1 Telefon ve Telgraf Ölçme Dersleri Cilt I Ord. Prof. Bedri Karafakioğlu

advertisement
1
Telefon ve Telgraf Ölçme Dersleri
Cilt I
Ord. Prof. Bedri Karafakioğlu
1
BÖLÜM I.
GİRİŞ
I — 1: NAKLEDİLEN İŞARETLER, HAKKINDA GENEL BİLGİ
Burada, telefon ve telgraf işareti denilen nakil mevzuunun mahiyeti ve bunları nakledecek yollar
hakkında kısa bir hatırlatma yapılacaktır.
I — 11. Telefon transmisyonu:
Telefonda nakledilecek şey konuşmadır. Konuşma esnasında hasıl edilen hava osilasyonlari bir
takım sesler verir. Bu sesler, çoğu zaman bir sessiz harfle ondan sonra veya evvel gelen bir sesli
harfin teşkil ettiği heceler halinde çıkarılarak (telâffuz edilerek) manalı kelimeler söylenmiş olur.
Mikrofon bu ses osilasyonlarını elektrik osilasyonlari haline getirir. Bu transformasyon mümkün
olduğu kadar aslına sadık olmalı, yâni elektrik akımının değişimi hava moleküllerinin deplasman
hızlarını olduğu gibi takib etmelidir. Kondansatörlü, elektrodinamik veya piezoelektrik tipten,
yüksek kaliteli aletler lineer olarak çalışıp bu akustik-elektrik transformasyonu distorsiyonsuz
yaparlar denilebilir.
Bu halde, belli bir frekans için elde edilen elektrik gerilimi, ses dalgasının akustik basıncı ile
orantılı olur. Böyle kusursuz bir transformasyon yapabiliyorsak ses osilasyonlarının tetkiki elde
edilen elektrik gerilimini osilagraf üzerinde tetkikinden ibaret olur. Bu suretle yapılan tetkikler
gösteriyor ki, sesli veya sessiz harflere osilagrafta tekabül eden eğriler çok kısa süren bir geçici
kısım ile, sesli harflerde daha bariz olan bir periyodik kısım gösterirler. Her sese mahsus olarak
hasıl olan bu periyodik foknsiyonlar Fourier teoremine göre bir fondamental frekans ile onun
harmonikleri toplamı olarak gösterilebilir. Teoremin tatbiki ses frekanslarının saniyede 30 ilâ
15000 periyodluk saha işgal ettiklerini ve bu arada periyodik karakteri daha silik olan sessiz
harflerin daha yüksek frekanslara ihtiyaç gösterdiklerini anlatmıştır.
Öte yandan insan kulağının en fazla 10 ile 20000 p/s arasındaki frekansları duyabildiği de
bilinmektedir. İki uçtaki frekansların işitilmesi şahıstan şahısa çok değiştiği gibi, kulağın asıl
hassas olduğu kısım 1000 ilâ 4000 p/s arasıdır.
Acaba alelâde bir konuşmayı, karşı tarafta iyi anlaşılabilecek şekilde, nakletmek için bu frekans
bandının ne kadarını taşımağa lüzum vardır ?
I — 11.1. Netlik:
Bu hususu inceleyebilmek için ilk önce, alıcı uçta iyi anlaşabilme keyfiyetini değerlendirmek
lâzımdır. Bu esnada daha objektif kalabilmek için bilinen bir dilin cümleleri söylenmeyip
rastgele sıralanmış olan ve başlı başına bir mana ifade etmeyen ses elemanları (logatom)
kullanılmaktadır. Transmisyon sisteminin bir ucunda bu logatomlardan bir miktarı söylenmekte
ve alıcı uçta bunların yüzde kaça doğru olarak alındığı tesbit edilmektedir. Yüzde olarak ifade
edilen bu değere anlaşılabilme veya netlik denilmektedir. Tarifimiz logatomlar için netliktir,
ayrıca sesler için netlik, cümleler için netlik tarifleri ileride verilecektir. Transmisyon sisteminin
kalitesini karakterize eden daha modern mefhumlar da hususi yerlerinde anlatılacaktır.
