4. Baskı Doç. Dr. Serdal SEVEN ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ISBN 978-605-0022-09-4 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarına aittir. © 2015, Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti’ye aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı, mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz. 1. Baskı: Ocak 2008, Ankara 4. Baskı: Ocak 2015, Ankara Yayın-Proje Yönetmeni: Ayşegül Eroğlu Dizgi-Grafik Tasarım: Ezgi Öz Dincel Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı Baskı: Yorum Basım Yayın ve Matbaacılık Ltd. Şti İvedik Organize Sanayi Bölgesi Matbaacılar Sitesi 35. Cadde No: 36 - 38 06370 (0312 395 21 12) Yayıncı Sertifika No: 14749 Matbaa Sertifika No: 13651 İletişim Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA Yayınevi: 0312 430 67 50 - 430 67 51 Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60 Dağıtım: 0312 434 54 24 - 434 54 08 Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38 Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60 İnternet: www.pegem.net E-ileti: [email protected] Doç. Dr. Serdal SEVEN 1977’de Muş’ta doğdu. İlkokulu Muş Ağaçlık Köyü İlköğretim okulunda; Ortaokulu Muş Lisesi Orta Kısmında; liseyi Van Alparslan Anadolu Öğretmen Lisesi’nde bitirdi. 1999’da Celal Bayar Üniversitesi Demirci Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü’nde Lisans; 2001 Yılında Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlköğretim Ana Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans; 2006 Yılında da Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda Doktora öğrenimini tamamladı. “Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi” adlı ortak yazarlı bir kitabı bulunan yazarın çocuk gelişimi ile ilgili makale ve proje çalışmaları bulunmaktadır. 2013 yılında okul öncesi eğitimi alanında doçent unvanı alan yazarın alanı ile ilgili pek çok yurt dışı ve yurt içi makale, kitap, bildiri ve projeleri bulunmaktadır. Okuyucuya Not Bu kitabın temel amaçlarından biri çocuk ruh sağlığı alanı hakkında okuyucuya güvenilir bilgiler vermektir. Bu amaçla kitabın ilk iki bölümünde çocuk ruh sağlığının kavramsal çerçevesi oluşturulmuştur. Bu iki bölümün yapısı gereği okuyucu için yeni sayılabilecek birçok terim tanıtmaktadır. Bu nedenle de alana yabancı okuyucular için başlangıçta anlaşılma güçlüğü olabilir. Alana yabancı okuyucuların önce 3-10. bölümleri sonra 1 ve 2. bölümleri okumalarını önerilir. Böylece okuyucu önce kitabın kendisiyle ilgili neleri anlattığını sonra da bunun için gerekli kavramsal çerçeveyi tanımış olacaktır. iii ÖN SÖZ Anne, baba veya öğretmen olarak çocuk veya çocuklarla ilgilenmek zor ama eğlenceli bir uğraştır. Çocuklar büyüdükçe değişir ve yeni bir hal alırlar. Bu süreçte onlarla ilgilenen herkesin zaman zaman kaygıyla sorma gereği duydukları sorular vardır: “Çocuğum normal mi?”, “Bu davranış acaba ruhsal bir bozukluğa mı işaret ediyor?”, “Bu çocuk neden böyle yapıyor” gibi. Bu soruların cevabı iki temel yaklaşım ile açıklanabilir. Birinci yaklaşım çocuğun gelişim özellikleri; ikincisi ise ruhsal olarak normal kavramıdır. Çocuğun yaşı ilerledikçe normallik kriterleri de değişecektir. Dolaysıyla konunun gelişim ve normallik çerçevesinde ele alınmasına ihtiyaç vardır. Bu kitapta konular bu çerçevede ele alınarak işlenmiştir. Okuyucuya çocuğun belirli gelişim özellikleri tanıtılarak ruh sağlığı dinamikleri açıklanmıştır. Kitabın hazırlanması sürecinde ruh sağlığı ile ilgili mevcut kaynaklardaki bilgilerin güncelliklerini yitirdikleri görülmüş ve Dünya literatüründeki en güncel araştırmalar ve bilgiler derlenmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda çocuk ruh sağlığının kavramsal çerçevesi de bu bilgilere göre kitabın ilk iki bölümünde yeniden şekillendirilmiştir. Ayrıca, kitabın 3-6. bölümlerinde ruh sağlığının gelişimsel temelleri ile çocuğun çevresi, özellikle de ailesi üzerinde durulmuştur. 