TOTBİD Dergisi Sürekli Tıp Eğitimi TTB

advertisement
TOTBİD Dergisi Sürekli Tıp Eğitimi
TTB-STE Değerlendirme Soruları
“TOTBİD Yeniden Belgelendirme Kuralları” gereğince yanıtları dergimizin bu sayısındaki makaleler içinde yer alan
aşağıdaki soruların yanıtlanıp iki ay içinde [email protected] adresine gönderilmesi gerekmektedir.
Soru sayısının %70’i kadar doğru yanıt verenlerin listesi TOTBİD’e iletilecektir.
Yayın Kurulu
1. Ayak bileğinin en zayıf, en sık yaralanan bağı
hangisidir?
4. Pilon ve ayak bilek kırıklarının cerrahi tedavisiyle
ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a. Anterior talofibular bağ.
b. Anterior inferior tibiofibular bağ.
c. İnterosseöz bağ.
d. Derin deltoid bağ.
a. Nihai cerrahi tedavi sırasında uygulanacak
plağın, geçici eksternal fiksatör çivilerinin
yerleştirildiği kısımla üst üste gelmesinin,
enfeksiyon riskini arttırıcı bir etkisi yoktur.
e. Kalkaneofibular bağ.
b. Geçici eksternal tespit sırasında fibulanın
plaklanması kesinlikle önerilmez.
c. Pilon kırığının cerrahisi sırasında
anteromediyal yaklaşım için uygulanacak
insizyon ile fibula için yapılacak lateral kesi
arasında en az 3 cm’lik mesafe kalması
yeterlidir.
d. Yumuşak doku yaralanması olan pilon
kırıklarında, yaralanma ile kesin cerrahi tedavi
arasında ortalama 4–7 günlük süre yeterli
olmaktadır.
e. Yumuşak doku komplikasyonlarını azaltmak
için hibrid eksternal fiksatör kullanımı son
yıllarda giderek yaygınlaşmaktadır.
2. Talus’u mediyalden sabitleyen en kuvvetli bağ
hangisidir?
a. Yüzeyel deltoid bağ.
b. Derin deltoid bağ.
c. Posterior talofibular bağ.
d. Anterior talofibular bağ.
e. Mediyal kalkaneotalar bağ.
3. Pilon ve ayak bilek kırıklarının tedavisiyle ilgili
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a. Pilon ve ayak bileği kırıklarında, yumuşak
doku yaralanmasının, klinik sonuçlar üzerinde
iskelet yaralanmasından daha fazla etkisi
bulunmaktadır.
b. Pilon kırıklarında erken açık redüksiyon ve
internal tespit ile %100’lere varan başarılı
sonuçlar elde edilir.
5. Bir hastanın çekilen ayak bilek radyografisinde
sindezmoz seviyesinin altında transvers fibula
kırığı varsa Lauge-Hansen sınıflamasına göre
hangi tip kırığı meydana gelmiş olabilir?
a. Supinasyon adduksiyon.
b. Pronasyon eksternal rotasyon.
c. Son yıllarda iki basamaklı tedavi en çok
önerilen yöntem olmuştur.
c. Pronasyon abduksiyon.
d. Supinasyon eksternal rotasyon.
d. “Kırışıklık testi” yumuşak dokunın cerrahiye
uygun hale geldiğinin göstergelerinden
birisidir.
e. Supinasyon abduksiyon.
e. Eksternal fiksatör uygulamasında, “delta”
şeklinde uygulanan çerçeveler, en yaygın ve
başarılı olanlardan birisidir.
6. AO/OTA sınıflamasına göre Tip B olan bir kırık
Lauge-Hansen sınıflamasına göre hangi tiptir?
a. Pronasyon eksternal rotasyon.
b. Pronasyon abduksiyon.
c. Supinasyon eksternal rotasyon.
d. Supinasyon adduksiyon.
e. Pronasyon adduksiyon.
9. Posterior malleol kırıklarında tedavi
planlamasında cerrahi tedavi ile birincil olarak
elde edilmeye çalışılan amaç hangisidir?
a. Tibia pilonun eklem yüzünü orijinal boyutunda
restore ederek ayak bilek stabilitesinin
sağlanması.
b. Ayak bileğinin lateral ve mediyal
stabilizasyonunun sağlanması.
c. Distal fibulanın uzunluğunun sağlanması.