2
I — 11.2. Telefon frekans bandı:
Yüksek kaliteli bir mikrofonla yine yüksek kaliteli, yani, kendini besleyen elektrik gerilimlerine
göre, distorsiyonsuz ses basınçları hasıl eden, bir alıcı arasına, geçirdikleri frekans bandları
değiştirilebilir filtreler konularak, netlik ölçülürse görülür ki, yukarı frekanslar netlik bakımından
daha mühimdir. Geçirilen üst sınır 2400 p/s den 3600 p/s e çıkarılırsa yani transmisyon sistemi
en alçak frekanstan bu frekanslara kadar geçirirse netlik % 83 den % 92 ye çıkar. Buna mukabil
aşağı taraftaki fedakârlıklar netliğe fazla tesir etmez; mesela 500 p/s den aşağısını atmak sadece
% 7 azalmaya sebep olur.
Üst tarafı kelimelerin mânaları ile telâfi edileceği için % 80 netlik alelâde konuşma için kâfi
görülmektedir, bu da ya yalnız 2100 p/s den aşağı bütün frekansları geçirmek veyahut 1500 den
yukarı bütün frekansları geçirmek suretile temin olunabilir. Lâkin bir de nakledilen enerjinin
mikdarı vardır ve tetkikler göstermiştir ki 1500 p/s den aşağısını atmak nakledilen enerjinin %
90 azalmasını 2100 den yukarısını atmak ise enerjinin ancak % 10 azalmasını intaç etmektedir.
Her iki cihet gözönünde tutularak 1934’e kadar 300 - 2000 veya 2200 (netlik: % 75) daha sonra
300 — 2600 (netlik % 80) kabul edilmişti. 1938 de C. C. İ. F. mikrofon ve alıcılardaki
gelişmeleri de gözönüne alarak 300 — 3400 hattâ 3600 arasının naklini tavsiye etmiştir ki bu da
90 netliğe tekabül eder.
Bu suretle konuşmaların daha kolay ve çabuk olması, ayni zamanda alınan sesin sahibinin daha
iyi anlaşılıp cazip bir dinleme temini mümkün olmuştur. Bandı daha fazla genişletmenin de
bugünkü durumda büyük bir faydası olmayıp beyhude yere masrafı arttıracağı görülmüştür.
Gerek netlik gerekse enerji bakımından 500 — 1200 p/s arasının konuşma frekansı bakımından
önemi bu tetkiklerle belirmiş olduğundan, 800 p/s lik sinüsoidal akımın konuşma akımına en
fazla yaklaştığı kabul edilmiştir. Ölçmeler ve hesaplar çoğu zaman 800 p/s ( w = 5000) bâzen de
1000 p/s ile yapılır.
I — 12. Radyo yayın transmisyonu:
Radyo ile yayınlanacak seslere ait akımları stüdyolardan verici istasyonlara olduğu gibi başka
şehirlerdeki istasyonlara da nakletmek icap eder. Bu nakilde de telefondan farklı frekans
bandlarının düşünülmesi gerekeceği tabiidir, gerçekten burada müzik aletlerinin husule
getirdikleri bütün frekansları sadakatle taşıyıp yayınlamak lâzımdır. Keman gibi ince sesli,
viyolonsel gibi kalın sesli çalgılar düşünülünce 30 dan 8000 hattâ 10000 e kadar frekanslar
nakledilmezse bir orkestranın muhtelif aletlerinin verdiği seslerin hattın öbür ucuna
taşınamayacağı meydana çıkar. Müzik sesleri sınıfına girmiyen gürültüleri de, tiyatro temsilleri
bakımından gözönüne alırsak bandın daha da genişliyeceği ve 15000 p/s e kadar gidilmesi
gerekeceği meydana çıkar.