7-9. bölümlerde çocuklarda görülen ruhsal bozukluklar incelenerek okuyucuyu yönlendirecek bilgiler sunulmuştur. 10. bölümde ise özel durumlardaki çocuklar konu alınmıştır. Kitap, çocukla ilgili herkes tarafından rahatlıkla yararlanılabilecek bir kaynak olarak hazırlanmıştır. YÖK’ün Okul Öncesi Öğretmenliği programına uygun hazırlanan bu kitabın birçok lise ve üniversite programında ilgili dersler için önemli bir kaynak olması beklenmektedir. Bu kitabın hazırlanmasında benden desteğini esirgemeyen Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi programı öğretim elemanlarına, kitabın şekillenmesine katkıları olan sayın Prof. Dr. Ayla OKTAY’a, anneme, eşime, Pegem Akademi yayın ekibine ve öğrencilerime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ocak, 2015 Doç. Dr. Serdal SEVEN iv İÇİNDEKİLER Önsöz ..........................................................................................iv İçindekiler .....................................................................................v 1. BÖLÜM RUH SAĞLIĞI KAVRAMI (ss: 1-18) Ruh Sağlığı Nedir? ................................................................................... 2 Normal ve Anormal Davranış .................................................................. 3 Ruh Sağlığının Önemi .............................................................................. 7 Ruh Sağlığının Tarihçesi .......................................................................... 8 Ruh Sağlığı Modelleri ............................................................................. 11 Büyüsel Model ................................................................................ 12 Medikal Model ................................................................................ 13 Psikolojik Model ............................................................................. 14 Sosyal Model .................................................................................. 17 Politik Model ................................................................................... 18 2. BÖLÜM RUH SAĞLIĞINA KURAMSAL BAKIŞ (ss: 19-35) Psikanaliz ............................................................................................... 20 Freud Psikanalizi ............................................................................ 20 Psikanalizde Ruh Sağlığı ile İlgili Temel Konular ............................. 24 İnsancı (Hümanistik) Psikoloji ................................................................ 25 Ruh Sağlığı ve Carl Rogers.............................................................. 25 Abraham Maslow ve Kendini Gerçekleştiren Kişilik ........................ 28 Pozitif Ruh Sağlığı ................................................................................. 29 3. BÖLÜM SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİM VE RUH SAĞLIĞI (ss: 37-54) Duygular ............................................................................................... 39 Duygusal Gelişim Dönemleri........................................................... 40 Sosyal Gelişim ....................................................................................... 46 Erikson ve Psiko-Sosyal Gelişim Dönemleri ................................... 46 v İlk sosyal ilişkiler ve Etkileşimsel Gelişim Dönemleri ....................... 47 Okul Öncesinde Sosyal Gelişim ...................................................... 