28.03.2014 sünnetin ihyası

advertisement
İL: TOKAT
TARİH: 28.03.2014
ّ ُ ُ ْ ِ ْ ُ ِ ُ ِ ‫ﷲَ َ ﱠ‬
ّ َ‫!ُ ْ إِن ُ ُ ْ ُ ِ ﱡ ن‬
ْ ِ ْ َ ‫ﷲُ َو‬
ّ ‫)َ ُ ْ ُذ ُ 'َ ُ ْ َو‬
ٌ #$ِ ‫ﷲُ َ& ُ ٌر ﱠر‬
*‫ـــ‬, ‫ و‬-‫ـــ‬#*. ‫ ﷲ‬/*‫ـــ‬0 ‫ ـ ل ﷲ‬,‫! ـ ل ر‬
‫ب‬
ّ 2َ َ 5 ‫ ﱡ* ا‬7َ
َ َ ِ : 2َ 3ِ ِ' ْ ُ 4
ِ ْ8َ) 8ِ 5‫ ُ ْ أ‬#ِ ُ:
ّ
-ِ ِ) ,
ُ ‫ ّ<َ َر‬,
ُ ‫ َو‬،/َ) َ ِ‫ﷲ‬
SÜNNETİN İHYASI
Muhterem Müslümanlar!
İnsanların hayatlarını anlamlı kılmak
üzere son din olarak gönderilen İslam’ı tebliğ
eden, onun mesajını en iyi anlayan ve noksansız
bir şekilde hayatına tatbik eden şüphesiz
peygamberimiz olan Hz. Muhammed (sav)’dir.
Onun vahyi alıp tebliğ etme noktasındaki
hassasiyeti kadar dinin emir ve yasaklarına
riayet ederek hayatına yön vermesi de insanlık
için bir rahmet vesilesidir. Çünkü O’nun sünneti
yani Kur’ân penceresinden hayata bakışı
anlaşılmadan son vahyin mesajını layık olduğu
şekliyle/noksansız bir şekilde anlamak mümkün
değildir.
Bu gerçeği gören gözler ve işiten
kulaklar, bilim ve teknolojinin gelişmesine ve
iletişim araçları vasıtasıyla uzak mesafelerin bu
denli yakınlaşmasına rağmen gönüllerin bu
denli
uzaklaşmasının
nedeninin
Hz.
Peygamber’in sünnetini yani hayat ölçülerini
nefis ve dünya meşgalesine kurban etmemiz
olduğu tespitinde bulunmuşlardır.
Kardeşlerim!
Akan kan ve gözyaşları sebebiyle
kendisine bakanların yüreklerini burkan İslam
ümmetinin, ihmal ettiği ve unutmaya başladığı
Hz. Peygamber’in sünnetine sarılıp hayatı bu
ölçülerle anlamlı kılmaktan başka çıkar yolu
yoktur. Bu noktada Hz. Peygamber’in
sünnetinin sadece ibadetleri ilgilendiren
hususlarla
sınırlı
olmadığı
gerçeği
hatırlanmalıdır. Hz. Peygamber, Kur’ân’ın nuru
ile hayata bakan, düşünen, hayatı anlayan,
anlamlandıran ve yaşayan en güzel örnek olarak
bütün ihtişamı ile karşımızda durmaktadır.i Biz
ibadetlerimizi O’ndan öğrendiğimiz gibi kişisel,
aile ve toplumsal hayatlarımızda da O’nun gibi
bir kul olabilmenin gayreti içerisinde olmalıyız.
O’nun gibi güler yüzlü, O’nun gibi
yardımsever, O’nun gibi doğru, temiz, anlayışlı,
Sabırlı, tevekkül ehli, kardeşinin derdi
ile dertlenen, komşusu açken uyku tutmayan,
eşlerine vefalı, çocuk, yaşlı, yetim ve engellilere
merhametli, bitki ve hayvan haklarını gözeten,
adaleti hayatının her alanında tesis eden, ibadete
düşkün, temkini elden bırakmayan ve hedefleri
uğruna her şeyinden vazgeçebilen birisi
olabilmenin heyecanı bütün benliğimizi
kaplamalı. Aksi takdirde nefsin, şeytanın,
dünyanın ve şeytanlaşmış insanların kurdukları
ağlarda sevgi, saygı, merhamet ve sabır gibi bizi
biz yapan değerlerden uzak bir şekilde
hayatımızı devam ettirmek zorunda kalırız ki bu
durum dünyada strese ve mutsuzluğa ahirette
ise hüsrana uğramamıza sebep olur.
Kıymetli Kardeşlerim!
Dünya ve ahiret mutluluğumuz Hz.
Peygamber’in
(sav)
sünnetini
hayatla
buluşturma gayretimize bağlıdır. İtikat, amel ve
ahlaki alanlarda hayatımıza O’nun gibi yön
verebildiğimiz zaman mutluluk ve huzurun
peşinde bir ömür yaşamaya başlamışız
demektir. Unutmayalım ki Allah katındaki
kıymetimiz yaşantımızın Peygamberimizin
(sav) yaşantısına benzediği oranda bir kıymete
sahiptir. Hutbemizi Allah Resulü’ne tabi olmayı
tavsiye eden şu ayet-i kerime ve hadis-i şerif
mealleri ile bitirmek istiyorum:
‘De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana
uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve
günahlarınızı bağışlasın.’ii
‘Peygamber size ne verdiyse onu alın,
neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin.’iii
‘Size iki emanet bırakıyorum, onlara
sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız.
O
emanetler
Allah’ın
kitabı
ve
iv
Peygamberinin sünnetidir.’
1-Ahzab 33/21.
2-Âl-i İmran 3/31.
3-Haşr 59/7.
4-Malik, Muvatta, Hadis No:1395; Hâkim, Müstedrek,
c.I, s.93.
Fatih ÇINAR Tokat İl Vaizi
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu
Download