanlı¤ı"nı, engelliler, eflcinseller, Müslümanlar, Yahudiler veya kadınlar gibi halk gruplarından hofllanmamak, yabancı düflmanlı¤ını da göçmenleri reddetmek olarak tarif ederken, ankete 3000 kiflinin katıldı¤ı kaydedildi. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 11 Hayat DOSYA Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN 11 Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Kim anayasa dümanı? Ouz ÜÇÜNCÜ IGMG Genel Sekreteri amanımızda, kamuoyu arafltırmalarını, arafltırma yapılmasını isteyenlerin düflüncelerini arafltırmak üzere bu fikirleri masum flahitler yoluyla ispat ettirme sanatı olarak tanımlayan insanlar var. Allensbach Enstitüsü’nün "Frankfurter Allgemeine Zeitung" gazetesi adına yaptı¤ı, Almanların ‹slam algısı konulu anketi bu bilgi ıflı¤ında de¤erlendirirsek, yayınlanan rakamların, FAZ"ın "düflünce ve hislerine derin bir bakıfl" sunaca¤ı düflünülebilir. ‹flin flakası bir yana, Enstitü’nün ortaya koydu¤u anket sonuçları, zaten cansıkıcı olarak nitelenen Almanya’daki Müslümanların entegrasyonu tartıflmalarını alevlendirecek. Bu ülkede yaflayan Müslümanların tehlike teflkil etti¤i gibi ne oldu¤u Z müphem sonuçlar bir yana, ankete katılanların özellikle bir soruya verdikleri cevaplar, Almanya’nın flu anki zihin yapısını, endifle verici bir flekilde ele veriyor. Zira, katılımcıların yüzde 56’sı kendilerine yöneltilen flu ifadeyi onaylıyorlar: "fiayet kimi Müslüman ülkelerde kilise inflaa etmek yasak ise, bizde de cami yapmak yasaklanmalı". Din özgürlü¤ü konusunda günyüzüne çıkan böyle bir anlayıfla bakınca, bir temel hak olan din özgürlü¤ü konusunda yapılan ihlallerin halkın büyük bir ço¤unlu¤u tarafından desteklenmesi de aslında insanı gerçekten de flaflırtmıyor. Böyle bir düflünce kalıbından yola çıkarsak, göçmen kökenli insanlar için evrensel bir insan haklarının de¤il, aksine onların geldikleri ülkelerdeki insan hakları anlayıflının geçerli olması gerekti¤i sözkonusu demektir. Bunun anlamı flu olur: Örne¤in Çin’de fikir özgürlü¤ü ve demokrasinin olmadı¤ını varsayarsak, Çinlilerin Almanya’da da bunları talep etme hakları olmayacak mı? Veya farz-u muhal, Afrika’da insanın bedensel zarara u¤ramama hakkı yoksa, Afrikalı insanlarının Almanya’da bu hakkı talep edememeleri mi gerekir? Yine, önünde "‹slamî" sözcü¤ü yer alan tüm ülkelerde kapsamlı bir din özgürlü¤ünün olmaması, mantık- sal olarak Almanya’daki Müslümanların da kapsamlı bir din özgürlü¤ü talebinde bulunamamalarını mı gerektiriyor? Anket, Almanların yüzde 56’sının, çok endifle verici ve hatta temel haklar noktasında "anayasa düflmanı" sayılabilecek bir anlayıfla sahip oldu¤unu meydana çıkarıyor. Ortaya çıkan bu anlayıflın, bilhassa, Avrupa ‹nsan Hakları Sözleflmesi’ne ciddî anlamda aykırı olmasına ra¤men, kamuoyu, tepkisini ortaya koyma noktasında mesafeli kalmayı tercih ediyor. Bu durum, Müslümanların entegrasyon kabiliyeti konusundaki tartıflmalarda konunun, sürekli olarak anayasaya sadakat, insan hakları anlayıflı gibi kavramlara dayandırılması sebebiyle, çok acı. Ankettin açı¤a çıkardı¤ı fikirlerin, Almanya’daki Müslümanlar tarafından savunuldu¤unu bir an için aklımızdan geçirerek, Alman politikacıların ve Kilise temsilcilerinin olası tepkilerini gözönüne getirelim. Beklenebilecek tepkilerin en düflü¤ü, her kesimden fliddetle red açıklamaları olurdu herhalde. FAZ tarafından, Allensbach Enstitüsü’ne yaptırılan anket, bir anayasal düzenin, içinde yaflayan insanların onun temel prensiplerini anlamadı¤ı veya içsellefltiremedikleri takdirde ruhsuz bir yapıya dönüfltü¤ünü çok açık gösteriyor. Böyleyken yerli veya göçmen olmufl olmak farketmiyor. Entegrasyon kursları diye feryat edenler ve göçmenlerden Almanya’nın anayasal düzeni hususunda bilgili olmalarını talep edenler, kendilerine dönüpte, bu ülkenin okullarında ve kamuya ait kurumlarında insanların anayasal düzeni kavramaları ve ihtiyaç halinde onun korunması taraftarı olmaları için ne adımlar atıldı¤ını sormalılar. Özellikle de birilerinin çıkıp da ülkenin güvenli¤ini sa¤lamak için sınırlandırmalara gidilmesi gerekti¤ini söyledi¤i bu zamanlarda. Evrensel insan hakları ba¤lamında iki sınıflı toplum tabii ki olamaz, olmamalıdır. Ancak ard arda gelen olaylar ve insanların kafalarına yerleflmifl endifle verici fikirler karflısında, ülkenin anayasal düzeninin korunması için önlemler almanın tam zamanıdır. Bunu söylerken kontrollerin artması, insanların daha fazla izlenmesi veya özgürlüklerin daha fazla sınırlandırılması gibi tedbirlerden bahsetmiyoruz. Aksine, hasseten, anayasada kök salmıfl haklardan ödün vermenin, bizim için kıymetli ve paha biçilmez de¤erler olan, refah, özgürlük ve toplumsal barıfl gibi de¤erleri tehlikeye soktu¤unu "Almanlar"ın gözleri önüne getirmek gibi tedbirlerden bahsediyoruz. Bavyera Eyaleti IGMG’nin açtıı davayı kaybetti ‹ slam Toplumu Milli Görüfl (IGMG) 2002 yılında da Bavyera Eyaleti Anayasayı Koruma Teflkilatı’nın yayınlarında geçen gerçek dıflı iddialar nedeniyle Bavyera Eyaleti hakkında davacı olmufl, gerçeklefltirdi¤i programlarında veya cemiyetlerinde "Hoca, sen savafl dersen savaflırız, öldür dersen öldürürüz" veya "Yahudilere ölüm" gibi sloganların kullanıldı¤ı iddialarına karflı çıkmıfltı. Bavyera Eyaleti ise son duruflmada halen raporun do¤rulu¤unda ısrar ediyordu. ‹çiflleri Bakanlı¤ının savunması Münih ‹dare Mahkemesi önünde kabul görmedi ve mahkeme IGMG’nin talebini haklı buldu. Böylece Mahkeme davalının flu iddialarını reddetmifl oldu: - Bir programda katılımcıların "Hoca, savafl dersen savaflırız, öldürmemizi istersen öldürürüz" diye slogan attıkları, - Hamburg’ta bir camide görevli bir imamın, "keflke geçmiflte de günümüzde de Yahudiler denize batırılsalardı" fleklinde konufltu¤u ve vaazını "tüm Yahudilere ölüm" sözleriyle noktaladı¤ı, - fiikayetçi kuruluflun baflkanının, bir konuflmasındaki "Yahudilerin Amerika’yı kontrol altına aldıkları gibi, Müslümanların da Avrupa’yı kontrol altına alabilecek derecede, hiç de azımsanmayacak bir politik güce sahiptirler" cümlesinde "Yahudi" sözcü¤ünü kullandı¤ı. Mahkeme ayrıca, Bavyera Eyaleti’ne, Anayasayı Koruma Teflkilatı’nın raporunda IGMG ile ilgili bölümde "Milli Gazete"den alıntıların kullanılması da yasaklandı. Duruflma sırasında, Bavyera Anayasayı Koruma Teflkilatı Baflkanı Günter Gold’un iddialarının aksine, raporlar ve resmi daire belgelerinde sürekli ve bilinçli olarak güvenilir olmayan iddiaların ve kesinleflmemifl bilgilerin kullanıldı¤ı ortaya çıktı. Ayrıca tanık olarak dinlenen Anayasayı Koruma Dairesi eski baflkanı, dairenin sivil davalar için flahıslara destek olarak, hatta daha sonra yanlıfl oldu¤u ortaya çıkan resmi karneler verme sebebini de açıklayamadı. IGMG Genel Sekreteri O¤uz Üçüncü; "Anayasayı Koruma Dairesi’nin siyasi emeller için suistimalinin kabul edilemez bir durum" oldu¤unu belirtti. Ayrıca; "Bu gibi durumların ilgili daireler için nasıl olumsuz sonuçlar do¤urabilece¤i ortada. Bazı içiflleri bakanlarının uyguladı¤ı siyasi baskılar anayasayı koruma dairelerinin bu tür metotlara baflvurmaya zorluyor" uyarısında bulundu. Öte yandan "Anayasayı Koruma Dairesi’nin kanuni sınırlarını hatırlatmak için sürekli uzun yıllar süren davalar açmak zorunda olmamız hukuk devleti açısından düflündürücüdür" tespitinde bulunan Üçüncü, son Anayasa raporları hakkında flunları söyledi; "IGMG hakkındaki son anayasa raporlarının, IGMG’yi takip raporundan çok, ‹çiflleri Bakanlı¤ı’nın siyasi manifestosu görüntüsü vermesi göze batmaktadır. Özellikle IGMG’nin Anayasayı Koruma Dairesi tarafından neden takip edildi¤i konusunda Daire’nin kanuni görevi dâhilindeki gerekçeleri bulmak imkansız." Üçüncü son olarak; "Bavyera Eyaleti’nin bu süreçte dava ile daire tarafından kullanılan muhbirleri tespit etmek istedi¤imize dair iddiaları asılsızdır. Bizim amacımız sadece Bavyera Anayasayı Koruma Dairesi’nin hukuka aykırı hareketlerini tespit ettirmektir" dedi. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 12 ETKNLK HABER 12 Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Milli Görü Gençliinin Bilgi Yarımasında Heyecan Doruktaydı IGMG Gençlik Tekilatı 15. Bilgi Yarıması yapıldı Her yıl geleneksel olarak e¤itim amaçlı yapılan bilgi yarıflması iki katagoride dört ayrı grupda gerçeklefltirildi. Yarıflmacıların yanı sıra velilerin de yarıflmacılara destek olmak için katılmaları ayrı bir güzellik kattı. Hikmet Erdemir Avrupa’da Müslüman Gençli¤e yönelik çeflitli alanlarda hizmet veren IGMG Gençlik Teflkilatı 15.Bilgi yarıflmasını dört ayrı grupda gerçeklefltirdi. 1.Grup: Hamburg, Bremen, Berlin, K.Ruhr, Hannover Yer: Hannover 2.Grup: Köln, Düsseldorf, RuhrA, K.Hollanda, G.Hollanda, Hessen, Belçika, Paris, Danimarka, ‹sveç, Norveç, ‹ngiltere, ‹talya Yer: Kerpen 3.Grup: Strasbourg, Lyon, Annecy, ‹sviçre, Freiburg, Rhein-Saar, Stuttgart Yer: Strasbourg 4.Grup: G.Bavyera, K.Bavyera, Schwaben, Avusturya 1, Avuturya 2 Yer: München / G.Bavyera Bilgi Yar›flmasında Din ve Ahlak Bilgisi, Fıkıh, ‹slam Tarihi, Genel Kültür ve güncel sorular yer aldı. Yarıflmacıların 60 dakika test olarak katıldıkları yarıflmada heyecanlı oldukları gözlendi. Yarıflma sonunda hem ferdi alanda hemde bölgelerarası derecelendirme yapıldı. Katılımcılar kendi aldıkları puanla ferdi alanda dereceye girerken, bölgeden katılan üç kiflinin puanı toplanarak toplam bölge puanı olarak de¤erlendirildi. 13-17 yafl Grubunun soruları IGMG E¤itim Baflkanlı¤ının hazırladı¤ı Temel bilgiler 1, 2 ve 3’ten soruldu. 18-25 yafl grubunun soruları bilgi yarıflması kitapçıklarından ve genel kültür ve bilgilerden soruldu. IGMG Gençlik Teflkilatı E¤itim Baflkanlı¤ı yarıflmayla alakalı çalıflmalarda eme¤i geçenlere ve yarıflmaya katılanlara teflekkür etti. Gençlik Teflkilatı E¤itim Birimi Baflkanı Hikmet Atak yaptı¤ı bilgilendirmede; “Gençlerimize yönelik yapılan bilgi yarıymalarının asıl amacının e¤itim oldu¤unu vurgulayarak gençlik e¤itim müfre- datında yer alan flu maddeleri sıraladı Avrupa’da yaflayan gençlerimize; - Allah’a kulluk bilinci kazandırmak - Kur’an-› Kerimi ve Peygamberimizin sünnetlerini sevdirmek ve bunların yaflamımıza yansımasını sa¤lamak - Millî, manevî ve kültürel de¤erlerini ö¤retmek - ‹çinde yafladı¤ı toplumun insanları ile entegre olmalarını sa¤lamak - Kiflilik kazandırmak - Birlikte çalıflma kabiliyeti kazandırmak - Plânlı yaflamayı ö¤retmek - Teflkilatımızın önemini ö¤retmek - Görgü kurallarına uygun bir yaflayıfl tarzı kazandırmak, Gelecek yıl yapılacak olan 16. Bilgi yarıflmasının Türkiyedeki ÖSS usulünde yapılması için karar alan E¤itim komisyonu bu flekilde bilgi yarıflmasına ilginin daha fazla olacagını bekliyorlar. IGMG Gençlik Teflkilatının 15.sini gerçeklefltirdi¤i bilgi yarıflmasının sonuçları flu flekilde belirlendi. a) 13-17 yafl grubu ferdi alanda sıralama 1. Enes Çürük 270 Puan (Düsseldorf) 2. Habil Altın 265 Puan (Ruhr A) 3. Yasir Dardal 260 Puan (Belçika) 13- 17 yafl grubu Bölge sıralaması 1. Berlin 745 Puan 2. Belçika 665 Puan 3. Düsseldorf ve Hannover 660 Puan b) 18-25 yafl grubu ferdi alanda sıralama 1. Özgür Develio¤lu 258 Puan (Stuttgart) 2. Üzeyir Sarıtafl 236 Puan (K. Hollanda) 3. Muhammed Reçber 235 Puan (K.Ruhr) 18-25 yafl gurubu Bölge sıralaması 1. K.Hollanda 672 Puan 2. Stuttgart 663 Puan 3. Hessen 662 Puan Bilgi yar›flmas› hediyeleri birincilere dizüstü Bilgisayar›, ikincilere Video kamera, üçüncülere de digital resim makinas› olarak takdim edilecek. Okul zorunluluu ailelerin eitim hakkından öncelikli "Ebeveynler çocuklarını dini nedenlerden dolayı okuldan tamamen men edemezler" ederal Anayasa Mahkemesi okul zorunlulu_unun ailelerin e¤itim hakkından önce geldi¤ine, bu nedenle de ebeveynlerin çocuklarını dini nedenlerle okuldan tamamen men edemeyeceklerine karar verdi. Karara ba¤lanan davayı, üç kız çocuklarının kaydını okuldan sildiren ve bu nedenle cezai ihtar alan Nordhessen’den bir aile açmıfltı. Protestan-Reformist bir cemaate ba¤lı sözkonusu aile neden olarak, kamuya ait okullarda verilen cinsiyet dersi, evrim teorisi, de¤er ve düflünce ço¤ulculu¤un Hristiyan de¤erlerine uygun olmadı¤ını göstermifllerdi. F Anayasa mahkemesi ise verdi¤i kararda ailelerin e¤itim hakkının okul zorunlulu¤u ile "okulda sosyal yetkinlik farklı düflünenler ve yaflanan tolerans ile tecrübe edilmesi gerekli" diyerek sınırlandırılabilece¤ini belirtti. Mahkeme kararında ayrıca flu ifadeler yer verdi: "Umumun din veya belli dünya görüflleri etrafında motive olmufl paralel toplumların oluflması engellemeye çalıflmasında ve azınlıkları entegre etmesinde fayda vardır. Bu nedenle bu tür azınlıkların farklı düflünenlerle diyalog yolunu kapamalarını izin verilmez". 