50 İlişkiler ...................................................................................... 50 Sosyal Yeterlilik ........................................................................ 51 Sosyal Beceri Eksikliği ............................................................. 53 4. BÖLÜM BAĞLANMA VE RUH SAĞLIĞI (ss: 55-69) Bağlanma Nedir? ................................................................................... 56 Bağlanmanın Kurulması ve Gelişimi ...................................................... 57 İçsel Çalışma Modeli ...................................................................... 57 İçsel Çalışma Modelinin Etkileri....................................................... 58 Duygusal İşaretleri Okuma: Karşılıklı Düzenleme............................. 60 Bağlanmanın Sınıflandırılması................................................................ 62 Bebeklikten Ergenliğe Bağlanmanın Etkileri ........................................... 64 Bağlanmada Bireysel Farklılıklara Neden Olan Faktörler ....................... 68 Anne Bakımı .................................................................................. 68 Mizaç .............................................................................................. 68 Klinik Durumlar............................................................................... 69 Anne Dışı Bakım ............................................................................. 69 5. BÖLÜM ÇOCUĞUN SOSYALLEŞMESİ VE RUH SAĞLIĞI (ss: 71-84) Sosyalleşme Süreci................................................................................. 73 Sosyalleşme ile İlgili Kavramlar .............................................................. 73 Birey ............................................................................................... 73 Sosyal Figürler ve Sosyal Rol .......................................................... 76 Sosyal Güçler ................................................................................. 76 Bebeklikten Ergenliğe Sosyalleşme......................................................... 80 0-3 Yaş Kendini Tanıma ................................................................. 81 3-6 Yaş Sosyal Figür ve Rolleri Tanıma .......................................... 83 7-11 Yaş Sosyal Normları Tanıma Dönemi..................................... 84 12-18 yaş Sosyal Normları Bütünleştirme ....................................... 84 vi 6. BÖLÜM AİLEDE ÇOCUK (ss: 85-102) Aile ve Yapısı ........................................................................................ 87 Ailenin Dönemsel Yaşam Süreci ............................................................ 90 Ailesel Faktörler ve Ruh Sağlığı .............................................................. 92 Anne-Babanın Eğitim Düzeyi .......................................................... 92 Sosyo-Ekonomik Düzey .................................................................. 92 Annenin Çalışma Durumu ............................................................. 93 Ailede Roller ......................................................................................... 93 Annenin Rolü.................................................................................. 93 Babanın Rolü .................................................................................. 96 Büyük Baba ve Büyük Annenin Rolü.............................................. 98 Bakıcı Faktörü................................................................................. 99 Anne Baba Tutumları ............................................................................ 99 Ebeveynlik Tarzları ...................................................................... 