I — 13. Taşıyıcı akım transmisyonu:
Nakledilmesi gereken frekans bandı f’ ilâ f" olsun. Bu frekansları olduğu gibi hatta
tatbik edecek yerde, bunlarla bir F frekansını modüle edersek, biri üst band adını alan ve
F + f' den F + f” ye kadar yayılan, öbürü alt band denilip F - f’ ilâ F - f” den ibaret olan
iki yan band elde edilir. Taşıyıcı frekans denilen F ile bu iki bandın veya pratik olarak yalnız bir
3
bandın nakli, alıcı uçta demodülasyon yapılarak f' ilâ f” ses bandının belirmesine kâfidir. Elde
mevcut hat nevine göre bu F frekanslarından, birbirinden kâfi aralıklı olmak şartiyle, bir çoğunu
kullanmak ve böylece bir çok konuşmayı aynı hat üzerinden nakletmek mümkün olur. Havai
hatlar oldukça geniş (160 Kc/s e kadar) bir frekans bandını fazla zayıflatmadan geçirdikleri için
bunlar üzerinde uzun zamandan beri taşıyıcı akım sistemleri kullanılmıştır. Her yol 4000 p/s lik
bir yer işgal etmekte ve gidiş-dönüş yolları bir araya gelerek ayrı gruplar teşkil etmekte olup
havai hatlar üzerinde son zamanlarda 12 ve 24 çift (gidiş-geliş) yollu sistemler kurulmaktadır.
Yeralti kablolari üzerinde ise, ilkin F,6000 p/s ile bir yol bir de adi telefon yolu kullanilmış (2
yollu sistem), sonraları 4 yola kadar çıkılmıştır. Halen gidiş ve dönüş yolları için ayrı ayrı özel
kablolar döşenerek 60 çift-yollu sistemler kurulmakta, bir yandan da eski şehirlerarası yükleme
bobinleri sökülerek yüksüz kalan kablolar üzerine 6, 12, 24 yol yerleştirilmektedir. Daha geniş
frekans bandları için simetrik iletkenli kablolar müsait olmayıp koaksiyal kablolar kullanılmak
icap eder. Bunlarla taşıyıcı akım transmisyonu için 12 telefon bandı yanyana getirilerek gruplar
teşkil edilmekte, bunlar da daha yüksek frekansları modüle etmektedir. Böylece mesela 12 lik 50
grup birleşip 600 yol hasıl olmakta, bunlar da kablo üzerinde 60000 den 2540000 p/s e kadar
giden geniş frekans bandını işgal etmektedir.
Daha yüksek frekanslara gidilerek ve transmisyon yolu olarak telsiz irtibatlar (radio link)
kullanılıp santrimetrik dalgalarla daha fazla sayıda telefon yolunun nakli de mümkün olmaktadır.
I — 14. Telgraf transmisyonu
I — 141. Dogru akım telgrafı: Alelade telgraf transmisyonu doğru akımın hat üzerinde belli bir
koda göre kesilip tesisi veya sükünette mevcut bir akımın kesilip yerine ters işaretlisinin konması
şeklinde olur. Bu işaretlerin transmisyon bakımından en zoru, akımın minimum gönderilme
süresini, bundan farklı olan, yine minimum süreli, bir durumun takip etmesidir. En kısa adım
veya elemanter aralık denilen bu minimum aralıkların saniyedeki miktarına modülasyon
çabukluğu (veya hızı) denir ve birimi Baud'dur. Birbirini takip eden, farklı tabiatta akımların
teşkil ettiği peryodik olayın ana frekansı, modülasyon çabukluğunun yarısıdır. Yeraltı kabloları
için C.C.I.T. cc sınır kabul edilen 50 Baud'luk hız Baudot, Teleemprimör gibi aletlerin normal
çalışma durumuna tekabül eder ki, burada kod işaretlerinin elemanter aralığı 20 ms oluyor
demektir. Bu değer de 25 p/s lik fondamantal frekansa tekabbül eder. Ideal halde keskin
dikdörtgen darbelerden ibaret olan telgraf işaretlerinin yalniz ana frekanslarile temsil
edilemiyecekleri ve Fourier teoremine göre bir çok harmoniklerin de birlikte gözönüne alınması
gerekeceği tabiidir. Bununla beraber tecrübe, 2 inci ve 3 üncü harmoniklerin transmisyonu ile
işaretlerin şeklinin yeter derecede muhafaza edildiğini göstermistir. Yani 75 p/s e kadar geçiren
bir yol 50 Baud'luk telgraf transmisyonunu yapmağa fazlasile kafidir. 40 p/s pratik olarak tatmin
edici sonuçlar vermektedir.