7. Bosworth kırıklı çıkığı olan hastada yaklaşım
nasıl olmalıdır?
d. Posterior malleol kırıklarının cerrahi tedavisi
gerekli değildir.
a. Ayak bileği eklemi rahatlıkla kapalı olarak
yerleştirilebileceğinden bu yaralanmalar
konservatif olarak tedavi edilebilir.
e. Kırık parçanın ayak bileği plantar fleksiyonunu
kısıtlamasına engel olmak.
b. Ayak bileği eklemi mediyalden açılarak eklem
redükte edilmelidir.
c. Ayak bileği eklemi önden açılarak eklem
redükte edilmelidir.
10. Posterior malleol kırıkları tanı ve tedavisinde en
önemli tetkik hangisidir?
d. Bu kırıklar bimalleolar kırıkların bir çeşidi
olduğundan öncelikle mediyal malleol parçası
açık olarak redükte edilmelidir.
e. Ayak bileği eklemi lateralden açılıp fibula kırığı
redükte edilmelidir; bu sayede ayak bileği
eklemi kolayca redükte edilebilecektir.
8. Aşağıdaki yaralanma tiplerinden hangisinde
tibia plafondunda kıkırdak yaralanması ihtimali
diğerlerine göre daha fazla olduğundan,
bimalleolar kırık cerrahisine mediyalden
başlamak daha uygundur?
a. Pronasyon - dış rotasyon.
b. Supinasyon - adduksiyon.
c. Supinasyon - dış rotasyon.
d. Pronasyon - adduksiyon.
e. Pronasyon - abduksiyon.
a. Manyetik rezonans görüntüleme.
b. Kemik sintigrafisi.
c. Bilgisayarlı tomografi ve üç boyutlu
rekonstrüksiyon görüntüler.
d. Ultrasonografik görüntüleme.
e. Kemik mineral yoğunluk ölçümü.
11. Sindezmoz yaralanmaları tanısındaki radyolojik
kriterlerle ilgili hangisi doğrudur?
a. Mediyal aralık 4 mm’den az olmamalıdır.
b. Tibiofibular aralık 5 mm’den fazla olmalıdır.
c. Maisonneuve tipi kırıklarda iki yönlü ayak
bileği grafisi yeterlidir.
d. Tibiofibular örtüşme, ön-arka grafide 10
mm’den fazla, mortis grafisinde 1 mm’den
fazla olmalıdır.
e. Tanıda MR ve BT değerlendirme mutlaka
yapılmalıdır.
12. İzole sindezmoz yaralanmalarında cerrahi
tedaviye karar verirken, yararlanılması gereken
en önemli bağ aşağıdakilerden hangisidir?
a. Anterior inferior tibiofibular bağ (AİTFB).
b. İnterosseöz bağ (İOB).
c. Posterior inferior tibofibular bağ (PİTFB).
d. İnferior transvers bağ (İTB).
e. Deltoid bağ.
13. Nöropatik ayak bileği kırığı ile ilgili,
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
17. Pilon kırıklarının tipik üç ana kırık fragmanı
hangileridir?
a. Posterolateral, anterior, medial.
b. Anteromedial, posterior, lateral.
c. Anterolateral, posterior, medial.
d. Posteromedial, anterior, lateral.
e. Anterolateral, lateral, medial.
a. Ayak ve ayak bileği çevresi koruyucu duyu
kaybı olanlar komplikasyon açısından daha
risklidir.
b. Kırık iyileşmesinde gecikme vardır.
c. İmmobilizasyon süresi normal bireylere benzer
olmalıdır.
d. İzole ayrılmamış lateral malleol kırıkları
konservatif tedavi edilebilir.
e. Kilitli plaklar tercihi tespit katılığını arttırır.
14. Nöropatik ayak bileği kırıklarında kemik
iyileşmesi ile ilgili, aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
18. Pilon kırıklarının değerlendirilmesinde, BT için
hangisi doğru değildir?
a. Kırık fragmanlarının sayısını ve yerleşimini
gösterir.
b. Eklem yüzeyindeki yer değiştirmeyi gösterir.
c. Nihai tedaviyi planlarken mutlaka
değerlendirilmelidir.
a. Kırık iyileşmesi normal bireylere göre yaklaşık
iki kat uzundur.
b. Kallus mineralizasyonu ve yeniden şekillenme
bozuktur.
d. BT’de saptanan ana kırık çizgisinin yeri,
cerrahi yaklaşım seçiminde önemlidir.
c. Özellikle Tip X kollajen sentezinde azalma
vardır.
e. Geçici eksternal fiksatör uygulamasından önce
yapılması önerilir.
d. Enkondral ossifikasyon etkilenmez.
e. Hücresel proliferasyon etkilenir.
15. Aşağıdakilerden hangisi ayak bileği kırıkları
sonrası komplikasyon görülme riskini arttıran
sebeplerden değildir?