100 Aile İçi Çatışma ................................................................................... 102 7. BÖLÜM DUYGUSAL BOZUKLUKLAR (ss: 105-122) Kaygı ................................................................................................... 106 Korku ................................................................................................... 109 Uyku Bozuklukları ................................................................................ 113 Kekemelik ............................................................................................ 119 Seçici Mutizm ....................................................................................... 121 8. BÖLÜM DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI (ss: 123-137) Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu.......................................... 124 Çalma .................................................................................................. 127 Yalancılık ............................................................................................. 130 Saldırganlık ......................................................................................... 131 Kıskançlık ............................................................................................. 133 İnatçılık ............................................................................................... 136 vii 9. BÖLÜM PSİKO-FİZYOLOJİK BOZUKLUKLAR VE ALIŞKANLIK BOZUKLUKLARI (ss: 139-154) Tik (Seyirce)......................................................................................... 140 Yeme Bozuklukları ............................................................................... 142 Altını Islatma (Enürezis)........................................................................ 148 Dışkı Kaçırma (Enkoprezis) .................................................................. 150 Parmak Emme ..................................................................................... 151 Tırnak Yeme ........................................................................................ 153 10. BÖLÜM ÖZEL DURUMLARDA ÇOCUK (ss: 155-179) Hastalık ve Çocuk ............................................................................... 156 Hasta Çocuk ................................................................................ 157 Hasta Ebeveyn.............................................................................. 159 Ölüm ve Çocuk ................................................................................... 160 Çocukta Ölüm Kavramının Gelişimi .............................................. 161 Bir Yakınının Ölüm Karşısında Çocuğun Tepkileri ........................ 163 Ölüm Durumunun Açıklanması..................................................... 166 Boşanma ve Çocuk ............................................................................. 169 Boşanma Süreçleri ........................................................................ 171 Boşanma Kararının Açıklanması ................................................... 171 Çocukların Boşanma Karşısındaki Tepkileri ve Boşanmanın Sonuçlarına Alışmaları .................................................................. 174 Boşanma Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler......................... 175 Üvey Ebeveyn...................................................................................... 176 Yeni Aile Kurma Süreci ................................................................. 177 Yapılması Gerekenler.................................................................... 178 Kaynakça ............................................................................................. 