Otomatik transmisyon metodları kullanılırken, metinler önce delikli bandlar hâlinde hazırlanıp
hızlı aletlerle transmisyon yoluna verildiğinden, eğer bu yol da müsait ise (telsiz hali) 200 - 250
Baud'ya kadar hız transmisyonlar yapılabilir. Harfleri olduğu gibi nakleden (faksimile)
sistemlerde 245 Baud'ya kadar çıkılmaktadır.
I — 142. Taşıyıcı akım telgrafı:
50 Baud'luk normal telgraf işaretlerinin sadece 80 p/s frekans bandı işgal etmesi bunlarla taşıyıcı
akımları modüle etmek fikrini vermiştir. Böylece: Adi kabloların telefon bandının aşağıda kalan
kısımda çalışan enfra-akustik, bandın üstündeki 3180, 3540 p/s i taşıyıcı olarak kullanan Supra
4
akustik sistemler tesis edilmiştir. Telefon bandı içindeki frekansları taşıyıcı olarak kullanarak ses
frekansı telgrafı (Harmonik telgraf) sistemleri teşkil etmek ise pek ziyade gelişmiştir. Burada, 60
p/s in 7 den başlayan tek harmonikleri taşıyıcı olarak alınmakta ve bir telefon bandına 24 e kadar
telgraf bandı yerleştirilmektedir. Her telgraf bandı için 120 p/s harcamak, yolları birbirinden
ayıran filtrelerin mükemmel olmaması dolavısile, lüzumlu görülmüştür.
Söz yerine, telgraf modülasyonları tarafından, modüle edilen bandların telefon taşıyıcı sistemleri
üzerinde, bir telefon yolundan fedakarlık edilerek, gecirilebileceği tabiidir. Bu suretle yüksek
frekans telgrafı meydana gelir. Nihayet, telefon için taşıyıcı vasfını haiz olmayan 6 kc/s civarının
telgraf işaretleri tarafından modüle edilmesile orta frekans telgrafı meydana getirilmiştir.
Görülüyor ki telgraf işaretleri, kapladıkları frekans sahası bakımından daha mütevazi durumdadır
ve bir telgraf yolu bir telefon yolundan daha ucuza mal edilmektedir.
I — 15. Sabit resim transmisyonu:
Harfler veya basit şekiller parçalara ayrılıp bunlar sıra ile, mekanik olarak, taranarak transmisyon
yolundan akım değişiklikleri hasıl olur ve uygun bir tertiple diğer uçta şekiller olduğu gibi
alınırdı. Halen telsizde ve ajans ihtiyaçlan için kullanılan telgraf sistemlerinin (mesela, Siemens
Hell sistemi) gelişmesi sonunda, tarama işi ışık deınetlerile yapılan ve foto-elektrik elemanlarla
ışık şiddeti değişimleri elektrik değişimine çevrilen resim nakli sistemler doğmuştur. Burada
nakledilecek en yüksek frekans, ele alınan resmin siyah beyaz kareciklerinin birbirini takip
etmesi haline tekabül eder ve tabiatiyle karecikler ne kadar küçükse ve ne kadar hızlı taramrsa
frekans o kadar yüksek olur. Halen kullanılan resim telgrafı sistemlerinde bu maksimum frekans
500 p/s dir. Resim frekansları 1300 p/s yi modüle ederek kullanılır ve nakledilen band 800 den
1800 p/s e kadar uzar. Yani adi telefon bandı içinde bulunulur.