19. Aşağıdakilerden hangisi pilon kırıkları cerrahi
tedavisi sonrası iyi sonuç alınmasında etkili
değildir?
a. Eklem redüksiyonunun kalitesi.
b. Dizilimin sağlanması.
c. Stabil tespit.
a. Hastanın sosyo-ekonomik durumu.
d. Erken hareket.
b. Diabetes mellitus.
e. Eşlik eden fibula kırığı olması.
c. Osteoporoz.
d. Sigara.
e. Malnütrisyon.
16. Ayak bileği kırıkları cerrahi tedavisi sonrası
en sık yaşanan komplikasyon aşağıdakilerden
hangisidir?
a. Sindezmoz vidasının yanlış yerleştirilmesi.
b. Kaynamama.
c. Vida irritasyonu.
d. Lateral malleol tespitinde malredüksiyon.
e. Derin enfeksiyon.
20. Aşağıdakilerden hangisi pilon kırıklarına eşlik
eden fibula kırkları için doğru değildir?
a. Fibula kırığının tespiti uzunluğu ve rotasyonu
sağlar.
b. Fibula kırığının tespiti ek stabilite sağlar.
c. Fıbula kırığının tespitinde acık redüksiyon,
plak vida kullanılması altın standarttır.
d. Fibula kırığının yanlış kaynaması fonksiyonel
sonucu kötü etkiler.
e. Fibula tespiti tibia pilon yanlış kaynama
oranlarını azaltır.
21.Tibia pilon kırıkları için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
23. Pilon kırıkları sonrası gelişen artroz ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a. Yaralanmanın enerjisi, klinik sonuçların önemli
bir belirleyicisidir.
a. Pilon kırıklarının en sık görülen uzun dönem
komplikasyonu post-travmatik artrozdur.
b. Eklem yüzünün yeniden oluşturulması için açık
cerrahi tedavi gereklidir.
b. Travma sırasında oluşan geri dönüşümsüz
kondrosit hasarı artroz ile ilişkilidir.
c. Geçici eksternal fiksatörler, yumuşak dokuların
iyileşmesini hedefleyen basamaklı tedavide sık
kullanılır.
c. Pilon kırığı sonrası gelişen ayak bileği
artrozunda topuk yükseltme tedavi seçeneği
olarak kullanılabilir.
d. Cerrahi açılımlar sırasında geniş ve ince flepler
oluşturulmamalıdır.
d. Hastanın şikayetleri ile ayak bileği grafisindeki
bulgular her zaman paralellik gösterir.
e. Kadavra çalışmaları, sık kullanılmayan cerrahi
açılımların daha iyi anlaşılması için gereklidir.
e. Travma şiddeti arttıkça ayak bileğinde artroz
gelişme riski artar.
22. Yirmi sekiz yaşında erkek paraşütçü, yüksekten
düşme sonrasında, fibulanın kırık olmadığı
pilonda santral çok yer değiştirmiş çökme ve yer
değiştirmiş mediyal malleol kırığı ile başvuruyor.
Bilgisayarlı tomografi kesitlerinde ek yaralanma
saptanmıyor. Hasta, gün içinde yaralanma
sonrası 3. saatte ilk görüldüğünde, ayak bileği
çevresinde Tscherne 1 kapalı yaralanması olduğu
fark ediliyor. Bu hasta için en uygun tedavi
yaklaşımı aşağıdakilerden hangisi olur?
a. Ödem azalıncaya kadar, atelde elevasyon ve
soğuk uygulama ile izlem.
b. Yumuşak doku iyileşinceye kadar eksternal
fiksatör ve soğuk uygulama.
c. Hemen perkütan redüksiyon ve eksternal
tespit.
d. Hemen anteromediyal kesi ile açık redüksiyon
ve tespit.
e. Hemen genişletilmiş anterior kesi ile açık
düzeltme ve tespit.
24. Pilon kırıklarının uzun dönem sonuçları ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a. Enfeksiyon gelişmesi durumunda, debridman
sırasında kaynama görülmemişse implantlar
çıkarılmayabilir.
b. Pilon kırığı sonrası gelişen son evre ayak bileği
artrozunun en güvenilir tedavisi ayak bileği
artrodezidir.
c. İleri evre ayak bileği artrozunda uygulanan
ayak bileği artroplastisinin sonuçları iyi ve
komplikasyon oranları düşüktür.
d. Eksternal fiksatör ile tedavi edilen hastalarda
metafiz-diyafiz bileşkesinde kaynamama daha
sık görülür.
e. Ayak bileğinde gelişen eklem sertliğinin
tedavisinde, artroskopik debridman ve
anestezi altında yapılan manipülasyonların
sonuçları yüz güldürücü değildir.
Download