181 viii Ruh Sağlığı Kavramı 1. Bölüm Ruh Sağlığı Kavramı • • • • • Amaçlar Ruh Sağlığı kavramını tanımlayabilme. Sergilenen herhangi bir davranışın normal olup olmadığını değerlendirebilme. Ruh sağlığının önemini kavrayabilme. Ruh sağlığının tarihçesini bilme. Ruhsal sağlığına temel bakış açılarını kavrayabilme. Anahtar Konular Ruh Sağlığı Nedir? Normal ve Anormal Davranış Ruh Sağlığının Önemi Ruh Sağlığının Tarihçesi Ruh Sağlığı Modelleri Büyüsel Model Medikal Model Psikolojik Model Sosyal Model Politik Model 1 Çocuk Ruh Sağlığı 2 RUH SAĞLIĞI NEDİR? 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan ruh sağlığı kavramı yine aynı yüzyılın ortalarında özellikle de Dünya’daki büyük savaşlarla birlikte önem kazanmıştır. İlk bakışta ruh sağlığı ruhsal bozuklukların olmaması durumu olarak düşünülmektedir. Bu betimleme yanlış olmasa da ruh sağlığını açıklamaktan uzaktır. Çünkü ruh sağlığı, ruhsal bozukluğun olmaması durumundan daha fazla anlam taşır. Yörükoğlu’na (1996) göre ruh sağlığı, “kişinin kendisiyle ve çevresiyle sürekli bir denge ve uyum içinde olması”dır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), (2004) ruh sağlığını “bireyin potansiyelini başarma ve yaşamda normal sayılan baskı durumları ile başa çıkabilme özellikleri ile bir sosyal ve duygusal iyi olma durumu” olarak tanımlamıştır. Buna göre, ruh sağlığı bir birey için yeteneklerini fark etme, hayatın normal stresiyle başa çıkma ve topluma katkı sağlayarak iyi olmaya çalışma gibi becerileri gerektirir. Bu tanımlara göre, ruh sağlığı sadece ruhsal bozukluğu olanları değil bütün bireyleri ilgilendirmektedir. Hiçbir grup ruhsal bozukluklardan bağımsız değildir. Herkes muhtemel ruhsal bozukluk riski altındadır. Ancak, maddi olanakları düşük olanlar, evsizler, işsizler, şiddet kurbanları, göçmenler ve mülteciler, çocuk ve ergenler, ihmale uğrayan kadın ve yaşlılar daha yüksek risk altındadırlar (WHO, 2003) Ruh sağlığının tanımı genellikle çocuklar için de geçerlidir. Ancak, çocukların sürekli ve hızlı bir gelişim sürdürdüğü düşünüldüğünde çocuk ruh sağlığına yönelik ölçütleri yeniden gözden geçirmek gerekir. Çocuk ruh sağlığı, sürekli değişen ve gelişen zihinsel, fiziksel ve sosyal yeterliliklere, kritik dönemlere ve bu kritik dönemlerdeki çevresel faktörlere göre ele alınmalıdır. Ayrıca çocuk davranışlarının aynı yaş grubu içerisinde değerlendirilmesi de büyük önem taşır. Çünkü 2 yaşındaki bir çocuğun yabancılardan korkması normal iken 6 yaş grubu içerisinde aynı çocuğun bu davranışı anormaldir. Çocuklarda ve ergenlerde ruh sağlığı Health Advisory Service tarafından şu niteliklerle tanımlanmıştır (Akt.Dogra, Parkin, Gale, & Frake, 2002): • Kişisel ilişkilerini yürütme kapasitesi • Psikolojik gelişim sürecinin devamı Ruh Sağlığı Kavramı • Yaş ve seviyeye uygun oyun ve öğrenme kapasitesi • Doğru ve yanlışa yönelik gelişen ahlak duygusu • Yaşına ve gelişimine uygun davranışlar 3 Bu tanım ruh sağlığının ideal bir durumunun olduğunu ve ona ulaşılmaya çalışıldığını ifade etmektedir. Diğer benzer bir tanım Mental Health Foundation, (1999) tarafından yapılmıştır. Buna göre duygusal olarak sağlıklı çocukların sahip olmaları gereken yeterlilikler şunlardır: • Psikolojik, duygusal, entelektüel ve ruhsal olarak gelişme • Kişiler arası ilişkiler başlatma ve geliştirmede yeterlilik • Yalnız kalma ve yalnızlıktan hoşlanma • Diğerlerinin farkında olma ve onları empatik olarak anlama • Oyun ve öğrenme • Doğru ve yanlış hissinin gelişimi • Problem ve aksaklıkları çözme ve onlardan bir şeyler öğrenme Her iki tanım da çocukların neleri yapmaları gerektiği üzerinde durmuştur. Bu şekilde çocukların ne zaman ruhsal olarak sağlıklı