16. sayi sayfalar Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 13 DOSYA Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 13 Millî Görü Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Belçika’da IGMG’nin düzenledii programdaki konuması: nsanlık slâm’a çok ey borçlu ■ 4 Haziran 2006 tarihinde Belçika’n›n Hasselt Kentinde ‹GMG öncülü¤ünde biraraya gelen yaklafl›k 30 bin kifliye hitap eden T.C. 54. Hükümeti’nin Baflbakan› Prof. Dr. Necmettin Erbakan yapt›¤› konuflmada Bat›l› devlet yöneticilerine önemli mesajlar verdi. ■“Materyalist maksatlar için ve menfaat için de¤il, Allah r›zas› için ifl yapmay› insanl›¤a ‹slâm ö¤retmifltir” diyen Erbakan ‹slâm’›n ö¤rettiklerinin saadetin temelini teflkil etti¤ini belirterek Bat›l› liderlere gittikleri yanl›fl yoldan dönüp, insanl›¤›n kurtuluflu ve saadeti için çal›flmalar› tavsiyesinde bulundu. Erbakan’›n konuflmas›n›n tam metnini yay›nl›yoruz. Esselamü Aleyküm. muhabbetlerimi sunuyorum. ban ve hacc hizmetlerinde Avrupa’daki kardeflleriHepinizi hürmetle selaml›yorum, muhabbetle kuBöylece sizi kucaklarken bir kaç önemli nokta üzemize yard›mc› olmak dahil, say›lamayacak pek çok caklay›p, ba¤r›ma bas›yorum. Bugün Avrupa Milrinde durmakta yarar görüyorum. hizmeti canla baflla yürütmektedir. li Görüfl Teflkilatlar›n›n y›ll›k en büyük toplant›s›Hepinizin bildi¤i gibi Türkiye’nin nüfusu takriben Avrupa’n›n 30 bölgesinde bölge teflkilatlar›n› kurn› yapmak üzere Avrupa’n›n dört bir taraf›ndan 75 milyona ulaflm›flt›r. 4 milyon kardeflimiz ise mufl, 600 den fazla mescidi, gençlerimizin spor fakoflup Belçika’n›n bu güzel spor sahas›nda büyük Avrupa’da yaflamaktad›r. Avrupa’ya insanlar›m›aliyetleri dahil, her bak›mdan gerekli hizmetleri bir insan seli olarak bir araya geldiniz. z›n gidifli malumlar›n›z oldu¤u üzere 1965 y›l›nda yürütebilmek için 1000’e yak›n teflkilat›yla AvruKimli¤inizin fluurunu yafl›yorsunuz. bafllam›fl. ‹nsanlar›m›z orada kendi kültürlerini yapa’da yaflayanlara en büyük hizmeti en baflar›l› fleAvrupa Milli Görüfl Teflkilatlar›n›n bir y›ll›k faaliflamak ve gelifltirmek üzere daha ilk y›llardan itibakilde veren bir kurulufltur. yetleri hakk›nda bilgi al›yorsunuz. Çeflitli toplant› ren Milli Görüfl teflkilatlar›n› kurmaya bafllam›fllar40 y›ldan beri bu hay›rl› hizmetleri yürütebilmek ve görüflmelerle fikir al›flveriflinde bulunuyorsud›r. için bugüne kadar hizmeti geçen bütün yöneticilenuz. Milli Görüfl teflkilat› 40 y›ldan beri 4 milyon insari ve bu meyanda bu gün baflta ‹GMG Genel BaflHer y›l, bir büyük stadyumda gerçeklefltirdi¤iniz n›m›za, baflta en do¤al insan haklar› olan ibadetlekan› Say›n Yavuz Çelik Karahan olmak üzere yöbu büyük mana tafl›yan toplant›n›za bu y›l Türkirini rahat yapabilmeleri ve helal g›da temin edebilnetim kadrolar›nda hizmet veren bütün kardeflleriye’den Saadet Partisi’nin Genel Baflkan› Say›n Remeleri ve her husustaki ihtiyaçlar›n›n giderilmesi, mizi bu hay›rl›, bar›flc›, insanc›l hizmetlerinden docai Kutan bey arkadafllar›yla beraber bugünün heyeni yetiflen evlatlar›m›z›n kendi kültürlerine sahip lay›, böyle anlaml› bir günde hepinizin huzurunda yecan›n› sizinle beraber yaflamak üzere toplant›n›olarak yetiflmesi ve okuduklar› Avrupa okullar›nda tebrik ediyorum. Hepsine bu toplant›dan sonra daza kat›ld›. Size sevgi ve muhabbetlerini sundu. derslerinde baflar› kazanmak için yard›mc› e¤itimha üstün, daha baflar›l› hizmetler diliyorum. Bendeniz de ayn› flekilde flimdi hepinize sevgi ve ler, her sene binlerce gence burs verme dahil, kur- Ben Baflbakanken ve Baflbakan yard›mc›l›¤› görevlerini yaparken Bat›l› muhataplar›m›za Baflbakan, bakan ve di¤er yüksek seviyedeki bat›l› yöneticilere her defas›nda flu gerçekleri tan›tmaya gayret ettim. 1- ‹slâm dini bar›fl dinidir. ‹slâm fliddetin her türlüsünü reddeder. Bizim kitab›m›z Bismillahirrahmanirrahim’le bafll›yor. Peygamberimizin (A.S.) rahmetellilalemin olarak gönderilmifltir. Onun için inanc›m›z›n ve düflüncemizin temeli rahmettir, esirgemedir, ba¤›fllamad›r, sevgidir ve flefkattir. Bundan dolay› da gayemiz yeryüzündeki 6 milyar insan›n hepsinin saadetir. Biz Allah’›n kullar›n›n hepsini Müslüman olsun olmas›n, dünya ve ahirette mesut olmalar›n› isteriz. Temel insan haklar› herkes için eflittir. ‹nsanlar›n haklar›na sayg› gösterirken Müslim, gayri Müslim ayr›m› yap›lamaz. 2- ‹nsanl›k tarihi ve ilimler tarihi aç›kça göstermektedir ki, bugünkü insanl›k bütün temel konularda ‹slâm’a ve Müslümanlara çok fley borçludur. Zira modern ilimlerin kurucular› ‹slâm âlimleridir. Temizli¤i insanl›¤a ‹slâm ö¤retmifltir. Materyalist maksatlar için ve menfaat için de¤il, Allah r›zas› için ifl yapmay› insanl›¤a ‹slâm ö¤retmifltir. Bunlar ise, Saadetin temelini teflkil etmektedir. Düflününüz ki Müslümanl›ktan önce insanlar, ne say› iflaretlerini biliyorlard›, ne de 4 ifllemi yapabiliyorlard›. Cebir, Fizik, Kimya, Astronomi, T›p akl›n›za ne gelirse, bütün ilimleri kuranlar Müslüman âlimleridir. Avrupa Ortaça¤ karanl›klar›ndan Rönesans ile kurtulmaya çal›flm›flt›r. Rönesans ise Endülüs Müslümanlar›n›n ve haçl› seferlerine ifltirak edenlerin, Müslümanlarla temas edip, onlardan ö¤rendikleriyle gerçekleflmifltir. 3- Kültürler birbirini yok etmeye de¤il, bar›fl içinde bir arada yaflayarak insanl›¤a hizmet için yar›flmal›d›rlar. Bundan dolay› entegrasyona evet, fakat asimilasyona hay›r demek bütün toplumlar›n yarar›nad›r. Bilelim ki, Osmanl› devleti 7 as›r, 30 çeflit soy, her çeflit inanç, mezhep ve tarikat sahibi insanlar›n bar›fl içinde bir arada yaflamalar›n›n en güzel örne¤ini vermifltir. Yine tarihte Endülüs’te, bar›fl içerisinde de¤iflik kültürlerin bir arada yaflamalar›n›n en güzel örne¤ini göstermifltir. Bugün de Kanada’da bunun güzel bir örne¤ini görüyoruz. 4- Toplumlar›n ve insanlar›n saadeti için gidilecek yol ve esas al›nacak temel prensipler ancak flunlar olmal›d›r. D-8 lerin bayra¤›ndaki 6 y›ld›z›n da ifade etti¤i gibi Saadet için gerekli olan; 1- Savafl de¤il, bar›fl! 2- Çat›flma de¤il, diyalog! 3- Çifte standart de¤il, adalet! 4- (Tekebbür) Üstünlük taslamak de¤il, eflitlik! 5- Sömürü de¤il, iflbirli¤i! 6- Bask› ve tahakküm de¤il, insan haklar›. 5- Bu temel esaslara dayanarak bat›l› devlet adamlar›na yapt›¤›m tavsiyeler flunlar olmufltur. 1- Müslümanlar› gerçe¤in tam z›dd› bir zorlamayla terörle ilgili gibi göstermek beyhude bir ç›rp›n›flt›r. Günefl balç›kla s›vanmaz. 2- Ülkelerinizdeki de¤iflik kültüre mensup insanlar aras›nda, siz kendiniz ayr›mc›l›k yapmay›n. Hepsine, mesela Kanada da oldu¤u gibi eflit muamele edin. 3- Asimilasyon için di¤er kültür mensuplar›na bask› uygulamak tamamen hatal› bir davran›flt›r. Huzur ve bar›fl›n tesisine de¤il, bozulmas›na sebep olur. 4- Hollanda ve Avusturya’da Müslümanlar›n kendi çocuklar›n› kendi inanç ve kültürlerine uygun flekilde e¤itmek için kurulan e¤itim kurumlar›na devlet taraf›ndan yard›m yap›ld›¤› halde, Almanya’da ayr›m yap›larak H›ristiyan temeline dayal› e¤itim kurumlar›na her türlü yard›m yap›lmas›na mukabil, Müslüman dini mensuplar›na kinderkarden, krefl ve okul tesis etmeleri ve bar›fl içerisinde entegrasyonunun sa¤lanmas› laz›m gelirken bugüne kadar ayr›mc›l›k yap›lm›fl olmas› yanl›fl bir davran›fl olmufltur. 6- Ümit ediyoruz ve inan›yoruz ki gerçekler karfl›s›nda ve edinilen tecrübeler ›fl›¤›nda flayet bugüne kadar hatalar yap›lm›flsa, bunlar en k›sa zamanda düzeltilecek, bütün insanl›¤›n ve toplumlar›n bar›fl içerisinde yaflamas› için daha fluurlu bir döneme geçilecektir. Bu dileklerle IGMG’nin 2006 y›l› y›ll›k toplant›s›n›n hem Avrupa’daki 4 milyon kardeflimize, hem de bat›l› toplumlar›n huzur ve bar›fl›na vesile olmas›n› diler, Çal›flkan IGMG yöneticilerinin bugünden sonra da gayretli çal›flmalar›n› art›rarak devam ettirmelerini temenni ederken Cenab-› Allah’tan bu y›ll›k toplant›ya ifltirak eden ve etmeyen 4 milyon kardeflimize huzur, bar›fl, baflar› ve iki cihan saadeti diler, hepinizi muhabbetle kucaklarken Allah’a emanet ederim. fiöleniniz kutlu olsun. Esselamü Aleyküm. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 14 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir ETKNLK HABER 14 HESSEN Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 ATB’de görev daılımı yapıldı AT‹B 17. Büyük Kurultayından sonra yapılan ilk Genel Yönetim Kurulu toplantısında, 19. Faaliyet Dönemi için görev da¤ılımı yapıldı enel Baflkan Fikret Ekin’in, Batı Avrupa Türklerinin çözüm bekleyen meselelerine de genifl yer verdi¤i açıfl konuflmasında, bu faaliyet dönemini "Atılım Yılı" olarak ilân ettiklerini ve çoktan beridir tehlike sinyalleri veren Türk aile yapısındaki çözülmeleri teflkilat çalıflmalarının öncelikleri arasında ele alacaklarını söyledi. Burada yetiflen gençlerimizin de behamahal çözüm bekleyen meseleleri oldu¤una dikkat çeken Ekin, onun için geçen sene bafllattı¤ımız e¤itim seferberli¤imizi devam ettirece¤iz dedi. G Daha sonra yapılan görev taksimi, afla¤ıdaki flekliyle gerçekleflti. Genel Baflkan: Fikret Ekin Gen. Baflk. Yardımcıları: Selahattin Saygın, Mehmet Çubukçu, Nurdo¤an Aktafl, Yakup Tufan ve Mahmut Aflkar Genel Sekreter: ‹mam Cengiz Gen. Sekrt. Yardımcıları: Kamuran Dönmez, Harun Kılıç, O¤uzhan Erkmen ve Ramazan Çakır Gen. Muhasip: Mehmet Sever Gen. Muh. Yardımcıları: Abdullah Uzun, Mah- Offenbach Orta Öretim’den IHH’ya ziyaret IGMG Hessen Bölgesi Offenbach Mevlana Camii Orta Ö¤retim Gençli¤i, Frankfurt'taki IHH (Uluslararası ‹nsani Yardım Teflkilatı) Genel Merkezini ziyaret etti. Arif ZERAN/FRANKFURT GMG Offenbach Mevlana Camii gençli¤ini IHH Genel Merkezi’nde görevli Nihat Cesur karflıladı. Cesur gençlere öncelikle IHH binasını gençlere gezdirdi ve bilgi verdi. Daha sonra toplantısalonunda gençlere bir sinevizyon gösterisi sunuldu ve IHH'nin faliyetleri anlatıldı. Tanitma süresince I gençlerin soruları durmak bilmedi. IHH Yöneticisi Adem Bark'ın gençlere verdigi brifingle ziyaret sona erdi. mut Yılmaz ve ‹mdat Baflöz Bölge Baflkanları: Dursun Çavufl ( Baden Württemberg), Abbas Yücel (Bavyera), Köksal Akçay (Hessen), Kuzey Ren Vestfalya (Ramis Dedeo¤lu), Mehmet Bafl (Afla¤ı Saksonya) Birim Baflkanları: Gençlik Kolları Genel Baflkanı: Harun Kılıç Kadın Kolları Genel Baflkanı: Nurten Öner Yüksek Ö¤renim Gençlik Baflkanı: O¤uzhan Aksoy Frankfurt-Rödelheim’da düün ödelheim Cemiyeti Gençlik Baflkanı Mesut Yüksel düzenlenen merasimle dünyaevine girdi. Dü¤ün Törenine IGMG ‹rflad Baflkanlı¤ı hatiplerinden Mustafa Mullao¤lu konuflmacı olarak katıldılar. ‹lk olarak söz alan ‹brahim Gümüflo¤- R lu, yuva kuran gençleri tebrik etti ve iki cihan saadeti diledi. Sonunda Mustafa Mullao¤lu da evlenen Yüksel çiftine ömür boyu mutluluklar diledi. Bizler de Hessen Hayat olarak Mesut ve Nesrin kardeflimize saadetler diliyoruz. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 15 t f a r D 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 16 r D t f a 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Hayat Seite 17 DOSYA Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 17 IGMG Kardelik ve Dayanıma Günü'ne muhteem bir katılım oldu slam Toplumu Millî Görüfl, her yıl düzenledi¤i yıllık genel toplantılarını bu sene “Kardefllik ve Dayanıflma Günü” adı altında Belçika'nın Hasselt kendinde gerçeklefltirdi. 30 binden fazla kiflinin katıldı¤ı Kardefllik ve Dayanıflma Günü'nde çeflitli konuflmaların yanı sıra, çeflitli sanatçılar da katıldı. Toplantıda IGMG Genel Baflkanı Yavuz Çelik Karahan, Genel Sekreter O¤uz Üçüncü birer konuflma yaparlarken, Türkiye'den de Saadet Partisi Genel Baflkanı Recai Kutan ve Genel Baflkan Yarcımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmufl misafir konuflmacı olarak katıldılar. Eski Baflbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan da canlı ba¤lantı ile katıldı¤ı toplantıya hitaben bir konuflma yaptı. Sanatçılardan ise Sami Yusuf ve Ömer Çelik ile birlikte Mustafa Cihat gibi sanatçılar da sevilen ilahi, türkü, naat ve ezgileri ile izleyenleri coflturdu. IGMG Genel Baflkanı Yavuz Çelik Karahan yaptı¤ı konuflmada, artık Avrupa'da ‹slam'ın ve müslümanların kalıcı oldu¤una iflaret etti ve di¤er dünya ülkelerinde oldu¤u gibi Avrupa'nın da müslümanların anayurdu haline geldi¤ini belirtti. „Müslümanlar Avrupa'da kalıcıdır, ‹slam Avrupa'da kalıcıdır," diyen Karahan bunun temellerini ise bazı soruları gündeme getirerek ortaya koydu: „Kimli¤imizi oluflturan temellerden taviz vermeden, bu topra¤ı yurt edinmek, nasıl olacaktır? Avrupa'nın renklerine, ‹slam'ın esenlik rengini nasıl kataca¤ız? Artık misafir olmamak, kalıcı olmak, yerli olmak ne demek? Bunun her birimiz için, yaflam biçimimiz için, teflkilatımız için anlamı nedir? Bu anlayıfl ve sosyal olgu bizlere ne gibi sorumluluklar yüklemektedir? Bizi, gelece¤i kurma iddiasıyla kuflanmıfl müminler olarak, bekleyen sorular bunlardır. Bu topraklarda bir müddet kalıp, para kazanmayı düflünerek buraya gelmifl insanların, artık bu toprakları, nesiller boyu hayırda yarıfl mekânı olarak kavraması gerekmektedir." „Bizim üzerimize de özel görevler düflüyor," diyen Karahan flöyle devam etti: „Her fleyden önce içinde yaflad¤ımız ülkenin dilini, bunu birileri sürekli gündeme getirip, bütün problemlerin kayna¤ı olarak gösterdi¤i için de¤il, lisanların Allah'ın birer ayeti oldu¤u için ö¤renmeliyiz bu dilleri. Rabbimizin mesajını her dilde ulafltırabilelim için, yafladı¤ımız toplumlarda, dünyaya kör sa¤ır kalmayalım için ö¤renmeliyiz. Yafladı¤ımız toplumların içinde kökü derinlerde bir çınar olma sevdasıyla filizlenelim için ö¤renmeliyiz biz bu dilleri. Ve bizler bu dilleri günü kurtaracak kadar de¤il, gelece¤i kurtaracak (kuracak) kadar ö¤renmeliyiz… Diller kadar içinde yafladı¤ımız toplumların kültürlerini ve tarihlerini, hayatı kavrama biçimlerini bilmeliyiz. Bilgiye dayanmayan, anlamayı öncelemeyen tavırlarla asırlık çınarlar de¤il, mevsimlik renksiz kokusuz çiçekler oluruz ancak. " IGMG Genel Sekreteri O¤uz Üçüncü de toplantıda bir konuflma yaptı ve IGMG'nin yapmıfl oldu¤ hizmetleri de¤erlendirdi. Üçüncü ayrıca Avrupa'daki çeflitli geliflmeleri de de¤erlendirdi. Üçüncü, namus cinayetleri ile zoraki evlilik olgusunun, IGMG gibi pek çok dinî cemaatin olumlu çalıflmalarına ra¤men, göçmenlerin tamanında var oldu¤u gibi bir genellemeyi de elefltirdi. „ Töre cinayeti, zorakî evlilikler gibi ‹slam Toplu- ‹ mu Millî Görüfl gibi dinî cemaatlerin gayretleri sayesinde marjinal toplumsal sorunlara dönüflmüfl konular, toplum tarafından genellefltirilip polemik konusu yapılıyor" diyen Üçüncü flöyle devam etti: „Türkiyenin AB ye tam üye olma sürecinden, eyalet ve ülkelerde yürürlü¤e konan baflörtüsü yasaklarına kadar, vicdan testlerinden, cami önlerindeki kimlik kontröllerine kadar ve son olarak basın özgürlü¤ü adına Peygamber efendimize karikatürler