I — 16. Televizyon transmisyonu:
Televizyonda nakledilecek frekansın hesabında resim naklindeki esaslardan başka, gözdeki
duyumun devamlı olması için, resmin saniyede kaç defa tekrar edileceğinin de düşünülmesi
lazımdır. Saniyede 25 resim, bir resimde 625 çizgi ile maksimum frekans: 9268125 p/s olur. Bu
derece yüksek frekansların ancak hususi (koaksiyel) kablolarla nakledilebileceği tabiidir.
I 17. İşaretleşme akımlarının transmisyonu:
Telefon devreleri üzerinde bir de, çağırma, son verme, otomatik seçme gibi, işaretleşme
akımlarının geçirilmesi lazımdır. Bunlar 500, p/s, 600 ve 750 p/s 2000 p/s gibi telefon bandına
ait frekanslar olduğu gibi ekonomik sebeplerle 25 ve 50 p/s gibi alçak frekanslar da
kullanılmaktadır.
I — 18. Netice olarak görülüyor ki, saniyede birkaç peryoddan başlıyarak milyonlarca peryoda
kadar giden pek çeşitli frekansların transmisyonu mevzubahistir ve bunlar için pek çeşitli
transmisyon yollarına ihtiyaç vardır.
I — 2: KULLANILAN YOLLAR HAKKINDA GENEL BİLGİ
I — 21. Simetrik devreler:
5
«Devre» kelimesile, telefonda iki kombine (mikrofon ve alıcı) arasında, telgrafta makinalar
arasında bulunan elektrik transmisyonu zincirinin toplamını ifade ediyoruz.
Simetrik telefon devrelerinin hat kısmı, birbirinin aynı olan iki iletkenden kurulur. İki iletkenin
teşkil ettiği çift kablolarda helezon halinde birbiri üzerinde borulu olup öbür çiftlere ve kablo
zarfına nazaran simetrik olmaları temin olunur. Havai hatlarda da tellerin toprağa nazaran
vaziyetleri, direklerde çaprazlama veya döndürme suretile simetri sağlanır.
Telgraf için, dönüş teli toprak olan, tek iletken kullanılması artık terk edilmekte ve modern
sistemler daima simetrik çiftler halinde bulunmaktadır.
İki çift bir arada alınarak havai hatlar için grup kablolar için Quarte denilen Dörtlüler teşkil
olunur. Kablolarda dörtlü iki türlü olur : İki çift ayrı ayrı burulduktan sonra bunlar da birer tel
imiş gibi birbirile burularak çiftleri birleştirilen dörtlü elde olunur: Yahut da dört tane tek iletken
alınır ve bunlar birbirlerine teğet olup merkezleri bir karenin köşelerinde olmak üzere yanyana
getirilir ve hepsi birden tek bir adımla burulur, ve yıldız dörtlü elde olunur. Havai hattaki gruplar
da yıldız şeklindedir.
Şehirlerarası kablolarda birleştirilen dörtlüdeki 2 devreden bir üçüncü devre teşkil edip bakırdan
%50 kazanmak için bileşen veya hakiki adı verilen iki devre ile bileşik veya fontom denilen bir
üçüncü devre teşkil olunur. Bunun için hakiki devrelerin uçlarına demir torlar üzerine sarılmış ve
sargılarinın tam ortaları belli olan transformatör (veya translatör) ler kullanılır. Ayni şekilde 2
devre daha alınıp 2 orta noktası arasına bir translatör daha koyarak 4 devre ile 7 konuşma
yapılabilir ve bu sonuncu devreye Süperfantom denilir ki translatörlerin ve hatların tam simetrik
olmaması yüzünden bu devrede iyi telefon konuşması yapılamaz ve ancak telgraf için kullanılır.