olmadıklarına ilişkin net bilgiler edinilmiştir. Ruh sağlığı kültürel bağlantılarla geniş kapsamlı bir kavramdır. Bu tanımlar daha çok Batı dünyasının görüşünü yansıtmaktadır. Buna rağmen bu tanımlar çocuk ruh sağlığının nasıl olması gerektiği konusunda genel bir tanım için başlangıç noktası oluşturur. Şunu hatırlamakta yarar var ki, ruh sağlığı durağan bir durum değildir. Ruh sağlığı pek çok faktöre bağlıdır ve bu faktörlerdeki değişiklikler ruhsal durumda da değişikliğe yol açmaktadır (Dogra, Parkin, Gale, & Frake, 2002). NORMAL VE ANORMAL DAVRANIŞ Genellikle ruh sağlığı bozuk olanlar için “anormal” terimi kullanılır. Normal insan dendiğinde de o kişinin ruhsal bir bozukluğunun veya akıl hastalığının olmadığı akla gelir. Ancak “normallik” ve “anormallik” kavramlarının pek çok tanımı yapılmıştır. The Concise Oxford Dictionary’e (2001) göre 4 Çocuk Ruh Sağlığı normallik, dışarıda ne olursa olsun zihnin içsel durumunun sabit tutulmasıdır. Ottosson’a göre, birinin olağandan daha düşük fonksiyonel performansı varsa o anormaldir (Ottosson 1995’den Akt. Tengland, 2001, s23). Amerikan psikiyatrist Sabshin normalliğin dört yaklaşımla tanımlandığını ileri sürmüştür (Sabshin, 1967’den Akt. Fernando, 1995). Bu tanımlar şunlardır: 1. Normallik hastalığın yokluğu, sağlık anlamına gelmektedir. 2. Normallik zihindeki ideal durumdur. 3. Normallik bir grup içerisinde bir bireyin ortalama düzeyde işlevsellik göstermesidir. 4. Normallik bir zaman periyodu boyunca bireyin davranışlarında doğru ve kabul edilebilir olanlara karar verme sürecidir. İnsan davranışında normal ve anormal arasındaki sınırı tespit etmek kolay değildir. Bu sınırı tespit edebilmek için farklı yaklaşımlar geliştirilmiştir. Kuramsal sosyologlar psikiyatriye dayalı bozuklukları sosyal sapma formu olarak düşünmüşlerdir. Hasta, hastalıklı olarak kabul edilir. Çünkü o yerel norm kodlarını ve sosyal davranışları ihlal etmiştir. Sapma olarak düşünülen bir davranışa kültürel tepkinin hastanın iyileşmesine veya daha da kötüleşmesine etki edebildiği bir gerçektir. Kültürel yapı bir bozukluğun ilk sunumunun nasıl olacağına etki eder ve bazen bozukluğu kapatabilir bazen de süresini uzatabilir. Fakat biyolojik ve yapısal faktörleri göz önüne almak da pek çok bozukluğu ve oluşumunu açıklamakta gereklidir (Tengland, 2001). Guimón, (2004) normalliğin nitel ve nicel kriterlerinin olduğunu savunmuştur. Nicel kriter daha çok istatistiksel olarak tanımlanmıştır. Fakat bütün insan davranışlarının normal dağılım eğrisine uygun olmayacağı, kültürel değişiklikleri davranış kavramını farklı boyutlar kazandıracağı düşüncesiyle Guimón, (2004) nicel kriterlerin normalliği açıklamakta yeterli olmayacağını nitel bir takım kriterlerin de işe koşulması gerektiğini savunmuştur. Guimon’a (2004) göre normallik için en çok kabul edilen nitel kriterler öz yeterlilik, kararlı duygusal ilişkiler kurma kapasitesi ve değişikliklere karşı yeterli uyum davranış şekillerinin olgunlaşmasıdır. Ruh Sağlığı Kavramı 5 Jahoda, (1980) normallik tanımını sosyal psikologlara göre biraz daha genişletmiştir. Ona göre, normallik terimi genel olarak iki farklı kavramı içerir: “istatistiksel frekans” ve insanların zorunda oldukları standart değerlere yönelik “normatif ideal” düşünce. Jahoda (1980) “normatif ideal”’in ruh sağlığı ile eşdeğer özelliklere sahip olduğunu düşünmüştür. Bu nedenle daha çok “istatistiksel frekans” kavramını tartışmıştır. O’na göre bir davranışın normal olduğunun kabul edilmesi için “istatistiksel frekans” yeterli değildir. Bu nedenle, bir davranışın normal olması için toplumda yapılma sıklığının olması ile birlikte insanların o davranışın doğruluğuna yönelik standart bir düşüncelerinin olması gerekir. Bu iki özellik genellikle çakışırlar. Ancak toplumdaki hızlı kültürel değişimler zaman zaman normallik kavramının sorgulanmasına yol açar. Jahoda (1980) ayrıca ruh sağlığını tanımlamak için altı kriter öne sürmüş, bu kriterler doğrultusunda normallik kavramını da tartışmıştır. Bu konu bir sonraki bölümde geniş bir şekilde ele alınacağından burada açıklanmamıştır. Normal ve anormal kavramlarının sınırı en kapsamlı şekilde Thompson, Mathias, & Lyttle (2000) tarafından belirlenmiştir. Buna göre anormallik birkaç yolla belirlenir. 