vasıtası ile yapılan çirkin saldırıları tanıklık yapan akl-ı selîm sahibi herkes görüyor ki bir din, bir medeniyet, bir hayat tarzı yargılanıyor, hedef gösteriliyor, ötekilefltiriliyor. Aklı selim sahibi herkes görüyor ki bir hayat tarzı bir bütün olarak yargılanıyor. Ancak özellikle teflkilatımız ve mensublarımız adeta bir cadı avı ile karflı karflıya ve bundan dolayı avrupadaki günlük hayatında sıkıntı çekiyor. Raporlar neflrediliyor, vatandafllık müracaatlarımız reddeliyor, cami yapım müracaatlarımız yer yer geri çevriliyor ve hatta derneklerimizin kamuya yararlı statüleri iptal ediliyor. Bu tesbitleri yaparken önemli bir hususun altını bir kez daha çizmek istiyorum: Camia olarak yaflamıfl oldu¤umuz sıkıntılar asimilasyonu kesin reddeden entegrasyon anlayıflımızdan, hayat taryımızdan, yani Kur an ve Sünnet'e ba¤lılı¤ımızdan kaynaklanıyorsa bilinsin ki biz bu sıkıntılara razıyız: Çünkü biz Müslümanız!!!" Teflkilatın verdi¤i hizmetlerden örnekler de sunan Üçüncü flöyle devam etti: Yine bu çalıflma döneminde Kardefllik ve Dayanıflma ruhumuzun en güzel tezahürü olan Kurban kampanyamızla sizlerin sayesinde rekorlar kırdık, rekorlar! ‹flte rakamlar: Toplanan Kurban sayısı: 61.016 Kesilen Kurban sayısı: 76.926 ALLAH eme¤i ve katkısı geçen herkesten razı olsun!" Öte yandan, Eski Baflbakanlardan ve Refah Partisi Genel Baflkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan da toplantıya canlı yayınla katıldı. Erbakan inanç ve kültürlerinden kopmadan, Avrupa'nın çeflitli bölgelerinde yaflayan müslümanara teflekkür etti¤i konuflmasında önemli mesajlar verdi. Erbakan ‹slâm'la terörü yanyana zikretmenin yapılabilecek "en büyük yanlıfllık" "en büyük kötülük" oldu¤unu belirterek, "Bizim kitabımız Rahmet ve merhametle bafllar" dedi. Erbakan, istedikleri fleyin iyilikte yarıfl oldu¤unu hatırlatarak haksızlı¤a ve zulme karflı herkesin birleflmesini istedi. Kardefllik ve Dayanıflma Günü'ne Türkiye'den Saadet Partisi Genel Baflkanı Recai Kutan ile birlikte Genel baflkan Yardımcısı Numan Kurtulmufl da katıldı. Recai Kutan Avrupa'da önemli hizmetler veren Milli Görüfl teflkilatını tebrik etti¤i konuflmasında, Avrupa'da müslümanların artık reddedilemez bir gerçek oldu¤unu söyledi ve bu Müslamanların Batı dünyası ile ‹slam dünyası arasında köprü oldu¤unu söyledi. Saadet Partisi Genel Baflkan Yardımcısı Numan Kurtulmufl da yaptı¤ı konuflmada, Batı Dünyasının ‹slam dünyasına, ‹slam dünyasının da Batı dünyasına ihtiyacı oldu¤unu ve bunun için için de Avrupa'da yaflayan müslümanlara önemli görevler düfltü¤ünü söyledi. Program, Ömer Celik, Mustafa Cihat und Sami Yusuf gibi sanatçıların konserleri ile son buldu. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 18 “He mu r nef tlak is ö a ta lüm dac ü akt ›r” e d z ü n ü n ü g . . › . l z › i c y a e En sizinl Sa¤lık sigortaların›n (Krankenkasse) cenaze defin yard›m›n› kald›rd›¤› Almanya’da: • Cenazeler, vefat yerinden al›narak defin edilece¤i yere kadar götürülür. Cenaze nakil masraflar› karflılan›r; bir kiflilik Refakatc› bileti de ödenir. • Fon imkanlar›ndan ücretsiz olarak yararlanabilecek aile fertleri: Kendisi, efli ve 18 yaflın› doldurmam›fl çocuklar›, yafl› kaç olursa olsun kendi geliri olmayan bekar k›z çocuklar›. • Girifl ücreti: Aile bafl› sadece 50,- Euro. • Üyenin, yafl› dolan çocukları ile geliri olan aile fertleri, IGMG Cenaze Fonuna üye olmalar› durumunda kay›t ücreti ödemezler. • Masraf pay› her yıl sonunda ödenir. 2005 yılı masraf pay› 32,20 Euro olarak tesbit edilmifltir. • Üye olmak ve daha genifl bilgi için IGMG flubelerinden, Bölge temsilciliklerimizden, ya da Genel Merkezimizden broflür ve kay›t formu isteyiniz. IGMG CENAZE FONU Boschstr. 61-65, 50171 KERPEN • Tel: 02237 - 656 313, Faks: 02237 - 656 555 Mobil: 0177 - 478 83 34, e-mail: [email protected] Hesap Numaras›: SEB AG Köln Kontonr.: 162 888 56 06 • BLZ: 370 101 11 Hessen Bölgesi Cenaze Fonu Sorumlusu Hüseyin AVCI Mobil: 0174-5750461 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 19 ÖZEL KÖE Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 19 Hacarab’ın serüvenleri M. Salih AYDIN [email protected] Müslümanların Sevgi ve Güvene htiyacı var! LLAH’ın Selamı, Rahmeti, Bereketi Müslümanların üzerine olsun. Hayat gazetesine de bana bu fırsatı verdi¤i için ayrıca teflekkür ederim. Müslüman kardefllerim ALLAH (c.c) rızası için bütün Müslümanları çok seviyorum. ALLAH (c.c) rızası için çok güveniyorum. Müslümanlar olarak binmifliz gururun atına gidiyoruz. Ufacık hatalar af edilmez olmufl senelerce küs senelerce kin taflıyoruz. Ömrümüzün ebedi oldu¤unu mu sanıyoruz? Sanıyorsak yanılıyoruz!.. Acaba kendimize soruyor muyuz neden ve niçin? Bakıyorsun kendi öz kardefli ile veya en yakını ile velhasıl Müslüman kardefli ile küsmüfl sanki cephedeki düflmanı zannediyor. Bu misaller ço¤altılabilir. Mesele Müslümanların hatalarını anlayıp hatalarından bir an dönmesidir. Gelin sevgi tohumlarını ekelim bir gün hasatı alaca¤ımızı asla unutmayarak derdimize sahip çıkalım. Birbirimize gülümseyelim, sevelim, yardım edelim ve tövbe edelim. Sevgimizi eksik etmeyelim. Kimimiz o, kimimiz bu, kimimiz flu demeyelim. Birbirimizle tara¤ın diflleri gibi kenetleflelim. Medine’de Resül öyle emretmifl. Bizim örne¤imiz günün magazin popçuları ve topçuları de¤il. O olmalı yoksa kurtulufl beklemeyin. Bu yerin üstü oldu¤u gibi altı da var. Hem de hiç ölmemek üzere bin düflünün bir karar verin. Kararınız do¤ruya güzele olsun. Birimizin derdi hepimizin, hepimizin derdi birimizin derdi olsun. Benim güzel kardefllerim Vesselam.... A Ah O Amele (‹flçi) Pazarı Ah! ‹flsizlik o günlerde had safhada, babam ve arkadaflı bir türlü ifl bulamaz. Amele pazarına gidip, gidip beklerler ama o günde siftah yok. Sebebi ise bizim Bozkır’dan iflçilerin ifllerinde daha çalıflkan olmaları. Babam ve arkadaflında süreklilik yok, onun için a¤alar iflleri Bozkır’lılara veriyor. Babam ve arkadaflı bir türlü, bu olayı hazmedemiyor. Ertesi gün, Bozkır’lılara bir iyilik düflünürler. Tanıdıkları bir terziye gidip, bir kaç saatli¤ine, emanet takım elbise alıp giyinirler. Böylece biri Mühendis, biri Katip olur. Büyük bir Otel yapılacak, onun içinde insan gücüne çok ihtiyaç var. Herfley hazırlanmıfl, ifl uygulamaya ve iflçileri pazardan da¤ıtmaya gelmifltir. Sabah erkenden insan pazarına giderler, bu arada her yer dolmufl ifl arayan arayana. Babam ikna edici hitabesiyle, Bozkır’lılara bir nutuk atar: - Arkadafllar! Buraya büyük bir otel yapılacak, Mühendis arkadafl bu ifli almıfl olup Karaman’ımızda bir müddet kalacaktır. Bu iflte çalıflmak isteyen herkesi ifle alacak, çalıflmak isteyen sıraya girsin, isim alaca¤ım. Diyerek, hepsini yazar, ve yine: - Parası olmayan olana versin, azıklarınızı alın, biraz sonra avans da¤ıtaca¤ız. Bozkır’lılarda büyük bür sevinç, nede olsa aylarca çalıflacak bir ifl bulmufllardır. Bunları daha önce tespit ettikleri, ekili alana götürürler. Tarla sahibi bir kenarına tafl yı¤dırmıfl, gerçekten bir han yaptırmayı düflünüyor. Babamla arkadaflı, içlerinden palabıyık birini Çavufl yaparlar ve: - Bu taflları karflıya taflıyacaksınız, ekinin parasını verdik! Derler ve babamla arkadaflı gider. O anda oradan geçen, tarla sahibinin bir arkadaflı, bakarki millet harıl harıl çalıflıyor, ve iflçinin birine sorar: - Yi¤en ne yapıyorsunuz? ‹flçi: - Dayı bizi buraya Mühendisler getirdi, otel mi ne yapılacakmıfl. Bu arada çavuflları ba¤ırır: - Arkadafllar durmayalım çalıflalım. Tabiki ekin harabe olmufl, Çavufl adamlara duman attırıyor. Adam flaflkın bir halde gider ve soluk solu¤a arkadaflının yanına varır. Bu arada babamla arkadaflı, çoktan emanet elbiseleri verip, eskileri giyerek, amele pazarına giderler. Gelen a¤alar bakar, amele pazarında kimse yok, ister istemez bir tanesi babamla arkadaflına ifl teklifi yapar. Babam ve arkadaflı artık bir haftalık ifl bulmufllardır. Öbür tarafta ise tarla sahibinin arkadaflı: - Selamün aleyküm a¤a hayırlı olsun, hanı yaptırmaya bafllamıflsın! Tarla sahibi flaflkın bir halde: - Ne hanı ben hasatı kaldırdıktan sonra bafllıyaca¤ım ‹nflaallah! Arkadaflı: - Valla ben bilemem ben gözüme mi yoksa sana mı inanayım! Tarla sahibi telaflla: - Ne oldu söyle? Arkadaflı: - Biraz önce senin tarlanın yanından geçiyordum, baktımki insanlar harıl harıl çalıflıyor, ne yapıyorsunuz? Dedim, bir tanesi: - Bizi Mühendisler getirdi, otel mi ne yapılacakmıfl! Deyince, ben de derhal tebrik etmek için sana geldim. Tarla sahibi, periflan bir halde tarlaya koflar. Tarlaya varınca bakarki her yer harabe iflçiler harıl, harıl çalıflıyor. Tarla sahibi ba¤ırarak: - Hey orada ne yapıyorsunuz, burası benim tarla. Çavufl: - Bizi buraya Mühendisler bıraktı, iflimize engel olma git ihtiyar ifline. Adam koflarak karakola gider. Fazla sürmez adamlar hem bir araba dayak yerler, hemde taflları geri taflırlar. Babamlar ise iflte çalıflırlar ama korkudan kahveye felan çıkamazlar. Bir gün babamın arkadaflı illa kıraathaneye gidece¤im diye tutturur. Babam engellemek ister ama nafile, kıraathaneye varınca babam bir köfleye saklanır. Arkadaflı daha içeri girer girmez, Bozkır’lılar fırlar pat, küt bir taraftan da sesler yükselir: - ALLAH’ını seven vursun! Adam zor kurtulur, babam ise çoktan kayıplara karıflmıfltır. Bu olaydan sonra Bozkır’lılar da¤ılır imajları zedelenmifl a¤aların güveni kalmamıfltır. Babam ve arkadaflı bir müddet rahat kalırlar. Ama bu seferde Hadim’liler amele pazarına gelmeye bafllar. Bir müddet sonra amele pazarı dolar, artık yine eskisi gibi ifle götürülmeyince cepte para kalmaz. Durumları iyi de¤ildir, yine bir hile düflünürler. Bu arada rahmetli dedemin bir sözü aklıma geldi: - O¤lum senin baban adam olmaz, okula gönderdim okumadı, sanata gönderdim ö¤renmedi velhasıl adam olmadı! derdi. Hiç bir evladından yardım istemedi, para vermek isteyenlere de: - Evlatlarınızı besleyin yeter, ben çalıflırım! derdi. Çok kibar konuflurdu. Dönelim babamlara yine takım elbiseleri giyerler, pazarın yolunu tutarlar. Amelelere yönelerek: - Arkadafllar Çumra’dan kamyonla kum taflınacak, araba baflı 5 lira hem de sigorta yapaca¤ız, nüfus cüzdanlarınızı da vereceksiniz sigorta olmanız için, burdan do¤ru emeksevene gideceksiniz, oraya kamyonlar gelecek, sizi Çumra’ya götürecek, kamyonlara hemen binin gidin, ALLAH kolaylık versin! Dedikten sonra amele pazarı birden boflalır. Meydan bizimkilere kalır, bir ifl bulup giderler, tabiiki adamların nüfus cüzdanları da ceplerinde. Bu acıklı manzaradan sonra ise öbür tarafta bakalım ne olmufltur. Ekmeksiz, aflsız zavallı iflçiler babamların tarif etti¤i yere varırlar. Güneflin altında her gördükleri kamyona koflarlar ama nafile her seferinde floförler: - Gidin kardeflim siz kafayımı yediniz! Cevabı ümitleri suya düflürür. Adamlar periflan bir halde akflama kadar beklerler ne gelen olur ne götüren. Bir gün sonra babamgiller kıraat haneye giderek: - Alın flu nüfus cüzdanlarınızı bizi bir sürü zarara u¤rattınız! Deyip kapıdan içeri atarak güya adamları suçlu durumuna düflürürler. Ama kıraathaneden son sürat kaçarak. Devamı gelecek sayıda baflka bir hikayede... Bir tane hikaye de benden! Küçükken birgün küçük dayımla büyük dayımlara köye gitmifltim. Sel geldi¤i için bahçeye set yapacak, beni de sevdi¤i için yanında götürmüfltü. Bahçeden geri gelirken köydeki dayımların bir merkebi vardı beni ona bindirdiler. Hayvan önce çok uysal görünüyordu, biraz sakin, sakin yürüdü ve birden koflmaya baflladı, daha ben toparlanamadan aniden durdu, sanki ABS fren tertibatı var, boynunu aniden e¤ince ben kendimi yerde buldum, daha ne oldu¤unu bilemeden çifte ata, ata köye do¤ru kaçtı gitti. O kadar yolu yürümekte cabası.... Selam ve dua ile... Not: Elefltiri ve desteklerinizi Email ile beklerim. Her fikire açı¤ım Saygılarımla yazı hatalarımdan dolayı özür dilerim. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr 20 Seite 20 ETKNLK HABER Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN DNLERN KARDELK MESAJI Dinlerarası diyalog çerçevesi altında çalıflmalarını sürdüren Diyanet ‹flleri Türk ‹slam Birli¤i (D‹T‹B) KölnRoonstrasse’de faaliyet gösteren Yahudi Cemaati’nin Köln flehrindeki en büyük Sinagog’unu ziyaret etti. iyanet ‹flleri Türk ‹slam Birli¤i (D‹T‹B) Genel Baflkanı Rıdvan Çakır’ın baflkanlı¤ında D‹T‹B Merkez Camii Din Görevlisi Ali ‹hsan Akıllı, Dinlerarası Diyalog Koordinatörü Rafet Öztürk, Dinlerarası Diyalog Müdürlü¤ü’nden Bekir Albo¤a, Basın-Yayın ve Halkla ‹liflkiler Müdürlü¤ü’nden Ercüment Aydın’dan oluflan 5 kiflilik heyeti, Sinegog yöneticilerinden Dr. Michael Rado, Ronald Graetz, Prof. Alexander Joffe, Abraham Lehrer, ‹dare Müdürü Benzion Wieber ve Haham Netanel Teitelbaum tarafından karflılandı. 