I — 211. Yükleme:
Sehirlerarası kabloların kilometrik zayıflamalarını ve faz distorsyonlarını azaltmak için bunların
endüktanslarının artırılması gerektiği görülmüştür. Transmisyon denklemlerinin verdiği ideal şart
(Heaviside şartı) na yaklaşmak için göze alınan bu külfet transmisyonunun randımanı ve
kalitesini yükselterek konuşma mesafesini artırmaktadır. Başlıca yükleme metodları: bakır tel
etrafına demir tel veya şerit sarmak (Krarup metodu) ile hattın homogenliğini bozmıyacak
aralıklarla (1830 m. gibi) yer yer bobinler ilâve etmektir. (Pupin metodu). Pupin metodu kara
kablolarında bilhassa kullanılmakta olup, bobinlerin indüktans değerleri, birbirlerine olan
uzaklıkları standard şekiller almıştır. Her kesimi, geçirdiği band hayli dar olan, bir filtre teşkil
eden Pupinli kabloların kesim frekansları ile üzerlerindeki propagasyonun, hayli düşük olan, hızı
her tip için bilinmekte olup gerek bu değerler, gerekse hesap tarzları transmisyon ve hat
kitaplarında bulunur. Birleştirilmiş devreler üzerindeki hakiki ve fantom devrelerin kesim
frekanslarının mümkün oldun kadar birbirine yakın olması dörtlülerin birleştirilir tarzda teşkili
ile mümkün olur. Yükleme yerlerinde de 4 bobinli ve 3 bobinli olmak üzere iki türlü metod
kullanılır. Tekniğin taşıyıcı frekanslarla çok yol elde etmek cihetinde ilerlemesi, yükleme
probleminin önemini azaltmaktadır ve memleketimizde bu nevi şehirlerarası kablolar yoktur.
Lâkin şehiriçi jonksiyon devrelerinde, radyo stüdyo - verici hatlarında kullanılmaktadır. Bütün
memleketlerde yüklemeler yeni (300 - 3500) bandına göre gözden geçirilmektedir. Bu kablolar
çeşitli ölçme problemleri ortaya koymak bakımından önemini muhafaza etmektedir.
I — 212. Repetörlü devreler:
6
Şehirlerarası kablolar iyice püpinlenmiş de olsalar yaptıkları. zayıflamalar, telefon akımının bir
uzaklıktan (200 km.) ileriye kâfi seviyede gitmesine mâni olur. Bundan dolayı hat üzerine yer
yer amplifikatörler koyup zayıflamaları telâfi edecek canlandırmalar yapmak icap eder. Bu
yükseltme işi repetör merkezi veya amplifikatör merkezi denilen yerlerde yapılır. Buralarda türlü
amplifikatörlerden başka çeşitli transmisyon ve işaretleşme elemanları bulunur. Devrenin iki
ucundan her iki tarafa konuşma yapılabilmesi için amplifikasyonun iki yönde olması gerekip bu
da iki türlü olur; 2 telli devreler denilen ve repetör merkezlerinde devreyi 2 telliden 4 telliye
tahvil eden metodda bu iş için diferansyel montajlar kullanılır ve 2 telli hat parçasının her
frekanstaki empedansi bir dengeleyici şebeke ile dengelenir. Bu işin mükemmelen yapılamaması
kapalı reaksiyon devrelerinde parazit osilasyonların doğmasına sebep olduğundan repetör sayısı
sınırlı (3-4) veya dolayısiyle hat uzunluğu mahdut kalır.
Daha uzak mesafeler için 4 telli devreler kullanılır ve her transmisyon yönü için 2 tel, üzerindeki
amplifikatörlerile birlikte devam eder. Burada da devrenin sonunda 4 telden 2 tele geçmek
gerekir. Çünkü neticede konuşma aboneye iki tel ile bağlanacaktır. Osilasyonların doğmasına
karşı stabilite bakımından üstün olan bu sistem de bir repetör merkezine giriş ve çıkışta
seviyelerin çok farklı olması dolayısiyle indüksyon tehlikesi, söylenen bir hecenin karşı taraftan
yansıma ile dönüp eko şeklinde konuşmayı zorlaştırması gibi problemler meydana koyar.
Bununla beraber bu sistemle daha çok repetör koymak ve her amplifikatörün kazancını daha
yükseğe ayarlamak ve nitecede daha uzak mesafelere erişmek kabil olur.