1. İstatistiksel normdan sapma 2. Sosyal normdan sapma 3. Uyumsuz davranışlar 4. Kişisel veya öznel sıkıntı İstatistiksel Norm “Anormal” kelimesi “normdan uzaklaşmak” anlamına gelir. İstatistiksel olarak 2 metre boyunda olan bir bireyin anormal olduğu düşünülür. Diğer bir deyişle bireyin boyu normal olarak kabul edilenin ötesindedir. Onlar “ anormal olarak” uzundurlar. Benzer bir istatistiksel uygulama zekâ için de düşünülmüştür. Zekâ düzeyi çok düşük birisi ile 5 yaşındaki dahi bir çocuğun her ikisi de istatistiksel olarak anormal kabul edilir. Tabi ki 2 metre uzunluğundaki biri veya yüksek zekaya sahip kişiler için bu özellikler avantaj olabilir. Ancak onların her ikisi de istatistiksel 6 Çocuk Ruh Sağlığı olarak anormaldir. Bu nedenle anormalliği tanımlarken istatistiksel metotlara tek başına güvenilmemelidir. Sosyal Norm Her toplum belli standartlara ve kabul edilebilir davranışlara sahiptir. Toplumun normal kavramından sapan davranış anormal olarak düşünülür. Yukarıdakilere göre böyle davranışlar da istatistiksel olarak anormal olarak sınıflandırılabilir. Ancak, istatistiksel anormalliğin sosyal norm olarak sayılması problemlere yol açar. Bu problemlerden biri zamanın değişimiyle aynı toplumda normal olarak kabul edilen davranışların değişmesidir. Bir diğeri de, her toplumun kendine göre normal ve kabul edilebilir davranış tanımlarının olmasıdır. Bu nedenle, anormalliği incelerken sosyal olarak normal davranışın hangi inanca göre belirlendiğinin de ötesine bakılmalıdır. Davranışlar Uygunsuz davranışları nedeniyle toplum tarafından garip karşılanan insanlar vardır. Sürekli olmamasına karşın birey ve topluma olumsuz etki yapan belli ruhsal durum ve davranışlar vardır. Bazı ruhsal durumlar ve davranışlar bireysel endişelerle ilgilidir (örneğin, kaygı bozukluğu olan ve otobüsle yolculuk etmekten korkan biri veya uyuşturucu alarak kendine zarar veren biri). Diğer durumlar ve davranışlar toplumla ilgilidir ve toplumla çatışmaya sebep olabilir (örneğin, politikacılara komplo kuran paranoyak kişi veya saldırgan bireyler). Bu davranışlar uyumsuzluk kriterine göre anormal olarak düşünülür. Duygular ve Sıkıntı Göz önüne alınması gereken son kriter bir bireyin kişisel veya öznel duygularının anormalliğidir. Ruh hastalığı teşhisi konan pek çok kişi acı ve umutsuzluk deneyimi geçirmiştir. Bu açıkça onlardaki karmaşayı gösterebilir. Sıkıntılı bireyler sıkıntıları çok açık bir şekilde gösterebildikleri gibi zor anlaşılacak şekilde de saklayabilmektedirler. Yukarıda açıkça bahsedildiği gibi hiçbir kriter tek başına anormallik terimini yeterince açıklayamamaktadır. Ancak, bu Ruh Sağlığı Kavramı kriterlerin birleşimleri anormalliğin ve ruhsal kavramlarının anlaşılmasına yardımcı olacaktır. 