1938 yılında ve Orta Avrupa’daki Havraların mimari tarzında yapılmıfl, 19 yüz yıl mimarisine göre infla edilmifl olan Sinagog hakkında Dr. Michael Rado bilgi verdi. Hizmet binası içerisinde Nazi döneminde katledilen 6 milyon ve Köln’de öldürülen 11 bin Yahudi için yapılan 4 anıtın Yahudiler açısından çok önemli oldu¤unu anlattı. Rado; "Bu insanların bir kabir taflı bile olmadı¤ını, onlardan hatıra sadece duman ve hatıralarından baflka birfley kalmadı¤ını" ifade etti. Ayrıca: "Havra ile caminin bazı özelliklerinin aynı oldu¤unu anlatan Rado: "‹badet esnasında kadın- D larla ve erkeklerin ayrı ayrı bölümlerde olduklarını, hahamın hutbesini rahlede okudu¤unu, Kur’an-ı Kerim’in kutsiyeti gibi Tevrat’ın da temizlendikten sonra tutulabilece¤ini, Ebedi ıflı¤ın üzerinde W harfine benzeyen harfin, ‹branice’deki fiin harfinin Allah’ın isminin kısaltılmıfl harfi oldu¤unu, caminin minaresine benzeyen menoranın, bir tarafından girilip, di¤er tarafından çıkılarak ayinin yapıldı¤ını" anlattı. Sinagog ve Havra’nın müfltemilatı hakkında genifl bilgi veren Rado; "Günlük ayin yapmak isteyen guruplarımız için küçük havramız var. Büyük havramızda özel günlerde ibadet ederiz. Ayrıca bu binamızda; restorant, pazar günleri gençlerin buluflabilece¤i gençlik merkezi, din e¤itimi için dersanelerimiz, kütüphane, 1 ile 7 yafl arasında çocuklara hizmet verdi¤imiz bölümümüz, konferans, e¤lence ve koro müzik çalıflmaları için büyük toplantı salonumuz, ilk okulumuza hazırlık mahiyette krefllerimiz, yafllılar yurdu, Havra’ya ba¤lı bir çok sosyal, kültürel ve sportif cemiyetlerimiz ve de¤iflik alanlarda faaliyet gösteren kadın derneklerimiz var. Hizmet binamızda ve cemiyetlerimizde bu faaliyetleri yapmaktayız" dedi. Rado: "Burası en büyük hav- ramız ve burada sizin gibi de¤erli heyetlerimizi a¤ırlarız" dedi. Bina içerisinde teflhir edilen müze gezilmesinin ardından, Diyanet ‹flleri Türk ‹slam Birli¤i (D‹T‹B) Genel Baflkanı Rıdvan Çakır’ın baflkanlı¤ındaki heyetle birlikte yemek salonuna geçildi. Diyanet ‹flleri Türk ‹slam Birli¤i (D‹T‹B) hakkında bilgi veren Genel Baflkan Rıdvan Çakır: "Bizlere gösterdi¤iniz bu yakın ilgiden dolayı çok teflekkür ediyorum. Biz, Diyanet ‹flleri Türk ‹slam Birli¤i (D‹T‹B) Teflkilatı olarak dinler arası diyalog çalıflmalarına çok önem veriyoruz. Bu mabetler cemaatsiz ifllev görmez. Müslümanlar Kur’an-ı Kerim’in hükümlerinin dıflına çıkamazlar ve kendi düflüncelerine göre hüküm veremezler. Kur’an, Tevrat, Zebur ve ‹ncil Allah’tan gelen ifadelerdir. Bu kutsal kitapların tercümeleri de esas kitap olmayıp sadece onun anlamını ifade eder. Bizim camilerimize sadece Türkler de¤il, bütün insanlar ibadet edebilir. Hangi dinden olursa olsun gelip ziyaret edebilir ve kapımız herkese açıktır. Hatta biz gelen guruplara bir kapalı kapı buldu¤unuzda gelin söyleyin. O kapınının arkasında ne var açın, bakmak istiyorum dedi¤inizde o kapıyı da açarız. Hiç kimsenin, bir baflkasının inancını elefltirmesinin do¤ru olmadı¤ını ifade ediyoruz. E¤er bizler dünya üzerinde huzurlu yaflamak istiyorsak, bu birbirimizi sevmemizle ve inançlarımıza saygı göstermemizle mümkün olacaktır. Sayın Rado’nun ifade etti¤i gibi havra ile cami arasında bir takım benzeri özelikler var. Bizler 4 kutsal kitabın varlı¤ına inanıyoruz ve ‹brahim-i dinlerin temsilcileri olarak zaten bizler kardefliz. Bu kardeflli¤imizi bozmaya ve bizleri rahatsız etmeye kimsenin hakkı yoktur" dedi. Haham Teitelbaum: "Sayın Baflkan Çakır’ı aramızda görmekten çok memnun olduk. Sayın Baflkan’ın da ifade etti¤i gibi bizler ‹brahim-i Dinlerin mensuplarıyız. ‹nanç mensupları özünde birbirleriyle kardefltirler. Bugün burada bu kardeflli¤imizin en güzel örne¤ini görüyoruz. Bu kardeflli¤imiz ve diyalo¤umuz artarak devam edecektir. Ümid ediyoruz ve diliyoruz ki, güzel bir cami infla ederek, Köln’e güzel bir eser kazandırırsınız" dedi. Sorular ve cevapların eflli¤inde devam eden akflam yeme¤i, D‹T‹B Merkez Camii Din Görevlisi Ali ‹hsan Akıllı’nın yaptı¤ı yemek duasıyla sona erdi. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 21 Hayat DOSYA Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN 21 Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Türkiye’de emekli olma artları 2. Bölüm ürk vatandafllarının, Türkiye dıflında çalıfltı¤ı süreleri borçlanarak Türkiye’den de emekli olmaları uygulamadan, çifte vatandafllık sahibi olan Türk vatandaflları da yararlanabiliyor. Yurt dıflındaki çalıflma sürelerini borçlanarak emekli olma hakkı kazanan Türk vatandafllarına aylık ba¤lanabilmesi için ise Türkiye’ye kesin dönüfl flartı getirilmifltir. Ancak, kesin dönüfl flartı, Türkiye’de ikamet mecburiyeti getirmemektedir. Bu durumdaki bir Türk vatandaflı, yeniden Türkiye dıflında ikamet edebilmektedir. Yeni uygulamaya göre kesin dönüfl flartı, "Yurtdıflında çalıflmamak ve herhangi bir sosyal yardımdan yararlanmamak" olarak açıklanmıfltır. Ba¤lanan aylık, kiflinin daha sonra yurtdıflına çıkması veya yurtdıflında bulunması nedeniyle kesilmez. Ancak; aylık ba¤lananların, tekrar yurtdıflında çalıflmaya bafllamaları halinde, çalıflmaya baflladıkları tarihi takip eden aybaflından itibaren aylıkları kesilir. Aynı flekilde, yurt dıflına çıkıp ifle ve ikamete ba¤lı yardımlar olan iflsizlik parası, iflsizlik yardımı, sosyal yardım gibi yar- T Yusuf YILMAZ dım almamaları halinde de emekli aylıklarının ödenmesi durdurulur. Yurda kesin olarak döndüklerini beyan ettikleri, ya da, aylık talebinde bulundukları tarihte yurtdıflında çalıfltıkları veya ikamete dayalı sosyal yardımlardan yararlandıkları tespit edilenler ise kesin dönüfl yapmamıfl sayılmaktadır. Bu kiflilerin aylıkları, aylıkların bafllandı¤ı tarihinden itibaren iptal edilmekte, ödenmifl olan aylıklar da, ödemelerin yapıldı¤ı tarihten itibaren bafllayarak, ba¤lanan bu aylıkların geri ödenece¤inin beyan edilece¤i tarihe kadar, yasal faiz uygulanmak suretiyle geri alınır. Böyle bir durumla karflılaflan kiflilerin yeniden kesin dönüfl yapmaları halinde, bu hizmetlerini de 4. madde hükümleri gere¤ince borçlanmaları flartıyla, aylıkları bu süreler de dikkate alınarak yeniden hesaplanır. Bu borçlanmayı yapmayanların aylıkları ise eski aylıkları miktarında, yurda kesin dönüfl tarihini takip eden aybaflından itibaren, müracaatları üzerine tekrar ödenmeye bafllanır. Yurt dıflında iflsizlik sigortasından veya ikamete dayalı olarak di¤er sosyal yardımlardan yararlananlar, bu zaman zarfında uzun süre de Türkiye’de kalsalar, Türkiye’ye geçici olarak gelmifl sayılırlar ve Türkiye’ye kesin dönüfl yapmıfl olarak kabul edilmezler. Bu kanundan yararlanıp aylık alanlar, e¤er yurt dıflına geri dönüp çalıflmaya bafllar veya sosyal yardım alırlarsa, bu durumu kendileri önceden bir dilekçe ile bildirmek durumundadır. Bir dilekçe ile durumlarını bildirenler, daha sonra çalıflmaz ve sosyal yardım da almazlarsa, yeni bir dilekçe ile durumlarını tekrar bildirerek, yeniden emekli aylı¤ı alabilirler. Türkiye’de emekli olanlar ve Almanya’da ‹flsizlik Parası II (Arbeitslosengeld II) alanların durumu Almanya’da, 01.01.2005 tarihinden itibaren ‹flsizlik Parası II diye bilinen kanundan yararlanabilmek için, 15 ile 64 arasında olanların, geçim ve kira masraflarını kendileri karflılayabilecek kadar gelirleri ve servetleri olmayan kifliler olması gerekiyor. Bu kanuna göre, beraber yaflayan aile bireylerinin çalıflma durumunda olanlarının, kendilerine sunulan ifl imkanlarını kullanmalarına ra¤men ifl bulamadıklarını isbat etmeleri ve her hangi bir geliri olmadı¤ını isbatlamaları gerekmektedir. Bu durumda, Türkiye’den emekli aylı¤ı alanlar da bu durumularını bildirmek zorundadır. Türkiye’den alınan emekli aylı¤ı da hesap edilerek, ‹flsizlik Parası II, duruma göre verilmeye devam edilir. Ancak bu durumda, Türkiye’den alınan aylık miktarı düflülür ve ödeme öyle yapılır. Türkiye’den emekli aylı¤ı alınabilmesi için ise, yurt dıflında sosyal yardım almama flartı bulundu¤una göre, her iki kurumun da durumdan do¤ru bir flekilde bilgilendirilmesi gerekir. Ki böylece, daha sonra oluflacak olan hukukî problemler de önlenmifl olur. Tekrar hatırlatmakta yarar vardır. ‹flsizlik Parası II yardımı alabilmek için mutlaka baflvuru formu doldurmak ve bu forumda istenilen bilgileri do¤ru bir flekilde vermek gerekmektedir. E¤er hala bu yardımı alıyorsanız, durumunuzda da her hangi bir de¤ifliklik olmufl ise, bu durumları da bildirmeniz gerekmektedir. Tiyatro Frankfurt’tan “Dün Komik Bir ey Oldu” Oyunu Almanya`n›n Frankfurt flehrinde 2003 y›l›ndan beri Türk-Alman Kulübü bünyesinde faaliyet gösteren Tiyatro Frankfurt, Türkiye Lions Kulübü taraf›ndan her y›l Türk kültür ve sanat›n› baflar›yla gösterenlere verilen Selim Naflit ödülüne lây›k görüldü. nceki y›l sergiledikleri Töre adl› oyunla büyük bir kitleye ad›n› duyuran ve bu y›l da Kaan Erkam’›n yazd›¤› Kamil Kellecio¤lu’nun yönetti¤i “Dün Komik Bir fiey Oldu” adl› oyunu sahneleyen grubun sahnedeki baflar›s› k›sa sürede önemli bir ödüle lay›k görülmelerini sa¤lad›. ‹stanbul’da düzenlenen ödül törenine davet edilen ekibi temsilen ödül gecesine yönetmen Kamil Kellecio¤lu ve baflar›l› oyunculardan Seval Öztürk kat›ld›. Gecede sanat ve Tiyatro dünyas›ndan birçok tan›d›k yüz vard›. Okan Bayülgen, Nilgün Belgün, Emre K›nay gibi tan›nm›fl tiyatrocular da gecede ödüllerini ald›lar. Konuyla ilgili olarak görüfllerine baflvurdu¤umuz Kamil Kellecio¤lu gazetemize yapt›¤› aç›klamada; Türkiye`de Lions Kulübü taraf›ndan bu y›l alt›nc›s› verilen Selim Naflit Tiyatro Ö Ödülleri`nden Halk Jürisi ödülüne lây›k görüldük. Lios Kulübü, 50`yi aflk›n dalda tiyatroya eme¤i geçenlere ödül veriyor. Biz de k›sa sürede bu baflar›y› yakalad›¤›m›z için ve bu ödüle lay›k görüldü¤ümüz için çok mutluyuz. Türk dili ve Kültürünü yaflamak ve yaflatmak, sanat› ki özellikle tiyatroyu topluma sevdirmek ve hak etti¤i yere getirmek, insanlar› her yönden gelifltiren ve e¤lendiren, toplumun dil, kültür ve ahlak geliflimine olumlu katk›s› olan sanat›n televizyon kültürüne yenik düflmesini önlemek amac› ile ç›kt›¤›m›z yolda çal›flmalar›m›z›n meyvesi olan bu ödül bizi daha çok çal›flmaya ve insanlar›m›zla daha çok buluflmaya teflvik etmifltir. Oyunda eme¤i geçen herkese teflekkür ederim. Sanat dostlar›n› Sanata sahip ç›kmaya bekliyoruz diyerek yapm›fl olduklar› çal›flmalar›n ve sergiledikleri baflar›- n›n önemini vurgulad›. Oyunun yönetmeni Kamil Kellecio¤lu yapt›¤› aç›klamada 10 Haziran Dünya kupas› festivali WM etkinliklerinde Frankfurt’un ünlü caddesi Zeil’de sokak tiyatrosu gösterisi gerçeklefltirdi. Gösteriye ilgi oldukça yo¤undu ayr›ca bir ilke imza atan ekip Zeil’de ilk Türk Tiyatro gurubu gösterisini yapan grup oldu Ayr›ca 7 Temmuz’da Hanau’da yap›lacak olan Uluslararas› Kültür fienlikleri ad›nda festivale davet edildiklerini söyledi. Amac›m›z kendi kültürümüzü yaflamak ve yaflatmak diye yola ç›kt›klar›n› oyundan beklenenin çokçok üzerinde olumlu tepkilerin kendilerini mutlu etti¤ini belirterek oyunun Almanya çap›nda turnelerinin sürdü¤ünü Türkiye ile de temas halinde olduklar›n› söyledi. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 22 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir ETKNLK HABER 22 HESSEN Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 IGMG Hessen; Geniletilmi dareciler Toplantısı ile 2005-2006 sezonunu kapattı IGMG Hessen’de 2005-2006 sezonu çok bereketli geçti GMG Hessen Bölgesi 2005-2006 Çal›flma Sezonunu Frankfurt`ta yapt›¤› Geniflletilmifl ‹dareciler Toplant›s› ile kapatt› I Frankfurt Enkheim`da bulunan Saalbau Salonunda yap›lan Geniflletilmifl ‹dareciler toplant›s›na baflta tüm Büyükler Bölge Yürütme Kurulu Üyeleri olmak üzere Gençlik Teflkilat› Bölge Yürütme Kurulu, Kad›n Kollar› Bölge Yürütme Kurulu, Cemiyet Baflkanlar›, Cemiyet Gençlik Baflkanlar›, Cemiyet Kad›n Kollar› Baflkanlar›, cemiyetlerde görevli tüm idareciler ve cemiyet imam hatipleri kat›ld›. Program› Bölge ‹rflat Baflkan› fierif Aslan sundu. Program Kur`an-› Kerim okunmas›yla bafllad›. Aç›l›fl Kur`an-› Kerimini 2006 Bölge Kur`an Okuma Yar›flmas› ikincisi Offenbach cemiyetinden Cihat Bal›kç› okudu. Aç›l›fl Kur`an-› Keriminden sonra Bölge Teflkilatlanma Baflkan› Cengiz fiahbaz idarecilerin yoklamas›n› yapt›. Kat›l›m›n yo¤un oldu¤u gözlendi. Daha sonra IGMG Hessen Bölge Baflka- n› Mehmet Atefl mikrofona geldi. Atefl; 2005-2006 sezonunda yap›lan faaliyetler hakk›nda bilgiler verdi. Bu yap›lan faaliyetlere kat›lan tüm idarecilere teflekkür etti. Atefl; 2005-2006 sezonunun çok bereketli geçti¤ini ve yap›lan çal›flmalarda samimiyetin ve inanc›n devam etmesi durumunda önümüzdeki dönemlerde de bu bereketin artarak devam edece¤ini vurgulad›. Atefl; önümüzdeki dönemde her üye yeni bir üye kampanyas›n›n start›n› verdi. Atefl; son olarak önümüzdeki çal›flma sezonunda da di¤er zamanlarda oldu¤u gibi çal›flmalar›n diyalo¤a yönelik ve Alman resmi makamlar› ile birlikte yap›lmaya devam edilece¤ini belirtti. Daha sonra Kad›n Kollar› Gençli¤inin Eski Baflkanlar› Kübra Y›lmaza çiçek takdimi merasimi yap›ld›. Merasim s›ras›nda duygulu anlar yafland›. Çiçek takdiminden sonra programa 15 dakikal›k bir mola verildi. Moladan sonra mikrofona IGMG Genel Baflkan Bafldan›flman› Hasan Damar geldi. Damar kendine has uslübu ile kat›l›mc›lara güzel bir konuflma yapt›. Hasan Damar`dan sonra IGMG E¤itim Baflkan Yard›mc›s› ve Hessen Bölge Sorumlusu Ramazan Bafll›k mikrofona geldi. Bafll›k; Hessen Bölgesinin çal›flmalar›n›n takdire flayan oldu¤unu ve pek çok noktada öncü konumda oldu¤unu vurdulad›. Program sonunda daha önce IGMG Hessen Bölgesinde idareci olarak görev yapanlara flilt takdimine geçildi. IGMG Hessen Bölgesi Eski Baflkanlar›ndan Recep Ç›nara, Bölge Eski Sorumlusu Hasan Damar`a ve halen Bölge Sorumlusu olan Ramazan Bafll›k`a birer hat tablosu hediye olarak sunuldu. 2005-2006 sezonunda cemiyetlerde görev de¤iflikli¤i yapan eski baflkanlara da teflekkür belgeleri takdim edildi. IGMG Hessen Bölgesi Gençlik Teflkilat› da eski cemiyet gençlik baflkanlar›na teflekkür belgesi takdim etti. Program toplu hat›ra fotograflar›n›n çekilmesi ve kapan›fl Kur`an-› Kerimi ile sona erdi. Hessen gençlii sohbetlerde uurlanıyor IGMG Hessen Bölge Gençlik Teflkilatı geçti¤imiz günlerde Hessen’in dört flubesinde aynı vakitte aynı sohbeti düzenledi. Hessen’in 22 flube gençli¤inin davet edildi¤i e¤itim pro¤ramında ço¤u filosofların çözemedi¤i sorular cevaplandırıldı. essenin Frankfurt, Darmstadt, Lollar ve Rodgau flehirlerinde TIES adı altında düzenlenen pro¤ramlar sünnete uygun bir flekilde açılıfl Kuran-ı Kerimi’nin okunmasıyla baflladı. Ev sahibi flube gençlik baflkanların›n selamlama konuflmasının hemen ardından sohbet bölümüne geçildi. Gençler yak- H laflık bir saat süren sohbette Allah (cc)’ın insanları niçin yarattı¤ını, insanları hayvanlardan ayıran dört özellikleri ve bu özelliklerden dolayı insanlar için do¤an sorumlulukları tanıdılar. Bu doyurucu sohbete katılan gençler sohbetin ardından yatsı namazlarını kılıp zikir halkaları kurdular, Allahın güzel isimlerini andılar ve insanların saadet ve huzuru için dualarda bulundular. Pro¤ram ev sahibi gençli¤inin ikram etti¤i ziyafetle sona erdi. IGMG Hessen Bölge Gençlik Teflkilatı olarak ev sahipli¤ini yapan gençlere ve sohbetleri veren hocalarımıza teflekkürü borç biliyoruz. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 23 Hayat ÖZEL KÖE Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN 23 Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Avrupa’da Müslüman kimliinin inasında Yaz Okullarının rolü vrupa’daki Müslümanların çok büyük bir bölümü göçmen Müslümanlardan olufluyor. Bu Müslümanların e¤itim ve meslekî vasıf seviyelerine baktı¤ımızda, bu seviyenin, Avrupa ortalamasının altında oldu¤unu tesbit etmek hiç de zor olmaz. Genç göçmen neslin e¤itim imkânlarından yararlanma imkânları mevcut olsa da, bu imkanları kullanabilmeleri için istenilen seviyede bir rehberlik hizmeti görebildiklerini söylemek mümkün de¤il. Bu flartlar altında yetiflen genç Müslüman göçmen neslin ‹slamî kimliklerinin oluflumu, dinî e¤itim ve ö¤retimleri ile paralel gider. Yani, ‹slamî kimlik oluflum süreci, gençlerin dinî e¤itim ve ö¤retimi ile hızlanır ve geliflir. Bu açıdan de¤erlendirildi¤inde IGMG Yaz Okulları’nın önemli bir bofllu¤u doldurdu¤u görülür. Avrupa’daki genç Müslüman neslin kimlik oluflum süreci çatıflmalarla ve ikilemlerle doludur. Bir tarafta ebeveynin sahip oldu¤u ve ço¤u zaman oturmamıfl farklı bir kimlik, öbür tarafta hayatın tam da içinde oldu¤u, yani gerçek dünyanın kendine özgü kimli¤i. Genç nesil ister istemez bu iki kimlik arasında bocalar. Müslüman çocu¤un ‹slamî kimli¤inin oluflması, bu kimli¤in geliflmesine imkân sa¤layan e¤itim kurumları ile ‹slâmî toplumsal yapının varlı¤ı ile do¤rudan ba¤lantılıdır. Bu e¤itim kurumları ile toplumsal yapı, yeni neslin ‹slâmî kimli¤inin oluflumunda içinde yaflanılan çevrenin gerçeklerini de göz önünde bulundurmak durumundadır. Yani, yenil nesil Müslümanlar iki farklı kimli¤i özümseyen, ama bu iki farklı kimli¤i Müslüman olarak ortaya koyabilen insanlar olmak durumundadır. IGMG Yaz Okulları, kısa bir dönemde ö¤retim alanında gösterdi¤i baflarıyı en çok e¤itim alanında, yani A lhan BLGÜ · [email protected] ‹slamî kimli¤in geliflmesi alanında gösteriyor. Zaten, bu kısa süre içerisinde uygulanan programın asıl amacı da ö¤retimden ziyade, e¤itime yönelik. Burada e¤itimi, Türkçe’de eskiden kullanıldı¤ı haliyle, 'terbiye' ve 'edeb’li olma alıflkanlı¤ının kazandırılması olarak de¤erlendirmek daha do¤ru olur. Kısacası terbiye, genç nesillerin hayata alıflma ve di¤er insanlarla iyi iliflki kurabilme yeteneklerinin kabul görmüfl bir ahlâkî düzen içerisinde gelifltirilmesi sürecidir. Yaz Okulları’nda çocuklarımızın davranıfllarındaki geliflmelerin arasında ilk dikkati çeken konu ‹slâmî anlamda selâmlaflmayı kabullenip ö¤renmeleridir. En kısa haliyle, 'Selâmün Aleyküm' fleklindeki bu selamlaflma, ‹slâmî kimlik oluflumunda mühim bir adımdır. Zira dinimiz ‹slâm, Müslümanları kardefl ilan etmifl ve bu kardeflli¤i imandan kaynaklanan bir sevgi, muhabbet ve saygı esasına ba¤lamıfltır. Bu esasın kuvvetlenmesi için de Müslümanların karflılıklı olarak selamlaflmaları, birbirlerine karflı yerine getirilmesi gereken önemli bir ödev kılınmıfltır. Kur’an-ı Kerim’de, Nisa Sûresi’nin 86. ayetinde, Müminlerin birbirlerine selâm vermeleri emredilmifltir. "Size bir selâm verildi¤i zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı ile karflılık verin. fiüphesiz Allah her fleyi hesap eder." Bu ayet ile birlikte peygamber efendimizin selâmın önemini vurgulayan ve emreden pek çok sünneti vardır. Bunların en dikkat çekenlerinden birisi flu hadistir: "Siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de gerçek mânâda iman etmifl olmazsınız; ben size yaptı¤ınız takdirde, birbirinizi sevebilece¤iniz bir fleyi söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız." ‹flte bu önemli ‹slâmî görev, Yaz Okulları’nda Müslüman çocukların kazandıkları genel davranıfl flekillerinin ilk adımını oluflturuyor. Kazanılmıfl kimli¤in ortaya konulmasında ipucu olması bakımından, Yaz Okulları’nda kazanılan davranıfl biçimlerinden bir kaç örnekleme ile bahsetmek do¤ru olur. Hayat süreci içerisinde yeni dostluklar kurabilme kabiliyeti hangi kimlik olursa olsun, di¤er insanî iliflkilerin temelini oluflturur. Baflkalarına saygı gösterme, konuflma ve hitaplarda baflkalarını incitmeme, arkadafllarına, ebeveyne, ö¤retmenlere ve büyüklere karflı saygılı davranma, küçükleri de sevgi ve anlayıflla karflılama yeteneklerinin geliflmesi de bu açıdan önem kazanır. Yaz Okulları, daha önceden de arkadafl veya tanıdık olanlar olsa da, farklı ortamlardan gelen çocukların yeni dostluklar kurması için bir fırsat oluyor. Kurulan bu dostluk ve arkadafllıklar, çocukların birbirlerine karflı fedakârca davranabilmelerine de yardımcı oluyor. Örne¤in, çocukların birbirlerine yemek veya içecek servisi yapmalarının afla¤ılayıcı bir durum olmadı¤ı, aksine kendisi daha çok acıkmıfl ya da susamıfl olsa bile, önce arkadaflına ikram edebilmelerinin iyi bir davranıfl oldu¤u hazzını tatmaları ve bu fluura ermeleri Yaz Okulları’nın temel hedeflerinden. Paylaflabilmeyi ö¤renmek, sahip oldu¤u her hangi bir fleyi bölüflebilmek de çocukların kimlik geliflimi açısından bir baflka noktayı da gösteriyor. Elinde bir parça çikolatası olan bir çocu¤umuz, bu çikolatayı severek, ya arkadaflı ile paylaflmayı ö¤reniyor ya da, hiç de¤ilse, arkadaflının yanında yemeyerek, arkadaflının ifltahının kabarmasını önlüyor. Bu davranıfl, ‹slâmî ahlâk kurallarından biri olan ve adına "göz hakkı"ının teslim edilmesi de denilen edebli bir davranıfla iflaret ediyor. Yaz Okulları’na katılan çocukların davranıfllarındaki bu olumlu de¤iflim ebeveynlerin de dikkatini çekti¤i gibi, toplum içerisinde de dikkati çekiyor. Bu e¤itimden geçen çocuklarımız okulda arkadaflları ile daha iyi geçinebiliyor, ö¤retmenleriyle ve di¤er insanlarla olumlu bir iliflki kurabiliyor. Çocuklu¤un verdi¤i afacanlık her haliyle mutlaka devam edecektir. Fakat kazanılan bu kimlik, gelecek hayata atılacak adımların sa¤lam temeller üzerinde devam etmesinde öncü rol oynuyor. Bu anlamda, Yaz Okulları’na katılan çocuklarımız, okulun gelecek hayat için önemini kavrıyor, okul hayatına daha da önem veriyorlar. Farklı bir kültürel yapı içerisinde, ama Müslüman olarak yaflama fluuru, artarak çocuklarımızın hayatını kuflatıyor. Yaz Okulları’nın, do¤rudan okul derslerine yardımcı olma gibi bir hedefi olmamakla birlikte, okulun, okumanın, e¤itim görmenin öneminin kavratılması gibi bir hedefi var. Bunun içindir ki, derslerin bir bölümü bu amaca yönelik olarak, çocuklarımızın ufkunun açılmasına yardımcı oluyor. Çeflitli meslekler üzerinde müzakereler, çocuklarımızın hayal etti¤i meslek üzerindeki tartıflmalar, daha henüz bu konuları düflünme ihtiyacı olmayan çocuklarımızın da kalbinde bir ıflık yanmasına vesile oluyor. Yaz Okulları, ba¤lı baflına bir e¤itim kurumu de¤il. Ancak, IGMG’nin gerçeklefltirdi¤i e¤itim hizmetleri zincirinin bir parçasını oluflturuyor. Yukarıda söz konusu edilen kimlik özelliklerinin kazanılıp yerlefltirilmesi ve gelifltirilmesi bu e¤itim zinciri halkalarının kopmamasına da ba¤lı. Yaz Okulları’ndan öte cami, cemaat, aile ve toplumun bir kimli¤i beslemesi gerekiyor. Almanya’da her be kiiden biri göçmen kökenli "Sadece göçmen kökenli vatandafllar Almanya’daki toplumun yafllanma sürecini frenleyebilir" ederal ‹statistik Dairesi "Microzensus 2005"in (küçük nüfus arafltırması) sonuçlarını açıkladı. Arafltırma sonuçları Almanya nüfusunun flimdiye kadar düflünülenin iki katı kadar göçmen kökenli nüfusa sahip oldu¤unu ortaya koydu. Sonuçlar Almanya nüfusunun beflte birine tekabül eden 15,3 milyonluk bölümünün göçmen kökenli oldu¤unu gösterdi. Buna karflın resmi rakamlara göre Almanya’da yaflayan yabancı sayısı sadece 7,3 milyon. Arafltırmada yabancı ailelerden gelip Alman vatandafllı¤ına sonra geçenlerde dikkate alındı. Bu kimselerin Alman vatandaflı olarak sayıldıkları için yabancılar istatistiklerine alınmadıkları belirtildi. Federal ‹statistik Daire’sinin Baflkanı Johann Hahlen, "Microzensus 2005"in Berlin’deki tanıtımında; F "E¤er bir toplumun içerisinde yüzde 19’luk bir kısım göçmen kökenliyse, burdan yola çıkarak bir göç toplumundan bahsedebiliriz" fleklinde konufltu. Öte yandan arafltırma sonuçları göçmen kökenli vatandaflların yüzde 52’sinin Alman vatandaflı oldu¤unu ve bu oranın sekiz milyon nüfus ile nerdeyse Almanya’nın tüm nüfusunun yüzde onuna ulafltı¤ını gösterdi. Hahlen; "Sadece göçmen kökenli vatandafllar Almanya’daki toplumun yafllanma sürecini frenleyebilir" dedi ve yabancı kökenli Almanların, yabancı kökenli olmayan Almanlardan farklı olarak toplumu yafl oranı olarak gençlefltirdi¤i yönünde açıklamalarda bulundu. Arafltırmanın gözler önüne serdi¤i bir di¤er nokta da, Almanya’da her geçen gün büyük aile, yani dede-nine, anne-baba ve çocukların oluflturdu¤u aile yapısının iyice yok oldu¤uydu. Almanya’da bulunan 39,2 milyon hanenin geçen yıla nazaran sadece yüzde birinin bu flekilde bir aile yapısına sahip oldu¤u ifade edildi. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 24 KISA HABERLER 24 Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Üçüncü:"Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nin anayasaya aykırı baörtüsü yasaı Müslüman bayanları dılıyor" uzey Ren Vestfalya Eyaleti'ndeki okullarda ö¤retmenler için baflörtüsü yasa¤ı getirilmesi kararı nedeniyle açıklama yapan ‹slam Toplumu Milli Görüfl (IGMG) Genel Sekreteri O¤uz Üçüncü, kamusal yaflamda Müslüman bayanlara yönelik giderek artan ayrımcılı¤ı elefltirdi. Üçüncü, "Bu kanunlar Müslüman bayanları toplumsal alandan dıfllıyor" dedi ve ekledi, "Bu tür yasaklar getiren kanunlar, bayanların ö¤retmenlik mesle¤inden dıfllanmalarını beraberinde getirirken, aynı zamanda bayanların ifl hayatına atılma- K larını da temelde çok zorlafltırmakta. Özel flirketler devletin koydu¤u yasakları gözönünde tutarak baflörtülü müslüman bayanları ifle almayı reddetmekteler". Sonuçta anayasamızdaki eflitlik ilkesi ile ba¤daflmayan bir durumun ortaya çıktı¤ını belirten Üçüncü, ayrıca flunları söyledi, "Kuzey Ren Vestfalya'daki FDP, bilinçli olarak Alman sekülerizminden uzaklaflarak, Fransız laikli¤ine do¤ru kaymakta. Ancak CDU'nun da niçin bunu kabullendi¤i ve kendi hristiyan geçmifli ile nasıl ba¤dafltırdı¤ını anlayabilmifl de¤iliz". Üçüncü bunun yanında baflörtüsü ile ilgili bu kanunun anayasanın eflitlik ilkesini ihlal etti¤i tespitinde bulundu. "Görevde bulunan ö¤retmenler açısından bakıldı¤ında kanun flüphesiz dava konusu olacaktır" diyen Üçüncü, ayrıca flunları söyledi "Entegrasyonun mahkeme yoluyla gerçekleflece¤ini düflünmemifltik. Siyaset artık, entegrasyon konusunda sorumlulu¤undan kaçmak, hatta bunu engellemek ve sonrada hatalarını her seferinde mahkemelere telafi ettirmekten vazgeçmelidir." Yeiller’den slam’a eit muamele istei Yefliller ‹slam’ın di¤er dinlerle hukuki eflitli¤i için Devlet-Kilise Hukuku’nda olası bir de¤iflikli¤i arafltırırken CSU ise bunu reddediyor ecliste Yefliller Partisi’nin yabancıların entegrasyonuyla ilgili sundu¤u taslakta, göçmenlere taleplerde bulundu¤u ve problemlerini tespit etti¤i belirtilirken, taslak ile ‹slam’ın hukuki eflitli¤i, e¤itime teflvik ve politik katılımın amaçlandı¤ı ifade edildi. Yefliller Partisi’nin göç politikası sözcüsü Josef Winkler, ‹slam’ın di¤er dinlere göre hukuken eflit sayılabilmesi için anayasada "vatandafllı¤a kabul edilmifl bir ‹slam"ın olması gerekti¤ini söylerken, bu nedenle Devlet-Kilise Hukuku’nda olası bir de¤iflikli¤in nasıl M yapılabilece¤inin incelenmesi gerekti¤ini ifade etti. Buna karflın Devlet-Kilise Hukuku’nda böyle bir de¤iflikli¤i reddeden Hristiyan Demokrat Grubu ‹çiflleri Sözcüsü Hartmut Koschyk, DevletKilise Hukuku’nun entegrasyonu teflvik aracı olmadı¤ını, ‹slam’ın ancak baflarılı bir entegrasyon süreci sonucunda Devlet-Kilise Hukuku tarafından garanti altına alınabilece¤ini ifade etti. Koschyk ayrıca, anayasal ölçülerin açıkça ortaya konmasının yanısıra, Müslüman organizasyonların teflvik ile devletin temel prensiplerine planlı bir flekilde uyum sa¤lamasını ve bu prensipleri eksiksiz kabullenmelerinin gereklili¤ini dile getirdi. Öte yandan Koschyk, özellikle anayasal devletin prensiplerine ters düflüldü¤ü zamanlar fleriattan vazgeçmenin gereklili¤ini de vurguladı. Koschyk son olarak:"Alman devletinin nitelikleri hakkında ciddi bir ortak görüfl sa¤lanmadan, ‹slam’ın Devlet-Kilise Hukuku’na eklenmesi entegrasyon açısından son derece elveriflsizdir" dedi. Merkel: "Vatandafllarımızın büyük ço¤unlu¤u yabancılara karflı olumlu bir tutuma sahiptirler" Kuzey Ren Vestfalya Entegrasyon Bakanı ortak öncü kültür talep etti "Yabancı dümanlıı Almanların tipik "Alman toplumu nesillerin uyum içerisinde birarada yaflama, bir özellii olarak gösterilmemeli" lmanların ço¤unlu¤unun yabancıları dostça karflıladıklarını belirten Baflbakan Angela Merkel, "Maalesef kabul edilmesi mümkün olmayan ve tüm imkânlarımızı kullanarak arafltırdı¤ımız yabancı düflmanlı¤ından kaynaklan saldırılara flahit oluyoruz. Ancak vatandafllarımızın büyük ço¤unlu¤u yabancılara karflı olumlu bir tutuma sahiptirler" dedi ve yabancı düflmanlı¤ının Almanların tipik bir özelli¤i olarak gösterilmeyece¤ini söz- A lerine ekledi. Anayasayı Koruma Örgütü’nün 2005 