I — 213. Taşıyıcı akım devreleri:
Hattın zayıflaması frekansla arttığından üzerinde taşıyıcı akımlar kullanılan hatlarda mesafeleri
daha yakın repetör merkezleri bulunur, İki transmisyon yolu için ayri frekans bölgeleri
kullanıldığından bu repetörler 4 telli devreye benzerler. Ayrıca çeşitli filtreler, modülatörler,
osilatörler kullanılır. İki yön için ayrı kablolar kullanılırsa gene 4 telli devrelere benzer
amplifikasyonlar yapılır.
I — 214. Havai hatlar toprağa ve tellerin birbirlerine göre simetrisi bakımından dikkatli tesis
edilerek aynı direkler üzerinde 28 çifte kadar devre tesis edilmiştir. Gittikçe artan trafik
karşısında bu hatlar şehirler arası devre ihtiyacını karşılamamış ve yerlerini kablolara bırakmıştır.
Ancak üzerlerinde taşıyıcı akım sistemini tesis edilerek pek çok kullanılan havai hatların
simetrisine daha da fazla dikkat etmek icap eder. Bunlar üzerinde de repetörler, 4 telli sisteme
benzemek üzere, kurulur.
I — 22. Disimetrik devreler.
Bu tip devrelerde iki iletken ayni merkeze malik olmak üzere iç içe konur. İçerideki masif bir
silindir teldir, dışarıdaki de içi boş bir silindirdir. Eksenleri-eş veya koaksiyal denilen bu
devrelerde iki iletken birbirlerinden ya helis şeklinde sarılmış yumuşak bir yalıtkanla (styroflex)
ayrılır. Yahut da her 20 - 30 mm. de bir yalıtkan (polythene) diskler konup iç iletkenin ortada
durması ve dış iletkene değmemesi temin olunur. Dış iletkenin makaraya sarılma ve döşenme
bakımından bir yumuşaklık arzetmesi gerekir ki, bunun için de bu silindir burulmuş şerit kabuk
şeklinde, yapraklı denilen tarzda imal edilir. Bu geniş bandlı kablolar üzerinden pek çok
miktarda telefon band' veya birkaç televizyon bandı geçirilebilir. Burada gereken miiteaddit modülasyonlar ile çok yüksek frekanslı ve çok geniş bandlı amplifikasyon ayrı bir etüdü icap ettirir.
7
I — 3: HATLAR ÜZERINDE YAPILAN ÖLÇMELER.
Hatlar üzerinde yapılan ölçmeler, bunların asli ve tali sabitlerinin doğru akımla ve alternatif
akımda ölçülmesi, bozukluk yerlerinin çeşitli metodlarla bulunması, işletme esasında bunların
transmisyonunun randıman ve kalite bakımından ne derece tatminkâr olduğunun tahkiki gibi
kısımlar ihtiva eder.
Bu ölçmelerden doğru akımla yapılanları kitabın birinci kısmında tetkik edilecektir.
Sabitlerin tarifleri hatırlatıldıktan sonra ses frekansında ölçülmeleri de ikinci kısımda anlatılacak,
bu meyanda toprağa kaçak kapasiteler üzerinde durulacaktır.
Teferruatlı tetkikleri ve ölçme metodları ikinci cilde bırakılan randıman ve kalite şartlarının
nelerden ibaret olduğu ise şimdi kısaca incelenecektir.
I — 4: TELEFON TRANSMİSYONUNDA YERİNE GETİRİLMESİ GEREKEN ŞARTLAR
Herhangi iki aboneyi birleştirip her iki yönde de konuşmayı iyi bir şekilde temin edebilmek için
başlıca iki şartı yerine getirmelidir: Alıcı uca kafi dercede büyük bir enerji ulaştırmak ve bunu
kolay anlaşılır vaziyette bulundurmak.
Birinci şart için randıman, zayıflama, seviye gibi mefhumlar tarif edilir ve bunlar için belli
sınırlar konulup ölçme ile tahkik olunur.
Download