7 bozukluk RUH SAĞLIĞININ ÖNEMİ Ruh sağlığı, arzu edilen sürekli bir durumdur. Ruh sağlığının yerinde olması bir kişinin hayatı boyunca hiç üzülmeyeceği, sıkıntı yaşamayacağı, stresli durumlarla karşılaşmayacağı anlamına gelmez. İnsanlarda bir takım duygular vardır. Yeri ve zamanı geldiğinde bu duyguların yaşanması normaldir. Bu nedenle öncelikli olarak ruh sağlığının ulaşılmaz bir durum olmadığını söylemek gerekir. Önemli olan kişinin sürekli ruh halidir. Kişi sürekli kaygı, stres, üzüntü yaşıyorsa burada ruh sağlığı ile ilgili bir problem var demektir. Ruh sağlığı hiçbir dış etken olmadığında kişinin rahatlıkla sahip olabileceği bir durumdur. Oysa hayatta insanların fiziksel ve ruhsal durumunu etkileyecek pek çok faktör vardır. Asıl problem bu faktörlerle nasıl başa çıkılacağına yönelik bilgi, beceri ve olgunluk kapasitesine sahip olmaktır. Ruh sağlığı bireyin değişen çevresel faktörlere verdiği uygun tepkilerin bir bileşkesidir. Bu nedenle, doğayla, toplumla ve kendisiyle uyumlu bireyler kendini ve toplumu geliştirecek kapasiteye sahiptirler. 20. yüzyıl, her yönü ile savaşların yıkımların ve büyük teknolojik gelişmelerin olduğu bir çağdır. Savaşlar ve çatışmalar insan sağlığını olumsuz etkilerken teknolojiyle birlikte değişen dünyada insanların kısa sürede uyum sağlaması gereken pek çok durum ortaya çıkmıştır. Televizyon, internet, gazete, dergi gibi yayın araçları vasıtasıyla insanlar bilgi, görüntü ve ses bombardımanına tutulmuşlardır. Dünyanın herhangi bir yerindeki küçük bir çocuk dünyanın bir başka yerindeki bir şiddet olayına bu yayın organları vasıtasıyla şahit olur duruma gelmiştir. Bütün bu değişimler özellikle de çocuklar için önemli tehlikeler içermektedir. Nesiller arası keskin farklılıklar, yaşadığı çevreden çok dışarıdan sunulan ideal dünyaya göre şekillenen yaşamlar, sürekli şiddet, paranın insanlıktan daha önemli hale gelmesi gibi önemli durumlar bu yeni hayata ayak uydurmayı zorlaştırmaktadır. Artık küçük büyük herkesin değişen dünyaya ayak uydurması zorlaşmakta ve insanlar psikolojik desteğe muhtaç hale gelmektedirler. Bu sebeple 8 Çocuk Ruh Sağlığı ruh sağlığının korunması son yüzyıldaki en önemli sorunlardan biri olmuştur. Diğer taraftan ruhsal problemlerin önemli bir kısmı çocukluk yıllarına dayanmaktadır. Çocukluk yıllarında yaşanılan- o zaman için yetişkinlerce önemsenmeyen- bir davranış bireyin hayatı boyunca sıkıntı yaşamasına neden olabilir. Özellikle de kişiliğin ilk 6 yaşta şekillendiği de düşünülürse sosyal ve duygusal yaşam becerileriyle ilgili çevrenin özellikle de ailenin önemi ortaya çıkar. Aile çocuk için ilk sosyal deneyimdir. Çocuk anne ve babasının kendisine olan davranışlarını kurgulayarak sosyal ve duygusal bir model oluşturur. Bu model çocuğun yaşam boyunca davranışlarının şeklini ve yönünü belirleyecek kudrete sahiptir. Bu nedenle ailenin çocuğa ve diğerlerine karşı sergilediği tavırlar, çocuğa olan bakımın kalitesi ve sevginin niteliği ile verilip verilmeme durumu çocuk ruh sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Çocuğa karşı aile ve diğerleri tarafından olumsuz olarak takınılan her davranışın ileride sorun olarak geri dönmesi muhtemeldir. Bu açıdan hem aile hem de toplum için üretken, iletişim becerilerine sahip, sevmesini bilen ve girişimden korkmayan bireylerin yetişmesi geleceğe yapılacak en önemli yatırımdır. Aksi halde toplumla uyumsuz, üretmekten çok tüketmeye, yapmaktan çok bozmaya eğilimli bir nesil yetiştirmiş olacağız. Bu da bir ülkenin çağın gerisinde kalabilmesi için gerekli şartların başında gelmektedir. RUH SAĞLIĞININ TARİHÇESİ Avrupa ve Amerika’da Ruh Sağlığı Ruh sağlığının geçmişi insanlığın geçmişi kadar eskidir. Toplum hayatının yaşandığı her devirde ruhsal bozukluk veya ruh hastalığı ile ilgili uygulamalara rastlanır. İlk çağlarda ruh hastalıklarının doğa-üstü güçler tarafından gönderilen birer bela olduğuna inanılırdı. Büyücüler ve şamanlar tedavi etmek için büyüsel ayinler düzenleyerek kötü ruhu çıkarmaya çalışırlardı. Antik çağda, tıbbın da kurucusu sayılan Hipokrat hastalıkların doğaüstü güçlere değil tamamen doğal güçlere bağlı olduğunu ileri