yılı raporuna göre aflırı sa¤ e¤ilimli kiflilerin iflledi¤i suçların oranının önceki yıla nazaran yüzde 27,5’e yükseldi¤i belirtildi. Hatta Eski Hükümet Sözcüsü Uwe-Karsten Heye’nin farklı ten rengine sahip olan vatandaflları, Do¤u Almanya’nın bazı bölgelerinde aflırı sa¤cıların saldırılarına maruz kalmamaları için bu bölgelerden uzak durmaları yönünde uyarıda bulunmufltu. Bu arada Potsdam flehrinde yaflanan ve Alman-Etyopyalı bir vatandaflın ölümcül flekilde yaralanmasına neden olan saldırı sonrasında gözaltına alınan iki flüphelinin salıverildi¤i kaydedildi. Avukat Veikko Bartel, mahkemeyi yürüten hâkimlerin artık olayın yabancı düflmanlı¤ından kaynaklandı¤ını düflünmediklerini açıkladı. Etyopyalı vatandafl Paskalya Pazarı’nda Potsdam flehrindeki bir durakta saldırıya u¤ramıfl ve ölümcül flekilde yaralanmıfltı. çocuk sevgisi, yafllılara karflı saygı ve dini inançlara saygı gibi özellikleri yeniden kazanmalı" uzey Ren Vestfalya Entegrasyon Bakanı Armin Laschet (CDU) Almanlar ve göçmenler için ortak öncü kültür talep etti. "Die Zeit" gazetesi için kaleme aldı¤ı yorumda, Almanlar ve göçmenlerin yapmaları gerekenin, di¤erinin varlı¤ını, inançlarını tanımayı ve saygı göstermeyi, kendi inanç ve de¤erlerinin do¤rulu¤unu tartıflmaya açmadan gerçek- K lefltirmeyi ö¤renmeleri oldu¤unu belirtti. Alman toplumundan da nesillerin uyum içerisinde birarada yaflaması, çocuk sevgisi, yafllılara karflı saygı ve dini inançlara saygı gibi özellikleri yeniden kazanmasını isteyen Laschet, sözkonusu de¤erlerin göçmenlerin dünyasında sa¤lam bir flekilde yer aldı¤ını ifade etti. Laschet ayrıca flunları söyledi, "Dindar insanları inciten her türlü zevksiz fleyi medyamız yayınlamak zorunda mı? Ülkemizdeki dindar Hristiyanlar medyadaki bel altı vurufllara tahammül etmek zorunda mı?" Almanya’daki Müslümanlardan din ile devlet ayrımını kabul etmelerini isteyen Laschet, "‹slam’ın reforme edilmesi kesin olarak batı devletlerinin ifli de¤il, ancak batıya ve Müslüman olmayanlara karflı nefreti yayanların susturulması haklı olarak talep edilebilir" dedi. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 25 DOSYA 25 Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 LMN ÖNÜNDEK ENGELLER Sebahattin UÇAR Eitimci - Yazar ence insano¤lunun hayatında en önemli soru fludur: Hayatta en güzel fley nedir? Bu sorunun en isabetli cevabı flu cevap olsa gerek: Hayatta en güzel fley ilimdir. Meleklerin Hazreti Adem’e secde etmeye memur kılınmalarının temel sırrı da flüphesiz ki yine ilimdir. Peki ‹lim Nedir? ‹lim: "Bir fleyin hakikatini ve malum olanın, oldu¤u hal üzere bilinmesidir." Bu tarife göre; yanlıfl malumata ilim denilemez. Ebu Cehil’e bu ismin verilmesinin sebebi: Bilinmesi gerekeni bilmemesi de¤il, yanlıfl bilmesidir. ‹lmin Kaynakları Nedir? 1. Do¤ru Haber 2. Selim Hisler 3. Akıl ‹slam ‹nancına Göre Üç Çeflit Kitap Vardır: 1. Kur’an-ı Kerim: Bu ilahi kitaptan bafllıca flu ilimler do¤mufltur: - Tefsir - Hadis - Fıkıh - Akaid - Tecvid - Kıraat 2. Kainat: Bu kitaptan da flu ilimler do¤mufltur. - Fizik - Kimya - Matematik - Biyoloji - Astronomi - Co¤rafya - Mühendislik 3. ‹nsan: Bu kitaptan ise flu ilimler ortaya çıkmıfltır: - Tıp - Psikoloji - Sosyoloji - Tarih - Antropoloji ‹nsanın hayatını aydınlatan bu ilimlerin ö¤renilmesi gerekti¤i aklın gere¤idir. Aklı olan herkes imkanları nispetinde bu ilimleri mutlaka ö¤renmek ister. Ancak ilmin önündeki engelleri aflmaları gerekir. ‹lmin önündeki engeller genel olarak ikiye: 1. ‹çten Kaynaklanan Engeller B Bu engeller flunlardır: a) Geri zekalılık Bu genel olarak do¤ufltan gelir. b) Tembellik c) Hz. Muhammed (s.a.v.) de, namazlarının sonunda el açıp Allah'a dua ederdi. Çeflitli kötü, yanlıfl, zararlı ve istenmeyen fleylerden Allah'a sı¤ınırdı. Bunlardan biri de tembelliktir. "Ya Rabb'i, tembellikten sana sı¤ınırım." derdi (Buhârî, Cihâd, 25, 74; d) Önemsememek Halbuki "‹lim ‹slam’ın hayatı, imanın dire¤idir" Hadis Örnek: Pusula, Harita ve Iflık… Pusula aklımız, harita dinimiz, ıflık ise ö¤renmemiz gereken ilimdir. e) Fakirlik Peygamber (s.a.v.) Efendimiz flöyle dua etmifltir: "Allah'ım, yoksulluk fitnesinin flerrinden, küfür ve yoksulluktan sana sı¤ınırım" (Nesaî, Sehv, 90, ‹stiâze, 16, 29; Fakirlik insan düflüncesi üzerinde olumsuz etki yapar. Muhammed efl-fieybânî'ınin (ö.189/805) flöyle dedi¤i nakledilir: Ebû Hanife (ö.150/767) ilim meclisinde iken hizmetçisi evde yiyecek kalmadı¤ını söyleyince, o flöyle demifltir: "Allah hayrını versin, kafamdan kırk fıkıh meselesini kaçırttın". Yine Ebû Hanife'nin baflka bir sözü flöyledir: "Evinde yiyece¤i olmayan kimse ile istiflârede bulunma. Çünkü onun fikri da¤ınık, kalbi meflguldür; kararı isabetli olmaz" (Yûsuf el-Kardâvî, Fakirlik Problemi ve ‹slâm, terc. Abdulvehhâb Öztürk, Ankara, 1975, s.24). "Hâkim, öfkeli iken karar vermesin " hadisi de aynı esası belirtir. ‹slâm hukukçuları fazla açlık, susuzluk ve benzeri etkenleri öfkeye kıyas etmifllerdir. f) ‹lmin maddi menfaat için ö¤renilmek istenmesi Unutulmamalıdır ki, ilim para ve maddi menfaat için yapılmaz. ‹lmin gayesi Allah rızası, insanlı¤a hizmet ve ilmin kendisinde bulunan manevî lezzettir. Evet, ‹mam fiafi’î’nin tesbiti olan "‹lim talebelerinin rızkına ben kefilim" hakikatine katılıyorum. Zira ilim azizdir; sahibini aslâ zillette bırakmaz. Ancak ilmin karflılı¤ı dünyevî olamaz. ‹mam Gazali’nin babası o¤lunun ilim okumasını çok arzu ediyor. Ancak ömrü kifayet etmiyor….. g) Kibir ve Utanmak "Bilmiyorsanız, bilenlere sorun!" [Nahl 43] "‹ki sınıf insan ilimden istifade edemez. Kibirli olan ve utanan kimse." (Hadis) 2. Dıfltan Kaynaklanan Engeller Bu engel de flunlardır: a) ‹lim ö¤renme özgürlü¤ünün olmaması Anayasamızın 27. Maddesi, herkesin, bilim ve san’atı ö¤renme, ö¤retme, açıklama, yayma ve her türlü arafltırmayı yapma hakkına sahip oldu¤unu ifade ederek bilim hürriyetini düzenlemektedir. Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasındaki kayıtların Türkiye’de yanlıfl uygulanması, bu hürriyeti otomatik olarak ortadan kaldırmaktadır. b) ‹lim ö¤renme imkanlarının bulunmaması Türkiye’de on binlerce ö¤rencinin üniversite imtihanlarında baflarılı olama- dıkları için okuyamamaları…… c) ‹lme ait de¤erin korunmaması ‹lmin izzetini koruma meselesini zikredince, akla flu soru hemencecik geliveriyor: Günümüzde çokça görülen bir hal, devlet adamları, ilmin izzetinden ve buna muhtaç olmalarından dolayı, ilim adamlarının kapısını aflındırmaları icabederken, bugün ilim adamları, mansıb ve makam kaparım ümidiyle, devlet adamlarının kapılarını aflındırmakta ve bu dünyevî makam ve menfaat sebebiyle de her zaman ve her yerde hakk'ı söyleyememekte ve müdâfaa edememektedir. Bu durumu nükteli bir flekilde izah eden flu hâdise çok manidardır: "‹ran'ın âdil Padiflahlarından Nuflirevan'ın veziri, büyük ve aklı âlim BüzürgMihr’e sormufl: Neden âlimler, devlet adamlarının kapısında görünüyor da, devlet adamları âlimlerin kapısında görünmüyor? Halbuki ilim, emâretin fevkindedir. Bu sorunun cevabında akıllı âlim flöyle demifl: Alimlerin ilminden ve devlet adamlarının da cehaletindendir. Yani devlet adamları cehaletlerinden ilmin kıymetini bilmiyorlar ki, âlimlerin kapısına gidip ilmi arasınlar. limler ise, marifetlerinden mallarının kıymetlerini dahi bildikleri için, devlet adamlarının kapılarından ayrılmıyorlar. Böylece akıllı âlim, âlimlerin düfltükleri zillet halini, nazik bir flekilde tevil ederek takdim etmek istemifltir"[ Lem’alar, 135.]. "‹lim rütbesi tüm rütbelerin üzerindedir." (Hadis) d) ‹lim adamlarının yetersizli¤i ve ehliyetsizli¤i Bilimin en büyük engellerinden biri de, bilimin ehil olmayan ellere düflmesidir. Bu engel özellikle bizim tarihimizde çok acı sonuçlar do¤urmufltur. Osmanlı Devletini yıkan, torpil ile ve soya intisab ile ilmiye payelerinin verilmesi oldu¤u gibi, Osmanlı medreselerini mahveden de beflik uleması tabir olunan insanlardır. Maalesef beflik uleması uygulaması bugün de devam etmektedir. Sadece siyasilere yakınlıkları sebebiyle, yüzlerce insana 1950 öncesi profluk ünvanları verildi¤i gibi.. Hz. Peygamber, ehliyetsiz ve ilmini kötüye kullanan ilim adamları için ulemâ-i sû’ yani ilmini kötüye kullanan bilim adamları tabirini kullanmaktadır. "hir zamanda bir millet çıkar, câhiller bafllarına geçerek insanlara fetva verirler, hem kendileri yoldan saparlar ve hem de insanları do¤ru yoldan sapıtırlar." "Din (ve devletin) üç büyük musibeti vardır: hevâ ve hevesine uyup kuralları çi¤neyen hâkim, zâlim devlet adamı ve câhil müctehid". Bu emirleri buyuran Hz. Peygamber, sanki bizim zamanımızı tasvir etmektedir (Yazır, Elmalılı Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili, Ankara 1936, sh. 4794) Sonuç olarak bu engelleri aflmak için Allah Resulünün flu tavsiyelerine uymamız yeterli olacaktır: "Ya âlim, ya talebe ol, yâ dinleyici ya ilmi seven ol! Beflincisi olma helâk olursun! [Beyhekî] 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 26 HABERLER 26 Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN ATB Darmstadt’ta Uyuturucu ve iddet Konferansı lerlemifl sanayi toplumlarında çocuk sahibi ebeveynlerin mesuliyeti her geçen gün biraz daha artmaktadır. Her türlü tüketim malı üreticilerinin öncelikli hedefi genç nesillerdir. Aile mesuliyeti taflımayan genç insan, yemek, içmek, giymek ve gezip e¤lenmek ister. Genç tecrübesiz ve meraklıdır. Onun bu özelli¤ini bilen sigara, alkol ve di¤er uyuflturucu pazarlayıcıları, müflterilerini bu kesimden kazanır. Sözün özü; aile ilgisinden mahrum ve temel e¤itimi yetersiz genç insanlar her an alkol ve uyuflturucu gibi bataklı¤a saplanıp kalma tehlikesiyle karflı karflıyadır. Türk kökenli gençler için bir baflka tehlike de; kriminel olayların içine çekilmek! Bu ve benzeri, gençli¤i tehdit eden hadiselere karflı "Gençlikte fiiddet ve Uyuflturucu" adı altında AT‹B- ‹ Darmstadt Emir Sultan Külliyesinin toplantı salonunda bir konferans düzenlendi. Darmstadt Emniyet Müdürlü¤ü’nde göçmen vatandafllar sorumlusu Hasan Tatlıgün tarafından sunulan konuya ilgi büyüktü. Dernek Baflkanı ‹lhami Ertürk’ün selamlama ve takdim konuflmasından sonra, mikrofana davet edilen Hasan Tatlıgün, önce ailelerin dikkatini çekerek; çocuklarınızda alıflılagelmiflin dıflında hâl ve hareketler sizlere ipuçları verebilir" dedi. ‹statistiklere göre okulda bafları oranları düflük ö¤rencilerin fliddete daha meyilli olduklarını da dile getiren Tatlıgül, uyuflturucu kuryeleri genellikle bu kesimden gençleri tuzaklarına düflürüyorlar dedi. Hasan Tatlıgül daha sonra polis camiasında zaman zaman yabancı düflmanı tavır takınanlar olursa, hiç çekinmeden bu memurlar hakkında suç duyurusunda bulunabilirsiniz, dedi. Yarıflma ve e¤lence bölümü Konferansın sona ermesinden sonra gençler arasında bilardo ve masatopu turnuvaları düzenlenerek, dereceye girenlere çeflitli hediyeler verildi. Daha sonra sazlı-sözlü "Sıla Gecesi" baflladı. Hessen Eski Bölge Baflkanı Mehmet Aksoy’un da sazıyla ifltirak etti¤i e¤lence bölümü gecenin geç saatlerine kadar devam etti. Okul Müdürü’nden anayasaya aykırı baörtüsü yasaına onurlu direni Kuzey Ren Vestfalya’da bir lise müdürü baflörtülü ö¤retmeninin derslere devam etmesini istiyor eorg-Büchner Lisesi Müdürü Gunter Stauf, kanunlaflan baflörtüsü yasa¤ına ra¤men, baflörtülü ö¤retmenin derslere girmesine izin veriyor. "Ben, Eyalet Meclisi’nin yardakçısı de¤ilim, benim yetenekli ö¤retmenlere ihtiyacım var" diyen okul müdürü Stauf muhtemelen flikayet dilekçesi tehdidi altında. Bunun nedeni Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nin bunu yapan sekizinci eyalet olarak Müslüman ö¤retmenler için baflörtüsü yasa¤ı getirmifl olması. Okul Bakanlı¤ı’ndan yapılan açıklamaya göre kanunun Haziran ayının ortasında resmi gazetede yayınlanarak herkesin kanuna uymayla yükümlü tutulması öngörülüyor. Bu durum- G da okul müdürü de kanunun uygulanmasından sorumlu olacak. Bakanlık sözcüsü ayrıca flunları söyledi " Müdür sorumlulu¤unu yerine getirmezse hakkında disiplin soruflturması açılır. Ö¤retmen baflörtüsünü çıkarmazsa meslekten uzaklafltırılır". Bu arada 29 yaflındaki Almanca ve ‹ngilizce ö¤retmeni mesle¤ini bırakmak istemiyor. "Baflörtümü çıkarmak istemiyorum, ancak acilen mesle¤ime de devam etmek istiyorum" diyen ö¤retmen, "Benim için demokrasinin alternatifi yok" dedi. Baflörtülü ö¤retmen ayrıca baflörtüsünün siyasal sembol olarak taflındı¤ını, kızların ve bayanların aile fertleri tara- fından buna zorlandıklarının da do¤ru olmadı¤ını dile getirdi. Baflörtüsüyle ö¤retmenlik için baflvuran meslektaflı hakkında okul müdürü flunları söyledi, "Bizi neyin bekledi¤ini biliyorduk. Baflvuran otuz aday arasında kendisi bizi ortaya koydu¤u konseptle çok etkiledi. Ö¤rencilerini çok iyi motive ediyor, bu bayan okulumuz için en iyisi. Baflörtüsü takmakla siyasal hedefler gütmedi¤ini bize gösterdi. Ondan vazgeçmeye niyetim yok. O’nun baflörtüsü ile burada kalması için hepimiz mücadele edece¤iz". Okul müdürü ayrıca flunları söyledi, "Ö¤retmenlerinin baflörtüsünü çıkarmaya zorlanmasını gören kızlar ve de Müslüman er- kek ö¤renciler kendilerini dıfllanmıfl hissediyorlar. Tüm politikacılar entegrasyondan bahsederken ben bu durumu onlara nasıl açıklayayım?". Okuldaki 600 ö¤renciden 30’unun baflörtülü oldu¤unu belirten okul müdürü, "‹slam bizim kültürümüzü etkiledi ve biz bununla yaflamayı bilmeliyiz. Bunun da anlamsız kanunlarla olamayaca¤ı da kesin". Ö¤retmenin baflörtüsü ile ö¤retmenli¤e devam edebilmesi için alıflık olmayan protestolar üzerine düflündüklerini belirten okul müdürü, " Gerekirse hepimiz birer baflörtüsü takarız. Tüm arkadafllarımız bu genç bayanın arkasında ve biz bunu kamuoyuna da gösterebiliriz". slam Konseyi: "Baörtüsü yasaı ayrımcılıktır" üsseldorf Eyalet Meclisi, CDU ve FDP’nin oylarıyla Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti resmi okullarındaki Müslüman bayan ö¤retmenlerin bundan sonra baflörtüsü takmalarının yasak oldu¤u kararını verdi. Buna karflın Hristiyan dini kıyafeti ve Yahudi kippası Eyalet Anayasası’nda Hristiyan-batılı geleneklere ba¤lı olarak halen serbest. Federal Almanya ‹slam Konseyi D bu yasayı ayrımcılık olarak de¤erlendirdi. ‹slam Konseyi Baflkanı Ali Kızılkaya; "Anayasa Mahkemesi baflörtüsü yasa¤ı ile ilgili yasal düzenleme konusunu eyaletlerin kendi takdirine bırakmasından sonra, flimdi de Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti böyle bir yasal düzenlemeye gitmifltir. Bu yasak bir yandan kiflinin özgürlük hakkı ihlali ve çalıflma yasa¤ı manasına da gelirken, di¤er yandan da kurumsal bir ay- rımcılıktır" açıklamasında bulundu. Kızılkaya ayrıca bu yasa¤ın sadece dini özgürlü¤ü kısıtlamadı¤ını, aynı zamanda eflitlik ilkesini de ihlal etti¤ini ifade etti. "Baflörtüsü yasa¤ı entegrasyona zarar vermekte ve eyalet hükümetinin öne sürdü¤ü ‘büyük entegrasyon politikası’na da ters düflmektedir" diyen Kızılkaya, bu ayrımcılı¤ın entagrasyonun tam zıddı oldu¤unu vurguladı. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN llah’u Teala’nın bizlere gönderdi¤i Kur’an-ı Kerim, biz kullar için o kadar büyük kolaylık ki; kulların kılavuzu, yol göstericisi. Allah’u Teala’nın gönderdi¤i kılavuza uyarak, onu iyi okuyup, iyi anlayıp, hayatımıza aktarabilirsek ne yolumuzu flaflırırız, ne tökezleriz, ne periflan, ne bedbaht vede ne rezil, rüsvay oluruz. Yani bu o kadar zor ifl de¤il. Biz kendimize azap edercesine, Allah’ın kanunlarına, yasalarına uymayarak, kendimize en büyük kötülü¤ü yapıyoruz. Allah’ın bizim ibadetimize ihtiyacı mı var? Tabiki hayır. Her zaman ve heryerde biz ona muhtacız. Zaten Mevla bütün kainatı bizim için yaratmamıfl mı? Bizim emrimize vermemmifl mi? Soludu¤umuz havayı, içti¤imiz suyu, günefli, ayı biz kulların rahat yaflaması için ne gerekiyorsa, hepsini bize bahfletmemifl mi? Bizim yapaca¤ımız tek görevimiz, Mevla’ya iyi kul olup, O’na flükretmek. Allah’a kulluk ederken bir bakıyoruz, görev olarak bizlere; birbirimize iyi davranmamız, birbirimizin hakkını hukukunu korumamız, birbirimizi sevmemiz, saymamız ve iyilik etmemiz emrediliyor. Bütün bunları ve Rabbin bize gönderdi¤i anayasayı uyguladı¤ımız takdirde, kulluk vazifemizi yerine getirmifl oluyoruz. Ne kadar büyüksün Allahım. Sen biz kullarını affeyle. ‹çinde bulundu¤umuz bu asırda heran ve heryerde bir çok musibetler kol geziyor. Aile hayatımızda, yaflantımızda huzur diye birfley kalmadı. Edep haya diye, biz müslümanların olmazsa olmaz dedi¤imiz de¤erlerimizden eser yok. Edebin hayanın yaflanmadı¤ı zamanda sevgi saygı olur mu? ‹flte biz bu de¤erlerimize ba¤lı kalmamız için, hep Kur’an-ı Kerim’e ba¤lanmamız gerekir. Gerçekten içinde bulundu¤umuz flartlar, fleytana davetiye çıkarırcasına, flansları zorluyor. Eskiden ‹slami mahrem konularına çok dikkat edilirdi ve elhamdülillah fazla olumsuzluklarla karflılaflılmazdı. Lakin günümüzde sık sık bu tür nahofl durumlarla karflılaflıyoruz veya duyuyoruz ve çok üzülüyoruz. Bu mese- A Seite 27 ÖZEL KÖE 27 Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 Ev ve Evliliklerimiz Nurten Öner ATB Kadın Kolları Bakanı lelerden dolayı da çok yuvalar yıkılıyor. Çocuklar sersefil oluyor. Gelece¤imizin garantisi çocuklarımız çok sa¤lıksız yetifliyor ve sa¤lıksız yetiflen gençlik, sa¤lıksız nesil ve sa¤lıksız bir millet demektir. Biz hanımlar giyimimizi, kuflanmamızı, sözümüzü, sohbetimizi, tutum ve davranıfllarımızı, dinimizin emretti¤i gibi sürdürür/yaflarsak, ne biz üzülür, ne baflkalarını üzmüfl oluruz. Yaflamımızda tesettür konusu çok önemli, tesettürlü giyinmek edepdir. Sözümüze, sohbetimize, tutum ve davranıfllarımıza dikkat etmek hayadır ve yine edepdir. Biz, her zaman örnek oldu¤umuz gibi, bundan sonra da örnek olma fluuru içerisinde, Allah’u Teala’nın yolundan flaflmadan, Peygamber (S.A.V.) efendimizin yaflantısını Sünneti Seniyesininden ayrılmadan yaflamaya devam edece¤iz. Allah’u Teala dünyadaki bütün müslüman kardefllerimize edebiyle yaflamayı nasip eylesin, hep beraber inflallah! Günümüzde boflanmalar oldukça ço¤aldı. Bu konuyu irdeledi¤imizde, bakıyoruz dinimizi tam manası ile yaflamamaktan, kültür de¤erlerimize önem vermemekten, yani kısacası e¤itimsizlik birinci sırada geliyor. ‹kincisi tahammülsüzlük. ‹nsanlar artık biribirine eyvallah etmiyor. Sen çalıflıyorsan, ben de çalıflıyorum, benim de param var diyerek. Üçüncüsü flimdiki gençler evlendi¤i günden dayalı döfleli, tam teflkilatlı ev ve arabaya sahip oluyorlar. Düflünecek hiç bir eflya derdi yok, alalım satalım diye gençleri meflgul edecek bir meseleleri yok. Bu sefer birbirileri ile u¤raflıyorlar. Dördüncüsü ailelerin gençlerin ifline çok karıflması. Benim taraf, senin taraf, hem hiç eksiksiz herfleyleri dörtdörtlük olsun istiyorlar, hem de sonra ben daha çok aldım, yok sen daha çok aldın, diye huzursuzluk çı- karıyorlar. Beflincisi, istisnalar kaideyi bozmaz, maddi durumun iyi olmayıflı ve iflsizlik konusu. Altıncı, bazen bayanın, bazen beyin ilgisizli¤i, vurdum duymazlı¤ı, sohbet ve muhabbet eksikli¤i, birbirilerine dertlerini açık açık anlatamama gibi durumlar, birbirine kırılmıfl olup di¤erinin bundan haberi olmayıflı. Yedinci Türkiye’den gelen damat ve gelin, geldikleri ortamla buradaki ortamın farklı oluflu, uyum sa¤lamada zorluk çekmeleri. Örf adetlerin, gelenek göreneklerin dejenere oluflu, ne Alman ne Türk, karma karıfl bir yaflam biçimi oluflmufl bir aile ile karflılaflınca tabiki genç umdu¤unu bulamıyor, hayal kırıklı¤ı yaflıyor. Hele bu genç büyük flehirden gelen bir genç ise, bu daha zor oluyor. Çünki burada bazılarımız 40 yıl önce geldi¤imiz gibi kalmıflız. Bazılarımızda buranın, yani yafladı¤ımız ülkenin yaflantısını, daha çok benimsemifliz. Türkiye’den gelen genç için yafladı¤ımız ülkenin kültürü çok farklı oldu¤u için, biz gelen gence anlayıfl göstermemiz, ona yardımcı olmamız gerekir. Ve son zamanlarda evliliklerin en can alıcı, en tehlikelisi de internetten tanıflıp evlenmeler. Çocuklarımız internetten maalesef hep hayırda faydalanmıyorlar. Bilgisayarlar evlerde adeta sadece gençlerimiz çetleflsin, eylensin, kafa bulsun, erkek çocukları kız, kızlar da erkek arkadafl bulsun diye mevcut. Bu her ailede böyledir demiyorum. Böyle yapmayan gençleri tenzih ediyorum, inflallah bu gençlerimizin yolu açık olsun. Ama çet yapan gençlerimiz için bazı tavsiyelerim olacak. Ben de anneyim, o¤lumun ve kızımın çet yaparak evlence¤i genci kabullenmem çok zor. Evliliklerde dikkat edece¤imiz konular, dinimizce bize söylen- mifltir. Evlilik yaparken kız evlatlar için, delikankının önce dindar, soylu, iyi huylu olufluna, hali vakti yerinde olufluna dikkat etmeleri. Peygamber (S.A.V.) efendimiz bu konuda aydınlatıcı bilgi vererek flöyle buyuruyor: "Erkek bir kadınla dört özelli¤inden dolayı evlilik yapmalı; malı, soyu, güzelli¤i ve dindarlı¤ı için. Sen dindar olanına zafer bul ki ellerin feyiz ve bereketle dolsun." Peygamber efendimiz dindar olanını seçin diye tavsiye ediyor. Peki gençler, internetteki gencin dindar oldu¤unu nasıl anlayacaklar, bilecekler. Sonra evliliklerde ailede çok önemli, ailesini tanıma imkanınız yok, soyunu, sopunu, huyunu, dindar olup olmadı¤ını bilmek çok zor. Bu yüzden bu tür evliliklerden kaçınmak gerekir. fiimdiki evlilikler zaten hep duygusal oluyor, kimse mantıki evlilik yapmıyor. ‹nternetin duygusal yönü de yok. Hani; gençler birbirini görür bir elektrik alır, hofllanır, sempatik bulur, peki bu çetle nasıl oluyor. Tamamen hayal loto oyunu gibi, ya tutarsa. Duygusallık yok, sevgi yok, aflk yok, saygı yok, peki bu evlilikten ne bekleyebiliriz ve bu evlilik ne kadar ömürlü olur. ‹flte düflünülmesi gereken, üzerinde durulması gereken önemli konulardan biriside bu. Allah’u Teala cümlemizin çocuklarına hayırlı evlilikler nasip etsin ve bir ömür boyu sürdürsün inflallah. Diyeceklerim çok, dertli söylermifl. Bizler de sorunlar karflısında yazar olduk, Allah rızasını kazanmaya, müslüman kardefllerimize iyi olanı tavsiye etmek için. fiu koskoca kainat sarayının bir ustası vardır. O usta onu bilir, görür, yapar ve idare eder. Bize de sadece ona flükür etmek kalır. fiükür görevi, dille yerine getirilebilece¤imiz gibi ifl ve davranıfllarla da yerine getirilir. Allah’u Teala’nın bize gönderdi¤i hayat reçetemiz olan Kur’an-ı Azimüflan’a uymadan yaflarsak, yani kendi bildi¤imiz gibi yaflarsak, karflılafltı¤ımız musibetlerden dolayı flikayetçi olmaya da hakkımız yok. ‹yi adamın evinde kötü bir kadın, bu alemde onun cehennemidir. (Hz. Ali) Almanya Türk Vatandaları Konseyi Bakanı Yaar Bilgin CDU Yönetim Kurulu’nda Prof. Dr. Yaflar Bilgin Hristiyan Demokrat Parti’nin Hessen Eyalet Yönetim Kurulu Üyeli¤i’ne seçildi Wiesbaden’da yapılan CDU 98. eyalet teflkilatı kongresinde seçilen 14 yönetim kurulu üyesi arasında yer alan Bilgin toplam 320 oyun 283’ünü aldı. En fazla oyu alan üye olan Bilgin sorumluluklarının bilincinde oldu¤unu ve görevlerini en iyi fle- kilde yerine getirece¤ini söyledi. 1,5 yıldır parti üyesi olan Bilgin yeni seçildi¤i üyelik görevini sa¤lık ve entegrasyon konularından sorumlu yönetim kurulu üyesi olarak, iki yıl boyunca sürdürecek. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 28 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir ETKNLK HABER 28 HESSEN Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 UETD Konrad Adenauer Vakfına Berlin’de iade-i ziyarette bulundu UETD´nin Köln´deki Genel Merkezini 6 hafta önce ziyaret eden Konrad Adenauer Vakfı Genel Sekreteri Dr. Wilhelm Staudacher ve ekibi baflkent Berlin´de UETD Genel Baflkanı D. Cebe ve ekibini a¤ırladı. ç saat kadar süren yogun görüflmeler sonunda karflılıklı iflbirli¤i ve ortak projelerin hazırlanıp sunulması konusunda görüfl birli¤ine varıldı. ‹lk toplantıya Ankara´daki resmi bir programdan dolayı katılamayan Dr. Cebe, Konrad Adenauer Vakfı (KAS) Avrupalı Türk Demokratlar Birli¤i (UETD) zirvesinin ertesinde yaptı¤ı açıklamada: “Oldukça verimli bir buluflma oldu. KAS Genel Sekreteri Sayın Staudacher UETD´yi Avrupanın en büyük Türk lobisi olarak gördüklerini ve Konrad Adenauer Vakfı olarak UETD ile yo¤un bir iflbirli¤i ve ortaklık projeleri oluflturma konusunda karar aldıklarını açıkladı. Ü Almanya´nın en köklü ve etkili kurumlarından biri olan KAS´ın iflbirli¤i önerisi bizi, UETD olarak oldukça memnun etti. Bu iflbirli¤inin Avrupa Türk Toplumu için yepyeni ufuklar açaca¤ını düflünüyorum." dedi. Toplantı sonunda afla¤ıda belirtilen konuların projelendirilmesi konusunda görüfl birli¤ine varıldı 1) Almanya´da yetiflmifl yüksek yetenekli Türk Lise mezunlarına e¤itim bursları tahsis edilip üniversite e¤itimlerinin desteklenmesi 2) Almanya´daki Türk Toplumunu ilgilendiren olası hukuki ve politik geliflmelerde UETD´nin bilirkifli ve danıflmanlık görevi üstlenmesi 3) Türk Toplumunun ve Türk kül- türünün yeni bir anlayıflla ve farklı projelendirmelerle kemikleflmifl karflılıklı önyargıların aflılmaya çalıflılması 4) AB üyelik sürecinde Türkiye ile ilgili konularda KAS- Brüksel ofisi ile iflbirli¤i oluflturulması 5) KAS- Ankara Baflkanı Sayın Spengler ile UETD Genel Baflkanı Dr. Cebe arasında buluflma yapılması 6) Almanya´da yeni kuflak politikacılar yetifltirmeyi amaçlayan UETD- Politika Akademisinde, Konrad Adenauer Vakfı ile yo¤un bir iflbirli¤i ve danıflmanlık a¤ının oluflturulması Almanya ve Avrupa´da hızla büyüyen ve kurumsallaflan UETD ve Almanyanın en etkin sivil kurumu KAS arasında oluflan bu iflbirli¤i, UETD Baflkanı Dr. Cebe ve KAS Genel Sekreteri W.Staudacher tarafından “fevkalade bir geliflme” olarak yorumlandı. “Avrupa ve özellikle Almanya´da etkin bir lobicilik a¤ı kurmayı amaçladıklarını” belirten Dr. Cebe sözlerini “Konrad Adenauer Vakfıyla oluflturulan karflılıklı iflbirli¤i projesinin bu amaca giden büyük bir geliflme oldu¤u inancını taflıyorum ve dolayısıyla bu geliflmelerin Almanya Türk Toplumu için pozitif geliflmeler sa¤layaca¤ını düflünüyorum” fleklinde sürdürdü. Uluslararası Af Örgütü 2006 Raporunu yayınladı "Almanya 2005 yılında savafl ve kriz bölgelerinden gelen 11 000 insanın mülteci statüsünü kabul etmedi" nsan Hakları Organizasyonu Uluslarası Af Örgütü (Amnesty International), 2006 yılı raporunu yayınladı. Örgütün Almanya fiubesi Genel Sekreteri Barbara Lochbihler, yeni raporun tanıtımında flunları söyledi, "Devletin tüm eylemlerinin temelinde insan haklarının olması durumunda ancak insan güvenli¤i sa¤lanabilir. 2005 yılı, giderek daha fazla uluslararası kurum ve ulusal hükümetlerin, insan haklarını koruma ba¤lamında terörle mücadele tedbirleri konuflulsa da, bu görüflü paylafltıklarını gösteren bir yıl oldu". Bu arada "terörle savafl" denilerek ABD’nin Guantanamo’daki veya baflka gizli yerlerdeki tutuklular örne¤inde oldu¤u gibi sayısız insan hakları ihlalleri ifllendi. Bu ihlallere di¤er bir örnek, geçen yıl ortaya çıkan, CIA’in kanunsuz bir flekilde ‹ ederal Almanya ‹çiflleri Bakanı Wolfgang Schäuble’nin, Yabancılar, Mülteci ve Vatandafllık yasalarında de¤ifliklik planladı¤ı belirtildi. Schäuble, mültecilerin korunması, iltica süreci ve göç konularında çok sayıda AB yönetmeliklerinin uygulamaya konulmasının planlandı¤ını ifade etti. Bu arada BM Mülteci Komiserli¤i (UNHCR), AB’nden mülteci politkalarını düzeltmelerini istedi. "Avrupa’da mülteci politikaları konusunda en ince detayına kadar birleflme e¤ilimi yakın geçmifle kadar çok büyük bir olaydı" diyen, UNHCR Bölge F gizli hapishanelere Avrupa ülkeleri üzerinden tutuklu transferi gerçeklefltirmeleri olmufltu. "Federal Almanya Hükümeti ve di¤er AB-Hükümetleri olayın açıklı¤a kavuflmasını sa¤lamalılar ve yanlıfl anlamaya neden olmaksızın, açık bir flekilde kendi ülkelerinden kanunsuz transferlere izin vermeyeceklerini açıklamalılar" diyen Lochbihler, yeni kurulacak olan BM ‹nsan Hakları Konseyi konusunda da flunları söyledi, "Konseyin üyeleri çalıflma çerçevesini belirlemeliler. Bu noktada önemli olan üyelerin özel rapor hazırlayıcı olarak ba¤ımsız olmaları ve hükümet olmayan organizasyonların bu zamana kadar olan söz haklarının ortadan kalkmaması". Almanya’nın da isminin geçti¤i raporda, Almanya Göç ve Mülteci Bakanlı¤ı 2005 yılında sa- vafl ve kriz bölgelerinden 11 000 insanın mülteci statüsünün tanınmaması nedeniyle ‹nsan Hakları Örgütü tarafından elefltiriliyor. Lochbihler ise konuyla ilgili flunları söyledi, "Biz birçok kez eyaletlerin içiflleri bakanlıklarına gittik ve savafl ve kriz bölgelerine geri gönderimlerin durdurulmasını talep ettik". Uluslararası Af Örgütü’nün 2006 raporunda 1 Ocak’tan, 31 Aralık 2005 tarihine kadar 150 ülkede gerçeklefltirilen insan hakları ihlalleri yer alıyor. Rapordaki insan hakları ihlalleri özetle flu flekilde: 104 ülkenin güvenlik güçleri, polisleri veya di¤er devlet çalıflanları insanlara iflkence uyguladı ve kötü muamele etti. 53 ülkede idam cezası verilirken, 22 ülkede en azından 2148 idam gerçeklefltirildi. Yabancılar Yasası’nda deiiklik planı Schäuble; Yabancılar, Mülteci ve Vatandafllık yasalarında de¤ifliklik istiyor Sorumlusu Gottfried Köfner, AB’de mülteci baflvurularının son 26 yılda en az seviyeye düfltü¤ünü vurguladı. Avrupa Parlementosu Milletvekili Wolfgang Kreissl-Dörfler (SPD) ise mültecilere ülkelere kanuni girifl yollarının sürekli sınırlandırıldı¤ını kaydetti. ‹nsan hakları organizasyonları Uluslararası Af Örgütü ve Pro Asyl’de, Federal Hükümet’in mülteci- lere karflı tavrını elefltirdi ve uzun süredir ülkede olanlar için kalma hakkı talep etti. Buna karflın Avrupa mülteci politikalarını savunan Schäuble, Almanya’nın AB yönetmeliklerine uyaca¤ını, ancak yapılacak de¤iflikliklerin Alman mülteci hukukunda sadece ufak de¤ifliklikler beraberinde getirce¤ini ifade etti. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Bir yemek türü Seite 29 Bir erkek ad› Tarihte bir Türk devleti Ünlü Selçuklu Sultan› Tarihte bir uygarl›k 2 Bir göz hastal›¤› 19 Ma K›rm›z› renk Günaha giren kifli 3 Peygambere övgü fliiri Ünlü Selçuklu Sultan› Sonsuz Onay sözü Kasabadan küçük yerleflim birimi Küçük b›çak 5 29 Bir renk 44 Tersi, hareketli 1 Alev’in ünsüzleri Yüce Bütün 4 18 17 Leke’nin ilk hecesi Çocuk Bir soru ‹syankar Gayrimüslim Ceset Dolayl› anlat›m 46 Bir hat›rlama nidas› Üçüncü tekil flah›s 47 Tersi, Amerikan Gizli Haberalma Teflkilat› Toplumun temeli Kan ba¤› olan kifliler Bir renk Bir nota Z›dl›k, ayk›r›l›k Yaz› aleti Yanafl›k Buyruk 49 Maksimum Bir haber ajans›m›z Yaz›l› olmayan ahlaki kurallar Yar› ba¤›ms›z Duman lekesi Reflit, akil bali¤ Bir kad›n ad› fiuur Erzurum ilimizin bir ilçesi Duadan sonra denir ‹lgi Lale’nin ünsüzleri Soy, sop E¤lence alemi Zenci Bir yük hayvan› Çimen Araç’›n ünsüzleri Bilim adam› ‹flin ustas› Tak›m’›n k›sa yaz›l›fl› Antalya’n›n bir ilçesi ‹stif yapmak Yürek Köpek yavrusu Karadeniz Teknik Üniversitesi Uyar› Çay’›n ünsüzleri Tungsten’in simgesi Bir Bir soru ba¤laç Bir flart yap›m eki Alfabemizin 17. harfi Lale’nin son hecesi Bal›kesir ilimizin bir ilçesi Yafll› Y›l›n sekizinci ay› Bir tür yemek Bir rüzgar ad› Osmanl›n›n kurucusu Rami’nin ünsüzleri Lahza Bir haber ajans›m›z Baston Nil’in ünsüzleri Tabak ‹nce sicim Türkiye’nin trafikteki simgesi Utanma duygusu A¤açl›k arazi Alfabemizin ilk harfi Kal›n sicim 41 Cihan devleti Zengin köylü Oksijen’in simgesi Sol yönün z›dd› 22 16 35 Çorba kab› ......can›n yongas›d›r Bir olumsuzluk eki 25 45 Atefl Gümüfl’ün simgesi 20 Zirkonyum’un simgesi Cehd, gayret 43 Bir kad›n ad› 13 Uranyum’un simgesi 31 Sebep, öne sürülen neden 11 Filistin’in ilk devlet baflkan› Bir yaz meyvesi Küçük akarsu Tersi, en sonunda anlam›nda ‹limiz Kahraman.......... Gazetemiz yazarlar›ndan Konuflma organ›m›z Resimdeki tarihi medresemiz Alfabemizin 12. harfi t f a r D Göz aç›p kapay›ncaya kadar geçen zaman 14 Bir mevsim ‹ridyum’un simgesi Nispet Araç, vas›ta Bir nehrimiz 34 Utanma duygusu Kavisli yol Köpek yavrusu 36 23 48 Tersi, bir tür kufl Kiloamper 28 Yenilmifl elma çöpü Bir erkek ad› Gelecek Hane Çizmeye benzeyen ülke 40 38 51 33 Bir erkek ad› 54 Yurt Kay›ts›z Tersi, su felaketi 39 26 Çocuklu kad›n 21 42 Kara’n›n ilk hecesi Duman lekesi Adet’in ünsüzleri Do¤ru yol K›rm›z› renk 53 Bir erkek ad› 56 Bir nehirmiz 6 27 Kötülük Al›fl verifl Avrupa Ekonomik Toplulu¤u Yani, demekki, bundan dolay› gibi anlamlara gelir 57 Bir erkek ad› Cehalet ‹yot’un simgesi Çak›’n›n ilk hecesi Cam koruyucu 50 Köpek Afl›r› aptal Tüküren hayvan Bir erkek ad› 55 Hüküm Suretimi zi Bir özel gördü¤ü ulafl›m müz arac› k›r›lgan madde Edepler Gelir Yunanistan’›n baflflehri Tersi, fayda Hayali olaylar Beyaz Elbisenin eskiyen yerine dikilen bez parças› Kraliçe Tür 52 30 Beddua Tersi, bir müzik aleti Bir hat›rlama nidas› ‹sim Küçük çocuk Kesin Bir yemek kab› 24 Piflman Tersi, bir müzik aleti ‹ridyum’un simgesi fiikar 8 Bir rüzgar ad› Vurma sesi Tersi, büyük bir çöl 10 Tasa’n›n ünsüzleri Bir nota Bundan dolay› anlam›nda Uygun ortam Gümüfl’ün simgesi Büyük kara parças› Su Tersi, damarda bulunur Ekmek Ak›flkan s›v› Baston Erzurum halkoyunu Alfabemizin ilk harfi Tersi, bir müzik aleti Tanikat-i Muhammediye adl› eserin sahibi Nil’in ünsüzleri Radyum’un simgesi Arnavutluk’un baflflehri Mükem mel Yüce Tuzak 15 32 Ifl›¤›n simgesi Uzakl›k belirtir Bir renk Argon’un simgesi Cihan devleti 7 ANAHTAR SÖZCÜK 9 1 41 2 3 4 42 5 6 43 7 8 44 12 37 9 10 11 12 13 14 45 46 47 15 16 17 48 18 19 20 21 22 49 23 24 25 50 26 27 28 51 52 29 30 31 32 33 34 53 54 35 36 37 38 3940 55 56 57 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 30 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir ETKNLK HABER 30 HESSEN Temmuz-Juli 2006 / Cemaziye’l Âhir 1427 IGMG Hessen darecileri toplandı IGMG Hessen Bölgesi fiube Baflkanlar› Pfungstadt’ta Topland› fungstadt cemiyetinde gerçeklefltirilen toplant›ya IGMG Genel Merkezden E¤itim Baflkan Yard›mc›s› ve Hessen Bölgesi Sorumlusu Ramazan Bafll›k da kat›ld›. Toplant›da Hessen Bölge Yürütme Kurulu da haz›r bulundu. Y›ll›k Çalıflma Program›nda yer alan ola¤an fiube Baflkanlar› toplant›s› üst seviyede bir kat›l›mla gerçekleflti. IGMG Hessen Bölge Baflkan› Mehmet Atefl yap›lan çal›flmalar› de¤erlendirdi. Atefl: “Alm›fl oldu¤umuz görevler bize sorumluluklar yüklemektedir, yapt›¤›m›z çal›flmalar bir ibadettir, aflk ve heyecanla sorumlulu¤umuzu yerine getirmek, özellikle burada yetiflen gençli¤imize sahip ç›kmak onlar›n gelece¤ini haz›rlamak bizim görevimizdir” dedi. Katılımcıların dikkatle dinledi¤i IGMG Genel Merkez E¤itim Baflkan Yard›mc›s› ve Hessen Bölgesi Sorumlusu Ramazan Bafll›k e¤itimle alakal› yap›lan çal›flmalar hakk›nda bilgiler verdi ve güzel de¤erlendirmeler yapt›. Program; kapan›fl Kur`an-› Keriminin okunmas› ve evsahibi Pfungstadt cemiyetinin verdi¤i ikram ile sona erdi. P Hessen Kadın Kolları toplantısı Herborn’da geleneksel piknik ■ ‹slam Toplumu Millî Görüfl Teflkilatlar› Hessen Bölgesi Kad›n Kollar› ‹dareciler toplant›s› Darmstadt’ta yap›ld› ■ ‹slam Toplumu Millî Görüfl Teflkilatlar› Hessen Bölgesi olarak her sene geleneksel olarak yap›lan piknik program› Herborn`da yap›ld› ■ ‹slam Toplumu Millî Görüfl Teflkilatlar› Hessen Bölgesi Kad›n Kollar› ‹dareciler toplant›s› Darmstadt’ta yap›ld›. IGMG Hessen Bölgesi Kad›n Kollar› ‹darecileri Bölge Kad›n Kollar› Baflkan› Naile Ats›z`›n baflkanl›¤›nda Darmstadt Cemiyetinde biraraya geldiler. Program aç›l›fl Kur`an-› Kerimi ile bafllad›. Ard›ndan yoklama yap›ld›. Bölge idarecileri ile birlikte yüksek bir kat›l›m›n oldu¤u gözlendi. Hessen Bölgesi Kad›n Kollar› Baflkan› Naile Ats›z: yap›lan çal›flmalar hakk›nda k›sa bilgiler verdi ve bu çal›flmalar›n önemine vurgular yapt›. Daha sonra cemiyet kad›n kollar› baflkanlar›ndan cemiyetlerindeki faaliyetler hakk›nda bilgiler al›nd›. Program dilek ve temneniler bölümü ile sona erdi. ■ ‹slam Toplumu Millî Görüfl Teflkilatlar› Hessen Bölgesi olarak her sene geleneksel olarak yap›lan piknik program› bu sene Herborn’da yap›ld›. IGMG Hessen Bölge Baflkanl›¤› taraf›ndan organize edilen ve geleneksel olarak düzenlenen piknik program› cemiyet idarecilerinin kat›l›m› ile Herborn`da yap›ld›. IGMG Hessen Bölgesine ba¤l› olarak faaliyetlerini sürdüren Herborn cemiyetinin evsahipli¤i yapt›¤› piknik program› havan›n ya¤murlu olmas›na ra¤men iyi bir kat›l›m ile gerçekleflti. IGMG Hessen Bölge Baflkan› Mehmet Atefl`in de haz›r bulundu¤u programa idareciler aileleri ile birlikte kat›ld›lar. Evsahibi cemiyet baflkan› A.Kuddusi K›l›ç misafirlere kat›l›mlar›ndan dolay› teflekkür etti. Dostluklar pekiti Mesut ÇET‹N-HATTERSHEIM essen Bölgesi Hattersheim ve Offenbach Gençlik Teflkilatları arasında yapılan ilk futbol maçı Milli Görüflçülere yakıflır bir flekilide kardeflçe ve centilmence H geçti. Main-Taunus ve çevresindeki gençlerimize hizmet veren Hattersheim gençli¤i ile Offenbach’taki gençlerimizin karflı karflıya geldi¤i karflılaflma baflladı¤ı gibi dostane ve berabere bitti. 16. sayi sayfalar 28.04.2009 12:27 Uhr IGMG BÖLGE YAZ OKULLARI ‹RT‹BAT ADRESLERI Seite 31 • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • t f a r D Berlin: Kottbusser Damm 75, D- 10967 Berlin Tel: 030-69807820 / 21 Mobil: 0179-9211976 Hamburg: Böckmannstraße 40 D- 20099 Hamburg Tel: 040-245629 Mobil: 0173-2464877 Bremen Stapelfeldstr. 9 D- 28309 Bremen Tel: 0421-6100604 Mobil: 0177-5286856 Hannover Scheffel Str.17 D- 30167 Hannover Tel: 0511-14887 0171-8184256 Kuzey Ruhr Hallestr. 66 D- 33803 Steinhagen Tel: 0521-9687236 0178-8618606 Ruhr A Arnold Str. 4 D- 44147 Dortmund Tel: 0231-88084510 Mobil: 0163-6799114 Düsseldorf Wolfstr.9-11 D- 47916 Duisburg-Marxloh Tel: 0174-3315353 Köln Merheimerstr 229 D- 50733 Köln Tel: 0221-97304525/16 Mobil: 0177-4284992 Hessen Gutenbergstr. 9 D- 65428 Rüsselsheim Tel: 0614217455149-51 Mobil: 0178-5336389 Stuttgart Ulmer Str. 172 D- 70188 Stuttgart Tel: 0711-4149954 Mobil: 0163-7965247 G.Bavyera Landwehrstr. 25 /4 D- 80336 München Tel: 089-51514967 Mobil: 0176-23259440 K.Bavyera Holbeinstr. 25 D- 90441 Nürnberg Tel: 0911-663002 Mobil: 0177-7882584 Freiburg Seemühle 12 D- 78183 Hüfingen Tel: 0771-8968731 Mobil: 0173-5916891 Schwaben Schillerstr. 29 D- 89077 Ulm Tel: 07316198 19 Mobil: 0172-7285153 Rhein Saar Brunhildenstr. 10 D- 67059 Ludwigshafen Tel: 0621-628506 Mobil: 0170-1038238 Avusturya 1 Rauchfangkehrergasse 36/10 A- 1150 Wien Tel: 01-961912111 Mobil: 06765709432 Avusturya 2 Neu Amerika 4 A- 6900 Bregenz Tel: 0557479483 mobil: 06767243695 ‹sviçre Hof Str. 98 CH- 8620 Wetzikon Tel: 01-449321569 Mobil: 01-786989574 Belçika Chaussee de Haecht 124/A B- 1030 Brüxelles Tel: 02-2198079 Mobil: 0474988954 K.Hollanda Zuidermolenwegweg 25-a NL- 1069 CE Amsterdam Tel: 020-6182986 Mobil: 0625596985 G.Hollanda Voreseweg 123 NL- 3047 Rotterdam Tel: 010-4716 847 Mobil: 0643751669 Paris 29, Rue des Petit Ecuruit F- 75010 Paris Tel: 01-45235512 Mobil: 0613361565 Lyon 19, Av. Maurice Thorez F- 69200 Venissieux Tel: 04-78701083 Mobil: 0633322231 Alpes 26, Route de Genéve F- 1130 Nantua Tel: 04-74751233 Mobil: 0684403941 Strasbourg 29, Rue de Federatione F- 67100 Strasbourg Tel: 03-870647586 Mobil: 0614441620 Danimarka Valdemarsgade 171 DK- 1665 Köbenhavn Tel: 03-8111830 Mobil: 060706356 ‹sveç Gardebyplan 20 box 5051 S- 16305 Spanga Tel: 07-04444008 Mobil: 0739840511 Norveç Herslebsgate 12 N- 561 Oslo Tel: 02-2670086 Mobil: 022304525 ‹ngiltere 272 Highbury New Park GB- E10SHR London N5 2 lH Tel: 07908502948-07881863937 ‹talya Viale Marche 40 I- 20159 Milano Tel: 0289695131 Mobil: 03482920739 E¤itim Baflkanl›¤› • Boschstr. 61-65 · D-50171 Kerpen Tel.: +49 (0)2237-656 271 • [email protected] · www.igmg.de 28.04.2009 12:27 Uhr Seite 32 r D Alle Preise sind Abholpreise 16. sayi sayfalar t f a Da lacht das Genießerherz. Jetzt geht die Sonne auf: mit einem sommerlichen Küchen-Highlight der Extraklasse, das einen jungen Look mit Ideenreichtum bis ins Detail verbindet. Damit keine Wünsche in punkto Komfort und Wohnspaß offen bleiben ... Programm 731 PN 350 Front 865 Kunststoff, Apfel Nb. calvados Korpus 782 Apfel-Nachbildung calvados Arbeitsplatte 777 Tahiti-Dekor Griffe 786 Bügelgriff Alumattoptik Frontenstärke 22 mm in zwei attraktiven Holzdekoren. Ausgestattet mit Servosoftauszügen für geräuschloses Schließen. Inkl.: · Dunstesse · Einbauherd · Rahmenloses Ceranfeld · Kühlschrank · Geschirrspüler Alle Küchen ohne Fliesen, Dekoration, Mischbattarie und Nischenausstattung. Lust auf mehr Küche fürs Geld? Sonnige Aussichten für genussvolle Momente: Diese Sommer-Angebotsküche begeistert mit einer zeitgemäßen Front in 12 tollen Farben und vielen raffinierten Ausstattungsdetails. Serienmäßige Vollauszüge mit leisem Selbsteinzug, ergonomisch eingebaute Elektrogeräte der neuesten Generation und durchdachte Innenorganisationen machen richtig Lust auf mehr Küche fürs Geld. Programm 700 PN 100 Front 845 kometrot Korpus 772 Edelstahloptik Arbeitsplatte 788 Deltagrau-Dekor Griffe 817 Bügelgriff ALU-Optik Inkl.: · Dunstesse 900 mm · Einbaubackofen · Cerankochfeld · Kühlschrank · Geschirrspüler Titelseite: Programm 730 PN 250 Front 875 Hochglanz jasmin Korpus 793 Esche Nachbildung Sesam Arbeitsplatte 793 Esche Nb Sesam Griffe 751 Stangengriff Edelstahloptik Inkl.: · Dunstesse 900 mm · Einbaubackofen · Cerankochfeld · Kühlschrank · Geschirrspüler